Kanal tekrar tekrar açılıp kapandığı için tabii olarak hem üye hem de izlenme sayısı da düşüyor.Sağlık olsun.Mühim olan keşti-i gam'da bendenizi yalnız bırakmamış olmanızdır.İlginiz,vefanız ve insaniyetiniz için sağolun.
Var oluşçuluk veya öz oluşçuluk bence farketmez insan bir şekilde gelmiştir önemli olan yaşam boyunca tüm insanların aynı sosyal haklardan yararlanarak adil bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleridir selamlar
Elhak.Varoluşculuk temelinde müdafaa-i hak vardır.Bütün insanların aynı haklara sahip olması ve bunun için mücadele vermek.Dunden bugüne kendini değiştirme cesaretine sahip olmak işin özüdür.
İnsan nasıl vardır? İlk önce bu soruyu cevaplayalım! Bu soru cevaplanmadan varılan bütün sonuçlar eksik ya da hatalı olacaktır. İnsan nasıl vardır??? Siz hiç ustasız bir ahşap masa gördünüz mü?
Tanrını zaten her şeyi bilen ve istediği şeyi yaratan olarak biliyoruz. Düşüncelerim bu yönde. Tanrı zaten sorgusuz ona itaat eden melekleri yaratmışdır. Peki ya özgür iradeyle tanrıya itaat etme zorunluluğunu kaçımız idrak edeceğiz? Ateistler farklı sebeplerden tanrıya inanmıyor. Tanrı diye biri olsa, bu kadar acımasız olamaz , adaletsiz olamaz veya cehennem ve cenneti yaratarak insanları korkuyla kendine itaat etdirmez gibi farklı farklı sebeplerden inanmıyorlar. Peki ya fark edermi? Herkesden herşeyden güçlü bilgili olan benden korkun ben kötü biriyim dese bile ona itaat etmek zorunda olsak , bu ona itaat etmemek için sebepmidir? Zaten güçsüzüz, bizi yaratanın kötü olması onu inkar etmemiz için sebep değildir. Bence insanın varoluş sebebi budur. Tanrının insanı yaratma sebebi budur. İnsan, özgür iradeyle tanrının her şeyden üstün olduğunu ve ona itaat etmek zorunda olduğunu anlayabilecekmi ? Yani kısaca bir deneyin içindeyiz. Ve insan yaratan değilde yaratılan olduktan sonra öylede böylede tanrının istediğini yapmaya mecburdur. Ne kadar doğru düşündüğümü bilmiyorum ama düşüncelerim bu yönde. Tanrı her şeyi biliyorsa bu deneyin ne manası var sorusunuda sorabiliriz kendimize. Ama her şeyi bilmek demek bir insan olarak bizim aklımızda hangi mananı doğuruyor? Belkide daha ilerisini düşünemiyoruz. "Her şeyi bilen tanrı" anlamını insan beyniyle tam olarak doğru anlamaya bilirizde.
Allahu tealanın bize ihtiyacı yok ama bizim ona var o bizim iyiligimizi istiyor bu yüzden dinler vardır ona itaat eden kurtuluşa erer . Allahu teala bizi var etmekle birlikde bize özgür irade ve nefs vermiştir ve iyi insan olmanın yollarını göstermiştir peygamberler ve dinler göndererek. Doğduğumuz şartları biz seçmesekte o şartların içinde iyi veya kötü insan olmayı biz seçiyoruz hayatımıza yön veriyoruz . Kötü insanların cezası bu dünyada verilmezse illahi adalet diğer dünyada verilicekdir kimsenin ahi yerde kalmaz fakat yaşadığımız sürece bu hesap kapanmaz ve iyi olmak için fırsat vardır.
@@sedasueda278 Çok doğru fakat bir ateistle böyle konuşursak inanma şansı çok az. Bu dediklerin bize emredilen ve öyredilenlerdir. Bense mantıklı bir şekilde benim yazımı okuyan kişinin (eğer ateistse) doğru yolu seçmesine yardımcı olmak için işin içine mantık katarak yazdım.
