Ben de her sonbahar başlangıcı ile geri döndüğümü fark ettim gerçekten ilginç bir seri. Hani artık tatmin de etmiyor her şeyi bilmemden ötürü ama yine de izliyorum. Gerçekten de bağımlılık galiba.
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
0:33 CT deviriyor ve CS Ömercan a muhteşem bir bakış fırlatıyor 0:57 Haftanın arebeski 1:16 CS de arebesk oluyor 2:08 Kürek 3:38 CS cevabı veriyor 4:08 Karşıya alınanlara yenileri eklenmeye devam 4:30 5:42 Aynı mantalite 6:42 CT tuhaf bakışlar atıyor 7:30 CS çok güzel toparlıyor 8:59 Ömercan üzüntüsünü gülmeyle saklıyor 10:47 CT şu taklitlerine bayılıyorum 13:15 Adam haklı 13:35 O surat ifadesi 13:47 CS dumura uğruyor 14:02 Anadolu köylüsü 14:34 Roller Coster 14:40 Açıklama 15:05 Türkü ve vıyy 15:34 Teyze ve vıyy 16:30 CT hakkını savunuyor 17:15 CT sıra mantığı ile ilgili video izletiyor 18:35 Parodi 21:30 Atış serbest 21:40 GORA 21:55 Parodi 23:12 Dolu CS haklı 28:43 Yaban çakalları 30:54 CT tazici taklidi 31:11 Meyhane şairi 33:17 Taksi şoförleri CS ye laf atıyor 33:41 Güzel şarkı eşliğinde TRT kapanışı
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Eşcinselim. Babam bilse herhalde öldürür beni. Annem zaten intihar eder. Belki fazla abartıyorum ama yine de yaşadığım ortam itibariyle itiraf edip kafayı yemeden sıyrılmam çok zor. Evin de tek çocuğu olduğum için daha da kötü hissediyorum kendimi. 16 yaşındayım ve bu zamana kadar sadece okuldaki bi arkadaşıma söyledim o da mental hastalıklar konusunda nutuk çekip uzaklaştı benden. (Keşke babam Ömercan olsaydı)
Ben 5 senedir yurtdışında yaşıyorum. Burada herkese eşit davranılıyor herkes kabul görüyor. Bu bir yerde rahatlatıyor insanı, 'işte bu be' dedirtiyor. Fakat (belki saçma gelecek size ama) bir yandan da uğruna savaşacak hiçbir şey yok. Türkiye'deyken yaşadığım acıların çoğunu unuttum. Unutmamla birlikte içimde birşeyler de yok oldu sanki. Burada çok şehir gördüm, hepsinde de içimde o yok olan şeyle birlikte oluşan boşluğun aynısını hissettim. Sanki acı olmadan, kabul görmeme ve direnme olmadan şehirler grileşiyor. Aşksız, kuru, ruhsuz sehirler ve buna uyum sağlamış insanlar kalıyor geriye. İnsanların kendilerinden farklı olan insanları kabul etmemesi bunun kurbanı olan kişi icin çok kötü bir deneyim. Tabiki keşke Türkiye insanlara hakettikleri yaşam alanını sağlayabilecek bir ülke olsaydı. Ancak demem o ki; dışlanmışlığın bize kattıkları bizi eşsiz yapabilir, kişiliğimize kimsede olmayan farklı boyutlar katabilir. Ve bu eşsiz insanlar bir gün bir yerlerde karşılaşıp onları kabul etmeyen aileleri ya da anlayışsız arkadaşlarının yarattığı hasarı birbirlerine unutturabilirler. Yani pes etme!
Hani müzik dinlerken kafanızda senaryolar kurarsınız ya. Heh işte o bana istemsizce 7/24 oluyor. Kurduğum senaryoya göre tripleniyorum, sinirleniyorum, bazen mutlu oluyorum. Senaryolar gerçekleşmeyince de depresyona giriyorum. (Eğer ev boşsa ve üşenmezsem rp yaparak senaryoyu kendi kendime gerçekleştiriyorum)
geçmiş olsun katatonik şizofreniye sahipsin kendimden biliyorum
7 лет назад+51
Her ne kadar BvS'yi gömsemde ilk başlarda çok övdüm. Beğendim dedim. O kanıtları yok ettim. Ama hala bir sempatim var üvey evlat gibi. O efsane Batman'in dövüş sahnesini hala açarım.
Lisedeyken yemekteyiz programının bağımlısıydım. Hergün öğleden sonra izliyor, gece de uyumayıp tekrarına bakıyordum. Okulda herkesin içinde programla dalgamı geçerken aslında muhabbet bitse de eve gitsem, yemekteyiz izlesem diye içim içimi yiyordu. Evde tost sandiviç falan yaparken "ooo ahmet bey bugün ne yapacaksınız acaba", " peki ahmet bey ferhan hanım tostunuzu beğenecek mi?" Falan diye kafamın içinde dış ses yapar, sonra cevap verir diğer yarışmacıları çekiştirirdim. Çok iyi değil miydi yav, Yemekteyiz hasanın çeşme suyu isteyişi, herkes bir verince gözlüğünü yere çalıp hesap sorması; yemekteyiz nedimin pasaport esprisi, masada tek başına tatlı yiyişi falan hala hatrımda.
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Drama’yı inanılmaz seviyorum, inanılmaz ilgi manyağı bi insanım, bir şey olsa da melankoli bi tavra bürünsem diye bekliyorum. tüm bunları sır yapan ise dışarıya aşırı soğuk bi imaj sergilemem allahım bunu o tarz mı’ya yazmam lazım ama buraya yazdım bi el atalım cs ye ulaştıralım lütfen.
En karanlık sırrım, ortaokulda okuma saati çocuklar haftaya kitap getirin deyip, benim haftaya getirdiğim çizgi romanı görünce "Çizgi roman okumayın resimli resimli sizler çocuk musunuz hüğrğų?" diyen türkçe öğretmenimi tenha bir yerde sıkıştırıp kafasını klozete basmam.
5-6 yaşlarındaydım.Ailemi zar zor ikna edip kuzenlerimde kalmıştım.Sabaha doğru kalktığımda altımın ıslak olduğunu fark ettim ve paniklemeye başladım.Baktığımda herkes uyuyordu,o an ne yaptığımı bilmediğim için gizlice sidikli külodumu çıkarıp kuzenimin giysi dolabının arkasına attım.O gündür bu gündür o külottan haber yok...
bu sırrımı psikologlar haricinde kimseye anlatamadım. onlara anlatırken bile kekeledim ve sanki konuşmayı yeni öğreniyormuşçasına zorlandım. Ben beş yaşındayken 9 yaşındaki kuzenim tarafından cinsel istismara uğradım. Bunu anlatabilmek bile bir cesaret benim için.Yıllarca bunun için kendimi suçladım. Kuzenim bu olayın annem tarafından farkedilmesi üzerine bunu sonlandırdı. Ama annemde yaşadığım olayları hiç umursamadı ve olayı sanki hiç yaşanmamış gibi düşündü. Ne psikolojik yardım ne de ailevi destek, hiçbirini görmedim. Yıllar sonra 19 yaşımda psikolojik yardım almam gerektiğinde kara kıldım ve her şeyi anlatabilecek gücü kendimde hissettim. Ama ailemden bunu sakladım ve psikoloğa stres sorunları yaşadığım için gittiğimi söyledim. Yıllarca bu istismar için kendimi suçladım. Bu olayı bilinçaltıma itip yaşamaya devam ettim. Hala daha kimseyi sevemiyorum. Hiç kız arkadaşım olmadı. Kimseye yakınlaşamıyor ve güvenemiyorum. Bunu aşmak için umutsuzca çabalıyorum. İnsanlar dışarıdan bakınca soğuk ve burnu havada olarak görüyorlar beni. Bütün yaşadıklarımı haykırmak istiyorum. Ama hor görülüp dışlanmaktan korkuyorum. Son bir yıl içerisinde aklımda intihar fikriyle ne geceler geçirdiğimi kimseler bilmiyor. Ama ne olursa olsun her şey gibi intihar fikri de gelip geçiyor. Ayrıca sizlere çok teşekkür ediyorum. Ne kadar geek sayılırım bilmiyorum ama her yalnız hissettiğimde ve intihar fikrini aklımdan atmak için gülmeye ihtiyacım olduğunda sizin programlarınızı açtım ve beni hayata bağladınız teşekkürler.
İlk okul zamanında bi aralar odamda burnumu karıştırma fantezim vardı. Burnumu karıştırıp sümükleri elimde biriktirip sonrasında yatağımla duvar arasına sürüyordum. Ve bu böyle devam ediyordu. Bi ara odamda değişiklik yapılıcaktı. Ben o duvara yaptığım sanatsal çalışmayı tamamen unutmuştum. Bizimkiler yatağı çektiğinde o duvardaki sanatsal sümük çalışmasını gördüklerindeki ifadelerini size anlatamam. Bence gayet başarılıydı. O günden sonra bizimkiler her temizlikte yine sümükerin duvardamı diye sorarlar...
