🖇Hikaye konusu bana aittir.Çalmayın.gerekeni yaparım 🖇 oppacı değilim. Her hikaye yazan oppacı olmuyor. 🖇 İdolleri kötülemiyorum böyle bir amacım yok. 🖇 Zevk meselesi için yazıyorum. 🖇Eğer sevmiyorsanız kanalımdan çıkabilirsiniz aksi taktirde kalbinizi kırabilirim. 🦢Jeon Jungkook 26 🦢Karaca Demir 24 Story 💅🏼 Pov: Karaca Demir Elim patlayacak olan kalbimin üstünde duruyordu. Havaalanının girişinde onu bekliyordum. Kim mi? Jeon Jungkook. Üniversiteyi Kore, Busan’da okuduğum zaman tanışmıştım onunla. En yakın arkadaş gibi bir şeydik. Uzun zamandır onu göremiyordum ve ili hafta önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Havalara uçmak deyiminin alnını öpmek istiyordum. Çünkü hakkını veriyor. Her ne ise. Aslında bu kadar heyecan neden yaptım bilmiyorum. İçim kıpırdıyordu. Başım mı ağırıyor benim? Karaca, Karaca kendine gel! ANASINI AVRADINI, BACISINI, AMCASININ TORUNUNUN ÇOCUĞUNU, YERDEKİ KARINCAYI ÖPEYİM! METEOR MUSUN OĞLUM SEN! YARDIM EDİN YANIYORUM! Uzakta gördüğüm yapılı vücut İle o olduğu aşırı belli oluyordu. Beyaz bir tişörtün altına siyah eşofman giymişti. Bavuluyla, o tavşan gülümsemesiyle bana yaklaşıyor. BANA YAKLAŞIYOR! Şok geçirmeyi bir kenara atıp koştum. Koştuğum gibi boynuna atlamamla etrafında döndürmüştü beni. Toprak kokuyor.. “Jungkook-ah çok özledim!” JJK: Bende çok özledim güzelim Bedenini bedenimden ayırarak gözlerinin içine baktım. Bu adam dışarı çıkmamalı! MazAllah kem göz dolu etraf! JJK: Karaca, bakmaya devam edecek misin? “Ne?” JJK: Yedin beni yedin, bana hava hoş. Şakayla omzuna vurdum. Güldü, güldüm. Gülüşüne güldüm. Çok güzel gülüyor. O kasa güzel gülme. Helvamıda gülüşünle yap olur mu? JJK: E nasıl gidiyor Türkiye’ye geleli? “Aynı, Türkiye şartlarında geçiniyoruz JJK: Abartma be kızım, zenginsin sen “Babam zengin ben değil” JJK: Ne fark eder? “Kook uğraşma benle” JJK: Uğraşınca sinirleniyorsun, hoşuma gitmiyor değil “E sen naptın?“ JJK: Aynı, maçlar filan “Dikkatli oluyorsun dimi? “ JJK: Maçları izlemiyor musun? “İzlemez olur muyum?” Evi birbirine kata kata, arada ağlayarak izliyorum İşte. O bir boksördü. JJK: Amine Teyze nasıl? “İyi, ev işleriyle uğraşıyor” Sohbet ederek arabamın yanına gelmiştik. Siyah Land Rover’dı. Bavulunu bagaja koyduktan sonra o yolcu koltuğuna bende sürücü koltukla geçtim. Emniyet kemerlerimizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdım. JJK: Ölmeyiz dimi? Bıyık altından gülerek sorduğu soruya öldürücü bakışlarımı atmıştım. “Boğarım seni!” JJK: Ölümüm senin elinden olursa daha güzel olur “Boş yapma” JJK: Boş yapmıyorum ya! “Hadi hadi” Eve ulaştığımızda arabayı bahçeye park ederek indik. Annem ve babam kapıda bizi karşılıyordu. Dur bir dakika bir dakika! O Sena ile Şule mi? Aman Allah’ım! Bunlar niye burada!? Annem Jungkook’un geleceğini mi söylemişti? Öyleyse eğer ışık hızıyla gelmeleri gerekiyordu. JJK: Bunlar kim? “Arkadaşlarım” JJK: Sarışın güzelmiş “Yavşama, yavşama” JJK: O niyeymiş? “Sevgilisi varda ondan!” Katiyen yalan! Sevgilisi filan yok. Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim. JJK: Hm, şansımız yaver gitmedi diyelim “Yani vardı ayrıldılar” Konuşmamız bitti çünkü kapının önündeydik. Annem Jungkook’a sarıldıktan babamla tokalaşmışlardı. Sırasıyla Jungkook kızlarla selamlaşmış içeri girebilmiştik. Annem yine döktürmüştü herşeyden. JJK: Amine Teyze döktürmüşsün yine~ Sena: Sende döktürüyorsun~ Sena’nın mide bulaşıcı iltifatını duymamış olmalıydı. Sena’ya dirseğimle vurduğumda Şule kıkırdamıştı. Herkes masaya oturduğunda Jungkook’un sağında ben solunda annem oturuyordu. Babam masanın başında ve kızlar karşımızdaydı. Şule çaktırmadan Jungkook’u kessede Sena fazlasıyla belli oluyordu. Amine: Hadi ye oğlum, acıkmışsındır JJK: Aç olmasam bile yiyeceğim, çok güzel gözüküyorlar! (Baba adı Fuat) Yemeğe başladığımızda hem sohbet ediyor hem de tadını çıkarıyorduk. Jungkook’u bildik bileli annemin yemeklerini seviyordu. Gerçi her yemeği seviyor. Aynı ben. Amine: Kızım yarın Lalife Teyze’nin kızı evleniyor, bugün çıkar birşeyler alırsınız hem de Jungkook gezmiş olur “Onun bacaksız kızı evde kalmamış mıydı ya?” Kullandığım tabir üzerine Jungkook bıyık altından gülümsemişti. Babam uyarı verircesine öksürdü. Sena: Sevgilisi vardı onun bilmiyor muydun? Şule: Tipsizin teki “Aman banane, gider eğleniriz biraz” Sena: Aynen Yemek bittiğinde babam ve Jungkook tavla oynamaya başlamıştı. Açıkçası bu kadar samimi ve Jungkook’un tavla bilmesine şaşırmıştım. Bulaşıkları makineye yerleştirirken kızların sorularını yanıtlıyordum. Sena: Kızım o ne öyle meteor gibi. “Genetik genetik” Şule: Benlik değil Sena: Sen ne anlarsın ya “Çocuğa yavşama Sena.” Sena: Ne o yoksa~ “Saçmlama, arkadaşım sadece” Şule: Aynen, bende kuru fasulye Sena: Neyse hadi hızlı olda çıkalım “Bitt zaten, hadi “ Ellerimi kurulayıp salona geçtiğimizde babamların oyunu bitmişti. Amine: Bitti mi kızlar? “Bittİ anne bitti” Sena: Biz çıkalım o zaman Jungkook ayaklanarak yanıma geldiğinde göz kırpmıştı. Niye kırptı şimdi? Elini saçıma yaklaştırdığında bir şey alırmışcasına yapmıştı. JJK: Köpük vardı Başımı sallayarak yutkundum. Kızlar ayakkabılarını giyerken bende babamdan para alıyordum. Kapıya gittiğimizde hava sıcak diye üstüme bir şey almadım, Jungkook’ta almamıştı. Annem kapıyı kapattıktan sonra bahçeden çıktık. Yürümek istemiştik. JJK: Nereye gideceğiz? “Birkaç mağazaya gireriz, tabii oraya kadar sağlan gidebilirsen” JJK: Anlamadım Sena: Birazana anlarsın Yavaşça mahalleye indiğimizde komşu kızlarının gözleri Jungkook’ta kalmıştı. Eğer ben onun yerinde olsaydım bu bakışlardan korkardım. Yanımıza yaklaşan kızı gördüğümde yüzümü buruşturdum. Jungkook’a biraz daha yaklaşıp koluna girdim. Çünkü gelen mahallenin şu herkesin kullandığı tabirde pick me kızıydı. Şaşkınca bir bana birde kızlara bakmıştı. Mina: Karaca~ naber? “İyi iyi” Mina:Bu yakışıklıda kim tanışmak isterim JJK: Gerek yok Mina: A-a niye? “Sevgilim de ondan” Söylediğim laf üzerine Mina afallatacak bana baktı. Jungkook kahkaha patlatmıştı o sıra. Sena: Mina sonra konuşuruz okey, işimiz acil Mina: Tamam, en kısa zamanda Şule: Ya ya tabii Ben Jungkook’u çoktan sürüklemeye başladığımda Jungkook kıkırdayıp duruyordu. Çakacağım şimdi ağzına bir tane kıyamıyorum! “Gülme lan gülme!” JJK: A-a niye sevgilim? “Allah’ım Yarabbim!” JJK: Sen beni mi kıskandın? Sena: Kıskanılmayacak değilsin? JJK: Hah hepiniz kıskandınız yani Şule: Uzatma enişte(!) “Hepinizi gömerim şuraya ha!” Ben hariç hepsi gülerken Jungkook’tan ayrılıp Şule’nin yanında yürümeye başlamıştım. Etraftaki kızların gözleri üzerineydi hep. Hoşnut gibi duruyordu. Bir zaman sonra yürüyüş şeklini değiştirmişti. Şule bunu fark ederek Sezen Aksu’nun Seni Yerler şarkısını söylemeye başlamıştı. (Video: 1.20) Şule: Hey seni yerler yerler Sena: Seni ham yapar bu zilliler “Yaylanmadan yürü! Yoksa günah benden gider!” JJK: Noluyor amk? “Yaylanma diyorum!” JJK: Sanane aşko istediğimi yaparım “Akıl bırakmadın!” Yandaki kızlardan biri ona öpücük attığında Jungkook dudaklarını öpücük şekline getirmişti.(kapakta ki gibi) Kıza dönüp ters bakış atarak adımlarımı durdurdum. “Ağzını kırarım senin! Büzecek dudak kalmaz!” X: Sana ne oluyor be?! Kızın cırtlak sesine karşın bir şey demeden Jungkook’un yanına gittim. Elimle kulağını çekerek eğilmesini sağladım. JJK: Ah! Kızım kulağımı rahat bırak! “Jeon o dudaklarına sahip çık, elimden bir kaza çıkacak bak!” JJK: Dudak benim dudağım canım! “Halen daha konuşuyor!” Kulağını biraz daha çekerek bıraktığımda yüzünü buruşturdu. Elini kulağına götürüp ovuşturmuştu. Yaklaştığımız mağazayı görmemle kızlara söyledim. Mağazaya girdiğimizde üst kaça çıktık. Abiyeler üst katta oluyordu çünkü. Kızlar farklı tarafta elbise bakarken ben Jungkook’la beraber seçiyordum. Ona pas vermiyordum. JJK: Küs müyüz? Cevap vermedim. JJK: Görmezden mi geliyorsun beni? Yine cevap vermemenin ardından belimde kollar hissetmemle şaşırmıştım. O şuan bana arkadan sarılıyor ve çenesi omzumdaydı. Sertçe yutkunmuşum duymuş olacak ki kıkırdamıştı. JJK: Neden trip atıyorsun bana? Hemde gelir gelmez? “Gelir gelmez kızlara yavşadın resmen ya!” JJK: Onlar bana yavşamadı mı? “Sen de yavşadın?” JJK: Ee nolmuş yavşadıydam? “H-hiç bir şey?” JJK: Hm, anladım. Boynumda hissettiğim dudaklar ile donmuştum resmen. Dudakları boynundaysan öpüyordu beni. “J-jungkook?” Sena: OHA OHA! YAVAŞ LAN! Şule: Siz sevgili olmadığınıza emin misiniz? Jungkook bedenini benden ayırmış sırıtacak kızlara bakıyordu. Ben ise halen daha çok içindeydim. Elimin kalbimin üzerinde olduğunu bile yeni fark ediyorum.
JJK: Arkadaşız Şule, ayrıca sadece öptüm o kadar Sena: Beni de öp o zaman JJK: Seni niye öpeyim ya? Sena: Arkadaşın değil miyim? JJK: Sadece tanışıyoruz? Şule: Her neyse biz elbise şeçtik deneyeceğiz sizde çabuk olun. “T-tamam siz geçin ben gelirim” Kızlar yanımızdan ayrıldığı sıra Sena gözük üzerinde hareketini yapmış kabine girmişti. Derin bir nefes alarak abiye seçmeye başladım. Az önce ne yaşadığımı tartıyordum. Jungkook ilk kez böyle bir yaklaşımda bulunmuştu bana. JJK: Yanakların kızardı “Sıcak bastı” JJK: Beni de basıyor o sıcaklar “Sen ne giyineceksin?” JJK: Konuyu niye değiştiriyorsun? “Konuyu değiştirmedim, ne giyeceksin diye sordum” JJK: Hıhı, bir tane smokin getirmiştim yanımda onu giyinirim “Anladım” Gözüme takılan zümrüt yeşilli, kadife abiyeyi elime aldım. Kumaşı gereğinden güzeldi. Ve yeteri kadar dekoltesi vardı. Kabine doğru ilerlerken Jungkook’ta peşimden gelmiş. Küçük koltuklarda oturmuştu. Hemen telefonunu çıkarıp oyuna girmişti tabii. Kabine girerek üzerimi değiştirdim. Abiye uzundu o yüzden sıkıntı olmayacaktı. Ama sağdan yırtmacı da vardı. Tam tahmin ettiğim gibi bedenime uymuştu. Kendimi aynadan süzerler kızların sesini duymuştum. Jungkook’la konuşuyorlardı galiba. JJK: Ben ne anlarım elbiseden gidin başımdan ya! Sena: Güzel mi değil mi onu söyleyeceksin sadece! JJK: Olmamış, yok yok! Şule: Hıh hiçte bile mükemmel durdu JJK: Bana niye soruyorsunuz lan o zaman! Sena: Sen ne anlarsın! Atışmalarına devam ederken kabinden çıkarak yanlarına yürüdüm. Kızların arkası dönüktü. Sena’nın üzerinde petrol mavimsi bir abiye, Şule’nin üzerindeyse krem rengi bir abiye vardı. Sena’nın kenara çekilmesiyle Jungkook’un bakış açısına girmiştim. Gözleri tesadüfen beni bulduğumda kaşlarını kaldırmıştı. Adem elması oynadı. Kızlar bana doğru döndüklerinde ikiside sırıtmıştı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim. “Ee nasıl olmuş?” Sena: Alev atıyorum Şule: Muhtişim olmuş bebek Sena: Hadi biz değiştirelim o zaman Sena ile Şule yanımızdan ayrıldıklarında Jungkook ayağa kalkmıştı. Adımlarını bana yaklaştırdı. Aramızda bir karış vardı. Yüzümde ki kanlar yanaklarıma gücüm ediyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken kulağıma yaklaştı. JJK: Kız seni yerler yerler Bizim ona kullandığımız sözleri bana kullandığında kıkırdadım. JJK: Katil edeceksin beni, bunu mu istiyorsun? “Suçlu olmak size düşer” JJK: Hm, öyle mi diyorsun? Şule: Ay yok ben diyorum bunların arasında birşey var Sena: Gitti yakışıklı çocuk Jungkook sırıtmış, bedenini uzaklaştırmıştı. Boğazımı temizleyerek abiyenin eteklerini tuttum. O sırada Jungkook koltuğa geri oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı. JJK: Kırmızısı var mı onun? “Vardı herhalde” JJK: Onu dene
Başımı sallamış, kızlara bakmadan askılılara yönelmiştim. Hemen abiyeyi almış, eski kabine girmiştim. Yeşil abiyeyi çıkartarak kırmızıyı giydiğimde güzelliğime aynadan öpücük atmıştım. Kabinden hızlıca çıkmış, yanlarına gitmiştim. JJK: Şimdi tam uydu işte “Neye uydu?” JJK: Yarın görürsün Sena: Sen bakmayacak mısın? JJK: Hayır bakmayacağım “Sena düğün nerede olacaktı?” Sena: Neredeydi lan? Şule: Çırağan Sarayı’nda “Yuh, o kız orayı nasıl ayarlamış?” Şule: Koca parası kızım ne bekliyoğn? Sena: Yok ki öyle biri gelsin bulsun beni “Ben değiştirip geleyim o zaman çıkarız” JJK: Aynen, burası çok sıcak oldu Şule: o sıcaklık Karaca’dan geliyordur “Şule!” Sena: Aa doğruyu söylemekte günah oldu şimdi ------------------------ Alışverişimizi tamamladığımızda Starbucks’a gidip dinlenmiştik. Kızlar telefonlarıyla uğraşıyordu.Yanımda Jungkook olduğundan başımı omzuna yaslamıştım. Saçımı öpmüştü. JJK: Yoruldun bakıyorum “Yoruldum, sen yorulmadın mı?” JJK: Umm hayır, etraftaki kızlar yorgunluğumu alıyor Alayla söylediği söz üzerine başımı kaldırarak önüme döndüm. Telefonumu açmış, instagrama’a girmiştim. “Kızları siksinler” Fısıldayarak küfretmiştim. Duymamıştı. Gülüşünü duymuştum. Ardından yine belimde olan ellerini hissettim. Bedenimi geri çektiğinde baya yakındık. JJK: Senin şu triplerini ne yapacağım? “Bir yerine sok!” JJK: Sinirliyiz bakıyorum “Ne istiyorsun? Git kızlara bak!” JJK: Trip atmasan diyorum “Atarım atmam sanane” JJK: İyi bende önemli bir şey diyecektim demem “De” JJK: Derim demem sanane “De ya” JJK: Trip atma diyim “Tamam atmayacağım” JJK: Şu kapının yanında masa varya “Hm” JJK: Orada kızıl saçlı kız var numarasını istesene “Adi piç!” JJK: Küfretme “Gerizekalı, mal, odun, öküz, kutup ayısının vahşi olanı!” Sena: Siz yine neden tartışıyorsunuz? Şule: vır vır zır zır bir susmadınız “Kalkalım diyorum, bazıları sinir bozuyor” Sena: Okey baby kalkalım Kızlarla Jungkook’u beklemeden kalktığımda hızla kapıya yöneldim. Sinir küpüydüm şuanda. O benim yakın arkadaşımdı ve kıskanıyordum. Gayet normal bir şey. Çok olmamıştı, birden havaya kaldırıldığımda sokak ortasında çığlık atmıştım. Jungkook, kucağında yan bir şekilde tutuyordu beni. “Mal mısın sen ya! İndir beni” JJK: Böyle iyi “Kook insanlar bize bakıyor!” JJK: Baksınlar “Bak indir beni bağırırım ha!” Jungkook beni kucağından indirdiğinde göğsüne vurmuştum. Sırıttı şerefsiz… Gece Jungkook’a misafir odasını hazırladıktan sonra kendi odama geçip kendimi yatağa attım. Alışveriş yaptığım her zaman yorucu olurdu benim için. Hele yanınızda tavşan kılıklı bir öküz varsa.. *Yatağından kalktı, kapıya doğru ilerledi. İlk kapı kolu zorla açılmada odasından çıktı. Adımları sessizdi. Misafir odasına geldiğinde gülümsemiş, içeri girmişti. Daha uyumamış telefonla uğraşıyordu. Yanına gidip, ona sokuldu ve gözlerini kapattı. JJK: Yaramazsın Karaca* Sabah 10.30 Annemin muhtemelen mutfaktan seslenişiyle yerimde kıkırdadım. Kolumu uzattığım sırada kolum birinin bedenine değmişti. Gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift görmüştüm. Gerileyerek şaşkınca kaşlarımı kaldırdım. JJK: Günaydın Gülümseyerek yatakta doğruldu. Ben halen daha olayı çözmeye çalışıyordum. Bir dakika burası benim odam değil, benim burada ne işim var? “Ben neden buradayım?” JJK: Ben nereden bileyim, gece gece çıktın geldin koynuma girdin “Doğru konuş” JJK: Ne dedim ben şimdi? “Uff, boşver” JJK: Hakikatten sen neden buradasın? “Büyük ihtimalle uyurgezerliğim tuttu” JJK: Uyurgezer misin sen? “Küçükken vardı, şuan neden oldu anlamadım” JJK: Benimle uyumak istiyordun demek “Hiçte bile, ben seninle uyumak istemem” JJK: Neden benimle uyudun o zaman? “Annem çağırıyor hazırlan in” JJK: Konuyu değiştirmesen şaşarım “Çok konuşma kızlara yavşayacak ağzın kalmaz” JJK: Ben sadece ağzımla yavşamıyorum 😏 “Pislik” Kapının kolunu açıp tam çıkacağım sırada yine açmıştı o ağzını. JJK: Gece benim koynumdaydın “ sus babam duyacak” Hemen kapıyı kapatıp çıktığımda holde gülümseyerek odama geçtim. Yüzümü yıkayıp, kuruladıktan sonra kıyafet seçtim. Kokusu üzerine sinmişti ve ben kıyafetlerimi çıkarmak istemiyordum. Neyse günlük kıyafetlerimi giyerek odadan çıktım. Eş zamanda Jungkook’ta odadan çıkmıştı. Bana bakıp sırıttığında dil çıkararak aşağıya indim. Arkamdan geliyordu. Annem kahvaltıyı bahçeye hazırlamıştı, babamın yanına gidip yanağını öptüm. Annem son hazırlıkları masaya koyarken bizde masaya oturmuştuk. JJK: Ben hep burada mı kalsam ya? Amine: Kal yavrum kal, ben seni kendi ellerimle beslerim “Kıskanmalı mıyım?” JJK: Her şeyi kıskan zaten “Sanane sanane” Fuat: Aaa susun artık hadi yiyin Babama öpücük atarak yemeğime başladım. ------------------------ Kızların mesajlarını es geçerek makyajımı mat bordo rujumla sonlandırdım. Boy aynasından kendimi süzerek bedenimi inceledim. Gayet şık duruyordum. Siyah kabanımı üzerime alarak, siyah topuklularımı elime alarak aşağıya indim. Galiba herkes aşağıdaydı. Jungkook’u merak etmiyor değilim. Acaba yine beni nasıl vuracaktı. Topuklularımı giymiş, dış kapıyı açmıştım. Annemler arabadaydı. Ve Jungkook arabanın içinden bana bakıyordu. Pek göremesemde yakışıklılığı buradan belli oluyordu.
Hızlıca kapıyı kilitlemiş, arabaya ilerlemiştim. Hava gayet ılıktı. Tenimi okşuyordu sanki. Arka kapıyı açarak Jungkook’un yanına oturduğumda beni süzdüğünü gördüm. Babam aynadan bana bakmıştı. Fuat: Hiç gelmeseydin kızım (Babam hep böyle söylüyor bana hwksuek) “Geldim işte baba” Fuat: İyi de geldin, gelmeseydin ne olurdu acaba Babam benle uğraşırken ana yola girmiştik. Dikkatimi çeken şey Jungkook’un takımıyla benim abiyemin uyumu. Diğer ise Jungkook’un halen daha beni incelemesiydi. Telefonumu mini çantamdan çıkararak mesajlar kısmına girdim. Kime: Tavşanların yüz karası 🔥 -Yedin yedin, az bak Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥 -Sen bu kadar güzel miydin? Kime: Tavşanların yüz karası 🔥 -Ne o bana da mı yavşayacaksın? Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥 -Sana yavşamam Son attığı mesaja göz devirerek önüme döndüm. Deli! Manyak! Piskopat! Uyuz! Gıcık! Babam arabayı boş bir alana çektikten sonra arabadan indik. Annem beyaz bir elbise giymişti. Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Ee kimin annesi 💅🏼 “Mükemmel olmuşsunuz kraliçem” Amine: Teşekkür ederim balım Babam annemin koluna girerek salona ilerlediler. Bir zaman sonda Jungkook elini belime koyarak yaklaşmıştı bana. JJK: Hiç ağzını açma, o kadar piç varken içeri tek giremezsin “Tek girmiyorum” JJK: Çok güzel olmuşsun Fısıldayarak söylediği söz üzerine göğüs kafesim hızlanmıştı. Tebessüm ederek önüme döndüm. “Teşekkür ederim, sende hoş olmuşsun” JJK: Her zamanki halim “Egolu” Salona girdiğimizde salonun tasarımı beni büyülemişti. Her ne kadar eskiyi andırsada bir o kenarda modern gözüküyordu. Babam masaya oturduğunda biraz gerilerinde kaldığımız İçin sonradan yanlarına gidebilmiştik. Babam kaşlarını çatarak Jungkook’un belimdeki eline baktığında yutkunarak geri çekildim. Etrafa göz attığımda düğün çifti masalarındaydı. Bizim kızlar neredeydi acaba? Herhalde birazdan gelirlerdi. Çünkü babamla babaları aynı masayı ayarlamışlardı. Dediğim gibi çok uzun sürmeden yanlarımıza gelmişlerdi. İkiside melekler gibi güzeldi. “Kızlar çok güzel olmuşsunuz” Sena: Sende çok seksi olmuşsun be kızım Kulağıma söylediği söz üzerine utandığımı hissettim. Şule: Senin güzelliğin balım (Video 3.33) İlerleyen vakitlerde çok şey değişmedi. Hazırlık faslı, açılış konuşması, nikah filan. Çalan sakin şarkıyla insanlar çifte ayak uydurarak dansa kalkmışlardı. Kızlar çoktan kendilerine birilerini bulmuştu. Annem ve babam bile dansa kalmışken ben oturuyordum. Oturmamın bir sebebi vardı. Oda yanımdaki odundu. Onun kaldırmasını istiyordum. Onunla dans etmek istiyordum. Nedensiz bir şekilde… JJK: Hadi gecenin yıldızlarını onlara gösterelim Kulağıma fısıldanan sesle kalbim teklemişti yine. Bileğime dolanan el ile oturduğum yerden kaldırılmış, kendimi diğer insanların yanında bulmuştum. Elleri belimdeydi, ellerim göğsünde. Ayaklarımız uyumla hareket ediyordu. Aramızda karış uzunluğu kader boşluk vardı. Kokusu yine aklımı bulanıklaştırıyordu. Bu adam beni bulanıklaştırıyordu. Midemde böcekler vardı sanki. Hareket edip duruyordu. JJK: Biliyor musun Karaca? “Neyi?” JJK: Ben sarışın sevmem, kızılda sevmem. Esmer veya kumralda sevmem. Yaptığı itirafla kaşlarımı hafifçe çatmıştım. Dediğini pek anlamasam da sanki kızları sevmem demek istiyordu. JJK: Sadece senin saçların hoşuma gidiyor. Siyahlar sanıyorum ama kumrallar. Değişik ve ben hayretler içinde kalıyorum. Saçların boyatılmış gibi ama çok doğallar. Bunu seviyorum. Söylediği sözler beni yatıştıyor. Uykumun gelmesini sağlıyordu. Kokusunun verdiği yoğunlukta vardı. Başımı göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım. “Kokunu çok seviyorum. Toprak kokuyorsun. Bu beni sakinleştiriyor. Her zaman koklamak istiyorum. Her zaman aklımda kalsın istiyorum.” JJK: Ben sana aşık olmuşum Karaca “Sana aşık olmuşum Jungkook” -Aşık olmuşuz. Gözümden akan yaşı umursamayarak başımı kaldırdım. Belindeki eli yavaşça belimi okşuyordu. Sanki etrafta kimse yokmuş gibi hissettiriyor. Yüzüme gülerek bakıyordu. Gülüyordum. Gülüşüne gülüyordum. JJK: Kırmızıyı seçtim, çünkü yanımda bana aitmişsin gibi duracaktın. Uyumlu çift gibi. JJK: Sana yavşamam, asılmamda. Çünkü sana hissettiririm. Hissetmeni isterim. Aşık olmak bunu gerektirmez mi? Hissetmek gerekmez mi? “Hissediyorum, devam etmesini istiyorum” JJK: Bitmeyecek bir şekilde devam edecek. Hızlıca alnıma kondurduğu öpücükle geri çekilmişti. Kıkırdamıştım. Şarkının sona ermesiyle kimseyi takmayarak elimi tuttu. Salondan çıkıyorduk. Annemleri veya babamı umursamadı. Sadece beni umursadı o an. Bahçeye çıkıp sessiz ve kimsesiz bir alana geldiğimizde yanaklarımdan tutarak dudaklarımızı birleştirmişti. Narince öpücükleri kontrollerimi kaybettiriyordu. Ensesindeki ellerim okşamak istediğim saçlarındaydı, ciğerlerimde kokusu vardı. Dudakları dudaklarımda, kalbi kalbimdeydi. Başka ne isteyebilirdim ki. Bırakmak istemeyerek dudaklarımızı ayırdığında dudağına kırmızı boya sürülmüştü. Baş parmağımla dudağını silmiştim. Elleri saçlarımda geziniyorken dudaklarımızı yeniden birleştirdi. Duygularım yoğunlaşıyordu. Fazla yoğun. Başımın sızladığını hissettim. Hissetim… bir çok şey hissettim. Güzel şeyler hissettim. Ben hissettim. Hissetmek güzel bir şey. Hissetmek anlatılamaz bir şey. The End
ŞU ana kadar okuduğum en güzel hikkaye bebeyim bayıldım. bu dünyada okuduğum en güzel hikaye hikayeye aşık oldum resmen ne kadar çok beğendiğimi anlatamam ao kadar güzel B A Y I L D I M !!!!!!!!!!!!!!!!
