📌 Yalnızca kurgudan ibarettir. “Bir Süredir Seni Gözleyen Mafya Seninle Tanışmak İster” ⭐️ Jeon Jungkook 25 - Kim Minjae 22 ⭐️ Deniz’in sonsuzluğuna bıraktım düşüncelerimi.. sonu olmayan, huzur verici bir o kadar da korkunç. Tıpkı hayat gibi. Günlüğümü kucağıma koyup, içimden gelenleri yazmaya başladım. ‘Hayat bazen mutlu ederken, bazende sizi üzebilir. Sizi sevdikleriniz insanlarla sınayabilir. Ömrünüz boyunca unutamayacağınız bir acıyı yaşatabilir. Çevrenizde belkide yerinizde olmak isteyen kişiler vardır. Peki ya yaşadığınız acıları bilseler hâlâ sizin yerinizde olmak isterler mi? Pek sanmam. İnsanlar sadece dış görünüşe önem verir paranıza, yaşadığınız hayata özenirler içinizdeki acıyı bilmeden. Sizi kuşkusuz her hata da sevip bırakmayacak tek şey Tanrıdır.” Günlüğümü kapatıp, kalemimle birlikte çantamın içerisine koydum. Üzerimdeki triko hırkayı omuzlarıma çektim. Akşam olmaya yakın bir vakitken hava esmeye başlamıştı. Dizlerimi kendime çekip sadece sahilde vuran deniz dalgalarına baktım. 10 yıl öncesine kadar ailem ile birlikte sürekli sahile giderdik. İşte hayatım o zaman kabusa dönmüştü, her şey annem olacak kadının bir heves yüzünden ailemizi yıkmasıyla bitmişti. Babam o kadının yüzünden kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Babam hayatını kaybettikten 3 ay sonra o adamın annemi aldattığını duymuştum. İlahi adalet mi demeliydim bilmiyorum. Ama hayat böyledir, sen ne yaparsan tanrı onu senin karşına çıkarır. Kulaklığımı çıkarıp kulağıma taktım. Telefonuma bağlayıp, rastgele bir şarkı açmıştım. ‘Where’s my love’ en yakın sürede güzel bir ilişki dileğiyle şarkıyı dinlemeye koyulmuştum. “I got a fear. Oh, in my blood. She was carried up into the clouds, high above. Ooh, if you bled, l’ll bleed the same.” Şarkıyı mırıldanırken gözlerim dalgaları takip ediyordu. “Oh, where’s my love?” Sol bileğimde olan where’s my love dövmesine baktım. Umarım bir gün gerçekten aşık olduğum birinin baş harfini yaptırabilirim. “Did she ran away, if she ran away. Come back home…” kollarımı birbirine sararak soğuğu alt etmek istemiştim, hava çok sert esmeye başlamıştı. Sert esen hava ile dalgalar daha sert çarpıyordu sahilin kıyısına. “Oh, where’s my love?” Omuzuma birinin dokunması ile kulaklığımı çıkarıp arkama döndüm. Uzun boylu, geniş omuzlu, çok yakışıklı bir adam vardı. “Merhaba.” “Merhaba.” Yanımı göstererek, “Oturabilir miyim?” “Tabii.” “Arkanızdan geçiyorken şarkıyı mırıldanınışınızı duydum, sesiniz çok güzel ve huzur verici.” “Ah, çok teşekkür ederim.” “Rica ederim, sesi güzel olan kızın adını öğrenmemde bir sakınca yoktur değil mi?” “Ah, hayır elbette. Ben Kim Minjae.” Elimi ona doğru uzattım. “Jeon Jungkook.” Uzattığım elimi tuttu. “Sahile uğramadan önce bir şeyler yazdığınızı gördüm, en son 15 yıl önce günlük tutan insanları görmüştüm.” “Çocukluğumdan bu yana tek bırakmadığım alışkanlığım bu sanırım. Her günümün sonunda günlüğüme bir şeyler yazarım. İçimden geldiği gibi.” “Gerçekten iftihar ettim sizinle. Bende çok isterdim ama yazmaktan çok birisiyle dertleşmeyi seviyorum.” Gülümsemeye başlayınca tebessüm ettim. “Benim tek dertleştiğim şey günlüğüm. Muhtemelen yazmaya alışık olduğumdan, günlüğüme bir şeyler yazmayı çok seviyorum. Bir nevi hobi gibi.” Bana gülümseyip, gözlerimizi kaçırmadan bakıştık bir süre. Bakışlarımı dalgalara tekrar çevirirken beni süzdüğünü fark etmiştim. “Where’s my love. Dövmenizin yanında neden boşluk var?” “İlerde mutlu bir ilişki yaşadığımda, baş harfini yaptırmak için boşluk bıraktırdım.” “Aşkı bulduğunuza dair yani.” “Evet, umarım en yakın sürede bulurum.” “Belkide bulmuşsunuzdur.” Gözlerime bakıp gülümseyerek konuştuğunda başımı öne eğip hızlı hızlı çarpan kalbime anlam verememiştim. “Ah, nasıl yani?” “Belki de hayatınız aşkı benimdir ha?” “Bunu 20 dakika önce tanıştığım birisi mi söylüyor?” “Aşkın zamanı olmaz ki, aşk ansızın gelir.” Ansızın gelir… ansızın gelen sen misin Jeon Jungkook? Gerçekten dediğin gibi hayatımın aşkı sen olabilir misin? Tanrı bizi karşılaştırmış olabilir mi? “Haklısın.. Aşk ansızın gelir.” “Ansızın gelen tesadüfler aşkı getirir.” Bunu söylerken tişörtünün sol boyun kısmını sıyırarak kalbinin üzerinde olan dövmeyi gösterdi. Where’s my love. Tanrım, onda da aynı dövme vardı! “Sence de Tanrı bizi karşılaştırmış olamaz mı?” “Tanrım, inanamıyorum.” Şaşkınlığıma karşı gülümseyip bana yaklaştı, 20 dakika önce tanıdığım biri olmasına rağmen çekilmedim, içimden bir ses çekilmemem gerektiğini söylüyordu. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Burun burundaydık. “Haklıydın Jungkook. Aşkın zamanı yoktur, ansızın gelir.” Sözümün bittiği gibi dudaklarımızı birleştirmişti. Jungkook sonuna kadar haklıydı. Ansızın gelen tesadüfler aşkı getirirdi, aşk ansızın gelirdi… -SON-
📌 Yalnızca kurgudan ibarettir.
“Bir Süredir Seni Gözleyen Mafya Seninle Tanışmak İster”
⭐️ Jeon Jungkook 25 - Kim Minjae 22 ⭐️
Deniz’in sonsuzluğuna bıraktım düşüncelerimi.. sonu olmayan, huzur verici bir o kadar da korkunç. Tıpkı hayat gibi.
Günlüğümü kucağıma koyup, içimden gelenleri yazmaya başladım.
‘Hayat bazen mutlu ederken, bazende sizi üzebilir. Sizi sevdikleriniz insanlarla sınayabilir. Ömrünüz boyunca unutamayacağınız bir acıyı yaşatabilir. Çevrenizde belkide yerinizde olmak isteyen kişiler vardır. Peki ya yaşadığınız acıları bilseler hâlâ sizin yerinizde olmak isterler mi? Pek sanmam. İnsanlar sadece dış görünüşe önem verir paranıza, yaşadığınız hayata özenirler içinizdeki acıyı bilmeden. Sizi kuşkusuz her hata da sevip bırakmayacak tek şey Tanrıdır.”
Günlüğümü kapatıp, kalemimle birlikte çantamın içerisine koydum. Üzerimdeki triko hırkayı omuzlarıma çektim. Akşam olmaya yakın bir vakitken hava esmeye başlamıştı. Dizlerimi kendime çekip sadece sahilde vuran deniz dalgalarına baktım.
10 yıl öncesine kadar ailem ile birlikte sürekli sahile giderdik. İşte hayatım o zaman kabusa dönmüştü, her şey annem olacak kadının bir heves yüzünden ailemizi yıkmasıyla bitmişti. Babam o kadının yüzünden kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti.
Babam hayatını kaybettikten 3 ay sonra o adamın annemi aldattığını duymuştum. İlahi adalet mi demeliydim bilmiyorum. Ama hayat böyledir, sen ne yaparsan tanrı onu senin karşına çıkarır.
Kulaklığımı çıkarıp kulağıma taktım. Telefonuma bağlayıp, rastgele bir şarkı açmıştım. ‘Where’s my love’ en yakın sürede güzel bir ilişki dileğiyle şarkıyı dinlemeye koyulmuştum.
“I got a fear. Oh, in my blood.
She was carried up into the clouds, high above. Ooh, if you bled, l’ll bleed the same.”
Şarkıyı mırıldanırken gözlerim dalgaları takip ediyordu. “Oh, where’s my love?” Sol bileğimde olan where’s my love dövmesine baktım. Umarım bir gün gerçekten aşık olduğum birinin baş harfini yaptırabilirim.
“Did she ran away, if she ran away.
Come back home…” kollarımı birbirine sararak soğuğu alt etmek istemiştim, hava çok sert esmeye başlamıştı. Sert esen hava ile dalgalar daha sert çarpıyordu sahilin kıyısına.
