Selam aleyküm Ahmet bey seni takdir ediyorum çok muazzam tarih bilgin var bir sorum var Osmanlı tarihinde bamsı bey diye kişi yok diyorlar bu doğrumu bir cevap verirseniz çok memnun olurum Allah a emanet olun 🙏🙏🙏🙏
@@ahmetyasardemirag5791 bu yazıma yorum yapmanız beni çok sevindirdi hocam. Allah razı olsun. Selamı aldığınıza göre soyunuzda belli oluyor🙂 Allah' ın selamı ve selameti üzerinizede olsun. Bizim büyükler hep derdi biz Ertuğrul Gazi'nin torunlarıyız diye, bende kendi çapımda araştırıp okuyunca soyumuzun Oğuz Han'a kadar gittiğini ve bütün Karakeçililer le soydaş olduğumuzu küçük yaşlardan beri öğrendim. Artık yaklaşık 40 yaşındayım ve 4 çocuk babasıyım. Asla unutmam🇹🇷🇹🇷🇹🇷🙂
Allah sizə ömür versin qardaşımız çox gözəl bir tarihi dizi kurlus Osman mən Azərbaycanliyam Türkiyə ürəyimiz bütün dusmanlarimiza göz dağımız Allah bizim milleti muzaffer eyləsin bütün dünya zaman gələr bizə boyun əyər çünkü bizim yolumuz haq yoludu mezlumun yanında kafirin onundeyiz onun üçün uca rəbbimiz bizi her zaman müzəffər qılar inşallah bizlər Osmanlı soyundanig bizlər Şah İsmayıl soyundanig qanımız bir qanımız bir Allah fitnekarlara nelet etsin iki qardaşı iki böyük bir dünya hokumranligi edən türk dövlətləri üz üzə qoyublar Allah birde bizlere bele bir bela gosdermesin amin inşallah .🙏bizlər Mubarizleriy bizlər Mehmetcikleriz🇦🇿🇹🇷
Ağzına sağlık ağabey ne güzel anlatmışın osman gazi ilk padişahtır ve en sevdiğim padişah ve düğün bölümünü dizide gösterdiler kuruluş osman da demek doğruymuş bütün padişahların mekanı cennet olsun 🤘🇹🇷😍
hocam çok güsel ve anlaşılır bir şekilde anlatıyorsunuz sizden osmanlı beylerini hikayelerini sıra sıra dinlemek isteriz süleyman şah dan başlayıp son padişa ' a kadar çok güsel bir seri olur.Belgesel tadında mükemmel olur
Allah senden ve ekibinden razı olsun. Sen ve senin gibi aydın insanlardan, Doğruyu söylediğine canı gönülden inandığım bir hocalardan ümmedi muhammedi mahrum bırakmasın ...Rabbim gücünü kuvveti, artırsın. Sağlığını daim eylesin inşaallah.. Bu ülkenin dürüst, ve adam gibi adamlara ihtiyacı var.. Saygılarımla...
Yok yok abi ne anlatırsan anlat senin anlatımlarına ben kendi adıma diyorum razıyım eyvallah ne güzel anlatıyorsun sen anlatırken ben gözümde canlandırıyorum ne güzel oluyor :))
Aleykümselam hocam güzel anlattınız vallahi... Ben Samandıra Abdurrahman gazide yaşıyorum sayenizde öğrendim ismin ve Abdurrahman gazinin Türbesinin burda Olduğunu hocam saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum kalpten yürekten iyiki varsınız çünkü siz özel bir insansınız
Karantinanin son 3 günü kalmış artık can sıkıntısı en tepelerdeyken bu video karşıma çıktı. Çok güzel bir anlatım hocam. Emekleriniz için teşekkür ederim. Şimdi diğer bölümleri izlemeye devam.
@@elimehdiyev4478 Evet. Abdülhamit Han'ın torunları var. Şehzade Harun Osmanoğlu ve iki oğlu Orhan Efendi , Abdülhamit Kayıhan Efendi... En bilinenler.
Ağzına yüregine sağlık sağ ol varol can kulağıyla dinliyorum senin anlattıkların film şeridi gibi gözümün önünden canlı seyrediyor gibi geçiyor ama bu dizilerdeki yanlışlığı da düzeltiyor için sağ ol bilgilerimizi tazeledin Allah razı olsun Hollandadan selamlar kayserili
Ağzınıza sağlık sizi çok seviyorum, bizlere sizin gibi tarihine hâkim nerden geldiğini iyi bilen tarihçiler lazım, muhteşem yüzyıl gibi tarihin içine eden zihniyetler değil.
Adamsın Allah razı olsun senden ya çok güzel bilgiler veriyorsun osmanlı'yı devam edelim hocam iyice bilgilerimi yani Osmanlı hakkında çok şey çok şey bilmiyoruz çünkü
Selamunaleyküm. Rabbim sizlerden razı olsun Gönlümüz tüm padişahlarımızı aynı şekilde dinleyip öğrenmek ister. tabii sizlere zahmet vermeyeceksek. selam ve saygı ile
Okuyacaklarınız “The Sunday Times (London)” isimli ingiliz gazetesinin 11 şubat 1968 tarihli nüshasında Martin Gilbert tarafından neşredilen “How Our Man Declined To Rule Turkey” isimli makalenin Türkce tercemesidir. Resimde gösterilen metinde 11 Şubat 1968 tarihli The Sundays Times da yayınlanmış Martin Gilbert imzalı makalede bir telgraf metni açıklanıyor. Atatürk ölüm döşeğinde kendinde sonra ülkeyi emanet edecek birini çevresinde göremediğinden olsa gerek İngiltere Büyükelçisi Sir Percy Loraine yanına çığırarak başbaşa görüştüklerini ve ölümünden sonra kendisinin başa geçmesini istediğini yazmaktadır. Sir Percy teklifi kabul etmemiş durumu İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Halifax'a anlatmıştır.Peki Neden bu teklifi kabul etmediler yabancı bir tarihçiden okuduğum kadarıyla İngiltere teklifi kabul etse planın deşifre olacağından korkmuştu o plan lozanda uygulanmıştı.''madem Türkleri Müslümanlıktan dönderemiyoruz kendimize benzetiriz!...'' buyrun gazeteyi ve tercümesini görelim.. Makalenin Türkçe çevirisi: Kasım 1938 Türkiye’nin şefi Kemal Atatürk’ün vefat ettiği tarihtir.O,15 senelik katı diktatörlüğü döneminde Türkiye’yi,halkı istemediği halde cebir ile Garb medeniyetine götürmeye çalışmıştı.O,sarık ve çarşafı men etmiş,İslam’ın kuvvet ve kudretini kırmış,hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti. Atatürk’ün vefat döşeğinde,üzerinde en fazla tefekkür ettiği mesele; kendisinden sonra programını tatbik edebilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu. Bunun için zamanın İngiliz sefiri (Büyükelçisi) Sir Percy Loraine‘i İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’na çağırdı.İkisi arasında geçen mülakatlar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli mülakatlar ilk olarak Piers Dixon’un babası (Sir Percy Loraine) hakkında hazırladığı “Double Diplomat” (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da “Hutchinson Yayınevi” tarafından neşredildi. Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı.Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine,vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu. Bu vesikada Loraine,Lord Halifax’a şunları yazıyordu: “… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm.Ben girdiğimde,Reis (Mustafa Kemal),hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi. Ondan sonra,ekselansları benimle yavaş yavaş,fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi.Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini,“Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi.Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu. Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu. Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım.Fakat bu,son mulâkatım olabilirdi.O,uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti.Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi,benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.Onun bir reis olarak vefatından evvel,kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı.Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi.Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu. Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim.Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum;hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım. Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor,aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu. Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu.Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum.Ekselansları ise,şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi.,.
Okuyacaklarınız “The Sunday Times (London)” isimli ingiliz gazetesinin 11 şubat 1968 tarihli nüshasında Martin Gilbert tarafından neşredilen “How Our Man Declined To Rule Turkey” isimli makalenin Türkce tercemesidir. Resimde gösterilen metinde 11 Şubat 1968 tarihli The Sundays Times da yayınlanmış Martin Gilbert imzalı makalede bir telgraf metni açıklanıyor. Atatürk ölüm döşeğinde kendinde sonra ülkeyi emanet edecek birini çevresinde göremediğinden olsa gerek İngiltere Büyükelçisi Sir Percy Loraine yanına çığırarak başbaşa görüştüklerini ve ölümünden sonra kendisinin başa geçmesini istediğini yazmaktadır. Sir Percy teklifi kabul etmemiş durumu İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Halifax'a anlatmıştır.Peki Neden bu teklifi kabul etmediler yabancı bir tarihçiden okuduğum kadarıyla İngiltere teklifi kabul etse planın deşifre olacağından korkmuştu o plan lozanda uygulanmıştı.''madem Türkleri Müslümanlıktan dönderemiyoruz kendimize benzetiriz!...'' buyrun gazeteyi ve tercümesini görelim.. Makalenin Türkçe çevirisi: Kasım 1938 Türkiye’nin şefi Kemal Atatürk’ün vefat ettiği tarihtir.O,15 senelik katı diktatörlüğü döneminde Türkiye’yi,halkı istemediği halde cebir ile Garb medeniyetine götürmeye çalışmıştı.O,sarık ve çarşafı men etmiş,İslam’ın kuvvet ve kudretini kırmış,hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti. Atatürk’ün vefat döşeğinde,üzerinde en fazla tefekkür ettiği mesele; kendisinden sonra programını tatbik edebilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu. Bunun için zamanın İngiliz sefiri (Büyükelçisi) Sir Percy Loraine‘i İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’na çağırdı.İkisi arasında geçen mülakatlar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli mülakatlar ilk olarak Piers Dixon’un babası (Sir Percy Loraine) hakkında hazırladığı “Double Diplomat” (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da “Hutchinson Yayınevi” tarafından neşredildi. Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı.Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine,vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu. Bu vesikada Loraine,Lord Halifax’a şunları yazıyordu: “… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm.Ben girdiğimde,Reis (Mustafa Kemal),hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi. Ondan sonra,ekselansları benimle yavaş yavaş,fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi.Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini,“Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi.Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu. Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu. Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım.Fakat bu,son mulâkatım olabilirdi.O,uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti.Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi,benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.Onun bir reis olarak vefatından evvel,kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı.Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi.Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu. Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim.Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum;hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım. Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor,aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu. Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu.Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum.Ekselansları ise,şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi.,.
Birilerinin hayatı ilkokulda beyinlere kazınıyor da ecdadımız neden anlatılmıyor ki.Hocamıza yazık diyilmi elini herkes taşın altına koymalı. Milli Eğitim Bakanlığı biran önce bu konuya eğilmeli.
Evet ya gercekten bu Film senaryoları bizi üzüyor çok yalnış tarih anlatılıyor ,büyük bir kul Hakıdır bu yalan yalnış hikayeler çeviriliyor olmas düzeltsinler bu yalnışı inşaallah,
ALLAH celle celalühu razı olsun AMİİİN
İSLAM'A HİZMET EDEN TÜM CEDDİMİZDEN ALLAH RAZI OLSUN, MEKANLARINI CENNET EYLESİN İNŞALLAH.
Amin
@Sinan
Mekanları Cennet olsun.
@Sinan Elbette onlar da ceddimizdir. İnşallah onlar da hidayet üzere ise cennete girerler. En doğrusunu Allah bilir.
Gi̇rdi̇ği̇nde yi̇rmi̇ yaşına
Muştu geldi̇ kutlu düşüne
Cümle zali̇mleri̇n başına
Saklı bi̇r dert gi̇bi̇ Osman Bey
Senin gibi bir hocanın talebeleriydik ne mutlu ki bize seni tannıma fırsatı bulduk fatih ilköğretim okulu
Maşallah sübhanallah hocam çok güzel anlatıyorsunuz inşallah dedelerimize yakışır evlat oluruz
Hocam hem kendim hem tarihini sevenler adına size çok teşekkür ediyorum.
Ben Kayı Boyu Karakeçili yörüklerinden Emirhan Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin Şehitlerimiz için
El Fatiha 🤲
Bende Şanlıurfa Karakeçili aşireti, Ceraban boyunun, Torunlar kolundanım. Bütün soydaşlarıma Selam olsun.
Selam aleyküm Ahmet bey seni takdir ediyorum çok muazzam tarih bilgin var bir sorum var Osmanlı tarihinde bamsı bey diye kişi yok diyorlar bu doğrumu bir cevap verirseniz çok memnun olurum Allah a emanet olun 🙏🙏🙏🙏
@@karakecilitorunlar9856 ALEYKÜM SELÂM.😷🇹🇷🍀🍀🐓🌙👍
@@karakecilitorunlar9856 SENİN SOYDAŞLARIN BÜTÜN OĞUZ BOYLARIDIR.UNUTMA!😷🇹🇷🍀🌙🐓🤔🤔🖐️
@@ahmetyasardemirag5791 bu yazıma yorum yapmanız beni çok sevindirdi hocam. Allah razı olsun. Selamı aldığınıza göre soyunuzda belli oluyor🙂 Allah' ın selamı ve selameti üzerinizede olsun. Bizim büyükler hep derdi biz Ertuğrul Gazi'nin torunlarıyız diye, bende kendi çapımda araştırıp okuyunca soyumuzun Oğuz Han'a kadar gittiğini ve bütün Karakeçililer le soydaş olduğumuzu küçük yaşlardan beri öğrendim. Artık yaklaşık 40 yaşındayım ve 4 çocuk babasıyım. Asla unutmam🇹🇷🇹🇷🇹🇷🙂
Allah sizə ömür versin qardaşımız çox gözəl bir tarihi dizi kurlus Osman mən Azərbaycanliyam Türkiyə ürəyimiz bütün dusmanlarimiza göz dağımız Allah bizim milleti muzaffer eyləsin bütün dünya zaman gələr bizə boyun əyər çünkü bizim yolumuz haq yoludu mezlumun yanında kafirin onundeyiz onun üçün uca rəbbimiz bizi her zaman müzəffər qılar inşallah bizlər Osmanlı soyundanig bizlər Şah İsmayıl soyundanig qanımız bir qanımız bir Allah fitnekarlara nelet etsin iki qardaşı iki böyük bir dünya hokumranligi edən türk dövlətləri üz üzə qoyublar Allah birde bizlere bele bir bela gosdermesin amin inşallah .🙏bizlər Mubarizleriy bizlər Mehmetcikleriz🇦🇿🇹🇷
Maşaallah sübhanallah hocam ne güzel anlatıyorsun Rabbim yar ve yardımcınız olsun
Soluksuz dinledim valla helal size hocam
Rabbim hepsinden razı olsun inşallah
Hocam ağzınıza emeğine ve yüreğine sağlık. Severek ve merakla takıp edip dinliyorum. Allah razı olsun sizden
Ağzına sağlık ağabey ne güzel anlatmışın osman gazi ilk padişahtır ve en sevdiğim padişah ve düğün bölümünü dizide gösterdiler kuruluş osman da demek doğruymuş bütün padişahların mekanı cennet olsun 🤘🇹🇷😍
Helal olsun kardeshim.. Allah razi olsun sizden..
EMEĞİNE SAĞLIK AHMET BEY.
1,5 hız ile çok güzel sunum oluyor.
Teşekkür ederim.
TEBRIKLER HOCAM
ALLAH CC razı olsun hocam. Herkes için adil olan tek sistem ALLAH'ın şeriatıdır.
Sizi dinlemek harika tarihi sevdiren biri olarak haytımın bir parçası oldunuz var olun hocam iyiki varsınız Allah’a emanet olun
Rabbim nice Ertugrullar ,Osmanlar,Orhanlar çıkarsın bu milletten
Çok çok teşekkürler
TEŞEKÜRLER AHMET HOÇAM
Ahmet hocam çok güzel anlattın teşekkür ederim Allah yüregine ağzına diline sağlık versin🎉
Bu Katar tarihî kafana nasıl yerleştirdim helal olsun
HOCAM ADAMSINIZ SİZE VE BÜTÜN EKİBE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM
hocam çok güsel ve anlaşılır bir şekilde anlatıyorsunuz sizden osmanlı beylerini hikayelerini sıra sıra dinlemek isteriz süleyman şah dan başlayıp son padişa ' a kadar çok güsel bir seri olur.Belgesel tadında mükemmel olur
Çok teşekkür ederim ejdadimizi sırayla anlatırsan coK güzel olur yureyine sağlık
Allah senden ve ekibinden razı olsun.
Sen ve senin gibi aydın insanlardan,
Doğruyu söylediğine canı gönülden inandığım bir hocalardan ümmedi muhammedi mahrum bırakmasın ...Rabbim gücünü kuvveti, artırsın.
Sağlığını daim eylesin inşaallah..
Bu ülkenin dürüst, ve adam gibi adamlara ihtiyacı var..
Saygılarımla...
ALLAH RAZI OLSUN ATALARIZDAN BİZE ÇOK GÜZEL BİR VATAN ALDILAR🤲🤲
Ahmet hocam senin anlatımınla tarihi gezinti yapmak ne güzel dir
Allah razi olzun degerli bilhiler icin
Daha detaylı anlatımlarla devam edin çok severek dinliyorum dinledikçe ilham alıyorum sağolun varolun
Ağzına yüreğine sağlık..
MAŞALLAH BU KADAR MÜKEMMEL BİR ANLATIM VALLA BEN BEKLEMIYORDUM HAYRAN KALDIM.
Yok yok abi ne anlatırsan anlat senin anlatımlarına ben kendi adıma diyorum razıyım eyvallah ne güzel anlatıyorsun sen anlatırken ben gözümde canlandırıyorum ne güzel oluyor :))
Sizden ve ekibinizden Allah razı olsun vede hakiki tarihi ögrenmek maksadı ile sizleri takip edip dinleyenlerden
Hocam elinize emeğinize sağlık çok güzel bir çalışma olmuş 👏
ALLLAH ARZI OLSUN HOCAM ORHAN GAZI DETAYLI PEK BILINMEZ PADİŞAHLARIN ÖZELLERINE DE DEYINIRSENIZ IYİ OLUR
TEŞEKKÜRLER
Rabbim ecdadımın çümlesine gani gani rahmet eylesin mekanıları cenneti ala olsun nur içinde yatsınlar.
Beğendim ✅
Yorum yaptım ✅
Film tadında bir Aksi tarih...
Aleykümselam hocam güzel anlattınız vallahi... Ben Samandıra Abdurrahman gazide yaşıyorum sayenizde öğrendim ismin ve Abdurrahman gazinin Türbesinin burda Olduğunu hocam saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum kalpten yürekten iyiki varsınız çünkü siz özel bir insansınız
YOLA DEVAM HOCAM
Hem keyifle dinliyoruz hem bilgi sahibi oluyoruz. Allah razı olsun
Karantinanin son 3 günü kalmış artık can sıkıntısı en tepelerdeyken bu video karşıma çıktı. Çok güzel bir anlatım hocam. Emekleriniz için teşekkür ederim. Şimdi diğer bölümleri izlemeye devam.
Cok beniyoruz allah sizler razi olsun
Allahim razı olsun senden kardeşim inşallah 🤲 🤲😘😘🐞🐞🙋🙋🙋
HELAL OLSUN BE-ADAMSIN ADAM-KİBİ ANLATIYORSUN-DOĞRU GERÇEK
Allahim razı olsun senden kardeşim inşallah 🤲 🤲
Ahmet anapalı hocam çok seviyor ve beğeniyorum sizin gerçek ve dosdoğru engin bilgilerinize
Hocam ağzına sağlık keşke tv programı yapsanız insanlar bu anlattıklarınızla bu günkü devletimize daha sıkı sarılsalar allah ceddimize rahmet eylesin
TEŞEKKÜRLER kardeşim
Bize işte o ruh lazım. Ne heybetli adamlardı
Osman beyin qohumlarından,neslinden bu gün yaşıyanlar varmıdır Türkiyede?
@@elimehdiyev4478 Evet var Abdülhamid Han'ın torunları var
@@elimehdiyev4478 Evet. Abdülhamit Han'ın torunları var. Şehzade Harun Osmanoğlu ve iki oğlu Orhan Efendi , Abdülhamit Kayıhan Efendi... En bilinenler.
Sizi yeriştirenlerden Allah razı olsun emeğinize sağlık
Azına sağlık hocam
Ağzına sağlık kardeşim
Mekanları cennet olsun. Peygamber efendimize komşu olsun.Gurur duyuyoruz tarihimizle...☝🇹🇷
Bize bu bilgileri aktardiginiz icin siz ve ekibinize cok TESEKKÜRLER
Kolay gelsin..cok faydalandim...
Emeğinize sağlık tşk
Eyvallah Abim Allah razı olsun sizlerden bize Tarihimizi anlattığınız için Allah razı olsun hayırlı Günler dilerim Allah'a Emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. TÜM PADİŞAHLAR SIRASIYLA ÖNEMLİ TARİHİ OLAYLARA DEĞİNİLEREK ANLATILABİLİR BENCE. MÜTHİŞ BİR KAYNAK OLUR GENÇLERİMİZE
Ağzına sağlık Ahmet kardeşim
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ABİM BENIM SENİN ALLAH ' INA GURBAN...
Hocam ağzına yüreğine sağlık keske şu tarihi dizileri yapanlar sizin gibi değerli hocalarimizdan gerçek tarihi ogrenipde yapsalar
Ağzına yüregine sağlık sağ ol varol can kulağıyla dinliyorum senin anlattıkların film şeridi gibi gözümün önünden canlı seyrediyor gibi geçiyor ama bu dizilerdeki yanlışlığı da düzeltiyor için sağ ol bilgilerimizi tazeledin Allah razı olsun Hollandadan selamlar kayserili
Ağzına sağlık güzel olmuş
Varolasın Ahmet hocam.
Ağzınıza sağlık sizi çok seviyorum, bizlere sizin gibi tarihine hâkim nerden geldiğini iyi bilen tarihçiler lazım, muhteşem yüzyıl gibi tarihin içine eden zihniyetler değil.
Evet ya şu efekt sesleri olmasa daha iyi olacak sanki yanında inşaat varda sesi geliyor gibi hocam severek dinliyorum ağzına yüreğine sağlık
Herkese çok çok selam söylüyorum Emeğinize sağlık tebrik ediyorum Keşke diyorum Çocukluğumda tarihi biraz daha iyi dinleye bilseydim
ALLAH RAZI OLSUN
Adamsın Allah razı olsun senden ya çok güzel bilgiler veriyorsun osmanlı'yı devam edelim hocam iyice bilgilerimi yani Osmanlı hakkında çok şey çok şey bilmiyoruz çünkü
Allah razi olsun Almanya dan selamlar
Ağzına sağlık üstadım
Yine Ahmet hoca Her zaman bu hoca
ADAM
Gibi ADAM Ahmet hocam devamını bekliyoruz
Hocam varlığın yeter.. Rabbim uzun ömür versin size . Merak ettiğim konu Erzurum şehrinin geçmişi . Birgün de şehirlerden başlarsanız
hocam videolarınızı yeni keşfettim ve çook beğendim açıkçası😊
İzledim ✅
Beğendim ✅
Yorum yaptım ✅
Seviliyorsun Hocam
Teşekkür ederim kıymetli kardeşim.
MAYIS 2021 DE ABONE OLDUM VE AYRİCA TARİHTE YÜRÜYEN ADAM PROGRAMININ SIKI TAKİPÇİSİ VE İZLEYİCİSİYİM SELAM VE DUA İLE 🇹🇷🐺🤘🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🤘🐺🤘🐺🇹🇷🇹🇷
Selamunaleyküm. Rabbim sizlerden razı olsun Gönlümüz tüm padişahlarımızı aynı şekilde dinleyip öğrenmek ister. tabii sizlere zahmet vermeyeceksek. selam ve saygı ile
Tebrik ederim. Güzeldi
EMEĞİNİZE SAĞLIK GÜZEL YÜREKLİ HOCAM BİZE TARİHİ DOĞRU ÖĞRETEN ADAM. TARİHTE YÜRÜYEN ADAM...
Okuyacaklarınız “The Sunday Times (London)” isimli ingiliz gazetesinin 11 şubat 1968 tarihli nüshasında Martin Gilbert tarafından neşredilen “How Our Man Declined To Rule Turkey” isimli makalenin Türkce tercemesidir.
Resimde gösterilen metinde 11 Şubat 1968 tarihli The Sundays Times da yayınlanmış Martin Gilbert imzalı makalede bir telgraf metni açıklanıyor.
Atatürk ölüm döşeğinde kendinde sonra ülkeyi emanet edecek birini çevresinde göremediğinden olsa gerek İngiltere Büyükelçisi Sir Percy Loraine yanına çığırarak başbaşa görüştüklerini ve ölümünden sonra kendisinin başa geçmesini istediğini yazmaktadır.
Sir Percy teklifi kabul etmemiş durumu İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Halifax'a anlatmıştır.Peki Neden bu teklifi kabul etmediler yabancı bir tarihçiden okuduğum kadarıyla İngiltere teklifi kabul etse planın deşifre olacağından korkmuştu o plan lozanda uygulanmıştı.''madem Türkleri Müslümanlıktan dönderemiyoruz kendimize benzetiriz!...'' buyrun gazeteyi ve tercümesini görelim..
Makalenin Türkçe çevirisi:
Kasım 1938 Türkiye’nin şefi Kemal Atatürk’ün vefat ettiği tarihtir.O,15 senelik katı diktatörlüğü döneminde Türkiye’yi,halkı istemediği halde cebir ile Garb medeniyetine götürmeye çalışmıştı.O,sarık ve çarşafı men etmiş,İslam’ın kuvvet ve kudretini kırmış,hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti.
Atatürk’ün vefat döşeğinde,üzerinde en fazla tefekkür ettiği mesele; kendisinden sonra programını tatbik edebilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu.
Bunun için zamanın İngiliz sefiri (Büyükelçisi) Sir Percy Loraine‘i İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’na çağırdı.İkisi arasında geçen mülakatlar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli mülakatlar ilk olarak Piers Dixon’un babası (Sir Percy Loraine) hakkında hazırladığı “Double Diplomat” (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da “Hutchinson Yayınevi” tarafından neşredildi.
Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı.Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine,vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu.
Bu vesikada Loraine,Lord Halifax’a şunları yazıyordu:
“… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm.Ben girdiğimde,Reis (Mustafa Kemal),hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi. Ondan sonra,ekselansları benimle yavaş yavaş,fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi.Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini,“Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi.Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu.
Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu.
Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım.Fakat bu,son mulâkatım olabilirdi.O,uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti.Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi,benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.Onun bir reis olarak vefatından evvel,kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı.Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi.Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu. Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim.Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum;hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım.
Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor,aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu. Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu.Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum.Ekselansları ise,şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi.,.
AĞZINA SAĞLIK HOCAM
Sizi dinlemek ve tarihimizden ilham almak cok güzel. Saygilar
Okuyacaklarınız “The Sunday Times (London)” isimli ingiliz gazetesinin 11 şubat 1968 tarihli nüshasında Martin Gilbert tarafından neşredilen “How Our Man Declined To Rule Turkey” isimli makalenin Türkce tercemesidir.
Resimde gösterilen metinde 11 Şubat 1968 tarihli The Sundays Times da yayınlanmış Martin Gilbert imzalı makalede bir telgraf metni açıklanıyor.
Atatürk ölüm döşeğinde kendinde sonra ülkeyi emanet edecek birini çevresinde göremediğinden olsa gerek İngiltere Büyükelçisi Sir Percy Loraine yanına çığırarak başbaşa görüştüklerini ve ölümünden sonra kendisinin başa geçmesini istediğini yazmaktadır.
Sir Percy teklifi kabul etmemiş durumu İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Halifax'a anlatmıştır.Peki Neden bu teklifi kabul etmediler yabancı bir tarihçiden okuduğum kadarıyla İngiltere teklifi kabul etse planın deşifre olacağından korkmuştu o plan lozanda uygulanmıştı.''madem Türkleri Müslümanlıktan dönderemiyoruz kendimize benzetiriz!...'' buyrun gazeteyi ve tercümesini görelim..
Makalenin Türkçe çevirisi:
Kasım 1938 Türkiye’nin şefi Kemal Atatürk’ün vefat ettiği tarihtir.O,15 senelik katı diktatörlüğü döneminde Türkiye’yi,halkı istemediği halde cebir ile Garb medeniyetine götürmeye çalışmıştı.O,sarık ve çarşafı men etmiş,İslam’ın kuvvet ve kudretini kırmış,hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti.
Atatürk’ün vefat döşeğinde,üzerinde en fazla tefekkür ettiği mesele; kendisinden sonra programını tatbik edebilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu.
Bunun için zamanın İngiliz sefiri (Büyükelçisi) Sir Percy Loraine‘i İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’na çağırdı.İkisi arasında geçen mülakatlar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli mülakatlar ilk olarak Piers Dixon’un babası (Sir Percy Loraine) hakkında hazırladığı “Double Diplomat” (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da “Hutchinson Yayınevi” tarafından neşredildi.
Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı.Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine,vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu.
Bu vesikada Loraine,Lord Halifax’a şunları yazıyordu:
“… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm.Ben girdiğimde,Reis (Mustafa Kemal),hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi. Ondan sonra,ekselansları benimle yavaş yavaş,fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi.Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini,“Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi.Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu.
Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu.
Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım.Fakat bu,son mulâkatım olabilirdi.O,uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti.Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi,benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.Onun bir reis olarak vefatından evvel,kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı.Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi.Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu. Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim.Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum;hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım.
Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor,aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu. Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu.Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum.Ekselansları ise,şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi.,.
Osmanlı ruhu yeniden canlanıyor ve canlanacak inşaallah
Allah razi olsun sizden. Ugurlar.
Salam Gardas! Sag bol! Masalla! Turkmenistandan Salamlar bolsun!
Adam zehir zehir masallah bafradan selamlar hocam
Allah CC yalanla mücadele doğru olanı ifade edenden eylesin daima kardeşim Allah CC razı olsun inşallah.
Yavlak arslan dizide karşısında gibi rol yapmıştı osman'ın yanındaydı diye biliyorum 😊 güzel anlatımın için teşekkürler 🌱
Allah razı olsun kardeşim
Hocam Kesinlikle SİZİN HAFTADA 1 KEZ TRT DE PROGRAM YAPMANIZ LAZIM ACİL ACİL ACİL
Birilerinin hayatı ilkokulda beyinlere kazınıyor da ecdadımız neden anlatılmıyor ki.Hocamıza yazık diyilmi elini herkes taşın altına koymalı. Milli Eğitim Bakanlığı biran önce bu konuya eğilmeli.
Kesinlikle katılıyorum
Evet ya gercekten bu Film senaryoları bizi üzüyor çok yalnış tarih anlatılıyor ,büyük bir kul Hakıdır bu yalan yalnış hikayeler çeviriliyor olmas düzeltsinler bu yalnışı inşaallah,
Hocam.trt.de.uzunca.program.yapmani.bekliyorruz.
Eyvallah tam doğru söyledin Allah razi olsun
SAYGILAR HOCAM SAĞOLUN VAROLUN EMEKLERINIZ IÇIN TEŞEKKÜRLER
Abdülhamid Osmanlıya faizi getiren ilk sahte Halife islamiyeti sattı Osmanlı’yı batırdı.AA
ALLAH'IM ONLARDAN RAZI OLSUN.
İYİ Kİ BİZİM ATALARIMIZ VE İYİ Kİ BİZ ONLARIN KANINDAN,SOYUNDAN GELİYORUZ.
Allah Razı Olsun Ahmed Hocam
BİR SONRAKİ BÖLÜMÜ HEYECANLA BEKLİYORUM