@@winterrbeaar ya niye kii benim icin sıkıntı yokk yani kotu bir anlamda demediimm bu tur seylere aglamayi cok severim de😭😭 sanirim asiri guzel yazdigindandirr en sevdigim yazarlardansin yaa cok guzell yaziyosunn
@@winterrbeaar keşke bende senin gibi yazar ola bilseydim 16 yaşım var ama yazdığım hikayeler 💩 gibi çocukça şeyler yazıyomuşum gibi geliyo sende okuyup yorumlarmısın
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟 ✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟 ✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑜𝑐𝑎𝑛𝚤𝑛 𝑎𝑏𝑙𝑎𝑠𝚤 ℎ𝑎𝑚𝑖𝑙𝑒𝑦𝑘𝑒𝑛 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑠̧𝑖𝑑𝑑𝑒𝑡 𝑢𝑦𝑔𝑢𝑙𝑎𝑟 ✩✩✩ ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 30 ☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛 ~ 25 🧸 𝐵𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒... 🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟... 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Gecenin bir vakti aşerdiğim için mutfakta oturmuş, çikolatalı çilek yiyordum. İyiki evde varmış, yoksa Taehyung'u gecenin bu saatinde çikolatalı çilek almaya gönderirdim. Uykusundan uyandıramazdım ki...Çok çalıştığı için fazla yoruluyordu. Sabah erkenden çıkıp, akşamları çok geç geliyordu. Şirkette çalıştığı yetmiyormuş gibi, evde de gelip çalışıyordu ve aynı zamanda depoda da bir sürü işi oluyordu. Kıyamıyordum ona. Bizim için, geleceğimiz için çok çalışıyordu. Koca tabaktaki tüm çilekleri yedikten sonra arkama yaslanıp, elimi şiş karnımın üzerinde gezdirdim. 5 aylık hamileydim ve bir kızımız olacaktı. Taehyung kızımız olacağını duyunca o kadar çok sevinmişti ki, hatta şirketteki tüm çalışanlara hediyye dağıtmıştı. Şapşal kocam benim...Beni düşüncelerimden ayıran şey Taehyung'un adımı çağırmasıydı. Seslenip mutfakta olduğumu söyledim. Biraz sonra mutfağa telaşlı bir Taehyung girdi ve gelip bana sarıldı; Tae: Ahh, burdasın. Çok korktum seni yanımda göremeyince. "İyiyim ben Taehyung." Tae: Gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burda? Neden bana haber vermedin? Neden uyandırmadın? "Sakin olurmusun sevgilim...sadece aşerdim, o yüzden kalktım." Tae: Neye aşerdin bakalım yine? "Çikolatalı çileğe..." Tae: Ne? Tanrı aşkına, Harin...Doktor fazla çikolata tüketmemeni söyledi. Neden söz dinlemiyorsun? "Ama ne yapayım Taehyung? İstiyorum işte. Rüyamda gördüm ve canım çekti." Tae: Rüyalarında bile aşeriyorsun..Ahahaa. "Gülmesene ya." Tae: Tamam bebeğim. Gülmüyorum. Ama bak, sağlığın için, kızımızın sağlığı için söylüyorum ben bunları. Alerji olursan ne yaparız? "Tamam. Bundan sonra dikkatli olacağım." Tae: Aferim bebeğime. Hadi şimdi kalk, sıcak yatağımıza gidip uykumuza devam edelim. Saat çok geç. "Tamam, gidelim." Ayağa kalktık ve yukarı çıkmaya başladık. Odamıza gelince Taehyung yatmama yardım etti, kendisi de yanıma uzandıktan sonra yorganı iyice üstümüze çekip, bir-birimize sarıldık sıkıca. Gözlerimi kapatarak huzurlu bir uykuya daldım... ✰𝑆𝑎𝑏𝑎ℎ✰ Odadan gelen bir takım seslerle uyandım. Taehyung arkası dönük, eline küçük bir çanta almış içine bir kaç kıyafet dolduruyordu. Yatakta dikleşerek ne yaptığını anlamaya çalıştım. Bir yere mi gidiyordu acaba... "Taehyung ne yapıyorsun?" Tae: Ahh, sevgilim uyandın mı? Güzelim, acil bir işimiz çıktı. Jungkook'la şehir dışına çıkacağız. Bir kaç gün olamayız. Seni evde tek bırakmak istemediğimden ablamın yanına götüreceğim seni. "Ben de seninle gelsem olmaz mı?" Tae: Bu sen ve bebeğimiz için fazla tehlikeli güzelim. O yüzden seni yanımda götüremem. Ablam sana çok iyi bakacak. Ona gerekenleri söyledim. Merak etme ablamın evinin her tarafında korumalar var. O güçlü biri. Sizi koruyacağına eminim. "T-taehyung...evde kalayım. Gitmeyeyim. Yalnız kala bilirim." Tae: Bebeğim, bir sorun mu var? Neden böyle konuşuyorsun? "T-taehyung, ablan-..." Taehyung'un telefonunun çalmasıyla yanımdan ayrılıp ,komodinin üzerinden telefonu alarak cevap verdi... Tae: Efendim Jungkook? ... Tae: Tamam, ben de Harin'i ablama bırakıp geliyorum hemen. Telefonu kapatarak cebine koydu. Ve tekrardan yanıma geldi... Tae: Güzelim, sen de üzerini giyin hızlıca, gidelim. "T-tamam." Taehyung çantasını alıp odadan dışarı çıktı. Dolabın önüne gelip kendime her hangi bir kıyafet alarak giyinmeye başladım. Çok korkuyordum...O kadın manyaktı. Bebeğimizi öldürmek istiyordu ve Taehyung'un bundan haberi yoktu. Bebeğimizin cinsiyetini öğrendiğimizden beri beni rahat bırakmıyordu. Beni yalnız gördüğünde yanıma gelip kötü şeyler söylüyordu. Bebeğimizi öldüreceğinden, onu yok edeceğinden bahsediyordu. Çok korkuyordum ondan. Taehyung'a bundan bahsedememiştim. Çünkü bir türlü fırsat olmamıştı. Eğer ben o kadınla aynı evde kalırsam, bana kötü şeyler yapacağından emindim. Taehyung'un beni çağırmasıyla odadan çıktım ve aşağıya inmeye başladım. Kapının önünde beni bekliyordu. Yanına varınca elimden tutarak evden dışarı çıktık ve arabaya bindik. Taehyung tedirgin olduğumu görmüş olmalı ki, bana neyim olduğunu sordu; Tae: Neyin var güzelim? Neden bu kadar keyifsizsin? "Taehyung sana bir şey söylemeliyim." Tae: Hmm, söyleyeceğin şey ne hakkında güzelim? "T-taehyung...ben...Ablanla kalmak istemiyorum. Ben korkuyorum ondan. Lütfen beni de yanında götür." Tae: Bebeğim, sen neden böyle konuşuyorsun? Neden korkuyorsun ablamdan? Sert olduğu için mi? "Taehyung, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Aslında.." Tae: Güzelim benim. Bak, korkmana gerek yok. Ablamın yapısı öyle. Sana bir şey yapmaz. Korkma, hm? Bak geldik bile. Hadi inelim. Arabadan indik ve eve doğru yürümeye başladık. Kapının önüne gelince Taehyung zile bastı ve beklemeye başladık. Kapıyı hizmetçi açmıştı; H: Hoşgeldiniz Bay Kim. Tae: Hoşbulduk. İçeri girip, salona doğru yürüdük. Hae jung abla koltukta oturmuş elindeki tabletten bir şeyler yapıyordu. Yanına gittik, geldiğimizi farkedince gülümseyerek ayağa kalktı ve ilk önce Taehyung'a sarıldı; Hae jung: Hoşgeldiniz kardeşim. Nasılsınız? Tae: İyiyiz abla, sen nasılsın? Hae jung: İyiyim bebeğim. Sen nasılsın Harin-ah? Taehyung'dan ayrılıp, gelip bana da sarıldı. Ben de karşılık verdim; "İyiyim Hae jung abla." Hae jung: Çok güzel. İyi ol hep... Tae: Abla ben gitmeliyim artık. Jungkook beni bekliyor. Hae jung: Tamam bebeğim. Git sen. İşlerini hallet. Taehyung bana dönerek, ellerini yüzüme koydu. Gözlerim dolmuştu... Tae: Güzelim, ağlama ama. İşlerimi hemen halledip geleceğim. Hm? Üzülme lütfen. "E-elimde değil. Lütfen çabuk gel." Tae: Tamam bebeğim. Elimden geldiğince işlerimi çabuk bitirmeye çalışacağım. Sizi seviyorum. "Biz de seni seviyoruz." Tae: Görüşürüz abla, lütfen onlara iyi bak. Hae jung: Sen merak etme bebeğim. Onlara çok iyi bakacağımdan emin ola bilirsin. Bana doğru sırıtarak konuşması daha fazla korkmama sebep olmuştu. Taehyung evden çıkınca yanıma adımladı, yüzündeki sahte gülümsemeyle, elini saçıma getirip saçımla oynayarak konuşmaya başladı; Hae jung: Hadi bebeğim, sen yorgunsundur şimdi. Odana git de dinlen biraz. "T-tamam." Merdivenlere doğru yöneldim ve yukarı çıkmaya başladım tedirgin adımlarla. Odaya gelip, kapıyı kapatıp kilitledim. Yatağa geçip oturdum ve elimi karnıma koydum. Kendim için değil, bebeğim için çok endişeliydim. O kadın bir kızımız olsun istemiyordu. Soylarının devam ede bilmesi için bir erkek çocuğa ihtiyaç varmış. Bebek Taehyung'la ikimizin bebeğiydi. İster kız olsun, ister erkek..bizim için asla farketmezdi. Taehyung zaten bir kızımız olacağı için fazlasıyla sevinmişti. Oğlumuz olsaydı bile yapardı bunu. Taehyung asla soylarının devam ede bilmesi için bir çocuk yapmazdı. Bunu biliyordum. Eğer o, bir erkek çocuk isteseydi bana söylerdi erkek çocuk istiyorum diye. Hae jung ablayı anlamıyorum. O neden bu kadar ilgileniyor bebeğimizin cinsiyetiyle...çok garipti. Ama kötü amaç için kullanmak istemesi de barizdi. Bunu hissediyordum. Bu kadar ileri gider mi? Bebeğimi alır mı benden? Ahh, hayır. Hayır, o bunu yapamaz. Yapmasına asla izin vermem. Koruyacağım bebeğimi ben. Gerekirse kendim ölürüm, ama bebeğimin yaşaması için elimden gelen her şeyi yaparım. Burada kaldığım süreçte çok dikkat etmeliydim.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 ✰2 𝑔𝑢̈𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ Odamda oturmuş çilek yerken, bir yandan da film izliyordum. Hae jung abla evde yoktu. Sabah çıkmıştı ve hala dönmemişti. İki gün iyi geçmişti. Henüz bir sorun yoktu, umarım bundan sonra da olmazdı. İki gün Taehyung'la çok az konuşmuştuk. İşleri yoğundu. Ama yarın sabah dönecektiler. İkisini de çok özledim. Keşke abim de gitmeseydi de onunla kalsaydım. Neyseleyip, filmime odaklandım. Kapımın aniden açılmasıyla korkudan yerimde sıçradım. Hae jung abla gelmişti ve çok sinirli görünüyordu. Ne olmuştu ona... Hızlı adımlarla yanıma ilerledi, aniden saçımdan tutup beni yataktan kaldırdı ve yere itekledi. Canım acıdığı için küçük bir inleme çıkmıştı ağzımdan. Ne yapıyordu bu kadın... Bağırarak konuşmasıyla daha fazla korktum, gözlerim dolmuş, artık neredeyse ağlamak üzereydim... Hae jung: Bıktım senden! Senin yüzünden planlarım suya düşecek. Ne olurdu sanki çocuğun erkek olsaydı, ha?! Aptal! "A-abla...neler söylüyorsun?" Hae jung: Ahahaha...anlamadın mı hala aptal kız? Diyorum ki, eğer çocuğun erkek olsaydı, ne işler başaracaktım...Senin haberin yok tabii...O çocuk erkek olsaydı, hayatım kurtulacaktı! Lanet olası kardeşimden kurtulacaktım! Çok daha zengin ola bilirdim! O saf kardeşimden bile daha güçlü ola bilirdim! Ama senin yüzünden bunu yapamayacağım! "B-benimle ne ilgisi var? Taehyung'la, bebeğimizle bunun ne ilgisi var?! Çok istiyorsan kendi çocuğunu doğur!" Hae jung: Çocuğum olsaydı, sizin gibi iki aptalla ne işim olurdu sanıyorsun, ha?! Geriye tek bir şey kalıyor...O da üçünüzün de gebermesi. Sizden kurtulursam, yaptığım planlar sayesinde Taehyung'un gücünü kazanacağım. Ama ilk önce sen ve karnındaki o veletden kurtulmalıyım... "H-ha-hayır...hayır. Y-yapma...L-lütfen yapma...O daha doğmamış bir bebek. Ona d-dokunamazsın. Bunu yapamazsın...Bu kadar vicdansız olamazsın.." Hae jung: Bak bakalım, oluyormuyum, olmuyormuyum? "Ahh!" Karnıma attığı tekmeyle canım fazlasıyla yanmıştı. Hemen elimi karnıma sardım, bebeğime bir şey olmasına izin veremezdim. Tanrım lütfen bebeğimi koru...lütfen ona bir şey olmasına izin verme. Karnıma art arda yaptığı vuruşlar yüzünden artık dayanamaz hale gelmiştim. Tek düşündüğüm şey sadece bebeğimdi. Durmuyordu, ne kadar yalvarsamda durmuyordu manyak kadın. Hırs, güç ve para gözünü boyamıştı. Daha doğmamış bir bebeğe zarar vere bilecek kadar hem de...Acıya daha fazla dayanamıyordum artık...Yorulmuş olmali ki, durdu...Ve yüksek sesle gülmeye başladı. Altımda hissettiğim ıslaklıkla bacaklarıma doğru baktım zorlukla. Gördüğüm kanla şiddetlice ağlamaya başladım; "HAYIR! HAYIR! BEBEĞİM! AHH! BİR ŞEY YAP! YALVARIRIM BİR ŞEY YAP! BEBEĞİME BİR ŞEY OLMASIN, YALVARIRIM!" Hae jung: İkinizde ölmeye mahkumsunuz...Ahahaha... "BEBEĞİM! OLAMAZ! TAEHYUNG, LÜTFEN GEL!" Tanrı sesimi duymuşmuydu? Yoksa Taehyung zor zamanda olduğumu mu hissetmişti? Acı çığlıklarımın arasından büyük, ama acı verici bir gülümseme sundum yüzüne doğru...ablasına silah doğrultarak ateş etti ona...gözümün önünde yere yığıldı saniyeler içinde. Taehyung hemen yanıma koştu ve kucağına aldı beni; Tae: Bebeğim, dayan. Lütfen dayan...biraz sabret. Hemen hastaneye gidiyoruz. İyi olacaksın, iyi olacaksınız. Dayan güzelim... "T-taehyung çok acıyor...