“Oh, where’s my love?”
Omuzuma birinin dokunması ile kulaklığımı çıkarıp arkama döndüm. Uzun boylu, geniş omuzlu, çok yakışıklı bir adam vardı.
“Merhaba.”
“Merhaba.”
Yanımı göstererek, “Oturabilir miyim?”
“Tabii.”
“Arkanızdan geçiyorken şarkıyı mırıldanınışınızı duydum, sesiniz çok güzel ve huzur verici.”
“Ah, çok teşekkür ederim.”
“Rica ederim, sesi güzel olan kızın adını öğrenmemde bir sakınca yoktur değil mi?”
“Ah, hayır elbette. Ben Kim Minjae.” Elimi ona doğru uzattım.
“Jeon Jungkook.” Uzattığım elimi tuttu.
“Sahile uğramadan önce bir şeyler yazdığınızı gördüm, en son 15 yıl önce günlük tutan insanları görmüştüm.”
“Çocukluğumdan bu yana tek bırakmadığım alışkanlığım bu sanırım. Her günümün sonunda günlüğüme bir şeyler yazarım. İçimden geldiği gibi.”
“Gerçekten iftihar ettim sizinle. Bende çok isterdim ama yazmaktan çok birisiyle dertleşmeyi seviyorum.” Gülümsemeye başlayınca tebessüm ettim.
“Benim tek dertleştiğim şey günlüğüm. Muhtemelen yazmaya alışık olduğumdan, günlüğüme bir şeyler yazmayı çok seviyorum. Bir nevi hobi gibi.” Bana gülümseyip, gözlerimizi kaçırmadan bakıştık bir süre. Bakışlarımı dalgalara tekrar çevirirken beni süzdüğünü fark etmiştim.
“Where’s my love. Dövmenizin yanında neden boşluk var?”
“İlerde mutlu bir ilişki yaşadığımda, baş harfini yaptırmak için boşluk bıraktırdım.”
“Aşkı bulduğunuza dair yani.”
“Evet, umarım en yakın sürede bulurum.”
“Belkide bulmuşsunuzdur.” Gözlerime bakıp gülümseyerek konuştuğunda başımı öne eğip hızlı hızlı çarpan kalbime anlam verememiştim. “Ah, nasıl yani?”
“Belki de hayatınız aşkı benimdir ha?”
“Bunu 20 dakika önce tanıştığım birisi mi söylüyor?”
“Aşkın zamanı olmaz ki, aşk ansızın gelir.”
Ansızın gelir… ansızın gelen sen misin Jeon Jungkook? Gerçekten dediğin gibi hayatımın aşkı sen olabilir misin? Tanrı bizi karşılaştırmış olabilir mi?
“Haklısın.. Aşk ansızın gelir.”
“Ansızın gelen tesadüfler aşkı getirir.” Bunu söylerken tişörtünün sol boyun kısmını sıyırarak kalbinin üzerinde olan dövmeyi gösterdi. Where’s my love. Tanrım, onda da aynı dövme vardı!
“Sence de Tanrı bizi karşılaştırmış olamaz mı?”
“Tanrım, inanamıyorum.” Şaşkınlığıma karşı gülümseyip bana yaklaştı, 20 dakika önce tanıdığım biri olmasına rağmen çekilmedim, içimden bir ses çekilmemem gerektiğini söylüyordu. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Burun burundaydık. “Haklıydın Jungkook. Aşkın zamanı yoktur, ansızın gelir.” Sözümün bittiği gibi dudaklarımızı birleştirmişti.
Jungkook sonuna kadar haklıydı. Ansızın gelen tesadüfler aşkı getirirdi, aşk ansızın gelirdi…
-SON-
Of çok iyiydii
@MyCrushJenn1ee Beğenmenize çok sevindim🩷
Çok iyiii
“Aşkın zamanı olmaz ki, aşk ansızın gelirdi...” Best yazarım yine mükemmelsinnn❤️❤️
@@tthefallenstar 🩷🩷🩷
Ayy heyecanlandım okusam mı AGAGAG çok güzeldir kesiinn
@MyCrushJenn1ee Ah, çok teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar dilerim🩷🩷
Harikalar yaratmissin yazarimm ellerine sağlık 🤍🫀
@@Jeon_jungkook-o6m Çok teşekkür ederimm, beğenmenize çok sevindim🩷
Şarkının adı ne ?
SYLM - Where’s My Love
He gördüm askm sağol hikâyeyi okuyorum şuan aşırı güzel yazıyorsun
Çok teşekkür ederim🩷🩷