Ayy bu çok güzel aşırı romantik aşırı tatlı aşırı aşk dolu bayıldım yaa cidden ellerine sağlık her bir an gözümde canlandı ve içim eridi resmen bayıldım 💜💜🥰
Duyguyu öyle bir veriyorsun ki kendimi hayal eti okumak yerine izliyormuş gibi hissediyorum.😮 Cümlelerin o kadar anlamlı ki dünyaca ünlü bir yazarın romanını okuyor gibi hissediyorum.😦 Ama tek sinir olduğum nokta şu ki o da içeriği sadece bir kere beğenebiliyorum.😡
Ay gelip sara sara okuyorum ya çok iyi genelde cok hoşlanmam ama bu mük tam yaz dizisi havası var hatta daha iyi ayrıca soft olduğu için çok beyendim bide yazım şeklin deteylandırman falan mük başka bir şey demiyorum resmen okurken gülüyorum şarkı seçimletinden tut kapak resmine kadar hepsi çok uyumlu ellerine sağlık dediğim gibi genelde çok beğenmem idollerle alakalı hikayeler çok nadir güzellerini bulurum ve bu onlardan biri bide ben ilk okuduğumda hikayenin başlarında karacayı erkek sanmıştım isminden dolayı kkkkk bir garip gelmişti sonra kızım ve güzelim gibi kelimelerini okuyunca çaktım köftey
Of bizde o şans nerde (sevgilisi olmayanlara diyom )bizde evde hikaye okuyarak hayal edek çünkü bu sadece hayallerimizde olur bu arada hikaye muhteşem olmuş 😊❤
Ben kitap yazmak istiyorumda bunun gibi birsey yazabılırmıyım? Esinlendimde, tabii bu kadar kısa olmayacak İzin verirsen boyle birsey yazagın, Tesekkurler. 💗
🖇Hikaye konusu bana aittir.Çalmayın.gerekeni yaparım 🖇 oppacı değilim. Her hikaye yazan oppacı olmuyor. 🖇 İdolleri kötülemiyorum böyle bir amacım yok. 🖇 Zevk meselesi için yazıyorum. 🖇Eğer sevmiyorsanız kanalımdan çıkabilirsiniz aksi taktirde kalbinizi kırabilirim. 🦢Jeon Jungkook 26 🦢Karaca Demir 24 Story 💅🏼 Pov: Karaca Demir Elim patlayacak olan kalbimin üstünde duruyordu. Havaalanının girişinde onu bekliyordum. Kim mi? Jeon Jungkook. Üniversiteyi Kore, Busan’da okuduğum zaman tanışmıştım onunla. En yakın arkadaş gibi bir şeydik. Uzun zamandır onu göremiyordum ve ili hafta önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Havalara uçmak deyiminin alnını öpmek istiyordum. Çünkü hakkını veriyor. Her ne ise. Aslında bu kadar heyecan neden yaptım bilmiyorum. İçim kıpırdıyordu. Başım mı ağırıyor benim? Karaca, Karaca kendine gel! ANASINI AVRADINI, BACISINI, AMCASININ TORUNUNUN ÇOCUĞUNU, YERDEKİ KARINCAYI ÖPEYİM! METEOR MUSUN OĞLUM SEN! YARDIM EDİN YANIYORUM! Uzakta gördüğüm yapılı vücut İle o olduğu aşırı belli oluyordu. Beyaz bir tişörtün altına siyah eşofman giymişti. Bavuluyla, o tavşan gülümsemesiyle bana yaklaşıyor. BANA YAKLAŞIYOR! Şok geçirmeyi bir kenara atıp koştum. Koştuğum gibi boynuna atlamamla etrafında döndürmüştü beni. Toprak kokuyor.. “Jungkook-ah çok özledim!” JJK: Bende çok özledim güzelim Bedenini bedenimden ayırarak gözlerinin içine baktım. Bu adam dışarı çıkmamalı! MazAllah kem göz dolu etraf! JJK: Karaca, bakmaya devam edecek misin? “Ne?” JJK: Yedin beni yedin, bana hava hoş. Şakayla omzuna vurdum. Güldü, güldüm. Gülüşüne güldüm. Çok güzel gülüyor. O kasa güzel gülme. Helvamıda gülüşünle yap olur mu? JJK: E nasıl gidiyor Türkiye’ye geleli? “Aynı, Türkiye şartlarında geçiniyoruz JJK: Abartma be kızım, zenginsin sen “Babam zengin ben değil” JJK: Ne fark eder? “Kook uğraşma benle” JJK: Uğraşınca sinirleniyorsun, hoşuma gitmiyor değil “E sen naptın?“ JJK: Aynı, maçlar filan “Dikkatli oluyorsun dimi? “ JJK: Maçları izlemiyor musun? “İzlemez olur muyum?” Evi birbirine kata kata, arada ağlayarak izliyorum İşte. O bir boksördü. JJK: Amine Teyze nasıl? “İyi, ev işleriyle uğraşıyor” Sohbet ederek arabamın yanına gelmiştik. Siyah Land Rover’dı. Bavulunu bagaja koyduktan sonra o yolcu koltuğuna bende sürücü koltukla geçtim. Emniyet kemerlerimizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdım. JJK: Ölmeyiz dimi? Bıyık altından gülerek sorduğu soruya öldürücü bakışlarımı atmıştım. “Boğarım seni!” JJK: Ölümüm senin elinden olursa daha güzel olur “Boş yapma” JJK: Boş yapmıyorum ya! “Hadi hadi” Eve ulaştığımızda arabayı bahçeye park ederek indik. Annem ve babam kapıda bizi karşılıyordu. Dur bir dakika bir dakika! O Sena ile Şule mi? Aman Allah’ım! Bunlar niye burada!? Annem Jungkook’un geleceğini mi söylemişti? Öyleyse eğer ışık hızıyla gelmeleri gerekiyordu. JJK: Bunlar kim? “Arkadaşlarım” JJK: Sarışın güzelmiş “Yavşama, yavşama” JJK: O niyeymiş? “Sevgilisi varda ondan!” Katiyen yalan! Sevgilisi filan yok. Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim. JJK: Hm, şansımız yaver gitmedi diyelim “Yani vardı ayrıldılar” Konuşmamız bitti çünkü kapının önündeydik. Annem Jungkook’a sarıldıktan babamla tokalaşmışlardı. Sırasıyla Jungkook kızlarla selamlaşmış içeri girebilmiştik. Annem yine döktürmüştü herşeyden. JJK: Amine Teyze döktürmüşsün yine~ Sena: Sende döktürüyorsun~ Sena’nın mide bulaşıcı iltifatını duymamış olmalıydı. Sena’ya dirseğimle vurduğumda Şule kıkırdamıştı. Herkes masaya oturduğunda Jungkook’un sağında ben solunda annem oturuyordu. Babam masanın başında ve kızlar karşımızdaydı. Şule çaktırmadan Jungkook’u kessede Sena fazlasıyla belli oluyordu. Amine: Hadi ye oğlum, acıkmışsındır JJK: Aç olmasam bile yiyeceğim, çok güzel gözüküyorlar! (Baba adı Fuat) Yemeğe başladığımızda hem sohbet ediyor hem de tadını çıkarıyorduk. Jungkook’u bildik bileli annemin yemeklerini seviyordu. Gerçi her yemeği seviyor. Aynı ben. Amine: Kızım yarın Lalife Teyze’nin kızı evleniyor, bugün çıkar birşeyler alırsınız hem de Jungkook gezmiş olur “Onun bacaksız kızı evde kalmamış mıydı ya?” Kullandığım tabir üzerine Jungkook bıyık altından gülümsemişti. Babam uyarı verircesine öksürdü. Sena: Sevgilisi vardı onun bilmiyor muydun? Şule: Tipsizin teki “Aman banane, gider eğleniriz biraz” Sena: Aynen Yemek bittiğinde babam ve Jungkook tavla oynamaya başlamıştı. Açıkçası bu kadar samimi ve Jungkook’un tavla bilmesine şaşırmıştım. Bulaşıkları makineye yerleştirirken kızların sorularını yanıtlıyordum. Sena: Kızım o ne öyle meteor gibi. “Genetik genetik” Şule: Benlik değil Sena: Sen ne anlarsın ya “Çocuğa yavşama Sena.” Sena: Ne o yoksa~ “Saçmlama, arkadaşım sadece” Şule: Aynen, bende kuru fasulye Sena: Neyse hadi hızlı olda çıkalım “Bitt zaten, hadi “ Ellerimi kurulayıp salona geçtiğimizde babamların oyunu bitmişti. Amine: Bitti mi kızlar? “Bittİ anne bitti” Sena: Biz çıkalım o zaman Jungkook ayaklanarak yanıma geldiğinde göz kırpmıştı. Niye kırptı şimdi? Elini saçıma yaklaştırdığında bir şey alırmışcasına yapmıştı. JJK: Köpük vardı Başımı sallayarak yutkundum. Kızlar ayakkabılarını giyerken bende babamdan para alıyordum. Kapıya gittiğimizde hava sıcak diye üstüme bir şey almadım, Jungkook’ta almamıştı. Annem kapıyı kapattıktan sonra bahçeden çıktık. Yürümek istemiştik. JJK: Nereye gideceğiz? “Birkaç mağazaya gireriz, tabii oraya kadar sağlan gidebilirsen” JJK: Anlamadım Sena: Birazana anlarsın Yavaşça mahalleye indiğimizde komşu kızlarının gözleri Jungkook’ta kalmıştı. Eğer ben onun yerinde olsaydım bu bakışlardan korkardım. Yanımıza yaklaşan kızı gördüğümde yüzümü buruşturdum. Jungkook’a biraz daha yaklaşıp koluna girdim. Çünkü gelen mahallenin şu herkesin kullandığı tabirde pick me kızıydı. Şaşkınca bir bana birde kızlara bakmıştı. Mina: Karaca~ naber? “İyi iyi” Mina:Bu yakışıklıda kim tanışmak isterim JJK: Gerek yok Mina: A-a niye? “Sevgilim de ondan” Söylediğim laf üzerine Mina afallatacak bana baktı. Jungkook kahkaha patlatmıştı o sıra. Sena: Mina sonra konuşuruz okey, işimiz acil Mina: Tamam, en kısa zamanda Şule: Ya ya tabii Ben Jungkook’u çoktan sürüklemeye başladığımda Jungkook kıkırdayıp duruyordu. Çakacağım şimdi ağzına bir tane kıyamıyorum! “Gülme lan gülme!” JJK: A-a niye sevgilim? “Allah’ım Yarabbim!” JJK: Sen beni mi kıskandın? Sena: Kıskanılmayacak değilsin? JJK: Hah hepiniz kıskandınız yani Şule: Uzatma enişte(!) “Hepinizi gömerim şuraya ha!” Alt yorum
Ben hariç hepsi gülerken Jungkook’tan ayrılıp Şule’nin yanında yürümeye başlamıştım. Etraftaki kızların gözleri üzerineydi hep. Hoşnut gibi duruyordu. Bir zaman sonra yürüyüş şeklini değiştirmişti. Şule bunu fark ederek Sezen Aksu’nun Seni Yerler şarkısını söylemeye başlamıştı. (Video: 1.20) Şule: Hey seni yerler yerler Sena: Seni ham yapar bu zilliler “Yaylanmadan yürü! Yoksa günah benden gider!” JJK: Noluyor amk? “Yaylanma diyorum!” JJK: Sanane aşko istediğimi yaparım “Akıl bırakmadın!” Yandaki kızlardan biri ona öpücük attığında Jungkook dudaklarını öpücük şekline getirmişti.(kapakta ki gibi) Kıza dönüp ters bakış atarak adımlarımı durdurdum. “Ağzını kırarım senin! Büzecek dudak kalmaz!” X: Sana ne oluyor be?! Kızın cırtlak sesine karşın bir şey demeden Jungkook’un yanına gittim. Elimle kulağını çekerek eğilmesini sağladım. JJK: Ah! Kızım kulağımı rahat bırak! “Jeon o dudaklarına sahip çık, elimden bir kaza çıkacak bak!” JJK: Dudak benim dudağım canım! “Halen daha konuşuyor!” Kulağını biraz daha çekerek bıraktığımda yüzünü buruşturdu. Elini kulağına götürüp ovuşturmuştu. Yaklaştığımız mağazayı görmemle kızlara söyledim. Mağazaya girdiğimizde üst kaça çıktık. Abiyeler üst katta oluyordu çünkü. Kızlar farklı tarafta elbise bakarken ben Jungkook’la beraber seçiyordum. Ona pas vermiyordum. JJK: Küs müyüz? Cevap vermedim. JJK: Görmezden mi geliyorsun beni? Yine cevap vermemenin ardından belimde kollar hissetmemle şaşırmıştım. O şuan bana arkadan sarılıyor ve çenesi omzumdaydı. Sertçe yutkunmuşum duymuş olacak ki kıkırdamıştı. JJK: Neden trip atıyorsun bana? Hemde gelir gelmez? “Gelir gelmez kızlara yavşadın resmen ya!” JJK: Onlar bana yavşamadı mı? “Sen de yavşadın?” JJK: Ee nolmuş yavşadıydam? “H-hiç bir şey?” JJK: Hm, anladım. Boynumda hissettiğim dudaklar ile donmuştum resmen. Dudakları boynundaysan öpüyordu beni. “J-jungkook?” Sena: OHA OHA! YAVAŞ LAN! Şule: Siz sevgili olmadığınıza emin misiniz? Jungkook bedenini benden ayırmış sırıtacak kızlara bakıyordu. Ben ise halen daha çok içindeydim. Elimin kalbimin üzerinde olduğunu bile yeni fark ediyorum. JJK: Arkadaşız Şule, ayrıca sadece öptüm o kadar Sena: Beni de öp o zaman JJK: Seni niye öpeyim ya? Sena: Arkadaşın değil miyim? JJK: Sadece tanışıyoruz? Şule: Her neyse biz elbise şeçtik deneyeceğiz sizde çabuk olun. “T-tamam siz geçin ben gelirim” Kızlar yanımızdan ayrıldığı sıra Sena gözük üzerinde hareketini yapmış kabine girmişti. Derin bir nefes alarak abiye seçmeye başladım. Az önce ne yaşadığımı tartıyordum. Jungkook ilk kez böyle bir yaklaşımda bulunmuştu bana. JJK: Yanakların kızardı “Sıcak bastı” JJK: Beni de basıyor o sıcaklar “Sen ne giyineceksin?” JJK: Konuyu niye değiştiriyorsun? “Konuyu değiştirmedim, ne giyeceksin diye sordum” JJK: Hıhı, bir tane smokin getirmiştim yanımda onu giyinirim “Anladım” Gözüme takılan zümrüt yeşilli, kadife abiyeyi elime aldım. Kumaşı gereğinden güzeldi. Ve yeteri kadar dekoltesi vardı. Kabine doğru ilerlerken Jungkook’ta peşimden gelmiş. Küçük koltuklarda oturmuştu. Hemen telefonunu çıkarıp oyuna girmişti tabii. Kabine girerek üzerimi değiştirdim. Abiye uzundu o yüzden sıkıntı olmayacaktı. Ama sağdan yırtmacı da vardı. Tam tahmin ettiğim gibi bedenime uymuştu. Kendimi aynadan süzerler kızların sesini duymuştum. Jungkook’la konuşuyorlardı galiba. JJK: Ben ne anlarım elbiseden gidin başımdan ya! Sena: Güzel mi değil mi onu söyleyeceksin sadece! JJK: Olmamış, yok yok! Şule: Hıh hiçte bile mükemmel durdu JJK: Bana niye soruyorsunuz lan o zaman! Sena: Sen ne anlarsın! Atışmalarına devam ederken kabinden çıkarak yanlarına yürüdüm. Kızların arkası dönüktü. Sena’nın üzerinde petrol mavimsi bir abiye, Şule’nin üzerindeyse krem rengi bir abiye vardı. Sena’nın kenara çekilmesiyle Jungkook’un bakış açısına girmiştim. Gözleri tesadüfen beni bulduğumda kaşlarını kaldırmıştı. Adem elması oynadı. Kızlar bana doğru döndüklerinde ikiside sırıtmıştı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim. “Ee nasıl olmuş?” Sena: Alev atıyorum Şule: Muhtişim olmuş bebek Sena: Hadi biz değiştirelim o zaman Sena ile Şule yanımızdan ayrıldıklarında Jungkook ayağa kalkmıştı. Adımlarını bana yaklaştırdı. Aramızda bir karış vardı. Yüzümde ki kanlar yanaklarıma gücüm ediyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken kulağıma yaklaştı. JJK: Kız seni yerler yerler Bizim ona kullandığımız sözleri bana kullandığında kıkırdadım. JJK: Katil edeceksin beni, bunu mu istiyorsun? “Suçlu olmak size düşer” JJK: Hm, öyle mi diyorsun? Şule: Ay yok ben diyorum bunların arasında birşey var Sena: Gitti yakışıklı çocuk Jungkook sırıtmış, bedenini uzaklaştırmıştı. Boğazımı temizleyerek abiyenin eteklerini tuttum. O sırada Jungkook koltuğa geri oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı. JJK: Kırmızısı var mı onun? “Vardı herhalde” JJK: Onu dene Başımı sallamış, kızlara bakmadan askılılara yönelmiştim. Hemen abiyeyi almış, eski kabine girmiştim. Yeşil abiyeyi çıkartarak kırmızıyı giydiğimde güzelliğime aynadan öpücük atmıştım. Kabinden hızlıca çıkmış, yanlarına gitmiştim. JJK: Şimdi tam uydu işte “Neye uydu?” JJK: Yarın görürsün Sena: Sen bakmayacak mısın? JJK: Hayır bakmayacağım “Sena düğün nerede olacaktı?” Sena: Neredeydi lan? Şule: Çırağan Sarayı’nda “Yuh, o kız orayı nasıl ayarlamış?” Şule: Koca parası kızım ne bekliyoğn? Sena: Yok ki öyle biri gelsin bulsun beni “Ben değiştirip geleyim o zaman çıkarız” JJK: Aynen, burası çok sıcak oldu Şule: o sıcaklık Karaca’dan geliyordur “Şule!” Sena: Aa doğruyu söylemekte günah oldu şimdi ------------------------ Alt yorum
