Derslerinizi takip etmeye kısa bir süre önce başladım ve günde en az birkaç ders seyrederek arapça bilgimi geliştirmeye çalışıyorum. Kitapları uzun süre önce almış fakat kendi kendime üstesinden gelememiştim. Emek ve gayretleriniz için ne kadar dua etsek azdır. Çok teşekkürler.
Bir sorum olacaktı, (tahminim sorunun cevabı önceki derslerde anlatılmıştı ama ben gözden kaçırdım veya unuttum) 43:00 da şu cümle تكتب الواجبات cümlesinde "vecibetİ" yani sonun mecrur ve tenvinli olma sebebi nedir? Mümkünse kısaca anlatabilir misiniz?
hocam ; 19:27 de ; Bu ünitede fi haa lün kalıbına göre zehebe fiili zihaa bün olması gerekirdi sanki çekimi za haa bün olmuş yanlışmı yazılmış yoksa özel bir durum mu var ? teşekkürler
hocam 26 30 daki ifadeyi "sana onunla geleceğim" şeklinde mi yoksa "sana onu getireceğim" şeklinde mi anlamalı, yada iki türlü anlamaya da elverişlimi ?
Ferhat Bey, E ile yazılanın İ ile yazılan versiyonu da farklı lehçelerde mevcut. Bu konuda çok kesin ve sabit çizgiler yok. Genel olarak kalıp uyuyorsa vezin o vezindir.
+Taha Yakub Kızıltaş Sevgili Taha Bey, ikisi de yakın manaları içeriyor. Ama hâzâ hüve dediğimiz zaman "bu mu, bu mu..." diye sorulduğunu düşünün sonra hepsine hayır deyip, birinin çıkarıp "işte bu..." dediğini düşünün. İşte hâzâ hüve bunu belirtiyor. Yani budur, başkası değil. Hâ hüve zâ da bu manâya yakın ama aranan bir şeyin bulunması ile söyleniyor, bilmem anlatabildim mi...
+Taha Yakub Kızıltaş Taha Bey, tam olarak anlayamamış olsam da biraz daha açayım. Hâ hüve zâ dediğimizde bir de daha adını söylemiyoruz dikkat edin. Karşımızdaki zaten neyi aradığımızı biliyor. Hâzâ hüve'l mescid dediğimizde ya daha önce başka bir mescid görmüşüz ama beğenmemişiz, mescid diye buna derler diyerek onu belirtiyoruz, ya da senin mescid mescid diye sorduğun şey işte bu diye gösteriyoruz, ya da karşımızdaki, bu mu mescid diye bir çok yer göstermiş değil demişiz, ardından işte onlar değil bu demiş oluyoruz. Hâ hüve zâ'da ise bir arama ve bulup gösterme söz konusu... Hâzâ mescid dersek de yorumsuz, vurgusuz bir şekilde bunun bir mescit olduğunu belirtmiş oluyoruz. Umarım yardımcı olmuşumdur.
Çok teşekkürler hocam.ilk anlatımınızda anlamıştım ama sorum başkaydı.mesela hâzâ hüve diyoruz normalde hâzâ "bu" ve hüve de"o" demek.peki bunlar yan yana gelince nasıl "işte bu"oluyor.ha hüve za da aynı şekilde nasıl "işte burada"oluyor.bu mânâları bunlardan nasıl çıkarıyoruz?çok ayrıntı soru olduğunu biliyorum lakin kafamda soru işareti kalmasın istiyorum.
Sevgili Taha Bey, Bu durum bizim "o" ifadesinin hem işaret sıfatı hem de zamir olmasından kaynaklanıyor. Biz hem uzaktaki bir şeye işaret ederken, hem de uzak yakın farketmez üçüncü bir şahsın arkasından konuşurken "o" deriz. Eğer bir şeye işaret ediyorsak bir daha onun hakkında Türkçe'de zamir kullanmayız. Zamir kullanıyorsak da işaret etmeyiz. Diller arasında motamot anlamlar olmaz. Motamot çeviri yapmak da çoğu zaman komik sonuçlar doğurur. Manayı karşı dile aktarırken önce gramer olarak çevirip, bu çevirinin karşı dilde bir karşılığı yoksa bir daha çevirmek gerekir. Bu nedenlerle hem bu, hem de o ifadesini Türkçe'de beraber pek kullanmıyoruz.
Yeni ders, yeni bir nefes...
sevgili hocam derslerinizi günde 2veya 3 video ile izlemeye gayret ediyorum mevlam sizden ebeden razı olsun
Dualarınız için gönülden teşekkür ediyorum
Rabbim celle celalühu ebeden razı olsun hocam🤲 sayenizde adım adım ilerlemeye devam ediyorum
Harikasınız....
Ders öncesi verdiğiniz bilgiler dersi daha kolay kavramamız açısından çok yararlı oluyor...... Allah razı olsun......
Selsebil X Sn. Selsebil X, Umarım iyi istifade edersiniz. Siz böyle mesajlar yazdıkça bizim de şevkimiz artıyor. Selamlar, hürmetler...
03.10.2022 Allah Teâlâ sizden razı olsun hocam 🤲
Amin.Allah CC razı olsun
Sabırsızlıkla bekliyordum. Bugün ilk fırsatta dinleyip, istifade edeceğim inşaallah.
Allah emeklerinizi bosa cikartmaz insalah
Teşekkürler hocam.Harika bi anlatim daha.Ayrica videonun sonlarında olan duanız için de ayrıca teşekkürler.
Allah razi olsun hocam.
Allah razi olsun hocam
Çok zevkli de, gitgide bilgiler çoğalıyor ☺
Hocam dersler çok güzel... Emeğinize sağlık... Allah razı olsun...
Allah razı olsun
Teşekkürler. Allah razı olsun.
hoca bu sana amel olarak çok kazandırı inşaalah bizde ümete böyle hayırlı işlerde hizmet ederik
+ahmet oral Allah razı olsun, kolaylık versin Ahmet Bey.
شكرا
Allah Razi olsun Hocam!!
Allah razi olsun Hocam. Cok tesekkur ederiz.
Derslerinizi takip etmeye kısa bir süre önce başladım ve günde en az birkaç ders seyrederek arapça bilgimi geliştirmeye çalışıyorum. Kitapları uzun süre önce almış fakat kendi kendime üstesinden gelememiştim. Emek ve gayretleriniz için ne kadar dua etsek azdır. Çok teşekkürler.
+emre karacaoğlu Allah devamını getirsin Emre Bey.
🎉
Bir sorum olacaktı, (tahminim sorunun cevabı önceki derslerde anlatılmıştı ama ben gözden kaçırdım veya unuttum) 43:00 da şu cümle تكتب الواجبات cümlesinde "vecibetİ" yani sonun mecrur ve tenvinli olma sebebi nedir? Mümkünse kısaca anlatabilir misiniz?
Cevabınız için : ruclips.net/video/3b8VuEAbyy8/видео.html
Allah razı olsun hocam
hocam 19:27 de mastarın kalıbı fialun olmasına rağmen neden zehebe fiili zeheebun şeklinde mastarlaşmış? Allah razı olsun
hocam ; 19:27 de ; Bu ünitede fi haa lün kalıbına göre zehebe fiili zihaa bün olması gerekirdi sanki çekimi za haa bün olmuş yanlışmı yazılmış yoksa özel bir durum mu var ? teşekkürler
Teşekkürler. Kur'anda geçen kelimeler için özel sözlük ya da uygulama var mıdır?
İlginiz için teşekkürler. El isfahani'nin müfredat kitabını tavsiye ederim.
Hocam 33:14 te neden dai oldu emir fiili sonu cezm edilip da şeklinde olması doğrusu değil mi
Çünkü hitap Selma 'ya. Tekil kadınlara emir if'al değil if'alî olur.
@@tekellum nasıl kaçırmışım tamam hocam Allah razı olsun
Hocam selamün aleyküm.
46:25 deki zehaben ve iyaben cümlede ne konumda ?
Hocam 33:45 deki ma yelicu ma yehrucu lardaki ma nın kuralını ben tam hatırlamayadım.
Buna mâ-yı masdariyye denir. ruclips.net/video/jYWd3Gydw1w/видео.html
25.09.2024 ikinci tekrar yapıldı
hocam 26 30 daki ifadeyi "sana onunla geleceğim" şeklinde mi yoksa "sana onu getireceğim" şeklinde mi anlamalı, yada iki türlü anlamaya da elverişlimi ?
fialün vezninde verilen misallerden zehâbün ile necâhun sanki feâlün gibi durmuyor mu ya Üstaz?
Ferhat Bey, E ile yazılanın İ ile yazılan versiyonu da farklı lehçelerde mevcut. Bu konuda çok kesin ve sabit çizgiler yok. Genel olarak kalıp uyuyorsa vezin o vezindir.
31:00
sayın hocam fiaalün masdarında gidiş masdarı ve başarı masdarı zehaabün ve necaahün oldu??Neden?
hocam dakika 19 da hem fiaal hemde feaal vezni var değil mi, başlıkta sadece fiaal yazıyor da ???
Hocam, şimdiye kadar üç tane dönmek kelimesi öğrenmiş olduk zannediyorum. rajaa, aada, aabaa. bunlar arasında bir anlam farkı var mı?
Aralarında çok fazla bir fark yok. Yine de uygulamada biri diğerine tercih edilebiliyor.
Fialun mastar vezninde hocam zehebe neden zehaabün oldu zihaabün olması gerekmezmi ?
Temel kalıptan bazı sapmalar olabiliyor. Mesced yerine mescid dememiz gibi. Bunu Araplar böyle seçmişler...
04.01.2025 teşekkürler hocam
Selâmün aleyküm.hocam.size bi sorum var. eyne mi'taf'a cevap olarak.hâzâ huve mi'taf diyoruz.buradaki hâzâ huve ile ha huve za nın manası aynı mı?
+Taha Yakub Kızıltaş Sevgili Taha Bey, ikisi de yakın manaları içeriyor. Ama hâzâ hüve dediğimiz zaman "bu mu, bu mu..." diye sorulduğunu düşünün sonra hepsine hayır deyip, birinin çıkarıp "işte bu..." dediğini düşünün. İşte hâzâ hüve bunu belirtiyor. Yani budur, başkası değil. Hâ hüve zâ da bu manâya yakın ama aranan bir şeyin bulunması ile söyleniyor, bilmem anlatabildim mi...
Teşekkürler hocam.birde hâzâ hüve ve ha hüve za daki işte bu ve işte burada mânâlarını mota mot nasıl anlarız?
+Taha Yakub Kızıltaş Taha Bey, tam olarak anlayamamış olsam da biraz daha açayım. Hâ hüve zâ dediğimizde bir de daha adını söylemiyoruz dikkat edin. Karşımızdaki zaten neyi aradığımızı biliyor. Hâzâ hüve'l mescid dediğimizde ya daha önce başka bir mescid görmüşüz ama beğenmemişiz, mescid diye buna derler diyerek onu belirtiyoruz, ya da senin mescid mescid diye sorduğun şey işte bu diye gösteriyoruz, ya da karşımızdaki, bu mu mescid diye bir çok yer göstermiş değil demişiz, ardından işte onlar değil bu demiş oluyoruz. Hâ hüve zâ'da ise bir arama ve bulup gösterme söz konusu... Hâzâ mescid dersek de yorumsuz, vurgusuz bir şekilde bunun bir mescit olduğunu belirtmiş oluyoruz. Umarım yardımcı olmuşumdur.
Çok teşekkürler hocam.ilk anlatımınızda anlamıştım ama sorum başkaydı.mesela hâzâ hüve diyoruz normalde hâzâ "bu" ve hüve de"o" demek.peki bunlar yan yana gelince nasıl "işte bu"oluyor.ha hüve za da aynı şekilde nasıl "işte burada"oluyor.bu mânâları bunlardan nasıl çıkarıyoruz?çok ayrıntı soru olduğunu biliyorum lakin kafamda soru işareti kalmasın istiyorum.
Sevgili Taha Bey,
Bu durum bizim "o" ifadesinin hem işaret sıfatı hem de zamir olmasından kaynaklanıyor. Biz hem uzaktaki bir şeye işaret ederken, hem de uzak yakın farketmez üçüncü bir şahsın arkasından konuşurken "o" deriz. Eğer bir şeye işaret ediyorsak bir daha onun hakkında Türkçe'de zamir kullanmayız. Zamir kullanıyorsak da işaret etmeyiz. Diller arasında motamot anlamlar olmaz. Motamot çeviri yapmak da çoğu zaman komik sonuçlar doğurur. Manayı karşı dile aktarırken önce gramer olarak çevirip, bu çevirinin karşı dilde bir karşılığı yoksa bir daha çevirmek gerekir. Bu nedenlerle hem bu, hem de o ifadesini Türkçe'de beraber pek kullanmıyoruz.
Esselamu aleykum hocam
5.51. Dakikada ki MISAL FIILI yanliş yazilmiş noktalar yanlislikla aşagiya konulmus.dikkatimi çekti de.
و عليكم السلم يا اخي.
hocam 46:25 teki zehaben ve iyaben kelimeleri cümlede görev olarak ne konumunda ???
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam