O kadar derin bir konu ki,o yuzdendir ki denklem bu duzeyde olusturulmus ve cozumlenmeyi bekliyor,bu da her insanin kendine has yolculugunu olusturuyor.Bilgiyi keyifli bir halde dile getirip aktaran zihinlere tesekkurler yani sizlere..
Tüm samimiyetimle demek istiyorum ki modern ve bilimsel bir "Karagöz-Hacivat" görseli vermişsiniz ve pek sevimli ve eğlenceli olmuş. Her ne kadar "Karagöz-Hacivat" alışılmış yerlerinde değilse de :)). Sevgiler...
Kenar etkisi; kenardan izleyen insanların vaktini değerli kılıyor...Kıymetli emeklerinize ne kadar teşekkür etsek az.. Asimov Üstad'ımızın bir yerlerde söyledikleri vardı konuyla alakalı.. ‐ “İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşündüklerinde yanılıyorlardı. İnsanlar, dünyanın küre olduğunu düşündüklerinde de yanılıyorlardı. Ama eğer sen dünyanın küre olduğunu düşünenlerin yanılgısıyla onun düz olduğunu düşünenlerin yanılgısının aynı olduğunu düşünürsen, senin yanılgın ikisinin toplamından da fazla olur.” "ŞÜPHE" Konusunu da merakla bekliyoruz.. İyiki varsınız.. Saygı
15.00 DA Sn. Börtücene dedi ki! Çok iyi fikir! 30 sn kadar sonra da bu iyi birşey dedi. İyi lik bir vektörel seviye bilgisi ya! Ne için yada neye göre yada hangi referansa göre daha iyi. İngilizce de mesala between diyip bırakamzsın. Neyle ne arasında demek gibi. Burada ben kenar koyma ihtiyacı duydum belki. Sevgilerimle. Ercan.
Susar gibi, çaysar gibi felsefesedim sizi dinlerken, teşekkürler.KESİNLİK kavramı neyi ifade eder? Aslında kavramları doğru analiz edebilmek için, kuşatan kavramlar ve kuşatılan kavramlar ayrımını yapmak gerekir öncelikle, diye düşünürüm.O zaman kendim de dahil olmakta olan şeyleri kuşatan en genel kavramlar nedir?Bana göre, en kuşatıcı kavramlar İZAFİLİK ve DEĞİŞME kavramlarıdır.O halde, istisnasız, olmakta olan herşeyin hem izafiliği ve hem de değişmekte olduğu KESİN´dir.Dolayısıyle, oluşlara ya da varlıklara ilişkin tüm diğer felsefi kavramlar ve çıkarımlar bu şemsiye(=üst=kuşatıcı) kavramlar olan İZAFİLİK ve DEĞİŞME kavramlarının altında ve bu iki şemsiye kavramlarının kesinliğine bağlı alt ya da sonraki kavramlar ve çıkarımlar olmak zorundadır.Yani herbirşey kesin biçimde, izafi olarak değişmektedir.Dolayısıyle, şeylerin izafi ve değişir olmaları kesinliğine bağlı olarak, tüm diğer kavramlar anlam kazanırlar kanımca.O halde, ''herhangi birşey var mıdır, ya da, yok mudur?'' sorusunun kesin yanıtı : herbirşey izafi manada kesin olarak olur ve kesin olarak ta değişir, yani hiçbirşey mutlak manada var değildir.O zaman KESİNLİK´i yasalarda ve ilkelerde aramak gerekir, yani OLMAK´ta aramak gerekir, zira birşeyin olması demek bir yasanın ya da ilkenin işlemesi demektir esasında.Dolayısıyle, aslolan, birşeyin kesin biçimde varolup olmaması değil fakat o şeyin kesin biçimde oluyor(=akıyor) ve değişiyor olup olmamasıdır.Zira, adı üstünde, OLMAK, bir noktadan farklı bir noktaya doğru hareket etmek yani AKMAK(=değişmek) demektir.O halde, ''elimde tuttuğum kitap var mıdır, yok mudur?'' sorusu yerine ''elimde tuttuğum kitap izafi olarak oluyor ve değişiyor mu?'' sorusunu sormak esastır, naçizane bana göre.O halde, elimde tuttuğum kitabın olması(=akması) ve değişmesi KESİN´dir , zira elimde tuttuğum kitabın bir saniye önceki hali ile bir saniye sonraki hali AYNI(=özdeş) değildir.Ve aynı olmaması da KESİN´dir.Dolayısıyle elimde tuttuğum kitabın sabit biçimde ne varlığı ve ne de yokluğu kesindir, fakat aynı anda hem var olduğu ve hem de yok olduğu kesindir.Zira, bir saniye önceki kitap yok, bir saniye sonra da şimdiki kitap olmayacak.Olaya böyle baktığımızda da, birşeyin hem varlığı ve hem de yokluğu KESİNLİK arzeder.Yani, birşeyi ne sadece ve salt varlık olarak ve ne de sadece ve salt yokluk olarak SABİTLEYEBİLİRİZ.Fakat, sabit olan, varlık ile yokluğun sürekli bir biçimde, zincirleme olarak ve değişerek YER DEĞİŞTİRMESİ´dir.Yani bir saniye önce bir kitap vardı(=doldu) şimdi ise bir saniye önceki kitap yok(=boşaldı), dolayısıyle bir saniye önceki kitabın varlığı mutlak değildi ve şimdi yerini değişen(=eskiyen) kitap aldı.Ve bu, böyle zincirleme, bir dolu bir boş şeklinde devam eder bence.Sonuç itibariyle, İZAFİLİK VE DEĞİŞME kavramları birbirlerinin zorunluluğudurlar, zira birşeyin izafi varlığından söz edebilmemiz için o şeyin KESİN biçimde oluyor(=akıyor=değişiyor) olması şarttır, keza o şey oluyor(=akıyor=değişiyor) ise, o şeyin bir andaki ne varlığı ve ne de yokluğu kesindir, ama hem varlığı ve hem de yokluğu KESİN´dir ve dolayısıyle varlığı da izafidir, yokluğu da izafidir.Son tümce : OLUŞ kesindir ama izafi ve değişen bir KESİNLİK´tir.Teşekkürler ve sağlıcakla :)
Hocam zaten bilimden başka bir şeyle kalmamız mümkün değil. Öyle ki şüphe aleminde gezerken bir ayağımı hep bilimsel gerçeklikte tutuyorum. Bu durum bir güven veriyor insana. Evet sadece güven veriyor, bilimsel gerçekliğe olan güvenim onun tek doğru olduğunu ispatlamıyor. Bunun ispatı için bilimsellikten münezzeh farklı bir güçle kıyas gerekiyor. O güç de şu an bende yok. Evet evet. Sözünüz şimdi daha bir yerleşti. "Bilimden şüphe edin, bilimle kalın."
AÇIK BEYİN EKİBİNDEN İSTİRHAMIMIZDIR. 1- Videoyu (yani konuyu irdelediğiniz süre miktarını) "uzatın". Çünkü 15-18 dk gibi bir zaman aralığı içinde izleyen yada dinleyen kişinin zihni yeterli derinlikte enformasyona ulaşamıyor. Zihnin veriye odaklanıp enformasyonu işleme ve derinleştirmesi için en az bir bu kadar daha o konudan kopmaması gerekli (gibi). 2- İÇERİĞİ "KONU HAKKINDA AZ BUÇUK YETKİNLİĞİ OLANLARA GÖRE DEĞİL DE (tam olarak böyle hissettiriyor) KONU HAKKINDA HİÇ BİR BİLGİSİ OLMAYANLARA GÖRE İNŞA EDİN. KISACA "konuyu 8 yaş zeka seviyesi, ilgisi ve bilgisi ölçeğinden başlatarak irdeleyin lütfen. Sonrasında "kaptırıp gitmeniz" özellikle istirhamımızdır. Ama öncelikle "bu seviyen başlayıp kaptırıp gidin". Bu iki maddeyi bir arada dikkate alırsanız "dünyadan başka beklentimiz kalmayacak"...
merak , ilmin hocasıdır. tetikleyici unsur şüphedir. yanlız kat'i sonuçlar hiçbir zaman elde edilemeyecektir. çünki herkesin dna sı farklıdır. her zaman zan üzere yaşanacaktır. renk örneğinde ifade ettiğiniz gibi. Allah birdir, fakat herkesin rabbi farklıdır!.. video için teşekkürler.
Selam hocalarimiz. Bir hayalim var; Hz Muhammed veya HZ Isa veya Hz Musa veya Sokrates veya Buda ve nicelerinin bilinc halinde olan insanlar... hep beraber yasiyoruz... onlarin yaptigi bilimsel calismalar... oyle bir hayat. (Hayal ederken de hayirlisi, dunyanin sinav yeri oldugunu unutmadan hayal etmek daha guzel imis) Sevgiler
Küçük bir et parcasinin yolculugunu yaşiyoruz,bilgiyle bunu alip calistiran derin dusunceyle harmanlayan,degisimlere ugratan,ama tabiki herkeste ayni sekilde hersey aciga cikmiyor malesef..
Selam Yalcin bey. Ne guzel belirtmissiniz. 'Bir kucuk et parcasinin yolculugu'. Evet. Bir de icine aşk ve muhabbet tecellisi oldugunda, olu iken dirilmenin yolculugu.
Video ayrı güzel, yorumlar ayrı. RUclips Türkiye'ye bu iyiliği yaptığınız için teşekkürler.
Ya arkadaş bu ne nezih bir sohbet. Ağzınıza sağlık.
O kadar derin bir konu ki,o yuzdendir ki denklem bu duzeyde olusturulmus ve cozumlenmeyi bekliyor,bu da her insanin kendine has yolculugunu olusturuyor.Bilgiyi keyifli bir halde dile getirip aktaran zihinlere tesekkurler yani sizlere..
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum muhteşem çok çok teşekkürler iyi ki varsınız.
Lütfen devam edin burada bitmesin👏🏻👏🏻👏🏻 Bu sohbetleri dinleyebileceğimiz başka ortamlarımız yok. Ayrıca abone ol yazısını kırmızı yapın 😁🤟🏻
Bilimde kesinlik düşüncesinde siz güzel insanlar analizini yapıyorsunuz başarılar..
Tüm samimiyetimle demek istiyorum ki modern ve bilimsel bir "Karagöz-Hacivat" görseli vermişsiniz ve pek sevimli ve eğlenceli olmuş. Her ne kadar "Karagöz-Hacivat" alışılmış yerlerinde değilse de :)). Sevgiler...
Kenar etkisi; kenardan izleyen insanların vaktini değerli kılıyor...Kıymetli emeklerinize ne kadar teşekkür etsek az..
Asimov Üstad'ımızın bir yerlerde söyledikleri vardı konuyla alakalı..
‐ “İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşündüklerinde yanılıyorlardı. İnsanlar, dünyanın küre olduğunu düşündüklerinde de yanılıyorlardı. Ama eğer sen dünyanın küre olduğunu düşünenlerin yanılgısıyla onun düz olduğunu düşünenlerin yanılgısının aynı olduğunu düşünürsen, senin yanılgın ikisinin toplamından da fazla olur.”
"ŞÜPHE" Konusunu da merakla bekliyoruz..
İyiki varsınız..
Saygı
Bilimde kesin bilgi yoktur.
Kesin bilgi yayalım :)
Hakkımızda hayırlısı olsun :)
Müthiş bir program geç keşfettim sizi ama geç kalmadan izledim
Ön şart; "Sana güvenmem, benim kendime güvenmemi gerektiriyor." 👌
Osman hocayla sohbetlerinizi özlemiştik.
Lütfen devamı gelsin. Dücane Cündioğlu'nu konuk alabilirsiniz.
osman hocam bu kadar detayların farkında olarak hayatı yaşamak zulüm gibi gelmiyor mu yaw :)
Sinan hocam önce can sonra cananı dört gözle bekliyoruz. Çok özledik.
Sevgili Hocam temelsiz herşey çökmeye mahkum.
Felsefe cephesinde tam dağılıyordum sağolsun sandalye kendime getirdi 😉😄
15.00 DA Sn. Börtücene dedi ki! Çok iyi fikir! 30 sn kadar sonra da bu iyi birşey dedi. İyi lik bir vektörel seviye bilgisi ya! Ne için yada neye göre yada hangi referansa göre daha iyi. İngilizce de mesala between diyip bırakamzsın. Neyle ne arasında demek gibi. Burada ben kenar koyma ihtiyacı duydum belki. Sevgilerimle. Ercan.
Allah beyin yakıcı özelliğinizi arttırsın, çok iyisiniz.
Rica etsem Türkçe alt yazı ekler misiniz?
Davaya bak üzülüyorum abi takip edene bak izleyene bak Allah yardım etsin hepimize
Susar gibi, çaysar gibi felsefesedim sizi dinlerken, teşekkürler.KESİNLİK kavramı neyi ifade eder? Aslında kavramları doğru analiz edebilmek için, kuşatan kavramlar ve kuşatılan kavramlar ayrımını yapmak gerekir öncelikle, diye düşünürüm.O zaman kendim de dahil olmakta olan şeyleri kuşatan en genel kavramlar nedir?Bana göre, en kuşatıcı kavramlar İZAFİLİK ve DEĞİŞME kavramlarıdır.O halde, istisnasız, olmakta olan herşeyin hem izafiliği ve hem de değişmekte olduğu KESİN´dir.Dolayısıyle, oluşlara ya da varlıklara ilişkin tüm diğer felsefi kavramlar ve çıkarımlar bu şemsiye(=üst=kuşatıcı) kavramlar olan İZAFİLİK ve DEĞİŞME kavramlarının altında ve bu iki şemsiye kavramlarının kesinliğine bağlı alt ya da sonraki kavramlar ve çıkarımlar olmak zorundadır.Yani herbirşey kesin biçimde, izafi olarak değişmektedir.Dolayısıyle, şeylerin izafi ve değişir olmaları kesinliğine bağlı olarak, tüm diğer kavramlar anlam kazanırlar kanımca.O halde, ''herhangi birşey var mıdır, ya da, yok mudur?'' sorusunun kesin yanıtı : herbirşey izafi manada kesin olarak olur ve kesin olarak ta değişir, yani hiçbirşey mutlak manada var değildir.O zaman KESİNLİK´i yasalarda ve ilkelerde aramak gerekir, yani OLMAK´ta aramak gerekir, zira birşeyin olması demek bir yasanın ya da ilkenin işlemesi demektir esasında.Dolayısıyle, aslolan, birşeyin kesin biçimde varolup olmaması değil fakat o şeyin kesin biçimde oluyor(=akıyor) ve değişiyor olup olmamasıdır.Zira, adı üstünde, OLMAK, bir noktadan farklı bir noktaya doğru hareket etmek yani AKMAK(=değişmek) demektir.O halde, ''elimde tuttuğum kitap var mıdır, yok mudur?'' sorusu yerine ''elimde tuttuğum kitap izafi olarak oluyor ve değişiyor mu?'' sorusunu sormak esastır, naçizane bana göre.O halde, elimde tuttuğum kitabın olması(=akması) ve değişmesi KESİN´dir , zira elimde tuttuğum kitabın bir saniye önceki hali ile bir saniye sonraki hali AYNI(=özdeş) değildir.Ve aynı olmaması da KESİN´dir.Dolayısıyle elimde tuttuğum kitabın sabit biçimde ne varlığı ve ne de yokluğu kesindir, fakat aynı anda hem var olduğu ve hem de yok olduğu kesindir.Zira, bir saniye önceki kitap yok, bir saniye sonra da şimdiki kitap olmayacak.Olaya böyle baktığımızda da, birşeyin hem varlığı ve hem de yokluğu KESİNLİK arzeder.Yani, birşeyi ne sadece ve salt varlık olarak ve ne de sadece ve salt yokluk olarak SABİTLEYEBİLİRİZ.Fakat, sabit olan, varlık ile yokluğun sürekli bir biçimde, zincirleme olarak ve değişerek YER DEĞİŞTİRMESİ´dir.Yani bir saniye önce bir kitap vardı(=doldu) şimdi ise bir saniye önceki kitap yok(=boşaldı), dolayısıyle bir saniye önceki kitabın varlığı mutlak değildi ve şimdi yerini değişen(=eskiyen) kitap aldı.Ve bu, böyle zincirleme, bir dolu bir boş şeklinde devam eder bence.Sonuç itibariyle, İZAFİLİK VE DEĞİŞME kavramları birbirlerinin zorunluluğudurlar, zira birşeyin izafi varlığından söz edebilmemiz için o şeyin KESİN biçimde oluyor(=akıyor=değişiyor) olması şarttır, keza o şey oluyor(=akıyor=değişiyor) ise, o şeyin bir andaki ne varlığı ve ne de yokluğu kesindir, ama hem varlığı ve hem de yokluğu KESİN´dir ve dolayısıyle varlığı da izafidir, yokluğu da izafidir.Son tümce : OLUŞ kesindir ama izafi ve değişen bir KESİNLİK´tir.Teşekkürler ve sağlıcakla :)
Hocam zaten bilimden başka bir şeyle kalmamız mümkün değil. Öyle ki şüphe aleminde gezerken bir ayağımı hep bilimsel gerçeklikte tutuyorum. Bu durum bir güven veriyor insana. Evet sadece güven veriyor, bilimsel gerçekliğe olan güvenim onun tek doğru olduğunu ispatlamıyor. Bunun ispatı için bilimsellikten münezzeh farklı bir güçle kıyas gerekiyor. O güç de şu an bende yok. Evet evet. Sözünüz şimdi daha bir yerleşti. "Bilimden şüphe edin, bilimle kalın."