çok kanıyor...bebeğimize bir şey olmasın. Kurtar onu lütfen...ona bir şey olmasına izin verme. Lütfen kurtar onu. Yalvarırım..." Tae: İyi olacaksınız sevgilim. Sen de, kızımız da iyi olacaksınız... ... 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Duvarın dibine çökmüş, ameliyathane kapısında ağlayarak karımı ve bebeğimi bekliyordum. Lanet olsun...binlerce kez lanet olsun bana...koruyamadım onları. Ablamın böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Düşman meğer ailemin içindeymiş ve benim bundan daha bu gün haberim olmuştu. Keşke götürseydim kendimle onları. Keşke dinleseydim onu ve yanımda götürseydim. Ayırmasaydım gözümün önünden. Onlara bir şey olursa, ölürdüm ben. Dayanamazdım buna...yaşayamazdım onlarsız... Yanıma oturan Jungkook'la birlikte başımı ona doğru çevirdim. O da ağlıyordu...sonuçta kardeşini kanlar içinde görmüştü. "Ö-özür d-dilerim J-jungkook..." JK: D-dileme özür falan. Nerden b-bile bilirdin ki? Keşke daha erken öğrenseydik...k-keşke daha hızlı gele bilseydik... "B-benim yüzümden..H-hepsi benim y-yü-yüzümden." JK: Suçlama artık kendini daha fazla...sakinleş lütfen. Ağlamakla, kendini suçlamakla elimizden bir şey gelmez. "İ-iyileşecekler değil mi? İkisi de iyi o-olacak...hm?" JK: Tabiiki de, ikisi de iyi olacak... Daha fazla ağlamaya başlamamla beni kendine çekti, başımı omzuna koyup şiddetlice ağlamaya devam ettim. Tanrım lütfen koru onları. Ameliyathanenin kapısının açılmasıyla birlikte ikimizde ayağa kalktık ve doktorun ne diyeceğini bekledik...sabırsızca soru sormaya başlamam doktorun derin bir iç çekmesine sebep oldu... "D-doktor iyi bir şey söyleyin...İkisi de i-iyi mi? İyiler mi? Bir şeyleri yok değil mi?" D: Bay Kim, ben..üzgünüm. "Neden üzgünsün doktor?! Ne oldu?! Söyle çabuk?! Ne oldu?!" D: Bay Kim...bebeğinizi kurtaramadık, üzgünüz. Başınış sağolsun. "H-hayır, h-hayır, hayır...doktor..ne söylüyorsun sen? N-ne demek bebeğinizi k-kurtaramadık? Şaka yapıyorsun her halde? Hm? Şimdi şakanın sırası değil, tamam mı? " D: Bay Kim...sakin olmaya çalışın. Güçlü olun ve eşinize de iyi bir şekilde destek olun bu konuda. Elimden bir şey gelmiyor, üzgünüm. Geçmiş olsun. Ellerim boşluğa düştü, tüm bedenim titredi. Düşecek gibi olunca Jungkook beni tutarak, oturmamı sağladı. Ona dönerek sordum; "D-doğru mu?" JK: T-taehyung... "Bizim b-bebeğimiz ö-ölmüş...o, y-yok a-artık." JK: Lütfen güçlü ol Taehyung. Harin'in sana ihtiyacı olacak. Kendini toparla, seni böyle yıkılmış görmesin. "Ne söyleyeceğim ona? Ablam yüzünden bebeğimiz öldü mü? O, artık bizimle değil mi? O bir melek oldu artık mı? Kızımızı daha doğmadan kaybettiğimizi mi? Ne söyleyeyim?!" JK: T-taehyung...b-ben de fazlasıyla k-kötü hissediyorum. Kardeşim için elimden gelen hiç bir şey yok. Koruyamadım onu...yiğenimi koruyamadım... "B-ben doğmamış bebeğimi k-koruyamadım daha. İlerde yine bir çocuğumuz olursa eğer , onu nasıl koruyacağım? K-kötü bir b-babayım ben J-jungkook." JK: Asla, asla kötü bir baba değilsin Taehyung. Dünyanın en iyi babası olmalısın sen. Sadece böyle olmalıymış. Başımıza gelecekleri bilemeyiz Taehyung. Senden sadece güçlü olmanı istiyorum. Harin'in karşısına böyle çıkma. Hadi... Başımı olumlu anlamda sallayarak ayağa kalktım zorlukla. Bitkin haldeydim, kendimde değildim, ağlamaktan gözlerimin şiş ve kızarık olduğuna emindim. Kendimi toparlayıp Harin'i karşısında güçlü görünmeye çalışmalıydım. Başara bilirmiydim, bilmiyorum... ... Yanı başında oturmuş, elinden tutmuştum. Ellerimi saçlarında gezdirip, seviyordum. Güzelim benim...nasıl söyleyeceğim sana bebeğimizin artık olmadığını. Kendime o kadar çok kızgınım ki..Sen ablamdan korktuğunu söylediğin an bir şeylerin olduğunu anlamalıydım. Ne yapacaktım ben? Çok çaresizdim...Hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi. Jungkook kenarda oturmuş, bize bakıyordu. O da mahv olmuştu. Kim isterdi ki, kardeşi bu hallere düşsün? Bir anda içeri hemşire girmiş, Harin'i kontrol etmeye başlamıştı. İşini bitirdikten sonra bize doğru dönmüş doktorun bizi çağırdığını söyledi. Ayaklanıp, odadan dışarı çıktık ve doktorun odasına doğru yönelmeye başladık. Umarım olumlu cevaplar alırdık... 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 Zorlukla gözlerimi açmış, gözüme gelen ışığa alışmaya çalışıyordum. Biraz kendime geldiğimi hissettiğimde hastanede olduğumu anladım. Gözümün önüne gelen anılarla birlikte gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Karnımda hissettiğim hafiflikle birlikte elim hemen karnıma buldu. K-karnım...şiş değildi. B-bebeğim y-yoktu...Bebeğim...kızım yoktu. Yatakta dikleşerek kolumdaki iğneyi çıkarıp hemen ayağa kalktım, başım dönse de, biraz durup kendime gelmeyi bekledim. Daha sonra aceleyle odadan dışarı çıktım. Taehyung neredeydi? Neden yanımda değildi? Bebeğim neredeydi? Neler oluyordu? Kolidorda bir o yana, bir bu yana dönüp duruyordum, 'bebeğim nerede' diye, ağlayarak onu arıyordum. Taehyung'umu arıyordum...neden yoktu? Onlar neden yoktular? Kafayı yemek üzereydim...Lanet olsun... "T-taehyung? Taehyung? Neredesin?! Taehyung?! B-bebeğim? Bebeğim nerede? Neredesiniz Taehyung?!" Karşından gelen bedeni görmemle ağlamam şiddetlendi ve zorlukla ona doğru koşmaya başladım. O da beni görünce gözleri şokla açılmıştı. Yanına varınca hemen sıkıca sarılmıştım ona;