Hocam varoluşun temel ilkelerinden biri sınırsız özgürlükken ve birey her şeyden sorumlu kabul edilirken aynı zamanda nasıl olur da çevrenin etkileri de kabul edilebilir. Eğer seçimlerimizde çevrenin etkisinin olduğu söyleniyorsa varoluşçuluğun "sınırsız özgürlük" ifadesini sahiplenmesi yersiz olmuyor mu? Neticede bizi sınırlayan çevremiz var, bu sınırsız özgürlük değildir ki. Ayrıca derinlemesine düşünürsek çevrenin etkisi bireyin iradesinden daha güçlü duruyor. Bunları fikri eleştirmek için değil doğru anlamış mıyım teyit ettirmek için yazdım. Teşekkürler şimdiden
bence sinirsiz ozgurluk ve benlik demek insanin kendi kendisine aldigi kararlar demektir. Tabiki insanin kararlarina dis etkenler sekil verir. Sinirsiz ozgurlukle bunu anlatmis. Mesela sen diyelim ki ogretmen olmak istiyorsun ama annen doktor olacaksin diyor ve sen de kabul edip doktor oluyorsun. Bu sinirsiz ozgurluk degil. Cunku bu senin kararin degil annenin karari oluyor.
Merhabalar, öncelikle içerikleriniz için teşekkürler :) videonun sonundaki Sartre'ın yazısını (sanırım bir konuşmasıymış) yazılı şekilde bulamadım. Yazının olduğu bir site varsa atma şansınız var mı acaba?
Merhaba! Aklıma bir soru takıldı. Varoluş özden önce gelir ilkesini açıklarken araba örneği verdiniz ve tam olarak 7.38de 'yani özünü varoluşundan önce belirleriz' dediniz. Bu kısımda acaba yanlışlık mı var yoksa ben mi anlamayamadım. Beni aydınlatırsanız sevinirim. Bu arada çalışmalarınızı çok başarılı buluyorum umarım bu yolda devam edersiniz. Saygılarımla.
Evet doğru tespit etmişsiniz o misal yanlış olmuş.Bilmiyorum o misali verirken aklım neredeymis :) tam tersi olacakti tabii ki.Varoluşcu felsefe varolustsn sonra insanın tecrübelerle acılarla kendi özünü yavaş yavaş biçimlendirdiğini söyler.Bu bir bakıma doğrudur.İnsan doğusu ile beraber yetenekler ve zayıflıklari da beraberinde getirir ama bunlardsn hangisinin daha baskın olacağını çevre ile ilişkisinde deneyimledigi ve öğrendikleri belirleyecektir.İste burada iradenin etkisini unutmamak lazım.Azimli olur isrniz özünüzü yogurur kendinizi gelistirirsiniz.Bir kişi müziğe istidat li doğabilir ama bu yeteneğini ortaya çıkaracak bir ortamda yetişmez ve çok çalışmaz ise özünü ortaya çıkaramaz.O bakımdan ailenin suur seviyesi, ülkenin ve ailenin ekonomik durumu, gelecek kaygısı olup olmadığı,güven ortamı vs...çok mühim unsurlardır.Desteğiniz için çok sağolun.Sizlerle beraber felsefe yolunda yürümeye devam ediyoruz.
@@felsefeyolcusu yanıtınız için teşekkür ederimD O zaman öz'ü karakter ile özdeşleştirebilir miyiz? Peki bizde var olanı köreltebileceğimiz gibi var olmayan özü (örneğin müziğe yatkın değiliz) çok çalışarak elde edebilir miyiz? Öz bizim doğmadan önceki genetik kod gibi ruhumuzun kodu mu yoksa irade mi daha baskın geliyor? İyiki sizin gibi felsefe kanalları var. Beni düşünmeye teşvik ettiğiniz için minnettarım. İyi günler dilerim.