Alışverişimizi tamamladığımızda Starbucks’a gidip dinlenmiştik. Kızlar telefonlarıyla uğraşıyordu.Yanımda Jungkook olduğundan başımı omzuna yaslamıştım. Saçımı öpmüştü. JJK: Yoruldun bakıyorum “Yoruldum, sen yorulmadın mı?” JJK: Umm hayır, etraftaki kızlar yorgunluğumu alıyor Alayla söylediği söz üzerine başımı kaldırarak önüme döndüm. Telefonumu açmış, instagrama’a girmiştim. “Kızları siksinler” Fısıldayarak küfretmiştim. Duymamıştı. Gülüşünü duymuştum. Ardından yine belimde olan ellerini hissettim. Bedenimi geri çektiğinde baya yakındık. JJK: Senin şu triplerini ne yapacağım? “Bir yerine sok!” JJK: Sinirliyiz bakıyorum “Ne istiyorsun? Git kızlara bak!” JJK: Trip atmasan diyorum “Atarım atmam sanane” JJK: İyi bende önemli bir şey diyecektim demem “De” JJK: Derim demem sanane “De ya” JJK: Trip atma diyim “Tamam atmayacağım” JJK: Şu kapının yanında masa varya “Hm” JJK: Orada kızıl saçlı kız var numarasını istesene “Adi piç!” JJK: Küfretme “Gerizekalı, mal, odun, öküz, kutup ayısının vahşi olanı!” Sena: Siz yine neden tartışıyorsunuz? Şule: vır vır zır zır bir susmadınız “Kalkalım diyorum, bazıları sinir bozuyor” Sena: Okey baby kalkalım Kızlarla Jungkook’u beklemeden kalktığımda hızla kapıya yöneldim. Sinir küpüydüm şuanda. O benim yakın arkadaşımdı ve kıskanıyordum. Gayet normal bir şey. Çok olmamıştı, birden havaya kaldırıldığımda sokak ortasında çığlık atmıştım. Jungkook, kucağında yan bir şekilde tutuyordu beni. “Mal mısın sen ya! İndir beni” JJK: Böyle iyi “Kook insanlar bize bakıyor!” JJK: Baksınlar “Bak indir beni bağırırım ha!” Jungkook beni kucağından indirdiğinde göğsüne vurmuştum. Sırıttı şerefsiz… Gece Jungkook’a misafir odasını hazırladıktan sonra kendi odama geçip kendimi yatağa attım. Alışveriş yaptığım her zaman yorucu olurdu benim için. Hele yanınızda tavşan kılıklı bir öküz varsa.. *Yatağından kalktı, kapıya doğru ilerledi. İlk kapı kolu zorla açılmada odasından çıktı. Adımları sessizdi. Misafir odasına geldiğinde gülümsemiş, içeri girmişti. Daha uyumamış telefonla uğraşıyordu. Yanına gidip, ona sokuldu ve gözlerini kapattı. JJK: Yaramazsın Karaca* Sabah 10.30 Annemin muhtemelen mutfaktan seslenişiyle yerimde kıkırdadım. Kolumu uzattığım sırada kolum birinin bedenine değmişti. Gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift görmüştüm. Gerileyerek şaşkınca kaşlarımı kaldırdım. JJK: Günaydın Gülümseyerek yatakta doğruldu. Ben halen daha olayı çözmeye çalışıyordum. Bir dakika burası benim odam değil, benim burada ne işim var? “Ben neden buradayım?” JJK: Ben nereden bileyim, gece gece çıktın geldin koynuma girdin “Doğru konuş” JJK: Ne dedim ben şimdi? “Uff, boşver” JJK: Hakikatten sen neden buradasın? “Büyük ihtimalle uyurgezerliğim tuttu” JJK: Uyurgezer misin sen? “Küçükken vardı, şuan neden oldu anlamadım” JJK: Benimle uyumak istiyordun demek “Hiçte bile, ben seninle uyumak istemem” JJK: Neden benimle uyudun o zaman? “Annem çağırıyor hazırlan in” JJK: Konuyu değiştirmesen şaşarım “Çok konuşma kızlara yavşayacak ağzın kalmaz” JJK: Ben sadece ağzımla yavşamıyorum 😏 “Pislik” Kapının kolunu açıp tam çıkacağım sırada yine açmıştı o ağzını. JJK: Gece benim koynumdaydın “ sus babam duyacak” Hemen kapıyı kapatıp çıktığımda holde gülümseyerek odama geçtim. Yüzümü yıkayıp, kuruladıktan sonra kıyafet seçtim. Kokusu üzerine sinmişti ve ben kıyafetlerimi çıkarmak istemiyordum. Neyse günlük kıyafetlerimi giyerek odadan çıktım. Eş zamanda Jungkook’ta odadan çıkmıştı. Bana bakıp sırıttığında dil çıkararak aşağıya indim. Arkamdan geliyordu. Annem kahvaltıyı bahçeye hazırlamıştı, babamın yanına gidip yanağını öptüm. Annem son hazırlıkları masaya koyarken bizde masaya oturmuştuk. JJK: Ben hep burada mı kalsam ya? Amine: Kal yavrum kal, ben seni kendi ellerimle beslerim “Kıskanmalı mıyım?” JJK: Her şeyi kıskan zaten “Sanane sanane” Fuat: Aaa susun artık hadi yiyin Babama öpücük atarak yemeğime başladım. ------------------------ Alt yorum
Kızların mesajlarını es geçerek makyajımı mat bordo rujumla sonlandırdım. Boy aynasından kendimi süzerek bedenimi inceledim. Gayet şık duruyordum. Siyah kabanımı üzerime alarak, siyah topuklularımı elime alarak aşağıya indim. Galiba herkes aşağıdaydı. Jungkook’u merak etmiyor değilim. Acaba yine beni nasıl vuracaktı. Topuklularımı giymiş, dış kapıyı açmıştım. Annemler arabadaydı. Ve Jungkook arabanın içinden bana bakıyordu. Pek göremesemde yakışıklılığı buradan belli oluyordu. Hızlıca kapıyı kilitlemiş, arabaya ilerlemiştim. Hava gayet ılıktı. Tenimi okşuyordu sanki. Arka kapıyı açarak Jungkook’un yanına oturduğumda beni süzdüğünü gördüm. Babam aynadan bana bakmıştı. Fuat: Hiç gelmeseydin kızım (Babam hep böyle söylüyor bana hwksuek) “Geldim işte baba” Fuat: İyi de geldin, gelmeseydin ne olurdu acaba Babam benle uğraşırken ana yola girmiştik. Dikkatimi çeken şey Jungkook’un takımıyla benim abiyemin uyumu. Diğer ise Jungkook’un halen daha beni incelemesiydi. Telefonumu mini çantamdan çıkararak mesajlar kısmına girdim. Kime: Tavşanların yüz karası 🔥 -Yedin yedin, az bak Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥 -Sen bu kadar güzel miydin? Kime: Tavşanların yüz karası 🔥 -Ne o bana da mı yavşayacaksın? Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥 -Sana yavşamam Son attığı mesaja göz devirerek önüme döndüm. Deli! Manyak! Piskopat! Uyuz! Gıcık! Babam arabayı boş bir alana çektikten sonra arabadan indik. Annem beyaz bir elbise giymişti. Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Ee kimin annesi 💅🏼 “Mükemmel olmuşsunuz kraliçem” Amine: Teşekkür ederim balım Babam annemin koluna girerek salona ilerlediler. Bir zaman sonda Jungkook elini belime koyarak yaklaşmıştı bana. JJK: Hiç ağzını açma, o kadar piç varken içeri tek giremezsin “Tek girmiyorum” JJK: Çok güzel olmuşsun Fısıldayarak söylediği söz üzerine göğüs kafesim hızlanmıştı. Tebessüm ederek önüme döndüm. “Teşekkür ederim, sende hoş olmuşsun” JJK: Her zamanki halim “Egolu” Salona girdiğimizde salonun tasarımı beni büyülemişti. Her ne kadar eskiyi andırsada bir o kenarda modern gözüküyordu. Babam masaya oturduğunda biraz gerilerinde kaldığımız İçin sonradan yanlarına gidebilmiştik. Babam kaşlarını çatarak Jungkook’un belimdeki eline baktığında yutkunarak geri çekildim. Etrafa göz attığımda düğün çifti masalarındaydı. Bizim kızlar neredeydi acaba? Herhalde birazdan gelirlerdi. Çünkü babamla babaları aynı masayı ayarlamışlardı. Dediğim gibi çok uzun sürmeden yanlarımıza gelmişlerdi. İkiside melekler gibi güzeldi. “Kızlar çok güzel olmuşsunuz” Sena: Sende çok seksi olmuşsun be kızım Kulağıma söylediği söz üzerine utandığımı hissettim. Şule: Senin güzelliğin balım (Video 3.33) İlerleyen vakitlerde çok şey değişmedi. Hazırlık faslı, açılış konuşması, nikah filan. Çalan sakin şarkıyla insanlar çifte ayak uydurarak dansa kalkmışlardı. Kızlar çoktan kendilerine birilerini bulmuştu. Annem ve babam bile dansa kalmışken ben oturuyordum. Oturmamın bir sebebi vardı. Oda yanımdaki odundu. Onun kaldırmasını istiyordum. Onunla dans etmek istiyordum. Nedensiz bir şekilde… JJK: Hadi gecenin yıldızlarını onlara gösterelim Kulağıma fısıldanan sesle kalbim teklemişti yine. Bileğime dolanan el ile oturduğum yerden kaldırılmış, kendimi diğer insanların yanında bulmuştum. Elleri belimdeydi, ellerim göğsünde. Ayaklarımız uyumla hareket ediyordu. Aramızda karış uzunluğu kader boşluk vardı. Kokusu yine aklımı bulanıklaştırıyordu. Bu adam beni bulanıklaştırıyordu. Midemde böcekler vardı sanki. Hareket edip duruyordu. JJK: Biliyor musun Karaca? “Neyi?” JJK: Ben sarışın sevmem, kızılda sevmem. Esmer veya kumralda sevmem. Yaptığı itirafla kaşlarımı hafifçe çatmıştım. Dediğini pek anlamasam da sanki kızları sevmem demek istiyordu. JJK: Sadece senin saçların hoşuma gidiyor. Siyahlar sanıyorum ama kumrallar. Değişik ve ben hayretler içinde kalıyorum. Saçların boyatılmış gibi ama çok doğallar. Bunu seviyorum. Söylediği sözler beni yatıştıyor. Uykumun gelmesini sağlıyordu. Kokusunun verdiği yoğunlukta vardı. Başımı göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım. “Kokunu çok seviyorum. Toprak kokuyorsun. Bu beni sakinleştiriyor. Her zaman koklamak istiyorum. Her zaman aklımda kalsın istiyorum.” JJK: Ben sana aşık olmuşum Karaca “Sana aşık olmuşum Jungkook” -Aşık olmuşuz. Gözümden akan yaşı umursamayarak başımı kaldırdım. Belindeki eli yavaşça belimi okşuyordu. Sanki etrafta kimse yokmuş gibi hissettiriyor. Yüzüme gülerek bakıyordu. Gülüyordum. Gülüşüne gülüyordum. JJK: Kırmızıyı seçtim, çünkü yanımda bana aitmişsin gibi duracaktın. Uyumlu çift gibi. JJK: Sana yavşamam, asılmamda. Çünkü sana hissettiririm. Hissetmeni isterim. Aşık olmak bunu gerektirmez mi? Hissetmek gerekmez mi? “Hissediyorum, devam etmesini istiyorum” JJK: Bitmeyecek bir şekilde devam edecek. Hızlıca alnıma kondurduğu öpücükle geri çekilmişti. Kıkırdamıştım. Şarkının sona ermesiyle kimseyi takmayarak elimi tuttu. Salondan çıkıyorduk. Annemleri veya babamı umursamadı. Sadece beni umursadı o an. Bahçeye çıkıp sessiz ve kimsesiz bir alana geldiğimizde yanaklarımdan tutarak dudaklarımızı birleştirmişti. Narince öpücükleri kontrollerimi kaybettiriyordu. Ensesindeki ellerim okşamak istediğim saçlarındaydı, ciğerlerimde kokusu vardı. Dudakları dudaklarımda, kalbi kalbimdeydi. Başka ne isteyebilirdim ki. Bırakmak istemeyerek dudaklarımızı ayırdığında dudağına kırmızı boya sürülmüştü. Baş parmağımla dudağını silmiştim. Elleri saçlarımda geziniyorken dudaklarımızı yeniden birleştirdi. Duygularım yoğunlaşıyordu. Fazla yoğun. Başımın sızladığını hissettim. Hissetim… bir çok şey hissettim. Güzel şeyler hissettim. Ben hissettim. Hissetmek güzel bir şey. Hissetmek anlatılamaz bir şey. The End
![JUNGKOOK GÖRÜNTÜLÜ KONUŞMA [DÜN GECE OLANLAR ]](http://i.ytimg.com/vi/adVhRCRMaG4/mqdefault.jpg)
![JUNGKOOK GÖRÜNTÜLÜ KONUŞMA [DÜN GECE OLANLAR ]](/img/tr.png)
![Jeon Jungkook - "Çıkmaz Sokak" [1/2]](http://i.ytimg.com/vi/OWbqNU0Cr1I/mqdefault.jpg)
🖇Hikaye konusu bana aittir.Çalmayın.gerekeni yaparım
🖇 oppacı değilim. Her hikaye yazan oppacı olmuyor.
🖇 İdolleri kötülemiyorum böyle bir amacım yok.
🖇 Zevk meselesi için yazıyorum.
🖇Eğer sevmiyorsanız kanalımdan çıkabilirsiniz aksi taktirde kalbinizi kırabilirim.
🦢Jeon Jungkook 26
🦢Karaca Demir 24
Story 💅🏼
Pov: Karaca Demir
Elim patlayacak olan kalbimin üstünde duruyordu. Havaalanının girişinde onu bekliyordum. Kim mi? Jeon Jungkook. Üniversiteyi Kore, Busan’da okuduğum zaman tanışmıştım onunla. En yakın arkadaş gibi bir şeydik. Uzun zamandır onu göremiyordum ve ili hafta önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Havalara uçmak deyiminin alnını öpmek istiyordum. Çünkü hakkını veriyor. Her ne ise.
Aslında bu kadar heyecan neden yaptım bilmiyorum. İçim kıpırdıyordu. Başım mı ağırıyor benim? Karaca, Karaca kendine gel!
ANASINI AVRADINI, BACISINI, AMCASININ TORUNUNUN ÇOCUĞUNU, YERDEKİ KARINCAYI ÖPEYİM! METEOR MUSUN OĞLUM SEN! YARDIM EDİN YANIYORUM!
Uzakta gördüğüm yapılı vücut İle o olduğu aşırı belli oluyordu. Beyaz bir tişörtün altına siyah eşofman giymişti. Bavuluyla, o tavşan gülümsemesiyle bana yaklaşıyor. BANA YAKLAŞIYOR!
Şok geçirmeyi bir kenara atıp koştum. Koştuğum gibi boynuna atlamamla etrafında döndürmüştü beni. Toprak kokuyor..
“Jungkook-ah çok özledim!”
JJK: Bende çok özledim güzelim
Bedenini bedenimden ayırarak gözlerinin içine baktım. Bu adam dışarı çıkmamalı! MazAllah kem göz dolu etraf!
JJK: Karaca, bakmaya devam edecek misin?
“Ne?”
JJK: Yedin beni yedin, bana hava hoş.
Şakayla omzuna vurdum. Güldü, güldüm. Gülüşüne güldüm. Çok güzel gülüyor. O kasa güzel gülme. Helvamıda gülüşünle yap olur mu?
JJK: E nasıl gidiyor Türkiye’ye geleli?
“Aynı, Türkiye şartlarında geçiniyoruz
JJK: Abartma be kızım, zenginsin sen
“Babam zengin ben değil”
JJK: Ne fark eder?
“Kook uğraşma benle”
JJK: Uğraşınca sinirleniyorsun, hoşuma gitmiyor değil
“E sen naptın?“
JJK: Aynı, maçlar filan
“Dikkatli oluyorsun dimi? “
JJK: Maçları izlemiyor musun?
“İzlemez olur muyum?”
Evi birbirine kata kata, arada ağlayarak izliyorum İşte. O bir boksördü.
JJK: Amine Teyze nasıl?
“İyi, ev işleriyle uğraşıyor”
Sohbet ederek arabamın yanına gelmiştik. Siyah Land Rover’dı. Bavulunu bagaja koyduktan sonra o yolcu koltuğuna bende sürücü koltukla geçtim. Emniyet kemerlerimizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdım.
JJK: Ölmeyiz dimi?
Bıyık altından gülerek sorduğu soruya öldürücü bakışlarımı atmıştım.
“Boğarım seni!”
JJK: Ölümüm senin elinden olursa daha güzel olur
“Boş yapma”
JJK: Boş yapmıyorum ya!
“Hadi hadi”
Eve ulaştığımızda arabayı bahçeye park ederek indik. Annem ve babam kapıda bizi karşılıyordu. Dur bir dakika bir dakika! O Sena ile Şule mi? Aman Allah’ım! Bunlar niye burada!? Annem Jungkook’un geleceğini mi söylemişti? Öyleyse eğer ışık hızıyla gelmeleri gerekiyordu.
JJK: Bunlar kim?
“Arkadaşlarım”
JJK: Sarışın güzelmiş
“Yavşama, yavşama”
JJK: O niyeymiş?
“Sevgilisi varda ondan!”
Katiyen yalan! Sevgilisi filan yok. Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim.
JJK: Hm, şansımız yaver gitmedi diyelim
“Yani vardı ayrıldılar”
Konuşmamız bitti çünkü kapının önündeydik. Annem Jungkook’a sarıldıktan babamla tokalaşmışlardı. Sırasıyla Jungkook kızlarla selamlaşmış içeri girebilmiştik. Annem yine döktürmüştü herşeyden.
JJK: Amine Teyze döktürmüşsün yine~
Sena: Sende döktürüyorsun~
Sena’nın mide bulaşıcı iltifatını duymamış olmalıydı. Sena’ya dirseğimle vurduğumda Şule kıkırdamıştı. Herkes masaya oturduğunda Jungkook’un sağında ben solunda annem oturuyordu. Babam masanın başında ve kızlar karşımızdaydı. Şule çaktırmadan Jungkook’u kessede Sena fazlasıyla belli oluyordu.
Amine: Hadi ye oğlum, acıkmışsındır
JJK: Aç olmasam bile yiyeceğim, çok güzel gözüküyorlar!
(Baba adı Fuat)
Yemeğe başladığımızda hem sohbet ediyor hem de tadını çıkarıyorduk. Jungkook’u bildik bileli annemin yemeklerini seviyordu. Gerçi her yemeği seviyor. Aynı ben.
Amine: Kızım yarın Lalife Teyze’nin kızı evleniyor, bugün çıkar birşeyler alırsınız hem de Jungkook gezmiş olur
“Onun bacaksız kızı evde kalmamış mıydı ya?”
Kullandığım tabir üzerine Jungkook bıyık altından gülümsemişti. Babam uyarı verircesine öksürdü.
Sena: Sevgilisi vardı onun bilmiyor muydun?
Şule: Tipsizin teki
“Aman banane, gider eğleniriz biraz”
Sena: Aynen
Yemek bittiğinde babam ve Jungkook tavla oynamaya başlamıştı. Açıkçası bu kadar samimi ve Jungkook’un tavla bilmesine şaşırmıştım. Bulaşıkları makineye yerleştirirken kızların sorularını yanıtlıyordum.
Sena: Kızım o ne öyle meteor gibi.
“Genetik genetik”
Şule: Benlik değil
Sena: Sen ne anlarsın ya
“Çocuğa yavşama Sena.”
Sena: Ne o yoksa~
“Saçmlama, arkadaşım sadece”
Şule: Aynen, bende kuru fasulye
Sena: Neyse hadi hızlı olda çıkalım
“Bitt zaten, hadi “
Ellerimi kurulayıp salona geçtiğimizde babamların oyunu bitmişti.
Amine: Bitti mi kızlar?
“Bittİ anne bitti”
Sena: Biz çıkalım o zaman
Jungkook ayaklanarak yanıma geldiğinde göz kırpmıştı. Niye kırptı şimdi? Elini saçıma yaklaştırdığında bir şey alırmışcasına yapmıştı.
JJK: Köpük vardı
Başımı sallayarak yutkundum. Kızlar ayakkabılarını giyerken bende babamdan para alıyordum. Kapıya gittiğimizde hava sıcak diye üstüme bir şey almadım, Jungkook’ta almamıştı. Annem kapıyı kapattıktan sonra bahçeden çıktık. Yürümek istemiştik.
JJK: Nereye gideceğiz?
“Birkaç mağazaya gireriz, tabii oraya kadar sağlan gidebilirsen”
JJK: Anlamadım
Sena: Birazana anlarsın
Yavaşça mahalleye indiğimizde komşu kızlarının gözleri Jungkook’ta kalmıştı. Eğer ben onun yerinde olsaydım bu bakışlardan korkardım. Yanımıza yaklaşan kızı gördüğümde yüzümü buruşturdum. Jungkook’a biraz daha yaklaşıp koluna girdim. Çünkü gelen mahallenin şu herkesin kullandığı tabirde pick me kızıydı. Şaşkınca bir bana birde kızlara bakmıştı.
Mina: Karaca~ naber?
“İyi iyi”
Mina:Bu yakışıklıda kim tanışmak isterim
JJK: Gerek yok
Mina: A-a niye?
“Sevgilim de ondan”
Söylediğim laf üzerine Mina afallatacak bana baktı. Jungkook kahkaha patlatmıştı o sıra.
Sena: Mina sonra konuşuruz okey, işimiz acil
Mina: Tamam, en kısa zamanda
Şule: Ya ya tabii
Ben Jungkook’u çoktan sürüklemeye başladığımda Jungkook kıkırdayıp duruyordu. Çakacağım şimdi ağzına bir tane kıyamıyorum!
“Gülme lan gülme!”
JJK: A-a niye sevgilim?
“Allah’ım Yarabbim!”
JJK: Sen beni mi kıskandın?
Sena: Kıskanılmayacak değilsin?
JJK: Hah hepiniz kıskandınız yani
Şule: Uzatma enişte(!)
“Hepinizi gömerim şuraya ha!”
Ben hariç hepsi gülerken Jungkook’tan ayrılıp Şule’nin yanında yürümeye başlamıştım. Etraftaki kızların gözleri üzerineydi hep. Hoşnut gibi duruyordu. Bir zaman sonra yürüyüş şeklini değiştirmişti. Şule bunu fark ederek Sezen Aksu’nun Seni Yerler şarkısını söylemeye başlamıştı.
(Video: 1.20)
Şule: Hey seni yerler yerler
Sena: Seni ham yapar bu zilliler
“Yaylanmadan yürü! Yoksa günah benden gider!”
JJK: Noluyor amk?
“Yaylanma diyorum!”
JJK: Sanane aşko istediğimi yaparım
“Akıl bırakmadın!”
Yandaki kızlardan biri ona öpücük attığında Jungkook dudaklarını öpücük şekline getirmişti.(kapakta ki gibi) Kıza dönüp ters bakış atarak adımlarımı durdurdum.
“Ağzını kırarım senin! Büzecek dudak kalmaz!”
X: Sana ne oluyor be?!
Kızın cırtlak sesine karşın bir şey demeden Jungkook’un yanına gittim. Elimle kulağını çekerek eğilmesini sağladım.
JJK: Ah! Kızım kulağımı rahat bırak!
“Jeon o dudaklarına sahip çık, elimden bir kaza çıkacak bak!”
JJK: Dudak benim dudağım canım!
“Halen daha konuşuyor!”
Kulağını biraz daha çekerek bıraktığımda yüzünü buruşturdu. Elini kulağına götürüp ovuşturmuştu. Yaklaştığımız mağazayı görmemle kızlara söyledim. Mağazaya girdiğimizde üst kaça çıktık. Abiyeler üst katta oluyordu çünkü. Kızlar farklı tarafta elbise bakarken ben Jungkook’la beraber seçiyordum. Ona pas vermiyordum.
JJK: Küs müyüz?
Cevap vermedim.
JJK: Görmezden mi geliyorsun beni?
Yine cevap vermemenin ardından belimde kollar hissetmemle şaşırmıştım. O şuan bana arkadan sarılıyor ve çenesi omzumdaydı. Sertçe yutkunmuşum duymuş olacak ki kıkırdamıştı.
JJK: Neden trip atıyorsun bana? Hemde gelir gelmez?
“Gelir gelmez kızlara yavşadın resmen ya!”
JJK: Onlar bana yavşamadı mı?
“Sen de yavşadın?”
JJK: Ee nolmuş yavşadıydam?
“H-hiç bir şey?”
JJK: Hm, anladım.
Boynumda hissettiğim dudaklar ile donmuştum resmen. Dudakları boynundaysan öpüyordu beni.
“J-jungkook?”
Sena: OHA OHA! YAVAŞ LAN!
Şule: Siz sevgili olmadığınıza emin misiniz?
Jungkook bedenini benden ayırmış sırıtacak kızlara bakıyordu. Ben ise halen daha çok içindeydim. Elimin kalbimin üzerinde olduğunu bile yeni fark ediyorum.
JJK: Arkadaşız Şule, ayrıca sadece öptüm o kadar
Sena: Beni de öp o zaman
JJK: Seni niye öpeyim ya?
Sena: Arkadaşın değil miyim?
JJK: Sadece tanışıyoruz?
Şule: Her neyse biz elbise şeçtik deneyeceğiz sizde çabuk olun.
“T-tamam siz geçin ben gelirim”
Kızlar yanımızdan ayrıldığı sıra Sena gözük üzerinde hareketini yapmış kabine girmişti.
Derin bir nefes alarak abiye seçmeye başladım. Az önce ne yaşadığımı tartıyordum. Jungkook ilk kez böyle bir yaklaşımda bulunmuştu bana.
JJK: Yanakların kızardı
“Sıcak bastı”
JJK: Beni de basıyor o sıcaklar
“Sen ne giyineceksin?”
JJK: Konuyu niye değiştiriyorsun?
“Konuyu değiştirmedim, ne giyeceksin diye sordum”
JJK: Hıhı, bir tane smokin getirmiştim yanımda onu giyinirim
“Anladım”
Gözüme takılan zümrüt yeşilli, kadife abiyeyi elime aldım. Kumaşı gereğinden güzeldi. Ve yeteri kadar dekoltesi vardı. Kabine doğru ilerlerken Jungkook’ta peşimden gelmiş. Küçük koltuklarda oturmuştu. Hemen telefonunu çıkarıp oyuna girmişti tabii.
Kabine girerek üzerimi değiştirdim. Abiye uzundu o yüzden sıkıntı olmayacaktı. Ama sağdan yırtmacı da vardı.
Tam tahmin ettiğim gibi bedenime uymuştu. Kendimi aynadan süzerler kızların sesini duymuştum. Jungkook’la konuşuyorlardı galiba.
JJK: Ben ne anlarım elbiseden gidin başımdan ya!
Sena: Güzel mi değil mi onu söyleyeceksin sadece!
JJK: Olmamış, yok yok!
Şule: Hıh hiçte bile mükemmel durdu
JJK: Bana niye soruyorsunuz lan o zaman!
Sena: Sen ne anlarsın!
Atışmalarına devam ederken kabinden çıkarak yanlarına yürüdüm. Kızların arkası dönüktü. Sena’nın üzerinde petrol mavimsi bir abiye, Şule’nin üzerindeyse krem rengi bir abiye vardı.
Sena’nın kenara çekilmesiyle Jungkook’un bakış açısına girmiştim. Gözleri tesadüfen beni bulduğumda kaşlarını kaldırmıştı. Adem elması oynadı. Kızlar bana doğru döndüklerinde ikiside sırıtmıştı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim.
“Ee nasıl olmuş?”
Sena: Alev atıyorum
Şule: Muhtişim olmuş bebek
Sena: Hadi biz değiştirelim o zaman
Sena ile Şule yanımızdan ayrıldıklarında Jungkook ayağa kalkmıştı. Adımlarını bana yaklaştırdı. Aramızda bir karış vardı. Yüzümde ki kanlar yanaklarıma gücüm ediyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken kulağıma yaklaştı.
JJK: Kız seni yerler yerler
Bizim ona kullandığımız sözleri bana kullandığında kıkırdadım.
JJK: Katil edeceksin beni, bunu mu istiyorsun?
“Suçlu olmak size düşer”
JJK: Hm, öyle mi diyorsun?
Şule: Ay yok ben diyorum bunların arasında birşey var
Sena: Gitti yakışıklı çocuk
Jungkook sırıtmış, bedenini uzaklaştırmıştı. Boğazımı temizleyerek abiyenin eteklerini tuttum. O sırada Jungkook koltuğa geri oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı.
JJK: Kırmızısı var mı onun?
“Vardı herhalde”
JJK: Onu dene
Başımı sallamış, kızlara bakmadan askılılara yönelmiştim. Hemen abiyeyi almış, eski kabine girmiştim. Yeşil abiyeyi çıkartarak kırmızıyı giydiğimde güzelliğime aynadan öpücük atmıştım. Kabinden hızlıca çıkmış, yanlarına gitmiştim.
JJK: Şimdi tam uydu işte
“Neye uydu?”
JJK: Yarın görürsün
Sena: Sen bakmayacak mısın?
JJK: Hayır bakmayacağım
“Sena düğün nerede olacaktı?”
Sena: Neredeydi lan?
Şule: Çırağan Sarayı’nda
“Yuh, o kız orayı nasıl ayarlamış?”
Şule: Koca parası kızım ne bekliyoğn?
Sena: Yok ki öyle biri gelsin bulsun beni
“Ben değiştirip geleyim o zaman çıkarız”
JJK: Aynen, burası çok sıcak oldu
Şule: o sıcaklık Karaca’dan geliyordur
“Şule!”
Sena: Aa doğruyu söylemekte günah oldu şimdi
------------------------
Alışverişimizi tamamladığımızda Starbucks’a gidip dinlenmiştik. Kızlar telefonlarıyla uğraşıyordu.Yanımda Jungkook olduğundan başımı omzuna yaslamıştım. Saçımı öpmüştü.
JJK: Yoruldun bakıyorum
“Yoruldum, sen yorulmadın mı?”
JJK: Umm hayır, etraftaki kızlar yorgunluğumu alıyor
Alayla söylediği söz üzerine başımı kaldırarak önüme döndüm. Telefonumu açmış, instagrama’a girmiştim.
“Kızları siksinler”
Fısıldayarak küfretmiştim. Duymamıştı. Gülüşünü duymuştum. Ardından yine belimde olan ellerini hissettim. Bedenimi geri çektiğinde baya yakındık.
JJK: Senin şu triplerini ne yapacağım?
“Bir yerine sok!”
JJK: Sinirliyiz bakıyorum
“Ne istiyorsun? Git kızlara bak!”
JJK: Trip atmasan diyorum
“Atarım atmam sanane”
JJK: İyi bende önemli bir şey diyecektim demem
“De”
JJK: Derim demem sanane
“De ya”
JJK: Trip atma diyim
“Tamam atmayacağım”
JJK: Şu kapının yanında masa varya
“Hm”
JJK: Orada kızıl saçlı kız var numarasını istesene
“Adi piç!”
JJK: Küfretme
“Gerizekalı, mal, odun, öküz, kutup ayısının vahşi olanı!”
Sena: Siz yine neden tartışıyorsunuz?
Şule: vır vır zır zır bir susmadınız
“Kalkalım diyorum, bazıları sinir bozuyor”
Sena: Okey baby kalkalım
Kızlarla Jungkook’u beklemeden kalktığımda hızla kapıya yöneldim. Sinir küpüydüm şuanda. O benim yakın arkadaşımdı ve kıskanıyordum. Gayet normal bir şey. Çok olmamıştı, birden havaya kaldırıldığımda sokak ortasında çığlık atmıştım. Jungkook, kucağında yan bir şekilde tutuyordu beni.
“Mal mısın sen ya! İndir beni”
JJK: Böyle iyi
“Kook insanlar bize bakıyor!”
JJK: Baksınlar
“Bak indir beni bağırırım ha!”
Jungkook beni kucağından indirdiğinde göğsüne vurmuştum. Sırıttı şerefsiz…
Gece Jungkook’a misafir odasını hazırladıktan sonra kendi odama geçip kendimi yatağa attım. Alışveriş yaptığım her zaman yorucu olurdu benim için. Hele yanınızda tavşan kılıklı bir öküz varsa..
*Yatağından kalktı, kapıya doğru ilerledi. İlk kapı kolu zorla açılmada odasından çıktı. Adımları sessizdi. Misafir odasına geldiğinde gülümsemiş, içeri girmişti. Daha uyumamış telefonla uğraşıyordu. Yanına gidip, ona sokuldu ve gözlerini kapattı.
JJK: Yaramazsın Karaca*
Sabah 10.30
Annemin muhtemelen mutfaktan seslenişiyle yerimde kıkırdadım. Kolumu uzattığım sırada kolum birinin bedenine değmişti. Gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift görmüştüm. Gerileyerek şaşkınca kaşlarımı kaldırdım.
JJK: Günaydın
Gülümseyerek yatakta doğruldu. Ben halen daha olayı çözmeye çalışıyordum. Bir dakika burası benim odam değil, benim burada ne işim var?
“Ben neden buradayım?”
JJK: Ben nereden bileyim, gece gece çıktın geldin koynuma girdin
“Doğru konuş”
JJK: Ne dedim ben şimdi?
“Uff, boşver”
JJK: Hakikatten sen neden buradasın?
“Büyük ihtimalle uyurgezerliğim tuttu”
JJK: Uyurgezer misin sen?
“Küçükken vardı, şuan neden oldu anlamadım”
JJK: Benimle uyumak istiyordun demek
“Hiçte bile, ben seninle uyumak istemem”
JJK: Neden benimle uyudun o zaman?
“Annem çağırıyor hazırlan in”
JJK: Konuyu değiştirmesen şaşarım
“Çok konuşma kızlara yavşayacak ağzın kalmaz”
JJK: Ben sadece ağzımla yavşamıyorum 😏
“Pislik”
Kapının kolunu açıp tam çıkacağım sırada yine açmıştı o ağzını.
