Elif Şafak, İntihal ve Fikirlerin Özgünlüğü Sorunu - Sanat Felsefesi
HTML-код
- Опубликовано: 16 июл 2024
- *İki yazarın da herhangi bir romanını okumadım. Bu videoda güncel bir olayın etrafında gelişen felsefi meseleleri tartışmaya odaklandım. Özgünlük, Yaratıcılık, Ad Hominem gibi. Özetle olay, benim için bir başlangıç örneği.
*Videonun sponsoru @meet2talk.cafe 14 Şubat’a kadar 6 aylık üyeliklerde %50 oranından faydalanmak için dilara50 kodunu kullanabilirsiniz. meet2talk.online
00:00-09:18 İntihal Davasının Özeti
09:18-17:39 Sanatçı Gibi Araklamak!
💡 Yeni Başlayanlar için "Felsefe Tarihi Serisi" (45 Bölüm)
• BATI FELSEFESİ TARİHİ ...
❓BEN KİMİM?
www.pelindilaracolak.com
📣 Felsefi Podcast Programım "Dünyaya Fırlatıldık!" ı Dinlediniz mi?
open.spotify.com/show/2j3PhnL...
SOSYAL MEDYA
➡ Twitter | / pelindilaraclk
➡ Instagram | / pelindilaracolak
➡ Facebook | / pelindilaracolak
🔻Patreon aracılığıyla destekleyin: / pelindilaracolak
🔻Desteklemek için "KATIL" özelliğini kullanarak topluluğun bir parçası olun:
/ @pelindilaracolak
📬 Bana Ulaşın: contact@pelindilaracolak.com
▪️Video Editörü: Baha Can Erenoğlu
![NoCap - Yacht Party [Official Music Video]](http://i.ytimg.com/vi/rm_lvDln8kE/mqdefault.jpg)
İki romanı okuyanlar ne düşünüyor bu konu hakkında? İki yazarın da herhangi bir romanını okumadım. Edebiyat eleştirisi yapacak kadar edebiyatla aram iyi de değildir. Bu videoda güncel bir olayın etrafında gelişen felsefi meseleleri tartışmaya odaklandım; "Özgünlük, Yaratıcılık, Ad Hominem" gibi. Özetle olay, benim için sanat felsefesine başlangıç örneği.
Mine hanımın veryansıntv RUclips kanalında bu konuda geniş bir açıklaması var. Gerek iki roman içerikleri hakkında gerek elif şafak hakkında ve 130 yazar neden imza verdi konuyu merak eden arkadaşların izlemesini tavsiye ederim.
Haberleri gördüğümde oturup iki kitabı da okudum. Olaylar apartmanda ve apartman sakinleri ve kapıcı dairesinde yaşayanlar arasında. Her iki kitapta da eşcinsel, metres veya fahişe var, ikiziler var. Kapıcı ailesinde gariplikler ters olarak işlenmiş. İri anne veya cüce anne, iri çocuk veya ufak çocuk gibi. Kitap isimleri arasında benzerlik var. Sinek Sarayı ve Bit Palas gibi bir mekan ismi..Bunlar benzerlikler..
Farklılıklara gelince..Elif Şafak’ın kitabı uzun(400 sayfa civarı), Mine Kırıkkanat’ın kitabı 160 sayfa civarı.. Sinek Sarayı Bit Palas’tan yıllar önce yazılmış, çok katmanlı ve polisiye gibi ilerliyor..Bir sonraki sayfayı hep merak ederek ilerliyorsunuz.. Elif Şafak o kadar gereksiz betimlemeler(tekrarlar mı demeliyim bilemedim) yapmış ki okurken sıkılıyorsunuz. Örneğin bir mutfaktan söz ediyorsa, kaşık da vardı, çatal da, kepçe de , tencere de tava da, rende de ,bardak da vs vs diye uzatmış ve kitap sayfa sayısını artırmış.. Okurken sıkıldım.. Zırvalar arttıkça bir noktaya bağlayamamış ve son kısımda baş karakterin hezeyanları olarak göstermiş bütün olayları.. Böylece bu kadar saçmalık olmasını makul görmemizi sağlamaya çalışmış.
Popüler bilim kitapları okumayı tercih eden benim gibi biri için Elif Şafak kitabı bir işkenceye dönüştü.. Mine Kırıkkanat’ın kitabını ise keyifle hızlı okuduğumu söyleyebilirim.
Bittiğinde ise düşüncem şu oldu. Elif Şafak büyük olasılıkla Mine Kırıkkanat’ın kitabını seneler önce okumuştur.. Seneler sonra unutmuş ve hafızasında tekrar oluşan apartman ve sakinlerini kendi ilhamıyla yazdığını düşünmüş olabilir.. Ya da kasıtlı yaptıysa son kısmı farklı bağlayamadığı için hezeyanlar olarak bitirmiş de olabilir. Yine de iki ayrı roman için fazlasıyla benzerlik olduğunu düşünüyorum.
Teşekkürler Dilara
Her iki romanı da uzun uzun zaman önce farklı zamanlarda okumuştum. Hatta ilk Bit Palas'ı okumuştum diye anımsıyorum ve bu belki de beğendiğim tek Şafak romanı olmuştu, belki bir de Pinhan romanı da iyiydi diyebilirim. İki roman arasında benzerlikler yadsınamaz.Hani bir iki öge değil, aynı iskelete başka bir beden giydirilmiş gibi. Sinek Sarayı, çok önceden yazılmış bir roman olduğu için Bit Palas müellifi oturmuş enikonu esinlenmiş ve esin kaynağına dair herhangi bir atıf bir onurlandırmada dahi bulunmamış. Sanat eserleri olmakla birlikte bu romanların ticari ürünler olduklarını da unutmayalım. Harry Potter yerine aynı fikri kullanarak Larry Potter diye bir roman yazarsanız bu sanatsal bir esinlenme değil ticari bir hırsızlıktır. Yoksa günümüz koşullarında bırakın kurgusal dünyaları, gerçek dünyada gerçek insanları 7/24 kişinin haberi olmadan izleyebilir, hayat hikayesini ticari metalaştırabilir, servet elde edebilirsiniz. İnsanlar ve emeklerinin anonimleşmesinin faydası sanata ve sanatçıya değil, ticaret ve taciredir. Yani bu mesele sanat felsefesinden çok, ahlak felsefesini ilgilendiren bir sorundur.
@@Onur.B. Link?
Raporu veren Bilirkişi Kurulu’nda 11.000 küsür kişi yok, İstanbul Bölge Kurulu’ndaki bilirkişi sayısı bu. Raporlar genelde heyet olarak 3 kişiye gönderilir ve bunların alanı da edebiyat ve telif hukukudur. Bilirkişi Raporu okunarak intihal kriterleri ve inceleme kapsamına detaylıca ulaşılabilir.
