Daha önce kimbilir kaç çocuk böyle boğuldu. Deprem olur 1000 çocuk ölür. 1 tanesi bir yerlerden çıkar. Herkes huşu içimdedir. Kader, tanrının lütfu … diğer 999 çocuğu kimse hesaba katmaz.
Antalya da tatil köyündeyiz ailecek. Tatile gelmeden önce bir TV belgeselinde denizde bir insanın gerçekten boğulup boğuluyor mu, yoksa arkadaşlarına şaka mı yapıyor diye bir şey seyretmiştim. Orada programı anlatan kişi; gerçekten boğulan birisinin ellerini ve kollarını yanlarına olabildiğince açarak, kanat çırpar gibi suya vurduğunu, şaka için boğulma taklidi yapan birisinin ise ellerini önüne doğru ve direkleri genelde kıvrık bir şekilde suya vurarak çırpınma taklidi yaptığını anlatmıştı. Nereden aklımda kaldıysa, tatil köyünün havuzunun yanında ailenin yanına doğru yürüyorum. Çocuk boyunu geçmeyen bir bölgesinde deniz gözlüğü, şnorkel ile dalarak yüzmeye çalışan bir çocuğun aynı belgeselde gibi iki kolunu olanca bir şekilde sağa ve sola açmış bir şekilde suya batıp çıktığını gördüm. Ulan, bi etrafa baktım... Kimsede bir panik, tepki yok. Ya diyorum ki kendi kendime "Burası bu çocuğun boğulmayı için çok sığ, su derinliği çocuğun boynuna gelir ancak". Ama bir taraftan da ortamı velveleye vermek istemiyorum. Baktım olacak gibi değil, atladım suya çocuğu kucakladım. Çocuk bana bir sarıldı, ahtapot gibi koluyla, bacağıyla garibim... Baktım çocuğun maskesi komple su dolu, şnorkelde ağzına kadar su dolu. Çocuk akıl edip de şnorkel kafasından çıkaramamış, boyuna gelen yerde, şnorkelin içindeki suyla boğuldu gidecek. Neyse, çocuğu havuzdan çıkardım, bu arada millet toplandı tabii. Babası, annesi koşa koşa geldiler. Rus bir aileydi. Akşam yemeğinde masamıza yemek yerken kadınla adam tekrar geldiler, defalarca teşekkür ettiler. Müdüriyete şikayet etmiştim. Full çakılı müşteri dolu otelde cankurtaran olmaz mı diye... Bir yararı olur diye yazdım bu kadar, kafanızı şişirdiysem affola...
geçen yıl, hava tam yeni kararmışken camda sigara içiyorum. aşağıdan çat diye bir ses geldi ve bir kedi hızla apartman kapısına koştu. ve kapının bulunduğu o kısa girintiden çıkmadı. gözlerimi kısarak görmeye çalıştığım bu anlık olaydan bir saniye önce sigara dumanı olduğunu varsaydığım, gözümün kenarıyla hissettiğim şey...üst kattaki komşunun kedisi, mutfak camından düşmüş olabilir miydi? yukarı çıktım ama bir yandan deli diyecekler diyorum içimden de. sordum kediniz evde mi, evde, kontrol eder misiniz?...sütlaç? anne sütlaç yok!? :)
Peygamber efendimiz Hz Muhammed sav hadisi şerifi bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir ne mutlu sana büyük bir sevap kazandın inşallah
Cankurtaran için en tehlikeli iki durum vardır sakin havuz ve kalabalık havuz… bu gibi durumlarda birinde sakin bir köşeyi kaçırırsın diğerinde de heryeri göremeyebilirsin, kalabalıkta potansiyel sorun olacakları önceden uyarırsın ki sorun oluşmasın…
87 yılında 6-7 yaşlarında ise şimdi 40'larında olsa gerek, bunu izlese ve "o kız çocuğu bendim" dese...Yıllar sonra hayatını kurtaran insanla karşılaşması ne acayip olurdu.
Önceden karikatürlerinizden takip ederdim çocukluk zamanımda , fakat o zamanlar sosyal medya falan olmadığı icin ne sesini duyabildik ne de yüzünü görebildik teknoloji sayesinde sizi biraz daha tanıyabildik. Ellerinize sağlık, Allah uzun ömürler versin inşallah abicim
Aynı şey benim ve kardeşimin başına gelmişti.Trabzon şehrinin Sürmene ilçesinde "Karacehennem" diye bi plaj var suyu çok temiz çok berrak.Ama isminden de anladığınız üzere çok fazla boğulma olaylarının yaşandığı bir yer.Biz de kardeşimle babam güneşlenirken yüzüyoruz ufak ufak çok açılmadan.Anlamadan fazla açılmışız bizi akıntı yavaş yavaş açığa doğru çekmeye başladı.Kardeşimde can simidi var bende yok ama daha yeni yüzmeyi öğrenmişim kardeşimi can simidinden tutarak çekmeye çalışıyorum.Gücüm yetmedi ve en sonunda baya bir yoruldum ama orda "T" dedikleri dalga kıranlara kadar kendimizi attık bir şekilde.Avazım çıktığı kadar bağırdım gençlerden birisi bizi duydu ve geldi.Bizi sığa doğru çekti.Yoksa bugün muhtemelen bu yorumu yazamıyor olurdum.Denizin şakası yoktur
1:54 bu nasil bir sahne yaa... "İste O an" gercektende bir insanin umutla beklediği ve sayenizde gerçekleşen ender anlardan. Tüm bunlari yaşayıp sessizce oradan ayrılmanız. Bence, bunun meslek seçiminizde etkisi olmuş olabilir. Size, bu kizin hayata tutunmasina yardimci olduğunuz için, bir kiz babasi olarak ne kadar teşekkür etsem azdir. Elinize, yüreğinize sağlık.
