ABSÜRT - Yazar Burada Ne Demek İstemiş? - Aytuğ Akdoğan B07
HTML-код
- Опубликовано: 10 фев 2025
- “Hayat bir şey değildir, itinayla yaşayınız.” diyen Albert Camus üstünden absürt kavramının ortaya çıkışını ve bulduğu çözüm önerilerini incelediğimiz bu bölümde, kitap önerilerini Dilara Çolak'tan aldıktan sonra şiiri İrem Candar'dan dinledik.
Storytel'in sesli kitaplarını 14 gün boyunca ücretsiz dinlemek için: story.tel/aytu...
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun➡ bit.ly/FluTv
#AytuğAkdoğan #YazarBuradaNeDemekİstemiş
Yazar Burada Ne Demek İstemiş? serimizin diğer videolarını izlemek için:
➡yazar.flutv.online
ABSÜRT - Yazar Burada Ne Demek İstemiş? - Aytuğ Akdoğan B07 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Midye Dolma ve Şırdan: Sokak Lezzetleri II - Olmaz Öyle Gastronomi - Sinan Büdeyri - B06
• Midye Dolma ve Şırdan:...
➡BEETHOVEN - Olmaz Öyle Saçma Müzik - Serhan Bali - B01
• BEETHOVEN - Olmaz Öyle...
➡Satranç Bir Başkadır - FilmZ - B10
• Satranç Bir Başkadır -...
➡KALBİM DURURSA! - Olmaz Öyle Saçma Tıp - B06
• KALBİM DURURSA! - Olm...
➡HUKUK NEDİR? - Gereği Düşünüldü - Av. Oğuz Müftüoğlu - B01
• HUKUK NEDİR? - Gereği ...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online .
. . . .
FluTV Discord: discord.flutv.me -- Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Flu TV'nin en underrated programlarından. Açık ara favori serilerimden bu seri. Ayrıca Dilozof ile Flu TV'nin bir şekilde yollarının kesişmesi de aşırı mutlu etti
Fikrinize kısmen katılıyorum, dilozaaf(!) övgüsü hariç; anlatım dili ve ses tonu (abartılı mimiklere hiç girmiyorum bile) samimiyetsiz bir kanal; hele hele üst notadan bakan eğitimci dili beni huzursuz ediyor..Yine de aylarca dinledim ta ki bir paylaşımına getirdiğim eleştirisine(hakaret, küfür veya linçe dair hiç bir şey olmamasına rağmen..bilgiyle harmalı fikir eleştirisiydi) verdiği aşırı saldırgan cevabına kadar. Ben şöyle okudum, böyle araştırdım, bu kadar akademik kariyer yaptım, tezler makaleler yazdım..sizin gibi kafası kıt insanlar beni anlayamaz deyince; orda dur dedim..oturup kendimi anlatmaktansa, yeterince kendini dayatan bir insanı görmek bana yeterli geldi ve özür dileyerek kaçtım; aklımda sokratesin bilgiye dair ironik sözüyle..
@@selcuknerkis acaba hangi videosunda yaptınız bu yorumu ve bu tarz bir eleştiri aldınız. Çok merak ettim açıkçası. Eğer kaldırılmadıysa okumak isterim
@@selcuknerkis hangi posta, hangi yorumu yazdınız ve hangi cevabı aldınız? Ve bence Dilara hiçbir zaman kendini övmek için öyle şeyler söylememiştir, belki siz öyle algılamısınız. Mesela babası tarafından dövülen çocuk o anda her işte babasını günahkar bilir. Etraflı durumu öğrenmek lazım
flutv nin hangi programı underrated değil
@@selcuknerkis Twitter da bir baskadir yorumu soguttu beni
Yer altından notların 37. Bölümünde dediğin "Tuhaf şey tabi saç diplerini kokladığın insana yabancılaşmak" cümlesi içimde yer etti nasıl aştın bu durumu?
Oysa eninde sonunda biter zaten; bir sabah uyanırsın aslında bir yabancının saçlarına dokunduğunu anlarsın. İnanmak bazen kendi içimize kurduğumuz kör bir bahçe gibidir.
O kadar temiz ve diksiyonlu konuşuyorsun ki, otomatik Türkçe altyazı takip edilebiliyor 👏👏👏
Polat, Elif'e "ölüm dediğin nedir gülüm, ben senin için yaşamayı göze aldim" dediğinde çocuktum anlamamıştım. Şimdi anladım.
Ne anladığını öğrenebilir miyim?
@@yilmazzzzzzzzz dizilerde birine gözü kara olduğunu, zor olanı yapabileceğini kastederek ölüm vurgulanır, ama onun için yaşamak metaforunun daha zor olduğunu.
Teşekkür ederim cevaplandığın için .
@@yilmazzzzzzzzz rica ederim, iyi günler.
