Dr: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Harin: İ-iyiyim Doktor bir kac dakikalık gözleminden sonra konuşmaya başladı; Dr: Durumu iyi, endişelenecek bir durum yok. Dediğim gibi aç kaldığını için bünyesi dayanamamış ve bayılmış. Yarın sabah taburcu işlemlerini halletdikden sonra gidebilirsiniz, geçmiş olsun. "Teşekkür ederiz" Gülumsedikten sonra odadan çıktı. Bir anda konuşmaya başladım; "Bu hale nasıl geldin?" Anlamazca baktı bana "Yani o depoda ne işin vardı? Oraya nasıl geldin? Kıyafetlerin neden yırtık? Birileri sana kötü şeyler mi yaptı? Korkma ve söyle bana, biz sana zarar vermeyiz" 1-2 dakika baktıktan sonra konuşmaya basladı, sesi titriyordu Harin: B-ben...s-serserilerden k-kaçıyordumm. Çok fazla koştuğum içi. Yolumu kaybettim v-ve ö-önume o depo çıktı...o d-depo...s-sizin mi? Derin bir iç çektim. "Evet orası benim. Ayrıca doktor vücudunda yaralar oldugunu söyledi, bunları da mı o serseriler yaptı?" Gözlerini kaçırarak yavaşca başını salladı. "Tamam. Peki ailen nerde? Evin nerde?" Gozleri doldu yine ve konuşmaya başladı; Harin: B-benim a-ailem yok efendim...Bir e-evim bile yok...hıck... sokakta kalıyorum ben. Şiddetlice ağlamaya başladı. Kalbim bu kıza yardım etmemi söylüyordu..yapacaktım da, ona yardım edecektim, onu koruyacaktım. Kalbimin neden böyle bir şey söyledigini de bilmiyordum, onu sonra düşünecektim. "Tamam, sakinleş. Dinlenmen lazım, sen uyu, yarın sabah düşünürüz tamam mı?" Kafasını salladı ve konuştu; Harin: Teşekkür ederim efendim Gülumsedim ve yatağa geri uzanmasını sağladım. Ve Yeonjuna döndüm; "Eve git ve Micha teyzeye söyle ablamın kıyafetlerinden bir kaç parça versin" Yeonjun: Tamam patron Yeonjun gittiğinde bende odadaki koltuğa uzandım. Düşünmeye başladım...çok yorucu bir gündü, günün sonunda başıma böyle bir şey geleceğini asla düşünmezdim. Ama galiba bundan sonra benim için ve o kız için her şey daha da güzel olacaktı...Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına bıraktım. ... Taburcu işlemlerini halletmiştim. Yeonjunun getirdiği kıyafetleri Harine vermiştim, şu an odada giyiniyordu, bende kapinın önunde onu bekliyordum, kapı açıldı ve içerden Harin çıktı... Çok güzel olmuştu "Kıyafetler yakışmış" Güldü.. Tanrım... çok güzel gülüyordu. Harin: T-teşekkür ederim... Yanakları kızarmıştı, utanmıştı. Bu haline güldüm, çok tatlıydı. Hastaneden çıktık ve arabaya dogru yürümeye başladık, Harin konusmaya başladı; Harin: Nereye gidiyoruz efendim? "Ahh, bana Taehyung de, tamam mı? Bu arada benim evime gidiyoruz" Harin: Ama efendimm... yani şey Taehyung...ben size rahatsızlık vermek istemiyorum, kendi başımın çaresine vaka bilirim " Itiraz istemiyorum, bana gidiyoruz, susma hakkına sahipsin" Konuşarak arabaya varmıştık bile. O da çok fazla ustelemedi...Üçümüz de arabaga bindik ve Yeonjun arabayi sürmeye başladı. ... Eve varmıştık, arabadan indik kapıya dogru yürümehe basladım, Harin de arkamdan geliyordu, kapıyı çaldım ve beklemeye başladim. Kapıyı güler yüzüyle Micha teyze açtı. Micha teyze evin yardımcısıydı, onu çok seviyordum, bana hep annemmiş gibi davranırdı...Çok geçmeden konuşmaya başladı Micha teyze: Hoşgeldiniz oğlum "Hoşbulduk Micha teyze" İçeri girdik . Micha teyze: Hadi siz elinizi yüzünüzü yıkayıp da gelin, yemek hazır. "Tamam Micha teyze, hemen geliyoruz" Ben önden, Harin de arkamdan banyoya doğru ilerlemeye başladık, sırayla elimizi yuzümüzü yıkadık ve içeri geçtik. Sofrata oturup yemek yemeye basladık. Harin sofraya parlak gözleriyle bakmaya başladı.Bu haline gulmeden edemedim. Yemek yemeye başladık. 