Çocukluğu Lak lak, Fırt, Gırgır ile geçmiş, Leman, Lombak, L-Manyak ile eğitim öğrenimine devam etmiş ( her sayıyı harçlığından almış, okul - askerlik gibi mazeretlerle okuyamadıklarımı sahaflardan ciltli olarak satılanlardan temin edip takip etmiş ) bir hayat yolcusu olarak beğendiğim bir çizerin benimle aynı yaşta ve aynı topraklardan çıktığını bugün öğrenmiş bulunuyorum. Zonguldak'ın kömürlü toprağında hamuru yoğrulmuş insan, mizahla pişince demek ki mahsülü aşağı yukarı aynı oluyormuş. Galla Pazarından İnkumu'na aynı mekanlarda bulunmak ise ayrı bir detay. Tüm çocukluğu madenden tekaüte ayrılmış bir başçavuş dedenin kuyruğunda İnağzı - Kokaksu - Çaycuma tren maceraları ile geçmiş, Ana Britannica kalınlığında hikaye - anı biriktirmiş biri olarak; çizer için yaşanmışlığın kıymetini sizi dinleyince tekrar anladım. Elinize - emeğinize sağlık.
Çok değişik, hayatta Rabbim öyle bir denk getiriyor ki. Herşeyin bir anlamı, bir nedeni var. Yaşanan hiçbirşey boşuna değil. Öylesine çıkıp yürümüş olmak bile. Bu hikayeyi bize ulaştırdığınız için çok teşekkürler. Yoksa ben nerden bilecektim 1987 yazında yaşanan, hem de yalnız bir adamla bir kızın yasayıp başka kimselerin bilmediği bir anıyı. Ben de 2023 senesinde bu emek verilmiş vidyoya rastlamış bir insanım. Bu ramazan bayramı arefesinden herkese selamlar.
2005 yılıydı Antalya da otelin havuzunda arkadaşla sohbet ediyorum, havuz merdivenin yanında 5 altı yaşında bir çocuk dalıp dalıp çıkıyor, atladım çıkarttım çocuğu yabancı idi nasıl korkmuştu, bende hiç birşey olmamış gibi sohbete devam etmiştim. Boğulmalar hep sessiz olur diye bir belgeselde seyretmiştim.
Bir çizgisever olarak bana çocukluk hatıranı yanındaymışım hissiyle izlettiğin için çok teşekkür ederim Emrah abi emeğine sağlık uzun ve sağlıklı bir ömrün olsun ki bir gün Çanakkale destanını da aynı hissiyatla görebilelim. Saygılar sevgiler.
O küçük kız; şu anda yaşıyorsa 40 yaşlarında çoluk çocuğa karışmış olmalı. Eğer hatırlıyorsa, isimsiz bir kahraman olarak hatırında yer etmişsindir emrah abi.
Valla siz anlatınca aklıma direk mugada sahili ile onun arka tarafındaki kayalık yer geldi. Uzaktan gelenler genelde arka taraftaki küçük plajı bilmez sadece yerli halk bilir o tarafı o yüzden bu hikayedeki gibi çoluk çocuklu aileler cümbür cemaat gelir mangal yaparlardı. Balık gibi yüzmek , kayalıklara çıkıp atlamak ve dalıp midye toplamak insan eski günleri özlüyor :)
Benzer bir hikaye benim de başıma gelmişti. Sahilde acemice yüzen bir kızı takip ediyordum. Yüzerken yorulunca ayaklarını yere basmak için durdu fakat yere deyemeyince panik yapıp çırpınmaya başladı. Sahil o kadar kalabalıktı ki ne ailesi ne başka biri kimse fark etmedi. Direk hızlıca yüzüp onu karaya çıkardım. Baktım kimse oralı değil kız bile onu kimin kurtardığını anlamadı. Bende sessizce havlumu alıp uzaklaştım.
sen ve senin gibi pırlanta kalpli, birkaç adım sonra neler olabileceğini kestirebilme yetisine sahip insanlar nedendir bilmem yaşama motivasyonumu arttırıyor. varolasınız.
İşte sanatçı ruhu,bir hedef aramış buluşmak,ve ilerlemiş hedefe varmış,o hedefden geriye bakmak ona güzel temiz bir anı bırakmış.kimseninde haberi yokken.mutlu ve sade olması gerektiği gibi.
Buna benzer ben de bir olay yaşadım. 2 aile deniz kenarına gitmiştik. Diğer ailenin oğluyla, denizin tam kıyısında ayaklarımıza dalgaların kumsalla buluştuğu, git gelli ince bir suyun geldiği bir bölgedeki kayanın üstüne oturup, ayaklarımıza gelen dalgaların hoşluğuyla koyu bir sohbete dalmıştık ta ki hafif bağırtılı bir silüeti uzaktan görene kadar. Kumsal uzun ve geniş bir kumsaldı. Yol ile kumsal arasında da bir koru vardı. Aile büyükleri mangalı, pikniği orada yapıyordu. O korunun oradan bir kadının bize bağırarak kollarını açarak feryan figan koşarak yaklaştığını gördük. Ama anlamıyorduk kadın ne bağırıyor kime bağırıyordu. Kadın yaklaştıkça etrafa bakmaya başladık. Kumsal boştu. Deniz dolayısıyla boştu, kimsecikler yoktu. Denize doğru bakmaya başladık, sonra çuf çuf diye küçük bir çırpınmanın sebep olduğu su sesini duydum. Bir baktım oturduğumuz kayanın hemen yan tarafında 5 yaşlarında bir çocuk 20 cm lik suya yüz üstü düşmüş doğrulmaya çalışıyor. Dalga hafif vuruyor ama çocuğun sırtını alıyordu. Çocuğu hemen kaldırmıştım. Annesi koştu yetişti. Neden görmüyorsunuz neden dikkatsizsiniz diye çıkışmıştı. O anda anlam verememiştim. 20 cm lik suda bir insanın ölme ihtimalini hiç düşünmemiştim. Daha sonra ise bir annenin 5 yaşındaki bir çocuğu kontrol edemeyip, yaklaşık 150 metre ilerideki denize yalnız gitmesine sebep olmasını düşünememiştim. Yoksa kadına gerçekten çıkışıp darlardım onu bir güzel. Ama daha sonraları ise şu gelmişti aklıma, gelen kadın başka bir sebeple hadi koş deseler 150 metreyi o kadar hızla tek nefeste koşamazdı. Kilolu bir kadındı. Anne olmak başka bir dünya herhalde. Teşekkür ederim Emrah abi. Anılarımızı devşirttin. Sana, eline, sanatına sağlık.
