Devamı1; Nell'le vedalaştıktan sonra eğildiğim yerden kalktım. Nell'e öpücük atıp dış kapıyı kapattım. Kapı kapanma sesi gelince arkamı döndüm Asönsörün yanına adımladım. asansörün önüne gelince bulunduğumuz katın numarasına bastım.asönsör kısa bir süre sonra bulunduğum kata gelince beklemeden içeri girdim. Asösör tamamen boştu 0'a basıp beklemeye başladım. Asansör 0'a gelince hemen asönsörden çıktım ve apartmanın kapısını açıp dışarı çıktım. güneşin yüzüme gelmesiyle gözlerimi hafif kıstım. Güneşe fazla takılmadan yakınlarda bulunan eczaneye doğru yürüdüm. ..... Evimiz şehre yakın olduğundan kısa bir sürede eczanenin kapısının önüne vardım. Eczanenin kapısını itip içeri girdim.içerinin soğukluyla ferahlarken etrafa baktım sıra yoktu. İşime gelirdi. Kapıyı bırakıp eczaneci sandığım çalışanların yanına gittim. Eczacı kadının bakışları beni bulunca konuştu. Eczacı kadın:'merhaba hoşgeldiniz' Kristen:' hoşbuldum şey burda gebelik testi var mı?' Eczaneci kadın:'tabi, kendiniz için mi bakıyorsunuz' Kristen:'hayır arkadaşım için belirtileri gösteriyor.' Ben kadınla konuşurken kadın çoktan çıkarmıştı testi. Kristen:'kaç won?' Eczaneci kadın:'2100 won efendim' Cebimden 2100 won çıkarıp kadına verdim kadın testi poşete koyup önüme uzattı. Poşeti alıp elimdeki parayı kadına verdim. Eczaneci kadın:'iyi günler' Yüzüme sahte bir gülümseme yapıp onun duyabileceği şekilde. Kristen:'sizede' Arkamı dönüp kapıya doğru yürüdüm. Kapının önüne gelince içeri girdiğim kapıyı kendime doğru çekerek kapıyı açtım. Vücudum ısınırken kapıdan çıkıp bir iki adım ilerledikten sonra durdum. Bakışlarımı önüme çevirince gördüğüm manzaraya şaşırmıştım. Jungkook' ve onun koluna sülük gibi yapılan Ah-In'e bakıyordum. Ah-In kafasını jungkook'un koluna yaslamış bir şekilde şaşkınca bana bakıyorlardı. Jungkook tek kaşıntı kaldırdı ve konuştu. Jungkook:'senin evde olamn gerekmiyormuydu?' Sorgulayıcı bakışlarını bana dikerken konuştum. Kristen:'nell için geldim bir hastalığı vardı. Sen ve Ah-In ne için geldiniz?' Siz diyemiyorum onlara zaten ikisinin isminin aynı cümlede kullanılmasına bile sinir oluyorken nasıl siz diyeyim. Jungkook:'yoldan geçerken Ah-In'i gördüm' Kristen:(sessizce)'kesin yoldan geçerkendir' Jungkook:'efendim?' İkisinde iki saniye bakıp bakışlarını jungkook'a çevirdim. Kristen:'neden buradasınız dedim duymamışsın' Jungkook:'biz mi? Ha Ah-In'i görmüştüm bir anda üstüme düşünce onu yalnız bırakmadım hastaymış ilaç almaya geldik' Tek kaşımı havaya kaldırarak ikisine bakarak konuştum. Kristen:'bu sıcakta?' Ah-In:'evet olamaz mı ayhh jungkook başım ağrıyor hadi gidelim. sonra evime gideriz' Kristen:'evine?' Ah-In:'evet ne var hasta hasta beni evde tek bırakmicaksın değil mi? Jungkook?' Jungkook:'aslınd- Jungkook'un konuşmasına izin vermeden konuştum. Kristen:'jungkook biz akşam yemeğe gidicez sende TEK başına gelebilir misin?' Ah-In:'hahh beni bu halimde bırakıp mı gelecek' Kristen:'kardeşin yok mu senin Ah-In' Ah-In jungkook'un kolundan kafasını çekti. Saçını kulağının arkasına koydu ve konuştu. Ah-In:'aslında pek bir şeyim yok bende gelirim sizinle' Yüzüme sahte bir gülümseme sundum. Kristen:'sana gelicek misin dediğimi hatırlamıyorum' Ah-In:'sormadım zaten jungkook nereye ben oraya değil mi jungkook' Bir anda jungkook'un koluna girmesiyle yüzümdeki sahte gülümsememi bozmadım ama benim gözüm hala Ah-In'ın jungkook'un girdiği kolundaydı. Jungkook'unda en az benim kadar rahatsız olduğunu görebiliyordum. Ama zorla gülümseyip cevap verdi. Jungkook:'hmhm' İçimden sınır krizi geçiri geçiriyordum. Burdan gitmem lazım yoksa ben bu kızın saçını başını yolardım. Kristen:'ben artık gidiyorum jungkook sonra görüşürüz' Elimdeki poşetle oradan uzaklaştım. Yaa o yapışkan nasıl jungkook'un koluna girer ya bide jungkook nereye bende oraya diyor. Jungkook'da kabul ediyor ya çıldırıcam. Sen görürsün jungkook. .... İçimden Ah-In'e küfürler saydırırken apartmanın kapısına gelmiştim bile. Kapının