Hocam internette boş boş gezerken size denk geldim, hiç aklımda yokken 40 dakika kuantum fiziği dinledim. Gerçek bilim adamisiniz, severek anlatıyorsunuz, size minnettarız, var olun.
Hocam, baştan sona her saniyesi çok verimliydi. Başlangıçta "35 dakikada kuantum mekaniğinin özü nasıl anlatılabilir ki?" sorusu aklımdan geçmişti ama cidden harika aktarmışsınız. Çok etkileyiciydi.
Bu konuları dinlemeyi seven bir müzik öğretmeniyim, matematik bilmediğim halde postulatlar mantığını kavradım ve gözümün önünde şeması oluşmaya başladı. Çok teşekkür ederim, esen kalın.
Hocanin sorusuna cevaben: Tarihi akış içerisinde ortaya çıkan sorgulamalar, gözlemler ve bunların sonucu oluşan kavramların asamali olarak sunulması etkili bir ogretim yöntemidir. Acıkınca yemek yiyor, susayınca su içiyoruz. Dinleyicinin tarihi akışı içerisinde olusan sorgulamalara ortak olmasi, onun beynini öğrenmeye hazır hale getirebilir diye düşünüyorum. Ön kabullere dayalı yaklaşım sağlam ve pratik bir yöntem olmakla birlikte karşı tarafın bir matematik altyapısına sahip olmasini gerektiriyor. Bana göre lisansta kavramsal, doktorada ön kabullere dayalı yaklaşım uygun gibi görünüyor.
Hocam selamlar, Sıkı bir bilim, felsefe videoları tüketicisiyim. Kuantumu birçok hocadan dinledim. Bu güne kadar favorim Bayram Tekin Hocanın "Kuantum Nedir Ne Değildir?" videosuydu. En iyi onda anladım, o fizik, felsefe, matematik hatta gündelik hayattan örnekleri kullanarak anlatıyordu. Yani Feynnman'dan örnek verdiğiniz, sizi postülatlara götürecek sorgulamaları yaptırarak ilerliyordu. Ben fizik, matematik ve felsefe üzerine gerçekten çok sayıda video izlediğim ve kişisel hobim de ontoloji, komplekslik vb. hakkında düşünmek olduğu için alışık olduğum kavramlardı :), bu sebeple çok rahat anladım ve anladığımda "aaa kuantum bu mu demekmiş" hissini yaşamıştım. Ama Bayram Hocayı canlı dinleyenler, Bayram Hocayı anlamakta çok zorlanıyorlardı, büyük ihtimalle kavramlara aşina değillerdi. Bence de Feynnman'ın yöntemi en iyisi ancak dinleyen açısından anlaması zor. Gerçekten üzerine düşünmek gerekiyor, hatta bazen insan anlamayı reddedebiliyor. Ben hatta bugünkü sosyolojik akımlar üzerinden bile örneklendirilebileceğini düşünüyorum. Mesela "Non-binary", "indirgemecilik" vb. gibi toplumsal konulara değinmek insanların konuyu anlamalarını kolaylaştırabilir. Kümeler teorisi üzerinden de anlatılabileceğini düşünüyorum. Hatta direkt ontolojiden yola çıkarak bile kuantum anlatılabilir gibi geliyor. Grup teori, simetriler vb. oralar da anlamayı kolaylaştırıyor. İlk defa direkt aksiyomlar üzerinden bir anlatım gördüm hocam. Bu da beni kuantum üzerine düşünmeye değil, fizik üzerine düşünmeye itti. Yani "buradan yola çıkılarak ne yapılabilir" sorusuna gitti aklım. Bir fizik öğrencisi için bence mükemmel bir anlatım. Ben de devamını merakla izleyeceğim, sizi geç keşfetmiş olsam da :)
88 klaik lise mezunu olarak lisede gördüğüm fizik ve matematik ile ziraat fakiltesinde ilk yıl gördüğüm matematik dersinden ibaret olan bilgimle bana kuantumun kapısını araladınız. Bu yöntemle anlatılan kuantum ile fizikle kimya arasındaki bağın kurulabiliceğini düşünüyorum. Tanrıya zar attırdınız Doğan Hocam teşekkür ederim.
Hocam Planck sabitini anlayabilmek için 3 ay Siyah cisim ışıması anlamaya çalışmış ve sonuçta sadece matematiksel sezgi kanaatine varmış biri olarak söylüyorum. Kuantum 1 birinci ders buradan başlamalı. Çok daha anlaşılır kıldığını hiç fizik bilmeyen birine bile arkasından çift yarık deneyi anlatarak merhaba kuantum diyebilirsiniz. İnanın ezber yöntemlerden yılgınlık geliyor öğrenciye
Herhalde bu konu, konu üzerindeki hakimiyeti benimki kadar olan birine en iyi bu şekilde anlatılabilirdi hocam, benim üzerimde oldukça verimli bir yaklaşımdı
Çekmiş olduğunuz videoyu izledikten sonra size teşekkür etmek istedim. Üniversitemdeki hocam kuantum fiziğini yalnızca matematiksel açıdan ele alıyor, bu nedenle konunun mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. Ancak videonuz, konuyu daha iyi kavramama yardımcı oldu ve birçok şeyi zihnimde netleştirdi. Bu değerli katkınız için minnettarım. not: kuantum fiziğini 3. alışım
Yorum : 1986 yılından beri yalnızca, Edebiyat-Lise mezunu olan ben, aynı zamanda Matematik ve Fizik konularına da meraklı olan ben, neredeyse anlamış gibi hissettim. Teşekkür ederim.
Yıllardır aradığım ama 4 yıl sonra keşfettiğim video. Ben yeni liseden mezun oldum. Sınava tekrar hazırlanıyorum. Hayat felsefemi öğrenme, anlama üzerine kurdum. Bilgi felsefesi üzerine çok düşündüm. Matematik felsefesi, doğa felsefesi... Matematiksel metodun hakikat arayışında temel olduğunu lisenin son yıllarında kavrayabildim. Matematikteki aksiyomatik sistemi ben genel bir ifade ile şöyle de söylüyorum: Düşünce sistemi. Belirli varsayımlar üzerine bir kule inşa etmek aslında bütün bilgi birikimimiz. Doğa bilimlerindeki modeller de bir matematiksel aksiyom sistemi aslında ama temel fark bu sistemi doğa ile test ediyoruz. Yanlışsa aksiyomları değiştirip başka bir sistem kuruyoruz ve onu test ediyoruz. Bu şekilde yanlışları eleyerek doğruya varacağız. Sonuçta insan da doğanın sürekli hata yapmasının bir ürünü :) Ağzınıza sağlık. Video benim için 5 dk sürdü. Anlamadım nasıl bittiğini.
Hocam popüler bilim kanallarında anlatılan üstünkörü, bu böyledir, yaklaşımlarından ziyade işin mutfağını biz aciz lise mezunlarına anlattığınız için herkes adına teşekkür ediyorum.
3-4 gündür kanalınızı takip ediyorum. Odaklanma problemi yaşayan biri olarak minimum zorlanmayla sizi takip edip anlayabiliyorum hocam, fizikle alakasız bir bölümde okumama rağmen. Emeğinize sağlık.
Gecenin bir vakti karşıma çıktı videonuz, bitirmeden bırakamadım. Kuantum ve görelilik konusunda çok video izledim böylesiyle karşılaşmamıştım. Diğer anlatım tarzlarında sağduyumuza aykırı gelen noktalarda mecburen "bu böyleymiş" deyip geçiyordum ama bir tatminsizlik duygusu hep kalıyordu. Yine bu böyleymiş dedim ama en azından matematiksel bir fonksiyona bağımlı olduğu için artık o kadar da havada kalmadı benim için. Teşekkürler
Mimar Sinan'ın, günümüzde hâlen bilmediğimiz matematiksel yöntemler geliştirdiği ve bunların uygulamalarını yapıtlarında kullandığı söylenir. Onun çabalarının ciddiyetini görüyoruz, bir gün o eserlerin altında yatan derin matematiği ve fiziği de tam anlamıyla görmeyi ümit ediyoruz. Postülatların anlatımda kullanılması hocalarımızın tarzına da biraz bağlı ama siz bu video üzerinden gayet anlaşılır anlatmışsınız. Sizin de dediğiniz gibi durumları kavramayı ve üzerinde düşünmeyi sistematikleştiren bir yöntem. Ayrıca örneğin kuantum fiziğinde istediğimiz kadar fiziksel ve matematiksel hesaplamalar yapalım, her şeyin en başında 1'i doğal sayı olarak kabul etmesek adım dahi atamıyoruz :) Video için çok teşekkürler hocam.
Sonunda kuantum fiziğini anlar gibi oldum, çok teşekkür ederim. Birçok şey okudum, dinledim ama sizin yaklaşımınız çok açıklayıcı, yada bana daha çok hitap etti. Gezinirken sizi tesadüfen buldum. Artık hep sizinleyim. Tekrar teşekkürler.
Ben bu formal yaklaşımdan keyif aldım. Çünkü postülat diye birşeyi ilk defa duydum. Sizinde dediğiniz gibi klasik fizikte sanki bunlar herkes tarafından biliniyor, o nedenle söylemeye gerek yok denilip atlanıyor. Ayrıca klasik fizik ile benzerliklerde anlaşılmasını kolaylaştırmış. Hocam emeğinize ve vakit ayırıp bu tarz videoşar çektiğiniz için teşekkür ederim.
28. dk. kadar anladığım şu: Bir bütün. Mesela bir bilya tanesi olsun. Bu bütündeki atomlar ölçülmeden önce hepsi farklı yönlerde bulunuyor. Bunun sebebi evrendeki her kuvvet her yapıyı az ya da çok etkiler. Bit bütündeki her atom tanesi (aslında bildiğimiz atom yapısının çok daha küçük olanı) bir bütün oluştururken (mesela buna element diyebiliriz) diğerleri ile bağ kurar. Bağ kurarken belli bir eksen açısına sahiptir. O element de bulunan neredeyse her atom farklı, bazı noktalarda da zıt olabilen açılara sahiptir. Evrensel diğer kuvvetlerin sürekli etkisinden dolayı atomlar farklı yönlerde sürekli hareket ederler. Ölçüm derken kast edilen olay, yakın atomların ölçüm etkisinde ya çekilir ya da itilir. Atomların dönme kuvveti birbirini etkilediği için başka yol yoktur. Ölçüldükten sonra artık o bütün farklı bir bütün olacaktır.
