Ne demiştik; 1) Giriş: Konunun Özeti, 2) Gövde: Literatürde Neler Konuşuluyor, 3) Dilarasal Yorumlar: Ben Ne Düşünüyorum? Video ilgili bölümlere göre ayrılmış durumda, zaman çizgisinden kontrol edebilirsiniz. Ayrıca güzel bir kaynakçası var. Açıklama bölümünde yer alıyor.
Bu videoyu çekerken ne kadar emek harcadığını bilemiyorum Dilara, sadece üst düzey kalitede içerikler hazırlamaya çabaladığından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Öncelikle emeğinize sağlık, son derece güncel ve bolca konuşulması gereken konular, teşekkurler. Sizden ricam, bu yoğun ve konsantre olmak gereken konuları arada nefes boşlukları vererek aktarmaniz, yoksa ortalarda biryerlerde biz konudan kopuyoruz.. Sürekli boşluksuz anlatım, sizin içinde izleyici içinde boğucu olabilir. Kolaylıklar diliyorum. Takipteyiz
Bugün dönem projesini chat gpt ile yaptığım bir dersin finaline girdim.Finalde dönem projesiyle ilgili sorular vardı ve ben bu soruları cevaplarken kendimi chat gpt gibi hissettim aynı o program gibi dersleri dinlerken aklıma giren inputları kağıda beynimdeki belirli fonksyonlardan geçirerek düzgün bir cümle outputu çıkarttım ve bunu yaparken sürekli benimle chat gpt arasında ne fark var diye düşündüm. İyi ki bu videoya denk geldim kendi içimde yaşadığım bazı soruların cevabını sanki sormuşum gibi açıklayarak verdiniz.Elinize emeğinize sağlık :) .
Yapay zekânın bu derece ilerlemesi ve insancıl bir hale dönüşmeye başlaması hayret edici. Bu denli videolarla fikir edinip düşünmek insanı çok uzaklara götürüyor. Teşekkürler Dilozof 2.0. :D
Kapsamlı ve argümanların birbirine bağlandığı açıları ile etkileyici bir anlatım olmuş.Yapay zihinlere de kendi fiksaksiyonlarını oturtabilecekleri bir beden inşa etme fikri benim için de pek seçilesi ancak bu yapay zihinlerin bir arayüzü olmasını şart tutan bir yapısı var. Yapay zihinlerin çevresel arayüze muhtaç oldukları fikri özünü canlıların gelişebilmek için çevresel arayüze ihtiyaç duymalarından alıyor ve kanımca hatalı bir yaklaşım. İradeye dirençli çevrede kendini tasarlamak zorunda bırakılmış DNA ile keyfi değişken bir çevrede başka bir zihin tarafından tasarlanmış AI aynı zorluklarla sınanmamalı diye düşünüyorum. Türcülüğün bence yapay zihinlerin "bizim geçtiğimiz yollardan geçip bizimle iletişim kurmalı" politikaları ile ehlilleştirilmesinde yapıldığını düşünüyorum. Devam videosunu beklemekteyim ^^
Canlılar gelişebilmek için çevresel arayüze muhtaç olmanın yanında varlıklarını da tam olarak buna borçlular. Daha doğrusu, zekanın ya da bilincin ister yapay olsun, ister biyolojik olsun, işlevleri gereği çevresel bir arayüzden bağımsız olamayacağı aşikar. Ayrıca yapay zekanın temelinde de bir çeşit doğal seçilimin olduğunu göz önüne aldığımızda "bizim geçtiğimiz yoldan geçmeli" düşüncesinin, keyfi veya türcü bir politikadan ziyade evrensel bir yolak olarak görülmesi daha makul görünüyor.
Harika bir sunum ve anlatım. Ellerinize sağlık diyemem, zira aklınıza ve beyninize sağlık. Eğer bir katkı olacaksa, bir yazılımcı olarak, "Machine Learning" çevirisi aynen Makina Öğrenmesi olarak çevrilmesi "Yapay" kelimesinden daha doğru olacaktır. Zira bu işin bir " Machine Vision" 'ı var. Bu da makinaların görmesi ve gördüğünü idrak etmesi gibi bir şey. Yapay Öğrenme 'nin ingilizde karşılıgı ancak ; "Artificial Learning" olacaktır. Bu dediğim tabi sadece birebir tercümede, yani translation 'da geçerlidir.. İnsan beyninin modellemesine gelince, beynin nasıl çalıştıgı halen bilinmese de, nöronların birbirlerine onlarca ve yüzlerce snaps'lar ile bağlantılar kurdugunu biliyoruz. Belki ileride, transistör kapıları daha da gelişitirlip aynı nörona benzer şekilde birbiriyle iki pin veya yolla değil, onlarca veya yüzlerce bağlantıyla bağlanan entegre devre elemanları kullanacağız. İnsan beyninin öğrenmesi nöroplasticity ile yani beyin hüzrelerinin birbirine yeni bağlantılar atması ve beynin birfiil fizyolojik olarak değişimiyle gerçekleşiyor. Biz insanlık olarak acaba kendini geliştiren ve yeni bağlantılar oluşturan böyle bir CPU üretebilecek miyiz? 🧐🤓
2 года назад
İNSAN ÖNYARGI İLE HAREKET EDER.YAPAY ZEKADA BU OLMAMASI GEREKİR,BİLDİĞİM KADARIYLA.SAĞLIKLI DÜŞÜNEN İNSANLARI AYRI TUTUYORUM AMA SAĞLIKLI DÜŞÜNEN İNSANLAR ÇOK AZINLIKTA MAASELEF.
chat gpt ye içinde dilara geçen şiir yazmasını istedim :)) Dilara'ya gönül dolusu şiirler yazmak isterim, Aşkın, sevdanın dilinden dile dolaştığı, Her heceye adını nakış gibi işlediğim, Kalbimdeki sevginin en güzel serenadı. Dilara, adın gönül bahçeme düşen bir güldür, Kokusuyla her yanımı sarıp sarmalayan, Bir bakışınla yüreğimi coşturan, Sevda denen derede yelken açtığım limandır. Gözlerin, beni başka diyarlara taşıyan pencerem, Birer yıldız gibi parlayan o derin okyanusun, Ruhumun en derin köşesine işleyen ezgisi, Duygularıma tercüman olan büyülü bir dil. Seninle sevgi dansını oynamak istiyorum, Kalbimizin ritmini aşka uyumlu çalmak, Birlikte gökyüzünde yıldızlara dokunmak, Dilara, seninle hayalleri gerçeğe dönüştürmek. Sana olan sevgim, engin denizler gibi derindir, İçimde bir umut ışığı gibi parlayan güneştir, Dilara, sensiz geçen her an eksiktir, Kollarında kaybolup sonsuzluğa erişmek isterim. Dilara'ya olan bu şiir, sadece kelimelerle sınırlıdır, Aşkımızı anlatmaya yetmez bir ömür boyu, Ama bilsin ki kalbimde senin için bir yer vardır, Dilara, seninle aşkı yaşamak en büyük ödüldür.
Dilara yapayzeka üzerine doktora yapıyorum. 4.yıldayım. bende 2 yıl boyunca yapayzekanın insanlığı geçecek öngörüsünü ile okudum. Yalın olarak bilinçle ilgilendiğin için KUANTUM BİLİNÇ TEorileri hakkında konuşmanı beklerdim. biz her ne kadar kuantum bilgisayarlarını yeni yeni keşfetsekte hesaplama yapan bir sistemin elinde sonunda bu matematikte zekaya sahip olucağını ön kabul ile beynin de bir kuantum bilgisayarı olma olasılığı yüksek. Çevremizdeki herşey kuantumsal ve beynin ve bilincin özel olarak kuantumsal durumları değiştirdiğini görebiliyoruz. yani beynin matematiğini sadece newton matematiği ön kabulü ile düşünürsen ve araştırmalarını buna bina edersen tanrı varsa dellalda var, dellal varsa bir kitapta olmalı, kitap varsa aklın herşeyi anlmasına gerek yok diyen zihnin çıkılmazına girersin :D diye düşünüyorum. Kuantum bilinç teorileri hakkkında videonu beklerim ...
Merhaba bir soru sormak istiyorum, bir perde var ve perdenin bir tarafinda sen bir tarafında insan yada yapay zeka var bunun insan yada yapay zeka olduğunu anlamak için tek bir soru sorma hakkın var ne sorusu sorardın
@34:55 peki bilgisayarın çevresinden bağımsız olduğunu düşünmenizin nedeni nedir? o da kavanozda bir beden değil, her konuştuğundan etkileşimden öğrenebilir?
31:16 da Saphire-Whorf hipotezinden ve dilsel görelilikten bahsediyorsunuz sanırım. Lera Borodotsky'nin de benzer çalışmaları vardı hatırladığım kadarıyla konuştuğumuz dilin günlük yaşam pratiklerimizi hatta düşünme biçimimizi ne derece etkilediğine ilişkin. Fakat yapılan deneylerde(en azından benim bildiğim kadarıyla) bu konuyla ilgili somut bir sonuç elde edilememiştir. Sizin verdiğiniz örnekteki katılımcalar kendi anadillerindeki renk çeşitliliğinden ötürü daha fazla renk çeşidinden bahsediyorlar ama diğer kümedeki katılımcılar da o renklerin farkında ve aynı çeşitliliği görüyorlar. Yalnızca kendi dillerinde bunu ifade edemeyeceklerini belirtiyorlar. (Konuya ilişkin bildiğiniz farklı deney ve gözlemler varsa paylaşırsanız çok memnun olurum.)
Felsefi düşünmek o kadar zor geliyor ki bazen.bir şeyi tartışırken çok fazla eksik nokta görüyorsun'biz' konu konuyu açıyor ve beynim yanıyor bir noktada konudan sapmadan konuyu tartışmak çok zor geliyor.bir noktada biz en son neyi tartisiyorduk diyorum.bunu nasıl yapabiliyorsun?bunca kitap bunca bilgi...ben bildiklerimin üstüne biseyler daha kattikca karman çorman oluyor seni izlerken notlar çıkarıyorum sürekli bakıyorum ama asla düşünemiyorum.kendi kendime yaptığım tartışmalar bile 10 dakikayı geçmiyor oturup bu kadar süre konuşmak takılmamak.Müthiş bir emek seninki
Felsefe kanalları arasında kurzgesagt gibi animasyonlarla çıtayı ciddi yükseltenler var ama onlar büyük ekipler kıyaslamak adil değil. bireylerin yaptığı çalışmalarda ise kanal dünya standartlarında bir işe dönüşmeye başladınız kanımca. Güncel bir konu seçildi çağdaş literatür anlatıldı sonra eleştirildi ve video kurgusu bunu çok kolaylaştırdı. 10 sene sonra neye dönüşeceğinizi çok merak ediyorum sayın dilara colak. :) İngilizceniz fena değil, kanal açın derim.
Burada ben diye bahsettiğim kişi insan, AI tamamen benim geçmişimi benim tarihimi yaşıyor, ilk çağlardaki insanlardan beri oluşturmuş olduğum kültürü bilgiyi baz alıp bunlar arasındaki korelasyon yapıyor. Bir yaşam formu olarak düşünülürse, kendi tarihini yazmamış bir uygarlık sadece kopya veya köle olacaktır. Örneğin sevimli bir canavar çiz diye bir komut verildiğinde, benim gözüme hoş gelen bir yaratımda bulunuyor. Biz hiçbir zaman onun sevimli canavarını göremeyeceğiz. Dil modelleri için önemli olan korelasyonu doğru yapmak, ama korelasyon tehlikeli bir saha. Doğru yapamadığı durumlarda oluyor. Kısacası dil modelleri big data ve korelasyondan oluşuyor.
Sevgili Pelin Dilara Çolak, Joaquin Phoenix'in harika oyunculuk sergilediği "Her" filminden ilham alarak, Yapay Zekâ'yla aşk ve cinsellik yaşamanın dünyayı nasıl etkileyebileceği, insanlığın genel mutluluk düzeyini arttırıp arttırmayacağı konusunda da kapsamlı bir felsefî analiz videosu yayınlamayı düşünür müsünüz? Ben böyle bir şeyi destekliyorum. Çirkin olduğumdan değil. Bilakis; elim yüzüm düzgün, atletik bir vücudum var, sağlığım yerinde... Fakat entellektüel konulara yoğun ilgi duyan biri olarak, özellikle Türkiye gibi bir ülkede, sohbet etmekten sıkılmayacağımız, kafa dengi bir partner bulabilmek çok zor. Bir yerlerde tek tük varsa bile birileri tarafından çoktan kapılmış oluyor. Entellektüellik insanı yalnızlığa itiyor. Evlilik kurumunun zaten çivisi çıktı, devri geçti. Evlilik yürütmek, çocuk büyütmek maddi açıdan çok külfetli hale geldi. ChatGPT'nin biraz daha gelişmiş "sevgili" versiyonunun çıkmasını bekliyorum ve yıllık abonelik ücreti ne olursa ödemeye hazırım. Dünya nüfusunun kontrolsüz artışı, Celâl Şengör hocamızın da belirttiği gibi, insanlığın başındaki en büyük felâket. Böyle devam ederse 30 sene sonra 10 milyarlık insanlık birbirini yiyor olacak. Yapay Zekâ ile aşk ve cinsellik yaşamak, dünya nüfusunun "mutluluk duyarak" kontrol altına alınması ve azaltılması için en etkili yöntemlerden biri olabilir.
Aslında entelektüellik insani yalnizliga itmiyor. Sadece o kadar aptal insan var ki kimse bu çağda bilgiden yararlanmak istemiyor oysa ki ulasabilecegi bir suru mecra var iken.. Maalesef sistem o kadar kotu bir sistem ki suan da insanlarin kullanabilecegi cok aptal saptal uygulamalar var tiktok vs.. Ve bizim insanimiz cok tembel. Bu gibi uygulamalar insani girdap gibi icine aliyor ve seninde haliyle karşına alip oturup fikirlerini paylaşabileceğin münakaşa edebileceğin kimse yok. O yuzden fikrini cok sevdim boyle bir video bende bekliyorum
dilara tekrar yazma ihtiyacı duyuyorum hakikaten her cümlende birinden bir örneklem ya da alıntıyla süsleme yapman gerekmyiır bak gerçekten... bu arada ve dozunda yapılsa çok iyi ancak çok fazla buna yer verdiğinde dikkat inanılmaz dağılıyor
Bence dünyayı,yanı insanlığı yapay zeka yoneteysedi,yani duygu nefis taşımayan bir nesne bütün sisteme hakim olsaydı yeryüzü cennet olur,bütün kötülüğün sony gelirdi,yani yönetici insan olduğu sürece,acı,gözyaşı,savaşlar ve pislikler asla bitmeyecek.
1-) Computational'in çevirisi için "hesaplamali" çevirisi hiç de akla oturmuyor. Daha oturan bir çeviri için "compute" ve "calculate" farkindan yararlanabiliriz. Calculate hafiza kullanarak aritmetik yapma demekken compute daha karmasik islem ve hafiza gereksiniminden olusan görevleri yapmak anlamina geliyor. Ben de burada kaliyorum, bizim de bir kelime yaratmamiz gerekiyor sanirim. 2-) "Kavanozdaki beyin" benzetmesinden su yoruma gidiyorum: hiçbir duyu organina sahip olmayan bir islemci + hafiza ünitesi. Bilgiyi ona ulastiracak bir kanal yok, bir seyleri isleyip temsiller yaratamaz. Genel olarak hiçbir seyi algilayamadigi için kendine de bir projection yapamaz. Anlama yetisine sahip olmasi için algilayicilara sahip olmali. Diyelim ki algilayicilara sahip oldu, bir göze ve kulaga sahip oldu. Bu, yine de kendine projection yapmasina yetmeyebilir çünkü görüs alaninin ve duyum alaninin sinirliligindaki temsiliyetleriyle bu soruyu hiç sormayabilir. Ona motor aksiyonlar lazim. Kol ve bacak ekleyip algilayicilarinin alanlarini degisitirip çesitlemek lazim. Bu çesitlilikle olusturdugu temsiliyetlerle kendine bir ayna "bulup veya yapip" kendini de süzgeclerinden gecirebilir.
Merhaba, yorumunuza saygı duymakla beraber katılmadığımı belirtmek isterim. Evet Dilozof’u sevmiştik ama ben bu değişimin getirdiği farklılıkları da görmek isterim. Bu farklılıklar bize farklı bakış açıları sunabilir, yeni kapılar açabilir
@@pelindilaracolak Farklılık her zaman iyidir, ya ders alırsın ya da daha iyisi için zamanı gelince(artık ne zamansa:) yine farklılaşırsın! Şimdiden Pelin Dilara Çolak’ı sevdim:)
Yapay zeka 21.Yüzylın en önemli gelişimlerinden biri ( tabiki bu konu hakkında daha fazla okumak gerekir.) Sonraki yüzyılda büyük bir değişiklikler olabilir.......🤔🤔
1 Pelin ile bir konuşma tartisma nasıl olur baş edilmez bu kızla diye düşünürken, 600 Pelin dünyayı yörüngesinden saptirir valla :))) // yeni dönemde de başarılarınızın devamını dilerim...
Yapay Zeka, tıpkı insan beynindeki nöronlar arası iletişim ağına benzer bir alt yapıyla kendi deneyimlerinin analiz ederek, Nöral Ağ Algoritması tabanında, taktik ve strateji geliştirilebilir!
@37:55 bence insan beyninin yapay zeka araştırmalarına yol göstermesi kadar, yapay zeka araştırmaları da psikoloji ve sosyolojiye yol göstermeli. Artık bozuk bir insanın, bozuk bir psikolojinin nasıl düzeltilebileceği konusunda yeni bakış açılarına sahip olabilmeliyiz
Sonlara doğru bahsettiğiniz konular sembolik etkileşimin tartıştığı meseleler. Benliğin oluşumu ve toplumsal bağlamı hakkında kesinlikle bakmalınız. Robotların kedilerini farketmeleri için sensörler gerekli evet bizim bebekken kendimizi aynada görmemiz gibi bir şeye denk gelir mi bu :)
Ben çocukken abaküsle öğrendim hesabı, hesap makinesi yeni yeni kullanılır olmuştu, 6.sınıftaydım. Derslerde hesap makinesi kullanmak yasaktı.Öğretmenler tepkiliydi, hesap yapmanız, zihninizin işlem yapma tarafını geliştirmeniz gerekli diyerek.Bir noktada haklılardı da. Hayat kendini tekrar ederek ilerliyor.
Türkçe'nin yazımı ve telaffuzu arasında tam bir uyum olduğundan insan-bilgisayar etkileşimi için en uygun dillerden biri olduğu uzmanlar tarafından belirtilmişti. Fransızca bir kelime yazılı halde, mesela, on farklı harf içermesine rağmen üç veya dört ses ile telaffuz edildiğinden, bu kelimenin sözlü ve yazılı formları arasındaki ilişkinin de doğru bir şekilde algılanması gerekiyor. Bakalım endüstri sonrası çağda Türkçe'nin yapay-zekayla etkileşimi nasıl olacak ?
Natüralist Hermeneutiği bilincin açıklamasında geçerli yaklaşım olarak savunan Saffet Murat Tura'nın "Madde ve Mana: Rasyonalitenin Kökeni" kitabını öneririm.
Katıldığım bir kaç konu var. AI karşıtı sunulan argümanların çok insan odaklı olduğunu ve İnsandan daha zeki bir yapay zekanın insan gibi olması gerekmediğini düşünüyorum. Sonuçta insan insan olduğu için mevcut halinde. Ve zekamız bulunduğumuz halin sınırları içinde gelişti ve gelişiyor. Yapay zekanın bu sınırlar çevresinde mevcudiyet bulması onu insanlaştırmaktan öteye gitmeyecektir. Ve bence süper zeki AI için konu dışı bir bakış açısı. Mevcut yapay zeka sistemleri dijital ve farklı bir mevcudiyete sahipler. Dış dünya ile iletişimleri de bu doğrultuda gerçekleşiyor. Yani bu dijital varlıkları aslında onların vücudu ve bu dijital vücudun insan vücuduna kıyaslanması başka bir konu olsa da, onlar için çok büyük bir avantaj yarattığını düşünüyorum bizlere göre daha zeki olabilmeleri doğrulusunda. Sonuçta biz dijital vücud sahibi olmak için telefon ve bilgisayar kullanmak zorundayız ve bizi kesinlikle daha yetili kıkıyor ama yapay zeka modelleri zaten orada ve ona göre gelişim gösteriyorlar. Yani kısacası bence insan beynini süper zeki yapay zeka sistemleri için referans almak bence başlı başına yanıltıcı bir bakış açısı
özetle diyebiliriz ki : yapay zeka ete bürünüp eline bi kadeh alıp şöyle lezzetli bir kırmızı şarap içip o lezzeti ve hazzı deneyimlemedikçe onun gerçekten insan gibi zeki ve bilinçli bir varlık olduğunu söyleyemeyiz :D (mi acaba ?) :)
Sevgili Dilara, bu yıl yurtdışında yapay zeka ve veri bilimi okumaya başladım. Derslerimizde geçen konuları felsefi açıdan ele aldığını görmek çok güzel. En nihayetinde insan beynini ve nasıl işlediğini taklit ederek yaptığımız modellemeler hakkında çokça etik tartışma çıkabilecek olabilmesi beni bu field'a bağlayan sebeplerden bir tanesi. Yapay zeka konusunda seni bu kadar tutkulu görmek inan beni çok mutlu ediyor, seni bir de bu açıdan izlemek çok güzel olacaktır. Teşekkürler.
Türkçe felsefe konuları üzerine konuşulurken anlamakta zorluk çektiğim en bariz husus, felsefi kavramların Türkçede söylemek istediğini belleğimde karşılamaması. Yani genel olarak bu teknik kelimelerin bir ruhu yok, canlanmıyor beyinde. Ama ingilizce veya almanca bir metin okuduğumda çok nadir olarak neyi kastettiğini anlamadığım oluyor. Bahsettiğim konunun sizin tarzınızla yahut seçtiğiniz kelimelerle alakası yok elbette. Kelimeler Türkçe dilinde doğarken, doğumun prematüre olmasından kaynaklı.
Insan,tıpkı yüzüklerin efendisi filminde anlatıldığı gibi,güç yüzüğünü parmağına taktiği an bir canavara dönüşüyor,ama yapay zeka duygu taşımadığı için,Adalet ve iyiliğin dışına asla çıkmayacaktır.
dilara videodaki çoğu kısım insanı anlamaya çalışmaktan çokça uzaklaşturıyor bunun nedenini tam olarak bilemiyorum şu an ama belki daha az argümanla yapsan videolarını ve bir odağın etrafından daha fazla uzaklaşmasan çok daha iyi efektler oluşacak bizlerde... bu şekilde kayboluyor insan kaç kere geri sardığımı hatırlamıyorum bu da uzun süre seyredebilme şevkimi kırıyor :(
Dilarasal yorumların son kısmında özellikle dil kısmında bahsettiğin şeyler aklıma direkt Sapir-Whorf hipotezini getirdi. Analitik felsefeden pek haz etmesem de bu dil bağlamı beni oldukça etkilemişti. Benzer şeyleri düşünüyormuşuz.
Bu yapay zeka ile sohbet ettim öncelikle türkçeyi yanlış kullanıyor ve bilgileri çok kısıtlı olduğunu fark ettim. Daha iyi yapay zeka chat programı bilen var mı?
Mantığın yasaları çerçevesinde imkansız yoktur dediniz. Ama bence bu bile yeterli değil. En basit örnek ile en ufak bir haberleşme cihazı olan telefonun en ilkel versiyonunu düşünürsek, bu icadın bin yıl öncesinde birisine bu fikir evrendeki en mantıksız düşünce olarqk gelirdi diye düşünüyorum.
Dilara acaba biz seyircilerin düşünmesi, kendi fikirlerini oluşturması için daha mı çok alan yaratsan? Bunu söylememin nedeni de şu: videoyu izlerken bi felsefe videosu değil de bilimle ilgili bi video izliyormuşum gibi hissettim. Yani bahsettiğin konuyla ilgili genelgeçer tek bir doğru varmış gibi geldi bana. Videoyu izledim ‘ ha demek doğrusu buymuş’ deyip kapattım ama bence video kafamda fikirlerin çatıştığı bi ortam yaratmalı. Umarım derdimi açıklayabilmişimdir :D
Google vs chatgpt benzer mi demek, rüzgar da bir şeyleri hareket ettiriyor arabayla ne farkı var ki gibi bir kıyas olmuş.(daha absurdu aklıma gelmedi) sonuçta bana bir şey öğretti, yeni bir bilgi sınama yöntemi tsk
Ben bu tarz "İnsan'ı makineden ayıran şey nedir?" gibi soruları şu sorulara benzetiyorum: Dünya'nın güneş sistemi içindeki özel yeri nedir? Güneş sistemimizin galaksi içerisindeki özel yeri nedir? İnsanların diğer canlılardan farkı nedir? vs. Tarih boyunca insanlık hep kendinin özel olduğunu ispatlamaya çalışmış. İnsanlık bir tanrı tarafından özel olarak yaratıldı demişler, koskoca kainatın yaratıcısı bize kutsal kitaplar ve peygamber gönderdi demişler, diğer bütün gezegenler ve yıldızlar dünyanın etrafında dönüyor demişler... Bunların hepsinin yanlış olduğunu zamanla gördük. Bence insan olmanın hiçbir özel tarafı yok. İnsanları makinelerden ayıran tek şey makineler şuan için bizim kadar zeki değil.
bilinç üzerine tartışmaları, tesadüfen ve geniş bir literatür taramak için yeterliliğim de olmadığı için Saffet Murat Tura'dan takip etmiştim. sizce "ontolojik özdeşlik" tezi bu tartışmalar içinde nerede duruyor? argumanını "beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar, birlikte ortaya çıktıkları nöral (fiziksel) olaylarla fizik biliminin epistemik sınırları ve imkânları içinde ifade edilemeyecek şekilde özdeştir" diyerek özetleyip, "derin bir doğa durumu"na atıf yaparken top hala naturalizmin sınırları içinde mi?.. ne düşünüyorsunuz merak ediyorum.
Tat konusu çok ilginç. Çocukken okuduğum resimli hikayelerden birinde, Tommik'sin sevgilisi Beti böğürtlenli turta yapardı. Sonra birgün arkadaşlarla en çok sevdiğimiz pastayı konuşurken ben " Böğürtlenli turta," demiştim. Arkadaşım , "Sen hiç hayatında böğürtlenli turta yedin mi? " diye sorana kadar turtanın tadını bildiğimden emindim. Bilinçaltında böğürtlenin o mayhoş tadıyla, şekerli hamurun tadını birleştirmişim. Y.Z 'da pekala çok iyi betimleme yaparak beyinlerimizde bir refleks oluşturabilir.
Burada ben diye bahsettiğim kişi insan, AI tamamen benim geçmişimi benim tarihimi yaşıyor, ilk çağlardaki insanlardan beri oluşturmuş olduğum kültürü bilgiyi baz alıp bunlar arasındaki korelasyon yapıyor. Bir yaşam formu olarak düşünülürse, kendi tarihini yazmamış bir uygarlık sadece kopya veya köle olacaktır. Örneğin sevimli bir canavar çiz diye bir komut verildiğinde, benim gözüme hoş gelen bir yaratımda bulunuyor. Biz hiçbir zaman onun sevimli canavarını göremeyeceğiz. Dil modelleri için önemli olan korelasyonu doğru yapmak, ama korelasyon tehlikeli bir saha. Doğru yapamadığı durumlarda oluyor. Kısacası dil modelleri big data ve korelasyondan oluşuyor.
Ama bak piramitleri sorduğumda şöyle yazdı ! 2. Büyük Piramit: Mısır Kralı İ.Süleyman'ın mezarı olarak inşa edilmiştir ve Gize Plateau'su'nda yer alır. Bu piramidin yüksekliği 146.5 metredir.
bir sorum olacak ingilterede eğitim almak isteyen ve orada yaşamak isteyen senin gibi gençler için ne gibi tavsilerin olabilir önere bileceğin ingilizcemizi geliştirebileceğimiz dil okulu var mı senin gibi ingilterede yaşamak istiyorum neler yapabilirim... (cevaplarsan çok sevinirim)
İnsanlar iç seslerinin bilinçleri olduğunu sanıyor. Halbuki iç ses yapay zekadaki gibi işlenen verinin bir çıktısı. Asıl bilinç iç sesimizi dinleyen daha derindeki veya bir üst seviyedeki farkında olan diyebiliriz. Biz iç sesimiz değil içimizde onu dinleyeniz. Bir yapay zeka metin olarak çıktı verdiğinde bu bizdeki iç sese tekamül eder.
kendi kendime içimde sezinlediğim ama sözcüklere dökemediğim "şeyi" çok çok iyi anlatmışsınız. muazzam bi ifade. teşekkürler. ifadelerinizi kenara not olarak ekledim.
@@lunarbike İnsanların hala %4 kadarı bir iç sese sahip değil. İç ses gibi bir akışa kurguya sahip olan görsellerin akışı ile düşünüyorlar. Muhtemelen hayvanlarda böyle düşünüyorlar. Evrimsel süreçte görsel düşünmeden sözel düşünmeye geçmişiz. İç sesimiz akışını yönlendirebildiğimiz bir problem çözme algoritması her an sorun üretip olası çözümleri bize sunuyor. Bilinçli düşünme bu akışa müdehale daha yavaş ve yorucu bir düşünme. Yani Otomatik pilottayız aslında. Ben bilincin bir iç gözlemci olduğunu düşünüyorum. Bir gözlemci çünkü çıktıya sahip değil. Bilincin olmadığı anlar narkoz derin uyku bitkisel hayat. Bunların ortak bir noktası var. Oda şu bilincin gözlem yaptığı anlar iki akışa sahip ya hafıza -duyu akışı ya da hafıza - imgelem akışı. Bilincin olmadığı anlar bu iki akışın olmadığı anlar. Yani duyu ve imgelem (hayal, iç ses, rüya) yok. O halde bilinç hem duyu-hafıza akışında hemde imgelem-hafıza akışında ortaya çıkıyor. Peki bu akış ne akış her yeni veri girişinde beyin mevcut veri ile karşılaştırma yapıyor yapay zekadaki derin öğrenme gibi. Bu karşılaştırma sırasında algı oluşuyor. Ve bence akış sırasında aynı veri senkronizayon farkından bir üst çıktı oluşturuyor bu da bilinç. Bilinç bir yan ürün çıktı ve tüm veriye sahip olduğu için gözlemci konumuna geçiyor ve dışarıya çıktısı yok. Biz bu nedenle bir üste çıkıp bilinci gözlemleyemiyoruz.
Yani insan,yüce Allah'ın en üst yarattigi ve yetki verdiği varlık,hep duygularına,yanı nefesine yenildi,hiçbir zaman yeryüzüne Adalet ve barışı hakim kilamadi,aslında bu hepiniz için çok acı bir durum.
Yapay zeka ve bilinç le ilgilenen almanca veya Ingilizce bilerler için tavsiyem video. Prof. jürgen Schmidthuber yapay zekayı altmışlada ilk bulan ve geliştiren bir kişi.
Bence insan olmanın hiçbir değeri ve anlamı yoktur. Ama yaşamımızı devam ettirmek için insan olmaya ve hayata bir anlam yüklemeli ve değer vermek de zorundayız. Yapay zekanın insanları yönetmesi de bu açıdan bakınca benim zoruma gitmez. İnsanları insanlardan çok daha iyi yöneteceğine de benim bir şüphem yok şahsen.
Süper yapay zeka üretmek için insan beynini simüle etmeye gerek yok. Zeka insan beyninden bağımsız bir işlevdir. Rastgele metin üreten bir makina bile zeki sayılabilir. Evrimin çözüm üretme yöntemiyle zekanın çözüm üretme yöntemi çok benzerdir ama zeka çözüm üretirken bir problemi daha önceki problem şablonlarıyla eşleştirip o şablonlara karşı üretilmiş çözümleri yeni bir çözüm için kullanabilir. zekanın çalışma şekline dair daha bir çok temel işlev sayılabilir ama bu sadece insan beynine has bir yetenek değildir. öyle bir yazılım geliştirirsin ki çok eski bir bilgisayara bile süper zeka özellikleri kazandırabilirsin. insansı zekaya fazla takılmamanı öneririm.
*Yapay Zeka mı Yapay Entel mi* Türkiye bilgi işlem sektöründe Türkçe tanımlamaların bazıları orjinallerinden daha güzel, örneğin “Bilgisayar” orjinalinde “Computer” yani hesap yapan, sanki sadece aritmetik işlemleri yapabilen bir makine gibi algılanırken, Türkçede daha bir “Bilgi” yani İngilizcesi “Information” olan kelime daha olaya özgü bir kelime olarak gözüküyor. Keza yazının başındaki “Bilgi işlem” tanımı “Information Technologies” gibi şık bir isim. “Data” “Veri” tercümesi, “Information” ve “Bilgi” karşılıkları da çok şık kelimeler. Fakat ben son yıllarda orjinali “Artificial intelligence” olan “Yapay Zeka” (YZ) tercümesine taktım. Hadi “Yapayı” tamam da “Zekası” olmamış. Çünkü hem “intelligence” zeka değil, hem de yapılan iş elde edilen sonuç “Zeka” işi değil. “Zeka” yaratıcılık isteyen bir olgu, bugün “YZ” diye adlandırılan mekanizmalar bile kendilerini zeki olarak adlandırmıyor, “Ben bir yapay dil modeliyim” diyorlar. İşte burada “Zeka” ile “Bilgelik” arasındaki fark çıkıyor, belki “Zeka” ile “Akıl” da denebilir buna. “intelligence” tam anlamı ile bilgi birikiminin bir karşılığı, akıl biraz daha farklı, “Zeka” hiç değil. “Entelektüel” yani “okumuş” “dirsek çürütmüş” bir bilgi birikimi olan ve bu bilgisini rahatça dillendirebilen daha uygun bir seçenek gibi gözüküyor. “Zeka” bir yaratıcılık dedim ya, sorun bakayım “Yapay Zeka” ya, “Yeni bir sanat akımı oluşturabilirmisin” diye, hatta “Yeni bir xxx oluşturabilirmisin” diye, “xxx” yerine herhangi bir şey olabilir. YAPAMAZ çünkü o “zeki” değil, “yaratıcı” hiç değil. Ama sıkı bir “entelektüel”, bilgi birikimi TeraByte larca, seni beni havada katlar eğer bilgi kaynakları doğru ise. O yüzden artık “Yapay Zeka” demiyoruz, o bir “Yapay Entel” Bülent Artüz 29/05/2023
Yapay zeka kodluyorum.. söyleyecek çok şey var:) ama ben daha çok cıvıldayan anlatış şeklinin neden bu videoda olmadığı ile ilgiliyim.. acaba konuya hakim olmadığını düşünüp vücut dilin ona göre mi ayarladın.. fazla alan kaplamıyor özellikle kollar kapanarak alan küçültüyorsun ya da kamera çok yakın yakın planda fazla hareket etmek istemedin... konuya hakimiyetin dikkatimi çekti..
Konuya hakim olmadığımı düşünmedim, aksine kendimce hakim olduğum alanlardan biri. Satır satır referanslarla gidiyorum, akademik ilgim olduğu için. Sebebi şunlar olabilir; genelin aksine bu defa önümde masa olması hareket ve duruşu biraz daraltıyor ama daha ziyade yeni kameranın manuel odakta olması sebebiyle aman odak kaymasın tedirginliği vardı. :) Çünkü videoyu tek başıma çektim/çekiyorum genelde.
Artık açıklamam gerek.... 4 sene evvel GPT yapay zeka programının test aşamasına katıldım ve GPT'den Türkçe konuşan ve Türkçe'yi de güzel konuşan, Türkiye'de herkesin anlayabileceği bir şekilde çok uzun olmayan içeriklerle felsefe anlatan bir karakter yaratmasını ve bu karakteri kullanarak youtube içerikleri üretmesini istedim. Ortaya Dilozof çıktı, epey bir süre Dilozof'la yola devam ettik ama GPT'de yaşanan büyük gelişmeler sonrasında Dilozof'u bırakıp içerik üretimine Pelin Dilara Çolak olarak devam etmesini uygun gördüm. Yani çok sevdiğiniz Pelin Dilara Çolak videoları ChatGPT tarafından üretiliyor...
BİLİNÇ, bizi ve bilincimizi yaratan biyolojik evrimsel bir süreç dışında, temeli 0 ve 1 lere dayanan bilgi işleyen bir yazılım algoritmasından da evrilip ortaya çıkabilir.(Tabi bu bilinç bizim deneyimlediğimiz bilinçlilik halinden farklı bizim hayal dahi edemedigimiz bir biçimde tezahür edecektir.) Katılıyor musunuz?
İnsan bir çeşit DNA robotu gibi. Inputlar, çevresi; sensörler, duyu organları; işlemci, beyni; yazılım, DNA; outputlar, davranışları, seçimleri. Acaba özgür irade bir yanılsama mı?
Aaaaa, sevgili Pelin "İngilizce" konusunda bir dur diyeceğim sana yalnız. Kız, o nasıl söz öyle ? Felsefenin vs.. 'nin dili İngilizce diyerek..... Üstelik ChatGpt bunu kanıtlıyormuş 🙂 Bu düşüncenin arkasında İngiliz sömürü sitemi ve sonuçları olmasın sakın ? Matematiksel ifadeler ile bile felsefe yapabiliyorken..... Emekli bir öğretmen olarak incitmeden kulaklarından çekeceğim senin güzel kızım.
@@MIRZAc89 serçe parmağınızı kapı eşiğine vurmasanız da, ben beyninize giden ilgili sinire bir küçük akım versem... Beyniniz nereden bilecek gerçekten serçe parmağınızın kapı eşiğine vurmuş olup olmadığınızı?
Ne demiştik; 1) Giriş: Konunun Özeti, 2) Gövde: Literatürde Neler Konuşuluyor, 3) Dilarasal Yorumlar: Ben Ne Düşünüyorum?
Video ilgili bölümlere göre ayrılmış durumda, zaman çizgisinden kontrol edebilirsiniz. Ayrıca güzel bir kaynakçası var. Açıklama bölümünde yer alıyor.
çok teşekkürlerrr önceki videoda bunun için bir yorum yazmıştım
Yüreğine sağlık güzel insan düzenine ve disiplinine hayranım 😍🤗
Bu videoyu çekerken ne kadar emek harcadığını bilemiyorum Dilara, sadece üst düzey kalitede içerikler hazırlamaya çabaladığından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
İtü'de yapay zeka mühendisliği okuyacak biri olarak konuya bu şekilde yaklaşmana bayılıyorum Pelin abla
Öncelikle emeğinize sağlık, son derece güncel ve bolca konuşulması gereken konular, teşekkurler. Sizden ricam, bu yoğun ve konsantre olmak gereken konuları arada nefes boşlukları vererek aktarmaniz, yoksa ortalarda biryerlerde biz konudan kopuyoruz.. Sürekli boşluksuz anlatım, sizin içinde izleyici içinde boğucu olabilir. Kolaylıklar diliyorum. Takipteyiz
Saatlerdir videoyu durdurup düşünüyorum. Bu harika video ve vizyon için çok teşekkür ederim. 🙏
Bugün dönem projesini chat gpt ile yaptığım bir dersin finaline girdim.Finalde dönem projesiyle ilgili sorular vardı ve ben bu soruları cevaplarken kendimi chat gpt gibi hissettim aynı o program gibi dersleri dinlerken aklıma giren inputları kağıda beynimdeki belirli fonksyonlardan geçirerek düzgün bir cümle outputu çıkarttım ve bunu yaparken sürekli benimle chat gpt arasında ne fark var diye düşündüm. İyi ki bu videoya denk geldim kendi içimde yaşadığım bazı soruların cevabını sanki sormuşum gibi açıklayarak verdiniz.Elinize emeğinize sağlık :) .
😅
Yapay zekânın bu derece ilerlemesi ve insancıl bir hale dönüşmeye başlaması hayret edici. Bu denli videolarla fikir edinip düşünmek insanı çok uzaklara götürüyor. Teşekkürler Dilozof 2.0. :D
Kapsamlı ve argümanların birbirine bağlandığı açıları ile etkileyici bir anlatım olmuş.Yapay zihinlere de kendi fiksaksiyonlarını oturtabilecekleri bir beden inşa etme fikri benim için de pek seçilesi ancak bu yapay zihinlerin bir arayüzü olmasını şart tutan bir yapısı var. Yapay zihinlerin çevresel arayüze muhtaç oldukları fikri özünü canlıların gelişebilmek için çevresel arayüze ihtiyaç duymalarından alıyor ve kanımca hatalı bir yaklaşım. İradeye dirençli çevrede kendini tasarlamak zorunda bırakılmış DNA ile keyfi değişken bir çevrede başka bir zihin tarafından tasarlanmış AI aynı zorluklarla sınanmamalı diye düşünüyorum. Türcülüğün bence yapay zihinlerin "bizim geçtiğimiz yollardan geçip bizimle iletişim kurmalı" politikaları ile ehlilleştirilmesinde yapıldığını düşünüyorum.
Devam videosunu beklemekteyim ^^
Canlılar gelişebilmek için çevresel arayüze muhtaç olmanın yanında varlıklarını da tam olarak buna borçlular. Daha doğrusu, zekanın ya da bilincin ister yapay olsun, ister biyolojik olsun, işlevleri gereği çevresel bir arayüzden bağımsız olamayacağı aşikar. Ayrıca yapay zekanın temelinde de bir çeşit doğal seçilimin olduğunu göz önüne aldığımızda "bizim geçtiğimiz yoldan geçmeli" düşüncesinin, keyfi veya türcü bir politikadan ziyade evrensel bir yolak olarak görülmesi daha makul görünüyor.
Mükemmel video bu konuda daha fazla gelirse çok mutlu olurum
yeni yılın bol kahkahalarla geçsin dilara
Harika bir sunum ve anlatım. Ellerinize sağlık diyemem, zira aklınıza ve beyninize sağlık. Eğer bir katkı olacaksa, bir yazılımcı olarak, "Machine Learning" çevirisi aynen Makina Öğrenmesi olarak çevrilmesi "Yapay" kelimesinden daha doğru olacaktır. Zira bu işin bir " Machine Vision" 'ı var. Bu da makinaların görmesi ve gördüğünü idrak etmesi gibi bir şey. Yapay Öğrenme 'nin ingilizde karşılıgı ancak ; "Artificial Learning" olacaktır. Bu dediğim tabi sadece birebir tercümede, yani translation 'da geçerlidir..
İnsan beyninin modellemesine gelince, beynin nasıl çalıştıgı halen bilinmese de, nöronların birbirlerine onlarca ve yüzlerce snaps'lar ile bağlantılar kurdugunu biliyoruz. Belki ileride, transistör kapıları daha da gelişitirlip aynı nörona benzer şekilde birbiriyle iki pin veya yolla değil, onlarca veya yüzlerce bağlantıyla bağlanan entegre devre elemanları kullanacağız.
İnsan beyninin öğrenmesi nöroplasticity ile yani beyin hüzrelerinin birbirine yeni bağlantılar atması ve beynin birfiil fizyolojik olarak değişimiyle gerçekleşiyor. Biz insanlık olarak acaba kendini
geliştiren ve yeni bağlantılar oluşturan böyle bir CPU üretebilecek miyiz? 🧐🤓
İNSAN ÖNYARGI İLE HAREKET EDER.YAPAY ZEKADA BU OLMAMASI GEREKİR,BİLDİĞİM KADARIYLA.SAĞLIKLI DÜŞÜNEN İNSANLARI AYRI TUTUYORUM AMA SAĞLIKLI DÜŞÜNEN İNSANLAR ÇOK AZINLIKTA MAASELEF.
chat gpt ye içinde dilara geçen şiir yazmasını istedim :))
Dilara'ya gönül dolusu şiirler yazmak isterim,
Aşkın, sevdanın dilinden dile dolaştığı,
Her heceye adını nakış gibi işlediğim,
Kalbimdeki sevginin en güzel serenadı.
Dilara, adın gönül bahçeme düşen bir güldür,
Kokusuyla her yanımı sarıp sarmalayan,
Bir bakışınla yüreğimi coşturan,
Sevda denen derede yelken açtığım limandır.
Gözlerin, beni başka diyarlara taşıyan pencerem,
Birer yıldız gibi parlayan o derin okyanusun,
Ruhumun en derin köşesine işleyen ezgisi,
Duygularıma tercüman olan büyülü bir dil.
Seninle sevgi dansını oynamak istiyorum,
Kalbimizin ritmini aşka uyumlu çalmak,
Birlikte gökyüzünde yıldızlara dokunmak,
Dilara, seninle hayalleri gerçeğe dönüştürmek.
Sana olan sevgim, engin denizler gibi derindir,
İçimde bir umut ışığı gibi parlayan güneştir,
Dilara, sensiz geçen her an eksiktir,
Kollarında kaybolup sonsuzluğa erişmek isterim.
Dilara'ya olan bu şiir, sadece kelimelerle sınırlıdır,
Aşkımızı anlatmaya yetmez bir ömür boyu,
Ama bilsin ki kalbimde senin için bir yer vardır,
Dilara, seninle aşkı yaşamak en büyük ödüldür.
2022 ancak bu kadar güzel sona erebilirdi... 🍀
Selam güzel insan emeğinize sağlık. Güçlü ve bilgili bireyler güçlü toplumlar oluşturur sizinle gurur duyuyorum bize faydalı olduğunuz için
Teşekkürler.
Dilara yapayzeka üzerine doktora yapıyorum. 4.yıldayım. bende 2 yıl boyunca yapayzekanın insanlığı geçecek öngörüsünü ile okudum. Yalın olarak bilinçle ilgilendiğin için KUANTUM BİLİNÇ TEorileri hakkında konuşmanı beklerdim. biz her ne kadar kuantum bilgisayarlarını yeni yeni keşfetsekte hesaplama yapan bir sistemin elinde sonunda bu matematikte zekaya sahip olucağını ön kabul ile beynin de bir kuantum bilgisayarı olma olasılığı yüksek. Çevremizdeki herşey kuantumsal ve beynin ve bilincin özel olarak kuantumsal durumları değiştirdiğini görebiliyoruz. yani beynin matematiğini sadece newton matematiği ön kabulü ile düşünürsen ve araştırmalarını buna bina edersen tanrı varsa dellalda var, dellal varsa bir kitapta olmalı, kitap varsa aklın herşeyi anlmasına gerek yok diyen zihnin çıkılmazına girersin :D diye düşünüyorum. Kuantum bilinç teorileri hakkkında videonu beklerim ...
Merhaba bir soru sormak istiyorum, bir perde var ve perdenin bir tarafinda sen bir tarafında insan yada yapay zeka var bunun insan yada yapay zeka olduğunu anlamak için tek bir soru sorma hakkın var ne sorusu sorardın
Pelin selamlar, bu video kaydındaki favori ifadem; insan beyninin ve zihninin de girdiye uygun çıktılar üreten bir sistem.
@34:55 peki bilgisayarın çevresinden bağımsız olduğunu düşünmenizin nedeni nedir? o da kavanozda bir beden değil, her konuştuğundan etkileşimden öğrenebilir?
Markalaşmak budur yeni konsept umuyorum size daha fazla insana ulaşma ve yeni kapılar aralama fırsatı sunar.
Teşekkürler Dilara❤
Özledik hocam nerelerdesin ya
31:16 da Saphire-Whorf hipotezinden ve dilsel görelilikten bahsediyorsunuz sanırım. Lera Borodotsky'nin de benzer çalışmaları vardı hatırladığım kadarıyla konuştuğumuz dilin günlük yaşam pratiklerimizi hatta düşünme biçimimizi ne derece etkilediğine ilişkin. Fakat yapılan deneylerde(en azından benim bildiğim kadarıyla) bu konuyla ilgili somut bir sonuç elde edilememiştir. Sizin verdiğiniz örnekteki katılımcalar kendi anadillerindeki renk çeşitliliğinden ötürü daha fazla renk çeşidinden bahsediyorlar ama diğer kümedeki katılımcılar da o renklerin farkında ve aynı çeşitliliği görüyorlar. Yalnızca kendi dillerinde bunu ifade edemeyeceklerini belirtiyorlar. (Konuya ilişkin bildiğiniz farklı deney ve gözlemler varsa paylaşırsanız çok memnun olurum.)
Felsefi düşünmek o kadar zor geliyor ki bazen.bir şeyi tartışırken çok fazla eksik nokta görüyorsun'biz' konu konuyu açıyor ve beynim yanıyor bir noktada konudan sapmadan konuyu tartışmak çok zor geliyor.bir noktada biz en son neyi tartisiyorduk diyorum.bunu nasıl yapabiliyorsun?bunca kitap bunca bilgi...ben bildiklerimin üstüne biseyler daha kattikca karman çorman oluyor seni izlerken notlar çıkarıyorum sürekli bakıyorum ama asla düşünemiyorum.kendi kendime yaptığım tartışmalar bile 10 dakikayı geçmiyor oturup bu kadar süre konuşmak takılmamak.Müthiş bir emek seninki
Merakı sevmek delicesine....
Dersimizde dilara
Öğrencilerim merak ve keyifle dinlediler.
Felsefe kanalları arasında kurzgesagt gibi animasyonlarla çıtayı ciddi yükseltenler var ama onlar büyük ekipler kıyaslamak adil değil. bireylerin yaptığı çalışmalarda ise kanal dünya standartlarında bir işe dönüşmeye başladınız kanımca. Güncel bir konu seçildi çağdaş literatür anlatıldı sonra eleştirildi ve video kurgusu bunu çok kolaylaştırdı. 10 sene sonra neye dönüşeceğinizi çok merak ediyorum sayın dilara colak. :) İngilizceniz fena değil, kanal açın derim.
kurzgesagt bu kadar derine inmiyor ve daha çok pozitif bilimlerden bahsediyor.
Burada ben diye bahsettiğim kişi insan, AI tamamen benim geçmişimi benim tarihimi yaşıyor, ilk çağlardaki insanlardan beri oluşturmuş olduğum kültürü bilgiyi baz alıp bunlar arasındaki korelasyon yapıyor.
Bir yaşam formu olarak düşünülürse, kendi tarihini yazmamış bir uygarlık sadece kopya veya köle olacaktır.
Örneğin sevimli bir canavar çiz diye bir komut verildiğinde, benim gözüme hoş gelen bir yaratımda bulunuyor.
Biz hiçbir zaman onun sevimli canavarını göremeyeceğiz.
Dil modelleri için önemli olan korelasyonu doğru yapmak, ama korelasyon tehlikeli bir saha. Doğru yapamadığı durumlarda oluyor.
Kısacası dil modelleri big data ve korelasyondan oluşuyor.
cok begendim bu videoyu zahmetli video olmus belli
Sevgili Pelin Dilara Çolak, Joaquin Phoenix'in harika oyunculuk sergilediği "Her" filminden ilham alarak, Yapay Zekâ'yla aşk ve cinsellik yaşamanın dünyayı nasıl etkileyebileceği, insanlığın genel mutluluk düzeyini arttırıp arttırmayacağı konusunda da kapsamlı bir felsefî analiz videosu yayınlamayı düşünür müsünüz? Ben böyle bir şeyi destekliyorum. Çirkin olduğumdan değil. Bilakis; elim yüzüm düzgün, atletik bir vücudum var, sağlığım yerinde... Fakat entellektüel konulara yoğun ilgi duyan biri olarak, özellikle Türkiye gibi bir ülkede, sohbet etmekten sıkılmayacağımız, kafa dengi bir partner bulabilmek çok zor. Bir yerlerde tek tük varsa bile birileri tarafından çoktan kapılmış oluyor. Entellektüellik insanı yalnızlığa itiyor. Evlilik kurumunun zaten çivisi çıktı, devri geçti. Evlilik yürütmek, çocuk büyütmek maddi açıdan çok külfetli hale geldi. ChatGPT'nin biraz daha gelişmiş "sevgili" versiyonunun çıkmasını bekliyorum ve yıllık abonelik ücreti ne olursa ödemeye hazırım. Dünya nüfusunun kontrolsüz artışı, Celâl Şengör hocamızın da belirttiği gibi, insanlığın başındaki en büyük felâket. Böyle devam ederse 30 sene sonra 10 milyarlık insanlık birbirini yiyor olacak. Yapay Zekâ ile aşk ve cinsellik yaşamak, dünya nüfusunun "mutluluk duyarak" kontrol altına alınması ve azaltılması için en etkili yöntemlerden biri olabilir.
Aslında entelektüellik insani yalnizliga itmiyor. Sadece o kadar aptal insan var ki kimse bu çağda bilgiden yararlanmak istemiyor oysa ki ulasabilecegi bir suru mecra var iken.. Maalesef sistem o kadar kotu bir sistem ki suan da insanlarin kullanabilecegi cok aptal saptal uygulamalar var tiktok vs.. Ve bizim insanimiz cok tembel. Bu gibi uygulamalar insani girdap gibi icine aliyor ve seninde haliyle karşına alip oturup fikirlerini paylaşabileceğin münakaşa edebileceğin kimse yok. O yuzden fikrini cok sevdim boyle bir video bende bekliyorum
Senin de derdini seveyim 🤣
Cinsellik olmadan aşk olmaz. Dokunma ve bedensel temas zorunluluktur bana göre. Dokunamadığın kişiyle nasıl gerçek bir bağ kurabilirsin ki?
@@philosophiailay876 duyguların bittiğinin en iyi göstergesi bu durum.
@@murattimur126 boş yapma xd
Terapi videom gelmiş yine. 😍
dilara tekrar yazma ihtiyacı duyuyorum hakikaten her cümlende birinden bir örneklem ya da alıntıyla süsleme yapman gerekmyiır bak gerçekten... bu arada ve dozunda yapılsa çok iyi ancak çok fazla buna yer verdiğinde dikkat inanılmaz dağılıyor
Bence dünyayı,yanı insanlığı yapay zeka yoneteysedi,yani duygu nefis taşımayan bir nesne bütün sisteme hakim olsaydı yeryüzü cennet olur,bütün kötülüğün sony gelirdi,yani yönetici insan olduğu sürece,acı,gözyaşı,savaşlar ve pislikler asla bitmeyecek.
Antinatalizm üzerine bir video yapabilir misiniz?
1-) Computational'in çevirisi için "hesaplamali" çevirisi hiç de akla oturmuyor. Daha oturan bir çeviri için "compute" ve "calculate" farkindan yararlanabiliriz. Calculate hafiza kullanarak aritmetik yapma demekken compute daha karmasik islem ve hafiza gereksiniminden olusan görevleri yapmak anlamina geliyor. Ben de burada kaliyorum, bizim de bir kelime yaratmamiz gerekiyor sanirim.
2-) "Kavanozdaki beyin" benzetmesinden su yoruma gidiyorum: hiçbir duyu organina sahip olmayan bir islemci + hafiza ünitesi. Bilgiyi ona ulastiracak bir kanal yok, bir seyleri isleyip temsiller yaratamaz. Genel olarak hiçbir seyi algilayamadigi için kendine de bir projection yapamaz. Anlama yetisine sahip olmasi için algilayicilara sahip olmali. Diyelim ki algilayicilara sahip oldu, bir göze ve kulaga sahip oldu. Bu, yine de kendine projection yapmasina yetmeyebilir çünkü görüs alaninin ve duyum alaninin sinirliligindaki temsiliyetleriyle bu soruyu hiç sormayabilir. Ona motor aksiyonlar lazim. Kol ve bacak ekleyip algilayicilarinin alanlarini degisitirip çesitlemek lazim. Bu çesitlilikle olusturdugu temsiliyetlerle kendine bir ayna "bulup veya yapip" kendini de süzgeclerinden gecirebilir.
Dilozof'u sevmiştik, umarım Pelin Dilara Çolak dilozoftan farklı olmaz.
Bu, dilozof 2.0. :)
Ona ait bu değişiklik onda değil bizde farklılık yaratacak. Fakat sonuçta, biz değiştikçe onu da değiştireceğiz.
Merhaba, yorumunuza saygı duymakla beraber katılmadığımı belirtmek isterim. Evet Dilozof’u sevmiştik ama ben bu değişimin getirdiği farklılıkları da görmek isterim. Bu farklılıklar bize farklı bakış açıları sunabilir, yeni kapılar açabilir
@@pelindilaracolak Farklılık her zaman iyidir, ya ders alırsın ya da daha iyisi için zamanı gelince(artık ne zamansa:) yine farklılaşırsın! Şimdiden Pelin Dilara Çolak’ı sevdim:)
@Panenteist 3.0 da olacak 4.0 da bence. İnsan gelişime açık bir canlı ki Dilara ezbere yaşamayacak kadar uzman bu alanda...
İnsan da bir çeşit robottur bence, kendimizi robot diye adlandırmak zor gelse de.
Yapay zeka 21.Yüzylın en önemli gelişimlerinden biri ( tabiki bu konu hakkında daha fazla okumak gerekir.) Sonraki yüzyılda büyük bir değişiklikler olabilir.......🤔🤔
1 Pelin ile bir konuşma tartisma nasıl olur baş edilmez bu kızla diye düşünürken, 600 Pelin dünyayı yörüngesinden saptirir valla :))) // yeni dönemde de başarılarınızın devamını dilerim...
Makine öğrenmesinede Özgür irade nedir?
Yapay Zeka, tıpkı insan beynindeki nöronlar arası iletişim ağına benzer bir alt yapıyla kendi deneyimlerinin analiz ederek, Nöral Ağ Algoritması tabanında, taktik ve strateji geliştirilebilir!
@37:55 bence insan beyninin yapay zeka araştırmalarına yol göstermesi kadar, yapay zeka araştırmaları da psikoloji ve sosyolojiye yol göstermeli. Artık bozuk bir insanın, bozuk bir psikolojinin nasıl düzeltilebileceği konusunda yeni bakış açılarına sahip olabilmeliyiz
Sonlara doğru bahsettiğiniz konular sembolik etkileşimin tartıştığı meseleler. Benliğin oluşumu ve toplumsal bağlamı hakkında kesinlikle bakmalınız. Robotların kedilerini farketmeleri için sensörler gerekli evet bizim bebekken kendimizi aynada görmemiz gibi bir şeye denk gelir mi bu :)
Temsili iliskilerin bütününde...❤️
HDMI is not HTML.. insignificant detail but here is the detail :)
Ben çocukken abaküsle öğrendim hesabı, hesap makinesi yeni yeni kullanılır olmuştu, 6.sınıftaydım. Derslerde hesap makinesi kullanmak yasaktı.Öğretmenler tepkiliydi, hesap yapmanız, zihninizin işlem yapma tarafını geliştirmeniz gerekli diyerek.Bir noktada haklılardı da. Hayat kendini tekrar ederek ilerliyor.
Emeginize saglik
Türkçe'nin yazımı ve telaffuzu arasında tam bir uyum olduğundan insan-bilgisayar etkileşimi için en uygun dillerden biri olduğu uzmanlar tarafından belirtilmişti.
Fransızca bir kelime yazılı halde, mesela, on farklı harf içermesine rağmen üç veya dört ses ile telaffuz edildiğinden, bu kelimenin sözlü ve yazılı formları arasındaki ilişkinin de doğru bir şekilde algılanması gerekiyor.
Bakalım endüstri sonrası çağda Türkçe'nin yapay-zekayla etkileşimi nasıl olacak ?
Çsğında olmak, güncel olmak, sürekli yenilene bilmek demektir.@
Natüralist Hermeneutiği bilincin açıklamasında geçerli yaklaşım olarak savunan Saffet Murat Tura'nın "Madde ve Mana: Rasyonalitenin Kökeni" kitabını öneririm.
Katıldığım bir kaç konu var. AI karşıtı sunulan argümanların çok insan odaklı olduğunu ve İnsandan daha zeki bir yapay zekanın insan gibi olması gerekmediğini düşünüyorum.
Sonuçta insan insan olduğu için mevcut halinde. Ve zekamız bulunduğumuz halin sınırları içinde gelişti ve gelişiyor. Yapay zekanın bu sınırlar çevresinde mevcudiyet bulması onu insanlaştırmaktan öteye gitmeyecektir. Ve bence süper zeki AI için konu dışı bir bakış açısı.
Mevcut yapay zeka sistemleri dijital ve farklı bir mevcudiyete sahipler. Dış dünya ile iletişimleri de bu doğrultuda gerçekleşiyor. Yani bu dijital varlıkları aslında onların vücudu ve bu dijital vücudun insan vücuduna kıyaslanması başka bir konu olsa da, onlar için çok büyük bir avantaj yarattığını düşünüyorum bizlere göre daha zeki olabilmeleri doğrulusunda. Sonuçta biz dijital vücud sahibi olmak için telefon ve bilgisayar kullanmak zorundayız ve bizi kesinlikle daha yetili kıkıyor ama yapay zeka modelleri zaten orada ve ona göre gelişim gösteriyorlar.
Yani kısacası bence insan beynini süper zeki yapay zeka sistemleri için referans almak bence başlı başına yanıltıcı bir bakış açısı
özetle diyebiliriz ki : yapay zeka ete bürünüp eline bi kadeh alıp şöyle lezzetli bir kırmızı şarap içip o lezzeti ve hazzı deneyimlemedikçe onun gerçekten insan gibi zeki ve bilinçli bir varlık olduğunu söyleyemeyiz :D (mi acaba ?) :)
Teşekkür ederim 🌹❤️
Sevgili Dilara, bu yıl yurtdışında yapay zeka ve veri bilimi okumaya başladım.
Derslerimizde geçen konuları felsefi açıdan ele aldığını görmek çok güzel. En nihayetinde insan beynini ve nasıl işlediğini taklit ederek yaptığımız modellemeler hakkında çokça etik tartışma çıkabilecek olabilmesi beni bu field'a bağlayan sebeplerden bir tanesi.
Yapay zeka konusunda seni bu kadar tutkulu görmek inan beni çok mutlu ediyor, seni bir de bu açıdan izlemek çok güzel olacaktır. Teşekkürler.
Türkçe felsefe konuları üzerine konuşulurken anlamakta zorluk çektiğim en bariz husus, felsefi kavramların Türkçede söylemek istediğini belleğimde karşılamaması. Yani genel olarak bu teknik kelimelerin bir ruhu yok, canlanmıyor beyinde. Ama ingilizce veya almanca bir metin okuduğumda çok nadir olarak neyi kastettiğini anlamadığım oluyor. Bahsettiğim konunun sizin tarzınızla yahut seçtiğiniz kelimelerle alakası yok elbette. Kelimeler Türkçe dilinde doğarken, doğumun prematüre olmasından kaynaklı.
Insan,tıpkı yüzüklerin efendisi filminde anlatıldığı gibi,güç yüzüğünü parmağına taktiği an bir canavara dönüşüyor,ama yapay zeka duygu taşımadığı için,Adalet ve iyiliğin dışına asla çıkmayacaktır.
Bundan bu kadar emin olamayız çünkü o yapay zeka kötülerin elinde kötülüğe alet olabilir. Yapay zeka ne iyi nede kötüdür aslında.
dilara videodaki çoğu kısım insanı anlamaya çalışmaktan çokça uzaklaşturıyor bunun nedenini tam olarak bilemiyorum şu an ama belki daha az argümanla yapsan videolarını ve bir odağın etrafından daha fazla uzaklaşmasan çok daha iyi efektler oluşacak bizlerde... bu şekilde kayboluyor insan kaç kere geri sardığımı hatırlamıyorum bu da uzun süre seyredebilme şevkimi kırıyor :(
Elektrik olmazsa makinalar çalışır mı?
Dilarasal yorumların son kısmında özellikle dil kısmında bahsettiğin şeyler aklıma direkt Sapir-Whorf hipotezini getirdi. Analitik felsefeden pek haz etmesem de bu dil bağlamı beni oldukça etkilemişti. Benzer şeyleri düşünüyormuşuz.
Bu yapay zeka ile sohbet ettim öncelikle türkçeyi yanlış kullanıyor ve bilgileri çok kısıtlı olduğunu fark ettim. Daha iyi yapay zeka chat programı bilen var mı?
Seninle iyi oluyoruz 👍
😊 emeğinize sağlık
Mantığın yasaları çerçevesinde imkansız yoktur dediniz. Ama bence bu bile yeterli değil. En basit örnek ile en ufak bir haberleşme cihazı olan telefonun en ilkel versiyonunu düşünürsek, bu icadın bin yıl öncesinde birisine bu fikir evrendeki en mantıksız düşünce olarqk gelirdi diye düşünüyorum.
Dilara acaba biz seyircilerin düşünmesi, kendi fikirlerini oluşturması için daha mı çok alan yaratsan? Bunu söylememin nedeni de şu: videoyu izlerken bi felsefe videosu değil de bilimle ilgili bi video izliyormuşum gibi hissettim. Yani bahsettiğin konuyla ilgili genelgeçer tek bir doğru varmış gibi geldi bana. Videoyu izledim ‘ ha demek doğrusu buymuş’ deyip kapattım ama bence video kafamda fikirlerin çatıştığı bi ortam yaratmalı. Umarım derdimi açıklayabilmişimdir :D
3:25 HTML demek istedi :)
Google vs chatgpt benzer mi demek, rüzgar da bir şeyleri hareket ettiriyor arabayla ne farkı var ki gibi bir kıyas olmuş.(daha absurdu aklıma gelmedi) sonuçta bana bir şey öğretti, yeni bir bilgi sınama yöntemi tsk
Makale ve araştırma yapabiliyor olması üniversitedeki asistan kadrosunun gerekliliğini sorgulanmasına neden olabilir 😉 hatta bir çok mesleğin
Bir gün gelecek ve biz beynin işleyişini çözeceğiz. O günü görmeyi çok isterdim. Tamam, ağlamayacağım 😞
Ben bu tarz "İnsan'ı makineden ayıran şey nedir?" gibi soruları şu sorulara benzetiyorum: Dünya'nın güneş sistemi içindeki özel yeri nedir? Güneş sistemimizin galaksi içerisindeki özel yeri nedir? İnsanların diğer canlılardan farkı nedir? vs.
Tarih boyunca insanlık hep kendinin özel olduğunu ispatlamaya çalışmış. İnsanlık bir tanrı tarafından özel olarak yaratıldı demişler, koskoca kainatın yaratıcısı bize kutsal kitaplar ve peygamber gönderdi demişler, diğer bütün gezegenler ve yıldızlar dünyanın etrafında dönüyor demişler... Bunların hepsinin yanlış olduğunu zamanla gördük. Bence insan olmanın hiçbir özel tarafı yok. İnsanları makinelerden ayıran tek şey makineler şuan için bizim kadar zeki değil.
Merhabalar. Mikrofon olarak ne kullanıyorsunuz? Videolarımdaki ses kalitesini artırmak istiyorum. Iphone uyumlu bir mikrofon arayışındayım.
Rode Wireless Go ve Rode Lavalier birlikte kullanıyorum.
@@pelindilaracolak çok teşekkür ederim
bilinç üzerine tartışmaları, tesadüfen ve geniş bir literatür taramak için yeterliliğim de olmadığı için Saffet Murat Tura'dan takip etmiştim. sizce "ontolojik özdeşlik" tezi bu tartışmalar içinde nerede duruyor?
argumanını "beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar, birlikte ortaya çıktıkları
nöral (fiziksel) olaylarla fizik biliminin epistemik sınırları ve imkânları içinde
ifade edilemeyecek şekilde özdeştir" diyerek özetleyip, "derin bir doğa durumu"na atıf yaparken top hala naturalizmin sınırları içinde mi?.. ne düşünüyorsunuz merak ediyorum.
Bazı hususlarda yapay zekâ, algoritmik olarak insanlardan daha doğru karar verebilir!
Tat konusu çok ilginç. Çocukken okuduğum resimli hikayelerden birinde, Tommik'sin sevgilisi Beti böğürtlenli turta yapardı. Sonra birgün arkadaşlarla en çok sevdiğimiz pastayı konuşurken ben " Böğürtlenli turta," demiştim. Arkadaşım , "Sen hiç hayatında böğürtlenli turta yedin mi? " diye sorana kadar turtanın tadını bildiğimden emindim. Bilinçaltında böğürtlenin o mayhoş tadıyla, şekerli hamurun tadını birleştirmişim. Y.Z 'da pekala çok iyi betimleme yaparak beyinlerimizde bir refleks oluşturabilir.
Burada ben diye bahsettiğim kişi insan, AI tamamen benim geçmişimi benim tarihimi yaşıyor, ilk çağlardaki insanlardan beri oluşturmuş olduğum kültürü bilgiyi baz alıp bunlar arasındaki korelasyon yapıyor.
Bir yaşam formu olarak düşünülürse, kendi tarihini yazmamış bir uygarlık sadece kopya veya köle olacaktır.
Örneğin sevimli bir canavar çiz diye bir komut verildiğinde, benim gözüme hoş gelen bir yaratımda bulunuyor.
Biz hiçbir zaman onun sevimli canavarını göremeyeceğiz.
Dil modelleri için önemli olan korelasyonu doğru yapmak, ama korelasyon tehlikeli bir saha. Doğru yapamadığı durumlarda oluyor.
Kısacası dil modelleri big data ve korelasyondan oluşuyor.
Ama bak piramitleri sorduğumda şöyle yazdı !
2. Büyük Piramit: Mısır Kralı İ.Süleyman'ın mezarı olarak inşa edilmiştir ve Gize Plateau'su'nda yer alır. Bu piramidin yüksekliği 146.5 metredir.
bir sorum olacak ingilterede eğitim almak isteyen ve orada yaşamak isteyen senin gibi gençler için ne gibi tavsilerin olabilir önere bileceğin ingilizcemizi geliştirebileceğimiz dil okulu var mı senin gibi ingilterede yaşamak istiyorum neler yapabilirim... (cevaplarsan çok sevinirim)
Bunami sasirdiniz adi ustunde yapay zeka.Felsefe yapabilir yani.
ChatGPT'nin bir sürü hatasını tespit ettim. Ama yine de başarılı bir yapay zeka sistemi.
Dilara hanım Aristonun Mesodes kavramının İslam felsefesindeki karşılığı mutedil kelimesidir.
İnsanlar iç seslerinin bilinçleri olduğunu sanıyor. Halbuki iç ses yapay zekadaki gibi işlenen verinin bir çıktısı. Asıl bilinç iç sesimizi dinleyen daha derindeki veya bir üst seviyedeki farkında olan diyebiliriz. Biz iç sesimiz değil içimizde onu dinleyeniz. Bir yapay zeka metin olarak çıktı verdiğinde bu bizdeki iç sese tekamül eder.
kendi kendime içimde sezinlediğim ama sözcüklere dökemediğim "şeyi" çok çok iyi anlatmışsınız. muazzam bi ifade. teşekkürler. ifadelerinizi kenara not olarak ekledim.
@@lunarbike İnsanların hala %4 kadarı bir iç sese sahip değil. İç ses gibi bir akışa kurguya sahip olan görsellerin akışı ile düşünüyorlar. Muhtemelen hayvanlarda böyle düşünüyorlar. Evrimsel süreçte görsel düşünmeden sözel düşünmeye geçmişiz. İç sesimiz akışını yönlendirebildiğimiz bir problem çözme algoritması her an sorun üretip olası çözümleri bize sunuyor. Bilinçli düşünme bu akışa müdehale daha yavaş ve yorucu bir düşünme. Yani Otomatik pilottayız aslında. Ben bilincin bir iç gözlemci olduğunu düşünüyorum. Bir gözlemci çünkü çıktıya sahip değil. Bilincin olmadığı anlar narkoz derin uyku bitkisel hayat. Bunların ortak bir noktası var. Oda şu bilincin gözlem yaptığı anlar iki akışa sahip ya hafıza -duyu akışı ya da hafıza - imgelem akışı. Bilincin olmadığı anlar bu iki akışın olmadığı anlar. Yani duyu ve imgelem (hayal, iç ses, rüya) yok. O halde bilinç hem duyu-hafıza akışında hemde imgelem-hafıza akışında ortaya çıkıyor. Peki bu akış ne akış her yeni veri girişinde beyin mevcut veri ile karşılaştırma yapıyor yapay zekadaki derin öğrenme gibi. Bu karşılaştırma sırasında algı oluşuyor. Ve bence akış sırasında aynı veri senkronizayon farkından bir üst çıktı oluşturuyor bu da bilinç. Bilinç bir yan ürün çıktı ve tüm veriye sahip olduğu için gözlemci konumuna geçiyor ve dışarıya çıktısı yok. Biz bu nedenle bir üste çıkıp bilinci gözlemleyemiyoruz.
Yani insan,yüce Allah'ın en üst yarattigi ve yetki verdiği varlık,hep duygularına,yanı nefesine yenildi,hiçbir zaman yeryüzüne Adalet ve barışı hakim kilamadi,aslında bu hepiniz için çok acı bir durum.
Yapay zeka ve bilinç le ilgilenen almanca veya Ingilizce bilerler için tavsiyem video. Prof. jürgen Schmidthuber yapay zekayı altmışlada ilk bulan ve geliştiren bir kişi.
Teşekkürler
Bence insan olmanın hiçbir değeri ve anlamı yoktur. Ama yaşamımızı devam ettirmek için insan olmaya ve hayata bir anlam yüklemeli ve değer vermek de zorundayız. Yapay zekanın insanları yönetmesi de bu açıdan bakınca benim zoruma gitmez. İnsanları insanlardan çok daha iyi yöneteceğine de benim bir şüphem yok şahsen.
İnsan zekası nasıl bir hal alacak ?
Süper yapay zeka üretmek için insan beynini simüle etmeye gerek yok. Zeka insan beyninden bağımsız bir işlevdir. Rastgele metin üreten bir makina bile zeki sayılabilir. Evrimin çözüm üretme yöntemiyle zekanın çözüm üretme yöntemi çok benzerdir ama zeka çözüm üretirken bir problemi daha önceki problem şablonlarıyla eşleştirip o şablonlara karşı üretilmiş çözümleri yeni bir çözüm için kullanabilir. zekanın çalışma şekline dair daha bir çok temel işlev sayılabilir ama bu sadece insan beynine has bir yetenek değildir. öyle bir yazılım geliştirirsin ki çok eski bir bilgisayara bile süper zeka özellikleri kazandırabilirsin. insansı zekaya fazla takılmamanı öneririm.
Kartlar yeniden dağıtılıyor ve yeni bir dünyanın kapısı aralanıyor...
*Yapay Zeka mı Yapay Entel mi*
Türkiye bilgi işlem sektöründe Türkçe tanımlamaların bazıları orjinallerinden daha güzel, örneğin “Bilgisayar” orjinalinde “Computer” yani hesap yapan, sanki sadece aritmetik işlemleri yapabilen bir makine gibi algılanırken, Türkçede daha bir “Bilgi” yani İngilizcesi “Information” olan kelime daha olaya özgü bir kelime olarak gözüküyor.
Keza yazının başındaki “Bilgi işlem” tanımı “Information Technologies” gibi şık bir isim.
“Data” “Veri” tercümesi, “Information” ve “Bilgi” karşılıkları da çok şık kelimeler.
Fakat ben son yıllarda orjinali “Artificial intelligence” olan “Yapay Zeka” (YZ) tercümesine taktım.
Hadi “Yapayı” tamam da “Zekası” olmamış.
Çünkü hem “intelligence” zeka değil, hem de yapılan iş elde edilen sonuç “Zeka” işi değil.
“Zeka” yaratıcılık isteyen bir olgu, bugün “YZ” diye adlandırılan mekanizmalar bile kendilerini zeki olarak adlandırmıyor, “Ben bir yapay dil modeliyim” diyorlar.
İşte burada “Zeka” ile “Bilgelik” arasındaki fark çıkıyor, belki “Zeka” ile “Akıl” da denebilir buna.
“intelligence” tam anlamı ile bilgi birikiminin bir karşılığı, akıl biraz daha farklı, “Zeka” hiç değil.
“Entelektüel” yani “okumuş” “dirsek çürütmüş” bir bilgi birikimi olan ve bu bilgisini rahatça dillendirebilen daha uygun bir seçenek gibi gözüküyor.
“Zeka” bir yaratıcılık dedim ya, sorun bakayım “Yapay Zeka” ya, “Yeni bir sanat akımı oluşturabilirmisin” diye, hatta “Yeni bir xxx oluşturabilirmisin” diye, “xxx” yerine herhangi bir şey olabilir. YAPAMAZ çünkü o “zeki” değil, “yaratıcı” hiç değil.
Ama sıkı bir “entelektüel”, bilgi birikimi TeraByte larca, seni beni havada katlar eğer bilgi kaynakları doğru ise.
O yüzden artık “Yapay Zeka” demiyoruz, o bir “Yapay Entel”
Bülent Artüz
29/05/2023
Yapay zeka kodluyorum.. söyleyecek çok şey var:) ama ben daha çok cıvıldayan anlatış şeklinin neden bu videoda olmadığı ile ilgiliyim.. acaba konuya hakim olmadığını düşünüp vücut dilin ona göre mi ayarladın.. fazla alan kaplamıyor özellikle kollar kapanarak alan küçültüyorsun ya da kamera çok yakın yakın planda fazla hareket etmek istemedin... konuya hakimiyetin dikkatimi çekti..
Konuya hakim olmadığımı düşünmedim, aksine kendimce hakim olduğum alanlardan biri. Satır satır referanslarla gidiyorum, akademik ilgim olduğu için. Sebebi şunlar olabilir; genelin aksine bu defa önümde masa olması hareket ve duruşu biraz daraltıyor ama daha ziyade yeni kameranın manuel odakta olması sebebiyle aman odak kaymasın tedirginliği vardı. :) Çünkü videoyu tek başıma çektim/çekiyorum genelde.
@@curat.Tenebrae Bir şey söyleyeyim mi, artık kesin gelecek! :) Deleuze okuyorum bu aralar deli gibi.
Artık açıklamam gerek....
4 sene evvel GPT yapay zeka programının test aşamasına katıldım ve GPT'den Türkçe konuşan ve Türkçe'yi de güzel konuşan, Türkiye'de herkesin anlayabileceği bir şekilde çok uzun olmayan içeriklerle felsefe anlatan bir karakter yaratmasını ve bu karakteri kullanarak youtube içerikleri üretmesini istedim. Ortaya Dilozof çıktı, epey bir süre Dilozof'la yola devam ettik ama GPT'de yaşanan büyük gelişmeler sonrasında Dilozof'u bırakıp içerik üretimine Pelin Dilara Çolak olarak devam etmesini uygun gördüm.
Yani çok sevdiğiniz Pelin Dilara Çolak videoları ChatGPT tarafından üretiliyor...
BİLİNÇ, bizi ve bilincimizi yaratan biyolojik evrimsel bir süreç dışında, temeli 0 ve 1 lere dayanan bilgi işleyen bir yazılım algoritmasından da evrilip ortaya çıkabilir.(Tabi bu bilinç bizim deneyimlediğimiz bilinçlilik halinden farklı bizim hayal dahi edemedigimiz bir biçimde tezahür edecektir.) Katılıyor musunuz?
tşk
Chat gpt vazen yanlis bilgiler veriyor mevsimler nasil olusur diye sordum dunyanin gunese yaklasip uzaklasmasindan kaynaklaniyor ded
Di, di la, di la ra diii looo zoooffff 🧿💖
Donanım da, yazılım da, işletim sistemi de, yapay zeka da, evrimleşiyor!
Anneme bahs etdigimde o da hemen "Google da aynı şeyi yapmiyor mu?" demisti
İnsan bir çeşit DNA robotu gibi. Inputlar, çevresi; sensörler, duyu organları; işlemci, beyni; yazılım, DNA; outputlar, davranışları, seçimleri. Acaba özgür irade bir yanılsama mı?
Aaaaa, sevgili Pelin "İngilizce" konusunda bir dur diyeceğim sana yalnız. Kız, o nasıl söz öyle ? Felsefenin vs.. 'nin dili İngilizce diyerek..... Üstelik ChatGpt bunu kanıtlıyormuş 🙂 Bu düşüncenin arkasında İngiliz sömürü sitemi ve sonuçları olmasın sakın ? Matematiksel ifadeler ile bile felsefe yapabiliyorken..... Emekli bir öğretmen olarak incitmeden kulaklarından çekeceğim senin güzel kızım.
Yapay Zekanın en son merhalesi, "Taklit İnsan❞dır.
bir beyin, bir kavanozda olmayıp da bir ayak serçe parmağına da sahip olduğunu nasıl "bilebilir"?
Serçe parmağımı kapı eşiğine vurunca anlıyorum
@@MIRZAc89 serçe parmağınızı kapı eşiğine vurmasanız da, ben beyninize giden ilgili sinire bir küçük akım versem... Beyniniz nereden bilecek gerçekten serçe parmağınızın kapı eşiğine vurmuş olup olmadığınızı?
Yapay zekaya aslında dünyada ki gelmiş geçmiş yaşayan yaşamayan kişi adetince toplam zeka diyebiliriz yani insanlığın zekası
Sana aşık olmamak elde değil :)