Aytuğ hocanın, benim hissedipte ifade edemediğim sonrasında içimde birikip yük olup omuzlarımı kıran yaşama dair çoğu açmazı bir kaç kelimeyle ifade edip bir anda ete kemiğe büründürmesi, bunu bu kadar basit ve duru yapabilmesi...
Basitliğimi bana bu kadar hissettirmesine rağmen bunu o kadar kibar ve kaliteli yapıyor ki, bundan sadece mutlu oluyorum.
Kendimi hayatın ve varoluşun anlamsızlığı üzerine düşünürken buluyorum sıklıkla gündelik yaşamda. Çok anlamlar yüklediğimiz gündelik şeylerin (Çalışma, para, ev-araba, insanlar, liste uzayıp gider...)anlamsız boş birer çaba olduğu bilinciyle yine de yaşıyorum yada sadece var oluyorum.. Bizi hatırlayan son kişi de öldüğünde hiç var olmamış olacağız, koca bir hiçliğin tam ortasındayız. Anlam ve değer yargılarının büyük çoğunluğunu kendi düşüncemiz ve inancımızmışçasına savunurken oysa tüm bu değerlerin çevresel faktörlerin oluşturduğu bilinci ve farkındalığıyla var olmak varoluşumun ıstırabını daha da artırmakta, derinleştirmekte. Gitmek durumunda olduğumuz ve sonunu bildiğimiz bu yolu nasıl görmezden gelip daha yaşanabilir kılabiliriz, tüm bu farkındalık ve düşüncelerle ..??
Dilozof'u FluTv'de görmek çok hoş bir sürpriz oldu.
Abi canım sıkıldıkça rastgele eski videolarından birini açıyorum. Lütfen yaptığın işi devam ettir. Bu işi yapıyorsun.
Bu arada sana sorum intihar hakkında ne düşünüyorsun abi? İntiharla ilgili bir bölüm yaparsan çok sevinirim.
"Onun için gayeye her yaklaşmada bir huzursuzluk vardır." -Dostoyevski
Toplumun düşünceleri gerçekten bu kadar önemli mi? Biz böyle düşünmesek de aileler çocuklarını bu algıya göre yetiştiriyorlar.
Bu algıyı nasıl yıkabiliriz ?
Flu Tv'nin kendisi basli basina absurt. Benim fikrim, bu kanalda yayinlanan her video Ilker Bey'in beyninin bir kismina denk geliyor. Hani muzir tipler vardir, kotu niyetli degil ama biraz sarkastik (Mustafa Bey'in dedigi gibi) ama ayni zamanda her ani komediye dondurmeye calisan. Bu yasadigimiz devirde de absurtluk zekayla komediyi birbirine baglayan en guzel yontem. Kendi adima, absurte bayilan biri olarak, Ilker Bey'e ve tum Flu Tv ekibine her bir videolari icin tesekkur ediyorum. Turkcesini sozluklerden karsiligini tam olarak bulamadim ama bir sekilde "benevole" sistemi kursanizda, bizim de emegimiz gecse bu yapitlarda. Patreon'da size uyeyim ama sonucta paradan daha degerli olan emektir diye dusunuyorum. Kalin saglicakla.
Dostoyevskinindi sanirim "insan hedefe ulaşmayı değil ona ilerlemeyi sever" sozu geldi aklima, videoyu izlerken.
Aklima soru gelmedi. Muhtemelen gelecek hafta videoyu izlerken sunu sorsaydim keske diyecegim. Ama sonra sordugum soruyu gormeme ihtimalin gelecek aklima. Ne fark edecekti dicem ve yine insan dogasina uygun bir sekilde kendi kendimi rasyonalize etmis olcam ahahaha
Sağlıcakla kalınız
evet yeraltından notlar kitabında birinci kısımda bu söz vardır...
İlk ve orta öğretim yıllarımda (70-80ler) bize “edebiyat” diye okutulan şeyleri hatırladıkça, Aziz Nesin’in “İnsanlar Uyanıyor” adlı kitabının sonunda yer alan “Ünlüler Geçidi” gelir hep aklıma:
“Şair-i Muazzam Abdülmunzam”
“Beşer perdelik on sekiz tracediya yazmıştır ki, kendisinden iki yüz yıl evvel yaşamış olan facianüvis Şekispiyer nâm muharririn eserlerini, bunlardan ilham alarak yazmış olduğu anlaşılmıştır.”
Edebiyat dersinde bu eserin “aslını” bize “piyes” olarak oynattı mesela hocamız, arkadaşlar🙈
Aynı kitapta “Edebiyat Dersleri” ve diğer bir kısım “ünlü edebiyatçılarımız” da yer almışlardır.