Çok güzel bir anlatım bicimi hocam gayet anlasılır olmuş kavram arasında bağlantı kurmak bu sekilde daha basit olmuş neyi gördüğümüzden ziyade neyi görmediğimizi bilmek burda klasik fizik ile kuantum fiziğinin karşılaştırılmasindan bahsediyorum cok faydalı olmuş cünkü bu sekilde bağlantı kurmak daha kolay klasik fizik postülatları çok net ve belli kuantum mekaniğinde buna karısılık gelen postülatlar her ne kadar karmaşık olsada bildiğimiz birseyle dahada önemlisi hayatımızda gozlediğimiz ve aşina olduğumuz seylerle kıyaslanarak anlatılması cok harika olmuş nitekim kuantum mekaniğini hayatımızda hiçbir zaman gözmeleyemeyiz bu yüzden anlaşilması çok daha zor oluyor sizin yaptıgınız bu yöntem hayatinda hiç araba görmemis birine arabayı bir ata benzeterek anlatmak gibi ancak bir insan hayatında hic görmediği bu kavramı bildiği bir kavramla mukayese ederek anlayabilir
niye bu kadar degerli insanlarin içerikleri böyle az izleniyor yahu danimarka'da yasiyorum . siradan bir arstirmaci'nin kanali 4 milyonluk ülkede 700 800 bin izlleniyor. 84 milyonluk ülkede doğan hoca'nın 5 000 olmuyor hersey müstahek kardesim türkiye'ye doğan hocam resmen online video amfi dersi veriyor . yaziklar olsun böyle degerli insanlarin kıymetini bilmeen toplumlara
merhaba hocam, geç keşfetmişim sizi, inşaat müh emeklisiyim, kozmozun içindeki varoluşumuzu ve o kozmozu anlamamızı sağlayan fizik ve anladığımızı anlatmamızı sağlayan matematik konusunda (ki zayıfım bu konularda, ancak çok aç bir meraklıyım) ki bu çabalarınızın çok çok yararlı olduğunu düşünüyorum, aşama olarak kime hangi amaçla hitap edeceğinizin soru konusu sosyal bir değerlendirme alanı olsa da kesinlikle başarılı olunduğunu ve "aksiyon", "postülat" içerik ve biçiminizin doğru olduğunu düşünüyorum ... en önemli kendimce dayanağım: uzun süredir (yıllardır) defalarca benzer konularda izlediğim-dinlediğim bilimsel sohbet ya da seminerlere göre bende daha fazla öğrenme isteği ve düşünce hazzı ve enerjisi uyandırmış olmanızdır, sağolun varolun hocam
Bence de postulatlardan baslayarak anlatmak en mantiklisi.Boylelikle yeni ogrenen birisi ne yapildigini daha iyi anlayacaktir.Ama bunun tek sıkıntısı şu o da neden boyle bir postulanin kabul edildigi meselesi.Postulalarla beraber kabul edilme sebepleri de anlatilmali.Iste o zaman tam olacaktir diye dusunuyorum
selam hocam; anlattığınız bilgiler her ne kadar sohbet ediyormuş gibi anlatılsa da çok ciddi bir emeğin ürünüdür,bunu bu şekilde anlatabilecek seviyede olup paylaşma tevazusu gösterdiğiniz için öncelikle teşekkür ederim. son kısım ile ilgili söyleyebileceğim şeyler; 1-uyguladığınız metod insan zekasına uygun bi pedagojik formattadır. 2-tarih konusundaki eleştiriniz için ise şunu söyleyebilirim,tarih bilimin nasıl merdiven gibi ilerlediğinin bir kanıtı gibi.ben de ilk okuduğum zaman hiç birşeyin pat diye olmadığını gayet de insanların baya uğraştığını görmüştüm,bana daha sempatik gelmişti tarihteki fizikçilerin detayları.ilk defa öğrenen birisine tarih olarak değil ama ordaki fizikçilerin nasıl bir düşünce tarzında olmuş olduklarından bahsederek daha verimli bir çalışma yapılabilinir.çünkü insan hiç birşeyin gökten inmediğini anlarsa,kabullenirse mevcut zamanda daha fazla ilerleme kaydeder. 3-ilerleyen videolarda kuantum postülaları ile ilgili şimdiden teşekkür ederim, işin içinde az da olsa matematik olması kanaatindeyim,çünkü fizik ifadesel olarak matematikle şekillendiğinde bir mana kazanıyor bana göre.tabi o matematiğin felsefesini anlatmak daha yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Bu video için teşekkür ederim. Orta okula başladığım zaman dört işlemi bile yapmaktan acizdim. Zeki miyim? Bilmiyorum ama aptal olmadığımı düşünüyorum. Eğitim sistemimiz bana dört işlemi idrak ettirememişti ama Fen dersinde yapılan deneyler ilgili çekti ve nasıl olduğunu anlamak istedim. İlk önce bende deneyler yapmaya başladım ve apartmanda sigortaların atmasına sebep oldum. Bir kaç kez çarpıldım ama merak yakamı bırakmadı. Ne öğrendiysem o meraka borçluyum.
Üç boyutlu bir kürenin iki boyutlu bir ortamdaki yansıması gibi, bu formüllerde üst boyutlara ait, bizim dötr boyutlu evrenimizdeki türevler gibi görünüyor. Daha yüksek mertebeden bir otramda bu sonuçları hiç karmaşıklaştırmadan açıklayan bir / bir kaç formül vardır...
Doğan hocam , bir nesneye dokunurken aslında temas etmiyormuşuz , yani temastan kastım bizim atomlarımızla dokunduğumuz cismin atomları birbirine değmiyormuş. Yeni öğrendim , paylaşmak istedim 👍
Fiziğin genel olarak matematiğe göre düzensiz anlatıldığını düşünüyorum. Örneğin aldığım matematik derslerinde bir şeyi anlamadığım zaman; aksiyomlara, tanımlara, teoremlerin ispatına bakıyorum ve eksikliklerimi fark edebiliyorum. Ancak fizik derslerinde bu düzen olmadığı için (ki siz ve sizin gibi gördüğüm iyi eğitimcilere bakınca gayet de olabilirmiş) kendimi hocaya veya "örnek sorulara" bağımlı hissediyorum. Aksi halde konuyu anlamak için bir sürü araştırma yapmam gerekiyor ve belki de basit bir bilgi için bir sürü vakit kaybediyorum (tabi artı olarak aklımda daha kalıcı bir bilgi oluyor). Belki herkes çok iyi eğitimci olmak zorunda olmayabilir ancak iyi eğitimcilerden aldığım derslerde kafamda soru işareti olmadan dersi öğrenebiliyorum ve iyi ders anlattığını düşündüğüm bütün hocalarım, dersi belirli bir düzene göre anlatıyor. Sonuç olarak, eğer ders belirli bir düzende ve hitab edilen kitlenin seviyesine uygun bir dille anlatılıyorsa zaten anlaşılır oluyor diye düşünüyorum (gerisi öğrencinin kişisel çabasıyla da ilerleyebilir). Bence en güzeli sizin yaptığınız hocam. Hem kullandığınız anlatım yöntemi, hem de anlatım şekliniz çok hoşuma gitti. Videoda dediğiniz süreçleri de neredeyse bire bir yaşıyorum. Örneğin, önce matematikle başlanıp sonra fizik anlatılması bana da çok sıkıcı geliyor. Ben öğrenme aşamasında zıtlıkların, karşı örneklerin, saçma örneklerin vs. çok önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü bunlar, süreçlere farklı açılardan bakmamızı ve sınırlarımızı anlayabilmemizi sağlıyor. Örneğin neyi yapabileceğimden çok neyi yapmamam gerektiğini bilmek birçok problemde bana çok fazla yardımcı oldu diyebilirim. Yapılmaması gerekeni bilmek, yani oyunun kurallarını bilmek, en azından yanlış fikirleri elememi sağlıyor. Emek verip bizler için bu güzel videoları çektiğinizden ben de sorunuza kendimce ayrıntılı bir cevap vermeye çalıştım hocam. Umarım yararlı bir geri dönüş olmuştur. 3. sınıf bir fizik öğrencisi olarak sizin gibi bilgili ve iyi bir eğitimciden ana dilimde bir şeyler öğrenebilmek mutluluk verici. Emekleriniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Sağlıklı, huzurlu günler dilerim.
hocam 1 sene önce mezun olmuş bir uçak mühendisiyim lisans eğitimimde gördüğüm en büyük eksiklik doğrudan denklemlerin son hallerinin verilmesi, kendi dönemimdeki mühendisler bu anlatım tekniği yüzünden sınava kadar sadece formulleri ezberleyip geçtiler, çok güzel bir anlatım metodunuz var deneyler ve tarihsel süreçlerle konuyu pekiştirmeniz çok başarılı elinize sağlık nasıl anlatacağınız haddime değil tabikide ama belki tarihte yapılmış deneylerden daha detaylı bahsederseniz daha pekiştirici olabilir.
Kendi anlatma usülünüz bana da çok mantıklı gelmekte, öğrenmeye ilk başta poskülatlar aracılığıyla başlamak benim tabirimle boşlukları olan ve çözülmesi zor ya da imkansız görünen kavramlarla başlamak çok mantıklıdır çünkü ilerleyen sayfalarda öğreneceğiniz her şeyi doldurabileceğiniz bir kap gibidir bu. Bunu dışındaki yöntemlerde Yüksel sabır ve uzun uğraşlar gerekiyor gibime geliyor, neticede bir şey bilmiyorsan öğrendiğin şeyler sen bir bütünü öğrenene dek havada asılı kalacaktır zihinde. Tabii benim kendi görüşüm bu yönde. Bunu lise terk ama bilime sevgiyle yaklaşan birisi olarak söylüyorum. Her şeyin canlılığını varsaymak ya da görmek, tüm olasılıklarınız lehinize işleyebileceği bir kapıdır :)
Ben de kavramsal yaklaşıma daha yakınım sanırım hocam. Anlattıklarınız kafamda bir çok şey oluşturdu ama bu önceden edindiğim kültürün de bir yansıması bence. Yani kuantum mekaniği ile alakalı deney videolarını izlememiş olsaydım söyledikleriniz benim için de çok soyut kalırdı diye düşünüyorum. Bilimi olması gerektiği gibi, eleştirel bir noktadan aktardığınız için de ayrıca teşekkürler :) Videoların devamını bekliyoruz :)
Sayın hocam aksiyomatik anlatım ile konunun omurgasını inşa etmeniz de çok yararlı olmuş. Konu bütünlüğü ve derin kavrayis sağladığı için çok etkili bir öğretim yöntemi olacağı kanaatindeyim. Ancak bu tarz anlatım belli seviyede yeterliliği olan, fiziğin temel kavramlarına hakim kitleye daha yararlı olacaktır. Aksi halde emeğiniz karşılık bulmayabilir. Zihninize sağlık .
sayın hocam; bu konuda farklı bir şekilde uzun zaman araştırma yapmış ve kendi teorimi geliştirmiş biri olarak yeterli olarak görüyorum. Aşağı da yazdığım gibi kendi teorim ile bağlantısını da çok net kurabildim.
Hocam merhabalar öncelikle. Aslında diş hekimiyim ama fiziği çok seviyorum. Üniversiteye hazırlanırken 19 tane fizik kitabı bitirmiştim ve yaklaşık 7 dakikada 19 sorunun hepsini doğru cevaplamistim. Anlatım tarzınız ile ilgili yorum istemiştiniz, bence çok verimli ve güzel bir yol ile anlatıyorsunuz sadece bazı detay noktaları biraz daha avam seviyeye çekerseniz ben ve benim gibiler için daha anlaşılır olacağını düşünüyorum. Çok güzel konulara deginiyorsunuz, vakit ayırıp video çektiğiniz için çok tesekurler..
Hocam ben fizikçi değilim ama bence bu yöntem çok daha iyi, zira dediğiniz gibi Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışırken daha fazlasını kaçırmış oluyoruz. Ayrıca tarihsel yaklaşımla ve sıralı öğrenilecek konular sadece kuantum özelinde değil her eğitimde zamanı geldiğinde irdelenebilir. Zaten konuyu tam öğrenip ilerletmek isteyecek seviyeye gelebilirsek bu durumda mecburen kendimiz de konunun tarihsel akışı içerisinde kavranma şeklini anlama ihtiyacını görmüş olacağız ve haliyle daha bilinçli olarak geriye dönük temellere inmiş olacağımızı düşünüyorum.
