"Bisiklete binmeyi bilmiyor, aya gidiyor.":) Hocam çok hoşsunuz.🥰 Varlığınız güç veriyor (baba gibi). Anlattiklariz, düşünceleriniz beni besliyor..Size çok ihtiyacımız var. Bu yayınlar o kadar değerli ki, çok teşekkür ediyorum size..Sağlıklı, huzurlu, upuzun ömür diliyorum♥️
Kendi kendimize sorup da cevap bulamadığımız sorulara söyleşilerinizle yanıt vermeniz o kadar kıymetli ki .Cesaretinize ,çabalarınıza hayran teşekkürlerimi sunuyorum .
Bir lise öğrencisi olarak söyleşileriniz bana çok şey katıyor. Düşünsel anlamda kendimi geliştirmek için fazlasıyla çaba sarf etsem de okulda, güya Karadeniz'in en iyi okulu olan bir fen lisesinde, boş yere geçirdiğim zamanlar ve bizlere pompalanmaya çalışılan yalan yanlış bilgiler yüzünden insan hayli yoruluyor. Bu durum insanı karanlık hallere de itmiyor değil. Tabi ki bu gençliğin, ergenliğin verdiği bir his olabilir bilemiyorum. Sizden ricam söyleşilerinizi biraz daha erken saatlere almanız. Sizin talebeniz olmak, sizle düşünce alışverişinde bulunmak isterdim. Çevrimiçi felsefe derslerine başladığınızı biliyorum ancak imkânsızlıklardan dolayı katılamıyorum. Bir gün karşılaşmak ümidiyle...
Tüketim çağında videoya erişip sindirmek kolay gelsede kitap okumak daha faydalı olucaktır fibonacci. Özellikle sosyal bilimlerde. Bunun yanında geleceğe bir umut olduğun içinde sonsuz teşekkürler sana
Videoyu izlerken inancımı savunma söylemimin dayanaklarının tutarsızlığının tekrar tekrar farkına vardım. Heyecanla başkalarıyla paylaşmak istedim, olmadı. Anlamak anlatmaya yetmiyormuş. Şimdi tekrar izliyorum. Keşke güzel ülkemin bütünü izlese .🌹
Bence bu bir süreç bazı şeyleri pat diye bir ortamda söylemek insanlarda o kıvılcımı çakmıyor. herkes kendi aydınlanmasını yaşamak zorunda bunun için en başka kendi aklına dürüst ve cesaretle davranmak gerekiyor.
Yayını genele yapıp bizi mahrum etmediğiniz için çok teşekkür ediyorum hocam🙏..okurken içim cız etti dediğiniz yerlerde benimde gözlerim doldu ..o kadar haklısınız ki ..bu tahlil için (aylarca uğraşıp yaptığınız çalışmalarınızı)gözden geçirmeniz ne büyük tevazu..uslubunuzdan, ilminizden istifade edebilmek ümidiyle..🌱🦋💫
sizi her dinlediğimde inançlarım acıyor içim burkuluyor ve bunca zaman bunlara nasıl aymadığımı anlamak daha da acı verici sorgulamadım değil ama pompalanan korkudan dolayı gereken önemi verememek benimkisi aşırı teslimiyet öğretilerinden dolayı atalette kalmak. Hakikatler karşısında düştüğüm duygusal durum başımı öne eğmekten öte değil. Bunca yıl hayatımı nasıl bu kadar kör bir inanca dayanarak yaşadığım da ayrı bir konu. Bu konuları bu kadar cesurca anlatan başka biri daha var mı bilmiyorum. iyi ki varsınız tüm içtenliğimle can-ı gönülden kucak dolusu sevgi saygı ve hürmetlerimle. Siz olmazsanız biz çok yalnızız. Var olun.... .
Kendi capimda, epeyce bir zamandir, acligini hissettigim, bilginin pesinde kosuyorum. Hic bu kadar doyurucu bir paylasim izlememistim. Iyiki yolumuza cikmissiniz, hicbir zaman eksik olmayin, cok tesekkur ederiz.
Guzel bir ozetleme metodu, ben din yerine kultur kelimesinin kullanılmasının daha dogru oldugunu dusunuyorum. Orf ve adetlerine baglı olan insanların bir cogu da dini rituellerine bu nedenle baglı. Belli bir yasam tarzına sıkı sıkıya baglı insanlarda boyle. İnsanların hepsi aslında kendini gerceklemek ister ancak ortamı kendini nasıl gerceklemesine ne sekilde imkan veriyorsa oyle... Ne zamanki ortam kendini hiç bir şekilde gerceklemesine one cıkarmasına izin vermiyor o zaman, işte o zaman bir yol bulmaya calısır. Kultur insan için bir kapandır.
@@batukhank34 Batuhan kuranın bilimle alakası yoktur da aynı zamanda İslamiyet dogmatik bir inanç sistemi olduğu için bilim yapılmasını engeller deniliyor ve bence de doğru. Ama illa inançlı olunacaksa namaz oruç gibi ibadetler yapılabilir düşünmeden çünkü düşününce din olmakdan çıkıyor diyor hoca. bilim insanı işinde düşünebilir namazına orucunu da düşünmeden yapar
Varılan son nokta, 30 yıllık yaşamımda düşünmeye başladığım (kapsamlı okumalar yapmayı kastediyorum) son 10 yılımın özeti.. Mevdudi'nin cilt cilt tefsirleri, Mesnevi'ler, Kütübü Sitteler, Risalei Nurlar.. Aklımın inancıma bir cevap bulacağı ümidi.. Öteki üzerinden kendini yüceltme, korkular ile zihinsel canlılığı sürdürmeye çalışma patalojisi.. İstediği cevapları bulabilme üzerine kurulu bir "hakikat yolculuğu... Videoda hocanın kelimelere döktüğü bu olgu, düşünen her bireyin bir "savruluş", bir hakikati bulma haritası..
@@danielortega8959 Ben senin bekar versiyonunum aynı şekilde emir ve yasaklara uygun yaşıyorum ama inancım yok.İslami jargon kullanıldığında hemen akıl bilim modernite gibi kavramlara sarılıyorum ancak aşırı radikal sekuler çevrelerde de hep İslami jargona sarilasim geliyor.
Hiç bir ayrımcı günün kutlanmayacağı günleri görmek ümidi ile, tüm emeğini yaşama katmış hemcinslerimin bu talihsiz günümüzü kutluyorum.. Teşekkürler, Dücane bey hocam, yine güzel bir söyleşi.🌷
Ernest Renan'ın İslam ve Bilim isimli konferansı bağlamında, Dücane Cündioğlu'nun meseleye dair yaptığı ayırımlar şu şekildedir : Yerellik - Evrensellik İmgelem - Us İnanç - Düşünce Din (İslam) - Bilim Videoyu 3. kez izledim. Yeniden yeniden izleyeceğim. Teşekkürler 🙏 31.07.2023
Hocam r Renan bu günümüzün resmini cekmiş.O kahin olmadığına göre islam toplumlarının hiç değişmemesinin ,ilerleyememesinin nedeni dindir.Renan 'ı bize tanıttığınız için minnettarım.
Öncelikle size teşekkür etmek isterim. Sizden de görüşleriniz en çok yararlanıyorum. Teşekkür ederim. Keşke bu düşünceleri daha kısa, Örneğin 10'ar dakikadan fazla olmayan videolar şeklinde yayınlasanız ne güzel olurdu.
Kemik sızlatan sorulara cevap arıyorsunuz hocam. Çok ağır sorular bunlar. Kendime aynı soruları sorduğumda göğsüm daralıyor. Yükünüzün ve yalnızlığınızın ağırlılığını anlamaya çalışıyorum. Bana kattıklarınız için çok teşekkür ederim.
Söyleşiyi, ben gibi çokça “İslami” görsele,işitsele,tavırlara maruz kalan biri en iyi anlayabilirdi. Cümleleri havada kaptım. Sizden çok faydalanıyorum.
Hocaya katılıyorum. Uygarlığa karşı olma durumu dindar bilincin özünde var. Ancak islamın ayrıldığı nokta çok daha otoriter olması ve kendini eleştirenleri ortadan kaldırabilmesi. En azından diğer kitaplarda ayet olarak bu kadar nefret ve öldürmeye teşvik olmadığını düşünüyorum. O nedenle eleştirmek isteseniz bile ölüm korkusu her durumda ağır basar. Bu durumda islam coğrafyasının kendi orta çağından çıkabilmesi çok zor.
@@muhendisChe Böyle söylediğini sanmıyorum çünkü nutuklar coşkular bilimsel olmaz. Mesela sonsuza kadar payidar kalmak bilimsel değildir ama coşku işte ne yapacaksın?
Televizyonlarda her kanalda verilse şu konuşma keşke. Hatta bir süre sık sık tekrarı verilse. Bendeki imkansız bir hayal biliyorum ama bir şekilde yayılmasını nasıl sağlarız? Can alıcı kısımları kısa videolar haline getirip, yaysak.
3 года назад+1
Maalesef Dücane beyin bu toplumda fazla karşılığı yok
Her dinlediğimde beni altüst ediyorsunuz... Zannımca bütünüyle sizin geçtiğiniz yoldan geçiyorum ama maalesef sizin kadar çalışkan ve başarılı olacağımı düşünmüyorum
Bilgilerinizi, fikirlerinizi bizimle paylaştağınız için çok teşekkür ederim. Biz neden islamiyeti tartışıyoruz, neden Islam'ı tartışmiyoruz? Vakanın kendisini değil kaynağını analiz etmek daha doğru değil midir?
Düşünce adamı fakiri, bilim ve düşüncenin olmadığı bu coğrafyada; söyleşilerinizle din/bilim ayrımına (İslam/bilim) yaptığınız katkılardan dolayı çok teşekkür ediyorum. Emeğiniz için dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum.
Mehmet Azimli hocanın(Hitit Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde) Müslüman Engisizyonları 1. ve 2. Cilt kitaplarında bilim adamlarının neler yaşadığına güzel örnekler var.2020 de çıktı yeni kitaplar 5 Cilt olacak tamamı.
Sevgili hocam , Malezya ,Libya , Afganistan ,Suudi Arabistan , Irak , Mısır , Türkiye v.b. birbirinden çok farklı coğrafyalarda bulunmasına ve aynı şekilde birbirinden öyle ya da böyle onca farklı kültür ve yaşayış ,aile ve devlet yönetim şekline sahip olmalarına karşın bu toplumlar da ortak bir şekilde eleştiren ve sorgulayan aklın olmamasını ne ile açıklıyorsunuz. Sevgilerimle.
Zaten biz -müslüman coğrafyada yaşayan insanlar - hayata direkt bir sıfır geriden başlıyoruz hocam. Bu hayatın gelip geçici, önemsiz ve boş olduğu, rüyada gibi göz açıp kapayana denk biteceği, asıl hayatın öbür dünyada sonsuz biçimde ya cennette ya da cehennemde başlayacağı doğar doğmaz bizim bilincimize öyle bir işleniyor ki, ister istemez tamamen hayattan soyutlanıyoruz, tüm merakımız o diğer dünyalar üzerine oluşmaya başlıyor. Bu durumda koy ver gitsin diyorsun bu dünya için değmez gibisinden. Hani cübbeli diyordu ya ''NASA sen ne cahil adamsın ver bana yüz bin dolar ben sana söyleyeyim'', anca bu kadar güzel özetlenebilirdi bizim durum.
Hocam Faydali bir video oldu! Ben tam olarak size katılamıyorum geri kalmanın önemli bir sebepi din kurgusu, düşünme yöntemi, kader ve ahiret anlayışı!
@@ibrahimsahin1065 din=devlet ve dolayısıyla toplumların idare edilebilme araçlarından olduğu tespitine katılmamak mümkün değil hocanın;dolayısıyla aslolanın 'güvenlik' ,yani asayişin olduğu tespitini de yapıyor;fakat dinlerin insanlığı nasıl böldüğüyle,savaşlara alet edildiği hususuna hiç değinmiyor.
Farklılıkları birleştirme yetimiiz yok. Oysa bunu bir zenginlik olarak ele alıp, avantaja dönüşturebilsek, her gün gelecek diğer günden daha huzurlu ve özlenir olur.
Parça bütünü düşünebilir. Bütün parçayı düşünmez. Öyleyse tam düşüncesiz,dingin ve hareketsizdir. Parça değişmeye mecburdur. Böylelikle bir yolculuktur. Hangi çağ ve mekanda zuhur ederse etsin parça bütüne yaslanır. Ama onu kuşatamaz. İşte buna yaşam denir. Bütün parçaya asla yaslanmaz. Çünkü tam ve eksiksizdir. Parça hangi düşünce, eylem, fikir, imge yada kavrama sahip olursa olsun bütünü kapsayamayacağı için değişmeye mahkumdur. Herakleitos sadece değişim gördü. Aslında budist hikayesidir. Hayvanat bahçesine giden körler fili merak ederler görevliye rica etselerde görevli onlardan daha bi meraklıdır. Hepsini filin yanına salar. Kör oldukları için her biri filin ayrı organlarını tutar. Fakat görevli dahada meraklanır ve onlardan fili anlatmasını ister. Körler başlar büyük kulakları büyük hortumu bacakları kuyruğu vesaire. Görevli tamam herbirinizin dediği doğru ama ancak hepsini topladığında bir fil yapar. Hakikat adına kim konuşuyorsa aslında kendi adına konuşuyordur. Kendi fikrini düşüncesini çıkarımlarını davasını izmini ki bunlar çok haklı ve makbul görüşlerde olabilir. Bir nevi gerçekliktir ama hakikat değil.Gerçeklik akılla kaimdir. Hakikat değil.Akıl hakikati sezebilir. Yaklaşabilir ama kuşatamaz. Hakikat hem cehli hem aklı kuşatır. Böylelikle olmak kelimesine geliyoruz. Olmak yada olmamak bir şair meselesimi. Bütünün her parçayı içine alabileceğini biliyoruz. Parçada elbette bütüne aittir. Fakat bütün değildir. Bu hareketi arzuyu nefreti sevgiyi her şeyi açıklar. Bunların hepsi güzeldir. Yaşam rengarenk. His koku tad acı sevinç karanlık ışık düşünmek sadece nöron ve hormon meselesimi. Bunlar gerçeklik maddeyle birlikte ortaya çıkar. Marxda en önemli kavram artı değer. Çok basit bir ifadeyle zenginlik ona göre emeğe ödenmemiş karşılıktır. Yani sömürüdür. İyide başka tür zenginlik hiç mümkün olmuşmudur. Eşitlik doğası gereği adaletsizliktir. Çünkü adalet eşitsizlikler ve karşıtlıklardan doğar. Yaşamda böyledir. Potansiyeldir. Robotik değildir. Sadece dünyadaki rejimleri ve yaşam biçimlerini göz önüne getirin ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Şimdi aklın artı değeri sevginin yaşamın artı değeri mümkünmüdür. Olmak bir artı değermidir. Bir kapitaliste komüniste yada liberale yahut dinciye, Hıristiyan, müslüman, hinduya bütüncül bakabilmek bir artı değermidir. Mesela rüyalar ve ileri şizofrenlerin beyindeki kurgularını gerçeklikten ayıramaması. Kesinliğin dağılması ne kadarda ürkütücü. Görülüyorki ortak akla güvenmek zorundayız. Fakat bu gerçeklik bu nedenle her zaman akıl övülmelidir. Ama hakikat yolcusu bu staretajik hamlesini topluma karşı yaptıktan sonra daha ileri gitmek isteyecektir. Öyleyse akıldan daha ilerisi varmıdır. Yada akıl hakikati kavrayabilirmi. Kendime sorduğum asıl soru budur.
Bireysel olarak yerelden evrensele geçmek bile çok zor, toplumun zihinsel dönüşümü ise kaç yy. alır ve hatta mümkün mü bilmiyorum. Bu çok üzücü... Binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce yıldır insanoğlu korkularının ve dolayısıyla imgelemin tutsağı idi, şimdilerde karanlığın sonunda bir ışık görünüyor fakat kimsenin umurunda değil. Bu ateşi harlamak yerine bütün insanlar el ele verip ateşi görmezden gelmenin hatta söndürmenin derdinde. İnsanlık bu treni de kaçırırsa bir şans daha kaç yy. sonra gelir hatta gelir mi bilemem. Atina (M.Ö. 4.yy.), Bağdat(M.S.9.yy.), Amsterdam(M.S.17.yy.).
13:50 Oğlum 3-4 yaşlarındayken, "Baba, bizi namaza neden arapça çağırıyorlar, biz arap değiliz ki?" diye sormuştu ben de cevap verememiştim. Demek ki oğlum politika yapmış.
Hocam, Renan'ın konuşmasını da Namık Kemal'in yazdığı müdaafanameyi de okumuştum ancak Renan'ın eleştirilerinin hiç de sizin bahsettiğiniz kadar naif olduğunu düşünmemiştim. Gerçi hala da öyle olduğunu düşünmüyorum. Kendisine haklılık payı verdiğiniz için Renan'ın oldukça sert ve köşeli iddialarını yumuşatıyorsunuz sanırım. Konuşmanızın tamamı içerisinde size katılmadığım birkaç husus olduysa da, beni asıl rahatsız eden ifadeniz "toplumun kalitesi" oldu. Toplumun "kaliteli" olduğunu gösteren standartlar nelerdir? Toplumları A kalite, B kalite veya C kalite şeklinde sınıflandırabiliyor muyuz? Muhtemelen sizin "evrensel" olduğunu düşündüğünüz veya inandığınız değerleri bünyesinde ne kadar taşıdığına göre "toplumun kalitesi" değişiyor. Toplumlar doğada verili olmadığına ve birçoğu farklı tarihsel süreçlerden geçerek günümüze ulaştıklarına göre bunların aynı veya benzer kalıplara koyma ihtiyacı nereden doğuyor? Çoklu modernlikler perspektifi hatalı veya temelsiz midir? Kısacası, bu ifadeniz bana ilk antropologların yaklaşımlarını hatırlattı. Tabii ki, benim rahatsız olmam bir ifadenin doğruluğunu belirlemede ölçüt olamaz. Yalnızca "objektif akıl"dan söz ettiğiniz için, yani muhatabınızın ifadelerinizden ne anlayabileceğini de hesaba katarak konuştuğunuzu söylediğiniz için ben de sizin kullandığınız bir ifadenin bende uyandırdığı hissi aktarmak istedim. Feedback olarak değerlendirebilirsiniz. Sağlıcakla kalın...
@@ilberidil merhamet ve vicdan gibi duyguların temelini merak ediyorum. Neden bazı insanlar merhametliyken bazılar değil. Neden bazıları akıllarını kullanabilirken bazıları kullanamıyor gibi birsey. Siz de sanırım bu konuda eğitimli siniz, belki siz de açıklayabilirsiniz.
@@buketalkan2444 eğitimli değilim ama konuya dair aforizmalarım var elbette. Ne kadar, nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama deneyeyim. Herkesin parmak izi farklı olduğu gibi nörolojik yani sinir sistemimiz de eşsiz ve asla bir diğerine benzemez. Öyle ki bu dizilim bizim deneyimlerimizin, duyularımızın, ussallığımızın da temelini ve farklılığını oluşturur. Tanrı inancımız da esasen bu mirasımızın tezahürüdür. Beyin hücrelerimizde keza noronlar ve arasındaki etkileşim, sinapslar arası Bilgi akışı ve bunun hızları bizim dış dünya ile kurduğumuz bağlantıları farklılaştırır. Merhamet duygusu yada insana dair herhangi bir duygusal tepkimizin Esasında nörolojik bağlantılarımızın algılamalarıyla alakalıdır. Ussal değildir ama ussallığa zorlarız ve sorgularız yaşam boyu. Bence budur 🤷♂️
@@ilberidil merhametli insanların tanrı kavramı merhamet içerirken, merhametsiz insanların tanrı kavramı zorlama dayatma dolayısı ile cezalandırma , öç alma içeriyor, gozlemlediğim kadarıyla. Merhamet insanın aslında kendine acıması veya sucluluk duygusu gibi baska duyguların bir uzantısı mı diye de merak etmişimdir. Ya da aile de rol model alınan bir kişiyi taklitten de olabilir diye de dusundum. Baska baska nedenlere tabii.. Sizin soylediğini gore, biyolojik bir durum.
Yanlış hatırlıyorsam bilen bir arkadaş düzeltsin. Galiba "Batı Yakasının Hikayesi" filminde geçer. Üzerinden tren geçmekte olan bir köprünün altına giden genç kadın, tren geçerken bütün kuvvetiyle bağırır. Bazen yaşadığım duygular nedeniyle "Keşke yakında bir tren yolu köprüsü olsa da gidip olanca kuvvetimle çığlık atsam" derim. Bu gece de aynı duyguları yaşadım. Sohbet için müteşekkiriz. 🙏
Mimarlık Fakültesine İlahiyatçı Dekan atanıyor. Kişinin yapısını bilmiyorum ama yaratıcılığa sıcak bakan bir kişi olmadığı düşüncesini taşıyorum. Bugün Antakya'da mezarlıkta çiçek satarak kızını Oxford Üniversitesinde okutmaya çalışan bir annenin hikayesini okudum. Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamalarındaki insanların, özellikle gençlerin yüzüne bakın, pırıl pırıl aydınlık ve birlikte bir şeyleri başarmaya çalışan insanların yüz ifadesine sahipler. Çiçekçi Hanımın kızı bireysel olarak başarıya ulaşacak, sokaktaki gençlerimiz ise kaldırımları arşınlayacak ve onlara destek olacak bir devlet/toplum ne yazık ki yok. :(
Burda öncelikle islam ve bilim kavramlarının tanımının iyi yapılması gerekliydi bence. İnsanların yaşadığı kendi ve atalarının dini değilde gerçek anlamda islamın ne dediği önemli diye düşünüyorum. Bir yaratıcı olarak tanrıya inanıyorsak eğer yine tanrının kendi yaratmış olduğu bilimin de bununla bağdaşıyor olması gerekiyor diye düşünüyorum.
Bir akademisyen olarak pozitif bilimle uğraşıyorum. Aynı zamanda bilim tarihi üzerine araştırmalarım da var. Akademik camiyayı az çok biliyorum. Edindiğim izlenim insanların inaçlarının çokta bilim performasına etki etmediği. Daha çok kişisel azmin etkisini görüyorum. Özellikle bilime şark kültürünün etkisinin daha fazla olduğu, bu kültüründe malesef İslam dünyasında daha çok olması sebebiyle kavram ve din-kültür sosyolojik yapıların karıştırıldığı düşüncesindeyim. Eğer sekülerleşme bilime pozitif katkı olsa idi 1925 sonrası hızlı ve birazda kaddarca yaşanan Türkiye sekülerleşmenin bizi bilimsel olarak bir üst liğe çıkarması gerekirdi. 1925-2000 arası eğitim, okuma-yazma, kız öğrenci okullaşma, yüksek öğretim, bilimsel çalışma, gelişmişlik ve sosyal yaşamı Osmanlıdan son ayrılan devletler olan Suriye (Bağımsızlığı 1946) ve Mısır (1956) ı incelersek çok fark oluşmadığını görürüz. İki ülkede petrol zengini değil ancak şehirli bir Suriyeliyi ve Mısırlıyı çokta bizden ayıramayız. Geçmişi yargılamak ve değerlendirmek için dönemin şartlarını, iklimi, kültürü .... daha bir çok etkeni bir arada değerlendirmek gerekir. Bazı tespitlerine katılmasamda severek dinliyorum.
