Size ne kadar teşekkür etsem azdır, aklımdaki sorulara ve anlatmak istediğim Allah kavramina karşılık bulduğum bugünkü ders niteliğinde ki sohbetiniz ile aydınlanma yolumda büyük bir adım daha attim, tekrar tekrar teşekkür ederim.
@@fatihkarasoy2262 Kuran'ı okuduğumda akılı cok aramistim, tartıştığım kişiler tam olarak anlamadigimi söyleyip durdular beni de tereddüt içerisinde bıraktılar, ne zaman bir daha anlamaya çalışsam daha dikkatli okusam çelişkilerim daha arttı. Kısaca böyle açıklayabilirim.
@@fatihkarasoy2262 oyle demeyelim de, şöyle demeye çalışayım; bu kadar cok sayida tartışmasız inananlara acaba benim onlarda neyi anlamadigimi anlamak çabası.
İzmirden selamlar,ali tarakçının sizden söz etmesiyle isminizi duydum.7 aydir bütün youtubedeki söyleyişilerinizi izledim.58 yasinda çalışan emekçi olarak bütün gün kulaklikla sizi dinliyorum.çok teşekkürler.muhteşemsiniz.
Size o kadar minnettarım ki bu anlattıklarınız bu konular müthiş ne kadar kiymetlisiniz size bişey olacak diye bazen korktuğum bile oluyor. Sağlıklı uzunnn ömürler diliyorum hep hayatımızda olun inşallahhh
Süpersin hocam..parçalı öğrendiğim bilgileri toplu olarak birleştirerek, yıllarımı versem ancak elde edeceğim bilgileri toparlmamışsunız..emeğinize sağlık!! Bilge insansınız..
Ducane abi ben allaha inanmanın ve onu sevmenin bilincinin oluştuğu yerin akıl olmadığını biliyorum yaşamın kendisi allahdir ellerinizden öpüyorum selamlar.Aziz kahve
Bilim ve Tıp tarihi ile ilgili kitap okumayanlar için bu dersiniz oldukça ağır gelir..Bu derste anlattıklarınızın kıymeti umarım kısa zamanda anlaşılır..
Selamlar hocam. Bir yıl önceki bu videonuzda, "Yapsak iyi olur." dediğiniz bilimler sınıflaması dersi ile ilgili bir video içeriğinize henüz rastlamadım. Çekmiş olma ihtimaliniz de olabilir. Eğer ki henüz çekmediyseniz, şahane bir içerik olabilir bizler için. Paylaşımlarınız için çok teşekkürler, sevgiler...
" Niçin 1500 yıl önceki bir metin 1500 yıl sonrasını açıklayabilsin? " Kutsal olduğu için. Her ayet bir göz gibi, derinleşip 40. odasının inzalinde idrak ediecek bilgiler olmalı. Kutsal değilse " Ölüme mahkum olduğu için her şey boştur. Mazi ve istikbal taraf taraf uçurumdur. " Bizden öncekileri inanmaya sevkeden sebepler, bizide katıyor. Saygı sevgi selam
Peygambimiz( sav.) Buyurdu ki 52:58 Vücutta bir et parçası vardır; o iyi olursa bütün beden iyi, kötü olursa bütün beden kötü olur, bu et parçası kalbd
Muhteşem bir söyleşi oldu. Sekiz sayfayı aşan not tutmama rağmen tekrar etmem gereken çarpıcı bilgiler edindim. Umarım felsefe yüksek lisansım için epey faydalı bir maden bulmuşumdur. Teşekkürler hocam.
Hocam yayınlarda ortalama 30 saniye gecikme olur bir soru sorduğunuzda onu izleyenlerin görmesi icin en az 30 saniye geçmesi gerekir. Dikkatinizden kaçmış olabilir diye yazayım dedim. Bilgi ve düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler.
Hocam bütün yayınlarınızı kaçırmadan izledim, hafıza gücünüz çok yüksek, nörofizyologlar ve parçacık fizikçileri özgür irade ile ilgili karamsar konuşuyor, özgür irade ile ilgili konuşur musunuz ? Arkada Nörofelsefe kitabı var Churchland'in.. oradan aklıma geldi.. veya dinler tarihi ile ilgili program yapar mısınız Kürşat Demirci ile konuk alarak dinlerin kökeni ile ilgili? Yahut köken mitleri de süper olur yaparsanız bizler için..
Saygıdeğer Hocam, minnettarım. "Mantık'ut-Tayr" kitabı " Kuşların mantığı" yerine, neden "Kuşların dili" şeklinde çevrilmiş...Mantığı, "konuşmak" olarak mı tanımlamışlar?
hocam alkol içince vücut ısısı tam tersine düşüyor diye biliyorum. hatta vücut ısısı düştüğü için insan ısınmış hissediyormuş dışardaki hava vücuttan normale göre daha sıcak* olduğu için. tabi denize atıp şoklamak belki vücuda alarm verdirip kalbin çok daha hızlı çalışmasını sağladığı için belki işe yaradığı da oluyodur fakat zatürreye kadar yolu var yani :D
Dücane Bey anlatırken bazen bahsettiğiniz zamanın milattan önce olduğunu belirtmiyorsunuz, bu sırada Platon vs den bahsettiğiniz için doğru anlaşılacağını düşünüyorsunuz haklı olarak ama bunu bile yanlış anlayanlar vardır diye düşünüyorum. Bunu da yanlış anlıyorsa dinlemesin zaten diyebilirsiniz tabii...
Niye hep böyle ukala cvplarınız . Bilginiz egonuzun önüne geçsin lütfen. Sizin ünversite okumadığınız düşünülürse ,yanlış anlaşılmanın lisansla ilgisi olmadığı savınızda yanlış oluyor .
@@DucaneCundiogluResmiKanalHocam Anne rahminde ilk oluşan organ Kalptir. Düşünce Kalptedir. Beyinde şekillenir. Beyin için aporlo diyebiliriz. Kalpten kan vasıtasıyla gelen sinyalin sese dönüşümü. Pozitif ve Negatif Düşüncenin sebebi ise yediğimiz içtiğimiz ile alakalı. Helâl ile beslenen kan helâl ve faydalı düşünceler üretir. Haram ile kan beslenince haram düşünce üretir. Selam ve sevgiyle
Kıymetli hocam malumunuz tasavvufi gelenekte kalp Tanrı’nın evi olarak görülüyor. Tanrı’nın tecelligahı olarak da kalbe farklı bir önem verilir. Düşünmenin merkezini kalp olarak kabul eden İslam anlayışı dikkate alındığında sufilerin kalp derken aklı kasdetmiş olma ihtimalleri var mı? Hürmetler ederim hocam.
Harika geçen bir geceydi. Sizden acizane birşey isteyeceğim. Aristotales, Platon, Kant, Spinoza ve sizin uygun gördüğünüz kıymetli filozofların eserlerini ister üyelere özel, ister felsefe dersleri sitenizde şerh edebilir misiniz? Cüretimi lütfen mazur görün. Ama inanın ki, bu ülkede gerçek bilgiye şimdi ve sonra ki yıllarda daha şiddetli bir ihtiyaç olacaktır. Saygılarımı sunuyorum ve sizi en yakın arkadaşım kadar çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum.
Çok teşekkür ederim. Site zaten derya deniz. Ben, ilgili yazarların eserlerini genel anlamda değil,teker teker şerh ettiği bir seri anlamını kastetmiştim.
Hocam 40 yaşından sonra Veterinerlik okumak istiyorum. Uzun sohbetleriniz bazen kaçırır ve pür dikkat izlemezdim. Son iki söyşeşinizi nefes almadan izliyorum.❤❤❤
Sinirbilim yüksek lisansım var, doktora başvurusu yaparken son 2 videoyu izleme fırsatı buldum. Felsefe ve sinirbilim doktoraları arasında gidip geliyordum, kafam karışıktı. Felsefeye daha yakındım. Şuan daha da karıştı, aslında her şey çok basit ama çok karışık.
Öncelikle sitenizdeki yazıyı okudum. Yalnız mecazi anlamlarda da söylenilen ayetlerden de bahsedilmiş. Diyanet işleri Hac 46 meali = "Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur. " - Bu ayette mecazi anlama çekilecek bir şey yoktur. Bizzat düşünecek kalpleri yoktur denilmektedir. Kalbin düşünecek bir fonksiyonu yoktur. Beyin düşünür ve bunu şu an kimse inkar edemez. Bu bilimsel bir gerçektir. Kalpler kilitli, kalpler mühürlü v.s. bunları mecazi anlama çekmek neyse ama hac 46'daki geçen ayet, bizzat bildiğimiz kalbin düşünen organ olduğunu söyler. Bu inanış Sümerlere kadar giden bir inanıştır. Mumyalamada bile beyine hiç önem verilmediği için, paramparça edilirdi ve sadece kalp yerine konulurdu. Beynin fonksiyonları 17.yy belirlenmeye başlanmıştır ve bunda kalbin hiç bir görevi yoktur. Mesela korktuğumuza beynimizdeki amigdala dediğimiz kısım faaliyete geçer ve vücuda gönderilen sinyaller değişir. Mesela o an insanın ayakları boşanır, eli ayağı titrer ve KALBİ HIZLI ATMAYA başlar. Ama bu kalp korktuğu için değildir. Beynin amigdalası tetiklendiği içindir. El ayak boşanınca, elin ve ayağın korktuğunu çıkartamayacağımız gibi, kalbinde korktuğunu düşünemeyiz. Her şey beyinde biter. İnsan beyinde görür, beyinde duyar, beyinde düşünür. Bu gerçek 7.yy bilinmiyordu ve Hac 46'da bizzat düşünen organın mecazi değil de, gerçek anlamda kalp olduğu söylenmektedir. Kaldı ki bir sonraki kelimede "işitecek kulakları olsun?" dur. Yani işiten organ kulaktır. Bu gerçek anlamdadır ve düşünen şey ise kalptir. Bu ayette kalbin düşünen organ olduğu apaçık bellidir. Ama düşünen organ kalp değil beyindir. - Ben ön yargıyla yaklaşmıyorum. Mantığım ne derse onu söylüyorum. Buradan başka anlam çıkmıyor?
Doğrudur Kuranda düşünme akletme organı apaçık kalptir. Ancak Kuran bir anatomi kitabı değildir. Hitap ettiği kitleye önce kalbin değil kafanın içindeki beynin düşündüğünü anlatıp sonra bu anlatımları yapması gerekir ki bu, zaten meczuplukla suçlanan bir peygamberin iyice kafayı sıyırmış olduğunu düşündürtür. Peki Kuran beyni bilmiyor muydu? Onu da Alak 15-16 ayetlerinde bulabilirsiniz. Orada neden alnından tutup sürüklüyor neden o alna yalancı ve günahkar diyor; bunları da alnımızdaki ile düşünmemiz gerek.
Demem O ki , İnsanlar Akılla Evrenin hakikatine yelken açmak istiyorsa Ancak Sonsuz güçlü, Noksan sıfatlardan uzak Tek Allah'a iman ile, gerçekliğini kabulle mümkündür. Güneş bize yakın. Fakat insan Güneşe uzakta, dokunamaz.
Kuranda felsefi anlamda akletmek, tefekkür etmek geçmez demişsiniz. Peki bu ayet nedir? Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı yaydığı yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgarları ve bulutları farklı yönlerde evirip çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır.
Hocam, daha ilk videonun ilk saniyelerinden, ikinci videonun sonuna kadar hep aklımda aynı soru belirdi. Bu videolar bizi deizm ve ateizme götürmez mi? Hocamız bunları önemsemediğini söyledi ama yani aklın yerinden habersiz bir Tanrı? Ne bileyim? Ben Kur’an’dan penguenden bahsetmesini hiç beklemedim. Güney Amerika’da yetişen bir meyveden bahsetmesini de beklemedim. Ama kadınlar, köleler, evlilik ve eş sayısı, eşcinseller, hukuk vesaşre adına daha yapıcı bşr şeyler ima etmesini beklerdim. İma etmek fiilini özellikle kullanıyorum. Muğlak bile olsa bir fikir vermesini beklerdim. Bariz olamaz çünkü Tanrı kendini açık edemez. Mucize istemedim. Ancak günümüzde Tanrı modern dünyanın gerisinde kalmıştır. Bu bir gerçektir. Ve aşkın bilgiye sahip zaman üstü bir bilgi sahibine bu yakışır mı, bilemiyorum. Mucizelere hiçbir zaman gerek olmamıştı. Bunu hiç beklememiştim. ((Not: Dücane Hocamız görür ya da görmez. Okuyanlar bir halt olduğumu düşünmesin diye bunu yazıyorum. Dücane hocamız bir derya ise biz anca bir su birikintisi olabiliriz. Hadsizlik ettiysen özür dilerim.)
Kendinizi niye küçümsüyorsunuz ki Dücane hocanın karşısında? Bütün dinleyenlerde böyle bir eğilim var sanki. Kendisi aykırı fikirlere küçümseyici tabirler kullandığı için midir bilemiyorum. Oysa eski fikirlerine baktığımızda kendisi de gelişim sürecindeyken o küçümsedikleriyle benzer fikirler içindeydi.
@@harvesu Kendimi küçümsemiyorum. Bilge insana her zaman saygı duyarım. Ama abartmış da olabilirim. Fakat bilge bir insana karşı dikkatli konuşmak lazım. Ancak gördüğün üzere fikrimi de söyledim. Bu çelişkiyi defalarca yazdım. Görmemiştir bir şey diyemem. Bu bir çelişki mi evet, çelişki… Söylüyorum ama karşımdaki insanı kırmak istemiyorum. Bilgisine ve görgüsüne saygı duyuyorum. Faydalanıyorum da… Yani ne diyeyim… Her mesajımın altına yazıyorum bunu…
Canım hocam ya koptum şu cümleye " Kalbimiz niye popomuzda değil" işin fırlama kısmından aldığım için özür dilerim ama siz de biraz gülün istedim. yani bazen size öyle yorumlar yazıyoruz ki galiba bizim de beynimiz ... :))). teşekkürler hocam emekleriniz için.
Hocam öncelikle bu yayınlar için çok teşekkür ederim. "Kur'an'da ateizme karşı bir söyle yoktur." gibi bir şeyler söylediniz. Casiye Suresi 24. Ayet ateizm eleştirisi değil midir? Muhtemelen yanıt vermeyeceksiniz ancak yine de yanıt vereceğinizi varsayarak şimdiden teşekkür ederim yanıt verdiğiniz için. Mutlu ve sağlıklı günler dilerim herkese.
Gönderide bulunduğunuz ayetin içeriği üzerinde biraz düşünmeniz gerekmez miydi? Hiç değilse birkaç tefsir karıştırsaydınız. Bu ayet Tanrı'nın var olup olmadığı ile ilgili değil, ahiretin var olup olmadığıyla ilgilidir. Cahiliyye Arapları Tanrı'ya inanırlardı ve fakat ahirete inanmazlardı. Onlar için şaşırtıcı olan ahiret ve Tanrı'nın birliği inancıydı, Tanrı'nın varlığı inancı değil. (Bu kadar basit şeyleri nasıl anlayamıyorsunuz, inanınız, ben de bunu anlayamıyorum. Kur'an'ın Tanrısı varlığını savunma gereği hissetmemiştir. Konuşan bir Tanrı ayrıca ben varım der mi? Olmasaydı zaten peygamber gönderemezdi, Kur'an'ı indiremezdi, vs. Ateizme gelince, bu tutum, doğrudan Tanrı'nın varlığını yadsımaktır. Varlığının tartışma konusu yapılmadığı bir Tanrı tasarımını kavramak niçin bu kadar zorluk çekiyorsunuz. 600 sayfalık kitapta niçin bula bula bir tane örnek bulmak zorunda kalıyorsunuz? Üstelik, karşınızdaki kişi bu kadar yalın bir gerçeği önesürerken sizin aklınıza gelebilecek olasılıkları daha önceden hesap etmemiş olabilir mi? Küçücük bir olasılık olsa bu kadar kesin konuşur muydum? Cümlemin başına "genellikle" filan gibi bir açık kapı bırakırdım hiç değilse. İşin biraz da bu tarafını dikkate almayı niçin denemiyorsunuz? Bu direncin psikolojik nedenleri olduğunu bilmez değilim, çünkü ilk kez duyulan görüşlere insanlar böyle tepki verirler. Oysa hakikat işte ancak bu kadar göz önündedir ama insanlar görmezler.
@@DucaneCundiogluResmiKanal Bu kadar hızlı yanıt verdiğiniz için çok teşekkür ederim hocam. Beni yanlış anlamayın lütfen sizinle ilim yarışına girmek ve/veya size bir şey öğretmek gibi bir amacım kesinlikle yok. Ben cahil biriyim. Sadece kafama takılan bir soruydu bu. Yukarıda belirttiğim ayet dehrilerin varoluş anlayışını eleştiren bir ayet gibi geldi bana ki o ayette de "dehr" sözcüğü kullanılmıştır. Bildiğim kadarıyla dehriler, ateist/materyalist düşünce yapısına sahiptiler. Bazı dehrilerin deist olduğuyla ilgili de bir şeyler okumuştum. O ayette reenkarnasyondan bahsedildiğiyle de ilgili görüşler var ki bu da ayrıca kafamı karıştırdı. Bir bilene danışmak istedim. Hepsi bu.
Çok teşekkür ederim. Aydınlanmaya devam ediyoruz. Okullarda bırakın temel bir insan anatomisi bilgisi verilmesini doğru düzgün genel biyoloji bile öğretilmiyor, coğrafya deseniz hiç yok. İnsan güneşin doğduğu yöne doğru durup bakarken (Ortadoğudaki) sağ taraf iyi(İng:Right), yemin, yemen, güney; sol taraf kötü, kuzey...
1:28:55 İnsana kıyasla tanrının yalnızca niceliksel üstünlüğünden bahsedilir diyorsunuz. Ancak bazı sıfatları insana verilemez. Bunlara zatî sıfatlar denilmiştir.
Önce anlamaya çalışmalı, sonra itiraz etmeli. Bazı sıfatlar (zati sıfatlar) dediğiniz, selbi sıfatlardır ki onlar da Tanrı'nın ne olduğunu değil, ne olmadığını söyler: birdir (çok değildir), bakidir (fani değildir), vardır (yok değildir vb.) Ben Tanrı'nın "ne olmadığı" konusuna değinmedim, "ne olduğu" konusunu ele aldım, ki tümü de son çözümlemede niceliksel üstünlüklerdir.
@@DucaneCundiogluResmiKanal Efendim bu; diğer, subuti sıfatları için yapılabilir. İşitir (sağır değildir), görür (kör değildir) vb. Anlamak istemese idim, tüm programı izlemezdim. Bize düşünme, bilgi edinme fırsatı sunduğunuz ve yanıtladığınız için teşekkür ederim. Kur'an'ın putlar ve insanlar üzerinden tanrının nitelikleri sorununu ele alışını tamamen antropomorfik bir kıyas olduğunu iddia etmek ve daha sonra istisnaları değili üzerinden değer biçmek, perspektifi değiştirmemek konforu olabilir mi?
YZ Özet: Bu söyleşinin ana fikri ve özeti şu şekilde özetlenebilir: Ana fikir: Kutsal metinlerin ve dini düşüncenin, yazıldıkları dönemin bilimsel ve kültürel seviyesini yansıttığı, bu nedenle günümüz bilgisiyle çelişebildiği ve güncellenmesinin zor olduğu vurgulanıyor. Özet: 1. Antik dönemden İslam'ın doğuşuna kadar olan süreçte insan anatomisi ve fizyolojisi hakkındaki bilgilerin gelişimi anlatılıyor. 2. Kuran'ın indiği dönemde Arap toplumunun bilimsel ve kültürel seviyesi tartışılıyor. 3. Kuran'da beyin yerine kalbin düşünme merkezi olarak gösterilmesi örnek veriliyor. 4. İslam dünyasında bilimsel gelişmelerin, özellikle çeviri hareketleriyle başladığı belirtiliyor. 5. Dini metinlerin gelecekle ilgili kehanet içerdiği inancının eleştirisi yapılıyor. 6. Dini düşüncenin akıl ve bilimle çatışması ve bunun yarattığı gerilim tartışılıyor. 7. Coğrafya ve anatomi bilgisinin önemi vurgulanıyor. 8. Kutsal metinlerin yazıldıkları dönemin kültürel ve bilimsel sınırlamalarını aşamadığı sonucuna varılıyor. 9. Bu durumun inananlar için yarattığı zihinsel gerilime dikkat çekiliyor. 10. Bu gerilimin çözümü için henüz bir yol bulunmadığı belirtiliyor.
Başka bir YZ Özeti: Akletmenin Merkezi Kalp mi, Beyin mi? Söyleşisinin Özeti ve Ana Fikri Ana Fikir: İnsan aklının ve düşünme yetisinin merkezi olarak beynin keşfi ve kabulü, tarihsel bir süreçtir ve İslam düşüncesinde bu süreç Batı'ya göre çok daha geç ve sancılı yaşanmıştır. Kutsal metinlerin, içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini yansıttığı gerçeği göz ardı edildiğinde, bu metinlerin evrensel ve her çağa hitap eden bir mesaj içerdiği yanılgısı ortaya çıkar. Özet: Tıp Tarihinde Düşünmenin Merkezi: Antik Yunan'da Hipokrat ve Aristoteles gibi düşünürler, duyum ve devinimin merkezini kalp olarak görürken, Erasistratos ve Herophilos gibi İskenderiye Okulu mensupları sinir sistemini ve beynin önemini keşfetmişlerdir. Galen ile birlikte bu paradigma değişimi kesinleşmiş ve beyin, düşünmenin merkezi olarak kabul edilmiştir. İslam Düşüncesinde Beynin Keşfi: Kur'an ve hadislerde beyinden ve sinir sisteminden bahsedilmez, düşünme ve duygu merkezi olarak kalp vurgulanır. Bunun nedeni, Kur'an'ın indiği toplumun bilgi düzeyinin sınırlı olması ve henüz beynin işlevlerinin keşfedilmemiş olmasıdır. Abbasiler Dönemi ve Çeviri Hareketi: Abbasiler döneminde başlayan çeviri hareketi ile Yunan felsefesi ve tıp bilgisi İslam dünyasına girmiştir. Kindî gibi düşünürler, Yunan tıbbını benimseyerek beynin önemini vurgulamaya başlamışlardır. Ancak bu süreçte bile Aristotelesçi paradigma etkisini sürdürmüş ve düşünme yetisi kalple ilişkilendirilmeye devam etmiştir. Akıl Risaleleri: 9. yüzyılda yazılan akıl risalelerinde, akıl kavramı tartışılmaya başlanmış ancak bu risalelerde dahi beyinden ziyade kalp ve siyasal akıl ön plandadır. Kutsal Metinlerin Tarihselliği: Kutsal metinlerin, içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini yansıttığı gerçeği göz ardı edildiğinde, bu metinlerin evrensel ve her çağa hitap eden bir mesaj içerdiği yanılgısı ortaya çıkar. Bu yanılgı, kutsal metinlerin güncellenemeyeceği ve eleştirilemeyeceği düşüncesine yol açar. Düşlerin Rolü: Düşlerin geleceği gösterdiği inancı, kutsal metinlerin de geleceğe dair bilgiler içerdiği düşüncesini beslemiştir. Oysa düşlerin geleceği gösterdiği düşüncesi, bilimsel olarak geçerliliği olmayan bir hurafedir. Dindar Bilincin Akıl Korkusu: İslam dünyasında beynin ve aklın geç keşfedilmesi ve kabul edilmesi, dindar bilincin akıl karşısında duyduğu korkunun temel nedenlerinden biridir. Bu korku, dogmatizmi ve yeniliğe kapalı bir düşünce yapısını beraberinde getirir. Tavsiyeler: İnsan bedeninin anatomisini ve işlevlerini öğrenmek, özellikle düşünme yetisi ile ilgili konuları daha iyi anlamamızı sağlar. Coğrafya ve harita bilgisine sahip olmak, tarihsel ve kültürel olayları daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Mekan ve zaman kavramlarını göz önünde bulundurarak, kutsal metinleri tarihsel bağlamları içinde değerlendirmek gerekir. Aklı kullanmaktan ve sorgulamaktan korkmamak, bilgiye ulaşmanın ve dogmatizmi aşmanın temel şartıdır. Sonuç: İslam düşüncesinde beynin ve aklın keşfi ve kabulü, Batı'ya göre çok daha geç ve sancılı bir süreçtir. Kutsal metinlerin tarihselliğini ve içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini göz önünde bulundurmak, bu metinleri daha doğru bir şekilde anlamamızı ve yorumlamamızı sağlar. Aklı kullanmaktan ve sorgulamaktan korkmamak, dogmatizmi aşmanın ve bilgiye ulaşmanın temel şartıdır.
Bilim insanları kalpte mini beyin keşfetti İsveç'teki Karolinska Enstitüsü ve ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden bilim insanları, kalbin kendi sinir sistemine sahip olduğunu ve bu sinir ağının kalp ritmini bağımsız olarak düzenleyebildiğini keşfetti. Bu buluş, kalbin sadece beyin tarafından kontrol edildiği inancını çürüttü. Bilim insanları kalpte bulunan mini beynin beyinden bağımsız hareket etme kabiliyetinde olduğunu tespit etti. Uzun yıllardır kalbin, beyinle bağlantılı otonom sinir sistemi aracılığıyla kontrol edildiği düşünülüyordu.
Hocam emeğinize sağlık çok teşekkürler ediyorum, hocam niye aynı zamandaki diğer daha gelişmiş ülkelere inmedi kuran , aynı zamandaki diğer gelişmiş ülkelere inmiş olsa idi Kur'an daha farklimi inerdi teşekkürler ediyorum
Hoca hep söyler, "ben çözüm üretemem, yalnızca çözümleyebilirim" .Hoca, aklın merkezinin bilgisinin tarihsel akışını verdi. MÖ aklın merkezinin beyin olduğu bilinirken, Kuran'ın 6 ncı yy aklın merkezinin kalp olduğunu yazdığını söyledi. Çık işin içinden çıkabilirsen.
Bu videonun en can alıcı noktası şu soru olmalı. Sn. Dücane Cündioğlu kameradaki görüntü engelleyici çapağın varlığını aklıyla mı yorumlayıp müdahale etti yoksa kalbiyle mi..? Gerisi laf-ı güzaf...
Kendince açıklamıştır. Bu konu geniş bir şurada tartışılmalı, Akıl belki bir programdır, beyin ise bu programı işleten makine, belki zeka programın işletim hızı olarak tasvir edilebilir veya tanımlanabilir.
Hocam Allah'a işitir görür ben Allah'ın kulağı göz vardır anlamındaki ayetın gözlerinin kulağının bizdeki gibi değil bütün kahinat işitir görür fiziki olarak bir şekile benzeme anlamda değil insanların yaptığı hakkısızlar bilir anlamındadır
Baş parmaktan önce parmak yok👍 Matematikte 1 den başka öncesi 0 olan yoktur 👍 Var mı aksini ispat edecek hoca? De ki O Allah 1 olan dır👍 İman eden 1 delil ile iman etsin. İnkar eden de aksini ıspat etsin İnkar eden de 1 delil ile inkar etsin
Akletmenin merkezi kalptir.. çünkü kalpten kastedilen kişinin kendisidir.. Akıl doğru olanı teşhis eder, gosterir.. Fakat bunu kabul eden, "aklın doğrusunu" onaylayan Kalptir.!! Bundan dolayı kalp merkezdir aklı kullanan kalptir! Kalbi kullanan, akıl değil.!Kalp akleder zaten.! Yani aklı kullanana akletti denir.! Burayı iyi kavramak gerekir..
Biz cehennem için (netice itibariyle cehennemi hakeden) cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki, onların kalpleri vardır ama bu kalplerle idrak etmezler, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler.” (A'raf, 7/179) mealindeki ayetten de kalbin aklı da ihtiva eden bir kavram olduğunu görmek mümkündür. Çünkü, idrak etmek aklın bir fonksiyonudur ve bir ilim gerektirir. Razi’nin ifade ettiği gibi, Kalbin idrak sahibi olması onun ilim mahalli olduğunu da göstermektedir. (Razi, ilgili ayetin tefsiri) Demek ki, -biyolojik olmayan- Kalb, hem aklı hem de duyguları barındıran bir merkezdir. Bu merkez ister beyinin bir yerinde yer alsın, ister başka ruhi bir boyutta varlığını sürdürsün fark etmez. Farklı olan şey, Kur’an’da kullanılan kalbin, biyolojik kan pompası hükmündeki kalbin dışında bir mekanizma olduğu gerçeğidir.
Bu ülkenin başına gelen az sayıdaki güzel şeyden birisiniz. Ömrünüz uzun olsun.
Teşekkürler.
Bazen diyorum ki ne sevap işledik de Dücane hoca gibi bir değerimiz var. Noktasına virgülüne anlaşılır her anlattığı. Efsane..
Sevap isleyince iyi seyler.
Gunah isleyince kotu seyler gelir insanin basina 😂😂😂hoca duymasin
Size ne kadar teşekkür etsem azdır, aklımdaki sorulara ve anlatmak istediğim Allah kavramina karşılık bulduğum bugünkü ders niteliğinde ki sohbetiniz ile aydınlanma yolumda büyük bir adım daha attim, tekrar tekrar teşekkür ederim.
@@fatihkarasoy2262 Kuran'ı okuduğumda akılı cok aramistim, tartıştığım kişiler tam olarak anlamadigimi söyleyip durdular beni de tereddüt içerisinde bıraktılar, ne zaman bir daha anlamaya çalışsam daha dikkatli okusam çelişkilerim daha arttı. Kısaca böyle açıklayabilirim.
@@fatihkarasoy2262 oyle demeyelim de, şöyle demeye çalışayım; bu kadar cok sayida tartışmasız inananlara acaba benim onlarda neyi anlamadigimi anlamak çabası.
İzmirden selamlar,ali tarakçının sizden söz etmesiyle isminizi duydum.7 aydir bütün youtubedeki söyleyişilerinizi izledim.58 yasinda çalışan emekçi olarak bütün gün kulaklikla sizi dinliyorum.çok teşekkürler.muhteşemsiniz.
Teşekkür ederim verimli sohbet için. Genele açık yaptığınız için ayrıca minnettarım.
Size o kadar minnettarım ki bu anlattıklarınız bu konular müthiş ne kadar kiymetlisiniz size bişey olacak diye bazen korktuğum bile oluyor. Sağlıklı uzunnn ömürler diliyorum hep hayatımızda olun inşallahhh
Sahipsiz kalmamalı hakikat öylede oluyor... Teşekkür ederiz hocam
Teşekkürederim, aydinlatici bilgi verici ufuk açici ve farkindalik yaratan dersiniz için.
Emeğinize sağlık diliyorum. Zihnimiz aydınlanıyor. Var olunuz. Saygılarımla.
Süpersin hocam..parçalı öğrendiğim bilgileri toplu olarak birleştirerek, yıllarımı versem ancak elde edeceğim bilgileri toparlmamışsunız..emeğinize sağlık!! Bilge insansınız..
Teşekkürler hocam iyi ki varsiniz
Bütün derslerinizi takip ediyorum.Cok faydalanıyorum.Emeğiniz ödenmez.
Bu son iki söyleşiyi tıp öğrencisi arkadaşlarıma önerdim, teşekkür ediyoruz.
Hocanın tip fakültelerinde yaptığı konuşmalar var ...
ruclips.net/video/-_Tp0iEiZDo/видео.html
Çukurova üniversitesi Cuma Toplantılarında Tıp ve Felsefe diyalektigi başlığıyla konuşmuştu mesela ocak 2020
Ducane abi ben allaha inanmanın ve onu sevmenin bilincinin oluştuğu yerin akıl olmadığını biliyorum yaşamın kendisi allahdir ellerinizden öpüyorum selamlar.Aziz kahve
Ufkumuzu kademe kademe genişletiyorsunuz hocam 🙏
Bu güzel sohbet için çok teşekkür ederiz.
Allah sana uzun ömür versin hocam. Teşekkür ederiz .
Ağzınıza sağlık
Teşekkür ederim Hocam emeklerinize sağlık
Çok teşekkürler hocam. Çok güzel bir yayın olmuş. Bu kadar keyifle dinleyeceğimi sanmıyordum. Harika
Ara vermeden büyük keyifle izledim.Pazar günü herkese açık olursa devamını da keyifle izleyeceğim
Hocam cok tesekkurler, var olun
Bilim ve Tıp tarihi ile ilgili kitap okumayanlar için bu dersiniz oldukça ağır gelir..Bu derste anlattıklarınızın kıymeti umarım kısa zamanda anlaşılır..
Ağır geldi nitekim.
Selamlar hocam. Bir yıl önceki bu videonuzda, "Yapsak iyi olur." dediğiniz bilimler sınıflaması dersi ile ilgili bir video içeriğinize henüz rastlamadım. Çekmiş olma ihtimaliniz de olabilir. Eğer ki henüz çekmediyseniz, şahane bir içerik olabilir bizler için.
Paylaşımlarınız için çok teşekkürler, sevgiler...
" Niçin 1500 yıl önceki bir metin 1500 yıl sonrasını açıklayabilsin? "
Kutsal olduğu için.
Her ayet bir göz gibi, derinleşip 40. odasının inzalinde idrak ediecek bilgiler olmalı.
Kutsal değilse
" Ölüme mahkum olduğu için her şey boştur. Mazi ve istikbal taraf taraf uçurumdur. "
Bizden öncekileri inanmaya sevkeden sebepler, bizide katıyor.
Saygı sevgi selam
Teşekkürler. 🌸
Peygambimiz( sav.) Buyurdu ki 52:58 Vücutta bir et parçası vardır; o iyi olursa bütün beden iyi, kötü olursa bütün beden kötü olur, bu et parçası kalbd
1:15:46 Hocam bilim insanı değilim fakat keyifle dinliyorum. Emeğinize sağlık.
Emeğinize, güzel yüreğinize ve beyninize sağlık 🤗
Muhteşem bir söyleşi oldu. Sekiz sayfayı aşan not tutmama rağmen tekrar etmem gereken çarpıcı bilgiler edindim. Umarım felsefe yüksek lisansım için epey faydalı bir maden bulmuşumdur. Teşekkürler hocam.
Öyle şeyler söylemek istiyorum ki aklın almaz,... Allah yolunu açık etsin
Çok teşekkür ederim
Hocam yayınlarda ortalama 30 saniye gecikme olur bir soru sorduğunuzda onu izleyenlerin görmesi icin en az 30 saniye geçmesi gerekir. Dikkatinizden kaçmış olabilir diye yazayım dedim.
Bilgi ve düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler.
Hocam bütün yayınlarınızı kaçırmadan izledim, hafıza gücünüz çok yüksek, nörofizyologlar ve parçacık fizikçileri özgür irade ile ilgili karamsar konuşuyor, özgür irade ile ilgili konuşur musunuz ? Arkada Nörofelsefe kitabı var Churchland'in.. oradan aklıma geldi.. veya dinler tarihi ile ilgili program yapar mısınız Kürşat Demirci ile konuk alarak dinlerin kökeni ile ilgili? Yahut köken mitleri de süper olur yaparsanız bizler için..
Çok teşekkürler. Çok eğitici
Teşekkür ederim 😊
🌸💮🌺🌼Teşekkür ederim.🌸💮🌺🌼
teşekkürler.
Çok teşekkürler
Ben Hep şöyle bir program hayal ediyorum:Fatih Altaylı'nın Teke Teke Bilim programında Celal Şengör,İlber Ortaylı ve Dücane Cündioğlu....
Teşekkürler hocam ❤
Muhteşem!
Saygıdeğer Hocam, minnettarım. "Mantık'ut-Tayr" kitabı " Kuşların mantığı" yerine, neden "Kuşların dili" şeklinde çevrilmiş...Mantığı, "konuşmak" olarak mı tanımlamışlar?
Mantık-Nutuk-nâtık.... İnsan için de hayvan-ı nâtık denir. Konuşan hatta düşünen hayvan olarak çevrilir. Oradaki mantığın nutuk ile bir ilgisi var.
Hocam kuşların dili , kuşların anlayışı, mantığı aynı şeyler değil mi
@@Işığınİçi bilmiyorum. Öyle ise tamam dır. Teşekkürler..
Hocam video profilinizin değişmesi o iyi olmuş. Felsefe meraklıları için güzel konulara değiniyorsunuz.
Teşekkür ederiz Hocam…
hocam alkol içince vücut ısısı tam tersine düşüyor diye biliyorum. hatta vücut ısısı düştüğü için insan ısınmış hissediyormuş dışardaki hava vücuttan normale göre daha sıcak* olduğu için. tabi denize atıp şoklamak belki vücuda alarm verdirip kalbin çok daha hızlı çalışmasını sağladığı için belki işe yaradığı da oluyodur fakat zatürreye kadar yolu var yani :D
Dücane Bey anlatırken bazen bahsettiğiniz zamanın milattan önce olduğunu belirtmiyorsunuz, bu sırada Platon vs den bahsettiğiniz için doğru anlaşılacağını düşünüyorsunuz haklı olarak ama bunu bile yanlış anlayanlar vardır diye düşünüyorum. Bunu da yanlış anlıyorsa dinlemesin zaten diyebilirsiniz tabii...
Burası üniversiteye hazırlık kursu değil. Biraz kronoloji çalışsın yanlış anlayanlar.
Niye hep böyle ukala cvplarınız . Bilginiz egonuzun önüne geçsin lütfen. Sizin ünversite okumadığınız düşünülürse ,yanlış anlaşılmanın lisansla ilgisi olmadığı savınızda yanlış oluyor .
@@DucaneCundiogluResmiKanal😂😂😂😂😂
@@DucaneCundiogluResmiKanalHocam Anne rahminde ilk oluşan organ Kalptir. Düşünce Kalptedir. Beyinde şekillenir. Beyin için aporlo diyebiliriz. Kalpten kan vasıtasıyla gelen sinyalin sese dönüşümü. Pozitif ve Negatif Düşüncenin sebebi ise yediğimiz içtiğimiz ile alakalı. Helâl ile beslenen kan helâl ve faydalı düşünceler üretir. Haram ile kan beslenince haram düşünce üretir. Selam ve sevgiyle
Çok güzel anlattınız hocam teşekkür ederim bir derste klasik tıpla ilgili daha detaylı anlatırsanız çok sevinirim
Kıymetli hocam malumunuz tasavvufi gelenekte kalp Tanrı’nın evi olarak görülüyor. Tanrı’nın tecelligahı olarak da kalbe farklı bir önem verilir. Düşünmenin merkezini kalp olarak kabul eden İslam anlayışı dikkate alındığında sufilerin kalp derken aklı kasdetmiş olma ihtimalleri var mı? Hürmetler ederim hocam.
Sorudan bağımsız günümüzde kalp nakli yapılıyor🤔
Harika geçen bir geceydi. Sizden acizane birşey isteyeceğim. Aristotales, Platon, Kant, Spinoza ve sizin uygun gördüğünüz kıymetli filozofların eserlerini ister üyelere özel, ister felsefe dersleri sitenizde şerh edebilir misiniz?
Cüretimi lütfen mazur görün. Ama inanın ki, bu ülkede gerçek bilgiye şimdi ve sonra ki yıllarda daha şiddetli bir ihtiyaç olacaktır.
Saygılarımı sunuyorum ve sizi en yakın arkadaşım kadar çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum.
Felsefe derslerine bir bakın.
Çok teşekkür ederim. Site zaten derya deniz. Ben, ilgili yazarların eserlerini genel anlamda değil,teker teker şerh ettiği bir seri anlamını kastetmiştim.
Hocam teşekkürler çok güzel bilgilendirici bir sohbet den de öte ders verdiniz🙏
Hocam son olarak beyin 🧠 değilmi 🧐
geçen gün izlediğim bandit filmi ufkumu açmıştı bu videolarda aç kapa yapıyor thanks
Hocam cennette nefislerin hoşlandığı her şey var ayetinin içine entelektüel hazlarda girmezmi sizce?
Hocam 40 yaşından sonra Veterinerlik okumak istiyorum. Uzun sohbetleriniz bazen kaçırır ve pür dikkat izlemezdim. Son iki söyşeşinizi nefes almadan izliyorum.❤❤❤
aklını aralayan ve samimiyetinizi bütünleşik halde bir lirikalite tadında bizimle bu paylaşma hali için minettarız Dücane Cündioğlu..
Sinirbilim yüksek lisansım var, doktora başvurusu yaparken son 2 videoyu izleme fırsatı buldum. Felsefe ve sinirbilim doktoraları arasında gidip geliyordum, kafam karışıktı. Felsefeye daha yakındım. Şuan daha da karıştı, aslında her şey çok basit ama çok karışık.
Hizliya 64 yaşındayım ; O kadar alistirilmisim ki; Ağır konuşuyor ve konuya gelecek sene gelseniz raziydim. Bıraktım hemen. Oh be!
Öncelikle sitenizdeki yazıyı okudum. Yalnız mecazi anlamlarda da söylenilen ayetlerden de bahsedilmiş. Diyanet işleri Hac 46 meali =
"Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur. "
- Bu ayette mecazi anlama çekilecek bir şey yoktur. Bizzat düşünecek kalpleri yoktur denilmektedir. Kalbin düşünecek bir fonksiyonu yoktur. Beyin düşünür ve bunu şu an kimse inkar edemez. Bu bilimsel bir gerçektir. Kalpler kilitli, kalpler mühürlü v.s. bunları mecazi anlama çekmek neyse ama hac 46'daki geçen ayet, bizzat bildiğimiz kalbin düşünen organ olduğunu söyler. Bu inanış Sümerlere kadar giden bir inanıştır. Mumyalamada bile beyine hiç önem verilmediği için, paramparça edilirdi ve sadece kalp yerine konulurdu. Beynin fonksiyonları 17.yy belirlenmeye başlanmıştır ve bunda kalbin hiç bir görevi yoktur. Mesela korktuğumuza beynimizdeki amigdala dediğimiz kısım faaliyete geçer ve vücuda gönderilen sinyaller değişir. Mesela o an insanın ayakları boşanır, eli ayağı titrer ve KALBİ HIZLI ATMAYA başlar. Ama bu kalp korktuğu için değildir. Beynin amigdalası tetiklendiği içindir. El ayak boşanınca, elin ve ayağın korktuğunu çıkartamayacağımız gibi, kalbinde korktuğunu düşünemeyiz. Her şey beyinde biter. İnsan beyinde görür, beyinde duyar, beyinde düşünür. Bu gerçek 7.yy bilinmiyordu ve Hac 46'da bizzat düşünen organın mecazi değil de, gerçek anlamda kalp olduğu söylenmektedir. Kaldı ki bir sonraki kelimede "işitecek kulakları olsun?" dur. Yani işiten organ kulaktır. Bu gerçek anlamdadır ve düşünen şey ise kalptir. Bu ayette kalbin düşünen organ olduğu apaçık bellidir. Ama düşünen organ kalp değil beyindir.
- Ben ön yargıyla yaklaşmıyorum. Mantığım ne derse onu söylüyorum. Buradan başka anlam çıkmıyor?
Doğrudur Kuranda düşünme akletme organı apaçık kalptir. Ancak Kuran bir anatomi kitabı değildir. Hitap ettiği kitleye önce kalbin değil kafanın içindeki beynin düşündüğünü anlatıp sonra bu anlatımları yapması gerekir ki bu, zaten meczuplukla suçlanan bir peygamberin iyice kafayı sıyırmış olduğunu düşündürtür. Peki Kuran beyni bilmiyor muydu? Onu da Alak 15-16 ayetlerinde bulabilirsiniz. Orada neden alnından tutup sürüklüyor neden o alna yalancı ve günahkar diyor; bunları da alnımızdaki ile düşünmemiz gerek.
İnsan Dücane hocayı dinleyince hiçbirşey bilmediğinin farkına varıyor .
Demem O ki , İnsanlar Akılla Evrenin hakikatine yelken açmak istiyorsa Ancak Sonsuz güçlü, Noksan sıfatlardan uzak Tek Allah'a iman ile, gerçekliğini kabulle mümkündür.
Güneş bize yakın. Fakat insan Güneşe uzakta, dokunamaz.
Kuranda felsefi anlamda akletmek, tefekkür etmek geçmez demişsiniz. Peki bu ayet nedir?
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı yaydığı yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgarları ve bulutları farklı yönlerde evirip çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır.
Hocam akilmi kalbten kalb mi akildan feyz alir saygılar
Hocam, daha ilk videonun ilk saniyelerinden, ikinci videonun sonuna kadar hep aklımda aynı soru belirdi.
Bu videolar bizi deizm ve ateizme götürmez mi? Hocamız bunları önemsemediğini söyledi ama yani aklın yerinden habersiz bir Tanrı? Ne bileyim?
Ben Kur’an’dan penguenden bahsetmesini hiç beklemedim. Güney Amerika’da yetişen bir meyveden bahsetmesini de beklemedim. Ama kadınlar, köleler, evlilik ve eş sayısı, eşcinseller, hukuk vesaşre adına daha yapıcı bşr şeyler ima etmesini beklerdim. İma etmek fiilini özellikle kullanıyorum. Muğlak bile olsa bir fikir vermesini beklerdim. Bariz olamaz çünkü Tanrı kendini açık edemez. Mucize istemedim.
Ancak günümüzde Tanrı modern dünyanın gerisinde kalmıştır. Bu bir gerçektir. Ve aşkın bilgiye sahip zaman üstü bir bilgi sahibine bu yakışır mı, bilemiyorum. Mucizelere hiçbir zaman gerek olmamıştı. Bunu hiç beklememiştim.
((Not: Dücane Hocamız görür ya da görmez. Okuyanlar bir halt olduğumu düşünmesin diye bunu yazıyorum. Dücane hocamız bir derya ise biz anca bir su birikintisi olabiliriz. Hadsizlik ettiysen özür dilerim.)
Kendinizi niye küçümsüyorsunuz ki Dücane hocanın karşısında? Bütün dinleyenlerde böyle bir eğilim var sanki. Kendisi aykırı fikirlere küçümseyici tabirler kullandığı için midir bilemiyorum. Oysa eski fikirlerine baktığımızda kendisi de gelişim sürecindeyken o küçümsedikleriyle benzer fikirler içindeydi.
@@harvesu
Kendimi küçümsemiyorum. Bilge insana her zaman saygı duyarım. Ama abartmış da olabilirim. Fakat bilge bir insana karşı dikkatli konuşmak lazım.
Ancak gördüğün üzere fikrimi de söyledim. Bu çelişkiyi defalarca yazdım. Görmemiştir bir şey diyemem. Bu bir çelişki mi evet, çelişki… Söylüyorum ama karşımdaki insanı kırmak istemiyorum. Bilgisine ve görgüsüne saygı duyuyorum. Faydalanıyorum da…
Yani ne diyeyim… Her mesajımın altına yazıyorum bunu…
Vücutta en büyük enerjiyi beyin degil kalp harcar diye okumuştum dün akşam çakralarla ilgili bir kitapta hoca da dogruladı
@ducanecundioglu üstad . arter ana damar demek. Artel ise sıcak hava akımı demek.
Arter ana damar değil atar damardır. Aort kalpten çıkan ana atar damardır. Ven ise toplar damar.
Dakika 2:46:31'de dilde tarih sürçmesi var, canlı yayın 11'i -12 haziran bağlayan gece 2023.yanlışsm düzelt ejder selamlar
Canım hocam ya koptum şu cümleye " Kalbimiz niye popomuzda değil" işin fırlama kısmından aldığım için özür dilerim ama siz de biraz gülün istedim. yani bazen size öyle yorumlar yazıyoruz ki galiba bizim de beynimiz ... :))). teşekkürler hocam emekleriniz için.
Hocam 2500 yıl önceki metinler açıklıyor ise 1500 yıl önceki metinler de açıklayabilir diye düşünü
bir insanin tanriyi tanimasi icin bir peygamber gerekiyor mu yoksa akli yetiyor mu?
Hocam öncelikle bu yayınlar için çok teşekkür ederim. "Kur'an'da ateizme karşı bir söyle yoktur." gibi bir şeyler söylediniz. Casiye Suresi 24. Ayet ateizm eleştirisi değil midir? Muhtemelen yanıt vermeyeceksiniz ancak yine de yanıt vereceğinizi varsayarak şimdiden teşekkür ederim yanıt verdiğiniz için. Mutlu ve sağlıklı günler dilerim herkese.
düzeltme: söylem*
Gönderide bulunduğunuz ayetin içeriği üzerinde biraz düşünmeniz gerekmez miydi? Hiç değilse birkaç tefsir karıştırsaydınız. Bu ayet Tanrı'nın var olup olmadığı ile ilgili değil, ahiretin var olup olmadığıyla ilgilidir. Cahiliyye Arapları Tanrı'ya inanırlardı ve fakat ahirete inanmazlardı. Onlar için şaşırtıcı olan ahiret ve Tanrı'nın birliği inancıydı, Tanrı'nın varlığı inancı değil. (Bu kadar basit şeyleri nasıl anlayamıyorsunuz, inanınız, ben de bunu anlayamıyorum. Kur'an'ın Tanrısı varlığını savunma gereği hissetmemiştir. Konuşan bir Tanrı ayrıca ben varım der mi? Olmasaydı zaten peygamber gönderemezdi, Kur'an'ı indiremezdi, vs. Ateizme gelince, bu tutum, doğrudan Tanrı'nın varlığını yadsımaktır.
Varlığının tartışma konusu yapılmadığı bir Tanrı tasarımını kavramak niçin bu kadar zorluk çekiyorsunuz. 600 sayfalık kitapta niçin bula bula bir tane örnek bulmak zorunda kalıyorsunuz?
Üstelik, karşınızdaki kişi bu kadar yalın bir gerçeği önesürerken sizin aklınıza gelebilecek olasılıkları daha önceden hesap etmemiş olabilir mi? Küçücük bir olasılık olsa bu kadar kesin konuşur muydum? Cümlemin başına "genellikle" filan gibi bir açık kapı bırakırdım hiç değilse. İşin biraz da bu tarafını dikkate almayı niçin denemiyorsunuz?
Bu direncin psikolojik nedenleri olduğunu bilmez değilim, çünkü ilk kez duyulan görüşlere insanlar böyle tepki verirler. Oysa hakikat işte ancak bu kadar göz önündedir ama insanlar görmezler.
@@DucaneCundiogluResmiKanal Bu kadar hızlı yanıt verdiğiniz için çok teşekkür ederim hocam. Beni yanlış anlamayın lütfen sizinle ilim yarışına girmek ve/veya size bir şey öğretmek gibi bir amacım kesinlikle yok. Ben cahil biriyim. Sadece kafama takılan bir soruydu bu.
Yukarıda belirttiğim ayet dehrilerin varoluş anlayışını eleştiren bir ayet gibi geldi bana ki o ayette de "dehr" sözcüğü kullanılmıştır. Bildiğim kadarıyla dehriler, ateist/materyalist düşünce yapısına sahiptiler. Bazı dehrilerin deist olduğuyla ilgili de bir şeyler okumuştum. O ayette reenkarnasyondan bahsedildiğiyle de ilgili görüşler var ki bu da ayrıca kafamı karıştırdı. Bir bilene danışmak istedim. Hepsi bu.
Çok teşekkür ederim. Aydınlanmaya devam ediyoruz. Okullarda bırakın temel bir insan anatomisi bilgisi verilmesini doğru düzgün genel biyoloji bile öğretilmiyor, coğrafya deseniz hiç yok. İnsan güneşin doğduğu yöne doğru durup bakarken (Ortadoğudaki) sağ taraf iyi(İng:Right), yemin, yemen, güney; sol taraf kötü, kuzey...
1:28:55
İnsana kıyasla tanrının yalnızca niceliksel üstünlüğünden bahsedilir diyorsunuz. Ancak bazı sıfatları insana verilemez. Bunlara zatî sıfatlar denilmiştir.
Önce anlamaya çalışmalı, sonra itiraz etmeli. Bazı sıfatlar (zati sıfatlar) dediğiniz, selbi sıfatlardır ki onlar da Tanrı'nın ne olduğunu değil, ne olmadığını söyler: birdir (çok değildir), bakidir (fani değildir), vardır (yok değildir vb.)
Ben Tanrı'nın "ne olmadığı" konusuna değinmedim, "ne olduğu" konusunu ele aldım, ki tümü de son çözümlemede niceliksel üstünlüklerdir.
@@DucaneCundiogluResmiKanal Efendim bu; diğer, subuti sıfatları için yapılabilir. İşitir (sağır değildir), görür (kör değildir) vb. Anlamak istemese idim, tüm programı izlemezdim. Bize düşünme, bilgi edinme fırsatı sunduğunuz ve yanıtladığınız için teşekkür ederim.
Kur'an'ın putlar ve insanlar üzerinden tanrının nitelikleri sorununu ele alışını tamamen antropomorfik bir kıyas olduğunu iddia etmek ve daha sonra istisnaları değili üzerinden değer biçmek, perspektifi değiştirmemek konforu olabilir mi?
Saygilar
Çok çokkkk okumak lazımmış.
Çalışkan bir arkadaşımız yok mu ki, notlarını burada paylaşsın?
YZ Özet:
Bu söyleşinin ana fikri ve özeti şu şekilde özetlenebilir:
Ana fikir:
Kutsal metinlerin ve dini düşüncenin, yazıldıkları dönemin bilimsel ve kültürel seviyesini yansıttığı, bu nedenle günümüz bilgisiyle çelişebildiği ve güncellenmesinin zor olduğu vurgulanıyor.
Özet:
1. Antik dönemden İslam'ın doğuşuna kadar olan süreçte insan anatomisi ve fizyolojisi hakkındaki bilgilerin gelişimi anlatılıyor.
2. Kuran'ın indiği dönemde Arap toplumunun bilimsel ve kültürel seviyesi tartışılıyor.
3. Kuran'da beyin yerine kalbin düşünme merkezi olarak gösterilmesi örnek veriliyor.
4. İslam dünyasında bilimsel gelişmelerin, özellikle çeviri hareketleriyle başladığı belirtiliyor.
5. Dini metinlerin gelecekle ilgili kehanet içerdiği inancının eleştirisi yapılıyor.
6. Dini düşüncenin akıl ve bilimle çatışması ve bunun yarattığı gerilim tartışılıyor.
7. Coğrafya ve anatomi bilgisinin önemi vurgulanıyor.
8. Kutsal metinlerin yazıldıkları dönemin kültürel ve bilimsel sınırlamalarını aşamadığı sonucuna varılıyor.
9. Bu durumun inananlar için yarattığı zihinsel gerilime dikkat çekiliyor.
10. Bu gerilimin çözümü için henüz bir yol bulunmadığı belirtiliyor.
Başka bir YZ Özeti:
Akletmenin Merkezi Kalp mi, Beyin mi? Söyleşisinin Özeti ve Ana Fikri
Ana Fikir: İnsan aklının ve düşünme yetisinin merkezi olarak beynin keşfi ve kabulü, tarihsel bir süreçtir ve İslam düşüncesinde bu süreç Batı'ya göre çok daha geç ve sancılı yaşanmıştır. Kutsal metinlerin, içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini yansıttığı gerçeği göz ardı edildiğinde, bu metinlerin evrensel ve her çağa hitap eden bir mesaj içerdiği yanılgısı ortaya çıkar.
Özet:
Tıp Tarihinde Düşünmenin Merkezi: Antik Yunan'da Hipokrat ve Aristoteles gibi düşünürler, duyum ve devinimin merkezini kalp olarak görürken, Erasistratos ve Herophilos gibi İskenderiye Okulu mensupları sinir sistemini ve beynin önemini keşfetmişlerdir. Galen ile birlikte bu paradigma değişimi kesinleşmiş ve beyin, düşünmenin merkezi olarak kabul edilmiştir.
İslam Düşüncesinde Beynin Keşfi: Kur'an ve hadislerde beyinden ve sinir sisteminden bahsedilmez, düşünme ve duygu merkezi olarak kalp vurgulanır. Bunun nedeni, Kur'an'ın indiği toplumun bilgi düzeyinin sınırlı olması ve henüz beynin işlevlerinin keşfedilmemiş olmasıdır.
Abbasiler Dönemi ve Çeviri Hareketi: Abbasiler döneminde başlayan çeviri hareketi ile Yunan felsefesi ve tıp bilgisi İslam dünyasına girmiştir. Kindî gibi düşünürler, Yunan tıbbını benimseyerek beynin önemini vurgulamaya başlamışlardır. Ancak bu süreçte bile Aristotelesçi paradigma etkisini sürdürmüş ve düşünme yetisi kalple ilişkilendirilmeye devam etmiştir.
Akıl Risaleleri: 9. yüzyılda yazılan akıl risalelerinde, akıl kavramı tartışılmaya başlanmış ancak bu risalelerde dahi beyinden ziyade kalp ve siyasal akıl ön plandadır.
Kutsal Metinlerin Tarihselliği: Kutsal metinlerin, içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini yansıttığı gerçeği göz ardı edildiğinde, bu metinlerin evrensel ve her çağa hitap eden bir mesaj içerdiği yanılgısı ortaya çıkar. Bu yanılgı, kutsal metinlerin güncellenemeyeceği ve eleştirilemeyeceği düşüncesine yol açar.
Düşlerin Rolü: Düşlerin geleceği gösterdiği inancı, kutsal metinlerin de geleceğe dair bilgiler içerdiği düşüncesini beslemiştir. Oysa düşlerin geleceği gösterdiği düşüncesi, bilimsel olarak geçerliliği olmayan bir hurafedir.
Dindar Bilincin Akıl Korkusu: İslam dünyasında beynin ve aklın geç keşfedilmesi ve kabul edilmesi, dindar bilincin akıl karşısında duyduğu korkunun temel nedenlerinden biridir. Bu korku, dogmatizmi ve yeniliğe kapalı bir düşünce yapısını beraberinde getirir.
Tavsiyeler:
İnsan bedeninin anatomisini ve işlevlerini öğrenmek, özellikle düşünme yetisi ile ilgili konuları daha iyi anlamamızı sağlar.
Coğrafya ve harita bilgisine sahip olmak, tarihsel ve kültürel olayları daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Mekan ve zaman kavramlarını göz önünde bulundurarak, kutsal metinleri tarihsel bağlamları içinde değerlendirmek gerekir.
Aklı kullanmaktan ve sorgulamaktan korkmamak, bilgiye ulaşmanın ve dogmatizmi aşmanın temel şartıdır.
Sonuç:
İslam düşüncesinde beynin ve aklın keşfi ve kabulü, Batı'ya göre çok daha geç ve sancılı bir süreçtir. Kutsal metinlerin tarihselliğini ve içinde bulundukları dönemin bilgi düzeyini göz önünde bulundurmak, bu metinleri daha doğru bir şekilde anlamamızı ve yorumlamamızı sağlar. Aklı kullanmaktan ve sorgulamaktan korkmamak, dogmatizmi aşmanın ve bilgiye ulaşmanın temel şartıdır.
"yürek bir et parçası, barınamaz onda marifet". hallac-ı mansur.
Bilim insanları kalpte mini beyin keşfetti
İsveç'teki Karolinska Enstitüsü ve ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden bilim insanları, kalbin kendi sinir sistemine sahip olduğunu ve bu sinir ağının kalp ritmini bağımsız olarak düzenleyebildiğini keşfetti. Bu buluş, kalbin sadece beyin tarafından kontrol edildiği inancını çürüttü. Bilim insanları kalpte bulunan mini beynin beyinden bağımsız hareket etme kabiliyetinde olduğunu tespit etti. Uzun yıllardır kalbin, beyinle bağlantılı otonom sinir sistemi aracılığıyla kontrol edildiği düşünülüyordu.
Hocam emeğinize sağlık çok teşekkürler ediyorum, hocam niye aynı zamandaki diğer daha gelişmiş ülkelere inmedi kuran , aynı zamandaki diğer gelişmiş ülkelere inmiş olsa idi Kur'an daha farklimi inerdi teşekkürler ediyorum
❤❤❤❤❤
Hocam bazen cok kalabalık konuşup ana konu kaciyo kusura bakmayın saygılar kitaplarinizi okuyoruz
Allah razı olsun diyeceğim ama ...
😅
Hoca hep söyler, "ben çözüm üretemem, yalnızca çözümleyebilirim" .Hoca, aklın merkezinin bilgisinin tarihsel akışını verdi. MÖ aklın merkezinin beyin olduğu bilinirken, Kuran'ın 6 ncı yy aklın merkezinin kalp olduğunu yazdığını söyledi. Çık işin içinden çıkabilirsen.
Gökte oturan tanrı kral!
Hannah Arent olsaydim siz Heidegger olurdunuz benim için düşünmeyi sizden öğrendim diyebilirim
Bu videonun en can alıcı noktası şu soru olmalı. Sn. Dücane Cündioğlu kameradaki görüntü engelleyici çapağın varlığını aklıyla mı yorumlayıp müdahale etti yoksa kalbiyle mi..? Gerisi laf-ı güzaf...
bi 10 gündür ya bu kurandaki kalp nedir diye inançlı doktarlara soruyordum ama tatmin edici bir cevap alamadım sanki dücane hoca beni duymuş gibi ...
10:50
Ya arkadaşlar rica etsəm bana yardım edermisiniz? Hoca Qalenden bahs ediyo onun kitabını almaq istiyorum ismi nedjr kitabın yardım edə bilirmisiniz
Google'da Galen ve kitaplarnı aratınız, yeterli.
Sevgili Dücane, israrla "artel" diyorsunuz ama dogrusunun "arter" oldugunu hatirlatmak isterim.
Benim de dikkatimi çekti, ancak dil bilim anlam bilim konusunda bir üstad olan hocamıza güvendiğim için tereddüt yaşadım.
❤👏❤👏
🙏🏻
Kendince açıklamıştır. Bu konu geniş bir şurada tartışılmalı, Akıl belki bir programdır, beyin ise bu programı işleten makine, belki zeka programın işletim hızı olarak tasvir edilebilir veya tanımlanabilir.
Ben şu girmediğim online anatomi histoloji derslerine gireyim en iyisi en kısa zamanda
Hocam Allah'a işitir görür ben Allah'ın kulağı göz vardır anlamındaki ayetın gözlerinin kulağının bizdeki gibi değil bütün kahinat işitir görür fiziki olarak bir şekile benzeme anlamda değil insanların yaptığı hakkısızlar bilir anlamındadır
Asr-ı saadeti artık 610/632 olarak geçiyor ders müfredatında.
Gelişme var 😅
Muhammedin öldüyü gün 😂
Baş parmaktan önce parmak yok👍
Matematikte 1 den başka öncesi 0 olan yoktur 👍
Var mı aksini ispat edecek hoca?
De ki O Allah 1 olan dır👍
İman eden 1 delil ile iman etsin.
İnkar eden de aksini ıspat etsin
İnkar eden de 1 delil ile inkar etsin
@@Uruguay49 ne dediğini anlamıyorum demek istediğim başparmak tan önce parmak yok 👍
Microfon lazım Size iyi bir Microfon almalısınız
metafizik yoktur az fizik vardır
Akletmenin merkezi kalptir.. çünkü kalpten kastedilen kişinin kendisidir.. Akıl doğru olanı teşhis eder, gosterir.. Fakat bunu kabul eden, "aklın doğrusunu" onaylayan Kalptir.!! Bundan dolayı kalp merkezdir aklı kullanan kalptir! Kalbi kullanan, akıl değil.!Kalp akleder zaten.! Yani aklı kullanana akletti denir.! Burayı iyi kavramak gerekir..
Biz cehennem için (netice itibariyle cehennemi hakeden) cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki, onların kalpleri vardır ama bu kalplerle idrak etmezler, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler.” (A'raf, 7/179) mealindeki ayetten de kalbin aklı da ihtiva eden bir kavram olduğunu görmek mümkündür. Çünkü, idrak etmek aklın bir fonksiyonudur ve bir ilim gerektirir. Razi’nin ifade ettiği gibi, Kalbin idrak sahibi olması onun ilim mahalli olduğunu da göstermektedir. (Razi, ilgili ayetin tefsiri)
Demek ki, -biyolojik olmayan- Kalb, hem aklı hem de duyguları barındıran bir merkezdir. Bu merkez ister beyinin bir yerinde yer alsın, ister başka ruhi bir boyutta varlığını sürdürsün fark etmez. Farklı olan şey, Kur’an’da kullanılan kalbin, biyolojik kan pompası hükmündeki kalbin dışında bir mekanizma olduğu gerçeğidir.
Eski insanlar nasıl yaşamış geçmişte