Yatay bakışta verilen sözler listesine yeni bir tanesi eklendi • Bütün Süper kahraman filmlerini sıralama • Seyircilerle döner yeme etkinliği • Dune Film ve Kitapları bölümü
kannalımda oyunlardan ve animelerden güzel müzikleri paylaşıyorum, ilgilenenler bir göz atabilir. En iyi oyunların, en iyi animelerin değil, kötü/vasat oyunlar/animeler olsalar bile onların arasında bulduğum iyi müzikleri paylaşıyorum. "Sendeki müzikler ne ki, şu şarkı daha iyidir" dediğiniz şarkıları kanalımda önerebilirsiniz, böyle büyük kanallarda filtre oluyor ve her yorum yayınlanmayabiliyor, yazdığınız burda boşa gidebilir.
0:00 Giriş 02:55 Dune: Part Two 1:02:29 Dune özel bölümü gelebilir 1:03:11 Maestro 1:08:09 Avatar: The Last Airbender (live action dizisi) 1:33:56 Haftaya “American Fiction” ve “Poor Things”
Dune'daki konsey sahnesi beni çok etkiledi. Film boyu kaderinden kaçan Paul'ün sonunda kaderine boyun eğmesi, peygamber ve mesih rolünü üzerine alması, belki de yüzlerce yıldır mehdiyi bekleyen Fremenlerin yaşadığı coşku... Sinema salonunda hayatımda ilk defa ağladım. 2022'de ilk Dune filmini aylar sonra izlemiş, sonrasında da 6 kitabı birden almış ve art arda okumuş birisiyim. Özellikle Tanrı İmparator beni çok etkilemişti, o kitabı bitirdikten sonra bir süre kitap okumayı bıraktım, sindirmem gerekiyordu... İnsanlığın geleceği için yürünmesi gereken Altın Yol pek çok fedakarlık gerektiriyor... Paul bu konsey sahnesinde Altın Yol'a ilk adımını attı, Kwisatz Haderach olarak bu yolun onu nereye götüreceğini çok iyi biliyor olmasına rağmen. Elime fırsat geçerse bu filmi tekrar sinemada izleyeceğim.
Spoiler istesem😅 Paul görülerindeki gibi kıyıma mı yol açıyor yoksa o gelecek dışında yollar seçebiliyor mu? Birde sonunda hanedanlar kabul etmedi ya ,yani o beklediği kaos bu noktada mı? Eski filmi izlemiştim orada çok uç noktalara gidiyordu senaryo,kız kardeşi falan....
@@daisydaisy6886 Görüler doğru çıkıyor. Altın Yol için Paul'ün mutlak monarşi haline gelmesi lazım, dolayısıyla seneler sürecek bir cihat başlıyor onun hükümranlığını kabul etmeyenlere karşı. Bu cihatta toplam 61 milyar insan hayatını kaybediyor. Günün sonunda Paul tek başına iktidar oluyor ancak Altın Yol'u yürüme konusunda problemler yaşıyor ve pes ediyor. Onun başarılı olamadığı noktada oğlu harekete geçiyor. İkinci Leto olarak bildiğimiz bu prens, babasının ardından tahta oturacak ve Altın Yol'u tamamlayacak. Tabii bunu filmlerde izlemeyeceğiz ne yazık ki, filmler Paul'ün hikayesinin sonuna kadar ilerler ve orada kalır, Leto'nun hikayesini ele almaz.
Abi kalkan muhabbeti için şöyle birsey var hatırlarsan ilk filmde ufak bir replikle geçiştirilen (Liet Kynes helikopter sahnesi), kitapta bir paragraf bahsedilen kalkanların solucanları "killing frenzy" moduna sokması çıldırtması sebebiyle kullanmıyorlar, yoksa arenada falan kullanıyorlar
00:07 Intro 01:14 Mutlu bir başlangıç 02:27 Spoiler uyarısı 02:54 Dune: Part 2 01:03:11 Maestro 01:08:07 Netflix Avatar The Last Airbender 01:33:54 Haftaya American Fiction ve Poor Things
Filmde en sevmediğim olay Paul'un cihat rüyalarının neredeyse hiç gösterilmemesiydi. Kitapta sayfalarca anlatılan bu rüyalar filmde "ben mesih olursam insanlar açlıktan ölecek" diye anlatılmış. Burada günümüz siyasetinden dolayı bir sansür uygulandığını düşünüyorum. Çünkü kelime olarak bile "Cihat" değil "Kutsal Savaş" deniliyor. Kitapta Paul fremenlerin evrendeki diğer gezegenleri işgal edip milyarlarca insanı kendi liderliği altındayken öldüreceğini görüp buna rağmen Muad'Dib olmayı kabul ediyordu. Uyarlamalar birebir olmak zorunda değil ama bu değişiklik ile kitabın işlediği temanın bozulduğunu düşünüyorum.
00:00 - Dune 2 övgüleri (ileride 3saatlik Dune özel bölüm sözü verildi) 01:04:00 - Maestro (konuşacak pek bir şey yok plastik makyajlar iyi olmuş) 01:06:50 - Önceki haftaki past lives dramasına cevaplar ve iki kişinin filmler hakkında farklı görüşleri olabileceğinin hatırlatılması. 01:08:30 - Avatar live action dizi yorumları Haftaya: American Fiction ve Poor Things(türkiyede disneye gelmeyecek bu arada torrente düştü geçen hafta)
Avatar live action kadar kötü başlayan az eser vardır herhalde ilk iki bölüm çok çok kötüydü. 3 4 te iyi ve çok kötü sahneler harman içindeydi 5 6 bence en iyi bölümlerdi gerisi de hep bildiğimiz kuzey su kabilesi aksiyonları. Avatar en sevdiğim fantastik kurgu evrenlerden ve serinin fanı biri olarak diyebilirim ki bu serinin en iyi yanı orjinal seriyi tekrar izleme hissiyatı yaratması :D Ozai karakterinin ekran süresi artması karakterin sinsi ve akılcı yönünü orjinal seriye göre daha iyi yansıtmakla beraber karakterin korkutuculuğunu ve ürkütücülüğünü biraz ortadan yok etmiş. Zuko ve 41. Tabur hikayesi de hoş bir eklenti olmuş denebilir, onun dışında herhalde orjinaliyle kıyaslanavak bir iş değil kanımca. Şu uyarlamayı yapmaktansa biraz risk alınsa korra dan sonraki avatarı live action bir hikayede anlatsan bu evrenden yeni hikayeler görsek daha iyi olmaz mı sevgili netflik
buna çok kötü diyorsan one piece ne? aynı kafa ile yapılmış iki iş. sezon başına 20 bölüm var bu 20 bölümü tek sezonda nasıl anlatacaklar? dune da anlattıkları şeyler avatar için de geçerli. bu bir uyarlama adı üstünde. eksikleri olabilir ama çok çok kötü demek için ya bütün dizileri izlemiş olmalı yada hiç dizi film izlememiş olmalı...@@nicolaihel8065
Baron harkonnen in taht sahnesinde sürünme moduna geçmesinin gerekçesi var esasında filmde. Baron normalde yürüyemeyen bir karakter zaten, vücudunun bütün ağırlığını süzülen küreler taşıyor. İmparatorla görüşürken sardaukarlar yaşam destek ünitesi gibi olan şeyi kesiyorlar. Ben direkt olarak yere yığılmasından o kürelere giden gücün kesilmesini anladım. Kitabı okuyalı o kadar çok oldu ki orada nasıldı detaylarını hatırlayamıyorum bu sahnenin.
Bu coğrafyada yaşayan insanlar için, günümüzde hem ülkemizde hem de etrafımızda yaşananları ve bunların 2000 yıllık sebeplerini düşündürten inanılmaz bir film olmuş Dune. Kitabı bu filmi izlemeden önce okumak istemedim, çünkü Can’ın yaşadığını yaşamadan, herhangi bir sinema filminin taşıması imkansız “uyarlama” yükünü yüklemeden filmi kendi içinde değerlendirebilmek istedim. İyi ki de öyle yapmışım. Bence inanılmaz bir prophet hikayesi seyrettik. İyi bir sanat eserinin yapması gerektiği gibi Lisan Al Gaib meselesini bir cevap değil soru olarak bırakması mükemmeldi. Hem izleyici, hem de Paul için bir propaganda olarak başlayan mehdilik yakıştırması, ilk filmden bu filmin sonuna başına gelen, ve gelmeye devam edecek olan Judeo-Christian ve İslam mitosundan esintiler veren olaylar, Paul’un dirilişi ile climax yapıyor (keşke bu climax Sungur’un dediği gibi sinematik bir climax de olsaydı) ve biz gözlemciler (tıpkı Paul ile yaşayan Fremenler gibi) bu propagandaya daha ikna olmuş olarak ayrılıyoruz. Bir nevi 10.000 yılında geçen bir peygamber doğuş hikayesi izliyoruz. Propaganda ya da değil, bu mucizelere tanıklık etmenin Paul’u zihnimizde nasıl bir yere getirdiğini deneyimlemek din tarihi ve felsefesini yorumlamak açısından çok enteresandı. Üstelik bu “mucizeler”in bir çoğu Paul’un backgroundu, eğitimi vs. İle açıklanabilecekken, grandeur’e tanıklık etmek gerçekten olaya dışardan bakan seyircide bile kafa bulandırabiliyor.
Filmden az önce çıktım, zor da olsa imax de bilet buladiğim için şanslıyım, bu filme ne denir ne söylenir bilmiyorum ama muhteşem bir başyapıt, izleyin izlettirin efendim, Teşekküler Sungur ve Tancan adamsınız.
Avatarla ilgili başka önemli sorun da güney kutbundan kuzey kutbuna iki günde gidiyorlarmış gibi gösterilmesi. Ne kadar uzun soluklu bir yolculuk olduğunu hissettirememişler. Çizgi filmde kuzeye gelince "oh be sonunda geldik" hissi oluyordu. Dizideyse dünyanın öbür ucuna bakkala gider gibi gidiyorlar.
Aradaki olayları hadi kaldırdı ama asıl olayı da yok etmişlerdir. Kuzey su kabilesine gidiyorlar parşömen olmasa katara sıfır. Ama çizgi dizide kuzeye gittiğinde zaten belli bir büküm gücüne sahip
Filmi IMAX salonda izlemek için 200 km yol gidip geldim. Doyamadım 24 saat dolmadan bir daha izledim. Bunu anca 3. filmde tekrar yaşarım gibi geliyor. İşte DUNE böyle bir şey.
Can'ın Paul mağara sahnesiyle ilgili anlattıkları tam hissettiklerim ama dile dökemediklerimdi. Yani gerçekten hüzünlü bi sahne. Önce biraz gazlı gibi oluyosun ama cidden Paul artık kaderine direnmiyor ve oturun lan yerinize dinleyin beni gibi oluyor ama hüzün var cidden. Tancan'ın ise Avatar ile söylediği şey cuk diye otrudu bana. Animasyonun fanı sayılırım yani 4 5 kez izlemişimdir. 2.bölümün sonuna doğru gerçekten tadım kaçtı bıraktım izlemeyi. Bakalım ama bir daha denerim belki.
Live action Avatar yorumlari kismini izledim sadece ve %100 katiliyorum ki 3. bolum basinda biraktim o evrene hakkm ve cok seven biri olarak. Sokka en sevdigim karakterlerden biri ve yok etmisler resmen. Geciniz dedim ben de. Kostumlere deginmemissiniz ama asiri yapay duruyorlar bu arada.
Dune 2 filmini yeni izledim sinemada ve muhteşem ötesiydi ilk filmini internette izlemiştim. Evren hakkında pek bilgim yok kitaplarını hiç okumadım lakin filmi dikkatli izlerseniz zaten baharatın ne işe yaradığını ilk filmde kısaca anlatıyordu bir replikle yanlış hatırlamıyorsam. En ufak ayrıntıları bile yüzeysel geçmiş herkesin anlayacağı yalın dilde anlatmış göstermiş. Yönetmen gerçekten çok iyi iş çıkarmış. Bir eser beyazperdede daha ne kadar iyi anlatılabilir ki bu herhalde işin nirvanası.
Yav bu nası film ya. Bunu nası yaptın be Villeneuve baba. Vallahi şehrimdeki parlaklığı kısılmış kıytırık salonda bile seslerden içim titredi. Müzikler çıktığımda kulaklarımda yankılanmaya devam etti. Seriyi tekrar okuyasım geldi. Eşi dostu kulağından tutup sinema salonlarına sürüklemek istedim. İleride bu üçlemeyi sinemada izleyen ve bu sürece şahit olan şanslı insanlardan olacağız. Gözlerimizin önünde bir efsane şekilleniyor.
CS, en begendigi kebapta bile bir parca daha kuyruk yagi arayan Vedat Milor'a dönmüsün abi 😆 Konustukca biraz da bundan olsaydi diye diye gitmissin 😊 Filmi dün izledim, halen etkisi altindayim. En kaliteli, en özenli tartisma programini yapmissiniz. Elinize saglik, cok keyif aldim. Kendi kendime aranizdaymisim gibi yorumlarimi yaptim :)
Ben daha önce hiçbir eseri okuyup sinema uyarlamasına gitmemiştim taa ki Dune'a kadar, ve gerçekten de kafamda canlanan şeylerin birebir ama yemin olsun ki birebir şekilde beyaz perdeye aktarılması gerçekten de eşi benzeri olmayan bir hismiş.
can abi çok iyi bir cümle kurmuşsun. Herşey kitapta canlandırdığım gibi diye. Çok ama çok doğru , kitabı okumayanların ya bunlar niye bu kadar yükseliyor diye garipsedikleri noktada burda kopuyor. Film o kadar evren benimsemiş biri tarafından kurgulanmış ki. Adam resmen kitabı okuyup kafasında canladırıp herşeyi olduğu gibi saheneye aktarmış. Ben hayatımda böyle bir yapıt görmedim. The witcher dan tutta diğer tüm uyarlamalardaki yapılan hata yapılmamış ne desem az cidden tek diyebileceğim en azından kitabın ilkini oksun okumayanlar. Zaten spoiler lik pek bişey kalmadı
Abi, Hans Zimmer önceki filmde olduğu kadar emek harcamamış, kendini tekrar etmiş, demişsin ama yönetmen önceki film çıktıktan bir süre sonra kendi demişti: Hans Zimmer ondan istediğimizden 3-4 katı fazla beste çıkarmış, demişti. Belki görmemişsindir de Zimmer filmde kullanılmayan 2 albüm daha çıkarmıştı. isimleri: Dune Sketchbook ve The Art And Soul Of Dune. Tabii önceki film sırasında çıkarmıştı. Yani evet, senin yeni bir şey çıkarmamış sözünü çürütmez. Ama yönetmen zaten ağzıyla istediğimizden fazla çıkarmış diyip fazlasını talep etmemiş. Ayrıca bu filmin müzikleri de bence güzeldi. Filmin içinde diğer seslerin yanında müzikler araya kaynamış olabilir ama tek başına açıp dinlediğinde gayet müzikler güzel geliyor kulağa.
Abi DÖNER'den hiç hazzetmem ama... Avatar adaptasyonun'da yapımcıların tamamen atladıkları bir konu daha var: Dövüş sanatları. Orijinal eserde Doğu Asya kültürlerinden birebir aldıkları fiziksel sanat formlarını dört elementi bükmekte kullanmışlardı; su bükmeyi Tai Chi, toprak bükmeyi Chow Gar'dan almak gibi. Bu, tüm dövüşleri/aksiyonları hem çok gerçekçi yapmıştı hem de çizgi filmlerde neredeyse hiç olmayan bir estetik katmıştı. Adaptasyonda ise bunu neredeyse tamamen es geçip ellerinden geldiğince "Holywood" yapmışlar. Bu açıkçası büyük hayal kırıklığıydı.
Bölümü henüz full izlemedim, Dune a da gitmedim ama bir iki yerden saçma sapan yorumlar dinleyince çok canım sıkılmıştı. Burası gerçekten mükemmel, yazıp yazıp siliyorum jsjsjsj iyi ki varsınız, öyle işte hdhshs
Canlı izleyemedim ama kitaptan hatırladığım kalkan kullanımı zaten wormları tetikledikleri için fremenler ve arrakisdeki yabancılar kalkan kullanmamaya çalışıyorlar çölde, paul muhtemelen ondan dolayı kalkan kullanmamaya başlıyor, onun haricinde kitapta eski teknoloji toplar şehir kalkanını aşabildiği için onlarla güç merkezi/koruma merkezine saldırılıyordu önce Sonrasında da atomiklerle tehdit ediliyordu imparator. Küçük farklılıklar var böyle.
normalde alt tab da dinlerim ama bu yatay bakışı kitlenerek izledim yorumlarınız olsun taklitleriniz olsun analizler olsun çok beğendim umarım dune özel bölüm gelir. Ayrica Foundation dizi de vardı acaba onu incelediniz mi ?
Kitabı okuyan birisi için filmin çok can sıkıcı eksiklikleri olsa da dibim düştü be abi. Ufak bir örnek olarak Paul’ün melanj özünü içme tercihinin ağırlığı anlaşılmıyor bence. Kitapta filmin 10 katı daha ağır konular var ancak bu da tabii ki anlaşılabilir, buna da razıyız.
Abi Poor Things bizimkisi hariç tüm Disney+'lara geliyor. Malum, mısırgate yüzünden çıkan sinema yasası sonrası bize 5 ay sonra geliyor. Malum ortamlara zaten geldi geçenlerde.
@@ahmetsaid_egilmez poor thingsin anlaşılmamışlığı beni kahrediyo ya "ooo sevişme var sapık o zaman" olmamalı yani biz sevgilimle gittik çok beğendik:(
dune part 2'yi isvecli esimle izledik, keske turkce bilseydi de yatay bakisin bu bolumunu izletebilseydim :D yorumlarinizin ve filmin keyfiyle kitaba basladim yeniden
Tancan abinin dune serisini daha okumamış olması ama can abinin okumuş olması farklı iki açıdan yorumlanmasını sağlamış. Çok tatlı bir yatay bakış bölümü olmuş elinize sağlık.
59.dk'ya ek olarak, Avatar çizgi filminde Aang geçmişteki tüm avatarları yanında görüyordu, sonsuz sayıda avatar mirası yanında. Bu bile kısa ama çok güçlü bir sahneydi.