@@kenya8234 Geyik yapıyorum zaten sakin ol..hepimiz seviyoruz bu adamı.sonrasındaki cümleyi okumadın galiba. Tekrar tekrar okursan belki anlayabilirsin.
@@matiatus1 Adamı sevmekle ne gibi bir ilgisi var onu anlamadım? Bilmiyordum demiyorsun da geyik yapıyorum diyorsun. Ayrıca gayet de sakinim tam yanılınca karşı tarafı kışkırtacak cümleler. Yazdıkların da çok komplike değil bir kere okuyunca anlaşılıyor.
Sürekli ne alakası var adamı sevmemekle ne alakası var diye soru soruyorsun. Bu anlamadığına işaret. Yani bir karikatürün altına kamuya açık bir yorum. Sadece gördüm ve yazdım. Sen de galiba tebrik bekliyorsun. Ne alakası var diye saçma sapan bir soruyla konuya girmene ne gerek var. Sana mükemmel kağıt bilginle bol şans Kenya .
@@kenya8234 Kenya, yazdıklarını okumadım ama bence sen haksızsın ya. Ağzından çok kötü şeyler çıkıyor **burada iki elim bezginlikle başımın üstüne basılı**
Az evvel, hayatında hiç deniz görmeyerek büyüyen bir çocuk ile hayatında hiç dağ, tepe, kıraç arazi görmeden büyüyen bir çocuk arasındaki kültürel farklılığı düşünürken, baba erenlerin anlatımına denk geldim. Tabi bu durum mağara döneminden beri kalıplaşmış ve malesef insan doğasını etkileyen en büyük gerçeklerden birisi, belli ki kız çocuğunun ailesinin büyüdüğü coğrafyada pek deniz yok gibi! Kızda ister istemez iki kültür içinde büyümekte.... baba erenler iyi ki varsın
1980 olsa gerek, 5 yaşında Bostancı'da sahilde Derin Su plajındayız, sahilde havuz gibi bir beton platform var, su birden derinleşiyor, adı bu yüzden Derin Su plajı. Herkes merdivenden kontrollü iniyor suya, öyle yüzüyor. Nasıl olduysa büyük abiler suya atlıyor diye ben de gaza gelip koşup suya atladım ve ve tam merdiven yanında dibe çöktüm, çırpınıyorum, çırpınıyorum, bütün o kalabalığın içinde hiç kimse farketmiyor, ölüyorum herhalde böyle derken 13 yaşlarında olsa gerek bir abi beni gördü, elini suya soktu, beni çekti, çıkardı. Su yutmuş, aşırı korkmuştum, koşa koşa anneme gittim ve kimseye hiç bir şey anlatamadım. 42 sene sonra sayende hatırladım. Sağolasın o güzel kurtarıcı abiye. Sana da sağol Emrah Hocam.
Abi ben 40 yasina girdim. Halen seni izlerim. Karikaturlerini takip ederdim. Cok severdim. Simdi hersey malesef online oldu abi.ben dergileri ozledim...
Vay benim Emrah abim❤️ Aklıma ara sıra çizdiğin absürt karikatürler geliyor. Abi hiç aklımdan çıkmıyor. 90 karın ortalarında görmüştüm hangi dergi olduğunu hatırlayamıyorum ama çizgiler, konuşmalar hala aklımda Adamın birisi köpeğini veterinere götürmüş; veteriner köpeğin hastalıklarını sayıyor işte; tıbbi terimler işte şu rahatsızlık var bu rahatsızlık var gibi. Adam da hiç birşey anlamıyor iyi birşey sanıyor galiba. Ardından hiç unutmuyorum şöyle diyordu; “ helbette, helbette.. amerikadan gettüm ben onu” Abi alemsin ya😄 çok seviyoruz seni
7, 8 yaşlardayım 80ler sonu 90lar başı olmalı Eskihisara 2 abim ve kuzenlerle yüzmeye gittik, o dönemlerde denizden vinçle kum çekiyorlardı galiba. Suda adım adım ilerlerken bende çukura denk geldim ve su birden boyumu aştı bende boyumu aşacak yerde yüzmeyi bilmiyorum. Nefes alayım diye yerden güç alıp zıplıyorum imdat diye bağırıp yardım istiycem imdat'ın "im" kısmı suyun altında "gulu gulu" diye çıkıyor zıplayıp kafamı suyun dışına çıkarıyorum dışardayken sadece "daat" kısmını güç bela bağırabiliyorum, ikinci turda da tam tersi oluyor zıplıyorum "im" diyorum hoop suya batıyorum "daat" kısmı suyun altında gulu gulu olarak çıkıyor bağırma telaşına zıplayıp kafamın dışarda kaldığı kısa sürede düzgün nefeste alamıyorum, bi yandan da su yutuyorum. Böyle 20, 30 defa tam olarak imdat diyemeden zıplayıp, suya batıp durdum, illaki enerjim bitecek, su yutacam boğulup ölecem, sonra civarda yüzen bir tane yaşı büyük eleman beni fark etti çekti aldı hayatımı kurtardı abimlerle kuzenler durumu farketmedi bile ötede takılıyolar. Nefeslendim bi süre, kurtaran çocuk benle ilgilendi bişey varmı hesabı toparlanınca Abimlerin yanına gittim ve çemkirdim "boğuluyodum ben nerdeydiniz şerefsizler anneme söyliycem sizi" diye bunlar sadece güldüler ne şaşırma, ne merak, ne telaş zaten salça olup zorla gitmiştim. Şimdi ikisiyle de başka sebeplerden aram yok zaten. 🤣
Benim de aynı şey Akçay - SSK dinlenme tesislerinde başıma geldi. Çocuktum ve altındaki dip kumu birden ayağımın altından kaydı. Uzun süre suyun içinde kafam su sevitesinin altında zıplayıp durdum en sonunda bir adam beni kafamdan tutup çıkardı. Resmen o adam olmasaydı heralde boğulup ölmüştüm . Yaşım 49 ve dün gibi hatırladığım aklımdan çıkmayan bir olay
Bütün arkadaşlarının ve herkesin olmaması,hiç kimsenin civarda olmaması,o kızın hayatının kurtulmasına sebep olmuş.Kader çok değişik bişey gerçekten.
