Ya Dostoyevski Berbat Bir Yazarsa?
HTML-код
- Опубликовано: 6 июн 2021
- Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza, Beyaz Geceler, Budala ve Yeraltından Notlar gibi başyapıtlarıyla dünya edebiyatına ismini yazdırmış olan Dostoyevski'yi okumalı mıyız?
Dostoyevksi'nin eserlerini Kitapyurdu.com'dan satın almak için: www.kitapyurdu.com/index.php?...
Elif Osmanoğlu'nun Dostoyevski eserleri ve hayatını ele aldığı videolarının yer aldığı oynatma listesi:
• DOSTOYEVSKİ ESERLERİ #...
EFSANE BULUŞMA! Dostoyevski ve Dickens neler konuştu? adlı videomuzu izlemek için:
• EFSANE BULUŞMA! Dostoy...
Kanalımızda yer alan Dostoyevski, Beyaz Geceler eserinin pasaj seslendirmesi için:
• "Harika bir geceydi, b...
www.karavandakiadam.com
⚪️Üyelere özel içerikler ve Discord sunucusuna katılmak için: / @karavandakiadam
⚪️ Üyelere özel videolar
• Members-only videos
⚪️ Karavandaki Adam'ın yayın hayatına devam edebilmesi ve gelişmesi adına destek olmak için:
/ karavandakiadam
⚪️ Karavandaki Adam Podcast'i Spotify üzerinden dinlemek için:
spoti.fi/2JLCC6h
⚪️ Karavandaki Adam Podcast'i iTunes üzerinden dinlemek için:
bit.ly/KaravandakiAdamiTunes
⚪️ Kitap İncelemeleri
bit.ly/KütüphaneKaravan
⚪️ Kitap Önerileri
bit.ly/RehberKaravan
⚪️ Şiir Seslendirmeleri
bit.ly/ŞiirKaravan
⚪️ Pasaj Seslendirmeleri
bit.ly/KaravanPasaj
⚪️ Romanlardaki Kötü Karakterleri İncelediğimiz "Kötülüğün Portresi" Serisi
bit.ly/KötülüğünPortresi
⚪️ Yazmak İsteyenler İçin Podcast "Yazmanın Karşı Konulmaz Arzusu"
www.karavandakiadam.com/yazma...
⚪️ Eren ve Hakan'ın hazırladığı podcast serisi İzdüşüm'ü dinlemek için: spoti.fi/2JLCC6h bit.ly/KaravandakiAdamiTunes
⚪️ Sosyal ağlarda Karavandaki Adam'ı takip etmek için:
/ karavandakiadam
/ karavandakiadam
www.1000kitap.com/karavandaki...
#Dostoyevski #SuçveCeza #KaramazovKardeşler #YeraltındanNotlar
İleri okuma: Dostoyevsk'yi Okumak, Victor Terras (Çev: Işıl Özbek Arslan, Kırmızı Kedi Yayınları)
www.kitapyurdu.com/kitap/dost...
Görsel sanatçıları: Dee Weylin www.behance.net/Weylins
Elif Mercan www.behance.net/elifmercan
Srdja Dragovic www.behance.net/srdjadragovic
Müzikler:
Kai Engel - Headway:
• Kai Engel - Headway - ...
Scott Buckley - Teory of Machines:
• 'Theory of Machines' -...
Dostoyevski ile ilgili birkaç içerik önermek istiyorum size:
Bu videoyu hazırlarken yararlandığımız, Victor Terras'ın Dostoyevski'yi Okumak kitabını, eleştirileri ve Dostoyevski'nin sanatını daha yakından incelemek adına okuyabilirsiniz: www.kitapyurdu.com/kitap/dostoyevskiyi-okumak/147782.html
Elif Osmanoğlu'nun Dostoyevski eserleri ve hayatını ele aldığı videolarının yer aldığı video serisi:
ruclips.net/video/k4SqjLYSas8/видео.html
EFSANE BULUŞMA! Dostoyevski ve Dickens neler konuştu? adlı videomuzu izlemek için:
ruclips.net/video/LIXF1cupmwo/видео.html
Kanalımızda yer alan Dostoyevski, Beyaz Geceler eserinin pasaj seslendirmesi için:
ruclips.net/video/kZVT2lDWB3o/видео.html
“Dostoyevski öldü,” dedi kadın.
“Protesto ediyorum!” diye ateşli bir sesle haykırdı Behennot. “Dostoyevski ölümsüzdür!” 🪓
Master ve Margarita
🤞😏❤️
Balta 😉
Mixail Bulqakov👍
Usta be margarita
Dostoyevski'yi Dostoyevski yapan, onun betimlemeleri ya da karakterleri arasında geçen diyaloglar değil; yarattığı karakterlerin içine düştükleri çelişkiler, iki yüzlülükler, korkaklıklar ve benzeri psikolojik durumları inanılmaz şekilde yansıtmasıdır. Örneğin 'Yeraltından Notlar' okuyan birisi kendi yaptığı bir sürü çelişkiyi farkedecektir.
Bireyin içinde yaşadıklarını ondan daha iyi anlatan bir yazar görmedim. Okuyunuz, okutunuz efendim.
Kitapları kırtasıye de ne kadardır efendim
@@bitmezbusokaklar5891 çok pahalı değil 25 30 u geçmez ama bkm de falan baya ucuz benim en sevdiklerim insancıklar ve beyaz geceler tavsiye ederim
@@pnar2782 genel de herkes suç ve cezayı öneriyor sence hangisini okumalıyım 🤔
@@bitmezbusokaklar5891 suç ve ceza da efsane ama bence dostoyevskiye onunla başlama bir anda o kadar uzun bir kitap ağır gelebilir dediklerim favorim çok güzeller özellikle beyaz geceler
@@pnar2782 çok sağol dediklerini dikkate alacağım
Tolstoy; Onun kalemini tanrı yönetiyor.
:
Bunu Tolstoy Dostoyevskiye mi söylemiş
Bu bilgi gerçek mi?
@@fadimeozdemir2050 evet
1944 yılında Dostoyevski'yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur. Biyografim budur.” Cemal Süreya" Daha ne denebilir ki :)
Kitap okurken en değer verdiğim şey içerisindeki psikolojik betimlemelerdir. Dostoyevski'yi de bu yüzden okumaya başlamıştım zaten. O yüzden tam bana uygun bir yazar olduğunu düşünüyorum.
AYNEN ÖYLE...
Dostoyevski’nin eserlerini okurken karakterimi yansıtan onlarca cümle keşfediyorum. Özellikle “Yeraltından Notlar” bambaşkadır benim için.
Kesinlikle.
Bende ya
Bu kadar insanın “Yeraltından Notlar” ı bu kadar sevmesi beni yalnız olmadığımı hissettiriyor.