JJK: Gece benim koynumdaydın
“ sus babam duyacak”
Hemen kapıyı kapatıp çıktığımda holde gülümseyerek odama geçtim. Yüzümü yıkayıp, kuruladıktan sonra kıyafet seçtim. Kokusu üzerine sinmişti ve ben kıyafetlerimi çıkarmak istemiyordum. Neyse günlük kıyafetlerimi giyerek odadan çıktım. Eş zamanda Jungkook’ta odadan çıkmıştı. Bana bakıp sırıttığında dil çıkararak aşağıya indim. Arkamdan geliyordu.
Annem kahvaltıyı bahçeye hazırlamıştı, babamın yanına gidip yanağını öptüm. Annem son hazırlıkları masaya koyarken bizde masaya oturmuştuk.
JJK: Ben hep burada mı kalsam ya?
Amine: Kal yavrum kal, ben seni kendi ellerimle beslerim
“Kıskanmalı mıyım?”
JJK: Her şeyi kıskan zaten
“Sanane sanane”
Fuat: Aaa susun artık hadi yiyin
Babama öpücük atarak yemeğime başladım.
------------------------
Kızların mesajlarını es geçerek makyajımı mat bordo rujumla sonlandırdım. Boy aynasından kendimi süzerek bedenimi inceledim. Gayet şık duruyordum. Siyah kabanımı üzerime alarak, siyah topuklularımı elime alarak aşağıya indim. Galiba herkes aşağıdaydı. Jungkook’u merak etmiyor değilim. Acaba yine beni nasıl vuracaktı.
Topuklularımı giymiş, dış kapıyı açmıştım. Annemler arabadaydı. Ve Jungkook arabanın içinden bana bakıyordu. Pek göremesemde yakışıklılığı buradan belli oluyordu.
Hızlıca kapıyı kilitlemiş, arabaya ilerlemiştim. Hava gayet ılıktı. Tenimi okşuyordu sanki. Arka kapıyı açarak Jungkook’un yanına oturduğumda beni süzdüğünü gördüm. Babam aynadan bana bakmıştı.
Fuat: Hiç gelmeseydin kızım
(Babam hep böyle söylüyor bana hwksuek)
“Geldim işte baba”
Fuat: İyi de geldin, gelmeseydin ne olurdu acaba
Babam benle uğraşırken ana yola girmiştik. Dikkatimi çeken şey Jungkook’un takımıyla benim abiyemin uyumu. Diğer ise Jungkook’un halen daha beni incelemesiydi. Telefonumu mini çantamdan çıkararak mesajlar kısmına girdim.
Kime: Tavşanların yüz karası 🔥
-Yedin yedin, az bak
Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥
-Sen bu kadar güzel miydin?
Kime: Tavşanların yüz karası 🔥
-Ne o bana da mı yavşayacaksın?
Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥
-Sana yavşamam
Son attığı mesaja göz devirerek önüme döndüm. Deli! Manyak! Piskopat! Uyuz! Gıcık!
Babam arabayı boş bir alana çektikten sonra arabadan indik. Annem beyaz bir elbise giymişti. Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Ee kimin annesi 💅🏼
“Mükemmel olmuşsunuz kraliçem”
Amine: Teşekkür ederim balım
Babam annemin koluna girerek salona ilerlediler. Bir zaman sonda Jungkook elini belime koyarak yaklaşmıştı bana.
JJK: Hiç ağzını açma, o kadar piç varken içeri tek giremezsin
“Tek girmiyorum”
JJK: Çok güzel olmuşsun
Fısıldayarak söylediği söz üzerine göğüs kafesim hızlanmıştı. Tebessüm ederek önüme döndüm.
“Teşekkür ederim, sende hoş olmuşsun”
JJK: Her zamanki halim
“Egolu”
Salona girdiğimizde salonun tasarımı beni büyülemişti. Her ne kadar eskiyi andırsada bir o kenarda modern gözüküyordu. Babam masaya oturduğunda biraz gerilerinde kaldığımız İçin sonradan yanlarına gidebilmiştik. Babam kaşlarını çatarak Jungkook’un belimdeki eline baktığında yutkunarak geri çekildim. Etrafa göz attığımda düğün çifti masalarındaydı. Bizim kızlar neredeydi acaba? Herhalde birazdan gelirlerdi. Çünkü babamla babaları aynı masayı ayarlamışlardı.
Dediğim gibi çok uzun sürmeden yanlarımıza
gelmişlerdi. İkiside melekler gibi güzeldi.
“Kızlar çok güzel olmuşsunuz”
Sena: Sende çok seksi olmuşsun be kızım
Kulağıma söylediği söz üzerine utandığımı hissettim.
Şule: Senin güzelliğin balım
(Video 3.33)
İlerleyen vakitlerde çok şey değişmedi. Hazırlık faslı, açılış konuşması, nikah filan. Çalan sakin şarkıyla insanlar çifte ayak uydurarak dansa kalkmışlardı. Kızlar çoktan kendilerine birilerini bulmuştu. Annem ve babam bile dansa kalmışken ben oturuyordum. Oturmamın bir sebebi vardı. Oda yanımdaki odundu. Onun kaldırmasını istiyordum. Onunla dans etmek istiyordum. Nedensiz bir şekilde…
JJK: Hadi gecenin yıldızlarını onlara gösterelim
Kulağıma fısıldanan sesle kalbim teklemişti yine. Bileğime dolanan el ile oturduğum yerden kaldırılmış, kendimi diğer insanların yanında bulmuştum. Elleri belimdeydi, ellerim göğsünde. Ayaklarımız uyumla hareket ediyordu. Aramızda karış uzunluğu kader boşluk vardı. Kokusu yine aklımı bulanıklaştırıyordu. Bu adam beni bulanıklaştırıyordu. Midemde böcekler vardı sanki. Hareket edip duruyordu.
JJK: Biliyor musun Karaca?
“Neyi?”
JJK: Ben sarışın sevmem, kızılda sevmem. Esmer veya kumralda sevmem.
Yaptığı itirafla kaşlarımı hafifçe çatmıştım. Dediğini pek anlamasam da sanki kızları sevmem demek istiyordu.
JJK: Sadece senin saçların hoşuma gidiyor. Siyahlar sanıyorum ama kumrallar. Değişik ve ben hayretler içinde kalıyorum. Saçların boyatılmış gibi ama çok doğallar. Bunu seviyorum.
Söylediği sözler beni yatıştıyor. Uykumun gelmesini sağlıyordu. Kokusunun verdiği yoğunlukta vardı. Başımı göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım.
“Kokunu çok seviyorum. Toprak kokuyorsun. Bu beni sakinleştiriyor. Her zaman koklamak istiyorum. Her zaman aklımda kalsın istiyorum.”
JJK: Ben sana aşık olmuşum Karaca
“Sana aşık olmuşum Jungkook”
-Aşık olmuşuz.
Gözümden akan yaşı umursamayarak başımı kaldırdım. Belindeki eli yavaşça belimi okşuyordu. Sanki etrafta kimse yokmuş gibi hissettiriyor. Yüzüme gülerek bakıyordu. Gülüyordum. Gülüşüne gülüyordum.
JJK: Kırmızıyı seçtim, çünkü yanımda bana aitmişsin gibi duracaktın. Uyumlu çift gibi.
JJK: Sana yavşamam, asılmamda. Çünkü sana hissettiririm. Hissetmeni isterim. Aşık olmak bunu gerektirmez mi? Hissetmek gerekmez mi?
“Hissediyorum, devam etmesini istiyorum”
JJK: Bitmeyecek bir şekilde devam edecek.
Hızlıca alnıma kondurduğu öpücükle geri çekilmişti. Kıkırdamıştım. Şarkının sona ermesiyle kimseyi takmayarak elimi tuttu. Salondan çıkıyorduk. Annemleri veya babamı umursamadı. Sadece beni umursadı o an.
Bahçeye çıkıp sessiz ve kimsesiz bir alana geldiğimizde yanaklarımdan tutarak dudaklarımızı birleştirmişti. Narince öpücükleri kontrollerimi kaybettiriyordu. Ensesindeki ellerim okşamak istediğim saçlarındaydı, ciğerlerimde kokusu vardı. Dudakları dudaklarımda, kalbi kalbimdeydi. Başka ne isteyebilirdim ki.
Bırakmak istemeyerek dudaklarımızı ayırdığında dudağına kırmızı boya sürülmüştü. Baş parmağımla dudağını silmiştim. Elleri saçlarımda geziniyorken dudaklarımızı yeniden birleştirdi. Duygularım yoğunlaşıyordu. Fazla yoğun. Başımın sızladığını hissettim. Hissetim… bir çok şey hissettim. Güzel şeyler hissettim. Ben hissettim. Hissetmek güzel bir şey. Hissetmek anlatılamaz bir şey.
The End
@@jjeonxdv aşkım çok saf çok güzel bı hikaye olmuş bayıldım ellerine salık
@@jjeonxdv böyle aşk oldu da biz mi evet demedik jzxhdjsj
Allah bize de jungkook gibi sevgili versin
Aminn
İmanlıyık bu günde şükür
@@durikko heh adam ol(!)
kelimelerine dikkat et
@@durikko kelimelerime dikkat etmiyorum(!)
3 yıldır okuduklarımın en iyisi diyebilirim. Çok güzeldiii
2. Defa okuyorum ve yine ilk baştaki heyecan var en başından beri okuduğum hayal etlerin en güzeli bu her halde aşırı iyii
❤️🫶🏻
Hayatımda okuduğum en güzel hayal et'ti yemin ederimmm
Bu hikayeyi dizi yapın lütfenn televizyonda izlemek istiyorum okadar harikaki gebericemmmm ağağa
Yakıyorsun ortalığı tatlımmmm
O kadar huzurlu hissetimki şarkıyla beraber ,okuduğum 1000 tane hayal et arasından içinde kendimi hissettiğim tek bu oldu MÜKEMMELDİ😻
Mukemmel tek kelimeyle bayıldim cok gzuel yazmissin
Oha gerçekten cok güzel hep boyle hayal etler gelsin diyenler
+1
Bunu bir kaç defa beğenme diye birşey eklemeleri gerekiyor bu youtube'ye
Allah'ım bu nasıl tatlı,komik, güzel bir hikaye abiiiii
Ayyyy ama bu çok güzel ve tatlı olmuuuuş,romantik romantik çooook beğendiiim tebrik ederim aşko💜😘😘😘
Yemin ederim şarkının etkisinde kaldım 30 kere baştan okuyabilirim HAYATIMDA OKUDUĞUM EN İYİ HAYAL ET
Bu hikayeyi sıkıldıkça açıp açıp tekrar okuyan bitek ben miyim
Offff ama bu çok güzel olmuş yaaaaa öldüm öldüm dirildim resmen 🖤❤️
3-4 kez okudum, harika, mükemmel, şahane 💜💜💙💙
Adim amine 😢😢😢😢 jsjsjsjsjsjs jungkook bana amine teyze dedi az önce jssjsjsj
Şahaneydi!! Ellerine sağlık 🥰
Allah'ım her yerde karşıma çıkıyor her seferinde tekrar tekrar okuyomm
ŞU ana kadar okuduğum en güzel hikkaye bebeyim bayıldım. bu dünyada okuduğum en güzel hikaye hikayeye aşık oldum resmen ne kadar çok beğendiğimi anlatamam ao kadar güzel B A Y I L D I M
!!!!!!!!!!!!!!!!
Çok iyi olmuş bayıldımm favorim sensin😙😙😙
Ayy bu çok güzel aşırı romantik aşırı tatlı aşırı aşk dolu bayıldım yaa cidden ellerine sağlık her bir an gözümde canlandı ve içim eridi resmen bayıldım 💜💜🥰
seni her hayaletin yorumlarında görüyorum günde sanırım 1000 tane hayalet izliyorsun
@@fesih_zengn yanii boş zamanlarımın çoğunu okuyarak geçirmeyi seviyorum o yüzden otomatik her yerde olmuş oluyorum.
Ağağağa çok beğendim çok güzel yazmışsın bayıldım ❤
Repliklerini bile ezberlediğim kurgulardan kaç kere okudum sayamıyorum ben beğendiğim hikayeleri ezberlemeden bırakmam
ben bu bölümün güzelliğini anlatamam ki
Bencedeee
Şuan evde takla atıyorum hikaye ve videodaki şarkı ayni anda bitti GAGAAGGAGAGAGAG
Gerçekten çok iyi yazıyorsun 👏👏👏❤
Heyecanlıyız djfjdjdkdodkdk💜
Oha oha aşırı iyiiii
Sen senn
@@jjeonxdv ne yaparsam yapayım hikayen ve senin kadar iyi olammm
@@Taexwd olursunnn
Agagagagaga cok guzel olmuss bebegimm ellerine emegine saglik ciddenn mukemmeldii😍🌹💍
Allahım neden bana jungkook gibi ko-(ayy kafa gitdi bende yaa) arkadaş ver AMİNNN🙏
Çok güzel olmuş ellerine sağlık canım❤️
Yeni okudum bir yerde amine teyze yazıyor ya adımın amine olması biansim'ın bana amine teyze demesi 😢😢😅😅
Çok güzel olmuş cnm 😚
Coo cok cooooooooooooooooo ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook iyi
Diyecek bir şey bulamıyorum sadece çok güzel olmuş bayıldım :)
O sırada ben : yaniuorsun fuat abiii
Harikasın
Duyguyu öyle bir veriyorsun ki kendimi hayal eti okumak yerine izliyormuş gibi hissediyorum.😮
Cümlelerin o kadar anlamlı ki dünyaca ünlü bir yazarın romanını okuyor gibi hissediyorum.😦
Ama tek sinir olduğum nokta şu ki o da içeriği sadece bir kere beğenebiliyorum.😡
Ayyyy ben eridim bitim yaaa 🥴😅
Ay tavla kısmında patladım HSHSHSHSHD
Ay gelip sara sara okuyorum ya çok iyi genelde cok hoşlanmam ama bu mük tam yaz dizisi havası var hatta daha iyi ayrıca soft olduğu için çok beyendim bide yazım şeklin deteylandırman falan mük başka bir şey demiyorum resmen okurken gülüyorum şarkı seçimletinden tut kapak resmine kadar hepsi çok uyumlu ellerine sağlık dediğim gibi genelde çok beğenmem idollerle alakalı hikayeler çok nadir güzellerini bulurum ve bu onlardan biri bide ben ilk okuduğumda hikayenin başlarında karacayı erkek sanmıştım isminden dolayı kkkkk bir garip gelmişti sonra kızım ve güzelim gibi kelimelerini okuyunca çaktım köftey
:))
normal bu hayal et videolarını sevmem ama buna ölmüşüm bitmişim ❤🔥😻❤😽
O kadar güzeldi kiiii
Şu ana kadar okuduğum en iyi hayal etti mükkemmeldi gerçekten diğer hayal et lerden farklıydı ve çok saf bir hikayeydi
Ne mutlu bana 🙃
Eveeetttt bu kurguyu 30. Okuyuşum vatana millete hayırlı olsun 👏🏻👏🏻👏🏻
@@Naz.zz_z Teşekkür ederim :) ❤️
8. Kere okudum mü- kem-mel
Ayyi müqo olmuşş yaa
lan çok güzel bu
Evet bekliyorum
Çok mükemmel olmuş ellerine sağlık
Bu kadar güzel tazmak zorundamısın mükemmel olmuş
Of bizde o şans nerde (sevgilisi olmayanlara diyom )bizde evde hikaye okuyarak hayal edek çünkü bu sadece hayallerimizde olur bu arada hikaye muhteşem olmuş 😊❤
Teşekkürlerr ❤️
Başlık desen müq kdkfkkfkflfş
Wallahi yorum gozukmuo bana yorumu tekrar atarmisin♡
Ama çok güzel olmuş
Keşke devamı olsaaaaa🥴🥴🥴
Çok güzel bir hikaye olmuş ❤️
Sen ne yaptın sanki hikayeyi yaşadım böyle bir şey yok harbiden harikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Berramm döktürmüşsün yinee
Aşırı iyi olmuş ellerine sağlık. bu arada sarkilar çok hoş rica etsem şarkının adini yazar mısın❤💜
O sırada babam gelip Jungkook'le benim kafama vurdu.
Bilmiyorum kaçıncı okumam 5'den sonra bıraktım çok güzel yazmışsın eline sağlık~❤💗❤💗💗❤
Yaaa yerim senii 🤍
İlk defa bir yorum yazıyorum ilk yorumum senin❤💗💗❤💗
@@oliviastayy6381 Olsunn 😻
Ay böyle eğlenceli hikayeler atmaya devamke 🤞😎yazarcim
(baba adı fuat) djdjdj nedense burası çok komiğime gitti
kız cadı mübah mı bu kadar güzel hikaye yazıp kalp çalmak
Merhabaaa ,mrk time
Enişte hızlı çıktı ❤
Sabit gözükmuyo aglicam
Lan amine benim sınıf arkadaşımın annesi,fuatta benim aınıf arkadaşımm tövbee
Ayy geldim bendee
Asik oldum hikayeye♡
ÇOK GÜZEL TMM MI
TMM
Omen tanrım bu nasıl hikayedir bu nasıl hayal ettir ço~k güzel 1 aboneyi hakettin:)
Ve uzun olması daha güzel olmus
Fic okuyucusuyum lan ben niye bana bildirim geldi
Ama cok hossss lutfen buns benzer bisey daha yazz
Hadiii
Sonra ise
Fuat:lan siz napiyonuz!?
Jungkook-karaca: şimdi sıçtık; 6:14
Sanırım Karaca sensin ve yasadigin bir olaya Jungkook u eklemis gibisin eger oyleyse de degilse de cok guzel hikaye ellerine sağlık
Imm hayır ben daha çok seviyor reddedilenim
Jk:Ben sana asik olmusum karaca
"Sana asik olmsum"
-Biz aşık olmusuz
😢
Bu hikayeyi 24. Okuyuşum
👀 çok olmamış mı?
@@jjeonxdv yok olmamış 30 yapmayı planlıyorum
@@Naz.zz_z peki sen nasıl istersen 😽
Ben kitap yazmak istiyorumda bunun gibi birsey yazabılırmıyım? Esinlendimde, tabii bu kadar kısa olmayacak İzin verirsen boyle birsey yazagın, Tesekkurler. 💗
İsmimi belirtirsen sevinirim
@@jjeonxdv Tabii ki.
@@jjeonxdv RUclips da değil ama direk Yazar olmak istiyorum yanı yazacagım zaman eger satışa çıkarsa link koyarım.
Olur, bakarım
@@jjeonxdv Tamam.
Dakika 3.33 deki şarkının adı ne aşkm 🤍
Yes to heaven
@@jjeonxdv teşekkürler aşkm ve hikaye acayip iyiyidi ellerine sağlık 🤍🤍🤍🤍🤍🤍
@@Angelxjeonkook Rica eder ve teşekkür ederim
@@jjeonxdv 🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍
Yanlış anlama ama isimleri siyam kitabından mı aldın baya iyi de
Karaca ismini evet :))
Jk canım ben boşum banada yawşayabilirsin
Kk bunlar kim bilmiyom bide fanı değilimT_T
Yeminle en iyi kurgu
:))
Hikaye gözükmüyo
İkinci şarkının adı ne❓
Yes To Heaven
Çok güzel bir hikaye olmuş ❤️
🖇Hikaye konusu bana aittir.Çalmayın.gerekeni yaparım
🖇 oppacı değilim. Her hikaye yazan oppacı olmuyor.
🖇 İdolleri kötülemiyorum böyle bir amacım yok.
🖇 Zevk meselesi için yazıyorum.
🖇Eğer sevmiyorsanız kanalımdan çıkabilirsiniz aksi taktirde kalbinizi kırabilirim.
🦢Jeon Jungkook 26
🦢Karaca Demir 24
Story 💅🏼
Pov: Karaca Demir
Elim patlayacak olan kalbimin üstünde duruyordu. Havaalanının girişinde onu bekliyordum. Kim mi? Jeon Jungkook. Üniversiteyi Kore, Busan’da okuduğum zaman tanışmıştım onunla. En yakın arkadaş gibi bir şeydik. Uzun zamandır onu göremiyordum ve ili hafta önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Havalara uçmak deyiminin alnını öpmek istiyordum. Çünkü hakkını veriyor. Her ne ise.
Aslında bu kadar heyecan neden yaptım bilmiyorum. İçim kıpırdıyordu. Başım mı ağırıyor benim? Karaca, Karaca kendine gel!
ANASINI AVRADINI, BACISINI, AMCASININ TORUNUNUN ÇOCUĞUNU, YERDEKİ KARINCAYI ÖPEYİM! METEOR MUSUN OĞLUM SEN! YARDIM EDİN YANIYORUM!
Uzakta gördüğüm yapılı vücut İle o olduğu aşırı belli oluyordu. Beyaz bir tişörtün altına siyah eşofman giymişti. Bavuluyla, o tavşan gülümsemesiyle bana yaklaşıyor. BANA YAKLAŞIYOR!
Şok geçirmeyi bir kenara atıp koştum. Koştuğum gibi boynuna atlamamla etrafında döndürmüştü beni. Toprak kokuyor..
“Jungkook-ah çok özledim!”
JJK: Bende çok özledim güzelim
Bedenini bedenimden ayırarak gözlerinin içine baktım. Bu adam dışarı çıkmamalı! MazAllah kem göz dolu etraf!
JJK: Karaca, bakmaya devam edecek misin?
“Ne?”
JJK: Yedin beni yedin, bana hava hoş.
Şakayla omzuna vurdum. Güldü, güldüm. Gülüşüne güldüm. Çok güzel gülüyor. O kasa güzel gülme. Helvamıda gülüşünle yap olur mu?
JJK: E nasıl gidiyor Türkiye’ye geleli?
“Aynı, Türkiye şartlarında geçiniyoruz
JJK: Abartma be kızım, zenginsin sen
“Babam zengin ben değil”
JJK: Ne fark eder?
“Kook uğraşma benle”
JJK: Uğraşınca sinirleniyorsun, hoşuma gitmiyor değil
“E sen naptın?“
JJK: Aynı, maçlar filan
“Dikkatli oluyorsun dimi? “
JJK: Maçları izlemiyor musun?
“İzlemez olur muyum?”
Evi birbirine kata kata, arada ağlayarak izliyorum İşte. O bir boksördü.
JJK: Amine Teyze nasıl?
“İyi, ev işleriyle uğraşıyor”
Sohbet ederek arabamın yanına gelmiştik. Siyah Land Rover’dı. Bavulunu bagaja koyduktan sonra o yolcu koltuğuna bende sürücü koltukla geçtim. Emniyet kemerlerimizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdım.
JJK: Ölmeyiz dimi?
Bıyık altından gülerek sorduğu soruya öldürücü bakışlarımı atmıştım.
“Boğarım seni!”
JJK: Ölümüm senin elinden olursa daha güzel olur
“Boş yapma”
JJK: Boş yapmıyorum ya!
“Hadi hadi”
Eve ulaştığımızda arabayı bahçeye park ederek indik. Annem ve babam kapıda bizi karşılıyordu. Dur bir dakika bir dakika! O Sena ile Şule mi? Aman Allah’ım! Bunlar niye burada!? Annem Jungkook’un geleceğini mi söylemişti? Öyleyse eğer ışık hızıyla gelmeleri gerekiyordu.
JJK: Bunlar kim?
“Arkadaşlarım”
JJK: Sarışın güzelmiş
“Yavşama, yavşama”
JJK: O niyeymiş?
“Sevgilisi varda ondan!”
Katiyen yalan! Sevgilisi filan yok. Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim.
JJK: Hm, şansımız yaver gitmedi diyelim
“Yani vardı ayrıldılar”
Konuşmamız bitti çünkü kapının önündeydik. Annem Jungkook’a sarıldıktan babamla tokalaşmışlardı. Sırasıyla Jungkook kızlarla selamlaşmış içeri girebilmiştik. Annem yine döktürmüştü herşeyden.
JJK: Amine Teyze döktürmüşsün yine~
Sena: Sende döktürüyorsun~
Sena’nın mide bulaşıcı iltifatını duymamış olmalıydı. Sena’ya dirseğimle vurduğumda Şule kıkırdamıştı. Herkes masaya oturduğunda Jungkook’un sağında ben solunda annem oturuyordu. Babam masanın başında ve kızlar karşımızdaydı. Şule çaktırmadan Jungkook’u kessede Sena fazlasıyla belli oluyordu.
Amine: Hadi ye oğlum, acıkmışsındır
JJK: Aç olmasam bile yiyeceğim, çok güzel gözüküyorlar!
(Baba adı Fuat)
Yemeğe başladığımızda hem sohbet ediyor hem de tadını çıkarıyorduk. Jungkook’u bildik bileli annemin yemeklerini seviyordu. Gerçi her yemeği seviyor. Aynı ben.
Amine: Kızım yarın Lalife Teyze’nin kızı evleniyor, bugün çıkar birşeyler alırsınız hem de Jungkook gezmiş olur
“Onun bacaksız kızı evde kalmamış mıydı ya?”
Kullandığım tabir üzerine Jungkook bıyık altından gülümsemişti. Babam uyarı verircesine öksürdü.
Sena: Sevgilisi vardı onun bilmiyor muydun?
Şule: Tipsizin teki
“Aman banane, gider eğleniriz biraz”
Sena: Aynen
Yemek bittiğinde babam ve Jungkook tavla oynamaya başlamıştı. Açıkçası bu kadar samimi ve Jungkook’un tavla bilmesine şaşırmıştım. Bulaşıkları makineye yerleştirirken kızların sorularını yanıtlıyordum.
Sena: Kızım o ne öyle meteor gibi.
“Genetik genetik”
Şule: Benlik değil
Sena: Sen ne anlarsın ya
“Çocuğa yavşama Sena.”
Sena: Ne o yoksa~
“Saçmlama, arkadaşım sadece”
Şule: Aynen, bende kuru fasulye
Sena: Neyse hadi hızlı olda çıkalım
“Bitt zaten, hadi “
Ellerimi kurulayıp salona geçtiğimizde babamların oyunu bitmişti.
Amine: Bitti mi kızlar?
“Bittİ anne bitti”
Sena: Biz çıkalım o zaman
Jungkook ayaklanarak yanıma geldiğinde göz kırpmıştı. Niye kırptı şimdi? Elini saçıma yaklaştırdığında bir şey alırmışcasına yapmıştı.
JJK: Köpük vardı
Başımı sallayarak yutkundum. Kızlar ayakkabılarını giyerken bende babamdan para alıyordum. Kapıya gittiğimizde hava sıcak diye üstüme bir şey almadım, Jungkook’ta almamıştı. Annem kapıyı kapattıktan sonra bahçeden çıktık. Yürümek istemiştik.
JJK: Nereye gideceğiz?
“Birkaç mağazaya gireriz, tabii oraya kadar sağlan gidebilirsen”
JJK: Anlamadım
Sena: Birazana anlarsın
Yavaşça mahalleye indiğimizde komşu kızlarının gözleri Jungkook’ta kalmıştı. Eğer ben onun yerinde olsaydım bu bakışlardan korkardım. Yanımıza yaklaşan kızı gördüğümde yüzümü buruşturdum. Jungkook’a biraz daha yaklaşıp koluna girdim. Çünkü gelen mahallenin şu herkesin kullandığı tabirde pick me kızıydı. Şaşkınca bir bana birde kızlara bakmıştı.
Mina: Karaca~ naber?
“İyi iyi”
Mina:Bu yakışıklıda kim tanışmak isterim
JJK: Gerek yok
Mina: A-a niye?
“Sevgilim de ondan”
Söylediğim laf üzerine Mina afallatacak bana baktı. Jungkook kahkaha patlatmıştı o sıra.
Sena: Mina sonra konuşuruz okey, işimiz acil
Mina: Tamam, en kısa zamanda
Şule: Ya ya tabii
Ben Jungkook’u çoktan sürüklemeye başladığımda Jungkook kıkırdayıp duruyordu. Çakacağım şimdi ağzına bir tane kıyamıyorum!
“Gülme lan gülme!”
JJK: A-a niye sevgilim?
“Allah’ım Yarabbim!”
JJK: Sen beni mi kıskandın?
Sena: Kıskanılmayacak değilsin?
JJK: Hah hepiniz kıskandınız yani
Şule: Uzatma enişte(!)
“Hepinizi gömerim şuraya ha!”
Alt yorum
Ben hariç hepsi gülerken Jungkook’tan ayrılıp Şule’nin yanında yürümeye başlamıştım. Etraftaki kızların gözleri üzerineydi hep. Hoşnut gibi duruyordu. Bir zaman sonra yürüyüş şeklini değiştirmişti. Şule bunu fark ederek Sezen Aksu’nun Seni Yerler şarkısını söylemeye başlamıştı.
(Video: 1.20)
Şule: Hey seni yerler yerler
Sena: Seni ham yapar bu zilliler
“Yaylanmadan yürü! Yoksa günah benden gider!”
JJK: Noluyor amk?
“Yaylanma diyorum!”
JJK: Sanane aşko istediğimi yaparım
“Akıl bırakmadın!”
Yandaki kızlardan biri ona öpücük attığında Jungkook dudaklarını öpücük şekline getirmişti.(kapakta ki gibi) Kıza dönüp ters bakış atarak adımlarımı durdurdum.
“Ağzını kırarım senin! Büzecek dudak kalmaz!”
X: Sana ne oluyor be?!
Kızın cırtlak sesine karşın bir şey demeden Jungkook’un yanına gittim. Elimle kulağını çekerek eğilmesini sağladım.
JJK: Ah! Kızım kulağımı rahat bırak!
“Jeon o dudaklarına sahip çık, elimden bir kaza çıkacak bak!”
JJK: Dudak benim dudağım canım!
“Halen daha konuşuyor!”
Kulağını biraz daha çekerek bıraktığımda yüzünü buruşturdu. Elini kulağına götürüp ovuşturmuştu. Yaklaştığımız mağazayı görmemle kızlara söyledim. Mağazaya girdiğimizde üst kaça çıktık. Abiyeler üst katta oluyordu çünkü. Kızlar farklı tarafta elbise bakarken ben Jungkook’la beraber seçiyordum. Ona pas vermiyordum.
JJK: Küs müyüz?
Cevap vermedim.
JJK: Görmezden mi geliyorsun beni?
Yine cevap vermemenin ardından belimde kollar hissetmemle şaşırmıştım. O şuan bana arkadan sarılıyor ve çenesi omzumdaydı. Sertçe yutkunmuşum duymuş olacak ki kıkırdamıştı.
JJK: Neden trip atıyorsun bana? Hemde gelir gelmez?
“Gelir gelmez kızlara yavşadın resmen ya!”
JJK: Onlar bana yavşamadı mı?
“Sen de yavşadın?”
JJK: Ee nolmuş yavşadıydam?
“H-hiç bir şey?”
JJK: Hm, anladım.
Boynumda hissettiğim dudaklar ile donmuştum resmen. Dudakları boynundaysan öpüyordu beni.
“J-jungkook?”
Sena: OHA OHA! YAVAŞ LAN!
Şule: Siz sevgili olmadığınıza emin misiniz?
Jungkook bedenini benden ayırmış sırıtacak kızlara bakıyordu. Ben ise halen daha çok içindeydim. Elimin kalbimin üzerinde olduğunu bile yeni fark ediyorum.
JJK: Arkadaşız Şule, ayrıca sadece öptüm o kadar
Sena: Beni de öp o zaman
JJK: Seni niye öpeyim ya?
Sena: Arkadaşın değil miyim?
JJK: Sadece tanışıyoruz?
Şule: Her neyse biz elbise şeçtik deneyeceğiz sizde çabuk olun.
“T-tamam siz geçin ben gelirim”
Kızlar yanımızdan ayrıldığı sıra Sena gözük üzerinde hareketini yapmış kabine girmişti.
Derin bir nefes alarak abiye seçmeye başladım. Az önce ne yaşadığımı tartıyordum. Jungkook ilk kez böyle bir yaklaşımda bulunmuştu bana.
JJK: Yanakların kızardı
“Sıcak bastı”
JJK: Beni de basıyor o sıcaklar
“Sen ne giyineceksin?”
JJK: Konuyu niye değiştiriyorsun?
“Konuyu değiştirmedim, ne giyeceksin diye sordum”
JJK: Hıhı, bir tane smokin getirmiştim yanımda onu giyinirim
“Anladım”
Gözüme takılan zümrüt yeşilli, kadife abiyeyi elime aldım. Kumaşı gereğinden güzeldi. Ve yeteri kadar dekoltesi vardı. Kabine doğru ilerlerken Jungkook’ta peşimden gelmiş. Küçük koltuklarda oturmuştu. Hemen telefonunu çıkarıp oyuna girmişti tabii.