Kelebek etkisi işte
Belki emrahın kendini kurtardı, bu sevabı kazanmak nasip oldu, belki bu iyiliği onu cenneti kazandırdı.
@@mertmer1052 bence de. Adam resmen cennette yerini ayırtmış bence 👏👏👏👏
Daha önce kimbilir kaç çocuk böyle boğuldu. Deprem olur 1000 çocuk ölür. 1 tanesi bir yerlerden çıkar. Herkes huşu içimdedir. Kader, tanrının lütfu … diğer 999 çocuğu kimse hesaba katmaz.
@@ElektronikhobiNet hocam bu anı değerli kılan zaten 999unun ölmüş olması. Nadir yaşandığı için değerli.
Antalya da tatil köyündeyiz ailecek. Tatile gelmeden önce bir TV belgeselinde denizde bir insanın gerçekten boğulup boğuluyor mu, yoksa arkadaşlarına şaka mı yapıyor diye bir şey seyretmiştim. Orada programı anlatan kişi; gerçekten boğulan birisinin ellerini ve kollarını yanlarına olabildiğince açarak, kanat çırpar gibi suya vurduğunu, şaka için boğulma taklidi yapan birisinin ise ellerini önüne doğru ve direkleri genelde kıvrık bir şekilde suya vurarak çırpınma taklidi yaptığını anlatmıştı. Nereden aklımda kaldıysa, tatil köyünün havuzunun yanında ailenin yanına doğru yürüyorum. Çocuk boyunu geçmeyen bir bölgesinde deniz gözlüğü, şnorkel ile dalarak yüzmeye çalışan bir çocuğun aynı belgeselde gibi iki kolunu olanca bir şekilde sağa ve sola açmış bir şekilde suya batıp çıktığını gördüm. Ulan, bi etrafa baktım... Kimsede bir panik, tepki yok. Ya diyorum ki kendi kendime "Burası bu çocuğun boğulmayı için çok sığ, su derinliği çocuğun boynuna gelir ancak". Ama bir taraftan da ortamı velveleye vermek istemiyorum. Baktım olacak gibi değil, atladım suya çocuğu kucakladım. Çocuk bana bir sarıldı, ahtapot gibi koluyla, bacağıyla garibim... Baktım çocuğun maskesi komple su dolu, şnorkelde ağzına kadar su dolu. Çocuk akıl edip de şnorkel kafasından çıkaramamış, boyuna gelen yerde, şnorkelin içindeki suyla boğuldu gidecek. Neyse, çocuğu havuzdan çıkardım, bu arada millet toplandı tabii. Babası, annesi koşa koşa geldiler. Rus bir aileydi. Akşam yemeğinde masamıza yemek yerken kadınla adam tekrar geldiler, defalarca teşekkür ettiler. Müdüriyete şikayet etmiştim. Full çakılı müşteri dolu otelde cankurtaran olmaz mı diye... Bir yararı olur diye yazdım bu kadar, kafanızı şişirdiysem affola...
geçen yıl, hava tam yeni kararmışken camda sigara içiyorum. aşağıdan çat diye bir ses geldi ve bir kedi hızla apartman kapısına koştu. ve kapının bulunduğu o kısa girintiden çıkmadı. gözlerimi kısarak görmeye çalıştığım bu anlık olaydan bir saniye önce sigara dumanı olduğunu varsaydığım, gözümün kenarıyla hissettiğim şey...üst kattaki komşunun kedisi, mutfak camından düşmüş olabilir miydi? yukarı çıktım ama bir yandan deli diyecekler diyorum içimden de. sordum kediniz evde mi, evde, kontrol eder misiniz?...sütlaç? anne sütlaç yok!? :)
@@dogrudiyosun :)
Peygamber efendimiz Hz Muhammed sav hadisi şerifi bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir ne mutlu sana büyük bir sevap kazandın inşallah
Cankurtaran için en tehlikeli iki durum vardır sakin havuz ve kalabalık havuz… bu gibi durumlarda birinde sakin bir köşeyi kaçırırsın diğerinde de heryeri göremeyebilirsin, kalabalıkta potansiyel sorun olacakları önceden uyarırsın ki sorun oluşmasın…
Ulan bir ara tekrar okuyacağım bunu , ne garip bi anı
87 yılında 6-7 yaşlarında ise şimdi 40'larında olsa gerek, bunu izlese ve "o kız çocuğu bendim" dese...Yıllar sonra hayatını kurtaran insanla karşılaşması ne acayip olurdu.
