Devam 3 ... HAERİN'DEN Bedenimde hissetiğim kollar, Boynumda hissettğim sıcak nefes, Ve Başımı yasladığım Göğüs kafesi. Bedenimi saran kollar sıcaklık veriyor Daha da mayışmamı sağlıyordu. Gözlerim yavaş yavaş aralanırken kollarımı sardığım omuzlara daha sıkı sarılmıştım. Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken Gözlerim tamamen açılmış bir kaç kez esnemiştim. Şuan ne olduğuna dair bir fikrim yoktu tek bildiğim şey ilk kez bu kadar rahat bir uyku çektiğimdi. Yattığım yerden Doğrulduğumda Bakış açıma giren bedenle kas katı kesilmiştim. Gözlerim fal taşı gibi açılırken Yataktan fırlayıp ayağa kalkmam bir oldu. Onu kucağında yatmış olamazdım değil mi? Hemde Sarmaş dolaş bir şekilde. Uyku mahrumu gözlerim bir kaç saniye Kolları havada kalmış olan bedende gezinirken hemen dağılan saçlarımı düzelttim. Yukarı kıvrılan dudakları Bunun bir rüya olmadığını ne yazıkki kanıtlamıştı. "Ben... Uykuluydum. Rahatsız... ' Kendimi savunmaya geçmiştim ki bu hallerim onu güldürmüştü. "Gel" Havada kalan kolları iki yana açılırken Tek bir kelime bile kalbimi pır pır etmişti. Halinden memnun bir şekilde gülümseyen Jeon, Hoşuna gittiği çok belliydi. Kollarını iki yana açmış beni beklerken nefesimi tutmuştum. "Çok güzel yatıyordun Kollarımda." Dedi. İç yanağımı dişlemiştim ki Sesini yine duydum. "Kocan olarak bunu istemeye hakkım var. Şimdi Yanıma geliyorsun ve uyumaya devam ediyorsun." "Jeongguk biz gerçek-" "O sikik lafı duymak istemiyorum artık." Ciddiyet içinde konuştuğunda Yataktan doğrulup yanıma gelmesiyle tırnaklarımı avuç içime geçirdim. "Güzelim" Sevgi sözcüğü yine pır pır etmişti kalbimi. Ellerimi tutarak Tam dibime girmesi nefesimi kesmeye yetti bile. "Neden birbirimize daha yakın olmayı denemiyoruz ki." Bakışlarım ilk birleşmiş ellerimizde daha sonra gözlerinde duraksayıp derince baktı. "Seni çok seviyorum." Gelen itiraf bedenimi kaskatı kestiğinde Tepkisiz bir şekilde kalakaldım. "Evet Doğru duydun. Seni çok seviyorum. Senin her şeyini çok seviyorum. Herkesten herşeyden çok seviyorum seni." Demiş ve tebessüm etmişti. "Sana yakın olmak için her şeyimi verecek raddeye geldim. Senin bana verdiğin ufak bir temas ile ben delirirken sen kendini benden mahrum bırakıyorsun Bu çok koyuyor bana." Cümleleri başımı döndürmeye yetmişti ki bana daha çok yaklaşmasıyla tutulmuş gibiydim. "Birbirimize karşı hislerimiz varken neden kaçıyoruz ki? İkimizde Birbirimiz için yanıp tutuşurken neden birbirimizden mahrum kalıyoruz ki?" Yüzüme biraz daha eğilip Nefesini verdiğinde Sorar gözleri gözlerimi adeta yakıp geçiyordu. "Sen söyle bana. Yanlış bir şey mi yapıyoruz? Aşık olmamız yanlış bir şey mi?" Kendime gelip başımı sağa sola salladım. Değildi Aşık olmamız yanlış bir şey değildi. Gözlerindeki ışıltılar kendini belli etmeye başladığında Heyecanlı şekilde gülümsedi. "O zaman neden benden kaçmaya çalışıyorsun? Neden bana gelmiyorsun? Aylardır Bu konuşmayı yapmak için durdum. Seni sıkmamak için durdum. Evlendiğimiz günden beri Senden çok etkileniyorum. Sende bana karşı bir şeyler hissediyorsun. Bu durumda seni benden alıkoyan ne? İsteyerek evlenmediğimiz için mi? Anlaşmalı olduğu için mi? Ailemizin tepki göstermesinden korktuğun için mi? Ne? Eğer buysa sorun Ailelerimiz en başından beri destekliyor biz-" Daha fazla dayanamayarak Parmak uçlarıma yükselip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Gözlerim kendiliğinden kapandı. Kendimden bile beklemediğim şeyi yapmak beni de şaşırtsada Şuan sadece kalbimden geçeni yapmıştım. İlk kez kalbimi dinleyerek kendimi ona vermiştim. Belkide Artık bilinç altımı dinlememeliydim. Şuana kadar yaptığım gibi beynimi dinlememeliydim. Belkide beni engelleyen alıkoyan buydu. Bazen Kendimizi serbest bırakıp hayatı akışına bırakmalıydık. Kalbimizi dinleyip ne olacaksa olmalı demeliydik. Bu verdiğimiz karar Belki bizi çok mutlu edip iyi şeylere vesile olacaktı belkide bizi üzüp kötü bir şeyin habercisi olacaktı. Ama hayatımızda bir an bile olsa kalbimizi dinlemek bizi iyi gelecekti. Bunu yapmalı ve Bir şeyleri göze almalıydık.Şuan şaşırmış olduğuna adım gibi emindim. Gözlerim kapalı olduğu için verdiği tepkiyi göremiyordum. Verdiğim kısa öpücükten sonra geri çekildim. Utanç duyuyordum ama pişmanlık duymuyordum. Aksine iyi hissetmiştim. Gözlerim yavaş yavaş aralanırken Bir şey demesine hatta tepki dahi göstermesine izin vermeden Kaçacaktım Ki Kolumun tutulup geri çekilmesiyle Bedenimin soğuk duvarı hissetmesi bir olmuştu. Bedenimi Duvarla arasına alıp Kolunu kaçmamı engelleyecek şekilde iki yanıma yerleştirdi. Başımı Önüme eğdim. Duyduğum utançtan değil konuşmak yüzüne dahi bakamazdım. Yüzüme verilen nefes ile boyumuzu eşitlemek için eğildiğini anlamıştım. "Bu bana yetmez ki ama." Nefesini dudaklarımda hissettiğimde başımı kaldırmamakta ısrarcıydım. "Bakmayacak mısın yüzüme? " Dudaklarıma biraz daha eğilmiştiki sağ tarafımda duran elini çeneme ilerletip hafif baskı uygulayarak ona bakmamı sağladı. Göz göze gelince tebessümü gülümseye bırakmştı. "Ben cevabımı aldım." Demişti gözlerime bakarken. Gözlerinin içi gülüyordu adeta. Bakışları gözlerimden dudaklarıma indiğinde Gülümsemesi ciddiyete dönüşmüş, derince yutkunmuştu. "Kendime hakim olmalımıyım?" Nefesi dudaklarımı uslandırırcasına geziniyordu. Hiç tepki vermemiştim bende. Yutkunmuştum onun gibi. "Bencede artık hakim olmamalıyım. Artık hakim olmak yerine yapmalıyım." Dudaklarını şehvetle dudaklarıma bastırdığında Gözlerim kendiliğinden kapanmış kendini ona bırakmıştı. Verdiği yumuşak öpücükler aklımı başımdan almaya yetiyordu. Kollarını belimde hissetmiştim. Belimi kavrayarak bedenimi iyice kendine çekerken Kollarım kendiliğinden boynunu bulmuştu. yoğun ve sesli öpüşmemiz her geçen saniye dahada sertleşirken Öpücükleri karşısında yapabildiğim tek şey Ona yetişmeye çalışmaktı. O kadar yoğun ve şevkatli öpüyordu ki beni Kollarında aklımı yitiriyor gibiydim. Nefes nefese dudaklarımı dudaklarından çekip alnımı alnına yaslamıştım. Onunda benden bir farkı yoktu. İkimizde nefes nefese soluklanıyorduk. Kısa bir öpücük olsada yoğunluğu nefes nefese bıraktmıştı bizi. Nemli dudaklarını alnıma bastırıp sahiplenici bir öpücük kondurup geri çekilmişti. "Bu kadar iyi hissettmedim hayatım boyunca." Kesik nefesler vererek fısıldamıştı yüzüme doğru. En az onun kadar bende iyi hissediyordum. Sanki tek ihtiyacım beni sarıp sarmalamasıydı. Bana yoğun duygular bahşetmesiydi. Birbirimize karşılıklı gülümsemiştik. ... Kahveyi bardaklara paylaştırarak doldurduğumda Belimi saran kollarla içim basan kıpırlılıkla istifimi hiç bozmadan öylece durdum. Kolları sıkıca bedenimi sarmış Kazağımın açıkta bıraktığı omuzuma öpücükler kondurdu. Ansızın bana sarılıp öpmesi bedenimi deli gibi heyecanlandırıyordu. "Sana yeni yaklaşmışken sen benden kaçmak için her şeyi yapıyorsun. Ama böyle olmaz ki." Fısıldamıştı kulağıma doğru. Nefesi boynumda gezinirken Bedenimi kendine çevirip Tezgah ile arasına aldığında Kollarını iki yanıma koyarak yüzüme eğilmiş dudakları kenara kıvrılmıştı. "Hım?"