Haberleri gördüğümde oturup iki kitabı da okudum. Olaylar apartmanda ve apartman sakinleri ve kapıcı dairesinde yaşayanlar arasında. Her iki kitapta da eşcinsel, metres veya fahişe var, ikiziler var. Kapıcı ailesinde gariplikler ters olarak işlenmiş. İri anne veya cüce anne, iri çocuk veya ufak çocuk gibi. Kitap isimleri arasında benzerlik var. Sinek Sarayı ve Bit Palas gibi bir mekan ismi..Bunlar benzerlikler..
Farklılıklara gelince..Elif Şafak’ın kitabı uzun(400 sayfa civarı), Mine Kırıkkanat’ın kitabı 160 sayfa civarı.. Sinek Sarayı Bit Palas’tan yıllar önce yazılmış, çok katmanlı ve polisiye gibi ilerliyor..Bir sonraki sayfayı hep merak ederek ilerliyorsunuz.. Elif Şafak o kadar gereksiz betimlemeler(tekrarlar mı demeliyim bilemedim) yapmış ki okurken sıkılıyorsunuz. Örneğin bir mutfaktan söz ediyorsa, kaşık da vardı, çatal da, kepçe de , tencere de tava da, rende de ,bardak da vs vs diye uzatmış ve kitap sayfa sayısını artırmış.. Okurken sıkıldım.. Zırvalar arttıkça bir noktaya bağlayamamış ve son kısımda baş karakterin hezeyanları olarak göstermiş bütün olayları.. Böylece bu kadar saçmalık olmasını makul görmemizi sağlamaya çalışmış.
Popüler bilim kitapları okumayı tercih eden benim gibi biri için Elif Şafak kitabı bir işkenceye dönüştü.. Mine Kırıkkanat’ın kitabını ise keyifle hızlı okuduğumu söyleyebilirim.
Bittiğinde ise düşüncem şu oldu. Elif Şafak büyük olasılıkla Mine Kırıkkanat’ın kitabını seneler önce okumuştur.. Seneler sonra unutmuş ve hafızasında tekrar oluşan apartman ve sakinlerini kendi ilhamıyla yazdığını düşünmüş olabilir.. Ya da kasıtlı yaptıysa son kısmı farklı bağlayamadığı için hezeyanlar olarak bitirmiş de olabilir. Yine de iki ayrı roman için fazlasıyla benzerlik olduğunu düşünüyorum.
Çalmış yani
Bir kıstası olsa da sonradan yapan yapmasa! Mahkeme/jüri de böyle saçma kararlar vermese. Ya hırsızlıktır ya değildir. 5% nedir? komisyon gibi!
Realizim akımından bir eser olan "Ayaşlı ve Kiracıları" romanınıda bir okuyun mine hanımda oradan intihal yapmış dersiniz
Çok teşekkürler yorumunuz için. İki kitabı okumayı ben de istedim ama olmamıştı. O analizi hazır şekilde vermişsiniz. Tekrar teşekkürler.
Elif Şafak'ın Aşk romanını bir solukta okudum yıllar önce. Bir kez daha okumak isterim. O kadar çok alıntı yapmış ki... kitabın adeta yarısı alıntı gibiydi diye anımsıyorum... Mevlâna ve Şems'i ilk kez bu kadar yakından tanıma şansı da yakalamıştım bu alıntılar ve Elif Şafak'ın o eşsiz kalemiyle.
Naçizane kendimce bir şeyler karalarım. Şimdi sizi dinlerken düşündüm de acaba kimden en çok besledim? Kime öykünerek yazıyorum ya da... bana göre hiç bir yazar ya da roman, öykü aklımdan geçirerek yazmıyorum, tamemen içten gelen bir dürtü... spontanlıkla da denebilir, yazı yazılırken asıl kendini yaratıyor. Nasıl bir kurgu ya da hayal ile yazmaya koyulsam da başka bir şey oluyor yazılan.
Yazabilen, üretebilen, çizebilen herkes belki önce öykünerek, imrenerek, etkilenerek de yazsa zamanla kendi özgün yanını ortaya çıkaracaktır diye düşünüyorum.
Yine kaliteli bi içerik yine çok güzel bir ele alış 🎉 Bravo Dilara ! Bu programından dolayı tebrik ederim
Güncel olan için felsefi bir zemin önermeniz oldukça değerli olmuş.
Ağzına, aklına sağlık caanım Dilozof, seni dinlerken ruhum temizleniyor🙋♀️🌺
Konuyu çok güzel işlemişsiniz, izlemekten keyif aldım, tebrik ederim. Bence hemen hemen her alanda tarih boyunca süre gelen birikimlere eklenen kişisel dokunuşlarla yeni bir eser yaratılıyor, bilim içinde bunun böyle olduğunu düşünüyorum.
Videonun başlarında açıkçası intihal kavramının sorgulanmasını tuhaf bulmuştum.Ama şimdi bu sorgulamanın ne kadar yerinde olduğunu anlıyorum.Çünkü sanat gerçekten de koleksiyonculuktur .İnsanlar çevresinden , okuduğu kitaplardan esinlenirler .Peki esinlenmek intihal mi çoğu insanın gözünde ? Bir eser ne zaman intihal suçlamasını görmeli ? Bu sanat camiasında oldukça ciddi ve düşündürücü bir soru.
Bu 2 kitabı okuyarak videonuzu hazırlasaydınız, hem içerik olarak dah iyi olurdu hemde takipçileriniz konuya ilikin bakış açınızı öğrenebilirdi.
13:29 Aklıma bir alıntı geldi. "İdeal okur, romanın ana karakteridir." (Alberto Manguel)
Picasso "İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar" der. Bu bağlamda 21. Yüzyılda geride bu kadar referans varken orijinal olmak ne kadar mümkün tartışılır gerçekten. Ki edebiyat düşkünü biri olarak birçok kısa hikaye yazıp bir tanıdığımın gerçekten yaşadığı bir hikayeyi aylarca kafamda kurgulayıp yazmaya başladığımda tesadüfen izlediğim İsveç yapımı " All Things Fair" filmiyle neredeyse aynı olduğunu görüp yazmaktan vazgeçmiştim. Ha Elif Şafak mevzusuna gelirsek genel olarak yazdığı her kitapta intihal mevzusu gündeme hep geliyor. Türk okurun ne okuyacağını ve neyin satacağını iyi biliyor, özgün bir dili yok. Türk Edebiyatı'nın Serdar Ortaç'ı adeta...
