Zaloshnja

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 24 фев 2017
  • Skrapar vendlindje

Комментарии • 2

  • @kujtimsojati1151
    @kujtimsojati1151 3 года назад +1

    ju lumtë dhe mos harroni zaloshnjen se na cmallët

  • @yusufkeremcakr836
    @yusufkeremcakr836 3 года назад

    #Mürşid #elinde #tövbe 🌹🌹🌹
    Bir kimsenin 100 yıl ömrü olsa ve ibadetle geçirse, tövbe etmedikçe ibadetleri kabul olmaz.Tövbesiz kişi Veli olamaz.
    Mürşid elinde tövbe
    Tövbe bütün ibadetlerden önce gelir buyuruyor büyüklerimiz; nitekim Kur’an-ı Kerîm’de,
    “(O müminler) Tövbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele (Tevbe 9/112)” buyrulmaktadır.
    Bu ayette önce “tövbe edenler” zikredilmiş, ardından “ibadet edenler” denilmiştir. Onun için tövbe, ibadetten de önce gelir. Tövbe olmayınca ibadet olmuyor.
    Öyleyse biz de tövbeyi öne almalı sonra da tövbenin şartlarını yerine getirmeliyiz. Biz tövbemizi bir mürşid-i kamilin elinden tutarak yapıyoruz; biz bu usulü, sadatlarda gördük ve öğrendik. Mürşid-i kamilin elini tutarken niyetimiz “sanki biz Resulullah’ın elini tutuyormuşuz gibi” olmalıdır. Çünkü hakikatte kamil mürşidin eli, Resul-i Ekrem Efendimiz’in eli gibidir. Zira kamil mürşid, peygamber varisidir.
    Onun irşaddaki halifesidir. Mürşid-i kamiller, Peygamber Efendimiz’den (SAV) işaret almadan hiç kimseye irşad etme izni ve görevi vermezler. Resulullah Efendimiz’den ne zaman izin çıkarsa o zaman halifelik (irşad etme yetkisi) verilir. Hiçbir kamil mürşid bu işi kendiliğinden yapmıyor. Allah Teala Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyurur:
    “Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükafat verecektir” (Feth 48/10).
    Şimdi biz kamil bir mürşidin elini tutmakla Peygamber Efendimiz’in (SAV) elini tutmuş gibi oluyoruz. Bu sebeple bu işin kıymetini iyi bilmek lazım.
    Büyüklerimiz tövbe ile ibadeti şöyle açıklamışlardır:
    “Bütün ibadetler sedefe benzer. Tövbe de onun içerisindeki inci gibidir. İçinden inci çıkmayan istiridye, değersizdir, atılır.” İşte onun için büyüklerimiz,
    “Bir kimsenin ambarlar dolusu istiridyesi olsa, içinden inci çıkmadığında o istiridyeler nasıl değersiz olursa tövbesiz ibadet de aynen böyle değersiz olur” buyurdular.
    Kulluğun başı, Tövbe
    Kardeşler!
    Bir kimsenin 100 yıl ömrü olsa, bu ömrünü de ibadetle geçirse, tövbe etmedikçe ibadetleri kabul olmaz. Yaptığı ibadetlerin Allah katında bir sineğin kanadı kadar bile değeri yoktur.
    Tövbe etmeyen kişi cennete giremez.
    Tövbe bize adem babamızdan kalan bir emanettir.
    Tövbesiz kişi Veli olamaz.
    Tövbesiz kişi günahlardan kurtulamaz.
    Mürşid elinde tövbe
    Rabbü’l-alemîn Kur’an-ı Kerîm’de,
    “Ama insanoğlu gelecekte de suç işlemek ister de, ‘Kıyamet günü ne zamanmış!’ der” (Kıyame 75/5) buyuruyor.
    Abdullah b. Abbas hazretleri (R.A) bu ayeti tefsir ederken,
    “İnsan günahını öne alır, tövbesini ise geri bırakır. Sonra gün gelir o tembelliği ve gevşekliği yüzünden yaramaz bir fiil işlerken tövbesiz olarak ölür gider” demiştir.
    Peki, tövbe etmeye gerek görmeden çokça hayır amel işleyen insanların durumu nasıl olur? Tövbe etmeye lüzum görmeyen bir kimse nasıl salih iş yapabilir? Her ne kadar dıştan bakıldığında salih, kamil bir kimse gibi gözüküyor olsa da hakikat hiç de öyle değildir. Zira, “Dünyayı sevmek manevi küfürdür” diyor sadat-ı kiram efendilerimiz..
    İnsan yirmi dört saatte 24.000 nefes alır. İnsanın kalbinde dünya sevgisi olursa, her nefes alışında bir günah yazılmış olur insana. Bu durumdaki bir insan da 24.000 günah işlemiş sayılır.
    Hal böyle iken nasıl tövbe edilmez?
    Rabbimiz tövbeye çağırıyor.Haydi tevbeye....