Hocam öncelikle video için teşekkürler, videodan çok faydalandım gerçekten çok açıklayıcı oldu fakat aklıma takılan bir şey var: Başta basit bir soru olarak kurgulamış olduğum bu soruyu yazmaya videoyu bitirmeden başlamam fakat sorunun son kısmına videoyu bitirdikten sonra devam etmem sebebiyle biraz karıştı ve belki de biraz fazla (matematiksel ayak oyunları sebebiyle) ekstrem bir durumun incelendiği bir soru haline geldi fakat bu haliyle merakımı çok daha fazla celbetti. 3. Postulat'ta Ψ hali ölçümünden sonra (eğer λ1 ölçüldüyse) ψ2 (fonksiyon2)ve ψ3 (fonksiyon3) değişiyor dedik fakat illa 0'a mı gitmek zorundalar yani örneğin ölçümden sonraki yeni Ψ1 hali : Ψ1 (ölçümden sonraki hal) = d.ψ1 (d çarpı fonksiyon1) + e.ψ9 (e çarpı fonksiyon9) olamaz mı yani ψ2 → ψ9 değişimi yaşanmış olamaz mı? Bu durumda ölçüm tekrarlanması halinde ölçüm sonucu λ1 çıkmak zorunda olmaz λ9 da çıkabilirdi. Videoyu biraz daha izledim ve "bir bileşke vektör ölçümden sonra sanki kendini oluşturan vektörlerden birini seçiyor" dediniz ve bu olayın bir açıklaması olmadığını söylediniz. Bu aslında sorumu yanıtlıyor gibi fakat yine de sormak istiyorum sonuçta biz bu vektörü ölçtükten sonra elde ettiğimiz yeni tek bileşenli vektörün koordinat sistemini değiştirirsek (örneğin kartezyen koordinat sisteminden öyle bir koordinat sistemine geçirelim ki yeni vektör ifademiz iki veya daha fazla fonksiyon "ψ" barındırsın. Tabi böyle bir koordinat sisteminin var olduğunu varsaymış olduk.) bu durumda tekrar ölçersek λ1 (ilk ölçümde ölçtüğümüz değer)'e eşit olmayan bir λ değeri ve buna bağlı olarak ψ1 (ilk ölçümden sonraki hal)'e eşit olmayan bir ψ elde etmemiz mümkün olabilir. Bu durumda sistemi kendi "rastgeleliği" çerçevesinde manipüle etmemiz bana mümkün gibi geldi. Eğer kendimi düzgün şekilde ifade edebildiysem bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim hocam. Postulat metodunuza yorumum ise şu şekilde: Bana kalırsa zaten çoğu derste bu yöntem kullanılıyor: 1) Somut, gerçek hayattaki gözlemlerimize uygun derslerde bu postulat kısmı henüz biz derse gelmeden önce çocukluğumuzdan beri süregelen kendi deneyimlerimiz çerçevesinde otomatik olarak postulatları öğrenmemiz sonucu sınıfta atlanıyor sizin de aslında klasik fizik kısımlarında bahsettiğiniz gibi o kadar basit ki anlatılmaya gerek kalmıyor ve direkt olarak dersin derinine iniliyor. 2) Soyut derslerde ise örneğin matematik1 dersini ele alacak olursak İntegralin anlatıldığı bir derste ilk olarak integralin nereden geldiği ve hemen peşinden 8-9 tane özelliği yazılıyor (örneğin toplam üzerine dağılma vs. bence bu 8-9 özellik aslında integralin postulatları ve peşinden her bir özellik yani postulat ispatlanmaya başlanıyor ve bunlara "inanmamız" (belki de yanlış terim) sağlanıyor. Esasında tam olarak postulat yönteminiz kullanılmış oluyor. ek: Kuantum mekaniği dersini henüz almadım dolayısıyla sınıfta anlatımı konusunda bir deneyimimi paylaşamayacak olmamla beraber klasik fizik gibi anlatılması bence son derece saçma olacaktır ve kesinlikle postulat metodu üzerinden ilerlenmesi gerekecektir aksi takdirde bir bebeğe emeklemeyi öğretmeden ona koşmayı öğretmeye çalışmaya benzeyeceğini düşünüyorum. ek2: Şuana kadar almış olduğum özellikle fizikte matematiksel metotlar 1-2 derslerinde hocam sağolsun genel olarak kuantum mekaniği ve diğer ileri fizik derslerinde bize gerekecek olan matematiksel metotları anlatırken "bu ifadeyi şu işleme tabi tuttuğunuzda şu sonucu alacaksınız, şunu ifade edecek" gibi ön fikirler veriyor fakat bir düşününce sanki yine bebek örneğine dönersek emeklemeye başlamadan bize "sağ bacağını şu kadar açıyla ileri yönde açarsan şu kadar mesafe katedersin" demiş gibi oluyor en azından şuan bana öyle gibi geldi. Tekrar teşekkürler hocam, iyi günler.
hocam muhteşem bir video olmuş. mümkünse bu videoda yer almayan şu konularla ilgili böyle bir video gelebilir mi? 1) Hareket yasaları ile dalga denklemleri arasında bir paralellik var mıdır; yani mesela newton hareket yasalarını sırasıyla cismi tek başına ele alan, başka cismin etkisiyle birlikte ele alan ve başka cisimle karşıtlığı olarak ele alan yasalar olarak düşünsek dalga denklemlerinde de bu şekilde karakteristik özellikler var mıdır ve hareket yasalarıyla paralel midir? 2) Öklidin postülatlardan pisagor teoremini veya iki çember arasında üçgen oluşması teoremini falan kanıtladığı gibi, kuantum postülatlarından hareketle en başta kanıtlayabileceğimiz önemli teoremler var mıdır, nelerdir? 3) Kuantum postülatlarının sembolik gösterimleri üzerinden postülatları daha detaylı yorumlar mısınız? Çünkü sembolik dil kullanmadan anlatıldığında kurgusal konuşurmuşuz gibi kalıyorken, sembolikte her şeyin sınırı çiziliyor. Mesela matematik küme teorisinde bile "boş küme vardır" demek farklı anlaşılabilecekkken, "en az bir küme vardır ki o kümenin elemanı yoktur" demek daha nesnel bir anlam ortaya koyuyor.
Hocam anlatım biçiminiz çok güzel. Bu anlatım biçimi yine alandaki kişiler için geçerli yani fizik ve matematik fakültelerinde okuyan lisans öğrencileri için uygundur. Ortalama bir vatandaş için diyorsanız çok üst düzey ve anlaması imkansız.
Hocam Boğaziçi Üniversitesinde fizik öğrencisiyim. Şimdiye kadar 2 modern fizik dersi aldım, birisinde tarihsel süreçle ilerledik diğerinde ise lineer cebir üzerinden başlamıştık. Kuantum mekaniğini oturtma, sindirme anlamında sanırım en iyi 40 dakikayı geçirdim. Bu noktadan sonra alacağım 1 modern fizik ve 2 kuantum mekaniği dersine daha anlamaya yatkın şekilde başlayacağımı düşünüyorum.
Merhaba hocam. Ben yazılımcı ve oyun geliştiriciyim. Söz ettiğiniz öğrenim metodu (ya da genel anlamda bir araştırma metodu mu demeliyim ?) aksiyomlara dayalı bilgi mevzusu modüler bir sistem tasarımına çok benziyor. Eğer sisteminiz doğru şekilde alt modüllere ayırabilirseniz(bu modüllerin olabildiğince basit tek iş yapacak ya da bir işlem görecek seviyede olması en iyisi) sisteminiz esnek olmakla kalmıyor, sistemi genel olarak öğrenmesi ve anlaması kolaylaşıyor ve dahası hataları tespit edip müdahalede bulunmak da rahat oluyor. Bu şekildeki tasarımların yardımını çok görmüş biri olarak paylaşmak istedim. Kanalınızı yeni keşfetmiş birisi olarak şu ana kadar zor olacağını düşündüğüm için öğrenmeye bile çalışmadığım kuantum mekaniği postulatlarının en azından başlangıç kısmını o kadar iyi anlattınız ki artık gerisini de öğreneceğim kimse beni tutamaz :D
Hocam Merhabalar, RUclips üzerindeki ilk yorumum olduğunu belirtmek isterim... Farklı bir disiplinden geliyorum. Zaten sizin de yorum konusundaki ilk kabullenmeniz buydu. Bu nedenle sorunuz, bence kendi içinde yanlı bir soru. Çünkü ilk üç yordam için ayrı bir video anlatımında bulunmadınız. Ayrıca bahsetiğiniz ikinci yordam ile dördüncü yordam arasında bir fark var gibi durmuyor. Son olarak yıllardır pbs space time, Sabine Hossenfelder, 3blue1brown vb. kanalları takip eden birisi olarak şunu söyleyebilirim: öncelikle ilham verici, anadilimde olduğu için çok daha anlaşılır (İngilizce'sini bilip Türkçe'sini bilmediğim terimler harici) ve tam olarak nereye bakmak gerektiğini çok iyi vurguluyor. Son olarak bence aynı videoda kitabı göstererek yaptığınız gibi açıklamalar kısmında da kitap referanslarımız olabilir. Niyetim yapıcı eleştiri yapmaktı Hocam. Saygılar,
Cok teşekkürler hocam yönteminiz çok güzel. Ben kronolojik olarak anlamaya çalışıyorum ancak dediğiniz gibi zaman kaybı oluyor bazı şeyler. Ben öğrenmek için kendime şunu soruyorum, ne oldu da biz normal newton fiziğiyle yaşarken kuantum diye bişey çıktı? Bu da siyah cisim ışımasıymış galiba ancak ilk bulan planck değil kirchoff. Bir düşünce deneyi olarak idealize birsiyah cisim tasarlamış. Mesela ben burda takıldım. İdeal siyah cisim nedir niçin tasarlamış hangi problemi çözmek için buna gerek duymuş?
Hocam çok guzel bir anlatımdı, emeğinize sağlık. Diğer anlatım tekniklerinin Kuantum Fiziği için uygulamalarını tecrübe etmediğim için emin olmamakla birlikte, benzer anlatım tekniklerini diğer bilim dallarında tecrübe ettiğimi sandığımdan, Kuantum Fiziği gibi çoğu insan için sezgisel olmayan bir alanı Klasik Fizik gibi daha intuitive bir alanla kıyaslayarak anlatmanın konunun anlaşılmasını kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu şekilde aynı zamanda konuyu kısmen tarihsel süreçteki gelişimine paralel de anlatmış oluyorsunuz bence. Çünkü bu postülatların ortaya çıkması için bu işle ilgilenenlerin önce Klasik Fizik öğrenip sonra soru sormaya devam ederek Klasik Fizik yaklaşımının cevap bulamadığı durumlar için Klasik Fizik üzerinden düşünerek yeni bir şeyler keşfetmeleri gerekiyordu. Video için tekrar teşekkürler.
Ben bir matematikçiyim. Benim için gayet açıklayıcı oldu. Teşekkür ederim. Ama anladığım kadarıyla video çok uzamasın diye daha fazla detaya girilemedi. Ancak ders analtim da daha detaylı ve leyli olur diye düşünüyorum.
Alim yönünüzü elbette değerlendirmekten çok uzağım, fakat muallim tarafınıza hayran kaldım doğrusu... Tabii bir de; sınırların beynimizde olduğunu bir kere daha farkettirdiniz, Minnettarım... Sorunuza yanıt olmadı biliyorum, kanalınızı bir süre içinde harmanlayayım, yorum da yazacağım...
Hocam selamlar :) kendinizi ve anlatacaklarınızı 36 dk boyunca çok iyi ifade etmişsiniz bu çok önemli çünkü bunun sayesinde yazabiliyorum bu yorumu.. Hocam sorunuzla alakalı olarak da izninizle birkaç şey söylemek isterim. Doğrusu üzerinde orta miktarda düşündüğüm şeyleri paylaşmayı doğru bulmuyorum lakin şunu gözlemledim hocam çoğu(düşündüklerim: ekoloji Newton yasaları bazı geometrik gösterimler) postülayla birlikte onun düşünce sisteminde! ilk olarak postüla belirlenmiyor ki bu da çok garip olurdu hatta imkansız olabilirdi ilk dönemlerde çünkü önceden bilemeyeceğine göre.. Demek istediğim aslında şu örneğin Newton bence hareket yasalarını gözlem ve daha fazla düşünceden sonra postüla haline getirdi koordinat dönüşümlerini eylemsizliği vs bu işleme göre yaptı nihayetinde (asla akıl vermek olarak algılamayın lütfen hocam) bence sizin yönteminiz de bir olguyu önce salt gözlemleri aktarıp sonra onun üzerinde öğrencilerinizle düşünüp postülalara varmak olabilir. Yanlış bir şey dediysem affedin selamlar..(Bu arada bahsettiğim konular üzerine düşünmek çok zevkli bir o kadar da görüş arttırıcıdır bence kendinizi yasaları bulan kişi olarak yasayı düşünün daha önce araştırmadan tabii ki :)
Bu öğretim metodunu çok beğendim. Ben bir kimya mühendisliği öğrencisiyim, dolayısıyla kimyasal termodinamikle epey uğraştım. Termodinamik makroskopik niceliklerle uğraştığından kavramların fiziksel anlamlarını her zaman betimleyemiyoruz. Bu durumdan ötürü termodinamik derslerini öğrenmemizin amacının ne olduğunu uzun bir süre boyunca anlamadım, çünkü hocanın tahtaya karaladığı şeyi zihninde canlandıramıyordum. Eğer termodinamiğin ön kabullerini öğretselerdi mesela termodinamik dengenin ne amaçla tanımlandığına dair bir fikrim olacaktı, ya da entalpinin sadece sabit basınç altında ısı transferini ifade etmemize kolaylık sağlasın diye tanımlandığı gibi hatalı fikirlere kapılmayacaktım, ya da ısı sığasının neden faz değişimi hesaplarında kullanılmadığını bikecektim. Termodinamiğin zengin literatüründen faydalanacaktım, belki de mühendislik temellerimi bilimsel yöntem yardımıyla çok daha güçlü inşa edecektim. Şimdi eksiklerimi termodinamiğin felsefi temellerine, Carnot ile Clausius’un çalışmalarına dayandırmak için uğraşıyorum. Bence öğrencileriniz benim yaşadığım sorunu yaşamasın istiyorsanız bu öğretim metodunu kullanabilirsiniz. Sizi ve videolarınızı çok seviyorum. Selametle…
Hocam teşekkürler emeğiniz için. Naçizane şunu söylemek isterim. Eğer sunum yapacağınız kitle fizik temelli değilse tarihsel süreci önceleyip neredeyse hiç matematiğine girmeden elektron gibi bir elemanın durumu üzerinden anlatmak sanki iyi olur. Ama fizik bilenlere (en azından Newton Fiziği) anlatıyorsanız biraz daha ayrıntılandırmak gerekiyor. İşin matematiği derinlemesine verilmeli. Zira bazı şeyler sadece fiziksel açıdan anlatılıp geçilince havada kalıyor. Taşlar yerine oturmuyor bence. Yalnız bunun matematiğini gerçekten iyi anlatanı bulmak gerek. Aksi halde yetersiz matematiksel açıklamalar kafayı daha da karıştırıyor. Ben öğrenciliğimde bunun sıkıntısını çekmiştim. Benim gibi ikna olmak isteyenler maalesef yoruluyor.