Aynı bu yorumu yapmaya gelmiştim, siz yazmışsınız. Beni zahmetten kırdardınız:) Verdim "like" ı:)
@KERİA BABA TAŞIDI kurtardınız*:)
Aman eksik kalsın biraderim kesin bi yeşil çam vakası olurdu kız hayatını kurtaran babası yaşındaki adama aşık olur vs vs 😀😀
Belki ikinci sefer bu kadar şanslı olmamıştır
filim bu filim! :)
Sizi 25 sene dır takip eden biri olarak bunu çizmek için bu kadar zaman bekleyebilecek ender naif insanlardan biri olduğunuza inanıyorum.
Öyle bir anlattın ve çizdin ki denizin kokusu burnuma geldi Emrah abim. güzel insan.
Önceden karikatürlerinizden takip ederdim çocukluk zamanımda , fakat o zamanlar sosyal medya falan olmadığı icin ne sesini duyabildik ne de yüzünü görebildik teknoloji sayesinde sizi biraz daha tanıyabildik. Ellerinize sağlık, Allah uzun ömürler versin inşallah abicim
Aynı şey benim ve kardeşimin başına gelmişti.Trabzon şehrinin Sürmene ilçesinde "Karacehennem" diye bi plaj var suyu çok temiz çok berrak.Ama isminden de anladığınız üzere çok fazla boğulma olaylarının yaşandığı bir yer.Biz de kardeşimle babam güneşlenirken yüzüyoruz ufak ufak çok açılmadan.Anlamadan fazla açılmışız bizi akıntı yavaş yavaş açığa doğru çekmeye başladı.Kardeşimde can simidi var bende yok ama daha yeni yüzmeyi öğrenmişim kardeşimi can simidinden tutarak çekmeye çalışıyorum.Gücüm yetmedi ve en sonunda baya bir yoruldum ama orda "T" dedikleri dalga kıranlara kadar kendimizi attık bir şekilde.Avazım çıktığı kadar bağırdım gençlerden birisi bizi duydu ve geldi.Bizi sığa doğru çekti.Yoksa bugün muhtemelen bu yorumu yazamıyor olurdum.Denizin şakası yoktur
1:54 bu nasil bir sahne yaa... "İste O an" gercektende bir insanin umutla beklediği ve sayenizde gerçekleşen ender anlardan. Tüm bunlari yaşayıp sessizce oradan ayrılmanız. Bence, bunun meslek seçiminizde etkisi olmuş olabilir. Size, bu kizin hayata tutunmasina yardimci olduğunuz için, bir kiz babasi olarak ne kadar teşekkür etsem azdir. Elinize, yüreğinize sağlık.
Çocukluğu Lak lak, Fırt, Gırgır ile geçmiş, Leman, Lombak, L-Manyak ile eğitim öğrenimine devam etmiş ( her sayıyı harçlığından almış, okul - askerlik gibi mazeretlerle okuyamadıklarımı sahaflardan ciltli olarak satılanlardan temin edip takip etmiş ) bir hayat yolcusu olarak beğendiğim bir çizerin benimle aynı yaşta ve aynı topraklardan çıktığını bugün öğrenmiş bulunuyorum. Zonguldak'ın kömürlü toprağında hamuru yoğrulmuş insan, mizahla pişince demek ki mahsülü aşağı yukarı aynı oluyormuş. Galla Pazarından İnkumu'na aynı mekanlarda bulunmak ise ayrı bir detay. Tüm çocukluğu madenden tekaüte ayrılmış bir başçavuş dedenin kuyruğunda İnağzı - Kokaksu - Çaycuma tren maceraları ile geçmiş, Ana Britannica kalınlığında hikaye - anı biriktirmiş biri olarak; çizer için yaşanmışlığın kıymetini sizi dinleyince tekrar anladım. Elinize - emeğinize sağlık.
Çok değişik, hayatta Rabbim öyle bir denk getiriyor ki. Herşeyin bir anlamı, bir nedeni var. Yaşanan hiçbirşey boşuna değil. Öylesine çıkıp yürümüş olmak bile.
Bu hikayeyi bize ulaştırdığınız için çok teşekkürler. Yoksa ben nerden bilecektim 1987 yazında yaşanan, hem de yalnız bir adamla bir kızın yasayıp başka kimselerin bilmediği bir anıyı. Ben de 2023 senesinde bu emek verilmiş vidyoya rastlamış bir insanım. Bu ramazan bayramı arefesinden herkese selamlar.
2005 yılıydı Antalya da otelin havuzunda arkadaşla sohbet ediyorum, havuz merdivenin yanında 5 altı yaşında bir çocuk dalıp dalıp çıkıyor, atladım çıkarttım çocuğu yabancı idi nasıl korkmuştu, bende hiç birşey olmamış gibi sohbete devam etmiştim. Boğulmalar hep sessiz olur diye bir belgeselde seyretmiştim.
Kız bu karikafilmden sonra seni bulur abi :)
Hayat ne kadar rastlantılarla dolu. Var olmamız da ölümle burun buruna gelmemiz de ölmemiz de ufak ayrıntılara bağlı hep. Ne kadar da küçüğüz.
Kâinatta tesadüflere yer yoktur karşim.
Onu kurtarma görevi o gün size verilmiş. Allah razı olsun.
Bir çizgisever olarak bana çocukluk hatıranı yanındaymışım hissiyle izlettiğin için çok teşekkür ederim Emrah abi emeğine sağlık uzun ve sağlıklı bir ömrün olsun ki bir gün Çanakkale destanını da aynı hissiyatla görebilelim. Saygılar sevgiler.
