Yeni dersimiz sıcağı sıcağına yayında. Bu dersleri dört gözle bekleyen ve her gün bilgisayarı başında yeni ders gelmiş mi diye bakan güzel insanlara ithaf olunur....
Her gün bir ders çalışıyorum çok faydalaniyorum,askerden sonra emsile,bina,maksud ve avamil okumuştum şimdi çok faydasını görüyorum.Emegi geçenlerden Allah cc.razi olsun.
Selamün aleyküm hocam Allah razı olsun sayenizde ilim öğrenmeye çalışıyoruz 24:45 te sözlük için kullanılan هو var cansız varlik olduğundan هي olması gerekmiyor mu birisi yazdığı için mi هو kullandik
Sevgili kardeşim, tam çevirirsek "calisun" ifadesini "oturmaktadır" diye çeviririz. "Celese" yi de "oturdu" diye... Cümleyi calisun diye kurduğumuz zaman ism-i fail yapıyoruz. Yani bir durum belirtiyoruz. "Celese" diye yaptığımız zaman fiil kullanıyor ve eylem belirtmiş oluyoruz. Calisun dediğimiz zaman cümleyi kurduğumuzda kişinin halen oturmakta olduğunu anlarız. Celese dersek hala oturuyor mu anlaşılması için başka bilgiler gerekir.
Elcan Bey, Bu tarz cümleler şart ve cevab-ı şart cümleleridir. Daha ilerideki ünitelerde de bol bol karşınıza çıkacak. KUL - YE'Tİ iki fiil. "Sen de, o da gelsin." Yani bir anlamda sen dersen gelir. Yani gelmesi senin demene bağlı. Biz Türkçe'de "Söyle de gelsin" deriz. İşte oradaki "de" de böyle bir şart anlamı taşır. Böyle durumlarda şartın her iki tarafı hem ilk durum hem de son durum fiilse bu fiiller cezmedilir. İlki zaten emir. İkincisi de o emrin sonucunda gerçekleşecek durum. İleriki derslerde ayrıntılı anlatılacağından bu kadarla iktifa ediyorum.
Kaan Bey, "mudiru medresetin" = "bir okulun müdürü" demektir. İsim tamlamasıdır. İsim (izafet) tamlamalarını öğrenmediyseniz geriye dönüp oraya bakmanızı tavsiye ederim. Bu ifadede mudir kelimesi nekredir. Çünkü nekre bir varlığa (yani medresetin kelimesine) izafe edilmiştir. İsim tamlamalarında muzafın nekre ya da marife oluşunu muzafun ileyhin nekre veya marife oluşu belirler. Muzaf konumunda olan kelimeler eliflam da almazlar, tenvin de almazlar. Bu nedenle "MUDİRU" deriz, "mudirun" ya da "el-mudiru" diyemeyiz. Kanalımda "tamlama" kelimesini aratarak bu konudaki bilgilerinizi tazelemenizi tavsiye ederim.
Emr-i gâib meczum fiilin başına "li" getirmekle olur: liyef'al:yapsın, nehy-i gaib ise aynı nehy-i hazır gibidir : lâ yef'al: yapmasın. Bahsettiğiniz cümle şart cümlesidir. Anlamı "kardeşine söyle de yarın gelsin" demektir. Yani sen söylemezsen o yarın gelemez....
Hasan Bey, bu söylediğiniz kural terkiplerde geçerli değildir. Eğer sadece Bekir'e hitap etseydik, Bekrun, Ya Bekru olurdu. Fakat Bekr, muzafun ileyh olunca hitap ya'sından etkilenen tek şey muzafın harekesidir ki nasp edilir. Ebu Bekrin, Ya Eba Bekrin'e dönüşür.
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته Hocam 33:57 هريضا dedınız Ama bunlar gayrı munsarıf deyilmı. Tenvın almaması lazım. Bunu 16.12 anlatmıstınız. Allah razı olsun sizden çok öğrendik.
hocam dakika 21:40 ta geçen müveccih kelimesi tam olarak ne manaya geliyor, kaç tane sözlüğe baktım bulamadım, yani buldum ancak bununla alakasız şeyler hep. ???