Aylar önce sizi ilk keşfettiğim günlerde sayfanızı neden bu kadar az kişi takip ediyor diye üzülürdüm.(50 bin civarıydı sanırım o zamanlar sayı.) Aylar sonra artık bu sayının zamanla çok değişmeyeceği kanısı oluştu bende.(30-40 yıl sonra bu videoları izleyen sayısı daha çok artar sanırım. Umarım mı demeliyim..) Çünkü söylediklerinizin büyük kısmı bu toplumun büyük çoğunluğu tarafından anlaşılamaz, anlamaya çalışanların bir kısmı da rahatsız olup sizi takibi bırakır. Teşekkürler emekleriniz için.
@@Derya90530 ben 2 ayda 100 bin olur diye düşünmüştüm,pek yanılmadım. Hoca bile 100 bin olmayşına hayıflanıyor zaman zaman.Videoları izlediyseniz denk gelmiş olmalısınız.
Gerçekten geçmiş vede günümüzü bu kadar tarafsız analiz eden tek bir insansınız siz canı gönülden kutluyorum emeğinize sağlık ,ama sizden devamını getirmenizi rica ederim saygılar, ayağınız taşa gelmesin eski usulde dendiği gibi.
Sayın hocam konularınız çok güzel fakat teknolojik olarak ses kalitesi çok kötü. Videodaki sesiniz boğulmakta olan bir kişinin yardım istemesi gibi. Çok boğuk bir ses var.
Hocam 01:08:10 da hem dini hemde bilimi iyi bilen birine rastlamadım dediniz. Prof. Dr. İsmail Hakkı aydın sizce ikisini de iyi bilen biri olabilir mi. Tanıyor musunuz
Din dayandığı temel itibarı ile muhayyile yani hayal gücünün bir ürünüdür, kurgulara dayanır, bilim ise usa-akla, duyumsanabilen kavramlara, olgulara dayanır.
"Bisiklete binmeyi bilmiyor, aya gidiyor.":) Hocam çok hoşsunuz.🥰 Varlığınız güç veriyor (baba gibi). Anlattiklariz, düşünceleriniz beni besliyor..Size çok ihtiyacımız var. Bu yayınlar o kadar değerli ki, çok teşekkür ediyorum size..Sağlıklı, huzurlu, upuzun ömür diliyorum♥️
''Benim duyduğum nârayı siz de duyuyor musunuz: 'Hakikatin canı cehenneme', Türkiye bunu söylüyor.''
-Dücâne Cündioğlu
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Kendi kendimize sorup da cevap bulamadığımız sorulara söyleşilerinizle yanıt vermeniz o kadar kıymetli ki .Cesaretinize ,çabalarınıza hayran teşekkürlerimi sunuyorum .
Bir lise öğrencisi olarak söyleşileriniz bana çok şey katıyor. Düşünsel anlamda kendimi geliştirmek için fazlasıyla çaba sarf etsem de okulda, güya Karadeniz'in en iyi okulu olan bir fen lisesinde,
boş yere geçirdiğim zamanlar ve bizlere pompalanmaya çalışılan yalan yanlış bilgiler yüzünden insan hayli yoruluyor. Bu durum insanı karanlık hallere de itmiyor değil. Tabi ki bu gençliğin, ergenliğin verdiği bir his olabilir bilemiyorum.
Sizden ricam söyleşilerinizi biraz daha erken saatlere almanız.
Sizin talebeniz olmak, sizle düşünce alışverişinde bulunmak isterdim. Çevrimiçi felsefe derslerine başladığınızı biliyorum ancak imkânsızlıklardan dolayı katılamıyorum. Bir gün karşılaşmak ümidiyle...
Tüketim çağında videoya erişip sindirmek kolay gelsede kitap okumak daha faydalı olucaktır fibonacci. Özellikle sosyal bilimlerde. Bunun yanında geleceğe bir umut olduğun içinde sonsuz teşekkürler sana
Canımsın yaşım 40, kandırıldığımi öğrendiğimde yaşım 37 idi çok şey kaçırdım
@Fatma Sahindal 🙏♥️
@@ali-lq6rn pamuk gibi bir anlatım mı istiyoruz, o kadar pürüzsüz, derdi olmayan havada hayat sürdürenler zaten felsefe ile bile ilgilenmezler..
@@ali-lq6rnşu faşistçe yargılara bir örnek verebilir misiniz?
Teşekkür ederim, ne kadar anlamlı bir konuşma.SAĞOLUN.
Videoyu izlerken inancımı savunma söylemimin dayanaklarının tutarsızlığının tekrar tekrar farkına vardım. Heyecanla başkalarıyla paylaşmak istedim, olmadı. Anlamak anlatmaya yetmiyormuş. Şimdi tekrar izliyorum. Keşke güzel ülkemin bütünü izlese .🌹
Bence bu bir süreç bazı şeyleri pat diye bir ortamda söylemek insanlarda o kıvılcımı çakmıyor. herkes kendi aydınlanmasını yaşamak zorunda bunun için en başka kendi aklına dürüst ve cesaretle davranmak gerekiyor.
Yayını genele yapıp bizi mahrum etmediğiniz için çok teşekkür ediyorum hocam🙏..okurken içim cız etti dediğiniz yerlerde benimde gözlerim doldu ..o kadar haklısınız ki ..bu tahlil için (aylarca uğraşıp yaptığınız çalışmalarınızı)gözden geçirmeniz ne büyük tevazu..uslubunuzdan, ilminizden istifade edebilmek ümidiyle..🌱🦋💫
sizi her dinlediğimde inançlarım acıyor içim burkuluyor ve bunca zaman bunlara nasıl aymadığımı anlamak daha da acı verici sorgulamadım değil ama pompalanan korkudan dolayı gereken önemi verememek benimkisi aşırı teslimiyet öğretilerinden dolayı atalette kalmak. Hakikatler karşısında düştüğüm duygusal durum başımı öne eğmekten öte değil. Bunca yıl hayatımı nasıl bu kadar kör bir inanca dayanarak yaşadığım da ayrı bir konu. Bu konuları bu kadar cesurca anlatan başka biri daha var mı bilmiyorum. iyi ki varsınız tüm içtenliğimle can-ı gönülden kucak dolusu sevgi saygı ve hürmetlerimle. Siz olmazsanız biz çok yalnızız. Var olun.... .
Teşekkürler.. Saygılar.. Ayağına taş deymesin Hocam..
Kendi capimda, epeyce bir zamandir, acligini hissettigim, bilginin pesinde kosuyorum. Hic bu kadar doyurucu bir paylasim izlememistim.
Iyiki yolumuza cikmissiniz, hicbir zaman eksik olmayin, cok tesekkur ederiz.
Emevi camiinde Cuma namazı kılacaktık, ata yadigarı Süleyman Şah türbesinden olduk, yanına 4 milyon Suriye' liyi de kilitlediler..
😂😂😂
Gel bunu 10 milyona bağlayalım. 4 milyon az gibi geldi bana
Din - Bilim
İnanç - Düşünce
İmgelem - Us
Yerellik - Evrensellik
Kültür - Uygarlık
Birlik - Bireysellik
sonuncu yazdığınız doğru değil öyle birşey söylemedi diye hatırlıyorum dedi mi ki?
Guzel bir ozetleme metodu, ben din yerine kultur kelimesinin kullanılmasının daha dogru oldugunu dusunuyorum. Orf ve adetlerine baglı olan insanların bir cogu da dini rituellerine bu nedenle baglı. Belli bir yasam tarzına sıkı sıkıya baglı insanlarda
boyle. İnsanların hepsi aslında kendini gerceklemek ister ancak ortamı kendini nasıl gerceklemesine ne sekilde imkan veriyorsa oyle... Ne zamanki ortam kendini hiç bir şekilde gerceklemesine one cıkarmasına izin vermiyor o zaman, işte o zaman bir yol bulmaya calısır. Kultur insan için bir kapandır.