Katılıyorum. Aynı zamanda okuyucuya göre yazıp paraya çevirmek de bir tür ticarettir ve bunu isteyen okurlar oldukça da olur diye düşünüyorum. Bu tarz tesadüf eseri benzer olan başka yazar ve bilim insanları da var. Bence önemli olan iki benzer hikayenin farklı insanlarca nasıl anlatıldığı, yazıldığı ve kullanılan dil. Bence hikayenizi yine de yazın. Bu da sizin dilinizden çıkan bir eser olur sonuçta.
Evet işte aradığım yorum. Elif Şafak eleştirilecekse buradan eleştirilmeli. Piyasa işi yapıyor asıl mesele bu.
M. Kırıkkanat ın neden intihal olduğuna dair çok detaylı açıklamaları var.
Mutlaka okumalısnız.
Olay tesadüf olamayacak kadar benzer.
Konunun geçtiği semtten, karakterlerin isimlerine kadar..
Einstein da söylemiş: “Eğer ileriyi görebiliyorsak bu bizden öncekilerin omuzlarında yükseldiğimiz içindir.”
Mine Kırıkkanat çok popülist bir açıklama yapmış ayrıca. Hem esere odaklanmamış hem de popülist.
Olayı ele alışınıza bayıldım. Objektif ve felsefi bakış açısı budur. İyi ki varsınız.❤
Yine pazarım şenlendi🤗 elinize sağlık 👏🏻
Bir kitabi okumak onu yeniden yazmaktır. Şahane bir tespit ❤
Yine güncel, farklı bir konu yine yalın ve net anlatım tarzı. Teşekkürler. Siz anlatırken 'Kırda Bir Öğlen Yemeği' konusunda gelmeden; Japon sanatında birebir yeniden yeniden yeniden üretme noktasında intihal konusuna bakışları akademik anlamda nasil? sorusu geldi. Hemen inceleyeceğim. Ek olarak roman yazarlarimiz arasında da anlattığınız perspektifi görmek muazzam olmaz mıydı diye düşünmeden edemedim. Yine de ümitvar olalım. 🌿
Bence intihal üzerine konusmastan çok ' tamam elif safak intihal yapmıs ama karşı taraf da o tiviti neden atmıs' demek için çekilmiş bir video, üzüldüm malesef
Bir edebiyatçı olarak şunu söyleyebilirim: "Bit Palas" eseri aslında Memduh Şevket Esendal'ın "Ayaşlı ve Kiracıları" adlı eserine konu olarak benziyor. O zaman teknik olarak Mine Kırıkkanat'ın eserinin de bir intihal olması gerekiyor.
elif şafakın romanlarının hemen hepsi sağdan soldan çalıntı o nasıl olacak? kadın alışkanlık yapmış
@@dustystrikerr Buna çalıntı diyemeyiz esinlenmiş diyebiliriz
@@ada4156 ada hanım bir insan her romanında bir yerlerden esinlenmeye ihtiyac duyuyorsa özgünlüğü nerede kaldı? Özgün değilse o kişinin kendine edebiaytci diyen insanlarca savunulması komik. İskender kitabının kapağı bile çalıntı böyle olur mu? Eşi nedeniyle bir zamanlar Türkiye'deki her kurumu ele geçiren iktidarla bozusana kadar kendisinden habersiz nefes aldırmayan bir cemaat sayesinde patlatıldı bu kişi. Tek tek su kitabında bu var demeyeceğim ancak bu video özelinde söylüyorum ismi bile bire bir çalıntı kirikkanattan. Bu kadar bariz bir şeyi savunmayalim lutfen
@@dustystrikerr eğer bu tarzı ve yazışını beğenmiyorsan okumayabilirsin. Ancak ana konuları başka kitaplardna alması ve sonra işleyişi kendince yapması sanatsal bir çıkmaza götürmüyor mu? Yani esinlenme mi, intihal mi, tesadüf mü.. bunları ayırt etmesi zor şeyler bence. Okur olarak ya da bunun intihal olduğunu düşünenler olarak almamayı veya kendimizce protesto etmeyi düşünebiliriz. Ancak elif şafak'ın yazmasını engelleyemeyiz bence. Wattpad basımı kitaplar da birbirinin kopyası mesela. Evet edebi sayılamayacak kitaplar olarak düşünebiliriz ama sonuçta satan ve okunan kitaplar. Ve insanlar aynı olsalar da alıp okuyorlar. O açıdan Elif Şafak'ı okumamayı tercih etmek bir seçenek gibi geliyor. Sadece edebiyatta değil sinema sektöründen sanatın her alanında ''esinlenmeler'' mevcut sonuçta ve bunu seven insanlar da var.
BİZ okuyup okumamayı değil esinlenme olup olmadığını tartışıyoruz. wattpad dekilerin elif şafak gibi kendini beğenmiş burnu kaf dağında olan insnalar olmadıklarını düşünüyorum. hem sağdan soldan faydalanıp hem de çok yaratıcıymış gibi davanamaz elif hanım.@@meralsenses1376
Sevgili Pelin Dilara Çolak, ülkenin terazisini kaybettiği bir zamanda, bu yorumunuzla ümidimi yeşerttiniz. Birilerinin ortaya tarafasız görüs sunması kadar hayati bir konu yok. Bu topluma nefes aldırır, özgürleştirir. Ülkenin geleceğinde çok güzel bir yeriniz olmasi dilegiyle.
Daha fazla sanat felsefesi videosu bekliyoruz
tesekkürler
💯
Guzel bir konu secimi, harika bir felsefik ele alinis...cok Guzel oldu...
Teşekkürler.
... ' bu alandaki kitaplar Türkçe' ye bile çevrilmiş değil' dediniz. Benim bile idrak seviyeme göre anlattığınız için çok teşekkür ederim sevgili Dilara. Ben şeyi çok isterdim, benim gibi insanların rahat anlayabileceği, ufkumuzu açacak, hayatımızda bir yerlere koyabileceğimiz (hani derler ya cümle içinde kullanınız filanca kelimeyi diye) bir seri yapsanız (hayali bile çok güzel). "Benim gibi" derken biraz açayım, 48 yaşındayım, felsefe, sanat felsefesi ve bu alanın üreticileriyle ilgili bilgisi olmayan ya da olan ev hanımları, çalışan kadınlar genç kızlar kısaca azıcık ilgisi olan insanlar için ne güzel olur dimi? Eminim izleyicileriniz arasında benim gibi düşünen birçok insan vardır. Ve yine eminim sırf egitimli, üniversite mezunu ya da filanca yüksek makamlarda çalışıyor ya da yüksek standart hayat yaşıyor olması her şeyi değiştirmez. Ama bazı önemli konuları minik adımları birbirine bağlayarak çocuk insan yetiştirmeye çalışan anneler için, kendini yetiştirmeye çalışan insanlar için gençlerimiz için büyük fark yaratır düşüncesindeyim. Bu sizin göreviniz değil biliyorum. Bu sadece hayal, güzel ve umut verici bir hayal. Bana dokunabiliyorsanız bu benim kişisel çabam olabilir ama sizin başarınız❤ bu durumda, bir insan×bir insan mı? Esenlikler dilerim.
Edebiyat alanında bir şeyler paylaşmanız çok güzel ara ara böyle videolar gelse güzel olabilir 😊
Güzel bir konuydu......Ne söylene bilir ki...Türkiye de herkes çok şey biliyor.......Ben ise bilmediğimi biliyorum... : )
Thanks!
Sanırım dava ile ilgili haberleri de okumamissin :) jüride Türkiye'nin en büyük edebiyatcilari var. Elif şafak daha önce de kapak arakladi. Lgbt ye saldıran zaman gazetesinde çalışan eşi olmasiam ragmen TR de baskı gördüğünü iddia etti. Elif şafak a destek veren 'yazar'larin büyük kısmı yazar bile değil :)
Konu sonuçta tam olarak bu değil. Ben iki yazarın da herhangi bir romanını okumadım. Edebiyatla aram iyi de değildir. Sadece güncel bir olaydan yola çıkarak etrafında gelişen felsefi meseleleri tartışmak için örnek olarak kullandım.
Asıl komik olan 150 yazarın Elif Şafak'a sahip çıkan bildiriyi imzalaması. Çaldığı bilirkişi tarafından ispatlanmış ama olsun esinlenmedir o diye sahip çıkması ülkemizin edebiyat alanında dahi kokuşmuş olduğunu gösteriyor..
En iyisi kardeş o imza atan şahısların hiçbir kitabını okumamak
Bilirkişiler gerçekten de bilirkişi mi peki bundan emin miyiz?
Video da 3.15 den 3.50 ye kadar olan kısım da bundan bahsediyor zaten.
@@talanoamona Bazı kitaplarda ya da sanat eserlerinde ( müzik gibi, resim gibi) aynı kelimeler ya da ufak tefek değişiklikleri farketmek için uzman olmaya gerek yoktur. Ayrımın çok yapıldığı, gerçeğin ortaya konması gereken konularda uzman gerekir.
Pelin hanım bu ayrımı çok güzel anlattı bence🙏
Ben o yazarları unutmayayım diye haberdeki kişilerin ekran görüntüsünü aldım.Kibir abidesi Livaneli ismiylede karşılaştım
@@talanoamonaelif Şafak devlet düşmanı ermeni sevdalısı olduğu için hırsız olması kanıtlanmasına rağmen diğer ermeni sevdalıları sahip çıktı olan bu
güncel konulara değinmen çok ilginç bence daha fazla yapmalısın
Çok yerinde tespitler.
ağzına sağlık yine güzel bir sohbet konusu 🍀
Bunu birkaç gün önce bir yerde daha yazmıştım. Yazılmamış hikaye yoktur. Konular ve temalar yüzlerce yıldır kullanılıyor. Benzer konular olması, konudan esinlenmek bence gayet doğal. O konunun işlenişi, yazarın üslubu ve altını çizdikleri bir noktada devreye girip ayırıcı olacak olanlardır. Adı geçen diğer yazarı okumadım, Elif Şafak'ın ise bir romanında bir kişinin hayatını izinsiz bir şekilde kullandığını bildiğimden olası şüpheli kavramına uyuyor. Tabii tek bir olay yüzünden kimse her konuda suçlu olamaz. Lakin Elif Şafak bir yazar olarak samimi gelmiyor ve kişiyi okuduğu kitapla arasina bariyer kurmaya itiyor. Edebi bir metinlerin tarafsız bir gözle degerlendirilip intihal olup olmadığının kararı verilebilir. Ancak altını çizmek gerekir ki bilirkişi ve tarafsız biri olmalı bu kararı verecek olan.
iyi de bilir kişiyi bilmez kişi seçiyor. Karanlıkta göz kırparak olmaz bu iş.
Yaşı benim gibi 40-50 arası olanlar belli dönemleri daha net algılarlar. 2003 -2008 arası liberal bir dönem vardı. Belli görevleri yapma karşılığında bir yönetim iktidara getirilmişti. Ancak onun allanıp pullanması gerekiyordu. Yoksa ömrü kısa olurdu. Arkasında büyük yatırım vardı. İkiz kulelere saldırı bunun başlangıcıydı. Bu dönemin sanat ayağı da olacaktı. Buna gönüllü olan isimler bulundu ve Türkiye bir ödül sağanağına tutuldu. Eurovizyon alındı, nobel geldi. Öyle bir dönemdi ki ülkeye söven paraya ve şöhrete kavuştu. Ülkenin geçmişine sövmek demokrasi gibi anlaşılıyordu. Tüm bunlar bir monarşiyi allayıp pullayıp gizlemek için yapıldı. Çünkğ görevler vardı. 1 Mart teskeresi yemedi, Suriye parçalandı vesaire… Ordu hapse tıkıldı. Meydan boş kaldı. 2013 referandumu sonrası yani “Yetmez ama evet!” Referandumu sonrası liberaller tasfiye edildi. Orhan Pamuk yok oldu, Elif Şafak intihallerle ayakta durmaya çalıştı. Orhan Pamuk, Elif Şafak, Alev Alatlı… gibi… Mehmet Barlas’lar falan… Yani… Nobel konuşması bir felaketti. Bir dönem vardı. Irmaklar akıyordu ve bazı kişiler o ırmaktan kana kana su içtiler. Sular kesilince kayboldular. Orhan Pamuk Veba geceleri diye bir şey yazdı geçen sene galiba… Tıss! O rüzgar esti geçti. Rüzgar gibi geçti. Elif Şafak intihal yapmış mıdır? Kesin! Çünkü rüzgarın yön değiştirdiğini fark edemedi. O rüzgarla varolduğunu algılayamadı.
İntihal niyet ile açıklanır. Dolayısıyla felsefe biraz bu konuda konuşamaz. Niyet kavramsal olarak açıklanamaz. Senin yaptığından ötesini yapamaz felsefe… Bunu edebiyatçılar bile yapamayabilir. Belki sosyoloji…
Bazısı heybesini doldurdu sonra da çekti gitti. Kötü olan şu; bu insanlar gerçek anlamda sanatçı olup olmadıklarını asla bilemeyecekler…
Ama Küçük Prens, Alice, İlahi Komedya, Dönüşüm, Yeraltından Notlar, Savaş ve Barış, İlyada, Sefiller… Bunlar ve benzerleri sonsuzluğa taşındı. Hep hatırlanacaklar. Sonsuzluğa dokunamayan yok olup gidecek.