Devamı 1 Sessiz geçen bir yolculuk kesinlikle şuan en çok istediğim şeydi. Yoksa Arabaya bindiğimizden beri yola odaklanmış olan Jeon ile Konuşmak nasıl olur bilmiyordum. Arada bir bana attığı kaçamak bakışlarını saymazsak her şey yolundaydı. Başımı koltuğun yastığına yaslayıp Yola iyice odaklanmıştım ki Çantamı kavrayan elimde hissetiğim soğuk ellerle kaskatı kesildiğimde bakışlarım uzanıp giden yoldan yavaşça onu buldu. Göz göze gelmiştik. Kaskatı kesidiğimi gören Jungkook'un dudakları yine sinir bozucu bir şekilde kıvrılmış kavradığı elimi bacağına bırakıp kavramaya devam etmesiyle Ne yapmaya çalıştığını anlıyordum. Bakışlarımı fark etmiş olacak ki sonunda konuşma lüzumunda bulunabilmişti. "Karımın elini bedenimde hissetmek istiyorum." Bastıra Bastıra söylediği bu cümle Gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oldu. Bu nasıl bir cümleydı böyle? Kim bilir aklından neler geçirerek söylüyordu bunları. "Hissetmek? " Sonunda kendime gelerek dudaklarım aralandı. Yanan kırmızı ışık sebebiyle arabayı yavaşlatarak durdurmuş Bana tekrar dönmüştü. "Evet hissetmek. Elin, bacağımla ve elimle tüm yol yol boyunca temas halinde kalsın istiyorum." Sırıtıp devam etmişti cümlesine. "Eğer başka şeylerde hissetmek istiyorsan... " Cümlesinin devamını bile getirmeden ne dediğini anladığımda dediklerinin şaşkınlığını üzerimden atamayarak Elimi çekmiştim ki engelleyip daha sıkı kavradı. Tamam belki bende yanlış şeyler anlamış olabilirdim fakat onunda bu hali dünden meraklıymış gibi gösteriyordu onu. "Ne o Bana karşı mı geliyorsun? " "Aramızda bir şey yokken ne demeye çalışıyorsun?" Telaşlı hallerim hoşuna gitmiş olacak ki gülümseyin parmak uçlarıma hafif baskı yapmıştı. "Müstakbel kocan olarak bazı şeyleri artık düşünsek mi diyorum." Gelen araba kornası sesleriyle elimi bırakmadan tekrar yola dönerek devam etmişti cümlesine. "Hadi ama birbirimize olan yaklaşımımızı inkar edemezsin." Az önce gülen halinden eser yokken konumuzun ciddiyete vardığını anladım. Ve cümlesini devam ettirmesini bekleyerek lafını kesmeden beklemeye devam ettim usulca. "İkimizinde arasında anlamlandıramadığımız bir çekim var. Sen fark etmezsen bile birbirimize çekiliyoruz." Fark ediyordum ve oda bunun farkındaydı.Gözleri yoldan gözlerimi bulduğunda aralandı dudakları tekrardan. "Daha doğrusu ben sana çekiliyorum." Yaptığı itirafla bedenim buz kestiğinde Gülümsemişti. "Aylarca aynı çatı altında yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Birbirimize karşı bir şeyler hissetmemiz çok normal." "Ben..." Titreyen sesim onu güldürmüştü. "Seni Bu kadar çok heyecanlandırdığımı bilmek ne kadar da güzel." Ukala bir ses tonuyla konuşması bu adamın ciddi duramadığını çokça gösteriyordu zaten. Tekrar dudaklarım aralanmıştı ki yine bölmüştü beni. "Bunları detaylıca konuşacağız zaten. Şimdi yapman gereken şey biraz uyuman. Saat şuan çok erken. Hadi bakalım." Stres olduğumu görüp konuyu değiştirmesi hoşuma gitsede Böyle imalar ederek konuşup sırıtması kesinlikle beni korkutmuyor değildi. Bence de biraz uyumalıydım Yoksa minik bile olsa oluşan o temas beni kalpten götürebilirdi. Evet kesinlikle en iyisi uyumaktı. ...
Devam 4 Utançla başımı boynuna gömüp soluklandım. Bedenim hala bir utanç içerisindeydi ve ben bunu bir türlü atlatamıyordum. Kıkırtısı sessizleşen ortamı bozmuş dahada utanmamı sağlamıştı. Deli gibi hoşuna gidiyordu bu hallerim. "Utanıyorum sadece." Başım boynundayken mırıldantım utançla. Üzerimdeki gereksiz bir utançtı ve ben bunu engelleyemiyordum. "Bak bakayım bana." Başımı gömdüğü boynundan zorlada olsa kaldırarak yüzümü avuçları arasına aldı. "Burada utanılacak bir durum yok ki bebeğim." Avuçları arasında olan yanaklarımı okşayıp Yüzüme daha da eğildi. "Bu lanet olası duyguyu yenmek ikimiz içinde en iyisi olacak. Yaşadığımız şeylerin daha fazlası olacak ve ben seni zor durumda bırakmak istemiyorum. Bu sebeple Biraz rahatlamanı ve Bana , bize alışmanı istiyorum." Dudaklarıma uzun bir öpücük verip geri çekildiğinde sıkıca sarılmıştım bedenine. Haklıydı Ama kendime engelde olamıyordum işte. Kolları sıkıca bedenimi sararken saçlarıma öpücükler vermişti. "Hadi sen kahvelerimizi alıp odaya geç. Bende Hemen dışarı çıkıp geleceğim sevgilim." Bedenimden ayrılıp konuştuğu sırada başımı onaylarcasına sallamıştım. Alnıma derin bir öpücük kondurup benden ayrıldığında derin bir nefes alarak tekrar tezgaha yönelmiş kahve kupalarını alarak onun peşinden mutfaktan çıktım. Kapı kapanma sesi evde yankı yaparken Şöminenin önünde olan puflara ilerlemiş sağdakine oturmuş elimdeki kahve kupalarını yere bırakarak Jeon'u beklemeye başladım. Bakışlarım Yanan söminede gezerken oluşan sıcak ortam içimi de ısıtmaya yetmişti. Yüzüm silik bir tebessüme büründü aynı zamanda. Nereden nereye? Aylar önce Tanımadığım bir adam ile nasıl yaşıyacağımı düşünürken şimdi o tanımadığım dediğim kişi hayatım olmuştu. Hep düşünürdüm doğru kişiyi bulmak bu kadar zaman mı alır diye. Evet alırmış. Ama iyiki de alıyormuş çünkü hayatımıza girip çıkan kişileri hep doğru kişi diye anımsarız. Halbuki o kişiler doğru kişi değildir. Bizim için bir süre sonra anlamı biten sıradan kişilerdir. Ama doğru kişi o anlamı hiç bir zaman yitirmez. Hep özel kalır işte bunuda zaman gösterir 4 ay önce evlilik yaptığım bu adam hep doğru kişiydi benim için. Bunu bana zaman gösterdi. Nasıl anlatırım bilmiyorum ama insan hisseder ya işte bende ilk onu gördüğümde hissetmiştim. Zaman ilerledikçe de emin olmuştum Doğru kişi olduğundan. Dediğim gibi zamana bırakmak gerekiyormuş. Cızırtı sesleri eşliğinde yanan şöminede gözlerim gezinmeye devam ettiği sırada Gelen kapı açılıp kapanma sesiyle gözlerimi sömineden çekip kapıya yönelttiğimde bakış açıma giren Jungkook ile tebessüm ettim. Onunda bakışları beni bulurken tebessüm etmişti benim gibi. Yönünü bana çevirip yanıma gelmeye başlamasıyla gözlerimi üzerinden hiç çekmedim. Yürüyüşü bile asil olan bu adam her seferinde iç yanağımı dişlememe sebep oluyordu. Nasıl bu kadar yakışıklı ve Asil olabiliyordu anlayamıyordum. Çok şanslı bir kadın olmalıydım ona sahip olduğum için. Jeon Jungkook'a sahip olmak bu hayattaki en büyük şanstı benim için. En büyük varlığımdı. Yanıma vardığında ise benim gibi pufa oturdu. Puflarımız birbirine olan yakınlığından dolayı bitişik gibi görünüyordu Başımı Göğsüne yaslayıp iyice mayıştığımda Bir elini Saçlarımda hissetmiştim. Parmaklarını saç tutamlarımda gezdiriyor öpücükler veriyordu. İkimizde yanan şömineye dalmıştık. Hava Kapalıydı ve bu benim için ne yazıkki iç açıcı bir durum değildi. Bu gibi havalarda hep uykum gelir yorgun düşerdim. "Annem sana karşı duygularım olduğunu en başından biliyor." Kahve kupasına uzanmadan önce mırıldandığında başımı göğsünden kaldırmadan bende onun gibi mırıldandım. "Ne dedi peki?" "Çocuk yapacaksanız neden olmasın dedi." Gülerek şöylediği bu cümle anında başımı kaldırmama sebep olmuştu. "Sen ne dedin peki? " Ciddiyet içinde konuşmam seslice gülmesine sebep oldu. Yüzüme biraz yaklaşıp eli hala saçlarımdayken yanıtlamıştı sorumu. "Bende O da olacak dedim. Ama önce karıma doymak istiyorum dedim." Şaşkınlıktan tepki dahi veremiştim. Daha aşkımızı yeni itiraf etmişken Çocuk nereden çıktı? Ayrıca Son söylediği ile ne ima etmeye çalışmıştı ki? Saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırıp Dudaklarımız arasında milimlik bırakarak fısıldamıştı. "Kadınıma doyasıya sahip olmak istiyorum dedim." Tam olarak bunu demiş olamazdı değil mi? Göz kırparken sırıtan bu adamın dediğini yeni anlamıştım. Düşündüğüm şey olamazdı. ... AKŞAM Yağan Kar Bize görsel şölen sunarken Belimdeki kollarını sıkılaştırdı. Üzerimize örtülü olan battaniye ikimizi sararken bedenimdeki huzurla başımı omuzuna yaslayıp yutkundum. Onun kollarında