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Abi daha okula gitmiyordum. Babamla bakkala gitmiştik. Babam parayı öderken ben dışarı çıktım ve dışardaki şekerlerin güzelliğine kapıldım. Çocukluk kafasıyla çaktırmadan 1 tanesini çalıp montun cebine attım. Açık konuşmak gerekirse görüp görebileceğiniz en boktan şekerdi. Boktandı boktan olmasına da bu şekeri aldım diye akşamları vicdan azabı çekmeye başladım. Uyumaya çalışırken bi o tarafa bi bu tarafa dönüyodum. İşin garibi ben bunu yaptıktan 1 ay sonra dükkan da kapandı. Hepsinin benim suçum olduğunu düşünerek 3. Sınıfa kadar geldim. 3. Sınıftan sonra yaşadığım bi aydınlanmayla “Adamın zaten batacağı varmış 50 kuruşluk şeker koymaz.” diyip hayatıma devam ettim. En karanlık sırrım da buymuş. Şimdi düşündüm de biraz boşuna yaşıyorum.
Geceleri Yaprak Dökümü izleyip ağlıyorduum. Sabah gözlerim şiş uyanınca . Gözlerimin şiş oluşunun sebebini soranlara da . "Laktoz bağımlısıyım. Çok süt içtiğim için çok uyuyorum diyodum." Neyin kafasını yaşıyodum demicem. Bu sene de Öyle Bir Geçer Zaman Ki izleyip ağlıyorum.
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
İlk okulda altıma kaçırıp arkadaşımın fasikülüne işemiştim ve kokmasın diye üstüne kolonya döküp “Kanka yanlışlıkla üstüne kolonya döktüm” demiştim.Kusura bakma kardeşim o kolonya değildi, hiç bir zaman :(
En büyük sırrım sonsuz güzelliğini sonsuzlukta kaybolan benliğimde sonlu kelimerle anlatmaya çalıştım ve terk edildim hayatın acısını paylaşamadım sır olarak sakladım be abi ...
Bu sırrı sadece 5 kişi biliyorduk. Burada anlattığımda ise artık bir sır olmayacak. 5. sınıf bitip yaz tatili başladığında yaşandı bu olay (yıl 2009). Ramazan ayı olduğu 5 arkadaş oruç tutuyoruz ve gündüz vakti yapacak hiçbir şey yok. Bizde bakkallardan 1 2 liralık Tofita, Olips, Polo tarzı şeyleri çalma alışkanlığı başladı (bu alışkanlık nasıl başladı bilmiyorum.). Çaldığımız şeyleri oruç olduğumuz akşam yiyorduk. Artık işi geliştirip gruplara ayrılıp aynı anda farklı bakkallardan şeker çalıyorduk ve hepsini sığınağımız olan gizli bir yerinde saklıyorduk. Adeta hırsızlık çetesi kurmuştuk ve en uzun boylu ben olduğum için çete lideri ben olmuştum. Asla plansız hareket etmez ve sahibini sevdiğimiz bakkallardan çalmazdık. Kusursuz bir çeteydik ve asla yakalanmadık. Neyse 1 2 hafta geçtiğinde elimizde yiyemeyeceğimiz kadar şeker oldu (30 40 tane falan). Artık yemek için değil, zevk için çalıyorduk. Bu işin sonunun artık gelmesi lazımdı. Çalmayı bıraktık. Fakat bu elimizdeki şekerleri ne yapacağımız konusunda hala bir şey bulamadık. Bir yandan şekerlerden yiyerek ne yapacağımızı düşünmeye başladık. O zamanlar izlediğim filmin etkisinde kalmış olsam gerek (Bankadan çaldığı paraları yakan kişilerin olduğu filmler.). Şekerleri yakalım diye bir laf attım ortalığa. Bir gün sabah erkenden kalkıp sokağın sonundaki arsada bir ateş yakıp 1 poşet dolusu şekeri içine atıp yaktık. Yanık şeker kokusu eşliğinde izledik ve sonunda da ateşi işeyerek söndürdük. Bir daha da yalnız veya birlikte hırsızlık yapmayacağımıza söz verdik. Daha büyümeden biten bir hırsızlık çetesinin lideri olarak benim en karanlık sırrım bu herhalde.
Aslında benim de kimseye söyleyemediğim bir çok sırrım var. Fakat, tüm bu sırlarımı bilen tek bir kişi var. Bundan dolayı çok mutluyum. Her sırrını bilen tek bir kişinin olması çok güzel bir şey bence.
Sen ne diyonun giderek dizi vari olması mükemmel değil mi ? Karakter gelişimleri şovun gidişatının değişmesi ve bize seslenislerin artık 4. Duvar yıkma gibi gelmesi.
Abi biz geçen sene bizim okulu sahibinden.com'a satmaya çalıştık. Sınıfların fotoğraflarını falan çekip sayfaya attık.Alıcı falan çıktı hatta.Adamla baya pazarlık yaptık.En sonunda disiplinlik oluruz falan diye sayfayı kapattık.Adamlarda arkadaşın numarası olduğu için numara değişmek zorunda kaldı.Bu da hala eğitim hayatımı sürdürmekte olduğum liseyle alakalı bir sırdır.
2-3 programdır eski sen ne diyonların tadını veremiyordunuz sonunda özlediğimiz kalitede bir program yaptınız. Ha böyle devam edin canımı yiyin ya da vazgeçtim siz yemeyin şişkolar CT tek yesin.
Müslümanken cuma geceleri sigara içmemeye çalışırdım. Dayanamaz bazen içerdim. Bunu ilk defa söylüyorum ama daha bitmedi. Eve alkol sokmayan ben öğrenciyken içki içmeye karar vermiş ve cumaya denk gelmişti. Sonra çok pişman olup tövbeler etmiştim. Sonra akıllandım artık pek sigara içiyorum. İçki nadir. Dini hayatımdan tamamen çıkardım
Hiç unutmadığım bir anımdır. Sır olmasının nedeni ise ailemin haberi olmaması. İlkokul 5.sınıftayım sabahçı olduğum için öğleden sonra eve dönüyorum. Eve geldiğimde anahtarı evde unuttuğumu fark ettim ve evde de kimse yoktu. Annem ise anahtarın unutulmasından nefret ederdi hatta sırf bundan dolayı dayak yiyebilirdim ve birşeyler bulmam gerekiyordu. Ev 4 katlıydı bizim daire ise 3. kattı ama apartmanın üstü açıktı ve odunluklar vardı. Belediye izin verir de kat atarız diye kapatmıyorlardı. Neyse odunluk olduğu için makara sistemi vardı ve bu yüzden urgan ipi bulunuyordu. Ben de filmlerde swat ekipleri yapıyor ben neden yapamıyayım diyerek ipi belime dolaşım ve 5.kattan 3.kata kadar elim iptan ayaklarım duvarda olarak balkona indim. Ne yazıkki balkon kapısı kilitlidi. Yapabileceğim tek şey penceresi açık olan oturma odasının penceresinden girmekti. Ben de kendimi sallandırıp pencereden sinekliği kırıp girdim ve tek bir çizik bile olmadı. Sanırım hayatımda daha heyecan verici birşey yapmadım.
En büyük sırrım babamdan gizli arabayı kacırıp park ederkende çarpmamdı tabiki babam o göçüğü görüneye kadar 1 hafta geçmişti ve başkasının vurduğunu düşündü beraber baya sövmüştük Allah affetsin.
Kadın iç çamaşırı giyiyorum, (şişşt kimseye söylemek yok) inanılmaz esnek ve rahat oluyor, özgüvenimi onunla sağlıyorum. Kadın iç çamaşırı sayesinde sosyalleştim, hayata atıldım tam bir playboyum artık. teşekkürler pazarda bana ikizlereee dakkkee diyerek külot satan abi, minnettarım
En karanlık sırrım açıkçası şudur. Akşam yatmadan sen ne diyon açıp mutfağa gidip üzüm veya kavun alıp üstüne nar ekşisi dökmek. Çok süper oluyo off yine canım çekti. Bide yanında bol kakalı sen ne diyon izlemek enfes öneririm.
