@platonik filofOz arkadaşım nietzche beynini ele geçiren ve onu öldüren firengi (sifiliz) yüzünden öldü, burada arkadaşımız metafor yapıyor, sen hangi gezegende yaşıyorsun mars neptün uranüs?
@@bedirsavasi31 hocam selam, küçümsemek için söylemiyorum ama, nietzsche'nin tüm kitaplarını okumuş biri olarak söylüyorum(bazılarını ikiden fazla kere) bahsettiğim kitap iyidir, nietzsche'yi ve dönemini anlamak için tavsiye edebileceğim en anlaşılası öğretici kitaplardan biri, tabi beğenmek görecelidir fakat bu kitaba kötü demek, ya iyi okuyup anlamamış olmayı gerektirir, ya da internetten niçe videoları izleyip, hiçbir kitabını okumayıp mevzu bahis kitabı dikkatsiz bir şekilde okumayla olabilecek birşey. :/
@@onurkucuk6267 dostum illaki seninle aynı fikirde mi olmam lazım ? Küçümsemek için söylemiyorum diyip aklınca bi kaç kurşun sıkmaya çalışmışsın. Kitaba kötü demek neden iyi okuyup anlaşılmamayı gerektirsin ? Sen üst akıl mısın ? Görülmeyeni mi gördün ? Niçeyi son kısımda Esra Erol’daki orta yaşlı teyzeler gibi hüngür hüngür ağlatmış, okuyanı duygulandırmak için. İlla sana beğenmediğim yerleri oturup teker teker açıklayayım mı dostum ? Eleştiriyi eleştirmeden önce düşünerek yazmanı diliyorum bundan sonra. Umarım akıllanırsın küçük adam.
@@emircantamer3367 Evet,bende bakmıştım. Niche' nin doğum tarihi 1844 ve ölümüde 1900. Bu şaşırtıcı bir tesadüf mü yoksa, bilinçli bir anma mı bilemedim.
Süresi uzatılsın, gayet iyi olur lakin videoda olayı anlatan kişinin taraf tutması ve arada ciddiyetsiz oluşu ilgimi çekti. Bunlara da dikkat edilirse tadından yenmeyeceğine eminim.
'Torino Atı' İlk ve son sahnesi oldukça etkileyiciydi. Beni en çok içine çeken sahne, Yönetmenin, Çingenelerin eve gelene kadarki süreci olduğu gibi göstermesi oldu, kesintisiz, dolaysız.
Torino atını 4-5 yıl önce sıkılmadan sonuna kadar izlemiştim. soguk sürekli anlamaya calıstığım , şarap eşliğinde izlediğim sessiz bir filmdi. ama etkilenmiştim. izleyen kimseyi de duymamıştım ilk sizden duydum
RUclipsda izlenmeye değer bir içerik olduğunu düşünmüyorken Twitterda hayko bağdat sayesinde denk geldiğim ve içinden çıkamadığım harika bir kanal keşke bu platformdaki bütün içerikler bu kadar yararlı samimi ve kaliteli olsa artık heyecanla bekliyorum yeni bölümleri😊🍀
Kanal populeritesini arttırmak için entellektüel konularla popüleritesi olan kişi ve konularla ilginç bir kesişim noktası yakalamaya çalışıyor umarım çizgisini korur. Nietzsche'yi araştırdığım kadarıyla felsefe profesörlerinin bile yorumlama da güçlük çektiklerini ve birbirlerinden farklı çıkarımlarda bulunduklarını söyleyebilirim. Bu anlatı çok yüzeysel olmuş. Yalın Alpay'ın bu konularla ilgili analizlerini dinlemek isteriz.
O filmi çok evvelinde izlemiştim. Ve o diyalog olmayan, sıcak patatesi elleriyle soyma sahneleri beni benden almıştı. Ve o kadının atın durumu iyi değil diye üzüntülü bakışları...
her fikir bir şekilde hayattan etkilenerek duygularla bağlantılı olarak gelişmez mi? sorunları ,arayışları ve verdiği tepkiler ,dışavurumlar ,nefreti gayet makul niçenin
Torino atını sıkılmadan izledim valla. Her karesi benim gibi siyah-beyaz bir fotoğraf sever için ilham vericiydi. Uzun ve durağandı çünkü filmi izlerken insana düşünme fırsatı veriyor. Dünyanın 6 günde yaratıldığının anlatıldığı gibi 6 günde dünya bitiyordu. En azından o insanlar için. Bazı sembolleri anlamasam da oldukça iyidi.
Tesekk ....Hızı 1,5 alın......Neizchte ağladığında , kitap Irwin Yalım - çok güzeldi ......Genelevleri sever , ama frengi kaptı.......Schopenheir hayrandı....İtalya ve İsviçre de yalnızca yasar ,Üst insan Özgür ve sorumlu insan ........