Benim ilk oynadiğim strateji oyunu dune oldu. Baharat orada çok önemliydi. Maden yerine baharat topluyordun. Can aynen dedigin gibi baharat neden önemli hiç yok. Bizim kitle baharatin neden onemli oldugunu bilir demişler resmen :)
CS inanılmaz katılıyorum sana aklımdakileri aktardın. Yav bu Dune dediğin çok saykodelik sahnelere izin veren bir film. Hele ki tribe müzikleri eşliğinde Paul’un geçmişten geleceğe yapacağı bir yolculuk sekansı tam doksana giden bir gol olurdu. Hele kitapların birinde liderlik ile ilgili bir diyalogda hitlerden falan bahsediyor, belki aşırı olabilir ama kitleleri yönetme ve kötü şeylere sebep olma bakımından sembolik olarak bir iki sahne eklenebilirdi. İzlerken aşırı aradım o sahnede, aha şimdi zaman mekan kayacak falan diye ama yok olmadı deniz kenarında abi abla muhabbet ettiler.. Bir de müzikler konusunda Hans Zimmer her fırsatta o kadar bahsetti ki varımı yoğumu koydum diye kendinden, dedim ki keşke o kadar koymasaydın çünkü daha başka eserlerde Hans Zimmer alıp götürüyor. Red Thin Line, Interstellar falan.. Aynı yerlerden puan kırmışız. Tancan’ın sorusuna yanıt olarak da; evet bene gesserit rahibeleri çocukların cinsiyetlerine karar veriyorlar.
Filmin dune evreninin fantastiklik boyutunu anlat(a)maması beni çok üzmedi ancak Paul un ab-ı hayatı içtikten sonra sadece birtakım yüzler ve Alia'yı görmesi kitabı okumuş biri olarak beni çok üzdü. Adam bütün atalarının hafızasına sahip olup geçmişi ve geleceği görmeye başlıyor ama sahnede tın yok. Acaba diyorum Denis abi Paul un mehdi olduğu konusunda soru işareti kalsın diye mi öyle yaptı diyeceğim ama yani öyle bir soru işareti de kalmıyor filmin sonunda
Can abi birinci kitabın sonunda yine kalkan duvarı yıkmak için atom bombası kullanıyorlar hatta imparator atomik kullandığı için tehdit ediyor paul da atomiği savaş için değil bir kaya parçasını yıkmak için kullandım diyor kitaba sadıktı o kısım yanlış hatırlamıyorsam
@@yakupklc9796 Ben savaş hukukunu çok umursadığını düşünmüyorum keza her halükarda atomikleri kalkan duvara kullanmak en mantıklı seçenek. Kalkan duvarı yıkmasının sebebi sadece fremenleri içeri sokmak değil normalde duvara çarpacak bir kum fırtınasının imparator üssüne girmesini sağlıyor ardından solucanlarla giriyorlar. Her türlü cihat olacak ve diğer gezegenleri istila edecek konsey önemini yitirmiş durumda bu yüzden Paulun landsraad'ı çok umursadığını zannetmiyorum. Bahanesi haklı olsa da esasında beş para etmiyor diğer ailelerin atomik kullanmamasının sebebi baharatı bitirmekle tehdit etmesi ki paul da bunun farkında. Savaş hukukuna uygunluk sebep değil de biraz tesadüf eseri işine geldi diye düşünüyorum.
Kesinlikle baharat konusunda katılıyorum Neden baharat bu kadar önemli bunu izleyiciye daha iyi aktarılabilirdi. Onun dışında Dune filmiyle alakalı sohbetiniz sırasında (kendi kendime evet bak bunları da iyi veya kötü aktarmış dediğim) kendimi içine bulduğum muhteşem bir sohbet olmuş emeğinize sağlık :)
Spoiler olabilecek yorum.... Kitabın maalesef %70i skiplenmiş. Paul 5 dakikada masterclass fremen oluyor. Liderliği alışı falan çok hızlı geçilmiş. Onu geçtim Zendeya aldığı paranın hakkını versin bari diye mi final savaşından daha uzun helikopter vurma sahnesi çektiler anlamış değilim. Final savaşı 3 dakikalık toz dumandan ibaret zaten. Solucanları sürdük bitti, tozun toprağın içinden dark knight gibi Paul geliveriyor... Sırf olmayan bir devam senaryosu yazıp bu eserinde suyunu sıkıp 3. film çekebilmek için koca kitabı hızlıca atlamışlar resmen. En azından 1. film daha detaylıydı.
değinilmeyen olaylar vardı filmde ben ona sinir oldum kitapta halleck kandırılıyordu jessica ihanet etti demişlerdi ona aslında ihanet eden dr.yueh daha sonra halleck paul ile karşılaşınca jessica yı öldürmek istiyordu ama sonradan gerçeği öğreniyordu filmde bunu görmedik, kitapta alia büyük savaştan önce doğuyordu ve imparatorla barona kafa tutuyordu filmde bunu da görmedik bunlar önemli olaylardı ve filmde görmemek bana çok saçma geldi
Hayatımda bilimkurguyu çok sevemedim ama Dune filmi gerçekten çok farklı ve iyi anlatıyor. Ki ben başta olaya Star Wars'ı ilk defa izleyen biri gibi yabancı kalacağımı düşünmüştüm ki öyle olmadı. Aslında günümüzden ve tarihten bizim coğrafyamızın çevresinden olayların Dune'a uyarlandığını hissettim. Ki dediğim gibi bilimkurgu beni çok fazla etkilemez. Ancak birinci filme bayılmıştım çok iyiydi ve inşAllah ikincisine de giderim gecikmeden. Sevgiler saygılar Can ve Tancan.
Bence film çok hızlı akıyor, biraz daha uzun olup bazı yerleri daha sakin işleyebilirmiş. Son sahnedeki Feyd Rautha ve Paul dövüşü de kitapta çok güzel betimleniyor burada çok hızlı ve zayıf kalmış, keza Ab-ı hayat sahnesi de öyle. Fakat filmin iyi yaptığı şey kitabın ne kadar iyi olduğunu hatırlatması ve okuma isteği uyandırması. İlk film çıktığında ilk kitabı okumuştum şimdi de ikinciyi sipariş ettim. Görsel estetik ve ses tasarımı açısından çok güzel film ama kitapla karşılaştırılınca tabii ki bazı açılardan zayıf kalıyor.
Ses kullanımı da aslında karşısındakini analiz edip onun etkileneceği ses tonlarıyla konuşmaktan geliyordu. Bunu karizmatik liderlerin konuşarak kitleleri etkilemesi gibi düşünebilirsiniz. Can Sungur'un hatırlamadığı Hintçe ses telleri kontrolü prana binduydu. Bene Gesseritler prana bindu yöntemiyle bütün kas ve eklemlerini istedikleri gibi kullanabiliyorlar.
Dune'un ilk kitabında Duke Paul Muad'Dip Usul Atreides, Stilgar ve ekibiyle karşılaşıp onların arasına giriyor, Fremen oluyor, Chani ile birbirlerine çok aşık oluyorlar, çocukları oluyor (II. Leto), Jessica doğum yapıyor, Jessica'dan doğan Alia Atreides annesinin karnındayken annesi yaşam suyunu içip Rahibe Ana'ya dönüştüğü için bebekliğinden itibaren bütün Rahibe Analar'ın bilincini kazanıyor ve konuşabiliyor, çölde yaklaşık 4 sene geçiriyorlar, Alia 4 yaşında Vladimir Harkonnen'ı öldürüyor ve Chani ne olursa olsun her zaman Usul'ünün yanında kalıyor. Filmin sonunda yapılan değişiklikten hiç hoşlanmadım. Thufir Hawat'ın olmaması, Usul'ün Sihaya'sının ona böyle karşı durması, Alia'nın annesinin karnında kalması, Baron'u Alia yerine Usul'ün öldürmesi gibi yapılan değişiklikler haricinde filmi çok sevdim. 4 yaşında bir çocuğun yetişkin bilinciyle hareket etmesi biraz saçma ve korkunç görüneceğinden bu seçimin yapılmasını anlayabilirim ama zaten Alia'nın olayı da bu. O hilkatgaribesi olarak anılır. En çok rahatsız eden de Paul'ün çocuğunun hiç gösterilmemesi ve Chani'nin ona sırt çevirmesiydi. Paul ona "Prensen Irulan'la evleneceğim ama sevdiğim ve çocuklarımın annesi olacak tek kadın sensin" der. Chani de buna razı olur. Kitapta Paul'ü kendi rızasıyla hayata döndürür. Filmde olduğu gibi Jessica'nın zorlamasıyla değil.
Kitabı okuyalı uzun süre oldu böyle bir kural var mıydı tam olarak hatırlamıyorum ama filmden anlaşılan kalkanlar solucanları tetiklediği için çölde kullanılmıyor, harkonnen askerlerinin çölde fremenlere saldırdığı bir sahnede ölen bir asker son anda kalkan kullanmayın diye uyarıyordu.
Avatar the last airbender sevimli karakterler, eğlenceli hikaye altında fark edilmeyen çok güzel detaylar bulunan bir seriydi. 4 krallığın her biri üzerine düşündürüp tasarlanmış bir alt metin bulunuyor. Her ülke farklı giyimleri, kültürleri, yemekleri farklı medeniyetleri temel alıyor. Animasyonda her element farklı dövüş sanatı hareketleri temel alınarak yapılmış (ateş bükme kuzey şhaolin kung fu, toprak bükme hung gar stili kung fu temel alır). Üstüne bu kadar uğraşırmış, düşünürmüş, emek verirmiş bir animasyona böyle basarısız filmler/dizilerin yapılması çok üzücü
Yaptığınız eleştirierin hepsini kağıda döktüğümüz zaman verdiğiniz puanın, hakedilenin üzerinde kaldığını göreceksiniz. Ben de kitabı okudum ve çok sevdim ama bu bana ikinci filmi bu kadar beğenmemem için de pek çok neden verdi. Objektif puanım 7/10. İlk film için ben de tam puan vermiştim oysa.
Hazır Dune çıkmışken filmlerle ilgili değil de kitaplarla ilgili bi video yapsan çok güzel olurdu çünkü şimdi biçok kişi filmleri izleyip seriye başlayacak.
Dune özel bölümü için pusuya yattım bekliyorum. Kısaca bende doyamadım filme. Baktığımız zaman uzun zamandır bu kadar güzel bir üçleme yoktu karşımızda 3. Filmi bekliyoruz tabi. Yeteri kadar övülmüyor gibi geldi bana. Bi kere daha sinemada tekrar izlenir böyle kaliteli bir eser bence. Filmde hatalar var tabi , kurtlara herkesin rahat rahat binmesi vs stilgarın komedi unsuru olması ( çok iyiydi bence .d) , atom bombaları olayı ve son büyük savaş sahnesi bi tık farklı olabilirdi. Tekrar gitmeyi düşünüyorum. Güzel film olmuş. Yorumlarınız için teşekkürler. Özel bölümü beklemedeyiz.
3. güç var İmparatorluk, Spice guild ve Bene geserit. Space guild çok minimal düzeyde ilk 2 filmde. Üçüncü filmde buraya ağırlık verilecek kanımca. Daha zaten Arrakis dışına çıkılacak ve diğer büyük houselar işin içine girilecek. Spice ticaretine de sekte vurduğu için fremenler hem diğer gezegenler hem de guild çullanacak. Seçim bundan kaynaklı. Ben filmi çok beğenmekle birlikte izlediğim en iyi sinema deneyimlerinden birsi olmakla birlikte (bu kitapları 20 sene önce okuyup aşık olmuştum) 8/10 daha fazla vermem. Birşeyler eksik filmde ne olduğunu tasvir edemiyorum ama en kendime ne de başkasına teknik olarak.
Paul'un bene gesserit ogretileri dısında bir mentat olarak yetistirildigi de kitaptaki mentat mevzunun hasır altı edilmesi gibi, tamamen yok sayılmıs.Hatta Paul'un mentat oldugu uzun bir sure gizleniyor kitapta. Paul'un mentat seviyesinde, duygularından arınıp, olayları inceleme ve hesaplama yetenegi kitapta bir kac yerde geciyor. Bu zor kararları verebilmesinin bir sebebi de bu aslında. Bir cok gelecegi görüp bunları hesaplayıp, verilecek kararları yanındakilerin onu anlamaması pahasına ve ya yanındakilerin (Chani) kalbinin dolayısıyla kendi kalbini paramparca etmesi pahasına verebilmesi de mentat ozelliklerinden yararlanmasından kaynaklanıyor
Ne dune izledim ne de okudum amma csnin sevdalısıyım, öğrenciyim oturup ne izlesem diye bakamıyorum zaman yaratıp planlı programlı ekrana oturuyorum o vakti de can abinin içerikleri tüketmeye harcıyorum, tancan abi + csnin muhabbeti ilaç gibi geliyor çoğu zaman da alt tabda izliyorum videonun ilk başında aklıma bir şey takıldı dune da geleceği görebilen karakterin güçleri nasıl çalışıyor aşırı merak ettim. Örnek olarak kesin bir kader mi görüyor diyelim yoldaşının ölümünü gördün bunu engelleyebiliyor musun yoksa ne yaparsan yap hiç bir şey değişmiyor mu? Yada kendisi şuan mevcut durumda olacakları mı görüyor? Yada bir takım alametleri mi seziyor aklıma takıldı yetkili birileri cevap verebilir mi
Filmlerde Can Abi'nin de bahsettiği gibi kitaba göre bazı eksik yerler vardı bir çok önemli dinamiğe değinilmemiş. Mesela CHOAM ile o garip uzayda yol aldıran yaratıklar yoktu. Bana kitaplardan daha farklı gelen bir kısmı da ben kitapları okurken bu baya baya İslam ögeleri içeren bir eser adam resmen bizim buraları yazmış diye hissetmiştim ancak filmler o kadar hissettiremedi. Yine de çok iyi bir film olduğunu düşünüyorum senenin en iyi filmi
Kyoshi kitaplarını kur farkına rağmen alıp okumuş, çizgi romanlarını okumuş, legend of korra'nın gereksiz uzunluğuna ve özellikle ilk iki sezonunun sıkıcılığına rağmen (2. sezonda nispeten daha iyiydi ve ilk avatar hikayesini çok sevmiştim) izlemiş biri olarak tüm öfkemi bastırarak dizide bulduğum hataları yazmak istiyorum. Çocukken izlediğimde en sevdiğim karakter Sokka'ydı. Kardeşinin bükücü olmasını kıskanan, "erkekliğine" yediremeyen aşağılık kompleksli bir karakterden kyoshi savaşçılarından özür dileyip kendisini eğitmelerini isteyecek ve makyaj yapıp kostümlerini giyecek bir karaktere dönüşmesi hikayedeki en güzel karakter gelişimi diyebilirim. verdiği mesajlardan bahsetmeye gerek yok. Sokka'yı değiştirmek bu verilen mesajları atmak ve Katara'nın "güçlü kadın" rolünü silmek demek. Suki ve Sokka ilişkisini de etkiliyor bu. Suki yine güzel yansıtılmış diyebilirim ama Sokka'nın işlenişinden ötürü Suki Sokka ikilisinin ilişkisi dizide çok kötüydü. Kyoshi'ye bu kadar yer vermeleri tamamen ilk bölümlerdeki çöplüğü fan service'lerle kapatmaktan başka bir şey değil. Kyoshi animede katı ama adil bir karakter imajı çiziyor, kitaplarda temeli ve normalde öyle olmadığı ama nasıl o hale geldiği anlatılıyor ama sadece animasyona bakarsak öyle, dizide tamamen sert acımasız bir savaşçı aptal bir karakter gibi lanse ediliyor. animasyonda eski avatarlarla aang'in diyalogları kısaydı ve nadiren olurdu. her avatarın kendi doğrularına, karakterlerine ve tecrübelerine göre tavsiyeler vermesine karşın aang'in kendine göre yorumlarması ve kendi doğrusunu bulması yolcuğunu dizide yanlış aktarmayı bırak oyuncak etmişler. kyoshi ve aang diyaloglarınım kalitesizliğine zor katlandım. Oyunculuklar çok kötü, her şeye okey olsan bile seni direkt koparabilecek kadar amatörce. Azula'nın cast'ı çok kötü. Tipine laf atanları görüyorum ama benim lafım oyunculuğuna ve çok çocuk gibi durmasına. Azula evrendeki en iyi villan'lardan birisi, animasyonda 14 yaşlarında olarak geçiyor galiba ama madem daha adult bir tema yapıyorsunuz yaşını daha büyük işleyebilirdiniz. daha korkulacak, daha zalim, daha narsist ve paranoyak biri olmalıydı. dizideki Azula aptal bir çocuk gibi. Kısaca berbat bir iş. Hayal kırıklığı demeyeceğim çünkü 0 beklentim vardı. Umarım bu boktan işten sonra asıl yazarları yeni projelere dahil etmemek gibi bir hata yapmazlar. Ve animasyondan vazgeçmezler. Nickelodeon'a da sesleniyorum şu avatarı oraya buraya live action vermeyin sürekli. Sadece düzgün bir Kyoshi animasyonu çıkarın koca bir kitle kan ağlıyor.
Asil yazarlar zaten dahildi ama kendileri ayrildi. Neden oldugunu da gormus olduk dizi yayinlaninca. Cunku Netflix ve dizinin yapimcilari bu sekil olsun istemis belli ki, orjinal yapimcilar da severiz sizin yapacaginiz isi diyip biz gidiyoruz demis ve sonuc bu olmus.
Avatar'ı tekrardan live action olarak yapmak inanılmaz saçma bir fikirdi. O evrende geçen başka bir hikayeye odaklansalardı yada her bölüm farklı bir hikaye harika olabilirdi. Mesela çizgi romanlarında soykırımdan kaçıp saklanan hava ulusundan insanların saldırılardan nasıl kaçtıklarını nasıl saklandıklarını anlat. Hatta hava bükücü bir kız vardı hayatı pahasına insanlarını koruyan onun hikayesini anlat ne bileyim toprak krallğında gerilla taktikleri ile ateş ulusu askerleri ile savaşan bir grup köylünün mücadelesini anlat. Yanlışlıkla ruhlar alemine geçmiş birinin başına gelenleri anlat. Avatar evreni ise avatar evreni bükmekse bükmek işte. Arada bir bölümde de avatar o kasaba gelirdi yardım eder yollarına devam ederdi yada haberi gelirdi avatar geri dönmüş falan diye. Zuko ile falan karşılaşırdık avatarı arıyormuş. Gene aynı heyecanı yaratırdınız millet o zaman beklerdi hangi karakter ne zaman çıkacak diye.
yüzüklerin efendisinden beri beni bu kadar gaza getiren tüylerimi diken diken eden bir film izlememiştim.Her yıl en az bir kere izleyeceğim bir film daha oldu 😂 Bu filmde emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
Dune serisi hayatımda okuduğum en soluksuz eserlerden biri. 2. Filmi daha izlemedim ama kitaptan dolayı olabilecekleri az çok tahmin edebiliyorum. Hele Paul açısından ki Paul mükemmel bir karakter olmasına rağmen eser içinde oluşturduğu ağırlığın aslında ne kadar küçük, etkisinin ne kadar az olacağını, kendisinin de bunu fark edince girdiği ruh hali, kaçmaya çalıştıkça içine çekildiği durumlar, hem mental hem fiziksel durumları, yaptığı ve başlattığı şeyin ağırlığı altında ezilmesiyle onun üzgünlüğü ve derdiyle Paul ile birlikte üzülmüştüm... Dune gerçekten çok derin çok katmanlı bir kitap asla gözüktüğü gibi değil şaşırttıkça şaşırtan bir eser. İlk film çok güzeldi bu film ise çok iyi gözüküyor yorumlara göre oldukça hakediyor başyapıt olmayı.
Can abi kitabı okuyup, evreni bilmeyen biri olarak düşününce baharan neden önemli diye sorguluyor ve bunun filmde bahsedilmediğini düşünüyor ama aslında bahsediliyor. En basit örneği Paul baharat sayesinde güç kazanıyor
Dune'da bir kaç klişe poz kesmek için kastırlan zorlama sahne, bir kaç tane oyuncunun suyunu çıkarmak için zorlama sahne (anne hanımın tekinsiz bakmak için özürlü özürlü bakışlar atması gibi) olmasına rağmen ben de çok beğendim fakat sizin de o belirttiğiniz neden daha uzun değildi duygusunu yaşatan şey film değil de dizi gibi ilerlemesinden kaynaklı. Hani filmin daha 15-20 dakikasında anlıyorsunuz çok ortada biteceğini. Hani bir hafta sonu oturup 50 bölüm izlenecek dizi gibi hissettiriyor izledikçe izleyesi geliyor insanın.
Kitapları çok beğenen biri olarak, ilk filmi hikayedeki eksik gözardı edilen şeylerden dolayı beğenmemiştim, ikinci filmi maalesef daha da kötü buldum açıkçası. Görsellik ve aktarım konusunda film, takdire şayan iş ama geri kalan şeyler kitap serisinin derinliğini söküp daha basitleştirilmiş hali gibi geldi. İlk filmdeki cs'nin dediği gibi baharat neden önemli sorusunun havada kalması bir yana ikide de bunu pek işlememeleri beni biraz kızdırdı ya.
Ben de ikinci filmi sevip sürekli kafamın içinde ah be keşke şu da olsaydı, bu da olsaydı diyorum iki gündür. Sanırım edebiyatın ve dune'un ne kadar görkemli birşey olduğunu burdan anlayabiliyoruz. Yüzlerce insan oturup yıllarca bu iş için uğraşıyor didiniyor ve sonuç olarak son yıllarda sinemaya çıkan en epic anlatı ortaya çıkıyor ama çıkan film, kitabın 10da biri kadar epic değil.
Ben de geçen hafta ikinci filmi izledikten sonra az önce ilk filmi tekrar izledim. İlk film hikaye anlatma açısından kitabı yansıtmak açısından daha güzel, yanlış anlaşılmasın aksiyon açısından da güzel ama çok olay olmuyor. İkinci film konseptleri, sanat tercihleri açısından çok iyi, ben böyle bir film izlemedim ama hikaye anlatıcılığında geri kalmış. Şimdi düşününce ilk kitabı okurken aksiyon sahnelerini, Harkonnenleri sabote ettikleri sahneleri atlamışlar gibi hissetmiştim, filmde de daha çok bunların üstünde durulmuş. Belki kitaptaki boşlukları doldurmak için bir fan service yapmışlardır.
Ya da filmde güzel görünecek kısım, görsek kısım olacağı için öyle şeylerin üstünde durmuş olabilirler. Ama Alianın fetus olarak gösterilmesi, fetusun gözlerini açması, Giedi Prime'ın siyah beyaz olması, arenadaki savaşçıların ve izleyicilerin ölçeği, kum solucanlarının Sardaukarların üstüne yürümesi, Jessicanın hayat suyunu içtiği sahne... Ben böyle sahneler görmedim sinemada.
Dune kitabının okunup iki filmin de konuşulması fikri harika. Sabırsızlıkla bekliyorum.
ben de film gazıyla tekrar okuyorum harika video olur
Yatay bakışta verilen sözler listesine yeni bir tanesi eklendi
• Bütün Süper kahraman filmlerini sıralama
• Seyircilerle döner yeme etkinliği
• Dune Film ve Kitapları bölümü
Belirli bir tarih verin ona göre biz de hazırlanalım.
Unutmayalım, unutturmayalim...
komplo teorileri uzerine bir bölümde yaparız demislerdi :(
kannalımda oyunlardan ve animelerden güzel müzikleri paylaşıyorum, ilgilenenler bir göz atabilir. En iyi oyunların, en iyi animelerin değil, kötü/vasat oyunlar/animeler olsalar bile onların arasında bulduğum iyi müzikleri paylaşıyorum. "Sendeki müzikler ne ki, şu şarkı daha iyidir" dediğiniz şarkıları kanalımda önerebilirsiniz, böyle büyük kanallarda filtre oluyor ve her yorum yayınlanmayabiliyor, yazdığınız burda boşa gidebilir.
0:00 Giriş
02:55 Dune: Part Two
1:02:29 Dune özel bölümü gelebilir
1:03:11 Maestro
1:08:09 Avatar: The Last Airbender (live action dizisi)
1:33:56 Haftaya “American Fiction” ve “Poor Things”
Hizmet hizmetoğlusunuz adaşım
adamlar düne heycanıyla gündem konuşmayı unuttular
Lütfen Dune özel bölümü yapın abi hatta Dune kitaplarının 6sının da ayrı ayrı videosunu yapın Dune’a boğun bizi sadece Dune yapın. I’m “dune” it.
Dune'daki konsey sahnesi beni çok etkiledi. Film boyu kaderinden kaçan Paul'ün sonunda kaderine boyun eğmesi, peygamber ve mesih rolünü üzerine alması, belki de yüzlerce yıldır mehdiyi bekleyen Fremenlerin yaşadığı coşku... Sinema salonunda hayatımda ilk defa ağladım. 2022'de ilk Dune filmini aylar sonra izlemiş, sonrasında da 6 kitabı birden almış ve art arda okumuş birisiyim. Özellikle Tanrı İmparator beni çok etkilemişti, o kitabı bitirdikten sonra bir süre kitap okumayı bıraktım, sindirmem gerekiyordu... İnsanlığın geleceği için yürünmesi gereken Altın Yol pek çok fedakarlık gerektiriyor... Paul bu konsey sahnesinde Altın Yol'a ilk adımını attı, Kwisatz Haderach olarak bu yolun onu nereye götüreceğini çok iyi biliyor olmasına rağmen. Elime fırsat geçerse bu filmi tekrar sinemada izleyeceğim.
+1
Spoiler istesem😅 Paul görülerindeki gibi kıyıma mı yol açıyor yoksa o gelecek dışında yollar seçebiliyor mu? Birde sonunda hanedanlar kabul etmedi ya ,yani o beklediği kaos bu noktada mı? Eski filmi izlemiştim orada çok uç noktalara gidiyordu senaryo,kız kardeşi falan....
@@daisydaisy6886Paul katliamların önüne geçemeyeceğini kabulleniyor ve olaylar akışına göre devam ediyor
@@daisydaisy6886 Görüler doğru çıkıyor. Altın Yol için Paul'ün mutlak monarşi haline gelmesi lazım, dolayısıyla seneler sürecek bir cihat başlıyor onun hükümranlığını kabul etmeyenlere karşı. Bu cihatta toplam 61 milyar insan hayatını kaybediyor. Günün sonunda Paul tek başına iktidar oluyor ancak Altın Yol'u yürüme konusunda problemler yaşıyor ve pes ediyor. Onun başarılı olamadığı noktada oğlu harekete geçiyor. İkinci Leto olarak bildiğimiz bu prens, babasının ardından tahta oturacak ve Altın Yol'u tamamlayacak. Tabii bunu filmlerde izlemeyeceğiz ne yazık ki, filmler Paul'ün hikayesinin sonuna kadar ilerler ve orada kalır, Leto'nun hikayesini ele almaz.
nerede ağladın ya 1.filmde ağlanacak kısımlar vardı ağlamıştım da 2.filmde o kadar da duygusal bişi göremedim ya da ben kaçırdım
Dune özel bölümünü heyecanla bekliyoruz!
Abi kalkan muhabbeti için şöyle birsey var hatırlarsan ilk filmde ufak bir replikle geçiştirilen (Liet Kynes helikopter sahnesi), kitapta bir paragraf bahsedilen kalkanların solucanları "killing frenzy" moduna sokması çıldırtması sebebiyle kullanmıyorlar, yoksa arenada falan kullanıyorlar
00:07 Intro
01:14 Mutlu bir başlangıç
02:27 Spoiler uyarısı
02:54 Dune: Part 2
01:03:11 Maestro
01:08:07 Netflix Avatar The Last Airbender
01:33:54 Haftaya American Fiction ve Poor Things
Cok tesekkurler
Filmde en sevmediğim olay Paul'un cihat rüyalarının neredeyse hiç gösterilmemesiydi. Kitapta sayfalarca anlatılan bu rüyalar filmde "ben mesih olursam insanlar açlıktan ölecek" diye anlatılmış. Burada günümüz siyasetinden dolayı bir sansür uygulandığını düşünüyorum. Çünkü kelime olarak bile "Cihat" değil "Kutsal Savaş" deniliyor.
Kitapta Paul fremenlerin evrendeki diğer gezegenleri işgal edip milyarlarca insanı kendi liderliği altındayken öldüreceğini görüp buna rağmen Muad'Dib olmayı kabul ediyordu. Uyarlamalar birebir olmak zorunda değil ama bu değişiklik ile kitabın işlediği temanın bozulduğunu düşünüyorum.
00:00 - Dune 2 övgüleri (ileride 3saatlik Dune özel bölüm sözü verildi)
01:04:00 - Maestro (konuşacak pek bir şey yok plastik makyajlar iyi olmuş)
01:06:50 - Önceki haftaki past lives dramasına cevaplar ve iki kişinin filmler hakkında farklı görüşleri olabileceğinin hatırlatılması.
01:08:30 - Avatar live action dizi yorumları
Haftaya: American Fiction ve Poor Things(türkiyede disneye gelmeyecek bu arada torrente düştü geçen hafta)
American fiction amazonda var.
Avatar live action kadar kötü başlayan az eser vardır herhalde ilk iki bölüm çok çok kötüydü. 3 4 te iyi ve çok kötü sahneler harman içindeydi 5 6 bence en iyi bölümlerdi gerisi de hep bildiğimiz kuzey su kabilesi aksiyonları. Avatar en sevdiğim fantastik kurgu evrenlerden ve serinin fanı biri olarak diyebilirim ki bu serinin en iyi yanı orjinal seriyi tekrar izleme hissiyatı yaratması :D Ozai karakterinin ekran süresi artması karakterin sinsi ve akılcı yönünü orjinal seriye göre daha iyi yansıtmakla beraber karakterin korkutuculuğunu ve ürkütücülüğünü biraz ortadan yok etmiş. Zuko ve 41. Tabur hikayesi de hoş bir eklenti olmuş denebilir, onun dışında herhalde orjinaliyle kıyaslanavak bir iş değil kanımca. Şu uyarlamayı yapmaktansa biraz risk alınsa korra dan sonraki avatarı live action bir hikayede anlatsan bu evrenden yeni hikayeler görsek daha iyi olmaz mı sevgili netflik
buna çok kötü diyorsan one piece ne? aynı kafa ile yapılmış iki iş. sezon başına 20 bölüm var bu 20 bölümü tek sezonda nasıl anlatacaklar? dune da anlattıkları şeyler avatar için de geçerli. bu bir uyarlama adı üstünde. eksikleri olabilir ama çok çok kötü demek için ya bütün dizileri izlemiş olmalı yada hiç dizi film izlememiş olmalı...@@nicolaihel8065
Baron harkonnen in taht sahnesinde sürünme moduna geçmesinin gerekçesi var esasında filmde. Baron normalde yürüyemeyen bir karakter zaten, vücudunun bütün ağırlığını süzülen küreler taşıyor. İmparatorla görüşürken sardaukarlar yaşam destek ünitesi gibi olan şeyi kesiyorlar. Ben direkt olarak yere yığılmasından o kürelere giden gücün kesilmesini anladım. Kitabı okuyalı o kadar çok oldu ki orada nasıldı detaylarını hatırlayamıyorum bu sahnenin.
Sebebi yok demiyorlar zaten eleştirirken komik ve alakasız kaçmış diye eleştiriyorlar ki sinemada benim gülesim geldi o halde görünce
Benim için Dune'ın tek kötü yanı, eninde sonunda bitiyor olması. Filmi izlerken ortalara doğru filmin biteceğini hatırlayıp üzülmeye başladım.
@@ekkon1821o kadar iyi bir iş
@@ekkon1821 İyi değil çok iyi iş
@@ekkon1821 Kitabı okumayanlar için nasıl bir deneyim merak ediyorum bu arkadaş da öyle bir izleyici sanırım
Bu coğrafyada yaşayan insanlar için, günümüzde hem ülkemizde hem de etrafımızda yaşananları ve bunların 2000 yıllık sebeplerini düşündürten inanılmaz bir film olmuş Dune. Kitabı bu filmi izlemeden önce okumak istemedim, çünkü Can’ın yaşadığını yaşamadan, herhangi bir sinema filminin taşıması imkansız “uyarlama” yükünü yüklemeden filmi kendi içinde değerlendirebilmek istedim. İyi ki de öyle yapmışım.
Bence inanılmaz bir prophet hikayesi seyrettik. İyi bir sanat eserinin yapması gerektiği gibi Lisan Al Gaib meselesini bir cevap değil soru olarak bırakması mükemmeldi. Hem izleyici, hem de Paul için bir propaganda olarak başlayan mehdilik yakıştırması, ilk filmden bu filmin sonuna başına gelen, ve gelmeye devam edecek olan Judeo-Christian ve İslam mitosundan esintiler veren olaylar, Paul’un dirilişi ile climax yapıyor (keşke bu climax Sungur’un dediği gibi sinematik bir climax de olsaydı) ve biz gözlemciler (tıpkı Paul ile yaşayan Fremenler gibi) bu propagandaya daha ikna olmuş olarak ayrılıyoruz.
Bir nevi 10.000 yılında geçen bir peygamber doğuş hikayesi izliyoruz. Propaganda ya da değil, bu mucizelere tanıklık etmenin Paul’u zihnimizde nasıl bir yere getirdiğini deneyimlemek din tarihi ve felsefesini yorumlamak açısından çok enteresandı. Üstelik bu “mucizeler”in bir çoğu Paul’un backgroundu, eğitimi vs. İle açıklanabilecekken, grandeur’e tanıklık etmek gerçekten olaya dışardan bakan seyircide bile kafa bulandırabiliyor.
Filmden az önce çıktım, zor da olsa imax de bilet buladiğim için şanslıyım, bu filme ne denir ne söylenir bilmiyorum ama muhteşem bir başyapıt, izleyin izlettirin efendim, Teşekküler Sungur ve Tancan adamsınız.
Avatarla ilgili başka önemli sorun da güney kutbundan kuzey kutbuna iki günde gidiyorlarmış gibi gösterilmesi. Ne kadar uzun soluklu bir yolculuk olduğunu hissettirememişler. Çizgi filmde kuzeye gelince "oh be sonunda geldik" hissi oluyordu. Dizideyse dünyanın öbür ucuna bakkala gider gibi gidiyorlar.
Aradaki olayları hadi kaldırdı ama asıl olayı da yok etmişlerdir. Kuzey su kabilesine gidiyorlar parşömen olmasa katara sıfır. Ama çizgi dizide kuzeye gittiğinde zaten belli bir büküm gücüne sahip
Filmi IMAX salonda izlemek için 200 km yol gidip geldim. Doyamadım 24 saat dolmadan bir daha izledim. Bunu anca 3. filmde tekrar yaşarım gibi geliyor. İşte DUNE böyle bir şey.
Benim hayaller…
Can'ın Paul mağara sahnesiyle ilgili anlattıkları tam hissettiklerim ama dile dökemediklerimdi. Yani gerçekten hüzünlü bi sahne. Önce biraz gazlı gibi oluyosun ama cidden Paul artık kaderine direnmiyor ve oturun lan yerinize dinleyin beni gibi oluyor ama hüzün var cidden.
Tancan'ın ise Avatar ile söylediği şey cuk diye otrudu bana. Animasyonun fanı sayılırım yani 4 5 kez izlemişimdir. 2.bölümün sonuna doğru gerçekten tadım kaçtı bıraktım izlemeyi. Bakalım ama bir daha denerim belki.
Live action Avatar yorumlari kismini izledim sadece ve %100 katiliyorum ki 3. bolum basinda biraktim o evrene hakkm ve cok seven biri olarak. Sokka en sevdigim karakterlerden biri ve yok etmisler resmen. Geciniz dedim ben de. Kostumlere deginmemissiniz ama asiri yapay duruyorlar bu arada.
Dune 2 filmini yeni izledim sinemada ve muhteşem ötesiydi ilk filmini internette izlemiştim. Evren hakkında pek bilgim yok kitaplarını hiç okumadım lakin filmi dikkatli izlerseniz zaten baharatın ne işe yaradığını ilk filmde kısaca anlatıyordu bir replikle yanlış hatırlamıyorsam. En ufak ayrıntıları bile yüzeysel geçmiş herkesin anlayacağı yalın dilde anlatmış göstermiş. Yönetmen gerçekten çok iyi iş çıkarmış. Bir eser beyazperdede daha ne kadar iyi anlatılabilir ki bu herhalde işin nirvanası.
Dune özel bölümü için geri sayıma başladım şimdiden offf çıksın bir an önce de izleyelim ya
Yav bu nası film ya. Bunu nası yaptın be Villeneuve baba. Vallahi şehrimdeki parlaklığı kısılmış kıytırık salonda bile seslerden içim titredi. Müzikler çıktığımda kulaklarımda yankılanmaya devam etti. Seriyi tekrar okuyasım geldi. Eşi dostu kulağından tutup sinema salonlarına sürüklemek istedim. İleride bu üçlemeyi sinemada izleyen ve bu sürece şahit olan şanslı insanlardan olacağız. Gözlerimizin önünde bir efsane şekilleniyor.
CS, en begendigi kebapta bile bir parca daha kuyruk yagi arayan Vedat Milor'a dönmüsün abi 😆 Konustukca biraz da bundan olsaydi diye diye gitmissin 😊 Filmi dün izledim, halen etkisi altindayim. En kaliteli, en özenli tartisma programini yapmissiniz. Elinize saglik, cok keyif aldim. Kendi kendime aranizdaymisim gibi yorumlarimi yaptim :)
Ben daha önce hiçbir eseri okuyup sinema uyarlamasına gitmemiştim taa ki Dune'a kadar, ve gerçekten de kafamda canlanan şeylerin birebir ama yemin olsun ki birebir şekilde beyaz perdeye aktarılması gerçekten de eşi benzeri olmayan bir hismiş.
can abi çok iyi bir cümle kurmuşsun. Herşey kitapta canlandırdığım gibi diye. Çok ama çok doğru , kitabı okumayanların ya bunlar niye bu kadar yükseliyor diye garipsedikleri noktada burda kopuyor. Film o kadar evren benimsemiş biri tarafından kurgulanmış ki. Adam resmen kitabı okuyup kafasında canladırıp herşeyi olduğu gibi saheneye aktarmış. Ben hayatımda böyle bir yapıt görmedim. The witcher dan tutta diğer tüm uyarlamalardaki yapılan hata yapılmamış ne desem az cidden tek diyebileceğim en azından kitabın ilkini oksun okumayanlar. Zaten spoiler lik pek bişey kalmadı
Abi, Hans Zimmer önceki filmde olduğu kadar emek harcamamış, kendini tekrar etmiş, demişsin ama yönetmen önceki film çıktıktan bir süre sonra kendi demişti: Hans Zimmer ondan istediğimizden 3-4 katı fazla beste çıkarmış, demişti. Belki görmemişsindir de Zimmer filmde kullanılmayan 2 albüm daha çıkarmıştı. isimleri: Dune Sketchbook ve The Art And Soul Of Dune. Tabii önceki film sırasında çıkarmıştı. Yani evet, senin yeni bir şey çıkarmamış sözünü çürütmez. Ama yönetmen zaten ağzıyla istediğimizden fazla çıkarmış diyip fazlasını talep etmemiş. Ayrıca bu filmin müzikleri de bence güzeldi. Filmin içinde diğer seslerin yanında müzikler araya kaynamış olabilir ama tek başına açıp dinlediğinde gayet müzikler güzel geliyor kulağa.
Bütün bunları sanki hans zimmer yeni bir şey yapmamış yorumuna bir cevapmış gibi yazmışsın
@@BatmanOfficial. No shit Sherlock
Abi DÖNER'den hiç hazzetmem ama...
Avatar adaptasyonun'da yapımcıların tamamen atladıkları bir konu daha var: Dövüş sanatları.
Orijinal eserde Doğu Asya kültürlerinden birebir aldıkları fiziksel sanat formlarını dört elementi bükmekte kullanmışlardı; su bükmeyi Tai Chi, toprak bükmeyi Chow Gar'dan almak gibi. Bu, tüm dövüşleri/aksiyonları hem çok gerçekçi yapmıştı hem de çizgi filmlerde neredeyse hiç olmayan bir estetik katmıştı. Adaptasyonda ise bunu neredeyse tamamen es geçip ellerinden geldiğince "Holywood" yapmışlar. Bu açıkçası büyük hayal kırıklığıydı.
Oscar uluslararası filmler kategorisinde çok güzel filmler var. Özellikle Zone of Interest bütün Oscar filmleri arasında en çok beğendiğim film oldu.
Bölümü henüz full izlemedim, Dune a da gitmedim ama bir iki yerden saçma sapan yorumlar dinleyince çok canım sıkılmıştı. Burası gerçekten mükemmel, yazıp yazıp siliyorum jsjsjsj iyi ki varsınız, öyle işte hdhshs
Canlı izleyemedim ama kitaptan hatırladığım kalkan kullanımı zaten wormları tetikledikleri için fremenler ve arrakisdeki yabancılar kalkan kullanmamaya çalışıyorlar çölde, paul muhtemelen ondan dolayı kalkan kullanmamaya başlıyor, onun haricinde kitapta eski teknoloji toplar şehir kalkanını aşabildiği için onlarla güç merkezi/koruma merkezine saldırılıyordu önce Sonrasında da atomiklerle tehdit ediliyordu imparator. Küçük farklılıklar var böyle.
Çölde kalkanı harkonenlerfe kullanıyor filmin başında
normalde alt tab da dinlerim ama bu yatay bakışı kitlenerek izledim yorumlarınız olsun taklitleriniz olsun analizler olsun çok beğendim umarım dune özel bölüm gelir. Ayrica Foundation dizi de vardı acaba onu incelediniz mi ?
En az film kadar güzel bir Yatay Bakış olmuş. Ağzınıza sağlık. 👏
Can sungur: " Eleştirecek hiçbir şey yok Dune'da"
Can sungur 45 dakika filmi eleştirir
Kitabı okuyan birisi için filmin çok can sıkıcı eksiklikleri olsa da dibim düştü be abi. Ufak bir örnek olarak Paul’ün melanj özünü içme tercihinin ağırlığı anlaşılmıyor bence. Kitapta filmin 10 katı daha ağır konular var ancak bu da tabii ki anlaşılabilir, buna da razıyız.
Abi Poor Things bizimkisi hariç tüm Disney+'lara geliyor. Malum, mısırgate yüzünden çıkan sinema yasası sonrası bize 5 ay sonra geliyor. Malum ortamlara zaten geldi geçenlerde.
Dune'u bir güne önce izledim üstüne #YatayBakış fena oldu, çok keyif aldım.❤❤❤
Poor Things Kadıköy Sinemasında oynuyor hala. Mahalle sinemalarımızı yaşatalım.:)
first date'e poor thingse gittik son dateimizde de poor thingse gittik
sıçtm DSFKŞHMSDFLHÖFD
hay lanet olsun, aynı durum. ya tatlış kadın frankenstein'ı diye gittik ne çıktı :/
Ben tek gittim ama sevgilisiyle gidenlere üzüldüm, eğerki birde erkek davet ettiyse net bir şekilde bu sapık falan diye düşünmüştür...
@@ahmetsaid_egilmez poor thingsin anlaşılmamışlığı beni kahrediyo ya "ooo sevişme var sapık o zaman" olmamalı yani biz sevgilimle gittik çok beğendik:(
Dune: Part 3'den sonra Hızlı ve Solucanlı'yı da izlemek isterim
dune 2 den sonra hangi kitabıyla devam etmeliyim
dune part 2'yi isvecli esimle izledik, keske turkce bilseydi de yatay bakisin bu bolumunu izletebilseydim :D yorumlarinizin ve filmin keyfiyle kitaba basladim yeniden
Duneun en iyi castingi Jessicaydı bence. Ancak bu kadar olabilir.
tancan iki yılda bir kitap bitirememiş
Ben de iki yilda bi kitap bitiremiyom
Tancan abinin dune serisini daha okumamış olması ama can abinin okumuş olması farklı iki açıdan yorumlanmasını sağlamış. Çok tatlı bir yatay bakış bölümü olmuş elinize sağlık.
59.dk'ya ek olarak, Avatar çizgi filminde Aang geçmişteki tüm avatarları yanında görüyordu, sonsuz sayıda avatar mirası yanında. Bu bile kısa ama çok güçlü bir sahneydi.
Benim ilk oynadiğim strateji oyunu dune oldu. Baharat orada çok önemliydi. Maden yerine baharat topluyordun. Can aynen dedigin gibi baharat neden önemli hiç yok. Bizim kitle baharatin neden onemli oldugunu bilir demişler resmen :)
Tancan'ın ilk filmden sonra kitabı okumaya başlaması 2.film çıkınca hala bitirememesi muhteşem bir detay :D :D
CS inanılmaz katılıyorum sana aklımdakileri aktardın. Yav bu Dune dediğin çok saykodelik sahnelere izin veren bir film. Hele ki tribe müzikleri eşliğinde Paul’un geçmişten geleceğe yapacağı bir yolculuk sekansı tam doksana giden bir gol olurdu. Hele kitapların birinde liderlik ile ilgili bir diyalogda hitlerden falan bahsediyor, belki aşırı olabilir ama kitleleri yönetme ve kötü şeylere sebep olma bakımından sembolik olarak bir iki sahne eklenebilirdi. İzlerken aşırı aradım o sahnede, aha şimdi zaman mekan kayacak falan diye ama yok olmadı deniz kenarında abi abla muhabbet ettiler.. Bir de müzikler konusunda Hans Zimmer her fırsatta o kadar bahsetti ki varımı yoğumu koydum diye kendinden, dedim ki keşke o kadar koymasaydın çünkü daha başka eserlerde Hans Zimmer alıp götürüyor. Red Thin Line, Interstellar falan.. Aynı yerlerden puan kırmışız.
Tancan’ın sorusuna yanıt olarak da; evet bene gesserit rahibeleri çocukların cinsiyetlerine karar veriyorlar.
Bu Dennis Villennevüllüülülülül gerçekten iyi yönetmen.