Bu travmatik, utanç verici, karanlığın dibi anımı artık kusmalıyım. Öyle bir vaziyet ki yaşandıktan 6-7 sene sonra algılanıp travmasını da aşmamın birkaç seneyi bulduğu bir vaziyet.. Bütün suç ebeveynlerimde ve özellikle taşşak geçercesine yaptığı açıklama ile babamdadır. Şimdi okuyunca anlam kazanacak neyse başlıyorum. 6 yaşlarında falanım. O zamanlarda ki evimizin salonunda, TV'nin karşısında bir divan vardı. 90'larda yaşamış orta gelirli tüm ailenin evlatları bilir o divanları... Salona girdiğimde annemi sırt üstü divana uzanmış vaziyette ve babamı da aynı şekilde ancak annemin sırtının üzerine uzanır vaziyette gördüm. Tahmin edeceğiniz gibi babam yukarı ve aşağı hareket halindeydi ve tek hobisi beyin akıtan twitch yayınları izlemek olan, instaya yarım yüzlü selfieler atan hilkat garibesi kardeşimi imal ediyorlardı. Gördüğüm şey karşısında şaşırdığımı hatırlıyorum ve babamın anlam veremediğim, insanlara özgü olmadığına inandığım o hareketlerini izlerken "Baba napıyorsun anneme ?" diye sormuştum. Babam da dünyanın en gevşek ebeveynine dönüşüp bana "Annene masaj yapıyorum oğlum" demişti. Siz işin karanlık ve utanç verici kısmını burası sandınız değil mi ? Keşke burası olsa sevgili geekyapar ailesi, aaaah keşke hikayeyi burada noktalayabilseydim ve bu muydu lan diye ağzıma kürekle vursaydınız... Sanırım sadece birkaç gün geçmişti. O an ile ilgili sadece annemle salonda oturduğumuzu ve annemin aynı şekilde sırt üstü uzanarak TV izlediğini hatırlıyorum. TV karşısında uyukalmıştı annem ve yorgundu. Babam o sıralar 4-12 vardiyasındaydı muhtemelen çünkü evde değildi. Annem uyuyordu ve ona tüm içtenliğimle ve çocuksu masumiyetimle yaklaştım. Ayıcıklı pijamamı sıyırdım. Tıpkı babamın yaptığı gibi sırtına dikine kaşık pozisyonu şeklinde uzandım ve saçma sapan tepinmeye başladım. Birkaç saniye geçmeden annem uyandı ve o anlık şok ile napıyorsun diyip beni eliyle ittirdi ve divandan halıya doğru yarı çıplak vaziyette düştüm. Halının popomu yaktığını bile hatırlıyorum hala. Neyi yanlış yaptım acaba diye düşünüyordum. Acaba babam gibi güzel masaj yapamamış mıydım ? Neden kızmıştı, babam yaparken böyle davranmıyordu. "Masaj yapıyordum annecim" dedim. Annem o an muhtemelen durumu geçiştiren birkaç şey söylemişti ve sanırım küçükler yapamaz gibi birşeyler demişti. Bu olayın üstü kapandı. Bende önemsemedim fazla çünkü ebeveynlerim önemsiz birşeymiş gibi davranmıştı ve hiç bahsi geçmemişti. Unutmuştum bile, benim için klasik annesinden sebepsiz yere azarlanma durumundan farkı yoktu. Ama yıllar geçti... Ne zaman zihnimde cinsel ilişki nedir, çocuk nasıl yapılır soruları cevap bulmaya başladı aklıma direk bu hatıram geldi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Allahım dedim ben neye kalkışmışım böyle. Bu nasıl bir kalkışmadır, neyse kayyum gelmeden susayım. O an kafasını yaşadım o travmanın. Şarap gibiydi, kafası sonradan geldi. 4-5 sene sonra...Kendime gelmem uzun yıllarımı aldı. Şimdi gülüp geçiyorum ama o yaşlarda ben annemi mi şeyaptım yani gibi düşüncelerle boğuşmak çok yorucuydu. O küçük yaştaki içselleştirdiğim utancı ve suçluluk duygusunu anlatamam. Sağol anne ve baba, adam gibi karşınıza alıp bana düzgün bir cinsel eğitim vermediğiniz için sağolun. Bu yüzdendir ki hala doggy en sevdiğim JJ.Abraham filmidir... Sırf bu anımı tüm dünyaya kusmak için yeni hesap açtım. Ohh beee gerçekten şimdi rahatladım. Bu rahatlama için 20 sene geçmesi ve Sen Ne Diyon'da 47 bölüm çekilmesi gerekiyormuş...
Küçükken boyum tuvalet ışığını açmaya yetmiyordu.Ben de karanlıktan korktuğum için mutfak lavabosunun önüne sandalye çekip mutfak lavabosuna işiyordum.
Merhabalar, olayın gectiği tarihte lise sondaydım. Birkaç yıldır aklımızda olan ve inanılmaz ergence bir planımız vardı. Bu sene gerçekleştirebilirdik. Öğretmenler gününde müdürenin odasında nöbetçi olduğum için çaktırmadan Another Brick In The Wall'u sekreterin bilgisayarından loopa alacaktım. Ve lanet olası öğretmenlere anarşist öğrencileri tarafından ders verilmis olacaktı. Kaydı editleyip ilk 30 saniyesini bos bırakmıştım. Bu, öğle arası zili çalınca, arkadaşlarımın yanına ulaşana kadarki güvencem olacaktı. Zil çaldı, müdüre ve sekreter odalarında yoktu, kaydı açtım ve koşarak odadan çıkıp bizimkilerin yanına gittim. İnsanlar ne olduğunu çözene kadar 3 defa dinlemiştik şarkıyı. Çok eğlenmistik, üstelik başım da belaya girmemişti, küçük bir sorguya alınmıştım o kadar. Şarkı başlamadan önce dışarıda, arkadaşlarımın yanında olduğum için kimse beni suçlayamamıştı kısacası. Arkadaşlarım tarafından kahraman ilan edilmiş ve Davut Gilmour ismi ile kutsanmıştım.(roger waterscıyız.)
yaz tatilinde havuzda kakam gelmişti ve anneme anne tuvaletim var demiştim annemde yap diyince yanimda kahverengi varlıklar yüzmeye başladı buyuk ihtimal sucuk ağacı tohumlarıydı
Yurtta gece oyun oynarken bir yandan sizi dinliyorum lütfen bu kadar güldürmeyin geçen arkadaş uyuyordu gülmemden uyanmış kızdı bana. Sesli gülmüyorum fakat gece çok duyuluyor sanırım. O ortadaki gözlüklü abinin "e o zaman gündüz izle ..." diyeceğini duyar gibiyim gündüz her zaman vaktim olmuyor bir de gece daha çok sarıyor bilmiyorum nedenini. Adımı da okumazsanız sevinirim gerçi biipliyorsunuz da bazen biiplemediğiniz de oluyor sanırım
Okul hayatımla ilgili en büyük sırrımı 2005te ilkokul 5. sınıftayken tesadüfen keşfetmiştim. O yıllarda İngilizcem çok kötü olduğu için İngilizce dersini hiç sevmezdim. Azerbaycanda hala daha tahtaya çıkarak ders anlatma olduğu için dersin olacağı günlerde beni hep bir korku alırdı. Yine İngilizce dersinin olduğu bir gün okula gitmek için uyandırıldım. Çok kötü bir rüya gördüğüm ve rüyada sürekli ağladığımdan kalktığımda elim ağayım titriyor, boğazım ağrıyordu üstelik sesim de kısılmıştı. Neyse okula gittim sesim kısık olduğu için öğretmenler ne bana soru sordu ne de dersi anlattırdı hatta bana tavsiyeler verdiler şu ilaç iyi gelir, bu ot çok iyidir, boğazını sıcak tut, konuşma daha kötü olmasın vs. Bir iki ders geçti baktım sesim biraz hırıltılı olsada düzeldi ama İngilizceden kurtulmak için kimseye bir şey çaktırmıyorum. Sonunda İngilizce dersi geldi, hoca yoklamaya başladı benim sıramda sınıftaki her şeye atlayan tayfa benim yerime ¨ Burada ¨ dediler. Daha sonra hoca neden yerime cevap verdiklerini sorduğunda sesimin kısıldığını o yüzden konuşamadığımı anlatarak ulvi görevlerini yerine getirdiler. Bu geri zekalı tayfayı abartarak olayı açıkladıkları için birden çok sevmeye, ne kadar zekiyim diyede kendimle gurur duymaya başlamıştım. İlk derste hoca zaten bana ödev okutturmadı ikinci derste de tahtada anlattırmaz diyerek pencereden bakarak hayallere dalmıştım. Hoca birden ismimi seslendiği için hazırlıksız yakalanmış ¨Evet hocam ¨ diye ayağa kalkmıştım. Ben daha olayı tam anlayamamışken demin sevmeye başladığım geri zekalı tayfa ¨aaa sesi çıkmaya başlamış hocam dersi sora bilirsiniz ¨ demişlerdi. Ben de sesimin geri gelmesine şaşırmış gibi yapıp hocam sizin sayenizde konuşmaya başladım diyerek işi hem yalakalığa vurmuş hem de o masum kız rolüme bürünmüştüm. Gırgırın ardından istemeye istemeye dersi anlatmak zorunda olsam da bu bana müthiş bir fikir vermişti. O günden sonra ne zaman ders anlatmak istemesem sesim kısılmış numarası yapmış hatta işi abartıp her sene bir kaç ay boyunca sesi kısık olarak dolaşmıştım. Kimsenin yalanımı anlayamamış olması kendimi inanılmaz zeki ve kurnaz hissettirmiş, öylesine zevk vermeye başlamıştı ki işleri büyütmüş yeni yeni hastalık numaraları geliştirmiştim. 11. sınıf bitene kadar (bizde okullar 11 yıllık) herkesi kandırmıştım. Ses kısılma numarasını 5 sene gerekmediği için yapmamıştım ta ki geçen sene aldığım anatomi dersine kadar. Uzun zaman boyunca bir şekilde ders anlatmaktan kaçınmıştım (bizde üniversitede bile sözlü olarak ders anlatma var). Ama o gün hoca mutlaka soracaktı ben de eski numaramın tıp fakültesinde işe yarayıp yaramayacağını bilmeyerekte olsa okula sesim kısılmış gibi gittim. Ha yakalandım ha yakalanacağım korkusuyla Tarzancayla hocaya sesimin nasıl kısıldığını bilemediğimi sadece bir önceki gün çok öksürdüğümü söyledim. Uzun bir kaç saniyenin ardından hoca durumumun tıbbi açıklamasını yapıp bir de boğazıma iyi gelecek ilaç listesi vermişti. O an içimdeki kötü adam dünyayı ele geçirmiş gibi kahkaha atıp insan ırkının ne kadar aptal olduğunu düşünmeye başlamıştı. Daha sonra bu başarımın bana vermiş olduğu cahil cesaretine dayanarak fakültede dekan dahil bir çok hocayı daha kandırdım. Artık işler o kadar ilerledi ki sırf zevk için bile hasta numarası yapıp insanların nasıl da kolayca kandıklarına gülüyorum ve ileride yapacağım yeni numaralar için değişik hastalıklar bulup profesyonel bir oyuncu gibi provasını yapıyorum.
Ne zaman Sherlock izlesem hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.Üstelik pek dramatik bir dizi olmadığı halde.Hatta bu artık öyle bir seviyeye geldi ki Benedict Cumberbatch'ın fotoğraflarına bakınca bile gözlerim doluyor.Sebebini cidden bilmiyorum.İşte bu yüzden ne zaman Sherlock islesem tek başıma olmaya özen gösteririm.
Bora Özyenice Bak küçük kardeşim, şimdi sana küfür etmek istemiyorum.Sen kimsin de ben senin yorumunu okuyacağım ve üstelik senin o olgunlaşmamış ham düşüncelerinden esinleneceğim.Sen git Avengers izle.Ayrıca abilerine yaptığın hereketlere dikkat et.
lütfen biraz sakinleş. kötü bir amacım yoktu gerçekten. yanıtı çok ciddi yazdığımı fark ettim. pardon. aynı zamanda, benim küçük olduğumu nerden çıkardın? benim öyle dememin sebebi, benim yorumumun 20 saat önce atılmasıydı. bana "senden esinlenmedim" diyebilirdin. neden beni aşalıyorsun? insanları kışkırtmadan önce, düzgün bir şekilde demek istediğini söyle. ondan sonra ben "ama sen benden çaldın gerizekalı" gibi saçma bir şey dersem, o zaman bunu yazabilirsin. ve bu durumda haklı olursun.
6:14 e yani 9:24 13:34 yüz ifadesi 13:50 yürüyen merdivene binen köylüler 1 14:01 14:31 yürüyen merdivene binen köylüler 2 14:51 üstün bir mizah dönüyor burda 15:07 yürüyen merdivene binen köylüler 3 16:10 BEYEFENDİ! BEYEFENDİ! 20:33 23:20 23:35
inşaat sesi diyince yiğitcan'ın çıkması ve onu özlediğimi fark etmem :D ömercanın, can sungur u bastırması biraz iyi olmuş, fazla negatif oluyordu eskiden
"Kaleme bile sırrını verme.Gider kağıda yazar." "Bilinçsizlik,her insanın en derin sırrıdır." "Üç kişi bir sırrı sakIayabiIir, eğer ikisi öImüşse." nasıl ama :)
Dört kız arladaşım var ve hepsi ağır wattpad okuyucuları. Hepsine işkence etmek istiyorum ama sosyal hayattan da kopmak istemiyorum. O yüzden acı çekerek yaşıyorum.
1-)BvS'yi beğendim... 2-)Transformers'ın 3.filmini beğendim... 3-)Tam bir ergen filmi olan Aynı Yıldızın Altında'yı beğendim... 4-)Aleyna Tilki'nin son şarkısını da beğendim... Affedin abiler...
Sen ne diyonun 1. Yaşi kutlu olsun(ilk video 2 kasim 2016 da yuklenmisti)nice sen ne diyonlara !! Hep siz soruyorsunuz bu sefer ben soruyorum sizin ne sirlariniz var ? mesela omercan abi cs ve ct den hala sakladığın soylemekten cekindigin bir sirrin var mi ?
bir sen ne diyonumuz vardı o da artık yok be abi..
aga be
Maga me
mega meeeee
Mama miiiiii
:(
Döndüm dolaştım yine Sen Ne Diyon izliyorum bağımlılık bu galiba
Ben de her sonbahar başlangıcı ile geri döndüğümü fark ettim gerçekten ilginç bir seri. Hani artık tatmin de etmiyor her şeyi bilmemden ötürü ama yine de izliyorum. Gerçekten de bağımlılık galiba.
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Böyle yeni yorumlardaki beğeni sayısı beni umutlandırıyo
Bütün seriyi dizi izler gibi tekrardan izliyordum. Muhteşem
tek başına değilsin...
Tek başınıza değilsiniz
Tek başınıza olmayacaksınız...
Tek başına olmanıza imkan yok
Tek başına olmamak sizler
4 yıl geçmesine rağmen onlarca kez izlememe rağmen hala geceleri izlerken kahkahalara boğuluyorum yaşa var ol GEEKYAPAR
tamam abi hadi güzel şakaydı yeni bölüm nerde
Biz 1080p yükledik, yutup isyan edip 360p gösteriyor.
Video açılmıyor yeniden yüklüyorsunuz sanırım
Geekyapar! Önceden bi süre bekleyince düzeliyordu ama burda olmayacak gibi
Furkan Daşcı kdjdiid
Geekyapar! Hoooayyda
düzelecek mi ?
0:33 CT deviriyor ve CS Ömercan a muhteşem bir bakış fırlatıyor
0:57 Haftanın arebeski
1:16 CS de arebesk oluyor
2:08 Kürek
3:38 CS cevabı veriyor
4:08 Karşıya alınanlara yenileri eklenmeye devam 4:30
5:42 Aynı mantalite
6:42 CT tuhaf bakışlar atıyor
7:30 CS çok güzel toparlıyor
8:59 Ömercan üzüntüsünü gülmeyle saklıyor
10:47 CT şu taklitlerine bayılıyorum
13:15 Adam haklı
13:35 O surat ifadesi
13:47 CS dumura uğruyor
14:02 Anadolu köylüsü
14:34 Roller Coster
14:40 Açıklama
15:05 Türkü ve vıyy
15:34 Teyze ve vıyy
16:30 CT hakkını savunuyor
17:15 CT sıra mantığı ile ilgili video izletiyor
18:35 Parodi
21:30 Atış serbest
21:40 GORA
21:55 Parodi
23:12 Dolu CS haklı
28:43 Yaban çakalları
30:54 CT tazici taklidi
31:11 Meyhane şairi
33:17 Taksi şoförleri CS ye laf atıyor
33:41 Güzel şarkı eşliğinde TRT kapanışı
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
abim müthişsin
Eşcinselim. Babam bilse herhalde öldürür beni. Annem zaten intihar eder. Belki fazla abartıyorum ama yine de yaşadığım ortam itibariyle itiraf edip kafayı yemeden sıyrılmam çok zor. Evin de tek çocuğu olduğum için daha da kötü hissediyorum kendimi. 16 yaşındayım ve bu zamana kadar sadece okuldaki bi arkadaşıma söyledim o da mental hastalıklar konusunda nutuk çekip uzaklaştı benden. (Keşke babam Ömercan olsaydı)
Arkadaşına eşcinsel olmanın mental hastalıkla ne ilgisi var diye sormadın mı?
George Costanza anlatsa da anlamazdı zaten uğraşmamış boşuna
Aynı şeyleri ben de yaşıyorum. Inşallah kabul göreceğimiz bir ülkede yaşarız
Ben 5 senedir yurtdışında yaşıyorum. Burada herkese eşit davranılıyor herkes kabul görüyor. Bu bir yerde rahatlatıyor insanı, 'işte bu be' dedirtiyor. Fakat (belki saçma gelecek size ama) bir yandan da uğruna savaşacak hiçbir şey yok. Türkiye'deyken yaşadığım acıların çoğunu unuttum. Unutmamla birlikte içimde birşeyler de yok oldu sanki. Burada çok şehir gördüm, hepsinde de içimde o yok olan şeyle birlikte oluşan boşluğun aynısını hissettim. Sanki acı olmadan, kabul görmeme ve direnme olmadan şehirler grileşiyor. Aşksız, kuru, ruhsuz sehirler ve buna uyum sağlamış insanlar kalıyor geriye.
İnsanların kendilerinden farklı olan insanları kabul etmemesi bunun kurbanı olan kişi icin çok kötü bir deneyim. Tabiki keşke Türkiye insanlara hakettikleri yaşam alanını sağlayabilecek bir ülke olsaydı. Ancak demem o ki; dışlanmışlığın bize kattıkları bizi eşsiz yapabilir, kişiliğimize kimsede olmayan farklı boyutlar katabilir. Ve bu eşsiz insanlar bir gün bir yerlerde karşılaşıp onları kabul etmeyen aileleri ya da anlayışsız arkadaşlarının yarattığı hasarı birbirlerine unutturabilirler. Yani pes etme!
böyle anne -babaları da anlamıyorum. Benim oğluma sırf yönelimi yüzünden biri şiddet ugulasa çocuk mocuk diye bakmam ellerimle kafasını parçalarım.
9:10 Ömercan bizle grup kurdun stüdyolara alemlere aktık fena mı :)
Hani müzik dinlerken kafanızda senaryolar kurarsınız ya. Heh işte o bana istemsizce 7/24 oluyor. Kurduğum senaryoya göre tripleniyorum, sinirleniyorum, bazen mutlu oluyorum. Senaryolar gerçekleşmeyince de depresyona giriyorum. (Eğer ev boşsa ve üşenmezsem rp yaparak senaryoyu kendi kendime gerçekleştiriyorum)
Çağdaş Uğur aynısı bende de oluyor da 7/24 değil
Yalnız olmadığımı biliyodum.
Bunu ancak gerçek kafayı sıyırmışlar anlar. :D
Oha lan bu benim dhhshshs
geçmiş olsun katatonik şizofreniye sahipsin kendimden biliyorum
Her ne kadar BvS'yi gömsemde ilk başlarda çok övdüm. Beğendim dedim. O kanıtları yok ettim. Ama hala bir sempatim var üvey evlat gibi. O efsane Batman'in dövüş sahnesini hala açarım.
Lisedeyken yemekteyiz programının bağımlısıydım. Hergün öğleden sonra izliyor, gece de uyumayıp tekrarına bakıyordum. Okulda herkesin içinde programla dalgamı geçerken aslında muhabbet bitse de eve gitsem, yemekteyiz izlesem diye içim içimi yiyordu. Evde tost sandiviç falan yaparken "ooo ahmet bey bugün ne yapacaksınız acaba", " peki ahmet bey ferhan hanım tostunuzu beğenecek mi?" Falan diye kafamın içinde dış ses yapar, sonra cevap verir diğer yarışmacıları çekiştirirdim. Çok iyi değil miydi yav, Yemekteyiz hasanın çeşme suyu isteyişi, herkes bir verince gözlüğünü yere çalıp hesap sorması; yemekteyiz nedimin pasaport esprisi, masada tek başına tatlı yiyişi falan hala hatrımda.
winsconsin SEN BENİM RUH İKİZİMSİN AHAHAHAHHA
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Senelerdir dönüp dolaşıp izliyorum arada sırada ne tuhaf seri
Ne zaman yalnız hissetsem videolarınızı izliyorum ve yalnızlık hissi uçup gidiyor, teşekkürler geekyapar
Kızlar sana kurban olsun ömercan
Drama’yı inanılmaz seviyorum, inanılmaz ilgi manyağı bi insanım, bir şey olsa da melankoli bi tavra bürünsem diye bekliyorum. tüm bunları sır yapan ise dışarıya aşırı soğuk bi imaj sergilemem allahım bunu o tarz mı’ya yazmam lazım ama buraya yazdım bi el atalım cs ye ulaştıralım lütfen.
Sabahın körü oldu ve uyuyamıyorum... Yine buralardayım...
En karanlık sırrım, ortaokulda okuma saati çocuklar haftaya kitap getirin deyip, benim haftaya getirdiğim çizgi romanı görünce "Çizgi roman okumayın resimli resimli sizler çocuk musunuz hüğrğų?" diyen türkçe öğretmenimi tenha bir yerde sıkıştırıp kafasını klozete basmam.
hiçbi şeyin tadı tuzu kalmadı
Vay be... keşke Can Sungur kırmızı ceketini giyse bu sen ne diyonda demiştim
5-6 yaşlarındaydım.Ailemi zar zor ikna edip kuzenlerimde kalmıştım.Sabaha doğru kalktığımda altımın ıslak olduğunu fark ettim ve paniklemeye başladım.Baktığımda herkes uyuyordu,o an ne yaptığımı bilmediğim için gizlice sidikli külodumu çıkarıp kuzenimin giysi dolabının arkasına attım.O gündür bu gündür o külottan haber yok...
CT 4000-5000 tllik pc dediğinde gözyaşlarım pıt pıt düştü
bu sırrımı psikologlar haricinde kimseye anlatamadım. onlara anlatırken bile kekeledim ve sanki konuşmayı yeni öğreniyormuşçasına zorlandım. Ben beş yaşındayken 9 yaşındaki kuzenim tarafından cinsel istismara uğradım. Bunu anlatabilmek bile bir cesaret benim için.Yıllarca bunun için kendimi suçladım. Kuzenim bu olayın annem tarafından farkedilmesi üzerine bunu sonlandırdı. Ama annemde yaşadığım olayları hiç umursamadı ve olayı sanki hiç yaşanmamış gibi düşündü. Ne psikolojik yardım ne de ailevi destek, hiçbirini görmedim. Yıllar sonra 19 yaşımda psikolojik yardım almam gerektiğinde kara kıldım ve her şeyi anlatabilecek gücü kendimde hissettim. Ama ailemden bunu sakladım ve psikoloğa stres sorunları yaşadığım için gittiğimi söyledim. Yıllarca bu istismar için kendimi suçladım. Bu olayı bilinçaltıma itip yaşamaya devam ettim. Hala daha kimseyi sevemiyorum. Hiç kız arkadaşım olmadı. Kimseye yakınlaşamıyor ve güvenemiyorum. Bunu aşmak için umutsuzca çabalıyorum. İnsanlar dışarıdan bakınca soğuk ve burnu havada olarak görüyorlar beni. Bütün yaşadıklarımı haykırmak istiyorum. Ama hor görülüp dışlanmaktan korkuyorum.
Son bir yıl içerisinde aklımda intihar fikriyle ne geceler geçirdiğimi kimseler bilmiyor. Ama ne olursa olsun her şey gibi intihar fikri de gelip geçiyor. Ayrıca sizlere çok teşekkür ediyorum. Ne kadar geek sayılırım bilmiyorum ama her yalnız hissettiğimde ve intihar fikrini aklımdan atmak için gülmeye ihtiyacım olduğunda sizin programlarınızı açtım ve beni hayata bağladınız teşekkürler.
ben intahar ettim şuan çok mutluyum herşey çok güzel ama sen yapma
Dostum iyi misin?
Öldün mü
psikolog secimine dikkat et dostum ben de duzgun psikolog ariyorum, istersen dertlesebiliriz instagramim yorumlarda var
Nasılsın? Şu an napıyorsun hayatında? Umarım iyisindir.
Yıllar önceydi çok güzeldi.
Ömercan nasıl bir adamsın yav. :D Adam rol icabı bile sapık olamıyor. :)
İlk okul zamanında bi aralar odamda burnumu karıştırma fantezim vardı. Burnumu karıştırıp sümükleri elimde biriktirip sonrasında yatağımla duvar arasına sürüyordum. Ve bu böyle devam ediyordu. Bi ara odamda değişiklik yapılıcaktı. Ben o duvara yaptığım sanatsal çalışmayı tamamen unutmuştum. Bizimkiler yatağı çektiğinde o duvardaki sanatsal sümük çalışmasını gördüklerindeki ifadelerini size anlatamam. Bence gayet başarılıydı. O günden sonra bizimkiler her temizlikte yine sümükerin duvardamı diye sorarlar...
Yemek yerken, mutsuzken, bazen sadece istediğim için izliyorum. Bu serinin yerini dolduracak bir başka şov yok.
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
Abi daha okula gitmiyordum. Babamla bakkala gitmiştik. Babam parayı öderken ben dışarı çıktım ve dışardaki şekerlerin güzelliğine kapıldım. Çocukluk kafasıyla çaktırmadan 1 tanesini çalıp montun cebine attım. Açık konuşmak gerekirse görüp görebileceğiniz en boktan şekerdi. Boktandı boktan olmasına da bu şekeri aldım diye akşamları vicdan azabı çekmeye başladım. Uyumaya çalışırken bi o tarafa bi bu tarafa dönüyodum. İşin garibi ben bunu yaptıktan 1 ay sonra dükkan da kapandı. Hepsinin benim suçum olduğunu düşünerek 3. Sınıfa kadar geldim. 3. Sınıftan sonra yaşadığım bi aydınlanmayla “Adamın zaten batacağı varmış 50 kuruşluk şeker koymaz.” diyip hayatıma devam ettim. En karanlık sırrım da buymuş. Şimdi düşündüm de biraz boşuna yaşıyorum.
Can sunguru yine çağırmamışsınız!!!!
Aybars Oruc :D ?
harbi sadece ıhıhıhıhı ihihihi ibibik bolca cay icme büyük ihtimal hasta
Fantastic Mr. Fox lgnflrkrkfkfkfjfıfbfkfjfkjfkfn bu komikti (jahrein izleyen biri olarak güzel espriye güzel derim )
Geceleri Yaprak Dökümü izleyip ağlıyorduum. Sabah gözlerim şiş uyanınca . Gözlerimin şiş oluşunun sebebini soranlara da . "Laktoz bağımlısıyım. Çok süt içtiğim için çok uyuyorum diyodum." Neyin kafasını yaşıyodum demicem. Bu sene de Öyle Bir Geçer Zaman Ki izleyip ağlıyorum.
CT'nin Geekyapar tarihindeki en barzizm hareketi bal kutusu muhabbeti ile doruk noktasına ulaşmıştır.Teşekkürler CT!
13 yaşındaki bir kız çocuğu yazmış: Ben Berfincan Side Tunç 13 yaşında bir kız çocuğuyum. Amansız bir hastalığa yakalandım. Doktorlar bir çare bulamadılar. Gözyaşlarımla Şeyhler Şeyhi HZ.Hüseyin'nin kız kardeşi HZ. Zeynep'in türbesini ziyaret ettim ve orada uyuya kaldım. Rüyamda HZ. Zeynep ağzıma su döküyordu. Allah'ın izniyle iyi olacaksın diye müjde verdi ve başımdan geçen bu olayı yazıp halka dağıtmamı istedi. Bende bu isteğini yerine getirdim. Bir tanesini fakire verdim inandı 13 gün sonra zengin oldu. Bir tanesini zengine verdim umursamadı 13 gün sonra servetini yitirdi. Bir tanesini memura verdim oda umursamadı 13 gün sonra hapse girdi. İnanlar mutlu inanmayanlar perişan oldu."Bu yazı kimin eline geçerse 13 tane çoğaltıp 13 kişiye dağıtsın. Bu yazıyı yazıp dağıtan kişinin muradı 13 gün sonra gerçekleşecek Allah'ın izniyle. HZ. Zeynep'in şefkatiyle 13 gün sonra muradına erecektir. Bu yazıyı okumaz umursamazsanız çoğaltıp dağıtmazsaniz 13 gün sonra kötü birşey taşıyabilirsiniz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinizden hiç eksik olmasın. Acele edin 13 gün sonra dileğiniz kabul buyuruyor Allah'ın izniyle."
hatta inanmayacaksın ama normal merdivenin bile var
23:18 "niye steam'den 10 liraya 5 liraya oyun alayım" can sungur
İlk okulda altıma kaçırıp arkadaşımın fasikülüne işemiştim ve kokmasın diye üstüne kolonya döküp “Kanka yanlışlıkla üstüne kolonya döktüm” demiştim.Kusura bakma kardeşim o kolonya değildi, hiç bir zaman :(
İsim vermek istemiyordum ama gizli hesap açmayada üşendim,
Neyse işte geyim.