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 Yemekler çok güzeldi. Ilk defa bu kadar yemeyi bir arada göruyordüm. Ne zamandır böyle sıcak , hem de ev yemeği yememiştim . Hemen yemeye başladım. Yarım saatlik yemek yeme faslından sonra Taehyung bana bir şey göstereceğini söyleyip yukarı çıkarmıştı. Bir kapının önünde duruyorduk.Kapıyı açtı ve elimden tutup beni odaya soktu... b-burası çok güzeldi...tıpkı hayallerimdeki gibi... Taehyung: Burası senin odan. Nasıl? Beğendin mi bakalım? "Ç-çok güzel" Gözlerim dolu şekilde cevap vermiştim. Taehyung çok iyi birisiydi, yumuşacık bir kalbi vardı. Taehyung: Beğendin yani ha? "Evet, çok beğendim...çok teşekkür ederim...ama" Taehyung: Ama ne? Yoksa beğenmediğin bir şey mi var? Yoksa başka bir şey mi istiyorsun? "Hayır, çok güzel, her şeyi begendim Taehyung , teşekkür ederim. Ama sana yük olduğumu hissediyorum, bunları yapmak zorunda değilsin" Taehyung: Böyle düşünme lütfen. Bunu içimden gelerek , isteyerek yapıyorum.Ayrıca beğenmene sevindim. Yarın da senin için alış-verişe çıkarız, kiyafet sorununu hallederiz olur mu? Sakın itiraz etme. "Ahh, tamam Taehyung...ama ben iş ve sondada ev bulmalıyım.Sonsuza kadar burada seninle kalamam" Taehyung: Tamam bunu sonra düşünürüz hmm? Yavaşca kafamı salladım ve bir-birimize gülümseyerek baktık. ... Bahçede Yeontan'la oynuyorduk. Yeontan Taehyung'un köpeğiydi. Çok tatlı bir köpekti. Aradan 7 ay gecmişti. Taehyung'la cok iyi anlaşıyorduk, bu 7 ay içinde benim içim her şeyi yapmıştı. Bana telefon almıştı ve bir sürü şey. Tabii ki bunların hepsini bana zorla kabul ettirmişti. 2 ay once telefondan iş ve ev ilanlarına bakıyordum ve bir iş ve ev bulmuştum. Bunu Taehyung'a soyleyince çok kızmıştı bana ve çalışmama izin vermemişti, sonunda kavga etmiştik, benden ozür dilemişti ama gitmemi istemediğini soyledi, küçük bir çouk gibi ağlamaya başladı hatta. Evet evet, koskoca mafya babası Kim Taehyung önümde ağlamıştı gitmemem için, ben de kabul ettim. Micha teyzeyle de çok iyi anlaşıyorduk, birlikte yemek yapıyorduk, ev işleri yapıyorduk, onu çok seviyordum. Taehyung'u da çok seviyordum, ona aşık olmuştum, cesaret edip söyleyemiyordum, korkuyordum beni istemez diye. Gelen araba sesiyle düşüncelerim bölündü, başımı diğer tarafa çevirince Taehyung'un arabasını gördüm, gelmişti...ayağa kalktım koşarak yanına gittim ve heyecanla konusmaya başladım; "Hoşgeldin Taehyung'shii" Diye konuştum heyecanla Taehyung: Hoşbuldum güzelimm, nasılsın bakalım Yine heyecanlanmıştım, bana her seferinde guzelim diyişinde çok fazla heyecanlanıyordum, kalbim olduğundan hızlı atıyoru, bana boyle sevgi sözcükleri kullanması hoşuma gidiyordu. "İyiyim Taehyung'shi, sen nasilsın? Günün nasıl geçti? Taehyung: Günüm çok iyiydi güzelimm Karşılıklı gülümsedik. Konuşa-konuşa bahçe kapısına gelmiştik, içeri girdik. Taehyung birden konuşmaya başladı; Taehyung: Güzelim sana önemli bir şey söylemeliyim, benimle yukarı gel hadi. Elimden tutarak yukarı çıkmaya başladık. Şaşkınca ardından bakıyordum. 