@@boylesoyledim6923 :)
@@boylesoyledim6923 Her cümlede kendimi bulduğum kitaptır.
Başlığa bile gücendim, hocam, nasıl sevdiğimi sen düşün.)
Suç Ve Ceza kitabını okuduğumdan bir katilin bir suçu işleme kararını verdiğinden, suçu işledikten sonraki günlere kadar gerçekten bir insan psikolojisi bu kadar derinlemesine anlatılabilir diye düşündüm açıkcası okurken sanki kendimi Raskolnikov gibi hissettim.
8.sınıfa giderken Türkçe dersi proje ödevimdi. o kadar etkilenmiştim ki karaterlerin isimleri, olay örgüsü hala zihnimdedir
Ben yeni başladım, neden bilmiyorum saçma geliyor hiç ilgimi çekmiyor
@@olcayaydeniz0Buda hoşuna gitmediyse gir cin ali oku.
şuan karamazov kardeşleri okuyorum, hayata dair sorgulatıyor daha kitabı bitirmediğim halde kitabın birçok yerinde kitabı kapatıp boşluğa doğru düşüncelere daldım.
14 yaşımda Suç ve Ceza'yı okuduğumda mest olmuştum. Peşi sıra diğer kitaplarını okuyup bitirdiğimde kitabın kapağını kapatırken yüzümde hep buruk bir gülümseme oluştu. Her kitabında beni etkileyecek bir yön bulabilirim. Eleştirmenler diyalogların yapay olması konusunda haklı olsalar da karakterler ve ruhsal çözümlemelere laf ettirmem (şahsıma). Herkes hayatının bir döneminde Dostoyevski okumalı
Kesinlikle öyle
Kesinlikle katılıyorum 🙂
Bisey sormak istiyorum ben 14 yasindayim bu tür kitaplari bende seviyom ama agir gelebilir diyolar benimde içimde bi süphe var sizce dostoyevskiyi okumalimiyim simdiden yoksa ilk daha hafif kitaplar mi?
@@omeryalman9813 Bana da böyle diyorlardı ama ben okudum. İlk başlarda sıkıcı gelmişti sonraları birçok şey kattı bana.
Dostoyevski okuduğum için arkadaşlarım hep bana psikolojin bozulur diyordu ama asıl psikolojiden anlamayan onlar olduğunu anlayınca inatlarına okudum 😂
Oku bence. Ayriyeten ben 15 yaşındayım ve Dostoyevski okumaya 12 yaşımda başladım.Bence tren kaçmadan başla ve alıştır kendini.
Not:İnsan Ne ile Yaşar? kitabıyla başla daha iyi olur🙂
Bunu öneriyorum daha hafif ve anlatımı yalın olduğundan yavaş yavaş Suç ve Ceza okumaya kadar gelirsin.
@@omeryalman9813 Bence 14 yaş erken senin için dostoyevski gibi yazarin kitaplarını okumak için sana göre uygun yazarların kitabından başka çünkü oradaki dil ve anlatım senin için ağır olabilir ve onun zevki kaçar ama yinede okumak istiyorsan oku çünkü okunmaya gerçekten değer bütün kitapları bence 17 yaşında başka okumaya öyle ağır yazarların kitaplarını .Bence sen bu yaşlarda dostoyevski kadar çok sevdigim sabahattin ali nin romanlarını oku (İçimizdeki Şeytan ,Kuyucakli Yusuf ,Kürk Mantolu Madonna ) Bunları oku sana çok iyi gelecek emin ol.Dostoyevski nin eserlerini de mutlaka oku ama uygun yaş zamanında ama genede deneyim istiyorsan oku.😅😅😅😅
Dostoyevskinin herhangi bir kitabını okuduğunda kitabı kapattıktan sonra durup bir düşünüyorsun cidden mükemmel ötesi
Dostoyevski de tam olarak sevdiyim birşey var. Kendine özgün olan fikrini okucuya dayatmamak. Bir fikir vardır çatışma halinde iki karakter yaratır. Biri fikri mudaafa eder digeri tam zıttınadır. Ve aradakı diyakoglar ne kadar güçlü ve zevkverici oluyor.
"Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler; Ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini, hangi serçe atlamış damdan?"
Dostoyevski
Bu bir kitabından mı, öyleyse hangi kitabından?
@@dilayaydn7001 hangi kitap bu
yazım şekli bana bukowski'yi anımsattı 🤔
Karamazov kardeşler, klasiklerin şahı, medarıiftiharı. Hatta Dostoyevski'nin en derin, en kapsamlı kitabı; zira girmedik alan, değinmedik konu bırakmamış. Zannımca 4 karakter de (Alyoşa, İvan, Dmitri, Fyedor Pavloviç) Dostoyevski'nin 4 yanını temsil ediyor.
şeye bir tek ben mi aşırı şaşırdım acaba dostoyevski "bir yere dokunursun, dünyanın öbür ucuna kadar dokunuşun yayılır yazmış(bildiğimiz kelebek etkisi) ve Edward lorenz bu teoriyi 1963 yılında ortaya atmış. neredeyse 100 yıl önce bahsetmiş
Kesinlikle çok haklısınız. Kitaplarımı sınıflandırmayı, sıralamayı pek sevmem fakat Karamazov Kardeşler şimdiye dek okuduğum en derin ve en iyi kitaptı. Bence Pavel Smerdyakov karakteri de Dostoyevskiyi yansıtır nitelikte. O sinsice düşünceleri, içe dönüklüğü, tuhaf halleri ve aynı zamanda tıpkı onun gibi bir Epilepsi hastası olması Dostoyevskiye benziyor. Alyoşa halkçı ve doğuyu, İvan nihilist entelektüel yanıyla Batıyı, Dmitri ise tüm davranışlarıyla tam olarak bir Rus insanını temsil ediyordu. Dostoyevski'nin kafasının içi de bu karakterler gibi her farklı dönemde apayrı tellerden çalıyordu. Belki de bu karakterler sadece onun tek bir dönemde yaşadigi kafa karışıklığını yansıtıyordur. Her yönüyle bambaşka bir şaheser. Okumadiysaniz eğer Stefan Zweig'ın Üç Büyük Usta kitabındaki Dostoyevski kısmını da kesinlikle okumanızı tavsiye ederim :)
@@vangoghunyldzlgecesi6578 Kesinlikle katılıyorum... Öneri için teşekkür ederim, okuyacağım. Bu arada ben de naçiz bir öneride bulunmak isterim, Albert Camus'nün "düşüş" kitapcığını (100 sayfa civarı) okumanızı hararetle tavsiye ederim: hemen hemen "yabancı" kitabı gibi, iyi bir yayınevinden bulursanız keyif alarak okuyacağınız bir kitap :)
@@fularsizentellik tavsiyen için teşekkürler ☺️ Evet Yabancıyı daha önce okumuştum ve gerçekten çok beğenmiştim. Eminim Düşüşü de okuyunca beğeneceğim🙌🏻
Okuduklarım arasında Raskolnikov ve Yeraltından Notlar kitabının anlatıcısı bana çok benzer gelmişti. Yarattığı tüm karakterlerin aynı ağızdan konuşması tabiri ne kadar doğru bilmiyorum ama, bence karakterler arası benzerlikler mevcut. Yine de Dostoyevski süper bir yazar, psikolojik tahlilleri çok başarılı.