Beyler Batman gaymiş
Vuhihuvvv
Batman süperman i o yüzden mi öldürmedin üstad
tmm
Sevişirken kıç tokatlama hadisesinden sonra mı bunu fark ettin?
En büyük sırrım sonsuz güzelliğini sonsuzlukta kaybolan benliğimde sonlu kelimerle anlatmaya çalıştım ve terk edildim hayatın acısını paylaşamadım sır olarak sakladım be abi ...
Bu sırrı sadece 5 kişi biliyorduk. Burada anlattığımda ise artık bir sır olmayacak. 5. sınıf bitip yaz tatili başladığında yaşandı bu olay (yıl 2009). Ramazan ayı olduğu 5 arkadaş oruç tutuyoruz ve gündüz vakti yapacak hiçbir şey yok. Bizde bakkallardan 1 2 liralık Tofita, Olips, Polo tarzı şeyleri çalma alışkanlığı başladı (bu alışkanlık nasıl başladı bilmiyorum.). Çaldığımız şeyleri oruç olduğumuz akşam yiyorduk. Artık işi geliştirip gruplara ayrılıp aynı anda farklı bakkallardan şeker çalıyorduk ve hepsini sığınağımız olan gizli bir yerinde saklıyorduk. Adeta hırsızlık çetesi kurmuştuk ve en uzun boylu ben olduğum için çete lideri ben olmuştum. Asla plansız hareket etmez ve sahibini sevdiğimiz bakkallardan çalmazdık. Kusursuz bir çeteydik ve asla yakalanmadık. Neyse 1 2 hafta geçtiğinde elimizde yiyemeyeceğimiz kadar şeker oldu (30 40 tane falan). Artık yemek için değil, zevk için çalıyorduk. Bu işin sonunun artık gelmesi lazımdı. Çalmayı bıraktık. Fakat bu elimizdeki şekerleri ne yapacağımız konusunda hala bir şey bulamadık. Bir yandan şekerlerden yiyerek ne yapacağımızı düşünmeye başladık. O zamanlar izlediğim filmin etkisinde kalmış olsam gerek (Bankadan çaldığı paraları yakan kişilerin olduğu filmler.). Şekerleri yakalım diye bir laf attım ortalığa. Bir gün sabah erkenden kalkıp sokağın sonundaki arsada bir ateş yakıp 1 poşet dolusu şekeri içine atıp yaktık. Yanık şeker kokusu eşliğinde izledik ve sonunda da ateşi işeyerek söndürdük. Bir daha da yalnız veya birlikte hırsızlık yapmayacağımıza söz verdik.
Daha büyümeden biten bir hırsızlık çetesinin lideri olarak benim en karanlık sırrım bu herhalde.
Aslında benim de kimseye söyleyemediğim bir çok sırrım var. Fakat, tüm bu sırlarımı bilen tek bir kişi var. Bundan dolayı çok mutluyum. Her sırrını bilen tek bir kişinin olması çok güzel bir şey bence.
yok ya uzun olmuş bu bir dahakine 5 dk yapın
Bu kanalı çok seviyorum ya,yemin ediyorum hayattan alamadığım zevki videolarınızdan alıyorum,içimi huzur kaplıyor,eksik olmayın güzel insanlar 😊
özlüyorum
1000 yıl sürecek kar sesi,bitmeyecek olan gecenin sırrıydı aşkım sanki yokmuşçasına cansız ama bir o kadar da etkili
Siz daha taksiciliğin felsefesini anlıyamamışsınız.
Sen de Türkçe'yi 'anlıyamamışsın' (PARODİ)
Cem Tunç sen de "türkçe'yi " anlayamamışsın kardeşim.(PARODİ)
"Anlayamamışsınız" yerine "Anlıyamamışsınız" yazdığım için tüm kamuoyundan özür diler, pişmanlığımı belirtirim.
Ben de iki tırnak yerine bir tırnak kullandığım için bütün insanlıktan özür diliyorum.
@@ebrudiyaroglu8728 Doğrusu: ''Türkçeyi'' olacak.
Sen ne diyonun giderek dizi vari olması mükemmel değil mi ? Karakter gelişimleri şovun gidişatının değişmesi ve bize seslenislerin artık 4. Duvar yıkma gibi gelmesi.
yeni yıla bu bölümü izleyerek girdim ya gerçek bir vasıfsızım yada gerçek bir vizyonerim yeni yılınız kutlu olsun geekler (sen ne diyon nerde(!))
Ben de dedeler sofrası yılbaşı özelle girdim
Abi biz geçen sene bizim okulu sahibinden.com'a satmaya çalıştık. Sınıfların fotoğraflarını falan çekip sayfaya attık.Alıcı falan çıktı hatta.Adamla baya pazarlık yaptık.En sonunda disiplinlik oluruz falan diye sayfayı kapattık.Adamlarda arkadaşın numarası olduğu için numara değişmek zorunda kaldı.Bu da hala eğitim hayatımı sürdürmekte olduğum liseyle alakalı bir sırdır.
18:14 parodiden 4 yıl 2 ay ceza yenilen günlere geldik ah keşke sen ne diyonun ilk bölümünün yayınlandığı güne dönebilsem her şey daha iyiydi
:((((
2-3 programdır eski sen ne diyonların tadını veremiyordunuz sonunda özlediğimiz kalitede bir program yaptınız. Ha böyle devam edin canımı yiyin ya da vazgeçtim siz yemeyin şişkolar CT tek yesin.
Dipnot // Köylü Müziği : Moğollar - Süreyya
saol
Sır tutmak neye yarar abi, O'nu yanımda tutamadıktan sonra...
Yine geldik buralara
Müslümanken cuma geceleri sigara içmemeye çalışırdım. Dayanamaz bazen içerdim. Bunu ilk defa söylüyorum ama daha bitmedi. Eve alkol sokmayan ben öğrenciyken içki içmeye karar vermiş ve cumaya denk gelmişti. Sonra çok pişman olup tövbeler etmiştim. Sonra akıllandım artık pek sigara içiyorum. İçki nadir. Dini hayatımdan tamamen çıkardım
Hiç unutmadığım bir anımdır. Sır olmasının nedeni ise ailemin haberi olmaması. İlkokul 5.sınıftayım sabahçı olduğum için öğleden sonra eve dönüyorum. Eve geldiğimde anahtarı evde unuttuğumu fark ettim ve evde de kimse yoktu. Annem ise anahtarın unutulmasından nefret ederdi hatta sırf bundan dolayı dayak yiyebilirdim ve birşeyler bulmam gerekiyordu. Ev 4 katlıydı bizim daire ise 3. kattı ama apartmanın üstü açıktı ve odunluklar vardı. Belediye izin verir de kat atarız diye kapatmıyorlardı. Neyse odunluk olduğu için makara sistemi vardı ve bu yüzden urgan ipi bulunuyordu. Ben de filmlerde swat ekipleri yapıyor ben neden yapamıyayım diyerek ipi belime dolaşım ve 5.kattan 3.kata kadar elim iptan ayaklarım duvarda olarak balkona indim. Ne yazıkki balkon kapısı kilitlidi. Yapabileceğim tek şey penceresi açık olan oturma odasının penceresinden girmekti. Ben de kendimi sallandırıp pencereden sinekliği kırıp girdim ve tek bir çizik bile olmadı. Sanırım hayatımda daha heyecan verici birşey yapmadım.
Ömercan'ın bugünki performansı harika. Kendisinden bu performansı her zaman bekliyorum. :)
Sırrımı ona söyleyemedikten sonra milyonlar duysa ne olur be abi...
Diğer yorumlarım çıkmadı farklı bişiler deniyim dedim :D
En sevdiğim 2. yutubır olmaktan en sevdiğim 1. yutubır olma mertebesine ulaştınız, tebrikler!
En büyük sırrım babamdan gizli arabayı kacırıp park ederkende çarpmamdı tabiki babam o göçüğü görüneye kadar 1 hafta geçmişti ve başkasının vurduğunu düşündü beraber baya sövmüştük Allah affetsin.
Kamusal Mizahtan özgürü bi gün misafir ağırlasanız şu programa ne komik olur ne güzel olur
CemJim Mahmut nerde
CemJim İnanılmaz Olur
efsane olur
SEN NE DİYONDA DEĞİL AMA AĞIRLADILAR
Crossover Talks, bi bak bence hala ilgileniyorsan.
Kadın iç çamaşırı giyiyorum, (şişşt kimseye söylemek yok) inanılmaz esnek ve rahat oluyor, özgüvenimi onunla sağlıyorum. Kadın iç çamaşırı sayesinde sosyalleştim, hayata atıldım tam bir playboyum artık. teşekkürler pazarda bana ikizlereee dakkkee diyerek külot satan abi, minnettarım
Morty tabi la senza öneririm çok süpır oluyor dayımlar falan da kullanıyo çok memnunlar
Kırmızı modeli rahat diyorlar . Doru mu ?