olmanın bu kadar huzurlu hissettireceğini tahmin daha edemezdim Bu geceyi onun kollarında geçirmek her ne kadar heyecanlandırsada bu heyecanımı kenara bırakıp Anın tadını çıkarmaya karar verdim. Saat çoktan gece yarısını geçmişken biz sarmaş dolaş bir şekilde Yağan karı izliyorduk. Hemde dakikalardır. Şöminenin verdiği ışık ortama loş bir hava katıyor insanı huzurla dolduruyordu. İyiki Bugün bu dağ evine gelmiştik yoksa yine ondan kaçıyor olacaktım. Şuan kollarındaysam eğer onun sayesindeydi. İyiki. Saçlarıma ve kazağımın açıkta bıraktığı omuzlarımda sıcak duraklarını gezdirmeye başlamasıyla midemdeki kelebekler uçuşmuştu. Öpücüklerini sürdürmeye devam ediyorken aklıma gün içinde yaptğı o imalar gelince alt dudağıma dişlerimi geçirdim. Onun gibi bende istesem de korkmuyor değildim. Belimdeki ellerini bedenimde gezdirip öpücüklerini yoğunlaştırması Tetikliyordu beni. Dudaklarının teması kesilmiştiki bedenimi kendisine çevirip daha sıkı sarmalamasıyla ne yaptığını anladım. Kararmış gözleri ürkmeme yetmişti. "Bunları artık çıkarsak mı?" Sorduğu soruyla heyecan basması bir oldu. Kalbim deli gibi çarpıp mideme tatlı kramplar koyarken sessiz kalmıştım. "Becede çıkarmalıyız artık." Gülümseyerek Konuşmuştu. Gözleri ezberlemek istercesine her bir zerremde gezinmeye başladığında dudaklarını aynı anda yüzümde gezdirmeye başladı. Verdiği ıslak öpücükler Bedenimi adeta sarhoş etsede omuzlarından tutunup destek alıyordum. Sağ eliyle belimi kavrıyordu. Sol ile ise açıkta bırakan Kazağı indirmeye başladığında dudakları dudaklarımı Tekrar bulmadan önce fısıldadı son kez. "Fazlasıyla sıcak olacak." ... Verdiği ıslak öpücükler kıkırdamama sebep olurken o gülüşlerimi duymak ve görmek istercesine dahada arttırıyordu.Çıplak bedenlerimiz birbirine hapsolmuş iyice mühürlenmiş gibiydi. Başını sonunda gömdüğü boynumdan kaldırıp yüzüme baktığında gülümseyerek dudaklarıma verdiği öpücüklere karşılık vermişti dudaklarım. Boynundaki ellerimi ile saç diplerinde gezdirdiğimde Gülümsediğini fark ettim. Gecemiz Beklediğimden dahada mükemmel geçmişti. Bana her yönden iyi hissettiren Jeon beni incitmemek istercesine çok nazik davranmıştı. Dudaklarını tekrar bedenimde gezdirmeye başlaması gecemizin yeniden başladığının habercisiydi. Dudaklarımızı birleştirmeden fısıldamıştı son kez. "Doyumsuz olduğumu Bedeninde fark etmem..." SON
❤️🔥JJK ile hayal et| Anlaşmalı evlilik yapığın mafya ile dağ evinde baş başa romantik bir gece geçirirsiniz| ❤️🔥 Jeon Jungkook × Jeon Haerin ❤️🔥 Aurora'nın kaleminden ❤️🔥 Şarkıyla okumanızı tavsiye ederim ❤️🔥 Keyifli okumalar! ` Açılan Araba kapısıyla Bakışlarım Siyahlar içinde,Yapılı,bir o kadar da heybetli bedeninde gezindiğinde Kendi kendime derince yutkundum. Daha doğrusu yutkunamadım. Tükürüğüm boğazımda kaldı. O Bakışlar Altında bunu nasıl başarabilirdim ki? Evet onunda Delici bakışları beni bulduğunda yutkunamadan bakışlarımı kaçırmış önüme dönmüştüm. Yine olduğu gibi Bu kadar yoğun bakması nefes almayı yavaşlatacak hatta direkt nefes almayı unutturacak türdendi. Bakışlarındaki o yoğunluk ve yakıcılık her seferinde kaybettiriyordu karşısındakini. Pür dikkat kesilmiş, Üzerimde oluşturduğu heyecandan yaptığım tek şey karşıyı yani Beyazı boyuyan etrafı süzmekti. Gelen sesle Kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna yerleştiğini anladım. Evet Anladım Çünkü Hala ona bakamıyor etrafı süzüyordum. Bedenimdeki emniyet kemeri bile şuan sıkıyordu beni. Neyse ki Bakışlarını benden çektiğini ve arabayı çalıştırmaya odaklandığını anlamıştım ve bunun rahatlığını yaşamaya başlamıştı bedenim. Çalışan arabayla derin bir nefes aldım ki o nefeste alınamadan yarıda kesildi? "Emniyet kemeri sıkıyorsa gevşetebilirim." Keyifli çıkan sesi sessiz ortamı bozarken Bakışlarını yine yüzümde gezdirmişti. Aylardır Aynı evde kaldığım bu adam ne yazıkki her şeyimi benden daha iyi bilecek dereceye gelmişti. Onun yanında onun bakışları altında heyecanlandığımı bildiğinden Keyifliydi tabiikide. İç yanağımı ısırarak sonunda ona döndüğümde Dudakları küstahça kıvrılmış, Delici bakışlarını göndermeye devam eden, Bu halimden delicesine keyif alan bir yüz görmeyi bekliyordum. Gözlerimiz kesiştiğinde Kıvrılan dudakları bir hayli dahada kıvrılmıştı. "Emniyet kemeri..." Konuşmaya çalışmıştım ki Susturmuştu beni. Reddedeceğimi bildiğinden anında kesmişti beni. "Bende öyle düşündüm Seni daha fazla germeden gevşetsek iyi olacak." Beni geren şeyin kendisi olduğunu bildiğine emindim. Tek derdi benimle uğraşmaktı. Emniyet kemerini takmamış olmak ona engel olmadığı için Daha konuşmadan Tam dibime girmesiyle nefesimi tutmuştum. Bedenim gerilip kendini iyice koltuğa yapıştığında Sırıtmıştı. İnce, uzun ve kemikli parmaklarıyla beni çıldırtacak derecede yavaşlıkta Emniyet kemeriyle uğraşmaya başladı. Çikolata kokusu her burnuma doluştuğunda nefesimi tutuyordum. Nefesi yüzümde gezinirken Elimdeki çantayı sıkmaktan parmak boğumlarımın bembeyaz olduğuna eminim. Bana bu kadar yakın olması, olması gerekenden dahada yakın olması bedenimde bazı duyguların uyanmasını sağlamıştı. Ve bu olmamalıydı. Kendime Hakim olmalıydım. Geniş omuzuyla bakıştığım sırada Parmaklarını emniyet kemerinden çekmesiyle rahat bir nefes alacaktım ki Dibime dahada girip hatta Dudaklarımız arasında milimlik bırakacak kadar yakınıma girmesiyle KaIbim çarpmaktan firar etmeye hazırlanıyor gibiydi. "Daha ne kadar benden kaçacaksın? " Derinden çıkan sesiyle yüzüme nefesini vererek fısıldadığında Bakışlarımı yavaşça ona çevirdim. "Bugün..." Uzun boyundan yüzüme eğilen adam öyle bir bakıp öyle bir konuşuyordu ki her an her şeyi yapabilecek türdendi. Bakışlarımız birbirinde kenetlendiğinde devam ettirmişti cümlesini. "Bugün Bir şeylere açıklık getirmeliyiz." Nefeslerimiz birbirine mühürlenmişken Dediği şeyi anlamaya çalışıyordum aynı zamanda. Gözlerime derin derin bakan gözleri Dudaklarıma kaydığında adam elmasının hareketlenmesi içimden bir küfür savurmama sebep olmuştu. "Yoksa artık kendime hakim olacağımı sanmıyorum." Dudaklarıma bakarak konuşmasına mı yoksa Dediği şeyin etkisinde mi kalacağıma şaşırmıştım. Bakışlarım büyürken Dudaklarıma bakarak alt dudağını dişlemesiyle Kalp krizi geçireceğime emin oldum. Evet biraz daha böyle davranıp ikimizide zorlarsa kalbim dayanamayacaktı. Bakışları dudaklarımdan tekrar gözlerime gelmişti. Kararan gözleriyle Gözlerimi son kez yakıp yanağını yanağıma sürterek Kulağıma eğilmesiyle Dişlememek için kendimi zor tuttuğum alt dudağıma dişlerimi geçirdim. "Benden kaçışın olmadığını Sende biliyorsun. Ve aynı şekilde bende biliyorum ki sende benden kaçmak istemiyorsun." Sıcak nefesini kulağıma vere vere fısıldadığında tepki veremeden öylece kalakaldım. Bedenim bunun şokunu yaşarken Tahrik edici şekilde yanağını tekrar yanağıma sürtüp geri çekilmesiyle sesli bir nefes aldım. Yanağım alev alevdi. Lanet olsun! Bu hallerim onun hoşuna gitmiş olacak ki Kıkırtısı kulaklarımda yankı yaptı. Bu Adam benim sonum olacaktı. Dedikleri yeni aklımı başıma getirdiğinde bir küfür daha savurdum içimden. Tamamiyle geri çekilip yerine geçerek yolculuğumuzu başlattığında Bakışlarım tabiikide yine ondan başka her yerde geziniyordu. Ona bakarsam başka şeyleri tetikleyeceğinden korkmuyor değildim. Sonunda evimizin bahçesinden korumalar eşliğinde çıkmıştık.Evden çıkmak iyi bir fikir değildi sanki? Yanımda ne yapacağı belli olmayan Sevgili sahte kocamın isteği üzerine kafa dinlemek için kalacağımız dağ evine yol alma fikri tabiikide doğru değildi Çünkü dediklerinden tırsmamış değildim. Yaptığı imalar ister istemez tırsmama sebep oluyordu. Sırf bana daha yakın olup utandırmak için başbaşa kalıp bizi ıssız bir yere götürmek istemesine emindim. Evet Haklıydı Bu sefer ciddi anlamda kaçış yok gibiydi. ...