@@anathema2897 evet bir nevi karakter oluşturmuş oluyoruz özümüzü oluşturur iken.Doğuştan getirilen şey öz değildir.Ama özün oluşumunda etkisi vardır diyebiliriz.İcinde bulunduğumuz sosyo ekonomik koşullar + irademiz ; hem doğuştan getirdiğimiz istidatlarimizi ortaya çıkarmada hem de hepsinin bütünü olan karakterin yani özün oluşumunda büyük öneme sahiptirler.O bakımdan bir ülkenin refah seviyesi, kültürü,ailenin ve toplumun suur seviyesi,eğitim sistemi, kültür vs... özümüzü biçimlendirmede tesir ederler.Son olarak ise iradeli ve azimli isek kendi özümüzü iyi ve güçlü oluştururuz.İlgi ve desteğiniz için ben de size müteşekkirim.Dusunen insanlar olarak Türkiye'nin yarınlarıni daha müreffeh ve huzurlu inşaa edebiliriz.
@@felsefeyolcusu anlıyorum. Konuyla ilintili olmayacak ama Türkiye de felsefe okumak hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben şuanda amatörce felsefe ile ilgileniyorum ama akademik eğitim almayı çok isterim. Bir yks öğrencisi olarak da 'işsizlik sorunu' beni kaygılandırıyor.
@@anathema2897 işin gerçeği Türkiye'de felsefe okumak demek işsiz kalmak demektir.Çünkü alım hemen hemen hiç yok.Bu nedenle gelir getirecek başka bir iş yapip felsefe yi kendimiz için okumalıyız.Yani felsefe bir meslek değil de bizi daha da kamil hale getiren bir şey olmalı.Zaten ülkemizde geçinmek çok zor.Birkac meslek hariç nerdeyse asgari ücret ile çalışılıyor.O yüzden öncelik gecimimiz olmalı.
Çok ilginç bu kadar az izlenme içerik kalitesi arttıkça izlenme sayısı düşüyor bizi bırakmadığınız için teşekkürler
Kanal tekrar tekrar açılıp kapandığı için tabii olarak hem üye hem de izlenme sayısı da düşüyor.Sağlık olsun.Mühim olan keşti-i gam'da bendenizi yalnız bırakmamış olmanızdır.İlginiz,vefanız ve insaniyetiniz için sağolun.
Açtı kanalı yine..Pes etmiyor ve büyük bir saygıyı hak ediyor..Teşekkürler Felsefe Yolcusu..
Eyvallah sağolasin.
Tekrardan hoş geldiniz hocam. Azminiz öğrenme isteğimizi güçlendiriyor. Saygılar.
Hoşbulduk.Çok sağolun.
cok tesekkurler felsefe dersim hep ingilizce burdan once dinliyorum konuyu sonra drse hazirlaniyorum, cok iyisiniz tesekkurler
Ne demek rica ederim.
bizi aydınlatma mücadele aşkınız için minnettarız.iyi ki varsın..
Çok sağolun.Estağfurullah asıl siz iyi ki varsınız.Yoksa bunları anlatmamin hiç bir ehemmiyeti olmazdı.
videolarınız çok bilgilendirici, lütfen üretmeye devam edin
Teveccühünüz çok teşekkür ederim.
Emekleriniz için teşekkürler 💎
Rica ederim.
Azerbaycandan izliyorum sizi kanalınız çok güzel,başarılar😇
Çok sağolun.Azerbaycan'a selamlar saygılar.
Muhteşem.
Çok sağolun.
Emeginize teşekkürler
Ne demek, rica ederim.
ÇOK GÜZEL BİR VİDEO OLMUŞ EMEĞİNİZE SAĞLIK
Çok sağolun.Sizlere faydalı oldu isem bahtiyarim.
Azərbaycandan selamlar
Aleyküm selam.Adana' dan Azerbaycan'a selamlar saygılar olsun.
En cok yararlandigim turkce felsefe kanali
Kıymetli sözleriniz için çok teşekkür ederim.
İzlerken beynim yandı ama süper video olmuş ellerine sağlık
Sağolun.