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Ona aşık olmuştum, onu ilk gördüğum andan beri seviyordum, çok seviyordum.Ilk geldiği zamanlarda çok fazla konuşmazdı, gulmezdi, ama zaman geçtikçe daha da yakınlaştık, yüzü sürekli güler hale gelmişti, onu böyle görmek beni çok mutlu ediyordu. Sonunda odamın önüne gelmiştik, kapı açıp hemen içeri girdik. Şaşkınca bana bakıyordu, çok tatliydı, böyle bakması onu öpme isteğimi yükseltiyordu. Konuşmaya başladım "Harin-ah...Ben...seni ömrümün sonuna kadar mutlu etmek istiyorumm, sonsuza kadar bu evde benimle yaşa istiyorum. Bu evin ikimize ait olmasını, bana ait olmanı, kadınım olmanı istiyorum, sevgilim ol istiyorumm, eğer sen de istoyorsan, beni seviyorsan bir cevap ver" Harin: Taehyung-ahh...B-ben... Gözleri dolmuştu, ve aynı zamanda gülümsüyordu. Harin: B-ben de seni seviyorum Taehyung-ahh... ben de sana aşığım... Tanrım...inanamıyorum...aylarca sevdiğim, aşık olduğum kadın da bana aşıktı...mutluluktan aglamaya başladım... "Güzelimm....gerçekten mi? Seviyor musun sen de beni?" Harin: Evet, evet seviyorumm...çok seviyorum...sevgilin olurum Taehyung-ahh. Onun için aldığım hediyyeyi cebimden çıkardım, kutusunu açtım, bir kolyeydi, pembe renkde taşı vardı...Boynuna taktım...çok güzeldi... "Çok güzelsin bebeğim" Harin: Teşekkür ederim Taehyung-ah, bu kolye çok güzel... "Sen daha güzelsin" Utandı, yanakları hemen kızardı . Yanaklarını avuçlarım arasına aldım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dudakları insanı bağımlı yapacam türdendi..bir anda bir ses duyduk. Ikimiz de kapıya taraf baktık..Inanamiyorum...Ablam, Yeonjun ve Micha teyze kapıdan bize bakıyordular, ablam konuşmaya başladı; Tae.Abla: Düğün ne zaman kardeşimmm? Hepimiz ablamın bu sorusuna gülmeye başlamıştık. ~𝑆𝑂𝑁~
🍓𝐵𝑢 𝑏𝑒𝑛𝑖𝑚 𝑖𝑙𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑚, 𝑜𝑘𝑢𝑟𝑠𝑎𝑛𝚤𝑧 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑛𝑖𝑟𝑖𝑚 🍓𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘 🍓𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 🍓𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Artık gücüm kalmamıştı, yarım saatdir aralıksız koşuyordum. Hem aç, hem de susuzdum. Ayaklarım beni taşımaz haldeydiler. Koşmayı bıraktım, nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Önümde yıkık-dökük eski bir depo vardı. Yavaş ve temkinli adımlarla oraya doğru ilerlemeye başladım. Demir kapıyı yavaşca açtım, içerisi çok karanlıktı, sadece küçük pencereden giren ay ışığı içeriyi aydınlatıyordu. Sessizlik ve karanlık olması depoyu çok ürkütücü yapıyordu. Hem gece olduğu için, hem de başka çarem kalmadığı için geceyi burada geçirmek en iyisiydi. Yerdeki barillere sırtımı dayadım, gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum artık. Daha fazla dayanamadım, kendimi karanlığa hapsettim. 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Şirketteki işlerimi bitirmiştim. Odamdan çıkıp asansöre dogru ilerlerken sağ kolumu aradım; Yeonjun: Efendim patron? " İniyorum bem Yeonjun, araba hazır değil mi? " Yeonjun: Evet patron, hazır "Tamam" Telefonu kapatıp asansörün birinci kata inmesini bekledim, nihayet asansör durunca dışarı adımı atdım. Yeonjun arabanın yanında beni bekliyordu. "Gidelim" Arabanın ön kapısını açarak binmemi bekledi, ben bindikten sonra kendisi de sürüce koltuguna oturdu ve arabayı çalıştırdı. Sabah benim için çok önemli olan dosyası depoda unutmuştum. Kimsenin almasını istemedim, göze alamazdım, çalışanlarıma bile güvenmiyordum, sonuçta o kadar düşmanım vardı, kimin ne yapacağı belli olmazdı. Bu yüzden Yeonjunla birlikte gidip o dosyayı kendim alacaktım. ... 20 dakikalık yolculugun ardından depoya varmıştık, arabadan inip demir kapıyı açtım ve içeri girdim, dosya masanın üzerindeydi, hemen onu aldım ve içini kontrol etmeye basladım, ne olur ne olmaz diye. Bir sorun yoktu, dosyayı kapattım ve tam çıkacaktımki barillerin orda bir karartı gördüm. Silahımı alarak yavaş adımlarlar o tarafa ilerledim. Barillerin arkasına yavaşca bakınca gozlerime inanamadım... Burda bir kız vardı ve o sanırım uyuyordu, ya da baygındı. Bilmiyorum... Seslenmeye başladım; "Hey! Uyan...Hey küçük, uyan hadi" Uyanmıyordu. Onu hemen kucağıma aldım ve depodan dışarı çıktım. Yeonjun beni görünce gözleri ve ağzı şokla açılmış, öylece bana bakıyordu. "Seni ahmak...ne duruyorsun..kapıyı aç hemen" Yeonjun: T-ta-tamam patron Kızı dikkatlice arka koltuğa yatırdım. "Hadi, durma, hemen hastaneye sür" Yeonjun kasını salladı ve hemen arabaya bindik... ... 15 dakikaya hastaneye varmıştık. Kızı kucağıma alıp içeriye girdim. Bizi gören hemşireler sedye getirdiler, onu sedyenin üzerine yatırdım, ardından doktor geldi ve soru sormaya başladı; Dr: Ne oldu ona? " Bilmiyorum, onu baygın halde buldum" Dr: Tamam, anladım, hemen neyi oldugunu öyreneceğiz Sadece kafamı sallamakla yetindim. ... Şu an acildeydik, aradan 10 dakika geçmişti, ona serum takmıştılar. Doktor yanıma geldi ve konuşmaya başladı; Dr: Hastanın neyi oluyorsunuz acaba? "Hiç bir şeyi değilim, dedigim gibi onu baygın halde buldum, yerde öylece yatıyordu. Ne olmuş ona peki? İyileşecek mi? " Dr: Merak etmeyin iyileşecek, hatta şu anda durumu iyi... Sadece aç kalmış, bir de vücudunun belirli yerlerinde yaralar ve morarmalar var. "Ne?" Şiddet mi görüyordu acaba? Ya da başka bir şey mi vardı? " Ah, peki ne zaman uyanır?" Dr: 1 saate uyanır, endişelenmeyin "Anladım, teşekkür ederim" Hafifce başımı eğdim saygı amaçlı Dr: Rica ederim, gecmiş olsun ... 1 buçuk saat olmuştu ama hala uyanmamıştı, endişelenmeye başlamıştım artık, derken kapı tıklandı ve içeri Yeonjun girdi, elinde poşetler vardı. Yeonjun: Patron su ve yiyecek bir şeyler getirdim "Tesekkür ederim Yeonjun, ac değilim" Yeonjun: Ama patron- "İstemiyorum Yeonjun, uzatma" Çok diretmeden bir kenarda durmaya basladı. Bu sırada kızın gozlerini açtığını gördüm ve sorular sormaya başladım; "İyimisin? Kendini nasıl hissediyorsun?" Birden ağlamaya başlayınca panik oldum... 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 Gözlerimi yavaşca açmaya çalıştım, tamamen açtığımda beyaz tavanla karşılastım, nerdeydim ben? Etrafıma bakmaya başladım, karşımda 2 adam duruyordu, onlar kimdi? Birisi bana iyi olup olmadığımı soruyordu, bunu duyunca birden ağlamaya başladım... 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 " Hey ağlama, ne oldu? Kötü bir şey söyledim?" Sesimi alçak tutarak konuştum ve sakinleşmesini bekledim, biraz sakinleştikten sonra zorlukla konuşmaya basladı, hala ağlıyordu; Harin: D-Daha önce k-kimse bana iyi olup o-olmadığımı s-sormamıştı O an içim parcalandı sanki... kötü şeyler yaşamış olmalıydı, Yeonjuna döndüm ve konuştum; "Doktoru çağır" Başını sallayıp odadan dışarı çıktı. "Adın ne?" Harin: H-harin "Benim adım da Taehyung" Kapı açılınca ikimizde o tarafa baktık, doktor gelmisti, Harine soru sormaya başladı; Dr: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Dr: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Harin: İ-iyiyim
Doktor bir kac dakikalık gözleminden sonra konuşmaya başladı;
Dr: Durumu iyi, endişelenecek bir durum yok. Dediğim gibi aç kaldığını için bünyesi dayanamamış ve bayılmış. Yarın sabah taburcu işlemlerini halletdikden sonra gidebilirsiniz, geçmiş olsun.
"Teşekkür ederiz"
Gülumsedikten sonra odadan çıktı.
Bir anda konuşmaya başladım;
"Bu hale nasıl geldin?"