Devam 2 ... JEON JUNGKOOK'TAN Arabayı durdurmuş anahtarı cebime koymuştum. Sessizlik hakimdi Nefes seslerinden başka çıt dâhi çıkmıyordu arabadan. Bakışlarım sonunda yan koltuğa kaydığında Yüzümde oluşan tebessüme engel olamamıştım. Başını cama yaslayıp tatlı bir şekilde uyuyan bu kadın her seferinde sarsıyordu beni. Bu kadar güzel olması, Bu kadar güzel bakması, Bu kadar güzel gülümsemesi, Bu kadar güzel kokması Sarsılmayacak türden kesinlikle değildi. Çok kısa sürede beni kendine bağlaması dahada sarsıyordu beni. Utangaç halleri o kadar tatlı geliyordu ki bana. Yanımda heyecanlanması, Her hangi bir temasımda utanıp kızarması etkilenmemek elde değildi. Gülümsemem yüzümden silinmeden Arabadan inip kapıyı kapattım. Yüzüme vuran soğuk havayla bedenimi bir titreme kapladı. Hava soğuktu. Ürpertici bir soğuktu bu. Daha fazla beklemeden Önden dolanmaya başladım. Her adım atışımda Ayaklarımın altındaki kar tanecikleri bir bir ezilirken çoktan yenisi ekleniyordu bile. Yerdeki kara basa basa arabanın sol tarafına ulaştım. Bakışlarım Yüzünde ve bedeninde gezdirmeye başladığımda Kendime engel olamadan gülümsüyordum. Onu her görüşümde her sesi kulağımda yankılandığında her kokusu burnuma doluştuğunda gülümsüyordum. Gülümsememek elde değildi. Elim kapıyı bulmuştu. Daha fazla beklemeden açtığımda Soğuk havanın da etkisiyle bedenini bir titreme kapladı Fakat uykusuna devam etmişti. Hemen içeriye geçsek iyi olacaktı hasta olmasını istemiyordum. Arabaya biraz daha yaklaşıp yüzüne doğru eğilmiş Kollarımı sıkıca bedenine sararak kucağıma yerleştirdim. Başı göğsüme yaslanırken Soğuktan daha da sırnaşmıştı bedenime. bu haline gülmemek için zor tuttum kendimi. Eğer uyanıp bu seferde utanırsa dayanamazdım. Saldırmam an meselesyidi. Tutamazdım kendimi. Araba kapısını ayağımla kapatıp kucağımdaki bedeni daha sıkı kavradım. "Ne yaptın sen bana ya böyle?" Yüzüne bakarak kendi kendime konuştuğumda Bahçeli dağ evimize ilerlemeye başladım. "Sana bu kadar çok bağlanmam hiç etik değil." Gülümsedim. "Bir mafya olarak yenilmeyen ben Bu hayatta sadece sana yenildi ve yenilmeye devam da ediyor." Evet yenilmeyi sevmeyen ben Ansızın hayatıma giren Daha doğrusu hayatım olan bu kadına yenildi. Onun varlığına onun gülümsemesine onun o çocuksu ruhuna onun o Gözlerine yenildi. "Benim kollarımdan kaçmak bu kadar kolay değil." Diye fısıldadım yüzüne doğru.Artık kaçmasını istemiyordum. Kollarıma gelsin istiyordum. Onu istiyordum. Her şeyiyle onu istiyordum. Aklımı başımdan alan bir kadının benden kaçmasını istemiyordum. Benden gitmesini uzaklaşmasını değil Gelmesini istiyordum. Bahçe kapısından içeriye girip eve yöneldiğim sırada bakışlarım yine kollarımda olan göğsümde yatan masum bedeni buldu. Şuan o duymazsa bile içimdekileri haykırmak iyi geliyordu. Evlendiğimiz günden beri deli gibi etkilenen ben artık susmak ve uzaklaşmak istemiyordu. Onu incitmemek, Utandırmamak, Duygularından emîn olmak isteyen ben artık Onu hissetmek onu Tenine doymak istiyordu. Yaptığımız o sözleşme, Para, Şirket şuan sikimde bile değildi. Tek istediğim onun bana artık gelmesiydi. Duygularını inkar edecek kadar utangaç olmasını istemesemde benden utanması acayip hoşuma gidiyordu. Yüzüne bakıp iç çektiğim sırada Evin kapısına ulaşmıştım bile. Onu uyandırmamaya ve incitmemeye özen göstererek Sağ omuzuma yavaşça aldım. Ağırlığını verdiği Sağ kolum belini sıkıca sararken Bedeninin ağırlığı hem kolumda hemde omuzumdaydı. Kırılırcasına bedenini kavramış durumdaydım. Sol elimi Hızlıca cebime koyduğumda elime gelen anahtarla saniyeler sonra çıkarmam bir oldu.Doğru anahtarı bulup kapı deliğine yerleştirdim fakat bu biraz eğilmeme sebep oldu. Şuan tek istediğim uykusundan uyanmamasıydı. Tüm yavaşlık çabam bunun içindi. Eğilmek zorda olsa anahtarı çevirip kapıyı açmayı başarabilmiştim. Kapıyı tamamiyle açıp iteklediğimde Yüzüme vuran sıcak şömine havasıyla Ağzımdan çıkan buharın yerini yokluk aldı. Sıcak hava bedenime rahatlık çökertirken Daha fazla beklemek istemediğimden içeriye adım attım. Attığım gibi bedenimi saran sıcaklık ile tebessüm etmiştim. Her zaman her yönden sıcakları seven bir adam olarak Bu sıcaklık beni de mutlu etmeye yetmişti. Kapıyı sessizce kapattım. Omuzumdaki beden ile adımlarımı sürdürüp odada bulunan çift kişilik yatağa varmış Bedenini nazikçe yatağa uzandırdım. Kolları boynumu sarar vaziyetteydi Geri çekilecektim ki Boynuma sardığı kollarıyla bedenimi kendine çektiğinde Yatak başlığından destek alarak üzerine eğildim. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum ki Boynumu sıkıca sarılarak uykusuna devam etmeye başladığında artık anlamış oldum. Yüzüme yayılan keyif dalgaları ile daha fazla beklemeden Üzerinden hafif atlayarak Yatağın diğer tarafına geçtim Boynumu sıkıca saran kolları bedenimi iyice kendine çekerek Burun buruna kalmamızı sağlamıştı. Ve bu durum hâyli mutlu etmişti beni. Uykulu olduğu için böyle davrandığını biliyorum. Daha benimle bakışmaktan ölesiye utanan birisinin kendi isteğiyle bana sarılması çok zordu. Uykulu olup olmaması umrumda değildi. Şuan tek düşünebildiğim Nefeslerimiz birbirine karışacak kadar yakın olmamızdı. Yüzümdeki gülümseme silinmeden Yattığım yerden hafif doğruldum. Ondan uzaklaşmadan Dizlerimi kendime çekip ayaklarımdaki kar botlarını çıkarmaya başladım. O kadar yavaş ve dikkatlice hareket ediyordum ki bu anın bozulmaması şuan en çok istediğim şeydi. İlk kez uykulu olsa bile kendi isteğiyle bana yakınlaşması içimden sevinç çığlıkları attırıyordu bana. Botlarımı sonunda zorlukla ayaklarımdan kurtarmıştım. Ayaklarım sonunda yumuşak zeminle buluşunca derin bir nefes içime çektim. Çektiğim o nefes onun kokusundan başka bir şey değildi ki bu bile başımı döndürmeye yetmişti. Ona dair her şey başımı döndürmeye yetiyordu. Üzerimdeki etkisi eşi benzeri olmayan türdendi. Burun buruna uyuyan bedene baktığımda Her geçen zamanda daha da sıkılaştırıyordu kollarını. Kaçmama izin vermek istemezcesine sıkılaşıyordu boynumdaki kolları. Onun ayaklarındaki botları çıkarmama izin vereceğini sanmıyordum Çünkü beni böyle sıkıca sarmışken hareket etmem mümkün dahi değildi. İşime gelirdi zaten izin vermemesi çünkü bu kadar yakınlaşmışken bende uzaklaşmak istemiyordum. Başım yastığa koymuştum ki Bedeninin bedenimin üzerine yatması saniyeler aldı. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken Nefesimi kesmeye yetmişti bu hareketi. Kollarını omuzuma sarıp üzerimde yer edindiğinde Başı göğsümdeydi. Kollarım havada asılı bir durumdaydı ki ben bu şaşkınlığı üzerimden atmayı çabuk başararak kollarımı beline sardım. Hareketsizdim. Hemde korkarcasına hareketsizdim. Bu anın son bulmasının korkusuydu bu. Nefesi boynumda kokusu bedenimde gezinirken uyanır diye hareket etmeye korkuyordum. Üzerimdeki beden iyice yayılıp mırıltılar eşliğinde uykusuna devam ettiğinde sonunda rahat bir nefes alabilmiştim. "Bu kadar güzel kokarak beni enjekte etmeyi nasıl başardın bilmiyorum ama Tek bildiğim şey sonum olacağın." Gülümseyerek mırıldandım o duymasa bile. Sonunda kendimi rahat bırakarak belindeki bir elimi saçlarına çıkartıp yumuşakça gezdirmeye başladım. Yumuşak tutamlar parmaklarımın arasından kayıp giderken huzura varan kalbim deli gibi çarpıyordu. Sakinleşmesi gereken bu kalp tam tersi çarparak beni heyecanlandırıyordu. Vardığım huzur duyduğum bu Heyecan Çok yabancıydı bana çünkü ilk kez böylesini hissediyordum. ...
Gerçek olamayacak kadar yeteneklisin betimlemeler in o kadar gerçekçi ve özgün ki jeon un her söylediği şey bedenimi titretti resmen daha iyi yerlere gelmeyi hak ediyorsun ve ben elimden geldiğince seni destekleyecegim
Geçen tam benlik bir video o kadar güzel ki oku oku bitmiyor da uzun olması daha iyi zaten çoook güzel olmuş güzel az kalır kesin elleri ağrımıştır ellerine sağlık hayatımda okuduğum enn güzel şeydi🥹😌👍🏻😚🤩🫶🏻💖
Yiaa. Bu çok tatlı. 😘Çok güzel. Çok şirin bir şey olmuş. Okuduğum en iyi kurgu. 🥰Bu kanala düşdüğümü soylemesem olmaz. Ben bu kanalın aboneliyinden çıkarsam Allahda benim belamı versin.🥰❤
Devam 3
...
HAERİN'DEN
Bedenimde hissetiğim kollar, Boynumda hissettğim sıcak nefes, Ve Başımı yasladığım Göğüs kafesi. Bedenimi saran kollar sıcaklık veriyor Daha da mayışmamı sağlıyordu. Gözlerim yavaş yavaş aralanırken kollarımı sardığım omuzlara daha sıkı sarılmıştım. Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken Gözlerim tamamen açılmış bir kaç kez esnemiştim. Şuan ne olduğuna dair bir fikrim yoktu tek bildiğim şey ilk kez bu kadar rahat bir uyku çektiğimdi. Yattığım yerden Doğrulduğumda Bakış açıma giren bedenle kas katı kesilmiştim. Gözlerim fal taşı gibi açılırken Yataktan fırlayıp ayağa kalkmam bir oldu. Onu kucağında yatmış olamazdım değil mi? Hemde Sarmaş dolaş bir şekilde. Uyku mahrumu gözlerim bir kaç saniye Kolları havada kalmış olan bedende gezinirken hemen dağılan saçlarımı düzelttim. Yukarı kıvrılan dudakları Bunun bir rüya olmadığını ne yazıkki kanıtlamıştı.
"Ben... Uykuluydum. Rahatsız... '
Kendimi savunmaya geçmiştim ki bu hallerim onu güldürmüştü.
"Gel"
Havada kalan kolları iki yana açılırken Tek bir kelime bile kalbimi pır pır etmişti. Halinden memnun bir şekilde gülümseyen Jeon, Hoşuna gittiği çok belliydi. Kollarını iki yana açmış beni beklerken nefesimi tutmuştum.
"Çok güzel yatıyordun Kollarımda."
Dedi. İç yanağımı dişlemiştim ki Sesini yine duydum.
"Kocan olarak bunu istemeye hakkım var. Şimdi Yanıma geliyorsun ve uyumaya devam ediyorsun."
"Jeongguk biz gerçek-"
"O sikik lafı duymak istemiyorum artık."
Ciddiyet içinde konuştuğunda Yataktan doğrulup yanıma gelmesiyle tırnaklarımı avuç içime geçirdim.
"Güzelim"
Sevgi sözcüğü yine pır pır etmişti kalbimi. Ellerimi tutarak Tam dibime girmesi nefesimi kesmeye yetti bile.
