Müthiş bir entelektüel, çok şey öğreniyorum, büyük zevkle saatlerce dinlemeliyim.Dinlerken hem öğrenip,hem dinlenmek, Allah razı olsun,hakkınızı helal edin saygıdeğer hocam.
8:34 mustafa öztürk (mö) ile ahbablığı 21:35 mö ve marmara ilahiyat 23:05 mö müzakere 34:37 mö farkı, etkileme alanı fazla 38:11 mö kutsalı düşünce konusu yapması tehlikeli mö eleştiri : 40:43 - 44:43 - 1:13:03 - 1:26:40 - 1:29:06 - 1:36:12 - 1:42:35 - 1:54:50 14:50 mehmet görmez görüşmesi - 1:07:47 zerkeşi ve ibaresi 17:52 bekir topaloğlu, hayrettin karaman 18:43 mevridi nasta ictihada mesağ yoktur konusu, ömer özsoy 24:47 kuytul, sifil, i eliaçık, m çağrıcı 30:48 güncele mesafe, özeleştiri 35:35 cemaat-tarikat - siyaset çıkar ilişkisi. bilek-parmak örneği 41:53 bu konunun tarihte, tv.de konuşulduğu iddiası değil 44:25 kendi kanaati 45:11 fikirleri tarihten bazı kişilere dayandırma 46:35 sifil fikir namuslu 48:15 ilk 4 asır için de geçerli eşleştiri 49:48 imam maturidi ve i eşarinin teorik yetersizliği, örnek (53:47 eşari) 51:44 anlamadığımız şeyleri yüceltme eğilimi (51:54 elmalılı türkçesi kötü) 52:51 olgunlaşınca mübalağa azalır. ibni arabi örneği 56:30 ilk asırlarda lafız-mana ayrımı yapacak altyapı yok 57:02 mutezili hanefidir, hanefi mutezilidir. cessas ve debusi örnek 57:30 hanefilik esasta kelam mezhebi idi, mihne olayı sonrası bu engellendi ve maturidiliğe bağlandı 58:53 eşari (m. islamiyyinde) hanbeliler için "bunlar ümmetin (ulemanın) adamıdır" der 1:00:06 suudta kelamcı bulamazsınız 1:01:21 ilk zamanlar ehli sünnet (hadis) ehli rey karşıtı manasına idi 1:03:25 iranlı mollanın suudluya göre entelektüel kapasitesi çok yüksek 1:16:09 hz. ömer donanma yapısına "peygamberden göremedik" diye karşı çıkması, divan teşkilatı (sahabinin entelektüel seviyesi) 1:17:51 sahabide okuma yazma oranı düşük. normal olan bu. peygamber hk bir teşbih 1:22:00 Araplar lafızla manayı ayıracak bir soyutlama yapamazlar. "vahyin kalbe indirilmesi" 1:26:22 vahiy bir bilgilenme süreci. Insanın bilme süreçlerine, bilme fakültelerine dair ne biliyorsunuz ki lafız mana konularına giriyorsunuz! 1:28:00 her yere bakın, Bilme sürecine dair ne bulabilirsiniz! sükut. Büyük imamlarımız kendi çağlarının bilgi seviyesine bile sahip değiller kuytul 1:37:55 - 1:48:49 (öfkeyi kemal görme. ayetlerdeki öfke, gazab ifadeleri mecazidir ve tevil edilmiştir) 1:40:15 ilk teorik kavram-olgu ayırımı: ebu Hanife. fıkhı, fıkh fil ahkam ve fıkh fid din diye 2ye ayırmıştır 1:42:35 halkul kuran meselesi 1:44:56 mö linci politik bir infazdı, karar merkezden. teo-politik linçti ve politika teolojiyi belirler ve teoloji işin bahanesine dönüşür 1:47:28 dini alan dogmatiktir, insaf tanımaz. yüce amaçlar söz konusu ise (din elden gidiyor) bin Mustafa feda olsun derler 1:54:03 sifil eleştiri 1:59:53 bil kuvve, hakeme danışın, tevbe etmelisiniz, dersinize çalışın 2:06:13 i eliaçık :) 2:13:57 m görmez (2:14:37 besmele- bismillah, abduh yorumu: ... namına. yani peygamber kendi adına konuşmuyor) 2:18:34 tüm ilahiyatçılara: (şimdiye kadar vahiy teorisi hk hesaplaşan görmedim) 3 ayet kadir 1. (ramazan ayının kuranın merkeze alındığı hale gelmemesi, hirayı canlı tutma. Gerçekte 23 yılda indi, gelenekte Kadir Gecesi indi, bunu nasıl uzlaştırırız. hu zamiri küll e mi cüze mi gider) 2:34:30 hicr 9. kuranın korunmuşluğuna delalet eder, mushafın değil. mushaf bugüne kadar değişmeden ulaşmışsa bu ilahi koruma ile değil ümmetin titizliği ile olmuştur 2:38:56 kuran dili antropomorfik (insan biçimci), imgesel ve duyusal bir dil 2:40:12 lafız-mana bal gibi ayrılır (dil bilim açısından). çünkü iki dil konuşan insanlar yok mu. 1 mana için yüzlerce kelime kullanabiliriz. zaten bu ayrım olmasa tercüme de olmazdı 2:41:25 kuranın lafzı mı muciz, manası mı? Alimlerin bir kısm lafzın olamayacağını, Çünkü arapçanın beşeri olduğunu söyler. bu yüzden lisanullah olmaz ama kelamullah olur. 2:43:07 görmez "allemel Esma" dedi ben de "allemehul beyan" dedim 2:44:40 dil (lisan) ile söz (kelam) arasında 4 fark var 1. Her sözün bir sahibi vardır. kelamın öznesi vardır. ama dilin (mesela türkçenin) öznesi yoktur 2. Her sözün, her konuşmanın bir muhatabı vardır. 3. Her konuşmanın hakkında olduğu bir şey vardır bir şeye dairdir. hiçbir dil bir şeye dair değil 4. her konuşma bir zaman içerisinde gerçekleşir
Hocam cok degerli bir insansiniz.Bir insan beyninin gelebilecegi en ust noktalarindan birine ulasmissiniz.Hayranlikla izliyorum ve cok sey öğreniyorum.Iyiki varsiniz Iyiki sizin gibi insanlar var
Kıymetli hocam, (ilahiyatçı, hafız, vaiz, imam Hatip olarak) arada bize çaksanızda sizi şartsız, ön yargısız tüm derslerinizi zevkle dinliyorum. Sizi dinleyince binlerce yıl yazılan eserleri okumuş gibi oluyorum. Teşekkür ederim
Ders Notları • Bazı konuları detaylı bir şekilde ele alıp eleştirmeyecekseniz, o konularda laf sokup kaçmak doğru olmaz. • Daha haysiyetli bir hayat hayal edebilmek istiyorsak, sustuğumuz takdirde ilerde utanacağımız bazı hadiseler olduğunda elimizi taşın altına koyma cesaretini/erdemini göstermek zorundayız. • Kutsalı düşünme konusu yaptığınız takdirde problemli alana girmişsiniz demektir. • Özel sohbetlerden alınan bir kesitle bir insanın ne söylediği üzerinden yargıda bulunamazsınız. • Bir bilim adamının “ben bu konuda konuşmak istemiyorum.” deme hakkı olmaz. • Tarihte “Kur’an’ın lafzı peygambere, manası Allah’a aittir.” şeklinde bir ekol ortaya çıkmamıştır. • Ben taraflarda bu konuyu (Kur’an’ın lafzı peygambere, manası Allah’a aittir) tartışma yeterliliği göremedim. Teorik alt yapıları çok zayıf olduğu için bu konu fevkalade alt düzeylerde tartışılıyor. Bu konuyu konuşanlar mantık eğitimden yoksun olduklarından dolayı meseleyi hak ettiği şekilde müzakere edemiyorlar. • İmam Mâtürîdî’nin Aristoteles ve eserleri ile ilgili bilgisi bir ortaokul çocuğu mesabesindedir. (bknz. Kitabü't Tevhid felsefe ile ilgili bölümleri) • İnsanlar anlamadığı şeyleri yüceltme eğilimindedirler. • İki Sünni âlim, Mâtürîdî ve Eş’arî’nin eserlerini Gazali sonrası kelamcıların metinleriyle mukayese edin, entelektüel kapasitelerini ölçün. (Teorik konuları tartışabilecek terminolojiye sahip değillerdir.) • Hanefilik bir kelam mezhebi olarak ortaya çıktı fakat Mihne hadisesinden sonra Hambelileşti. • Ehl-i Hadis, hukuk alanında düşünen/kıyas yapan/çıkarım yapan ictihad-ı rey taraftarlarının zıddı idi. Dolayısıyla Tanrı üzerine konuşmayı ve düşünmeyi yasaklamıştı. • İbn-i Sinacı gelenek ortaya çıktıktan sonra ulemanın entelektüel kapasitesi tamamen değişmiştir. • Kur’an’ın lafız ve manası üzerine görüşler: 1. Görüş: Lafız ve mana birliği. Cebrail, Levh-i Mahfuz’dan vahyi alır ve peygambere indirir. 2. Görüş: Cebrail peygambere hassaten manaları indirdi. Peygamber manaları aldı ve Arap diliyle o manaları ibareye dönüştürdü. (burada mana ve ibare ayırımı çok açıktır.) 3. Görüş: Cebrail’e manalar verildi ve ehl’ül semâ onu Arapça ile kıraat ettiler. Daha sonra Cebrail onu parça parça indirdi. • Bu görüşler M.Öztürk’ün görüşlerini doğrulamaz. İlahiyatçılar terminolojinin her 20-30 yılda bir, çok köklü değişimlere uğradığını ihmal edip kavramları/metinleri kendi tarihsel arka planlarından bağımsız okumaktadır. • Arap kültürü sözlü kültürden yazılı kültüre doğru geçiyor. Hal böyle olunca düşünmeyi yeni yeni öğreniyorlar. • Bir insanın peygamberin ashabı olması onun için en yüce şeydir ama bu onun bir bilim adamı/entelektüel olarak nereye koymayı gerektirir? • Tanrı’dan bilgi almanın biricik yolu ummî (kültür karşıtı) olmaktır. • Tarihselcilik Kur’an’ın bile bir zaman ve mekan ile anlamlı olacağını söylemektir oysaki Kur’an hakkındaki yorumların bile bir tarihi vardır. • İmam Şafi’den Ahmed ibn Hambel’den nasıl yararlanacaksınız? Bunlar, insanın düşünme fakülteleri hakkında kendi çağlarının bilgisine bile sahip değillerdi. • 8. Yüzyıl uleması (ehl-i hadis) fıkıh konusunda bile kıyas yapmaya yetenekli değildi. • Ulemanın Allah/din/itikat hakkında düşünmeyi yasakladığını gösteren onlarca kayıt vardır. • Rey/nazar/içtihad en lanetli kelimeler olarak asırlarca İslam dünyasının üzerine damgasını vurdu. • Fizik ve astronomi, anatomi ve tıp bilinmeden bu konuda bu kadar yüksek soyutlamaları Kur’an’a mâl emek doğru olmaz. • Lafız ile manayı ayırt eden bir tek âlim gösteremezsiniz. Bunu ayırt edebilmek belli bir eğitim düzeyi ister. Bunu ayırdığınız takdirde dini elde tutamazsınız. • Kavram-olgu ayrımını ilk yapan Ebu Hanife’dir. Fıkhı ikiye ayırmıştır. • M.