Türkiye'de İngiliz aksanlı konuşmadığın zaman insanlar İngilizce bilmiyor muamelesi yapıyor. Çağrı merkezinde çalıştığım sürede her ülkeden insanla konuşma fırsatım oldu. Pakisi, Arabı, Nijeryalısı, Rus'u vs çok daha ağır aksanlı konuşan insanlar. Bunları duydukça artık ben de kasmıyorum, bildiğim gibi konuşuyorum.
Kesinlikle. Yabancı biri turkce konustugunda yadirgamiyoruz ki adam zaten yabanci. Nasil hintlilerin aksani varsa ingilizce konusurken bizim de var yani.. Italyan soprano ile turk sopranonun aksananina bakmazsin ki dogru notadan soylemis mi diye bakarsin bunun gibi yani.
Hayır aslında İngiliz değil çoğu kişi Amerikan aksanı yapınca direk dili biliyorsun sayıyorlar çünkü onu duymuşlar İngilizce olarak dizilerde vs. İngiliz aksanını fazla duymadıkları için garip ve kasıntı geliyor onlara.
@@polakororin8799 Evet, Birlesik Krallik'ta "Paki" Pakistanlilara karsi bazi irkcilar tarafindan slur olarak kullanilabiliyor ama burada arkadasin o amacla, yani kotu niyetle kullandigini sanmiyorum, kisaltma kisa soylemek icin demis olabilir. Yani Hintli, Cinli, Rus, Arap derken "Pakistanli" demek cok uzun kaciyor; uysun diye. Tabi bilemem tabi ama direk Güney Asyali(Hindistan, Pakistan vs) de diyebilirdi. Demek istedigim evet bir kelime bircok kisi tarafindan kotu anlamda kullaniliyor ve anlasiliyor olabilir ama bu o kelimeyi kullanan her kisinin kotu, irkci vs anlamda kullandigi anlamina gelmez. Tipki siyahilere "Black people" deyince normal ancak kelime olarak yine tipayip siyah/black anlamina gelen farkli dillerden gelme "Negro", "Zenci" gibi kelimerle seskenilince yanlis anlamalari gibi. Yani bir siyahi olsam nasil ki kendime "black person" denmesinden rahatsiz olmuyorsam "Negro, niga, zenci" denmesinden de rahatsiz olmazdim(bu kelimeri kullanan kisi bu kelimeleri irkci bir intentle kullanmadigi surece tabii).
aksanlı konusmak türkler için niye bu kadar önemli anlamıyorum diğer ülkelerde böyle değil nereliysen o aksanla konusursun önemli olan doğru konusmak, bilmek
Almanyada yaşıyorum Birtane aksanlı konuşan alman görmedim duymadım dilleri dönmüyor Amerikalılar zaten almanın alman olduğunu hemen anlarlar kendilerine özgü bir aksanları var kulağa hatta hiç hoş gelmeyen birşey
İşim gereği onlarca milletten insanla konuştum ingilizce olarak. Bu arkadaşa bilgilendiri içeriğiyle ilgili teşekkür etmekle birlikte, bizim milletteki gibi başkasının konuşmalarına gülen, küçümseyen görmedim. Sakın konuşmamayı seçmeyin, hatasını gördüğünüzü küçümsemeden uyarın ve sizi uyaranların da kıymetini bilin. Unutmayın, yabancı dil mükemmel bir şey. Birilerinin küçümsemesi ile sakın vazgeçmeyin. Saraylarda oturup dil öğrenmeyen tipler var, öğrenin ve araştırma yaparken bile öyle faydasını göreceksiniz ki.
Katılmıyorum, okulda İngiliz aksanıyla öğretiliyor bana ingilizce, bende öğrendiğüm gibi kullanıyorum ama çevremdeki Amerikalılar İngiliz aksanımla dalga geçiyor kelimelerimi düzeltmeye bile çalışıyorlardı aksanı bırakmam için.
@@simayskitchen ingiliz ve amerikan aksanı kullananlar arasında bir rekabet olduğu için olabilir. Sizinki özel bir durum. Ben ingilizceyi ikinci dil olarak konuşan farklı milletlerden insanlardan bahsediyorum aslında.
Hem dil bilimini hem ses bilimini çok seviyorum. Ben saysial okuyorum ama yabancı arkadaşlarımın phonetic derserine kaçak katılıyorum ya da RUclips'daki büyük kanallardan öğrenmeye çalışıyorum ama çoğu kaynak sizin verdiğiniz terimleri bile dile getirmiyor sadece sesi gösteriyorlar ve bu beni kısıtlıyor. O yüzde paylaşılırsa bu seriyi hatim ederim herhalde. noktanın sadece ilk ve son cümlede olmasına xd aldırış etmeyin sadece açıklamaya çalıştım
Arkadaş gördüğüm kadarıyla sen de ingilizceyi benim kadar hatta benden daha çok seviyorsun zira ben de bu konularda çok titizim yani telafuz vs. Gelelim mesajı yazma gayeme ben YTÜ de gemi mühendisiyim malesef civarimda pratik yapacağım kimse yok ingilizce seviyem b2 civarında demek istediğim istersen beraber pratik yapabiliriz
@@engindemiroglu7287 ben 4 senedir pratik yapıyorum. Konuşma becerim gramer bilgimden fazla xd ama su an aktif olmayan bir discord sunucusu kurmuştum dilciler gelip pratik yapsın diye hatta 4-5 ülkeden yabancı arkadaşımı çağırmıştım. İstersen alabilirim seni tekrar aktif hale getirmeyi düşünüyoruz
Türkler neden İngiliz aksanı yapsın ki? Tamam yaparsa ne âlâ. Ama günümüzde dil dediğiniz şey efektif olmalıdır, 19. yüzyıl romantiklerinden değilseniz bir dilde native olmaya çalışmak yerine mümkün olduğunca fazla dil öğrenin, mümkün olduğunca fazla dilde kaynak okuyun. Bu adam her video başlığında sırf Lingua Franca olduğu için İngilizceyi tüm dillerin babası gibi gördüğü hissine kapılıyorum. Yok Türkler şunu diyemiyor, yok Türkler şunu okuyamıyor yok Türklerin aksanı şöyle... Ben basit bir milliyetçilikle, adi bir şovenizmle söylemiyorum bunları. Bu halk daha Türkçeyi düzgün konuşamıyor, bir de dil öğrenmek isteyen gençlerin sırtına aksan yükünü yükleyip özgüvenlerini kırmayın. Sonra dil bildikleri halde ağızlarını açamıyorlar.
Dilde belli bir yerden sonra yapılacak bir sey kalmayinca insan aksana takmaya basliyor. Su an C1.1 ingilizcem var, bunu Ingiliz aksanina cevirmeyecegim de ne yapacagim??
Doğru. Sadece anadili İngilizce olan bir ülkede yaşıyorsanız ve oradaki yerel halkla kanka olmak gibi bir hedefiniz varsa efektif olabilir bu seviyede bir aksan işi. Onun dışında kasmadan konuşmak en iyisi bence, eğer yabancı arkadaşlarınız varsa zaten zamanla kendiliğinden oturur :)
Yapmak zorunda diye yapmamış ki videoyu, yapmak isteyenler için yapmış. Bir insan neden ister: kulağa tınısı güzel geliyordur / orada yaşıyordur kabul görmek için / karşı taraf hızlı anlasın tekrar etmek zorunda kalmayayım dediği bir iş yapıyordur. Adamın anlattıkları tek başınıza öğrenmek isteseniz fark etmesi aylar sürecek şeyler. Hızlandırılmış olarak anlatmış sadece. Bilmek isteyen ister istemeyen için np. Türk aksanı zaten bence sevimli:)
aksan yapmayı bırak, ilk başta bir dilin "dünyanın ortak dili" olarak görülmesi saçmalığını masaya yatırmamız lazım. bilimin ortak dili olmalıdır, internetin ortak dili olmalıdır tamam, bunu inkar edecek değilim. ama bir insan yetkin bir ingilizce doğaçlama konuşmaya sahip olmak zorunda değildir. bunu yapabilince kendini daha makbul hissetmemelidir. hele ingiliz aksanı yapayım, dinleyen beni manchesterlı zannetsin falan bunlar biat etmenin ayaklara kapanmanın uç noktası.
yep. Finlandiya eğitim konusunda çok kaliteli bi ülke ama adamların ingilizce konuşurken sanki tanrı dili gibi varolmayan bi dil konuşuyormuş gibi geliyor. Çünkü türkçeye benzer bi şekilde yazıldığı gibi okunuyor fincede de. adamlarda gram umursamıyor
Bu arkadaş da enteresan bir biçimde bunu körüklüyor… Dil öğrencisi falan değilseniz veya kişisel bir hırsınız yoksa hiç bir dili anadilinizmiş gibi aksanlı konuşmak zorunda değilsiniz. Sözcükleri biraz daha doğru telafuz etmeye çalışmak yeterli. Türkler neden şöyle yapamıyor, Türkler bunu yanlış biliyor, Türkler zaten bir bok yapamaz, bu kanalda anlamsız, bomboş ithamlardan başka bir şey göremedim ben açıkçası. Hayali Gamzeyi özürlü, özgüvensiz, öğrenme kabiliyeti olmayan ortalama Türk kadını gibi göstermek çok saçma kompleksli bir tavır. Hayır, sen uğraştın yaptın diye kimse senin dilediğin gibi aksanlı konuşmak zorunda değil. Dünya üzerinde hiç bir millet kendi dilini konuşmaya çalışan yabancıları kendisi gibi konuşamıyor diye aşağılamaz, küçük görmez, onurunu kırmaz. Bilakis onları cesaretlendirir, çabaları hoşuna gider. Kafanıza takmayın, üzerinizde eğreti duracak yapmacık aksanlı tavırları zorla benimsemeye çalışmayın. Konuşun, sorun, öğrenin, paylaşın. Aksan gereklilik olarak, yabancı bir toplum ve ülkeyle etkileşim kurmakta son sıralarda ki o da diğerlerini yaparken kendiliğinden gelir bonus olarak. Nasıl olduğunu anlamazsınız bile…
imzami atarim, videolari ceken beyefendi de inanilmaz bir kompleks var. Cok temiz aksanli konusabilmek icin kucuk yaslarda native birisinden ogrenip surekli konusuyor olmak gerekir.
Çünkü neden yapalım ki?İngiltere de bile İngilizce aksanı konuşan kaç kişi var bu konuyu Cem Yılmaz gayet iyi açıkladı bence ayrıca her ülkenin İngilizce aksanı var zaten mesela İspanyol İngilizcesini anlamak çok zor ama adamlar bunu takmıyor kafaya ben hazırlık okuyorum öğrencilerden resmen imkansız isteniyor istediklerini yapabilmek için doğma büyüme İngiliz olmamız lazım
Hocanın bahsettiği şey zaten bu değil. Türklerin "İngiliz" aksanı yapmaya çalışıp da yapamaması ve bunun nedenleri daha çok. Tabii ki ki British aksan ile konuşmak zorunda değil, ancak olmuyorsa zorlamamak lazım. Çünkü ortaya oldukça gülünç bir durum çıkıyor.
@E Hintliler utanmıyor da, yeni gelen Hintliler utanmıyor. Genelde komedi dizilerinde kullanılan gülünç aksan gibi düşünün o aksanı. Örn 2-3 nesildir İngiltere’de yaşayan bir Hintliye taklit olarak bile o aksanı yaptıramazsınız. Çünkü karizma gideceğimi düşünüyorlar. Örn işyerinde o aksanı çok ağır kullanan biri olursa herkes birden güler. Allahtan Türk aksanı çok hafif de öyle dertlerimiz yok.
Aksanlı konuşmaktan gocunmayın, ana diliniz değil. Yabancı bir dili aksansız konuşabiliyorsanız zaten ne mutlu size. Emeğe saygı, doğru bilgiler barındıran yararlı video olmuş.
Abi aralarda türkçe aksan yaptığında yüzünde bir afallama ifadesi beliriyor ona çok gülüyorum, kendimi görüyorum 😂 "Oha şuan ingilizce konuşuyorum" hissi gibi bir şey😂
Muhteşemsiniz! Daha çok Amerikan aksanına yatkın olduğumu düşünüyorum ama İngiliz aksanına da ilgim var. Umarım bu seriden sonra Amerikan aksanı ile ilgili de bu şekilde bir seri yaparsınız.☺️
Ülke olarak o kadar İngilizce konuşamıyoruz ki İngilizce konuşan bir Türk gördüğüm zaman çok gururlanıyorum. Hele bir de aksanıyla birlikte konuşuyorsa gözümde daha da büyüyor. :)
45 tane ülke gezdim şu an dubaide yaşıyorum, kimse Türkler kadar aksan kasmıyor. Herkes nasıl dili dönüyorsa öyle konuşuyor. Fransızlar, Araplar, Hintliler Almanlar herkes doğru konuşuyor ama kendi aksanıyla... Çok abartıyoruz bu konuyu önemli olan doğru cümleler kurmak konuşmak....
Hallo Mösyö, ich bin wieder da. Meine heutige Frage ist, wie kann man sich für Toefel oder IELTS vorbereiten. Weil ich keine Ahung wie gut tatsächlich mein Englischniveua ist. Wovon sollte ich anfangen und noch weiter womit sollte ich lernen ? Mein Zweck zum Lernen ist Master in USA. Und es ist schön dass du wieder Videos machst. Ich freue mich !
Abi genellikle bu gibi videoları çeken kişiler açıklama kısmına hangi dilleri bildiklerini, hangisinin veya hangilerinin ana dili olduğunu yazar veya kanalına bununla ilgili bir video koyar sen hiç koymamışsın. Keşke bir yerde paylaşsan da öğrensek. Bir sürü dil var videolarında hangileri kendi ana dilin hangilerini sonradan öğrendin hangi dilleri biliyorsun veya öğreniyorsun söylersen çok güzel olur.
Yabanci dil olarak ögrendigim bu dilin aksanina bu kadar emek harcayacagima, bu sürede baska bir dili daha yarim yamalak ögrenmeyi tercih ederim :) Tabii kisinin yaptigi ise göre durum degisir. Dil bilimci degilim, sosyal bilimler alaninda da calismiyorum, ve dünyada bir sürü kötü aksanla Ingilizce konusan insan var. Yani mükemmel bir aksana hala gerek yok. Ilerde de gerek olacagini düsünmüyorum. Türkcede örnegin, son 20 sene icinde ne cok degisiklik oldu. Genclerin konustuklari Türkce ile yasi daha büyük olanlarin konustuklari Türkce cok farkli. Bu durumun Ingilizce icin de gecerli oldugunu düsünürsek, kendini cok yormamak icin bir argüman daha ortaya cikmis oluyor diye düsünüyorum. Ayrica, benim anadilim olmayan bir dili mükemmel konusabilsem, harika olurdu, fakat, karsimda beni dinleyenler de kafasi calisan canlilar. Benden ne beklemeleri gerektigini az cok onlar da biliyor. Dilbilgisi güzel bir Ingilizce ile konusuyorsaniz, bu belli bir saygiyi olusturuyor, yani baba kelimesini söyle demisim ya da böyle demisim, cok önemli görmüyorum. Yok, bundan daha fazlasini bekliyorsa, beklemeye devam edebilir. Basta da dedigim gibi, ben kendi ihtiyacima göre is yapip, bu sürede Almanca, ya da Ispanyolca ögrenmeyi daha akillica buluyorum; %80, %20 prensibi yani. Geri kalan %20 yi daha da mükemmellestirmek icin zaman harcamam. Tercih meselesi tabii. Almanca' da örnegin artikeller var. Bunlari ezberleyerek zaman kaybedecegime, gider 2 tane daha dil ögrenirim ayni sürede. Tabii ayni sürede 2 dil daha ögrenilir mi bunun arastirmasini yapmadim :)) Abartarak anlatiyorum. Isteyen ögrensin artikelleri tabii ki.
Artikelleri kelime ile ezberlesen sıkıntı olmaz. İngilizceyi ingiliz aksanıyla öğrenirsen sıkıntı olmaz. Türkiyede bizim için ingiliz ingilizcesi biraz daha zor oldugu icin okul herkesi amerikan aksanına alıştırıyor bu yüzden ingiliz aksanı zor geliyor
@@keremturgut1480 Ihtiyac duyan yapsin. Ben gerekli görmüyorum. Zaman en kiymetli sey. Hangi ugurda harcadigina dikkat etmek lazim. Bu saatten sonra dönüp zaten ezberledigim kelimeleri artikelleriyle ezberlemek pek gerekli görünmüyor. Bastan yapmis olsaydim, olabilirdi. Ama gecti o tren.
Dediğin şey tamamen kör cahillik, neden aksan öğrenecekmiş, neden artikel öğrenecekmiş ahahahahaha hayatında ya hiç yurtdışına çıkmamışsın, ya uluslararası müşterisi olan bir şirkette çalışmamışsın ya da İngilizce hariç bildiğin bir dil yok, o da yarım yamalıktır şu yazdığından yola çıkarsak. Özellikle Almanca ve Fransızca gibi tamamen artikel üzerine kurulmuş, Covid-19'un ilk çıktığı zamanda bile sağlık o bu düşünülmeden Covid-19 a aylarca artikel aramış dilbilimciler, sen cahil halinle kalkmış diyorsun artikele ne ihtiyaç var yiaaaa, aksana ne gerek var yiaaaaa ahahahahaha maalesef ülkede proftan bol bir şey yok işte. Hiçbir tecrübe, bilgi birikim sahibi olmadan konular hakkında konuşmakta üstümüze yok. Sen gramersiz, aksansız, artikelsiz öğrenmiş olduğun tek dil olan kabile İngilizcesi ile yaşamaya devam et
@@serdarcanitin Bir mühendissen ya da biliminsani isen eger, sana dile cok hakim oldugun icin para ödemiyorlar. Ondan ziyade, kendi alaninda yaratici olman bekleniyor. Yani bir mühendis olarak, bir teknisyen olarak kisacasi dil bilimiyle alakali bir alanda calismiyorsan, sosyal bilimler alaninda calismiyorsan, Ich habe das Auto gefahren yerine, ich habe der Auto gefahren dediginde, karsindaki seni anlamis oluyor. Burda tarzanca konussan da, dünya yerlebir olmuyor. Birak artikeli, normalde fahren kelimesi sein yardimci fiili ile kullanilir. Bunu dahi dogru kullanmadiginda, karsindaki seni anliyor. Ben Istanbulu cok seviyor dediginde birisinin seni de anladigi gibi. Dil ile alakali islerde calisiyorsan, tabii ki dili ne kadar iyi konussan o kadar iyidir. Bu kadar basit bir seyi anlayamiyorsan, bilmiyorum daha neyi anlayabilirsin? Yazmis oldugum yorumda bunu acikca belirtmisim. Ama ahmakca bir yorum yazmana engel olmamis bu :)) Fransizca da sana tarzanca bir seyler yazardim ama, simdi kabile Ingilizcemin el verdigi kadariyla yariiletken fizigi üzerine bir seyler okumam gerekiyor. Calismis oldugum Japon firmasinin adini da sana vermeyeyim. Düsündügünden daha internasyonal bir ortamda bulunuyorum ve su an memleketten epeyi uzakta yasiyorum, 5 Kasim 2004 ten beri. Yazarken biraz daha düsünerek yaz. Tanimadigin insanlarla alakali bos yorumlar yapip kendini rezil etmemis olursun. Konunun özü, isteyen istedigini yapsin. Istersen öyle, istemezsen böyle yap. Ama kendin ne istiyorsan onu yap. Ben kendi düsüncemi paylastim, hepsi bu. Tabii ki senin de hosuna gitmemis olabilir, bu da senin en dogal hakkin. Güzel olan tabii düsünceni saygisizlasmadan ifade edebilmen olurdu. Ama bu da aslinda cok da önemli degil. Yani, canin sag olsun. Umarim senin stratejin, sana istedigin sonuclari getirir.
@@serdarcanitin "Özellikle Almanca ve Fransızca gibi tamamen artikel üzerine kurulmuş, Covid-19'un ilk çıktığı zamanda bile sağlık o bu düşünülmeden Covid-19 a aylarca artikel aramış dilbilimciler" demissin. Aslinda durumu özetliyor bu cümlen. Eger bir dilbilimci isen, git Covid-19 un artikelini ara. Bu senin isindir. Ama böyle bir durumun yok ise, ve cok daha baska önceliklerin varsa, bence o daha önemli önceliklere odaklansan, zaman kazanmis olursun. Tabii isteyen, yine istedigini yapsin, özgür insanlariz.
Hocam yurt disinda mesela slovenyada ingiliz ingilizcesi aksaniyla konustugumda neden aksan yapiyorsun diye tepki aldim. Normal konusmaya basladim cunku herkes normal kendi ulkesinin aksaniyla kasmadan konusuyor
Ne saçma nerede yaşarsanız oranın aksanını alırsınız. Belki o aksanlı bir ülkede öğrendiniz ya da kullandınız dili. Ben de Kanada ve İngiliz aksanı konuştum daha önce yurtdışında farklı ülkelerde. Hiç böyle bir tepki almadım. Sadece oradan mısın diyorlar, nereden öğrendin diyo lar vs
Hello, Mr keptins. I have been studying English for two years on my own only watching youtube videos. Because I am going to start living in London later a year and a half. İ love and I am studying the British accent. unless very advanced level I understand most of the grammar lessons without subtitles but I don't know which level is it my English level. It may be weird but For me, British pronunciation is important than the other topic about learning English. My level could be low but I learn to read the phonemic chart and I study to learn to write almost every word with the international phonetic alphabet. Besides, about the British pronunciation, I have learnt a lot from you. For example, I have learnt the pronunciation of the letter "r" in between two consonant and two vowel sounds and the end of the words. Before this, I could not pronounce the words "very and harry". Like these rules, I have learnt many topics about speaking English and if you were not I could not learn these crucial rules about the British accent because as a teacher either they don't know or they can't understand. Thank you for supporting us mr keptins.
Sizi içtenlikle kutlarım çok uzun zamandır görmediğim kalitede bir dil eğitimi aktaran br video olduğunu belirtmeliyim ,çok başarılısınız ! Dilerim siz ve siz gibi çok katkı veren değerlerimizin sayıları çok artar ve ülkemizde bilgiyi samimi amaç ve hedefler için kullanan herkese muhteşem değerli bu katkılarınız, yetişmiş iyi eğitimli bir gelecek olarak geri döner.... Sevgiler ,Selamlar!
Bir dili öğrendiğinde tabii olarak o dilin tonlamasını öğrenmeniz gerekir. Bu bir zorunluluk değildir ancak olması makul olandır. Bir yabancının Türkçe konuşurken yâr kelimesini düzgün telaffuz etmeyi öğrenmesi gibi... ya da ş ç ğ ı harflerinin telaffuzunu öğrendiği gibi. Türkler için bile kendi dilinin diksiyonunu düzgün kullanmak onemli iken kapalı a açık a kapalı e açık e gibi kavramlarin kullaniminin bilmesi gerekirse aynı şey başka diller için de geçerli. Bir Türk neden ingiliz aksanıyla konuşsun demek çok kapalı bir bakış açısı. Bir insanda dil öğrenme tutkusu varsa dilin sadece kelimelerden ibaret olmadığını bilir.
@@mehmet.sunguralp Birinin kişisel zevk için aksanlı ingilizce konuşması, kişinin kendisini ilgilendirir, bu bir mesele değildir. Ancak konuyu İngiltere'de yasamamış Türklerin İngilizce'yi BBC gibi konuşamamalarını eksiklik olarak görmek şekilcilik ve aşağılık kompleksidir. Zira videonun başlığı "İngilizce'yi zevk için İngiliz aksanı ile konuşmak için nelere dikkat edilmelidir" konusuna değil Türklerin hiç gerekmediği halde İngiliz aksanını becerememeleri konusuna vurgu yapmaktadır. Sanki ingilizce ögrenen Türklerin böyle bir yükümlülüğü varmış gibi.
@@biuse dostum ancak videonun başlığı "İngilizce nasıl doğru tonlanır" değil; olsaydı buna itiraz etmezdik. Biz bazı şeyleri karıştırıyor olabilir miyiz? İngilizce'de ne zamandan beri "correct pronunciaton" ile "accent" aynı şeyler oldu. Eğer bir dili öğrenen biri genç yaştan itibaren o dilin konuşulduğu ülkede yaşamamışa o dilin "native" aksanını nasıl edinebilir? Hele İngilizce'yi Türkiye'de öğrenen Türklerin bunu "native" bir aksan ile (doğru telaffuzdan bahsetmiyorum) öğrenememelerini eksik bulmanın mantığı nedir? "Wardrobe" kelimesi "vordırob" olarak okunduğunda eksik "veöğdüğüp" olarak okunduğunda "perfect" ingilizce olduğunu neye dayanarak iddia edebiliyoruz? Velev ki ikincisi hakikatten "perfect" ingilizce, birinci telaffuzdan dolayı ingilizce yeterli bilinmiyor sayılmasının mantığı nedir?
@@korhandemirel115 Aksan dinleyerek ve tekrar edilerek kazanılır. Bir Türk'ün ingiliz aksanıyla konuşmasına olanaksiz olarak bakmak da saçmadır. Ben Türkiye'de yetişmiş bir birey olarak gayet düzgün bir şekilde hem amerikan hem ingiliz aksanı yapabiliyorum. "Bir Türk neden ingiliz aksanı yapsın?" Değil "Bir Türk neden Türk aksanı yapamasın?" ollmalıydi. Türk aksanı ile konuşmanın herhangi bir eksisi yok. Bu normal bir şey. Türkiye'de aksan abartılıyor ve çoğu insan kendi aksanından utanıyor. Bu saçmalığın daniskası zaten. Ben "Bir Türk neden Türk aksanı yapmasın?" Sorusuna değil " Bir Türk neden ingiliz aksanıyla konussun?" Sorusuna yanıt verdim. Konuyu evirip cevirmeye gerek yok.
Ingilterede yaşadım bir süre. Hemde kimi zaman Essex'te ve Doğu Londra'da. Yani aksanin dibine vurulan bölgeler. Konuşurum, kralını konuşurum (cockneyi kastetmiyorum, onu orda doğup büyüyen ingiliz harici konuşamaz, diğer ingilizler bile beceremiyor) ama genelde konuşmuyorum. Çünkü aksanli konuştuğumda rol yapiyormusum gibi geliyor, ulan ingiliz olmadığın belli iste neyin tatavasi bu diyor benliğim sanki. O yüzden bende ağırlıkla Türk ingilizcesi konuşuyorum. Sorun nerde bilmiyorum, galiba çocukluğuma inilmesi lazım 🙂
Sorun Türk milletinin yapısında. Türk milleti bir şeyin öğrenmek için 'yapilmaya calisilmasini' küçümsedigi icin. İngiliz olmadigim belli işte diyip potansiyelinizi geride tutmanız üzücü. Bence aktif olarak ingiliz aksaniyla konusmaya devam edip kendinizi gelistirebilirsiniz. Dil kaslarınız alıştıkça kolaylasacaktir
Konuşamıyor ki? Olabiliyo yapabiliyo gidiyo gibi kelimelerde r harfi yok, cümle vurgusu yok. Aniden hızlanıp kelimeleri yutan sonra da yavaşlayan bir konuşma var ve harfler düzgün çıkarılmıyor. Zaten Türkçesi ile iddialı olan bir insan değil onun farkındayım fakat yanlış çıkarım da yapmaya gerek yok.
Türkler'in İngiliz aksanı ile konuşma zorunluluğu olmadığı için olabilir. "İngiliz aksanı yapmak" düzgün bir kullanım da değildir, "İngiliz aksanı ile konuşmak" daha uygun bir cümledir.
Tirnak icine aldiginiz ifadenin ingilizcesi de turkceye cevirildiginde ayni sekilde ceviriliyor. Yani speaking with an english accent dogru oldugu kadar make an english accent da dogrudur
insanlardan çekinme durumu çok var. kuzenime ben ingiliz aksanı seviyorum, öyle konuşmaya gayret ediyorum dedim. "senle dalga mı geçsinler istiyorsun" dedi. arkadaş ortamında bir yazıyı okuyunca ya da bir cümle kurduğumda hemen dalga geçiliyor halbuki misal water kelimesini amerikan aksanı ile telaffuz edince kimse bir şey demiyor. ilk başta ben de bu durumdan muzdariptim, şimdi kimseyi umursamıyorum. siz de öyle yapın yoksa öğrenemezsiniz, konuşamazsınız.
Hocam merhaba Azerbaycandan size selam olsun .İngiliz aksanı benim için daha rahat. Sizden ingilizceyi dinlemek ve öyrenmek süper . muhteşem siniz hocam .
@@berkehan7891 Azerbayncandan selam olsun yazmış, sen galiba hiç Azerbaycan Türkçesi dublajlı film izlememişsin. Azerbancan Türkçesinde bazı farklar vardır!
Evet ingiliz aksanini yapamiyorum ama amerikan aksanininda cok iyiyimdir. Arada ingiliz aksanini yapmayi denemiyor da degilim. Dile bu kadar ilgili kisi bulmak zor bazen yabanci kanallarda tek bir kelimenin okunusu uzerine 5 dk lik yapilmis videolar var ve bu herkesin ilgisini cekmiyor. Şahsen ben bir dil ogrenmeye basladigimda aksani benim icin cok onemlidir. Bir dili konusurken keyif almam gerek ve bu da aksanla olur. Genelde kendinizi ifade edin yeter aksana gerek yok diyorlar ama bence uzerinde durulmasi gereken cok önemli bir konu. Kisaca videounun icerigi cok iyi olmus umarim devami gelir :)
Amerikan İngilizcesi konuşurken kimse o kadar takılmıyor ama İngiliz İngilizcesi konuşan birisi olduğu zaman genelde dalga geçiliyor. Ben İngiltere'de de bulundum ve o yüzden İngiliz İngilizcesi konuşuyorum ama insanlar genelde dalga geçtiği için artık sadece Native birisi olduğu zaman İngiliz İngilizcesi tercih ediyorum. Yoksa düz Türk aksanından devam ediyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Türk aksanı ile konuşmak ingilizc aksanı ile konuşmaktan 20 bin kat daha kötü. Kimseyi takma sen onların türk aksanıyla dalga geç. Yada illa saklamak istiyorsan bence amerikan aksanı öğren. Türk aksanı ile konuşanlar kulaklarımı acıtıyor
Aynen ben de ingilterede kullaniyordum ingiliz aksanini ve ingilizler cok guzel konustugumu soyluyordu, turkiyede insanlar garipsiyorlar ingiliz aksaniyla konusunca, ben de turk gibi paldir kuldur konusuyorum burda😅. Neden bilmiyorum, dalga konusu olmus bizde ingiliz aksani. Bi kompleksimiz var anlamsizca.
Türkler diğer hiçbir milletin olmadığı kadar kasıntı bu konuda. Diğer milletler birbirlerinin aksanlari onemsemeyip normal karsilarken bizde hem Türk aksanı hem de yapilmaya çalışıp yanlış çıkan aksanlar küçümseniyor. Bu sebeple Türkiye'de asla genel çaplı bir ingilizce öğretimi mümkün olamaz. Toplumca sorunluyuz.
Dil yalnızca konuşarak son şeklini alabilir. Test çözerek kelime ezberleyerek öğrenilmesininin mümkünatı yok. Dili aktif olarak kullanmak gerekir. Bir yerden başlamak gerektiği için mükemmel olmasa bile yapilmaya calisilan aksan olması gerekendir. Kimseyi umursamadan ingilizce aksanı ile konuşmaya devam etmenizi öneririm. Diliniz konuşarak alişacak çünkü. Türkçe aksanı ile konuşup ilerlemenizi koreltmeyin. Medeniyet görmemiş insanlarin yorumlarini da umursamamaya calisin.
anlayamadığım, bir yabancı bırakın düzgün Türkçe telaffuzu tarzanca çat pat Türkçe konuşunca hoşumuza gidiyor. aa ne güzel konuşuyor çok tatlı deriz. ama iş ingilizce konuşmaya gelince İngiliz kraliyet ailesi gibi konuşmamız bekleniyor. derdini anlaticak kadar ve işini halledecek kadar dil yeter kasmayalim artik
Okullarda ing amerikan ing karışık öğretiliyordu şuan sanırım ingiliz ingilizcesi öğretiliyor bu yüzden de öğrencilerin kafası daha çok karışıyor,mantıken ingilizceyi ingiliz ingilizcesi olarak öğretmek daha mantıklı olabilir fakat amerikan ingilizcesi daha yararlı oluyor bence çünkü çoğu kişi bir nebze amerikan ingilizcesi bilmesine rağmen İngiliz ingilizcesini anlayamıyor iken çocukların ingiliz ingilizcesini anlamalarını beklemek saçma geliyor bana açıkçası.
İzlemedim videoyu ama başlığa göre yorum yapmak istiyorum çünkü ben ingilizce konuşan bir Türküm aksan yapmak zorunda değilim. Gün gelir de bir oyuncu olur ingilizi oynarsam o zaman düşünürüm veya ırkımı saklamam gereken durumlar olursa ki bu örneği de aksan yapmanın saçmalığın göstermek üzere verdim.
18, ogretmenlik yilimdayim ve yurt disinda uluslararasi bir okulda ingilizce ogretmenligi yapmaktayim. Aksanim Amerikan aksanina olabildigince cok yakin. Ama sunu belirteyim aksan yapabilmek icin muzik kulaginiz olmali eger anadiliniz degilse. Muzik kulagi olmayanlar aksan yapamazlar. Turklerin Turk aksani ile konusmasinin da yadirganacak bir yani yoktur. Yadirgayanlar zaten dilden anlamiyor demektir. Bir de eger o dili surekli dinler , izler ve de konusursaniz bi sure sonra Amerikan ya da Ingiliz aksanina otomatikmen geciyorsunuz. Ama dedigim gibi muzik kulagi olanlar cok ama cok avantajli olacaktir ;)
İngiliz İngilizcesi ve aksanıyla ile ilgili bir sürü kaynağı, videoyu vs. uzun süre dinleyerek, çabalayarak, araştırarak amacıma ulaştım ve artık konuşabiliyorum. Net üzerinden İngiliz insanlar da cidden etkileniyor ve gerçekçi, hoş buluyor.
*Mükkemmelsiniz Sn.Keptins! Çok keyif aldım hiç bitmesin istedim..En sonda bahsettiğiniz seriye ihtiyacımız var ve bunu sabırsızlıkla bekliyoruz..Özel ders veya görev yaptığınız bir kurs var mı?Buna o kadar çok ihtiyacım var ki..Yardımcı olur musunuz? Saygılarımla..*
Sözlükler ve sair materyallerde kullanılagelen IPA sembolleri de, özellikle Britanya İngilizcesi için kullanılanları, aslında çok problemli ve güncel telaffuzu temsilden uzak. IPA öğreniyorum diye sözlüklerdeki işaretleri ezberleyince IPA öğrenilmiş olunmuyor. O yüzden o sembolleri teorideki sesleriyle birebir çıkartmaya çalışmaktansa kendi kulağına güvenmek, işitileni esas almak lazım. Sözlük transkripsiyonları her detayı da barındıramaz zaten fonem seviyesinde oldukları için yoksa okunamaz hale gelirler. Detaylı fonetik transkripsiyon olarak algılamamak lazım onları.
İngilizce'yi anlaşılır, doğru konuşabildikten gayrı bir İngiliz'den ayırt edilebiliyor olmam benim kültürel köklerimin sağlamlığına delalettir. Geri kalan herkese İngiliz zannedilmeleri konusunda gösterdikleri çabada başarılar dilerim.
bu cümleleri sergileyebilen birinden ingilizce tahakkümünü reddetmesini, haliyle ingilizce konuşmayı da reddetmesini beklerdim. ama maalesef onu yapmaya maçan yetmemiş.
Neden yapsın? Türkiye'de Türk öğretmenlerden eğitim alan insanlar İngiliz aksanı nasıl yapsın? Onu anlayamadım. Hindistan'da doğan herhangi biri İngiliz aksanı yapmaya çalışıyor mudur? Neden Türk aksanımız olmasın?
Hocam yine çok bilgilendirici, başarılı bir video olmuş. Umarım bahsettiğiniz seri bir an önce gelir de sizi RUclips algoritmasında yükseltip hakkettiğiniz yere çıkarır.
Merhaba! Misfits dizisindeki karakterlerin aksanı üzerine detaylı bilgi verdiğiniz bir video yapmayı hiç düşündünüz mü ya da buradaki herhangi bir video'nuzda benzer minvalde bir sohbet geçiyor mu? Burada yer alan skeç tadındaki, bu hap tarzı eleştiri ve bilgilerden sonra bunu sormak istedim. Az önce keşfettim sizi. Eğlencelisiniz.
Hocam videolar için çok teşekkürler. 🙋♀️✨Yeni seriyi merakla bekliyoruz. İçeriği tabi ki de siz belirleyeceksiniz ama bir önerim olabilir mi acaba?☺️ İngiliz edebiyatından sinemaya çevirilmiş pek çok güzel eser var hepsini bildiğinizi biliyorum. Sense and Sensibility, Pride and Prejudice, Emma , King Arthur vb. Kısa videolarla bu filmlerdeki İngiliz aksanı üzerinde de durulabilir. Faydalı olabileceğini düşündüm. Hatta Harry Potter ya da Yüzüklerin Efendisinden bile olabilir. Sadece bir öneriydi. Teşekkür ediyorum tekrar. Çok seviyoruz bu kanalı..💙✨✨😌
Merhaba, ağabey ilk defa bir videonu izliyorum; görür görmez, tabir yerindeyse balıklama daldim, Micheal Caine gibi oyuncuların konuşmasına bayılıyorum, sadece İngilizce değil, memleketimin şive farkliliklari da inanılmaz derecede dikkatimi çeker ve hoşuma gider ama bu konuda ne kadar dertliysem artık, yazmadan edemeyeceğim; ben 4 veya 5. Sınıftayken İngilizce öğretilmeye başlandı, üniversite kısmını saymazsam 5 seneden fazla İngilizce eğitimi almişim sanırım, lisede son 2 sene yabancı dil eğitimi yoktu yanlış hatırlamıyorsam velhasil kelam, 5 senelik eğitim sonucunda ne öğrendin deseler hi how are u derdim, trajikomik diyeceğim artık 3 sene kadar wow oynadım(bir online oyun) ve altyazılı film izledim öğrendim ki kimse hi how are u demiyormuş; ki öyledir gerçektende, düşününce bizde nasılsınız demeyiz pek veya sihhatiniz nasıl diyen azdır naber der geçeriz kısa keseyim keşke biraz daha samimi bir eğitim sistemimiz olsaymiş müfredat dedikleri her ne ise yerin dibine batsin
Tesekkurler. Bende kendi kendime neden bu isin boyle oldugunu sorgularken, sizin tespitlerinizden bazilarini dusunurken buluyordum, sanirim yurtdisinda dil ogrenme sansi bulan fakat egitiminin buyuk bolumunu turkiyede almis kisiler bu dusunceler baglaminda az cok ortak duygulara/dusuncelere sahipler. Benim merak ettigim bir nokta var aslinda, siz bunu sormak icin bence ideal kisisiniz: british english dinlerken (cogunlukla podcast) bazi kelimelerin sonuna aslinda olmayan bir "r" sesi ekliyorlar ve sanirim o kelimeden sonra bir kelime geliyorsa oluyor bu. "... pizza(r)..." gibi. Umarim anlatabilmisimdir. Tesekkurler. Eger vakit bulabilirseniz tecrubenizi ve kisisel tavsiyelerinizi belli bir sira dahilinde bizlerlr paylasirsaniz, bu self learning caginda yabanci dil tabusu olan turk toplumunun en azindan ogrenmeye istekli kesimine insanlik namina faydaniz dokunmus olur😀
Evet bunu ben de son bir kaç yıldır sürekli fark ediyorum ve nedense çok sinirimi bozuyor :D Örneğin "Area(r) of a circle is πr2". Ama cümlenin sonunda da kullanıldığını da duydum "There are some nice restourants in this area(r)." gibi.
Mösyö çok zor durumdayım. Lütfen bana yardım edin. 1 yıldır ingilizce çalışıyorum ve yıllardır dinlediğim bazı şarkıların sözlerini anlamaya başladım ve bu bende büyük hayal kırıklığı yarattı. Derslerden soğudum. Mesela Shakira dan Lucky that my lips not only mumble They spill kisses like a fountain Lucky that my breasts are small and humble So you don't confuse them with mountains bu ne Allah aşkına mösyö. Bu durumla nasıl başedebilirim? Teşekkürler Gamzey e selam
21+ tenses in turkish language... Anatolian Turkish verb conjugations A= To (towards /~for) (for the thick voiced words) E= To (towards /~for) (for the subtle voiced words) Okul=School U=(ou)=it= (it's that)>(I /U /i /ü=~about ) Git=Go Mak/Mek (emek)=exertion /process Git-mek=(verb)= to Go (the process of going= getmek =to get there) Gel-mek= to Come 1 .present continuous tense (right now or soon, now on or later, currently or nowadays) Used to explain the current actions or planned events (for the specified times) YOR-mak =to tire ( to try , to deal with) >Yor=~go over it (for the subtle and thick voiced words) A/E Yormak=(to arrive at any idea/opinion over what it is) I/U Yormak=(to arrive wholly over it) used as the suffix="Yor"(yaʊr) positive. Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-yor-u-Sen >(You’ try to Go to school) =School-to /Go-to-try /that-You Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Home-at-then/ Come-to-try/ I-am negative A)..Mã= Not B)Değil= it's not (the equivalent of)=(deŋi.le) examples A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen =(You don't try to-Go to school)=(School-to /Go-Not-it-try /that-You) B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen (You aren't try..to Go to School) Question sentence: Mã-u =Not-it =(is) Not it? Used as the suffixes ="Mı /Mu/Mi /Mü" Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school?)= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen ? (To-school/ Not-it / You-try-to-go)(~Towards the school or somewhere else are you going ?) Okula gidiyor musun? ( Do you go to school?)= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen ? (To school /Try-to-go /Not-it-you) (~You try to go to school (now on) or not ?) (~Do you go to school ? / at some specific times) Okula sen mi gidiyorsun ? (~Are only you that going to school ?) 2 .simple wide tense ( it's used to explain our own thoughts about the topic) (everytime, always or at all, often,rarely, any time or sometimes, now on, soon or afterwards, inshallah/ possible to get a chance ) positive VAR-mak =~ to arrive (at) (to attain) (for the thick voiced words) used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (var= ~have got) ER-mek=~ to get (at) (to reach) (for the subtle voiced words) used as the suffixes >"Er-ir-ür" (er= ~become got) examples Okula gidersin ( You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-sen > You become (got a chance) to go to school Kuşlar gökyüzünde uçar (~The birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n’de uç-a-var-u-lar = The birds have got (a chance) to fly in the sky/ The birds arrive (at) flying in the sky Bunu görebilirler = (they can see this) = Bu-n’u Gör-e-Bil-e-er-ler =(They-get-to-Know-to-See this-what’s)>They get the knowledge to see (about) what's this Question sentence: in interrogative sentences it means : is not it so? or what do you think about this topic? Okula gider misin? (Do you get to go to school ?)= Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen ?>You get to Go to School, Not it ?=(~What about you getting to go to school) negative Bas-mak =to dwell on/ to tread on (bas git= ~leave and go > pas geç / vaz geç=give up) Ez-mek = to crush (ez geç= think nothing about / es geç=skip ) Mã= Not the suffix ="MAZ" Ma-bas=(No pass)=Na pas=(not to dwell on)>(to give up) (in the thick voiced words) the suffix ="MEZ" Ma-ez= (No crush) =does not>(to skip) (in the subtle voiced words) example Okula gitmezsin ( You don't/(won't) go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen ( you skip of going to school) Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas= ( my dad doesn't dwell into doing this / gives up doing this) Niçün buna bakmazsınız =(Why don't you look at this)=Ne-u-çün bu-n’a bak-ma-bas-sen-iz (2. plural)= what-that-factor you give up looking at this 3.simple future tense (soon or later) Used to describe events that we are aiming for or think are in the future Çak-mak =~to fasten , ~to tack, ~to keep beside (for the thick voiced words) Çek-mek=~to attract , ~to want , ~to pull ,~to fetch , ~to get closer, ~to will (for the subtle voiced words) can be used as a/ı/u+Cak and e/i/ü+Cek in spoken language positive.. Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen (~You fetch/take (in mind)-to-Go to school) Ali kapıyı açacak ( Ali is gonna open the door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak (~Ali keeps close to open the door) negative A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen (~you don't keep/take (in mind) to go to school) B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen (~you're not (wanting / wanted) to go to school) 4 . simple past tense (currently or before) Used to explain the completed events we're sure about Di = now on (anymore) Di-mek(demek) = ~ to deem , ~ to mean, ~ to think this way Used as the suffixes=.Dı /Di /Du/ Dü - (Tı /Ti /Tu /Tü) positive Okula gittin ( You Went to school)= Okul-a Git-di-N Okula gittin mi ? (Did you go to school ?)= Okul-a Git-di-n Mã-u ?( You went to school -Not it?) Dün tüm gün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul all day yesterday negative Okula gitmedin ( you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-di-N Çarşıya mı gittiniz? =(Did you go to the covered/public market?) Henüz eve varmadık mı? = Have we arrived home yet (not it?) / Didn't still we get home? 5 .narrative past tense- (just now or before) Used to explain the completed events that we're unsure of MUŞ-mak = ~ to inform (muşu=inform - notice /muşuş=mesaj=message /muştu=müjde=evangel) that means -I've been informed that/ I heard that/ I noticed that/ I got it/ I found out that/ or it seems such (to me) used as the suffixes= (Mış-miş-muş-müş)
positive Okula gitmişsin=(I realized that you went to school) Okul-a Git-miş-u-sen (I heard you've been to school) Yanlış Yapmışım=Yaŋlış Yap-muş-u-men (~Seems that I've made something wrong) /Yanılmışım (I noticed I fell in a mistake) negative A. Okula gitmemişsin (I heard) you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (I learned you're not gone to school) B. Okula gitmiş değilsin =(I'm aware you haven't gone to school) Okul-a Git--miş değil-sen (Got it you’re not been to school) in interrogative sentences it means .Do you have any inform about? have you heard?.are you aware?. or does it look like this? İbrahim bugün okula gitmiş mi? =(do you know /have you heard): Has Abraham gone to school today? 6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school 7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you have been going to school 8.Okula gitmekteydin =You had been going to school 9.Okula gitmekteymişsin =I learned/heard > you've been going to school 10.Okula gidiyordun (Okula git-e-yor er-di-n) = You were going to school 11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-e-yor er-miş-sen) ( I heard that) You are going to school) (I learned you were going to school) 12.Okula gidecektin (Okula git-e-çek erdin) (You would go to school after/then)(.~I had thought you'll go to school)(~You've said about you're going to go to school) 13.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen) (I heard that you'd like to go to school then)(I learned that you'll go to school) 14.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin) (You used to go to school bf) ( you would go to school bf/then) 15.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin) ( I had seen you went to school) (~I remember you've gone to school) 16.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n) ( I know that > you had gone to school) 17.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n) (you have been to school) Dur-mak=to keep to be present there Durur=it keeps to be present there used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür) It's usually used on correspondences and literary language Meaning in the formal conversations =(that keeps to be present there) Bu bir Elma = This is an apple Bu bir Kitap = This is a book Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (that keeps to be present there) Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (that keeps to be present there) Meaning within everyday conversations as informal=( I think that /I guess/ that looks as ) Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= (guess so> this is an apple (so looks such) Bu bir elma gibi duruyor=(Looks like an apple this is it)=This looks like an apple Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= (think so> this is a book (so looks such) Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book 18.Okula gidiyordursun =(guess>likely) You were going to school 19.Okula gidiyorsundur =(I think that) you are going to school 20.Okula gidecektirim =(guess>likely) I would (have to) go to school 21.Okula gideceğimdir=(I think that) ~I'm going to go to school 21.Okula gideceklerdir=(I think that> they're going to go to school 22.Okula gitmiştirler =(guess>likely> they had gone to school) 23.Okula gitmişlerdir =(I think> they've gone to school) (informal) 23.Okula gitmişlerdir = They have been to school (officially) Anlayabilirim= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er-Men = I Get-to-Know-to-Understand =(I get at the knowledge to understand)= I can understand Anlayamam = Aŋı-la-y-a Al-Ma-Men =I don't get (to have any thing) to-Understand it= I can not understand Aŋ= moment Aŋı= memory Aŋı-la=get via memory /save in memory= make it become a memory) Anlamak=to understand Hãtırã=keepsake/souvenir Yãdigar=momento Hatır=intangible/moral value /~ sake Hatır-la =(get via the keepsake) hatırlamak/ yãd etmek/ anmak=to remember
The names of some organs at the body In turkish.. the suffix “Ak”= ~each one of both (Yan= side) (Gül= rose) (Şek=facet) (Dal=subsection, branch) (Taş=stone) Yan-ak= each one of both sides=Yanak=the cheek Kül-ak = each one of both roses=Kulak= the ear Şek-ak=şakak = both sides of the forehead Tut-ak=dudak=the lip Dal-ak=dalak=the spleen Böbür-ak=böbrek=the kidney Paça-ak=bacak= the leg Paytı-ak=(phathi-ak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot Taş-ak=testicle Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung Tül-karn-ak =that obscures/ shads each one of both dark/ covert periods= her iki karanlık/batıni çağı örten tül Zhu'l-karn-eyn=the (shader) owner of each one of both time (periods) Dhu'al-chorn-ein=two horned one=(horned hunter)Herne the hunter= Cernunnos = Cornius
Deriving a new verb in turkish 1.(Der-mek= ~to set layout & to provide)=ter'kib & ter'tib etmek (used after the verbs which ending with a consonant) Verb+"Der" is used as suffix for the subtle voiced words (ter-tir-tür/der-dir-dür/er-ir-ür) Verb+"Dar" is used as suffix for the thick voiced words (tar-tır-tur/dar-dır-dur/ar-ır-ur) (ak-mak>aktarmak)(bakmak>baktırmak)(almak>aldırmak)(çıkmak>çıkarmak)(kaçmak>kaçırmak) 2.(Et-mek = ~ to make) (mostly used after the verbs ending with a vowel sound and when the suffix "der" was used before) Verb+"T" is used as suffix for the subtle voiced words (t-it-üt) Verb+"T" is used as suffix for the thick voiced words (t-ıt-ut) (ak-mak>akıtmak)(bakmak>bakıtmak)(yürümek>yürütmek)(yırmak>yırtmak)(öldürmek>öldürtmek) 3.(Eş=partner) (together or with partner)-(all together or altogether)-(each other or about each one) Verb+"Eş" is used as suffix for the subtle voiced words (eş-iş-üş) Verb+"Aş" is used as suffix for the thick voiced words (aş-ış-uş) (gör-mek-görüşmek) (bulmak>buluşmak)(uğramak-uğraşmak) (çalmak-çalışmak) 4.(Al / El)= come to a state/a form through someone or something (to get being ...ed) Verb+"El" is used as suffix for the subtle voiced words (el-il-ül) Verb+"Al" is used as suffix for the thick voiced words (al-ıl-ul) (it's used as N to shorten some verbs) (gör-mek-görülmek) (satmak>-satılmak)(vermek>verilmek)(yemek>yeyilmek/yenmek) 5."En"=own diameter(self environment)=(about own self) Verb+"En" is used as suffix for the subtle voiced words (en-in-ün) Verb+"An" is used as suffix for the thick voiced words (an-ın-un) (gör-mek>görünmek) (bulmak>bulunmak) (tıkamak>tıkanmak) (kıvırmak>kıvranmak) Mak/Mek...(emek)=exertion /process Git=Go (verb root) Git-mek= to go (the process of going)>to get there (Git-der-mek>gittirmek)=1.Götürmek= to take away (2. Gidermek=~to resolve) (Git-en-der-mek>gidindirmek)= Göndermek= to send Gel-mek= to come (Gel-der-mek>geltirmek)=Getirmek= to bring 1.Gelmek...2.Getirmek...3.Getirtmek...4.Getirttirmek..5.Getirttirtmek..and it's going so on Der-mek= (~to provide) to set the layout by bringing together (der-le-mek= to compile) Dar-mak= to bring into a different order by disrupting the old (thara-mak=to comb) Dur-mak= to keep being present/there (~to survive/ ~to remain) (thor/hidher/hadeer/hızır) Dur-der-mak> durdurmak= ~to stop Dür-mek= to roll it up (to make it become a roll) Dör-mek= to rotate on its axis ( Törmek=old meaning)- to stir /to mix (current meaning) (döngü)törüş/törüv=tour (törüv-çi=turqui)(törüv-giş=turkish)=tourist...(thörük halk=mixed people in ownself) (Thörü-mek)>türemek= to get created a new layout/form by coming together in the same medium Töre=the order established over time= custom/tradition > (torah=sacred order) (tarih=history) Üre-mek=to get increased /proliferate Üre-et-mek>üretmek= to produce / generate Tör-et-mek=türetmek= to create a new layout by adding in each other= to derive Tör-en-mek>dörünmek= to rotate oneself /(2. to turn by oneself) Dörn-mek>Dönmek= to turn oneself (Dön-der-mek)>döndürmek= to turn something (Dön-eş-mek)>dönüşmek= to turn (altogether) to something (Dön-eş-der-mek)>dönüştürmek= to convert/ to transform simple wide tense for positive sentences Var-mak= to arrive (for the thick voiced words) (positive suffixes)=(Ar-ır-ur) Er-mek= to get (at) (for the subtle voiced words) (positive suffixes)=(Er-ir-ür) for negative sentences Ma=not Bas-mak= to dwell on /tread on (bas git= ~leave and go) Maz=(negativity suffix)=(Ma-bas) =(No pass)=Na pas=not to dwell on > vaz geç= give up (for the thick voiced words) Ez-mek= to crush (ez geç= ~think nothing about) Mez=(negativity suffix)=(Ma-ez) =(No crush)=does not > es geç = skip (for the subtle voiced words) Tan= the dawn Tanımak= to recognize (~to get the differences of) (Tanı-ma-bas)= tanımaz= ~doesn't recognize (Tanı-et-ma-bas)= tanıtmaz= doesn't make it get recognized (Tanı-en-ma-bas)= tanınmaz= doesn't inform about oneself (doesn't get known by any) (Tanı-eş-ma-bas)= tanışmaz= doesn't get known each other Tanışmak= to get to know each other =(~to meet first time) Danışmak= to get information from each other Uç=~top point (o-bir-uç=burç= the extreme point= bourge) (Uç-mak)= to fly (Uç-a-var)= Uçar=it flies (arrives flying/has a chance to fly) (Uç-ma-bas)= uçmaz= doesn't fly (~gives up flying) (Uç-der-ma-bas)=(uçturmaz)=uçurmaz= doesnt fly it (doesn't make it fly) (Uç-eş-ma-bas)=uçuşmaz= doesn't (all)together fly (Uç-al-ma-bas)=uçulmaz= doesn't get being flown Su=water (Suv)=fluent-flowing (suvu)=Sıvı=fluid, liquid Suv-mak=~to make it flow onwards/upward (>suvamak) Suy-mak=~to make it flow over Süv-mek=~to make it flow inwards Sür-mek=~to make it flow on (something) Suv-up =liquefied=(soup) Sür-up(shurup)=syrup Suruppah(chorba)=soup Suruppat(sherbet)=sorbet sharap=wine mashrubat=beverage Süp-mek=~to make it flow outwards Süp-der-mek>süptürmek>süpürmek=to sweep Say-mak=~to make it flow one by one (from the mind) = ~ to count ~ to deem (sayı=number) (bilgisayar=computer) Söy-mek=~to make it flow from the mind (Söy-le-mek= to make the sentences flowing through the mind =~to say, ~to tell ) Sev-mek=~to make it flow from the mind (to the heart) = to love Söv-mek=~call names (to say whatever's on own mind) Süy-mek=~to make it flow through (süyüt) =Süt= milk Soy-mak=~to make it flow over it/him/her ( to peel, ~to strip, ~to rob ) (Suy-en-mak)>soyunmak=to undress (Suy-der-mak)>sıyırmak= skimming, ~skinning Siy-mek=~to make it flow downwards =to pee Siyitik>Sidik= urine Süz-mek=~to make it lightly flow from up to downwards (~to filter, strain out) Sez-mek=~to make it lightly flow into the mind (~to perceive, to intuit) Sız-mak=~to get flowed slightly/slowly (~to infiltrate) Sun-mak=to extend it forwards (presentation, exhibition, to serve up) Sün-mek=to expand reaching outwards (sünger=sponge) Sın-mak=to reach by extending upwards or forwards Sin-mek=to shrink (oneself) by getting down or back (to lurk, to hide onself) Sön-mek=to get decreased by getting out or in oneself (to be extinguished) Sağ-mak= ~ to make it's poured down (Sağanak=downpour) Sağ-en-mak>sağınmak= ~to make oneself pour from thought into emotions Sağn-mak>San-mak= ~to make it pour from thought to idea (to arrive at the idea) Sav-mak=~ to make it pour outwards (2.>put forward /set forth in) (sağan)=Sahan=the container to pour water (Sav-der-mak)>savdurmak>savurmak (Sav-der-al-mak)>savurulmak> savrulmak=to get (scattered) driven away (Sav-en-mak)>savunmak=to defend (Sav-en-al-mak)>savunulmak=to get being defended (Sav-eş-mak)1>savaşmak=to pour blood / to shed each other's blood (savaş= the war) 2>savuşmak=to get spilled around (altogether/downright)=(sıvışmak=~running away in fear) (Sav-eş-der-mak)1>savaştırmak= ~to make them fight each other 2>savuşturmak =(ward off/fend off) Sürmek = ~to make it flow on something (Sür-e--er)= sürer = lasts /gets go on /drives / spreads on (Sür-der-mek)> sürdürmek= to make it continue (~to sustain) (Sür-der-e--er)= sürdürür = makes it last forwards ,(makes it continue) (Sür-ma-ez)= sürmez = doesn't drive / gives up fllowing on / skips the spread of (Sür-der-ma-ez)= sürdürmez =doesn't make it go on (doesn't make it continue) (Sür-al-ma-ez)= sürülmez =doesnt get driven by any.. (2.doesnt get followed by any) Sür-en-mek> sürünmek= (~to makeup) (~rides odor) (~to paint oneself) Sürü-mek= to take it away forward / backward on floor (Sürü-e--er)=sürür=takes it forward (Sürü-et-mek)=(sürütmek) sürtmek=~to rub (Sürü-al-mek)=2.sürülmek=to get expelled (Sürü-en-mek)=2.sürünmek=to creep on (Sürü-en--der-mek)=süründürmek=~to make it's creeping on (Sürü-et-en-mek)=sürtünmek=to have a friction (Sürü-et--eş-mek)=sürtüşmek=to get rubbed each other (Gör-mek)=to see (Gör-e-er)=görür=(that) sees (Gör-ma-ez)=görmez= doesn't see (Gör-en-ma-ez)= görünmez= doesn't show oneself (doesn't seem) (Gör-al-ma-ez)= görülmez= doesn't get seen by any.. (Gör-eş-ma-ez)= görüşmez= doesn't get seen each other (Görs-der-ma-ez)>göstermez=(that) doesn't show (Görs)=(Khorus) Göz=Eye (Görs-et-mek)>görsetmek=to make it visible (Görs-der-mek)>göstermek=to show 1.(la/le = to make via-~getting by means of ~to do through it -to make by this way ~doing it with (used after the nouns and adjectives) (.lemek-.lamak) (.letmek- .latmak) (.lettirmek-.lattırmak) Tıŋı= the tune (timbre) Tıŋı-la-mak= to get the sound out >(Tınlamak=~reacting /answering )(~to take heed of) Tıŋ-mak=to react vocally/verbally Tiŋi-le-mek=to get the sound in >(Dinlemek= to listen) Tiŋ-mek=to get at the silence >(Dinmek= to calm down / to get quiescent 2.(laş/leş =(ile-eş)= (begin to be equivalent / getting the same) (used after the nouns and adjectives) (.leşmek-.laşmak.) (.leştirmek-.laştırmak) (.leştirtmek- .laştırtmak) 3.(lan/len =(ile-en)= (to become with /to get it /to have something such this) (used after the nouns and adjectives) (.lenmek-.lanmak.) (.lendirmek-.landımak) (.lendirtmek- .landırtmak) by reiterations (Parıl Parıl) parıl-da-mak= to gleam (Kıpır Kıpır) kıpır-da-mak (Kımıl Kımıl) kımıl-da-mak by colors Ak= white Ağar-mak = to turn to white Kara= black Karar-mak=to become blackened Kızıl= red Kızar-mak= to turn red (to blush) (to be toasted) by a whim or a want Su-sa-mak= to thirst Kanık-sa-mak öh-tsu-ur (öksür-mek)=to cough tüh-tsu-ur (tüksür-mek/tükürmek)=to spit out hak-tsu-ur (aksır-mak) hap-tsu-ur (hapşur-mak)=to sneeze
Ancient turkish language.. Eğ-mek=to turn something the other way> eğmek= to tilt/ to bend Eğ-el-mek=Eğilmek=to get being inclined/ to be bent over Eğ-et-mek=Eğitmek=to educate (Eğ-der-mek)>Eğirmek=to make it (turn round) or ( turn to something) by rotating it any side=~ to spin Evirmek=to make it ( turn upside)or (turn up in other way) within a specific time =~to invert / to make something gets evolved Çevirmek=to turn it (other way) or (to other side) around itself/oneself (~to translate) Devirmek=to take it down by turning upside (~to overturn) Değ-mek=to arrive at the same level up (~to touch/ ~to become valuable /~to merit ) Öy-mek=(Dokunmak/temas ettirmek)=~to touch / ~to contact Öğ-mek=Övmek =~to laud Oğ-mak=Ovmak =~to scrub /~to rub Uğra-mak= to get (at) a place or a situation for a specific time > uğramak= to drop by Uğra-eş-mak=to get at each other completely for a specific time> uğraşmak=to strive/ to deal with Öğre-mek=to get (at) a status or a level for a certain time period Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or a level in a specific time> öğrenmek= to learn Öğre-et-mek=to make (within a specific time) for someone to get (at) a knowledge level> öğretmek= to teach Bezmek=sıkılmak, (sıkışmak) Büzmek=sıkıştırarak ezmek Ezmek= üstüne basarak inceltmek Üzmek=(inceltip koparmak) incitip kırmak Yüzmek= Yüzeyinden (sıyırıp) gitmek Yormak=(mecazen) üstüne gitmek, üstüne varmak ( tümüyle uğramak= uğraşmak) (A-yormak)=Bunun ne olduğu üzerine bir fikre/görüşe varmak... Yörmek/Yörümek=üstünde gitmek, üzerinde gezip dolaşmak ( yöre=....) (yörük=...) Yürmek/Yürümek=üstünde gitmek/üzerinde gitmek (yürü=go on) Yülmek/Yülümek=üstünden sıyırıp gitmek Yalmak/Yalamak=üstünden sıyırıp almak Yolmak=üstünden çekmek, koparmak (~üstünü düzleştirmek) Yılmak=üstünden aşağı (üstten alta) atmak, tırsmak, bezmek (Yıldırım=...Yıldız=.. Yılan=..) Yurmak= üstüne çekmek/örtmek (yur-ut=yurt ..yur-gan=yorgan) Yırmak= içten/dışa gelmek, altından/üstüne çıkmak, üste gelmek (yırışmak=yarışmak= birbirine üstün gelmek) Yarmak=üstten aşağı (doğrudan) inmek, aşağıya doğru kesmek Yermek=(mecazen) üstten aşağı çekmek (yere çekmek, çekiştirmek) Germek= dört bir yandan çekmek Yıkmak= üstten aşağı almak,devirmek Yığmak= üstüne koymak, üst üste koymak Yağmak= üstüne dökülmek /üstten aşağıya dökülmek Yakmak=ısıtıp cisimden arındırarak saflaştırmak Yoğmak=sıkışıp saflaşmak >cisminden arınmak>ölmek (yoğuk=yok ,yoğunlaşıp arınmak > yoga) Yoğurmak=sıkıp yoğunlaştırmak ,bir kıvama getirmek (Yoğurt= yoğunlaştırılmış pastörize süt) Yuğmak/Yuğamak=sıkarak arındırdırmak (=yıkamak/ temizlemek) Yuvmak=sıkıp inceltmek, daraltmak ( yufka= ince hamur) (yıvka>yuka=ince, sığ) (yuvuz>yağız= ince, zayıf, narin) (yiv=sivri) Yuvarlamak= döndürerek daraltmak (yuva=en dar/en ufak barınak) (yavru..=en ufak..) Yummak=sıkarak kapamak, sıkıca kapamak (yumurmak=sıkıca kapatmak ) (yumruk=..) (yumurta=..) (yukarı=yuka-yeri=sığ tarafı, dar tarafı, üst tarafı) (aykırı= arkırı= arka-yeri = arka taraftan, ters taraftan) (üzeri=yüz-yeri= üst yüzeyi) (astarı=ast-yeri= alt yüzeyi) (astarı=asarı) (aşağı= eşiği =eşik tarafı) (dışarı=dış-yeri= dış taraf) ağrı= çapraz yönde uğru=(ön veya arka) yönü eğri= doğru= geri= (ilek-yeri=ilgeri)= ileri ilemek/ilenmek/iletmek/ ulamak/ulanmak/ulaşmak/ulaştırmak ilek /elik /ulak= vehicle/bearer/carrier el/elik=hand
Glottal vurgu, cockney aksanını Türklerin yapması cidden çok zor. Uzun bir süre İngiltere'de yaşadıktan sonra, tüm gün konuşarak alışırlar. Bir paragrafta, birbiri ardına gelen kelimeleri okurken bile o kadar çok harf yutuluyor ki, sanki 'ağızdan tek bir cümle çıkıyormuş' etkisi yaşıyorum her duyduğumda. 'R' harfi söylenmeyip, sondaki vurgu hep 'ah' ile bitiyor gibi geliyor kulağıma.. Buna nazaran Amerikan aksanı daha basit kalıyor ama genel İngiliz aksanı (mesela İngiliz haber ajansları vs gibi yerlerde kullanılan) daha tane tane ve anlaşılır oluyor. Bunlar da benim duyup, anladığım kadarıyla tespit edebildiklerimdi :) Çeşitli sebeplerden dolayı, konuşma pratiği konusunda cesaretli değiliz, bu sebeptendir ki telaffuzda da zayıf kalıyoruz maalesef.
Hocam teşekkürler ederiz. Konuya dair oldukça önemli bir seri olmuş.💐 Hocam bir önerim olacaktı sizin için de uygun olursa, kabul etmeniz bizleri çok mutlu edecektir. more to read 1 kitabını İngiliz aksanı ile okuduğunuz videoları paylaşsanız biz de takip etsek aksanımız ve kelime bilgisi için oldukça geliştirici olurdu 😅💐
Neden yapalım ki... Oldukça sahte duruyor hatta çoğu zaman beni güldürüyor. Ana dili Türkçe olmayan biri Türkçe öğrenirken aksanlı konuşmuyor ki şart da değil. Öğrendiği dile kafayı takmıştır, inceliklerine kadar kendini adamak ister anlarım; ama onun dışında aksanlı konuşmak fuzuli. Örneğin çoğu İspanyol da İngilizce konuşurken bırakın aksanı berbat telaffuz eder ama Ingilizi de Amerikalılasi da onu anlar.
Türkçe aksaganli ingilizce konuşmak neden kötü anlamadım.Bir dili kullanmanin amacı iletişimdir.İnsanlar güzel bir iletişim kuruyorsa gerisi çokta önemli değil bence.Yabanci dil öğrenmek iletişim için önemli,hava atmak için değil bence...
İngilizce ile uzaktan yakından alakam olmamasına rağmen bu videoyu niye sonuna kadar izledim bilmiyorum 🙂 neyse emeğine sağlık abi işine yarayacaklara yararlı bir video 🙂💯
Aksan olmaması yanlış zaten. Çünkü hepimiz dünyaya geldiğimiz zaman her dili konuşabilecek aksana hazır bir şekilde doğarız. Ancak ana dilimiz kapsamında ana dil aksanına alışır dilimiz ve diğer dilleri de bu aksana göre konuşuruz. Zaten anlaşılır olmak yeterli. Aksan aksan diye kasmamak gerek. Çünkü onlar da mükemmel Türkçe konuşmak için kasmıyorlar. Ya da hintliler mükemmel ingilizce konuşmak için kasmıyor. Ki zaten onlar bile ingilizceyi ingiltere ve abd aksanı diye ikiye ayırmışlar. Bunun içindir ki: Türk aksanı - Mete Han Çin aksanı - Maodun Türk aksanı - Osman Arap aksanı - Ušman Türk aksanı - Köroğlu Yunan aksanı - Kheroglı -> Kherkul
Fonetik, ağız yapısı vs. gibi etkenler vardır illa evet ama bence sorunun çoğu psikolojik. Çünkü milletimiz malesef yaşadığı topraklardan, sosyokültürel-ekonomik durumdan ve dininden dolayı aşağılık kompleksine ve gizli ve aşırı özgüvensizliğe sahip ve kendisine hiçbir şeyi yakıştıramıyor, hakketiğini düşünmüyor. İngilizceyi bile en iyi haliyle konuşmaya çalışmak bile insanlar için "ne gerek var" şeklinde eleştiriliyor. İngilizceyi aksan ile konuşan insanlara karşı sürekli bir önyargı, "Kasma kendini" "Aksan yaptın da ne oldu?" gibi cümleler ile yaklaşıyorlar. Bir dili en iyi haliyle, native'e yakın konuşmaya çalışmak ve bunun için kendini eğitmek veya şartlamak bile insanların eleştirebileceği ve hatta yargılayabileceği bir konu haline geliyor. Bu sebepten öğrencilerimiz orta okulda, lisede aksanlı bir şekilde İngilizce konuşmaya çalıştığı zaman hemen dalga geçilen, eleştirilen ve taklit edilen kişiler olmaya başlıyor. Bu sebepten bu öğrenciler de malesef kendini bastırmak zorunda kalıyor. Sadece bu sebepten bile çokça kişi aksanlı konuşmak yerine daha az eleştirilen ve dikkat çeken "Türk" aksanıyla konuşmak için kendilerini zorluyor olabilirler. Malesef durum bu.
Bu neden önemli? Örneğin Almanlar, Fransızlar veya Hintliler İngilizce konuştuklarında İngiliz aksanıyla mı konuşuyorlar? Bence Türkler de Türk aksanıyla konuşabilir, yeter ki konuşabilsinler.
Merhabalar. Bizim gibi toplumlardan gelen bir bireyin İngiliz aksanını öğrenmeye neden ihtiyacı olabilir? Belli başlı sesleri öğrenmek tabi ki elzem, fakat aksan öğrenme isteği bana oldukça gülünç geliyor. Son derece bariz bir "mimicry" örneği olduğunu düşünüyorum. Yabancı bir dil konuşurken yeni bir kişilik yarattığımızı varsayarak, eğer bu kişiliğin konuşma biçimi öz benliğimizden bu denli farklı olursa, zannımca bu süreç kimliksizleşmenin ilk adımlarıdır. Bu konuda herkesin fikir ve yorumlarını merak ediyorum.
Bence herkes nasıl rahat hissediyorsa o şekilde konuşmalı. Kimse Türkçe aksan yapmak zorunda değil veya Türkçe aksanla konuştuğu için kimsenin utanmasına da gerek yok. Amerikan ya da İngiliz aksanı ile konuşmaktan da bu kadar korkmaya gerek yok yani öz benliğin senin özünde duruyor zaten😄 bir dil öğrenmek o kültürü de keşfetmektir o kültürde kendine ait bir şeyler bulabilirsin bu özentilik değil yani
@@alpay3693 bana sorarsanız "derdini anlatabilmek"ten "akademik makale yazmak"a uzanan geniş bir bağlam menzili var bu söylediğinizin. Ayrıca dümdüz Turkish English dediğimiz şekilde konuşan insanların anlaşılamayacağı aşikar. Benim değinmek istediğim konu kimliksizleştirici potansiyele sahip bir taklit etme durumu.
@@uzakdiyarlar6658 tabi ki herkes istediğini yapmakta özgür. fakat bence dilin ve "mimicry"nin neo-kolonize uygulamalardaki etkisi yadsınamaz bir gerçek, tabi herkes bunu reddetmekte özgür :)
@@denizyildirima Aslında bir düşününce söylediğiniz mantıklı geldi ama bence zaten kültürel bir kimliğimiz yok sanki zaten hep batılı mı doğulu mu belli olmayan bir toplumuz en azından net bir yön seçmiş oluruz diye düşünüyorum 😂
Yaklaşık üç yıldır İngilizce öğretiyorum ve sıklıkla eğitici videolara göz atarım ancak şimdiye kadar İngiliz aksanı üzerine bu kadar sade ve açıklayıcı işleyen bir kanala daha, ne yazık ki, rastlamadım! Emeğinize sağlık.
Hazirlayacaginiz seriyi 4 gözle bekliyorum hocamm🙏🙏🙏 yillardir bu tarz videolar izliyorum ama sizin kadar donanimlisini gormedim , bilgilerinizi bize de aktardiginiz icin Minnettariz🙏🙏💟💟
Ben na ingilizcesi hakkında bir şey soracağım cevaplarsan ya da yorumu görüp cevaplayan olrusa memnun olurum. "I saw it" derken buradaki gormek kelimesi neden bazıları tarafından sanki en sonda R varmış gibi bir şekilde telaffuz ediliyor? I sawr it gibi fakat r oldukça az hissediliyor. I soar it gibi bir şey oluyor ama daha hafifletilmisi. Nadir ama rastladığım bir örnek. Keske sesli ifade edebilseydim fakat ne yapalim, değil mi?
Herhangi bir dünya dilini bir yanlış anlaşılma yaratmayacak şekilde ve kendinizi en iyi derecede ifade edebilecek şekilde öğrenmeye çalışın arkadaşlar. Şu anda Korece ve Japonca öğrenmeye çalışıyorum. Türkçe konuşan yabancıları izliyorum. Hiçbirinde bizde ki ego, aşağılık kompleksi, kibir artık adına ne derseniz işte ondan yok. Tüh yaa aksanım yok o halde ben başarısızım türü bir anlayış yok. Aksan önemli değildir ! Anlaşılmak ve anlamak önemlidir.
Türkiye'de İngiliz aksanlı konuşmadığın zaman insanlar İngilizce bilmiyor muamelesi yapıyor. Çağrı merkezinde çalıştığım sürede her ülkeden insanla konuşma fırsatım oldu. Pakisi, Arabı, Nijeryalısı, Rus'u vs çok daha ağır aksanlı konuşan insanlar. Bunları duydukça artık ben de kasmıyorum, bildiğim gibi konuşuyorum.
Kesinlikle. Yabancı biri turkce konustugunda yadirgamiyoruz ki adam zaten yabanci. Nasil hintlilerin aksani varsa ingilizce konusurken bizim de var yani.. Italyan soprano ile turk sopranonun aksananina bakmazsin ki dogru notadan soylemis mi diye bakarsin bunun gibi yani.
Hayır aslında İngiliz değil çoğu kişi Amerikan aksanı yapınca direk dili biliyorsun sayıyorlar çünkü onu duymuşlar İngilizce olarak dizilerde vs. İngiliz aksanını fazla duymadıkları için garip ve kasıntı geliyor onlara.
Roachan olayı çözmüşsün, kasmadan olabildiğince anlaşılır doğru telaffuz et, karşındaki seni anlasın kâfi.
Onlar imkan getirsin biz de yapmayalım
@@polakororin8799 Evet, Birlesik Krallik'ta "Paki" Pakistanlilara karsi bazi irkcilar tarafindan slur olarak kullanilabiliyor ama burada arkadasin o amacla, yani kotu niyetle kullandigini sanmiyorum, kisaltma kisa soylemek icin demis olabilir. Yani Hintli, Cinli, Rus, Arap derken "Pakistanli" demek cok uzun kaciyor; uysun diye. Tabi bilemem tabi ama direk Güney Asyali(Hindistan, Pakistan vs) de diyebilirdi. Demek istedigim evet bir kelime bircok kisi tarafindan kotu anlamda kullaniliyor ve anlasiliyor olabilir ama bu o kelimeyi kullanan her kisinin kotu, irkci vs anlamda kullandigi anlamina gelmez. Tipki siyahilere "Black people" deyince normal ancak kelime olarak yine tipayip siyah/black anlamina gelen farkli dillerden gelme "Negro", "Zenci" gibi kelimerle seskenilince yanlis anlamalari gibi. Yani bir siyahi olsam nasil ki kendime "black person" denmesinden rahatsiz olmuyorsam "Negro, niga, zenci" denmesinden de rahatsiz olmazdim(bu kelimeri kullanan kisi bu kelimeleri irkci bir intentle kullanmadigi surece tabii).
Hocam sizi dinlemeden önce İngiliz İngilizcesi konuşamıyordum. Şimdi hiçbir şey konuşamıyorum Allah razı olsun.
aksanlı konusmak türkler için niye bu kadar önemli anlamıyorum diğer ülkelerde böyle değil nereliysen o aksanla konusursun önemli olan doğru konusmak, bilmek
Çok doğru. Kimse aşırı kasmıyor.
Çünkü bizim ülkemizde bir olaya dıştan baktığında havalı gözükmesi gerek zihniyeti var
Almanyada yaşıyorum
Birtane aksanlı konuşan alman görmedim duymadım
dilleri dönmüyor
Amerikalılar zaten almanın alman olduğunu hemen anlarlar kendilerine özgü bir aksanları var kulağa hatta hiç hoş gelmeyen birşey
@@2paqqq her yerde öyledir zaten aksanlı konuşmayı kimse takmaz benimde bir sürü yabancı arkadasım oldu böyle bir şeyle karşılaşmadım hiç
Well said mate.
İşim gereği onlarca milletten insanla konuştum ingilizce olarak. Bu arkadaşa bilgilendiri içeriğiyle ilgili teşekkür etmekle birlikte, bizim milletteki gibi başkasının konuşmalarına gülen, küçümseyen görmedim. Sakın konuşmamayı seçmeyin, hatasını gördüğünüzü küçümsemeden uyarın ve sizi uyaranların da kıymetini bilin. Unutmayın, yabancı dil mükemmel bir şey. Birilerinin küçümsemesi ile sakın vazgeçmeyin. Saraylarda oturup dil öğrenmeyen tipler var, öğrenin ve araştırma yaparken bile öyle faydasını göreceksiniz ki.
Evet Turkiye' deki insanlarin %50 sine yakini sadece alay etmeyi biliyor, sadece bu baska basarilari ve ugraslari yok.
Sarayda oturup İngilizce bilmeyen uzun bir adam var ;)
Katılmıyorum, okulda İngiliz aksanıyla öğretiliyor bana ingilizce, bende öğrendiğüm gibi kullanıyorum ama çevremdeki Amerikalılar İngiliz aksanımla dalga geçiyor kelimelerimi düzeltmeye bile çalışıyorlardı aksanı bırakmam için.
@@simayskitchen ingiliz ve amerikan aksanı kullananlar arasında bir rekabet olduğu için olabilir. Sizinki özel bir durum. Ben ingilizceyi ikinci dil olarak konuşan farklı milletlerden insanlardan bahsediyorum aslında.
Bende bu sıralar o klasmandayım yurtdışında yaşadığım için ama bilemedim kültürlere göre değişiyordur belki
Hem dil bilimini hem ses bilimini çok seviyorum. Ben saysial okuyorum ama yabancı arkadaşlarımın phonetic derserine kaçak katılıyorum ya da RUclips'daki büyük kanallardan öğrenmeye çalışıyorum ama çoğu kaynak sizin verdiğiniz terimleri bile dile getirmiyor sadece sesi gösteriyorlar ve bu beni kısıtlıyor. O yüzde paylaşılırsa bu seriyi hatim ederim herhalde. noktanın sadece ilk ve son cümlede olmasına xd aldırış etmeyin sadece açıklamaya çalıştım
Arkadaş gördüğüm kadarıyla sen de ingilizceyi benim kadar hatta benden daha çok seviyorsun zira ben de bu konularda çok titizim yani telafuz vs. Gelelim mesajı yazma gayeme ben YTÜ de gemi mühendisiyim malesef civarimda pratik yapacağım kimse yok ingilizce seviyem b2 civarında demek istediğim istersen beraber pratik yapabiliriz
@@engindemiroglu7287 ben 4 senedir pratik yapıyorum. Konuşma becerim gramer bilgimden fazla xd ama su an aktif olmayan bir discord sunucusu kurmuştum dilciler gelip pratik yapsın diye hatta 4-5 ülkeden yabancı arkadaşımı çağırmıştım. İstersen alabilirim seni tekrar aktif hale getirmeyi düşünüyoruz
@@ardasaat3509 cok iyi olur reis minettar olurum
@@ardasaat3509 beni de alabilme sansin var midir acaba
arda saat kaç
Türkler neden İngiliz aksanı yapsın ki? Tamam yaparsa ne âlâ. Ama günümüzde dil dediğiniz şey efektif olmalıdır, 19. yüzyıl romantiklerinden değilseniz bir dilde native olmaya çalışmak yerine mümkün olduğunca fazla dil öğrenin, mümkün olduğunca fazla dilde kaynak okuyun. Bu adam her video başlığında sırf Lingua Franca olduğu için İngilizceyi tüm dillerin babası gibi gördüğü hissine kapılıyorum. Yok Türkler şunu diyemiyor, yok Türkler şunu okuyamıyor yok Türklerin aksanı şöyle... Ben basit bir milliyetçilikle, adi bir şovenizmle söylemiyorum bunları. Bu halk daha Türkçeyi düzgün konuşamıyor, bir de dil öğrenmek isteyen gençlerin sırtına aksan yükünü yükleyip özgüvenlerini kırmayın. Sonra dil bildikleri halde ağızlarını açamıyorlar.
Dilde belli bir yerden sonra yapılacak bir sey kalmayinca insan aksana takmaya basliyor. Su an C1.1 ingilizcem var, bunu Ingiliz aksanina cevirmeyecegim de ne yapacagim??
Doğru. Sadece anadili İngilizce olan bir ülkede yaşıyorsanız ve oradaki yerel halkla kanka olmak gibi bir hedefiniz varsa efektif olabilir bu seviyede bir aksan işi. Onun dışında kasmadan konuşmak en iyisi bence, eğer yabancı arkadaşlarınız varsa zaten zamanla kendiliğinden oturur :)
Yapmak zorunda diye yapmamış ki videoyu, yapmak isteyenler için yapmış. Bir insan neden ister: kulağa tınısı güzel geliyordur / orada yaşıyordur kabul görmek için / karşı taraf hızlı anlasın tekrar etmek zorunda kalmayayım dediği bir iş yapıyordur. Adamın anlattıkları tek başınıza öğrenmek isteseniz fark etmesi aylar sürecek şeyler. Hızlandırılmış olarak anlatmış sadece. Bilmek isteyen ister istemeyen için np. Türk aksanı zaten bence sevimli:)
aksan yapmayı bırak, ilk başta bir dilin "dünyanın ortak dili" olarak görülmesi saçmalığını masaya yatırmamız lazım. bilimin ortak dili olmalıdır, internetin ortak dili olmalıdır tamam, bunu inkar edecek değilim. ama bir insan yetkin bir ingilizce doğaçlama konuşmaya sahip olmak zorunda değildir. bunu yapabilince kendini daha makbul hissetmemelidir. hele ingiliz aksanı yapayım, dinleyen beni manchesterlı zannetsin falan bunlar biat etmenin ayaklara kapanmanın uç noktası.
aksanla ugrasmak kompleksdir, hic bir ulke vatandasinin ve egitim sisteminin bununla ugrastigini gormedim duymadim Turkiye haric.
yep. Finlandiya eğitim konusunda çok kaliteli bi
ülke ama adamların ingilizce konuşurken sanki tanrı dili gibi varolmayan bi dil konuşuyormuş gibi geliyor. Çünkü türkçeye benzer bi şekilde yazıldığı gibi okunuyor fincede de. adamlarda gram umursamıyor
Bu dediginin tam tersi dogru.
Hollanda Norveç Finlandiya Danimarka gibi ülkelerde insanlar genelde Amerikan aksanı ile konuşuyorlar... Eğitimleri bu şekilde çünkü.
Bu arkadaş da enteresan bir biçimde bunu körüklüyor… Dil öğrencisi falan değilseniz veya kişisel bir hırsınız yoksa hiç bir dili anadilinizmiş gibi aksanlı konuşmak zorunda değilsiniz. Sözcükleri biraz daha doğru telafuz etmeye çalışmak yeterli. Türkler neden şöyle yapamıyor, Türkler bunu yanlış biliyor, Türkler zaten bir bok yapamaz, bu kanalda anlamsız, bomboş ithamlardan başka bir şey göremedim ben açıkçası. Hayali Gamzeyi özürlü, özgüvensiz, öğrenme kabiliyeti olmayan ortalama Türk kadını gibi göstermek çok saçma kompleksli bir tavır.
Hayır, sen uğraştın yaptın diye kimse senin dilediğin gibi aksanlı konuşmak zorunda değil. Dünya üzerinde hiç bir millet kendi dilini konuşmaya çalışan yabancıları kendisi gibi konuşamıyor diye aşağılamaz, küçük görmez, onurunu kırmaz. Bilakis onları cesaretlendirir, çabaları hoşuna gider.
Kafanıza takmayın, üzerinizde eğreti duracak yapmacık aksanlı tavırları zorla benimsemeye çalışmayın. Konuşun, sorun, öğrenin, paylaşın. Aksan gereklilik olarak, yabancı bir toplum ve ülkeyle etkileşim kurmakta son sıralarda ki o da diğerlerini yaparken kendiliğinden gelir bonus olarak. Nasıl olduğunu anlamazsınız bile…
imzami atarim, videolari ceken beyefendi de inanilmaz bir kompleks var. Cok temiz aksanli konusabilmek icin kucuk yaslarda native birisinden ogrenip surekli konusuyor olmak gerekir.
"Simplicity is the ultimate sophistication." Leonardo da Vinci
Dil öğrencisiyim,videonuz keşfetime düştü ve hem aksanınıza,hem de verdiğiniz bilgilere bayıldım 😊 Takipte kalacağım,seriyi heyecanla bekliyorum!
@Pilav Üstü Tavuk de nin ne zaman ayrı yazıldığını öğrenmiş olursun :d
Ben de dil secmeyi çok istiyorum ama ailemin işsiz kalırsın öyle olur söyle olur diye laflarından bıktım...
@@mutercimcime ; 'keşfetime düştü' dil öğrencisi olmanın verdiği zevzeklikle uydurduğun bir şey olmasın?
@@djnervium internet diline ayak uydurmaya çalışıyorum,sanırım "video karşıma çıktı" demek daha uygun olurdu. uyardığınız için teşekkürler 🙂
@@Nymhoraa alakasi yok kendini gelistirirswn sak diye is bulurusn bende seccem
Çünkü neden yapalım ki?İngiltere de bile İngilizce aksanı konuşan kaç kişi var bu konuyu Cem Yılmaz gayet iyi açıkladı bence ayrıca her ülkenin İngilizce aksanı var zaten mesela İspanyol İngilizcesini anlamak çok zor ama adamlar bunu takmıyor kafaya ben hazırlık okuyorum öğrencilerden resmen imkansız isteniyor istediklerini yapabilmek için doğma büyüme İngiliz olmamız lazım
Aynen, Türk ingilizcesi utanılacak bir şey değil
Hocanın bahsettiği şey zaten bu değil. Türklerin "İngiliz" aksanı yapmaya çalışıp da yapamaması ve bunun nedenleri daha çok. Tabii ki ki British aksan ile konuşmak zorunda değil, ancak olmuyorsa zorlamamak lazım. Çünkü ortaya oldukça gülünç bir durum çıkıyor.
Türk İngilizcesi gayet hafif bir aksan ama bu video zaten iyi konuşmak isteyenler için yapılmış.
Doğma büyüme ingiliz olmanıza da gerek yok. Ben 2.5 ayda temel şeyleri yapabilir hale geldim. Herkes yapabilir yeter ki istesinler
@E Hintliler utanmıyor da, yeni gelen Hintliler utanmıyor. Genelde komedi dizilerinde kullanılan gülünç aksan gibi düşünün o aksanı. Örn 2-3 nesildir İngiltere’de yaşayan bir Hintliye taklit olarak bile o aksanı yaptıramazsınız. Çünkü karizma gideceğimi düşünüyorlar. Örn işyerinde o aksanı çok ağır kullanan biri olursa herkes birden güler. Allahtan Türk aksanı çok hafif de öyle dertlerimiz yok.
Lütfen daha fazla İngiliz İngilizcesi hakkında video gelsin.
Aksanlı konuşmaktan gocunmayın, ana diliniz değil. Yabancı bir dili aksansız konuşabiliyorsanız zaten ne mutlu size. Emeğe saygı, doğru bilgiler barındıran yararlı video olmuş.
Abi aralarda türkçe aksan yaptığında yüzünde bir afallama ifadesi beliriyor ona çok gülüyorum, kendimi görüyorum 😂 "Oha şuan ingilizce konuşuyorum" hissi gibi bir şey😂
Evet kesinlikle seri hazırlayın mösyö çok faydalı oluyor bu içerikler.
İngilizin kendi bu kadar takmıyordur. "Aman kuzeyine geldim a ları kısaltayım sonra şok yaşarım" diyo mu mesela mr. Bean :))
Çok faydalı oldu, teşekkürler Keptıns. Umarım İngiliz İngilizcesiyle ilgili seri gelir.
off seriyi heyecanla bekliyoruz Keptins iyi ki varsın
Muhteşemsiniz! Daha çok Amerikan aksanına yatkın olduğumu düşünüyorum ama İngiliz aksanına da ilgim var. Umarım bu seriden sonra Amerikan aksanı ile ilgili de bu şekilde bir seri yaparsınız.☺️
seriyi dört gözle bekliyorum, emeğinize sağlık
I follow with pleasure, I subscribed and liked
Yaa nasıl tatlı birisisiniz. Çok şanslı sizinle pratik yapabilen kişiler
Seri gelsin hocam dört gözle bekliyoruz
Üstad geri dönmüş. I salute you, master! :)
Ülke olarak o kadar İngilizce konuşamıyoruz ki İngilizce konuşan bir Türk gördüğüm zaman çok gururlanıyorum. Hele bir de aksanıyla birlikte konuşuyorsa gözümde daha da büyüyor. :)
İngilizce bilmek bir meziyet değil , siz ilk önce kendi dilinizi bi öğrenin onla gururlanın. 4 tane yazım hatası var yorumunuzda.
@@AsdAsd-pr9hi oyyyyyy
@@AsdAsd-pr9hi 4 tane yazım hatasını göster bakalım.
45 tane ülke gezdim şu an dubaide yaşıyorum, kimse Türkler kadar aksan kasmıyor. Herkes nasıl dili dönüyorsa öyle konuşuyor. Fransızlar, Araplar, Hintliler Almanlar herkes doğru konuşuyor ama kendi aksanıyla... Çok abartıyoruz bu konuyu önemli olan doğru cümleler kurmak konuşmak....
@@AsdAsd-pr9hi hAhA yAz;M HaTaSı Ta.Kan BiRi. DaHA ÇoK kOmİkSiN,
Çok güzel bu seri olması gereken bir içerik bence
👌 aradığım video bu olabilir harikasınız hocam .
15 yaşımdayım ve hem Amerikan hem de İngiliz aksanı yapabiliyorum. Türkiye'de bu baya nadir benim gibi birini görünce mutlu oluyorum falan artık
Hallo Mösyö, ich bin wieder da. Meine heutige Frage ist, wie kann man sich für Toefel oder IELTS vorbereiten. Weil ich keine Ahung wie gut tatsächlich mein Englischniveua ist. Wovon sollte ich anfangen und noch weiter womit sollte ich lernen ? Mein Zweck zum Lernen ist Master in USA. Und es ist schön dass du wieder Videos machst. Ich freue mich !
I have never taken the TOEFL / IELTS tests.😅
@@keptins Ja schon vermutet, aber dachte nur... Der Mösyö vielleicht hat Ahnung wie das geht, weil ich keine habe .d
Britanya Aksanını hakikaten seviyorum, bu yüzden American aksanımı British yaptım.
Abi genellikle bu gibi videoları çeken kişiler açıklama kısmına hangi dilleri bildiklerini, hangisinin veya hangilerinin ana dili olduğunu yazar veya kanalına bununla ilgili bir video koyar sen hiç koymamışsın. Keşke bir yerde paylaşsan da öğrensek. Bir sürü dil var videolarında hangileri kendi ana dilin hangilerini sonradan öğrendin hangi dilleri biliyorsun veya öğreniyorsun söylersen çok güzel olur.
Yabanci dil olarak ögrendigim bu dilin aksanina bu kadar emek harcayacagima, bu sürede baska bir dili daha yarim yamalak ögrenmeyi tercih ederim :)
Tabii kisinin yaptigi ise göre durum degisir. Dil bilimci degilim, sosyal bilimler alaninda da calismiyorum, ve dünyada bir sürü kötü aksanla Ingilizce konusan insan var.
Yani mükemmel bir aksana hala gerek yok. Ilerde de gerek olacagini düsünmüyorum.
Türkcede örnegin, son 20 sene icinde ne cok degisiklik oldu. Genclerin konustuklari Türkce ile yasi daha büyük olanlarin konustuklari Türkce cok farkli.
Bu durumun Ingilizce icin de gecerli oldugunu düsünürsek, kendini cok yormamak icin bir argüman daha ortaya cikmis oluyor diye düsünüyorum.
Ayrica, benim anadilim olmayan bir dili mükemmel konusabilsem, harika olurdu, fakat, karsimda beni dinleyenler de kafasi calisan canlilar. Benden ne beklemeleri gerektigini az cok onlar da biliyor.
Dilbilgisi güzel bir Ingilizce ile konusuyorsaniz, bu belli bir saygiyi olusturuyor, yani baba kelimesini söyle demisim ya da böyle demisim, cok önemli görmüyorum. Yok, bundan daha fazlasini bekliyorsa, beklemeye devam edebilir.
Basta da dedigim gibi, ben kendi ihtiyacima göre is yapip, bu sürede Almanca, ya da Ispanyolca ögrenmeyi daha akillica buluyorum; %80, %20 prensibi yani. Geri kalan %20 yi daha da mükemmellestirmek icin zaman harcamam. Tercih meselesi tabii.
Almanca' da örnegin artikeller var. Bunlari ezberleyerek zaman kaybedecegime, gider 2 tane daha dil ögrenirim ayni sürede. Tabii ayni sürede 2 dil daha ögrenilir mi bunun arastirmasini yapmadim :))
Abartarak anlatiyorum.
Isteyen ögrensin artikelleri tabii ki.
Artikelleri kelime ile ezberlesen sıkıntı olmaz. İngilizceyi ingiliz aksanıyla öğrenirsen sıkıntı olmaz. Türkiyede bizim için ingiliz ingilizcesi biraz daha zor oldugu icin okul herkesi amerikan aksanına alıştırıyor bu yüzden ingiliz aksanı zor geliyor
@@keremturgut1480 Ihtiyac duyan yapsin. Ben gerekli görmüyorum. Zaman en kiymetli sey. Hangi ugurda harcadigina dikkat etmek lazim.
Bu saatten sonra dönüp zaten ezberledigim kelimeleri artikelleriyle ezberlemek pek gerekli görünmüyor.
Bastan yapmis olsaydim, olabilirdi. Ama gecti o tren.
Dediğin şey tamamen kör cahillik, neden aksan öğrenecekmiş, neden artikel öğrenecekmiş ahahahahaha hayatında ya hiç yurtdışına çıkmamışsın, ya uluslararası müşterisi olan bir şirkette çalışmamışsın ya da İngilizce hariç bildiğin bir dil yok, o da yarım yamalıktır şu yazdığından yola çıkarsak. Özellikle Almanca ve Fransızca gibi tamamen artikel üzerine kurulmuş, Covid-19'un ilk çıktığı zamanda bile sağlık o bu düşünülmeden Covid-19 a aylarca artikel aramış dilbilimciler, sen cahil halinle kalkmış diyorsun artikele ne ihtiyaç var yiaaaa, aksana ne gerek var yiaaaaa ahahahahaha maalesef ülkede proftan bol bir şey yok işte. Hiçbir tecrübe, bilgi birikim sahibi olmadan konular hakkında konuşmakta üstümüze yok. Sen gramersiz, aksansız, artikelsiz öğrenmiş olduğun tek dil olan kabile İngilizcesi ile yaşamaya devam et
@@serdarcanitin Bir mühendissen ya da biliminsani isen eger, sana dile cok hakim oldugun icin para ödemiyorlar. Ondan ziyade, kendi alaninda yaratici olman bekleniyor.
Yani bir mühendis olarak, bir teknisyen olarak kisacasi dil bilimiyle alakali bir alanda calismiyorsan, sosyal bilimler alaninda calismiyorsan, Ich habe das Auto gefahren yerine, ich habe der Auto gefahren dediginde, karsindaki seni anlamis oluyor. Burda tarzanca konussan da, dünya yerlebir olmuyor.
Birak artikeli, normalde fahren kelimesi sein yardimci fiili ile kullanilir. Bunu dahi dogru kullanmadiginda, karsindaki seni anliyor. Ben Istanbulu cok seviyor dediginde birisinin seni de anladigi gibi.
Dil ile alakali islerde calisiyorsan, tabii ki dili ne kadar iyi konussan o kadar iyidir. Bu kadar basit bir seyi anlayamiyorsan, bilmiyorum daha neyi anlayabilirsin?
Yazmis oldugum yorumda bunu acikca belirtmisim. Ama ahmakca bir yorum yazmana engel olmamis bu :))
Fransizca da sana tarzanca bir seyler yazardim ama, simdi kabile Ingilizcemin el verdigi kadariyla yariiletken fizigi üzerine bir seyler okumam gerekiyor.
Calismis oldugum Japon firmasinin adini da sana vermeyeyim. Düsündügünden daha internasyonal bir ortamda bulunuyorum ve su an memleketten epeyi uzakta yasiyorum, 5 Kasim 2004 ten beri. Yazarken biraz daha düsünerek yaz. Tanimadigin insanlarla alakali bos yorumlar yapip kendini rezil etmemis olursun.
Konunun özü, isteyen istedigini yapsin. Istersen öyle, istemezsen böyle yap. Ama kendin ne istiyorsan onu yap. Ben kendi düsüncemi paylastim, hepsi bu. Tabii ki senin de hosuna gitmemis olabilir, bu da senin en dogal hakkin.
Güzel olan tabii düsünceni saygisizlasmadan ifade edebilmen olurdu. Ama bu da aslinda cok da önemli degil. Yani, canin sag olsun.
Umarim senin stratejin, sana istedigin sonuclari getirir.
@@serdarcanitin "Özellikle Almanca ve Fransızca gibi tamamen artikel üzerine kurulmuş, Covid-19'un ilk çıktığı zamanda bile sağlık o bu düşünülmeden Covid-19 a aylarca artikel aramış dilbilimciler" demissin.
Aslinda durumu özetliyor bu cümlen. Eger bir dilbilimci isen, git Covid-19 un artikelini ara. Bu senin isindir. Ama böyle bir durumun yok ise, ve cok daha baska önceliklerin varsa, bence o daha önemli önceliklere odaklansan, zaman kazanmis olursun.
Tabii isteyen, yine istedigini yapsin, özgür insanlariz.
Hocam yurt disinda mesela slovenyada ingiliz ingilizcesi aksaniyla konustugumda neden aksan yapiyorsun diye tepki aldim. Normal konusmaya basladim cunku herkes normal kendi ulkesinin aksaniyla kasmadan konusuyor
Ne saçma nerede yaşarsanız oranın aksanını alırsınız. Belki o aksanlı bir ülkede öğrendiniz ya da kullandınız dili. Ben de Kanada ve İngiliz aksanı konuştum daha önce yurtdışında farklı ülkelerde. Hiç böyle bir tepki almadım. Sadece oradan mısın diyorlar, nereden öğrendin diyo lar vs
@@deekum6557 tebrik ederim
Hello, Mr keptins. I have been studying English for two years on my own only watching youtube videos. Because I am going to start living in London later a year and a half. İ love and I am studying the British accent. unless very advanced level I understand most of the grammar lessons without subtitles but I don't know which level is it my English level. It may be weird but For me, British pronunciation is important than the other topic about learning English. My level could be low but I learn to read the phonemic chart and I study to learn to write almost every word with the international phonetic alphabet. Besides, about the British pronunciation, I have learnt a lot from you. For example, I have learnt the pronunciation of the letter "r" in between two consonant and two vowel sounds and the end of the words. Before this, I could not pronounce the words "very and harry". Like these rules, I have learnt many topics about speaking English and if you were not I could not learn these crucial rules about the British accent because as a teacher either they don't know or they can't understand. Thank you for supporting us mr keptins.
Great!
@@keptins thank you, sir. How is my writing skills? Could you please tell me about my wrongs
@@AY-fh8polondraya gittin mi kardeşin nasıl gidiyorsun beni aydınlatırsan memnun olurum
Güzel içerik ,script okuduğunuz ekran gözlüğe yansıyor ben oraya takıldım .
bazen sessiz kaldığında bağırarak küfür etmeye başlayacak sanıyorum
Sizi içtenlikle kutlarım çok uzun zamandır görmediğim kalitede bir dil eğitimi aktaran br video olduğunu belirtmeliyim ,çok başarılısınız ! Dilerim siz ve siz gibi çok katkı veren değerlerimizin sayıları çok artar ve ülkemizde bilgiyi samimi amaç ve hedefler için kullanan herkese muhteşem değerli bu katkılarınız, yetişmiş iyi eğitimli bir gelecek olarak geri döner.... Sevgiler ,Selamlar!
Çok iyi bir bilgi videosu... bravo..
Yine 10 numara video türk konuşmasındaki eksikler için birebir videolar.
Mükemmel olur yeni videolarını bekliyoruz
Merhaba :) Güzel bilgiler veriyorsunuz ancak Türkçeyi biraz daha yavaş ve sesli söylerseniz çok daha verimli olur diye düşünüyorum. İyi çalışmalar 🌸
Evet biraz hızlı olmuş bu video :)
Lütfen ingiliz ingilizcesiyle ilgili serinizi devam ettirin🙏
Ya Allah rızası için: Bir Türk neden İngiliz aksanı yapsın ki
Neden yapmasın ki? Kişisel zevk meselesi
Bir dili öğrendiğinde tabii olarak o dilin tonlamasını öğrenmeniz gerekir. Bu bir zorunluluk değildir ancak olması makul olandır. Bir yabancının Türkçe konuşurken yâr kelimesini düzgün telaffuz etmeyi öğrenmesi gibi... ya da ş ç ğ ı harflerinin telaffuzunu öğrendiği gibi. Türkler için bile kendi dilinin diksiyonunu düzgün kullanmak onemli iken kapalı a açık a kapalı e açık e gibi kavramlarin kullaniminin bilmesi gerekirse aynı şey başka diller için de geçerli. Bir Türk neden ingiliz aksanıyla konuşsun demek çok kapalı bir bakış açısı. Bir insanda dil öğrenme tutkusu varsa dilin sadece kelimelerden ibaret olmadığını bilir.
@@mehmet.sunguralp Birinin kişisel zevk için aksanlı ingilizce konuşması, kişinin kendisini ilgilendirir, bu bir mesele değildir. Ancak konuyu İngiltere'de yasamamış Türklerin İngilizce'yi BBC gibi konuşamamalarını eksiklik olarak görmek şekilcilik ve aşağılık kompleksidir. Zira videonun başlığı "İngilizce'yi zevk için İngiliz aksanı ile konuşmak için nelere dikkat edilmelidir" konusuna değil Türklerin hiç gerekmediği halde İngiliz aksanını becerememeleri konusuna vurgu yapmaktadır. Sanki ingilizce ögrenen Türklerin böyle bir yükümlülüğü varmış gibi.
@@biuse dostum ancak videonun başlığı "İngilizce nasıl doğru tonlanır" değil; olsaydı buna itiraz etmezdik. Biz bazı şeyleri karıştırıyor olabilir miyiz? İngilizce'de ne zamandan beri "correct pronunciaton" ile "accent" aynı şeyler oldu. Eğer bir dili öğrenen biri genç yaştan itibaren o dilin konuşulduğu ülkede yaşamamışa o dilin "native" aksanını nasıl edinebilir? Hele İngilizce'yi Türkiye'de öğrenen Türklerin bunu "native" bir aksan ile (doğru telaffuzdan bahsetmiyorum) öğrenememelerini eksik bulmanın mantığı nedir? "Wardrobe" kelimesi "vordırob" olarak okunduğunda eksik "veöğdüğüp" olarak okunduğunda "perfect" ingilizce olduğunu neye dayanarak iddia edebiliyoruz? Velev ki ikincisi hakikatten "perfect" ingilizce, birinci telaffuzdan dolayı ingilizce yeterli bilinmiyor sayılmasının mantığı nedir?
@@korhandemirel115 Aksan dinleyerek ve tekrar edilerek kazanılır. Bir Türk'ün ingiliz aksanıyla konuşmasına olanaksiz olarak bakmak da saçmadır. Ben Türkiye'de yetişmiş bir birey olarak gayet düzgün bir şekilde hem amerikan hem ingiliz aksanı yapabiliyorum. "Bir Türk neden ingiliz aksanı yapsın?" Değil "Bir Türk neden Türk aksanı yapamasın?" ollmalıydi. Türk aksanı ile konuşmanın herhangi bir eksisi yok. Bu normal bir şey. Türkiye'de aksan abartılıyor ve çoğu insan kendi aksanından utanıyor. Bu saçmalığın daniskası zaten. Ben "Bir Türk neden Türk aksanı yapmasın?" Sorusuna değil " Bir Türk neden ingiliz aksanıyla konussun?" Sorusuna yanıt verdim. Konuyu evirip cevirmeye gerek yok.
Ingilterede yaşadım bir süre. Hemde kimi zaman Essex'te ve Doğu Londra'da. Yani aksanin dibine vurulan bölgeler. Konuşurum, kralını konuşurum (cockneyi kastetmiyorum, onu orda doğup büyüyen ingiliz harici konuşamaz, diğer ingilizler bile beceremiyor) ama genelde konuşmuyorum. Çünkü aksanli konuştuğumda rol yapiyormusum gibi geliyor, ulan ingiliz olmadığın belli iste neyin tatavasi bu diyor benliğim sanki. O yüzden bende ağırlıkla Türk ingilizcesi konuşuyorum. Sorun nerde bilmiyorum, galiba çocukluğuma inilmesi lazım 🙂
Sorun Türk milletinin yapısında. Türk milleti bir şeyin öğrenmek için 'yapilmaya calisilmasini' küçümsedigi icin. İngiliz olmadigim belli işte diyip potansiyelinizi geride tutmanız üzücü. Bence aktif olarak ingiliz aksaniyla konusmaya devam edip kendinizi gelistirebilirsiniz. Dil kaslarınız alıştıkça kolaylasacaktir
İskoç aksanı hakkında bir video gelir mi Keptins Bey? ♥
"şo"
bu adamın neden bu kadar iyi türkçe konuştuğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz
Hoca turk değil mi?!
Konuşamıyor ki? Olabiliyo yapabiliyo gidiyo gibi kelimelerde r harfi yok, cümle vurgusu yok. Aniden hızlanıp kelimeleri yutan sonra da yavaşlayan bir konuşma var ve harfler düzgün çıkarılmıyor. Zaten Türkçesi ile iddialı olan bir insan değil onun farkındayım fakat yanlış çıkarım da yapmaya gerek yok.
Türkler'in İngiliz aksanı ile konuşma zorunluluğu olmadığı için olabilir. "İngiliz aksanı yapmak" düzgün bir kullanım da değildir, "İngiliz aksanı ile konuşmak" daha uygun bir cümledir.
Yani bide biraz özenmek değil mi benim hazırlık sınıfında bı çocuk var çok dandik İngiliz aksanı yapıyor kendini rezil ediyor bi tık
Tirnak icine aldiginiz ifadenin ingilizcesi de turkceye cevirildiginde ayni sekilde ceviriliyor. Yani speaking with an english accent dogru oldugu kadar make an english accent da dogrudur
Bu tarz bilgilendirici videolar daha çok gelsin ❤️
insanlardan çekinme durumu çok var. kuzenime ben ingiliz aksanı seviyorum, öyle konuşmaya gayret ediyorum dedim. "senle dalga mı geçsinler istiyorsun" dedi. arkadaş ortamında bir yazıyı okuyunca ya da bir cümle kurduğumda hemen dalga geçiliyor halbuki misal water kelimesini amerikan aksanı ile telaffuz edince kimse bir şey demiyor. ilk başta ben de bu durumdan muzdariptim, şimdi kimseyi umursamıyorum. siz de öyle yapın yoksa öğrenemezsiniz, konuşamazsınız.
Hocam merhaba Azerbaycandan size selam olsun .İngiliz aksanı benim için daha rahat. Sizden ingilizceyi dinlemek ve öyrenmek süper . muhteşem siniz hocam .
Teşekkürler
Öyrenmek??
@@berkehan7891 Azerbaycan Türkçesi olduğu için olabilir mi acaba?
@@berkehan7891 harbiden sordun mu bu soruyu 😂
@@berkehan7891 Azerbayncandan selam olsun yazmış, sen galiba hiç Azerbaycan Türkçesi dublajlı film izlememişsin. Azerbancan Türkçesinde bazı farklar vardır!
Evet ingiliz aksanini yapamiyorum ama amerikan aksanininda cok iyiyimdir. Arada ingiliz aksanini yapmayi denemiyor da degilim. Dile bu kadar ilgili kisi bulmak zor bazen yabanci kanallarda tek bir kelimenin okunusu uzerine 5 dk lik yapilmis videolar var ve bu herkesin ilgisini cekmiyor. Şahsen ben bir dil ogrenmeye basladigimda aksani benim icin cok onemlidir. Bir dili konusurken keyif almam gerek ve bu da aksanla olur. Genelde kendinizi ifade edin yeter aksana gerek yok diyorlar ama bence uzerinde durulmasi gereken cok önemli bir konu. Kisaca videounun icerigi cok iyi olmus umarim devami gelir :)
Abi çaktırmadan ekrana bakman beni çok güldürüyor
Harikasın Keptins, harika
Amerikan İngilizcesi konuşurken kimse o kadar takılmıyor ama İngiliz İngilizcesi konuşan birisi olduğu zaman genelde dalga geçiliyor. Ben İngiltere'de de bulundum ve o yüzden İngiliz İngilizcesi konuşuyorum ama insanlar genelde dalga geçtiği için artık sadece Native birisi olduğu zaman İngiliz İngilizcesi tercih ediyorum. Yoksa düz Türk aksanından devam ediyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Türk aksanı ile konuşmak ingilizc aksanı ile konuşmaktan 20 bin kat daha kötü. Kimseyi takma sen onların türk aksanıyla dalga geç. Yada illa saklamak istiyorsan bence amerikan aksanı öğren. Türk aksanı ile konuşanlar kulaklarımı acıtıyor
Aynen ben de ingilterede kullaniyordum ingiliz aksanini ve ingilizler cok guzel konustugumu soyluyordu, turkiyede insanlar garipsiyorlar ingiliz aksaniyla konusunca, ben de turk gibi paldir kuldur konusuyorum burda😅. Neden bilmiyorum, dalga konusu olmus bizde ingiliz aksani. Bi kompleksimiz var anlamsizca.
Türkler diğer hiçbir milletin olmadığı kadar kasıntı bu konuda. Diğer milletler birbirlerinin aksanlari onemsemeyip normal karsilarken bizde hem Türk aksanı hem de yapilmaya çalışıp yanlış çıkan aksanlar küçümseniyor. Bu sebeple Türkiye'de asla genel çaplı bir ingilizce öğretimi mümkün olamaz. Toplumca sorunluyuz.
Dil yalnızca konuşarak son şeklini alabilir. Test çözerek kelime ezberleyerek öğrenilmesininin mümkünatı yok. Dili aktif olarak kullanmak gerekir. Bir yerden başlamak gerektiği için mükemmel olmasa bile yapilmaya calisilan aksan olması gerekendir. Kimseyi umursamadan ingilizce aksanı ile konuşmaya devam etmenizi öneririm. Diliniz konuşarak alişacak çünkü. Türkçe aksanı ile konuşup ilerlemenizi koreltmeyin. Medeniyet görmemiş insanlarin yorumlarini da umursamamaya calisin.
@@biuse Birebir aynısını düşünüyorum. Asıl onun diğerlerinin aksanıyla dalga geçmesi lazım. Zaten yukarıda belirtmiştim önceden.
anlayamadığım, bir yabancı bırakın düzgün Türkçe telaffuzu tarzanca çat pat Türkçe konuşunca hoşumuza gidiyor. aa ne güzel konuşuyor çok tatlı deriz. ama iş ingilizce konuşmaya gelince İngiliz kraliyet ailesi gibi konuşmamız bekleniyor. derdini anlaticak kadar ve işini halledecek kadar dil yeter kasmayalim artik
Okullarda ing amerikan ing karışık öğretiliyordu şuan sanırım ingiliz ingilizcesi öğretiliyor bu yüzden de öğrencilerin kafası daha çok karışıyor,mantıken ingilizceyi ingiliz ingilizcesi olarak öğretmek daha mantıklı olabilir fakat amerikan ingilizcesi daha yararlı oluyor bence çünkü çoğu kişi bir nebze amerikan ingilizcesi bilmesine rağmen İngiliz ingilizcesini anlayamıyor iken çocukların ingiliz ingilizcesini anlamalarını beklemek saçma geliyor bana açıkçası.
İzlemedim videoyu ama başlığa göre yorum yapmak istiyorum çünkü ben ingilizce konuşan bir Türküm aksan yapmak zorunda değilim. Gün gelir de bir oyuncu olur ingilizi oynarsam o zaman düşünürüm veya ırkımı saklamam gereken durumlar olursa ki bu örneği de aksan yapmanın saçmalığın göstermek üzere verdim.
18, ogretmenlik yilimdayim ve yurt disinda uluslararasi bir okulda ingilizce ogretmenligi yapmaktayim. Aksanim Amerikan aksanina olabildigince cok yakin. Ama sunu belirteyim aksan yapabilmek icin muzik kulaginiz olmali eger anadiliniz degilse. Muzik kulagi olmayanlar aksan yapamazlar. Turklerin Turk aksani ile konusmasinin da yadirganacak bir yani yoktur. Yadirgayanlar zaten dilden anlamiyor demektir. Bir de eger o dili surekli dinler , izler ve de konusursaniz bi sure sonra Amerikan ya da Ingiliz aksanina otomatikmen geciyorsunuz. Ama dedigim gibi muzik kulagi olanlar cok ama cok avantajli olacaktir ;)
Seriyi iple çekiyorum
İngiliz İngilizcesi ve aksanıyla ile ilgili bir sürü kaynağı, videoyu vs. uzun süre dinleyerek, çabalayarak, araştırarak amacıma ulaştım ve artık konuşabiliyorum. Net üzerinden İngiliz insanlar da cidden etkileniyor ve gerçekçi, hoş buluyor.
*Mükkemmelsiniz Sn.Keptins! Çok keyif aldım hiç bitmesin istedim..En sonda bahsettiğiniz seriye ihtiyacımız var ve bunu sabırsızlıkla bekliyoruz..Özel ders veya görev yaptığınız bir kurs var mı?Buna o kadar çok ihtiyacım var ki..Yardımcı olur musunuz? Saygılarımla..*
Ya hocam ne tatlı anlatıyorsunuz. Maşallah. Keşke MEB size imkan tanısa da, güzel bir ışık ve ortamda şu çekimleri yapsanız. Tebrikler. Congrats.
Başkan senin anlatcağın dersi zevkle izlerim
Sözlükler ve sair materyallerde kullanılagelen IPA sembolleri de, özellikle Britanya İngilizcesi için kullanılanları, aslında çok problemli ve güncel telaffuzu temsilden uzak. IPA öğreniyorum diye sözlüklerdeki işaretleri ezberleyince IPA öğrenilmiş olunmuyor. O yüzden o sembolleri teorideki sesleriyle birebir çıkartmaya çalışmaktansa kendi kulağına güvenmek, işitileni esas almak lazım. Sözlük transkripsiyonları her detayı da barındıramaz zaten fonem seviyesinde oldukları için yoksa okunamaz hale gelirler. Detaylı fonetik transkripsiyon olarak algılamamak lazım onları.
İngilizce'yi anlaşılır, doğru konuşabildikten gayrı bir İngiliz'den ayırt edilebiliyor olmam benim kültürel köklerimin sağlamlığına delalettir. Geri kalan herkese İngiliz zannedilmeleri konusunda gösterdikleri çabada başarılar dilerim.
Sağol
bu cümleleri sergileyebilen birinden ingilizce tahakkümünü reddetmesini, haliyle ingilizce konuşmayı da reddetmesini beklerdim. ama maalesef onu yapmaya maçan yetmemiş.
Acaba bir gün bizimde dünyaca ünlü bir İngilizce aksanımız olur mu? (Rus, Hint, Alman aksanları gibi..)
Harika bir icerik👑👑👑👑👑
Neden yapsın? Türkiye'de Türk öğretmenlerden eğitim alan insanlar İngiliz aksanı nasıl yapsın? Onu anlayamadım. Hindistan'da doğan herhangi biri İngiliz aksanı yapmaya çalışıyor mudur? Neden Türk aksanımız olmasın?
çünkü türk aksanı çok kötü 😹
I am Turkish and speak American English. Can’t wait for the series so I can start speaking with Brit accent. :)
NEDEN YAPALIM ?
(Bu ardada baslikta yazilan hatali. Aksan yapilmaz aksan ile konusulur).
Hocam yine çok bilgilendirici, başarılı bir video olmuş. Umarım bahsettiğiniz seri bir an önce gelir de sizi RUclips algoritmasında yükseltip hakkettiğiniz yere çıkarır.
Tek bildiğim vatır zor neym. Nerden buldu beni bu video 🤣
Merhaba! Misfits dizisindeki karakterlerin aksanı üzerine detaylı bilgi verdiğiniz bir video yapmayı hiç düşündünüz mü ya da buradaki herhangi bir video'nuzda benzer minvalde bir sohbet geçiyor mu? Burada yer alan skeç tadındaki, bu hap tarzı eleştiri ve bilgilerden sonra bunu sormak istedim. Az önce keşfettim sizi. Eğlencelisiniz.
Hocam videolar için çok teşekkürler. 🙋♀️✨Yeni seriyi merakla bekliyoruz. İçeriği tabi ki de siz belirleyeceksiniz ama bir önerim olabilir mi acaba?☺️ İngiliz edebiyatından sinemaya çevirilmiş pek çok güzel eser var hepsini bildiğinizi biliyorum. Sense and Sensibility, Pride and Prejudice, Emma , King Arthur vb. Kısa videolarla bu filmlerdeki İngiliz aksanı üzerinde de durulabilir. Faydalı olabileceğini düşündüm. Hatta Harry Potter ya da Yüzüklerin Efendisinden bile olabilir. Sadece bir öneriydi. Teşekkür ediyorum tekrar. Çok seviyoruz bu kanalı..💙✨✨😌
İngiliz değilimki İngiliz gibi İngilizce konuşim
Vay abim özlemişim seni uzun zamandır yoktum, gizeaaam ne alemde?
Merhaba, ağabey ilk defa bir videonu izliyorum; görür görmez, tabir yerindeyse balıklama daldim, Micheal Caine gibi oyuncuların konuşmasına bayılıyorum, sadece İngilizce değil, memleketimin şive farkliliklari da inanılmaz derecede dikkatimi çeker ve hoşuma gider ama bu konuda ne kadar dertliysem artık, yazmadan edemeyeceğim; ben 4 veya 5. Sınıftayken İngilizce öğretilmeye başlandı, üniversite kısmını saymazsam 5 seneden fazla İngilizce eğitimi almişim sanırım, lisede son 2 sene yabancı dil eğitimi yoktu yanlış hatırlamıyorsam velhasil kelam, 5 senelik eğitim sonucunda ne öğrendin deseler hi how are u derdim, trajikomik diyeceğim artık 3 sene kadar wow oynadım(bir online oyun) ve altyazılı film izledim öğrendim ki kimse hi how are u demiyormuş; ki öyledir gerçektende, düşününce bizde nasılsınız demeyiz pek veya sihhatiniz nasıl diyen azdır naber der geçeriz kısa keseyim keşke biraz daha samimi bir eğitim sistemimiz olsaymiş müfredat dedikleri her ne ise yerin dibine batsin
Tesekkurler. Bende kendi kendime neden bu isin boyle oldugunu sorgularken, sizin tespitlerinizden bazilarini dusunurken buluyordum, sanirim yurtdisinda dil ogrenme sansi bulan fakat egitiminin buyuk bolumunu turkiyede almis kisiler bu dusunceler baglaminda az cok ortak duygulara/dusuncelere sahipler. Benim merak ettigim bir nokta var aslinda, siz bunu sormak icin bence ideal kisisiniz: british english dinlerken (cogunlukla podcast) bazi kelimelerin sonuna aslinda olmayan bir "r" sesi ekliyorlar ve sanirim o kelimeden sonra bir kelime geliyorsa oluyor bu. "... pizza(r)..." gibi. Umarim anlatabilmisimdir. Tesekkurler. Eger vakit bulabilirseniz tecrubenizi ve kisisel tavsiyelerinizi belli bir sira dahilinde bizlerlr paylasirsaniz, bu self learning caginda yabanci dil tabusu olan turk toplumunun en azindan ogrenmeye istekli kesimine insanlik namina faydaniz dokunmus olur😀
My pizza r is hot :) doğru tespit ama o r'yi amerikalılar gibi okumamak lazım.
Evet bunu ben de son bir kaç yıldır sürekli fark ediyorum ve nedense çok sinirimi bozuyor :D Örneğin "Area(r) of a circle is πr2". Ama cümlenin sonunda da kullanıldığını da duydum "There are some nice restourants in this area(r)." gibi.
@@keptins Hocam sizden, eski holywood filmlerinde olan transatlantic accent bekliyorum süper olur.
Mösyö çok zor durumdayım. Lütfen bana yardım edin. 1 yıldır ingilizce çalışıyorum ve yıllardır dinlediğim bazı şarkıların sözlerini anlamaya başladım ve bu bende büyük hayal kırıklığı yarattı. Derslerden soğudum. Mesela Shakira dan Lucky that my lips not only mumble
They spill kisses like a fountain
Lucky that my breasts are small and humble
So you don't confuse them with mountains bu ne Allah aşkına mösyö. Bu durumla nasıl başedebilirim? Teşekkürler Gamzey e selam
Shakira dinlememekle başlayabilirsin ;)
21+ tenses in turkish language...
Anatolian Turkish verb conjugations
A= To (towards /~for) (for the thick voiced words)
E= To (towards /~for) (for the subtle voiced words)
Okul=School
U=(ou)=it= (it's that)>(I /U /i /ü=~about )
Git=Go
Mak/Mek (emek)=exertion /process
Git-mek=(verb)= to Go (the process of going= getmek =to get there)
Gel-mek= to Come
1 .present continuous tense (right now or soon, now on or later, currently or nowadays)
Used to explain the current actions or planned events (for the specified times)
YOR-mak =to tire ( to try , to deal with) >Yor=~go over it (for the subtle and thick voiced words)
A/E Yormak=(to arrive at any idea/opinion over what it is)
I/U Yormak=(to arrive wholly over it)
used as the suffix="Yor"(yaʊr)
positive.
Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-yor-u-Sen >(You’ try to Go to school) =School-to /Go-to-try /that-You
Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Home-at-then/ Come-to-try/ I-am
negative
A)..Mã= Not B)Değil= it's not (the equivalent of)=(deŋi.le)
examples
A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen =(You don't try to-Go to school)=(School-to /Go-Not-it-try /that-You)
B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen (You aren't try..to Go to School)
Question sentence:
Mã-u =Not-it =(is) Not it?
Used as the suffixes ="Mı /Mu/Mi /Mü"
Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school?)= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen ? (To-school/ Not-it / You-try-to-go)(~Towards the school or somewhere else are you going ?)
Okula gidiyor musun? ( Do you go to school?)= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen ? (To school /Try-to-go /Not-it-you)
(~You try to go to school (now on) or not ?) (~Do you go to school ? / at some specific times)
Okula sen mi gidiyorsun ? (~Are only you that going to school ?)
2 .simple wide tense ( it's used to explain our own thoughts about the topic)
(everytime, always or at all, often,rarely, any time or sometimes, now on, soon or afterwards, inshallah/ possible to get a chance )
positive
VAR-mak =~ to arrive (at) (to attain) (for the thick voiced words)
used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (var= ~have got)
ER-mek=~ to get (at) (to reach) (for the subtle voiced words)
used as the suffixes >"Er-ir-ür" (er= ~become got)
examples
Okula gidersin ( You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-sen > You become (got a chance) to go to school
Kuşlar gökyüzünde uçar (~The birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n’de uç-a-var-u-lar = The birds have got (a chance) to fly in the sky/ The birds arrive (at) flying in the sky
Bunu görebilirler = (they can see this) = Bu-n’u Gör-e-Bil-e-er-ler =(They-get-to-Know-to-See this-what’s)>They get the knowledge to see (about) what's this
Question sentence:
in interrogative sentences it means : is not it so? or what do you think about this topic?
Okula gider misin? (Do you get to go to school ?)= Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen ?>You get to Go to School, Not it ?=(~What about you getting to go to school)
negative
Bas-mak =to dwell on/ to tread on (bas git= ~leave and go > pas geç / vaz geç=give up)
Ez-mek = to crush (ez geç= think nothing about / es geç=skip )
Mã= Not
the suffix ="MAZ" Ma-bas=(No pass)=Na pas=(not to dwell on)>(to give up) (in the thick voiced words)
the suffix ="MEZ" Ma-ez= (No crush) =does not>(to skip) (in the subtle voiced words)
example
Okula gitmezsin ( You don't/(won't) go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen ( you skip of going to school)
Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas= ( my dad doesn't dwell into doing this / gives up doing this)
Niçün buna bakmazsınız =(Why don't you look at this)=Ne-u-çün bu-n’a bak-ma-bas-sen-iz (2. plural)= what-that-factor you give up looking at this
3.simple future tense (soon or later)
Used to describe events that we are aiming for or think are in the future
Çak-mak =~to fasten , ~to tack, ~to keep beside (for the thick voiced words)
Çek-mek=~to attract , ~to want , ~to pull ,~to fetch , ~to get closer, ~to will (for the subtle voiced words)
can be used as a/ı/u+Cak and e/i/ü+Cek in spoken language
positive..
Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen (~You fetch/take (in mind)-to-Go to school)
Ali kapıyı açacak ( Ali is gonna open the door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak (~Ali keeps close to open the door)
negative
A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen (~you don't keep/take (in mind) to go to school)
B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen (~you're not (wanting / wanted) to go to school)
4 . simple past tense (currently or before)
Used to explain the completed events we're sure about
Di = now on (anymore) Di-mek(demek) = ~ to deem , ~ to mean, ~ to think this way
Used as the suffixes=.Dı /Di /Du/ Dü - (Tı /Ti /Tu /Tü)
positive
Okula gittin ( You Went to school)= Okul-a Git-di-N
Okula gittin mi ? (Did you go to school ?)= Okul-a Git-di-n Mã-u ?( You went to school -Not it?)
Dün tüm gün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul all day yesterday
negative
Okula gitmedin ( you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-di-N
Çarşıya mı gittiniz? =(Did you go to the covered/public market?)
Henüz eve varmadık mı? = Have we arrived home yet (not it?) / Didn't still we get home?
5 .narrative past tense- (just now or before)
Used to explain the completed events that we're unsure of
MUŞ-mak = ~ to inform (muşu=inform - notice /muşuş=mesaj=message /muştu=müjde=evangel)
that means -I've been informed that/ I heard that/ I noticed that/ I got it/ I found out that/ or it seems such (to me)
used as the suffixes= (Mış-miş-muş-müş)
positive
Okula gitmişsin=(I realized that you went to school) Okul-a Git-miş-u-sen (I heard you've been to school)
Yanlış Yapmışım=Yaŋlış Yap-muş-u-men (~Seems that I've made something wrong) /Yanılmışım (I noticed I fell in a mistake)
negative
A. Okula gitmemişsin (I heard) you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (I learned you're not gone to school)
B. Okula gitmiş değilsin =(I'm aware you haven't gone to school) Okul-a Git--miş değil-sen (Got it you’re not been to school)
in interrogative sentences it means .Do you have any inform about? have you heard?.are you aware?. or does it look like this?
İbrahim bugün okula gitmiş mi? =(do you know /have you heard): Has Abraham gone to school today?
6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school
7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you have been going to school
8.Okula gitmekteydin =You had been going to school
9.Okula gitmekteymişsin =I learned/heard > you've been going to school
10.Okula gidiyordun (Okula git-e-yor er-di-n) = You were going to school
11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-e-yor er-miş-sen) ( I heard that) You are going to school) (I learned you were going to school)
12.Okula gidecektin (Okula git-e-çek erdin) (You would go to school after/then)(.~I had thought you'll go to school)(~You've said about you're going to go to school)
13.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen) (I heard that you'd like to go to school then)(I learned that you'll go to school)
14.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin) (You used to go to school bf) ( you would go to school bf/then)
15.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin) ( I had seen you went to school) (~I remember you've gone to school)
16.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n) ( I know that > you had gone to school)
17.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n) (you have been to school)
Dur-mak=to keep to be present there
Durur=it keeps to be present there
used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür)
It's usually used on correspondences and literary language
Meaning in the formal conversations =(that keeps to be present there)
Bu bir Elma = This is an apple
Bu bir Kitap = This is a book
Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (that keeps to be present there)
Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (that keeps to be present there)
Meaning within everyday conversations as informal=( I think that /I guess/ that looks as )
Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= (guess so> this is an apple (so looks such)
Bu bir elma gibi duruyor=(Looks like an apple this is it)=This looks like an apple
Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= (think so> this is a book (so looks such)
Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book
18.Okula gidiyordursun =(guess>likely) You were going to school
19.Okula gidiyorsundur =(I think that) you are going to school
20.Okula gidecektirim =(guess>likely) I would (have to) go to school
21.Okula gideceğimdir=(I think that) ~I'm going to go to school
21.Okula gideceklerdir=(I think that> they're going to go to school
22.Okula gitmiştirler =(guess>likely> they had gone to school)
23.Okula gitmişlerdir =(I think> they've gone to school) (informal)
23.Okula gitmişlerdir = They have been to school (officially)
Anlayabilirim= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er-Men = I Get-to-Know-to-Understand =(I get at the knowledge to understand)= I can understand
Anlayamam = Aŋı-la-y-a Al-Ma-Men =I don't get (to have any thing) to-Understand it= I can not understand
Aŋ= moment
Aŋı= memory
Aŋı-la=get via memory /save in memory= make it become a memory) Anlamak=to understand
Hãtırã=keepsake/souvenir Yãdigar=momento
Hatır=intangible/moral value /~ sake
Hatır-la =(get via the keepsake) hatırlamak/ yãd etmek/ anmak=to remember
The names of some organs at the body
In turkish.. the suffix “Ak”= ~each one of both
(Yan= side) (Gül= rose) (Şek=facet) (Dal=subsection, branch) (Taş=stone)
Yan-ak= each one of both sides=Yanak=the cheek
Kül-ak = each one of both roses=Kulak= the ear
Şek-ak=şakak = both sides of the forehead
Tut-ak=dudak=the lip
Dal-ak=dalak=the spleen
Böbür-ak=böbrek=the kidney
Paça-ak=bacak= the leg
Paytı-ak=(phathi-ak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot
Taş-ak=testicle
Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung
Tül-karn-ak =that obscures/ shads each one of both dark/ covert periods= her iki karanlık/batıni çağı örten tül
Zhu'l-karn-eyn=the (shader) owner of each one of both time (periods)
Dhu'al-chorn-ein=two horned one=(horned hunter)Herne the hunter= Cernunnos = Cornius
Deriving a new verb in turkish
1.(Der-mek= ~to set layout & to provide)=ter'kib & ter'tib etmek (used after the verbs which ending with a consonant)
Verb+"Der" is used as suffix for the subtle voiced words (ter-tir-tür/der-dir-dür/er-ir-ür)
Verb+"Dar" is used as suffix for the thick voiced words (tar-tır-tur/dar-dır-dur/ar-ır-ur)
(ak-mak>aktarmak)(bakmak>baktırmak)(almak>aldırmak)(çıkmak>çıkarmak)(kaçmak>kaçırmak)
2.(Et-mek = ~ to make) (mostly used after the verbs ending with a vowel sound and when the suffix "der" was used before)
Verb+"T" is used as suffix for the subtle voiced words (t-it-üt)
Verb+"T" is used as suffix for the thick voiced words (t-ıt-ut)
(ak-mak>akıtmak)(bakmak>bakıtmak)(yürümek>yürütmek)(yırmak>yırtmak)(öldürmek>öldürtmek)
3.(Eş=partner) (together or with partner)-(all together or altogether)-(each other or about each one)
Verb+"Eş" is used as suffix for the subtle voiced words (eş-iş-üş)
Verb+"Aş" is used as suffix for the thick voiced words (aş-ış-uş)
(gör-mek-görüşmek) (bulmak>buluşmak)(uğramak-uğraşmak) (çalmak-çalışmak)
4.(Al / El)= come to a state/a form through someone or something (to get being ...ed)
Verb+"El" is used as suffix for the subtle voiced words (el-il-ül)
Verb+"Al" is used as suffix for the thick voiced words (al-ıl-ul)
(it's used as N to shorten some verbs)
(gör-mek-görülmek) (satmak>-satılmak)(vermek>verilmek)(yemek>yeyilmek/yenmek)
5."En"=own diameter(self environment)=(about own self)
Verb+"En" is used as suffix for the subtle voiced words (en-in-ün)
Verb+"An" is used as suffix for the thick voiced words (an-ın-un)
(gör-mek>görünmek) (bulmak>bulunmak) (tıkamak>tıkanmak) (kıvırmak>kıvranmak)
Mak/Mek...(emek)=exertion /process
Git=Go (verb root)
Git-mek= to go (the process of going)>to get there
(Git-der-mek>gittirmek)=1.Götürmek= to take away (2. Gidermek=~to resolve)
(Git-en-der-mek>gidindirmek)= Göndermek= to send
Gel-mek= to come
(Gel-der-mek>geltirmek)=Getirmek= to bring
1.Gelmek...2.Getirmek...3.Getirtmek...4.Getirttirmek..5.Getirttirtmek..and it's going so on
Der-mek= (~to provide) to set the layout by bringing together (der-le-mek= to compile)
Dar-mak= to bring into a different order by disrupting the old (thara-mak=to comb)
Dur-mak= to keep being present/there (~to survive/ ~to remain) (thor/hidher/hadeer/hızır)
Dur-der-mak> durdurmak= ~to stop
Dür-mek= to roll it up (to make it become a roll)
Dör-mek= to rotate on its axis ( Törmek=old meaning)- to stir /to mix (current meaning)
(döngü)törüş/törüv=tour (törüv-çi=turqui)(törüv-giş=turkish)=tourist...(thörük halk=mixed people in ownself)
(Thörü-mek)>türemek= to get created a new layout/form by coming together in the same medium
Töre=the order established over time= custom/tradition > (torah=sacred order) (tarih=history)
Üre-mek=to get increased /proliferate Üre-et-mek>üretmek= to produce / generate
Tör-et-mek=türetmek= to create a new layout by adding in each other= to derive
Tör-en-mek>dörünmek= to rotate oneself /(2. to turn by oneself)
Dörn-mek>Dönmek= to turn oneself
(Dön-der-mek)>döndürmek= to turn something
(Dön-eş-mek)>dönüşmek= to turn (altogether) to something
(Dön-eş-der-mek)>dönüştürmek= to convert/ to transform
simple wide tense
for positive sentences
Var-mak= to arrive (for the thick voiced words) (positive suffixes)=(Ar-ır-ur)
Er-mek= to get (at) (for the subtle voiced words) (positive suffixes)=(Er-ir-ür)
for negative sentences
Ma=not
Bas-mak= to dwell on /tread on (bas git= ~leave and go)
Maz=(negativity suffix)=(Ma-bas) =(No pass)=Na pas=not to dwell on > vaz geç= give up (for the thick voiced words)
Ez-mek= to crush (ez geç= ~think nothing about)
Mez=(negativity suffix)=(Ma-ez) =(No crush)=does not > es geç = skip (for the subtle voiced words)
Tan= the dawn
Tanımak= to recognize (~to get the differences of)
(Tanı-ma-bas)= tanımaz= ~doesn't recognize
(Tanı-et-ma-bas)= tanıtmaz= doesn't make it get recognized
(Tanı-en-ma-bas)= tanınmaz= doesn't inform about oneself (doesn't get known by any)
(Tanı-eş-ma-bas)= tanışmaz= doesn't get known each other
Tanışmak= to get to know each other =(~to meet first time)
Danışmak= to get information from each other
Uç=~top point (o-bir-uç=burç= the extreme point= bourge)
(Uç-mak)= to fly
(Uç-a-var)= Uçar=it flies (arrives flying/has a chance to fly)
(Uç-ma-bas)= uçmaz= doesn't fly (~gives up flying)
(Uç-der-ma-bas)=(uçturmaz)=uçurmaz= doesnt fly it (doesn't make it fly)
(Uç-eş-ma-bas)=uçuşmaz= doesn't (all)together fly
(Uç-al-ma-bas)=uçulmaz= doesn't get being flown
Su=water (Suv)=fluent-flowing (suvu)=Sıvı=fluid, liquid
Suv-mak=~to make it flow onwards/upward (>suvamak)
Suy-mak=~to make it flow over
Süv-mek=~to make it flow inwards
Sür-mek=~to make it flow on (something)
Suv-up =liquefied=(soup)
Sür-up(shurup)=syrup Suruppah(chorba)=soup Suruppat(sherbet)=sorbet sharap=wine mashrubat=beverage
Süp-mek=~to make it flow outwards
Süp-der-mek>süptürmek>süpürmek=to sweep
Say-mak=~to make it flow one by one (from the mind) = ~ to count ~ to deem (sayı=number) (bilgisayar=computer)
Söy-mek=~to make it flow from the mind (Söy-le-mek= to make the sentences flowing through the mind =~to say, ~to tell )
Sev-mek=~to make it flow from the mind (to the heart) = to love
Söv-mek=~call names (to say whatever's on own mind)
Süy-mek=~to make it flow through (süyüt) =Süt= milk
Soy-mak=~to make it flow over it/him/her ( to peel, ~to strip, ~to rob ) (Suy-en-mak)>soyunmak=to undress
(Suy-der-mak)>sıyırmak= skimming, ~skinning
Siy-mek=~to make it flow downwards =to pee Siyitik>Sidik= urine
Süz-mek=~to make it lightly flow from up to downwards (~to filter, strain out)
Sez-mek=~to make it lightly flow into the mind (~to perceive, to intuit)
Sız-mak=~to get flowed slightly/slowly (~to infiltrate)
Sun-mak=to extend it forwards (presentation, exhibition, to serve up)
Sün-mek=to expand reaching outwards (sünger=sponge)
Sın-mak=to reach by extending upwards or forwards
Sin-mek=to shrink (oneself) by getting down or back (to lurk, to hide onself)
Sön-mek=to get decreased by getting out or in oneself (to be extinguished)
Sağ-mak= ~ to make it's poured down (Sağanak=downpour)
Sağ-en-mak>sağınmak= ~to make oneself pour from thought into emotions
Sağn-mak>San-mak= ~to make it pour from thought to idea (to arrive at the idea)
Sav-mak=~ to make it pour outwards (2.>put forward /set forth in) (sağan)=Sahan=the container to pour water
(Sav-der-mak)>savdurmak>savurmak (Sav-der-al-mak)>savurulmak> savrulmak=to get (scattered) driven away
(Sav-en-mak)>savunmak=to defend (Sav-en-al-mak)>savunulmak=to get being defended
(Sav-eş-mak)1>savaşmak=to pour blood / to shed each other's blood (savaş= the war)
2>savuşmak=to get spilled around (altogether/downright)=(sıvışmak=~running away in fear)
(Sav-eş-der-mak)1>savaştırmak= ~to make them fight each other 2>savuşturmak =(ward off/fend off)
Sürmek = ~to make it flow on something
(Sür-e--er)= sürer = lasts /gets go on /drives / spreads on
(Sür-der-mek)> sürdürmek= to make it continue (~to sustain)
(Sür-der-e--er)= sürdürür = makes it last forwards ,(makes it continue)
(Sür-ma-ez)= sürmez = doesn't drive / gives up fllowing on / skips the spread of
(Sür-der-ma-ez)= sürdürmez =doesn't make it go on (doesn't make it continue)
(Sür-al-ma-ez)= sürülmez =doesnt get driven by any.. (2.doesnt get followed by any)
Sür-en-mek> sürünmek= (~to makeup) (~rides odor) (~to paint oneself)
Sürü-mek= to take it away forward / backward on floor
(Sürü-e--er)=sürür=takes it forward
(Sürü-et-mek)=(sürütmek) sürtmek=~to rub
(Sürü-al-mek)=2.sürülmek=to get expelled
(Sürü-en-mek)=2.sürünmek=to creep on
(Sürü-en--der-mek)=süründürmek=~to make it's creeping on
(Sürü-et-en-mek)=sürtünmek=to have a friction
(Sürü-et--eş-mek)=sürtüşmek=to get rubbed each other
(Gör-mek)=to see
(Gör-e-er)=görür=(that) sees
(Gör-ma-ez)=görmez= doesn't see
(Gör-en-ma-ez)= görünmez= doesn't show oneself (doesn't seem)
(Gör-al-ma-ez)= görülmez= doesn't get seen by any..
(Gör-eş-ma-ez)= görüşmez= doesn't get seen each other
(Görs-der-ma-ez)>göstermez=(that) doesn't show
(Görs)=(Khorus) Göz=Eye
(Görs-et-mek)>görsetmek=to make it visible
(Görs-der-mek)>göstermek=to show
1.(la/le = to make via-~getting by means of ~to do through it -to make by this way ~doing it with (used after the nouns and adjectives)
(.lemek-.lamak) (.letmek- .latmak) (.lettirmek-.lattırmak)
Tıŋı= the tune (timbre)
Tıŋı-la-mak= to get the sound out >(Tınlamak=~reacting /answering )(~to take heed of)
Tıŋ-mak=to react vocally/verbally
Tiŋi-le-mek=to get the sound in >(Dinlemek= to listen)
Tiŋ-mek=to get at the silence >(Dinmek= to calm down / to get quiescent
2.(laş/leş =(ile-eş)= (begin to be equivalent / getting the same) (used after the nouns and adjectives)
(.leşmek-.laşmak.) (.leştirmek-.laştırmak) (.leştirtmek- .laştırtmak)
3.(lan/len =(ile-en)= (to become with /to get it /to have something such this) (used after the nouns and adjectives)
(.lenmek-.lanmak.) (.lendirmek-.landımak) (.lendirtmek- .landırtmak)
by reiterations
(Parıl Parıl) parıl-da-mak= to gleam
(Kıpır Kıpır) kıpır-da-mak
(Kımıl Kımıl) kımıl-da-mak
by colors
Ak= white
Ağar-mak = to turn to white
Kara= black
Karar-mak=to become blackened
Kızıl= red
Kızar-mak= to turn red (to blush) (to be toasted)
by a whim or a want
Su-sa-mak= to thirst
Kanık-sa-mak
öh-tsu-ur (öksür-mek)=to cough
tüh-tsu-ur (tüksür-mek/tükürmek)=to spit out
hak-tsu-ur (aksır-mak)
hap-tsu-ur (hapşur-mak)=to sneeze
Ancient turkish language..
Eğ-mek=to turn something the other way> eğmek= to tilt/ to bend
Eğ-el-mek=Eğilmek=to get being inclined/ to be bent over
Eğ-et-mek=Eğitmek=to educate
(Eğ-der-mek)>Eğirmek=to make it (turn round) or ( turn to something) by rotating it any side=~ to spin
Evirmek=to make it ( turn upside)or (turn up in other way) within a specific time =~to invert / to make something gets evolved
Çevirmek=to turn it (other way) or (to other side) around itself/oneself (~to translate)
Devirmek=to take it down by turning upside (~to overturn)
Değ-mek=to arrive at the same level up (~to touch/ ~to become valuable /~to merit )
Öy-mek=(Dokunmak/temas ettirmek)=~to touch / ~to contact
Öğ-mek=Övmek =~to laud
Oğ-mak=Ovmak =~to scrub /~to rub
Uğra-mak= to get (at) a place or a situation for a specific time > uğramak= to drop by
Uğra-eş-mak=to get at each other completely for a specific time> uğraşmak=to strive/ to deal with
Öğre-mek=to get (at) a status or a level for a certain time period
Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or a level in a specific time> öğrenmek= to learn
Öğre-et-mek=to make (within a specific time) for someone to get (at) a knowledge level> öğretmek= to teach
Bezmek=sıkılmak, (sıkışmak)
Büzmek=sıkıştırarak ezmek
Ezmek= üstüne basarak inceltmek
Üzmek=(inceltip koparmak) incitip kırmak
Yüzmek= Yüzeyinden (sıyırıp) gitmek
Yormak=(mecazen) üstüne gitmek, üstüne varmak ( tümüyle uğramak= uğraşmak) (A-yormak)=Bunun ne olduğu üzerine bir fikre/görüşe varmak...
Yörmek/Yörümek=üstünde gitmek, üzerinde gezip dolaşmak ( yöre=....) (yörük=...)
Yürmek/Yürümek=üstünde gitmek/üzerinde gitmek (yürü=go on)
Yülmek/Yülümek=üstünden sıyırıp gitmek
Yalmak/Yalamak=üstünden sıyırıp almak
Yolmak=üstünden çekmek, koparmak (~üstünü düzleştirmek)
Yılmak=üstünden aşağı (üstten alta) atmak, tırsmak, bezmek (Yıldırım=...Yıldız=.. Yılan=..)
Yurmak= üstüne çekmek/örtmek (yur-ut=yurt ..yur-gan=yorgan)
Yırmak= içten/dışa gelmek, altından/üstüne çıkmak, üste gelmek (yırışmak=yarışmak= birbirine üstün gelmek)
Yarmak=üstten aşağı (doğrudan) inmek, aşağıya doğru kesmek
Yermek=(mecazen) üstten aşağı çekmek (yere çekmek, çekiştirmek)
Germek= dört bir yandan çekmek
Yıkmak= üstten aşağı almak,devirmek
Yığmak= üstüne koymak, üst üste koymak
Yağmak= üstüne dökülmek /üstten aşağıya dökülmek
Yakmak=ısıtıp cisimden arındırarak saflaştırmak
Yoğmak=sıkışıp saflaşmak >cisminden arınmak>ölmek (yoğuk=yok ,yoğunlaşıp arınmak > yoga)
Yoğurmak=sıkıp yoğunlaştırmak ,bir kıvama getirmek (Yoğurt= yoğunlaştırılmış pastörize süt)
Yuğmak/Yuğamak=sıkarak arındırdırmak (=yıkamak/ temizlemek)
Yuvmak=sıkıp inceltmek, daraltmak ( yufka= ince hamur) (yıvka>yuka=ince, sığ) (yuvuz>yağız= ince, zayıf, narin) (yiv=sivri)
Yuvarlamak= döndürerek daraltmak (yuva=en dar/en ufak barınak) (yavru..=en ufak..)
Yummak=sıkarak kapamak, sıkıca kapamak (yumurmak=sıkıca kapatmak ) (yumruk=..) (yumurta=..)
(yukarı=yuka-yeri=sığ tarafı, dar tarafı, üst tarafı)
(aykırı= arkırı= arka-yeri = arka taraftan, ters taraftan)
(üzeri=yüz-yeri= üst yüzeyi)
(astarı=ast-yeri= alt yüzeyi)
(astarı=asarı)
(aşağı= eşiği =eşik tarafı)
(dışarı=dış-yeri= dış taraf)
ağrı= çapraz yönde
uğru=(ön veya arka) yönü
eğri=
doğru=
geri=
(ilek-yeri=ilgeri)= ileri
ilemek/ilenmek/iletmek/
ulamak/ulanmak/ulaşmak/ulaştırmak
ilek /elik /ulak= vehicle/bearer/carrier el/elik=hand
Oo İngiltere'de yaşıyorsunuz galiba, bizli konuşmalar yaptığınızdan bu varsayıma kapıldım :))
Profil fotoğrafın çok şeker:) muhteşem bir filmdi christina harika oynamıştı
@@dakotarae159 evet ben de severim :))
Glottal vurgu, cockney aksanını Türklerin yapması cidden çok zor. Uzun bir süre İngiltere'de yaşadıktan sonra, tüm gün konuşarak alışırlar.
Bir paragrafta, birbiri ardına gelen kelimeleri okurken bile o kadar çok harf yutuluyor ki, sanki 'ağızdan tek bir cümle çıkıyormuş' etkisi yaşıyorum her duyduğumda.
'R' harfi söylenmeyip, sondaki vurgu hep 'ah' ile bitiyor gibi geliyor kulağıma.. Buna nazaran Amerikan aksanı daha basit kalıyor ama genel İngiliz aksanı (mesela İngiliz haber ajansları vs gibi yerlerde kullanılan) daha tane tane ve anlaşılır oluyor. Bunlar da benim duyup, anladığım kadarıyla tespit edebildiklerimdi :)
Çeşitli sebeplerden dolayı, konuşma pratiği konusunda cesaretli değiliz, bu sebeptendir ki telaffuzda da zayıf kalıyoruz maalesef.
İngliz ingilizcesine bayılıyorum.. Pride & Prejudice filmi de efsanedir. :)
Hocam teşekkürler ederiz. Konuya dair oldukça önemli bir seri olmuş.💐 Hocam bir önerim olacaktı sizin için de uygun olursa, kabul etmeniz bizleri çok mutlu edecektir. more to read 1 kitabını İngiliz aksanı ile okuduğunuz videoları paylaşsanız biz de takip etsek aksanımız ve kelime bilgisi için oldukça geliştirici olurdu 😅💐
Neden yapalım ki... Oldukça sahte duruyor hatta çoğu zaman beni güldürüyor. Ana dili Türkçe olmayan biri Türkçe öğrenirken aksanlı konuşmuyor ki şart da değil. Öğrendiği dile kafayı takmıştır, inceliklerine kadar kendini adamak ister anlarım; ama onun dışında aksanlı konuşmak fuzuli. Örneğin çoğu İspanyol da İngilizce konuşurken bırakın aksanı berbat telaffuz eder ama Ingilizi de Amerikalılasi da onu anlar.
Can't örneği çok iyi :)
Türkçe aksaganli ingilizce konuşmak neden kötü anlamadım.Bir dili kullanmanin amacı iletişimdir.İnsanlar güzel bir iletişim kuruyorsa gerisi çokta önemli değil bence.Yabanci dil öğrenmek iletişim için önemli,hava atmak için değil bence...
Yabancı dilden önce Türkçeyi söksen 10 numara olur aslında
@@ehrste848 Dinime küfreden Müslüman olsa bariii.Bos yapma git işine.
Bu arada istiyorsan Almancasini da yazayım?Hast du mich verstanden?
İngilizce ile uzaktan yakından alakam olmamasına rağmen bu videoyu niye sonuna kadar izledim bilmiyorum 🙂 neyse emeğine sağlık abi işine yarayacaklara yararlı bir video 🙂💯
Aksan olmaması yanlış zaten. Çünkü hepimiz dünyaya geldiğimiz zaman her dili konuşabilecek aksana hazır bir şekilde doğarız. Ancak ana dilimiz kapsamında ana dil aksanına alışır dilimiz ve diğer dilleri de bu aksana göre konuşuruz. Zaten anlaşılır olmak yeterli. Aksan aksan diye kasmamak gerek. Çünkü onlar da mükemmel Türkçe konuşmak için kasmıyorlar. Ya da hintliler mükemmel ingilizce konuşmak için kasmıyor. Ki zaten onlar bile ingilizceyi ingiltere ve abd aksanı diye ikiye ayırmışlar.
Bunun içindir ki:
Türk aksanı - Mete Han
Çin aksanı - Maodun
Türk aksanı - Osman
Arap aksanı - Ušman
Türk aksanı - Köroğlu
Yunan aksanı - Kheroglı -> Kherkul
Fonetik, ağız yapısı vs. gibi etkenler vardır illa evet ama bence sorunun çoğu psikolojik. Çünkü milletimiz malesef yaşadığı topraklardan, sosyokültürel-ekonomik durumdan ve dininden dolayı aşağılık kompleksine ve gizli ve aşırı özgüvensizliğe sahip ve kendisine hiçbir şeyi yakıştıramıyor, hakketiğini düşünmüyor. İngilizceyi bile en iyi haliyle konuşmaya çalışmak bile insanlar için "ne gerek var" şeklinde eleştiriliyor. İngilizceyi aksan ile konuşan insanlara karşı sürekli bir önyargı, "Kasma kendini" "Aksan yaptın da ne oldu?" gibi cümleler ile yaklaşıyorlar.
Bir dili en iyi haliyle, native'e yakın konuşmaya çalışmak ve bunun için kendini eğitmek veya şartlamak bile insanların eleştirebileceği ve hatta yargılayabileceği bir konu haline geliyor. Bu sebepten öğrencilerimiz orta okulda, lisede aksanlı bir şekilde İngilizce konuşmaya çalıştığı zaman hemen dalga geçilen, eleştirilen ve taklit edilen kişiler olmaya başlıyor. Bu sebepten bu öğrenciler de malesef kendini bastırmak zorunda kalıyor. Sadece bu sebepten bile çokça kişi aksanlı konuşmak yerine daha az eleştirilen ve dikkat çeken "Türk" aksanıyla konuşmak için kendilerini zorluyor olabilirler.
Malesef durum bu.
Bu neden önemli? Örneğin Almanlar, Fransızlar veya Hintliler İngilizce konuştuklarında İngiliz aksanıyla mı konuşuyorlar? Bence Türkler de Türk aksanıyla konuşabilir, yeter ki konuşabilsinler.
Merhabalar. Bizim gibi toplumlardan gelen bir bireyin İngiliz aksanını öğrenmeye neden ihtiyacı olabilir? Belli başlı sesleri öğrenmek tabi ki elzem, fakat aksan öğrenme isteği bana oldukça gülünç geliyor. Son derece bariz bir "mimicry" örneği olduğunu düşünüyorum. Yabancı bir dil konuşurken yeni bir kişilik yarattığımızı varsayarak, eğer bu kişiliğin konuşma biçimi öz benliğimizden bu denli farklı olursa, zannımca bu süreç kimliksizleşmenin ilk adımlarıdır. Bu konuda herkesin fikir ve yorumlarını merak ediyorum.
cok basit. Türk aksaniyla konusunca sadece türkler seni düzgün anliyor. Cok defa yasadim
Bence herkes nasıl rahat hissediyorsa o şekilde konuşmalı. Kimse Türkçe aksan yapmak zorunda değil veya Türkçe aksanla konuştuğu için kimsenin utanmasına da gerek yok. Amerikan ya da İngiliz aksanı ile konuşmaktan da bu kadar korkmaya gerek yok yani öz benliğin senin özünde duruyor zaten😄 bir dil öğrenmek o kültürü de keşfetmektir o kültürde kendine ait bir şeyler bulabilirsin bu özentilik değil yani
@@alpay3693 bana sorarsanız "derdini anlatabilmek"ten "akademik makale yazmak"a uzanan geniş bir bağlam menzili var bu söylediğinizin. Ayrıca dümdüz Turkish English dediğimiz şekilde konuşan insanların anlaşılamayacağı aşikar. Benim değinmek istediğim konu kimliksizleştirici potansiyele sahip bir taklit etme durumu.
@@uzakdiyarlar6658 tabi ki herkes istediğini yapmakta özgür. fakat bence dilin ve "mimicry"nin neo-kolonize uygulamalardaki etkisi yadsınamaz bir gerçek, tabi herkes bunu reddetmekte özgür :)
@@denizyildirima Aslında bir düşününce söylediğiniz mantıklı geldi ama bence zaten kültürel bir kimliğimiz yok sanki zaten hep batılı mı doğulu mu belli olmayan bir toplumuz en azından net bir yön seçmiş oluruz diye düşünüyorum 😂
hocam videolar çok güzel fakat ufak bir eleştiri yapacağım editte fazla ve yersiz kesme var gibi izlerken hafif rahatsız ediyor açıkçası
Yaklaşık üç yıldır İngilizce öğretiyorum ve sıklıkla eğitici videolara göz atarım ancak şimdiye kadar İngiliz aksanı üzerine bu kadar sade ve açıklayıcı işleyen bir kanala daha, ne yazık ki, rastlamadım! Emeğinize sağlık.
Bro wake up it is 2022 English is not an art to be mastered but a tool to be used. Same as Turkish right?
Hazirlayacaginiz seriyi 4 gözle bekliyorum hocamm🙏🙏🙏 yillardir bu tarz videolar izliyorum ama sizin kadar donanimlisini gormedim , bilgilerinizi bize de aktardiginiz icin Minnettariz🙏🙏💟💟
7-8 aydır karşıma çıkmıyordu, nereli olduğunu öğrenebilen var mı?
Ben na ingilizcesi hakkında bir şey soracağım cevaplarsan ya da yorumu görüp cevaplayan olrusa memnun olurum.
"I saw it" derken buradaki gormek kelimesi neden bazıları tarafından sanki en sonda R varmış gibi bir şekilde telaffuz ediliyor? I sawr it gibi fakat r oldukça az hissediliyor. I soar it gibi bir şey oluyor ama daha hafifletilmisi.
Nadir ama rastladığım bir örnek. Keske sesli ifade edebilseydim fakat ne yapalim, değil mi?
Ya da ağızdan o ses çıkarken ingiliz aksanindaki R yi anımsatıyor diye tamamen bana öyle geliyor
Haklısın! I saw (r) it. Ama r'nin telaffuzu İngiliz telaffuzu. Ama I saw.it denmesinde de bir sakınca yok.
Linking consonants
C1 ingilizcem var ama aksanım çok karışık . Avustralya Amerikan ve İngiliz ingilzicesi karışık konuşuyormuşum
Herhangi bir dünya dilini bir yanlış anlaşılma yaratmayacak şekilde ve kendinizi en iyi derecede ifade edebilecek şekilde öğrenmeye çalışın arkadaşlar. Şu anda Korece ve Japonca öğrenmeye çalışıyorum. Türkçe konuşan yabancıları izliyorum. Hiçbirinde bizde ki ego, aşağılık kompleksi, kibir artık adına ne derseniz işte ondan yok. Tüh yaa aksanım yok o halde ben başarısızım türü bir anlayış yok. Aksan önemli değildir ! Anlaşılmak ve anlamak önemlidir.
koreliler çok güzel net ingilizce konuşuyor bizden çok dah başarılılar
ALİTA bizden cok daha basarili degil, egitim sistemleri daha iyi oldugu icin bir sonuc alabiliyorlar 🙂
yes ay dozont hocam bizim ingilizceyi açıklayan tek cümle