Nietzsche Ağladığında dünya üzerindeki en nefret ettiğim kitaptır . Bu kitap bütün ateşiyle Hitlerce bir alçaklıktı ....
4 года назад+6
En iyi bölümlerden biriydi gerçekten... Babala Tv’de ayrılışın en doğru karar olduğu ortada. Doğru kitleyle buluşmak gerekiyor galiba bazı içeriklerin izleyiciyle buluşması için. Ellerinize sağlık!
Harika bir bölümdü (ölümdü)! Niçe aslında kadınların kırbaca ihtiyacı olduğunu söylerken bir tespit yapıyordu. Kadın ve erkek fark etmeksizin aynı toplumsal bilinç altında yaşadığımızı... Kadınlar kırbaç istiyor, çünkü onlar kırbaç olacak erkekleri yetiştiyor. Çünkü onlar ta en başından "burası benim" diyen bir insanın çocukları. Hani şu toprağı çevirme meselesi, kutsal metinlerde de geçen mesele. O günden beri insan kendini bir "şey" zannediyor. Ama artık fark ediyoruz ki hiçbir şey. Bu yüzden anlamsız geliyor çoğu şey bize. Ama işte tam da bu yüzden bir şey olmamız gerektiğini söylemiş Niçe. "Bir şey yok, ama biz olabiliriz" Kendimizi bulabiliriz ama ben de arama demiş. Ben sana bir şey söyleyemem. Çünkü sen hala arıyorsun demektir bana sorarken. Arama, dur ve bekle ve düşün. Sondaki şiir de bahsettiği gibi "o çok sevdiğin ağaç" gibi, yalnızlığına gömül ve düşün. Düşündüğünde her şey tersine dönse, yani senin dediğin gibi kadınlar yönetse dünyayı düzelecek sanabilirsin, ama sanma. Çünkü dedim ya, o erkekleri o kadınlar büyüttü. Bir şey olaleceğimizi söyledi, milyonlarca "şey" olarak, ne yaptığımız ortada. Belki de hermafrodit bir yapımız olmalı. Yani kadınsılığı da erkeksiliği de dengeli bir şekilde barındırmalıyız bünyemizde. Ya da cinsiyetsiz, ama o zaman da kendimizi aşabilecek üretimi yapabilir miyiz? Evrende hiç bir şey tek taraflı olmuyor, en azından benim bakış açımdan. Belki de Niçe, yetersizliğinden aşağıladığı, bir kırbaç olabilmek için ömrünü harcadığı kadınların, kendilerini kırbaçladığını ve hatta o kırbacı kendilerinin yarattığını fark etti o anda, ve delirdi. Çünkü, ne kırbaç olmak gerek ne de at. Üst insan olmak gerek; yalnız ve mağlup. Mağluptur insan bu dünyada ve eğer "üst insan" olabilirse "olabilecektir" O yüzden mağlubiyetlerimiz biziz ve onun bizi tanıştırdığı yalnızlığımız tek gerçeğimiz. Her şeyin bir ve her şeyin biricik olduğu, tüm şeylerin yalnızlıkları için de saygıyı hak ettiği tek gerçek. Her şey gerçeğe saygı ile başlayacak.
Ata sarıldığı anı ana gittim yine gözlerim doldu yaaa bende at kırbaçlayanlar yada at arabası görünce hep içimden ağlıyorum:( ne kadar hassas bir kalbi varmış..
Ara çok fazla oluyor ağabey. Bir sonra ki video ile bu video arasına keşke çok bir zaman girmese hafta da 1 veya 2 video olsa çok güzel olur. Mümkün ise daha fazla video çekebilir misin sadece konuş kitaplardan bahset, kitap kapaklarının içeriği ile uyumlu mu uyumsuz mu bunu tartışalım misal veya bunun gibi ama biraz daha çok görelim sizi böyle videolarda 🤗
Çocukluğumun pazar gecelerinde yanan sobanın dibinde Parliement sinema gecesini bekler gibi her pazar gecesi saate baka baka Aytuğ hocanın programını bekler oldum.
Aslında bu kırbaç olayı Nietzsche Ağladığında kitabında çok güzel anlatmış, ayrıntılı okumanızda kitapta bir fotoğraftan lou salome'nin elinde kırbaç tuttuğu ve yanlarında Nietzsche ve arkadaşıyla beraber olduğu bir fotoğrafı tasvir ediyor, ona bakmanız iyi olur.( İnternette fotoğrafı var)
Yine çok güzel bir bölüm olmuş, elinize sağlık fakat bazı ifadeler eksik. Konunun dışına çıkmamak için kilise hakkında detaylı bir bilgi verilmemiş haklı olarak ama önüne geleni yakıyordu demek de pek doğru değil çünkü kilise iktidarını kaybetmek istemiyordu ve bu yüzden bazı dönemlerde bu gibi olaylar yaşandı. Kilise de diğer iktidar sahipleri gibi değişimi istemezdi. Saygılar.
