Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald // konuk Hikmet Hükümenoğlu // Ben Okurum

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 22 май 2024
  • Bay Gatsby’i takdimimdir. Evet kendisi biraz sonradan görme. Bir partiler veriyor ki evde, sormayın! Bir şaşaa, bir şaşaa! Şampanyalar su gibi akıyor. Fıstık gibi hatunlar çılgınca dans ediyor 1920'lerin melodileri eşliğinde. Üstelik korselerden kurtulmuşlar, etek boyları da kısalmış, saçları da kısacık kestirmişler, geçirmişler ayaklarına topukluları özgürce salınıyorlar pistlerde ve gösterişli villanın her yerinde. Gatsby nerden geldiği belli olmayan parasını oluk oluk akıtıyor. Tüm New York sosyetesi akın akın Long Island’a geliyor bu partiler uğruna. Elini sallasan meşhur birilerine çarpacak bu çılgın kalabalıkta. Caz Çağının tüm vurdumduymazlığı, umursamazlığı ve insanı fark ettirmeden tüketen o sahte neşesi yayılıyor buram buram Gatsby’nin bahçesinden. Muhteşem bir hayat düşlüyor Gatsby, bir zamanlar gönlünü kaptırdığı ama yoksulluğundan dolayı elde edemediği o kadına, Daisy’e, bir Kızılderili gibi yaktığı bu parti ateşleriyle har vurup harman savurarak, dumanlarla haber salıyor sanki. Bir partiye o da gelsin, bir zamanlar terk edilen yoksul delikanlının şimdi ulaştığı dorukları o güzel gözleriyle görsün, buğulu sesiyle bir iç geçirsin diye bütün bir şehri ağırlıyor Gatsby. Evet, biraz sonradan görme.
    Bu bölümün esas oğlanı, yani olur a belki vurgulamak gerekiyordur, F. yani Francis Scott Fitzgerald’ın 1925 yılında yayımlanan, en bilinen ve en sevilen romanı "Muhteşem Gatsby". Fitzgerald, Amerika’da Kayıp Kuşak olarak anılan jenerasyonun bir üyesi. Yani Birinci Dünya Savaşı’nı yaşayıp, 20li 30lu yaşlarını savaş sonrası süren, savaşın tüm can acıtıcı yanlarını görmüş, evlerine dönmüş, ama hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamamış, hayal kırıklığı içindeki yetişkinler. Cepheye gitmeyenler, yani kadınlar ve savaşmayan erkekler de onlardan farklı değil. Kaçabilen Avrupa’ya kaçmış, kaçamayan bir hoşnutsuzluk çemberi içinde tıkılıp kalmış. Bu baskının etkisiyle kafalar karışık, avarelik revaçta, hayatın amacı yolunu şaşırmış.
    Kayıp Kuşak aynı zamanda Avrupa’da yaşayan bir grup Amerikalı entelektüele de verilen isim. Bu grubun başını Gertrude Stein çekiyor. Zaten bu kavramı da topluma o hediye ediyor. O "Kayıp Kuşak"ın dişi kuşu. Yazarların birçok konuda fikir annesi, danışmanı, yol göstericisi. Evi, Paris’e yolu düşen Amerikalı aydınların uğrak yeri. Partneri Alice Toklas ile birlikte kapıları tüm bu genç yeteneklere açık. Tabii bizim Fitzgerald da bu evin gediklilerinden oluyor zamanla. Her ne kadar kayıp kuşak terimini Stein bulmuş olsa da, Ernest Hemingway yaygınlaştırmış 1926 yılında yayımlanan "Güneş de Doğar" adlı romanının epigrafıyla. “Hepiniz kayıp bir nesilsiniz” diye seslenmiş okurlarına.
    Kayıp Kuşak Caz Çağı’nda yaşıyor. Evet işte bir kavram daha. Yani tüm o bunalım çemberi bir yandan da çılgınca bir eğlence hayatı yaratıyor 1920’lerde. Amerika’da süfrajetler kadınlara oy hakkı verilmesi konusunda başarı sağlamışlar, 1928’de İngiliz kadınları da elde edecekler bu doğal haklarını. Yani kadınlar artık daha bağımsız, daha özgür düşünceli. Amerika’da alkol yasağı var ama bu yasaklar yasadışı içki satışına engel olamıyor. El altından bol bol içki dağıtılıyor ülkenin dört bir yanında. Bir rahatlama arzusu var toplumda, boş verme, gününü gün etme… Beyazperdede Charlie Chaplin, caz sahnelerinde Duke Ellington, dans pistlerinde uçarı kızlar. Kalıplarını kırmakta toplum da sanatçılar da. Caz Çağı kavramı da bizim Fitzgerald’ın kaleminden çıkma. 1922 yılında yayımlanan öykü derlemesine "Caz Çağı Öyküleri" adını veriyor çünkü. Ve bu isim kayıp kuşağın yaşadığı dönem için uygun bulunuyor, kabul görüyor.
    Yine kaptırdım gidiyorum değil mi? Ee hani konuk? Konuk burada efendim, burada merak etmeyin. Sevgili yazar arkadaşım Hikmet Hükümenoğlu ile konuşacağız Muhteşem Gatsby’i ve onun yaratıcısı Scott Fitzgerald’ı. Eh Hikmet Amerikan kültürüne lise yıllarından beri bayağı vakıf bir arkadaşımız. Fitzgerald’ı da pek seviyor. Yedinci romanını "Harika Bir Hayat"ı da sunmuş okurların beğenisine, bir rahat nefes almış şöyle. Tam zamanıydı onunla bir ‘ben okurum’ sohbetinin. Fitzgerald’ın da ne zaman olsa hep zamanı zaten.
    Scott Fitzgerald 1896 yılında Amerika’nın Orta Batısındaki Minnesota eyaletinin Saint Paul şehrinde doğdu. İrlanda asıllı orta sınıf bir ailenin tek çocuğuydu. Katolik okullarında eğitim gördü. New Jersey’deki Newman School’da yatılı okudu. Okul, Katolik gençleri Yale ve Princeton gibi saygın üniversitelere hazırlamasıyla tanınıyordu. Scott, buradaki ilk yılında hem akademik olarak hem de sosyal olarak zorlandı. İkinci yıl New York’un cazibesine kapıldı, şehrin hareketli şov dünyasının sıkı bir takipçisi oldu. Aynı zamanda derslerine çok çalışmaya da başladı, hedefi Princeton’dı. Sıkı bir tartışmacıydı, bol bol hikaye yazıyor, komik operalar kaleme alıyordu.
    #denizyücebaşarır #benokurum #fscottfitzgerald #muhteşemgatsby #hikmethükümenoğlu #everestyayınları

Комментарии • 2

  • @sevgo_60.
    @sevgo_60. Месяц назад

    Çok teşekkürler 😊

  • @sunamete4094
    @sunamete4094 Месяц назад

    Çok sağolun sevgili Deniz Yüce Başarır 🧡 🌿 Güzel sohbetinize ortak ettiğiniz için 💐🙏