kitaplarını okurken gözümde gri boğucu soğuk bir hava içinde buluyorum kendimi. Bir çok karakteriyle aynı duyguları yaşamış , aynı acıları hissetmiş gibi kişiselleştiriyorum. Beyaz gecelerde Nastenka tarafından terkedilmiş olma hissini 1 hafta boyunca üzerimden atamadım :)))
Dostoyevski'nin betimlemelerinin basit olması bir zayıflık değil bence bunu bilerek yapmış bile olabilir çünkü orada amacı çevreyi bize aktarmak değil karakterin ruhsal halini yansıtmak, dikkatimizi sadece karaktere vermemiz için dış etmenleri azaltmış olabildiğince basite indirgemiş olabilir.
Bi yerde aklımda kalmıştı. Kumar borçlarını zamanında ödeyebilmek için eserlerini hızlı şekilde yazıyormuş.
@@boylesoyledim6923 onu çok az eserinde yaptı sanırım özellikle kumarbaz kitabının o sebeplerle yazıldığını duymuştum diğer eserlerinde buna pek denk gelmedim
Düşüncenin gözle görünmeyen gücünü çok anlamaktadır.
Karamazov kardeşlerdeki o gerçekdışılığıyla gerçekliğe ulaşabilmiş olmasından o kadar etkilenmiştim ki yıllardır benim için onun kadar değerli olan bir kitap okumadım ve okuyabileceğimi mi de düşünemiyorum. Dostoyevski ile ilgili bir bölüm yaptığınız için teşekkürler :)
Video girişi, araya giren kesitler derken anlatım eşsiz olmuş, tebrikler 👏 Özellikle şu cümleniz videodan aklımda kalan kesit olacak : "Zaten edebiyatı güzel kılan şey bir yazarın çok iyi yapamadığı şeyi bir başka yazarın çok iyi yapması."
karamazov kardeşler edebiyatta zirve eserlerden birisidir bence, bir kitap neredeyse her şeyi barındırabilir mi? evet. iyi ki geçmişsin bu dünyadan dostoyevski!
bence dunyanin en iyi eseridir suc ve cezadan daha körkemli bi roman insanin hayatinin belirli dönemlerinde tekrar tekrar okumasi gereken bir kitap her okudugunda insana cok daha farkli anlamlar kazandircak bir eser
Elbette hiç bir yazar hiç bir insanın olamadığı gibi mükemmel değildir ama Dostoyevski edebiyat tarihinin en değerli ve insana bildiklerini hatırlatma ya da bilmediklerini öğretme anlamında en büyük yazarlardan birisi bana kalırsa. İyi ki yaşamış Dostoyevski, iyi ki yazmış ve iyi ki okumuşum. Ayrıca iyi ki de varsınız ve kanalı aktif tutuyorsunuz sevgili Karavandaki Adam yapımcıları
Yer altından notlar ve insancıklar okudum şuan Suç ve Cezadayim hemen bitmesin diye kısa kısa okuyorum 🤗
@@emirfaruk458 🙂
Kitabı bitiririm diye korkma etkisi hiç bitmiyor:)
Dostoyevski kırmızı çizgimdir. Görür görmez geldim. Neyse ki iyi yorum yaptın🙂
Yapmasaydın yine bir ruhsuzun yorumu derdim ve günüm bir soruyla geçerdi:"Dostoyevski sevmeyen insana ruh gerekir mi?"
Eleşrirmenlerin de haklı olduğu yönler vardır ama ben özellikle, Yeraltından notlar da sarsılmıştım ve hiç unutmuyorum o duyguyu.
Bence bir roman ne kadar az ve yalın bir şekilde yer betimlemesi yaparsa o kadar kalitelidir. Çünkü bu işi günümüz çağında filmler yapabilmekte. Ancak 19.yy’da filmler yoktu o yüzden o zamanlar dostoyevski eleştirilmeye müsait olabilir.
H.P Lovecraft dünyanın en kötü yazarı bu çıkarımından yola çıkarsak.
Dostoyevski'nin birçok kitabını okudum ve en sevdiğim kitapları Öteki Adam, Yeraltından Notlar ve Suç ve Ceza oldu. Açıkçası yazarı kendi dilinden değil de çevirmenin ağzından okuduğum için eleştirilecek bir nokta varsa bile görmüyorum, sonuçta bir yazarı kendi dilinden okumak gerekir ciddi bir eleştiride bulunabilmek için. Biz çevirmenlerin kelimelerini okuyoruz ne kadar yazarın cümleleri olsa da💘 ve bugüne dek beni rahatsız eden de hiçbir şey olmadı yazılarında, hepsi birbirinden özel.
Dostoyevski külliyatına hakimim ve bu hayatta kesinlikle en sevdiğim yazar diyebilirim. En sevdiğim yazar olması itibariyle bazı noktalarda yeterince objektif olmayabilirim fakat o dönemki eleştirilerin çoğunun yersiz olduğu kanısındayım. Belinski insancıkları ne kadar övdüyse ikizleri/ötekiyi o kadar yerdi. Ve dostoyevki cok fazlaca alaya alındı o dönem. Dehası da burada ortaya çıktı bence, delirmenin eşiğindeyken yeraltından notları yazdı. Bütün kitaplarını, mektuplarını okuduğunuzda şunu fark ediyorsunuz; hiçbir kitapta karakterler birbirinden bağımsız değil, zayıf olduğu düşünülen bazı noktalarda öyle büyük nüanslar var ki... Tamamen şahsi kanaatim tabii. Emeğinize sağlık güzel bir bakış açısı yakalamanızla birlikte biraz fazla yüzeysel geldi bana. Muhtemelen bendeki yeri çok özel olduğu için🎈
yazarın 4 ayrı romanını okudum ama suç ve cezayı geçebileni görmedim daha çünkü o kadar güzel bir iç dünya anlatımı var ki ve bunu bir katil ile yapması aslında çok büyük bir başarı,yeraltından notlar benim için biraz anlamını bulmakta zorlandığım bir eser oldu hani şu sürekli yanından geçip omuz atmak istediği subay,kötü yola düşmüş bir kadını ikna çabaları,arkadaşlarıyla içki softasındaki isyanları beni nedense etkilemeyi başaramadı ama muhakkak okunması gereken bir eser.