yanındaki yere kapının şifresini girdim. Kapının açılma sesi geldiğinde kapıyı iterek içeri girdim.kapıya bırakarak asönsörün önüne geldim. sinirle asönsörün düğmesine bastım derin bir nefes aldım. Asansör gelince asansöre bindim. Asansöre binince 4 kata bastım. Ellerimi göğsümde birleştirdim. O yapışık Ah-In kesinlikle jungkook'dan hoşlandığımı biliyordu ve bilerek yapıyordu. Bugün o Ah-In'den daha güzel olucam. ben içimden konuşurken asansörün kapısının açılmasıyla kollarımı göğsünden çektim. Yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirip asansörden çıktım. Evin kapısının önüne gelince cebime baktım evet anahtarını yanıma almamıştım. Zili çaldım. bir 7 saniye sonra kapı açıldı. Elimdeki poşeti omuz hizzama kadar kaldırdım. Gülümseyerek nell'e verdim. .... Bir on onbeş dakika sonra nell tuvaletten donuk bir şekilde çıktı. Yaslandığı duvardan kalktım ve nell'in yanına hızlı adımlarla gittim. Kristen:'eee sonu- İki çizgi görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hem bu restoranda gitmek için iyi bir bahane olabilirdi. Hemen testi yakında duran masaya koyup nell'e sıkıca sarıldım ilk başta karşılık vermesede sonra afallamış olucak ki karşılık verdi. Kristen:'ayayy teyze oluyorum ay çok heyacanlandım, bende akşam restorana gidicektim hep birlikte gidelim hem taehyung'a ve diğerlerine bu güzel haberi açıklarsın' Nell'den ayrıldım. Nell'in gözleri dolmuş ama yine de gülmeye çalışıyordu. Kristen:'yiaa sen duygulandım mı?' Nell:'tamam hadi taehyung'ları çağralım' Elimle nell'in yüzünü avuçladım ve parmaklarımla nell'in göz yaşlarını sildim. Kristen:'ağlama tamam mı şimdi haber verelim' Elimi nell'in yüzünden çektim. Cebimdeki telefonu çıkarıp arkadaşlarıma restona gideceğinizi ve restoranın konumunu attım. Elimdeki telefonu cebime koydum. Kristen:'çağırdım hadi ağlama, alışverişe çıkalım.' Aşağı innn👇
Devamı2 son Nell gülümseyiş cevap verdi. Nell:'hadi çıkalım' (Üşendim yazmaya) ^Alışveriş merkezi Bir sürü mağza gezmiştik. Nell çok basit ama şık bir kıyafet seçmişti. Ben hala kıyafet deniyordum. Hepsi çok sıradandı. Son olarak bir kıyafet demiştim baya hoş duruyordu. Kabinden çıkıp nell'in yanına gittim. Nell bakışlarını telefondan çekmiş beni süzüyordu. Nell:'üff yakıyorsun' Kristen:'bunumu alalım' Nell:'evet alalım' Kristen:'peki' Kabine girip kapıyı kapattım üstümdeki kıyafeti çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyindim. Beğendiğiniz kıyafeti askılığım dan tutup kabini açtım. Nell:'hadi fiyatını ödeyip çıkalım geç oluyor' Başımı sallamakla yetindim. Kasaya gelip elbisenin fiyatını ödedik. Alışveriş merkezi^ Sonunda eve varmıştık. Nell kendi evine gitmişti bende jungkook'la benim evime gitmiştim. Zili çaldım. Kısa bir süre sonra kapıyı jungkook açtı. Jungkook'u süzdüm beyaz takımıyla çok yakışıklı duruyordu. Beni süzdü ve konuştu. Jungkook:'daha hazır bile değilsin hani gidicektik.' Kristen:'çekilirsen hazırlanacağım' Jungkook sırıtarak kapıya yaslandı. İçeri geçip zaman kaybetmeden odama girdim. Poşetleri açıp içinden bugün aldığım elbiseyi alıp odanın lavabosuna gittim. Lavabonun kapısını kilitleyip üstümdekileri çıkardım. Vakit kaybetmeden elbiseyi elime alıp giyindim. Vücüduma tam oturmuştu. Kendimi süzmüştüm. Topuklu ayakkabılarımla gayet güzel duruyordu. Kıyafet: pin.it/Ze3qYW7 Topuklu ayakkabı: pin.it/1bsOIHB Zaman kaybetmeden saçlarıma kısa bir fön çektirip düz olduğuna kanaat getirdim. Banyoda kilitlediğim kapıyı açıp odadan çıktım. Makyaj masama oturdum. Dudaklarıma koyu pembe ruj sürdüm. Gözlerime fazla uzun olmicak şekilde aylaynır çektim. göz kenarlarımı küçük taşlarla süsleyince makyajı bitirdim. Makyaj masamda duran telefonumu aldım. Ekranı açıp saate baktım. 