Gerilimi yüksek bir karikafilm olmuş. Helal olsun bu arada Abi.
Emrah abi, bir karikatürist sanatçı olmanın yanında bütün insanlığı kurtarmış birisin. Seni bilip takip etmek bile iyi hissettiriyor
Bir kere daha özü "söyleyemediklerimizden ibaretiz" cümlesi olan bir anı... Sevgiyle
O küçük kız; şu anda yaşıyorsa 40 yaşlarında çoluk çocuğa karışmış olmalı. Eğer hatırlıyorsa, isimsiz bir kahraman olarak hatırında yer etmişsindir emrah abi.
Öldürmeyen Allah öldürmez. Ecel... Allah razı olsun kardeş.
Valla siz anlatınca aklıma direk mugada sahili ile onun arka tarafındaki kayalık yer geldi. Uzaktan gelenler genelde arka taraftaki küçük plajı bilmez sadece yerli halk bilir o tarafı o yüzden bu hikayedeki gibi çoluk çocuklu aileler cümbür cemaat gelir mangal yaparlardı. Balık gibi yüzmek , kayalıklara çıkıp atlamak ve dalıp midye toplamak insan eski günleri özlüyor :)
Benzer bir hikaye benim de başıma gelmişti. Sahilde acemice yüzen bir kızı takip ediyordum. Yüzerken yorulunca ayaklarını yere basmak için durdu fakat yere deyemeyince panik yapıp çırpınmaya başladı. Sahil o kadar kalabalıktı ki ne ailesi ne başka biri kimse fark etmedi. Direk hızlıca yüzüp onu karaya çıkardım. Baktım kimse oralı değil kız bile onu kimin kurtardığını anlamadı. Bende sessizce havlumu alıp uzaklaştım.
Etkilendim. Hayat böyle birbirine bağlanmış bir olay örgülerinden ibaret değil mi zaten. Bu anı da bunun en güzel örneği olmuş.
sen ve senin gibi pırlanta kalpli, birkaç adım sonra neler olabileceğini kestirebilme yetisine sahip insanlar nedendir bilmem yaşama motivasyonumu arttırıyor. varolasınız.
Kanalınızı keşfedeli 1 yıl falan oluyor, harikasınız :))
İşte sanatçı ruhu,bir hedef aramış buluşmak,ve ilerlemiş hedefe varmış,o hedefden geriye bakmak ona güzel temiz bir anı bırakmış.kimseninde haberi yokken.mutlu ve sade olması gerektiği gibi.
Vayyy be Allah razı olsun kim kime yardım ediyorsa Allah mükâfatını verir ... inşaallah
Gözümüz yollarda kaldı abicim eline sağlık 🙏
Şimdi beklediğimiz güzellik ise onun bu karikatürü izleyip “o bendim” demesi.. ☺️
vay be, abi valla hiç bir şey çizmesen de yine anıların ve anlatım şeklin çok hoş, güzel oluyor paylaşman, bakıyoruz öyle.
Usta mükemmel bir hikaye, senin kızın o duruma düşecegini tahmin edip yüzmeye baslaman, ailenin o an o durumu anlamaması
Buna benzer ben de bir olay yaşadım. 2 aile deniz kenarına gitmiştik. Diğer ailenin oğluyla, denizin tam kıyısında ayaklarımıza dalgaların kumsalla buluştuğu, git gelli ince bir suyun geldiği bir bölgedeki kayanın üstüne oturup, ayaklarımıza gelen dalgaların hoşluğuyla koyu bir sohbete dalmıştık ta ki hafif bağırtılı bir silüeti uzaktan görene kadar. Kumsal uzun ve geniş bir kumsaldı. Yol ile kumsal arasında da bir koru vardı. Aile büyükleri mangalı, pikniği orada yapıyordu. O korunun oradan bir kadının bize bağırarak kollarını açarak feryan figan koşarak yaklaştığını gördük. Ama anlamıyorduk kadın ne bağırıyor kime bağırıyordu. Kadın yaklaştıkça etrafa bakmaya başladık. Kumsal boştu. Deniz dolayısıyla boştu, kimsecikler yoktu. Denize doğru bakmaya başladık, sonra çuf çuf diye küçük bir çırpınmanın sebep olduğu su sesini duydum. Bir baktım oturduğumuz kayanın hemen yan tarafında 5 yaşlarında bir çocuk 20 cm lik suya yüz üstü düşmüş doğrulmaya çalışıyor. Dalga hafif vuruyor ama çocuğun sırtını alıyordu. Çocuğu hemen kaldırmıştım. Annesi koştu yetişti. Neden görmüyorsunuz neden dikkatsizsiniz diye çıkışmıştı. O anda anlam verememiştim. 20 cm lik suda bir insanın ölme ihtimalini hiç düşünmemiştim. Daha sonra ise bir annenin 5 yaşındaki bir çocuğu kontrol edemeyip, yaklaşık 150 metre ilerideki denize yalnız gitmesine sebep olmasını düşünememiştim. Yoksa kadına gerçekten çıkışıp darlardım onu bir güzel. Ama daha sonraları ise şu gelmişti aklıma, gelen kadın başka bir sebeple hadi koş deseler 150 metreyi o kadar hızla tek nefeste koşamazdı. Kilolu bir kadındı. Anne olmak başka bir dünya herhalde. Teşekkür ederim Emrah abi. Anılarımızı devşirttin. Sana, eline, sanatına sağlık.