👏👏👏👏👏👏❤️🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷. Yüreğimden geçenleri yazdığınız için teşekkürler.sadece bir hatırlatma yapayım.2010 referandu 2013 değil.Bu kullanışlı liberallerden bazıları hala işlevsel Hasan Cemal,Tuncay Çandar ,birde tanımlamakta zorlandığımız Livaneli var .kendisi elit dayatması yapan elitist.
Nedense şimdi aklıma Nurullah Ataç on bakmak ve görmek adlı eseri geldi aklıma
İşte bu
Seni dinlemek huzur veriyor huzur 🙏🧿🌷❤⚘🧿🌞🦅
elif şafağın edebi alana ya da sanata ne eser bıraktığını ve dışardaki düşmanlarımıza nasıl ön ayak olduğunuda biliyoruz .mine hanımıda.
Türk yargısına da bilirkişisinin tarafsızlığına ve uzmansızlığına güvensizliğimden asla yoruum da bulunamıyorum
İkisini de sevmiyorum. Belki Mine Hanım biraz bana yakın ama onun da üslubu çok sıkıntılı... Bir aralık takipteydim X'de ama sonra çıktım. Tüm bu gerçeklikler ışığında başlığı görmeme rağmen videonun tamamını izlememin nedeni Sevgili Dilozof'u çok sevmem ve yorumlarına güvenmem. Yine harikulade bir anlatı beni karşıladı. İlham almak-esinlenmek falan diyor da ben Dilozof ile aynı çağda yaşıyoruz olmaktan dolayı onur duyuyorum. Gelecekte belki 2100-2200 yılında bu yorumu okuyacak olan varsa, şimdiden söyleyeyim: Dilozof'u mutlaka felsefede sona sakla! Önce git yalan yanlış ya da eksik olsa da topla bilgileri (Dilozof'un deyişiyle istifle) sonra gel Dilozof'u aç yaşayarak dinle! Ben sonunda Dilozof'a rastgeldiğim için çok mutluyum. Başlangıçta denk gelsem bu kadar çok kıymetini bilemeyebilirdim. Bu arada gelecekteki kişilere selam olsun: Bu 2024 yılında yaşamamak sizin için bir eksiklik demek olmayabilir ama siz de 2300-2400 yıllarına aşkla not birakabilecek misiniz emin değilim. Biz sizi hâlâ hissediyoruz. Sizin ise gelecek umurunuzda olmayabilir. Sahi, sizin oralarda sevgi hâlâ yasiyor mu? 😂
Biri çıkar, "E o zaman kitapları okumadan neden böyle bir video çektiniz, aceleniz neydi?" diye sorar(!)
kendi görüşünü beyan etmiyor ki
Bir hayli laf salatasi yaptiktan sonrs Elif Safak'i temizleyip parlatmissin ama eminim ki iki romani okumadan son cümlede fikrini açiklamissin esinleme diye!.. Mikrofonu eline almadan konuyu iyice anlayip konu hakkinda yazilanlarida irdeledikten sonra objektif sonuu, büyük çogunlugun verdigi karar dogrultusunda açiklama yapmanizdir.. yoksa sizin sahsi fikrinizi okuyucuya empoze etmekmidir...
Pelin hanım, romanlara hakim olmadan örneklem vermeniz doğru değil.
Size bu konuda katılıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam F. Nietzsche'nin Trajedinin Doğuşunda bir yerde üslubunu bir anda değiştiği ve intihal sayılacak şekilde kendisinin olmayan şeyler söylediğini duymuştum. C.C. Jung bunu Nietzschenin kız kardeşine sormuş ve cevabı çok ilginç olmuş. Ablasının Nietzsche'ye çok küçükken intihalden suçlandığı yazardan şiirler söylediği anlaşılmıştır.
Senaryo yazarlığında bu duruma "çökme" deniyor. :)
"Meraklı - Kalın" derken beni mi andın Diloş 💞💞💞❤❤❤😋😋😋🥰🥰🥰
Tartışma konusunun sınırları iyi olması gerektiğini söylüyorsunuz ama ülkecek sınırlar konusunda sıkıntılıyız
İntihal ve ilham zor bir konu. Esinlenmek ne kadar hak ise intihal de o kadar rezil bir davranış. Peki nasıl olacak? Buna oylama ile karar verilemez. Öyle ise bir kıstas olmalı. Evrensel bir kıstas yok maalesef. Biz de kendi kıstasımızı koyduk: Ortak bir makale çalışmasında eserin yazarlarının tespiti konusunda şöyle dedik: 1) Özgün fikir getirenler 2) Verdiği metinden en az 6 arka arkaya kelime alınanlar. Sonuç olarak bazılarının isimleri yazarlar listesine konuldu, bazılarının ki konulmadı. Grubumuzda herkes çıkan sonucu adil buldu. Evrensel kıstasların olması üzücü. İntihal kötüdür, yanlıştır.
Elif Şafak Aşk romanının kapağının Pembe olmasından mütevellit erkekler almadığı için bir de siyah kapaklı baskısını çıkaran feminist yazarımız :d
O kitabı okumayan 5 kişiden biriyim sanırım. Rumi ve Şems hakkında olduğunu biliyorum.
@@pelindilaracolak Ben de okumadım maalesef bu konu hakkında yazılan bir sürü kitap var zaten.
İnsanlık tarihindeki ilk yazarlar kimlerden ilham aldı ya da esinlendi o halde?
Pelin hanım bir kere TDK hiçbir kimsenin ve hiçbir yazarın tekelinde değildir.Ayrıca Kubilay Aktulum hocanın Metinlerarasılık İlişkiler adlı çok değerli bir kitab var ve bu konuya ışık tutuyor. Ayrıca Türkiye'nin çok değerli ve saygın akademisyenlerinin intihlalle ilgili birçok saygın ve akademik dergilerde yayınlanmış olan makaleleri de var..Saygılarımla...
Öyle güzel anlattınız ki, intihalle ilgili düşüncelerimi yeniden düşünmeme sebeb oldu. Mine K. konusunda size katılıyorum. "En iyi savunma saldırıdır" gibi basit bir bazda o' tiviti attığını da düşünmek istemiyorum. Diğer taraftan Nobel alan yazarımsıların, başka bir yazarın müsvettelerini kitaplaştırdığını da rtık biliyoruz. Ezcümle intihal caizdir, ama günümüzde hem akademik hem de edebiyatta resmen hırsızlık yapıldığı gerçeğini de gözardı etmemek gerek.
"Bir kitabı okumak, onu kendiniz için baştan yazmak gibidir." Angela Carter
Şimdi bu intihal mi? :) 13:22
Ben de şu görüşteyim: Bir sanatçı bir türkü besteledi diyelim. Bu bestenin sağına- soluna o besteye uygun notalar ekleyerek sözcükler türetti diyelim. Bu yeniden yapılan beste kime ait olur ?
arka arkaya 6 nota gelmediği sürece, önüne ve arkasına, istediğiniz kadar ekleyebilirsiniz, intihal değildir deniyor bazı yabancı mahkemelerce
elif şafak Mevlanın da kopyasıydi, bn o kadinın kendine has bir yaraticiliginin oldugunu düşünmüyorum, olan bir seyi biraz allayıp pullayıp size sunuyor, sasirmadin ona bu sekilde dava acilmasina.
Keşke okusaydınız. Konu çok güzel yine kendinize yakışır sekilde anlatmışsınız amaa! Iste aması var bi tık Elif Safak savunur gibi oldu yer yer. Ben de yillardir yaziyorum. Cokta okurum ama hic kimsenin yazdigina benzetemiyorum yazdıklarımı. Esinlenme dedigimiz sey duygu benzerligi yaratir ama siz karakterleri aysel degilde ayfer yaparsaniz, sag bacagi aksak olani sol bacagi aksak yazarsaniz bu esinlenme olmaz. Bu baya baya intihal olur. Akademik tezlerde intihal icin tıpatıp benzerlik gerek. Iki kelimeyi degistirince okey denir. Ama edebiyat sanatta "aynisi yok diye intihal diyemeyiz" olmamalı. Sanat duygudaslik olusturur yazariyla ve o kazarin karakteri ile. Okuyucuya 'bu karakter şurada da vardi' dedirtiyorsa o ozgunluk degildir artik. Raskolnikov gibi mesela. Bir cok cinayet isteyen, vicdani rahatsizlik duyan bunun buhranını yasayan kitap karakteri var ama "aaa bu intihal" demiyoruz. Cunku olaylar benzer olabilir ama karakter ve karakterin duygu aktarimi, kurgu ve mekanlar bizi iki iki hikayenin farkli olduguna inandirir. 130 yazara da yaziklar olsun. Aralarinda intihal yaptigi konuşulan, bir sekilde parlatılan insanlarda var. Yarisi beni hayal kirikligina ugratti diger yarisi zaten iki odul aldim cok sattim diye kendini edebiyatçı sanan insanlar.
👍👏🙏
Bir tema üzerinden fark bakış açılarıyla 1000 tane kitap yazılmıştır. İntihal ise temaya olan bakış açısını çalmaktır.
🌹
Anlattıklarınıza genel anlamda katılmakla birlikte bu konunun başlıktan ayrı incelenmesinin daha iyi olacağını düşündüm. Çünkü bu başlıkta video Elif Şafak aklanmaya çalışılmış gibi hissettirdi. Sizin de anlattığınız gibi sanatçı en başta doğadan kâinattan (yaratılmış her şeyden) esinlenir bunu manzara çizen herkes bilir. Taklit tahkiki getirir, der eskiler. Ama konuya bu olay özelinde bakıldığında kitap isimleri bile çok komik, adını bile almış gibi duruyor. Kaldı ki yakın yıllarda çıkmış iki kitap ve biri diğerinin karakterini apartmanı vb alıyor ve yaşayan yazara danışmıyorsa ve atıf vermiyorsa diğer bir deyişle, intihal yapmış. Dili daha iyi olabilir ama hikayesi daha iyi olan kazanmış, iyi ki.
Pelin hanım 130 yazar imza koymuş olması Elif şafağın hırsızlık yapmadığı anlamına gelmez. Bu yazarlar kimlerdir mesela? Kaç tanesi ''Türk edebiyatına'' mal olmuş kaçtanesi Türkiyeli:D Kaçı aynı vakıflardan fonlanıyor? Bu ülkeyi 22 yıldır aynı azınlık yönetiyor diye bu onları her konuda haklı mı çıkarır mesela?
lütfen artık arkada ters duran hasan âli serisi kitabı düzelt 😔
🎉❤
Pek felsefesi yapılmış gibi olmamış ama öyle diyorsanız öyledir her halde = 150 + Pelin Dilara
Elbette görsel sanatlardaki ve edebiyattaki ilham benzer şeyler midir, bunu da tartışmak gerekir.
Tüm dünya ,bilim edebiyat,sanat,birbirinden esinti taşıyarak gelişmiştir,geldi geleli…..hiçbiri birbirinin genelde aynısı değildir…kırmızı güzeldir desek ikimiz,peki hangi kırmızı…..❤ bumu,🌹bumu,🇹🇷bumu…..😘❤️❤️❤️bumu😂
Ketocu olmak ya da olmamak asıl konu bu idi
Diğer yorumlardan edindiğim intiba; her iki eserin de, yıllar önce seyrettiğim "Upstairs-Downstairs" adlı ingiliz dizisinden esinlendiği şeklinde oldu, nedense.
Yeşilçam filmlerinin geleneksel konusu "Zengin şımarık kız, fakir mağrur oğlan" ve farklı versiyonları yüzlerce filmde işlenmiştir. Sayın Kırıkkanat, gerek geçmiş tecrübe, gerek çok kuvvetli donanımı ile haklı bir hukuki davayı konu etse de, aradan yayım tarihi itibariyle geçen 11 yıldan sonra olaya daha nüktedan ve zarif yaklaşabilirdi.
Keşke sizinle arkadaş olabilsem. Zihin dünyamı baştan aşağı kaldırıp silkeliyor sunuz. Ben 34 yaşanda bir bireyim. Okumadım da, yani fazla bir eğitimim yok. Merakım da var, felsefe tarihi, sanat felsefesi, nerden ve ne şekilde başlamamı önerirsiniz. Daha verimli öğrenmem için, iyi bir yol kat etmem için?Lütfen dönün bana.
her olayda oldugu gibi bu olayda da herkes ideoloji ve politik dusuncelerine gore pozisyon aliyor. ulkede gercek entellektuellik, ozgur dusunce nerdeyse sifir
Bu olaya objektif yaklaşmak işte aslında bu kadar kolaydı.
Manet'nin "Kırda Öğle Yemeği" konusunda olay, özellikle Picasso özelinde, daha çok bir tür "homage", çünkü direkt bir gönderme söz konusu; yani Picasso'nun eserine bakanlar hemen Manet'yi akıllarına getirirler, eser bundan kaçınmaz, bilakis vurgular, bir diyalog kurar. Bu kapsayarak aşma veya intihal dışında bir vakadır. Elif Şafak'ın romanı açısından bu durumun söz konusu olduğu bence söylenemez.
14:11 Belki de bütün mesele budur. AI’ın istifçi değil de koleksiyoner gibi davranmayı öğrendiği bir gün gelirse, insan’ın yarattığı bir eseri ayırt edebilmek mümkün olmayabilir. Bu da sanat tarihinin bittiği ya da başka düzeyde asıl yeni başladığı an olacaktır.
Cok guzel bir konuya parmak basmissiniz...Sirf Elif Safak'i elestirecegim diye yok cocuklarinin adlarindan yok esinin politik gorusunden one cikip,kisisel durumuna saldirmak cok yanlis...lakin Zaide Smith'in Beyaz Disler kitabindan birebir calmadi bence E.Safak'i elestirme hakkina sahibim intihallik acisindan..
Harika harika harika. RUclips 'u muhtesem yapiyorsun
Her ne kadar edebi açıdan çalmış gibi gözüksede felsefi açıdan bakıldığında çalmamış da olabilir.😊
😅😅😅😅
Ayyy kusura bakmayin da... bariz elif şafak savunmasi gibi gibi
Ee ?
Ben de okumadım ama sizi dinleyince bakış açım değişti 🙏❤️
Önce oku %100 çalıntı
@@fikrettaka3380 ikisinide hemde☹️☹️
Katıl kapalı mı
Çağrışımlar yaparak üretir bir sanatçı. Oysa benzer bile olmaz. Taklit yaparsanız.
Mine G.Kırıkkanat o kitabı yazdığinda okuduk 30 sene olmustur,güzeldi malum.sebeplerden Elif Ş. okumama kararını alalı da 20 senw, e simdi ben neden okuyayım bit palası,ve neden bu kadınin reklamı yapılmaya devam etsin,mgk davayı acmasa böyle reklam yapamazdi şafakullah muridleri.
Bizim ülkemizde bunu hep görüyorum bu mantık hatasını olayın kendisi değil de genelde insanların yapmış olduğu başka hatalarla değerlendiriliyor ben bunu merak ediyorum insan zihninin haklı çıkma çabası sonucu mu yoksaBurada başka bir sorun mu yatıyor???
Çok güzel bir kadınsın. Ama ben senin beyninin çalışma şeklini daha çekici buluyorum 🤩 🧠 çok kafa açıyosun🧡
Elif hanim icin yaptiginiz felsefi olumlamlari Mine hanim icin de yapsaydiniz konu objektif bir bakis acisindan degerlendirilebilirdi belki
Elif şafak asıl Mevlânâ'dan esinlenmiş duruyordu şu an intihal davası açmayacak olanlardan özellikle. Ayrıca meet2talka ben de gittim fiziki hali daha iyi online'a geçince insanlar kopuyor
Esinlenme , koleksiyonerlik , aslında kimsenin özgün olmadığı fikri ,yaratıcılık sandığımız şeyin beslendiğimiz kaynakların iz düşümü olması tüm bunları anladım.
Mine hnm ın tüm bu tartışmayı Elif Şafak ' ın kişiselliği üzerinden yürütmesini doğru bulmadığınızı ve intihal kararını verecek kişilerin bu yeterlilikte olup olmdığına dikkat çekmeniz de çok yerinde .
Keşke bu harika felsefi tartışmayı kabak gibi intihal olan bir örneklemi kullanmadan yapsaydınız.Ben de bu davayı tarafların ve taraftarlarının bizi çekmeye çalıştığı kişisellikten uzak kalmaya ( ki iki yazara da eşit duygusal uzaklıkta biri olduğum için bu kolay oldu ) dikkat ettim.Davanın pratiğinde vardığım sonuç ise şu oldu : İntihal bu değilse o halde nedir ??
Sanat aslında araklamaktır fikrinin ötesinde bir durum bu kanımca ..
Bu örneklemi kullanmadan benim aklımda bu fikirler olmazdı. :) Bu olay da benim esin kaynağım oldu. Yani bu olayı gördüğümde bu içerik ateşlendi.
16:05 Aslında o kadar da zor olduğunu düşünmüyorum. Taklit hemen kendini belli ediyor. Esinlenen insanlar yalnızca 1-2 parça fikri aynı alırken taklit eden insanlar birçok parçayı aynı alıyor. Zaten taklitler orjinalin bir farklı versiyonu hissiyatı verdiği için direk anlaşılıyor. Yani kısacası benzerliğin azlık ve çokluğa göre kolayca anlaşılacağı fikrindeyim. Bu arada bence birini eserlerini çalmak çok kötü bir davranış. Ahlaki açıdan uygun bulmuyorum.
Dilara hanımı Aristotelesin bir sözüyle desteklemek istiyorum, söyle der, Eğer bir insan herşeyi biliyorum diyorsa o ya allahtır yada hayvandır...Tabiki insan alıntı yapacak alıntı akıllı birinin elinde elmas, akilsiz bir insanın elinde çakıl taşıdır.
Ad hominem yok, mine'nin attığı twit, elife değil 130 tane foncuya, haksız da sayılmaz, bunu ıskalamış olamazsınız...
Kitap önerisi videosu gelecekti😿
Gelecek yakında. :)
@@pelindilaracolak teşekkürler abla🙏
Herşeyden önce konuyu ele aldığınız için çok teşekkür ederim.. Edebiyat uzmanı değilim diyorsunuz büyük bir tevazuyla, konu tartışılmaya başlandığından beri görüş beyan edenlerden kaçı edebiyat uzmanı acaba? Ben de hiç bi şeyin uzmanı değilim. Hayatımı mimar olarak kazanmış, şimdi de emekli olmuş, 7 yaşında başlayan okuma eylemine devam eden bir insanım. Bit Palas Elif Şafak'tan 21 sene önce okuduğum tek kitap ve çok sevmiştim. Mine G. Kıkkanat'tan mektuplaşmalarını okumuş çok beğenmiştim ayrıca makalelerini hep ilgiyle takip etmişmdir.. İntihal davası haberlerde gündeme gelince, Sinek Sarayı'nın 1992 baskısını sahaftan aldım, bir çırpıda okudum. Az sayfada çok şey anlatan, az sözcükle cok güzel karakterler çizen, bir sonraki sayfayı merakla çevirten güzel bir romandı. Hemen akabinde Bit Palası yeniden okudum. 20 sene önceki gibi mi, bilemiyorum ama yine büyük bir keyifle okudum. Yazarın diğer kitapları hakkında hiçbir fikrim yok, sanırım hakkında yazılanlar beni ondan uzaklaştırdı. Maalesef sıcak olaylarda edebi çizgileriyle siyasi duruşları, insani davranışları birbirine karıştırılıyor.. Videonuzun altında Elif Şafak okuyan var mı diye soruyor bir izleyen, okumadan nasıl fikir sahibi olunabilir ki? İki kitabı arka arkaya okuduktan sonra şunu düşünüyorum: Birileri bizimle dalga mı geçiyor? Apartmanda geçiyor diye (tabi uzatmayayım diye diger belirtilenleri yazmıyorum) intihal denilebilir mi? Bazı temalar çok ilgimi çeker ve aynı temada olan kitapları kitaplığımda biriktiririm, "apartman" da onlardan birisi 43 adet isminde apartman sözcüğü olan kitaplarım yan yana dizili. Sözü konusu bu iki kitap isimlerinde sözcük geçmediği için bu grubun icinde yer almıyor. Halbuki tema olarak, yer alabilirmiş.. Kimbilir daha kaç kitapta apartman öykuleri yer alıyordur da benim haberim yok. Söz konusu kitapların sadece 3 adedi tercüme. Digerleri yerli yazarlarımız tarafından çoğunluğu İstanbulun çesitli semtlerinde ve Beyoğlu'nda geçen hikayeler. Henuz ücte birini okudum kitapların. Sinek Sarayını 1. tekil şahıs anlatıyor, Bit palas 3.şahıs anlatıyor.. Kurgu tamamen farklı. Sinek sarayında bölümler arası isimsiz, Bit palasta daire no.ları ve yaşayanların isimleri yer alıyor. Her iki yazarın dilleri de ayrı ayrı güzel ve çok farklı. Konu bence ciddiye alınmalı ve gerçekten uzman kişiler cesurca teknik bilgilerini ortaya koyarak benim gibi sadece okuma sevdalısı olan insanları aydınlatmalı. Konuyla ilgili Kırıkkanatla yapılan söyleşilerde soru soranların ya dakonu hakkında fikir beyan edenlerin her iki kitabı da okumadıkları belli oluyor diye düşünüyorm.. Hatta her iki yazar için de aynı şeyi düşünüyorum.. Videonuzu izleyen herkesin, konuyu bir kez daha düşünmelereni diliyorum..