19:48'di. Makyaj masamda duran parfümü üç dört fıs sıktıktan sonra hemen masada duran telefonumu alıp odadan çıktım. Salona doğru gittiğimde jungkook telefonla oynuyordu. Gözünü telefon ayırmak soru sordu Jungkook:'geldin mi?' Kristen:'nasıl olmuşum?' Jungkook dediklerimi üzerine gözünü telefondan ayırdı. Beni süzüp konuştu. Jungkook:'iyi olmuş, hadi çıkalım.' Ne iyi mi olmuş gıcık. Jungkook ayağa kalktı ve kolunu bana uzattı. Bende tuttum. Dış kapıyı açıp asansöre adımladık. Asansörün düğmesine basıp olduğumuz kata bastık. Kısa bir bekleyişten sonra asansöre bindik. Birkaç kişi vardı umusamıyordum. kendime asansörün aynasında bakmakla meşguldüm ama arkadaki adamın bana nasıl baktığınıda görmeyecek kadar da umursamaz değildim. Jungkook:'sevgilim geldik' Sevgilim mi?! Banamı dedi, herhalde bana dedi yoksa burda benden başka kız yok tabi teyzeyi saymassak.neden dediğini az çok tahmin ediyordum. jungkook elini elime kenetledi Kristen:'tamam' Arkamı dönüp jungkook'un elini tutmaya devam ettim. Kapı açılınca birlikte apartmandan çıktık. Elini kenetlediği elimden çekti.Jungkook arabanın anahtarını çıkarıp arabayı açtı. Bir beyfendi gibi yanıma gelip benim için arabanın kapısını açtı. Bende içeri girdim. Jungkook kapımı kapattıktan sonra kendi kapısını açtı. İçeri girip kemerini taktı. Bende kemerimi takınca aklımdaki soruyu sordum. Kristen:'jungkook neden bana sevgilim dedin' Jungkook:'adamın bakışlarını görmedin mi?' Kristen:'gördüm ama... Neyse boşver' Jungkook bir kaç saniye bana baktı. Gözlerini benden ayırıp arabayı sürdü. Yol boyunca konuşmadık. .... Sonunda restorana varınca uygun bir park alanı bulup arabayı park etti. Fireni çekince arabadan inmem gerektiğini anladım. kapımı açıp arabadan dışarı adımladım. Arabanın kapısını kapattım. Jungkook'a baktığımda arabadan çıkmış kolunu girmem için kolunu uzatıyordu.. Boş bir ifadeyle kolunu tuttum. Zorlada olsa gülümsedim. Jungkook'da gülümseyince restorandan içeri girdik. Restoran gibi bizim oturduğumuz masada kocamandı. nell ve taehyung'u görünce jungkook'un kolundan çıkıp nell'e sarıldım. Sessizce konuştum. Kristen:'söyledin mi taehyung'a' Benimle aynı ses tonunda konuştu Nell:'hayır senin gelmeni bekledim' Gülümseyip nell'le sarılmamızı bitirdim. Taehyung'lada kısa bir selamlaşmadan sonra ben cam kenarına jungkook'da yanıma oturdu. Kristen:'gelmediler mi?' Nell:'bilmiyorum birazdan gelirler' ..... Kapıya bakarken içeri jake'ın girmesiyle ayağa kalktım. Kristen:'sonunda' Söylediğim şeyden sonra hepsinin gözleri beni buldu.sandelyeden kalkarak jake'ın yanına gittim. Jake'ın arkasından Ah-In'i görünce gülümsemem soldu ama zorlada olsa gülümsedim. Jake kısa bir süre beni süzdükten sonra konuştu. Jake:'ooo Amerikalılar ne zamandan beri bu kadar güzeldiler' Kristen:'yok canım bu benim güzelliğim her Amerikalı güzel değil' Bunu derken Ah-In'den bahsediyordum Ah-In'in anne tarafından Amerikalıydı. Ah-In göz devirerek jungkook'un yanına gidip ona sarıld- pardon yapıştı. Jungkook'un gözü hala bizdeydi. Baklemeden Jake'e sarıldım. jake'de bana karşılık verince ayrıldım. Kristen:'saha ve roni nerde?' Jake:'gelirler şimdi' Kristen:'tamam hadi oturalım' Ah-In'de jungkook'dan ayrılınca ben cam kenarına yanımada jungkook oturdu. Ah-In'de jungkook'un yanına oturdu. Jake'de benim karşımdaydı. Taehyung ve nell'de jake'ın yanındaydı. Jake:'kristen yanıma gelsene çiftler birlikte otursun' Kristen:'gel- Jungkook:'olmaz!' Herkesin bakışları jungkook'u buldu. Jungkook:'yani yer yetmez saha ve roni'de gelicek' Taehyung:'jungkook doğru söylüyor' Sırıtarak jungkook'a bakmaya başladım. Kulağına sessizce konuştum. Kristen:'ne zamandan beridir benim kararlarımı sen veriyorsun?' Jungkook:'vermiyorum yer yetmedi o yüzden' Kristen:'kesin öyledir' Tekrar eskisi gibi oturup Jake'le sohbet etmeye başladım. Kısa bir süre sonra saha ve roni görüş açımıza girdi. Saha:'selam biz geldik' Saha ve roni el ele tutuşarak sandalyelere oturdular. Jake:'siz sevgilimisiniz?' Roni;'evet daha bugün olduk' Saha ve roni birbirilerine bakarak gülümsediler. Kısa bir süre sonra romantik bir müzik çaldı. Taehyung ayağa kalkarak nell'e elini uzattı. Nell'de taehyung'un elinin üstüne elini koyarak ayağa