"Neden birbirimize daha yakın olmayı denemiyoruz ki."
Bakışlarım ilk birleşmiş ellerimizde daha sonra gözlerinde duraksayıp derince baktı.
"Seni çok seviyorum."
Gelen itiraf bedenimi kaskatı kestiğinde Tepkisiz bir şekilde kalakaldım.
"Evet Doğru duydun. Seni çok seviyorum. Senin her şeyini çok seviyorum. Herkesten herşeyden çok seviyorum seni."
Demiş ve tebessüm etmişti.
"Sana yakın olmak için her şeyimi verecek raddeye geldim. Senin bana verdiğin ufak bir temas ile ben delirirken sen kendini benden mahrum bırakıyorsun Bu çok koyuyor bana."
Cümleleri başımı döndürmeye yetmişti ki bana daha çok yaklaşmasıyla tutulmuş gibiydim.
"Birbirimize karşı hislerimiz varken neden kaçıyoruz ki? İkimizde Birbirimiz için yanıp tutuşurken neden birbirimizden mahrum kalıyoruz ki?"
Yüzüme biraz daha eğilip Nefesini verdiğinde Sorar gözleri gözlerimi adeta yakıp geçiyordu.
"Sen söyle bana. Yanlış bir şey mi yapıyoruz? Aşık olmamız yanlış bir şey mi?"
Kendime gelip başımı sağa sola salladım. Değildi Aşık olmamız yanlış bir şey değildi. Gözlerindeki ışıltılar kendini belli etmeye başladığında Heyecanlı şekilde gülümsedi.
"O zaman neden benden kaçmaya çalışıyorsun? Neden bana gelmiyorsun? Aylardır Bu konuşmayı yapmak için durdum. Seni sıkmamak için durdum. Evlendiğimiz günden beri Senden çok etkileniyorum. Sende bana karşı bir şeyler hissediyorsun. Bu durumda seni benden alıkoyan ne? İsteyerek evlenmediğimiz için mi? Anlaşmalı olduğu için mi? Ailemizin tepki göstermesinden korktuğun için mi? Ne? Eğer buysa sorun Ailelerimiz en başından beri destekliyor biz-"
Daha fazla dayanamayarak Parmak uçlarıma yükselip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Gözlerim kendiliğinden kapandı. Kendimden bile beklemediğim şeyi yapmak beni de şaşırtsada Şuan sadece kalbimden geçeni yapmıştım. İlk kez kalbimi dinleyerek kendimi ona vermiştim. Belkide Artık bilinç altımı dinlememeliydim. Şuana kadar yaptığım gibi beynimi dinlememeliydim. Belkide beni engelleyen alıkoyan buydu. Bazen Kendimizi serbest bırakıp hayatı akışına bırakmalıydık. Kalbimizi dinleyip ne olacaksa olmalı demeliydik. Bu verdiğimiz karar Belki bizi çok mutlu edip iyi şeylere vesile olacaktı belkide bizi üzüp kötü bir şeyin habercisi olacaktı. Ama hayatımızda bir an bile olsa kalbimizi dinlemek bizi iyi gelecekti. Bunu yapmalı ve Bir şeyleri göze almalıydık.Şuan şaşırmış olduğuna adım gibi emindim. Gözlerim kapalı olduğu için verdiği tepkiyi göremiyordum. Verdiğim kısa öpücükten sonra geri çekildim. Utanç duyuyordum ama pişmanlık duymuyordum. Aksine iyi hissetmiştim. Gözlerim yavaş yavaş aralanırken Bir şey demesine hatta tepki dahi göstermesine izin vermeden Kaçacaktım Ki Kolumun tutulup geri çekilmesiyle Bedenimin soğuk duvarı hissetmesi bir olmuştu. Bedenimi Duvarla arasına alıp Kolunu kaçmamı engelleyecek şekilde iki yanıma yerleştirdi. Başımı Önüme eğdim. Duyduğum utançtan değil konuşmak yüzüne dahi bakamazdım. Yüzüme verilen nefes ile boyumuzu eşitlemek için eğildiğini anlamıştım.
"Bu bana yetmez ki ama."
Nefesini dudaklarımda hissettiğimde başımı kaldırmamakta ısrarcıydım.
"Bakmayacak mısın yüzüme? "
Dudaklarıma biraz daha eğilmiştiki sağ tarafımda duran elini çeneme ilerletip hafif baskı uygulayarak ona bakmamı sağladı. Göz göze gelince tebessümü gülümseye bırakmştı.
"Ben cevabımı aldım."
Demişti gözlerime bakarken. Gözlerinin içi gülüyordu adeta. Bakışları gözlerimden dudaklarıma indiğinde Gülümsemesi ciddiyete dönüşmüş, derince yutkunmuştu.
"Kendime hakim olmalımıyım?"
Nefesi dudaklarımı uslandırırcasına geziniyordu. Hiç tepki vermemiştim bende. Yutkunmuştum onun gibi.
"Bencede artık hakim olmamalıyım. Artık hakim olmak yerine yapmalıyım."
Dudaklarını şehvetle dudaklarıma bastırdığında Gözlerim kendiliğinden kapanmış kendini ona bırakmıştı. Verdiği yumuşak öpücükler aklımı başımdan almaya yetiyordu. Kollarını belimde hissetmiştim. Belimi kavrayarak bedenimi iyice kendine çekerken Kollarım kendiliğinden boynunu bulmuştu. yoğun ve sesli öpüşmemiz her geçen saniye dahada sertleşirken Öpücükleri karşısında yapabildiğim tek şey Ona yetişmeye çalışmaktı. O kadar yoğun ve şevkatli öpüyordu ki beni Kollarında aklımı yitiriyor gibiydim. Nefes nefese dudaklarımı dudaklarından çekip alnımı alnına yaslamıştım. Onunda benden bir farkı yoktu. İkimizde nefes nefese soluklanıyorduk. Kısa bir öpücük olsada yoğunluğu nefes nefese bıraktmıştı bizi. Nemli dudaklarını alnıma bastırıp sahiplenici bir öpücük kondurup geri çekilmişti.
"Bu kadar iyi hissettmedim hayatım boyunca."
Kesik nefesler vererek fısıldamıştı yüzüme doğru. En az onun kadar bende iyi hissediyordum. Sanki tek ihtiyacım beni sarıp sarmalamasıydı. Bana yoğun duygular bahşetmesiydi. Birbirimize karşılıklı gülümsemiştik.
...
Kahveyi bardaklara paylaştırarak doldurduğumda Belimi saran kollarla içim basan kıpırlılıkla istifimi hiç bozmadan öylece durdum. Kolları sıkıca bedenimi sarmış Kazağımın açıkta bıraktığı omuzuma öpücükler kondurdu. Ansızın bana sarılıp öpmesi bedenimi deli gibi heyecanlandırıyordu.
"Sana yeni yaklaşmışken sen benden kaçmak için her şeyi yapıyorsun. Ama böyle olmaz ki."
Fısıldamıştı kulağıma doğru. Nefesi boynumda gezinirken Bedenimi kendine çevirip Tezgah ile arasına aldığında Kollarını iki yanıma koyarak yüzüme eğilmiş dudakları kenara kıvrılmıştı.
"Hım?"
Devamı 1
Sessiz geçen bir yolculuk kesinlikle şuan en çok istediğim şeydi. Yoksa Arabaya bindiğimizden beri yola odaklanmış olan Jeon ile Konuşmak nasıl olur bilmiyordum. Arada bir bana attığı kaçamak bakışlarını saymazsak her şey yolundaydı. Başımı koltuğun yastığına yaslayıp Yola iyice odaklanmıştım ki Çantamı kavrayan elimde hissetiğim soğuk ellerle kaskatı kesildiğimde bakışlarım uzanıp giden yoldan yavaşça onu buldu. Göz göze gelmiştik. Kaskatı kesidiğimi gören Jungkook'un dudakları yine sinir bozucu bir şekilde kıvrılmış kavradığı elimi bacağına bırakıp kavramaya devam etmesiyle Ne yapmaya çalıştığını anlıyordum. Bakışlarımı fark etmiş olacak ki sonunda konuşma lüzumunda bulunabilmişti.
"Karımın elini bedenimde hissetmek istiyorum."
Bastıra Bastıra söylediği bu cümle Gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oldu. Bu nasıl bir cümleydı böyle? Kim bilir aklından neler geçirerek söylüyordu bunları.
"Hissetmek? "
Sonunda kendime gelerek dudaklarım aralandı. Yanan kırmızı ışık sebebiyle arabayı yavaşlatarak durdurmuş Bana tekrar dönmüştü.
"Evet hissetmek. Elin, bacağımla ve elimle tüm yol yol boyunca temas halinde kalsın istiyorum."
Sırıtıp devam etmişti cümlesine.
"Eğer başka şeylerde hissetmek istiyorsan... "
Cümlesinin devamını bile getirmeden ne dediğini anladığımda dediklerinin şaşkınlığını üzerimden atamayarak Elimi çekmiştim ki engelleyip daha sıkı kavradı. Tamam belki bende yanlış şeyler anlamış olabilirdim fakat onunda bu hali dünden meraklıymış gibi gösteriyordu onu.
"Ne o Bana karşı mı geliyorsun? "
"Aramızda bir şey yokken ne demeye çalışıyorsun?"
Telaşlı hallerim hoşuna gitmiş olacak ki gülümseyin parmak uçlarıma hafif baskı yapmıştı.
"Müstakbel kocan olarak bazı şeyleri artık düşünsek mi diyorum."
Gelen araba kornası sesleriyle elimi bırakmadan tekrar yola dönerek devam etmişti cümlesine.
"Hadi ama birbirimize olan yaklaşımımızı inkar edemezsin."
Az önce gülen halinden eser yokken konumuzun ciddiyete vardığını anladım. Ve cümlesini devam ettirmesini bekleyerek lafını kesmeden beklemeye devam ettim usulca.
"İkimizinde arasında anlamlandıramadığımız bir çekim var. Sen fark etmezsen bile birbirimize çekiliyoruz."
Fark ediyordum ve oda bunun farkındaydı.Gözleri yoldan gözlerimi bulduğunda aralandı dudakları tekrardan.
"Daha doğrusu ben sana çekiliyorum."
Yaptığı itirafla bedenim buz kestiğinde Gülümsemişti.
"Aylarca aynı çatı altında yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Birbirimize karşı bir şeyler hissetmemiz çok normal."
"Ben..."
Titreyen sesim onu güldürmüştü.