Suç ve Cezayı yeni bitirdim. Hayatta kendimle ilgili gurur duyduğum şeylerden birisi de bu kitabı 40 yaşına gelmeden okumuş olmak. Pişmanlığımsa bu kitabı 20 yaşında okumamış olmak.
14 yaşındayım.Kitap yaklaşık sanırım 600 sayfa,okursam sıkılır mıyım veya olayları anlayabilir miyim?
@@Rashitago Bence biraz erken senin için. Bazı yerleri çok sert psikolojik tahliller içeriyor. Üniversiteye giderken tavsiye ederim.
@@yox82ify Peki, yardımınız için teşekkürler.
20 yaşındayım abi okumaya başlıyorum, yorumunun büyük katkısı oldu teşekkür ederim
@@mineyldm Rica ederim kardeşim. Ne mutlu sana.
F. M. Dostoyevski'yi diğer yazarlardan ayıran nokta bana göre kitaplarındaki olay örgüsünü anlatma üslûbunun çok farklı, benzersiz ve enteresan olması. Bu olay örgüsü kimi zaman çok belirginleşiyor, kimi zaman ne okuduğumu bile anlamaz oluyorum. Duyguları, düşünceleri yansıtma şekli ve bunu karakterlere oturtma biçimi oldukça farklı hissettiriyor. Dostoyevski en iyi yazarlar içinde mi ? Bilmiyorum. Çok kişisel bir soru ama çok benzersiz bir yazar olduğu kesin.
İyi bir okur olduğumu düşünüyorum. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim Yeraltından Notlar okuduğum en iyi beş kitaptan biridir. Dostoyevski bir başkadır. Çok seviyorum kendisini.
Dostoyevski ve Zeki Demirkubuz’la aynı eve çıkmak isterdim.Durmadan çay demleyip sahanda yumurta yapardık 👌🏻😎
Ben dostoyoveski'nin budala kitabını okuyorum kitaplığımda da ezilenler kitabı var budala kitabından sonra dostoyoveski'nin tüm kitaplarını alıp okuyasım geldi okurken asla sıkılmadığım nadir yazarlardan
Dostevski'nin çok iyi bir yazar olduğu su götürmez bir gerçek . Eleştirilere gelince de eserlerindeki diyaloglar insanin tecrübe edilebileceği türden ve akılda kalcak kadar iyi. Romantik bir gerçekçi bakış var romanlarında. Neyse eleştiriler büyük ustanın ne kadar iyi olduğunu değiştirmez .
Suç ve Ceza
Yer Altından Notlar
Ölüler Evinden Notlar
Beyaz Geceler
Dostoyevski'ye ait okuduğum eserler, 13 yaşımda bana kitap okumayı sevdirten ve kitap okumayı alışkanlık haline getirten kişidir.
Ünlü matematiksel fizikçi P.A.M. Dirac'ın Dostoyevski'yle ilgili çok ilginç bir anektodu var: Dirac eski tarihlerden birinde Moskovada düzenlenen ve kuantum fiziğinin devlerinin dünyanın dört bir yanından gelip katıldığı çok önemli bir kuantum mekaniği konferansına gider. Çok verimli işbirlikleri gerçekleştirilen konferansta Dirac'ın bir Rus meslektaşı(yanlış hatırlamıyorsam Sakharov olmalı) o'na konferansın anısına Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanının ingilizce tercümesini hediye eder. Bir kaç yıl sonra tekrar başka bir konferansta karşılaştıklarında rus meslektaşı Dirac'a romanı okuyup okumadığını ve nasıl bulduğunu sorar. Dirac da cevap olarak okuduğunu, çok beğendiğini fakat yazarın Raskolnikov'un cinayet işlediği akşamı anlatırken bir kurgu hatası olarak aynı günde güneşi iki kere batırdığını söyler.
Milyonlarca kişinin okuduğu bu romanda bu hatayı Dirac gibi kaç kişi farkedebilmiştir acaba?...
Bir dakika,hemen bakıyorum ;)
2 saatlik incelemenin ardından geldim. Söylediğin hatayı bulamadıma ama. Tefeci kadını öldürdükten sonra baltayı aldığı yere geri koyuyor ve evine gidip kıyafetlerini bile çıkarmadan uyuyor. Uyandığında hava iyice kararmış. Meyhanedekilerin seslerinden de saatin 2 civarı olduğunu anlıyor Rashkolnikov. Gece uyanıp uyanmalarla, delilleri temizlemerle geçtikten sonra sabah 10 da polis merkezinden çağrı geliyor. Rashkolnikov da ne olursa olsun diyip gitmeye karar veriyor. Çağırılma sebebi sandığı gibi cinayet değil borç meselesiymiş. Sonrasında evine dönüp tefeciden çaldığı şeyleri cinayet gecesi ne yapacağım diye düşünürken kanala atmaya karar verdiğini hatırlıyor. Çalıntı şeyler alıp kanala gidiyor, daha sonra atmaktan vazgeçip bir taşın altına saklıyor. Bu olayların hepsi sabah gerçekleşiyor. Kısacası güneşin ne zaman 2 kere doğduğunu veya battığını yakalayamadım. He birde benim elimdeki baskıda cinayet gecesi saat 2 de uyandığında parantez içinde ( Bu mevsimde Petersburg’da beyaz gecelerin yaşandığını, yani kısa bir gecenin ardından ortalığın hemen aydınlandığını unutmamak gerek) diye bir açıklama var.
Çeviri hatası var bence İngilizce baskıda orada Beyaz geceler yaşanıyor çünkü oda gözden kaçmış olabilir
Kanalda iki güzel video vardı, şarkı videosu neden kaldırıldı
Dostoyevskinin kendine has üslubu onu farklı kılan, psikolojik tahlilleri, kişinin iç dünyasını çok güzel bir biçimde yansıtmayı başarabilmesi, bir hareketi yapacakken neden vazgeçtiği mesela bunu çok iyi yansıtmıştır yeraltından notlarda, anlatımına insanı betimleyişine bayılıyorum, eleştirilerden deliyi yansıtıyor şeklinde olana asla katılmıyorum, ha şöyle bir şey var; her insan bir parça delidir. Yine de dostoyevski insana insanı anlatmayı başarabilmiş harika bir yazardır benim için.
Eleştiriler doğru mu yanlış mı bişey diyemem. Ben 4 tane kitabını okudum; suç ve ceza, idiot, şeytanlar ve yeraltından notlar. Çok beğenerek ve içine kapılarak okudum kitapları.kasvetli bi havası var genellikle. Ama ben her okuduğumda bu kitabı nasıl yazdı diye hayret ederek okurum,iyi anlamda hayret ederek. Benim favori yazarlarmdandır Dostoyevski. sevgiler🍀
İdiot değil o Budala :)
@@muradnnolaki6788 teşekkürler.ben türkçesini hatırlamadığım için öyle yazmştm.