kalktılar.onlar dans ederken yavaş yavaş etraftaki insanlarda dans etmeye başlıyordu. Roni ve saha'da kısa bir süre sonra dans etmeye başladı. Ah-In:'jungkook dans edelim mi?' Jungkook:'hayı-' Ah-In:'kabul ettin sayıyorum hadi dans edelim' Jungkook ilk önce bana baktı sonra Ah-In'e dönüp ayağa kalktılar.onlar yavaşça dans etmeye başladılar. ben sinirden elimi sıkarken jungkook bana dönüp sırıttı. Ben jungkook ve Ah-In'i izliyordum. Jungkook ise hiç Ah-In'e bakmıyordu Ah-In'in aksine bana sırıtarak bakıyordu. Jake:'bu güzel bayan benimle dans etmek ister mi?' Jake'e baktığımda daha ne zaman geldiğini bilmiyorken elini uzatmış benden cevap bekliyordu. jungkook'a baktığımda sırıtması solmuş bir bana bir jake'e bakıyordu. Sırıtarak Kristen:'tabiki' İkimizde jungkook ve Ah-In'in yanlarındaydık. Jake elini belime koyunca bende bir elimi jake'in omzuna diğer elimide jake'ın eliyle buluşturdum. İkimiz dans ederken jungkook sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Jungkook ve Ah-In'i izlediğimde Ah-In kafasını jungkook'un göğsüne yaslamış sarılmış bir vaziyette gözlerini kapatmıştı. Sinirlerim hücrelerim artarken jungkook şaşkın bir şekilde Ah-In'e bakıyordu. Eğer biraz daha bakarsam Ah-In'in saçında saç bırakmicaktım. Hızla jake'in elini bıraktım. Kristen:'jake ben lavaboya gidicem' Jake:'peki' Jake'den ayrılıp lavaboya gittim. Lavabonun kapısını açıp içeri girdim. Kimse yoktu. Derin derin nefesleri akarken içeri bir adam girdi kapıyı kilitledi. Kristen:'hey neden kapıyı kilitliyorsun?' Bana taraf döndüğünde bunu kişinin jungkook olduğunu gördüm.kollarımı göğsümde birleştirdim. Kristen:'neden geldin? gitsene Ah-In'in yanına' Jungkook:'gitmicem, seninle dans edicektim ben' Kristen:'o zaman neden Ah-In'le dans ediyorsun? dans ederken de pek bir yakındınız'' Üstüme doğru gelmeye başlayınca göğsümde birleştirdiği kollarımı çözdüm. Jungkook:'sen, beni mi kıskandın' Sırtım duvarla buluşunca jungkook kollarını duvara koyarak beni sıkıştırdı. Kristen:'yok canım niye kıskanayım, s-sadece gerçekleri söyledim' Jungkook:'o zaman bir gerçeğide ben söyleyeyim mi?' Kristen:'ne gerçe-' Jungkook:'seni seviyorum' Kristen'şaka yapıyorsun' Jungkook:'şaka olmadığını şöyle sana göstereyim' Jungkook bir anda dudağıma yapışınca şaşkınlıktan ve heyecandan donup kalmıştım. O bana karşılık verirken benimde vermemi bekliyordu. Kısa bir süre sonra bende karşılık vermeye başladım. Bir süre sonra dudaklarını ayırıp konuştum. Kristen:'ama ben seni sevmiyorum' Jungkook:'ne!' Kristen:'çünkü ben sana ağşığım' Dedim ve dudaklarına yapıştım ikimizde karşılıklı olarak öpüşürken kapıyı kıracak derecede yüksek itilmesiyle ayrıldık. Nell:'ayhh açın şu kapıyı şimdi altıma yapıcam!, ulan hamileyim!' İkimizde birbirimize bakarak güldük. '𝕋𝕙𝕖 𝕖𝕟𝕕' Biraz saçmaladım gibi geldi, ama sonunda nell'i koymasaydım içimde kalırdı. Bu arada nasıldı? fikirlerinizi yorumlara yazın sonraki kurguda görüşmek üzere✌️
Jeon Jungkook ile hayal et 'ev arkadaşım' [TB] oneshot
Jungkook ile hayal et 'ev arkadaşını kıskanırsın'
🧷 jungkook ile hayal et 'ev arkadaşını kıskanırsın' [TB] oneshot
·smut yoktur
·yazım yanlışı varsa şimdiden özür dilerim
·kurgudur, gerçek değildir
·rahatsız edici sahneler olabilir
·lütfen çalmayınız!
·eğlence amaçlıdır
·küfür, argo içerebilir
*Kafanızı karışıyorsa şarkıyla okumayınız*
Şarkı : Ece Seçkin - hoşuna mı gidiyor🎧
^Speed up^
Jeon jungkook - 23
Wizard kristen - 19
✍️ Abcdefghi_Imnoqrstuvyz
*
Devamı1;
Nell'le vedalaştıktan sonra eğildiğim yerden kalktım. Nell'e öpücük atıp dış kapıyı kapattım. Kapı kapanma sesi gelince arkamı döndüm Asönsörün yanına adımladım.
asansörün önüne gelince bulunduğumuz katın numarasına bastım.asönsör kısa bir süre sonra bulunduğum kata gelince beklemeden içeri girdim.
Asösör tamamen boştu 0'a basıp beklemeye başladım. Asansör 0'a gelince hemen asönsörden çıktım ve apartmanın kapısını açıp dışarı çıktım. güneşin yüzüme gelmesiyle gözlerimi hafif kıstım.