Anlamazca baktı bana
"Yani o depoda ne işin vardı? Oraya nasıl geldin? Kıyafetlerin neden yırtık? Birileri sana kötü şeyler mi yaptı? Korkma ve söyle bana, biz sana zarar vermeyiz"
1-2 dakika baktıktan sonra konuşmaya basladı, sesi titriyordu
Harin: B-ben...s-serserilerden k-kaçıyordumm. Çok fazla koştuğum içi. Yolumu kaybettim v-ve ö-önume o depo çıktı...o d-depo...s-sizin mi?
Derin bir iç çektim.
"Evet orası benim. Ayrıca doktor vücudunda yaralar oldugunu söyledi, bunları da mı o serseriler yaptı?"
Gözlerini kaçırarak yavaşca başını salladı.
"Tamam. Peki ailen nerde? Evin nerde?"
Gozleri doldu yine ve konuşmaya başladı;
Harin: B-benim a-ailem yok efendim...Bir e-evim bile yok...hıck... sokakta kalıyorum ben.
Şiddetlice ağlamaya başladı. Kalbim bu kıza yardım etmemi söylüyordu..yapacaktım da, ona yardım edecektim, onu koruyacaktım. Kalbimin neden böyle bir şey söyledigini de bilmiyordum, onu sonra düşünecektim.
"Tamam, sakinleş. Dinlenmen lazım, sen uyu, yarın sabah düşünürüz tamam mı?"
Kafasını salladı ve konuştu;
Harin: Teşekkür ederim efendim
Gülumsedim ve yatağa geri uzanmasını sağladım. Ve Yeonjuna döndüm;
"Eve git ve Micha teyzeye söyle ablamın kıyafetlerinden bir kaç parça versin"
Yeonjun: Tamam patron
Yeonjun gittiğinde bende odadaki koltuğa uzandım. Düşünmeye başladım...çok yorucu bir gündü, günün sonunda başıma böyle bir şey geleceğini asla düşünmezdim. Ama galiba bundan sonra benim için ve o kız için her şey daha da güzel olacaktı...Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına bıraktım.
...
Taburcu işlemlerini halletmiştim. Yeonjunun getirdiği kıyafetleri Harine vermiştim, şu an odada giyiniyordu, bende kapinın önunde onu bekliyordum, kapı açıldı ve içerden Harin çıktı... Çok güzel olmuştu
"Kıyafetler yakışmış"
Güldü.. Tanrım... çok güzel gülüyordu.
Harin: T-teşekkür ederim...
Yanakları kızarmıştı, utanmıştı. Bu haline güldüm, çok tatlıydı.
Hastaneden çıktık ve arabaya dogru yürümeye başladık, Harin konusmaya başladı;
Harin: Nereye gidiyoruz efendim?
"Ahh, bana Taehyung de, tamam mı?
Bu arada benim evime gidiyoruz"
Harin: Ama efendimm... yani şey Taehyung...ben size rahatsızlık vermek istemiyorum, kendi başımın çaresine vaka bilirim
" Itiraz istemiyorum, bana gidiyoruz, susma hakkına sahipsin"
Konuşarak arabaya varmıştık bile. O da çok fazla ustelemedi...Üçümüz de arabaga bindik ve Yeonjun arabayi sürmeye başladı.
...
Eve varmıştık, arabadan indik kapıya dogru yürümehe basladım, Harin de arkamdan geliyordu, kapıyı çaldım ve beklemeye başladim. Kapıyı güler yüzüyle Micha teyze açtı. Micha teyze evin yardımcısıydı, onu çok seviyordum, bana hep annemmiş gibi davranırdı...Çok geçmeden konuşmaya başladı
Micha teyze: Hoşgeldiniz oğlum
"Hoşbulduk Micha teyze"
İçeri girdik .
Micha teyze: Hadi siz elinizi yüzünüzü yıkayıp da gelin, yemek hazır.
"Tamam Micha teyze, hemen geliyoruz"
Ben önden, Harin de arkamdan banyoya doğru ilerlemeye başladık, sırayla elimizi yuzümüzü yıkadık ve içeri geçtik.
Sofrata oturup yemek yemeye basladık. Harin sofraya parlak gözleriyle bakmaya başladı.Bu haline gulmeden edemedim. Yemek yemeye başladık.
𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛
Yemekler çok güzeldi. Ilk defa bu kadar yemeyi bir arada göruyordüm. Ne zamandır böyle sıcak , hem de ev yemeği yememiştim . Hemen yemeye başladım.