Emeğinize sağlık, teşekkürler.
Rica ederim.
Ben de Albert Camus okurdum.. Ta ki dizime bir ok yiyene kadar
Özel bir adamsın emeğine sağlık 🙂
Eyvallah.Medhiyeniz için çok teşekkür ederim.Sizlere layık olmaya felsefeyi duygu ile harmanlayarak sizlere sunmaya gayret ediyorum.
Var oluşçuluk veya öz oluşçuluk bence farketmez insan bir şekilde gelmiştir önemli olan yaşam boyunca tüm insanların aynı sosyal haklardan yararlanarak adil bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleridir selamlar
Elhak.Varoluşculuk temelinde müdafaa-i hak vardır.Bütün insanların aynı haklara sahip olması ve bunun için mücadele vermek.Dunden bugüne kendini değiştirme cesaretine sahip olmak işin özüdür.
Güzel insan yeni videolar bekliyoruz,saygılar
Bittabi,çalışmalarım sürüyor.Çok sağolun.
Albert camus değil Albert camu diye okunmuyormu?
Uyarınız için teşekkürler.
İnsan nasıl vardır? İlk önce bu soruyu cevaplayalım! Bu soru cevaplanmadan varılan bütün sonuçlar eksik ya da hatalı olacaktır. İnsan nasıl vardır??? Siz hiç ustasız bir ahşap masa gördünüz mü?
İlginç degil. içlerinde merak duygusu kendini geliştirme duygusu olanlar giriyor . öğrenmenin ne değerde olduğunu bilen burda.
Merak eden ve hem kendini hem hayatı sorgulama cesaretine sahip herkes felsefenin alanına girecektir.
Tanrını zaten her şeyi bilen ve istediği şeyi yaratan olarak biliyoruz. Düşüncelerim bu yönde. Tanrı zaten sorgusuz ona itaat eden melekleri yaratmışdır. Peki ya özgür iradeyle tanrıya itaat etme zorunluluğunu kaçımız idrak edeceğiz? Ateistler farklı sebeplerden tanrıya inanmıyor. Tanrı diye biri olsa, bu kadar acımasız olamaz , adaletsiz olamaz veya cehennem ve cenneti yaratarak insanları korkuyla kendine itaat etdirmez gibi farklı farklı sebeplerden inanmıyorlar. Peki ya fark edermi? Herkesden herşeyden güçlü bilgili olan benden korkun ben kötü biriyim dese bile ona itaat etmek zorunda olsak , bu ona itaat etmemek için sebepmidir? Zaten güçsüzüz, bizi yaratanın kötü olması onu inkar etmemiz için sebep değildir. Bence insanın varoluş sebebi budur. Tanrının insanı yaratma sebebi budur. İnsan, özgür iradeyle tanrının her şeyden üstün olduğunu ve ona itaat etmek zorunda olduğunu anlayabilecekmi ? Yani kısaca bir deneyin içindeyiz. Ve insan yaratan değilde yaratılan olduktan sonra öylede böylede tanrının istediğini yapmaya mecburdur. Ne kadar doğru düşündüğümü bilmiyorum ama düşüncelerim bu yönde. Tanrı her şeyi biliyorsa bu deneyin ne manası var sorusunuda sorabiliriz kendimize. Ama her şeyi bilmek demek bir insan olarak bizim aklımızda hangi mananı doğuruyor? Belkide daha ilerisini düşünemiyoruz. "Her şeyi bilen tanrı" anlamını insan beyniyle tam olarak doğru anlamaya bilirizde.
Allahu tealanın bize ihtiyacı yok ama bizim ona var o bizim iyiligimizi istiyor bu yüzden dinler vardır ona itaat eden kurtuluşa erer . Allahu teala bizi var etmekle birlikde bize özgür irade ve nefs vermiştir ve iyi insan olmanın yollarını göstermiştir peygamberler ve dinler göndererek. Doğduğumuz şartları biz seçmesekte o şartların içinde iyi veya kötü insan olmayı biz seçiyoruz hayatımıza yön veriyoruz . Kötü insanların cezası bu dünyada verilmezse illahi adalet diğer dünyada verilicekdir kimsenin ahi yerde kalmaz fakat yaşadığımız sürece bu hesap kapanmaz ve iyi olmak için fırsat vardır.