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 "T-ta-taehyung...Taehyung..hıck...b-bebeğimiz...bebeğimiz nerede? O n-neden k-karnımda d-değil? Nereye götürdüler bebeğimi? " Tae: G-güzelim...sakin ol lütfen... "Ne sakin olacağım?! Ne sakini?! Bebeğim yok diyorum! Bebeğimizi almışlar bizden Taehyung! Nerede bebeğimiz söyle!" Tae: S-sevgilim...affet beni...çok ö-özür dilerim. Ö-özür dilerim... "N-neden özür d-diliyorsun Taehyung? Ne oldu? Neler oluyor?" Tae: B-bebeğimiz... "H-hayır...hayır..hayır...sakın söyleme. Sakın söyleme. Beni kızımın yanına götür, hemen. Hadi gidelim...kızımızın yanına." Elinden tutarak yürümeye başladım...onu çekiştirerek arkamdan gelmesini sağlıyordum. Birden durunca bende durmak zorunda kaldım, ona doğru döndüm gözlerimden akmaya devam eden yaşlarla; Tae: H-harin, bebeğimiz y-yok artık. Kızımız yok... "HAYIR! BEBEĞİM GİTMEDİ! BURALARDA BİR YERDE O! SAKLIYORSUNUZ ONU BENDEN! BENİM BEBEĞİM ÖLMEDİ! BIRAKMAZ O ANNESİNİ! BABASINI BIRAKMAZ! BİZİ BIRAKMAZ! T-haehyung b-bebeğimi istiyorum b-ben..hıck...geri getir bana onu...hıck...kızımızı geri g-getir..." 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Aniden kollarıma yığılan bedenle kala kalmıştım. Bayılmıştı...bedeni bunu kaldıramamıştı...çok zor olmuştu onun için. Hemen kucağıma alıp kaldığı odaya götürdüm onu. Doktor gelip onu yeniden muayene ettikten sonra sadece tüm bu olanlar ona ağır geldiği için bedeninin kaldıramadığını söylemişti. Yüzü solmuş, gözlerinin altı şişmişti. 1 günde ne hale gelmişti benim güzelim. Nasıl toparlanacaktı? Nasıl iyi olacaktı? Onu zaman mı gösterecekti? ✰2 ℎ𝑎𝑓𝑡𝑎 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ Tepsiye gerekli şeyleri ve Harin'in ilaçlarını da koyduktan sonra yukarı , odamıza doğru ilerledim. 2 haftadır doğru-düzgün beslenmiyor, iyi uyuyamıyordu. Henüz kendini toparlayamamıştı. Ama emindim ki, benim güzelim her şeyin üstesinden gelirdi. İyi olacaktı, olmak zorundaydı. Odanın önüne gelince kapıyı yavaşca açtım. Öylece uzanmış, yorganı da kafasına kadar çekmişti. Elimdeki tepsiyi komodinin üzerine bırakmış yanına oturmuştum. Kafasındaki yorganı çekmiş, yüzünü ortaya çıkarmıştım. Uyumamıştı...sessizce ağlıyordu... "Güzelim, bebeğim, birtanem..." "T-taehyung..." "Söyle güzeller güzelim." "D-dayanamıyorum..." Tae: Geçicek güzelim. Hepsi geçecek. İnan bana, her şey düzelecek. Bizim yine bir bebeğimiz olacak. Biz yine mutlu olacağız. Ama ilk önce kendini toparlamalısın...iyileşmelisin. Yemeklerini yiyip, güzelce uyumalısın ki, bir an önce kendini gele bilesin. "O-olmuyor.. Y-yapamıyorum. K-kızımızı istiyorum b-ben." Tae: Senin bu halini görünce çok üzülüyoruz bebeğim. Abin de o günden beri çok üzgün. Ben istermiydim böyle olmasını? Bebeğimize zarar gelmesini istermiydim? Onu ne kadar çok sevdiğimi biliyordun , değil mi? "T-tabiiki de biliyordum." Tae: Kötü bir babayım ben. Daha doğmamış çocuğumu koruyamadım. "H-hayır...k-konuşma öyle. S-sus. Sen dünyanın en iyi b-babasının. K-kendini suçlama lütfen. Asıl ben koruyamadım bebeğimizi. Benim yüzümden oldu..." Tae: Senin asla bir suçun yok. Seni dinlemeliydim. O gün seni kendimle götürmeliydim. Seni yalnız bırakmamalıydım. Çok özür dilerim sevgilim. Özür dilerim...Lütfen affet beni.. "Özür d-dileme. Sus dedim s-sana. S-senin hiç bir suçun y-yok." Tae: Her şeyi telafi edeceğim güzelim. Her şey eskisi gibi güzel olacak. "Sana g-güveniyorum." Yüzüne yaklaştım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bir süre sonra ayrıldık ve yüzüne bakmaya başladım. Bundan sonra her şey daha güzel olacaktı. Onun üzülmesine izin vermeyecektim asla. Bir daha onu asla yalnız bırakmayacaktım. Biz yine anne-baba olacaktık. Bizim küçük kızlarımız olacaktı...biz mutlu bir aile olacaktık. Buna inanıyordum... "Seni seviyorum." Tae: Seni seviyorum... ~𝑆𝑂𝑁~
@@winterrbeaar senden bir şey isteye bilirmiyim babası tarafından şiddete ugrayan ve genç yaşinda zoraki mafyaylan evlenen bir hikaye yapa bilirmisin lütfennn😢
@@Portakal2024 ahh, güzelim üzgünüm şimdilik istek almıyorum. Ama derslerin yogunluğuna bakarım, eğer yaza bilirsem yazarım. Hem şu anda elimde bir çok fikir varr, umarım seni üzmem❤️
Aglamaktan olucem simdi yaaa zaten duygusal biriyim aglayama yer ariyorum bir de bunu okudum of yaa
@@Soyaa_eat47 ağlama lütfen. İnanırmısın, ben de aşırı duygusalım. En küçük şeye ağlayasım var. Şu an bu yorumu yazarken bile gözlerim dolmadı değil.
@@winterrbeaar ya niye kii benim icin sıkıntı yokk yani kotu bir anlamda demediimm bu tur seylere aglamayi cok severim de😭😭 sanirim asiri guzel yazdigindandirr en sevdigim yazarlardansin yaa cok guzell yaziyosunn
Teşekkür ederimm🥹
@@winterrbeaar ne demeeekkkj 💗💌
İlk kez bi hikaye için ağladım çok güzeldi....
@@One_of_the_Evelyn teðekkür ederimm🎀
Şükür bu sefer yetiştim,okuyorummm😭👍🏻
Ya 😭🩹çok mükemmel olmuş minnoşum benim
@@Rose-123su teşekkür ederimm🩷
keske ıkıncı cocukları oldugu andada ne kadar mutlu olduklarını yazsan cok daha guzel olurdu
@@lara-t7c1l yazayım mı ki?
@@winterrbeaar evet
@@lara-t7c1lhenüz bilmiyorum. Elimde fikir çok. Eğer senorya gelirse aklıma yazarim❤
@@winterrbeaar cok trsekkurrr ederım
@@lara-t7c1lben teşekkür ederimm🫶🏻
Geldimmmm❤❤❤🎉🎉🎉
Harika olmusss askm❤
@@JeonJungkook_Jjk teşekkürrr ederim💖
Mükemmellllll❤❤❤❤😊❤😊❤😊❤
@@yoongi.manyağı.7 teşekkürlerr💖
@@winterrbeaar keşke bende senin gibi yazar ola bilseydim 16 yaşım var ama yazdığım hikayeler 💩 gibi çocukça şeyler yazıyomuşum gibi geliyo sende okuyup yorumlarmısın
@@yoongi.manyağı.7 hikaye yazdığını bilmiyordum güzelim. Okuyup, fikrimi söylerimm❤
@@winterrbeaar tm (şimdiden söyliyim bok gibi)
Hiçde bile çilekli turtam çok güzeller ❤@@yoongi.manyağı.7
Ellerine sağlık çok güzeldi 😊❤
@@Jimininserçeparmağı teşekkür ederim🫶🏻
@@winterrbeaarRica ederim ben ya toplulupuna yada bir hijayene yazmıştım isteği unuttum baktım ama görmedim 😔
Sorun degil güzelim. Hatirladığın zaman soylersin❤@@Jimininserçeparmağı
@@winterrbeaar teşekkür ederim 🩷
Çok güzel olmuş❤
@@Darkstarsmine teşekkür ederimm🫶🏻
@@winterrbeaar rica ederim bebis💋
Faberlic kanalı annemin kanalıydı ona kalp koyma annem anlar , şimdi vaktim yok okuya bilirsem bu gün okuyamazsam yarın okurum❤❤
@@Black_Quenn-tae sorun değil güzelimm🎀
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑜𝑐𝑎𝑛𝚤𝑛 𝑎𝑏𝑙𝑎𝑠𝚤 ℎ𝑎𝑚𝑖𝑙𝑒𝑦𝑘𝑒𝑛 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑠̧𝑖𝑑𝑑𝑒𝑡 𝑢𝑦𝑔𝑢𝑙𝑎𝑟
✩✩✩
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 30
☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛 ~ 25
🧸 𝐵𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
Gecenin bir vakti aşerdiğim için mutfakta oturmuş, çikolatalı çilek yiyordum. İyiki evde varmış, yoksa Taehyung'u gecenin bu saatinde çikolatalı çilek almaya gönderirdim. Uykusundan uyandıramazdım ki...Çok çalıştığı için fazla yoruluyordu. Sabah erkenden çıkıp, akşamları çok geç geliyordu. Şirkette çalıştığı yetmiyormuş gibi, evde de gelip çalışıyordu ve aynı zamanda depoda da bir sürü işi oluyordu. Kıyamıyordum ona. Bizim için, geleceğimiz için çok çalışıyordu. Koca tabaktaki tüm çilekleri yedikten sonra arkama yaslanıp, elimi şiş karnımın üzerinde gezdirdim. 5 aylık hamileydim ve bir kızımız olacaktı. Taehyung kızımız olacağını duyunca o kadar çok sevinmişti ki, hatta şirketteki tüm çalışanlara hediyye dağıtmıştı. Şapşal kocam benim...Beni düşüncelerimden ayıran şey Taehyung'un adımı çağırmasıydı. Seslenip mutfakta olduğumu söyledim. Biraz sonra mutfağa telaşlı bir Taehyung girdi ve gelip bana sarıldı;
Tae: Ahh, burdasın. Çok korktum seni yanımda göremeyince.
"İyiyim ben Taehyung."
Tae: Gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burda? Neden bana haber vermedin? Neden uyandırmadın?
"Sakin olurmusun sevgilim...sadece aşerdim, o yüzden kalktım."
Tae: Neye aşerdin bakalım yine?
"Çikolatalı çileğe..."
Tae: Ne? Tanrı aşkına, Harin...Doktor fazla çikolata tüketmemeni söyledi. Neden söz dinlemiyorsun?
"Ama ne yapayım Taehyung? İstiyorum işte. Rüyamda gördüm ve canım çekti."
Tae: Rüyalarında bile aşeriyorsun..Ahahaa.
"Gülmesene ya."
Tae: Tamam bebeğim. Gülmüyorum. Ama bak, sağlığın için, kızımızın sağlığı için söylüyorum ben bunları. Alerji olursan ne yaparız?
"Tamam. Bundan sonra dikkatli olacağım."
Tae: Aferim bebeğime. Hadi şimdi kalk, sıcak yatağımıza gidip uykumuza devam edelim. Saat çok geç.
"Tamam, gidelim."
Ayağa kalktık ve yukarı çıkmaya başladık. Odamıza gelince Taehyung yatmama yardım etti, kendisi de yanıma uzandıktan sonra yorganı iyice üstümüze çekip, bir-birimize sarıldık sıkıca. Gözlerimi kapatarak huzurlu bir uykuya daldım...
✰𝑆𝑎𝑏𝑎ℎ✰
Odadan gelen bir takım seslerle uyandım. Taehyung arkası dönük, eline küçük bir çanta almış içine bir kaç kıyafet dolduruyordu. Yatakta dikleşerek ne yaptığını anlamaya çalıştım. Bir yere mi gidiyordu acaba...
"Taehyung ne yapıyorsun?"
Tae: Ahh, sevgilim uyandın mı? Güzelim, acil bir işimiz çıktı. Jungkook'la şehir dışına çıkacağız. Bir kaç gün olamayız. Seni evde tek bırakmak istemediğimden ablamın yanına götüreceğim seni.
"Ben de seninle gelsem olmaz mı?"
Tae: Bu sen ve bebeğimiz için fazla tehlikeli güzelim. O yüzden seni yanımda götüremem. Ablam sana çok iyi bakacak. Ona gerekenleri söyledim. Merak etme ablamın evinin her tarafında korumalar var. O güçlü biri. Sizi koruyacağına eminim.
"T-taehyung...evde kalayım. Gitmeyeyim. Yalnız kala bilirim."
Tae: Bebeğim, bir sorun mu var? Neden böyle konuşuyorsun?
"T-taehyung, ablan-..."
Taehyung'un telefonunun çalmasıyla yanımdan ayrılıp ,komodinin üzerinden telefonu alarak cevap verdi...
Tae: Efendim Jungkook?
...
Tae: Tamam, ben de Harin'i ablama bırakıp geliyorum hemen.
Telefonu kapatarak cebine koydu. Ve tekrardan yanıma geldi...
Tae: Güzelim, sen de üzerini giyin hızlıca, gidelim.
"T-tamam."
Taehyung çantasını alıp odadan dışarı çıktı. Dolabın önüne gelip kendime her hangi bir kıyafet alarak giyinmeye başladım. Çok korkuyordum...O kadın manyaktı. Bebeğimizi öldürmek istiyordu ve Taehyung'un bundan haberi yoktu. Bebeğimizin cinsiyetini öğrendiğimizden beri beni rahat bırakmıyordu. Beni yalnız gördüğünde yanıma gelip kötü şeyler söylüyordu. Bebeğimizi öldüreceğinden, onu yok edeceğinden bahsediyordu. Çok korkuyordum ondan. Taehyung'a bundan bahsedememiştim. Çünkü bir türlü fırsat olmamıştı. Eğer ben o kadınla aynı evde kalırsam, bana kötü şeyler yapacağından emindim. Taehyung'un beni çağırmasıyla odadan çıktım ve aşağıya inmeye başladım. Kapının önünde beni bekliyordu. Yanına varınca elimden tutarak evden dışarı çıktık ve arabaya bindik. Taehyung tedirgin olduğumu görmüş olmalı ki, bana neyim olduğunu sordu;
Tae: Neyin var güzelim? Neden bu kadar keyifsizsin?
"Taehyung sana bir şey söylemeliyim."
Tae: Hmm, söyleyeceğin şey ne hakkında güzelim?
"T-taehyung...ben...Ablanla kalmak istemiyorum. Ben korkuyorum ondan. Lütfen beni de yanında götür."
Tae: Bebeğim, sen neden böyle konuşuyorsun? Neden korkuyorsun ablamdan? Sert olduğu için mi?
"Taehyung, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Aslında.."
Tae: Güzelim benim. Bak, korkmana gerek yok. Ablamın yapısı öyle. Sana bir şey yapmaz. Korkma, hm?
Bak geldik bile. Hadi inelim.
Arabadan indik ve eve doğru yürümeye başladık. Kapının önüne gelince Taehyung zile bastı ve beklemeye başladık. Kapıyı hizmetçi açmıştı;
H: Hoşgeldiniz Bay Kim.
Tae: Hoşbulduk.
İçeri girip, salona doğru yürüdük. Hae jung abla koltukta oturmuş elindeki tabletten bir şeyler yapıyordu. Yanına gittik, geldiğimizi farkedince gülümseyerek ayağa kalktı ve ilk önce Taehyung'a sarıldı;
Hae jung: Hoşgeldiniz kardeşim. Nasılsınız?
Tae: İyiyiz abla, sen nasılsın?
Hae jung: İyiyim bebeğim.
Sen nasılsın Harin-ah?
Taehyung'dan ayrılıp, gelip bana da sarıldı. Ben de karşılık verdim;
"İyiyim Hae jung abla."
Hae jung: Çok güzel. İyi ol hep...
Tae: Abla ben gitmeliyim artık. Jungkook beni bekliyor.
Hae jung: Tamam bebeğim. Git sen. İşlerini hallet.
Taehyung bana dönerek, ellerini yüzüme koydu. Gözlerim dolmuştu...
Tae: Güzelim, ağlama ama. İşlerimi hemen halledip geleceğim. Hm? Üzülme lütfen.
"E-elimde değil. Lütfen çabuk gel."
Tae: Tamam bebeğim. Elimden geldiğince işlerimi çabuk bitirmeye çalışacağım. Sizi seviyorum.
"Biz de seni seviyoruz."
Tae: Görüşürüz abla, lütfen onlara iyi bak.
Hae jung: Sen merak etme bebeğim. Onlara çok iyi bakacağımdan emin ola bilirsin.
Bana doğru sırıtarak konuşması daha fazla korkmama sebep olmuştu. Taehyung evden çıkınca yanıma adımladı, yüzündeki sahte gülümsemeyle, elini saçıma getirip saçımla oynayarak konuşmaya başladı;
Hae jung: Hadi bebeğim, sen yorgunsundur şimdi. Odana git de dinlen biraz.
"T-tamam."
Merdivenlere doğru yöneldim ve yukarı çıkmaya başladım tedirgin adımlarla. Odaya gelip, kapıyı kapatıp kilitledim. Yatağa geçip oturdum ve elimi karnıma koydum. Kendim için değil, bebeğim için çok endişeliydim. O kadın bir kızımız olsun istemiyordu. Soylarının devam ede bilmesi için bir erkek çocuğa ihtiyaç varmış. Bebek Taehyung'la ikimizin bebeğiydi. İster kız olsun, ister erkek..bizim için asla farketmezdi. Taehyung zaten bir kızımız olacağı için fazlasıyla sevinmişti. Oğlumuz olsaydı bile yapardı bunu. Taehyung asla soylarının devam ede bilmesi için bir çocuk yapmazdı. Bunu biliyordum. Eğer o, bir erkek çocuk isteseydi bana söylerdi erkek çocuk istiyorum diye. Hae jung ablayı anlamıyorum. O neden bu kadar ilgileniyor bebeğimizin cinsiyetiyle...çok garipti. Ama kötü amaç için kullanmak istemesi de barizdi. Bunu hissediyordum. Bu kadar ileri gider mi? Bebeğimi alır mı benden?
Ahh, hayır. Hayır, o bunu yapamaz. Yapmasına asla izin vermem. Koruyacağım bebeğimi ben. Gerekirse kendim ölürüm, ama bebeğimin yaşaması için elimden gelen her şeyi yaparım. Burada kaldığım süreçte çok dikkat etmeliydim.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
✰2 𝑔𝑢̈𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
Odamda oturmuş çilek yerken, bir yandan da film izliyordum. Hae jung abla evde yoktu. Sabah çıkmıştı ve hala dönmemişti. İki gün iyi geçmişti. Henüz bir sorun yoktu, umarım bundan sonra da olmazdı. İki gün Taehyung'la çok az konuşmuştuk. İşleri yoğundu. Ama yarın sabah dönecektiler. İkisini de çok özledim. Keşke abim de gitmeseydi de onunla kalsaydım. Neyseleyip, filmime odaklandım. Kapımın aniden açılmasıyla korkudan yerimde sıçradım. Hae jung abla gelmişti ve çok sinirli görünüyordu. Ne olmuştu ona... Hızlı adımlarla yanıma ilerledi, aniden saçımdan tutup beni yataktan kaldırdı ve yere itekledi. Canım acıdığı için küçük bir inleme çıkmıştı ağzımdan. Ne yapıyordu bu kadın... Bağırarak konuşmasıyla daha fazla korktum, gözlerim dolmuş, artık neredeyse ağlamak üzereydim...
Hae jung: Bıktım senden! Senin yüzünden planlarım suya düşecek. Ne olurdu sanki çocuğun erkek olsaydı, ha?! Aptal!
"A-abla...neler söylüyorsun?"
Hae jung: Ahahaha...anlamadın mı hala aptal kız? Diyorum ki, eğer çocuğun erkek olsaydı, ne işler başaracaktım...Senin haberin yok tabii...O çocuk erkek olsaydı, hayatım kurtulacaktı! Lanet olası kardeşimden kurtulacaktım! Çok daha zengin ola bilirdim! O saf kardeşimden bile daha güçlü ola bilirdim! Ama senin yüzünden bunu yapamayacağım!
"B-benimle ne ilgisi var? Taehyung'la, bebeğimizle bunun ne ilgisi var?! Çok istiyorsan kendi çocuğunu doğur!"
Hae jung: Çocuğum olsaydı, sizin gibi iki aptalla ne işim olurdu sanıyorsun, ha?! Geriye tek bir şey kalıyor...O da üçünüzün de gebermesi. Sizden kurtulursam, yaptığım planlar sayesinde Taehyung'un gücünü kazanacağım. Ama ilk önce sen ve karnındaki o veletden kurtulmalıyım...
"H-ha-hayır...hayır. Y-yapma...L-lütfen yapma...O daha doğmamış bir bebek. Ona d-dokunamazsın. Bunu yapamazsın...Bu kadar vicdansız olamazsın.."
Hae jung: Bak bakalım, oluyormuyum, olmuyormuyum?
"Ahh!"
Karnıma attığı tekmeyle canım fazlasıyla yanmıştı. Hemen elimi karnıma sardım, bebeğime bir şey olmasına izin veremezdim. Tanrım lütfen bebeğimi koru...lütfen ona bir şey olmasına izin verme. Karnıma art arda yaptığı vuruşlar yüzünden artık dayanamaz hale gelmiştim. Tek düşündüğüm şey sadece bebeğimdi. Durmuyordu, ne kadar yalvarsamda durmuyordu manyak kadın. Hırs, güç ve para gözünü boyamıştı. Daha doğmamış bir bebeğe zarar vere bilecek kadar hem de...Acıya daha fazla dayanamıyordum artık...Yorulmuş olmali ki, durdu...Ve yüksek sesle gülmeye başladı. Altımda hissettiğim ıslaklıkla bacaklarıma doğru baktım zorlukla. Gördüğüm kanla şiddetlice ağlamaya başladım;
"HAYIR! HAYIR! BEBEĞİM! AHH! BİR ŞEY YAP! YALVARIRIM BİR ŞEY YAP! BEBEĞİME BİR ŞEY OLMASIN, YALVARIRIM!"
Hae jung: İkinizde ölmeye mahkumsunuz...Ahahaha...
"BEBEĞİM! OLAMAZ! TAEHYUNG, LÜTFEN GEL!"
Tanrı sesimi duymuşmuydu? Yoksa Taehyung zor zamanda olduğumu mu hissetmişti? Acı çığlıklarımın arasından büyük, ama acı verici bir gülümseme sundum yüzüne doğru...ablasına silah doğrultarak ateş etti ona...gözümün önünde yere yığıldı saniyeler içinde. Taehyung hemen yanıma koştu ve kucağına aldı beni;
Tae: Bebeğim, dayan. Lütfen dayan...biraz sabret. Hemen hastaneye gidiyoruz. İyi olacaksın, iyi olacaksınız. Dayan güzelim...
"T-taehyung çok acıyor...çok kanıyor...bebeğimize bir şey olmasın. Kurtar onu lütfen...ona bir şey olmasına izin verme. Lütfen kurtar onu. Yalvarırım..."
Tae: İyi olacaksınız sevgilim. Sen de, kızımız da iyi olacaksınız...
...
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Duvarın dibine çökmüş, ameliyathane kapısında ağlayarak karımı ve bebeğimi bekliyordum. Lanet olsun...binlerce kez lanet olsun bana...koruyamadım onları. Ablamın böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Düşman meğer ailemin içindeymiş ve benim bundan daha bu gün haberim olmuştu. Keşke götürseydim kendimle onları. Keşke dinleseydim onu ve yanımda götürseydim. Ayırmasaydım gözümün önünden. Onlara bir şey olursa, ölürdüm ben. Dayanamazdım buna...yaşayamazdım onlarsız...
Yanıma oturan Jungkook'la birlikte başımı ona doğru çevirdim. O da ağlıyordu...sonuçta kardeşini kanlar içinde görmüştü.
"Ö-özür d-dilerim J-jungkook..."
JK: D-dileme özür falan. Nerden b-bile bilirdin ki? Keşke daha erken öğrenseydik...k-keşke daha hızlı gele bilseydik...
"B-benim yüzümden..H-hepsi benim y-yü-yüzümden."
JK: Suçlama artık kendini daha fazla...sakinleş lütfen. Ağlamakla, kendini suçlamakla elimizden bir şey gelmez.
"İ-iyileşecekler değil mi? İkisi de iyi o-olacak...hm?"
JK: Tabiiki de, ikisi de iyi olacak...
Daha fazla ağlamaya başlamamla beni kendine çekti, başımı omzuna koyup şiddetlice ağlamaya devam ettim. Tanrım lütfen koru onları.
Ameliyathanenin kapısının açılmasıyla birlikte ikimizde ayağa kalktık ve doktorun ne diyeceğini bekledik...sabırsızca soru sormaya başlamam doktorun derin bir iç çekmesine sebep oldu...
"D-doktor iyi bir şey söyleyin...İkisi de i-iyi mi? İyiler mi? Bir şeyleri yok değil mi?"
D: Bay Kim, ben..üzgünüm.
"Neden üzgünsün doktor?! Ne oldu?! Söyle çabuk?! Ne oldu?!"
D: Bay Kim...bebeğinizi kurtaramadık, üzgünüz. Başınış sağolsun.
"H-hayır, h-hayır, hayır...doktor..ne söylüyorsun sen? N-ne demek bebeğinizi k-kurtaramadık? Şaka yapıyorsun her halde? Hm? Şimdi şakanın sırası değil, tamam mı? "
D: Bay Kim...sakin olmaya çalışın. Güçlü olun ve eşinize de iyi bir şekilde destek olun bu konuda. Elimden bir şey gelmiyor, üzgünüm. Geçmiş olsun.
Ellerim boşluğa düştü, tüm bedenim titredi. Düşecek gibi olunca Jungkook beni tutarak, oturmamı sağladı. Ona dönerek sordum;
"D-doğru mu?"
JK: T-taehyung...
"Bizim b-bebeğimiz ö-ölmüş...o, y-yok a-artık."
JK: Lütfen güçlü ol Taehyung. Harin'in sana ihtiyacı olacak. Kendini toparla, seni böyle yıkılmış görmesin.
"Ne söyleyeceğim ona? Ablam yüzünden bebeğimiz öldü mü? O, artık bizimle değil mi? O bir melek oldu artık mı? Kızımızı daha doğmadan kaybettiğimizi mi? Ne söyleyeyim?!"
JK: T-taehyung...b-ben de fazlasıyla k-kötü hissediyorum. Kardeşim için elimden gelen hiç bir şey yok. Koruyamadım onu...yiğenimi koruyamadım...
"B-ben doğmamış bebeğimi k-koruyamadım daha. İlerde yine bir çocuğumuz olursa eğer , onu nasıl koruyacağım? K-kötü bir b-babayım ben J-jungkook."
JK: Asla, asla kötü bir baba değilsin Taehyung. Dünyanın en iyi babası olmalısın sen. Sadece böyle olmalıymış. Başımıza gelecekleri bilemeyiz Taehyung. Senden sadece güçlü olmanı istiyorum. Harin'in karşısına böyle çıkma. Hadi...
Başımı olumlu anlamda sallayarak ayağa kalktım zorlukla. Bitkin haldeydim, kendimde değildim, ağlamaktan gözlerimin şiş ve kızarık olduğuna emindim. Kendimi toparlayıp Harin'i karşısında güçlü görünmeye çalışmalıydım. Başara bilirmiydim, bilmiyorum...
...
Yanı başında oturmuş, elinden tutmuştum. Ellerimi saçlarında gezdirip, seviyordum. Güzelim benim...nasıl söyleyeceğim sana bebeğimizin artık olmadığını. Kendime o kadar çok kızgınım ki..Sen ablamdan korktuğunu söylediğin an bir şeylerin olduğunu anlamalıydım. Ne yapacaktım ben? Çok çaresizdim...Hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi.
Jungkook kenarda oturmuş, bize bakıyordu. O da mahv olmuştu. Kim isterdi ki, kardeşi bu hallere düşsün?
Bir anda içeri hemşire girmiş, Harin'i kontrol etmeye başlamıştı. İşini bitirdikten sonra bize doğru dönmüş doktorun bizi çağırdığını söyledi. Ayaklanıp, odadan dışarı çıktık ve doktorun odasına doğru yönelmeye başladık. Umarım olumlu cevaplar alırdık...
𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛
Zorlukla gözlerimi açmış, gözüme gelen ışığa alışmaya çalışıyordum. Biraz kendime geldiğimi hissettiğimde hastanede olduğumu anladım. Gözümün önüne gelen anılarla birlikte gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Karnımda hissettiğim hafiflikle birlikte elim hemen karnıma buldu. K-karnım...şiş değildi. B-bebeğim y-yoktu...Bebeğim...kızım yoktu. Yatakta dikleşerek kolumdaki iğneyi çıkarıp hemen ayağa kalktım, başım dönse de, biraz durup kendime gelmeyi bekledim. Daha sonra aceleyle odadan dışarı çıktım. Taehyung neredeydi? Neden yanımda değildi? Bebeğim neredeydi? Neler oluyordu? Kolidorda bir o yana, bir bu yana dönüp duruyordum, 'bebeğim nerede' diye, ağlayarak onu arıyordum. Taehyung'umu arıyordum...neden yoktu? Onlar neden yoktular? Kafayı yemek üzereydim...Lanet olsun...
"T-taehyung? Taehyung? Neredesin?! Taehyung?! B-bebeğim? Bebeğim nerede? Neredesiniz Taehyung?!"
Karşından gelen bedeni görmemle ağlamam şiddetlendi ve zorlukla ona doğru koşmaya başladım. O da beni görünce gözleri şokla açılmıştı. Yanına varınca hemen sıkıca sarılmıştım ona;
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2
"T-ta-taehyung...Taehyung..hıck...b-bebeğimiz...bebeğimiz nerede? O n-neden k-karnımda d-değil? Nereye götürdüler bebeğimi? "
Tae: G-güzelim...sakin ol lütfen...
"Ne sakin olacağım?! Ne sakini?! Bebeğim yok diyorum! Bebeğimizi almışlar bizden Taehyung! Nerede bebeğimiz söyle!"
Tae: S-sevgilim...affet beni...çok ö-özür dilerim. Ö-özür dilerim...
"N-neden özür d-diliyorsun Taehyung? Ne oldu? Neler oluyor?"
Tae: B-bebeğimiz...
"H-hayır...hayır..hayır...sakın söyleme. Sakın söyleme. Beni kızımın yanına götür, hemen. Hadi gidelim...kızımızın yanına."
Elinden tutarak yürümeye başladım...onu çekiştirerek arkamdan gelmesini sağlıyordum. Birden durunca bende durmak zorunda kaldım, ona doğru döndüm gözlerimden akmaya devam eden yaşlarla;
Tae: H-harin, bebeğimiz y-yok artık. Kızımız yok...
"HAYIR! BEBEĞİM GİTMEDİ! BURALARDA BİR YERDE O! SAKLIYORSUNUZ ONU BENDEN! BENİM BEBEĞİM ÖLMEDİ! BIRAKMAZ O ANNESİNİ! BABASINI BIRAKMAZ! BİZİ BIRAKMAZ! T-haehyung b-bebeğimi istiyorum b-ben..hıck...geri getir bana onu...hıck...kızımızı geri g-getir..."
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Aniden kollarıma yığılan bedenle kala kalmıştım. Bayılmıştı...bedeni bunu kaldıramamıştı...çok zor olmuştu onun için. Hemen kucağıma alıp kaldığı odaya götürdüm onu. Doktor gelip onu yeniden muayene ettikten sonra sadece tüm bu olanlar ona ağır geldiği için bedeninin kaldıramadığını söylemişti. Yüzü solmuş, gözlerinin altı şişmişti. 1 günde ne hale gelmişti benim güzelim. Nasıl toparlanacaktı? Nasıl iyi olacaktı? Onu zaman mı gösterecekti?
✰2 ℎ𝑎𝑓𝑡𝑎 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
Tepsiye gerekli şeyleri ve Harin'in ilaçlarını da koyduktan sonra yukarı , odamıza doğru ilerledim. 2 haftadır doğru-düzgün beslenmiyor, iyi uyuyamıyordu. Henüz kendini toparlayamamıştı. Ama emindim ki, benim güzelim her şeyin üstesinden gelirdi. İyi olacaktı, olmak zorundaydı. Odanın önüne gelince kapıyı yavaşca açtım. Öylece uzanmış, yorganı da kafasına kadar çekmişti. Elimdeki tepsiyi komodinin üzerine bırakmış yanına oturmuştum. Kafasındaki yorganı çekmiş, yüzünü ortaya çıkarmıştım. Uyumamıştı...sessizce ağlıyordu...
"Güzelim, bebeğim, birtanem..."
"T-taehyung..."
"Söyle güzeller güzelim."
"D-dayanamıyorum..."
Tae: Geçicek güzelim. Hepsi geçecek. İnan bana, her şey düzelecek. Bizim yine bir bebeğimiz olacak. Biz yine mutlu olacağız. Ama ilk önce kendini toparlamalısın...iyileşmelisin. Yemeklerini yiyip, güzelce uyumalısın ki, bir an önce kendini gele bilesin.
"O-olmuyor.. Y-yapamıyorum. K-kızımızı istiyorum b-ben."
Tae: Senin bu halini görünce çok üzülüyoruz bebeğim. Abin de o günden beri çok üzgün. Ben istermiydim böyle olmasını? Bebeğimize zarar gelmesini istermiydim? Onu ne kadar çok sevdiğimi biliyordun , değil mi?
"T-tabiiki de biliyordum."
Tae: Kötü bir babayım ben. Daha doğmamış çocuğumu koruyamadım.
"H-hayır...k-konuşma öyle. S-sus. Sen dünyanın en iyi b-babasının. K-kendini suçlama lütfen. Asıl ben koruyamadım bebeğimizi. Benim yüzümden oldu..."
Tae: Senin asla bir suçun yok. Seni dinlemeliydim. O gün seni kendimle götürmeliydim. Seni yalnız bırakmamalıydım. Çok özür dilerim sevgilim. Özür dilerim...Lütfen affet beni..
"Özür d-dileme. Sus dedim s-sana. S-senin hiç bir suçun y-yok."
Tae: Her şeyi telafi edeceğim güzelim. Her şey eskisi gibi güzel olacak.
"Sana g-güveniyorum."
Yüzüne yaklaştım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bir süre sonra ayrıldık ve yüzüne bakmaya başladım. Bundan sonra her şey daha güzel olacaktı. Onun üzülmesine izin vermeyecektim asla. Bir daha onu asla yalnız bırakmayacaktım. Biz yine anne-baba olacaktık. Bizim küçük kızlarımız olacaktı...biz mutlu bir aile olacaktık. Buna inanıyordum...
"Seni seviyorum."
Tae: Seni seviyorum...
~𝑆𝑂𝑁~
@@winterrbeaar senden bir şey isteye bilirmiyim babası tarafından şiddete ugrayan ve genç yaşinda zoraki mafyaylan evlenen bir hikaye yapa bilirmisin lütfennn😢
@@Portakal2024 ahh, güzelim üzgünüm şimdilik istek almıyorum. Ama derslerin yogunluğuna bakarım, eğer yaza bilirsem yazarım. Hem şu anda elimde bir çok fikir varr, umarım seni üzmem❤️
@@Portakal2024ben de seni seviyorum. Üzülmeni istemiyorum, umarım üzülmemişsindir🥺
😜😜😜❤🎉
Yorum yok 😢😢😢
Yorum yook