Burak Dinçer doru, ama benim tercihim mor genelde lüksü temsil ediyor çünkü
ikizlere takke diye kulot satmak.s.s
The IT Crown'un Douglas Reynholm aslında kadın pantolonu giydiğini aynı şekilde itiraf etmişti sahfsajkfl
En karanlık sırrım açıkçası şudur. Akşam yatmadan sen ne diyon açıp mutfağa gidip üzüm veya kavun alıp üstüne nar ekşisi dökmek. Çok süper oluyo off yine canım çekti. Bide yanında bol kakalı sen ne diyon izlemek enfes öneririm.
Bu travmatik, utanç verici, karanlığın dibi anımı artık kusmalıyım. Öyle bir vaziyet ki yaşandıktan 6-7 sene sonra algılanıp travmasını da aşmamın birkaç seneyi bulduğu bir vaziyet.. Bütün suç ebeveynlerimde ve özellikle taşşak geçercesine yaptığı açıklama ile babamdadır. Şimdi okuyunca anlam kazanacak neyse başlıyorum.
6 yaşlarında falanım. O zamanlarda ki evimizin salonunda, TV'nin karşısında bir divan vardı. 90'larda yaşamış orta gelirli tüm ailenin evlatları bilir o divanları... Salona girdiğimde annemi sırt üstü divana uzanmış vaziyette ve babamı da aynı şekilde ancak annemin sırtının üzerine uzanır vaziyette gördüm. Tahmin edeceğiniz gibi babam yukarı ve aşağı hareket halindeydi ve tek hobisi beyin akıtan twitch yayınları izlemek olan, instaya yarım yüzlü selfieler atan hilkat garibesi kardeşimi imal ediyorlardı. Gördüğüm şey karşısında şaşırdığımı hatırlıyorum ve babamın anlam veremediğim, insanlara özgü olmadığına inandığım o hareketlerini izlerken "Baba napıyorsun anneme ?" diye sormuştum. Babam da dünyanın en gevşek ebeveynine dönüşüp bana "Annene masaj yapıyorum oğlum" demişti. Siz işin karanlık ve utanç verici kısmını burası sandınız değil mi ? Keşke burası olsa sevgili geekyapar ailesi, aaaah keşke hikayeyi burada noktalayabilseydim ve bu muydu lan diye ağzıma kürekle vursaydınız...
Sanırım sadece birkaç gün geçmişti. O an ile ilgili sadece annemle salonda oturduğumuzu ve annemin aynı şekilde sırt üstü uzanarak TV izlediğini hatırlıyorum. TV karşısında uyukalmıştı annem ve yorgundu. Babam o sıralar 4-12 vardiyasındaydı muhtemelen çünkü evde değildi. Annem uyuyordu ve ona tüm içtenliğimle ve çocuksu masumiyetimle yaklaştım. Ayıcıklı pijamamı sıyırdım. Tıpkı babamın yaptığı gibi sırtına dikine kaşık pozisyonu şeklinde uzandım ve saçma sapan tepinmeye başladım. Birkaç saniye geçmeden annem uyandı ve o anlık şok ile napıyorsun diyip beni eliyle ittirdi ve divandan halıya doğru yarı çıplak vaziyette düştüm. Halının popomu yaktığını bile hatırlıyorum hala. Neyi yanlış yaptım acaba diye düşünüyordum. Acaba babam gibi güzel masaj yapamamış mıydım ? Neden kızmıştı, babam yaparken böyle davranmıyordu. "Masaj yapıyordum annecim" dedim. Annem o an muhtemelen durumu geçiştiren birkaç şey söylemişti ve sanırım küçükler yapamaz gibi birşeyler demişti. Bu olayın üstü kapandı. Bende önemsemedim fazla çünkü ebeveynlerim önemsiz birşeymiş gibi davranmıştı ve hiç bahsi geçmemişti. Unutmuştum bile, benim için klasik annesinden sebepsiz yere azarlanma durumundan farkı yoktu. Ama yıllar geçti... Ne zaman zihnimde cinsel ilişki nedir, çocuk nasıl yapılır soruları cevap bulmaya başladı aklıma direk bu hatıram geldi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Allahım dedim ben neye kalkışmışım böyle. Bu nasıl bir kalkışmadır, neyse kayyum gelmeden susayım. O an kafasını yaşadım o travmanın. Şarap gibiydi, kafası sonradan geldi. 4-5 sene sonra...Kendime gelmem uzun yıllarımı aldı. Şimdi gülüp geçiyorum ama o yaşlarda ben annemi mi şeyaptım yani gibi düşüncelerle boğuşmak çok yorucuydu. O küçük yaştaki içselleştirdiğim utancı ve suçluluk duygusunu anlatamam. Sağol anne ve baba, adam gibi karşınıza alıp bana düzgün bir cinsel eğitim vermediğiniz için sağolun. Bu yüzdendir ki hala doggy en sevdiğim JJ.Abraham filmidir...
Sırf bu anımı tüm dünyaya kusmak için yeni hesap açtım. Ohh beee gerçekten şimdi rahatladım. Bu rahatlama için 20 sene geçmesi ve Sen Ne Diyon'da 47 bölüm çekilmesi gerekiyormuş...
Bu çok başka bir boyutmuş, ben yarışmadan çekiliyorum arkadaşlar benim karanlık sırrım çok sönük kalacak bunun yanında ahsdhjagsdasd
PUAHAHAHAHAHA
her dönem final haftası sen ne diyona sarıyorum kdsnşsdkg
En büyük sırrım bir keresinde sen ne diyona yalan yorumla çıkmıştım odur. #confessions
Bu da yalan gerçek yorumla çıktım 15.bölüm falan gidin bakın
Batuhan Büyükyazıcı mükemmel ✨
15. Bölüm süper güçler nasıl çıktın lö
Omeo Wa Mou Shindeiru 8.bölümmüş pardon
Küçükken boyum tuvalet ışığını açmaya yetmiyordu.Ben de karanlıktan korktuğum için mutfak lavabosunun önüne sandalye çekip mutfak lavabosuna işiyordum.
Merhabalar, olayın gectiği tarihte lise sondaydım. Birkaç yıldır aklımızda olan ve inanılmaz ergence bir planımız vardı. Bu sene gerçekleştirebilirdik. Öğretmenler gününde müdürenin odasında nöbetçi olduğum için çaktırmadan Another Brick In The Wall'u sekreterin bilgisayarından loopa alacaktım. Ve lanet olası öğretmenlere anarşist öğrencileri tarafından ders verilmis olacaktı. Kaydı editleyip ilk 30 saniyesini bos bırakmıştım. Bu, öğle arası zili çalınca, arkadaşlarımın yanına ulaşana kadarki güvencem olacaktı. Zil çaldı, müdüre ve sekreter odalarında yoktu, kaydı açtım ve koşarak odadan çıkıp bizimkilerin yanına gittim. İnsanlar ne olduğunu çözene kadar 3 defa dinlemiştik şarkıyı. Çok eğlenmistik, üstelik başım da belaya girmemişti, küçük bir sorguya alınmıştım o kadar. Şarkı başlamadan önce dışarıda, arkadaşlarımın yanında olduğum için kimse beni suçlayamamıştı kısacası. Arkadaşlarım tarafından kahraman ilan edilmiş ve Davut Gilmour ismi ile kutsanmıştım.(roger waterscıyız.)
''YÜRÜYEN MERDİVENDE SOLDA BEKLEYEN HERKES KÖYDEN YENİ GELMİŞTİR.''