+Ali Darbay Sevgili Ali Bey, bu kelime kanayan bir yaradır içimizde. Bu kitabı sanırım okutmaya başlayalı 6 sene kadar oluyor. Her defasında bu kelime başımıza bela olmuştur. Sanırım yazarımızın da başına bela olmuş olacak ki, sonraki baskılarında kelimeyi müfettiş diye değiştirmiş. Sözlüklerde "supervisor" diye geçiyor. Bu da bizdeki "şef" gibi bir anlama geliyor. Ancak bizim Türk okullarında "şef" dediğimiz zaman muhasebeye falan bakan bir adam anlıyoruz. Yıllar süren bu çileyi sonlandırmak için bir Suudi Arap arkadaşımı az önce sırsalayarak sorguya çektim. Ağzından laf alamadım. Önce "Yöneltme yapan biri" dedi.. Neyi nereye yöneltiyor dedim cevap veremedi. Sonra okul yöneticisi olduğunu söyledi. O zaman müdür mü? dedim. Hayır dedi. Sen hiç "müveccih" gördün mü? dedim. Tabii her okulda bir tane olur dedi. Peki bir şeyleri yönetiyor, öğrencileri mi yoksa eğitim dışı lojistik işleri mi yönetiyor diye sordum. O da çoğunlukla öğrencilerle ilgili bir görevi olduğunu söyledi. Türkiye'deki eğitim sistemindeki karşılığını anlamaya çalışıyorum dedim. Her ülkenin sistemi ayrıdır dedi. Sonra da yani "öğrenciler ve öğretmenlerle ilgili sorun olmadığından emin olmaya çalışan kişi" dedi.. Ben "müfettiş" olsa okulda çalışmaz, okulları ziyaret eder dedim. Hayır okulda çalışıyor bunlar dedi. Kısacası müfettiş. Hatta şef müfettiş. Hatta yönetici şef müfettiş de diyebilirsiniz. Arabın anlamadığını ben garip nasıl anlasın. Kısaca haybeye para kazanan asalak bi adam anlayacağınız... Sevgiler
:) hocam bu kadar serüveni olduğunu bileydim, birde garibime giden bu tarz şeyleri sormadan önce her videonun altındaki yorumları teker teker okuyorum sorulanları sormayayım diye ancak, yahu bir kişi mi merak edip sormaz hocam, yakaladığım soruları kimse merak edip sormamış, arkadaşlar araplardan daha iyi biliyor demekki ya da hazırcılar, hiç sözlüğe bakmıyorlar :) burdan dinleyen dava yoldaşlarıma da selam olsun :)
Hocam 2. Seneye döndü dersleri internetten çalışıyorum daha işin hamurunda bile değilim ama İnanın hedefim Arapçayı sular seller gibi bilmek değil( bilebilsem ne ala)burda derslerde ayet okuyoruz dilimiz Allah lafzı söylüyor kulaklarımız ayet işitiyor yeri geliyor salavat çekiyoruz hocam bunlarla uğraş olmak çok güzel. Neye vesile olduğunuzu bilin istedim Allah razı olsun selamünaleyküm👋🏻
Hocam 18. dk da neden huruce-l fasli değil de (aynı zamanda muzaf olan) harice-l fasli denildi.haric ism-i fail değil mi mefulun fih olarak kullanıldığında ism-i fail mi kullanılıyor yoksa
hocam dakika 16:55 te hastalar manasındaki merdan kelimesinin sonundaki elif-i maksuradır ancak feten kelimesinin sonundaki elifi maksura değildir de ya harfidir şeklinde anladım ama acaba yanılıyormuyum ???