"Seni Bu kadar çok heyecanlandırdığımı bilmek ne kadar da güzel."
Ukala bir ses tonuyla konuşması bu adamın ciddi duramadığını çokça gösteriyordu zaten. Tekrar dudaklarım aralanmıştı ki yine bölmüştü beni.
"Bunları detaylıca konuşacağız zaten. Şimdi yapman gereken şey biraz uyuman. Saat şuan çok erken. Hadi bakalım."
Stres olduğumu görüp konuyu değiştirmesi hoşuma gitsede Böyle imalar ederek konuşup sırıtması kesinlikle beni korkutmuyor değildi. Bence de biraz uyumalıydım Yoksa minik bile olsa oluşan o temas beni kalpten götürebilirdi. Evet kesinlikle en iyisi uyumaktı.
...
Devam 4
Utançla başımı boynuna gömüp soluklandım. Bedenim hala bir utanç içerisindeydi ve ben bunu bir türlü atlatamıyordum. Kıkırtısı sessizleşen ortamı bozmuş dahada utanmamı sağlamıştı. Deli gibi hoşuna gidiyordu bu hallerim.
"Utanıyorum sadece."
Başım boynundayken mırıldantım utançla. Üzerimdeki gereksiz bir utançtı ve ben bunu engelleyemiyordum.
"Bak bakayım bana."
Başımı gömdüğü boynundan zorlada olsa kaldırarak yüzümü avuçları arasına aldı.
"Burada utanılacak bir durum yok ki bebeğim."
Avuçları arasında olan yanaklarımı okşayıp Yüzüme daha da eğildi.
"Bu lanet olası duyguyu yenmek ikimiz içinde en iyisi olacak. Yaşadığımız şeylerin daha fazlası olacak ve ben seni zor durumda bırakmak istemiyorum. Bu sebeple Biraz rahatlamanı ve Bana , bize alışmanı istiyorum."
Dudaklarıma uzun bir öpücük verip geri çekildiğinde sıkıca sarılmıştım bedenine. Haklıydı Ama kendime engelde olamıyordum işte. Kolları sıkıca bedenimi sararken saçlarıma öpücükler vermişti.
"Hadi sen kahvelerimizi alıp odaya geç. Bende Hemen dışarı çıkıp geleceğim sevgilim."
Bedenimden ayrılıp konuştuğu sırada başımı onaylarcasına sallamıştım. Alnıma derin bir öpücük kondurup benden ayrıldığında derin bir nefes alarak tekrar tezgaha yönelmiş kahve kupalarını alarak onun peşinden mutfaktan çıktım. Kapı kapanma sesi evde yankı yaparken Şöminenin önünde olan puflara ilerlemiş sağdakine oturmuş elimdeki kahve kupalarını yere bırakarak Jeon'u beklemeye başladım. Bakışlarım Yanan söminede gezerken oluşan sıcak ortam içimi de ısıtmaya yetmişti. Yüzüm silik bir tebessüme büründü aynı zamanda. Nereden nereye? Aylar önce Tanımadığım bir adam ile nasıl yaşıyacağımı düşünürken şimdi o tanımadığım dediğim kişi hayatım olmuştu. Hep düşünürdüm doğru kişiyi bulmak bu kadar zaman mı alır diye. Evet alırmış. Ama iyiki de alıyormuş çünkü hayatımıza girip çıkan kişileri hep doğru kişi diye anımsarız. Halbuki o kişiler doğru kişi değildir. Bizim için bir süre sonra anlamı biten sıradan kişilerdir. Ama doğru kişi o anlamı hiç bir zaman yitirmez. Hep özel kalır işte bunuda zaman gösterir 4 ay önce evlilik yaptığım bu adam hep doğru kişiydi benim için. Bunu bana zaman gösterdi. Nasıl anlatırım bilmiyorum ama insan hisseder ya işte bende ilk onu gördüğümde hissetmiştim. Zaman ilerledikçe de emin olmuştum Doğru kişi olduğundan. Dediğim gibi zamana bırakmak gerekiyormuş. Cızırtı sesleri eşliğinde yanan şöminede gözlerim gezinmeye devam ettiği sırada Gelen kapı açılıp kapanma sesiyle gözlerimi sömineden çekip kapıya yönelttiğimde bakış açıma giren Jungkook ile tebessüm ettim. Onunda bakışları beni bulurken tebessüm etmişti benim gibi. Yönünü bana çevirip yanıma gelmeye başlamasıyla gözlerimi üzerinden hiç çekmedim. Yürüyüşü bile asil olan bu adam her seferinde iç yanağımı dişlememe sebep oluyordu. Nasıl bu kadar yakışıklı ve Asil olabiliyordu anlayamıyordum. Çok şanslı bir kadın olmalıydım ona sahip olduğum için. Jeon Jungkook'a sahip olmak bu hayattaki en büyük şanstı benim için. En büyük varlığımdı. Yanıma vardığında ise benim gibi pufa oturdu. Puflarımız birbirine olan yakınlığından dolayı bitişik gibi görünüyordu Başımı Göğsüne yaslayıp iyice mayıştığımda Bir elini Saçlarımda hissetmiştim. Parmaklarını saç tutamlarımda gezdiriyor öpücükler veriyordu. İkimizde yanan şömineye dalmıştık. Hava Kapalıydı ve bu benim için ne yazıkki iç açıcı bir durum değildi. Bu gibi havalarda hep uykum gelir yorgun düşerdim.
"Annem sana karşı duygularım olduğunu en başından biliyor."
Kahve kupasına uzanmadan önce mırıldandığında başımı göğsünden kaldırmadan bende onun gibi mırıldandım.
"Ne dedi peki?"
"Çocuk yapacaksanız neden olmasın dedi."
Gülerek şöylediği bu cümle anında başımı kaldırmama sebep olmuştu.
"Sen ne dedin peki? "
Ciddiyet içinde konuşmam seslice gülmesine sebep oldu. Yüzüme biraz yaklaşıp eli hala saçlarımdayken yanıtlamıştı sorumu.
"Bende O da olacak dedim. Ama önce karıma doymak istiyorum dedim."
Şaşkınlıktan tepki dahi veremiştim. Daha aşkımızı yeni itiraf etmişken Çocuk nereden çıktı? Ayrıca Son söylediği ile ne ima etmeye çalışmıştı ki? Saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırıp Dudaklarımız arasında milimlik bırakarak fısıldamıştı.
"Kadınıma doyasıya sahip olmak istiyorum dedim."
Tam olarak bunu demiş olamazdı değil mi? Göz kırparken sırıtan bu adamın dediğini yeni anlamıştım. Düşündüğüm şey olamazdı.
...
AKŞAM
Yağan Kar Bize görsel şölen sunarken Belimdeki kollarını sıkılaştırdı. Üzerimize örtülü olan battaniye ikimizi sararken bedenimdeki huzurla başımı omuzuna yaslayıp yutkundum. Onun kollarında olmanın bu kadar huzurlu hissettireceğini tahmin daha edemezdim Bu geceyi onun kollarında geçirmek her ne kadar heyecanlandırsada bu heyecanımı kenara bırakıp Anın tadını çıkarmaya karar verdim. Saat çoktan gece yarısını geçmişken biz sarmaş dolaş bir şekilde Yağan karı izliyorduk. Hemde dakikalardır. Şöminenin verdiği ışık ortama loş bir hava katıyor insanı huzurla dolduruyordu. İyiki Bugün bu dağ evine gelmiştik yoksa yine ondan kaçıyor olacaktım. Şuan kollarındaysam eğer onun sayesindeydi. İyiki. Saçlarıma ve kazağımın açıkta bıraktığı omuzlarımda sıcak duraklarını gezdirmeye başlamasıyla midemdeki kelebekler uçuşmuştu. Öpücüklerini sürdürmeye devam ediyorken aklıma gün içinde yaptğı o imalar gelince alt dudağıma dişlerimi geçirdim. Onun gibi bende istesem de korkmuyor değildim. Belimdeki ellerini bedenimde gezdirip öpücüklerini yoğunlaştırması Tetikliyordu beni. Dudaklarının teması kesilmiştiki bedenimi kendisine çevirip daha sıkı sarmalamasıyla ne yaptığını anladım. Kararmış gözleri ürkmeme yetmişti.
"Bunları artık çıkarsak mı?"
Sorduğu soruyla heyecan basması bir oldu. Kalbim deli gibi çarpıp mideme tatlı kramplar koyarken sessiz kalmıştım.
"Becede çıkarmalıyız artık."
Gülümseyerek Konuşmuştu. Gözleri ezberlemek istercesine her bir zerremde gezinmeye başladığında dudaklarını aynı anda yüzümde gezdirmeye başladı. Verdiği ıslak öpücükler Bedenimi adeta sarhoş etsede omuzlarından tutunup destek alıyordum. Sağ eliyle belimi kavrıyordu. Sol ile ise açıkta bırakan Kazağı indirmeye başladığında dudakları dudaklarımı Tekrar bulmadan önce fısıldadı son kez.
"Fazlasıyla sıcak olacak."
...
Verdiği ıslak öpücükler kıkırdamama sebep olurken o gülüşlerimi duymak ve görmek istercesine dahada arttırıyordu.Çıplak bedenlerimiz birbirine hapsolmuş iyice mühürlenmiş gibiydi. Başını sonunda gömdüğü boynumdan kaldırıp yüzüme baktığında gülümseyerek dudaklarıma verdiği öpücüklere karşılık vermişti dudaklarım. Boynundaki ellerimi ile saç diplerinde gezdirdiğimde Gülümsediğini fark ettim. Gecemiz Beklediğimden dahada mükemmel geçmişti. Bana her yönden iyi hissettiren Jeon beni incitmemek istercesine çok nazik davranmıştı. Dudaklarını tekrar bedenimde gezdirmeye başlaması gecemizin yeniden başladığının habercisiydi. Dudaklarımızı birleştirmeden fısıldamıştı son kez.
"Doyumsuz olduğumu Bedeninde fark etmem..."
SON
❤️🔥JJK ile hayal et| Anlaşmalı evlilik yapığın mafya ile dağ evinde baş başa romantik bir gece geçirirsiniz|
❤️🔥 Jeon Jungkook × Jeon Haerin
❤️🔥 Aurora'nın kaleminden
❤️🔥 Şarkıyla okumanızı tavsiye ederim
❤️🔥 Keyifli okumalar!