Hocam size olan yorumum üzerinden buradan bütün eğitimcilere ve eğitim yöneticilerine sesleniyorum. Eğitimciler olarak konunun anlaşılması zor olsun diye veya insanlar üzerine daha fazla vakit harcasın diye veya göz korkutmak için şunları yapıyorsunuz. *Kötü el yazısı kullanımı * Berrak bir ses yerine bulanık, yankılı, anlaşılması zor sesle konuşmak * Tuhaf işaretler kullanıyorsunuz. Bu işaretler yerine daha mantıklı ve anlaşılması kolay işaretler yapılmalıydı psi sembolü, lambda sembolü gibi fizik sembolleri integral, türev, toplam sembolü, çarpım sembolü gibi matematik sembolleri hatta her harfin türkçedeki karşılığı kullanılmalı acceleration'ın a sı yerine ivme'nin i si kullanılmalı, ve bunun gibi şeyler... (bir kere öğrendikten sonra geriye dönünce sanki öğrenmesi kolay gibi geliyor bunlar ama ilk defa öğrenirken bunlar öğrenmeyi zorlaştırıyor bence) * Yazarken birbirine karışabilen harfleri kullanma hastalığı m-n, i-j-k deki i-j, u-v... * Harflerin altına yazılan sayılar ve alt satıra yazılan diğer şeyler birbirine karışabiliyor. * Anlatım sırasında yeterince anlaşılması için insanlara düşünebilmesi için zaman verilmeli * Öğrenilen diğer şeylerle ilişki kurularak anlatılmalı. Öğrenci için yeni bir harf/ kelime vs. olduğunu düşünüyorsanız onu cümle içinde kullanmak bile öğrenci için büyük zorluk demektir. Önce o kelimenin, harfin vs. tanımını yapmanız doğru olur. *Fizikte öğrendiğimiz her şeyi ispatlı anlatmalılar. Videolarını izletmek, kötü bile olsa sunumu yapmaya çalışmak bile yeter. Madem gerçek hayatla bağlantılı bu yapılan eşitlikler, karşılığını görmezsek bir yerlerde bu bilgiler havada kalabilir. Hatta bence bu tip teoride kalmış bilgiler havada kalmak zorundalar. * Deneyler ilgi çekici hale getirilmeli. Ve iyi açıklanmalı. Ben daha önce üniversitede fizik derslerinde laboratuvara gitmiştim. Aşırı sıkıcı ve anlaşılması güç bir şeydi. Birbirimizden bakarak değerleri yazdık. Verilen formüllerde yerine koyduk falan ama çoğunlukla ne yaptığımızı anlamadık. Halbuki eğlenceli bir atmosferin hakim olması ve konunun anlaşılması gerekirdi. * Kısa ve öz cümleler kurmak yerine cümleleri uzun uzadıya kurmak anlatılan olaydan dinleyicinin dikkatini koparıyor. *Ders anlatılırkenki en büyük hatanın birincisi ise öğrencilere yazması için zaman verilmemesi. Hocanın anlatımı ile öğrencinin yazımı aynı anda olursa öğrenci dersten HİÇ HİÇ HİÇ VERİM ALAMAZ!!!Bu bu kadar basit ve anlaşılması kolay bir şey ama hep yapıyorsunuz. Neyse ki internetteki videolar varda durdurabiliyoruz böylece oradan daha iyi çalışabiliyoruz. Kızlarla erkekler ayrı dersliklerde ve üniversite ortamında ayrı olmalılar. Aşırı dikkat dağınıklığına sebep oluyorlar. Dinimizce daha uygun olacağını ve öğrenmenin kolaylaşacağını düşünüyorum. Evlenmek, tanışmak isteyenler için ayrı bir yer yapsınlar üniversitenin dışına.
Hocam 3. postülatta 1000 tane aynı halde olduğuna emin olduğumuz sistemlerde yaptığımız gözlemler sayesinde dalga fonksiyonunun bir çorba olduğunu biliyoruz dediniz. fakat bu 1000 sistemin aynı halde olduğunu nasıl bilebiliyoruz?
Hocam bu yöntemle Brogle dalgaları grup ve faz hızı ile ilgili video yaparsanız memnun olurum. Yada kafamda hep karmaşa çıkaran diğer konu nükleer çekirdeklerin yarıömürleri... Hocamyaşadığrm şehirde ünüverstede kaynak bile bulamadığım konu nükleer çekirdekler malesef. Umarım yüzyüze eğitim başlarda sınıf videolarınıda tekrar seydedebiliriz
Bir ornek yada deney üzerinden motive ile başlayıp postulat,teori ve kavramsallaştırma sırası ılişkileri anlaşılır kılar. Düşüncem böyle. Bu video da bizatihi boyle zaten
Postulatlar üzerinden inşa etmek digerlerinden çok daha iyi diye düşünuyorum hocam. Bi konuya yeni başlayan bi adam anlamadıgı bir yer oldugunda ulan kesin bilmedigim bişeler var fln diye düşünür. Ama postulatlar üzerinden inşa edince neyi anlayamayacagını ve neyin artık daha aza indirgenemeyecrğini biliyosun ve daha sağlam adımlarla ilerleyebiliyorsun. Saydıklarınızdan en sacma olanı da tarihsel anlatım. Kesin kendi teorilerinin geçerliliği yitirilen hocaların uydurduğu biseydir "ismimiz silinmesin" diye
Doğan bey, belirsizlik ilkesinden hiç bahsetmemişsiniz (ki kuantum fiziğini klasik fizikten ayıran en önemli aksiyomdur, indeterminizm ordan gelir), bir de parçacıkların hacme sahip olmadığından ( nokta parçacık kavramı). Aslında klasik fizikteki nesnelerin hareketleri de olasılık dalga fonksıyonu ile ifade edilebiliyor.
Hocam bence Anlatım metodunuz daha iyi Önce ön kabullerin ne olduğunu bilmek önemli Ve bu ön kabulleri kendi düşüncelerimize göre kabul ederiz ya da etmeyiz Etmediklerimizi gözden geçirmek üstüne düşünmek ve yanlış olduğunu hala düşünüyorsak kendimiz onların yerine geçecek ön kabul üretebiliriz Üretemesek bile Ön kabul yanlış ise onu doğru kabul edersek onun üstüne inşa edilen şeylerin doğru mu değil mi bilemeyiz (KISACA TEMEL DOĞRU İSE EVİN İÇİNE GİREBİLİRİZ YANLIŞ İSE HANGİ ODANIN SAĞLAM OLDUĞUNU BİLEMEYİZ)
Merhaba hocam rica etsem dirac denkleminin çözümü ilgili bir video yapabilir misiniz? Gama matrislerini pauli spin matrisleri ile birleştirip klein gordon denklemi içerisine 4×4 lük alfa ve beta matrislerini carpan olarak etki ettirdikten sonra spinörlerin cozumunun nasıl çıkartıldığını anlayamadım. Belki sizin bu konuda hazırladığınız bir videoyu izleyerek bazı taşların kafamda oturması netlesebilir. Teşekkür ederim.
Hocam, kuantum mekaniğindeki hal postülatını tanımlarken dalga fonk. kullanmamızın sebebi mikro evrende parçacıkların dalga özelliği mi göstermesi? De Broglienin buna benzer bir açıklamısını okumuştum.
kuantum mekaniğinde 5 metreyi 4m olarak buluyoruz veya ona çöküyor gibi bir soru?? Bizde 5 metreyi 500 cm ye bölelim her cm için bu denklemi uygulayalım sonra hepsini toplayalım;)) Daha kesin bir sonuç istiyorsak 5000mm de olur veya 5A° ;)) Yada madem bunlar parçacık gözle göremiyoruz kardeşim ozaman büyütelim 5m yi, km cinsinden yazıp onuda 1000e bölüp her bölüm için bu denklemi uygulayıp çıkan sonuçlarıda toplarız ;)) Ölçüm sonuçta ne kadar hassas olursa o kadar iyi olmaz mı??? Cahilce bir yorum yaptım gibime geliyor inş. dayak yemem ;))
.Açık, net ve pırıl pırıl bir kurgu ve anlatım. Sadece beklediğim; finalde bu postülatlar üzerinden çift yarık deneyinin çözümlenmesi idi. Sanırım videonun süresini uzatmamak için onu bir başka videoya bıraktınız. En genel anlamda konuyu şöyle anlıyorum: Bir makro dünya var ve bu dünyanın aksiyomları başlangıçta en azından, sezgisel olarak seçiliyor. Mikro dünyaya geçince yeni bir aksiyomatik dizge gerekiyor ve bu dizgenin aksiyomlarını da makro dünyanın aksiyomları üzerinden şekillenen fonksiyonlar (teoremler) oluşturuyor. Yani mikro dünyanın en temel yapıtaşları yalın olmayıp türemiş varlıklar. Böylece mikro dünyanın makro dünya olmaksızın anlaşılması mümkün değil. Bu çift katmanlı gerçekliği acaba diğer bilim dallarında da görüyor muyuz? Biyoloji ve moleküler biyolojide mesela. Bu örnekte çift katmanlılık görülse bile alt katmandan üst katmana geçiş çok daha sorunsuz görünüyor. Atomlardan DNA'ya, DNA'dan proteinlere, proteinlerden canlının fonksiyonlarına geçişte farklı bir aksiyomatik dizgeye ihtiyaç duyulmuyor. Temel fiziksel yasalar bu geçişi sağlamaya yetiyor. Bu yönüyle fizik farklı gözüyüküyor. Acaba, fizikte mikro dünyayı esas alarak, bu dünyanın temel yapıtaşlarını aksiyom olarak kabul edip, makro dünyanın temel yapıtaşlarını mikro dünyanın aksiyomlarının bir fonksiyonu (teoremi) olarak yazmak tarzında bir yaklaşım çabası olmuş mudur?
Hocam internette boş boş gezerken size denk geldim, hiç aklımda yokken 40 dakika kuantum fiziği dinledim. Gerçek bilim adamisiniz, severek anlatıyorsunuz, size minnettarız, var olun.
Hocam, baştan sona her saniyesi çok verimliydi. Başlangıçta "35 dakikada kuantum mekaniğinin özü nasıl anlatılabilir ki?" sorusu aklımdan geçmişti ama cidden harika aktarmışsınız. Çok etkileyiciydi.
Ooo hocam doğru yerdeyim demek ki
Bu konuları dinlemeyi seven bir müzik öğretmeniyim, matematik bilmediğim halde postulatlar mantığını kavradım ve gözümün önünde şeması oluşmaya başladı.
Çok teşekkür ederim, esen kalın.
Hocanin sorusuna cevaben: Tarihi akış içerisinde ortaya çıkan sorgulamalar, gözlemler ve bunların sonucu oluşan kavramların asamali olarak sunulması etkili bir ogretim yöntemidir. Acıkınca yemek yiyor, susayınca su içiyoruz. Dinleyicinin tarihi akışı içerisinde olusan sorgulamalara ortak olmasi, onun beynini öğrenmeye hazır hale getirebilir diye düşünüyorum.
Ön kabullere dayalı yaklaşım sağlam ve pratik bir yöntem olmakla birlikte karşı tarafın bir matematik altyapısına sahip olmasini gerektiriyor.
Bana göre lisansta kavramsal, doktorada ön kabullere dayalı yaklaşım uygun gibi görünüyor.
Hocam selamlar,
Sıkı bir bilim, felsefe videoları tüketicisiyim. Kuantumu birçok hocadan dinledim.
Bu güne kadar favorim Bayram Tekin Hocanın "Kuantum Nedir Ne Değildir?" videosuydu.
En iyi onda anladım, o fizik, felsefe, matematik hatta gündelik hayattan örnekleri kullanarak anlatıyordu. Yani Feynnman'dan örnek verdiğiniz, sizi postülatlara götürecek sorgulamaları yaptırarak ilerliyordu. Ben fizik, matematik ve felsefe üzerine gerçekten çok sayıda video izlediğim ve kişisel hobim de ontoloji, komplekslik vb. hakkında düşünmek olduğu için alışık olduğum kavramlardı :), bu sebeple çok rahat anladım ve anladığımda "aaa kuantum bu mu demekmiş" hissini yaşamıştım. Ama Bayram Hocayı canlı dinleyenler, Bayram Hocayı anlamakta çok zorlanıyorlardı, büyük ihtimalle kavramlara aşina değillerdi.