Bayağı bildiğin popülist bir söylemle geçistirmiş. Bunu söylemek için video çekmesine gerek yoktu. Bu tespiti yapacak binlerce adam var. Özgün yorum yaptığı tek yer de orasiydi.
@Melih Çağlar bu tür felsefi konulara daha derinlikli daha tarihsel ele almak isteyen varsa Prof Dr Ahmet Arslan izlemesini tavsiye ederim. Felsefe tarihçisi kendisi, konuşmalarını dinledikce her dakika IQ nuz yükseliyor
Harika bir bölüm olmuş. Edebiyat takipçisi elit bir kitle oluşturmuş burda. Popüler olamıyorsa da bölümler beğenilerek izleniyorsunuz. Değeriniz bilinecek, artacak izleyicileriniz. Londra'da yaşayan Ziyar Meral'in bir kitabı var Nietzche ve Dostoyevski hakkında. Başlığı: Budala - Nietzsche ve Dostoyevski Karşı Karşıya-Ziya Meral
Filmi videodan hemen sonra izledim, ağlamamak elde değil. Filmle ilgili, alkolün ülkemizde gereğinden pahalı olmasından mütevellit, yoksulluk dramasını filmde yaşamamıza engel olsa da muhteşem bir film olmuş. Tabi burada suç Tarr'da değil, suçun büyüğü ülkemizin yönetimine katkı sağlayan seçmenin, geri kalanı da hükümeti değiştirmek için bir şey yapmayan bizim. Ayrıca filmde 2. günde kadının su çekmek için kapıyı açıp ve açık bırakıp uzunca bir süre içerinin soğumasını sağlasa da havanın değişmesi için bazen üşümeyi yani zorluklara katlanmayı seçmenin önemini de anlamış bulundum. Patateslerin kalanının çöpe dökülmesi de yeterince doyuma ulaştıktan sonra eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı deyimini de anarak gereğinden fazla olanı dökün, çok ihtiyaç duyarsanız tekrar uğraşıp yaparsınız bağlamına oturtmayı da becermiş Tarr usta. ama hala aşamadığım filmin can alıcı, anamı ağlatıcı sahnesi ise, ablanın atın kulağına ''Hatırım için ye'' cümlesiydi, bak yine yaş aktı aw. Muhteşem bir bölümde yine verdiğin kitap ve film tavsiyesi ile cahilliğimizi skip attın Aytuğ kardeş. Senin yüzünden uzun yıllarda öğrendiğimiz cehaletimizi kaybediyoruz. Bu arada Reha abi muhteşemsin.
Raskolnikov ve babası da kırbaçlanan bir at görmüştü ve durmuştu insanlar ise yine heycanla izliyorlardı kırbaçlanan atı küçük raskolnikov ise üzgün dü raskolnikov hiçbir zaman gerçek bir katil olmadı iyi niyetli bir insan dı sonuçta insandı hata yapabilirdi kendi yolunu seçti asla pişman olmadı raskolnikova selam olsun
Kadınlar konusundaki tez ve verilen kadın örnekleri trajikomik. Üzülerek belirtmem gerekir ki bu tezi çürütecek kadınlar toplumda da hep en zor yoldan bir şeyleri başarıyor hatta başarıları gölgelenmeye çalışılıyor. Saygınlık kazanmak için asalak olmak mı gerekiyor hâlâ tam anlayabilmiş değilim. Sevgiler. Not: Kanalınız sayesinde güzel insanlar tanıyoruz İlker hocam teşekkürler 🙏
Notlar alıyorum, bilmediğim onca şey, okumam gereken daha birkaç kitap not alıyorum ama siz konuşurken zaman geçmiyor. Anlayamıyorum daha entelektüel, daha derin, esrarengiz bir hal almak için mi bayık bayık, yavaş ve kasıntı konuşuyorsunuz vallahi güzel bilgiler olmasa hiç katlanabileceğim bir bölüm değil.
Sırf video ekranında Hülya Avşar olduğu için izlememiştim daha doğrusu şimdi olduğu gibi geç izledim ama güzel bölümdü. Buna rağmen bölümlerin kısalığından bahsedenlere içtenlikle katılıyorum. En azından şimdiki süreç için bir beş dakika daha ekleseniz daha güzel olur. Başarılarınızın sürekliliğini diliyorum.
Sonra beni deli sanıyorlar
abi sen ölmedin mi
@@tarukan1885 7 kez
Sırf beğeni almak için yaptığın şu işe bak. Niye bu kadar boş iş peşinde bu millet abi of...
