Alper Gencer - Onbinküsürüncükez
HTML-код
- Опубликовано: 12 дек 2018
- güneş batıyor onbinküsuruncukez
ve doğuyor sabahı garantiye alan ümit akşama
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalan bir şarkı başlıyor bize
gök hapsinden kaçıp kaçıp konduğumuz kadar özgürlük
biliyorum sen de yıldızları sevmiyorsun öylece duruyorlar
o iyi dilekler de kaçırdığımız demlerin içinde duruyorlar
derken hiç tanımadığımız bir yerden es(!)
hayat bu kadar tutuk işte biz bu kadar çaresizken
ağlıyorsun
onbinküsuruncukez
göle yeni bir gemi gibi indirilirken
o ressamın yaptığı o resimde olmayan
ve yeterince yontulmayan bir heykelse taş
ancak bir şarkıyla tamamlanandan
kulaklarımıza dönerken işimiz hep mi bu kadar yaş!
durdurmam imkan dahilinde değil kalbimi ve sen...
varsın bir zaaf olarak geçsin kayıtlara
evden kaçmak isteyen çocuklarla büyüdüm ben
sorun değil kaldırımları şehirlerin içinden tartışabiliriz
bu da bizim kusurumuz olsun: açlığımıza kavgamızı bahane etmek
oh ki borsayı bombalamak isteyen adamlar bizim cemimizden
anahtar uydurulamaz kilidimize
normal şartlar altında bildiğin anormaliz
siparişin gecikmesi en çok garsonla tanışma imkanı sunar bize
sen durmadan gidersin ben tutar döndürürüm kalbini
uçak düşer kara kutu sehpa olur iki dem muhabbete
iplerinden boşanmış süratli bir trapez
kadar yangının var çadırı yırtıp çıkmaya
kanıyorsun
onbinküsuruncukez
affettikçe dertlenen
dertlendikçe affeden
iki ara bir dere
fasit bir dairede oturuyoruz sevgilim
söylenmeyen şeyler söyleyemediklerimiz
ağlanmayan şeyler ağlayamadıklarımız
babası ölen çocuklarla unutanlar köprüsünde
sürekli mektup bekleyerek yaşamaktan vazgeçmedik hiç
iyiydi işte
sahnenin dar mikrofonun bozuk üstümüzün yırtık olması
başka şarkılardan bu şarkıları söylememiz iyiydi
derdi olan ceketini çıkarmaya vakit bulamaz sanki
öpüşlerin hayali uykuların ninnisidir
bu kadar dağ bu kadar çıkılmak için sevda
evlerini yamaçlara kuranların rahatlığı rahatsız edicidir
ömrümü seninle bir otelde aidiyet kusarak
havluların ve yalnızca kapıların altından esen rüzgarların şahitliğinde
ömür seni seviyorum demek kadar geçicidir
topu topu bir gün çatallanıp çatlayarak susacak bir ses
anlıyorsun
onbinküsuruncukez
ne olacak kime ne
bir yerimizden yakalanmışız işte
anlamak en yapışkan yükü bu hayatımızın
yangında ilk yakılacak!
zihnin hayaletler doğuran arsız gebesi
sırat'ta ilk atılacak!
beni anlamanı öldür seni anlamamı bağışla
gözlerimiz ne kadar güzel ne kadar nefes nefes
herkeslere bakma herkesler havamıza astım
uzan tut kendine kalbinin tozlarını alacak bu bez
kalıyorsun
onbinküsuruncukez
bir şu yalnızlığın bastırdığı kanlı geçiştirmeler…
büyük sofranın içinde ne diye küçük sofralar açıyorsun?