Bence de Feynnman'ın yöntemi en iyisi ancak dinleyen açısından anlaması zor. Gerçekten üzerine düşünmek gerekiyor, hatta bazen insan anlamayı reddedebiliyor.
Ben hatta bugünkü sosyolojik akımlar üzerinden bile örneklendirilebileceğini düşünüyorum. Mesela "Non-binary", "indirgemecilik" vb. gibi toplumsal konulara değinmek insanların konuyu anlamalarını kolaylaştırabilir.
Kümeler teorisi üzerinden de anlatılabileceğini düşünüyorum. Hatta direkt ontolojiden yola çıkarak bile kuantum anlatılabilir gibi geliyor.
Grup teori, simetriler vb. oralar da anlamayı kolaylaştırıyor.
İlk defa direkt aksiyomlar üzerinden bir anlatım gördüm hocam. Bu da beni kuantum üzerine düşünmeye değil, fizik üzerine düşünmeye itti.
Yani "buradan yola çıkılarak ne yapılabilir" sorusuna gitti aklım. Bir fizik öğrencisi için bence mükemmel bir anlatım. Ben de devamını merakla izleyeceğim, sizi geç keşfetmiş olsam da :)
88 klaik lise mezunu olarak lisede gördüğüm fizik ve matematik ile ziraat fakiltesinde ilk yıl gördüğüm matematik dersinden ibaret olan bilgimle bana kuantumun kapısını araladınız. Bu yöntemle anlatılan kuantum ile fizikle kimya arasındaki bağın kurulabiliceğini düşünüyorum. Tanrıya zar attırdınız Doğan Hocam teşekkür ederim.
Hocam Planck sabitini anlayabilmek için 3 ay Siyah cisim ışıması anlamaya çalışmış ve sonuçta sadece matematiksel sezgi kanaatine varmış biri olarak söylüyorum. Kuantum 1 birinci ders buradan başlamalı. Çok daha anlaşılır kıldığını hiç fizik bilmeyen birine bile arkasından çift yarık deneyi anlatarak merhaba kuantum diyebilirsiniz. İnanın ezber yöntemlerden yılgınlık geliyor öğrenciye
Ben hala siyah cisim ışımasını anlamış değilim. Yıllardır üzerinde duruyorum. Biri beni aydınlatırsa çok mutlu olacağım.
Herhalde bu konu, konu üzerindeki hakimiyeti benimki kadar olan birine en iyi bu şekilde anlatılabilirdi hocam, benim üzerimde oldukça verimli bir yaklaşımdı
Bahsettiğiniz 4. yöntemi başarılı buldum, fizikçi olmamama rağmen bir şeyler anladığımı düşünüyorum. Emeğinize sağlık
Çekmiş olduğunuz videoyu izledikten sonra size teşekkür etmek istedim. Üniversitemdeki hocam kuantum fiziğini yalnızca matematiksel açıdan ele alıyor, bu nedenle konunun mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. Ancak videonuz, konuyu daha iyi kavramama yardımcı oldu ve birçok şeyi zihnimde netleştirdi. Bu değerli katkınız için minnettarım.
not: kuantum fiziğini 3. alışım
Yorum : 1986 yılından beri yalnızca, Edebiyat-Lise mezunu olan ben, aynı zamanda Matematik ve Fizik konularına da meraklı olan ben, neredeyse anlamış gibi hissettim. Teşekkür ederim.
Yöntem çok etkili ve anlaşılır.
Efendim anlatımınız mimar sinan gibi temelden bütüne doğru gidiyor
Yıllardır aradığım ama 4 yıl sonra keşfettiğim video. Ben yeni liseden mezun oldum. Sınava tekrar hazırlanıyorum. Hayat felsefemi öğrenme, anlama üzerine kurdum. Bilgi felsefesi üzerine çok düşündüm. Matematik felsefesi, doğa felsefesi... Matematiksel metodun hakikat arayışında temel olduğunu lisenin son yıllarında kavrayabildim. Matematikteki aksiyomatik sistemi ben genel bir ifade ile şöyle de söylüyorum: Düşünce sistemi. Belirli varsayımlar üzerine bir kule inşa etmek aslında bütün bilgi birikimimiz. Doğa bilimlerindeki modeller de bir matematiksel aksiyom sistemi aslında ama temel fark bu sistemi doğa ile test ediyoruz. Yanlışsa aksiyomları değiştirip başka bir sistem kuruyoruz ve onu test ediyoruz. Bu şekilde yanlışları eleyerek doğruya varacağız. Sonuçta insan da doğanın sürekli hata yapmasının bir ürünü :) Ağzınıza sağlık. Video benim için 5 dk sürdü. Anlamadım nasıl bittiğini.
@@kadircansu48 ❤️🙏
Hocam popüler bilim kanallarında anlatılan üstünkörü, bu böyledir, yaklaşımlarından ziyade işin mutfağını biz aciz lise mezunlarına anlattığınız için herkes adına teşekkür ediyorum.
3-4 gündür kanalınızı takip ediyorum. Odaklanma problemi yaşayan biri olarak minimum zorlanmayla sizi takip edip anlayabiliyorum hocam, fizikle alakasız bir bölümde okumama rağmen. Emeğinize sağlık.
Gecenin bir vakti karşıma çıktı videonuz, bitirmeden bırakamadım. Kuantum ve görelilik konusunda çok video izledim böylesiyle karşılaşmamıştım. Diğer anlatım tarzlarında sağduyumuza aykırı gelen noktalarda mecburen "bu böyleymiş" deyip geçiyordum ama bir tatminsizlik duygusu hep kalıyordu. Yine bu böyleymiş dedim ama en azından matematiksel bir fonksiyona bağımlı olduğu için artık o kadar da havada kalmadı benim için. Teşekkürler
Baştan sona muhteşem olmuş zevkle sonuna kadar izledim. Bahsettiginiz metod cok dogru. Gayet sade anlasilir tertemiz
Ders niteliğinde. İnsanın kalem kağıt bile çıkarası geliyor. Teşekkürler hocam. Mimar Sinanı nerede daha çok ilişkilendireceksiniz merak ettim.
Mimar Sinan'ın, günümüzde hâlen bilmediğimiz matematiksel yöntemler geliştirdiği ve bunların uygulamalarını yapıtlarında kullandığı söylenir. Onun çabalarının ciddiyetini görüyoruz, bir gün o eserlerin altında yatan derin matematiği ve fiziği de tam anlamıyla görmeyi ümit ediyoruz. Postülatların anlatımda kullanılması hocalarımızın tarzına da biraz bağlı ama siz bu video üzerinden gayet anlaşılır anlatmışsınız. Sizin de dediğiniz gibi durumları kavramayı ve üzerinde düşünmeyi sistematikleştiren bir yöntem. Ayrıca örneğin kuantum fiziğinde istediğimiz kadar fiziksel ve matematiksel hesaplamalar yapalım, her şeyin en başında 1'i doğal sayı olarak kabul etmesek adım dahi atamıyoruz :) Video için çok teşekkürler hocam.
Sonunda kuantum fiziğini anlar gibi oldum, çok teşekkür ederim. Birçok şey okudum, dinledim ama sizin yaklaşımınız çok açıklayıcı, yada bana daha çok hitap etti. Gezinirken sizi tesadüfen buldum. Artık hep sizinleyim. Tekrar teşekkürler.
1 Harf öğretenin 40 yıl kölesi olmalı insan,
Ben az önce kuantum mekaniğini öğrendim...
~Var Olun!
Ben bu formal yaklaşımdan keyif aldım. Çünkü postülat diye birşeyi ilk defa duydum. Sizinde dediğiniz gibi klasik fizikte sanki bunlar herkes tarafından biliniyor, o nedenle söylemeye gerek yok denilip atlanıyor. Ayrıca klasik fizik ile benzerliklerde anlaşılmasını kolaylaştırmış. Hocam emeğinize ve vakit ayırıp bu tarz videoşar çektiğiniz için teşekkür ederim.
hocam kendi adıma, benim anlayabildiğim en iyi yol budur . Emekleriniz için çok teşekkür ederim. 😊
Çok güzeldi teşekkürler hocam saygılar süperdi
Öğretmek için bulduğunuz metodoloji yi beğendim.Tebrik ederim.Çabanız takdire şayan.Feedback istemenizde gelişmek için harcadığınız çabayı gösteriyor.BRAVO .Sevgiyle kalınız.
28. dk. kadar anladığım şu: Bir bütün. Mesela bir bilya tanesi olsun. Bu bütündeki atomlar ölçülmeden önce hepsi farklı yönlerde bulunuyor. Bunun sebebi evrendeki her kuvvet her yapıyı az ya da çok etkiler. Bit bütündeki her atom tanesi (aslında bildiğimiz atom yapısının çok daha küçük olanı) bir bütün oluştururken (mesela buna element diyebiliriz) diğerleri ile bağ kurar. Bağ kurarken belli bir eksen açısına sahiptir. O element de bulunan neredeyse her atom farklı, bazı noktalarda da zıt olabilen açılara sahiptir. Evrensel diğer kuvvetlerin sürekli etkisinden dolayı atomlar farklı yönlerde sürekli hareket ederler. Ölçüm derken kast edilen olay, yakın atomların ölçüm etkisinde ya çekilir ya da itilir. Atomların dönme kuvveti birbirini etkilediği için başka yol yoktur. Ölçüldükten sonra artık o bütün farklı bir bütün olacaktır.
Çok güzel bir anlatım bicimi hocam gayet anlasılır olmuş kavram arasında bağlantı kurmak bu sekilde daha basit olmuş neyi gördüğümüzden ziyade neyi görmediğimizi bilmek burda klasik fizik ile kuantum fiziğinin karşılaştırılmasindan bahsediyorum cok faydalı olmuş cünkü bu sekilde bağlantı kurmak daha kolay klasik fizik postülatları çok net ve belli kuantum mekaniğinde buna karısılık gelen postülatlar her ne kadar karmaşık olsada bildiğimiz birseyle dahada önemlisi hayatımızda gozlediğimiz ve aşina olduğumuz seylerle kıyaslanarak anlatılması cok harika olmuş nitekim kuantum mekaniğini hayatımızda hiçbir zaman gözmeleyemeyiz bu yüzden anlaşilması çok daha zor oluyor sizin yaptıgınız bu yöntem hayatinda hiç araba görmemis birine arabayı bir ata benzeterek anlatmak gibi ancak bir insan hayatında hic görmediği bu kavramı bildiği bir kavramla mukayese ederek anlayabilir
Güzel sade bir anlatım teşekkürler hocam
niye bu kadar degerli insanlarin içerikleri böyle az izleniyor yahu danimarka'da yasiyorum . siradan bir arstirmaci'nin kanali 4 milyonluk ülkede 700 800 bin izlleniyor. 84 milyonluk ülkede doğan hoca'nın 5 000 olmuyor hersey müstahek kardesim türkiye'ye doğan hocam resmen online video amfi dersi veriyor . yaziklar olsun böyle degerli insanlarin kıymetini bilmeen toplumlara
Bir anda keşfetime düştü, harika videolarınız var. Emekleriniz için çok teşekkürler
merhaba hocam, geç keşfetmişim sizi, inşaat müh emeklisiyim, kozmozun içindeki varoluşumuzu ve o kozmozu anlamamızı sağlayan fizik ve anladığımızı anlatmamızı sağlayan matematik konusunda (ki zayıfım bu konularda, ancak çok aç bir meraklıyım) ki bu çabalarınızın çok çok yararlı olduğunu düşünüyorum, aşama olarak kime hangi amaçla hitap edeceğinizin soru konusu sosyal bir değerlendirme alanı olsa da kesinlikle başarılı olunduğunu ve "aksiyon", "postülat" içerik ve biçiminizin doğru olduğunu düşünüyorum ... en önemli kendimce dayanağım: uzun süredir (yıllardır) defalarca benzer konularda izlediğim-dinlediğim bilimsel sohbet ya da seminerlere göre bende daha fazla öğrenme isteği ve düşünce hazzı ve enerjisi uyandırmış olmanızdır, sağolun varolun hocam
tesekkurler
Hocam kuantum konusunda daha fazla ders yüklerseniz çok sevinirim,anlaşılması çok zor bir konu.Sizden dinlemek çok iyi olur.
Bence de postulatlardan baslayarak anlatmak en mantiklisi.Boylelikle yeni ogrenen birisi ne yapildigini daha iyi anlayacaktir.Ama bunun tek sıkıntısı şu o da neden boyle bir postulanin kabul edildigi meselesi.Postulalarla beraber kabul edilme sebepleri de anlatilmali.Iste o zaman tam olacaktir diye dusunuyorum
selam hocam;
anlattığınız bilgiler her ne kadar sohbet ediyormuş gibi anlatılsa da çok ciddi bir emeğin ürünüdür,bunu bu şekilde anlatabilecek seviyede olup paylaşma tevazusu gösterdiğiniz için öncelikle teşekkür ederim.
son kısım ile ilgili söyleyebileceğim şeyler;
1-uyguladığınız metod insan zekasına uygun bi pedagojik formattadır.
2-tarih konusundaki eleştiriniz için ise şunu söyleyebilirim,tarih bilimin nasıl merdiven gibi ilerlediğinin bir kanıtı gibi.ben de ilk okuduğum zaman hiç birşeyin pat diye olmadığını gayet de insanların baya uğraştığını görmüştüm,bana daha sempatik gelmişti tarihteki fizikçilerin detayları.ilk defa öğrenen birisine tarih olarak değil ama ordaki fizikçilerin nasıl bir düşünce tarzında olmuş olduklarından bahsederek daha verimli bir çalışma yapılabilinir.çünkü insan hiç birşeyin gökten inmediğini anlarsa,kabullenirse mevcut zamanda daha fazla ilerleme kaydeder.
3-ilerleyen videolarda kuantum postülaları ile ilgili şimdiden teşekkür ederim, işin içinde az da olsa matematik olması kanaatindeyim,çünkü fizik ifadesel olarak matematikle şekillendiğinde bir mana kazanıyor bana göre.tabi o matematiğin felsefesini anlatmak daha yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Bu video için teşekkür ederim. Orta okula başladığım zaman dört işlemi bile yapmaktan acizdim. Zeki miyim? Bilmiyorum ama aptal olmadığımı düşünüyorum. Eğitim sistemimiz bana dört işlemi idrak ettirememişti ama Fen dersinde yapılan deneyler ilgili çekti ve nasıl olduğunu anlamak istedim. İlk önce bende deneyler yapmaya başladım ve apartmanda sigortaların atmasına sebep oldum. Bir kaç kez çarpıldım ama merak yakamı bırakmadı. Ne öğrendiysem o meraka borçluyum.
Üç boyutlu bir kürenin iki boyutlu bir ortamdaki yansıması gibi, bu formüllerde üst boyutlara ait, bizim dötr boyutlu evrenimizdeki türevler gibi görünüyor. Daha yüksek mertebeden bir otramda bu sonuçları hiç karmaşıklaştırmadan açıklayan bir / bir kaç formül vardır...
Emeğinize sağlık, çok güzeldi. Lütfen devam edin!
Doğan bey bütün paylaşımların güzel ama bu konudaki paylaşım en verimli en anlamlı olanı olmuş
Doğan hocam , bir nesneye dokunurken aslında temas etmiyormuşuz , yani temastan kastım bizim atomlarımızla dokunduğumuz cismin atomları birbirine değmiyormuş. Yeni öğrendim , paylaşmak istedim 👍
Fiziğin genel olarak matematiğe göre düzensiz anlatıldığını düşünüyorum. Örneğin aldığım matematik derslerinde bir şeyi anlamadığım zaman; aksiyomlara, tanımlara, teoremlerin ispatına bakıyorum ve eksikliklerimi fark edebiliyorum. Ancak fizik derslerinde bu düzen olmadığı için (ki siz ve sizin gibi gördüğüm iyi eğitimcilere bakınca gayet de olabilirmiş) kendimi hocaya veya "örnek sorulara" bağımlı hissediyorum. Aksi halde konuyu anlamak için bir sürü araştırma yapmam gerekiyor ve belki de basit bir bilgi için bir sürü vakit kaybediyorum (tabi artı olarak aklımda daha kalıcı bir bilgi oluyor). Belki herkes çok iyi eğitimci olmak zorunda olmayabilir ancak iyi eğitimcilerden aldığım derslerde kafamda soru işareti olmadan dersi öğrenebiliyorum ve iyi ders anlattığını düşündüğüm bütün hocalarım, dersi belirli bir düzene göre anlatıyor. Sonuç olarak, eğer ders belirli bir düzende ve hitab edilen kitlenin seviyesine uygun bir dille anlatılıyorsa zaten anlaşılır oluyor diye düşünüyorum (gerisi öğrencinin kişisel çabasıyla da ilerleyebilir).
Bence en güzeli sizin yaptığınız hocam. Hem kullandığınız anlatım yöntemi, hem de anlatım şekliniz çok hoşuma gitti. Videoda dediğiniz süreçleri de neredeyse bire bir yaşıyorum. Örneğin, önce matematikle başlanıp sonra fizik anlatılması bana da çok sıkıcı geliyor. Ben öğrenme aşamasında zıtlıkların, karşı örneklerin, saçma örneklerin vs. çok önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü bunlar, süreçlere farklı açılardan bakmamızı ve sınırlarımızı anlayabilmemizi sağlıyor. Örneğin neyi yapabileceğimden çok neyi yapmamam gerektiğini bilmek birçok problemde bana çok fazla yardımcı oldu diyebilirim. Yapılmaması gerekeni bilmek, yani oyunun kurallarını bilmek, en azından yanlış fikirleri elememi sağlıyor.
Emek verip bizler için bu güzel videoları çektiğinizden ben de sorunuza kendimce ayrıntılı bir cevap vermeye çalıştım hocam. Umarım yararlı bir geri dönüş olmuştur. 3. sınıf bir fizik öğrencisi olarak sizin gibi bilgili ve iyi bir eğitimciden ana dilimde bir şeyler öğrenebilmek mutluluk verici. Emekleriniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Sağlıklı, huzurlu günler dilerim.
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için
hocam 1 sene önce mezun olmuş bir uçak mühendisiyim lisans eğitimimde gördüğüm en büyük eksiklik doğrudan denklemlerin son hallerinin verilmesi, kendi dönemimdeki mühendisler bu anlatım tekniği yüzünden sınava kadar sadece formulleri ezberleyip geçtiler, çok güzel bir anlatım metodunuz var deneyler ve tarihsel süreçlerle konuyu pekiştirmeniz çok başarılı elinize sağlık nasıl anlatacağınız haddime değil tabikide ama belki tarihte yapılmış deneylerden daha detaylı bahsederseniz daha pekiştirici olabilir.
Gayet anlaşılırdı hocam teşekkür ederim.
Kendi anlatma usülünüz bana da çok mantıklı gelmekte, öğrenmeye ilk başta poskülatlar aracılığıyla başlamak benim tabirimle boşlukları olan ve çözülmesi zor ya da imkansız görünen kavramlarla başlamak çok mantıklıdır çünkü ilerleyen sayfalarda öğreneceğiniz her şeyi doldurabileceğiniz bir kap gibidir bu. Bunu dışındaki yöntemlerde Yüksel sabır ve uzun uğraşlar gerekiyor gibime geliyor, neticede bir şey bilmiyorsan öğrendiğin şeyler sen bir bütünü öğrenene dek havada asılı kalacaktır zihinde. Tabii benim kendi görüşüm bu yönde. Bunu lise terk ama bilime sevgiyle yaklaşan birisi olarak söylüyorum. Her şeyin canlılığını varsaymak ya da görmek, tüm olasılıklarınız lehinize işleyebileceği bir kapıdır :)
Ben de kavramsal yaklaşıma daha yakınım sanırım hocam. Anlattıklarınız kafamda bir çok şey oluşturdu ama bu önceden edindiğim kültürün de bir yansıması bence. Yani kuantum mekaniği ile alakalı deney videolarını izlememiş olsaydım söyledikleriniz benim için de çok soyut kalırdı diye düşünüyorum. Bilimi olması gerektiği gibi, eleştirel bir noktadan aktardığınız için de ayrıca teşekkürler :) Videoların devamını bekliyoruz :)
Sayın hocam aksiyomatik anlatım ile konunun omurgasını inşa etmeniz de çok yararlı olmuş. Konu bütünlüğü ve derin kavrayis sağladığı için çok etkili bir öğretim yöntemi olacağı kanaatindeyim. Ancak bu tarz anlatım belli seviyede yeterliliği olan, fiziğin temel kavramlarına hakim kitleye daha yararlı olacaktır. Aksi halde emeğiniz karşılık bulmayabilir. Zihninize sağlık .
Harikaydı hocam, biraz geç çıkardı algoritma önüme videonuzu ama demek daha yeni hazırmışım bu bilgilere ☺️ çok teşekkürler.
Teşekkürler, metod anlamında bi yorum yapamıyorum şu an için. Ama farkli açılardan istifade ettim. Selamlar
sayın hocam; bu konuda farklı bir şekilde uzun zaman araştırma yapmış ve kendi teorimi geliştirmiş biri olarak yeterli olarak görüyorum. Aşağı da yazdığım gibi kendi teorim ile bağlantısını da çok net kurabildim.
Muthis verimli bir tarz
Hocam merhabalar öncelikle. Aslında diş hekimiyim ama fiziği çok seviyorum. Üniversiteye hazırlanırken 19 tane fizik kitabı bitirmiştim ve yaklaşık 7 dakikada 19 sorunun hepsini doğru cevaplamistim. Anlatım tarzınız ile ilgili yorum istemiştiniz, bence çok verimli ve güzel bir yol ile anlatıyorsunuz sadece bazı detay noktaları biraz daha avam seviyeye çekerseniz ben ve benim gibiler için daha anlaşılır olacağını düşünüyorum. Çok güzel konulara deginiyorsunuz, vakit ayırıp video çektiğiniz için çok tesekurler..
Hocam ben fizikçi değilim ama bence bu yöntem çok daha iyi, zira dediğiniz gibi Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışırken daha fazlasını kaçırmış oluyoruz. Ayrıca tarihsel yaklaşımla ve sıralı öğrenilecek konular sadece kuantum özelinde değil her eğitimde zamanı geldiğinde irdelenebilir. Zaten konuyu tam öğrenip ilerletmek isteyecek seviyeye gelebilirsek bu durumda mecburen kendimiz de konunun tarihsel akışı içerisinde kavranma şeklini anlama ihtiyacını görmüş olacağız ve haliyle daha bilinçli olarak geriye dönük temellere inmiş olacağımızı düşünüyorum.
Öklid yaklaşımı kelimeninen tam anlamıyla muhteşem. Malesef kitaplar ve çoğu kişi temelden yaklaşmıyor.
Hocam öncelikle video için teşekkürler, videodan çok faydalandım gerçekten çok açıklayıcı oldu fakat aklıma takılan bir şey var:
Başta basit bir soru olarak kurgulamış olduğum bu soruyu yazmaya videoyu bitirmeden başlamam fakat sorunun son kısmına videoyu bitirdikten sonra devam etmem sebebiyle biraz karıştı ve belki de biraz fazla (matematiksel ayak oyunları sebebiyle) ekstrem bir durumun incelendiği bir soru haline geldi fakat bu haliyle merakımı çok daha fazla celbetti.
3. Postulat'ta Ψ hali ölçümünden sonra (eğer λ1 ölçüldüyse) ψ2 (fonksiyon2)ve ψ3 (fonksiyon3) değişiyor dedik fakat illa 0'a mı gitmek zorundalar yani örneğin ölçümden sonraki yeni Ψ1 hali : Ψ1 (ölçümden sonraki hal) = d.ψ1 (d çarpı fonksiyon1) + e.ψ9 (e çarpı fonksiyon9) olamaz mı yani ψ2 → ψ9 değişimi yaşanmış olamaz mı? Bu durumda ölçüm tekrarlanması halinde ölçüm sonucu λ1 çıkmak zorunda olmaz λ9 da çıkabilirdi. Videoyu biraz daha izledim ve "bir bileşke vektör ölçümden sonra sanki kendini oluşturan vektörlerden birini seçiyor" dediniz ve bu olayın bir açıklaması olmadığını söylediniz. Bu aslında sorumu yanıtlıyor gibi fakat yine de sormak istiyorum sonuçta biz bu vektörü ölçtükten sonra elde ettiğimiz yeni tek bileşenli vektörün koordinat sistemini değiştirirsek (örneğin kartezyen koordinat sisteminden öyle bir koordinat sistemine geçirelim ki yeni vektör ifademiz iki veya daha fazla fonksiyon "ψ" barındırsın. Tabi böyle bir koordinat sisteminin var olduğunu varsaymış olduk.) bu durumda tekrar ölçersek λ1 (ilk ölçümde ölçtüğümüz değer)'e eşit olmayan bir λ değeri ve buna bağlı olarak ψ1 (ilk ölçümden sonraki hal)'e eşit olmayan bir ψ elde etmemiz mümkün olabilir. Bu durumda sistemi kendi "rastgeleliği" çerçevesinde manipüle etmemiz bana mümkün gibi geldi.