Öztürk’e yapılan linç Türkiye’nin öznel koşullarıyla alakalıdır. Bu hadise Türkiye’deki vakıflar/dernekler gücüyle olmadı. Bu tamamen politik bir infazdı. Bunu anlamak için M.Öztürk’ün son yazılarını okuyun. Kararın çevreden değil merkezden geldiğini düşünüyorum. Teoloji burada politika ile iç içe giriyor. Bu yüzden bu teo-politik linçtir. Politik kısmı her zaman teolojiyi belirler ve teoloji işin bahanesi haline dönüşür. • Öfke bir zayıflıktır, kemal sıfatı olamaz. Öfke muhakemenin olması, itidalin bozulması demektir. Kim ki öfkeleniyor, acziyet içerisindedir. Geleneksel ahlak kitaplarının hiçbirinde öfke övülmez. Allah’ın gazabının olması mecazî ifadelerdir ve bunlar tevil ile anlaşılmıştır. Beşeri düzlemdeki öfkeye Tanrı’yı indirmek, kelamî mevzuları tartışma konusundaki ehliyetsizliği gösterir. • İslam dünyası düşünmeyi Platon-Aristoteles’ten öğrendi. • Allah’ın bil ’kuvve sıfatları olsaydı, Allah olmazdı. Bu ulûhiyete nakısa getirir. • “ussa olan edimseldir, edimse olan ussaldır.” - Hegel. O yüzden tanrısallık bilfiil olandır. Bil ’kuvve maddi olur, mahlûkatın sıfatıdır. Ulûhiyette duyusallık olmaz. Bunlar insanbiçimci yaklaşımlardır. Tevili gerekir. • İlk Müslümanlar lafzın peygamberden mananın Allah’tan olduğu konusunda soyutlama yapabilecek yeteneğe sahip değildi. • Besmelenin sebebi bir anlamda peygamberin bilinciyle, ağzından çıkan kelamın kaynağı arasında çok güçlü bir mesafe bilincine dayanıyor. • İslam dünyasında Kur’an’ın sözlü ve yazılı metin ayrımına dair bir bilinç gelişmemiştir. • “اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ” (Hicr 9.) (Zikri biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz.) Kur’an’ın buradaki korunma vaadi Arapların bir batıl inancının eleştirisine dayanıyor. Araplar vahyin peygambere cinler ya da şeytanlar tarafından getirildiğini iddia ediyor. Kur’an bunu kabul etmeyip, cinlerin ve şeytanların vahiy mekanizmasına dâhil olmadığını söylüyor. Allah O’nu Cebrail’e yüklüyor ve O’nun aracılığıyla vahiy elçiye iniyor. • Eğer Kur’an peygamberden ashabına, ashabından da günümüze kadar herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan ulaşmışsa bu tanrısal bir korumanın sonucunda değil, bu kitaba inanan insanların titizliği sonucundadır. Dolayısıyla bu koruma insanî bir korumadır. (korunmanın yakın sebebi olarak zikredilmiştir.) • Kur’an’ın dili antropomorfik (insanbiçimci) bir dildir, imgeseldir, duyusaldır. • Dil ile söz arasında dört fark vardır. Sözün dört özelliği vardır, onlar dilde yoktur. 1-kelamın bir öznesi vardır, dilin yoktur. 2-her konuşmanın bir muhatabı vardır, dilin yoktur. 3-her konuşmanın hakkında olduğu bir şey vardır, dilin yoktur. 4-her kelam bir zaman içinde gerçekleşir. • Dil, konuşmanın içinden çıktığı bir kaptır.
Sınav kaygısı olmadan Diploma beklentisine girmeden Hoca takmadan Öğrenci ye takılmadan Bir okul bir hoca Dücane Devam zorunluluğu yok Dersten kalma yok Hakarete yer yok Teşekkürler hocam
AZERBAYCANDAN SALAMLAR HOCAMIZA VE DINLEYICILERINE. DUCANE HOCANI IDRAK EDENLERIN ÜST INSAN OLDUQLARINA EMINEM. HOCAMIZ HEM HIKMETI , HEM DE EMELI HIKMETI ILE BIZI VALEH EDIR. CENABI HAQQ SIZE ERDEM BEXS ETMIŞ. ELLERINDEN OPURUK. BAŞ EYIRIK ÖNUNDE.
RUclips'da 10 dakikalık sıradan videoları izlemeye sabrım yok ama 3 saat nasıl geçiyor anlamıyorum. Bilmediğim bir çok Arapça kelime, İslami tabir ve tarihsel bilgi olmasına rağmen keyifle dinliyorum, dinlerken beyin jimnastiği yaptığımı hissediyorum, hiç değilse düşünme üzerine düşünüyorum. Teşekkürler Dücane Hocam.
Hoca nin efsane reddiyelerinden. Karşı tarafa saygısızlık etmeden tam bir ilmi, kaynaklı ve geniş örneklerle dolu bir reddiye... Uluhiyete duygusallık yükleyen sözde şiir ve menkıbe dinine mensup ulemaya çok yerinde eleştiri. Teşekkürler...
Ağzına sağlık üstat dini çaloşmaların üstüne Felsefeyi çaloşmanız ön açıcı ve yol gösterici bir örneklik .Umarım sizin gibiler islam dünyasında çoğalır bu düşünce eğitim alanı açılır
Okuyabilene gerçek bir etik dersiydi. Şahsım adına söylüyorum; farkında olmadan bir duruş kazandiriyorsunuz, usul öğretiyorsunuz adeta hocam. Teşekkür etmek bir parça eksik kalıyor, minnet daha doğru bir kelime🙏
Mustafa hoca saygi duydugumuz bir insan eger mustafa hoca kendi cikarsamalarini soylemezse o zaman kendi olmaz baskasi olurki bu dogru olamaz herkes okudugundan ne anladigini soylemekle mukelleftir
gündeme dair (kelam-lafız-mana) ile ilgili, başkaları için yine gündem oluşturabilecek risk dolu randevulaşmamız için hocamıza teşekkür eder, iyi bir dinleyici için konuşma da öyle ipuçları bulur ki bunlardan hareketle tüm konuşmayı çözebilir. ......... hürmetle..
2019 yılında LDT'de verdiği bir seminer sonrasında Mustafa Hoca'ya şunu sormuştum: "Dücane Hoca geçtiğimiz hafta Marmara İlahiyatta verdiği seminerde yüzlerce öğrencinin, hocalarının ve meraklı dinleyicilerinin önünde 3 saatte özetle 'Din saçmadır. Özü itibariyle saçma olmak zorundadır.' dedi. Siz ona göre çok daha itidalli konuşuyorsunuz. Dücane Hoca'yı kimse eleştirmezken size sürekli saldırıyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?" Verdiği yanıt şu oldu: "Dücane küpesini taktı, mahalleden taşındı. Artık onun anlattıklarını mahalledekiler dinlemiyor. Dolayısıyla mahallenin din esnafı için tehlike arz etmiyor. Ben ısrarla mahalleyi terk etmiyorum. Söylediklerimi müşterilerinin duymasından korkuyorlar."
Sohbetinizi büyük bir dikkat ve zevkle dinledim hocam. Çok teşekkür ediyorum. Ancak sohbetin en can alıcı noktasında kaldık. En kısa sürede ve büyük bir beklenti ile bu noktadan bilgilenmek muradı ile sevgi ve saygılar....
Teşekkürler çok zevkliydi sizi çok farklı kesimlerin dinlediğini tahmin ediyorum devamının gelmesini diliyorum ülkemiz için büyük bir degersiniz Allah yardımcınız olsun.
Beyninize sağlık. Sizi dinlemek, birçok konuda hele dinler ve toplumlarla alakalı düşüncelerime derinlik katması nedeniyle, binlerce teşekkürü sunmak isterim. Emeğiniz boşa gitmeyecektir.
@@omurbaranbayrak4117 , saygı duyarım ki.. Dücane cundioglunu ara ara dinlerim. Hep bana benim düşünceme yakın gelen insanları değil, farklı olanları da.!
Hocam, yine muhteşemdiniz, emeğinize, yüreğinize, bilgi aktarımınıza , değerli zamanınızı bizlere ayırdığınız için yürekten teşekkürler. İyiki varsınız, sağlıkla , huzurla ve sevgiyle kalın.🙏
@@ihsan3297 bu yoruma cevap gibi olmus, herkes goremeyebilir, bence ana yorumlara yazin, ama sizin ayarlarinizda bir problem olabilir, sayfayi yeniden guncelleyip deneyin bir de. Bir onceki kullanici orada kalmis da olabilir, goruntunun altindaki bari sola basa dogru kaydirmayi deneyin.
@@ihsan3297 yok uyelere ozel degildi bu yayin, zaten oyle olsa hic goremezdiniz. Yayinlar belli bir dakikaya kadar ozel, sonrasi acik olamiyor bildigim kadariyla.
Hocam.. ben sadece lisans mezunu sıradan, memur bir vatandaşım derslerinizin çoğunu dinledim konuları o kadar derinlikli anlatıyorsunuz ki cahilliğimden utanıyorum ve çoğu zamanda çocukluğumdan Bu yana merak ettiğim soruların cevabını buluyorum, bu zamana kadar yorum yapmaya dahi cesaret edememiştim buradaki kültür seviyesine yetişemeyeceğimden.. seviyeyi iyice düşüreceğim belki ama neredeyse pandemi iyi ki olmuş diyesim geliyor yoksa bu dersleri hiç dinleyemeden ve eksikliğinin ne anlama geldiğini bilmeden yaşlanacaktım.
Bu kadar bilimsel konuşmayı sizin tahsil seviyenizdekiler anlar üzgünüm yarı yarıya yabancı dil dinlemiş gibi oldum. Bilginizden gerçekten çok istifade etmek istedim ama olmadı. Kendime acıdım anlamakta zorlandığım için üzgünüm.
40 yıllık ilahiyat profesörü Mustafa Özrürk cevabını veremediği sorular yüzünden isyan etti ama 5 yaşında çocukların akıllarını yıkanıp yönlendirilmesine, ceza, günah, cehennem, vahiy gibi profesörlerin bile içinden çıkamadığı kavramlarla psikolojilerinin bozulmasına devam ediliyor. Bu konuda bir yorum yapar mısınız hocam
Valla bravo kesintisiz dinledim, çok iyi özetti. Ben biraz dedikodu dinlerim diye umutlanmıştım. İlk bir buçuk saat Arap tarihi ve Arapların medeniyetten uzaklaşması. Zaten mevzu ondan sonra çözülüyor.
(51:20) Haydi Cübbeli'm, haydi arslanım kalma bunun altında kükre ve ayır Heidegger'i hücrelerine! Göster bize dünyanın kaç bucak olduğunu. Kaçacak delik arayalım.
benim beyin yapıma mı, his mi , samimiyet mi bilemem de.. anlatım tarzınız ve sade anlatımınızdan da olabilir.. Sizi İnternet üzerinden, videolardan tanıdım. iyiki de tanıdım.. çok çok açıklayıcı.. anlatıyorsunuz.. çok az anlayabilen ben, sizin anlattıklarınızı dışa aktaramasam da, kavradıgımı düşünüyorum..
TÜRKİYE SUSSUN,YETERKİ SEN KONUŞ HOCAM...BÜYÜK BİR İLGİ VE MERAKLA TAKİPTEYİZ...TEŞEKKÜRLER EMEĞİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK...SAĞLIKLI VE UZUN ÖMÜRLERİNİZ OLSUN...SAYGI VE SEVGİYİ FAZLASIYLA HAK EDEN BİRİSİSİNİZ... TÜM EMEKLERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...
Dücane Cündioğlu Tanrı Nasıl Konuşur? | Vahyin Seküler Tarihi 9.12.2020 (Mustafa Öztürk’e dair değerlendirme..) YORUMSUZ…… --Kutsalı düşünme alanı yapınca bunun bedeli olur. --İlk söylenenler yadırganır. Muhataplarının saldırısına maruz kalır. --“Kur’an ın manası Allah’tan lafzı peygamberdendir.” Mustafa Öztürk ün bu ifadesi tarihte hiç konuşulmamıştır. Taraflar bu konuda yeterlilik sahibi değiller. Bu iddiaya katılmıyorum. Kur’an ın manası da lafzı da Allah’tan dır. -- Geçmişi anlamayanlar geçmişi yüceltirler. İlk yüzyıllardaki ilim adamları yetersizdi. Onuncu yüzyıldan sonra İslam düşünürleri aşama kat etmişlerdir. --Bu konuda söz söyleyebilecek damar mutezile ve Hanefilerdir. Onların da bu konuda söylemleri yok. --Peygamberin Arap diliyle tabir etmesi manayı dilediği gibi dillendirdi anlamı çıkmaz. Cebrail’in getirdiği mananın Arap diliyle aktarılması, manadan anladığını lafza dönüştürdü çıkmaz. --Kur’an ın indiği dönemde mananın lafza dönüşmesi için uygun bir kültür ortamı söz konusu değildi. Peygamberin bu kapasiteye sahip olması düşünülemez. Bu iddiayı kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir. --Tarihselcilik zamanı ve mekânı gözetmek demek ise bu iddiada zamanın şartları niçin dikkate alınmadı. --Sahabe kalbin, hafızanın, insan anatomisinin mahiyeti hakkında yeterli bilgiye sahip değildi. --Mana lafızla kullanılan bir şeydir. Manayı lafza dönüştürmek o kadar kolay mıdır? Bu ikisini (lafzı ve manayı)birbirini ayırırsanız dini ayakta tutamazsınız. O zaman olgu nedir. Bu konudaki ilk ayrımı Ebu Hanife yapmıştır. Teori ile pratik ayrımı yapmak çok zordur. Sözel ve sayısal ayrımı bile kolay değildir. --Buradan kimseye ekmek çıkmaz. Din dogmaya dönüşmek zorundadır. Mana da lafızda Allah’a aittir. Lfız mana ayrılmaz. --Mustafa Öztürk’ün linçi politik bir infazdır. TEOPOLİTİK LİNÇ. --Düşünceye saldırganlıkla karşı çıkılmamalı. Öfke kemali, itidali yok eder, zayıflıktır. --A.Kuytul ve E.Sifil karşı çıkışlarında yetersiz ve hatalıdırlar. İ.Eliaçık ise M.Öztirk’ü savunurken tutarsızdır. Önemli olan Kur’an ın sosyal tefsiridir demektedir.. --Besmele ve “de ki” ile başlayan ayetler kelamın sahibinin Allah olduğunu gösterir. --İnzal-indirme, ikram etme, lütfetmedir. Vahyin ilk pasajı da anlaşılır veya indirmeye başlandı şeklinde de anlaşılmış. Parçanın gelmesi ile bütün kastedilmiştir. --Vahiy, Allah’tan melek vasıtası ile resule inmiştir. Resul yatay olarak insanlara intikal ettirmiştir. --Zikrin korunmuşluğundan kastedilen musafın değil vahyin resule intikalidir. Kitabın korunması ise insanların hassasiyetindendir. --Kur’an Allah’ın lisanı değil kelamıdır. İlahi kelamdır. Mana ayrı, lafız ayrı montaj değildir. fuat tangülü --9.12.2020
Dücane bey, bu çok faydalı, kapsamlı derinlikli ve bir o kadar da çetrefil konulara girip mayınlı sahalardan sağ sâlim çıktığınız, ufkumuzu açtığınız için teşekkürler. Eğer mümkün olursa Hermes-İdris de dahil en eskiden başlayarak ama Allahın adı ile şu Akıl-Bilim-Felesefe ve dahi Geometri konularını anlatmaya devam ederseniz çok memnun olacağız.. Ne yalan söyleyeyim, anlattığınız videolar bir Kitap okumaktan daha zevkli ve daha faydalı.. Allahın verdiği zamanı keçiboynuzları ile tüketmek yerine sizin sunduğunuz Bal ile tüketmek daha mantıklı görünüyor. Saygılar..
Sevgili Dücane hocam. Sana çok saygı duyuyorum. Ne güzel söylediniz tam bir bilge gibi: "Hayatım boyunca ne memur ne amir oldum" diye. Oysa şu anda ortalıkta hocayım diye gezen adının önünde anlı şanlı "Prof.", "Doç " ünvanı taşıyanlar, bakmayın sözde özel olarak kanunları var olduğuna, genel olarak ve öncelikle devlet memurudurlar ve Devlet Memurları Kanunu'na tabidirler. Diğer memurlar gibi 8-5 mesai zorunluluğuna tabidirler. Bakmayın bu yokmuş gibi zaman zaman göz yummalara. Eğer bu anlı şanlı Prof.lar , dekan, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı vs. yani amir olurlarsa bu kuralı bir mobbing unsuru olarak altındaki Araş. Gör lere. Yard. Doçentlere çok güzel dayatırlar. Özel üniversite zaten başka bir alem. Tüm çalışanlar ünvanı ne olursa olsun İş Kanuna tâbi işçidirler. Üniversite patronu ne derse bir işçi olarak o işi yaparlar. Sokakta broşür dağtırlar, onsekiz yaşında çocuğa, velisine yalakalık yaparlar. Patron öyle emretmiştir çünkü. Patron "şu masamı sil" dese korkudan o masayı pırıl pırıl yapar bu sözde bilim insanları.
Hocam keyifle dinledim, yarın da not alarak dinleyeceğim.. Anlamam biraz daha zaman alabilir o nedenle çalışacağım.. İyi oldu mu..? Derseniz, ilaç gibi geldi, ilminize, iyi niyetinize, yüreğinize ve ağzınıza sağlık, çok teşekkür ederim..
Dilde lafız ve mana ayrılıyor ama tanrı da ayrılmıyor demek istediğinizi anladım hocam doğru mudur? Ama tüm konuşma yarım kalmış gibi bitti devamı gelir umarım...
ihsan gibi bir cahile değinmeniz iyi olmuş, kahkaha attım. paradoksal mantık söylemi beni benden aldı. Belirli bir seviyenin üzerine çıktıktan sonra savunulan şeyin ne kadar saçma olduğu da apaçık ortaya çıkıyor ya işte o vakit düşünmenin ne kadar değerli olduğu ortaya çıkıyor.
hocam kelam ve felsefe ile ilgili videolarınızı büyük bir zevkle izledik.çağımız ile ilgili bir video hazırlasınız çok seviniriz.yaşadığımız dünya ve insanlığın gidişatı konusunda ne düşünüyorsunuz.bu konudaki düşüncelerinizi büyük bir merakla bekliyoruz.sizin gib donanımlıi bir düşünüre sonsuz saygılarımı sunarım.azmi işitemiz.
Sağolun, varolun Dücane hocam, vahyin mahiyetine dair izah ve yaklaşımınız için.. Vahyin ibiş zamanı meslesi hakkında sorum olacak. Hac, Zekat ve Oruç Kameri yıla itibar olunur.. Namaz vaktinde ise güneş esas alınır. İkiside Allah'ın yarattığı ayettir. Ancak Vahyin ilk inişi Kadir Gecesi ve Ramazan ayı içinde bir gün diye söylemektedir. O zaman her yıl vaktin girişi 10.gün erken gelen Ramazan ayı ve içinde bulunulduğu belirtilen Kadir Gecesinin vakti de değişip durmuş olmuyor mu. Yani bir yıl (örnek olarak) Ramazan ayı 1.Haziran da başlamış ise, daha sonraki yıl 20 mayısta başlamakta. Buna bağlı bir yıl önce Haziran 27 si olarak kabul edilen Kadir Gecesi, bir yıl sonra rotasyonlu/değişkenlik nedeni ile Haziran 17 si oluyor.. Burda Kameri aya bağlı olarak değişen gün nedeni ile Vahyin ilk inişi değişip durmasında ve Kadir gecesinin değişip durması problemi yok mu.. Oysa bir insan doğumu ve ölümü Güneş Takvimi itibariyle ne ise hep o gündür. O zaman Kadir Gecesinin vaktinin Ramazan ayı ve son 10 gün içinde aranması işareti olsada, neden, Güneş takvimi esas alınarak tayin edilmemektedir!
Değerli hoca, üçbeş dua bilip namaz kılan, kulaktan dolma bilgilerle yetinen, kuran okuyan veya okumayan, sıradan vatandaşlar için tanrı sözüdür. Az birşey bilimsel düşünüp, kuranı anlayarak, düşünerek okuyanlar, zamanın şartlarına göre yaşayanlar için, Düşsel ilahi sözlerdir. Evreni galaksileri bilen, matematik, fizik kurallarını bilen, birazda felsefeden anlayanlar için HER ŞEY BİR DÖNGÜDEN ibarettir.
Kıymetli hocam merhabalar. Birtakım konularda bizleri mutmain kılar umuduyla -işin ehli olsa gerek- diye düşündüğümüz insanların o konularda ne dediklerini araştırmak da netice de bir nevi hakikat yolculuğu olsa gerekir. Bizim ailemiz de işte bu yolculuk esnasında özellikle son iki ayda size kulak veren, eserlerinizi okuyanlardan birileriyiz. Mustafa Öztürk hocanın vahyin niteliğine dair sözlerine cevabınızda ne demek istediğinizi anlayabilme amacıyla toplamı yirmi küsur saatlik videolu sohbetlerinizi izledim. Haziran 2011 tarihli, Kapı Yayınları'ndan yayımlanan Söz'ün Özü adlı eserinizi de az önce bitirdim. Herhangi bir komplekse girmeksizin diyebilirim ki, belki de anlamakta ya da aradığını (gözünün önündekini bulamayanlar gibi) bulamayan benimdir. Öyle olsun ya da olmasın. Ben, vahyin niteliğiyle ilgili (yani Öztürk hocanın 'Allah insanlığa elçi Muhammed'in vicdanından seslenmiş olabilir' ... diye özetleyebileceğim) iddia veya sorularına dair sizden/sizce bir cevap bulamadım. Öztürk hocanın sohbetinin linkini buraya atmayı da tabii olarak gereksiz görüyorum. İnsanbiçimcilikten kati surette men edilen biziz, men eden ise Rabbimiz. Ama adeta bir Kral'ı ya da Hükümdar'ı resmedercesine, tahtı olan, orduları olan, yüceler konseyi olan... bir yaratıcıyı anlatan Rabbimiz .. Lanetlemekten men edilen biziz, ama lanetleyen Rabbimiz. İntikam almak, öfkelenmek, tuzak kurmak... Uzatmayalım, uzatmayayım.... Yanılan, henüz anlamayan ben olabilirim. Ama iddiam net. Yirmi küsur sene önce açıkladım... dediğiniz eserde veya yirmi küsür saati geçen sohbetlerinizde aradığım/iddia ettiğiniz cevabı/cevapları bulamadım. Kastınız neticede, 'bu ve benzeri konularda kesin ifade kullanılamaz...' demek idiyse diyecek bir sözüm yok zaten. Fakat, bugüne kadar başka bir eserden okumadığım, kimseden duymadığım, herhangi bir videoda izlemediğim birçok kıymetli bilgiye sizin vesilenizle sahip oldum. Teşekkür ve duâ ediyorum. Özellikle 'De ki, dedi, dedi ki, de' ifadelerinin ... 'böyle yap, böyle düşün, böyle inan, böyle gözlemle, böyle olduğunu hatırla/unutma, v.b' anlamları olduğunu -inanın ben de öyle düşünüyor ama temellendiremiyor veya örneklendirmede sıkıntı yaşıyordum- sizinle birlikte kalbim mutmain olacak şekilde anladım ve kalbimi şükür duygusu sardı. Farabi'ye Antik Yunan'dan geçiş, Endülüs'ten Batı Medeniyeti'ne uzanış... Kendi kendiyle savaşıp duran insan.... Muhteşem sohbetlerdi hocam... Danimarka'dan selamlar sevgiler saygılar ve duâlar...
"Bi hurufu lafzu saft ol Padisah." cumle alemin bildigi Suleyman Celebi hepimizin bildigi vesiletun Necat Mevlitte ne guzel soylemis harf olmadan soz olmadan ses olmadan konustu naslil konustu konustu Cenab-i Hak ama keyfiyeti mechul. Allah razi olsun Hocam alemsiniz zevkle izledim muradiniza gore olsun hersey..vesselam!
Üstad Spinoza Etica'nın insanın özgürlüğü bölümünde,bir önermesinde''Tanrı 'nın edilgin halleri yoktur,her hangi bir seviç ve keder duygusundan etkilenmez yani Tanrı ne sevinç ne de keder duygusu yaşar,dolayısıyla Tanrının edilgin halleri yoktur.'' der. Bu akşam yine içten ve samimi ders için tesekkür ederim..(DİYESİYMİŞ Kİ ) Bu sözcük artık şahsınıza munhasır bana göre :)
632 yılına kadar 23 yıllık bir zamanda Arapça olarak indirilmiş bir kitap bu dili bilmeyen, okumayan, okusada anlamayan tüm insanlara nasıl hitap edebilir, evrensel olabilirin cevabını verebilirsek soruları cevaplamış olacağız. Ama önce işitmemiz ve mağaradan çıkmamız gerekiyor!
Selam merhaba Sorunuza cevap olsun diye değil, yorumunuzu okuduktan sonra biraz uzaklara dalıp aklımdan geçenleri notlarıma ekledim, düşündüm de madem bu yorumu okumak notlarıma yazdıklarımı düşündürdü, buraya da eklenme hakkı vardır belki 🙂 Düşündüm ki: Belki de kitap herkes için değil sadece ona talip olmak isteyenler için vardır eğer herkes talip olmak isterse o zaman herkes için vardır. Tıpkı herkesin belli bir seviyeyede okuyup sonra uzmanlaşmak istemesine karar vermesi gibi. Kimileri okuma yazma bilmekle yetinir kimileriyse gidebildiği yere kadar gitmek ister ve belki de kitap gidebilmek istediği yere kadar gitmek isteyenler için vardır. Kimileri çoğu toplum tarafından güzel görünen şeyleri uygulamakla yetinir kimileri ise daha güzele taliptir. Talipsen buyur.. 🙂
Selam @@melihkose9828 Bu klişeleşmiş düşünce sistemi içinde biz bile bunun adil olmadığını düşünüyorsak sadece okuma yazma bilmek isteyenlerden öteye geçemediğimiz içindir. Bir çeviri ( yüz de olabilir biri diğerine benziyor) okumakla (hele yüzyıllar sonra harekelenmis bir metnin erkek endeksli zihin dünyasına göre çevirilmiş )Kur'ani kendi sığ bilgi seviyemize göre anlayacağımız kesindir.
3 saat hiç düşmeyen enerjiyle konuşmak gerçekten kolay değil asıl biz teşekkür ederiz bu performansı sergilemekten kaçınmadığınız için,sağlıkla kalın
Eeııımümııüıııürııııııüııııııı
Iııııııııııııııııııııııııııüııııııııııııııüııııııııııııııııııııııııııııııııııııııüııııııııüıııııü
Müthiş bir entelektüel, çok şey öğreniyorum, büyük zevkle saatlerce dinlemeliyim.Dinlerken hem öğrenip,hem dinlenmek, Allah razı olsun,hakkınızı helal edin saygıdeğer hocam.
8:34 mustafa öztürk (mö) ile ahbablığı
21:35 mö ve marmara ilahiyat
23:05 mö müzakere
34:37 mö farkı, etkileme alanı fazla
38:11 mö kutsalı düşünce konusu yapması tehlikeli
mö eleştiri : 40:43 - 44:43 - 1:13:03 - 1:26:40 - 1:29:06 - 1:36:12 - 1:42:35 - 1:54:50
14:50 mehmet görmez görüşmesi - 1:07:47 zerkeşi ve ibaresi
17:52 bekir topaloğlu, hayrettin karaman
18:43 mevridi nasta ictihada mesağ yoktur konusu, ömer özsoy
24:47 kuytul, sifil, i eliaçık, m çağrıcı
30:48 güncele mesafe, özeleştiri
35:35 cemaat-tarikat - siyaset çıkar ilişkisi. bilek-parmak örneği
41:53 bu konunun tarihte, tv.de konuşulduğu iddiası değil
44:25 kendi kanaati
45:11 fikirleri tarihten bazı kişilere dayandırma
46:35 sifil fikir namuslu
48:15 ilk 4 asır için de geçerli eşleştiri
49:48 imam maturidi ve i eşarinin teorik yetersizliği, örnek (53:47 eşari)
51:44 anlamadığımız şeyleri yüceltme eğilimi (51:54 elmalılı türkçesi kötü)
52:51 olgunlaşınca mübalağa azalır. ibni arabi örneği
56:30 ilk asırlarda lafız-mana ayrımı yapacak altyapı yok
57:02 mutezili hanefidir, hanefi mutezilidir. cessas ve debusi örnek
57:30 hanefilik esasta kelam mezhebi idi, mihne olayı sonrası bu engellendi ve maturidiliğe bağlandı
58:53 eşari (m. islamiyyinde) hanbeliler için "bunlar ümmetin (ulemanın) adamıdır" der
1:00:06 suudta kelamcı bulamazsınız
1:01:21 ilk zamanlar ehli sünnet (hadis) ehli rey karşıtı manasına idi
1:03:25 iranlı mollanın suudluya göre entelektüel kapasitesi çok yüksek
1:16:09 hz. ömer donanma yapısına "peygamberden göremedik" diye karşı çıkması, divan teşkilatı (sahabinin entelektüel seviyesi)
1:17:51 sahabide okuma yazma oranı düşük. normal olan bu. peygamber hk bir teşbih
1:22:00 Araplar lafızla manayı ayıracak bir soyutlama yapamazlar. "vahyin kalbe indirilmesi"
1:26:22 vahiy bir bilgilenme süreci. Insanın bilme süreçlerine, bilme fakültelerine dair ne biliyorsunuz ki lafız mana konularına giriyorsunuz!
1:28:00 her yere bakın, Bilme sürecine dair ne bulabilirsiniz! sükut. Büyük imamlarımız kendi çağlarının bilgi seviyesine bile sahip değiller
kuytul 1:37:55 - 1:48:49 (öfkeyi kemal görme. ayetlerdeki öfke, gazab ifadeleri mecazidir ve tevil edilmiştir)
1:40:15 ilk teorik kavram-olgu ayırımı: ebu Hanife. fıkhı, fıkh fil ahkam ve fıkh fid din diye 2ye ayırmıştır
1:42:35 halkul kuran meselesi
1:44:56 mö linci politik bir infazdı, karar merkezden. teo-politik linçti ve politika teolojiyi belirler ve teoloji işin bahanesine dönüşür
1:47:28 dini alan dogmatiktir, insaf tanımaz. yüce amaçlar söz konusu ise (din elden gidiyor) bin Mustafa feda olsun derler
1:54:03 sifil eleştiri 1:59:53 bil kuvve, hakeme danışın, tevbe etmelisiniz, dersinize çalışın
2:06:13 i eliaçık :)
2:13:57 m görmez
(2:14:37 besmele- bismillah, abduh yorumu: ... namına. yani peygamber kendi adına konuşmuyor)
2:18:34 tüm ilahiyatçılara: (şimdiye kadar vahiy teorisi hk hesaplaşan görmedim)
3 ayet
kadir 1. (ramazan ayının kuranın merkeze alındığı hale gelmemesi, hirayı canlı tutma. Gerçekte 23 yılda indi, gelenekte Kadir Gecesi indi, bunu nasıl uzlaştırırız. hu zamiri küll e mi cüze mi gider)
2:34:30 hicr 9. kuranın korunmuşluğuna delalet eder, mushafın değil. mushaf bugüne kadar değişmeden ulaşmışsa bu ilahi koruma ile değil ümmetin titizliği ile olmuştur
2:38:56 kuran dili antropomorfik (insan biçimci), imgesel ve duyusal bir dil
2:40:12 lafız-mana bal gibi ayrılır (dil bilim açısından). çünkü iki dil konuşan insanlar yok mu. 1 mana için yüzlerce kelime kullanabiliriz. zaten bu ayrım olmasa tercüme de olmazdı
2:41:25 kuranın lafzı mı muciz, manası mı? Alimlerin bir kısm lafzın olamayacağını, Çünkü arapçanın beşeri olduğunu söyler. bu yüzden lisanullah olmaz ama kelamullah olur.
2:43:07 görmez "allemel Esma" dedi ben de "allemehul beyan" dedim
2:44:40 dil (lisan) ile söz (kelam) arasında 4 fark var
1. Her sözün bir sahibi vardır. kelamın öznesi vardır. ama dilin (mesela türkçenin) öznesi yoktur
2. Her sözün, her konuşmanın bir muhatabı vardır.
3. Her konuşmanın hakkında olduğu bir şey vardır bir şeye dairdir. hiçbir dil bir şeye dair değil
4. her konuşma bir zaman içerisinde gerçekleşir
Teşekkürler içerik için, bunu yorumların üstüne taşısalar keşke.
Sağol
Vakti az olanlar için harika teşekkürler 👍
Çok teşekkür ediyorum ilaç gibi yorum
Çok teşekkür ediyorum ilaç gibi yorum
Hocam cok degerli bir insansiniz.Bir insan beyninin gelebilecegi en ust noktalarindan birine ulasmissiniz.Hayranlikla izliyorum ve cok sey öğreniyorum.Iyiki varsiniz Iyiki sizin gibi insanlar var
Kıymetli hocam, (ilahiyatçı, hafız, vaiz, imam Hatip olarak) arada bize çaksanızda sizi şartsız, ön yargısız tüm derslerinizi zevkle dinliyorum. Sizi dinleyince binlerce yıl yazılan eserleri okumuş gibi oluyorum. Teşekkür ederim
Bu nasıl bir hafıza ve beyefendilik. Sizi geç buldum ve tanıdım. Sağolsun RUclips.
Çok güzel bir öğreti yöntemi. 💐💐💐💐
Çok verimli bir sohbetti. Dücane Hoca bu ülke için bir değerdir.
Ders Notları
• Bazı konuları detaylı bir şekilde ele alıp eleştirmeyecekseniz, o konularda laf sokup kaçmak doğru olmaz.
• Daha haysiyetli bir hayat hayal edebilmek istiyorsak, sustuğumuz takdirde ilerde utanacağımız bazı hadiseler olduğunda elimizi taşın altına koyma cesaretini/erdemini göstermek zorundayız.
• Kutsalı düşünme konusu yaptığınız takdirde problemli alana girmişsiniz demektir.
• Özel sohbetlerden alınan bir kesitle bir insanın ne söylediği üzerinden yargıda bulunamazsınız.
• Bir bilim adamının “ben bu konuda konuşmak istemiyorum.” deme hakkı olmaz.
• Tarihte “Kur’an’ın lafzı peygambere, manası Allah’a aittir.” şeklinde bir ekol ortaya çıkmamıştır.
• Ben taraflarda bu konuyu (Kur’an’ın lafzı peygambere, manası Allah’a aittir) tartışma yeterliliği göremedim. Teorik alt yapıları çok zayıf olduğu için bu konu fevkalade alt düzeylerde tartışılıyor. Bu konuyu konuşanlar mantık eğitimden yoksun olduklarından dolayı meseleyi hak ettiği şekilde müzakere edemiyorlar.
• İmam Mâtürîdî’nin Aristoteles ve eserleri ile ilgili bilgisi bir ortaokul çocuğu mesabesindedir. (bknz. Kitabü't Tevhid felsefe ile ilgili bölümleri)
• İnsanlar anlamadığı şeyleri yüceltme eğilimindedirler.
• İki Sünni âlim, Mâtürîdî ve Eş’arî’nin eserlerini Gazali sonrası kelamcıların metinleriyle mukayese edin, entelektüel kapasitelerini ölçün. (Teorik konuları tartışabilecek terminolojiye sahip değillerdir.)
• Hanefilik bir kelam mezhebi olarak ortaya çıktı fakat Mihne hadisesinden sonra Hambelileşti.
• Ehl-i Hadis, hukuk alanında düşünen/kıyas yapan/çıkarım yapan ictihad-ı rey taraftarlarının zıddı idi. Dolayısıyla Tanrı üzerine konuşmayı ve düşünmeyi yasaklamıştı.
• İbn-i Sinacı gelenek ortaya çıktıktan sonra ulemanın entelektüel kapasitesi tamamen değişmiştir.
• Kur’an’ın lafız ve manası üzerine görüşler:
1. Görüş: Lafız ve mana birliği. Cebrail, Levh-i Mahfuz’dan vahyi alır ve peygambere indirir.
2. Görüş: Cebrail peygambere hassaten manaları indirdi. Peygamber manaları aldı ve Arap diliyle o manaları ibareye dönüştürdü. (burada mana ve ibare ayırımı çok açıktır.)
3. Görüş: Cebrail’e manalar verildi ve ehl’ül semâ onu Arapça ile kıraat ettiler. Daha sonra Cebrail onu parça parça indirdi.
• Bu görüşler M.Öztürk’ün görüşlerini doğrulamaz. İlahiyatçılar terminolojinin her 20-30 yılda bir, çok köklü değişimlere uğradığını ihmal edip kavramları/metinleri kendi tarihsel arka planlarından bağımsız okumaktadır.
• Arap kültürü sözlü kültürden yazılı kültüre doğru geçiyor. Hal böyle olunca düşünmeyi yeni yeni öğreniyorlar.
• Bir insanın peygamberin ashabı olması onun için en yüce şeydir ama bu onun bir bilim adamı/entelektüel olarak nereye koymayı gerektirir?
• Tanrı’dan bilgi almanın biricik yolu ummî (kültür karşıtı) olmaktır.
• Tarihselcilik Kur’an’ın bile bir zaman ve mekan ile anlamlı olacağını söylemektir oysaki Kur’an hakkındaki yorumların bile bir tarihi vardır.
• İmam Şafi’den Ahmed ibn Hambel’den nasıl yararlanacaksınız? Bunlar, insanın düşünme fakülteleri hakkında kendi çağlarının bilgisine bile sahip değillerdi.
• 8. Yüzyıl uleması (ehl-i hadis) fıkıh konusunda bile kıyas yapmaya yetenekli değildi.
• Ulemanın Allah/din/itikat hakkında düşünmeyi yasakladığını gösteren onlarca kayıt vardır.
• Rey/nazar/içtihad en lanetli kelimeler olarak asırlarca İslam dünyasının üzerine damgasını vurdu.
• Fizik ve astronomi, anatomi ve tıp bilinmeden bu konuda bu kadar yüksek soyutlamaları Kur’an’a mâl emek doğru olmaz.
• Lafız ile manayı ayırt eden bir tek âlim gösteremezsiniz. Bunu ayırt edebilmek belli bir eğitim düzeyi ister. Bunu ayırdığınız takdirde dini elde tutamazsınız.
• Kavram-olgu ayrımını ilk yapan Ebu Hanife’dir. Fıkhı ikiye ayırmıştır.
• M.Öztürk’e yapılan linç Türkiye’nin öznel koşullarıyla alakalıdır. Bu hadise Türkiye’deki vakıflar/dernekler gücüyle olmadı. Bu tamamen politik bir infazdı. Bunu anlamak için M.Öztürk’ün son yazılarını okuyun. Kararın çevreden değil merkezden geldiğini düşünüyorum. Teoloji burada politika ile iç içe giriyor. Bu yüzden bu teo-politik linçtir. Politik kısmı her zaman teolojiyi belirler ve teoloji işin bahanesi haline dönüşür.
• Öfke bir zayıflıktır, kemal sıfatı olamaz. Öfke muhakemenin olması, itidalin bozulması demektir. Kim ki öfkeleniyor, acziyet içerisindedir. Geleneksel ahlak kitaplarının hiçbirinde öfke övülmez. Allah’ın gazabının olması mecazî ifadelerdir ve bunlar tevil ile anlaşılmıştır. Beşeri düzlemdeki öfkeye Tanrı’yı indirmek, kelamî mevzuları tartışma konusundaki ehliyetsizliği gösterir.
• İslam dünyası düşünmeyi Platon-Aristoteles’ten öğrendi.
• Allah’ın bil ’kuvve sıfatları olsaydı, Allah olmazdı. Bu ulûhiyete nakısa getirir.
• “ussa olan edimseldir, edimse olan ussaldır.” - Hegel. O yüzden tanrısallık bilfiil olandır. Bil ’kuvve maddi olur, mahlûkatın sıfatıdır. Ulûhiyette duyusallık olmaz. Bunlar insanbiçimci yaklaşımlardır. Tevili gerekir.
• İlk Müslümanlar lafzın peygamberden mananın Allah’tan olduğu konusunda soyutlama yapabilecek yeteneğe sahip değildi.
• Besmelenin sebebi bir anlamda peygamberin bilinciyle, ağzından çıkan kelamın kaynağı arasında çok güçlü bir mesafe bilincine dayanıyor.
• İslam dünyasında Kur’an’ın sözlü ve yazılı metin ayrımına dair bir bilinç gelişmemiştir.
• “اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ” (Hicr 9.) (Zikri biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz.) Kur’an’ın buradaki korunma vaadi Arapların bir batıl inancının eleştirisine dayanıyor. Araplar vahyin peygambere cinler ya da şeytanlar tarafından getirildiğini iddia ediyor. Kur’an bunu kabul etmeyip, cinlerin ve şeytanların vahiy mekanizmasına dâhil olmadığını söylüyor. Allah O’nu Cebrail’e yüklüyor ve O’nun aracılığıyla vahiy elçiye iniyor.
• Eğer Kur’an peygamberden ashabına, ashabından da günümüze kadar herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan ulaşmışsa bu tanrısal bir korumanın sonucunda değil, bu kitaba inanan insanların titizliği sonucundadır. Dolayısıyla bu koruma insanî bir korumadır. (korunmanın yakın sebebi olarak zikredilmiştir.)
• Kur’an’ın dili antropomorfik (insanbiçimci) bir dildir, imgeseldir, duyusaldır.
• Dil ile söz arasında dört fark vardır. Sözün dört özelliği vardır, onlar dilde yoktur.
1-kelamın bir öznesi vardır, dilin yoktur.
2-her konuşmanın bir muhatabı vardır, dilin yoktur.
3-her konuşmanın hakkında olduğu bir şey vardır, dilin yoktur.
4-her kelam bir zaman içinde gerçekleşir.
• Dil, konuşmanın içinden çıktığı bir kaptır.
Teşekkürler, her daim çalışan klavyenize, parmaklarınıza ve asıl beyninize sağlık.
Teşekkürler, eline, dimağına sağlık
🙏🏻🌷
Adamın dibisin Ejder✌️
Teşekkürler. "Öfke bir zayıflıktır, kemal sıfatı olamaz. Öfke muhakemenin olmaması, itidalin bozulması demektir."
Sınav kaygısı olmadan
Diploma beklentisine girmeden
Hoca takmadan
Öğrenci ye takılmadan
Bir okul bir hoca Dücane
Devam zorunluluğu yok
Dersten kalma yok
Hakarete yer yok
Teşekkürler hocam
Hahaahhaha
AZERBAYCANDAN SALAMLAR HOCAMIZA VE DINLEYICILERINE.
DUCANE HOCANI IDRAK EDENLERIN ÜST INSAN OLDUQLARINA EMINEM.
HOCAMIZ HEM HIKMETI , HEM DE EMELI HIKMETI ILE BIZI VALEH EDIR.
CENABI HAQQ SIZE ERDEM BEXS ETMIŞ. ELLERINDEN OPURUK. BAŞ EYIRIK ÖNUNDE.
RUclips'da 10 dakikalık sıradan videoları izlemeye sabrım yok ama 3 saat nasıl geçiyor anlamıyorum. Bilmediğim bir çok Arapça kelime, İslami tabir ve tarihsel bilgi olmasına rağmen keyifle dinliyorum, dinlerken beyin jimnastiği yaptığımı hissediyorum, hiç değilse düşünme üzerine düşünüyorum. Teşekkürler Dücane Hocam.
:)
3 saat hocamı nefessiz izledim zaman su gibi aktı geçti...TEŞEKKÜRLER
"Anca bu kadar toplayabildim" derken ki tebessüm etme haliniz bile düşüncelerinizi merakla takip edebileceğimin delili oldu. Teşekkürler.
Hoca nin efsane reddiyelerinden. Karşı tarafa saygısızlık etmeden tam bir ilmi, kaynaklı ve geniş örneklerle dolu bir reddiye... Uluhiyete duygusallık yükleyen sözde şiir ve menkıbe dinine mensup ulemaya çok yerinde eleştiri. Teşekkürler...
Ne zaman kaybolduğumu hissetsem kendimi bulma arayışımın yönlendiricisi oluyorsunuz hocam. Sizinle aynı çağda olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
💯
çok değerli bir program oldu hocam. rabbim uzun ömür versin
Ağzına sağlık üstat dini çaloşmaların üstüne Felsefeyi çaloşmanız ön açıcı ve yol gösterici bir örneklik .Umarım sizin gibiler islam dünyasında çoğalır bu düşünce eğitim alanı açılır
Okuyabilene gerçek bir etik dersiydi. Şahsım adına söylüyorum; farkında olmadan bir duruş kazandiriyorsunuz, usul öğretiyorsunuz adeta hocam.
Teşekkür etmek bir parça eksik kalıyor, minnet daha doğru bir kelime🙏
Sizi geç keşfettiğime üzülüyorum. Artık her gün izliyorum. Çok derin ve kapasitelisiniz...Emeğinizi tebrik ediyorum.
Minnettarım. Pırıl pırıl ifadelerinizle aydınlandık, mest olduk. Hocam, iyiki varsınız. Çok teşekkür ediyorum.
Önce çoook teşekkür ediyorum.Beni aydınlattığınız için ve bu videoyu izleyene kadar bu yolda hizmeti geçen herkesten Allah razı olsun.
Bu ve ikinci bölüm en fazla yararlandigim videolardan ikisi oldu.
Mustafa hoca saygi duydugumuz bir insan eger mustafa hoca kendi cikarsamalarini soylemezse o zaman kendi olmaz baskasi olurki bu dogru olamaz herkes okudugundan ne anladigini soylemekle mukelleftir
🎉cok tesekkurler sizi yeni dinlemege basladim.topluma hizmetiniz ibadet🎉
Üstadım çok verimli bir program oldu... ağzınıza, yüreğinize sağlık
gündeme dair (kelam-lafız-mana)
ile ilgili, başkaları için yine gündem oluşturabilecek risk dolu randevulaşmamız için hocamıza teşekkür eder, iyi bir dinleyici için konuşma da öyle ipuçları bulur ki bunlardan hareketle tüm konuşmayı çözebilir.
.........
hürmetle..
Videolarınızı tekrar tekrar izlemek bana değer katıyor günlerim sayenizde dolu dolu geçiyor hocam teşekkürler.
2019 yılında LDT'de verdiği bir seminer sonrasında Mustafa Hoca'ya şunu sormuştum: "Dücane Hoca geçtiğimiz hafta Marmara İlahiyatta verdiği seminerde yüzlerce öğrencinin, hocalarının ve meraklı dinleyicilerinin önünde 3 saatte özetle 'Din saçmadır. Özü itibariyle saçma olmak zorundadır.' dedi. Siz ona göre çok daha itidalli konuşuyorsunuz. Dücane Hoca'yı kimse eleştirmezken size sürekli saldırıyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?"
Verdiği yanıt şu oldu: "Dücane küpesini taktı, mahalleden taşındı. Artık onun anlattıklarını mahalledekiler dinlemiyor. Dolayısıyla mahallenin din esnafı için tehlike arz etmiyor. Ben ısrarla mahalleyi terk etmiyorum. Söylediklerimi müşterilerinin duymasından korkuyorlar."
Her iki akademisyende doğruları söylüyor.Din saçmadır.Akıl dışıdır.İnançları bilim temelinde sorgulayamazsınız.Adı üstünde inanç..
aslında dücane hocayı dindarlar daha fazla dinliyor
@@TheLightlessMoon Sorguluyan müslümanlar dinliyor ama
@@wiola8268 inanç hakikatten kaçınma biçimidir.
@@wiola8268 ducane beyin tuzu kuru derken neyi kast ettiniz belli bir maddi birikimi yaptıktan sonra mi ayrılmış yani ?
Emeklerinize sağlık, çok teşekkür ederim.
Bu sohbeti çok sevdim.Hocam içerden biri olarak konuşup biraz da anılar üzerinden anlatınca çok hoş oluyor
Meseleyi çakıldığımız yerden kalkıp daha rahat kanatlanıp uçacağımız açıdan da ele almanızı umuyorum, ağzınıza sağlık teşekkürler
Peygamberin ve sahabenin entelektüel bilgisi, hep düşünmüşümdür ve bana hep ilkel insan ve toplumu çağrıştırıyordu.
Zor işler.
Düşünülenin üzerinde yeniden düşünmeyi öğrettiğiniz için çok teşekkür ederim hocam🙏🏻🙏🏻❤️
Teşekkürler aģzına sağlık. Mustafa hoca bu konuyu 30 dakikada anlatırdı. Yordun be ustad.
Bu açıklamanızdan, beyninizi biraz güçlendirmeye ihtiyacınız olduğu anlaşılıyor.
Hocam kendi adıma çok teşekkür ederim. Çok istifadeli bir yayın oldu. İyi ki varsınız.
Tesekkurler degerli fikirlerinizi paylastiginiz icin.
Harika bir aydınlatıcı konuşma olmuş. kafamdaki bazı sorular tam netleşti. çok teşekkürler
Sohbetinizi büyük bir dikkat ve zevkle dinledim hocam. Çok teşekkür ediyorum. Ancak sohbetin en can alıcı noktasında kaldık. En kısa sürede ve büyük bir beklenti ile bu noktadan bilgilenmek muradı ile sevgi ve saygılar....
Fazla bir şey anlamıyorum, fakat, sonuna kadar dinliyorum....
Kıymetli sizin yaptınız bence.! Benim için de farklı ve ufuk açıcı oluyor.!
Teşekkürler çok zevkliydi sizi çok farklı kesimlerin dinlediğini tahmin ediyorum devamının gelmesini diliyorum ülkemiz için büyük bir degersiniz Allah yardımcınız olsun.
Beyninize sağlık.
Sizi dinlemek, birçok konuda hele dinler ve toplumlarla alakalı düşüncelerime derinlik katması nedeniyle, binlerce teşekkürü sunmak isterim.
Emeğiniz boşa gitmeyecektir.
En güzel katlanma bu olsa gerek (son sözler) iyiki varsınız ❤️
Dücane Hoca ,ülkemizin toprağında büyümüş nadide çiçeği . Umarım Bir Gün tanışmak nasib olur .
Bencede.❣️
@@tanenrengin9820 ve bir de bir şeyler yapmaya Çalışıyoruz ve
@@omurbaranbayrak4117 , saygı duyarım ki.. Dücane cundioglunu ara ara dinlerim. Hep bana benim düşünceme yakın gelen insanları değil, farklı olanları da.!
Hocam, yine muhteşemdiniz, emeğinize, yüreğinize, bilgi aktarımınıza , değerli zamanınızı bizlere ayırdığınız için yürekten teşekkürler. İyiki varsınız, sağlıkla , huzurla ve sevgiyle kalın.🙏
Ben bu yayini uc bes kere daha dinlerim... tesekkur az, ama buna yetecek kelime de yok ne yazik!.. tesekkurler ustad.
video 48.dkdan başlıyor neden acaba
@@ihsan3297 bu yoruma cevap gibi olmus, herkes goremeyebilir, bence ana yorumlara yazin, ama sizin ayarlarinizda bir problem olabilir, sayfayi yeniden guncelleyip deneyin bir de. Bir onceki kullanici orada kalmis da olabilir, goruntunun altindaki bari sola basa dogru kaydirmayi deneyin.
@@familybirsan6393 üyelere özel muhabbeti var kesin
@@familybirsan6393 başa sarınca 47.58den başlıyor bende
@@ihsan3297 yok uyelere ozel degildi bu yayin, zaten oyle olsa hic goremezdiniz. Yayinlar belli bir dakikaya kadar ozel, sonrasi acik olamiyor bildigim kadariyla.
İlahiyatçılar gayri müslimlerin cennete girmesine izin vermediler.olmaz sadece biz gireceğiz dediler 😀😄 Hocam seviyoruz sizi 🙋🏼♀️
Hocam.. ben sadece lisans mezunu sıradan, memur bir vatandaşım derslerinizin çoğunu dinledim konuları o kadar derinlikli anlatıyorsunuz ki cahilliğimden utanıyorum ve çoğu zamanda çocukluğumdan Bu yana merak ettiğim soruların cevabını buluyorum, bu zamana kadar yorum yapmaya dahi cesaret edememiştim buradaki kültür seviyesine yetişemeyeceğimden..
seviyeyi iyice düşüreceğim belki ama neredeyse pandemi iyi ki olmuş diyesim geliyor yoksa bu dersleri hiç dinleyemeden ve eksikliğinin ne anlama geldiğini bilmeden yaşlanacaktım.
