زبدة التفسير، سورة الفاتحة، آية 4 فيديو
HTML-код
- Опубликовано: 27 янв 2025
- قراءة زبدة التفسير، سورة الفاتحة، آية 4
تصحيح: كلمة قرئ تكتب همزتها فوق الياء وليس على السطر كما هو في الصورة.
قريء (خطأ) قرئ (صحيح).
Din Günü :
Din gününün mâlikidir
Ceza Gününün Sahibi: "Sahip" diye tercüme edilen "Mâlik" kelimesi üç şekilde okunmuştur:
Kurrâ'nın bir kısmı ( Melik ) şeklinde okumuş, bir kısmi da ( Malik ) şeklinde okumuştur. Ebubekr İbn Ebu Dâvûd bü konuda garîb bir şey nakleder ve şöyle der : Biz Abdurrahmân el-Azremî. ... Ibn Şihâb'dan nakleder ki ona şu haber ulaşmıştır :
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), Ebubekir, Osman, Muâviye, onun oğlu Yezîd bu âyet-i kerîmeyi ( Malik ) şeklinde okumaktaydilar. Ibn Şihab der ki; melik şeklini ilk ihdas eden Mervân'dır. Ben derim ki, (Ibn Kesîr) Mervân'ın yanında, okuduğunun doğruluğunu gösterecek bir bilgi olmalıdır ki İbn Şihâb buna muttali olmamıştır.
Şüphesiz ki en doğrusunu Allah bilir.
Müteaddit tariklerle vârid olduğuna göre İbn Merdûyeh Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) 'm (Malik) şeklinde okuduğunu nakletmiştir. Buradaki mâlik (Maliki) milk kelimesinden alınmıştır.
Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Şüphe yok ki bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara biz vâris olacağız. Ve onlar bize döndürüleceklerdir.» (Meryem, 40).
De ki: «İnsanlarm Rabbına sığınırım. İnsanların mâlikine.» (Nâs, 1-2).
Melik kelimesi ise, mülk kelimesinden alınmıştır.
Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:
gün onlar ortaya çıkarlar. Hiçbir şeyleri Allah'a gizli kalmaz. «kimindir bugün mülk? Vahîd, Kahhâr olan Allah'ındır.» (öafir, 16).
«O'dur, gökleri ve yeri hak ile yaratan. O'nun - ol - dediği gün hemen olur. O'nun sözü haktır. Sûr'a üfürüleceği günde mülk O'nundur. Görülmeyeni de görüleni de bilir. Ve O, Hakîm'dir. Habîrdir.
«O günde mülk ve tasarruf, Hakk olan Allah Teâlâ'ya mahsûstur. Kâfirler için ise çok güç bir gündür.» (Furkân, 26).
Mülkün kiyamet gününe tahsisi; diğer günlerden onu nefyetmez. Zira daha önce Allah'ın âlemlerin Rabbi olduğu haberi geçmişti ve bu, dünya ve âhirete şâmil idi. Mülkün kıyamet gününe izafe edilmesinin sebebi o gün hic bir kimsenin bir şey söyliyememesi ve Allah'ın izin verdiklerinden başkasının konuşamamasından dolayıdır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:
«O gün rûh ve melekler saf halinde duracaklardır. Rahmân'in izin verdiğinden başkaları konuşamazlar. O da ancak doğruyu söyler. İşte bu, hak gündür. Dileyen Rabbine (götürülecek) bir yol edinsin.» (Ne-be\ 38-39).
«O gün hiç bir tarafa sapmadan o davetçiye uyacaklardır. Sesler Rahmân'ın heybetinden kısılmıştır ve sen fısıltıdan başka bir şey işitmezsin. (Tâhâ, 108).
«O gün gelince Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimisi bedbaht, kimisi de bahtiyardır.» (Hûd, 105).
Dahhâk der ki; İbn Abbâs «Din gününün mâliki» ifadesinin o günde Allah'tan başka hiç kimse mülk sahibi değildir, dünyadaki gibi mülkler bulunmayacaktır, demek olduğunu nakleder. Din günü mahlûkâtın hesâb verdiği gündür ki bu kıyamet günüdür. Kıyamet gününde amelleriyle insanlar cezalandırılırlar. Eğer amelleri hayır ise, o gün de hayırdır, eğer şer ise o gün de serdir. Ancak Allah'ın o gün affettikleri müstesnadır.
İbn Abbâs'tan başka,sahabe, tabiîn ve selef-i sâlihîn'den başka birçokları da bu şekilde söylemişlerdir ki zahir olan da budur.
İbn Cerîr geçmişlerin bazılarından nakleder ki onlar; din gününün mâliki ifâdesini tefsir ederken kıyamet gününü ikâme etmeye kadirdir şeklinde tefsir etmişlerdir. Zahire bakılacak olursa bu sözde bir çelişki yoktur. Her iki kavil de birbirini kabul ve itiraf eder. Ancak birinci ifâde bundan daha çok gerçeğe delâlet etmektedir.
Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:
«O günde mülk ve tasarruf, hakk olan Allah Teâlâ'ya mahsûstur. Kâfirler için ise çok güç bir gündür.» (Furkân, 26).
İkinci söz ise şu âyetteki kavl-i celîl'e benzer :
O'nun emri bir şeyi murâd ettiği zaman, sadece o'na «ol» demektir. O da oluverir.» (Yâsîn, 82).
Tefsir ibn Kesir