Çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz eziyeti, ben de çekiyorum. Poliçenin olmadığı 2002 yılından kalma bir davam, ATK' nın hatalı kararıyla 2017 yılında aleyhime neticelendi. Sağlık Bakanlığı rücu davası açtı. Mal varlığıma tedbir konuldu. İcra müdürlüğünce maaşımın 1/4'ü kesildi. Ek ödemenin tamamı kesildi. İstinaf başvurum sonrası yerel mahkeme kararı, lehime olarak bozuldu. Videoda bahsettiginiz şekilde Üniversite bilirkişi aşamaları sonunda, idareye kusur atfedildi. Lakin, bu defa da Bakanlık, yerel mahkeme kararını İstinafa taşıdı. Bir yıldan beri hala sonuçlanmadı. Ayrıca bir de Yargıtay aşaması olabilir. İcra dairesi, dava lehime sonuçlandığı halde, kestiği gelirimi, davanın tüm aşamaları bitmediği gerekçesiyle iade etmiyor. Mesleğime 1995 yılında başladım. Bu dava, 2002 yılında başladı. 2-3 yıl daha sürebilir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gibi. Mesleğimizi mi yapalım? Davanın türlü türlü aşamalarını mı takip edelim? İcra, haciz ve tedbirlerle mi uğraşalım? Ailemize, çocuklarımıza ne cevap verelim? Önümüzü nasıl görelim? Geleceğimizi nasıl planlayalım? Eziyet içinde eziyet. Hapis içinde hücre hapsi gibi. Neyse ki, yaklaşık 2 yıldan beri sizleri bulduk. Vekaletimizi aldınız. Davalarımızı takip ediyorsunuz. Hakikaten, mükemmel, zamanında ve çok profesyonelce müdahalelerde bulunuyorsunuz. Denize düşmüş bir kişiye can simidi gibisiniz. Elinize, ağzınıza sağlık.
Çok haklısınız, büyük mağduriyetle yaşanıyor, özellikle kamuda çalışan hekimler için rücu davası süreci ile birlikte meselenin sonuçlanması 15 yılı bulabiliyor. İdarenin rücu ederken tüm tazminatı yansıtması da ayrı bir sorun. Yargıtay kararlarında da eleştirilen bir durum. Bu konuda da karar incelememiz var ilerleyen süreçte de onları da ayrı ayrı paylaşacağız.
Rücu zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu 73.madde düzenlenmiştir. maddeye göre; rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Doktorlar bu tarz rücular için ortak sigorta kurmalılar. Aylık ödeme yapmalılar. Belli bir kısmını da bakanlık ödemeli. Rücu geldiğinde topluca buradan ödenmeli. Bunu bakanlığın düşünmemesi ya da hekimlerin cimrilik yapması çok çağ dışı bir durum...
Yorumunuz için teşekkür ederiz. Oldukça önemli bir konu. Zorunlu hekim mesleki sorumluluk poliçeleri, malpraktis nedeniyle ödenmesi gereken tazminatı limitler dahilinde karşılıyor. Ancak poliçe teminatı üzerinde bir tazminatın doktora rücu edilmesi halinde, oldukça sıkıntılı durumlar yaşanabiliyor. Hasta ve hekim ilişkisi açısından da önemli bir konu .
Yanlış taraf cerrahisinin tıbbi malpraktis olduğu tartışmasızdır. Özen eksikliği ile oluşan zararın tazminat yükümlülüğü yanında, cezai sorumluluğu da bulunmaktadır. Yorum ve katkılarınız için teşekkür ederiz.
Ağzına sağlık
Çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz eziyeti, ben de çekiyorum. Poliçenin olmadığı 2002 yılından kalma bir davam, ATK' nın hatalı kararıyla 2017 yılında aleyhime neticelendi. Sağlık Bakanlığı rücu davası açtı. Mal varlığıma tedbir konuldu. İcra müdürlüğünce maaşımın 1/4'ü kesildi. Ek ödemenin tamamı kesildi. İstinaf başvurum sonrası yerel mahkeme kararı, lehime olarak bozuldu. Videoda bahsettiginiz şekilde Üniversite bilirkişi aşamaları sonunda, idareye kusur atfedildi. Lakin, bu defa da Bakanlık, yerel mahkeme kararını İstinafa taşıdı. Bir yıldan beri hala sonuçlanmadı. Ayrıca bir de Yargıtay aşaması olabilir. İcra dairesi, dava lehime sonuçlandığı halde, kestiği gelirimi, davanın tüm aşamaları bitmediği gerekçesiyle iade etmiyor.
Mesleğime 1995 yılında başladım. Bu dava, 2002 yılında başladı. 2-3 yıl daha sürebilir.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gibi.
Mesleğimizi mi yapalım?
Davanın türlü türlü aşamalarını mı takip edelim?
İcra, haciz ve tedbirlerle mi uğraşalım?
Ailemize, çocuklarımıza ne cevap verelim?
Önümüzü nasıl görelim?
Geleceğimizi nasıl planlayalım?
Eziyet içinde eziyet. Hapis içinde hücre hapsi gibi.
Neyse ki, yaklaşık 2 yıldan beri sizleri bulduk. Vekaletimizi aldınız. Davalarımızı takip ediyorsunuz. Hakikaten, mükemmel, zamanında ve çok profesyonelce müdahalelerde bulunuyorsunuz.
Denize düşmüş bir kişiye can simidi gibisiniz.
Elinize, ağzınıza sağlık.
Çok geçmiş olsun maalesef mesleğimiz çok riskli ve sanki her olumsuz sonuçtan doktor sorumluymuş gibi davranılıyor yazık !
Çok haklısınız, büyük mağduriyetle yaşanıyor, özellikle kamuda çalışan hekimler için rücu davası süreci ile birlikte meselenin sonuçlanması 15 yılı bulabiliyor. İdarenin rücu ederken tüm tazminatı yansıtması da ayrı bir sorun. Yargıtay kararlarında da eleştirilen bir durum. Bu konuda da karar incelememiz var ilerleyen süreçte de onları da ayrı ayrı paylaşacağız.
MERHABA. BU DAVADA ZAMANASIMI YOK MU ?
Rücu zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu 73.madde düzenlenmiştir. maddeye göre; rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Doktorlar bu tarz rücular için ortak sigorta kurmalılar. Aylık ödeme yapmalılar. Belli bir kısmını da bakanlık ödemeli. Rücu geldiğinde topluca buradan ödenmeli. Bunu bakanlığın düşünmemesi ya da hekimlerin cimrilik yapması çok çağ dışı bir durum...
Yorumunuz için teşekkür ederiz. Oldukça önemli bir konu. Zorunlu hekim mesleki sorumluluk poliçeleri, malpraktis nedeniyle ödenmesi gereken tazminatı limitler dahilinde karşılıyor. Ancak poliçe teminatı üzerinde bir tazminatın doktora rücu edilmesi halinde, oldukça sıkıntılı durumlar yaşanabiliyor. Hasta ve hekim ilişkisi açısından da önemli bir konu .
Sürekli doktorları savunuyorsunuz doğumda başı kopan bebeğe ne diyorsunuz yada sağ böbreğine ameliyat yapılacağına soldakine ameliyat yapılması
Yanlış taraf cerrahisinin tıbbi malpraktis olduğu tartışmasızdır. Özen eksikliği ile oluşan zararın tazminat yükümlülüğü yanında, cezai sorumluluğu da bulunmaktadır. Yorum ve katkılarınız için teşekkür ederiz.
2 like benden🤭🤭🤭🤭🤭
Teşekkürler