Absürt dediğimiz şeyin aslında nasıl hayatlarımızın gerçeği olabildiğine dair çarpıcı örneklerle doludur Aziz Nesin eserleri.
Anlam arayışımıza gelince...
İki temel amacı olan canlı varlıklarız.
Yaşamak ve üremek...
Bunları yapabilmek için bir başka canlının hayatına son vermenin dışında (beslenme ve/veya rakibini saf dışı etme...) bir yöntem henüz geliştiremedik.
Durum böyle olunca birbirimize etmediğimiz eziyet kalmamasına ve çoğu zaman hayatımızı anlamsız bulmamıza çok da şaşıramıyorum!
Hayat “hayatta kalmak ve üremek”den ibarettir demiyorum ama bu temel mekanizmayı yeterince dikkate almadan “ilerleme”ye kalktığımızda,
bu yüzden “sağlıklı anlamlandıramadığımız” fakat gözardı ettiğimiz temel mekanizmamız tarafından mutlaka ve en acımasız biçimde “anlamlandırılan” ayrıntıların içinde kaybolup gidiyoruz!
Örn: Naziler...
Gayet bilgili ve becerikli insanlardı, temel mekanizmaları (yaşama&üreme dürtüleri) tarafından acımasızca değerlendirilen çok ama yine de “kısıtlı/eksik/yanlış” bilgileri çerçevesinde “haklı” da sayılabilirlerdi!
Şükürler olsun ki Dünya/evren hiç bir “hormonlu maymun”un kısıtlı bilgi işlemcisi tarafından “tamamen” anlaşılıp hakim olamayacakları kadar engin ve karmaşık!
Bu da beni, eninde sonunda yanlış çıkacaklarını bildiğim pek çok masalımızdan daha fazla teselli ediyor ve hayatımı anlamlı daha doğrusu potansiyel olarak anlamlı kılıyor!
Sürekli başvurduğum bir sözü, varsa beni izleyenlerin affına sığınarak, bir daha takdim ediyorum:
“Beni üyeliğe kabul edecek bir kulübün üyesi olmak istemezdim.”
Groucho Marx
Yine zihin açıcı harika bir “edebiyat” programı için emek verenlere teşekkür ederim.🖖
Soru:
"Peki ya bir cam, sigarayı hiç sevmediği halde küllüğe dönüştürülseydi, bırakıldığı pencere pervazında yalnızlıktan ölse de birinin ona dokunmasını ister miydi?"
Şu an yazmakta olduğum romanımdan ufak bir alıntı... Soru deyince programın formatına uygun olacak şekilde bir soru düşündüm ve bu belirdi ilk olarak aklımda.
Ben kendi adıma teşekkür etmek istiyorum size. Bu mecrada bu tarz bir şey izleyebildiğim için, dinleyebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. İzlerken, bir arkadaşımla oturmuşum da sohbet ediyormuşum, hissiyatına kapılıyorum. Bu değerli bir şey.
Bence dünyada varolan her şey kendi oluşum veya yaratılış amacını yerine getirmeyi istese de istemese de sonunda yine o amaç yolunda kendini ilerlerken buluyor. Bu yüzden o cam küllük olduktan sonra belki başlangıçta bu durumu reddetmek isteyecek ama bir süre sonra kendini akışa kaptıracak. Tabi bu benim kafamda kurduğum yapıya karşı düşüncem belki synı yapıları kurmamışızdır kafamızda. Düşündürdüğünüz için teşekkürler :)
Aytuğ Aydoğan ile Diamond Tema nın anlatım tarzı birbirine ne çok benziyor... Akıcı, isitilebilir, anlaşılır... Çok güzel.. Başarılar...
Programını çok seviyorum. Umarım çok uzun zaman devam ettirirsin..
Arthur Schopenhauer hakkında bir şeyler yapar mısın Aytuğ?
Kimimiz bu hayat anlamsiz diyip cabalamayi birakiyoruz kimimiz de iste geldik bari bir seyler yapalim diyip hayata tutunuyoruz.Bu tutunma surecinde bize yol gosterenler buldugumuzda da seviniyoruz.Iyi ki varsiniz her biriniz ayri ayri.
Dilozofu görmek ayrı bi’ hoşluktu ama o şiiri o şiir kadından duymuş olmak ayrı hoştu 🧡
Tam 1 sene önce paylaşılan bu videoyu bu akşam saat 1.40 da uyumadan önce izleyimde yatayım diye düşündüm. Sonuna kadar geldim, ve belki yüzbinde bir gerçekleşecek bir şey oldu, 2 gün önce aldığım ve bugün okuduğum kafa dergisinin giriş sayfasında barış bıçakçı nın bir kitabın sayfaları yazısı vardı.