Kabine girerek üzerimi değiştirdim. Abiye uzundu o yüzden sıkıntı olmayacaktı. Ama sağdan yırtmacı da vardı.
Tam tahmin ettiğim gibi bedenime uymuştu. Kendimi aynadan süzerler kızların sesini duymuştum. Jungkook’la konuşuyorlardı galiba.
JJK: Ben ne anlarım elbiseden gidin başımdan ya!
Sena: Güzel mi değil mi onu söyleyeceksin sadece!
JJK: Olmamış, yok yok!
Şule: Hıh hiçte bile mükemmel durdu
JJK: Bana niye soruyorsunuz lan o zaman!
Sena: Sen ne anlarsın!
Atışmalarına devam ederken kabinden çıkarak yanlarına yürüdüm. Kızların arkası dönüktü. Sena’nın üzerinde petrol mavimsi bir abiye, Şule’nin üzerindeyse krem rengi bir abiye vardı.
Sena’nın kenara çekilmesiyle Jungkook’un bakış açısına girmiştim. Gözleri tesadüfen beni bulduğumda kaşlarını kaldırmıştı. Adem elması oynadı. Kızlar bana doğru döndüklerinde ikiside sırıtmıştı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim.
“Ee nasıl olmuş?”
Sena: Alev atıyorum
Şule: Muhtişim olmuş bebek
Sena: Hadi biz değiştirelim o zaman
Sena ile Şule yanımızdan ayrıldıklarında Jungkook ayağa kalkmıştı. Adımlarını bana yaklaştırdı. Aramızda bir karış vardı. Yüzümde ki kanlar yanaklarıma gücüm ediyordu. Kokusu ciğerlerime dolarken kulağıma yaklaştı.
JJK: Kız seni yerler yerler
Bizim ona kullandığımız sözleri bana kullandığında kıkırdadım.
JJK: Katil edeceksin beni, bunu mu istiyorsun?
“Suçlu olmak size düşer”
JJK: Hm, öyle mi diyorsun?
Şule: Ay yok ben diyorum bunların arasında birşey var
Sena: Gitti yakışıklı çocuk
Jungkook sırıtmış, bedenini uzaklaştırmıştı. Boğazımı temizleyerek abiyenin eteklerini tuttum. O sırada Jungkook koltuğa geri oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı.
JJK: Kırmızısı var mı onun?
“Vardı herhalde”
JJK: Onu dene
Başımı sallamış, kızlara bakmadan askılılara yönelmiştim. Hemen abiyeyi almış, eski kabine girmiştim. Yeşil abiyeyi çıkartarak kırmızıyı giydiğimde güzelliğime aynadan öpücük atmıştım. Kabinden hızlıca çıkmış, yanlarına gitmiştim.
JJK: Şimdi tam uydu işte
“Neye uydu?”
JJK: Yarın görürsün
Sena: Sen bakmayacak mısın?
JJK: Hayır bakmayacağım
“Sena düğün nerede olacaktı?”
Sena: Neredeydi lan?
Şule: Çırağan Sarayı’nda
“Yuh, o kız orayı nasıl ayarlamış?”
Şule: Koca parası kızım ne bekliyoğn?
Sena: Yok ki öyle biri gelsin bulsun beni
“Ben değiştirip geleyim o zaman çıkarız”
JJK: Aynen, burası çok sıcak oldu
Şule: o sıcaklık Karaca’dan geliyordur
“Şule!”
Sena: Aa doğruyu söylemekte günah oldu şimdi
------------------------
Alt yorum
Alışverişimizi tamamladığımızda Starbucks’a gidip dinlenmiştik. Kızlar telefonlarıyla uğraşıyordu.Yanımda Jungkook olduğundan başımı omzuna yaslamıştım. Saçımı öpmüştü.
JJK: Yoruldun bakıyorum
“Yoruldum, sen yorulmadın mı?”
JJK: Umm hayır, etraftaki kızlar yorgunluğumu alıyor
Alayla söylediği söz üzerine başımı kaldırarak önüme döndüm. Telefonumu açmış, instagrama’a girmiştim.
“Kızları siksinler”
Fısıldayarak küfretmiştim. Duymamıştı. Gülüşünü duymuştum. Ardından yine belimde olan ellerini hissettim. Bedenimi geri çektiğinde baya yakındık.
JJK: Senin şu triplerini ne yapacağım?
“Bir yerine sok!”
JJK: Sinirliyiz bakıyorum
“Ne istiyorsun? Git kızlara bak!”
JJK: Trip atmasan diyorum
“Atarım atmam sanane”
JJK: İyi bende önemli bir şey diyecektim demem
“De”
JJK: Derim demem sanane
“De ya”
JJK: Trip atma diyim
“Tamam atmayacağım”
JJK: Şu kapının yanında masa varya
“Hm”
JJK: Orada kızıl saçlı kız var numarasını istesene
“Adi piç!”
JJK: Küfretme
“Gerizekalı, mal, odun, öküz, kutup ayısının vahşi olanı!”
Sena: Siz yine neden tartışıyorsunuz?
Şule: vır vır zır zır bir susmadınız
“Kalkalım diyorum, bazıları sinir bozuyor”
Sena: Okey baby kalkalım
Kızlarla Jungkook’u beklemeden kalktığımda hızla kapıya yöneldim. Sinir küpüydüm şuanda. O benim yakın arkadaşımdı ve kıskanıyordum. Gayet normal bir şey. Çok olmamıştı, birden havaya kaldırıldığımda sokak ortasında çığlık atmıştım. Jungkook, kucağında yan bir şekilde tutuyordu beni.
“Mal mısın sen ya! İndir beni”
JJK: Böyle iyi
“Kook insanlar bize bakıyor!”
JJK: Baksınlar
“Bak indir beni bağırırım ha!”
Jungkook beni kucağından indirdiğinde göğsüne vurmuştum. Sırıttı şerefsiz…
Gece Jungkook’a misafir odasını hazırladıktan sonra kendi odama geçip kendimi yatağa attım. Alışveriş yaptığım her zaman yorucu olurdu benim için. Hele yanınızda tavşan kılıklı bir öküz varsa..
*Yatağından kalktı, kapıya doğru ilerledi. İlk kapı kolu zorla açılmada odasından çıktı. Adımları sessizdi. Misafir odasına geldiğinde gülümsemiş, içeri girmişti. Daha uyumamış telefonla uğraşıyordu. Yanına gidip, ona sokuldu ve gözlerini kapattı.
JJK: Yaramazsın Karaca*
Sabah 10.30
Annemin muhtemelen mutfaktan seslenişiyle yerimde kıkırdadım. Kolumu uzattığım sırada kolum birinin bedenine değmişti. Gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift görmüştüm. Gerileyerek şaşkınca kaşlarımı kaldırdım.
JJK: Günaydın
Gülümseyerek yatakta doğruldu. Ben halen daha olayı çözmeye çalışıyordum. Bir dakika burası benim odam değil, benim burada ne işim var?
“Ben neden buradayım?”
JJK: Ben nereden bileyim, gece gece çıktın geldin koynuma girdin
“Doğru konuş”
JJK: Ne dedim ben şimdi?
“Uff, boşver”
JJK: Hakikatten sen neden buradasın?
“Büyük ihtimalle uyurgezerliğim tuttu”
JJK: Uyurgezer misin sen?
“Küçükken vardı, şuan neden oldu anlamadım”
JJK: Benimle uyumak istiyordun demek
“Hiçte bile, ben seninle uyumak istemem”
JJK: Neden benimle uyudun o zaman?
“Annem çağırıyor hazırlan in”
JJK: Konuyu değiştirmesen şaşarım
“Çok konuşma kızlara yavşayacak ağzın kalmaz”
JJK: Ben sadece ağzımla yavşamıyorum 😏
“Pislik”
Kapının kolunu açıp tam çıkacağım sırada yine açmıştı o ağzını.
JJK: Gece benim koynumdaydın
“ sus babam duyacak”
Hemen kapıyı kapatıp çıktığımda holde gülümseyerek odama geçtim. Yüzümü yıkayıp, kuruladıktan sonra kıyafet seçtim. Kokusu üzerine sinmişti ve ben kıyafetlerimi çıkarmak istemiyordum. Neyse günlük kıyafetlerimi giyerek odadan çıktım. Eş zamanda Jungkook’ta odadan çıkmıştı. Bana bakıp sırıttığında dil çıkararak aşağıya indim. Arkamdan geliyordu.
Annem kahvaltıyı bahçeye hazırlamıştı, babamın yanına gidip yanağını öptüm. Annem son hazırlıkları masaya koyarken bizde masaya oturmuştuk.
JJK: Ben hep burada mı kalsam ya?
Amine: Kal yavrum kal, ben seni kendi ellerimle beslerim
“Kıskanmalı mıyım?”
JJK: Her şeyi kıskan zaten
“Sanane sanane”
Fuat: Aaa susun artık hadi yiyin
Babama öpücük atarak yemeğime başladım.
------------------------
Alt yorum
Kızların mesajlarını es geçerek makyajımı mat bordo rujumla sonlandırdım. Boy aynasından kendimi süzerek bedenimi inceledim. Gayet şık duruyordum. Siyah kabanımı üzerime alarak, siyah topuklularımı elime alarak aşağıya indim. Galiba herkes aşağıdaydı. Jungkook’u merak etmiyor değilim. Acaba yine beni nasıl vuracaktı.
Topuklularımı giymiş, dış kapıyı açmıştım. Annemler arabadaydı. Ve Jungkook arabanın içinden bana bakıyordu. Pek göremesemde yakışıklılığı buradan belli oluyordu.
Hızlıca kapıyı kilitlemiş, arabaya ilerlemiştim. Hava gayet ılıktı. Tenimi okşuyordu sanki. Arka kapıyı açarak Jungkook’un yanına oturduğumda beni süzdüğünü gördüm. Babam aynadan bana bakmıştı.
Fuat: Hiç gelmeseydin kızım
(Babam hep böyle söylüyor bana hwksuek)
“Geldim işte baba”
Fuat: İyi de geldin, gelmeseydin ne olurdu acaba
Babam benle uğraşırken ana yola girmiştik. Dikkatimi çeken şey Jungkook’un takımıyla benim abiyemin uyumu. Diğer ise Jungkook’un halen daha beni incelemesiydi. Telefonumu mini çantamdan çıkararak mesajlar kısmına girdim.
Kime: Tavşanların yüz karası 🔥
-Yedin yedin, az bak
Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥
-Sen bu kadar güzel miydin?
Kime: Tavşanların yüz karası 🔥
-Ne o bana da mı yavşayacaksın?
Kimden: Tavşanların yüz karası 🔥
-Sana yavşamam
Son attığı mesaja göz devirerek önüme döndüm. Deli! Manyak! Piskopat! Uyuz! Gıcık!
Babam arabayı boş bir alana çektikten sonra arabadan indik. Annem beyaz bir elbise giymişti. Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Ee kimin annesi 💅🏼
“Mükemmel olmuşsunuz kraliçem”
Amine: Teşekkür ederim balım
Babam annemin koluna girerek salona ilerlediler. Bir zaman sonda Jungkook elini belime koyarak yaklaşmıştı bana.
JJK: Hiç ağzını açma, o kadar piç varken içeri tek giremezsin
“Tek girmiyorum”
JJK: Çok güzel olmuşsun
Fısıldayarak söylediği söz üzerine göğüs kafesim hızlanmıştı. Tebessüm ederek önüme döndüm.
“Teşekkür ederim, sende hoş olmuşsun”
JJK: Her zamanki halim
“Egolu”
Salona girdiğimizde salonun tasarımı beni büyülemişti. Her ne kadar eskiyi andırsada bir o kenarda modern gözüküyordu. Babam masaya oturduğunda biraz gerilerinde kaldığımız İçin sonradan yanlarına gidebilmiştik. Babam kaşlarını çatarak Jungkook’un belimdeki eline baktığında yutkunarak geri çekildim. Etrafa göz attığımda düğün çifti masalarındaydı. Bizim kızlar neredeydi acaba? Herhalde birazdan gelirlerdi. Çünkü babamla babaları aynı masayı ayarlamışlardı.
Dediğim gibi çok uzun sürmeden yanlarımıza
gelmişlerdi. İkiside melekler gibi güzeldi.
“Kızlar çok güzel olmuşsunuz”
Sena: Sende çok seksi olmuşsun be kızım
Kulağıma söylediği söz üzerine utandığımı hissettim.
Şule: Senin güzelliğin balım
(Video 3.33)
İlerleyen vakitlerde çok şey değişmedi. Hazırlık faslı, açılış konuşması, nikah filan. Çalan sakin şarkıyla insanlar çifte ayak uydurarak dansa kalkmışlardı. Kızlar çoktan kendilerine birilerini bulmuştu. Annem ve babam bile dansa kalmışken ben oturuyordum. Oturmamın bir sebebi vardı. Oda yanımdaki odundu. Onun kaldırmasını istiyordum. Onunla dans etmek istiyordum. Nedensiz bir şekilde…
JJK: Hadi gecenin yıldızlarını onlara gösterelim
Kulağıma fısıldanan sesle kalbim teklemişti yine. Bileğime dolanan el ile oturduğum yerden kaldırılmış, kendimi diğer insanların yanında bulmuştum. Elleri belimdeydi, ellerim göğsünde. Ayaklarımız uyumla hareket ediyordu. Aramızda karış uzunluğu kader boşluk vardı. Kokusu yine aklımı bulanıklaştırıyordu. Bu adam beni bulanıklaştırıyordu. Midemde böcekler vardı sanki. Hareket edip duruyordu.
JJK: Biliyor musun Karaca?
“Neyi?”
JJK: Ben sarışın sevmem, kızılda sevmem. Esmer veya kumralda sevmem.
Yaptığı itirafla kaşlarımı hafifçe çatmıştım. Dediğini pek anlamasam da sanki kızları sevmem demek istiyordu.
JJK: Sadece senin saçların hoşuma gidiyor. Siyahlar sanıyorum ama kumrallar. Değişik ve ben hayretler içinde kalıyorum. Saçların boyatılmış gibi ama çok doğallar. Bunu seviyorum.
Söylediği sözler beni yatıştıyor. Uykumun gelmesini sağlıyordu. Kokusunun verdiği yoğunlukta vardı. Başımı göğsüne yaslayarak gözlerimi kapattım.
“Kokunu çok seviyorum. Toprak kokuyorsun. Bu beni sakinleştiriyor. Her zaman koklamak istiyorum. Her zaman aklımda kalsın istiyorum.”
JJK: Ben sana aşık olmuşum Karaca
“Sana aşık olmuşum Jungkook”
-Aşık olmuşuz.
Gözümden akan yaşı umursamayarak başımı kaldırdım. Belindeki eli yavaşça belimi okşuyordu. Sanki etrafta kimse yokmuş gibi hissettiriyor. Yüzüme gülerek bakıyordu. Gülüyordum. Gülüşüne gülüyordum.
JJK: Kırmızıyı seçtim, çünkü yanımda bana aitmişsin gibi duracaktın. Uyumlu çift gibi.
JJK: Sana yavşamam, asılmamda. Çünkü sana hissettiririm. Hissetmeni isterim. Aşık olmak bunu gerektirmez mi? Hissetmek gerekmez mi?
“Hissediyorum, devam etmesini istiyorum”
JJK: Bitmeyecek bir şekilde devam edecek.
Hızlıca alnıma kondurduğu öpücükle geri çekilmişti. Kıkırdamıştım. Şarkının sona ermesiyle kimseyi takmayarak elimi tuttu. Salondan çıkıyorduk. Annemleri veya babamı umursamadı. Sadece beni umursadı o an.
Bahçeye çıkıp sessiz ve kimsesiz bir alana geldiğimizde yanaklarımdan tutarak dudaklarımızı birleştirmişti. Narince öpücükleri kontrollerimi kaybettiriyordu. Ensesindeki ellerim okşamak istediğim saçlarındaydı, ciğerlerimde kokusu vardı. Dudakları dudaklarımda, kalbi kalbimdeydi. Başka ne isteyebilirdim ki.
Bırakmak istemeyerek dudaklarımızı ayırdığında dudağına kırmızı boya sürülmüştü. Baş parmağımla dudağını silmiştim. Elleri saçlarımda geziniyorken dudaklarımızı yeniden birleştirdi. Duygularım yoğunlaşıyordu. Fazla yoğun. Başımın sızladığını hissettim. Hissetim… bir çok şey hissettim. Güzel şeyler hissettim. Ben hissettim. Hissetmek güzel bir şey. Hissetmek anlatılamaz bir şey.
The End