Eğer kendimi düzgün şekilde ifade edebildiysem bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim hocam.
Postulat metodunuza yorumum ise şu şekilde: Bana kalırsa zaten çoğu derste bu yöntem kullanılıyor:
1) Somut, gerçek hayattaki gözlemlerimize uygun derslerde bu postulat kısmı henüz biz derse gelmeden önce çocukluğumuzdan beri süregelen kendi deneyimlerimiz çerçevesinde otomatik olarak postulatları öğrenmemiz sonucu sınıfta atlanıyor sizin de aslında klasik fizik kısımlarında bahsettiğiniz gibi o kadar basit ki anlatılmaya gerek kalmıyor ve direkt olarak dersin derinine iniliyor.
2) Soyut derslerde ise örneğin matematik1 dersini ele alacak olursak İntegralin anlatıldığı bir derste ilk olarak integralin nereden geldiği ve hemen peşinden 8-9 tane özelliği yazılıyor (örneğin toplam üzerine dağılma vs. bence bu 8-9 özellik aslında integralin postulatları ve peşinden her bir özellik yani postulat ispatlanmaya başlanıyor ve bunlara "inanmamız" (belki de yanlış terim) sağlanıyor. Esasında tam olarak postulat yönteminiz kullanılmış oluyor.
ek: Kuantum mekaniği dersini henüz almadım dolayısıyla sınıfta anlatımı konusunda bir deneyimimi paylaşamayacak olmamla beraber klasik fizik gibi anlatılması bence son derece saçma olacaktır ve kesinlikle postulat metodu üzerinden ilerlenmesi gerekecektir aksi takdirde bir bebeğe emeklemeyi öğretmeden ona koşmayı öğretmeye çalışmaya benzeyeceğini düşünüyorum.
ek2: Şuana kadar almış olduğum özellikle fizikte matematiksel metotlar 1-2 derslerinde hocam sağolsun genel olarak kuantum mekaniği ve diğer ileri fizik derslerinde bize gerekecek olan matematiksel metotları anlatırken "bu ifadeyi şu işleme tabi tuttuğunuzda şu sonucu alacaksınız, şunu ifade edecek" gibi ön fikirler veriyor fakat bir düşününce sanki yine bebek örneğine dönersek emeklemeye başlamadan bize "sağ bacağını şu kadar açıyla ileri yönde açarsan şu kadar mesafe katedersin" demiş gibi oluyor en azından şuan bana öyle gibi geldi.
Tekrar teşekkürler hocam, iyi günler.
Muhteşem ders.
hocam muhteşem bir video olmuş. mümkünse bu videoda yer almayan şu konularla ilgili böyle bir video gelebilir mi?
1) Hareket yasaları ile dalga denklemleri arasında bir paralellik var mıdır; yani mesela newton hareket yasalarını sırasıyla cismi tek başına ele alan, başka cismin etkisiyle birlikte ele alan ve başka cisimle karşıtlığı olarak ele alan yasalar olarak düşünsek dalga denklemlerinde de bu şekilde karakteristik özellikler var mıdır ve hareket yasalarıyla paralel midir?
2) Öklidin postülatlardan pisagor teoremini veya iki çember arasında üçgen oluşması teoremini falan kanıtladığı gibi, kuantum postülatlarından hareketle en başta kanıtlayabileceğimiz önemli teoremler var mıdır, nelerdir?
3) Kuantum postülatlarının sembolik gösterimleri üzerinden postülatları daha detaylı yorumlar mısınız? Çünkü sembolik dil kullanmadan anlatıldığında kurgusal konuşurmuşuz gibi kalıyorken, sembolikte her şeyin sınırı çiziliyor. Mesela matematik küme teorisinde bile "boş küme vardır" demek farklı anlaşılabilecekkken, "en az bir küme vardır ki o kümenin elemanı yoktur" demek daha nesnel bir anlam ortaya koyuyor.
harika videolar
Hocam anlatım biçiminiz çok güzel. Bu anlatım biçimi yine alandaki kişiler için geçerli yani fizik ve matematik fakültelerinde okuyan lisans öğrencileri için uygundur. Ortalama bir vatandaş için diyorsanız çok üst düzey ve anlaması imkansız.
Hocam Boğaziçi Üniversitesinde fizik öğrencisiyim. Şimdiye kadar 2 modern fizik dersi aldım, birisinde tarihsel süreçle ilerledik diğerinde ise lineer cebir üzerinden başlamıştık. Kuantum mekaniğini oturtma, sindirme anlamında sanırım en iyi 40 dakikayı geçirdim. Bu noktadan sonra alacağım 1 modern fizik ve 2 kuantum mekaniği dersine daha anlamaya yatkın şekilde başlayacağımı düşünüyorum.
Çok güzel bir geri dönüş teşekkürler
Mükemmel bir video...
Merhaba hocam. Ben yazılımcı ve oyun geliştiriciyim. Söz ettiğiniz öğrenim metodu (ya da genel anlamda bir araştırma metodu mu demeliyim ?) aksiyomlara dayalı bilgi mevzusu modüler bir sistem tasarımına çok benziyor. Eğer sisteminiz doğru şekilde alt modüllere ayırabilirseniz(bu modüllerin olabildiğince basit tek iş yapacak ya da bir işlem görecek seviyede olması en iyisi) sisteminiz esnek olmakla kalmıyor, sistemi genel olarak öğrenmesi ve anlaması kolaylaşıyor ve dahası hataları tespit edip müdahalede bulunmak da rahat oluyor. Bu şekildeki tasarımların yardımını çok görmüş biri olarak paylaşmak istedim.
Kanalınızı yeni keşfetmiş birisi olarak şu ana kadar zor olacağını düşündüğüm için öğrenmeye bile çalışmadığım kuantum mekaniği postulatlarının en azından başlangıç kısmını o kadar iyi anlattınız ki artık gerisini de öğreneceğim kimse beni tutamaz :D
Hocam Merhabalar,
RUclips üzerindeki ilk yorumum olduğunu belirtmek isterim...
Farklı bir disiplinden geliyorum. Zaten sizin de yorum konusundaki ilk kabullenmeniz buydu. Bu nedenle sorunuz, bence kendi içinde yanlı bir soru. Çünkü ilk üç yordam için ayrı bir video anlatımında bulunmadınız. Ayrıca bahsetiğiniz ikinci yordam ile dördüncü yordam arasında bir fark var gibi durmuyor.
Son olarak yıllardır pbs space time, Sabine Hossenfelder, 3blue1brown vb. kanalları takip eden birisi olarak şunu söyleyebilirim: öncelikle ilham verici, anadilimde olduğu için çok daha anlaşılır (İngilizce'sini bilip Türkçe'sini bilmediğim terimler harici) ve tam olarak nereye bakmak gerektiğini çok iyi vurguluyor. Son olarak bence aynı videoda kitabı göstererek yaptığınız gibi açıklamalar kısmında da kitap referanslarımız olabilir. Niyetim yapıcı eleştiri yapmaktı Hocam.
Saygılar,
Tahta olayı çok çok iyi.
eline sağlık hocam
Cok teşekkürler hocam yönteminiz çok güzel. Ben kronolojik olarak anlamaya çalışıyorum ancak dediğiniz gibi zaman kaybı oluyor bazı şeyler. Ben öğrenmek için kendime şunu soruyorum, ne oldu da biz normal newton fiziğiyle yaşarken kuantum diye bişey çıktı? Bu da siyah cisim ışımasıymış galiba ancak ilk bulan planck değil kirchoff. Bir düşünce deneyi olarak idealize birsiyah cisim tasarlamış. Mesela ben burda takıldım. İdeal siyah cisim nedir niçin tasarlamış hangi problemi çözmek için buna gerek duymuş?
Hocam çok guzel bir anlatımdı, emeğinize sağlık. Diğer anlatım tekniklerinin Kuantum Fiziği için uygulamalarını tecrübe etmediğim için emin olmamakla birlikte, benzer anlatım tekniklerini diğer bilim dallarında tecrübe ettiğimi sandığımdan, Kuantum Fiziği gibi çoğu insan için sezgisel olmayan bir alanı Klasik Fizik gibi daha intuitive bir alanla kıyaslayarak anlatmanın konunun anlaşılmasını kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu şekilde aynı zamanda konuyu kısmen tarihsel süreçteki gelişimine paralel de anlatmış oluyorsunuz bence. Çünkü bu postülatların ortaya çıkması için bu işle ilgilenenlerin önce Klasik Fizik öğrenip sonra soru sormaya devam ederek Klasik Fizik yaklaşımının cevap bulamadığı durumlar için Klasik Fizik üzerinden düşünerek yeni bir şeyler keşfetmeleri gerekiyordu. Video için tekrar teşekkürler.
Ben bir matematikçiyim. Benim için gayet açıklayıcı oldu. Teşekkür ederim. Ama anladığım kadarıyla video çok uzamasın diye daha fazla detaya girilemedi. Ancak ders analtim da daha detaylı ve leyli olur diye düşünüyorum.
Alim yönünüzü elbette değerlendirmekten çok uzağım,
fakat muallim tarafınıza hayran kaldım doğrusu...
Tabii bir de; sınırların beynimizde olduğunu bir kere daha farkettirdiniz,
Minnettarım...
Sorunuza yanıt olmadı biliyorum,
kanalınızı bir süre içinde harmanlayayım,
yorum da yazacağım...
Hocam selamlar :) kendinizi ve anlatacaklarınızı 36 dk boyunca çok iyi ifade etmişsiniz bu çok önemli çünkü bunun sayesinde yazabiliyorum bu yorumu.. Hocam sorunuzla alakalı olarak da izninizle birkaç şey söylemek isterim. Doğrusu üzerinde orta miktarda düşündüğüm şeyleri paylaşmayı doğru bulmuyorum lakin şunu gözlemledim hocam çoğu(düşündüklerim: ekoloji Newton yasaları bazı geometrik gösterimler) postülayla birlikte onun düşünce sisteminde! ilk olarak postüla belirlenmiyor ki bu da çok garip olurdu hatta imkansız olabilirdi ilk dönemlerde çünkü önceden bilemeyeceğine göre.. Demek istediğim aslında şu örneğin Newton bence hareket yasalarını gözlem ve daha fazla düşünceden sonra postüla haline getirdi koordinat dönüşümlerini eylemsizliği vs bu işleme göre yaptı nihayetinde (asla akıl vermek olarak algılamayın lütfen hocam) bence sizin yönteminiz de bir olguyu önce salt gözlemleri aktarıp sonra onun üzerinde öğrencilerinizle düşünüp postülalara varmak olabilir. Yanlış bir şey dediysem affedin selamlar..(Bu arada bahsettiğim konular üzerine düşünmek çok zevkli bir o kadar da görüş arttırıcıdır bence kendinizi yasaları bulan kişi olarak yasayı düşünün daha önce araştırmadan tabii ki :)
Bu tarif ettiğiniz kavramsal yaklaşıma örnek işte.
Bu öğretim metodunu çok beğendim. Ben bir kimya mühendisliği öğrencisiyim, dolayısıyla kimyasal termodinamikle epey uğraştım. Termodinamik makroskopik niceliklerle uğraştığından kavramların fiziksel anlamlarını her zaman betimleyemiyoruz. Bu durumdan ötürü termodinamik derslerini öğrenmemizin amacının ne olduğunu uzun bir süre boyunca anlamadım, çünkü hocanın tahtaya karaladığı şeyi zihninde canlandıramıyordum. Eğer termodinamiğin ön kabullerini öğretselerdi mesela termodinamik dengenin ne amaçla tanımlandığına dair bir fikrim olacaktı, ya da entalpinin sadece sabit basınç altında ısı transferini ifade etmemize kolaylık sağlasın diye tanımlandığı gibi hatalı fikirlere kapılmayacaktım, ya da ısı sığasının neden faz değişimi hesaplarında kullanılmadığını bikecektim. Termodinamiğin zengin literatüründen faydalanacaktım, belki de mühendislik temellerimi bilimsel yöntem yardımıyla çok daha güçlü inşa edecektim. Şimdi eksiklerimi termodinamiğin felsefi temellerine, Carnot ile Clausius’un çalışmalarına dayandırmak için uğraşıyorum. Bence öğrencileriniz benim yaşadığım sorunu yaşamasın istiyorsanız bu öğretim metodunu kullanabilirsiniz. Sizi ve videolarınızı çok seviyorum. Selametle…
Kardeş selam
Alanınla ilgili elimde bir kitap war. İncelemeni öneririm. Ücretsiz kargo yapabilirim. Bilgine
@@Adanin_avukati kitabın ismini paylaşır mısınız? Önce kitabı biraz araştırmak istiyorum.