Hafızamda yer etmiş ki sonda tekrar görünce aydınlandım ve çok farklı hissettim, belki basit bir denkgeliş ama mutlu olmaya değer kaderin oyununa bak :)
abi şuana kadar tüm bölümlerini izlemiş biri olarak o eski kaliteni yeniden yakalamışsın çok güzel bölüm olmuş
Dilozof’tan gelenler beğensin, yerimiz belli olsun. 🤓 Kitap önerileri için çok teşekkürler
Burada olmanıza şaşırmadım
Naked ı 7 sene önce izledim, o günden beri izlediğim en güzel film
virgülden sonrası neden var burada
@@furkanaltun2116sıralı cümleleri ayırmış
Soru: Niye herkes bu dünya saçmalığını görmezden geliyor, hiç mi uyanmaya cesaret edebilen kimse yok, yoksa hayati anlamlandırmak için düşünmeyi bırakıp herkes gibi mi olmak gerek
Gençlere kendini tanıma kendini geliştirme konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir
Abi ozellikle senin konustugun bolum daha uzun yaparsan bence cok daha iyi olur
Uzun süre hiçbir şey yapmadığın, yapmak istemediğin, hayattan bıktığın bir zaman oldu mu? Olduysa bu durumdan nasıl çıktın ya da sana ne yardımcı oldu bu bataktan çıkmana?
Param bitmişti.
@@bus6219 Evet bu da etkili olabililir ama hayattaki amacımı gerçekleştirmek hayallerimin peşinden koşmak için bile gücüm yok artık her şey anlamsız geliyor
@@bus6219 belki de
bugün herkes birbirine sen en değerlisin, kimse senden kıymetli değil diyor. bu durumda herkes ya en değerli ya da en değersiz oluyor. bunun içinden çıkamıyorum. yardımcı olur musunuz?
Hayatında aşkı nereye konumlandırıyorsun, sence gerekli bi şey midir?
Benim ördek tüyüm, soğan ve sarımsaklı yumurta..Her sabah iki soğan bir sarımsak kavurup, üzerine üç yumurta kırıp yemek... Kükürt ile protein.. Bağışıklık sistemini güçlendirir.. . Yanında portakal suyu....
defalarca hiç sıkılmadan izlenebilecek bir içerik Aytuğ Bey kitapları anlatırken bütün hay huy stresi gidiyor insanın, sıcacık başka bir dünyada yaşıyorsunuz sanki, teşekkür ederim Aytuğ Hocam
Çok iyi, böyle devam bence severek izliyoruz.
Bu konunun üzerine "kalt"tan bahsetmeniz çok mutlu etti beni :)
Programın işleyişi ile ilgili eleştirel olarak konuşacak veya bir yorumda bulunacak olursam şöyle söylerdim. Babala tv de yaptığınız formattan biraz daha farklı bir formatla görmek isterdim bu programı. Burada olanakların daha geniş olduğunu düşünerek yazıyorum bu yorumu. Örneğin başlarda okan bayülgenle yaptığınız dostoyevski bölümü kadar hiçbir bölüm bu kadar zevk vermemiştir bana. Yani ünlü ya da ünsüz farketmeksizin seçtiğiniz konuyu bu konuda bilgi sahibi bir insanla da karşılıklı konuşmanızın daha zevkli ve daha düşünmeye sevk edici olduğunu söylemek isterim. Şahsi görüşüm tabi ki. Biraz aceleyle yazdım yorumu. Hatalar yapmışsam affola. Sadece videonun işleyişi ile ilgili bir öneride bulunmak istedim. Teşekkürler :)
'Ve bazen yaşamak için intihar etmekten daha çok cesaret gerektiğini söyler' Son günlerde edebiyatta yaşadığımız facia bize bunu çok iyi öğretti.
Sevgili Aytuğ unutmak gerekli bir eylem midir? Sevdiğimiz insanları artık yanımızda olmadığı için unutup yolumuza devam etmeli miyiz?
Kesinlikle gerekli. Unutmak, alışmak, adapte olmak gibi şeyler insanın hayatta kalabilmesi için çok önemli şeyler. Bir şeyleri unutmasaydık yeni şeyleri hatırlayamazdık ve yeni şeyleri hatırlamasaydık yaşayamazdık. Veya kötü şeyleri zamanla unutmasaydık psikolojik olarak beynimiz hayatta kalmaya dayanamazdı.
O adam acı çekmekten hoşlanıyor! Bunun doğru olmadığına yemin edebilir, ama gerçekte dünyaları bile versen cehennemini asla terk etmeyecektir.
Bu kederli hali ile bile, dışarıdan kendisine gelebilecek bir yardımın yanılsamasıyla avutuluyor.
Bir kişi yaşamındaki olayları değiştiremez, yalnızca onları göğüsleme biçimini değiştirebilir.
zamanın döngüsüne sıkışıp kalmış sıradan birinin bir geleceği olamaz, yalnızca tekrar tekrar kendini yineleyen bir geçmişi olur.
Tanrılar okulu ( sayfa 41,42)
Unutmak beynimizin oluşturduğu bir savunma mekanizmasıdır, hatırlamak ta öyle.
Sabir gereklidir. Kendine zaman vermek gereklidir, sen vermesen de zaten zaman geçiyor yani...
Unutmak ise beyninin zamanla zaten sana sunacağı bir sey oalcaktir. Bir savunma mekanizması bu... yaşadığımız kotu olayları zaten beynimiz bizim için siliyor bir süre sonra.. kalan boşlukları da mantığımız cercevesinde dolduruyor
Şiirin arkasındaki fon müziği bilen var mı
Hayatımızı ne kadar griye boyamış, ne kadar düzleştirmişler... Böyle renkler bir anda güzelleştiriyor ortamı, teşekkürler...
İrem candarı görmek mutlu etti. Sesiyle insana şifa verebilecek güzel yürekli bir kadın. Sesini en son 2 sene önce canlı dinlemiştim. Özlemişim.
Sen olsan ne yapardın ya da ne düşünüyorsun söyleyebilir misin ?
Mesela ben bir şair ve yazar olmak istiyorum ama para kazanamama, iş bulamama, rağbet görmeme gibi korkularım var, bu yüzden ben de garanti bir meslek olan doktorluk için çalışıyorum. Hep diyorum kendime korkak, cesaretin yok, mutsuz öleceksin... Ama bahsettiğim korkular bu sesleri hep bastırıyor. Dediğim gibi doktor olmak için çalışıyorum tek umudum iyi bir doktor olabilme ve işini sevebilme umudu. Belki bir şiir ya da hikaye kitabı yazmak için vakit ayırırım. Belki yüreğimdeki mavi kuş bir anlığına özgür olabilir.
Çok güzel bir program. Teşekkür ederiz. 👌
Sistem neden bozuk ?
Sistem beni neden fark etmiyor ?
Başarı için neden bu kadar fazla uğraşmalıyım ?
Neden mutlu değilim ?
Neden hakkettiğim başarıya ulaşmadığımı düşünüyorum ?
Adam çok iyi anlatıyor. Saatlerce dinlerim valla!!
Şiir ve kitap öneri kısmını kendi gölgende bırakmaman çok iyi abi
Ve sorum şu
Hem sorgulayıp hem inanç sahibi olmayı kendimde hep çelişki olarak gördüm
Ve sanırım sorgulamayı seçeceğim
İnanç kısmına ise ciddi anlamda inanmak istiyorum
Böylesi boşluk gibi
İkisini aynı anda nasıl taşıdığını anlatabilir misin?
Sevgilerle
bende ayni durumdayim hem sorgulayan beynim hem inanan Allahin varligini duyan kalbim var ama nasil oluyor ikisi bir arada ben de anlamis deyilim
Flu tv tebrik ediyorum böyle programları bize sundugunuz için
Yörüngesini kaybetmiş insanlar arasında neden bir başkasının gösterdiği yönlerde heba ederiz tek kullanımlık yaşam hakkımızı özgürce yaşamak neden bu kadar zor
Muhteşemsiniz. Tebrik ederim.
Sondaki şiire bayıldım. Yine harika bir video olmuş, ellerinizi sağlık:)
Emeğine sağlık abi. Yine güzel bir video olmuş. RUclips'da bu tür içerikler inşallah daha fazla olur.
Abi kitap okuma alışkanlığı icin neler yapabiliriz veya buna teşvik edicek şeyler söylersen çok sevinirim
Hasan Ali Toptaş,mevzusunda ne düşünüyorsunuz?Bi sonraki videoda görüş belirtir misiniz?
Sayın Aytuğ benim sorum, Ölü Ozanlar Derneği hakkında ne düşünüyorsun?
sorularım
1:okumaya başlamak için ideal yaş kaçtır kaç yaşında ne okunur
2:neden şiir kitabımı bastırmaya çalıştığımda sosyal medyada popüler olmadığım gerekçesiyle ret alıyorum
Yanlızlık hakkında ne düşünüyorsun? Ondan kurtulabilir miyim?
Ulus Bakeri nasil tanimlarsiniz? Ulus Baker şuan hayatta olsaydı en çok nereye gitmek isterdi? Kum güzeli şirini kime yazmışdır? Ulus Baker le İlgili bölüm gelse çok güzel olur 😏
Teşekkürler daha fazla sizi görmek isteriz sevgiler 💕
Amin Maalouf hakkında ne düşünüyorsunuz
Hangi konuda yetenekli olduğumu bir türlü keşfedemiyoru.Bu durum için bir tavsiyen var mı?
Soru: Yazar neden, demek istemiş? Yazarların edebiyatı ne olarak gördüğü, okumak ve yazmaya ne anlam yüklediğine dair bir içerik güzel olurdu.
Kitabında, Oğuz Atay’ın “Hayatım, hayatımın romanı, olsun” sözüne yer vermiştin. Hayatının, roman ya da film, olmasını ister miydin ?
Sorum şu: Storytel size sponsor olduğu için elbette ki reklamını yapacaksınız. Ama şunu merak ediyorum, sizce gerçekten kitap okumak yerine başkasının ağzından kitabı dinlemek ne kadar doğru?
Ne kadar doğru sorusu çok geniş kapsamlı. Mesela akılda kalıcılık olarak mı ne kadar doğru veya hayal etme olarak mı ne kadar doğru?
@@buzlubey Genellik çerçevesinde fikrini sordum.
Bu işi "kitap okumak" yerine değil de "kitap dinlemek" için yaparsan daha faydalı olacaktır. İkisi birbirinden bağımsız ve alakasız işlerdir. Bunu ben söylemiyorum, Sinan Canan söylüyor.
@@CmonBird Bence her kitap dikkatlice okunmalı. Kitap dinlemek diye bir şeyin olmaması gerektiğine inanıyorum. Bu bana sanki beynimizi küçümsemek gibi geliyor, okumak yerine dinlemek. Her zaman her yerde arkadaşını, anneni ve babanı dinleyebilir; sonuçlar çıkartabilirsin elbette fakat bence kitap okumanın bunlardan çok daha farklı bir işlevi var. Elbette senin de fikrine saygı duyuyorum.
@@seyidhanbingul3656 Okumak ayrıca bir mesai gerektiren bir iş olduğundan bunu söyledim, artık insanlar kitap okumanın "zaman ayırabilirsen yapılabilir" olduğunu düşünüyorlar, ama mideyi beslemek için türlü taklalar atarken beynin gıdasının da kitap olduğunu unutuyorlar, bu bakımdan "hadi okumuyorsun dinle bari" minvalinde söyledim bunu.
Edebiyata ne diğer alanlara ilgin nasıl başladı ve başucu olarak niteleyebileceğimiz kitap veya kitapların nedir?
Keyifli icerik eline saglik.
Barış Bıçakçı ve Pelin Esmer'in yazdığı ve bu şiirin yaşamda yer etmesini sağlayan "işe yarar bir şey" filmini tavsiye ediyorum ben de.
Çok teşekkür ederim bir haftadır düşünüyorum bu şiiri nerde dinlemiştim diye filmdeydi 🙏🙏🙏🙏🙏
@@nihalturhan8999 Ne demek sağlıklı ve anlamlı günler dilerim.
Hay bin Yakzan ve Robinson Crusoe'nun dogaya bakis acilari arasindaki fark uzerinden bir Dogu-Bati dusunce yapisi karsilastirmasi yapilabilir mi?
Soru değil öneri, eğer başlık bulamazsanız klişe olabilir ama Nietzsche bölümündeki gibi önemli Türkiye için tabu yada yabancı ama Dünya edebiyat ve düşünce tarihindeki önemli isimlerin eserleri ve hayat hikayesini konuşabilirsiniz. Özetin özeti olsada az okuyan bir milleti beslediğini düşünüyorum.
Bu seri çok güzel ve keyifli. Ayrıca doyurucu da geçiyor bu yüzden daha Bi dikkatli izlemek gerekiyor benim için bu da ekstra yoruyor. Gülme arası yok pek bir eğlence yok o yüzden daha kısa olsa daha iyi olabilir geliyor bana bi yerden sonra kopuyorum videodan sürekli aynı ses tonuyla konuşan bir adam dikkatin sürekliliğini engelliyor. Teşekkürler
Çok iyi bir bölüm, hem de en en iyi, belki de flu tv nin en iyilerinden. İyiki zaman zaman kopsam da bu seriyi sonuna kadar izlemişim bu bölümü haketmişim. Teşekkürler herşey.
İyki varsın Tüm mesajları okuduğunu farzederek yazıyorum hayatıma dokundun Teşekür ederim
Flu tv videolarından sonra akılda en çok kalan soru: hayat anlamlandırılabilir mi ? video güzeldi 👍🏻
Hayat anlamlandırılabilecek olsa binlerce yılda, yüzlerce filozof, milyonlarca insan tarafından çoktaan anlamlandırılırdı...
Şiirin arkasındaki fon müziği bilen var mı
İyi yayınlar.
Daha önce Sylvia Plath ya da Nilgün Marmara'dan bahsettiğinizi hatırlamıyorum ama onlar hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
yeraltından notlar serisinde bahsetmişti
Aytuğ hocam denemeler le ilgili bir bölüme ne dersiniz, o konuda sadece montaigne yi biliyorum. Deneme nedir, neden nasıl yazılır bize anlatabilirsiniz belki.
Nice psikologda cevabını bulamadığım "herşey boşunayken neden daha fazla çırpınayım,neden daha fazla yorulayım" sorusuna cevap bulmamı sağladınız. Diyecek başka hiçbir şeyim yok.
Düşünmek için geldiğim bu bölümlerden hep istediğimin fazlasını alarak dönüyorum. Hayatın doğal akışında fırsat kalmıyor böyle para etmeyen eyleme. İnsan olduğumu hatırlatan bir alarm adeta. Çok teşekkür ederim. Zihnime ve içinde olan bitene dikkat ettim bu sefer de. Fazla bekletmeyin sizin de düşünmeyi önemsediğinizi biliyoruz.
Aytuğ Abi
1/Kitaplar neden bu kadar pahalı?
2/Hasan Ali Toptaş hakkında düşüncelerin nelerdir?
3/Bu devirde hangi yazarlara haksızlık ediliyor?
4/Kütüphanemizi ne şekilde hangi kitaplar ile doldurmalıyız?
5/15-20 yaş aralığı çocuklara hatta gençlere hangi kitapları önerirsin?
6/Hangi yayın evinin bastığı her kitabı okurum dercesine güvenirsin?
7/Klasikleri okurken hangi yayın evlerinden tavsiye edersin?
Bu soruların evet cevapları başkaları tarafından verilmiştir. Araştırsam bulabilirim ancak senden duymak istiyorum Aytuğ Abi :)
Tebrik ve teşekkür ederim
Yine çok güzel bir bölüm olmuş emeğinize sağlık, sadece şiir kısmındaki yazılar keşke biraz daha sakin, çok domine etmeyecek şekilde olsa, yoksa şiirin kendisine odaklanmak biraz zorlaşıyor.
Benim iki sorum olacak:
1- Arthur schopenhauer'ın da dediği gibi sizce de aşk neslin devamını sağlamak için kurulmuş bir tuzak mıdır ?
2- Bugün sizi çok üzen bir şey dün çok sevindiğinizdendir ya da bugün sizi çok sevindiren bir şey dün çok üzüldüğünüzdendir sözüne katılıyor musunuz sizce duygular gerçekten birbirinin devamı mıdır?
Teşekkürler..
İlk soru için cevap vereyim. Cinsellikten alınan zevkin biyolojik tarafı düşünülünce bana sorarsanız neslin devamı için aşka ihtiyaç yoktur. Özellikle daha yerleşik hayata geçmeden önceki zamanları düşünürsek, o zamanlar şu anki gibi toplumsal ahlak kaideleri olmadığı için bir kadınla seks yapman için aranızda duygusal bir ilişki olmak zorunda değildi ki. Hal böyleyken, neden neslin devamı için aşka ihtiyaç duyalım? Şu anda aşık olan ve korunarak ilişkiye giren birçok insan var. E eskiden zaten aşka ihtiyaç yoktu nesil devamı için. Eee Arthur Bey bu sözü neye dayanarak söylemiş? Bana sorarsanız sadece KALP KIRIKLIĞI ve bunu kabul edememesi..
Düşünmek nedir, nasıl düşünülür, gerçekten düşünebilir miyiz?
Herkesin bir ördek tüyü olmalı, hem kendimizi hem dünyayı anlamlandırmanın başka çaresi yok. Bu arada programlar harika. Absürt kelimesinin tanımını değiştirecek olayların yaşandığı ülkemizde bu tür gerçekten entelektüel programların olduğunu görmek de paha biçilemez. Sizin ördek tüyünüz de bu olsa gerek. İyi çalışmalar dilerim.
Ördek tüyüm sanırım yazmaya çalıştığım şiirler, denemeler. Nasıl bir sonuç çıkacağını ben de bilmiyorum. Yazıyorum yalnızca. Duygularımı boşaltmak için oyun oynuyorum kalemle ve çıkan sonuç bir ahenk pavyonu oluveriyor.
Ne çok isterdim video sonundaki şiir seslendirmesini ben de yapmayı.
Keyifle dinlerdik. Bence yap ve bu tutkunun aslında hayatının da amacı olduğunu görebilirsin.
@@betulalkan265 Umarım. Geri dönüş alacağımı pek sanmam zira önemli şahıslar siir için seçiliyor :) Yine de umalım
@@busehaticeboynukara9909 başka tarafından seçilmek değil kendin için yap gitsin kaybedeceğin hiç bi şey yok. Yapıp başarılı olma ihtimalin %50. Yapmadan başarılı olma ihtimalin %0 👍🏼
kitap tavsiyesi kısmını kanalın standartlarına yaraşır kişilerden/kanallardan alsaydınız keşke. nasıl ki kendi alanlarında doktora ve tanınmışlığa sahip bazı kişilere bu kanalda artık "yer verilmiyorsa" az önce yazdığım bir hayli daha geçerli olabilir.
Dilozof'u geçen yıl Aytuğ Bey'in tavsiyesi üzerine takip etmeye başlamıştım onu izlerken onlarca kez teşekkür etmiştim bu tavsiye için şimdi burada görmek çok hoşuma gitti. Tekrar teşekkür ederim :)
Açıklama kısmına kullanılan müzikler de konulsa süper olur
Kitap önerilerini beğendim. Yalnız o kısımda konuşan arkadaşı “douchebag” taklid yapıyor sandım. “nd” seslerini düzgün çıkarmak için daha az uğraşabilir. Bence çok daha keyifle dinleriz kendisini.
çok itici olmuş dilozof bayan.
-Dünya gözüyle neyi görebilir ki insan?
-Neden eve dönmekten ibarettir hayat?
-İnsanlar genel doğruların gölgesine sığınıp, olmadık yanlışları yapıp durmuyorlar mı?
-Sen her şey misin yoksa hiçbir şey mi? Her şey olmak aslında hiçbir şey olmak mıdır?
-Sen bu hayatın neresinde yanıldın?
SORU
Öldürmeyen acı güçlendirir olayı
çekilen acıya göre değişkenlik gösterebilir
Bazı acılar, yerlerini fesleğenlere bırakırken, bazı acılar ise yaraya dönüşür.
Öldürmeyen acı güçlendirir mi?
Bence bu acıyla değil insanın acıya verdiği tepkiyle alakalıdır. Acının bir yaraya dönüşmesi demek onun bizimle olan varlığını kavgayla devam ettirmesi aslında. Acılarımız bizi biz yapar, onları kucaklayalım gibi romantik bir cümle kurnayacağım ama yaşamın her anında olunması gerektiği gibi acıyı da ciddiyetle yaşamak onun gitmesini beklemek yerine ona mutluluğa sahip olduğumuz gibi sahip olmak bizi güçlendirir.
@@sinem6219 Öncelikle teşekkür ederim. Söylediklerinde haklısın fakat şöyle bir durum var, doğarken karşılaştığımız, onunla yaşamak zorunda kaldığımız (sahiplenme) acılar değil de hayatımızın bir kısmında karşılaştığımız acıları kabullenmek, sahiplenmek zorunda olmadığımızı aksine onunla mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum, mücadeleyi kaybettiğimiz zaman acılarımız yaraya dönüşüyor (hemfikiriz) fakat bir acıyı sahiplenmek bizi mutlu etmez aksine içinden çıkılamayacak bir mutsuzluğa sürükleyeceğini düşünüyorum. Acılarımız bizi biz yapar. (Romantik hemfikirlik)
Kendini bulmak için başkalarını kaybetmeyi göze almalısın sözü ne kadar doğru çünkü herkesten vazgeçmiş olmama rağmen henüz kendime dair bir şey bulduğuma inanmıyorum.
Mükemmel!
Seni seviyoruz Aytuğ
Sevgili Aytuğ,
Tembelliğimi, zayıf hissiyatımı ve geleceğime dair inançsızlıklarımı nasıl yenebilirim?
Sevdiklerimin ölümü düşüncesi zihnimi çok meşgul ediyor, onların ölümü ve benim ölümümden sonrasıyla nasıl başa çıkacağım?
Aytuğ abi selamlar Bukowski nin ekmek arası kitabı ile ilgili ne düşünüyorsun ? ve önerebileceğin bukowski kitabı var mı ?
10 sene önce 18 yaşında nasıl biri olucağını düşünüyordunuz? Şu anki haliniz ile benziyor mu?
Aytuğ Bey'den sonra bir de Dilara Hanım'ı görmek mi?🤩 Gerek konu gerekse tercihler tam yerinde olmuş, bayıldım diyebilirim. 🙋🏼♀️
Çok güzel bölümdü teşekkürler 🙏
çok tatlısınız. Camus, Sisyphus grafiği çok güzel
müthiş, harika, çok sevdim 👏👏👏
Güzel bir bölümdü.
Aytuğ bey öncelikle programınızı çok seviyorum, seviyoruz. Arkadaşlarımla programı izleyip hakkında konuşup tartışıyoruz.
Hangi tür müzikleri dinlemeyi seviyorsunuz ? Ben sizi gençliğinde trash metal ile yoğrulan sonra yavaş yavaş slow müziğe kaymış olarak gibi düşünüyorum ?
Guzel bi sohbet
Soru : Kişilik olarak aşağılık bir yazar ve onun sağlam bir eseri, okuyucu için ikilem oluşturmaz mı ? Oluşturursa bu nasıl aşılabilir ?