Kur'anı anlamakla mükellef değiliz.
HTML-код
- Опубликовано: 13 дек 2015
- Her şeyi bilmiyoruz, bilmemiz imkânsız, gerekli de değil. İnsanlar Kur’an-ı Kerîm’in Allah kelâmı olduğunu alenen inkâr edemedikleri için, ettikleri takdirde başlarına hoş şeyler gelmeyeceğini bildikleri için “Kur'ân'ı anlamak”tan söz ederler ve insanları buna özendirmişlerdir. Birileri Kur’ân’ı anlıyor, birileri Kur’ân'ı daha iyi anlıyor, birileri bak şurası şöyle, falan filan… Hâlbuki biz Müslümanlar olarak Kur’ân-ı Kerîm’i anlamakla mükellef değiliz. Biz Kur’ân-ı Kerîm’i işitmekle ve itaat etmekle mükellefiz. Yani işitemediği halde anladığını iddia eden birtakım tipler var ve bunlar da hep “muazzam” adamlar. Mesela 12 ciltlik tefsir yazıyorlar. Allah Allah, hiç olacak şey mi? Bu hiç doğru bir şey değil, daha ağır kelimeler kullanmak istemiyorum.
Yani Allah bir türlü becerememiş anlatmayı fakat bu biliyor, anlatıyor. Hepsini biliyor; burası şöyle değil, şurası böyle diye... Ya da bizi çok eşek yerine koyuyor; “Salak sen bunu anlamazsın, burası böyle, şurası böyle…”
İlk müfessir olarak Resul-i Ekrem gösterilir. Sebebi nedir? Şudur: Fatiha Suresi’nde “Allah’ın gazabına uğrayanlar ve azıp sapmışlar” ibareleri mealen geçtiğinde sahabe soruyor. Diyor ki, “Bunlar Yahudiler ve Hıristiyanlar mı?” Rasulullah’ın cevabı, “Başka kimler olaydı!” Bakınız, her şeyi doğru işitmek lâzım, doğru anlamaktan önce doğru işitmek lâzım. Ne diyor dikkat edin. Sahabe soruyor açıkça, diyor ki, “Bunlar, yani burada kast edilen Yahudiler ve Hıristiyanlar mı?” Rasulullah “Evet, onlardır” demiyor: “Başka kimler olaydı!” Yani biz İbrahim Milleti'nden olanlar, gerçekten İbrahim Milleti'nden kimlerin olduğunun tasrihini öğreniyoruz buradan. Eğer Kur’ân tefsir edilecekse farklı şekilde anlamaya mani olmak üzere tefsir edilir. “Sakın ha, buradan başka bir şey anlamayın!” Onun için Celaleyn tefsiri iki tefsirdir, benim bildiğim en kısa tefsirlerdir. Çünkü bu iki âlim, "ola ki bunu yanlış anlarsınız, hayır burada o kast edilmiyor" diye tasrihatta bulunmuşlardır. Yoksa; "bak arkadaş burası şöyle, burası böyle..." Kimse Allah’a akıl öğretmeye kalkmasın.
Biz yanlış anlaşılmayı yahut işitme bozukluğunu reddederek ya da işitme bozukluğunu gidermek üzere tefsir ilmine rağbet edebiliriz, yoksa hermenötik değildir.
Konuşmanın tamamını şu linklerden bulabilirsiniz.
Konferansın 1.kısmı: • Kâfirler ve Türk Milli...
Konferansın 2.kısmı: • Kâfirler Ve Türk Milli...
İsmet ÖZEL
(Kâfirler ve Türk Milliyetçileri seminerindeki konuşmasından 8 Kasım 2014 Konya)