Hocam teşekkürler emeğiniz için.
Naçizane şunu söylemek isterim. Eğer sunum yapacağınız kitle fizik temelli değilse tarihsel süreci önceleyip neredeyse hiç matematiğine girmeden elektron gibi bir elemanın durumu üzerinden anlatmak sanki iyi olur. Ama fizik bilenlere (en azından Newton Fiziği) anlatıyorsanız biraz daha ayrıntılandırmak gerekiyor. İşin matematiği derinlemesine verilmeli. Zira bazı şeyler sadece fiziksel açıdan anlatılıp geçilince havada kalıyor. Taşlar yerine oturmuyor bence. Yalnız bunun matematiğini gerçekten iyi anlatanı bulmak gerek. Aksi halde yetersiz matematiksel açıklamalar kafayı daha da karıştırıyor. Ben öğrenciliğimde bunun sıkıntısını çekmiştim. Benim gibi ikna olmak isteyenler maalesef yoruluyor.
Hocam size olan yorumum üzerinden buradan bütün eğitimcilere ve eğitim yöneticilerine sesleniyorum.
Eğitimciler olarak konunun anlaşılması zor olsun diye veya insanlar üzerine daha fazla vakit harcasın diye veya göz korkutmak için şunları yapıyorsunuz.
*Kötü el yazısı kullanımı
* Berrak bir ses yerine bulanık, yankılı, anlaşılması zor sesle konuşmak
* Tuhaf işaretler kullanıyorsunuz. Bu işaretler yerine daha mantıklı ve anlaşılması kolay işaretler yapılmalıydı psi sembolü, lambda sembolü gibi fizik sembolleri integral, türev, toplam sembolü, çarpım sembolü gibi matematik sembolleri hatta her harfin türkçedeki karşılığı kullanılmalı acceleration'ın a sı yerine ivme'nin i si kullanılmalı, ve bunun gibi şeyler... (bir kere öğrendikten sonra geriye dönünce sanki öğrenmesi kolay gibi geliyor bunlar ama ilk defa öğrenirken bunlar öğrenmeyi zorlaştırıyor bence)
* Yazarken birbirine karışabilen harfleri kullanma hastalığı m-n, i-j-k deki i-j, u-v...
* Harflerin altına yazılan sayılar ve alt satıra yazılan diğer şeyler birbirine karışabiliyor.
* Anlatım sırasında yeterince anlaşılması için insanlara düşünebilmesi için zaman verilmeli
* Öğrenilen diğer şeylerle ilişki kurularak anlatılmalı. Öğrenci için yeni bir harf/ kelime vs. olduğunu düşünüyorsanız onu cümle içinde kullanmak bile öğrenci için büyük zorluk demektir. Önce o kelimenin, harfin vs. tanımını yapmanız doğru olur.
*Fizikte öğrendiğimiz her şeyi ispatlı anlatmalılar. Videolarını izletmek, kötü bile olsa sunumu yapmaya çalışmak bile yeter. Madem gerçek hayatla bağlantılı bu yapılan eşitlikler, karşılığını görmezsek bir yerlerde bu bilgiler havada kalabilir. Hatta bence bu tip teoride kalmış bilgiler havada kalmak zorundalar.
* Deneyler ilgi çekici hale getirilmeli. Ve iyi açıklanmalı. Ben daha önce üniversitede fizik derslerinde laboratuvara gitmiştim. Aşırı sıkıcı ve anlaşılması güç bir şeydi. Birbirimizden bakarak değerleri yazdık. Verilen formüllerde yerine koyduk falan ama çoğunlukla ne yaptığımızı anlamadık. Halbuki eğlenceli bir atmosferin hakim olması ve konunun anlaşılması gerekirdi.
* Kısa ve öz cümleler kurmak yerine cümleleri uzun uzadıya kurmak anlatılan olaydan dinleyicinin dikkatini koparıyor.
*Ders anlatılırkenki en büyük hatanın birincisi ise öğrencilere yazması için zaman verilmemesi. Hocanın anlatımı ile öğrencinin yazımı aynı anda olursa öğrenci dersten HİÇ HİÇ HİÇ VERİM ALAMAZ!!!Bu bu kadar basit ve anlaşılması kolay bir şey ama hep yapıyorsunuz. Neyse ki internetteki videolar varda durdurabiliyoruz böylece oradan daha iyi çalışabiliyoruz.
Kızlarla erkekler ayrı dersliklerde ve üniversite ortamında ayrı olmalılar. Aşırı dikkat dağınıklığına sebep oluyorlar. Dinimizce daha uygun olacağını ve öğrenmenin kolaylaşacağını düşünüyorum. Evlenmek, tanışmak isteyenler için ayrı bir yer yapsınlar üniversitenin dışına.
Hocam 3. postülatta 1000 tane aynı halde olduğuna emin olduğumuz sistemlerde yaptığımız gözlemler sayesinde dalga fonksiyonunun bir çorba olduğunu biliyoruz dediniz. fakat bu 1000 sistemin aynı halde olduğunu nasıl bilebiliyoruz?
Muhtrsem metod
Aslında kavrayacak adam hertürlü kavrar. Ancak labirente uzaktan bakmak bence daha aydınlatıcı olur.
Hocam bu yöntemle Brogle dalgaları grup ve faz hızı ile ilgili video yaparsanız memnun olurum. Yada kafamda hep karmaşa çıkaran diğer konu nükleer çekirdeklerin yarıömürleri... Hocamyaşadığrm şehirde ünüverstede kaynak bile bulamadığım konu nükleer çekirdekler malesef. Umarım yüzyüze eğitim başlarda sınıf videolarınıda tekrar seydedebiliriz
Bir ornek yada deney üzerinden motive ile başlayıp postulat,teori ve kavramsallaştırma sırası ılişkileri anlaşılır kılar. Düşüncem böyle. Bu video da bizatihi boyle zaten
Postulatlar üzerinden inşa etmek digerlerinden çok daha iyi diye düşünuyorum hocam. Bi konuya yeni başlayan bi adam anlamadıgı bir yer oldugunda ulan kesin bilmedigim bişeler var fln diye düşünür. Ama postulatlar üzerinden inşa edince neyi anlayamayacagını ve neyin artık daha aza indirgenemeyecrğini biliyosun ve daha sağlam adımlarla ilerleyebiliyorsun.
Saydıklarınızdan en sacma olanı da tarihsel anlatım. Kesin kendi teorilerinin geçerliliği yitirilen hocaların uydurduğu biseydir "ismimiz silinmesin" diye
%100 katılıyorum, "kesin bir şeyler kaçırıyorum" kısmına özellikle !!
Tarihsel anlatımın tek katkısı atomun yapısını anlamakta oldu. Zira Thomsoondan Bohr a kadarki süreç etkileyici idi
Doğan bey, belirsizlik ilkesinden hiç bahsetmemişsiniz (ki kuantum fiziğini klasik fizikten ayıran en önemli aksiyomdur, indeterminizm ordan gelir), bir de parçacıkların hacme sahip olmadığından ( nokta parçacık kavramı). Aslında klasik fizikteki nesnelerin hareketleri de olasılık dalga fonksıyonu ile ifade edilebiliyor.
Belirsizlik ilkesi bu sunduğum çerçevede aksiyom değil, türetilebilir
@@DoganErbahar yani planc sabitinin türetilebileceğini mi iddia ediyorsunuz?
Hocam bence Anlatım metodunuz daha iyi
Önce ön kabullerin ne olduğunu bilmek önemli
Ve bu ön kabulleri kendi düşüncelerimize göre kabul ederiz ya da etmeyiz
Etmediklerimizi gözden geçirmek üstüne düşünmek ve yanlış olduğunu hala düşünüyorsak kendimiz onların yerine geçecek ön kabul üretebiliriz
Üretemesek bile
Ön kabul yanlış ise onu doğru kabul edersek onun üstüne inşa edilen şeylerin doğru mu değil mi bilemeyiz
(KISACA TEMEL DOĞRU İSE EVİN İÇİNE GİREBİLİRİZ
YANLIŞ İSE HANGİ ODANIN SAĞLAM OLDUĞUNU BİLEMEYİZ)
Merhaba hocam rica etsem dirac denkleminin çözümü ilgili bir video yapabilir misiniz? Gama matrislerini pauli spin matrisleri ile birleştirip klein gordon denklemi içerisine 4×4 lük alfa ve beta matrislerini carpan olarak etki ettirdikten sonra spinörlerin cozumunun nasıl çıkartıldığını anlayamadım. Belki sizin bu konuda hazırladığınız bir videoyu izleyerek bazı taşların kafamda oturması netlesebilir. Teşekkür ederim.
Çok spesifik bir konu mail atın isterseniz bakayım
Formal yaklaşım bana da çok sıkıcı geliyor gerçekten her zaman
Hocam, kuantum mekaniğindeki hal postülatını tanımlarken dalga fonk. kullanmamızın sebebi mikro evrende parçacıkların dalga özelliği mi göstermesi? De Broglienin buna benzer bir açıklamısını okumuştum.
Evet o tip gözlemler sonucu postüle edilmiş
@@DoganErbahar Eyvallah hocam 😇
kuantum mekaniğinde 5 metreyi 4m olarak buluyoruz veya ona çöküyor gibi bir soru?? Bizde 5 metreyi 500 cm ye bölelim her cm için bu denklemi uygulayalım sonra hepsini toplayalım;)) Daha kesin bir sonuç istiyorsak 5000mm de olur veya 5A° ;)) Yada madem bunlar parçacık gözle göremiyoruz kardeşim ozaman büyütelim 5m yi, km cinsinden yazıp onuda 1000e bölüp her bölüm için bu denklemi uygulayıp çıkan sonuçlarıda toplarız ;)) Ölçüm sonuçta ne kadar hassas olursa o kadar iyi olmaz mı??? Cahilce bir yorum yaptım gibime geliyor inş. dayak yemem ;))
belki ünide fizik okusam anlardım da lisede cidden soyut kalıyo😅
Üniversite okusan da soyutluğu değişmiyor 😊
Sedat Pekeri milyonlar izlerken bu video bu kadar izleniyor ona üzülüyorum
😀
Hocam bu kitapın pdf i varmı?
hocam “hiçbir şey tesadüf değildir” sözünü kuantum mekaniği rafa kaldırıyor mu yoksa 3. postülat bizim acizliğimiz midir?
Herşey tesadüf gibi bir anlamı var esasında sanki 😀
.Açık, net ve pırıl pırıl bir kurgu ve anlatım. Sadece beklediğim; finalde bu postülatlar üzerinden çift yarık deneyinin çözümlenmesi idi. Sanırım videonun süresini uzatmamak için onu bir başka videoya bıraktınız.
En genel anlamda konuyu şöyle anlıyorum: Bir makro dünya var ve bu dünyanın aksiyomları başlangıçta en azından, sezgisel olarak seçiliyor. Mikro dünyaya geçince yeni bir aksiyomatik dizge gerekiyor ve bu dizgenin aksiyomlarını da makro dünyanın aksiyomları üzerinden şekillenen fonksiyonlar (teoremler) oluşturuyor. Yani mikro dünyanın en temel yapıtaşları yalın olmayıp türemiş varlıklar. Böylece mikro dünyanın makro dünya olmaksızın anlaşılması mümkün değil. Bu çift katmanlı gerçekliği acaba diğer bilim dallarında da görüyor muyuz? Biyoloji ve moleküler biyolojide mesela. Bu örnekte çift katmanlılık görülse bile alt katmandan üst katmana geçiş çok daha sorunsuz görünüyor. Atomlardan DNA'ya, DNA'dan proteinlere, proteinlerden canlının fonksiyonlarına geçişte farklı bir aksiyomatik dizgeye ihtiyaç duyulmuyor. Temel fiziksel yasalar bu geçişi sağlamaya yetiyor. Bu yönüyle fizik farklı gözüyüküyor.
Acaba, fizikte mikro dünyayı esas alarak, bu dünyanın temel yapıtaşlarını aksiyom olarak kabul edip, makro dünyanın temel yapıtaşlarını mikro dünyanın aksiyomlarının bir fonksiyonu (teoremi) olarak yazmak tarzında bir yaklaşım çabası olmuş mudur?
bu kitap yaklaşık kaç yaşından sonra okunmalı 15 yaşındayım da okuya bilirmiyim
Bence şimdiden başla ne kadar anladıysan kârdır 17 18 yaşında bir daha okursun ne olacak