@@sedasueda278 Çok doğru fakat bir ateistle böyle konuşursak inanma şansı çok az. Bu dediklerin bize emredilen ve öyredilenlerdir. Bense mantıklı bir şekilde benim yazımı okuyan kişinin (eğer ateistse) doğru yolu seçmesine yardımcı olmak için işin içine mantık katarak yazdım.
Hocam varoluşun temel ilkelerinden biri sınırsız özgürlükken ve birey her şeyden sorumlu kabul edilirken aynı zamanda nasıl olur da çevrenin etkileri de kabul edilebilir. Eğer seçimlerimizde çevrenin etkisinin olduğu söyleniyorsa varoluşçuluğun "sınırsız özgürlük" ifadesini sahiplenmesi yersiz olmuyor mu? Neticede bizi sınırlayan çevremiz var, bu sınırsız özgürlük değildir ki. Ayrıca derinlemesine düşünürsek çevrenin etkisi bireyin iradesinden daha güçlü duruyor. Bunları fikri eleştirmek için değil doğru anlamış mıyım teyit ettirmek için yazdım. Teşekkürler şimdiden
bence sinirsiz ozgurluk ve benlik demek insanin kendi kendisine aldigi kararlar demektir. Tabiki insanin kararlarina dis etkenler sekil verir. Sinirsiz ozgurlukle bunu anlatmis. Mesela sen diyelim ki ogretmen olmak istiyorsun ama annen doktor olacaksin diyor ve sen de kabul edip doktor oluyorsun. Bu sinirsiz ozgurluk degil. Cunku bu senin kararin degil annenin karari oluyor.
Merhabalar, öncelikle içerikleriniz için teşekkürler :) videonun sonundaki Sartre'ın yazısını (sanırım bir konuşmasıymış) yazılı şekilde bulamadım. Yazının olduğu bir site varsa atma şansınız var mı acaba?
Ne demek rica ederim.O konuşmayı uzun zaman evvel bir siteden bulmuştum.Tekrar bulabilir isem sizinle paylaşırım.
Yine mi telif yediniz? Videoları mp3 formatında google podcast'e yükleyebilir misiniz orda telif sıkıntısı olur mu?
Orda da telif gelebilir.Google ve ürünlerinde telif gelme olasılığı yüksek.
İyi güzel de filozofların ismini niye okuyamıyorsunuz?
Muzik skyrim far horizons
hocam canva'dan yaparsanız videoları telif konusunda sorun yaşamazsınız
Öneriniz için sağolun.
Merhaba! Aklıma bir soru takıldı. Varoluş özden önce gelir ilkesini açıklarken araba örneği verdiniz ve tam olarak 7.38de 'yani özünü varoluşundan önce belirleriz' dediniz. Bu kısımda acaba yanlışlık mı var yoksa ben mi anlamayamadım. Beni aydınlatırsanız sevinirim.
Bu arada çalışmalarınızı çok başarılı buluyorum umarım bu yolda devam edersiniz. Saygılarımla.
Evet doğru tespit etmişsiniz o misal yanlış olmuş.Bilmiyorum o misali verirken aklım neredeymis :) tam tersi olacakti tabii ki.Varoluşcu felsefe varolustsn sonra insanın tecrübelerle acılarla kendi özünü yavaş yavaş biçimlendirdiğini söyler.Bu bir bakıma doğrudur.İnsan doğusu ile beraber yetenekler ve zayıflıklari da beraberinde getirir ama bunlardsn hangisinin daha baskın olacağını çevre ile ilişkisinde deneyimledigi ve öğrendikleri belirleyecektir.İste burada iradenin etkisini unutmamak lazım.Azimli olur isrniz özünüzü yogurur kendinizi gelistirirsiniz.Bir kişi müziğe istidat li doğabilir ama bu yeteneğini ortaya çıkaracak bir ortamda yetişmez ve çok çalışmaz ise özünü ortaya çıkaramaz.O bakımdan ailenin suur seviyesi, ülkenin ve ailenin ekonomik durumu, gelecek kaygısı olup olmadığı,güven ortamı vs...çok mühim unsurlardır.Desteğiniz için çok sağolun.Sizlerle beraber felsefe yolunda yürümeye devam ediyoruz.