Güneşe fazla takılmadan yakınlarda bulunan eczaneye doğru yürüdüm.
.....
Evimiz şehre yakın olduğundan kısa bir sürede eczanenin kapısının önüne vardım.
Eczanenin kapısını itip içeri girdim.içerinin soğukluyla ferahlarken etrafa baktım sıra yoktu. İşime gelirdi. Kapıyı bırakıp eczaneci sandığım çalışanların yanına gittim. Eczacı kadının bakışları beni bulunca konuştu.
Eczacı kadın:'merhaba hoşgeldiniz'
Kristen:' hoşbuldum şey burda gebelik testi var mı?'
Eczaneci kadın:'tabi, kendiniz için mi bakıyorsunuz'
Kristen:'hayır arkadaşım için belirtileri gösteriyor.'
Ben kadınla konuşurken kadın çoktan çıkarmıştı testi.
Kristen:'kaç won?'
Eczaneci kadın:'2100 won efendim'
Cebimden 2100 won çıkarıp kadına verdim kadın testi poşete koyup önüme uzattı. Poşeti alıp elimdeki parayı kadına verdim.
Eczaneci kadın:'iyi günler'
Yüzüme sahte bir gülümseme yapıp onun duyabileceği şekilde.
Kristen:'sizede'
Arkamı dönüp kapıya doğru yürüdüm. Kapının önüne gelince içeri girdiğim kapıyı kendime doğru çekerek kapıyı açtım. Vücudum ısınırken kapıdan çıkıp bir iki adım ilerledikten sonra durdum.
Bakışlarımı önüme çevirince gördüğüm manzaraya şaşırmıştım. Jungkook' ve onun koluna sülük gibi yapılan Ah-In'e bakıyordum.
Ah-In kafasını jungkook'un koluna yaslamış bir şekilde şaşkınca bana bakıyorlardı. Jungkook tek kaşıntı kaldırdı ve konuştu.
Jungkook:'senin evde olamn gerekmiyormuydu?'
Sorgulayıcı bakışlarını bana dikerken konuştum.
Kristen:'nell için geldim bir hastalığı vardı. Sen ve Ah-In ne için geldiniz?'
Siz diyemiyorum onlara zaten ikisinin isminin aynı cümlede kullanılmasına bile sinir oluyorken nasıl siz diyeyim.
Jungkook:'yoldan geçerken Ah-In'i gördüm'
Kristen:(sessizce)'kesin yoldan geçerkendir'
Jungkook:'efendim?'
İkisinde iki saniye bakıp bakışlarını jungkook'a çevirdim.
Kristen:'neden buradasınız dedim duymamışsın'
Jungkook:'biz mi? Ha Ah-In'i görmüştüm bir anda üstüme düşünce onu yalnız bırakmadım hastaymış ilaç almaya geldik'
Tek kaşımı havaya kaldırarak ikisine bakarak konuştum.
Kristen:'bu sıcakta?'
Ah-In:'evet olamaz mı ayhh jungkook başım ağrıyor hadi gidelim. sonra evime gideriz'
Kristen:'evine?'
Ah-In:'evet ne var hasta hasta beni evde tek bırakmicaksın değil mi? Jungkook?'
Jungkook:'aslınd-
Jungkook'un konuşmasına izin vermeden konuştum.
Kristen:'jungkook biz akşam yemeğe gidicez sende TEK başına gelebilir misin?'
Ah-In:'hahh beni bu halimde bırakıp mı gelecek'
Kristen:'kardeşin yok mu senin Ah-In'
Ah-In jungkook'un kolundan kafasını çekti. Saçını kulağının arkasına koydu ve konuştu.
Ah-In:'aslında pek bir şeyim yok bende gelirim sizinle'
Yüzüme sahte bir gülümseme sundum.
Kristen:'sana gelicek misin dediğimi hatırlamıyorum'
Ah-In:'sormadım zaten jungkook nereye ben oraya değil mi jungkook'
Bir anda jungkook'un koluna girmesiyle yüzümdeki sahte gülümsememi bozmadım ama benim gözüm hala Ah-In'ın jungkook'un girdiği kolundaydı.
Jungkook'unda en az benim kadar rahatsız olduğunu görebiliyordum. Ama zorla gülümseyip cevap verdi.
Jungkook:'hmhm'
İçimden sınır krizi geçiri geçiriyordum. Burdan gitmem lazım yoksa ben bu kızın saçını başını yolardım.
Kristen:'ben artık gidiyorum jungkook sonra görüşürüz'
Elimdeki poşetle oradan uzaklaştım. Yaa o yapışkan nasıl jungkook'un koluna girer ya bide jungkook nereye bende oraya diyor. Jungkook'da kabul ediyor ya çıldırıcam. Sen görürsün jungkook.
....
İçimden Ah-In'e küfürler saydırırken apartmanın kapısına gelmiştim bile. Kapının yanındaki yere kapının şifresini girdim.
Kapının açılma sesi geldiğinde kapıyı iterek içeri girdim.kapıya bırakarak asönsörün önüne geldim. sinirle asönsörün düğmesine bastım derin bir nefes aldım. Asansör gelince asansöre bindim.
Asansöre binince 4 kata bastım. Ellerimi göğsümde birleştirdim. O yapışık Ah-In kesinlikle jungkook'dan hoşlandığımı biliyordu ve bilerek yapıyordu.
