Arkadaş ben bu işi çözemiyorum bir insan her yöreyi her makamı bu kadar iyi nasıl yorumlayabilir... :) Sivas'tan girip Kütahya'dan çıkıyor, Erzurum'dan dalıyor Tunceli'den ses veriyor... Allah ömrünü uzun etsin usta...
Kıymetlisin, yaptığın işin hakkını veriyor, ona değer katıyor ve en önemlisi de sonrakilere aktarıyorsun... Bu toprağın bir çocuğu, bu memleketin bir evladı olarak ellerinden öpüyor, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum...
Bekilli yöresinde dağ ardı köyleri denilen beş köyden birinde bir genç varmış. Bu genç Çal Kuyucak köyünden bir kıza aşık olmuş. Bu kızı ne kadar istediyse de vermemişler. Kuyucak köyünden bir gece nişanlamışlar. Bunu duyan genç Menderes nehrinin daralan yerinden atlayarak, düğünü yapılmakta olan Ümmü adındaki kızın köyüne gider ve Ümmü’yü kaçırır. Menderes nehri üzerine gelince kendisi atlayarak öbür tarafa geçer. Ümmü atlarken şalvarı ayağına takılır. Ümmü Menderes’e düşer, bir müddet sonra da ölüsü bulunur. Bu gencin yaptığı tahmin edilerek o zamanki İl Merkezi olan Afyon İlindeki Kadı huzuruna çıkarılır. Kadı idamla yargılar. Hapishanede günde birer mısra olmak üzere Ümmüm türküsünü besteler ve bunu hergün söylemeye başlar. Ceza evinin yanında evi bulunan savcının hanımı önceleri aldırış etmese de türkünün içindeki bazı manaları değerlendirerek, beyi olan savcıya konuyu aktarır. Savcı, genci yanına çağırarak kadının huzurunda türküyü söylettirir. Kadı çocuğun cinayet işlemediğini, Ümmü’yü evlenmek için kaçırırken kazayla çaya düşerek öldüğüne kanaat getirir ve genci serbest bırakır.
Arkadaş ben bu işi çözemiyorum bir insan her yöreyi her makamı bu kadar iyi nasıl yorumlayabilir... :) Sivas'tan girip Kütahya'dan çıkıyor, Erzurum'dan dalıyor Tunceli'den ses veriyor... Allah ömrünü uzun etsin usta...
0
Amin
Üüü 3: 4:11 58
Kıymetlisin, yaptığın işin hakkını veriyor, ona değer katıyor ve en önemlisi de sonrakilere aktarıyorsun...
Bu toprağın bir çocuğu, bu memleketin bir evladı olarak ellerinden öpüyor, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum...
Bütün yöreler mi yakışır bir insanın sazına diline büyüksün ustam
Muhteşem, Cengiz Özkan söylüyorsa daha ne istenir ki?
Ama her yöre mi bu kadar tadımlık okunur canım aşkolsun 👍
Cengiz abi nefesine gönlüne sağlık.
Mükemmel.
Elinize, emeğinize, yüreğinize, sesinize sağlık...👏👏👏
Birtanesin Cansın Abim✌🏽
Üstaaaaaddddd
Üstat yüreğine sağlık
Çok değerli bir insan Allah bahtını açık etsin yolda görsem eline sarılırım sevgiler.
Bekilli yöresinde dağ ardı köyleri denilen beş köyden birinde bir genç varmış. Bu genç Çal Kuyucak köyünden bir kıza aşık olmuş. Bu kızı ne kadar istediyse de vermemişler. Kuyucak köyünden bir gece nişanlamışlar. Bunu duyan genç Menderes nehrinin daralan yerinden atlayarak, düğünü yapılmakta olan Ümmü adındaki kızın köyüne gider ve Ümmü’yü kaçırır.
Menderes nehri üzerine gelince kendisi atlayarak öbür tarafa geçer. Ümmü atlarken şalvarı ayağına takılır. Ümmü Menderes’e düşer, bir müddet sonra da ölüsü bulunur. Bu gencin yaptığı tahmin edilerek o zamanki İl Merkezi olan Afyon İlindeki Kadı huzuruna çıkarılır. Kadı idamla yargılar.
Hapishanede günde birer mısra olmak üzere Ümmüm türküsünü besteler ve bunu hergün söylemeye başlar. Ceza evinin yanında evi bulunan savcının hanımı önceleri aldırış etmese de türkünün içindeki bazı manaları değerlendirerek, beyi olan savcıya konuyu aktarır.
Savcı, genci yanına çağırarak kadının huzurunda türküyü söylettirir. Kadı çocuğun cinayet işlemediğini, Ümmü’yü evlenmek için kaçırırken kazayla çaya düşerek öldüğüne kanaat getirir ve genci serbest bırakır.
Çok iyi
🙏🙏
👍👍👍👍👍👍
P