@@felsefeyolcusu yanıtınız için teşekkür ederimD
O zaman öz'ü karakter ile özdeşleştirebilir miyiz? Peki bizde var olanı köreltebileceğimiz gibi var olmayan özü (örneğin müziğe yatkın değiliz) çok çalışarak elde edebilir miyiz? Öz bizim doğmadan önceki genetik kod gibi ruhumuzun kodu mu yoksa irade mi daha baskın geliyor?
İyiki sizin gibi felsefe kanalları var. Beni düşünmeye teşvik ettiğiniz için minnettarım. İyi günler dilerim.
@@anathema2897 evet bir nevi karakter oluşturmuş oluyoruz özümüzü oluşturur iken.Doğuştan getirilen şey öz değildir.Ama özün oluşumunda etkisi vardır diyebiliriz.İcinde bulunduğumuz sosyo ekonomik koşullar + irademiz ; hem doğuştan getirdiğimiz istidatlarimizi ortaya çıkarmada hem de hepsinin bütünü olan karakterin yani özün oluşumunda büyük öneme sahiptirler.O bakımdan bir ülkenin refah seviyesi, kültürü,ailenin ve toplumun suur seviyesi,eğitim sistemi, kültür vs... özümüzü biçimlendirmede tesir ederler.Son olarak ise iradeli ve azimli isek kendi özümüzü iyi ve güçlü oluştururuz.İlgi ve desteğiniz için ben de size müteşekkirim.Dusunen insanlar olarak Türkiye'nin yarınlarıni daha müreffeh ve huzurlu inşaa edebiliriz.
@@felsefeyolcusu anlıyorum.
Konuyla ilintili olmayacak ama Türkiye de felsefe okumak hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben şuanda amatörce felsefe ile ilgileniyorum ama akademik eğitim almayı çok isterim. Bir yks öğrencisi olarak da 'işsizlik sorunu' beni kaygılandırıyor.
@@anathema2897 işin gerçeği Türkiye'de felsefe okumak demek işsiz kalmak demektir.Çünkü alım hemen hemen hiç yok.Bu nedenle gelir getirecek başka bir iş yapip felsefe yi kendimiz için okumalıyız.Yani felsefe bir meslek değil de bizi daha da kamil hale getiren bir şey olmalı.Zaten ülkemizde geçinmek çok zor.Birkac meslek hariç nerdeyse asgari ücret ile çalışılıyor.O yüzden öncelik gecimimiz olmalı.
Varoluşçuluk veya başka bir şey hakkında ufkumuzu acicak felsefi kitaplar önerirmisin
Soren kierkegaard ın ve Nietzsche nin İşbankası kültür yayınlarından çıkmış biyografileri ile başlayabilirsiniz.
Diğer felsefi kanallar kapanmiyorken bu kanal neden kapaniyor
Sanat ile felsefeyi harmanlayarak sunma tarzım nedeniyle bilhassa video başındaki müzik ya da doğa görüntülerine telif geliyor.
merhaba tin kavrami ne demek ruh anlamindami kulaniliyor din anlamin dami
Tin çoğunlukla ruh anlamında kullanılır.
@@felsefeyolcusu ruhdan haric baska kulanim anlami varmi peki
@@ahmetaksoy5595 kainatın zihni ya da en yüksek şuur şeklinde de anlamlandirabiliriz.
Hasretmi ozlem mi adini sen koy
Jan paul Sartre ,in adını telaffuz edemeyenler Yorum yapıyor.!🤣