Dostoyevski eserlerinde fazlasıyla kendini yansıtıyor. Karakterleri gibi kendi de içe kapanık olduğu için dış dünyaya dair gözlemleri zayıf olabilir ama bunlar asla onun beceriksiz bir yazar olduğunu göstermez. Ben de bu eleştirilerin abartılı olduğunu düşünüyorum.
Video düzenlemesi 😍 hele o nasıl başlangıç 😁
Ben çok büyük bir fanı değilim, klasiklerin genel özelliklerini taşıyor; yer yer sıkıcı arada çarpıcı 🤗
Suç ve ceza beyaz geceler yeraltından notlar ve kumarbazı okudum beyaz gecelerin bendeki yeri çok ayrıdır
kitap okumaya alışkanlığını son 8 ayda kazandım dostoyevski yeraltından notlar kitabını okuduktan sonra bütün serilerini almak ve dostoyevski okumak istemek? hiç bir kitap beni bu kadar etkilemedi
Diksiyon gerçekten çok iyi, işinizi muazzam yapıyorsunuz :)
Cemal Süreya'nın ifade ettiği gibi " Dostoyevskiyi okuduğum günden bugüne huzurum yoktur. " Bu durum büyük bir oranda benim içinde geçerli. Fakat dostoyevskiden özellikle, Yeraltından Notlar kitabından o kadar büyük bir haz alıyorum ki . Bence insanın kendisiyle yüzleşmesi , insanın kendi benliğine olan o acımasız eleştirisi, bana büyük bir haz veriyor . Özetle iyiki varsın dostoyevski, tekrar tekrar okumaya devam ediceğim.
Dostoyevski okurken adeta kendimle hesaplaşırım bendemi bir sorun var bilmiyorum ama eleştirecek bir yön bulamıyorum.
Ben profesyonel bir eleştirmen filan değilim. Henüz 17 yaşındayım. Ama ezilenlerdeki nataşa nın ve stepançikovo köyündeki foma fomiçin ruhu gerçekten hastalıklı.
Her gün gittikçe gelişmeye devam ediyorsunuz. Video num görüntü kalitesi çok başarılı
Emek verilerek hazırlanmış bir video. Daha çok kişinin bu kanalı keşfetmesini dilerdim. Videolarınızı başarılı buluyorum. Acaba daha çok kitap tavsiyesi videosu gelebilir mi ?
Dostoyevski nin beyaz geceler kitabını okuyorum, ve bence anlatımı çok akıcı ve insanların ruhuna dokunuyor. Bu yazar gerçekten çok başarılı, insanların duygularını çok iyi yansıtıyor. Okuduğum ilk kitabı ve sanırım son kitabı da olmayacak. ❤
Petersburg da geçer hikayeleri.
Kendisi en sevdiğim yazarlardan biridir
Kişinin iç dünyasında kendine dahi itiraf edemediği düşünceleri , dostoyevski çok net ve anlaşılır şekilde ifade ediyor ve bu ahlaksız ve kötü düşüncelere aslında sahip olduğumuzu bize gösteriyor ve bunların saçma ama kolay vazgeçilmeyecek duygular olduğunu gösteriyor
Sesiniz çok rahatlatıcı,sizi her dinlediğimde kitap okuyayım geliyor xd 💕💕💕
Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler ve Budala adlı romanları, insanlık tarihinin en büyük eserleri olduğunu düşünüyorum. Bu iki eser, okuyanı varlığın ötesine geçirip, 7 kat semaya çıkarır ve ordan tüm alemi izlettirir. Dostoyevski; Tanrıların romancısı ya da romancıların Tanrısıdır.
iki kitap da bende var ama henüz okursam anlayamayacağımdan şüphe ettiğim için başlamadım daha fakat beyaz geceler ve yeraltından notlar'ı okuduğumda gayet sevmiştim onları da en kısa sürede okuyacağım yaşımın genç olmasına rağmen :)
@@bettysubs9878 Yeraltından notlar, Dostoyevski'nin insan ruhunun karanlık yanlarını işlediği, insan gerçekliğini varoluşculuk felsefesi üzerinden sorguladığı çok derin bir anlama sahip eseridir. Budala romanı ve Karamazov Kardeşler artık Dostoyevski okurunu varlığın ötesine geçirip, somut dünyadan kopardığı zirve iki romanıdır. Daha ötesi yok. Bu iki romani acele etmeden bir gün mutlaka okuyunuz genç arkadaşım. Kendinizi buna hazır hissettiğinizde...
@@ferhattezcan1453 teşekkür ederim, demek ki gayet şanslıymışım ikisini de ailem önceden aldığı için. bu sene okumayı düşünüyorum
@@bettysubs9878 Rica ederim. Ailece Dostoyevski seversiniz demek ki. Çok güzel. Severek okuyacağınıza eminim.
Ben suç ve cezayı okuduktan sonra kendime gelemedim aylarca (18 yaşında okudum)
beyaz geceler, insancıklar, yer altından notlar, suç ve ceza, ev sahibi kitaplarını okudum. dostoyevskiyi çok severim. onu bu kadar severek okumamın sebeplerinden biri karakterlerinin bazı ruhsal durumlarında veya cümlelerinde kendime ait bir şeyler bulmam. ayrıca anlatımı da çok hoşuma gidiyor.
"Yoksa O, bir anlık da olsa kalbinin yakınında olsun diye mi yaratılmıştı?" önsöz alıntısı olan bir "Beyaz Geceler" yazarı, olsa olsa efsane olur.
Dostoyevski “suç ve ceza” okuyarak kitap sevgim başladı. En sevdiğim sözü “ Mantığın durduğu yerde, şeytan yardım eder.”