Kadın şamarı hak etmiş. Çocuğunu kollamayıp başkasına kızmak güzel ahmaklık.
abi cidden seni izlemek epey güzel bir deneyim seni izlediğim zaman nedense bir gün hepimizin öleceği geliyor aklıma
Zaten hepimiz birgün öleceğiz Her neye bakıyorsan bunu hatırlaman gerek zaten
15. Saniye soğuk damga var . Onaylı bir çalışma… çocukluğumuz, gençliğimiz şimdi de orta yaşlarımız seninle geçiyor .
Ne alakası var? Şöhler çizim kağııdı o, biraz kalın olur mürekkep yiyince eğilip bükülmez. O kağıtların kendi damgası, hepsinde mevcuttur.
@@kenya8234 Geyik yapıyorum zaten sakin ol..hepimiz seviyoruz bu adamı.sonrasındaki cümleyi okumadın galiba. Tekrar tekrar okursan belki anlayabilirsin.
@@matiatus1 Adamı sevmekle ne gibi bir ilgisi var onu anlamadım? Bilmiyordum demiyorsun da geyik yapıyorum diyorsun. Ayrıca gayet de sakinim tam yanılınca karşı tarafı kışkırtacak cümleler. Yazdıkların da çok komplike değil bir kere okuyunca anlaşılıyor.
Sürekli ne alakası var adamı sevmemekle ne alakası var diye soru soruyorsun. Bu anlamadığına işaret. Yani bir karikatürün altına kamuya açık bir yorum. Sadece gördüm ve yazdım. Sen de galiba tebrik bekliyorsun. Ne alakası var diye saçma sapan bir soruyla konuya girmene ne gerek var. Sana mükemmel kağıt bilginle bol şans Kenya .
@@kenya8234 Kenya, yazdıklarını okumadım ama bence sen haksızsın ya. Ağzından çok kötü şeyler çıkıyor **burada iki elim bezginlikle başımın üstüne basılı**
Abi sen adamsın, ayrıca çok iyi bir hikaye anlatıcısısın.
"Birşey söyleyemedim öyle yürüdüm gittim. Aradan kaç sene geçmiş" Bu iki cümle kadar vurucu çok az şey duydum bu güne kadar
Bu cocuk bu vurdumduymaz aile ile daha ne badireler atlatmıstır Allah bilir...Kralsın Emrah Reis...
Allah razı olsun
Anlatımı o kadar güzel ki derinlere dalıyorsunnbu anlattıklarının hepsınflimmolsa daha guzel olur ❤️
Bu nasıl hikaye anlatmaktır aziz. Film gibi heyecan yaşadım. Seviliyosun Emrah Ablak.
Allah razı olsun.
abi seni izlemek dinlemek tam bir meditasyon :))) lutfen devam et videolara
Vay be Abi helal olsun benim de gençliğim Altınoluk sahilinde geçti eski günleri aklıma getirdin.
Az evvel, hayatında hiç deniz görmeyerek büyüyen bir çocuk ile hayatında hiç dağ, tepe, kıraç arazi görmeden büyüyen bir çocuk arasındaki kültürel farklılığı düşünürken, baba erenlerin anlatımına denk geldim. Tabi bu durum mağara döneminden beri kalıplaşmış ve malesef insan doğasını etkileyen en büyük gerçeklerden birisi, belli ki kız çocuğunun ailesinin büyüdüğü coğrafyada pek deniz yok gibi! Kızda ister istemez iki kültür içinde büyümekte.... baba erenler iyi ki varsın
Ne alaka? O kayanın dibe çekme detayını pek çok yetişkin bile bilmeyebilir, çocuğun bilmesi baya düşük ihtimal.
Senin videolarını beklemeye degdi yine güzel bir çalışma ellerine sağlık Emrah bey...
Abi yeni video yok diye eskileri basa sarip sarip izliyordum. Bayaga sevindim bildirimi gorunce. Bakuden sevgiler.
Buda böyle bi anı işte .. Allah razı olsun
1980 olsa gerek, 5 yaşında Bostancı'da sahilde Derin Su plajındayız, sahilde havuz gibi bir beton platform var, su birden derinleşiyor, adı bu yüzden Derin Su plajı. Herkes merdivenden kontrollü iniyor suya, öyle yüzüyor. Nasıl olduysa büyük abiler suya atlıyor diye ben de gaza gelip koşup suya atladım ve ve tam merdiven yanında dibe çöktüm, çırpınıyorum, çırpınıyorum, bütün o kalabalığın içinde hiç kimse farketmiyor, ölüyorum herhalde böyle derken 13 yaşlarında olsa gerek bir abi beni gördü, elini suya soktu, beni çekti, çıkardı. Su yutmuş, aşırı korkmuştum, koşa koşa anneme gittim ve kimseye hiç bir şey anlatamadım. 42 sene sonra sayende hatırladım. Sağolasın o güzel kurtarıcı abiye. Sana da sağol Emrah Hocam.
Ninni gibi geliyor hocam sanatınız tebrik ederim yüreginize sağlık
Bi bilgi daha öğrendik sayende emrah bey ve videonun kahramanı
Altın kalpli Emrah Üstad. İyi ki varsın :=)
Böyle iyi insanların olması beni mutlu ediyor
Tüylerim diken diken oldu..
Düşüncelere daldırdınız bu sefer emrah abi....
Eline sesine zihnine sağlık.
1:54 Kızı öyle çizmişsinki, 6 yaşındaki kızım resmen; boğazım düğümlendi şu suyun dibindeki kolları uzatmış olduğu karede 😓
güzel bir ince tecrübe oldu benim için, artık bende dikkat ederim.
Sen olmasaydin ailenin o keyfle hatirladiklari gun hayatlarinin en kotu gunu olarak hatirlarinda kalacakti.
Kayalıkların kahramanı helal sana
Belki emrah kendini kurtardı, bu sevabı kazanmak nasip oldu, belki bu iyiliği ona cenneti kazandırdı.
Herkes kahraman olmaz. Pek çoğumuz sessizce yaşarız Emrah Baba.
Emeah abey devam on numara bes yıldız
Abim bee 🙏
Tübitakları yeni aldım nefisler 😁
Eline emeğine sağlık.
Atatürk müsün mübarek bu ne ileri görüşlülük, helal olsun sana
Emrah abi süpersin sen ya ben o bahsettiğin kayaları hatırlıyorum
Güzel bir tesadüf olmuş.
Muhteşem güzeldi.
cok ozel bir insansiniz
Sen adamsın abi
Abi ben 40 yasina girdim. Halen seni izlerim. Karikaturlerini takip ederdim. Cok severdim. Simdi hersey malesef online oldu abi.ben dergileri ozledim...
Abi bir Bartınlı olarak izlemek çok keyifli.
Bir gerçek kahraman. Bravo.
Harika bi anlatim sanki ben yasadim olayi
Harbiden değişik bi hayatınız olmuş. 🙂
Sen ne güzel bir insansın Emrah...
En iyi karikatür 😢😢😢❤❤❤🎉🎉🎉
Ne guzle anilar biriktirmis ya
Mükemmel bir anlatım o kızı kurtarmanda çok iyi olmuş abi
Bazen insan "herşey olması gerektiği gibi" diye düşünüyor. Sonra vazgeçiyor.
Vay benim Emrah abim❤️
Aklıma ara sıra çizdiğin absürt karikatürler geliyor.
Abi hiç aklımdan çıkmıyor. 90 karın ortalarında görmüştüm hangi dergi olduğunu hatırlayamıyorum ama çizgiler, konuşmalar hala aklımda
Adamın birisi köpeğini veterinere götürmüş; veteriner köpeğin hastalıklarını sayıyor işte; tıbbi terimler işte şu rahatsızlık var bu rahatsızlık var gibi. Adam da hiç birşey anlamıyor iyi birşey sanıyor galiba. Ardından hiç unutmuyorum şöyle diyordu; “ helbette, helbette.. amerikadan gettüm ben onu”
Abi alemsin ya😄 çok seviyoruz seni
bende "öyle uyumuşum ki sabah olmuş meğersem" diyeceksin diye bekledim, olmadı :)
Çok ciddi manada çok çok büyük bir iyilik yapmışsınız 👏👏👏👏👏
Abi harikasın 👏👏👏
Abi mükemmel bir adamsın
Senin arkadaşlar nerdeymiş abi
7, 8 yaşlardayım 80ler sonu 90lar başı olmalı Eskihisara 2 abim ve kuzenlerle yüzmeye gittik, o dönemlerde denizden vinçle kum çekiyorlardı galiba.
Suda adım adım ilerlerken bende çukura denk geldim ve su birden boyumu aştı bende boyumu aşacak yerde yüzmeyi bilmiyorum.
Nefes alayım diye yerden güç alıp zıplıyorum imdat diye bağırıp yardım istiycem imdat'ın "im" kısmı suyun altında "gulu gulu" diye çıkıyor zıplayıp kafamı suyun dışına çıkarıyorum dışardayken sadece "daat" kısmını güç bela bağırabiliyorum, ikinci turda da tam tersi oluyor zıplıyorum "im" diyorum hoop suya batıyorum "daat" kısmı suyun altında gulu gulu olarak çıkıyor bağırma telaşına zıplayıp kafamın dışarda kaldığı kısa sürede düzgün nefeste alamıyorum, bi yandan da su yutuyorum.
Böyle 20, 30 defa tam olarak imdat diyemeden zıplayıp, suya batıp durdum, illaki enerjim bitecek, su yutacam boğulup ölecem, sonra civarda yüzen bir tane yaşı büyük eleman beni fark etti çekti aldı hayatımı kurtardı abimlerle kuzenler durumu farketmedi bile ötede takılıyolar.
Nefeslendim bi süre, kurtaran çocuk benle ilgilendi bişey varmı hesabı toparlanınca Abimlerin yanına gittim ve çemkirdim "boğuluyodum ben nerdeydiniz şerefsizler anneme söyliycem sizi" diye bunlar sadece güldüler ne şaşırma, ne merak, ne telaş zaten salça olup zorla gitmiştim. Şimdi ikisiyle de başka sebeplerden aram yok zaten. 🤣
taaa o zamanlar başlamışsın ince düşünmeye ... ve ne iyi yapmışsın
Benim de aynı şey Akçay - SSK dinlenme tesislerinde başıma geldi. Çocuktum ve altındaki dip kumu birden ayağımın altından kaydı. Uzun süre suyun içinde kafam su sevitesinin altında zıplayıp durdum en sonunda bir adam beni kafamdan tutup çıkardı. Resmen o adam olmasaydı heralde boğulup ölmüştüm . Yaşım 49 ve dün gibi hatırladığım aklımdan çıkmayan bir olay
Bravo 👍🏼
Tam kahramanlik hikayesi olacakken 😢 sonu üzdü be ya ☹️ ama iyi olacak hastanın doktor ayağına gidermiş 😊 çok şükür çok şükür
Çok iyi bilirim o kayayı anılarım canlandı ah be
müthiş
abi sen çok mübarek bir insansın valla
İnkumu'nda eksik olmayan o küçük denizanasını bile çizmiş Emrah abi. Tam bir batı karadeniz gencosu 🤘
Vay be helal olsun be abi sen de görmesen kızcağız ölüp gidecekmiş valla iyi ki ordaymışın.
Emrah şahanesin. Daha sık yaz çiz bişeyler...
Ödüm koptu bişe olcak diye. Vay br güzel hikaye
ohaaaaaaa yav sen gerçekten kral insansın.
20 sn olmuş atalı hemen buradayız büyük usta!
Çok iyi konsept abi daha sık at lütfen...