Aman hocam video çekmeyi sohbet etmeyi bırakmayın.
Yalnız kaldığımda bana arkadaş oluyorsunuz
17.dk tam ironik bir gol olmuş😁
Sinan hoca hem soruyor hem kendisi cevaplamaya çalışıyor. Konuğunun tam kendisini ifade etmesine fırsat vermiyor.
her yeni bilğide cehaletimi gördüm.bilimden şüphe edin bilimle kalın
AÇIK BEYİN EKİBİNDEN İSTİRHAMIMIZDIR.
1- Videoyu (yani konuyu irdelediğiniz süre miktarını) "uzatın". Çünkü 15-18 dk gibi bir zaman aralığı içinde izleyen yada dinleyen kişinin zihni yeterli derinlikte enformasyona ulaşamıyor. Zihnin veriye odaklanıp enformasyonu işleme ve derinleştirmesi için en az bir bu kadar daha o konudan kopmaması gerekli (gibi).
2- İÇERİĞİ "KONU HAKKINDA AZ BUÇUK YETKİNLİĞİ OLANLARA GÖRE DEĞİL DE (tam olarak böyle hissettiriyor) KONU HAKKINDA HİÇ BİR BİLGİSİ OLMAYANLARA GÖRE İNŞA EDİN. KISACA "konuyu 8 yaş zeka seviyesi, ilgisi ve bilgisi ölçeğinden başlatarak irdeleyin lütfen. Sonrasında "kaptırıp gitmeniz" özellikle istirhamımızdır. Ama öncelikle "bu seviyen başlayıp kaptırıp gidin".
Bu iki maddeyi bir arada dikkate alırsanız "dünyadan başka beklentimiz kalmayacak"...
merak , ilmin hocasıdır. tetikleyici unsur şüphedir. yanlız kat'i sonuçlar hiçbir zaman elde edilemeyecektir. çünki herkesin dna sı farklıdır. her zaman zan üzere yaşanacaktır. renk örneğinde ifade ettiğiniz gibi. Allah birdir, fakat herkesin rabbi farklıdır!.. video için teşekkürler.
cok sert.
Selam hocalarimiz. Bir hayalim var; Hz Muhammed veya HZ Isa veya Hz Musa veya Sokrates veya Buda ve nicelerinin bilinc halinde olan insanlar... hep beraber yasiyoruz... onlarin yaptigi bilimsel calismalar... oyle bir hayat. (Hayal ederken de hayirlisi, dunyanin sinav yeri oldugunu unutmadan hayal etmek daha guzel imis) Sevgiler
Küçük bir et parcasinin yolculugunu yaşiyoruz,bilgiyle bunu alip calistiran derin dusunceyle harmanlayan,degisimlere ugratan,ama tabiki herkeste ayni sekilde hersey aciga cikmiyor malesef..
Selam Yalcin bey. Ne guzel belirtmissiniz. 'Bir kucuk et parcasinin yolculugu'. Evet. Bir de icine aşk ve muhabbet tecellisi oldugunda, olu iken dirilmenin yolculugu.
Teşekkür ederim sizde aynı şekılde,soruları doğru sorunca hersey çok güzel akıyor zannımca,her zıhne sevgının açığa cıkması dılegıyle..