Tabi yazıyoruz başka yerlerde ama burda insan bi cesaret edemiyor:)
Bu kadar bilimsel konuşmayı sizin tahsil seviyenizdekiler anlar üzgünüm yarı yarıya yabancı dil dinlemiş gibi oldum. Bilginizden gerçekten çok istifade etmek istedim ama olmadı. Kendime acıdım anlamakta zorlandığım için üzgünüm.
Hocam bu konu yarım kalmamalı. Ağzınıza sağlık.
Bu kısa yaşamımızda Düşünmemizi ve kavrama yeteneğimizi hizlandirdiginiz için çok teşekkür ederim
40 yıllık ilahiyat profesörü Mustafa Özrürk cevabını veremediği sorular yüzünden isyan etti ama 5 yaşında çocukların akıllarını yıkanıp yönlendirilmesine, ceza, günah, cehennem, vahiy gibi profesörlerin bile içinden çıkamadığı kavramlarla psikolojilerinin bozulmasına devam ediliyor. Bu konuda bir yorum yapar mısınız hocam
Hocam emeğinize çok teşekkür ediyorum
Valla bravo kesintisiz dinledim, çok iyi özetti. Ben biraz dedikodu dinlerim diye umutlanmıştım. İlk bir buçuk saat Arap tarihi ve Arapların medeniyetten uzaklaşması. Zaten mevzu ondan sonra çözülüyor.
(51:20) Haydi Cübbeli'm, haydi arslanım kalma bunun altında kükre ve ayır Heidegger'i hücrelerine! Göster bize dünyanın kaç bucak olduğunu. Kaçacak delik arayalım.
Âlimin uykusu cahilin ibadetinden efdaldir.Allah bu yolda istikamet üzere olmayı hepimize nasip etsin.Allah razı olsun.
benim beyin yapıma mı, his mi , samimiyet mi bilemem de.. anlatım tarzınız ve sade anlatımınızdan da olabilir.. Sizi İnternet üzerinden, videolardan tanıdım. iyiki de tanıdım.. çok çok açıklayıcı.. anlatıyorsunuz.. çok az anlayabilen ben, sizin anlattıklarınızı dışa aktaramasam da, kavradıgımı düşünüyorum..
teşekkürler hocam aydınlattınız bizleri.
Allah sizden razı olsun. Sizinle aynı ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum.
Tanrilar can cekişiyor ^HU^ ALLAH c.c.
Kendi adıma çok istifade ettim, müteşekkirim. Sağlık, afiyet ve hürmetlerimle.
TÜRKİYE SUSSUN,YETERKİ SEN KONUŞ HOCAM...BÜYÜK BİR İLGİ VE MERAKLA TAKİPTEYİZ...TEŞEKKÜRLER EMEĞİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK...SAĞLIKLI VE UZUN ÖMÜRLERİNİZ OLSUN...SAYGI VE SEVGİYİ FAZLASIYLA HAK EDEN BİRİSİSİNİZ... TÜM EMEKLERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...
Dücane Cündioğlu Tanrı Nasıl Konuşur? | Vahyin Seküler Tarihi 9.12.2020
(Mustafa Öztürk’e dair değerlendirme..)
YORUMSUZ……
--Kutsalı düşünme alanı yapınca bunun bedeli olur.
--İlk söylenenler yadırganır. Muhataplarının saldırısına maruz kalır.
--“Kur’an ın manası Allah’tan lafzı peygamberdendir.” Mustafa Öztürk ün bu ifadesi tarihte hiç konuşulmamıştır. Taraflar bu konuda yeterlilik sahibi değiller. Bu iddiaya katılmıyorum. Kur’an ın manası da lafzı da Allah’tan dır.
-- Geçmişi anlamayanlar geçmişi yüceltirler. İlk yüzyıllardaki ilim adamları yetersizdi. Onuncu yüzyıldan sonra İslam düşünürleri aşama kat etmişlerdir.
--Bu konuda söz söyleyebilecek damar mutezile ve Hanefilerdir. Onların da bu konuda söylemleri yok.
--Peygamberin Arap diliyle tabir etmesi manayı dilediği gibi dillendirdi anlamı çıkmaz. Cebrail’in getirdiği mananın Arap diliyle aktarılması, manadan anladığını lafza dönüştürdü çıkmaz.
--Kur’an ın indiği dönemde mananın lafza dönüşmesi için uygun bir kültür ortamı söz konusu değildi. Peygamberin bu kapasiteye sahip olması düşünülemez. Bu iddiayı kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir.
--Tarihselcilik zamanı ve mekânı gözetmek demek ise bu iddiada zamanın şartları niçin dikkate alınmadı.
--Sahabe kalbin, hafızanın, insan anatomisinin mahiyeti hakkında yeterli bilgiye sahip değildi.
--Mana lafızla kullanılan bir şeydir. Manayı lafza dönüştürmek o kadar kolay mıdır? Bu ikisini (lafzı ve manayı)birbirini ayırırsanız dini ayakta tutamazsınız. O zaman olgu nedir. Bu konudaki ilk ayrımı Ebu Hanife yapmıştır. Teori ile pratik ayrımı yapmak çok zordur. Sözel ve sayısal ayrımı bile kolay değildir.
--Buradan kimseye ekmek çıkmaz. Din dogmaya dönüşmek zorundadır. Mana da lafızda Allah’a aittir. Lfız mana ayrılmaz.
--Mustafa Öztürk’ün linçi politik bir infazdır. TEOPOLİTİK LİNÇ.
--Düşünceye saldırganlıkla karşı çıkılmamalı. Öfke kemali, itidali yok eder, zayıflıktır.
--A.Kuytul ve E.Sifil karşı çıkışlarında yetersiz ve hatalıdırlar. İ.Eliaçık ise M.Öztirk’ü savunurken tutarsızdır. Önemli olan Kur’an ın sosyal tefsiridir demektedir..
--Besmele ve “de ki” ile başlayan ayetler kelamın sahibinin Allah olduğunu gösterir.
--İnzal-indirme, ikram etme, lütfetmedir. Vahyin ilk pasajı da anlaşılır veya indirmeye başlandı şeklinde de anlaşılmış. Parçanın gelmesi ile bütün kastedilmiştir.
--Vahiy, Allah’tan melek vasıtası ile resule inmiştir. Resul yatay olarak insanlara intikal ettirmiştir.
--Zikrin korunmuşluğundan kastedilen musafın değil vahyin resule intikalidir. Kitabın korunması ise insanların hassasiyetindendir.
--Kur’an Allah’ın lisanı değil kelamıdır. İlahi kelamdır. Mana ayrı, lafız ayrı montaj değildir.
fuat tangülü --9.12.2020
Emeğinize sağlık 🌼
Teşekkür ederiz 👍
Ejder beyi ararken sizin ozetinizi gordum teşekkür ederiz
Allah nasıl konuşur hala anlamadim
@@baraneroglu9828 Çok güzel konuşuyor kanka arasıra espri yapıyor
çok anlayamasam da konuşmalarınızdan faydalanıyorum
teşekkür ederim ✋
Mustafa öztürk, abdülazizbayindir hocayi dinlerseniz, belki biraz daha birbirini tamamliyor.
Muhterem hocam arzumuzdur! Bu konuşma nın Teolojik yönüne de zaman ayırırsınız inşaallah. Emeğinize , yüreğinize sağlık
çok iyi demlenmiş bir çay gibisiniz ağzına sağlık
emeklerinize sağlık üstadım çok teşekkür ederim aklınızın aydınlığı olmasaydı bu karanlık labirentlerde ne yapardık hiç bilmiyorum iyi ki varsınız.
Dücane bey, bu çok faydalı, kapsamlı derinlikli ve bir o kadar da çetrefil konulara girip mayınlı sahalardan sağ sâlim çıktığınız, ufkumuzu açtığınız için teşekkürler. Eğer mümkün olursa Hermes-İdris de dahil en eskiden başlayarak ama Allahın adı ile şu Akıl-Bilim-Felesefe ve dahi Geometri konularını anlatmaya devam ederseniz çok memnun olacağız.. Ne yalan söyleyeyim, anlattığınız videolar bir Kitap okumaktan daha zevkli ve daha faydalı.. Allahın verdiği zamanı keçiboynuzları ile tüketmek yerine sizin sunduğunuz Bal ile tüketmek daha mantıklı görünüyor. Saygılar..
sabah dan beri prof dinliyom, herkes ben bilirim benimki dogru diyo, kafam corba oldu, hoca crazy anlatiyo azina saglik,
Teşekkür ederim 🎀
Sevgili Dücane hocam. Sana çok saygı duyuyorum. Ne güzel söylediniz tam bir bilge gibi: "Hayatım boyunca ne memur ne amir oldum" diye. Oysa şu anda ortalıkta hocayım diye gezen adının önünde anlı şanlı "Prof.", "Doç " ünvanı taşıyanlar, bakmayın sözde özel olarak kanunları var olduğuna, genel olarak ve öncelikle devlet memurudurlar ve Devlet Memurları Kanunu'na tabidirler. Diğer memurlar gibi 8-5 mesai zorunluluğuna tabidirler. Bakmayın bu yokmuş gibi zaman zaman göz yummalara. Eğer bu anlı şanlı Prof.lar , dekan, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı vs. yani amir olurlarsa bu kuralı bir mobbing unsuru olarak altındaki Araş. Gör lere. Yard. Doçentlere çok güzel dayatırlar. Özel üniversite zaten başka bir alem. Tüm çalışanlar ünvanı ne olursa olsun İş Kanuna tâbi işçidirler. Üniversite patronu ne derse bir işçi olarak o işi yaparlar. Sokakta broşür dağtırlar, onsekiz yaşında çocuğa, velisine yalakalık yaparlar. Patron öyle emretmiştir çünkü. Patron "şu masamı sil" dese korkudan o masayı pırıl pırıl yapar bu sözde bilim insanları.
teşekkür ederim not alarak izliyorum mutluyum
Hocam, size katlanmak ayrıcalık.
Netflikste Kübra adlı bir dizi izledim çok etkileyiciydi,GS
Hakikat'in yaninda olduğunuz için tesekkur edilir mi ? Hakikat'e hurmet etmekten vazgecmemeyi ögrettiginiz icin tesekkur ediyorum.
Hakikat nedir anlamadim ki ?
@@bekleyenkisi4549 düdük olmamaktir
Hocam keyifle dinledim, yarın da not alarak dinleyeceğim.. Anlamam biraz daha zaman alabilir o nedenle çalışacağım.. İyi oldu mu..? Derseniz, ilaç gibi geldi, ilminize, iyi niyetinize, yüreğinize ve ağzınıza sağlık, çok teşekkür ederim..
Korkularımı yendim , hakikate yoluna saptım koşarak ulaşmaya çalışıyorum. Bu değerli açıklamalar için teşekkürler.