+Ali Darbay Ali Bey, Elif-i maksura hem isimlerin hem fiillerin hem de harflerin sonuna gelir. Dolayısıyla her elif-i maksura ile biten kelime ism-i maksur değildir. "Merdan" değil, "merdâ" demek lazım çünkü kelime gayr-ı munsarıftır. Sonunda elif-i maksura "el-fetâ"nın sonunda da elif-i maksura vardır. Ve ism-i maksurdur. Bu yüzden tenvin de alır. "Merdâ" ya da "el-Merdâ" ise ism-i maksur değil, gayr-ı munsarıf isimdir. Burada "fa'lâ" veznindeki çoğulların gayr-ı munsarıf oldukları söyleniyor özetle...
hocam 1- merdaa nın aslı harfleri dışında elif-i maksura olduğu için gayr-ı munsarif dedik ancak ismi maksur dememizin sebebi ne, 2-feteyün kelimesinde ise sonundaki ya asli harfi olduğu için gayr-ı munsarif olamaz, peki gayr-ı munsarif değilse sonundaki de 2 illet yerine geçen ve kelimenin gayr-ı munsarif olduğunu gösteren elif-i maksura olamaz, asli harftir zaten ya harfidir diye anlamıştım. bu bahsi bu yönde açabilir misiniz rica etsem ???
+Ali Darbay Ali Bey, Aslî harfler konusundan bahsetmedim ben. Siz böyle bir çıkarım yapmışsınız. Ben böyle bir husus bilmiyorum. Sadece yukarıda da arz ettiğim gibi, elif-i maksura ile biten her kelime ism-i maksur değildir. Mardâ kelimesi de ism-i maksur değildir. Fa'lâ vezniyle yapılmış bir çoğul olduğu için gayr-ı munsarıftır. Asli harf olup olmamakla ilgili değil. Feteyün (feten) kelimesinin de gayr-i munsarıf olmaması sonundaki asli harfle ilgili değil, böyle bir gayr-ı munsarıf vezni yok. Asli harf diye vurguladığınız şey hakkında bir malumatım yok, yahut hatırlamıyorum. Belki siz bu bahsi bu yönde açabilirsiniz :) Saygılarımla
+Tekelleme Yetekellemu hocam mesela müsteşfa kelimesi müzekkerdir, sonundaki müenneslik alameti olan elif-i maksura değildir, müenneslik alameti olması için asli harflerinin dışında olması lazım, oysaki şefa (şifa verdi) fiilinin sonundaki yadır müsteşfanın sonundaki ve asli harftir, kastettiğim bu idi... yani o zaman müsteşfa kelimesi ism-i maksurdur ancak sonundaki ye elifi maksura değildir de ya-i lazimedir dememiz gerekiyor sanırsam, ama merdanın sonundaki asli harf olmadığı için elif-i maksuradır ve gayr-ı munsariftir ve de müennestir mi demeliyiz ??? yine mi yanılıyorum yada, artık şerh size kaldı hocam :)
+Ali Darbay Biz bu olayı asli harf üzerinden değil de vezin üzerinden değerlendirelim bence Ali Bey. Benim ilmim buna yetmez. Genelde bazı kaynaklarda efradını cami ağyarını mani olmayan birçok yorum görüyoruz. Asli harfle ilgili kural koysak bile bu sefer neyin asli neyin fer'i olduğu konusunda tartışma çıkar ki benim nefesim yetmez ona... :)
Allah razi olsun hocam kahvaltı eşliğinde dahi izliyorum ilahiyat okuyorum 2.ünite olumsuzluk la eki video larda bulamadım yardımcı olur musunuz Arapcayi öğrenmeyi seviyoruz sayenizde sağolun var olun
"Kene" isim cümlesinde anladık, ismini raf haberini nasp eder ve lakin kendisi cümlenin başına gelirse ne olacak..? --)) Sanırım cümle "fiil cümlesi" olacaktır... İşin burası da söylenmemiş...
Kane isim cümlesinin başına gelir ama o gelince cümle fiil cümlesi olur. Kâne standart bir fiil değildir. Nakıs fiildir. Nakıs fiillerin de faili mefulü değil, ismi ve haberi olur. Fiille başlayan cümleler fiil cümlesi olur. Kâne de her ne kadar nâkıs da olsa fiildir.
Yeni dersimiz sıcağı sıcağına yayında. Bu dersleri dört gözle bekleyen ve her gün bilgisayarı başında yeni ders gelmiş mi diye bakan güzel insanlara ithaf olunur....
Allah razi olsun Hocam. Cok tesekkurler.
Ensar Bey ve Akif Bey,
Rabbim şevkinizi artırsın. Hedeflerinize ulaşma gayreti versin. Amin!