@@batukhank34 Batuhan kuranın bilimle alakası yoktur da aynı zamanda İslamiyet dogmatik bir inanç sistemi olduğu için bilim yapılmasını engeller deniliyor ve bence de doğru. Ama illa inançlı olunacaksa namaz oruç gibi ibadetler yapılabilir düşünmeden çünkü düşününce din olmakdan çıkıyor diyor hoca. bilim insanı işinde düşünebilir namazına orucunu da düşünmeden yapar
İnanç düşüncendir zaten bilim bu kelime oyunlarını bitirecek gibi görünüyor.
çok teşekkür ederim üstadım iyi ki burdasınız.
Varılan son nokta, 30 yıllık yaşamımda düşünmeye başladığım (kapsamlı okumalar yapmayı kastediyorum) son 10 yılımın özeti.. Mevdudi'nin cilt cilt tefsirleri, Mesnevi'ler, Kütübü Sitteler, Risalei Nurlar.. Aklımın inancıma bir cevap bulacağı ümidi.. Öteki üzerinden kendini yüceltme, korkular ile zihinsel canlılığı sürdürmeye çalışma patalojisi.. İstediği cevapları bulabilme üzerine kurulu bir "hakikat yolculuğu... Videoda hocanın kelimelere döktüğü bu olgu, düşünen her bireyin bir "savruluş", bir hakikati bulma haritası..
@@yavuzkestane9952 Yok değil Yavuz bey.
Hakikat yolcuculunda yolun sonuna yakınmısınız ?
Yılın sonunda gökten geldiği sanılan palavralar ile insanların hayatının nasıl cehenneme çevrildiğini göreceksiniz.
@@semsettin6296 hakikat savaşında yolun sonu yoktur
@@danielortega8959 Ben senin bekar versiyonunum aynı şekilde emir ve yasaklara uygun yaşıyorum ama inancım yok.İslami jargon kullanıldığında hemen akıl bilim modernite gibi kavramlara sarılıyorum ancak aşırı radikal sekuler çevrelerde de hep İslami jargona sarilasim geliyor.
Hiç bir ayrımcı günün kutlanmayacağı günleri görmek ümidi ile, tüm emeğini yaşama katmış hemcinslerimin bu talihsiz günümüzü kutluyorum.. Teşekkürler, Dücane bey hocam, yine güzel bir söyleşi.🌷
İnsanlığınızın, cömertliğinizin ve bilgeliğinizin karşısında hayret etmemek elde değil. Söyleşi için çok teşekkür ederim hocam🙏🏼❤️
Yine sizinle aynı çağda dünyada olduğum ve sizi dinleme şansı bulduğum için kendimi şanslı olduğumu düşündüğüm saatler yaşadım.sağ olun var olun👏❤👏❤❤
Ernest Renan'ın İslam ve Bilim isimli konferansı bağlamında, Dücane Cündioğlu'nun meseleye dair yaptığı ayırımlar şu şekildedir :
Yerellik - Evrensellik
İmgelem - Us
İnanç - Düşünce
Din (İslam) - Bilim
Videoyu 3. kez izledim. Yeniden yeniden izleyeceğim. Teşekkürler 🙏 31.07.2023
Hocam r
Renan bu günümüzün resmini cekmiş.O kahin olmadığına göre islam toplumlarının hiç değişmemesinin ,ilerleyememesinin nedeni dindir.Renan 'ı bize tanıttığınız için minnettarım.
Öncelikle size teşekkür etmek isterim. Sizden de görüşleriniz en çok yararlanıyorum. Teşekkür ederim.
Keşke bu düşünceleri daha kısa, Örneğin 10'ar dakikadan fazla olmayan videolar şeklinde yayınlasanız ne güzel olurdu.
Kemik sızlatan sorulara cevap arıyorsunuz hocam. Çok ağır sorular bunlar. Kendime aynı soruları sorduğumda göğsüm daralıyor. Yükünüzün ve yalnızlığınızın ağırlılığını anlamaya çalışıyorum. Bana kattıklarınız için çok teşekkür ederim.
Altı çizilecek çok cümleleriniz var.! Tamamını imzamı atarım.. çoğu bildiğim şeyi yeniden sorgulayarak..! Teşekkür ederiz.. güzel bir yayındi..!
Söyleşiyi, ben gibi çokça “İslami” görsele,işitsele,tavırlara maruz kalan biri en iyi anlayabilirdi. Cümleleri havada kaptım. Sizden çok faydalanıyorum.
Canım hocam teşekkür ederiz tüm katkılarınıza... ❤️🧿🙏🌹
Güzel bir oturumdu, teşekkür edetim👍🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Sohbet konusu konferantan:"İslamlık, zayıf olduğu zaman hürriyetten, kuvvetli olduğu zaman ise şiddetten yanadır... " Ernest Renan.
Hangi din ve ideoloji öyle değil.....
Dikkatli dinleyip düşünseydiniz üzülmezdiniz.
Teşekkürler. Konuyu gayet net ifade ettiniz. Ali Demirsoy hoca da masalla gerçeği ayırmak gerektiğini vurguluyordu.
Teşekkürler hep sağlıklı olun inşallah hocam.
Teşekkürler yine çok faydalandık 🙏🏻
Hocam tekrardan hürmetler siz düşüncenin hakkını vermek için beyninden gelenin en iyisini yapmaya çalışan nadir kişiliklerdensiniz bilin istedim
Selam umarım yanlış anlaşılmadan olduğunuz gibi safiyetinizle anlaşılıyorsunuzdur.Sizi seviyoruz Allah hep korusun sizi.
Hocaya katılıyorum. Uygarlığa karşı olma durumu dindar bilincin özünde var. Ancak islamın ayrıldığı nokta çok daha otoriter olması ve kendini eleştirenleri ortadan kaldırabilmesi. En azından diğer kitaplarda ayet olarak bu kadar nefret ve öldürmeye teşvik olmadığını düşünüyorum. O nedenle eleştirmek isteseniz bile ölüm korkusu her durumda ağır basar. Bu durumda islam coğrafyasının kendi orta çağından çıkabilmesi çok zor.
Çok teşekkür ederiz
*"Bir gün benim düşüncelerim bilimle çelişirse bilimi seçin.."*
Atatürk mü demiş?
@@-menderesfazlioglu3740
Atatürk' e atfedilir, ancak teyid edilmiş değil.
Bu kadar güzel bir sözü Atatürk söylemeli, ,aksi düşünülemez. ..
@@-menderesfazlioglu3740
Atatürk söylememiş olsa bile vizyonuna yakışır.
@@muhendisChe Böyle söylediğini sanmıyorum çünkü nutuklar coşkular bilimsel olmaz. Mesela sonsuza kadar payidar kalmak bilimsel değildir ama coşku işte ne yapacaksın?
Televizyonlarda her kanalda verilse şu konuşma keşke. Hatta bir süre sık sık tekrarı verilse. Bendeki imkansız bir hayal biliyorum ama bir şekilde yayılmasını nasıl sağlarız? Can alıcı kısımları kısa videolar haline getirip, yaysak.
Maalesef Dücane beyin bu toplumda fazla karşılığı yok
Teşekkürler kıymetli hocam.
Her dinlediğimde beni altüst ediyorsunuz...
Zannımca bütünüyle sizin geçtiğiniz yoldan geçiyorum ama maalesef sizin kadar çalışkan ve başarılı olacağımı düşünmüyorum
Çok etkilendim çok. Allah razı olsun hocam .
Hocam videolarınızı 2 kez izliyorum. çünküanlattıklarınız çok mükemmel. hepsi beynime girsin istiyorum. yolunuz açık olsun.