yaz tatilinde havuzda kakam gelmişti ve anneme anne tuvaletim var demiştim annemde yap diyince yanimda kahverengi varlıklar yüzmeye başladı buyuk ihtimal sucuk ağacı tohumlarıydı
2 yıl öncesine kadar Kötü Çocuk hayranıydım… Ve yine iki yıl önce Twilight serisini mükemmel bir edebi eser olarak kabul ediyordum…
18:20 şu arkadaki filan denince refleks olarak geriye eğildim
Arkadaşlarımın yanında bir ingiliz edasıyla burnu havada bilgi sahibi görünmeye çalışsamda,bir dönemler bu tarz benimden zevk aldım
geceleri herkes uyuduğunda yaşadığım kötü ve iğrenç ötesi anıları hatırlayıp ağlıyorum
Yurtta gece oyun oynarken bir yandan sizi dinliyorum lütfen bu kadar güldürmeyin geçen arkadaş uyuyordu gülmemden uyanmış kızdı bana. Sesli gülmüyorum fakat gece çok duyuluyor sanırım. O ortadaki gözlüklü abinin "e o zaman gündüz izle ..." diyeceğini duyar gibiyim gündüz her zaman vaktim olmuyor bir de gece daha çok sarıyor bilmiyorum nedenini. Adımı da okumazsanız sevinirim gerçi biipliyorsunuz da bazen biiplemediğiniz de oluyor sanırım
Okul hayatımla ilgili en büyük sırrımı 2005te ilkokul 5. sınıftayken tesadüfen keşfetmiştim. O yıllarda İngilizcem çok kötü olduğu için İngilizce dersini hiç sevmezdim. Azerbaycanda hala daha tahtaya çıkarak ders anlatma olduğu için dersin olacağı günlerde beni hep bir korku alırdı. Yine İngilizce dersinin olduğu bir gün okula gitmek için uyandırıldım. Çok kötü bir rüya gördüğüm ve rüyada sürekli ağladığımdan kalktığımda elim ağayım titriyor, boğazım ağrıyordu üstelik sesim de kısılmıştı. Neyse okula gittim sesim kısık olduğu için öğretmenler ne bana soru sordu ne de dersi anlattırdı hatta bana tavsiyeler verdiler şu ilaç iyi gelir, bu ot çok iyidir, boğazını sıcak tut, konuşma daha kötü olmasın vs. Bir iki ders geçti baktım sesim biraz hırıltılı olsada düzeldi ama İngilizceden kurtulmak için kimseye bir şey çaktırmıyorum. Sonunda İngilizce dersi geldi, hoca yoklamaya başladı benim sıramda sınıftaki her şeye atlayan tayfa benim yerime ¨ Burada ¨ dediler. Daha sonra hoca neden yerime cevap verdiklerini sorduğunda sesimin kısıldığını o yüzden konuşamadığımı anlatarak ulvi görevlerini yerine getirdiler. Bu geri zekalı tayfayı abartarak olayı açıkladıkları için birden çok sevmeye, ne kadar zekiyim diyede kendimle gurur duymaya başlamıştım. İlk derste hoca zaten bana ödev okutturmadı ikinci derste de tahtada anlattırmaz diyerek pencereden bakarak hayallere dalmıştım. Hoca birden ismimi seslendiği için hazırlıksız yakalanmış ¨Evet hocam ¨ diye ayağa kalkmıştım. Ben daha olayı tam anlayamamışken demin sevmeye başladığım geri zekalı tayfa ¨aaa sesi çıkmaya başlamış hocam dersi sora bilirsiniz ¨ demişlerdi. Ben de sesimin geri gelmesine şaşırmış gibi yapıp hocam sizin sayenizde konuşmaya başladım diyerek işi hem yalakalığa vurmuş hem de o masum kız rolüme bürünmüştüm. Gırgırın ardından istemeye istemeye dersi anlatmak zorunda olsam da bu bana müthiş bir fikir vermişti. O günden sonra ne zaman ders anlatmak istemesem sesim kısılmış numarası yapmış hatta işi abartıp her sene bir kaç ay boyunca sesi kısık olarak dolaşmıştım. Kimsenin yalanımı anlayamamış olması kendimi inanılmaz zeki ve kurnaz hissettirmiş, öylesine zevk vermeye başlamıştı ki işleri büyütmüş yeni yeni hastalık numaraları geliştirmiştim. 11. sınıf bitene kadar (bizde okullar 11 yıllık) herkesi kandırmıştım. Ses kısılma numarasını 5 sene gerekmediği için yapmamıştım ta ki geçen sene aldığım anatomi dersine kadar. Uzun zaman boyunca bir şekilde ders anlatmaktan kaçınmıştım (bizde üniversitede bile sözlü olarak ders anlatma var). Ama o gün hoca mutlaka soracaktı ben de eski numaramın tıp fakültesinde işe yarayıp yaramayacağını bilmeyerekte olsa okula sesim kısılmış gibi gittim. Ha yakalandım ha yakalanacağım korkusuyla Tarzancayla hocaya sesimin nasıl kısıldığını bilemediğimi sadece bir önceki gün çok öksürdüğümü söyledim. Uzun bir kaç saniyenin ardından hoca durumumun tıbbi açıklamasını yapıp bir de boğazıma iyi gelecek ilaç listesi vermişti. O an içimdeki kötü adam dünyayı ele geçirmiş gibi kahkaha atıp insan ırkının ne kadar aptal olduğunu düşünmeye başlamıştı. Daha sonra bu başarımın bana vermiş olduğu cahil cesaretine dayanarak fakültede dekan dahil bir çok hocayı daha kandırdım. Artık işler o kadar ilerledi ki sırf zevk için bile hasta numarası yapıp insanların nasıl da kolayca kandıklarına gülüyorum ve ileride yapacağım yeni numaralar için değişik hastalıklar bulup profesyonel bir oyuncu gibi provasını yapıyorum.
Ne zaman Sherlock izlesem hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.Üstelik pek dramatik bir dizi olmadığı halde.Hatta bu artık öyle bir seviyeye geldi ki Benedict Cumberbatch'ın fotoğraflarına bakınca bile gözlerim doluyor.Sebebini cidden bilmiyorum.İşte bu yüzden ne zaman Sherlock islesem tek başıma olmaya özen gösteririm.
En büyük sırrım, insanlarin en büyük sırrımı bildiğini sanmaları.
which reality yani bu sirrin en buyuk sirrinsa diger en buyuk sir ne ya da hangisi en buyuk
hey! yorumumu çalma! (gözüm üzerinde işareti yaptığımı düşün)
Bora Özyenice Bak küçük kardeşim, şimdi sana küfür etmek istemiyorum.Sen kimsin de ben senin yorumunu okuyacağım ve üstelik senin o olgunlaşmamış ham düşüncelerinden esinleneceğim.Sen git Avengers izle.Ayrıca abilerine yaptığın hereketlere dikkat et.
lütfen biraz sakinleş. kötü bir amacım yoktu gerçekten. yanıtı çok ciddi yazdığımı fark ettim. pardon. aynı zamanda, benim küçük olduğumu nerden çıkardın? benim öyle dememin sebebi, benim yorumumun 20 saat önce atılmasıydı. bana "senden esinlenmedim" diyebilirdin. neden beni aşalıyorsun? insanları kışkırtmadan önce, düzgün bir şekilde demek istediğini söyle. ondan sonra ben "ama sen benden çaldın gerizekalı" gibi saçma bir şey dersem, o zaman bunu yazabilirsin. ve bu durumda haklı olursun.
Paradoks
Ömercan'ın kafası iyi galiba ahahahah :D çok başarılı :D
Oyunlara para veren maldır diyip iddaya ve kumara yüzlerce tl veren kişi senide unutmadık
Abi muhteşem bi bölüm ya bi 3,4 kere izledim jsaljdlahsjs
6:14 e yani
9:24
13:34 yüz ifadesi
13:50 yürüyen merdivene binen köylüler 1
14:01
14:31 yürüyen merdivene binen köylüler 2
14:51 üstün bir mizah dönüyor burda
15:07 yürüyen merdivene binen köylüler 3
16:10 BEYEFENDİ! BEYEFENDİ!
20:33
23:20
23:35
14:04 çalan şarkıyı biliyor musunuz
inşaat sesi diyince yiğitcan'ın çıkması ve onu özlediğimi fark etmem :D ömercanın, can sungur u bastırması biraz iyi olmuş, fazla negatif oluyordu eskiden
hop hop hop ömcanın iyimser olması lazımdı ömcan sizi firenlemezse bu program çok yalnış yerlere gidebilir
Emir Özdemir-Wally West ahahah
Frenlemek kelimesini Wally West nickli birinin kullanması çok ironik 😀
komik mi şimdi bu :D
Ömercan abi sen güce denge getirecektin karanlığa terk etmeyecektin
Ömcör Compenian görevinden sıkılmış galiba.
Abi nasıl 5 yıl geçmiş olabilir ya? Büyümek sahiden acı veriyor.
en iyi beş snd videosundan biridir bu video
Sırf eğlence olsun diye yakın ilişki kurduğum,bana güvenen, beni seven insanların güvenini boşa çıkartacak, onları üzecek şeyler yapıyorum.
Özür dilerim anne ama o sandalyenin altında ki sümükler kardeşime değil bana aitti :(
Ki birleşik
Anthony Hopkings de ayrı
"Kaleme bile sırrını verme.Gider kağıda yazar."
"Bilinçsizlik,her insanın en derin sırrıdır."
"Üç kişi bir sırrı sakIayabiIir, eğer ikisi öImüşse." nasıl ama :)
Aslında kız düşürmek için piyano kursuna yazıldım nihahahaha!
Bütçesiz Montaj düştü mü?
düşmedi :(
Piyano da düşmez zaten saksafon çal düşüyorlar ona ( ben değil bir arkadaşım )
Evde tek kalınca zaman zaman lavaboya işiyorum. Ev arkadaşımın bundan haberi yok. Bundan sapıkça bir zevk alıyorum.
Dört kız arladaşım var ve hepsi ağır wattpad okuyucuları. Hepsine işkence etmek istiyorum ama sosyal hayattan da kopmak istemiyorum. O yüzden acı çekerek yaşıyorum.
LokiF 123 açıkçası birazcık midem bulanmadi değil.
izlerken bu kadar eğlendiğim güldüğüm başka program yok abi
Ne demek 360p
Sırrımı bozup açılayım dedim, mutluluk bana hayatın sırrı oldu be abi..
Sırlarımı size anlatsam nolur, O’na anlatamadıktan sonra...
nazar boncuğu neden hep sen nazar boncuğu
1-)BvS'yi beğendim...
2-)Transformers'ın 3.filmini beğendim...
3-)Tam bir ergen filmi olan Aynı Yıldızın Altında'yı beğendim...
4-)Aleyna Tilki'nin son şarkısını da beğendim...
Affedin abiler...
Seçim sonrası kafa dağıtmak için geldim
Benim sırrım onu sevmemdi anlatamamdan gitti
...
Kumsal Seni seviyorum
Sen ne diyonun 1. Yaşi kutlu olsun(ilk video 2 kasim 2016 da yuklenmisti)nice sen ne diyonlara !!
Hep siz soruyorsunuz bu sefer ben soruyorum sizin ne sirlariniz var ? mesela omercan abi cs ve ct den hala sakladığın soylemekten cekindigin bir sirrin var mi ?
Sahane bölüm olmuş can kapanış süperdi ✌
Biz bildiğimiz için geliriz onlarsa bildirim geldiği için!
O'ndan sonra sırlarımın hepside hayatım gibi karardı be abi ...