Bugün o Ah-In'den daha güzel olucam. ben içimden konuşurken asansörün kapısının açılmasıyla kollarımı göğsünden çektim. Yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirip asansörden çıktım.
Evin kapısının önüne gelince cebime baktım evet anahtarını yanıma almamıştım. Zili çaldım. bir 7 saniye sonra kapı açıldı.
Elimdeki poşeti omuz hizzama kadar kaldırdım. Gülümseyerek nell'e verdim.
....
Bir on onbeş dakika sonra nell tuvaletten donuk bir şekilde çıktı. Yaslandığı duvardan kalktım ve nell'in yanına hızlı adımlarla gittim.
Kristen:'eee sonu-
İki çizgi görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hem bu restoranda gitmek için iyi bir bahane olabilirdi. Hemen testi yakında duran masaya koyup nell'e sıkıca sarıldım ilk başta karşılık vermesede sonra afallamış olucak ki karşılık verdi.
Kristen:'ayayy teyze oluyorum ay çok heyacanlandım, bende akşam restorana gidicektim hep birlikte gidelim hem taehyung'a ve diğerlerine bu güzel haberi açıklarsın'
Nell'den ayrıldım. Nell'in gözleri dolmuş ama yine de gülmeye çalışıyordu.
Kristen:'yiaa sen duygulandım mı?'
Nell:'tamam hadi taehyung'ları çağralım'
Elimle nell'in yüzünü avuçladım ve parmaklarımla nell'in göz yaşlarını sildim.
Kristen:'ağlama tamam mı şimdi haber verelim'
Elimi nell'in yüzünden çektim. Cebimdeki telefonu çıkarıp arkadaşlarıma restona gideceğinizi ve restoranın konumunu attım.
Elimdeki telefonu cebime koydum.
Kristen:'çağırdım hadi ağlama, alışverişe çıkalım.'
Aşağı innn👇
Devamı2 son
Nell gülümseyiş cevap verdi.
Nell:'hadi çıkalım'
(Üşendim yazmaya)
^Alışveriş merkezi
Bir sürü mağza gezmiştik. Nell çok basit ama şık bir kıyafet seçmişti. Ben hala kıyafet deniyordum. Hepsi çok sıradandı. Son olarak bir kıyafet demiştim baya hoş duruyordu. Kabinden çıkıp nell'in yanına gittim.
Nell bakışlarını telefondan çekmiş beni süzüyordu.
Nell:'üff yakıyorsun'
Kristen:'bunumu alalım'
Nell:'evet alalım'
Kristen:'peki'
Kabine girip kapıyı kapattım üstümdeki kıyafeti çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyindim. Beğendiğiniz kıyafeti askılığım dan tutup kabini açtım.
Nell:'hadi fiyatını ödeyip çıkalım geç oluyor'
Başımı sallamakla yetindim. Kasaya gelip elbisenin fiyatını ödedik.
Alışveriş merkezi^
Sonunda eve varmıştık. Nell kendi evine gitmişti bende jungkook'la benim evime gitmiştim. Zili çaldım. Kısa bir süre sonra kapıyı jungkook açtı. Jungkook'u süzdüm beyaz takımıyla çok yakışıklı duruyordu. Beni süzdü ve konuştu.
Jungkook:'daha hazır bile değilsin hani gidicektik.'
Kristen:'çekilirsen hazırlanacağım'
Jungkook sırıtarak kapıya yaslandı. İçeri geçip zaman kaybetmeden odama girdim.
Poşetleri açıp içinden bugün aldığım elbiseyi alıp odanın lavabosuna gittim. Lavabonun kapısını kilitleyip üstümdekileri çıkardım.
Vakit kaybetmeden elbiseyi elime alıp giyindim. Vücüduma tam oturmuştu. Kendimi süzmüştüm. Topuklu ayakkabılarımla gayet güzel duruyordu.
Kıyafet: pin.it/Ze3qYW7
Topuklu ayakkabı: pin.it/1bsOIHB
Zaman kaybetmeden saçlarıma kısa bir fön çektirip düz olduğuna kanaat getirdim. Banyoda kilitlediğim kapıyı açıp odadan çıktım.
Makyaj masama oturdum. Dudaklarıma koyu pembe ruj sürdüm. Gözlerime fazla uzun olmicak şekilde aylaynır çektim. göz kenarlarımı küçük taşlarla süsleyince makyajı bitirdim.
Makyaj masamda duran telefonumu aldım. Ekranı açıp saate baktım. 19:48'di. Makyaj masamda duran parfümü üç dört fıs sıktıktan sonra hemen masada duran telefonumu alıp odadan çıktım.
Salona doğru gittiğimde jungkook telefonla oynuyordu. Gözünü telefon ayırmak soru sordu
Jungkook:'geldin mi?'
Kristen:'nasıl olmuşum?'
Jungkook dediklerimi üzerine gözünü telefondan ayırdı. Beni süzüp konuştu.
Jungkook:'iyi olmuş, hadi çıkalım.'
Ne iyi mi olmuş gıcık. Jungkook ayağa kalktı ve kolunu bana uzattı. Bende tuttum. Dış kapıyı açıp asansöre adımladık. Asansörün düğmesine basıp olduğumuz kata bastık. Kısa bir bekleyişten sonra asansöre bindik.