Süper bir konuşma izledim. Teşekkürler.
Ilk kez bu konularin ciddiyetle çözümlendiğine sahid oluyorum. Bu ulkemiz için çok gerekli. Devamı ve ısrari temennimdir.
Teşekkürler iyiki varsınız
Teşekkürler hocam hayırlı geceler
Gerçi başka konularda da ufaktan değindiniz ama gitmek-gidememek-arada kalmak üstüne de bir konuşma gerçekleştirseniz… çok sevinirim. ❤
Bilgilerinizi, fikirlerinizi bizimle paylaştağınız için çok teşekkür ederim. Biz neden islamiyeti tartışıyoruz, neden Islam'ı tartışmiyoruz? Vakanın kendisini değil kaynağını analiz etmek daha doğru değil midir?
Teşekkürler 👏
Diline emeğine sağlık hoca, akıla iradeye vurulan pırangayı çemberi kırıyorsun. Bundan daha iyiside anlatılmazdı.
Güzel program
Düşünce adamı fakiri, bilim ve düşüncenin olmadığı bu coğrafyada; söyleşilerinizle din/bilim ayrımına (İslam/bilim) yaptığınız katkılardan dolayı çok teşekkür ediyorum. Emeğiniz için dimağına ve yüreğine sağlık diliyorum.
Nutuklar ve konferanslar 1946 Ernest Renan (Sakarya basimevi - ZİYA ISHAN ) ilgilenenler pdf sini bulabilirler.
Çok güzel ama izlerken 2x hızında seyrettim. Sıkıldım. Daha kısa bölümler hakkında sunulsa kanımca daha iyi olur.
Hocam dolu dolu geçen zamanlarım için size müteşekkirim❤️
Teşekkür ederim Dücane bey
Ağzınıza sağlık. Yakınlarda Zygmunt Bauman'ın Iskarta Hayatlar'ını okudum. İçinden geçtiğimiz döneme dair çarpıcı tespitleri var. Tavsiye ederim.
Sokakta nasıl yaşanıyorsa din O’ dur.
Muazzamdi.
Cok tesekkurler.
ağzınıza yüreğinize sağlık değerli hocam .Sevgiler saygılar seviliyorsunuz
Mehmet Azimli hocanın(Hitit Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde) Müslüman Engisizyonları 1. ve 2. Cilt kitaplarında bilim adamlarının neler yaşadığına güzel örnekler var.2020 de çıktı yeni kitaplar 5 Cilt olacak tamamı.
Temenni ile tespit arasındaki farkı bana öğrettiğiniz için size ne kadar teşekkür etsem az. Hürmetler... 😇
Ağzınıza sağlık hocam
İnancın örgütlü biçimine din diyoruz..
Dinin dayandığı temel muhayyile olup dinler usa(akıl yürütme) dayanmaz..
Düşünenlerimiz varsa... Buluruz bir yol... "Anlamaz pulsuz dilekçem"...
Hocam cok teşekkür ederim. Tanismak dileğiyle Samsun dan selamlar
Emeğinize sağlık Hocam teşekkür ederim iyi geceler
Hocam bir gün sizinle sohbet etmek isterdim. Düşüncelerimin olgunlaşmış halini sizden dinlemek bana çok keyif veriyor.
Teşekkür ederim.saygılarımla
Ejder turan nerde ya ben onun özetlerini okuyordum
Tesekkurler hocam
Sevgili hocam , Malezya ,Libya , Afganistan ,Suudi Arabistan , Irak , Mısır , Türkiye v.b. birbirinden çok farklı coğrafyalarda bulunmasına ve aynı şekilde birbirinden öyle ya da böyle onca farklı kültür ve yaşayış ,aile ve devlet yönetim şekline sahip olmalarına karşın bu toplumlar da ortak bir şekilde eleştiren ve sorgulayan aklın olmamasını ne ile açıklıyorsunuz. Sevgilerimle.
Farklılıklar özde değil, şekilde (ayrıntılarda). Genel olarak çoğu akıl (çözümleme) aşamasına geçememiş göçebe halklardır.
Hocam günümüzde denizi yaranları neden göremiyoruz? Hakikaten peygamberim diye ortaya çıkanların Denizi yardığına inanan var mı?
Yayın başlamadan beğenenler yahut yayın yeni başladığında beğenmeme butonuna basanlar var, izleyiciler içinde :) dikkat çekici geldi bana.
Destek olmak için sonuçta bu bir kanal
İslam ve İslamiyet arasındaki farkı anlatınca gönlüme su serpti adeta.
Zaten biz -müslüman coğrafyada yaşayan insanlar - hayata direkt bir sıfır geriden başlıyoruz hocam. Bu hayatın gelip geçici, önemsiz ve boş olduğu, rüyada gibi göz açıp kapayana denk biteceği, asıl hayatın öbür dünyada sonsuz biçimde ya cennette ya da cehennemde başlayacağı doğar doğmaz bizim bilincimize öyle bir işleniyor ki, ister istemez tamamen hayattan soyutlanıyoruz, tüm merakımız o diğer dünyalar üzerine oluşmaya başlıyor. Bu durumda koy ver gitsin diyorsun bu dünya için değmez gibisinden. Hani cübbeli diyordu ya ''NASA sen ne cahil adamsın ver bana yüz bin dolar ben sana söyleyeyim'', anca bu kadar güzel özetlenebilirdi bizim durum.
Hocam Faydali bir video oldu! Ben tam olarak size katılamıyorum geri kalmanın önemli bir sebepi din kurgusu, düşünme yöntemi, kader ve ahiret anlayışı!
Sağolun hocam, istifade ettik.
merak etmeyin hocam 140 sene sonrada bir şey değişmeyecek, dindar bilinç genlerimize işlemiş
Etrafından dolanmadan elbet cesaretle konuşacağımız günler gelecek hocam.
Bence Dücane Hoca apaçık konuşuyor..Anlayabilene..
@@Migrant42 Sevgili dostum bilenler anlıyor ;)
@@yobazca5799 akıl ile imgelem yanyana gelemez diyor işte apaçık,daha ne desin? :)
Açık konuşup, kapalı konuşuyormuş gibi yapıyor hoca. Yani kendine has Yeni bir sanat türü icad etti hoca. 😂
@@ibrahimsahin1065 din=devlet ve dolayısıyla toplumların idare edilebilme araçlarından olduğu tespitine katılmamak mümkün değil hocanın;dolayısıyla aslolanın 'güvenlik' ,yani asayişin olduğu tespitini de yapıyor;fakat dinlerin insanlığı nasıl böldüğüyle,savaşlara alet edildiği hususuna hiç değinmiyor.
O kadar guzel ve incitmeden anlattiniz ki, çok şeyler borclu oldugumuzu dusunuyorum size
Farklılıkları birleştirme yetimiiz yok. Oysa bunu bir zenginlik olarak ele alıp, avantaja dönüşturebilsek, her gün gelecek diğer günden daha huzurlu ve özlenir olur.