Mesajınızdan 5 yıl sonra olsa da Allah razı olsun hocam :)
Her gün bir ders çalışıyorum çok faydalaniyorum,askerden sonra emsile,bina,maksud ve avamil okumuştum şimdi çok faydasını görüyorum.Emegi geçenlerden Allah cc.razi olsun.
Allah kolaylık versin Mustafa Bey.
Amin 🤲🏻, Allah razı olsun kardeşim 🌹.
Allah CC razı olsun.Sayilardan sonra kolay bir ders oldu.
Allah razı olsun hocam teşekkürler
Cezakellâhu hayran hocam güzel sadakayı câriye.
Dersin konusu çok , gündemi yoğun lakin anlatim harika...Allah razı olsun Hocam.
Allah razı olsun hocam... Faydalı bir dersti.
Teşekkür ederiz emeklerinizden dolayı.
Güzel anlatım.Teşekkürler
Allah sizden ve yazarından razı olsun
30.09.2022 Allah Teâlâ razı olsun hocam 🤲
23.09.2024 İkinci tekrar yapıldı
30:10'da 8. cümlede kâne'yi rahîs'ten önce getirsek yanlış olur mu? Yani: "هذه الساعة كانت رخيصةً"
Olur ama bu örnek bunu istemiyor. Fiil cümlesi yapmamızı istiyor.
Allah razı olsun hocam
Bir önceki zor dersten sonra Bu ders moral oldu Emeğinize sağlık hocam
Allah razı olsun
هذا الدرس كان جميل جدا..مازلت أشاهد هذا الفيديو...
🎉
Allah razı olsun hocam SAYGILAR
Selamün aleyküm hocam Allah razı olsun sayenizde ilim öğrenmeye çalışıyoruz
24:45 te sözlük için kullanılan هو var cansız varlik olduğundan هي olması gerekmiyor mu birisi yazdığı için mi هو kullandik
Allah razı olsun hocam!
Ene el en mutekaidun ya ustaz
hocam 38:37 isel olması gerekmiyor mu emir cümlesinde niye iselî oldu ki
Zeynep kadın olduğu kadına yapılan emir İF'ALÎ formatında gelir. İS'ELÎ - İR'Cİ'Î gibi... Erkeğe emir verseydik İS'EL derdik.
Sayılardan sonra iyi geldi ☺
Hocam 33:40 de المدرس جالسٌ عند المدير deniliyo e niye المدرس جلس değil ?
Sevgili kardeşim, tam çevirirsek "calisun" ifadesini "oturmaktadır" diye çeviririz. "Celese" yi de "oturdu" diye... Cümleyi calisun diye kurduğumuz zaman ism-i fail yapıyoruz. Yani bir durum belirtiyoruz. "Celese" diye yaptığımız zaman fiil kullanıyor ve eylem belirtmiş oluyoruz. Calisun dediğimiz zaman cümleyi kurduğumuzda kişinin halen oturmakta olduğunu anlarız. Celese dersek hala oturuyor mu anlaşılması için başka bilgiler gerekir.
25:35 Hocam, burada ye'tinî kelimesini neden emir gibi çevirdiniz?
Ayrıca neden ye'tînî kelimesinin yâ'sı düşmüş?
Elcan Bey,
Bu tarz cümleler şart ve cevab-ı şart cümleleridir. Daha ilerideki ünitelerde de bol bol karşınıza çıkacak. KUL - YE'Tİ iki fiil. "Sen de, o da gelsin." Yani bir anlamda sen dersen gelir. Yani gelmesi senin demene bağlı. Biz Türkçe'de "Söyle de gelsin" deriz. İşte oradaki "de" de böyle bir şart anlamı taşır. Böyle durumlarda şartın her iki tarafı hem ilk durum hem de son durum fiilse bu fiiller cezmedilir. İlki zaten emir. İkincisi de o emrin sonucunda gerçekleşecek durum. İleriki derslerde ayrıntılı anlatılacağından bu kadarla iktifa ediyorum.
@@tekellum Allah razı olsun
SALAM ALEYKUM HOCAM ALHAMDURİLLAH YENİ DERSE KEÇDİM
ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü
Allah Razı olsun çok güzel olmuş Rabbim daim eylesin...