Birkaç kişi vardı umusamıyordum. kendime asansörün aynasında bakmakla meşguldüm ama arkadaki adamın bana nasıl baktığınıda görmeyecek kadar da umursamaz değildim.
Jungkook:'sevgilim geldik'
Sevgilim mi?! Banamı dedi, herhalde bana dedi yoksa burda benden başka kız yok tabi teyzeyi saymassak.neden dediğini az çok tahmin ediyordum. jungkook elini elime kenetledi
Kristen:'tamam'
Arkamı dönüp jungkook'un elini tutmaya devam ettim. Kapı açılınca birlikte apartmandan çıktık. Elini kenetlediği elimden çekti.Jungkook arabanın anahtarını çıkarıp arabayı açtı. Bir beyfendi gibi yanıma gelip benim için arabanın kapısını açtı.
Bende içeri girdim. Jungkook kapımı kapattıktan sonra kendi kapısını açtı. İçeri girip kemerini taktı. Bende kemerimi takınca aklımdaki soruyu sordum.
Kristen:'jungkook neden bana sevgilim dedin'
Jungkook:'adamın bakışlarını görmedin mi?'
Kristen:'gördüm ama... Neyse boşver'
Jungkook bir kaç saniye bana baktı. Gözlerini benden ayırıp arabayı sürdü.
Yol boyunca konuşmadık.
....
Sonunda restorana varınca uygun bir park alanı bulup arabayı park etti. Fireni çekince arabadan inmem gerektiğini anladım. kapımı açıp arabadan dışarı adımladım. Arabanın kapısını kapattım.
Jungkook'a baktığımda arabadan çıkmış kolunu girmem için kolunu uzatıyordu.. Boş bir ifadeyle kolunu tuttum. Zorlada olsa gülümsedim. Jungkook'da gülümseyince restorandan içeri girdik.
Restoran gibi bizim oturduğumuz masada kocamandı. nell ve taehyung'u görünce jungkook'un kolundan çıkıp nell'e sarıldım.
Sessizce konuştum.
Kristen:'söyledin mi taehyung'a'
Benimle aynı ses tonunda konuştu
Nell:'hayır senin gelmeni bekledim'
Gülümseyip nell'le sarılmamızı bitirdim. Taehyung'lada kısa bir selamlaşmadan sonra ben cam kenarına jungkook'da yanıma oturdu.
Kristen:'gelmediler mi?'
Nell:'bilmiyorum birazdan gelirler'
.....
Kapıya bakarken içeri jake'ın girmesiyle ayağa kalktım.
Kristen:'sonunda'
Söylediğim şeyden sonra hepsinin gözleri beni buldu.sandelyeden kalkarak jake'ın yanına gittim. Jake'ın arkasından Ah-In'i görünce gülümsemem soldu ama zorlada olsa gülümsedim. Jake kısa bir süre beni süzdükten sonra konuştu.
Jake:'ooo Amerikalılar ne zamandan beri bu kadar güzeldiler'
Kristen:'yok canım bu benim güzelliğim her Amerikalı güzel değil'
Bunu derken Ah-In'den bahsediyordum Ah-In'in anne tarafından Amerikalıydı. Ah-In göz devirerek jungkook'un yanına gidip ona sarıld- pardon yapıştı. Jungkook'un gözü hala bizdeydi.
Baklemeden Jake'e sarıldım. jake'de bana karşılık verince ayrıldım.
Kristen:'saha ve roni nerde?'
Jake:'gelirler şimdi'
Kristen:'tamam hadi oturalım'
Ah-In'de jungkook'dan ayrılınca ben cam kenarına yanımada jungkook oturdu. Ah-In'de jungkook'un yanına oturdu. Jake'de benim karşımdaydı. Taehyung ve nell'de jake'ın yanındaydı.
Jake:'kristen yanıma gelsene çiftler birlikte otursun'
Kristen:'gel-
Jungkook:'olmaz!'
Herkesin bakışları jungkook'u buldu.
Jungkook:'yani yer yetmez saha ve roni'de gelicek'
Taehyung:'jungkook doğru söylüyor'
Sırıtarak jungkook'a bakmaya başladım. Kulağına sessizce konuştum.
Kristen:'ne zamandan beridir benim kararlarımı sen veriyorsun?'
Jungkook:'vermiyorum yer yetmedi o yüzden'
Kristen:'kesin öyledir'
Tekrar eskisi gibi oturup Jake'le sohbet etmeye başladım. Kısa bir süre sonra saha ve roni görüş açımıza girdi.
Saha:'selam biz geldik'
Saha ve roni el ele tutuşarak sandalyelere oturdular.
Jake:'siz sevgilimisiniz?'
Roni;'evet daha bugün olduk'
Saha ve roni birbirilerine bakarak gülümsediler.
Kısa bir süre sonra romantik bir müzik çaldı. Taehyung ayağa kalkarak nell'e elini uzattı. Nell'de taehyung'un elinin üstüne elini koyarak ayağa kalktılar.onlar dans ederken yavaş yavaş etraftaki insanlarda dans etmeye başlıyordu.
Roni ve saha'da kısa bir süre sonra dans etmeye başladı.
Ah-In:'jungkook dans edelim mi?'
Jungkook:'hayı-'
Ah-In:'kabul ettin sayıyorum hadi dans edelim'
Jungkook ilk önce bana baktı sonra Ah-In'e dönüp ayağa kalktılar.onlar yavaşça dans etmeye başladılar. ben sinirden elimi sıkarken jungkook bana dönüp sırıttı. Ben jungkook ve Ah-In'i izliyordum. Jungkook ise hiç Ah-In'e bakmıyordu Ah-In'in aksine bana sırıtarak bakıyordu.