Dostoyevskinin Yer Altından Notlar kitabı beni bayağı etkilemişti ama bu videoyu izledikten sonra bir kere daha okumam gerektiğini düşündüm. Çünkü hiç böyle açılardan bakmamıştım
İç dünyayı yansıtma konusunda bence her okurun benliğinde nasıl bir farkındalık ya da etki uyandırıyorsa o derece başarılıdır. Ben Dostoyevski'nin ifadelerinin gücüyle, zihnimde yarattığı sorgulamalarla ve kitabın dışına çıkarak kurgulamaya yönelten cümleleriyle onun yazarlığını deneyimliyorum. "Gerçekten, ya günün birinde bütün arzu ve kaprislerimizin de formülü bulunur, daha doğrusu, bunların esasına, hangi kanunlara bağlı olarak meydana gelip nasıl geliştiklerine, çeşitli durumlarda hangi yolları takip ettiklerine vs. dair kesin bir matematik formülü ortaya çıkarsa, o zaman insan muhtemelen, hatta mutlaka hiçbir şey istememeye başlar. Cetvele bakarak arzu etmenin ne tadı olur?" Düşünce ufku açan ve gerek kendi fikriyle gerek kendi fikirlerimizle diyaloğa sokan bir yapıya sahip bence onun eserleri. İç dünyasını ve kendine karşı dürüstlüğünü okuduktan sonra benzer ve bir o kadar farklı yönlerimizle yüzleşmeye kapı aralıyor. Karakter ve kurgu konusunda eleştirilerin haklılık payı olabilir ancak ben okurken bunlara takılmadım. Aksine bu eleştirileri duyunca pek çok şuna benzer cümleler okuduğumu hatırladım:
"Zoraki, yapmacıklı, kitap gibi konuştuğumu biliyordum, ama ancak "kitap gibi" konuşabiliyordum. Fakat bundan sıkıldığım yoktu; karşımdakinin beni anlayacağını, hatta bu kitap gibi konuşmanın daha çok işime yarayacağını hissediyordum." (Yeraltından Notlar)
Keşke videonun başında Zeki Demirkubuz'un da hapiste Dostoyevski ile tanıştıktan sonra hayatının değiştiği ile ilgili anısı da olsaydı. Emeğinize sağlık. Teşekkür ederiz. Fyodor Dostoyevski kırmızı çizgimizdir !!! :)
Kitapları öyle güzel ki insanın ruhuna kalbine dokunuyor ona yapılan eleştirileri haksız buluyorum onun yazdığı kitaplar olsa olsa akıl hastalarına yazılan kitaplar değil akılları uyandırmak için yazılan kitaplardır
Büyük yazarları okumaya hep çekinirdim ama sizin tavsiyenizle yenilerde Beyaz Geceler'e başladım ve kitabı ve yazarımızı çok sevdim. Eleştirilerle ilgili doğru veya değil diyemem ama 19 seneden sonra zihin körü olduğumu düşünüyorum ve yer veya görsel betimlemeler benim için biraz anlamsız bu yüzden içsel betimlemeler daha önemli geliyor. Karakterlerin iç dünyasını anlamak ve empati kurmak Dostoyevski'yle çok güzeldi.
Dün Yeraltından Notlar kitabına başladım ilk Dostoyeski okumam daha 20 sayfa okudum ama çok etkilendim
Tamda suç ve cezayı okurken karşıma çıktı
Kendi görüşüm okurken herkes kendinden bir parçasını kitaplarında bulduğu için bu kadar çok sevildi kitapları. Biraz insanın içindeki o kaotik düşünceleri kitaba dökmeye çalışmış. Başarmış mı bilmiyorum biraz evet biraz hayır ama daha iyisi yazılana kadar en iyisi bu(insanın iç çatışmalarının betimlenmesinde). Yani o içindeki iyi insanla kötü insanın birbiriyle çatışması. Genelde kitap okuduktan sonra kafa karışıklığım azalırdı. Dostoyevski okuduktan sonra daha da karıştı :)
Dostoyevski'nin 10 kitabını okudum ve her romanında kendime dair bir şeyler buldum, kendimi ve yaşamımı sorguladım. Bazen bunca yılı yaşayacağıma sadece bu kitapları okusaydım hayata ve insanlara karşı pek çok bilgiye sahip olabilirdim demişimdir.
Dostoyevski'nin yalnızca Beyaz Geceler'ini okudum. Daha öncesinde de Suç ve Ceza'yı okumaya çalışmıştım. Sanırım o dönemki yaşım gereği kendimi simsiyah bir kutunun içine hapsedilmiş gibi hissedip bırakmıştım. Öyle de kaldı Dostoyevski okumam. Bir türlü devamlılığını sağlayamadım. Hâlâ Dostoyevski diyince o karanlığa sıkışmış duygusu kaplar içimi. Beyaz Geceler'in istisna oluşu da sizin sayenizde.
Zerrece suçum olmadığı halde bir takım düşler kurarak kendimi suçlu bulduğum olmuştur (DOSTOYEVSKİ)
Hakan Abi sende Yıldızlı Gece tablosunun puzzleı vardı.Hangi marka? Çok hoşuma gitti.
Maalesef çok az okudum. Önceden arkadaş tavsiyesi üzerine Yeraltından Notlar adlı eserini okumuştum, hiç beğenmemiştim bana ana karakter hastalık derecesinde kompleksli birinin zihni gibi gelmişti, okurken keyif almamıştım. Yakınlarda kronolojik gitmenin daha doğru olacağını düşünerek, Insancıklar'ı okudum. Sanırım "Yeni Gogol doğuyor" lafı beklentimi yükseltti. O eserini de beğenmedim anlamsız buldum, doğru gelmeyen, oturmayan bir şeyler vardı. Bu eksiklik kurgudan mı kaynaklanıyor bilmiyorum. Ama okurken keyif almadığım bir eserdi.
Tabii ki de kusursuz bir insan değil zaten kusursuz insan diye bir şey yoktur.Her insan gibi onun da hataları vardır ama verdiği eserlerin yanında bu hatalar önemsizdir.
Bana göre gelmiş geçmiş en iyi yazardır. Karamazov kardeşleri okuyan birçok kış de bu kanidadir. Hemen hemen tüm diğer kitaplarını da okudum. Kesinlikle yazarların şaheseridir benim için
Prens Myshkin, Bay Golyadkin, Vanya, ve tabi ki Raskonikov.. Bu karakterler ile tanıştıktan sonra sanki kendi hayatımdaki insanlar bir roman karakteriymiş gibi gelmeye başladı. Kitapları bir insanın hayatından farksız derecede gerçekçi. Dostoyevski bir yazardan ziyade bi ruh cerrahı adeta, okuyunca ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.
Her paylaşımınızın içeriği bir diğerinden güzel :) Size bir önerim veya ricam olacak, belkide yapıyorsunuzdur, bu videonun içinde de yaptığınız gibi gökyüzünü izlerken Dostoyevski'den okuduğunuz kesit gibi, ki çok beğendim bu kısmı, farklı romanların v.b. veya kitapların içinden kısa kesitler okusanız ne güzel olurdu. Teşekkürler.
Az mı buluyorusunuz intiharları?
- Hem de çok az.
- İnsanları kendilerini öldürmekten alıkoyan ne sizce?
- Henüz... tam bilmiyorum... iki boş inanç alıkoyuyor sanki, iki şey; yalnızca iki şey; bunlardan biri çok küçük, öbürü çok büyük, yalnız küçük olan da çok büyük.
- Küçüğü ne?
- Acı.
- Acı mı? Bu olayda bu kadar önemli olabilecek bir şey mi acı?
- Birinci derecede önemlidir.
İki tür intihar vardır: Bir büyük bir acı ya da öfkenin etkisiyle intihar edenler; iki çıldırıp intihar edenler. Bunlar aniden bitirirler işlerini. Acıyı pek düşünmezler. Birdenbire biter her şey. Ama bu işi bir de aklı başında, bilinçli olarak yapanlar vardır... bunlar çok düşünür.
...
- Acı çekmeden ölmenin hiç yolu yok mu?
- Kocaman bir ev büyüklüğünde bir kaya düşünün; dedi - Kaya havada asılı duruyor ve siz onun tam altındasınız. Bu kaya üzerinize... başınızın üzerine düşse... acı duyar mısınız?
- Ev büyüklüğünde bir kaya mı? Korkunç bir şey olacağı kesin.
- Korku değil sözünü ettiğim acı duyar mıydınız?
- Dağ gibi bir kaya... on binlerce tonluk bir ağırlık... Hiç acı duymazdım heralde.
- Ama kaya üzerinizde asılı durdukça hep dehşet içinde olurdunuz. Bundan korkmayacak kimse yoktur. Dünyanın en büyük bilgini de korkar, en büyük doktoru da. Acı duymayacağını bilmesine karşın herkes yine de ya düşerse diye acıyla kıvranırdı.
- İkinci neden nedir? Büyük olanı?
- Öbür dünya.
- Yani ceza olarak mı?
- Fark etmez. Öbür dünya işte, yalnızca öbür dünya.
- Peki ya öbür dünyaya inanmayan ateistler?
Yine Karşılık vermedi.
- Yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan. Herkes için amaç budur.
- Amaç mı? O zaman kim yaşamak ister ki?
- Hiç kimse. - dedi kararlılıkla - Hayat acıdır; hayat korkudur ve insanoğlu mutsuzdur. Bugün yalnızca acı ve korku var. İnsanoğlu hayatı seviyor, çünkü acıyı ve korkuyu seviyor. Buna da uygun yaşıyor. Acı ve korkuya karşılık olarak verilmiştir hayat; hep aldanılan yer burası. Bugünkü insan, o insan değil daha. Ama bir gün o yeni insan gelecek: yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark görmeyen mutlu gururlu, yeni insan. Acıyı ve korkuyu kim alt ederse o Tanrı olacak. Öbür tanrı artık olmayacak.
- O zaman... size göre öbür tanrı var?
- Hayır yok: Ama var da aslında. Taşın kendisinde acı yoktur; Ama taştan duyulan korkuda acı vardır. Acıyı ve korkuyu alt eden Tanrı olur. bu yepyeni bir hayat, yepyeni bir insan demektir, her şeyin yeni olması demektir.
- Yaşamakla yaşamamak arasında bir fark kalmayacağına göre herkes kendini öldürecektir... alın size değişim.
- Bunun bir önemi yok. O aldanmayı öldürecekler. Asıl özgürlüğü, asıl bağımsızlığı isteyen kişi kendini öldürmeye cesaret etmek zorundadır... Kendini öldürmeye cesaret eden kişi aldanmanın da sırrına ermiş demektir. Özgürlükte varılabilecek son noktadır bu; bunun ötesinde hiçbir şey yoktur. kendini öldürmeye cesaret edebilen Tanrı'dır. Bugün herkes bunu yapabilir ve böylece Tanrı'yı yok edebilir, böylece her şeyi yok edebilir. Ama bunu daha kimse yapmadı.
- Milyonlarca insan kendini öldürdü.
- Ama onların hepsi korkularından öldürdüler kendilerini. Korkuyu öldürmek için değil. Korkuyu öldürmek için, kendini öldüren Tanrı olur.
Benim için vazgeçilmezdir Yeraltından Notlar. Hayatımın belli dönemlerde öyle kıvranırım ki tekrar okumak için. Bir kitap ancak bu kadar kalıcı olabilir.
Dostoyewski benim için hep ayrı bir konumdadır her okuduğumuzda başka etkiler bırakır üzerimizde. Budala veya Kramazov Kardeşler'in uzun olduğundan yakınıyor çoğu arkadaşım ama ben kitabın son sayfasını çevirip kapağını kapattıktan sonra kitaba sarılıyorum resmen. Okuduğum her kitap benim bir parçam gibi gelir bana ama Dostoyewski'nin kitapları birnevi bendir. Ilk okuduğumdan beridir ne zaman bir kitapçıya gitsem elim Dostoyewski'ye gider. Onun adı değil onu okutan aksine okuyucusu ile arasında bir bağ kuruyor ve bu yüzdendir ki ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ kitapları okunuyor. Kitapları üzerine tartışmalar olması hoşuma gidiyor açıkcası bana göre hâlâ anlaşılmaya çalışılıyor anlamına geliyor bu. En sevdiğim kitabı ise hepsidir.
Çok sevdiğim ortaokul hocam 25 yaşında oku demişti Karamazov Kardeşleri az kaldı bekliyorum :)))
Profesyonel eleştirmen olmadığım için çok derin şeyler diyemeyeceğim. Fakat Dostoyevksi okurken aldığım edebi tadı bana iyi diye bahsedilen kitap ve yazarlardan alamıyorum. Kitaplarında edebiyat açısından oldukça doyuyorum. İyi ki varsın Dostoyevksi.
Dostoyevski’nin 5 kitabını okudum ve içlerinde en beğendiğim ve etkilendiğim pek tabii ‘Suç ve Ceza’ oldu ikinci olarak da ‘Yeraltından Notlar’ ikinci sırada geliyor benim için. Herkes gibi psikolojik tahlillerine bayıldığım bir yazar kendisi pek severim🥰
Dostoyevski şüphesiz ki büyük bir yazar. Yirmi birinci yüzyılda dahi tartışılması bunun göstergesidir, fakat şunu da belirtek gerekir, Dostoyesvki gibi ölümsüzleimiş klasik yazarların hiçbirini "kanonlaştırmamak" gerekir. Günümüz dünyası, insanı ve yaşam tüm yönleriyle muazzam bir değişime uğramıştır. Hatta post modernizm yıllarındaki çok katmanlı, sansürden kaçınmak ve genel okuyucuya hitap ederken, derin edebiyat "elitlerini" de tatmin edecek eserler ortaya koymak için başvurvuğu çok katmanlılığı Dostoyevski de asla bulamayız. Bu onun değil çağının sorunudur. Bana kalırsa Dostoyevski de zamanın kaçınılmaz olarak götürdüklerinin dışında asıl zayıf noktası karakterlerinini tek yönlülüğüdür. Raskolnikov binlerce sayfa boyunca sadece vicdan azabı temasına hizmet eder. Gerçekçi olduğu "realist" iddasıyla eser veren bir yazarın karaketirinin yılları kapsayan bir eserinde mesela hiç gülmemesi olacak şey değildir, bu Dostoyevski'de en yoğun halini alır. Elbette klasik dönem bu bakış açısıyla yol almıştır. Bu en başta dediğimi tekrar etmemi gerektirir, slogan bir cümle kurmam gerekirse, "Dostoyesvki çok büyük bir yazar değildir, Dostoyevski çok büyük bir yazardı."