+Musab Zeyveli Amin cümlemizden Musab Bey.
hocam 30:58 de müdirun kelimesi niye nekre olarak gelmiyor harf-i tarif de yok başında sonunda muttasıl zamir de yok
Kaan Bey,
"mudiru medresetin" = "bir okulun müdürü" demektir. İsim tamlamasıdır. İsim (izafet) tamlamalarını öğrenmediyseniz geriye dönüp oraya bakmanızı tavsiye ederim. Bu ifadede mudir kelimesi nekredir. Çünkü nekre bir varlığa (yani medresetin kelimesine) izafe edilmiştir. İsim tamlamalarında muzafın nekre ya da marife oluşunu muzafun ileyhin nekre veya marife oluşu belirler. Muzaf konumunda olan kelimeler eliflam da almazlar, tenvin de almazlar. Bu nedenle "MUDİRU" deriz, "mudirun" ya da "el-mudiru" diyemeyiz. Kanalımda "tamlama" kelimesini aratarak bu konudaki bilgilerinizi tazelemenizi tavsiye ederim.
@@tekellum tamam hocam bir bakayım en iyisi bu konuya tekrardan
Slm. O halde bu tenvin alan ve is.mak.benzeyenleri hangi özelliklerinden ayırt edecegiz .lütfen mümkünse açıklarmısınız
hocam gaibe emir vermek nasıl oluyor. 25:51 deki gibi "gul liehiyke ye'tini gaden" mi diyeceğiz.?
Emr-i gâib meczum fiilin başına "li" getirmekle olur: liyef'al:yapsın, nehy-i gaib ise aynı nehy-i hazır gibidir : lâ yef'al: yapmasın. Bahsettiğiniz cümle şart cümlesidir. Anlamı "kardeşine söyle de yarın gelsin" demektir. Yani sen söylemezsen o yarın gelemez....
22:16'da ya Ebabekrin dediniz harfi nida'dan sonra tenvin kullanılmaz diye hatırlıyorum ama ya ustadh!?
Hasan Bey, bu söylediğiniz kural terkiplerde geçerli değildir. Eğer sadece Bekir'e hitap etseydik, Bekrun, Ya Bekru olurdu. Fakat Bekr, muzafun ileyh olunca hitap ya'sından etkilenen tek şey muzafın harekesidir ki nasp edilir. Ebu Bekrin, Ya Eba Bekrin'e dönüşür.
@@tekellum Jazakallah Khairan ya ustadh!
Selamun aleyküm hocam الاعْراب ın manası çölde yaşayan mı demek hocam yani bedevi gibi sahra hayatı süren
Evet, öyle söyleniyor Oktay Bey.
ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته Hocam
33:57 هريضا dedınız
Ama bunlar gayrı munsarıf deyilmı.
Tenvın almaması lazım.
Bunu 16.12 anlatmıstınız.
Allah razı olsun sizden çok öğrendik.
hocam dakika 21:40 ta geçen müveccih kelimesi tam olarak ne manaya geliyor, kaç tane sözlüğe baktım bulamadım, yani buldum ancak bununla alakasız şeyler hep. ???
+Ali Darbay Sevgili Ali Bey, bu kelime kanayan bir yaradır içimizde. Bu kitabı sanırım okutmaya başlayalı 6 sene kadar oluyor. Her defasında bu kelime başımıza bela olmuştur. Sanırım yazarımızın da başına bela olmuş olacak ki, sonraki baskılarında kelimeyi müfettiş diye değiştirmiş. Sözlüklerde "supervisor" diye geçiyor. Bu da bizdeki "şef" gibi bir anlama geliyor. Ancak bizim Türk okullarında "şef" dediğimiz zaman muhasebeye falan bakan bir adam anlıyoruz. Yıllar süren bu çileyi sonlandırmak için bir Suudi Arap arkadaşımı az önce sırsalayarak sorguya çektim. Ağzından laf alamadım. Önce "Yöneltme yapan biri" dedi.. Neyi nereye yöneltiyor dedim cevap veremedi. Sonra okul yöneticisi olduğunu söyledi. O zaman müdür mü? dedim. Hayır dedi. Sen hiç "müveccih" gördün mü? dedim. Tabii her okulda bir tane olur dedi. Peki bir şeyleri yönetiyor, öğrencileri mi yoksa eğitim dışı lojistik işleri mi yönetiyor diye sordum. O da çoğunlukla öğrencilerle ilgili bir görevi olduğunu söyledi. Türkiye'deki eğitim sistemindeki karşılığını anlamaya çalışıyorum dedim. Her ülkenin sistemi ayrıdır dedi. Sonra da yani "öğrenciler ve öğretmenlerle ilgili sorun olmadığından emin olmaya çalışan kişi" dedi.. Ben "müfettiş" olsa okulda çalışmaz, okulları ziyaret eder dedim. Hayır okulda çalışıyor bunlar dedi.