@@yusuf.agcadag ismim daha önceden böyleydi video bildirim geldi bende cevap yazdım bu kadar canını sıkan ne anlamıyorum
😂
Nietzsche kendi onca acısına rağmen delirmedi taki dilsiz bir acıyı hissedene kadar
👏
ne kadar güzel yazmışsınız
@platonik filofOz anlamadığını zannetmiyorum
@M.D. Ha okey, şaşırdım
@platonik filofOz arkadaşım nietzche beynini ele geçiren ve onu öldüren firengi (sifiliz) yüzünden öldü, burada arkadaşımız metafor yapıyor, sen hangi gezegende yaşıyorsun mars neptün uranüs?
"umut kötülüklerin en fenasıdır çünkü işkenceyi uzatır"
~nietzsche ~
hem de çok uzatır.
Korku ve umudun aynı amaca hizmet eden zıt kavramlar olduğuna inanıyorum
“Nietzsche çok düşündüğü için aklını yitirdi. Ben düşünmem ve bu yüzden de delirmem” diyen Nijinsky’nin yaşamı bir tımarhanede sona erdi.
Rımbaud'nun da haberi yoktu Menelik'ten
Bu bilgiyi nerden aldiniz? Nijinsky ile ilgili bir kaynak var mi?
beyin tümöründen dolayı ölmüştü
@@turanaydan1364 Ahmet Haşim, annesiyle karanlık geceler, bazı çıkardı.
mahler'in beş yaşındaki kızı da ölmüştü
Nietzsche’nin hayatına farklı bir bakış açısından yaklaşmak isterseniz, Stefen zweig'in Kendileriyle savaşanlar adlı kitabına bakabilirsiniz.
ırvın yalom’ın nietzsche ağladığında adlı pedagojik romanı da harikadır, filmi falan dahi var.👍
@@onurkucuk6267 kötü kitap bu arada
@@bedirsavasi31 bruh
@@bedirsavasi31 hocam selam, küçümsemek için söylemiyorum ama, nietzsche'nin tüm kitaplarını okumuş biri olarak söylüyorum(bazılarını ikiden fazla kere) bahsettiğim kitap iyidir, nietzsche'yi ve dönemini anlamak için tavsiye edebileceğim en anlaşılası öğretici kitaplardan biri, tabi beğenmek görecelidir fakat bu kitaba kötü demek, ya iyi okuyup anlamamış olmayı gerektirir, ya da internetten niçe videoları izleyip, hiçbir kitabını okumayıp mevzu bahis kitabı dikkatsiz bir şekilde okumayla olabilecek birşey. :/
@@onurkucuk6267 dostum illaki seninle aynı fikirde mi olmam lazım ? Küçümsemek için söylemiyorum diyip aklınca bi kaç kurşun sıkmaya çalışmışsın. Kitaba kötü demek neden iyi okuyup anlaşılmamayı gerektirsin ? Sen üst akıl mısın ? Görülmeyeni mi gördün ? Niçeyi son kısımda Esra Erol’daki orta yaşlı teyzeler gibi hüngür hüngür ağlatmış, okuyanı duygulandırmak için. İlla sana beğenmediğim yerleri oturup teker teker açıklayayım mı dostum ? Eleştiriyi eleştirmeden önce düşünerek yazmanı diliyorum bundan sonra. Umarım akıllanırsın küçük adam.
"Hem senin yazgın sinek kovalamak değil ki.."
İyi ki var diyorum her izlediğimde.🖤
böyle buyurdu zerdüştendi sanırım bu
Dostoyevski' nin "Suç ve Ceza" adlı romanındaki yan rolle atın öldürülüş sahnesindeki tabloyu bana anımsattı.
tamamen aynısı
Kitabın yayınlanma tarihi 1866imiş
@@emircantamer3367 Evet,bende bakmıştım. Niche' nin doğum tarihi 1844 ve ölümüde 1900. Bu şaşırtıcı bir tesadüf mü yoksa, bilinçli bir anma mı bilemedim.
@@hazalsel5185 Tesadüf sanırsam çünkü Aytuğ hocam olayın 1889da geçtiğini belirtti.
Evet tesadüfse çok ilginç. Bu zalimlik çok yaygın bi aktivite demek ki o zamanlarda..
Flu tv'ye gelmeniz ne doğru bir iş olmuş. Önceden de izlerdim sizi ama burada "gördüm".
Bu serinin süresinin uzatılması konusunda elimizden gelen bir şey varsa yapmak isteriz. Bu süre hakikaten yetersiz.
Kısa ve öz. Neden dejenere olsunki ?
Süresi mükemmel bence, problem sıklığında. Öte yandan bu kadar derin bir program sık da olamaz gibi geliyor insana 🤷🏼♀️
Süresi uzatılsın, gayet iyi olur lakin videoda olayı anlatan kişinin taraf tutması ve arada ciddiyetsiz oluşu ilgimi çekti. Bunlara da dikkat edilirse tadından yenmeyeceğine eminim.
Güzel pp.
Mutluluk ancak acı çekme zahmetinin karsilinda ortaya çıkar.
'Torino Atı' İlk ve son sahnesi oldukça etkileyiciydi. Beni en çok içine çeken sahne, Yönetmenin, Çingenelerin eve gelene kadarki süreci olduğu gibi göstermesi oldu, kesintisiz, dolaysız.
Sana bir kahve ısmarlayım knk
Torino atını 4-5 yıl önce sıkılmadan sonuna kadar izlemiştim. soguk sürekli anlamaya calıstığım , şarap eşliğinde izlediğim sessiz bir filmdi. ama etkilenmiştim. izleyen kimseyi de duymamıştım ilk sizden duydum
Cenazede hiç kimse
Niçe: "Ölen benim"
underrated bir yorum aahhahlfksşgpifgf
ahahahhahahahah
Her bölüm ağzım açık kalıyor bir sürü duygu içerisinde ayrılıyorm videodan... Aytuğ gerçekten yaptığın işin hakkını veriyorsun bravo👏🏻
Taraflı yorum yapıyor.
RUclipsda izlenmeye değer bir içerik olduğunu düşünmüyorken Twitterda hayko bağdat sayesinde denk geldiğim ve içinden çıkamadığım harika bir kanal keşke bu platformdaki bütün içerikler bu kadar yararlı samimi ve kaliteli olsa artık heyecanla bekliyorum yeni bölümleri😊🍀
Kanal populeritesini arttırmak için entellektüel konularla popüleritesi olan kişi ve konularla ilginç bir kesişim noktası yakalamaya çalışıyor umarım çizgisini korur. Nietzsche'yi araştırdığım kadarıyla felsefe profesörlerinin bile yorumlama da güçlük çektiklerini ve birbirlerinden farklı çıkarımlarda bulunduklarını söyleyebilirim. Bu anlatı çok yüzeysel olmuş. Yalın Alpay'ın bu konularla ilgili analizlerini dinlemek isteriz.
Acı duyabiliyorsan canlısın, başka bir canlının acısını hissedebiliyorsan insansın.
Bu bölüm bi ayrı güzeldi. Sizden Edgar Allan Poe dinlemeyi çok isterim, umarım dinlerim ve dinleriz tabii.
Belki de öldürmeyen acı hiç bir zaman güçlendirmiyor, hep bir parça koparıyor ve zayıflatiyordur.
İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük özellik düşünme yetisidir. Dusunmek insanoğluna verilmiş en büyük cezadır
bel soğukluğu frengi değil gonore, yalnız. frengi "syphilis". öyle.
O filmi çok evvelinde izlemiştim. Ve o diyalog olmayan, sıcak patatesi elleriyle soyma sahneleri beni benden almıştı. Ve o kadının atın durumu iyi değil diye üzüntülü bakışları...
Sthendal dediği gibi “Acı mutluluğun bir nevi kefaretidir.”
her fikir bir şekilde hayattan etkilenerek duygularla bağlantılı olarak gelişmez mi? sorunları ,arayışları ve verdiği tepkiler ,dışavurumlar ,nefreti gayet makul niçenin
Torino atını sıkılmadan izledim valla. Her karesi benim gibi siyah-beyaz bir fotoğraf sever için ilham vericiydi. Uzun ve durağandı çünkü filmi izlerken insana düşünme fırsatı veriyor. Dünyanın 6 günde yaratıldığının anlatıldığı gibi 6 günde dünya bitiyordu. En azından o insanlar için. Bazı sembolleri anlamasam da oldukça iyidi.
Torino Atı çok güzeldi; gözlerimle ve kalbimle izledim ben de...
Her saniyesi mükemmeldi, teşekkür ederim 🙏 yalnızlığıma kaçtığım anlarda varsınız..Varım,varız
Samuel Beckett detaylı olarak incelenmeli.
eşlik kitabı özellikle
we are all born mad, some remain so.
Flu tv yi sıkı takip ederim fakat sizi gözden kacirmanin uzuntusuyle bu video ile tanışıyorum
Demek ki tarih hiç değişmiyor.Bilime olan kin ve nefret sadece şekil değiştiriyor...
Tesekk ....Hızı 1,5 alın......Neizchte ağladığında , kitap Irwin Yalım - çok güzeldi ......Genelevleri sever , ama frengi kaptı.......Schopenheir hayrandı....İtalya ve İsviçre de yalnızca yasar ,Üst insan Özgür ve sorumlu insan ........
Nietzsche Ağladığında dünya üzerindeki en nefret ettiğim kitaptır . Bu kitap bütün ateşiyle Hitlerce bir alçaklıktı ....
En iyi bölümlerden biriydi gerçekten... Babala Tv’de ayrılışın en doğru karar olduğu ortada. Doğru kitleyle buluşmak gerekiyor galiba bazı içeriklerin izleyiciyle buluşması için. Ellerinize sağlık!
tüylerim diken diken olur hep bu hikayeyi dinlediğimde.
Son bölümde yapılan okumalara bayılıyorum
Hiç sıkılmadan keyifle öğrenerek dinliyorum sizi. Çok teşekkür ediyorum.
Aytuğ seni bir kız arkadaşım sayesinde tanıdım dostum ve biliyor musun ondan bana kalan en güzel şeysin
Hiçte sıkılmadım yeri ayrıdır bende bu filmin. Yalnız rüzgârlı havadaki müzikleri enfestir
Harika bir bölümdü (ölümdü)!
Niçe aslında kadınların kırbaca ihtiyacı olduğunu söylerken bir tespit yapıyordu. Kadın ve erkek fark etmeksizin aynı toplumsal bilinç altında yaşadığımızı... Kadınlar kırbaç istiyor, çünkü onlar kırbaç olacak erkekleri yetiştiyor. Çünkü onlar ta en başından "burası benim" diyen bir insanın çocukları. Hani şu toprağı çevirme meselesi, kutsal metinlerde de geçen mesele. O günden beri insan kendini bir "şey" zannediyor. Ama artık fark ediyoruz ki hiçbir şey. Bu yüzden anlamsız geliyor çoğu şey bize. Ama işte tam da bu yüzden bir şey olmamız gerektiğini söylemiş Niçe. "Bir şey yok, ama biz olabiliriz"
Kendimizi bulabiliriz ama ben de arama demiş. Ben sana bir şey söyleyemem. Çünkü sen hala arıyorsun demektir bana sorarken. Arama, dur ve bekle ve düşün. Sondaki şiir de bahsettiği gibi "o çok sevdiğin ağaç" gibi, yalnızlığına gömül ve düşün.
Düşündüğünde her şey tersine dönse, yani senin dediğin gibi kadınlar yönetse dünyayı düzelecek sanabilirsin, ama sanma. Çünkü dedim ya, o erkekleri o kadınlar büyüttü. Bir şey olaleceğimizi söyledi, milyonlarca "şey" olarak, ne yaptığımız ortada.
Belki de hermafrodit bir yapımız olmalı. Yani kadınsılığı da erkeksiliği de dengeli bir şekilde barındırmalıyız bünyemizde. Ya da cinsiyetsiz, ama o zaman da kendimizi aşabilecek üretimi yapabilir miyiz? Evrende hiç bir şey tek taraflı olmuyor, en azından benim bakış açımdan.
Belki de Niçe, yetersizliğinden aşağıladığı, bir kırbaç olabilmek için ömrünü harcadığı kadınların, kendilerini kırbaçladığını ve hatta o kırbacı kendilerinin yarattığını fark etti o anda, ve delirdi. Çünkü, ne kırbaç olmak gerek ne de at. Üst insan olmak gerek; yalnız ve mağlup. Mağluptur insan bu dünyada ve eğer "üst insan" olabilirse "olabilecektir"
O yüzden mağlubiyetlerimiz biziz ve onun bizi tanıştırdığı yalnızlığımız tek gerçeğimiz. Her şeyin bir ve her şeyin biricik olduğu, tüm şeylerin yalnızlıkları için de saygıyı hak ettiği tek gerçek. Her şey gerçeğe saygı ile başlayacak.
Yazmak için geliyordum ağzımdan almışsın benden de iyi yazmışsın , eline sağlık güzel inceleme olmuş
@@fiziklecanlanguzelim2282 Paylaşabilmek güzel :)
Off harikaydı, teşekkürler 🤘
nasıl güzel bir ifadedir bu... tonu bu kadar sakin ama içeriği bu kadar coşkulu 💜
Reha Özcan'ın ağzına sağlık. Çok iyi okumuş. Bu arada kadınların kadınlara yaptığı kötülüğü bir türlü anlamıyorum.
Güvensizlik dolu bir sakinlik içindeyim
Konular sizinle daha keyifli teşekkürler
selamlar, her bölümünüzü izledim, onları da sevdim ama en çok bu bölümü sevdim, teşekkürler.
Ata sarıldığı anı ana gittim yine gözlerim doldu yaaa bende at kırbaçlayanlar yada at arabası görünce hep içimden ağlıyorum:( ne kadar hassas bir kalbi varmış..
-İnsanca pek insanca
-Böyle buyurdu Zerdüş
-Ecce Homo
-Turin House
-Trajedinin felsefesi
Keyifle iziliyoruz. Emeğinize sağlık. Sağlıcakla kalın.
Harika program vede konular umarım bu şekilde devam eder.
çok beğendim, iyi ki varsınız💐
Çok güzeldi. Teşekkür ederiz. Süre daha uzun olabilir.
Aytuğ ,bu kadar da etkileyici olunmaz be.
Demet ve Hülya kısmı çok güzeldi. 🤍🍷
Bu adam beni duygulandırıyor; ses tonu herhalde ya da sorun bende. Sonuçta kaç yaşında adamım ama gözlerim doldu. Yapmayın oğlum böyle şeyler.
Aytuğ Bey, çok güzel anlatıyorsunuz. Başarılarınızın devamını dilerim. Videolarınızı merakla bekliyoruz.:)
Hem deger katan hem de entelektuel sohbetlet gercekten sevdigim program eline emegine saglik dostum.
Yorulan at kırbaç dinlemez, kırbacı vuran eldir delirten Nietzsche'yi..
Güvensizlik dolu sakinlik içindeyim... Tam du bu !
harika bir bölümdü
çok güzel .......... elinize sağlık
Bu seri bitecek diye üzülmekten kendimi alamıyorum.
Bitti
Ara çok fazla oluyor ağabey. Bir sonra ki video ile bu video arasına keşke çok bir zaman girmese hafta da 1 veya 2 video olsa çok güzel olur. Mümkün ise daha fazla video çekebilir misin sadece konuş kitaplardan bahset, kitap kapaklarının içeriği ile uyumlu mu uyumsuz mu bunu tartışalım misal veya bunun gibi ama biraz daha çok görelim sizi böyle videolarda 🤗
Offf yine çok güzel ve kısa saatlerce olsa keşke ve buarada reklam lari atlamadan izliyorum 😁😁
son kez konuştuğunda annesine, anne yanılmışım, dediği söylenir
Düşün meden mutlu ve zengin bir şekilde ölmektense beş parasız kimsesiz mutsuz ama düşünerek merak edip cevap arayarak ölmek daha zevkli gelir bana
Muhtesem bi karsilastirma olmus gunumuzle
Torino Atı’nı siz önermeseniz ben önerecektim, çok teşekkürler.
Çocukluğumun pazar gecelerinde yanan sobanın dibinde Parliement sinema gecesini bekler gibi her pazar gecesi saate baka baka Aytuğ hocanın programını bekler oldum.
Bu bölümü görünce ne kadar sevindim anlatamam tşk :)
Susssmazsan o kan emicileri üstüne salarım...
İyi yayınlar
Onur Saylak'ı da uzun uzun görmek isteriz
Aslında bu kırbaç olayı Nietzsche Ağladığında kitabında çok güzel anlatmış, ayrıntılı okumanızda kitapta bir fotoğraftan lou salome'nin elinde kırbaç tuttuğu ve yanlarında Nietzsche ve arkadaşıyla beraber olduğu bir fotoğrafı tasvir ediyor, ona bakmanız iyi olur.( İnternette fotoğrafı var)
Yine çok güzel bir bölüm olmuş, elinize sağlık fakat bazı ifadeler eksik. Konunun dışına çıkmamak için kilise hakkında detaylı bir bilgi verilmemiş haklı olarak ama önüne geleni yakıyordu demek de pek doğru değil çünkü kilise iktidarını kaybetmek istemiyordu ve bu yüzden bazı dönemlerde bu gibi olaylar yaşandı. Kilise de diğer iktidar sahipleri gibi değişimi istemezdi. Saygılar.
tek kelimeyle harika eğitici video olmuş.....abone oldum...
Torino atı en güzel filmlerden biridir Bi daha olsa izlerim herkes izlemeli kesinlikle
Harika. Böyle devam
Yüreğine, emeğine sağlık Aytuğ Abi. Burdayız, seninleyiz. 🙏🏻
Süper bir bilinç idrak uyanış farkındalık açıklamaları
Nietzsche projem var nolur ele alın dedim keske başka bir şey isteseydim sağolasın İlker Canikligil :D
Aytuğ mesajlarıma bakmıştı bi ara. Bazı konularda anlaşamasakta seviyorum..
"kırbacı devretmek" tehlikeli bir açıklama olmuş, açıkçası ben orda sizden "çok daha iyi" bir açıklama beklemiştim. Büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Bayağı bildiğin popülist bir söylemle geçistirmiş. Bunu söylemek için video çekmesine gerek yoktu. Bu tespiti yapacak binlerce adam var. Özgün yorum yaptığı tek yer de orasiydi.
@Melih Çağlar bu tür felsefi konulara daha derinlikli daha tarihsel ele almak isteyen varsa Prof Dr Ahmet Arslan izlemesini tavsiye ederim. Felsefe tarihçisi kendisi, konuşmalarını dinledikce her dakika IQ nuz yükseliyor
@@mindh4cksc674 kesinlikle Ahmet Arslan ı bilmeyen varsa araştırsın.
beklentiye girmezsen hayal kırıklığına uğrsmazsın knki
Teşekkür ediyorum 🙏
Harika bir bölüm olmuş. Edebiyat takipçisi elit bir kitle oluşturmuş burda. Popüler olamıyorsa da bölümler beğenilerek izleniyorsunuz. Değeriniz bilinecek, artacak izleyicileriniz. Londra'da yaşayan Ziyar Meral'in bir kitabı var Nietzche ve Dostoyevski hakkında.
Başlığı: Budala - Nietzsche ve Dostoyevski Karşı Karşıya-Ziya Meral
Baştaki söze çok katılıyorum
Filmi videodan hemen sonra izledim, ağlamamak elde değil.
Filmle ilgili, alkolün ülkemizde gereğinden pahalı olmasından mütevellit, yoksulluk dramasını filmde yaşamamıza engel olsa da muhteşem bir film olmuş. Tabi burada suç Tarr'da değil, suçun büyüğü ülkemizin yönetimine katkı sağlayan seçmenin, geri kalanı da hükümeti değiştirmek için bir şey yapmayan bizim. Ayrıca filmde 2. günde kadının su çekmek için kapıyı açıp ve açık bırakıp uzunca bir süre içerinin soğumasını sağlasa da havanın değişmesi için bazen üşümeyi yani zorluklara katlanmayı seçmenin önemini de anlamış bulundum. Patateslerin kalanının çöpe dökülmesi de yeterince doyuma ulaştıktan sonra eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı deyimini de anarak gereğinden fazla olanı dökün, çok ihtiyaç duyarsanız tekrar uğraşıp yaparsınız bağlamına oturtmayı da becermiş Tarr usta. ama hala aşamadığım filmin can alıcı, anamı ağlatıcı sahnesi ise, ablanın atın kulağına ''Hatırım için ye'' cümlesiydi, bak yine yaş aktı aw.
Muhteşem bir bölümde yine verdiğin kitap ve film tavsiyesi ile cahilliğimizi skip attın Aytuğ kardeş. Senin yüzünden uzun yıllarda öğrendiğimiz cehaletimizi kaybediyoruz.
Bu arada Reha abi muhteşemsin.
O kadar güzel anlatıyorsunuz ki... 🤎
Kazım Koyuncu ya benziyor:)
Şekerlenmeden reçel gibi yapışmadan “şiir” gibi olma çabasını seviyorum bu programın. Sürgün’ü de yeni “dinledim”.
Gene harika konulara temas etmişsin,ağzına yüreğine sağlık.
Bu bölüme biraz fact-check lazım.
çok güzel bölüm teşekkürler Aytuğ Akdoğan, güzel yorumuyla Reha Özcan ve Flu TV. Sizleri seviyoruz
Raskolnikov ve babası da kırbaçlanan bir at görmüştü ve durmuştu insanlar ise yine heycanla izliyorlardı kırbaçlanan atı küçük raskolnikov ise üzgün dü raskolnikov hiçbir zaman gerçek bir katil olmadı iyi niyetli bir insan dı sonuçta insandı hata yapabilirdi kendi yolunu seçti asla pişman olmadı raskolnikova selam olsun
Kadınlar konusundaki tez ve verilen kadın örnekleri trajikomik. Üzülerek belirtmem gerekir ki bu tezi çürütecek kadınlar toplumda da hep en zor yoldan bir şeyleri başarıyor hatta başarıları gölgelenmeye çalışılıyor. Saygınlık kazanmak için asalak olmak mı gerekiyor hâlâ tam anlayabilmiş değilim. Sevgiler.
Not: Kanalınız sayesinde güzel insanlar tanıyoruz İlker hocam teşekkürler 🙏
Beni anlamıyorlar, ben bu kulaklara göre ağız değilim
Çok etkilendim. Teşekkürler
nietzsche yi başka tarafından anlayan bi adam, sadece bir dakika dayanabildim, ortalama bir türk işte
Notlar alıyorum, bilmediğim onca şey, okumam gereken daha birkaç kitap not alıyorum ama siz konuşurken zaman geçmiyor. Anlayamıyorum daha entelektüel, daha derin, esrarengiz bir hal almak için mi bayık bayık, yavaş ve kasıntı konuşuyorsunuz vallahi güzel bilgiler olmasa hiç katlanabileceğim bir bölüm değil.
Kişisel bi yorum yapmak istemiyorum ama aytuğ akdoğanın flu tv ye uygun olduğunu düşünmüyorum
Bravo arkadaş Nitşeni doğru anlayan nadir insanlardan birisin
hocam nie ghostrider gibi giyindin?
Ğ
Sırf video ekranında Hülya Avşar olduğu için izlememiştim daha doğrusu şimdi olduğu gibi geç izledim ama güzel bölümdü. Buna rağmen bölümlerin kısalığından bahsedenlere içtenlikle katılıyorum. En azından şimdiki süreç için bir beş dakika daha ekleseniz daha güzel olur. Başarılarınızın sürekliliğini diliyorum.
En sevdiğim program...
Güvensizlik dolu bir sakinlik içinde, ses tonun sayesinde, uyuyakaldım. Teşekkürleeeer ZzzzzzZzzz.