Jake:'bu güzel bayan benimle dans etmek ister mi?'
Jake'e baktığımda daha ne zaman geldiğini bilmiyorken elini uzatmış benden cevap bekliyordu. jungkook'a baktığımda sırıtması solmuş bir bana bir jake'e bakıyordu. Sırıtarak
Kristen:'tabiki'
İkimizde jungkook ve Ah-In'in yanlarındaydık. Jake elini belime koyunca bende bir elimi jake'in omzuna diğer elimide jake'ın eliyle buluşturdum. İkimiz dans ederken jungkook sinirli bir şekilde bize bakıyordu.
Jungkook ve Ah-In'i izlediğimde Ah-In kafasını jungkook'un göğsüne yaslamış sarılmış bir vaziyette gözlerini kapatmıştı. Sinirlerim hücrelerim artarken jungkook şaşkın bir şekilde Ah-In'e bakıyordu.
Eğer biraz daha bakarsam Ah-In'in saçında saç bırakmicaktım. Hızla jake'in elini bıraktım.
Kristen:'jake ben lavaboya gidicem'
Jake:'peki'
Jake'den ayrılıp lavaboya gittim. Lavabonun kapısını açıp içeri girdim. Kimse yoktu. Derin derin nefesleri akarken içeri bir adam girdi kapıyı kilitledi.
Kristen:'hey neden kapıyı kilitliyorsun?'
Bana taraf döndüğünde bunu kişinin jungkook olduğunu gördüm.kollarımı göğsümde birleştirdim.
Kristen:'neden geldin? gitsene Ah-In'in yanına'
Jungkook:'gitmicem, seninle dans edicektim ben'
Kristen:'o zaman neden Ah-In'le dans ediyorsun? dans ederken de pek bir yakındınız''
Üstüme doğru gelmeye başlayınca göğsümde birleştirdiği kollarımı çözdüm.
Jungkook:'sen, beni mi kıskandın'
Sırtım duvarla buluşunca jungkook kollarını duvara koyarak beni sıkıştırdı.
Kristen:'yok canım niye kıskanayım, s-sadece gerçekleri söyledim'
Jungkook:'o zaman bir gerçeğide ben söyleyeyim mi?'
Kristen:'ne gerçe-'
Jungkook:'seni seviyorum'
Kristen'şaka yapıyorsun'
Jungkook:'şaka olmadığını şöyle sana göstereyim'
Jungkook bir anda dudağıma yapışınca şaşkınlıktan ve heyecandan donup kalmıştım. O bana karşılık verirken benimde vermemi bekliyordu. Kısa bir süre sonra bende karşılık vermeye başladım. Bir süre sonra dudaklarını ayırıp konuştum.
Kristen:'ama ben seni sevmiyorum'
Jungkook:'ne!'
Kristen:'çünkü ben sana ağşığım'
Dedim ve dudaklarına yapıştım ikimizde karşılıklı olarak öpüşürken kapıyı kıracak derecede yüksek itilmesiyle ayrıldık.
Nell:'ayhh açın şu kapıyı şimdi altıma yapıcam!, ulan hamileyim!'
İkimizde birbirimize bakarak güldük.
'𝕋𝕙𝕖 𝕖𝕟𝕕'
Biraz saçmaladım gibi geldi, ama sonunda nell'i koymasaydım içimde kalırdı. Bu arada nasıldı? fikirlerinizi yorumlara yazın sonraki kurguda görüşmek üzere✌️
@@Abcdefghi_Imnoqrstuvyz🎉
@@Abcdefghi_Imnoqrstuvyz devamı yokmu eyer devamını getirirsen haber ver nolur askom
@@Abcdefghi_Imnoqrstuvyz😢😢😢
Ah-In yolmak serbestt
Ya tam sew oldular nell sende nys işe yavru.
Çook detaylı anlatman hoşuma giti çok güzel olmuş🩷🫠
Ay ama sen çok güzel yazıyorsunn
Bebeğimm çok güzelsinnn yaa💜💜💜💜💜💜
@@alnqln ay utandım ama şimdii
@@l.lgazIşık ayy utanma güzelimmm
@@l.lgazIşık gerçeklerr💗💗💗💗
@@alnqln teşekkür ederimm askm 💗
Çok güzel olmuş askm
Açılın yoldan amerikalı olmaya gidiyorum
Ah aman aman 😽aa
Çok güzel olmuş ❤❤❤❤🎉🎉
Devamı gelsin yaa lütfen ben böyle güzel hikaye görmedim lütfen kırma beniiii
Adını öğrenebilirmiyim
Bir sakıncası yoksa
erken geldim ve yorum yok
@@exoffe4teayanlış anladın ilkim demedim erken geldim dedim :)
@@exoffe4tea sorun yok uyku sersemi olur öyle şeyler
Buldum seniiiii
@@jeon.alisa97 aaa bestiem beni bulmuş ağağağağ
bizde sürekli birbirimizi buluyoruz ncbcgjvdg
@@jeon.alisa97 yoksa sende mi bu kanalı takip ediyorsun
çok güzel olmuş ellerine sağlık
Çok guzel olmus askim