Ayyyy çok teşekkürler güzelim benim,gerçekten muhteşem olmuşş,kursa gitmeden önce motive oldu,eğer konuda zorluk çekersen söyleye bilirsin sana konu vere bilirimmm💕😘😻
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟 ✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟 ✒️ 𝐼𝑑𝑜𝑙 𝑠𝑒𝑣𝑔𝑖𝑙𝑖𝑛 𝑣𝑒 𝑎𝑟𝑘𝑎𝑑𝑎𝑠̧𝑙𝑎𝑟𝚤𝑛 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑎𝑡𝚤𝑙𝑎𝑛 𝑖𝑓𝑡𝑖𝑟𝑎𝑦𝑎 𝑖𝑛𝑎𝑛𝚤𝑟𝑙𝑎𝑟 ✩✩✩ ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 25 ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝐻𝑎𝑒 𝑤𝑜𝑜 ~ 20 📌 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒... 🪄 𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟... 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Gecenin karanlığında yalnız başıma eve dönüyordum. Yanımda menajerim ve korumalar olmadan tek başıma sokağa çıkmam tehlikeliydi ama kimsenin nereden geldiğimi bilmesini istemiyordum. Yüzümde maske ve başımdaki şapkayla taksiye oturmuş kızlarla birlikte kaldığım yurda doğru gidiyordum. Sonunda yurdun yakınlarında indiğimde bahçe kapısından içeri giriş yapmıştım. Cebimden anahtarları çıkarıp yavaş adımlarla içeri girdim. Her yer karanlıktı, etrafta kimse görünmüyordu, kızlar galiba uyuyordu. Yavaş adımlarla odamın olduğu katta çıkmaya başlamıştım ki, duyduğum sesle olduğum yerde kalmıştım; Aera: Bayan Hae woo! Gecenin bu vakti nereden geliyorsunuz acaba? "Neden bu saatte ayaktasın?" Aera: Soruya soruyla karşılık verme ve bana hemen cevap ver. "Ah...evde çok bunaldım da...o yüzden biraz dolaşmaya çıkmıştım." Aera: Öyle mi? "Bana inanmıyormusun?" Aera: Tabiiki inanıyorum. Ama menajerinle birlikte olmamanı garipsedim biraz... "Onun haberi vardı. Biraz yalnız kalmak istedim." Aera: Ah tamam öyleyse. Geldiğine göre ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler." "İyi geceler unnie." Ben de odama çıktım ve hemen kendimi banyoya atdım. Yarım saatlik banyo keyfinin ardından dışarı çıktım ve yatağımda gördüğüm bedenle çığlık atdım... Hea jung: Hey sakin ol... benim tatlım. "Ahh Hea jung unnie beni korkuttun." Hae jung: Üzgünüm güzelim. Seni korkutmak istememiştim. "Sorun değil. Bir şey mi oldu? Neden geldin?" Hea jung: Hae woo...Ben...Artık geceleri dışarı çıkmanı istemiyorum. "Ne? Neden?" Hae jung: Tatlım ben korkuyorum. Kendim için değil senin için. Sürekli stüdyoya kaçıp gidiyorsun. Bunda sorun yok ama...gecenin bir vakti tek başına gitmen çok tehlikeli. Bir sürü antin var. Sana zarar verirler diye çok korkuyorum. Seni sevsinler diye bu kadar çok pratik yapman ve en önemlisi de günlerce aç kalman çok tehlikeli. "Ne? Sence ben bunu beni sevsinler diye mi yapıyorum? Yetersiz olduğum için yapıyorum tamam mı?! Sizi zor durumda bırakmamak için yapıyorum. Benim yüzümden siz de her seferinde azar işitiyorsunuz, ek dersler görüyorsunuz, bir hata yaptığım zaman o hatayı düzeltinceye kadar benimle birlikte siz de bu pratiklere zorlanıyorsunuz. O yüzden kendimi geliştirmek, daha iyi görünmek istiyorum. Beni sevsinler diye neden bu kadar uğraşayım ki? Ben daha kendimi sevmiyorken..." Hae jung: Şşş güzelim. Özür dilerim, özür dilerim. Ben öyle söylemek istememiştim. Bana bunu daha önce neden söylemedin? Neden bizim için bunu yapıyorsun? Kendini neden hiç düşünmüyorsun? Ya sana bir şey olursa? Sağlığın bizim için daha önemli. Şarkı, dans falan umrumda değil benim. Tek umrumda olan şey sensin. Beni anlıyormusun? "S-sana bağırdığım için ü-üzgünüm unnie." Hea jung: Sorun yok güzelim. Bana söz vermeni istiyorum. Fazladan pratik yapmak yok. Gizlice bile yapmıyorsun...Ve düzenli besleneceksin. Anlaştık mı? "Tamam. Söz veriyorum." Hea jung: Tamam öyleyse. Saat geç oldu. Ben gideyim sen de rahat-rahat dinlen. İyi geceler tatlım. "İyi geceler unnie... Ahh unnie!" Hea jung: Efendim? "Geceleri gizlice stüdyoya gitdiğimi senden başka kimse bilmiyor değil mi?" Hae jung: Hayır güzelim. Bu sadece ikimizin arasında... "Teşekkür ederim unnie. Seni seviyorum." Hea jung: Ben de seni seviyorum tatlım. Hea jung unnie gittikten sonra kendimi yatağa atdım ve tavanla bakışmaya başladım. Acaba unniem doğru mu söylüyor? Gerçekten çok mu ileri gitdim? Taehyung bu yaptıklarımı öğrenirse, bana çok kızacak... ... X: Hadi yeniden deneyelim. 1,2,3... Önce sağ bacaktan başlıyoruz, sonra sol bacakla devam ediyoruz... Aera: Ahh...h-hocam...biraz ara verelim lütfen... X: Ahh tamam kızlar. Biraz dinlenin. Kendinize geldiğiniz zaman yeniden başlarız. Aera: Teşekkür ederiz hocam... Hea jung: Ahh çok yoruldum. "Bu seferki kareografimiz çok zor." Aera: Evet, gerçekten zor. Acaba başara bilecekmiyiz... Hea jung: Tabiiki de başaracağız. Biz nelerin üstesinden geldik. Bunun da geliriz kızlar. Kızlarla kareografi hakkında konuşurken sertçe açılan kapıyla ve adımın söylenmesiyle kapıya taraf baktık. Ama Taehyung'un ve üyelerin burada ne işi vardı? Taehyung: Kim Hae woo! "T-taehyung-shii? Burada ne işiniz var? Size buraya gelmek yasaktı..." Taehyung: Nasıl yaparsın bunu?! Bana nasıl ihanet edersin?! Sana olan saf aşkımı nasıl böyle iğrenç bir şekilde kullanırsın?! "T-taehyung n-ne diyorsun sen? N-ne ihaneti?" Taehyung: Bir de anlamamazlıktan mı geliyorsun?! Aptal rolünü oynamayı kes Kim Hae woo! Gerçekten iğrençsin! Al bak ne yaptığına. İyice bak! Beni nasıl parmağında oynatdığına, aşkımı bir çöpmüş gibi nasıl kullandığına bak!
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 Yüzüme doğru tutulan telefonu titreyen ellerimin arasına almıştım. Bir haber sitesiydi. Ve...b-burda b-benden bahsediyorlardı. A-ama bu nasıl olur? "K-pop'un en ünlü gruplarından biri olan Nysa(peri kızı) üyesi Kim Hae woo dün gece saatlerinde barda bir kaç erkekle yakın olduğu görülmüş. Sonrasında birlikte bar odalarından birine geçtikleri görüntülenmiş." Diye yazıyordu. Ama ben dün bara gitmedim ki... "T-taehyung y-yemin ederim bu ben d-değilim... y-yemin ederim...ben dün gece e-evdeydim... inan bana..." Taehyung: Sana nasıl inanmamı beklersin?! Bunca zaman kandırmışsın beni! Aldatılıyormuşum meğerse...ama ben aptal gibi hiç bir şey görmüyormuşum...Nefret ediyorum senden! Bir daha asla karşıma çıkma! Duydun mu beni?! Hae jung: Taehyung dur. Yanlış yapıyorsun. Bizi dinle bir. Taehyung: Tanrı aşkına neyi dinleyeceğim nuna?! Her şey bariz ortada değil mi?! Daha neyi dinleyeceğim?! Resmen parmağında oynatmış beni! "H-hayır dur...T-taehyung. Bana inan...ben d-değilim o...L-lütfen dinle beni." Taehyung: Dokunma bana! Uzak dur benden! Seni sevdiğim güne lanet olsun! Jimin: Taehyung-ah! Bekle! Jimin peşinden koşmuştu.Beni dinlemeden çıkıp gitmişti... Söylediği sözler birer ok gibi kalbime saplanmıştı... Hemen diğer üyelere doğru döndüm; "S-siz bana i-inanıyorsunuz değil mi?" Hiç birinden ses çıkmamıştı. Başlarını yere eğmiştiler...B-bana inanmıyordular... "Namjoon oppa? B-ben y-yapmadım... Jin oppa? Sende mi i-inanmıyorsun bana? Yoongi oppa? J-jungkook-ah? Ho seok oppa? Neden kimse inanmıyor bana?! BEN DEĞİLİM ORDAKİ! O FOTOĞRAFLARDAKİ BEN DEĞİLİM! İNANIN BANA NE OLURSUNUZ! BEN DEĞİLİM! DEĞİLİM! Jungkook: Böyle bir iğrençliyi yapacağın aklımın ucundan bile geçmezdi. Seni hep masum sanardım. Hatta aramızda en masum senin olduğunu düşünürdüm. Yanılmışım. Masum rolünü çok iyi oynuyorsun... Jungkook'ta arkasına bakmadan çıkıp gitmişti... Hae jung: Hae woo sakin ol! Hae woo-yaa! "BIRAK BENİ! ONLARA SÖYLE UNNİE! BENİM O KİŞİ OLMADIĞIMI SÖYLE! BEN DÜN GECE SENİNLE BİRLİKTEYDİM DEĞİL Mİ? HADİ SÖYLE ONLARA! GİT TAEHYUNG'A SÖYLE HER ŞEYİ! DÜN , GECE SAATLERE KADAR STÜDYODA PRATİK YAPTIĞIMI. DİNLENMEDEN, YEMEK YEMEDEN GÜNLERCE NASIL PRATİK YAPTIĞIMI! SÖYLE! Hae jung: Yeter artık Hae woo! "B-ben...hıck..y-yapmadım..." Hae jung: Hae woo! Sert zemine düşmeden önce son duyduğum şey Hae jung unnienin adımı seslenişiydi... ... Dün yaşanan olaydan sonra odamdan dışarı çıkmıyordum. Gözümden akan yaşlarla haberin altındaki nefret yorumlarını okuyordum. Şimdi daha çok nefret ediyordular benden. Hiç bir şey umrumda değildi. Kariyerim, hayatım... Tek düşündüğüm Taehyungtu. Ne yapıyordu şimdi kim bilir...Hae jung unnie şirketin bu olayı araştırdığını söylüyordu. Bunu yapanı arıyordular. Kim yaptıysa büyük ihtimalle benden ölesiye nefret eden biriydi. Kapının tıklanmasıyla düşüncelerimden ayrıldım...içeri giren Hae jung unnieydi. Aera unnie bile benden nefret etmeye başlamıştı. Hae jung: Güzelim...Lütfen bir şeyler ye. Aç-aç olmaz. Daha kötü olacaksın. Dün de aşırı diyet yaptığın için bayıldığını söyledi doktor. "Unnie...ben Taehyung'u istiyorum. Onu getir bana." Hae jung: Hae woo...bebeğim. Taehyung beni bile dinlemiyor. Defalarca konuşmaya çalıştım. Olmuyor. Üzgünüm... "Ö-ölmek istiyorum u-unnie...d-dayanamıyorum artık. Gücüm kalmadı. Her şey üstüme-üstüme geliyor. Her kes nefret ediyor benden. Ölmek istiyorum..." Hae jung: Şşş güzelim o nasıl söz öyle? Böyle konuşma lütfen. Güçlü olmaya çalış. Ben senin yanındayım her zaman. Senin suçsuz olduğunu biliyorum. Stüdyonun kameralarına da bakılacak endişelenme.Ben de her şeyi söyleyeceğim onlara. Şimdi gidiyorum. Kendini çok fazla üzme tamam mı? Sadece başımı sallamakla yetindim. Hae jung unnie odadan çıktığında daha çok ağlamaya başladım. Yatağıma uzandım, yastığım göz yaşlarım yüzünden ıslanıyordu. Daha fazla dayanamadım ve kendimi karanlığa bıraktım... ... Telefonuma gelen arama sesiyle gözlerimi açtım. Elime alıp kimin aradığına baktım. Menajerim Bay Parkdı... Saate baktım ve gecenin üçü olduğunu gördüm. Hemen aramayı yanıtladım; "Bay Park?" Bay Park: Hae woo! Hemen hazırlan seni almaya geliyorum. Galiba sana iftira atanın kim olduğunu bulduk. "Ne?! Gerçekten mi Bay Park?" Bay Park: Evet. Hadi hemen kapıya çık varmak üzereyim. "T-tamam çıkıyorum hemen..." Tanrım. Suçsuz olduğum kanıtlanacaktı sonunda. Hemen üzerime pijamalarımı değişmeden montumu aldım ve dışarı çıktım. Kapının önüne çıktığımda Bay Park'ın da geldiğini gördüm. Hemen arabaya bindim ve yola koyulduk. "Bay Park nasıl buldunuz bana iftira atan kişiyi?" Bay Park: Haber siteleriyle ve kanallarıyla konuştuk. Bu haberin onlara nasıl ve kim tarafından ulaşıldığını sorduk. Başta söylemediler ama biraz üstlerine gidince konuşmak zorunda kaldılar. Adı Lee Soo jin. Numarısını aldık ve telefonundan aldığımız sinyal sayesinde nerede olduğunu öğrendik. Şu an bir barda. Ama ondan önce barın kamera kayıtlarını almamız gerek. "Tamam."
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Gecenin bu saatinde her kes uyurken ben pratik odasında prova yapıyordum. Sabah 7'den buradaydım ve şu an gece saat 3'tü. Bu gün bir dakika bile dinlenmeden prova yaptım. Biraz da kafamdaki düşüncelerden kurtulmak için. Bana yapılan ihaneti unutmak için...zor da olsa unutmalıyım. Yüksek sesle çalan müziğin kesildiğini duyunca aniden durmuştum. Namjoon hyungdu... RM: Sabahtan beri buradasın. Yorulmadın mı? Taehyung: Hayır. İyiyim ben. RM: Yeter artık bu kadar. Kendine zarar veriyorsun. Taehyung: Ben böyle iyiyim. RM: Taehyung-ah... Taehyung: Yeter artık! Durmayacağım dedim! Dinlemeyeceğim hiç birinizi! Hae jung nuna bir taraftan, siz bir taraftan! Dünden beri hep bir şeylerin yoluna gireceğini söylüyorsunuz! Hae jung nuna o kızın suçsuz olduğunu söylüyor sürekli! Gözlerime mi inanayım size mi? RM: Taehyung biraz sakin olurmusun? Kendine gel! Belki de gerçekten Hae woo'nun bir suçu yoktur ha? Hatırlasana senin hakkında da olur-olmaz şeyler yayınlamıştılar. Hae woo hep yanındaydı. Hep destek oldu sana... Biraz anlayış göstersen. Bak dün sen ordan gitdikten sonra Hae woo aniden bayıldı. Taehyung: Ama ben kimselerle yatıp kalkmadım değil mi?! Umrumda değil! İsterse ölsün... RM: Çok ağır konuşuyorsun Taehyung. Pişman olacaksın... .... 𝐻𝑎𝑒 𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛 10 dakika sonra bir barın önünde durmuştuk. Maskemi ve şapkamı taktıktan sonra arabadan indik ve barın girişine doğru ilerlemeye başladık. İçeri girdik, etrafın içki ve sigarayla koktuğunu hissedebiliyordum. Neyseki yüzümde maske vardı. Bay Park önden, ben de arkasından bar tezgahlarının olduğu bölüme geldik. Bay Park barmen olduğunu anladığım kişiyle konuşmaya başladı; Bay Park: Bizi patronuna götür. Barmen: Siz kimsiniz? Bay Park: Fazla soru sormada bizi hemen patronunun yanına götür. Barmen: Burdan gelin efendim. Kalabalığın arasından çıktık barın üst katına çıkmaya başladık. Bir odanın önüne gelince durduk ve barmen kapıyı çaldı. İçerden komut gelince odaya girdik; Barmen: Patron sizi görmek isteyen birileri var. P: Tamam sen çıka bilirsin. Barmen adamın önünde saygı amaçlı eğildikten sonra odadan çıktı. Adam konuşmaya başladı; P: Buyurun, kimsiniz ve ne istiyorsunuz? Bay Park: Siz Kang Baek hyun olmalısınız? KBH: Evet. Siz kimsiniz? Bay Park: Ben Nysa grubunun üyesi Kim Hae woo'nun menajeriyim. Adım Park Joo won. KBH: Ahh öyle mi...peki...ne istiyorsunuz? Bay Park: Bize dün gecenin kamera kayıtları lazım. KBH: Kamera kayıtları mı? Ne yapacaksınız? Bay Park: İdolümüz ağır bir iftiraya uğradı. Bu olayı çözmemiz lazım. KBH: İftira mı? Ahh tamam...o zaman CCTV'ler diğer odada bulunuyor. Oraya gidelim. Bay Park: Bir de Bay Kang...Çalışanınız Lee Soo jin de bizimle gelmek zorunda. KBH: Lee Soo jin'i ne yapacaksınız? Bay Park: İdolümüze bu büyük iftirayı atan kişi sizin çalışanınız Lee Soo jin. Haber sitelerine ve kanallarına yalan yanlış şeyler söyleyip, üstüne bir de sahte görüntüler yayıp idolümüze iftira atmıştır. KBH: S-siz neler söylüyorsunuz? Ahh...tamam...o zaman önce kamera kayıtlarına bakalım, sonra da o kızın icabına... Başımızı salladık ve adamın arkasından ilerlemeye başladık. Diğer odaya geçince adam bilgisayar başında oturan adamlardan birine doğru konuşmaya başladı; KBH: Bize dün gecenin kamera kayıtlarını göster. A: Tamam efendim. Adam dün gecenin kamera kayıtlarını açtı ve dikkatlice bakmaya başladık. Bay Park: Baksana Hae woo... Senin boyun bu kadar uzunmuydu? Videodaki kızın sen olmadığı çok açık. Senin boyun uzun değil. 1,64'sün. Ve oradaki kızın boyu neredeyse 1,75 civarı. Bir de kızın yüzü önden görünmüyor, farklı açıdan görünen kayıtlar var mı? A: Tabiiki de efendim. Hemen ayarlıyorum. Başka bir kayıta geçtiğinde bu sefer kızın önden çekilmiş videosu vardı ve biz bu kayıtlarla suçsuz olduğumu kanıtlaya bilirdik. KBH: Ama bu Soo jin! Nasıl böyle bir şey yapar bu kız?! Çalıştığı yerde böyle şey yapması resmen terbiyesizlik. "Bay Park bakın! Kızın yanına adamlar geldi." Bay Park: Evet. Baksana kalktılar ve vip odaların olduğu tarafa gitmeye başladılar. Senin hiç bir suçun yok Hae woo-yaa. "Evet...Teşekkür ederim Bay Park..." Demiştim ağlamaklı sesimle. Bay Park: Bir şey değil Hae woo-yaa. Bu benim görevim. İdolümü korumak zorundayım. KBH: Efendim ben sizden çok özür dilerim. Şu an çok utanç duyuyorum. Bay Park: Siz bir şey yapmadınız Bay Kang. O kızın böyle kötü işler yapacağını bilemezdiniz. KBH: Yine de onun adına ikinizden de çok özür dilerim. Bay Park: Sorun değil. Bizim işimiz Lee Soo jin'le. Her şeyi polise itiraf etmesi lazım. KBH: İstediğiniz her şeyi yapa bilirsiniz efendim. O kız çok büyük bir cezayı hakketti. ...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-3 Bardayken Bay Park polise haber vermişti ve o kızı alıp götürmüştüler. Biz de şimdi şirkete gidiyorduk. 20 dakika sonra şirkete varmıştık. Her kes orada bizi bekliyordu. Bay Park herkese haber vermişti. Dolayısıyla Taehyung da orada olacaktı...Arabadan indik ve şirkete giriş yaptık. Ceo'nun odasına doğru ilerlemeye başladık. Kapıyı açıp önce Bay Park içeri girdi. Ardından da ben...her kes öylece durmuş bana bakıyordu. Taehyung koşarak yanıma geldi ve sıkıcı sardı beni. Ağlıyordu...benimde gözlerim doldu ve ellerim titremeye başladı... Taehyung: Özür dilerim...özür dilerim...çok özür dilerim...lütfen affet beni...çok üzgünüm... "T-taehyung...hıck..." Taehyung: Çok özür dilerim...her şey için çok özür dilerim. Seninle o kadar ağır konuşmamalıydım. Gözüm dönmüştü. O kişinin sen olduğunu sandım. Özür dilerim...Affet beni sevgilim. "B-bana g-güvenmedin..." Taehyung: Hayır hayır...güveniyorum sana...kendimden bile çok...sadece o görüntüleri görünce aklım karıştı, gözüm döndü. İnandım onlara. Lütfen sevgilim affet beni... "E-eskisi gibi i-iyi o-ola bilecekmiyiz p-peki?" Taehyung: Eskisinden bile iyi olacağız. Aramızdaki bağ daha da güçlü olacak. İnan bana sevgilim. Artık böyle yalan yanlış şeylere inanmayacağım. "T-tamam... lütfen daha fazla özür dileme. A-affediyorum seni." Taehyung: Çok teşekkür ederim güzelim. Teşekkür ederim. Seni seviyorum... "Ben de seni seviyorum." Hae jung unnie yanıma geldi ve o da sarıldı sıkıca; Hae jung: Güzelim sana demiştim değil mi. Bak gördün mü? Her şey yoluna girdi. "Teşekkür ederim unnie." Diğer üyeler de yanıma geldiler ve mahçup bir şekilde konuşmaya başladılar. Jungkook hızlıca sarıldı bana; JK: Özür dilerim minik prensesim. Sana o sözleri söylememeliydim. Çok üzgünüm. " Sorun değil Jungkook-ah...seni affediyorum. Lütfen üzülme..." ... ✰3 𝑎𝑦 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ O olayın üstünden 3 ay geçmişti. Artık her şey yoluna girmişti. Bana gelen nefret yorumları azalmaya başlamıştı. Danslarda daha az hatalar yapıyordum, sağlıklı besleniyordum. Taehyung'la ilişkimiz de yoluna girmişti. Her şeyi yeniden başlamıştık. Eskisinden çok daha iyiydik. Şu an Namjoon oppanın evinde toplanmıştık hepimiz. 1 ay önce işbirliği yapıp yeni şarkı çıkarmıştık. Bu gün de ödül kazanmıştık ve bunu Namjoon oppanın evinde kutluyorduk. Her kes bir-biriyle konuşurken Taehyung beni kolunun altına almış sarmalamıştı. Ara-sıra saçlarımdan, yanağımdan öpüyordu. Çok iyi hissettiriyordu. Tabakta cipsin bittiğini görünce ayağa kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Taehyung da peşimden geliyordu. Sürekli peşimdeydi. Ben nereye gitsem o da oraya geliyordu. Bu hali çok tatlı geliyordu bana. Dolaptan cips paketi alıp tabağa koymaya başladım. Taehyung arkadan belime sarılmış, boynumdan öpmüştü. Tikim olduğu için huylanmıştım. "Yah! Taehyung yapma...tikim olduğunu biliyorsun." Taehyung: Ne yapayım güzelim. Dayanamıyorum. Seni öpmeye doyamıyorum. Söylediği sözler utanmama sebep olmuştu. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim. Aniden beni kendine döndürdü ve yüzüme yaklaştı. Elleri belimde, benim ellerimse onun ensesindeydi. Alnını alnıma dayamış vaziyyetde öylece sarılıyorduk; Taehyung: Sevgilim... "Hmm?" Taehyung: Seni çok seviyorum... "Ben de seni çok seviyorum sevgilim." Taehyung: Öpsene beni... Ani gelen bu isteğine hayır diyemezdim ve hemen dudaklarımı onunkilere bastırdım...Onun teklifine evet demekle doğru kararı verdiğimi yeniden anlamıştım... ~𝑆𝑂𝑁~ 🎀
Çok güzel ama Tae isterse ölsün dedi ya bence mutsuz son olup ölebilirdi, ya da bayılırdı kalp krizi tarzı bişey yüzğnden doktorlar öldü derdi sonra son elektroşokşa yaşardı
İlk🎉
Sonunda bir üye basaydı çok güzel olurmuş 😂
@@btsinarmysiamat-army2013 düşünmedim değil ama...bir hikayemde basma olayı yaşandığı için buna ekleyemedimm🤭
@@winterrbeaar Hiii anladım ama böyle de güzel olmuş
@@btsinarmysiamat-army2013 teşekkür ederimm
@@winterrbeaar rica ederim
Aaaaa 🌟 :)) çok tatlış olmuş minnoşum benim 💞 aaaaaaa 🤩 🥰 💗 💍
@@Rose-123su teşekkür ederimm🌸
Bu kadar güzel bi kanalın nasıl az takipçisi olabilir
Mükemmel
@@Jungkookiewt teşekkür ederim😊
Ayyyy çok teşekkürler güzelim benim,gerçekten muhteşem olmuşş,kursa gitmeden önce motive oldu,eğer konuda zorluk çekersen söyleye bilirsin sana konu vere bilirimmm💕😘😻
@@Zoe-12-k6p beğenmene sevindim güzelim ve fikir verme konusunda çok teşekkür ederimm🦋🫶🏻
@@winterrbeaar rica ederimm💕
@@winterrbeaar mesela şimdi bir fikir vere bilirim istersen
@@Zoe-12-k6p aslında aklıma yeni bir fikir gelmişti de, kapak için fotoğraf seçiyordum. Sen yine de söyle✨️
@@winterrbeaar son tp yazdımmm:)
❤
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
✒️ 𝐼𝑑𝑜𝑙 𝑠𝑒𝑣𝑔𝑖𝑙𝑖𝑛 𝑣𝑒 𝑎𝑟𝑘𝑎𝑑𝑎𝑠̧𝑙𝑎𝑟𝚤𝑛 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑎𝑡𝚤𝑙𝑎𝑛 𝑖𝑓𝑡𝑖𝑟𝑎𝑦𝑎 𝑖𝑛𝑎𝑛𝚤𝑟𝑙𝑎𝑟
✩✩✩
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 25
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝐻𝑎𝑒 𝑤𝑜𝑜 ~ 20
📌 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
🪄 𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
Gecenin karanlığında yalnız başıma eve dönüyordum. Yanımda menajerim ve korumalar olmadan tek başıma sokağa çıkmam tehlikeliydi ama kimsenin nereden geldiğimi bilmesini istemiyordum. Yüzümde maske ve başımdaki şapkayla taksiye oturmuş kızlarla birlikte kaldığım yurda doğru gidiyordum. Sonunda yurdun yakınlarında indiğimde bahçe kapısından içeri giriş yapmıştım. Cebimden anahtarları çıkarıp yavaş adımlarla içeri girdim. Her yer karanlıktı, etrafta kimse görünmüyordu, kızlar galiba uyuyordu. Yavaş adımlarla odamın olduğu katta çıkmaya başlamıştım ki, duyduğum sesle olduğum yerde kalmıştım;
Aera: Bayan Hae woo! Gecenin bu vakti nereden geliyorsunuz acaba?
"Neden bu saatte ayaktasın?"
Aera: Soruya soruyla karşılık verme ve bana hemen cevap ver.
"Ah...evde çok bunaldım da...o yüzden biraz dolaşmaya çıkmıştım."
Aera: Öyle mi?
"Bana inanmıyormusun?"
Aera: Tabiiki inanıyorum. Ama menajerinle birlikte olmamanı garipsedim biraz...
"Onun haberi vardı. Biraz yalnız kalmak istedim."
Aera: Ah tamam öyleyse. Geldiğine göre ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler."
"İyi geceler unnie."
Ben de odama çıktım ve hemen kendimi banyoya atdım. Yarım saatlik banyo keyfinin ardından dışarı çıktım ve yatağımda gördüğüm bedenle çığlık atdım...
Hea jung: Hey sakin ol... benim tatlım.
"Ahh Hea jung unnie beni korkuttun."
Hae jung: Üzgünüm güzelim. Seni korkutmak istememiştim.
"Sorun değil. Bir şey mi oldu? Neden geldin?"
Hea jung: Hae woo...Ben...Artık geceleri dışarı çıkmanı istemiyorum.
"Ne? Neden?"
Hae jung: Tatlım ben korkuyorum. Kendim için değil senin için. Sürekli stüdyoya kaçıp gidiyorsun. Bunda sorun yok ama...gecenin bir vakti tek başına gitmen çok tehlikeli. Bir sürü antin var. Sana zarar verirler diye çok korkuyorum. Seni sevsinler diye bu kadar çok pratik yapman ve en önemlisi de günlerce aç kalman çok tehlikeli.
"Ne? Sence ben bunu beni sevsinler diye mi yapıyorum? Yetersiz olduğum için yapıyorum tamam mı?! Sizi zor durumda bırakmamak için yapıyorum. Benim yüzümden siz de her seferinde azar işitiyorsunuz, ek dersler görüyorsunuz, bir hata yaptığım zaman o hatayı düzeltinceye kadar benimle birlikte siz de bu pratiklere zorlanıyorsunuz. O yüzden kendimi geliştirmek, daha iyi görünmek istiyorum. Beni sevsinler diye neden bu kadar uğraşayım ki? Ben daha kendimi sevmiyorken..."
Hae jung: Şşş güzelim. Özür dilerim, özür dilerim. Ben öyle söylemek istememiştim. Bana bunu daha önce neden söylemedin? Neden bizim için bunu yapıyorsun? Kendini neden hiç düşünmüyorsun? Ya sana bir şey olursa? Sağlığın bizim için daha önemli. Şarkı, dans falan umrumda değil benim. Tek umrumda olan şey sensin. Beni anlıyormusun?
"S-sana bağırdığım için ü-üzgünüm unnie."
Hea jung: Sorun yok güzelim. Bana söz vermeni istiyorum. Fazladan pratik yapmak yok. Gizlice bile yapmıyorsun...Ve düzenli besleneceksin. Anlaştık mı?
"Tamam. Söz veriyorum."
Hea jung: Tamam öyleyse. Saat geç oldu. Ben gideyim sen de rahat-rahat dinlen. İyi geceler tatlım.
"İyi geceler unnie...
Ahh unnie!"
Hea jung: Efendim?
"Geceleri gizlice stüdyoya gitdiğimi senden başka kimse bilmiyor değil mi?"
Hae jung: Hayır güzelim. Bu sadece ikimizin arasında...
"Teşekkür ederim unnie. Seni seviyorum."
Hea jung: Ben de seni seviyorum tatlım.
Hea jung unnie gittikten sonra kendimi yatağa atdım ve tavanla bakışmaya başladım. Acaba unniem doğru mu söylüyor? Gerçekten çok mu ileri gitdim? Taehyung bu yaptıklarımı öğrenirse, bana çok kızacak...
...
X: Hadi yeniden deneyelim. 1,2,3... Önce sağ bacaktan başlıyoruz, sonra sol bacakla devam ediyoruz...
Aera: Ahh...h-hocam...biraz ara verelim lütfen...
X: Ahh tamam kızlar. Biraz dinlenin. Kendinize geldiğiniz zaman yeniden başlarız.
Aera: Teşekkür ederiz hocam...
Hea jung: Ahh çok yoruldum.
"Bu seferki kareografimiz çok zor."
Aera: Evet, gerçekten zor. Acaba başara bilecekmiyiz...
Hea jung: Tabiiki de başaracağız. Biz nelerin üstesinden geldik. Bunun da geliriz kızlar.
Kızlarla kareografi hakkında konuşurken sertçe açılan kapıyla ve adımın söylenmesiyle kapıya taraf baktık. Ama Taehyung'un ve üyelerin burada ne işi vardı?
Taehyung: Kim Hae woo!
"T-taehyung-shii? Burada ne işiniz var? Size buraya gelmek yasaktı..."
Taehyung: Nasıl yaparsın bunu?! Bana nasıl ihanet edersin?! Sana olan saf aşkımı nasıl böyle iğrenç bir şekilde kullanırsın?!
"T-taehyung n-ne diyorsun sen? N-ne ihaneti?"
Taehyung: Bir de anlamamazlıktan mı geliyorsun?! Aptal rolünü oynamayı kes Kim Hae woo! Gerçekten iğrençsin! Al bak ne yaptığına. İyice bak! Beni nasıl parmağında oynatdığına, aşkımı bir çöpmüş gibi nasıl kullandığına bak!
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
Yüzüme doğru tutulan telefonu titreyen ellerimin arasına almıştım. Bir haber sitesiydi. Ve...b-burda b-benden bahsediyorlardı. A-ama bu nasıl olur? "K-pop'un en ünlü gruplarından biri olan Nysa(peri kızı) üyesi Kim Hae woo dün gece saatlerinde barda bir kaç erkekle yakın olduğu görülmüş. Sonrasında birlikte bar odalarından birine geçtikleri görüntülenmiş." Diye yazıyordu. Ama ben dün bara gitmedim ki...
"T-taehyung y-yemin ederim bu ben d-değilim... y-yemin ederim...ben dün gece e-evdeydim... inan bana..."
Taehyung: Sana nasıl inanmamı beklersin?! Bunca zaman kandırmışsın beni! Aldatılıyormuşum meğerse...ama ben aptal gibi hiç bir şey görmüyormuşum...Nefret ediyorum senden! Bir daha asla karşıma çıkma! Duydun mu beni?!
Hae jung: Taehyung dur. Yanlış yapıyorsun. Bizi dinle bir.
Taehyung: Tanrı aşkına neyi dinleyeceğim nuna?! Her şey bariz ortada değil mi?! Daha neyi dinleyeceğim?! Resmen parmağında oynatmış beni!
"H-hayır dur...T-taehyung. Bana inan...ben d-değilim o...L-lütfen dinle beni."
Taehyung: Dokunma bana! Uzak dur benden! Seni sevdiğim güne lanet olsun!
Jimin: Taehyung-ah! Bekle!
Jimin peşinden koşmuştu.Beni dinlemeden çıkıp gitmişti... Söylediği sözler birer ok gibi kalbime saplanmıştı... Hemen diğer üyelere doğru döndüm;
"S-siz bana i-inanıyorsunuz değil mi?"
Hiç birinden ses çıkmamıştı. Başlarını yere eğmiştiler...B-bana inanmıyordular...
"Namjoon oppa? B-ben y-yapmadım...
Jin oppa? Sende mi i-inanmıyorsun bana? Yoongi oppa? J-jungkook-ah? Ho seok oppa? Neden kimse inanmıyor bana?! BEN DEĞİLİM ORDAKİ! O FOTOĞRAFLARDAKİ BEN DEĞİLİM! İNANIN BANA NE OLURSUNUZ! BEN DEĞİLİM! DEĞİLİM!
Jungkook: Böyle bir iğrençliyi yapacağın aklımın ucundan bile geçmezdi. Seni hep masum sanardım. Hatta aramızda en masum senin olduğunu düşünürdüm. Yanılmışım. Masum rolünü çok iyi oynuyorsun...
Jungkook'ta arkasına bakmadan çıkıp gitmişti...
Hae jung: Hae woo sakin ol! Hae woo-yaa!
"BIRAK BENİ! ONLARA SÖYLE UNNİE! BENİM O KİŞİ OLMADIĞIMI SÖYLE! BEN DÜN GECE SENİNLE BİRLİKTEYDİM DEĞİL Mİ? HADİ SÖYLE ONLARA! GİT TAEHYUNG'A SÖYLE HER ŞEYİ! DÜN , GECE SAATLERE KADAR STÜDYODA PRATİK YAPTIĞIMI. DİNLENMEDEN, YEMEK YEMEDEN GÜNLERCE NASIL PRATİK YAPTIĞIMI! SÖYLE!
Hae jung: Yeter artık Hae woo!
"B-ben...hıck..y-yapmadım..."
Hae jung: Hae woo!
Sert zemine düşmeden önce son duyduğum şey Hae jung unnienin adımı seslenişiydi...
...
Dün yaşanan olaydan sonra odamdan dışarı çıkmıyordum. Gözümden akan yaşlarla haberin altındaki nefret yorumlarını okuyordum. Şimdi daha çok nefret ediyordular benden. Hiç bir şey umrumda değildi. Kariyerim, hayatım... Tek düşündüğüm Taehyungtu. Ne yapıyordu şimdi kim bilir...Hae jung unnie şirketin bu olayı araştırdığını söylüyordu. Bunu yapanı arıyordular. Kim yaptıysa büyük ihtimalle benden ölesiye nefret eden biriydi. Kapının tıklanmasıyla düşüncelerimden ayrıldım...içeri giren Hae jung unnieydi. Aera unnie bile benden nefret etmeye başlamıştı.
Hae jung: Güzelim...Lütfen bir şeyler ye. Aç-aç olmaz. Daha kötü olacaksın. Dün de aşırı diyet yaptığın için bayıldığını söyledi doktor.
"Unnie...ben Taehyung'u istiyorum. Onu getir bana."
Hae jung: Hae woo...bebeğim. Taehyung beni bile dinlemiyor. Defalarca konuşmaya çalıştım. Olmuyor. Üzgünüm...
"Ö-ölmek istiyorum u-unnie...d-dayanamıyorum artık. Gücüm kalmadı. Her şey üstüme-üstüme geliyor. Her kes nefret ediyor benden. Ölmek istiyorum..."
Hae jung: Şşş güzelim o nasıl söz öyle? Böyle konuşma lütfen. Güçlü olmaya çalış. Ben senin yanındayım her zaman. Senin suçsuz olduğunu biliyorum. Stüdyonun kameralarına da bakılacak endişelenme.Ben de her şeyi söyleyeceğim onlara. Şimdi gidiyorum. Kendini çok fazla üzme tamam mı?
Sadece başımı sallamakla yetindim. Hae jung unnie odadan çıktığında daha çok ağlamaya başladım. Yatağıma uzandım, yastığım göz yaşlarım yüzünden ıslanıyordu. Daha fazla dayanamadım ve kendimi karanlığa bıraktım...
...
Telefonuma gelen arama sesiyle gözlerimi açtım. Elime alıp kimin aradığına baktım. Menajerim Bay Parkdı... Saate baktım ve gecenin üçü olduğunu gördüm. Hemen aramayı yanıtladım;
"Bay Park?"
Bay Park: Hae woo! Hemen hazırlan seni almaya geliyorum. Galiba sana iftira atanın kim olduğunu bulduk.
"Ne?! Gerçekten mi Bay Park?"
Bay Park: Evet. Hadi hemen kapıya çık varmak üzereyim.
"T-tamam çıkıyorum hemen..."
Tanrım. Suçsuz olduğum kanıtlanacaktı sonunda. Hemen üzerime pijamalarımı değişmeden montumu aldım ve dışarı çıktım. Kapının önüne çıktığımda Bay Park'ın da geldiğini gördüm. Hemen arabaya bindim ve yola koyulduk.
"Bay Park nasıl buldunuz bana iftira atan kişiyi?"
Bay Park: Haber siteleriyle ve kanallarıyla konuştuk. Bu haberin onlara nasıl ve kim tarafından ulaşıldığını sorduk. Başta söylemediler ama biraz üstlerine gidince konuşmak zorunda kaldılar. Adı Lee Soo jin. Numarısını aldık ve telefonundan aldığımız sinyal sayesinde nerede olduğunu öğrendik. Şu an bir barda. Ama ondan önce barın kamera kayıtlarını almamız gerek.
"Tamam."
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Gecenin bu saatinde her kes uyurken ben pratik odasında prova yapıyordum. Sabah 7'den buradaydım ve şu an gece saat 3'tü. Bu gün bir dakika bile dinlenmeden prova yaptım. Biraz da kafamdaki düşüncelerden kurtulmak için. Bana yapılan ihaneti unutmak için...zor da olsa unutmalıyım. Yüksek sesle çalan müziğin kesildiğini duyunca aniden durmuştum. Namjoon hyungdu...
RM: Sabahtan beri buradasın. Yorulmadın mı?
Taehyung: Hayır. İyiyim ben.
RM: Yeter artık bu kadar. Kendine zarar veriyorsun.
Taehyung: Ben böyle iyiyim.
RM: Taehyung-ah...
Taehyung: Yeter artık! Durmayacağım dedim! Dinlemeyeceğim hiç birinizi! Hae jung nuna bir taraftan, siz bir taraftan! Dünden beri hep bir şeylerin yoluna gireceğini söylüyorsunuz! Hae jung nuna o kızın suçsuz olduğunu söylüyor sürekli! Gözlerime mi inanayım size mi?
RM: Taehyung biraz sakin olurmusun? Kendine gel! Belki de gerçekten Hae woo'nun bir suçu yoktur ha? Hatırlasana senin hakkında da olur-olmaz şeyler yayınlamıştılar. Hae woo hep yanındaydı. Hep destek oldu sana... Biraz anlayış göstersen. Bak dün sen ordan gitdikten sonra Hae woo aniden bayıldı.
Taehyung: Ama ben kimselerle yatıp kalkmadım değil mi?! Umrumda değil! İsterse ölsün...
RM: Çok ağır konuşuyorsun Taehyung. Pişman olacaksın...
....
𝐻𝑎𝑒 𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛
10 dakika sonra bir barın önünde durmuştuk. Maskemi ve şapkamı taktıktan sonra arabadan indik ve barın girişine doğru ilerlemeye başladık. İçeri girdik, etrafın içki ve sigarayla koktuğunu hissedebiliyordum. Neyseki yüzümde maske vardı. Bay Park önden, ben de arkasından bar tezgahlarının olduğu bölüme geldik. Bay Park barmen olduğunu anladığım kişiyle konuşmaya başladı;
Bay Park: Bizi patronuna götür.
Barmen: Siz kimsiniz?
Bay Park: Fazla soru sormada bizi hemen patronunun yanına götür.
Barmen: Burdan gelin efendim.
Kalabalığın arasından çıktık barın üst katına çıkmaya başladık. Bir odanın önüne gelince durduk ve barmen kapıyı çaldı. İçerden komut gelince odaya girdik;
Barmen: Patron sizi görmek isteyen birileri var.
P: Tamam sen çıka bilirsin.
Barmen adamın önünde saygı amaçlı eğildikten sonra odadan çıktı. Adam konuşmaya başladı;
P: Buyurun, kimsiniz ve ne istiyorsunuz?
Bay Park: Siz Kang Baek hyun olmalısınız?
KBH: Evet. Siz kimsiniz?
Bay Park: Ben Nysa grubunun üyesi Kim Hae woo'nun menajeriyim. Adım Park Joo won.
KBH: Ahh öyle mi...peki...ne istiyorsunuz?
Bay Park: Bize dün gecenin kamera kayıtları lazım.
KBH: Kamera kayıtları mı? Ne yapacaksınız?
Bay Park: İdolümüz ağır bir iftiraya uğradı. Bu olayı çözmemiz lazım.
KBH: İftira mı? Ahh tamam...o zaman CCTV'ler diğer odada bulunuyor. Oraya gidelim.
Bay Park: Bir de Bay Kang...Çalışanınız Lee Soo jin de bizimle gelmek zorunda.
KBH: Lee Soo jin'i ne yapacaksınız?
Bay Park: İdolümüze bu büyük iftirayı atan kişi sizin çalışanınız Lee Soo jin. Haber sitelerine ve kanallarına yalan yanlış şeyler söyleyip, üstüne bir de sahte görüntüler yayıp idolümüze iftira atmıştır.
KBH: S-siz neler söylüyorsunuz? Ahh...tamam...o zaman önce kamera kayıtlarına bakalım, sonra da o kızın icabına...
Başımızı salladık ve adamın arkasından ilerlemeye başladık. Diğer odaya geçince adam bilgisayar başında oturan adamlardan birine doğru konuşmaya başladı;
KBH: Bize dün gecenin kamera kayıtlarını göster.
A: Tamam efendim.
Adam dün gecenin kamera kayıtlarını açtı ve dikkatlice bakmaya başladık.
Bay Park: Baksana Hae woo... Senin boyun bu kadar uzunmuydu? Videodaki kızın sen olmadığı çok açık. Senin boyun uzun değil. 1,64'sün. Ve oradaki kızın boyu neredeyse 1,75 civarı. Bir de kızın yüzü önden görünmüyor, farklı açıdan görünen kayıtlar var mı?
A: Tabiiki de efendim. Hemen ayarlıyorum.
Başka bir kayıta geçtiğinde bu sefer kızın önden çekilmiş videosu vardı ve biz bu kayıtlarla suçsuz olduğumu kanıtlaya bilirdik.
KBH: Ama bu Soo jin! Nasıl böyle bir şey yapar bu kız?! Çalıştığı yerde böyle şey yapması resmen terbiyesizlik.
"Bay Park bakın! Kızın yanına adamlar geldi."
Bay Park: Evet. Baksana kalktılar ve vip odaların olduğu tarafa gitmeye başladılar.
Senin hiç bir suçun yok Hae woo-yaa.
"Evet...Teşekkür ederim Bay Park..."
Demiştim ağlamaklı sesimle.
Bay Park: Bir şey değil Hae woo-yaa. Bu benim görevim. İdolümü korumak zorundayım.
KBH: Efendim ben sizden çok özür dilerim. Şu an çok utanç duyuyorum.
Bay Park: Siz bir şey yapmadınız Bay Kang. O kızın böyle kötü işler yapacağını bilemezdiniz.
KBH: Yine de onun adına ikinizden de çok özür dilerim.
Bay Park: Sorun değil. Bizim işimiz Lee Soo jin'le. Her şeyi polise itiraf etmesi lazım.
KBH: İstediğiniz her şeyi yapa bilirsiniz efendim. O kız çok büyük bir cezayı hakketti.
...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-3
Bardayken Bay Park polise haber vermişti ve o kızı alıp götürmüştüler. Biz de şimdi şirkete gidiyorduk. 20 dakika sonra şirkete varmıştık. Her kes orada bizi bekliyordu. Bay Park herkese haber vermişti. Dolayısıyla Taehyung da orada olacaktı...Arabadan indik ve şirkete giriş yaptık. Ceo'nun odasına doğru ilerlemeye başladık. Kapıyı açıp önce Bay Park içeri girdi. Ardından da ben...her kes öylece durmuş bana bakıyordu. Taehyung koşarak yanıma geldi ve sıkıcı sardı beni. Ağlıyordu...benimde gözlerim doldu ve ellerim titremeye başladı...
Taehyung: Özür dilerim...özür dilerim...çok özür dilerim...lütfen affet beni...çok üzgünüm...
"T-taehyung...hıck..."
Taehyung: Çok özür dilerim...her şey için çok özür dilerim. Seninle o kadar ağır konuşmamalıydım. Gözüm dönmüştü. O kişinin sen olduğunu sandım. Özür dilerim...Affet beni sevgilim.
"B-bana g-güvenmedin..."
Taehyung: Hayır hayır...güveniyorum sana...kendimden bile çok...sadece o görüntüleri görünce aklım karıştı, gözüm döndü. İnandım onlara. Lütfen sevgilim affet beni...
"E-eskisi gibi i-iyi o-ola bilecekmiyiz p-peki?"
Taehyung: Eskisinden bile iyi olacağız. Aramızdaki bağ daha da güçlü olacak. İnan bana sevgilim. Artık böyle yalan yanlış şeylere inanmayacağım.
"T-tamam... lütfen daha fazla özür dileme. A-affediyorum seni."
Taehyung: Çok teşekkür ederim güzelim. Teşekkür ederim. Seni seviyorum...
"Ben de seni seviyorum."
Hae jung unnie yanıma geldi ve o da sarıldı sıkıca;
Hae jung: Güzelim sana demiştim değil mi. Bak gördün mü? Her şey yoluna girdi.
"Teşekkür ederim unnie."
Diğer üyeler de yanıma geldiler ve mahçup bir şekilde konuşmaya başladılar. Jungkook hızlıca sarıldı bana;
JK: Özür dilerim minik prensesim. Sana o sözleri söylememeliydim. Çok üzgünüm.
" Sorun değil Jungkook-ah...seni affediyorum. Lütfen üzülme..."
...
✰3 𝑎𝑦 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
O olayın üstünden 3 ay geçmişti. Artık her şey yoluna girmişti. Bana gelen nefret yorumları azalmaya başlamıştı. Danslarda daha az hatalar yapıyordum, sağlıklı besleniyordum. Taehyung'la ilişkimiz de yoluna girmişti. Her şeyi yeniden başlamıştık. Eskisinden çok daha iyiydik. Şu an Namjoon oppanın evinde toplanmıştık hepimiz. 1 ay önce işbirliği yapıp yeni şarkı çıkarmıştık. Bu gün de ödül kazanmıştık ve bunu Namjoon oppanın evinde kutluyorduk. Her kes bir-biriyle konuşurken Taehyung beni kolunun altına almış sarmalamıştı. Ara-sıra saçlarımdan, yanağımdan öpüyordu. Çok iyi hissettiriyordu. Tabakta cipsin bittiğini görünce ayağa kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Taehyung da peşimden geliyordu. Sürekli peşimdeydi. Ben nereye gitsem o da oraya geliyordu. Bu hali çok tatlı geliyordu bana. Dolaptan cips paketi alıp tabağa koymaya başladım. Taehyung arkadan belime sarılmış, boynumdan öpmüştü. Tikim olduğu için huylanmıştım.
"Yah! Taehyung yapma...tikim olduğunu biliyorsun."
Taehyung: Ne yapayım güzelim. Dayanamıyorum. Seni öpmeye doyamıyorum.
Söylediği sözler utanmama sebep olmuştu. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim. Aniden beni kendine döndürdü ve yüzüme yaklaştı. Elleri belimde, benim ellerimse onun ensesindeydi. Alnını alnıma dayamış vaziyyetde öylece sarılıyorduk;
Taehyung: Sevgilim...
"Hmm?"
Taehyung: Seni çok seviyorum...
"Ben de seni çok seviyorum sevgilim."
Taehyung: Öpsene beni...
Ani gelen bu isteğine hayır diyemezdim ve hemen dudaklarımı onunkilere bastırdım...Onun teklifine evet demekle doğru kararı verdiğimi yeniden anlamıştım...
~𝑆𝑂𝑁~
🎀
Aaaa cok güzel ya böyle temaları seviyorum lutfen boyle temalardan çokça yaz❤
@@Lilixsa_best_IdolBp teşekkür ederimm.
İdol kurgusu mu?
Çok güzel ama
Tae isterse ölsün dedi ya bence mutsuz son olup ölebilirdi, ya da bayılırdı kalp krizi tarzı bişey yüzğnden doktorlar öldü derdi sonra son elektroşokşa yaşardı
@@Haramiwq orasını hiç düşünmedim. Ama ben mutsuz son sevmem o yüzden mutlu son yazdım. Ve Taehyung zaten söylediklerinden pişman olmuştu.
@@winterrbeaar ❤️♥️♥️peki askimmmmmmmmmm
@@Haramiwq anlayışla karşıladığın için teşekkür ederim🦋
@@winterrbeaar ne demek❤️💘