Yarım saatlik yemek yeme faslından sonra Taehyung bana bir şey göstereceğini söyleyip yukarı çıkarmıştı. Bir kapının önünde duruyorduk.Kapıyı açtı ve elimden tutup beni odaya soktu... b-burası çok güzeldi...tıpkı hayallerimdeki gibi...
Taehyung: Burası senin odan. Nasıl? Beğendin mi bakalım?
"Ç-çok güzel"
Gözlerim dolu şekilde cevap vermiştim. Taehyung çok iyi birisiydi, yumuşacık bir kalbi vardı.
Taehyung: Beğendin yani ha?
"Evet, çok beğendim...çok teşekkür ederim...ama"
Taehyung: Ama ne? Yoksa beğenmediğin bir şey mi var? Yoksa başka bir şey mi istiyorsun?
"Hayır, çok güzel, her şeyi begendim Taehyung , teşekkür ederim. Ama sana yük olduğumu hissediyorum, bunları yapmak zorunda değilsin"
Taehyung: Böyle düşünme lütfen. Bunu içimden gelerek , isteyerek yapıyorum.Ayrıca beğenmene sevindim. Yarın da senin için alış-verişe çıkarız, kiyafet sorununu hallederiz olur mu? Sakın itiraz etme.
"Ahh, tamam Taehyung...ama ben iş ve sondada ev bulmalıyım.Sonsuza kadar burada seninle kalamam"
Taehyung: Tamam bunu sonra düşünürüz hmm?
Yavaşca kafamı salladım ve bir-birimize gülümseyerek baktık.
...
Bahçede Yeontan'la oynuyorduk. Yeontan Taehyung'un köpeğiydi. Çok tatlı bir köpekti. Aradan 7 ay gecmişti. Taehyung'la cok iyi anlaşıyorduk, bu 7 ay içinde benim içim her şeyi yapmıştı. Bana telefon almıştı ve bir sürü şey. Tabii ki bunların hepsini bana zorla kabul ettirmişti. 2 ay once telefondan iş ve ev ilanlarına bakıyordum ve bir iş ve ev bulmuştum. Bunu Taehyung'a soyleyince çok kızmıştı bana ve çalışmama izin vermemişti, sonunda kavga etmiştik, benden ozür dilemişti ama gitmemi istemediğini soyledi, küçük bir çouk gibi ağlamaya başladı hatta. Evet evet, koskoca mafya babası Kim Taehyung önümde ağlamıştı gitmemem için, ben de kabul ettim. Micha teyzeyle de çok iyi anlaşıyorduk, birlikte yemek yapıyorduk, ev işleri yapıyorduk, onu çok seviyordum. Taehyung'u da çok seviyordum, ona aşık olmuştum, cesaret edip söyleyemiyordum, korkuyordum beni istemez diye. Gelen araba sesiyle düşüncelerim bölündü, başımı diğer tarafa çevirince Taehyung'un arabasını gördüm, gelmişti...ayağa kalktım koşarak yanına gittim ve heyecanla konusmaya başladım;
"Hoşgeldin Taehyung'shii"
Diye konuştum heyecanla
Taehyung: Hoşbuldum güzelimm, nasılsın bakalım
Yine heyecanlanmıştım, bana her seferinde guzelim diyişinde çok fazla heyecanlanıyordum, kalbim olduğundan hızlı atıyoru, bana boyle sevgi sözcükleri kullanması hoşuma gidiyordu.
"İyiyim Taehyung'shi, sen nasilsın? Günün nasıl geçti?
Taehyung: Günüm çok iyiydi güzelimm
Karşılıklı gülümsedik. Konuşa-konuşa bahçe kapısına gelmiştik, içeri girdik. Taehyung birden konuşmaya başladı;
Taehyung: Güzelim sana önemli bir şey söylemeliyim, benimle yukarı gel hadi.
Elimden tutarak yukarı çıkmaya başladık. Şaşkınca ardından bakıyordum.
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Ona aşık olmuştum, onu ilk gördüğum andan beri seviyordum, çok seviyordum.Ilk geldiği zamanlarda çok fazla konuşmazdı, gulmezdi, ama zaman geçtikçe daha da yakınlaştık, yüzü sürekli güler hale gelmişti, onu böyle görmek beni çok mutlu ediyordu.
Sonunda odamın önüne gelmiştik, kapı açıp hemen içeri girdik. Şaşkınca bana bakıyordu, çok tatliydı, böyle bakması onu öpme isteğimi yükseltiyordu. Konuşmaya başladım
"Harin-ah...Ben...seni ömrümün sonuna kadar mutlu etmek istiyorumm, sonsuza kadar bu evde benimle yaşa istiyorum. Bu evin ikimize ait olmasını, bana ait olmanı, kadınım olmanı istiyorum, sevgilim ol istiyorumm, eğer sen de istoyorsan, beni seviyorsan bir cevap ver"
Harin: Taehyung-ahh...B-ben...