Dilde lafız ve mana ayrılıyor ama tanrı da ayrılmıyor demek istediğinizi anladım hocam doğru mudur? Ama tüm konuşma yarım kalmış gibi bitti devamı gelir umarım...
Teşekkür ederim.sağlıcakla kalın
Özellikle mustafa öztürkle ilgili hem tenkid hem savunmanız harika oldu .
Dakika kaçta başlıyor acaba o fasıl?
hatırlayamadım yeniden izliyorum baştan
@@serkanaygun2826 video 48.dkdan başlıyor neden acaba
Hocam attığınız başlığın konuşmasını da bekliyorum başlık çok ilginç geldi içeriğini çok merak ediyorum
Tekrar anlatırsanız sevinirim(rica ederim)
Tameı konuşurmu bilemem ama bildiğim kadar şahıs değerlendirmesi olmuş
İkinci bölümü sabırsızlıkla bekliyorum Hocam . İyi ki varsınız...
Teşekkür ederim Dücane bey
ALLAH RAZI OLSUN ... bir çok konuda bizi aydınlatığınız için
ihsan gibi bir cahile değinmeniz iyi olmuş, kahkaha attım. paradoksal mantık söylemi beni benden aldı.
Belirli bir seviyenin üzerine çıktıktan sonra savunulan şeyin ne kadar saçma olduğu da apaçık ortaya çıkıyor ya işte o vakit düşünmenin ne kadar değerli olduğu ortaya çıkıyor.
Emekleriniz için teşekkürler hocam
İki bölümü 3. izleyişim, sevgiler ❤
hocam kelam ve felsefe ile ilgili videolarınızı büyük
bir zevkle izledik.çağımız ile ilgili bir video hazırlasınız çok seviniriz.yaşadığımız dünya ve insanlığın gidişatı konusunda ne düşünüyorsunuz.bu konudaki düşüncelerinizi büyük bir merakla bekliyoruz.sizin gib donanımlıi bir düşünüre sonsuz saygılarımı sunarım.azmi işitemiz.
Emeklerinize sağlık hocam iyiki varsınız.
Allah seni bağışlasın üç saati üç günde bitirdim
Sağolun, varolun Dücane hocam, vahyin mahiyetine dair izah ve yaklaşımınız için..
Vahyin ibiş zamanı meslesi hakkında sorum olacak.
Hac, Zekat ve Oruç Kameri yıla itibar olunur..
Namaz vaktinde ise güneş esas alınır.
İkiside Allah'ın yarattığı ayettir.
Ancak Vahyin ilk inişi Kadir Gecesi ve Ramazan ayı içinde bir gün diye söylemektedir. O zaman her yıl vaktin girişi 10.gün erken gelen Ramazan ayı ve içinde bulunulduğu belirtilen Kadir Gecesinin vakti de değişip durmuş olmuyor mu.
Yani bir yıl (örnek olarak) Ramazan ayı 1.Haziran da başlamış ise, daha sonraki yıl 20 mayısta başlamakta. Buna bağlı bir yıl önce Haziran 27 si olarak kabul edilen Kadir Gecesi, bir yıl sonra rotasyonlu/değişkenlik nedeni ile Haziran 17 si oluyor.. Burda Kameri aya bağlı olarak değişen gün nedeni ile Vahyin ilk inişi değişip durmasında ve Kadir gecesinin değişip durması problemi yok mu..
Oysa bir insan doğumu ve ölümü Güneş Takvimi itibariyle ne ise hep o gündür.
O zaman Kadir Gecesinin vaktinin Ramazan ayı ve son 10 gün içinde aranması işareti olsada, neden, Güneş takvimi esas alınarak tayin edilmemektedir!
Değerli hoca, üçbeş dua bilip namaz kılan, kulaktan dolma bilgilerle yetinen, kuran okuyan veya okumayan, sıradan vatandaşlar için tanrı sözüdür. Az birşey bilimsel düşünüp, kuranı anlayarak, düşünerek okuyanlar, zamanın şartlarına göre yaşayanlar için, Düşsel ilahi sözlerdir. Evreni galaksileri bilen, matematik, fizik kurallarını bilen, birazda felsefeden anlayanlar için HER ŞEY BİR DÖNGÜDEN ibarettir.
Yani
Kıymetli hocam merhabalar. Birtakım konularda bizleri mutmain kılar umuduyla -işin ehli olsa gerek- diye düşündüğümüz insanların o konularda ne dediklerini araştırmak da netice de bir nevi hakikat yolculuğu olsa gerekir.
Bizim ailemiz de işte bu yolculuk esnasında özellikle son iki ayda size kulak veren, eserlerinizi okuyanlardan birileriyiz.
Mustafa Öztürk hocanın vahyin niteliğine dair sözlerine cevabınızda ne demek istediğinizi anlayabilme amacıyla toplamı yirmi küsur saatlik videolu sohbetlerinizi izledim. Haziran 2011 tarihli, Kapı Yayınları'ndan yayımlanan Söz'ün Özü adlı eserinizi de az önce bitirdim.
Herhangi bir komplekse girmeksizin diyebilirim ki, belki de anlamakta ya da aradığını (gözünün önündekini bulamayanlar gibi) bulamayan benimdir.
Öyle olsun ya da olmasın.
Ben, vahyin niteliğiyle ilgili (yani Öztürk hocanın 'Allah insanlığa elçi Muhammed'in vicdanından seslenmiş olabilir' ... diye özetleyebileceğim) iddia veya sorularına dair sizden/sizce bir cevap bulamadım.
Öztürk hocanın sohbetinin linkini buraya atmayı da tabii olarak gereksiz görüyorum.
İnsanbiçimcilikten kati surette men edilen biziz, men eden ise Rabbimiz. Ama adeta bir Kral'ı ya da Hükümdar'ı resmedercesine, tahtı olan, orduları olan, yüceler konseyi olan... bir yaratıcıyı anlatan Rabbimiz ..
Lanetlemekten men edilen biziz, ama lanetleyen Rabbimiz.
İntikam almak, öfkelenmek, tuzak kurmak...
Uzatmayalım, uzatmayayım....
Yanılan, henüz anlamayan ben olabilirim. Ama iddiam net.
Yirmi küsur sene önce açıkladım... dediğiniz eserde veya yirmi küsür saati geçen sohbetlerinizde aradığım/iddia ettiğiniz cevabı/cevapları bulamadım.
Kastınız neticede, 'bu ve benzeri konularda kesin ifade kullanılamaz...' demek idiyse diyecek bir sözüm yok zaten.
Fakat, bugüne kadar başka bir eserden okumadığım, kimseden duymadığım, herhangi bir videoda izlemediğim birçok kıymetli bilgiye sizin vesilenizle sahip oldum. Teşekkür ve duâ ediyorum.
Özellikle 'De ki, dedi, dedi ki, de' ifadelerinin ... 'böyle yap, böyle düşün, böyle inan, böyle gözlemle, böyle olduğunu hatırla/unutma, v.b' anlamları olduğunu -inanın ben de öyle düşünüyor ama temellendiremiyor veya örneklendirmede sıkıntı yaşıyordum- sizinle birlikte kalbim mutmain olacak şekilde anladım ve kalbimi şükür duygusu sardı.
Farabi'ye Antik Yunan'dan geçiş, Endülüs'ten Batı Medeniyeti'ne uzanış...
Kendi kendiyle savaşıp duran insan....
Muhteşem sohbetlerdi hocam...
Danimarka'dan selamlar sevgiler saygılar ve duâlar...
"Bi hurufu lafzu saft ol Padisah." cumle alemin bildigi Suleyman Celebi hepimizin bildigi vesiletun Necat Mevlitte ne guzel soylemis harf olmadan soz olmadan ses olmadan konustu naslil konustu konustu Cenab-i Hak ama keyfiyeti mechul. Allah razi olsun Hocam alemsiniz zevkle izledim muradiniza gore olsun hersey..vesselam!
Üstad Spinoza Etica'nın insanın özgürlüğü bölümünde,bir önermesinde''Tanrı 'nın edilgin halleri yoktur,her hangi bir seviç ve keder duygusundan etkilenmez yani Tanrı ne sevinç ne de keder duygusu yaşar,dolayısıyla Tanrının edilgin halleri yoktur.'' der. Bu akşam yine içten ve samimi ders için tesekkür ederim..(DİYESİYMİŞ Kİ ) Bu sözcük artık şahsınıza munhasır bana göre :)
Bu bizim yörenin konuşma şekli))diyesiymişki yani
👍 teşekkürler. gönlünüze sağlık
632 yılına kadar 23 yıllık bir zamanda Arapça olarak indirilmiş bir kitap bu dili bilmeyen, okumayan, okusada anlamayan tüm insanlara nasıl hitap edebilir, evrensel olabilirin cevabını verebilirsek soruları cevaplamış olacağız. Ama önce işitmemiz ve mağaradan çıkmamız gerekiyor!
Selam merhaba
Sorunuza cevap olsun diye değil, yorumunuzu okuduktan sonra biraz uzaklara dalıp aklımdan geçenleri notlarıma ekledim, düşündüm de madem bu yorumu okumak notlarıma yazdıklarımı düşündürdü, buraya da eklenme hakkı vardır belki 🙂
Düşündüm ki:
Belki de kitap herkes için değil sadece ona talip olmak isteyenler için vardır eğer herkes talip olmak isterse o zaman herkes için vardır.
Tıpkı herkesin belli bir seviyeyede okuyup sonra uzmanlaşmak istemesine karar vermesi gibi. Kimileri okuma yazma bilmekle yetinir kimileriyse gidebildiği yere kadar gitmek ister ve belki de kitap gidebilmek istediği yere kadar gitmek isteyenler için vardır. Kimileri çoğu toplum tarafından güzel görünen şeyleri uygulamakla yetinir kimileri ise daha güzele taliptir.
Talipsen buyur..
🙂
@@Busra-tv5id Sadece ona talip olmak isteyenler için olsaydı, talip olmayanlar sonsuz cehennemle cezalandırılmazdı.
Selam @@melihkose9828
Bu klişeleşmiş düşünce sistemi içinde biz bile bunun adil olmadığını düşünüyorsak sadece okuma yazma bilmek isteyenlerden öteye geçemediğimiz içindir. Bir çeviri ( yüz de olabilir biri diğerine benziyor) okumakla (hele yüzyıllar sonra harekelenmis bir metnin erkek endeksli zihin dünyasına göre çevirilmiş )Kur'ani kendi sığ bilgi seviyemize göre anlayacağımız kesindir.
Hocam kitaplığınızı gezdirebilir misiniz?
Hocam istirhamımdır, söyleşinin daha önce planladığınız şekilde teorik olan akışını da bir akşam bizimle paylaşır mısınız lütfen?
Hocam sizi izlerken bu güne kadar fena halde kandırılırmışım gibi bir his uyanıyor içimde. Bu normal midir?😊
Ne konuda mesela ?
Hocam mustafa öztürk ile bir program çok iyi olur . İyi mesailer .