Kısacası müfettiş. Hatta şef müfettiş. Hatta yönetici şef müfettiş de diyebilirsiniz.
Arabın anlamadığını ben garip nasıl anlasın. Kısaca haybeye para kazanan asalak bi adam anlayacağınız...
Sevgiler
:) hocam bu kadar serüveni olduğunu bileydim, birde garibime giden bu tarz şeyleri sormadan önce her videonun altındaki yorumları teker teker okuyorum sorulanları sormayayım diye ancak, yahu bir kişi mi merak edip sormaz hocam, yakaladığım soruları kimse merak edip sormamış, arkadaşlar araplardan daha iyi biliyor demekki ya da hazırcılar, hiç sözlüğe bakmıyorlar :) burdan dinleyen dava yoldaşlarıma da selam olsun :)
Gece gece çok güldürdünüz beni hocam
@@tekellum ben de bir arap arkadaşıma sordum, "inspector" dedi, o müfettiş değil mi diyince de, ikisi aynı dedi çıktı işin içinden.
Hocam 2. Seneye döndü dersleri internetten çalışıyorum daha işin hamurunda bile değilim ama İnanın hedefim Arapçayı sular seller gibi bilmek değil( bilebilsem ne ala)burda derslerde ayet okuyoruz dilimiz Allah lafzı söylüyor kulaklarımız ayet işitiyor yeri geliyor salavat çekiyoruz hocam bunlarla uğraş olmak çok güzel. Neye vesile olduğunuzu bilin istedim Allah razı olsun selamünaleyküm👋🏻
Merhaba insallah görürsünüz.. ne durumda arapcaniz. Yeni baslayanlara tavsiyeniz var mi?
Hocam 18. dk da neden huruce-l fasli değil de (aynı zamanda muzaf olan) harice-l fasli denildi.haric ism-i fail değil mi mefulun fih olarak kullanıldığında ism-i fail mi kullanılıyor yoksa
hocam dakika 16:55 te hastalar manasındaki merdan kelimesinin sonundaki elif-i maksuradır ancak feten kelimesinin sonundaki elifi maksura değildir de ya harfidir şeklinde anladım ama acaba yanılıyormuyum ???
+Ali Darbay Ali Bey, Elif-i maksura hem isimlerin hem fiillerin hem de harflerin sonuna gelir. Dolayısıyla her elif-i maksura ile biten kelime ism-i maksur değildir. "Merdan" değil, "merdâ" demek lazım çünkü kelime gayr-ı munsarıftır. Sonunda elif-i maksura "el-fetâ"nın sonunda da elif-i maksura vardır. Ve ism-i maksurdur. Bu yüzden tenvin de alır. "Merdâ" ya da "el-Merdâ" ise ism-i maksur değil, gayr-ı munsarıf isimdir. Burada "fa'lâ" veznindeki çoğulların gayr-ı munsarıf oldukları söyleniyor özetle...
hocam
1- merdaa nın aslı harfleri dışında elif-i maksura olduğu için gayr-ı munsarif dedik ancak ismi maksur dememizin sebebi ne,
2-feteyün kelimesinde ise sonundaki ya asli harfi olduğu için gayr-ı munsarif olamaz, peki gayr-ı munsarif değilse sonundaki de 2 illet yerine geçen ve kelimenin gayr-ı munsarif olduğunu gösteren elif-i maksura olamaz, asli harftir zaten ya harfidir diye anlamıştım. bu bahsi bu yönde açabilir misiniz rica etsem ???