Parça bütünü düşünebilir. Bütün parçayı düşünmez. Öyleyse tam düşüncesiz,dingin ve hareketsizdir. Parça değişmeye mecburdur. Böylelikle bir yolculuktur. Hangi çağ ve mekanda zuhur ederse etsin parça bütüne yaslanır. Ama onu kuşatamaz. İşte buna yaşam denir. Bütün parçaya asla yaslanmaz. Çünkü tam ve eksiksizdir. Parça hangi düşünce, eylem, fikir, imge yada kavrama sahip olursa olsun bütünü kapsayamayacağı için değişmeye mahkumdur. Herakleitos sadece değişim gördü. Aslında budist hikayesidir. Hayvanat bahçesine giden körler fili merak ederler görevliye rica etselerde görevli onlardan daha bi meraklıdır. Hepsini filin yanına salar. Kör oldukları için her biri filin ayrı organlarını tutar. Fakat görevli dahada meraklanır ve onlardan fili anlatmasını ister. Körler başlar büyük kulakları büyük hortumu bacakları kuyruğu vesaire. Görevli tamam herbirinizin dediği doğru ama ancak hepsini topladığında bir fil yapar. Hakikat adına kim konuşuyorsa aslında kendi adına konuşuyordur. Kendi fikrini düşüncesini çıkarımlarını davasını izmini ki bunlar çok haklı ve makbul görüşlerde olabilir. Bir nevi gerçekliktir ama hakikat değil.Gerçeklik akılla kaimdir. Hakikat değil.Akıl hakikati sezebilir. Yaklaşabilir ama kuşatamaz. Hakikat hem cehli hem aklı kuşatır. Böylelikle olmak kelimesine geliyoruz. Olmak yada olmamak bir şair meselesimi. Bütünün her parçayı içine alabileceğini biliyoruz. Parçada elbette bütüne aittir. Fakat bütün değildir. Bu hareketi arzuyu nefreti sevgiyi her şeyi açıklar. Bunların hepsi güzeldir. Yaşam rengarenk. His koku tad acı sevinç karanlık ışık düşünmek sadece nöron ve hormon meselesimi. Bunlar gerçeklik maddeyle birlikte ortaya çıkar. Marxda en önemli kavram artı değer. Çok basit bir ifadeyle zenginlik ona göre emeğe ödenmemiş karşılıktır. Yani sömürüdür. İyide başka tür zenginlik hiç mümkün olmuşmudur. Eşitlik doğası gereği adaletsizliktir. Çünkü adalet eşitsizlikler ve karşıtlıklardan doğar. Yaşamda böyledir. Potansiyeldir. Robotik değildir. Sadece dünyadaki rejimleri ve yaşam biçimlerini göz önüne getirin ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Şimdi aklın artı değeri sevginin yaşamın artı değeri mümkünmüdür. Olmak bir artı değermidir. Bir kapitaliste komüniste yada liberale yahut dinciye, Hıristiyan, müslüman, hinduya bütüncül bakabilmek bir artı değermidir. Mesela rüyalar ve ileri şizofrenlerin beyindeki kurgularını gerçeklikten ayıramaması. Kesinliğin dağılması ne kadarda ürkütücü. Görülüyorki ortak akla güvenmek zorundayız. Fakat bu gerçeklik bu nedenle her zaman akıl övülmelidir. Ama hakikat yolcusu bu staretajik hamlesini topluma karşı yaptıktan sonra daha ileri gitmek isteyecektir. Öyleyse akıldan daha ilerisi varmıdır. Yada akıl hakikati kavrayabilirmi. Kendime sorduğum asıl soru budur.
Cok tesekkur ederim .
Bireysel olarak yerelden evrensele geçmek bile çok zor, toplumun zihinsel dönüşümü ise kaç yy. alır ve hatta mümkün mü bilmiyorum. Bu çok üzücü... Binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce yıldır insanoğlu korkularının ve dolayısıyla imgelemin tutsağı idi, şimdilerde karanlığın sonunda bir ışık görünüyor fakat kimsenin umurunda değil. Bu ateşi harlamak yerine bütün insanlar el ele verip ateşi görmezden gelmenin hatta söndürmenin derdinde. İnsanlık bu treni de kaçırırsa bir şans daha kaç yy. sonra gelir hatta gelir mi bilemem. Atina (M.Ö. 4.yy.), Bağdat(M.S.9.yy.), Amsterdam(M.S.17.yy.).
13:50 Oğlum 3-4 yaşlarındayken, "Baba, bizi namaza neden arapça çağırıyorlar, biz arap değiliz ki?" diye sormuştu ben de cevap verememiştim. Demek ki oğlum politika yapmış.
Hocam, Renan'ın konuşmasını da Namık Kemal'in yazdığı müdaafanameyi de okumuştum ancak Renan'ın eleştirilerinin hiç de sizin bahsettiğiniz kadar naif olduğunu düşünmemiştim. Gerçi hala da öyle olduğunu düşünmüyorum. Kendisine haklılık payı verdiğiniz için Renan'ın oldukça sert ve köşeli iddialarını yumuşatıyorsunuz sanırım.
Konuşmanızın tamamı içerisinde size katılmadığım birkaç husus olduysa da, beni asıl rahatsız eden ifadeniz "toplumun kalitesi" oldu. Toplumun "kaliteli" olduğunu gösteren standartlar nelerdir? Toplumları A kalite, B kalite veya C kalite şeklinde sınıflandırabiliyor muyuz? Muhtemelen sizin "evrensel" olduğunu düşündüğünüz veya inandığınız değerleri bünyesinde ne kadar taşıdığına göre "toplumun kalitesi" değişiyor. Toplumlar doğada verili olmadığına ve birçoğu farklı tarihsel süreçlerden geçerek günümüze ulaştıklarına göre bunların aynı veya benzer kalıplara koyma ihtiyacı nereden doğuyor? Çoklu modernlikler perspektifi hatalı veya temelsiz midir? Kısacası, bu ifadeniz bana ilk antropologların yaklaşımlarını hatırlattı. Tabii ki, benim rahatsız olmam bir ifadenin doğruluğunu belirlemede ölçüt olamaz. Yalnızca "objektif akıl"dan söz ettiğiniz için, yani muhatabınızın ifadelerinizden ne anlayabileceğini de hesaba katarak konuştuğunuzu söylediğiniz için ben de sizin kullandığınız bir ifadenin bende uyandırdığı hissi aktarmak istedim. Feedback olarak değerlendirebilirsiniz.
Sağlıcakla kalın...
Ducane Bey, merhamet nedir, insanda merhamet duygusu hangi evrede ne durumda gelişir konulu bir soyleşi yaparsanız cok memnun olurum.
Neden?
@@ilberidil merhamet ve vicdan gibi duyguların temelini merak ediyorum. Neden bazı insanlar merhametliyken bazılar değil. Neden bazıları akıllarını kullanabilirken bazıları kullanamıyor gibi birsey. Siz de sanırım bu konuda eğitimli siniz, belki siz de açıklayabilirsiniz.
@@buketalkan2444 eğitimli değilim ama konuya dair aforizmalarım var elbette. Ne kadar, nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama deneyeyim.
Herkesin parmak izi farklı olduğu gibi nörolojik yani sinir sistemimiz de eşsiz ve asla bir diğerine benzemez. Öyle ki bu dizilim bizim deneyimlerimizin, duyularımızın, ussallığımızın da temelini ve farklılığını oluşturur. Tanrı inancımız da esasen bu mirasımızın tezahürüdür. Beyin hücrelerimizde keza noronlar ve arasındaki etkileşim, sinapslar arası Bilgi akışı ve bunun hızları bizim dış dünya ile kurduğumuz bağlantıları farklılaştırır.
Merhamet duygusu yada insana dair herhangi bir duygusal tepkimizin Esasında nörolojik bağlantılarımızın algılamalarıyla alakalıdır.
Ussal değildir ama ussallığa zorlarız ve sorgularız yaşam boyu.
Bence budur 🤷♂️
@@ilberidil merhametli insanların tanrı kavramı merhamet içerirken, merhametsiz insanların tanrı kavramı zorlama dayatma dolayısı ile cezalandırma , öç alma içeriyor, gozlemlediğim kadarıyla.
Merhamet insanın aslında kendine acıması veya sucluluk duygusu gibi baska duyguların bir uzantısı mı diye de merak etmişimdir. Ya da aile de rol model alınan bir kişiyi taklitten de olabilir diye de dusundum. Baska baska nedenlere tabii..
Sizin soylediğini gore, biyolojik bir durum.
@@buketalkan2444 biri yaşamdan alınanlarla öğrenilen psikolojik durum, diğeri imgelemin konusu. İkisini nasıl oldu da aynı potada görmeye çalıştın ?