çiçekleri öldürülmüş sanıyorsun onlar zaten ölüler
çiçekleri canlanmış buluyorsun ki vallahi canlılar
ara vermeden solan renklerin arasında
benim giderek daha da kırmızı olan bir kırmızım var
senin de olsun!
son sürat sana doğru koşarken beni vurdular
sen vurdun demiyorum ama beni vurdular
benim de bu kadarcık kurşundan geçmeyen bir yaram olsun
kimsenin olamadım
kimsem olmadı allah’tan ve anamdan başka
şartsız şurtsuz kim affettiyse hepimiz onunuz esasında
vurgunuz yarım kalana
kendimizle dargınız
ağlamak için insanın kendinden başka bir yari daha olmalı yarasında
her türlü galeyana hazırım
yeter ki düştüğüm zaman kalkmayayım
trensizliğimi yutuyor her defasında bomboş kalan bir gar
sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var
ölüp gideceğiz işte yetmedi mi o güzelim şarkılar
yetmedi mi bu kadar hayvanımıza bu kadar kafes
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalma bir şarkı başlıyor yine
dönüyorsun
onbinküsüruncukez
Alper Gencer
Seslendiren: Eser Gökay
Sabahın olmasına çok var ama biliyoruz ki bir sabah var
Dinlediğinde ağlamaklı oluyor insan, geçmişi hatırladıkça bir yerlere sancılar basıyor..
Sonra ağlıyorsun, Onbinküsürüncükez..
Kimsenin olamadım
Kimsem olmadı Allahtan ve anamdan baska...
"Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular. Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular."
Allah ına kurban Hüseyin kardeş.. büyüksün
her türlü galeyana hazırım, yeter ki düştüğüm zaman kalkmayayım.
Şartsız şurtsuz kimi affettiysek hepimiz , onunuz aslında ...
Vurgunuz yarım kalana
“şartsız şurtsuz kim affettiyse hepimiz onunuz esasında”
Derdi olan ceketini çıkarmaya vakit bulamaz
3 yılda nasıl hala 51bin izlemesi var anlamıyorum. Oysa ki sadece ben her gün en az bir kere dinliyorum.
"Derdi olan ceketini çıkarmaya vakit bulamaz " yaz bunu bi köşeye ..
Yorumlarda karşılaştıysak sen bana güzel şeyler aşılamışsın demektir 💜
@@sedanurcort5465 buna sevindim 💜 şiir bizi birbirimize bağlayacak
Onbinküsürüncükez dinleyebilirim bu şiiri, hem de gece on ikiyi geçince. 🌾
"Ülkenin tüm kadınlarına papatyalar dağıtmak istiyorum;
Şehrin karanlığı korkutuyor beni,
Bu yağan yağmur nasıl da garip;
İntihar ediyorlar damlalar bulutun bağrından.
Beni buraya getiren çiçek yürekli dost , seni onbinkusürkez seviyorum 🧡
Onbinküsürüncü kez burdayim.. 2018 ankara ruhunun marşı bu şiir benim için. Aidiyet kusmuyoruz, tek kişilik odada yalnızlık kusuyoruz. Bu siir anlatilamaz :)). onbinküsürüncü kez ağırlayalım bakalım şu hisleri. ”Ağlanmayan şeyler ağlayamadıklarımız”.Anlamadığımız şeyler anliyamadiklarimiz be Alper gencer. İyi ki varsin!
Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular!
Ne de acımız var bu şiir de yaşanmışlıklarımı anlatıyor gıbı 😑
"Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular " 16/12/2023
Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular
Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular
02/08/2023
sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var
Bu şiirleri en 25 yaşımda sana okudum onbinkusuruncu kez
Şimdi bana sığınak olsun onbinküsürüncükez.
Ağlamak için insanın kendisinden başka bir yari daha olmalı yarasında.
Onbinküsürüncükez burdayım
"Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular.
Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular."
28.07.2024
yetmedi mi bu kadar hayvanımıza bu kadar kafes
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalma bir şarkı başlıyor yine
dönüyorsun
onbinküsüruncukez
Sen vurdun demiyorum ama Beni vurdular .
Şimdi bi parçanın slaytinda kaldı bütün hayaller
Dinliyorum onbinküsürüncükez
Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular
Sen vurdun demiyorum ama
Beni vurdular
Benim de bu kadarcık kurşundan geçmeyen yaram olsun
Dönüyorum şiiri..
Onbinküsürüncükez..
'durdurmam imkan dahilinde değil kalbimi '
ve sen...
varsın bir zaaf olarak geçsin kayıtlara..
@@beratkl3 'çiçekleri öldürülmüş sanıyorsun, onlar zaten ölüler "
hayat bu kadar tutuk işte biz bu kadar çaresizken
ağlıyorsun
onbinküsuruncukez...
Bu muazzam şiir için teşekkür ederim Elifsum...
Vurgunuz yarım kalana ❤
Evden kaçmak isteyen çocuklarla büyüdüm ben. Anlayamazsın..
Durdurmamız imkan dahilinde değil kalbimizi..
Onbinbirküsuruncu kez tutup döndüremedim......
vurgunuz yarım kalana..
Sonra bir de bulutları görürsün, köpürüp gelen bulutları. Onbinküsürüncükez
Babası ölen çoçuklarla, unutanlar köprüsünde...
her türlü galeyana hazırım
yeter ki düştüğümde kalkmayayım
Söylenmeyen şeyler söyleyemediklerimiz
Derdi olan ceketini çıkarmaya vakit bulamaz...
bu kadar dağ bu kadar çıkılmak için sevda
evlerini yamaçlara kuranların rahatlığı rahatsız edicidir
Durdurmam imkan dahilinde değil kalbimi..
Sesine sağlık üstad
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalma bir şarkı başlıyor yine /dönüyorsun / onbinküsüruncukez*
güneş batıyor onbinküsuruncukez
ve doğuyor sabahı garantiye alan ümit akşama
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalan bir şarkı başlıyor bize
gök hapsinden kaçıp kaçıp konduğumuz kadar özgürlük
biliyorum sen de yıldızları sevmiyorsun öylece duruyorlar
o iyi dilekler de kaçırdığımız demlerin içinde duruyorlar
derken hiç tanımadığımız bir yerden es(!)
hayat bu kadar tutuk işte biz bu kadar çaresizken
ağlıyorsun
onbinküsuruncukezgöle yeni bir gemi gibi indirilirken
o ressamın yaptığı o resimde olmayan
ve yeterince yontulmayan bir heykelse taş
ancak bir şarkıyla tamamlanandan
kulaklarımıza dönerken işimiz hep mi bu kadar yaş!
durdurmam imkan dahilinde değil kalbimi ve sen…
varsın bir zaaf olarak geçsin kayıtlara
evden kaçmak isteyen çocuklarla büyüdüm bensorun değil kaldırımları şehirlerin içinden tartışabiliriz
bu da bizim kusurumuz olsun: açlığımıza kavgamızı bahane etmek
oh ki borsayı bombalamak isteyen adamlar bizim cemimizden
anahtar uydurulamaz kilidimize
normal şartlar altında bildiğin anormaliz
siparişin gecikmesi en çok garsonla tanışma imkanı sunar bize
sen durmadan gidersin ben tutar döndürürüm kalbini
uçak düşer kara kutu sehpa olur iki dem muhabbete
iplerinden boşanmış süratli bir trapez
kadar yangının var çadırı yırtıp çıkmaya
kanıyorsun
onbinküsuruncukezaffettikçe dertlenen
dertlendikçe affeden
iki ara bir dere
fasit bir dairede oturuyoruz sevgilim
söylenmeyen şeyler söyleyemediklerimiz
ağlanmayan şeyler ağlayamadıklarımız
babası ölen çocuklarla unutanlar köprüsünde
sürekli mektup bekleyerek yaşamaktan vazgeçmedik hiç
iyiydi işte
sahnenin dar mikrofonun bozuk üstümüzün yırtık olması
başka şarkılardan bu şarkıları söylememiz iyiydiderdi olan ceketini çıkarmaya vakit bulamaz sanki
öpüşlerin hayali uykuların ninnisidir
bu kadar dağ bu kadar çıkılmak için sevda
evlerini yamaçlara kuranların rahatlığı rahatsız edicidir
ömrümü seninle bir otelde aidiyet kusarak
havluların ve yalnızca kapıların altından esen rüzgarların şahitliğinde
ömür seni seviyorum demek kadar geçicidir
topu topu bir gün çatallanıp çatlayarak susacak bir ses
anlıyorsun
onbinküsuruncukezne olacak kime ne
bir yerimizden yakalanmışız işte
anlamak en yapışkan yükü bu hayatımızın
yangında ilk yakılacak!
zihnin hayaletler doğuran arsız gebesi
sırat’ta ilk atılacak!
beni anlamanı öldür seni anlamamı bağışla
gözlerimiz ne kadar güzel ne kadar nefes nefes
herkeslere bakma herkesler havamıza astım
uzan tut kendine kalbinin tozlarını alacak bu bez
kalıyorsun
onbinküsuruncukezbir şu yalnızlığın bastırdığı kanlı geçiştirmeler…
büyük sofranın içinde ne diye küçük sofralar açıyorsun?
çiçekleri öldürülmüş sanıyorsun onlar zaten ölüler
çiçekleri canlanmış buluyorsun ki vallahi canlılar
ara vermeden solan renklerin arasında
benim giderek daha da kırmızı olan bir kırmızım var
senin de olsun!
son sürat sana doğru koşarken beni vurdular
sen vurdun demiyorum ama beni vurdular
benim de bu kadarcık kurşundan geçmeyen bir yaram olsunkimsenin olamadım
kimsem olmadı allah’tan ve anamdan başka
şartsız şurtsuz kim affettiyse hepimiz onunuz esasında
vurgunuz yarım kalana
kendimizle dargınız
ağlamak için insanın kendinden başka bir yari daha olmalı yarasında
her türlü galeyana hazırım
yeter ki düştüğüm zaman kalkmayayım
trensizliğimi yutuyor her defasında bomboş kalan bir gar
sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var
ölüp gideceğiz işte yetmedi mi o güzelim şarkılar
yetmedi mi bu kadar hayvanımıza bu kadar kafes
radyoyu açıyorsun kuşlardan kalma bir şarkı başlıyor yine
dönüyorsun
onbinküsüruncukez.
Şiiri öneren İhsan'a teşekkürler 🙋🏻♀️
Hayat bu kadar tutuk işte
Teşekkürler Celal 🙂
İşimiz hep mi bu kadar yaş*
Ölüp gidicez işte...
💙
😪
Seyyidhan bey Smule,de niciniz nedir ?
113 Bin Dinlemenin 100 Bini Bana Ait…
Yemin Edebilirim ama Kanıtlayamam
bu kadar eziyet etme kendine
@@beratkl3 varsın kalbim bir zaaf olarak geçsin kayıtlara. Evden kaçmak isteyen çocuklarla büyüdüm ben.
Arkadaki müziği bilen var mı?
Yedi karanfil " Kızılırmak ağıdı"
umut Yaşar teşekkür ederim🙏🏻
Alper 700 borç verdi lira bana, bu alper mi?
bu Alper!
söylenmeyen şeyler söyleyemediklerimiz
ağlanmayan şeyler ağlayamadıklarımız
babası ölen çocuklarla unutanlar köprüsünde
sürekli mektup bekleyerek yaşamaktan vazgeçmedik hiç
🌟
iyiydi işte
sahnenin dar mikrofonun bozuk üstümüzün yırtık olması
başka şarkılardan bu şarkıları söylememiz iyiydi..
@Yıldız 💫
sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var