+Ali Darbay Ali Bey,
Aslî harfler konusundan bahsetmedim ben. Siz böyle bir çıkarım yapmışsınız. Ben böyle bir husus bilmiyorum. Sadece yukarıda da arz ettiğim gibi, elif-i maksura ile biten her kelime ism-i maksur değildir. Mardâ kelimesi de ism-i maksur değildir. Fa'lâ vezniyle yapılmış bir çoğul olduğu için gayr-ı munsarıftır. Asli harf olup olmamakla ilgili değil. Feteyün (feten) kelimesinin de gayr-i munsarıf olmaması sonundaki asli harfle ilgili değil, böyle bir gayr-ı munsarıf vezni yok.
Asli harf diye vurguladığınız şey hakkında bir malumatım yok, yahut hatırlamıyorum. Belki siz bu bahsi bu yönde açabilirsiniz :)
Saygılarımla
+Tekelleme Yetekellemu hocam mesela müsteşfa kelimesi müzekkerdir, sonundaki müenneslik alameti olan elif-i maksura değildir, müenneslik alameti olması için asli harflerinin dışında olması lazım, oysaki şefa (şifa verdi) fiilinin sonundaki yadır müsteşfanın sonundaki ve asli harftir, kastettiğim bu idi... yani o zaman müsteşfa kelimesi ism-i maksurdur ancak sonundaki ye elifi maksura değildir de ya-i lazimedir dememiz gerekiyor sanırsam, ama merdanın sonundaki asli harf olmadığı için elif-i maksuradır ve gayr-ı munsariftir ve de müennestir mi demeliyiz ??? yine mi yanılıyorum yada, artık şerh size kaldı hocam :)
+Ali Darbay Biz bu olayı asli harf üzerinden değil de vezin üzerinden değerlendirelim bence Ali Bey. Benim ilmim buna yetmez. Genelde bazı kaynaklarda efradını cami ağyarını mani olmayan birçok yorum görüyoruz. Asli harfle ilgili kural koysak bile bu sefer neyin asli neyin fer'i olduğu konusunda tartışma çıkar ki benim nefesim yetmez ona... :)
hocam bu hala yapmadin sözünde sen hala gitmedin demek icin ne dememiz lazim
yardim ederseneiz cok sevinirim
hâlâ için "Mâ zâle" kalıbı kullanılır. ما زال
Hocam ders notları ne zman çıkacak , yazılı?
Yaklaşık haftada 1 ders notu paylaşılıyor. Şu an 2. cilt 23. dersteyiz
@@tekellum bekliyoruz hocam
Nerde paylasiyorsunuz hocam
Burada görebilirsiniz Fatma Hanım :
www.tekellum.net/p/durus-arapca-dersleri_64.html
Allah razi olsun hocam kahvaltı eşliğinde dahi izliyorum ilahiyat okuyorum 2.ünite olumsuzluk la eki video larda bulamadım yardımcı olur musunuz Arapcayi öğrenmeyi seviyoruz sayenizde sağolun var olun
32:00
"Ve yarciu" olması gereken fiil "veyarcia" şeklinde olmuş. Sanırım, "vav" ve "ye" arasında gizli bir "en" var. Ama hocam bunu söylememiş videosunda...
Dakika ve saniye belirtmezseniz o cümleyi bulmam mümkün değil Hilmi Bey.
"Kene" isim cümlesinde anladık, ismini raf haberini nasp eder ve lakin kendisi cümlenin başına gelirse ne olacak..? --)) Sanırım cümle "fiil cümlesi" olacaktır... İşin burası da söylenmemiş...
Kane isim cümlesinin başına gelir ama o gelince cümle fiil cümlesi olur. Kâne standart bir fiil değildir. Nakıs fiildir. Nakıs fiillerin de faili mefulü değil, ismi ve haberi olur. Fiille başlayan cümleler fiil cümlesi olur. Kâne de her ne kadar nâkıs da olsa fiildir.
يزال da كان nin kardeşimi ya يا üstad
0
Allah razı olsun Hocam
Allah razı olsun
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam