📌Yalnızca kurgudan ibarettir. “Güçlü Mafyanın Tek Yenilgisi” ⭐️ Jeon Jungkook 25 - Kim Minjae 21 ⭐️ “Aşkımm~ hadi uyan kahvaltı hazır.” Dalgalı saçlarımdan ince bir tutam alıp yüzüne değdirdim. Kıkırdamıştı ancak hâlâ gözlerini açmamıştı. “Ya hadi ama bak ben birazdan çıkacağım o zaman dışarıda yaparım kahvaltımı madem uyanmıyorsun.” Gözleri aniden açılmıştı. “Nereye gideceksin?” “Sana da günaydın aşkım.” “Günaydın günaydın. Ee soruma cevap alamadım. Nereye gidiyorsun?” Yanağını öpüp göğüsüne uzandım. “Bugün anne ve babamla buluşacağım.” “Ah, doğru tamamen aklımdan çıkmış. Seni bırakmamı ister misin?” “Sen evde dinlen birtanem zaten şu aralar işlerin çok yoğun. Ben kendi arabamla giderim zaten buluşacağımız yer yakınlarda bir kafe.” Ufak bir sarılıp öpüşme seansından sonra masaya geçtik. Kahvaltımızı yapıp hemen mutfağı topladım. Sonbahar aylarında olduğumuz için kalın bir şeyler giyinecektim. Gardrobumun karşısında dikildim bir süre. Aslında aklımda yeni aldığım bir etek vardı ama yanımda Jungkook olmadan böyle bir şeyi giyinmek istemiyordum. Klasik bir kombin yapacaktım, buz mavisi bir jeans üzerine beyaz bir bluz giyindim. Saçlarımı salık bırakarak makyajımı yaptım. Gözlerimi ön plana çıkarak sadece ve doğal bir makyaj yapmıştım. Gardrobumun diğer köşesine gidip bot rafına baktım. Bugün topuklu bot giyinmek istiyordum. Botlarımı alıp giyindim. Üzerime kürkümü alıp, birkaç makyaj malzememi çantama attıktan sonra aşağıya indim. “Ah, güzelim çok güzel olmuşsun.” “Teşekkür ederim sevgilim.” “Diyorum ki bu kadar güzel bir hanımefendiyi yalnız bırakmamalıyım. Ve bu yüzden de bende geliyorum.” Gelmek için bulduğu bahane ile kıkırdamıştım. “Jeon, bugün evde kalacaksın ve dinleneceksin tamam mı? Söz veriyorum 1 saate geleceğim.” “Nasıl istersen öyle olsun meleğim.” Dudaklarına bir öpücük verip evden ayrıldım. Evden yalnız ayrıldığımı gören Kangyu yanıma geldi. “Efendim dilerseniz araçı hazırlatalım.” “Teşekkür ederim Kangyu. Kendi arabam ile gideceğim.” “Peki efendim.” Kangyu’yu geride bırakarak garaj’a ilerledim. Genelde dışarı çıktığımda yanımda hep Jungkook olduğu için onun aracıyla gidiyorduk her yere. Arabama binip çalıştırdım. Anne ve babamla buluşacağım kafe 10 dakikalık bir mesafeydi. Jungkook’un aklı kalmasın diye en yakın kafeyi seçmiştim. Anne ve babam yaklaşık 10 senedir ayrıydı. Çocukluğumdan bu yana sürekli bir seçim yapmam gerekiyormuş gibi bir zorunluluk yüklüyorlardı üzerime. Ama yapacak bir şeyim yoktu onların benim anne ve babam olduğu gerçeğini hiçbir şey değiştiremezdi. Tanrı onları öyle yaratmıştı, bana ise kabullenmek düşüyordu. Yolların boş olmasıyla kafeye gelmiştim. Arabamı park edip. Kafeye girdim. İçeriyi biraz detaylı incelenemem ile anne ve babamı görmüştüm. Yanlarına gidip sarıldım. “Güzeller güzeli kızım. Seni çok özledik.” “Bende sizi çok özledim baba.” “Gel kızım otur şöyle.” Annemin konuşmasıyla ikisinin karşısına oturdum. Yanımıza bir garson geldi. “Siz sipariş vermemiş miydiniz?” “Bizde geleli çok olmamıştı kızım senin gelmeni beklemiştik.” Son 5 aydır düzenli olarak alkolden uzak duruyordum yalnızca özel günler kullanıyordum. Şu sıralar formumu korumak adına günde bir kere yeşil çay içiyordum. Ancak bugün kahvaltı da içmemiştim. Bira menüye baktıktan sonra siparişimi verdim. “Peki o zaman ben bir yeşil çay alayım.” “Ben filtre kahve alayım.” “Imm.. bende espresso alayım.” Hepimiz siparişlerimizi verdikten sonra koyu bir sohbete dalmıştık. Kısa bir vakit sonra siparişlerimiz gelmişti. İçeceklerimizi alıp konuşmaya devam ettik. Şuanlık her şey güzel gidiyordu. Normalde anne ve babam asla anlaşamazlar odak noktaları ben olduğum için henüz aralarında tartışma çıkmamıştı. Anne ve babamla doyasıya vakit geçirmiştim her ne kadar aramızda tartışmalar olsa da anne ve babamdı işte. Telefonuma bildirim gelmesiyle hemen saate bakmıştım. Neredeyse 1 saat olacaktı. Zaman çok hızlı geçmişti. “Anne baba benim artık kalkmam gerek. Jungkook bugün evde beni merak etmiştir.” “Peki kızım..” ikisine de sarılıp kafeden ayrıldım. Hemen arabaya binip eve sürdüm. ^^ Eve gelmemle arabamı garaja park edip eve girdim. “Ah, sevgilim. Nerede kaldın? Rahatsız etmemek için aramadım.” Dudağını öpüp beline sarıldım. “Üzgünüm aşkım zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.” “Hmm.” Bir süre öpüşüp ayrıldık. “Sana çok aşığım.” “Bende sana aşığım sevgilim. İyiki tanrı bizi karşılaştırdı.” “Her ne kadar dışarıdan güçlü gibi gözüksem de ben bi tek sana yeniliyorum güzelim.” “Boşuna ‘her güç bir güzelliğe yenilir’ demiyorlar.” Her zamanki gibi evimiz kıkırtılarımız ile dolmuştu. -SON-
📌Yalnızca kurgudan ibarettir.
“Güçlü Mafyanın Tek Yenilgisi”
⭐️ Jeon Jungkook 25 - Kim Minjae 21 ⭐️
“Aşkımm~ hadi uyan kahvaltı hazır.” Dalgalı saçlarımdan ince bir tutam alıp yüzüne değdirdim. Kıkırdamıştı ancak hâlâ gözlerini açmamıştı. “Ya hadi ama bak ben birazdan çıkacağım o zaman dışarıda yaparım kahvaltımı madem uyanmıyorsun.” Gözleri aniden açılmıştı. “Nereye gideceksin?”
“Sana da günaydın aşkım.”
“Günaydın günaydın. Ee soruma cevap alamadım. Nereye gidiyorsun?”
Yanağını öpüp göğüsüne uzandım. “Bugün anne ve babamla buluşacağım.”
“Ah, doğru tamamen aklımdan çıkmış. Seni bırakmamı ister misin?”
“Sen evde dinlen birtanem zaten şu aralar işlerin çok yoğun. Ben kendi arabamla giderim zaten buluşacağımız yer yakınlarda bir kafe.” Ufak bir sarılıp öpüşme seansından sonra masaya geçtik.
Kahvaltımızı yapıp hemen mutfağı topladım.
Sonbahar aylarında olduğumuz için kalın bir şeyler giyinecektim. Gardrobumun karşısında dikildim bir süre. Aslında aklımda yeni aldığım bir etek vardı ama yanımda Jungkook olmadan böyle bir şeyi giyinmek istemiyordum. Klasik bir kombin yapacaktım, buz mavisi bir jeans üzerine beyaz bir bluz giyindim. Saçlarımı salık bırakarak makyajımı yaptım. Gözlerimi ön plana çıkarak sadece ve doğal bir makyaj yapmıştım.
Gardrobumun diğer köşesine gidip bot rafına baktım. Bugün topuklu bot giyinmek istiyordum. Botlarımı alıp giyindim. Üzerime kürkümü alıp, birkaç makyaj malzememi çantama attıktan sonra aşağıya indim.
“Ah, güzelim çok güzel olmuşsun.”
“Teşekkür ederim sevgilim.”
“Diyorum ki bu kadar güzel bir hanımefendiyi yalnız bırakmamalıyım. Ve bu yüzden de bende geliyorum.” Gelmek için bulduğu bahane ile kıkırdamıştım.
“Jeon, bugün evde kalacaksın ve dinleneceksin tamam mı? Söz veriyorum 1 saate geleceğim.”
“Nasıl istersen öyle olsun meleğim.”
Dudaklarına bir öpücük verip evden ayrıldım.
Evden yalnız ayrıldığımı gören Kangyu yanıma geldi. “Efendim dilerseniz araçı hazırlatalım.”
“Teşekkür ederim Kangyu. Kendi arabam ile gideceğim.”
“Peki efendim.”
Kangyu’yu geride bırakarak garaj’a ilerledim.
Genelde dışarı çıktığımda yanımda hep Jungkook olduğu için onun aracıyla gidiyorduk her yere. Arabama binip çalıştırdım.
Anne ve babamla buluşacağım kafe 10 dakikalık bir mesafeydi. Jungkook’un aklı kalmasın diye en yakın kafeyi seçmiştim.
Anne ve babam yaklaşık 10 senedir ayrıydı. Çocukluğumdan bu yana sürekli bir seçim yapmam gerekiyormuş gibi bir zorunluluk yüklüyorlardı üzerime. Ama yapacak bir şeyim yoktu onların benim anne ve babam olduğu gerçeğini hiçbir şey değiştiremezdi.
Tanrı onları öyle yaratmıştı, bana ise kabullenmek düşüyordu.
Yolların boş olmasıyla kafeye gelmiştim. Arabamı park edip. Kafeye girdim. İçeriyi biraz detaylı incelenemem ile anne ve babamı görmüştüm. Yanlarına gidip sarıldım. “Güzeller güzeli kızım. Seni çok özledik.”
“Bende sizi çok özledim baba.”
“Gel kızım otur şöyle.” Annemin konuşmasıyla ikisinin karşısına oturdum. Yanımıza bir garson geldi. “Siz sipariş vermemiş miydiniz?”
“Bizde geleli çok olmamıştı kızım senin gelmeni beklemiştik.”
Son 5 aydır düzenli olarak alkolden uzak duruyordum yalnızca özel günler kullanıyordum. Şu sıralar formumu korumak adına günde bir kere yeşil çay içiyordum. Ancak bugün kahvaltı da içmemiştim. Bira menüye baktıktan sonra siparişimi verdim.
“Peki o zaman ben bir yeşil çay alayım.”
“Ben filtre kahve alayım.”
“Imm.. bende espresso alayım.”
Hepimiz siparişlerimizi verdikten sonra koyu bir sohbete dalmıştık. Kısa bir vakit sonra siparişlerimiz gelmişti. İçeceklerimizi alıp konuşmaya devam ettik.
Şuanlık her şey güzel gidiyordu. Normalde anne ve babam asla anlaşamazlar odak noktaları ben olduğum için henüz aralarında tartışma çıkmamıştı.
Anne ve babamla doyasıya vakit geçirmiştim her ne kadar aramızda tartışmalar olsa da anne ve babamdı işte.
Telefonuma bildirim gelmesiyle hemen saate bakmıştım. Neredeyse 1 saat olacaktı. Zaman çok hızlı geçmişti.
“Anne baba benim artık kalkmam gerek. Jungkook bugün evde beni merak etmiştir.”
“Peki kızım..” ikisine de sarılıp kafeden ayrıldım. Hemen arabaya binip eve sürdüm.
^^
Eve gelmemle arabamı garaja park edip eve girdim. “Ah, sevgilim. Nerede kaldın? Rahatsız etmemek için aramadım.”
Dudağını öpüp beline sarıldım.
“Üzgünüm aşkım zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.”
“Hmm.”
Bir süre öpüşüp ayrıldık. “Sana çok aşığım.”
“Bende sana aşığım sevgilim. İyiki tanrı bizi karşılaştırdı.”
“Her ne kadar dışarıdan güçlü gibi gözüksem de ben bi tek sana yeniliyorum güzelim.”
“Boşuna ‘her güç bir güzelliğe yenilir’ demiyorlar.” Her zamanki gibi evimiz kıkırtılarımız ile dolmuştu.
-SON-
Çok güzel olmuşşşşşş😻😻😻
Yeni abonen olarak seni rahat birakmiycam seni ve kanalını çok sevdim mutlu yıllar dilerim 🎉❤
@@NssksBskansgs Çookk teşekkür ederim, beğenmenize çok sevindim. Size de mutlu yıllar dilerim💝✨