`
Açılan Araba kapısıyla Bakışlarım Siyahlar içinde,Yapılı,bir o kadar da heybetli bedeninde gezindiğinde Kendi kendime derince yutkundum. Daha doğrusu yutkunamadım. Tükürüğüm boğazımda kaldı. O Bakışlar Altında bunu nasıl başarabilirdim ki? Evet onunda Delici bakışları beni bulduğunda yutkunamadan bakışlarımı kaçırmış önüme dönmüştüm. Yine olduğu gibi Bu kadar yoğun bakması nefes almayı yavaşlatacak hatta direkt nefes almayı unutturacak türdendi. Bakışlarındaki o yoğunluk ve yakıcılık her seferinde kaybettiriyordu karşısındakini. Pür dikkat kesilmiş, Üzerimde oluşturduğu heyecandan yaptığım tek şey karşıyı yani Beyazı boyuyan etrafı süzmekti. Gelen sesle Kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna yerleştiğini anladım. Evet Anladım Çünkü Hala ona bakamıyor etrafı süzüyordum. Bedenimdeki emniyet kemeri bile şuan sıkıyordu beni. Neyse ki Bakışlarını benden çektiğini ve arabayı çalıştırmaya odaklandığını anlamıştım ve bunun rahatlığını yaşamaya başlamıştı bedenim. Çalışan arabayla derin bir nefes aldım ki o nefeste alınamadan yarıda kesildi?
"Emniyet kemeri sıkıyorsa gevşetebilirim."
Keyifli çıkan sesi sessiz ortamı bozarken Bakışlarını yine yüzümde gezdirmişti. Aylardır Aynı evde kaldığım bu adam ne yazıkki her şeyimi benden daha iyi bilecek dereceye gelmişti. Onun yanında onun bakışları altında heyecanlandığımı bildiğinden Keyifliydi tabiikide. İç yanağımı ısırarak sonunda ona döndüğümde Dudakları küstahça kıvrılmış, Delici bakışlarını göndermeye devam eden, Bu halimden delicesine keyif alan bir yüz görmeyi bekliyordum. Gözlerimiz kesiştiğinde Kıvrılan dudakları bir hayli dahada kıvrılmıştı.
"Emniyet kemeri..."
Konuşmaya çalışmıştım ki Susturmuştu beni. Reddedeceğimi bildiğinden anında kesmişti beni.
"Bende öyle düşündüm Seni daha fazla germeden gevşetsek iyi olacak."
Beni geren şeyin kendisi olduğunu bildiğine emindim. Tek derdi benimle uğraşmaktı. Emniyet kemerini takmamış olmak ona engel olmadığı için Daha konuşmadan Tam dibime girmesiyle nefesimi tutmuştum. Bedenim gerilip kendini iyice koltuğa yapıştığında Sırıtmıştı. İnce, uzun ve kemikli parmaklarıyla beni çıldırtacak derecede yavaşlıkta Emniyet kemeriyle uğraşmaya başladı. Çikolata kokusu her burnuma doluştuğunda nefesimi tutuyordum. Nefesi yüzümde gezinirken Elimdeki çantayı sıkmaktan parmak boğumlarımın bembeyaz olduğuna eminim. Bana bu kadar yakın olması, olması gerekenden dahada yakın olması bedenimde bazı duyguların uyanmasını sağlamıştı. Ve bu olmamalıydı. Kendime Hakim olmalıydım. Geniş omuzuyla bakıştığım sırada Parmaklarını emniyet kemerinden çekmesiyle rahat bir nefes alacaktım ki Dibime dahada girip hatta Dudaklarımız arasında milimlik bırakacak kadar yakınıma girmesiyle KaIbim çarpmaktan firar etmeye hazırlanıyor gibiydi.
"Daha ne kadar benden kaçacaksın? "
Derinden çıkan sesiyle yüzüme nefesini vererek fısıldadığında Bakışlarımı yavaşça ona çevirdim.
"Bugün..."
Uzun boyundan yüzüme eğilen adam öyle bir bakıp öyle bir konuşuyordu ki her an her şeyi yapabilecek türdendi. Bakışlarımız birbirinde kenetlendiğinde devam ettirmişti cümlesini.
"Bugün Bir şeylere açıklık getirmeliyiz."
Nefeslerimiz birbirine mühürlenmişken Dediği şeyi anlamaya çalışıyordum aynı zamanda. Gözlerime derin derin bakan gözleri Dudaklarıma kaydığında adam elmasının hareketlenmesi içimden bir küfür savurmama sebep olmuştu.
"Yoksa artık kendime hakim olacağımı sanmıyorum."
Dudaklarıma bakarak konuşmasına mı yoksa Dediği şeyin etkisinde mi kalacağıma şaşırmıştım. Bakışlarım büyürken Dudaklarıma bakarak alt dudağını dişlemesiyle Kalp krizi geçireceğime emin oldum. Evet biraz daha böyle davranıp ikimizide zorlarsa kalbim dayanamayacaktı. Bakışları dudaklarımdan tekrar gözlerime gelmişti. Kararan gözleriyle Gözlerimi son kez yakıp yanağını yanağıma sürterek Kulağıma eğilmesiyle Dişlememek için kendimi zor tuttuğum alt dudağıma dişlerimi geçirdim.
"Benden kaçışın olmadığını Sende biliyorsun. Ve aynı şekilde bende biliyorum ki sende benden kaçmak istemiyorsun."
Sıcak nefesini kulağıma vere vere fısıldadığında tepki veremeden öylece kalakaldım. Bedenim bunun şokunu yaşarken Tahrik edici şekilde yanağını tekrar yanağıma sürtüp geri çekilmesiyle sesli bir nefes aldım. Yanağım alev alevdi.
Lanet olsun! Bu hallerim onun hoşuna gitmiş olacak ki Kıkırtısı kulaklarımda yankı yaptı. Bu Adam benim sonum olacaktı. Dedikleri yeni aklımı başıma getirdiğinde bir küfür daha savurdum içimden. Tamamiyle geri çekilip yerine geçerek yolculuğumuzu başlattığında Bakışlarım tabiikide yine ondan başka her yerde geziniyordu. Ona bakarsam başka şeyleri tetikleyeceğinden korkmuyor değildim. Sonunda evimizin bahçesinden korumalar eşliğinde çıkmıştık.Evden çıkmak iyi bir fikir değildi sanki? Yanımda ne yapacağı belli olmayan Sevgili sahte kocamın isteği üzerine kafa dinlemek için kalacağımız dağ evine yol alma fikri tabiikide doğru değildi Çünkü dediklerinden tırsmamış değildim. Yaptığı imalar ister istemez tırsmama sebep oluyordu. Sırf bana daha yakın olup utandırmak için başbaşa kalıp bizi ıssız bir yere götürmek istemesine emindim.
Evet Haklıydı Bu sefer ciddi anlamda kaçış yok gibiydi.
...
Devam 2
...
JEON JUNGKOOK'TAN
Arabayı durdurmuş anahtarı cebime koymuştum. Sessizlik hakimdi Nefes seslerinden başka çıt dâhi çıkmıyordu arabadan. Bakışlarım sonunda yan koltuğa kaydığında Yüzümde oluşan tebessüme engel olamamıştım. Başını cama yaslayıp tatlı bir şekilde uyuyan bu kadın her seferinde sarsıyordu beni. Bu kadar güzel olması, Bu kadar güzel bakması, Bu kadar güzel gülümsemesi, Bu kadar güzel kokması Sarsılmayacak türden kesinlikle değildi. Çok kısa sürede beni kendine bağlaması dahada sarsıyordu beni. Utangaç halleri o kadar tatlı geliyordu ki bana. Yanımda heyecanlanması, Her hangi bir temasımda utanıp kızarması etkilenmemek elde değildi. Gülümsemem yüzümden silinmeden Arabadan inip kapıyı kapattım. Yüzüme vuran soğuk havayla bedenimi bir titreme kapladı. Hava soğuktu. Ürpertici bir soğuktu bu. Daha fazla beklemeden Önden dolanmaya başladım. Her adım atışımda Ayaklarımın altındaki kar tanecikleri bir bir ezilirken çoktan yenisi ekleniyordu bile. Yerdeki kara basa basa arabanın sol tarafına ulaştım. Bakışlarım Yüzünde ve bedeninde gezdirmeye başladığımda Kendime engel olamadan gülümsüyordum. Onu her görüşümde her sesi kulağımda yankılandığında her kokusu burnuma doluştuğunda gülümsüyordum. Gülümsememek elde değildi. Elim kapıyı bulmuştu. Daha fazla beklemeden açtığımda Soğuk havanın da etkisiyle bedenini bir titreme kapladı Fakat uykusuna devam etmişti. Hemen içeriye geçsek iyi olacaktı hasta olmasını istemiyordum. Arabaya biraz daha yaklaşıp yüzüne doğru eğilmiş Kollarımı sıkıca bedenine sararak kucağıma yerleştirdim. Başı göğsüme yaslanırken Soğuktan daha da sırnaşmıştı bedenime. bu haline gülmemek için zor tuttum kendimi. Eğer uyanıp bu seferde utanırsa dayanamazdım. Saldırmam an meselesyidi. Tutamazdım kendimi. Araba kapısını ayağımla kapatıp kucağımdaki bedeni daha sıkı kavradım.
"Ne yaptın sen bana ya böyle?"
Yüzüne bakarak kendi kendime konuştuğumda Bahçeli dağ evimize ilerlemeye başladım.
"Sana bu kadar çok bağlanmam hiç etik değil."
Gülümsedim.
"Bir mafya olarak yenilmeyen ben Bu hayatta sadece sana yenildi ve yenilmeye devam da ediyor."
Evet yenilmeyi sevmeyen ben Ansızın hayatıma giren Daha doğrusu hayatım olan bu kadına yenildi. Onun varlığına onun gülümsemesine onun o çocuksu ruhuna onun o Gözlerine yenildi.
"Benim kollarımdan kaçmak bu kadar kolay değil."