Bir romanda %5 oranında intihal çok büyük bir oran hiç masum durmuyor
Asıl branş Edebiyatçının olmadığı kurul 💯 5️⃣ demiş siz onu 1️⃣5️⃣ gibi düşünün . Şafakta alışkanlık aşk kitabını da Mesnevi'den Araklamıştı.
Geri kalanlar da Allah bilir , Türkçe çevirisi yapılmamış yabancı Edebiyattan mı arakladi acebola.
Konuya Umberto Eco ile açık yapıt teorisinden bakmak faydalı olurdu. Konuyu daha iyi analiz edecek disiplin göstergebilim. Yine eser ve yeniden üretim kavramları ile alımlama göstergebilimi açısından Umberto Eco önemli. Bunun dışında konu çok iyi felsefi doyurucu analiz olmuş.
Umberto Eco üzerine birkaç içeriğim var, onları önermek isterim:
ruclips.net/video/49TruSNy0VY/видео.html
video niye çok parlak
elif safagin ask adli romaninin kurgusu da bence Norvecli yazar Thorvald Steen in Tozkoparan adli romaniyla cok örtüşüyor....yada bana mi öle geldi bilmem
5:00 ad hominem
Bir olayın öncesini ve sonrasını bilmeden, tek bir twit üzerinden yargıya varmak sizce ne kadar doğru?
Ayrıca mahkeme Mine hanımın haklı olduğunu zaten göstermiş. Neden Mine hanım hala kendini savunmak ya da bu olayı kanıtlamak zorunda olsun ki?
Bu olay tıpkı Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” kitabında bahsettiği konu
Ahmet Arif’e sormuşlar.” Bu kadar iyi bir şairsiniz. Neden tek bir kitap yayınladınız?”
Ahmet Arif şöyle cevap vermiş: “sadece parayı ve kendi çıkarlarını düşünen yayın evlerinin ekmeğine yağ çalmak istemedim”
Edebiyat camiası Elif Şak’ın nasıl kopyacı, yalan yanlış yazılar kaleme aldığını ve onu kimlerin parlattığını çok iyi bilir.
👏👏👏❤️
Ben kitapları okumadım bile, içerikte de söyledim. Dolayısıyla sadece felsefi konuları tartışıyorum. Ad Hominem, özgünlük gibi. Güncel olay bir başlangıç noktası.
@@pelindilaracolak Pelin hanım, elbette ilk başta o konuyu açıkladınız, biliyorum. Ayrıca konunuz sanatta ve edebiyatta taklit ve esinlenmek konusunu felsefe açısından ele almak olduğunu da söylediniz ve konuyu örneklerle çok güzel açıkladınız. Benim takıldığım sizin “keşke bu twiti atmasaydı” yorumunuzdu. Ayrıca üstüne basa basa vurgulamak istediğim bir konu da vardı. Bulunduğu yeri hiç hak etmeyen kişilere insanların dikkat etmesi ve onlara değer vermemeriydi. Keşke bu lüzumsuz kişiler en azından sanat ve edebiyattan uzak dursalar🙏
Aslında şöyle de bir şey var, ben veya benim ikonlarım da bazen bize yakışmayacak tweet veya söylemlerde bulunabiliyoruz. İnsan öfkesine yenik düşebiliyor. Anlıyorum Mine Hanım'ı. Yine de keşke olmasaydı diyor insan.
@@pelindilaracolak Evet, haklısınız. Güzel insanlardan, negatif tepkiler görmek, insanın hoşuna gitmiyor🙏❤️
youtube içeriklerinin kalitesi artık birçok anlamda o kadar yüksek ki parlaklıktan/görüntüden şikayet ederken buldum kendimi.
M.Kırıkkanat, Sinek Sarayı okumuştum.
E.Şafak okumadım. intihal mi çalıntı mı bu konuda fikrim olmayacak.
Lakin pembe yüzlü kalpli Şafak'ın AŞK kitabını okudum.2006-7- olabilir.Öncesinde Mesnevi'yi okumuştum ve Mesnevi'den çok ezberlerim var
Şafak Mesnevi'yi günümüz Türkçe'sine uyarlayıp, iyice basite indirgeyip özet çıkartmış.Şimdi de genisletip ayrintilarla sayfa sayısını uve katlamış.
Bu olaya şaşırdık mı hayır.O'nun tarzı böyle.
Tetkik kurulda sadece 3 Edebiyatçı var,bunlarında ana dalı Edebiyat değildir.
TRAJİKOMİK.😡😠
Bu videoda tartışılan hiç bir fikir bahsi geçen olayı karşılamıyor. Videoda bir fikirden esinlenmekten, bir yazardan ilham almaktan, bir fikri genişletmekten bahsettiniz ama bir eseri direk kopyalamaktan bahsetmediniz. Oysa bahsi geçen hadise tam da buna yani hırsızlığa denk geliyor. Ayırdını iyi yapalım: bir sanat eserinden ilham almak başka hırsızlık başka. Kadın tutup romanın aynısının uzun versiyonunu yazmış.
Evet