Gözleri dolmuştu, ve aynı zamanda gülümsüyordu.
Harin: B-ben de seni seviyorum Taehyung-ahh... ben de sana aşığım...
Tanrım...inanamıyorum...aylarca sevdiğim, aşık olduğum kadın da bana aşıktı...mutluluktan aglamaya başladım...
"Güzelimm....gerçekten mi? Seviyor musun sen de beni?"
Harin: Evet, evet seviyorumm...çok seviyorum...sevgilin olurum Taehyung-ahh.
Onun için aldığım hediyyeyi cebimden çıkardım, kutusunu açtım, bir kolyeydi, pembe renkde taşı vardı...Boynuna taktım...çok güzeldi...
"Çok güzelsin bebeğim"
Harin: Teşekkür ederim Taehyung-ah, bu kolye çok güzel...
"Sen daha güzelsin"
Utandı, yanakları hemen kızardı . Yanaklarını avuçlarım arasına aldım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dudakları insanı bağımlı yapacam türdendi..bir anda bir ses duyduk. Ikimiz de kapıya taraf baktık..Inanamiyorum...Ablam, Yeonjun ve Micha teyze kapıdan bize bakıyordular, ablam konuşmaya başladı;
Tae.Abla: Düğün ne zaman kardeşimmm?
Hepimiz ablamın bu sorusuna gülmeye başlamıştık.
~𝑆𝑂𝑁~
🍓𝐵𝑢 𝑏𝑒𝑛𝑖𝑚 𝑖𝑙𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑚, 𝑜𝑘𝑢𝑟𝑠𝑎𝑛𝚤𝑧 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑛𝑖𝑟𝑖𝑚
🍓𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘
🍓𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔
🍓𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
Artık gücüm kalmamıştı, yarım saatdir aralıksız koşuyordum. Hem aç, hem de susuzdum. Ayaklarım beni taşımaz haldeydiler. Koşmayı bıraktım, nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Önümde yıkık-dökük eski bir depo vardı. Yavaş ve temkinli adımlarla oraya doğru ilerlemeye başladım. Demir kapıyı yavaşca açtım, içerisi çok karanlıktı, sadece küçük pencereden giren ay ışığı içeriyi aydınlatıyordu. Sessizlik ve karanlık olması depoyu çok ürkütücü yapıyordu. Hem gece olduğu için, hem de başka çarem kalmadığı için geceyi burada geçirmek en iyisiydi. Yerdeki barillere sırtımı dayadım, gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum artık. Daha fazla dayanamadım, kendimi karanlığa hapsettim.
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Şirketteki işlerimi bitirmiştim. Odamdan çıkıp asansöre dogru ilerlerken sağ kolumu aradım;
Yeonjun: Efendim patron?
" İniyorum bem Yeonjun, araba hazır değil mi? "
Yeonjun: Evet patron, hazır
"Tamam"
Telefonu kapatıp asansörün birinci kata inmesini bekledim, nihayet asansör durunca dışarı adımı atdım. Yeonjun arabanın yanında beni bekliyordu.
"Gidelim"
Arabanın ön kapısını açarak binmemi bekledi, ben bindikten sonra kendisi de sürüce koltuguna oturdu ve arabayı çalıştırdı. Sabah benim için çok önemli olan dosyası depoda unutmuştum. Kimsenin almasını istemedim, göze alamazdım, çalışanlarıma bile güvenmiyordum, sonuçta o kadar düşmanım vardı, kimin ne yapacağı belli olmazdı. Bu yüzden Yeonjunla birlikte gidip o dosyayı kendim alacaktım.
...
20 dakikalık yolculugun ardından depoya varmıştık, arabadan inip demir kapıyı açtım ve içeri girdim, dosya masanın üzerindeydi, hemen onu aldım ve içini kontrol etmeye basladım, ne olur ne olmaz diye. Bir sorun yoktu, dosyayı kapattım ve tam çıkacaktımki barillerin orda bir karartı gördüm. Silahımı alarak yavaş adımlarlar o tarafa ilerledim. Barillerin arkasına yavaşca bakınca gozlerime inanamadım... Burda bir kız vardı ve o sanırım uyuyordu, ya da baygındı. Bilmiyorum... Seslenmeye başladım;
"Hey! Uyan...Hey küçük, uyan hadi"
Uyanmıyordu. Onu hemen kucağıma aldım ve depodan dışarı çıktım. Yeonjun beni görünce gözleri ve ağzı şokla açılmış, öylece bana bakıyordu.
"Seni ahmak...ne duruyorsun..kapıyı aç hemen"
Yeonjun: T-ta-tamam patron
Kızı dikkatlice arka koltuğa yatırdım.
"Hadi, durma, hemen hastaneye sür"
Yeonjun kasını salladı ve hemen arabaya bindik...
...
15 dakikaya hastaneye varmıştık. Kızı kucağıma alıp içeriye girdim. Bizi gören hemşireler sedye getirdiler, onu sedyenin üzerine yatırdım, ardından doktor geldi ve soru sormaya başladı;
Dr: Ne oldu ona?
" Bilmiyorum, onu baygın halde buldum"
Dr: Tamam, anladım, hemen neyi oldugunu öyreneceğiz
Sadece kafamı sallamakla yetindim.
...
Şu an acildeydik, aradan 10 dakika geçmişti, ona serum takmıştılar. Doktor yanıma geldi ve konuşmaya başladı;
Dr: Hastanın neyi oluyorsunuz acaba?
"Hiç bir şeyi değilim, dedigim gibi onu baygın halde buldum, yerde öylece yatıyordu. Ne olmuş ona peki? İyileşecek mi? "
Dr: Merak etmeyin iyileşecek, hatta şu anda durumu iyi... Sadece aç kalmış, bir de vücudunun belirli yerlerinde yaralar ve morarmalar var.
"Ne?"
Şiddet mi görüyordu acaba? Ya da başka bir şey mi vardı?
" Ah, peki ne zaman uyanır?"
Dr: 1 saate uyanır, endişelenmeyin
"Anladım, teşekkür ederim"
Hafifce başımı eğdim saygı amaçlı
Dr: Rica ederim, gecmiş olsun
...
1 buçuk saat olmuştu ama hala uyanmamıştı, endişelenmeye başlamıştım artık, derken kapı tıklandı ve içeri Yeonjun girdi, elinde poşetler vardı.
Yeonjun: Patron su ve yiyecek bir şeyler getirdim
"Tesekkür ederim Yeonjun, ac değilim"
Yeonjun: Ama patron-
"İstemiyorum Yeonjun, uzatma"
Çok diretmeden bir kenarda durmaya basladı. Bu sırada kızın gozlerini açtığını gördüm ve sorular sormaya başladım;
"İyimisin? Kendini nasıl hissediyorsun?"
Birden ağlamaya başlayınca panik oldum...
𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛
Gözlerimi yavaşca açmaya çalıştım, tamamen açtığımda beyaz tavanla karşılastım, nerdeydim ben? Etrafıma bakmaya başladım, karşımda 2 adam duruyordu, onlar kimdi? Birisi bana iyi olup olmadığımı soruyordu, bunu duyunca birden ağlamaya başladım...
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
" Hey ağlama, ne oldu? Kötü bir şey söyledim?"
Sesimi alçak tutarak konuştum ve sakinleşmesini bekledim, biraz sakinleştikten sonra zorlukla konuşmaya basladı, hala ağlıyordu;
Harin: D-Daha önce k-kimse bana iyi olup o-olmadığımı s-sormamıştı
O an içim parcalandı sanki... kötü şeyler yaşamış olmalıydı, Yeonjuna döndüm ve konuştum;
"Doktoru çağır"
Başını sallayıp odadan dışarı çıktı.
"Adın ne?"
Harin: H-harin
"Benim adım da Taehyung"
Kapı açılınca ikimizde o tarafa baktık, doktor gelmisti, Harine soru sormaya başladı;
Dr: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Cok hos ve tatli olmus guzelim.
Seni her zaman destekleyeceğim.❤
@@AurorasssJ1 çook teşekkür ederim güzelimmm🫶🏻🌷
❤️🩹
Güzeldi ama yarım gibiydi ya devamını atamaz mısın
@@xxveraistee teşekkür ederim. Part 2 hiç düşünmedim ama istiyorsan yaparım
@@winterrbeaar yaparsan çok güzel olur zaten olay yazışınıda beğendim diğer hikâyelerinide okudum onlarda mükemmeldi
@@xxveraistee çok teşekkür ederim. Tamam o zaman yazmaya çalışacağım
@@winterrbeaar teşekkürler o zaman yeni bölüm beklicem💞
@@xxveraistee kısa zamanda atmaya çalışacağım🩷