Yanlış hatırlıyorsam bilen bir arkadaş düzeltsin. Galiba "Batı Yakasının Hikayesi" filminde geçer. Üzerinden tren geçmekte olan bir köprünün altına giden genç kadın, tren geçerken bütün kuvvetiyle bağırır. Bazen yaşadığım duygular nedeniyle "Keşke yakında bir tren yolu köprüsü olsa da gidip olanca kuvvetimle çığlık atsam" derim. Bu gece de aynı duyguları yaşadım. Sohbet için müteşekkiriz. 🙏
Mimarlık Fakültesine İlahiyatçı Dekan atanıyor. Kişinin yapısını bilmiyorum ama yaratıcılığa sıcak bakan bir kişi olmadığı düşüncesini taşıyorum. Bugün Antakya'da mezarlıkta çiçek satarak kızını Oxford Üniversitesinde okutmaya çalışan bir annenin hikayesini okudum. Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamalarındaki insanların, özellikle gençlerin yüzüne bakın, pırıl pırıl aydınlık ve birlikte bir şeyleri başarmaya çalışan insanların yüz ifadesine sahipler. Çiçekçi Hanımın kızı bireysel olarak başarıya ulaşacak, sokaktaki gençlerimiz ise kaldırımları arşınlayacak ve onlara destek olacak bir devlet/toplum ne yazık ki yok. :(
beni de orada bağırıyor sayın...
''bir elma çekirdeği, bir elma bahçesini taşır kendinde, ama bir kayanın üzerine konduysa ne gelir elinden'' Halil Cibran'dı yanlış hatırlamıyorsam...
Burda öncelikle islam ve bilim kavramlarının tanımının iyi yapılması gerekliydi bence. İnsanların yaşadığı kendi ve atalarının dini değilde gerçek anlamda islamın ne dediği önemli diye düşünüyorum. Bir yaratıcı olarak tanrıya inanıyorsak eğer yine tanrının kendi yaratmış olduğu bilimin de bununla bağdaşıyor olması gerekiyor diye düşünüyorum.
Bağdaşmadığı zaman bilim terkedilip dogma yüceltiltiği için din ve bilim tartışması oluşuyor.
Örnek verebilir misiniz
44:38 çok doğru
Bir akademisyen olarak pozitif bilimle uğraşıyorum. Aynı zamanda bilim tarihi üzerine araştırmalarım da var. Akademik camiyayı az çok biliyorum. Edindiğim izlenim insanların inaçlarının çokta bilim performasına etki etmediği. Daha çok kişisel azmin etkisini görüyorum. Özellikle bilime şark kültürünün etkisinin daha fazla olduğu, bu kültüründe malesef İslam dünyasında daha çok olması sebebiyle kavram ve din-kültür sosyolojik yapıların karıştırıldığı düşüncesindeyim. Eğer sekülerleşme bilime pozitif katkı olsa idi 1925 sonrası hızlı ve birazda kaddarca yaşanan Türkiye sekülerleşmenin bizi bilimsel olarak bir üst liğe çıkarması gerekirdi. 1925-2000 arası eğitim, okuma-yazma, kız öğrenci okullaşma, yüksek öğretim, bilimsel çalışma, gelişmişlik ve sosyal yaşamı Osmanlıdan son ayrılan devletler olan Suriye (Bağımsızlığı 1946) ve Mısır (1956) ı incelersek çok fark oluşmadığını görürüz. İki ülkede petrol zengini değil ancak şehirli bir Suriyeliyi ve Mısırlıyı çokta bizden ayıramayız. Geçmişi yargılamak ve değerlendirmek için dönemin şartlarını, iklimi, kültürü .... daha bir çok etkeni bir arada değerlendirmek gerekir. Bazı tespitlerine katılmasamda severek dinliyorum.
Teşekkür ederim...
Teşekkür ederiz hocam
Ejder notlar nerde?
Merhabalar bu hafta konuşma yapicakmisiniz
Aylar önce sizi ilk keşfettiğim günlerde sayfanızı neden bu kadar az kişi takip ediyor diye üzülürdüm.(50 bin civarıydı sanırım o zamanlar sayı.) Aylar sonra artık bu sayının zamanla çok değişmeyeceği kanısı oluştu bende.(30-40 yıl sonra bu videoları izleyen sayısı daha çok artar sanırım. Umarım mı demeliyim..) Çünkü söylediklerinizin büyük kısmı bu toplumun büyük çoğunluğu tarafından anlaşılamaz, anlamaya çalışanların bir kısmı da rahatsız olup sizi takibi bırakır. Teşekkürler emekleriniz için.
83 bin 518 oldu yanıldınız :))
@@Derya90530 ben 2 ayda 100 bin olur diye düşünmüştüm,pek yanılmadım. Hoca bile 100 bin olmayşına hayıflanıyor zaman zaman.Videoları izlediyseniz denk gelmiş olmalısınız.
Gerçekten geçmiş vede günümüzü bu kadar tarafsız analiz eden tek bir insansınız siz canı gönülden kutluyorum emeğinize sağlık ,ama sizden devamını getirmenizi rica ederim saygılar, ayağınız taşa gelmesin eski usulde dendiği gibi.
Ernest Renan ın hangi kitabı Sayın Hocam ? E-kitabı paylaşsanız keşke.
Sayın hocam konularınız çok güzel fakat teknolojik olarak ses kalitesi çok kötü. Videodaki sesiniz boğulmakta olan bir kişinin yardım istemesi gibi. Çok boğuk bir ses var.
Hocam 01:08:10 da hem dini hemde bilimi iyi bilen birine rastlamadım dediniz. Prof. Dr. İsmail Hakkı aydın sizce ikisini de iyi bilen biri olabilir mi. Tanıyor musunuz
Din dayandığı temel itibarı ile muhayyile yani hayal gücünün bir ürünüdür, kurgulara dayanır, bilim ise usa-akla, duyumsanabilen kavramlara, olgulara dayanır.
Ramazan Etkar;
Dinlerin hayal gucu urunu oldugunu soylemek bence dogru degil. Gercek ama perdeli, mitlestirilmis,
manipule edilmis, siyasi amaclara uydurulmus; allegori ve sembolik anlatima dokulmus.
Yahya Kemal Beyatlı'nin "sessiz gemi" siirine hayal urunu diyebilir miyiz? Bilmiyorum.
Tubingen Uni'den Mezapotamya Saturn inancini okursaniz, semitik dinlerdeki melek, seytan, cin, goge
tirmanmanin gercegini gorursunuz.
Falciligi izah icin yazilmis kalite kitaplardan Babil evren anlayisini ogrenin; Israil'in 12 kabilesi, Yakub'un 12 oglu, Isanin 12 havarisi vs vs allegorilerini; Babil evren anlayisinin cisimlesmis
hali Antik Yunan tanrilarini anlarsiniz.
Ezoterist Jordan Maxwell'den Greklerin Antik Misiri aldiktan sonra ahalinin rizasini kazanmak icin
nasil din dizayn ettigini, gercekleri nasil mitlestidiklerini, metaforlastirdiklarini, allegoriye
doktuklerini dinlersiniz. Hristiyanligin tohumu boyle atilmis, masa basi musevilik yaratilmis...
Ilyas Ozkan'dan Muddesser, Rum, Isra surelerini bir dinleyin... Ilahiyatcilarin sacmalarini gorun.
Ve buraya yazmaya vaktimin olmadigi tonla diger seyler...
Konu uzun ozu kisa: baska forma sokulmus gercekler. Tabii biraz da palavra serpistirilmis...
Olmiyan birsey yok; dolayisiyla masallar gibi hayal urunu diyemeyiz. Belki Turkcem tanimlama
icin yetersiz. Yanlissam ozurler...
Yirmi beş yıl evvel kendimce niçinine ... verdiğim cevap ...yaşamdı!
akılsıza ...insafsıza...açgözlü zalime ...dünyayı teslim et... sana orayı marsa çevirsin!