Olanı Olduğu Gibi Görmek | Osman Börütecene | TEDxAnkara
HTML-код
- Опубликовано: 28 июл 2024
- Osman Börütecene, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji mezunudur. Metin yazarlığı, çevirmenlik, ve sekreterlik yapmıştır. 2008-2014 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesinde Öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. 2007 yılından beri bireysel ve kurumsal eğitimler vermekte ve bireysel danışmanlık yapmaktadır.
Osman Börütecene, konsantrasyon alanları olarak; felsefe, mantık, lisan, ezoterik kültür, motivasyon, liderlik, inovasyon kavramlarına işaret etmektedir. Son yıllarda artan bir hızla kurumsal seminer ve eğitim çalışmalarını da felsefe odaklı yapmaktadır.
Osman Börütecene, çalışma hayatına 18 yaşında sekreterlikle başlamıştır. Üniversite öğrenciliği boyunca profesyonel olarak çalışma hayatına devam etmiştir. Bersay, TRT, DDF gibi kurumlarda da hizmet vermiştir. 2003 yılında ise interaktif bir şirket kurmuştur.
Osman Börütecene, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji mezunudur. Metin yazarlığı, çevirmenlik, ve sekreterlik yapmıştır. 2008-2014 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesinde Öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. 2007 yılından beri bireysel ve kurumsal eğitimler vermekte ve bireysel danışmanlık yapmaktadır.
Osman Börütecene, konsantrasyon alanları olarak; felsefe, mantık, lisan, ezoterik kültür, motivasyon, liderlik, inovasyon kavramlarına işaret etmektedir. Son yıllarda artan bir hızla kurumsal seminer ve eğitim çalışmalarını da felsefe odaklı yapmaktadır.
Osman Börütecene, çalışma hayatına 18 yaşında sekreterlikle başlamıştır. Üniversite öğrenciliği boyunca profesyonel olarak çalışma hayatına devam etmiştir. Bersay, TRT, DDF gibi kurumlarda da hizmet vermiştir. 2003 yılında ise interaktif bir şirket kurmuştur. This talk was given at a TEDx event using the TED conference format but independently organized by a local community. Learn more at www.ted.com/tedx
O kadar zor değil ya ben 17 kere dinleyince anladım.😅😅 harikasın hocam
17 yaşında tiktok değilde buralarda gezmen ilerde başarılı olacağının işareti 😊
Biz tanrıların ötesinde tanrıları yaratan her şeyin ötesindeki tek gerçeğiz. kendimizi insan bedeni olarak hayal ettiğimiz için varlığımızı deneyimlemeden korkuyoruz. Şeylere tutunup hayaller kurup mutlu olduğumuzu sanıyoruz mutluluk peşinde koşuyoruz. Bakın dindarlara cennet için nasıl çalışıyorlar. Yapılan her iyiliğin kendilerine dönmesini hayal ederek. Gördüğümüz duyduğumuz herşey hayalse ölümde bir hayalden ibarettir. Cennet ve cehennemin de bir hayal olduğu gibi. Sonuca gelirsek ne olduğumuzu değil sadece var olduğumuzu bilmemiz bizi gerçeğe uyandıracak tır.
@AbumRabum Deneyimlediğim için yazdım. Geri geldiğimde herşeyin kendi hayalim olduğunu sandım sonradan anladım ben dediğim hayalden ibaretmiş.
@AbumRabum Ölmeden önce ölmeyi yaşamak gibi bir deneyim yaşadım. Bu öyle bu dünyada anlatılan yok kahroldum mahvoldum hayatımın bittiği bir gündü filan gibi bir deneyim olmadı. Yaşadığımız dünyada gerçekliğine inanabileceğimiz bir kanıtımız yok "kendi benliğimizden başka" herşeyi duyuyoruz görüyoruz ve zihnimizle yorumlamaya çalışıyoruz. Hiç görmediğimiz bir yer hakkında cennet ve cehennem diyoruz. birilerinin bizi cezalandıracağını veya mükâfatlandıracağını hayal ediyoruz. Sonucunu bilmeden birilerine yardım ettiğimizi ve sevap kazanacağımıza inanıyoruz. Bu yaşadığımız evrende bir film oynuyor biz bir karaktere odaklanıp onun yaşadıklarını duygularını üstlenip kendimizce acı çekiyor ve mutlu oluyoruz, seviyoruz o karakteri ama bunun film yani ayna dünya olduğunun idrakine varamıyoruz. Özgür irade diye birşey yoktur olması gereken vardır tıpkı bir filmin tek konusu olduğu gibi. Kimse cennete veya cehenneme gitmez çünkü insanoğlu varlığın hayalinde yarattığı bir ilizyon dan ibarettir. Eninde sonunda döneceğimiz tekliğe çıkar yol
@@sonsuzluktaseyyah1834 ..Varlığını hayelimiz de yarattığımız dünya da kendimize böyle bir kötülük acı dolu bir dünya neden yaratıyoruz yaratan biz isek
yine üst düzey, yine Osman Börütecene...Teşekkürler.
Yaklaşamasa da bunların konuşulması bile güzel
Canım 💕
Platonun İdealar evreni ve mağara benzetmesini hatırlatıyor.
Parmenides demiş ki : 'Olma'nın tersi, 'olmamak'tır. Olmamak bile bir olma biçimidir.
Yani birşeyin yok 'olması' bile bir 'olma' biçimini tanımlar.
O zaman olmanın zıddı değildir.
Olmanın zıddı bir safsatadır.
Buda da konuyu nefis terbiyesi yönü ile ele almış.
'İstemiyorum!' derken bile arzumu dile getiren dilim ne kötü söyler!
Konuşan dilim bir yalancıdır...
'İstemiyorum' dediğimde 'istememeyi bile istiyor olmak'...
İşte benliğimin yakıcı alevi budur..! demiştir.