dostoyevski gerçekten çok sevdiğim bir yazar, kitaplarında gerek kendimden gerek insan duygularından parçalar görüyorum ve bunu cidden öyle güzel betimlemelerle derinlemesine yansıtabiliyor ki tokat yemişim gibi kendime gelemiyorum bazen. mesela suç ve ceza kitabındaki raskolnikov'un hissettikleri kalbimde acıyla birlikte beliriyordu. yazdıklarını okurken tek sıkıldığım ve sevemediğim kısımlar önemli bir konu konuşulması gerekirken bir karakterin kendi yaşadıklarını bir coşkuyla delilikte anlatmayı çok fazla devam ettirmesi ve bazen sayfalarca sürüyor bu.. açıkçası hızlı okuyup geçiyorum birkaçında belki de dikkatle okumam gereklidir ancak dağılıyor dikkatim ve okumaya ara veriyorum.
zaten dostoyevski'yi bu kadar sevmemin nedeni o piskolojik durumlar üzerine (iç karışıklık, korku hissi, yalnızlık, acı vb.) şiddetli kurduğu betimlemeler, geçen diyaloglar ise daha az bir etkiye sahip olabiliyor.. tabi bu bir karakterin kendisiyle olan iç çatışmasında geçen konuşmalar değil.
Karamazov kardeşlerin ortasında bulunan alyoşa ve bağlı bulduğu kiliseyle ilgili bölümlerde çok sıkılmıştım. Tabii bunda romanı 9.sınıfta okumanın etkisi vardır. Suç ve Ceza'yı, Yeraltından Notlar'ı kendime daha yakın buluyorum. Şairin de dediği gibi o gün bugündür huzurum yok. Bu arada işine bak Tolstoy😁😁. Hayatın anlamı gibi dip bucak hikayelerini okumuş biri olarak Tolstoy'u fazla didaktik buluyorum. Dostoyevski' nin böyle erdemli olmak gibi bir kaygısı yok. Karakterleri toplumla, ailesiyle sorunlu; pek de ahlaki olmayan tipler. Vaaz dinlemek isteseydim gider kutsal metinleri okurdum. Ayrıca bence Tolstoy'un kitapları daha genele hitap ediyor. Sizi yormuyor. Okuma alışkanlığı kazandıracak kadar akıcı. Dostoyevski'de adım adım o huzursuzluğu hissediyorsunuz .Onu okumak ve anlamak için ise epeyce çaba gerektiriyor.
Dostoyevski'nin yazdığı her şeyi okuma idealime ulaşıp bu videoları izleyerek başka insanların benim hayat öğretmenim hakkında söyledikleriin dinlemek benim için çok hoş
En hayran olduğum yazardır kendileri. Fakat bir seneden fazladır anksiyete ile başım belada olduğu için maalesef uzak duruyorum kitaplarından.
İlaçlar iyi etki ediyor mu
@@tahacimen8950 henüz ilaç kullanmak istemediğim için maalesef cevabını ben bilmiyorum. Fakat ablam bir süre kullandı ve etkisini gördü.
@@ekindemirkan3660 sizin topluluk kimdir nedir anlamadım her yerde ne olduğu belli olmayan izzet güllü diye bi adamı övüyorsunuz
@@ekindemirkan3660 teşekkür ederim.
Akıl hastalarını yansıtıyor demelerini de doğru bulmakla beraber biz insanların büyük çoğunluğunun akıl hastası olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden karakterlerinin her birinde kendimden, çevremden izler buluyorum . Dostoyesvki evrenseldir!
Bir kitabı okuyup bitirdikten sonra analiz videolarını izlerim.Bu kanalı da öyle keşfettim.Böyle kaliteli içeriklere hasret kalmışım.Rus edebiyatı denilince akla gelen ilk yazarlardan birisidir kendisi.Ben Yeraltından Notlar kitabını çok sevmiştim
En sevdiğim yazar Dostoyevski'dir. Dostoyevski'nin on yedi kitabını okudum, bir satır bile kusur bulamadım.
Bir çok kitabını okudum, hepsini de çok beğendim.
Dostoyevskinin tüm eserlerini okudum son iki üç eseri kaldı o derece hayranıyım hocam..
Abi seslendirmenlik yapsana sesin çok iyi
Başka kitaplarını da okudum ama en son Ev sahibesini okurken yaptığı betimlemelerden sıkıldığımı farkettim. çok detaylı bir şekilde mekan duygu betimlemesi yaptığı için hikayenin nasıl ilerliyeceğini merak ederek satırlar paragraflar okumak yordu açıkcası. Zaten bir süre sonra okurken betimleme yapcağı yerklerin geldiğinin önceden farkına varıp oraları üstün körü okumaya başladım çünkü artık mekan değil hikayeye dokanmam gerekiyor. Merak ediyorum mekan betimlemelerinin 80i atılsa ev sahibesini okurken sıkılırmıydım acaba.
Lise yıllarımda "İnsancıklar" okuyarak tanıştım, evde babama şunu dediğimi hatırlıyorum: Çok gereksiz şeyler anlatıyor bazen ama yine de okumak istiyorum. Sonra birkaç kısa denebilecek kitabını daha okumuştum ve hep "çoğunu anlamıyorum ama okuyorum bir şekilde akıyor" derdim. Şimdi 32 yaşımda anladığıma inanıyorum okuduklarımı ve bambaşka bir şeymiş. Şimdilerde elimde Ecinniler var🧡
Ben, romanlardaki karakterlerin içsel benlik mücadelisine, git gellerini, beğeniyorum. Birçok kişinin ne düşündüğünü bilemek, neler yaşadığını neler hissettiğni hissetmek bilmek istemişimdir. Aslında her insan bir film her insan bir hikayedir. Belki yaşamı sıradan, önemsiz,doruklarda yada herneyse... ben hikayelerinde bir çok karakteri görebildiği düşünüyorum. suç ve ceza , karamazov kardeşler,budala, delikanlı,ev sahibesi... Gerçek ve hayaller birbirine girer. Zaten hayatta bu şeklide değil mi.
Kanalınızın daha fazla kitleye ihtiyacı var. Gerçekten takdire şâyan bir insansınız sizi çok seviyorum
kitaplığınızdaki sherlock holmes serisi hangi yayına ait ve o yayının serisini mi önerirsiniz başka bir yayın mı
Okuldayken Suç ve Ceza romanını okumuştum ve açıkçası beni o kadar etkilememişti, ama sıkmadan ilerleyen, sonunu merak ettiren bir kitaptı.
İdiot romanı güzel başlayan ama ortalara doğru sıkıldığım bir kitap olmuştu. Sonlara doğru daha iyiydi, ama genel olarak zorlanarak ve uzun sürede okuduğum bir kitap olmuştu.
Şimdi de Karamazov Kardeşlerine başlamayı düşünüyorum