Diye fısıldadım yüzüne doğru.Artık kaçmasını istemiyordum. Kollarıma gelsin istiyordum. Onu istiyordum. Her şeyiyle onu istiyordum. Aklımı başımdan alan bir kadının benden kaçmasını istemiyordum. Benden gitmesini uzaklaşmasını değil Gelmesini istiyordum. Bahçe kapısından içeriye girip eve yöneldiğim sırada bakışlarım yine kollarımda olan göğsümde yatan masum bedeni buldu. Şuan o duymazsa bile içimdekileri haykırmak iyi geliyordu. Evlendiğimiz günden beri deli gibi etkilenen ben artık susmak ve uzaklaşmak istemiyordu. Onu incitmemek, Utandırmamak, Duygularından emîn olmak isteyen ben artık Onu hissetmek onu Tenine doymak istiyordu. Yaptığımız o sözleşme, Para, Şirket şuan sikimde bile değildi. Tek istediğim onun bana artık gelmesiydi. Duygularını inkar edecek kadar utangaç olmasını istemesemde benden utanması acayip hoşuma gidiyordu. Yüzüne bakıp iç çektiğim sırada Evin kapısına ulaşmıştım bile. Onu uyandırmamaya ve incitmemeye özen göstererek Sağ omuzuma yavaşça aldım. Ağırlığını verdiği Sağ kolum belini sıkıca sararken Bedeninin ağırlığı hem kolumda hemde omuzumdaydı. Kırılırcasına bedenini kavramış durumdaydım. Sol elimi Hızlıca cebime koyduğumda elime gelen anahtarla saniyeler sonra çıkarmam bir oldu.Doğru anahtarı bulup kapı deliğine yerleştirdim fakat bu biraz eğilmeme sebep oldu. Şuan tek istediğim uykusundan uyanmamasıydı. Tüm yavaşlık çabam bunun içindi. Eğilmek zorda olsa anahtarı çevirip kapıyı açmayı başarabilmiştim. Kapıyı tamamiyle açıp iteklediğimde Yüzüme vuran sıcak şömine havasıyla Ağzımdan çıkan buharın yerini yokluk aldı. Sıcak hava bedenime rahatlık çökertirken Daha fazla beklemek istemediğimden içeriye adım attım. Attığım gibi bedenimi saran sıcaklık ile tebessüm etmiştim. Her zaman her yönden sıcakları seven bir adam olarak Bu sıcaklık beni de mutlu etmeye yetmişti. Kapıyı sessizce kapattım. Omuzumdaki beden ile adımlarımı sürdürüp odada bulunan çift kişilik yatağa varmış Bedenini nazikçe yatağa uzandırdım. Kolları boynumu sarar vaziyetteydi Geri çekilecektim ki Boynuma sardığı kollarıyla bedenimi kendine çektiğinde Yatak başlığından destek alarak üzerine eğildim. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum ki Boynumu sıkıca sarılarak uykusuna devam etmeye başladığında artık anlamış oldum. Yüzüme yayılan keyif dalgaları ile daha fazla beklemeden Üzerinden hafif atlayarak Yatağın diğer tarafına geçtim Boynumu sıkıca saran kolları bedenimi iyice kendine çekerek Burun buruna kalmamızı sağlamıştı. Ve bu durum hâyli mutlu etmişti beni. Uykulu olduğu için böyle davrandığını biliyorum. Daha benimle bakışmaktan ölesiye utanan birisinin kendi isteğiyle bana sarılması çok zordu. Uykulu olup olmaması umrumda değildi. Şuan tek düşünebildiğim Nefeslerimiz birbirine karışacak kadar yakın olmamızdı. Yüzümdeki gülümseme silinmeden Yattığım yerden hafif doğruldum. Ondan uzaklaşmadan Dizlerimi kendime çekip ayaklarımdaki kar botlarını çıkarmaya başladım. O kadar yavaş ve dikkatlice hareket ediyordum ki bu anın bozulmaması şuan en çok istediğim şeydi. İlk kez uykulu olsa bile kendi isteğiyle bana yakınlaşması içimden sevinç çığlıkları attırıyordu bana. Botlarımı sonunda zorlukla ayaklarımdan kurtarmıştım. Ayaklarım sonunda yumuşak zeminle buluşunca derin bir nefes içime çektim. Çektiğim o nefes onun kokusundan başka bir şey değildi ki bu bile başımı döndürmeye yetmişti. Ona dair her şey başımı döndürmeye yetiyordu. Üzerimdeki etkisi eşi benzeri olmayan türdendi. Burun buruna uyuyan bedene baktığımda Her geçen zamanda daha da sıkılaştırıyordu kollarını. Kaçmama izin vermek istemezcesine sıkılaşıyordu boynumdaki kolları. Onun ayaklarındaki botları çıkarmama izin vereceğini sanmıyordum Çünkü beni böyle sıkıca sarmışken hareket etmem mümkün dahi değildi. İşime gelirdi zaten izin vermemesi çünkü bu kadar yakınlaşmışken bende uzaklaşmak istemiyordum. Başım yastığa koymuştum ki Bedeninin bedenimin üzerine yatması saniyeler aldı. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken Nefesimi kesmeye yetmişti bu hareketi. Kollarını omuzuma sarıp üzerimde yer edindiğinde Başı göğsümdeydi. Kollarım havada asılı bir durumdaydı ki ben bu şaşkınlığı üzerimden atmayı çabuk başararak kollarımı beline sardım. Hareketsizdim. Hemde korkarcasına hareketsizdim. Bu anın son bulmasının korkusuydu bu. Nefesi boynumda kokusu bedenimde gezinirken uyanır diye hareket etmeye korkuyordum. Üzerimdeki beden iyice yayılıp mırıltılar eşliğinde uykusuna devam ettiğinde sonunda rahat bir nefes alabilmiştim.
"Bu kadar güzel kokarak beni enjekte etmeyi nasıl başardın bilmiyorum ama Tek bildiğim şey sonum olacağın."
Gülümseyerek mırıldandım o duymasa bile. Sonunda kendimi rahat bırakarak belindeki bir elimi saçlarına çıkartıp yumuşakça gezdirmeye başladım. Yumuşak tutamlar parmaklarımın arasından kayıp giderken huzura varan kalbim deli gibi çarpıyordu. Sakinleşmesi gereken bu kalp tam tersi çarparak beni heyecanlandırıyordu. Vardığım huzur duyduğum bu Heyecan Çok yabancıydı bana çünkü ilk kez böylesini hissediyordum.
...
Gerçek olamayacak kadar yeteneklisin betimlemeler in o kadar gerçekçi ve özgün ki jeon un her söylediği şey bedenimi titretti resmen daha iyi yerlere gelmeyi hak ediyorsun ve ben elimden geldiğince seni destekleyecegim
Çok teşekkür ederim güzelim
Geçen tam benlik bir video o kadar güzel ki oku oku bitmiyor da uzun olması daha iyi zaten çoook güzel olmuş güzel az kalır kesin elleri ağrımıştır ellerine sağlık hayatımda okuduğum enn güzel şeydi🥹😌👍🏻😚🤩🫶🏻💖
Abi böyle bişe yok çok iyi yaaaaaaa❤️❤️❤️
Cidden mükemmel bir yazarsın ve bu hikayeyi yine harika yazmışsın içim kıpır kıpır oldu 🤍🤍🤍🤍🤍
Teşekkür ederimmm
@@AurorasssJ1 🤍🤍🤍🤍
Allahım ilerde böyle güzel ilişkilerimiz olsun ya
Aşırı iyi jungkookun her sözü içimde kelebekler hissettirdi waooowwww😊👌👌👌👌👌👌👌👌🤭
Mən Azərbaycanlıyam Azərbaycandan salam ( Ben Azerbaycanlıyım Azerbaycandan selam Baya iyi yazıyorsun Bütün hikayeyi gülümseyerek okudum) ❤❤
Teşekkür ederimmm
Türkiye'den sucuk😊😊
Yiaa. Bu çok tatlı. 😘Çok güzel. Çok şirin bir şey olmuş. Okuduğum en iyi kurgu. 🥰Bu kanala düşdüğümü soylemesem olmaz. Ben bu kanalın aboneliyinden çıkarsam Allahda benim belamı versin.🥰❤
@@ZeynəbAbbaslı-u5j Teşekkür ederim beğenmene sevindim de
Kendine niye beddua ediyorsun kiz
@AurorasssJ1 Yok bu böyle. 😂. Ben çok çok sevdiğim şeylerden uzaklaşmamak adına kendime beddua ederim. Etmezsem sonu iyi gitmez.😂😘😘
Ayy lütfen böyle hikayeler çok gelsin çok iyi olmuş ellerine sağlık😊
Teşekkür ederimmm
Tek kelime:Mükemmel böyle serilere devam et aşırı sarıyo harika olmuş❤❤❤
Çok teşekkür ederimmm
Çook iyii😊
Bayıldım yanii
Teşekkür ederimmmm💕
@@AurorasssJ1 ben böyle kurgularrr için doğmuşum ayoll diyer kurgun var ya okula ait onada bayılmışdımm
@@AysnVliyeva-cg1dv teşekkür ederim begenmene sevindim. istersen diğerlerinede göz atabilirsin:)
@@AurorasssJ1 atdım boksörede atdım sonra mini seri yazıyorsun ya onu bitirince okuyucam
Hmm,guzel hikaye
Sağol canım
Yine harikalar yaratmissin. Ellerine sağlık canım ❤️❤️
Sağol bebeğim
Mükemmel olmuş ellerine sağlık
Çok teşekkür ederimmn
@@AurorasssJ1 asıl ben teşekkür ederim bu güzel hikayeyi yazdığın içinnn
@@_Yoonmin_Taekook_Hyunlix_ Bu kadar güzel yorumlar görmek beni çok mutlu ediyoorr😽
@@AurorasssJ1 hep mutlu olursun inşallah 💜
Ben yine geri okumaya geldim
meleğim ❤️🩹
Neden bu kadar güzelll 💞bayildim bi de mini serinin 10.bolumu bu gun gelir miiii
Akşama gelecek bebiş🩷
Tamamdirr✨💞
100 olmuşsun tebrik ederim
Teşekkür ederimmm güzelim
Destekleriniz sayesinde Buralara gelebildim.❤
@@AurorasssJ1böyle harika bir yazara nasıl destek vermeyelim 💗
Mini serinin Yeni bölümu gelce mii aksam oldu daa💖(biraz heyecanliyimmmm)
Birazdan paylaşacağım güzelim Şuan müsait değilim bekleyebilir misinnn
Tabi ki askimmmm🦋💖
@@AleynaGenc-nw3co Anlayışın için teşekkür ederim
❤️
Agagahhahahaha yumus yumus oldumm
Abi nolur ya bir kurgu var yıllardın unutamıyorum onu yazıcak yazar var mı beee
Hangi kurgu bu
@AurorasssJ1 bir yazar vardi 2020de seri yazmisdi kadin gizemli polisdi jk mafyaydi fakat karsilasma sekileri farkliydi hiç unutamiyorum ya
@Kulanicikapatdi Hatırlamıyorum yaa
Baya zaman geçmiş
@@AurorasssJ1 ama ben hiç unutamıyorumm yazınnn biriniz lütfennn
@@Kulanicikapatdi Baska yazarlara söyledin mi
Yazabilir misim diye
Çünkü ben yeni bir seriye başlıyorum
Kitap yazmayı falan düşünür müsün minik yazarımız?