Filmin dune evreninin fantastiklik boyutunu anlat(a)maması beni çok üzmedi ancak Paul un ab-ı hayatı içtikten sonra sadece birtakım yüzler ve Alia'yı görmesi kitabı okumuş biri olarak beni çok üzdü. Adam bütün atalarının hafızasına sahip olup geçmişi ve geleceği görmeye başlıyor ama sahnede tın yok. Acaba diyorum Denis abi Paul un mehdi olduğu konusunda soru işareti kalsın diye mi öyle yaptı diyeceğim ama yani öyle bir soru işareti de kalmıyor filmin sonunda
40:53 solucana binme olayı kitapta filmdekinden daha detaylı anlatılıyor abi
Can abi birinci kitabın sonunda yine kalkan duvarı yıkmak için atom bombası kullanıyorlar hatta imparator atomik kullandığı için tehdit ediyor paul da atomiği savaş için değil bir kaya parçasını yıkmak için kullandım diyor kitaba sadıktı o kısım yanlış hatırlamıyorsam
Savaş hukukuna aykırı olmasın diye dediğin gibi yapıyor
@@yakupklc9796 Ben savaş hukukunu çok umursadığını düşünmüyorum keza her halükarda atomikleri kalkan duvara kullanmak en mantıklı seçenek. Kalkan duvarı yıkmasının sebebi sadece fremenleri içeri sokmak değil normalde duvara çarpacak bir kum fırtınasının imparator üssüne girmesini sağlıyor ardından solucanlarla giriyorlar. Her türlü cihat olacak ve diğer gezegenleri istila edecek konsey önemini yitirmiş durumda bu yüzden Paulun landsraad'ı çok umursadığını zannetmiyorum. Bahanesi haklı olsa da esasında beş para etmiyor diğer ailelerin atomik kullanmamasının sebebi baharatı bitirmekle tehdit etmesi ki paul da bunun farkında. Savaş hukukuna uygunluk sebep değil de biraz tesadüf eseri işine geldi diye düşünüyorum.
Kesinlikle baharat konusunda katılıyorum Neden baharat bu kadar önemli bunu izleyiciye daha iyi aktarılabilirdi. Onun dışında Dune filmiyle alakalı sohbetiniz sırasında (kendi kendime evet bak bunları da iyi veya kötü aktarmış dediğim) kendimi içine bulduğum muhteşem bir sohbet olmuş emeğinize sağlık :)
ilk kitaptaki bölüm başlarında prensesin muadib hakkındaki özdeyişleri de çok hoştur
Spoiler olabilecek yorum....
Kitabın maalesef %70i skiplenmiş. Paul 5 dakikada masterclass fremen oluyor. Liderliği alışı falan çok hızlı geçilmiş. Onu geçtim Zendeya aldığı paranın hakkını versin bari diye mi final savaşından daha uzun helikopter vurma sahnesi çektiler anlamış değilim. Final savaşı 3 dakikalık toz dumandan ibaret zaten. Solucanları sürdük bitti, tozun toprağın içinden dark knight gibi Paul geliveriyor... Sırf olmayan bir devam senaryosu yazıp bu eserinde suyunu sıkıp 3. film çekebilmek için koca kitabı hızlıca atlamışlar resmen. En azından 1. film daha detaylıydı.
değinilmeyen olaylar vardı filmde ben ona sinir oldum kitapta halleck kandırılıyordu jessica ihanet etti demişlerdi ona aslında ihanet eden dr.yueh daha sonra halleck paul ile karşılaşınca jessica yı öldürmek istiyordu ama sonradan gerçeği öğreniyordu filmde bunu görmedik, kitapta alia büyük savaştan önce doğuyordu ve imparatorla barona kafa tutuyordu filmde bunu da görmedik bunlar önemli olaylardı ve filmde görmemek bana çok saçma geldi
Hayatımda bilimkurguyu çok sevemedim ama Dune filmi gerçekten çok farklı ve iyi anlatıyor. Ki ben başta olaya Star Wars'ı ilk defa izleyen biri gibi yabancı kalacağımı düşünmüştüm ki öyle olmadı. Aslında günümüzden ve tarihten bizim coğrafyamızın çevresinden olayların Dune'a uyarlandığını hissettim. Ki dediğim gibi bilimkurgu beni çok fazla etkilemez. Ancak birinci filme bayılmıştım çok iyiydi ve inşAllah ikincisine de giderim gecikmeden. Sevgiler saygılar Can ve Tancan.
Bence film çok hızlı akıyor, biraz daha uzun olup bazı yerleri daha sakin işleyebilirmiş. Son sahnedeki Feyd Rautha ve Paul dövüşü de kitapta çok güzel betimleniyor burada çok hızlı ve zayıf kalmış, keza Ab-ı hayat sahnesi de öyle. Fakat filmin iyi yaptığı şey kitabın ne kadar iyi olduğunu hatırlatması ve okuma isteği uyandırması. İlk film çıktığında ilk kitabı okumuştum şimdi de ikinciyi sipariş ettim. Görsel estetik ve ses tasarımı açısından çok güzel film ama kitapla karşılaştırılınca tabii ki bazı açılardan zayıf kalıyor.
Ses kullanımı da aslında karşısındakini analiz edip onun etkileneceği ses tonlarıyla konuşmaktan geliyordu. Bunu karizmatik liderlerin konuşarak kitleleri etkilemesi gibi düşünebilirsiniz. Can Sungur'un hatırlamadığı Hintçe ses telleri kontrolü prana binduydu. Bene Gesseritler prana bindu yöntemiyle bütün kas ve eklemlerini istedikleri gibi kullanabiliyorlar.
Dune'un ilk kitabında Duke Paul Muad'Dip Usul Atreides, Stilgar ve ekibiyle karşılaşıp onların arasına giriyor, Fremen oluyor, Chani ile birbirlerine çok aşık oluyorlar, çocukları oluyor (II. Leto), Jessica doğum yapıyor, Jessica'dan doğan Alia Atreides annesinin karnındayken annesi yaşam suyunu içip Rahibe Ana'ya dönüştüğü için bebekliğinden itibaren bütün Rahibe Analar'ın bilincini kazanıyor ve konuşabiliyor, çölde yaklaşık 4 sene geçiriyorlar, Alia 4 yaşında Vladimir Harkonnen'ı öldürüyor ve Chani ne olursa olsun her zaman Usul'ünün yanında kalıyor. Filmin sonunda yapılan değişiklikten hiç hoşlanmadım. Thufir Hawat'ın olmaması, Usul'ün Sihaya'sının ona böyle karşı durması, Alia'nın annesinin karnında kalması, Baron'u Alia yerine Usul'ün öldürmesi gibi yapılan değişiklikler haricinde filmi çok sevdim. 4 yaşında bir çocuğun yetişkin bilinciyle hareket etmesi biraz saçma ve korkunç görüneceğinden bu seçimin yapılmasını anlayabilirim ama zaten Alia'nın olayı da bu. O hilkatgaribesi olarak anılır. En çok rahatsız eden de Paul'ün çocuğunun hiç gösterilmemesi ve Chani'nin ona sırt çevirmesiydi. Paul ona "Prensen Irulan'la evleneceğim ama sevdiğim ve çocuklarımın annesi olacak tek kadın sensin" der. Chani de buna razı olur. Kitapta Paul'ü kendi rızasıyla hayata döndürür. Filmde olduğu gibi Jessica'nın zorlamasıyla değil.
Kitapları okumuştum zaten, film o kadar iyiydi ki tekrardan okuyasım geldi. Sevdiğim eserlerin güzel uyarlamalarını izleyince çok mutlu oluyorum.
Kitabı okuyalı uzun süre oldu böyle bir kural var mıydı tam olarak hatırlamıyorum ama filmden anlaşılan kalkanlar solucanları tetiklediği için çölde kullanılmıyor, harkonnen askerlerinin çölde fremenlere saldırdığı bir sahnede ölen bir asker son anda kalkan kullanmayın diye uyarıyordu.
tancan yaşlanmış be
dune özel bölümünü coşarak bekliyoruz , çok bekliyoruz, tancan kitabı bitirmezse bozuşuruz
Ben bu keyfi en son game of thorens da yaşamıştım. Herkes birbirinin arkasından iş çeviriyordu ve bunu çok kaliteli yapıyorlardı.
Avatar the last airbender sevimli karakterler, eğlenceli hikaye altında fark edilmeyen çok güzel detaylar bulunan bir seriydi. 4 krallığın her biri üzerine düşündürüp tasarlanmış bir alt metin bulunuyor. Her ülke farklı giyimleri, kültürleri, yemekleri farklı medeniyetleri temel alıyor. Animasyonda her element farklı dövüş sanatı hareketleri temel alınarak yapılmış (ateş bükme kuzey şhaolin kung fu, toprak bükme hung gar stili kung fu temel alır). Üstüne bu kadar uğraşırmış, düşünürmüş, emek verirmiş bir animasyona böyle basarısız filmler/dizilerin yapılması çok üzücü
Yaptığınız eleştirierin hepsini kağıda döktüğümüz zaman verdiğiniz puanın, hakedilenin üzerinde kaldığını göreceksiniz. Ben de kitabı okudum ve çok sevdim ama bu bana ikinci filmi bu kadar beğenmemem için de pek çok neden verdi. Objektif puanım 7/10. İlk film için ben de tam puan vermiştim oysa.
CS Hulu dan Shogun. Bu kadar teraneden kestane işlerin arasında müthiş ilerliyen bir dizi şuana kadar. Ne zaman öveceksin ?
Hazır Dune çıkmışken filmlerle ilgili değil de kitaplarla ilgili bi video yapsan çok güzel olurdu çünkü şimdi biçok kişi filmleri izleyip seriye başlayacak.
Müzik kullanımı ilk filme göre baya az olduğu için belli olmuyor ama baya yeni score var bu filmde
Dune özel bölümü için pusuya yattım bekliyorum. Kısaca bende doyamadım filme. Baktığımız zaman uzun zamandır bu kadar güzel bir üçleme yoktu karşımızda 3. Filmi bekliyoruz tabi. Yeteri kadar övülmüyor gibi geldi bana. Bi kere daha sinemada tekrar izlenir böyle kaliteli bir eser bence. Filmde hatalar var tabi , kurtlara herkesin rahat rahat binmesi vs stilgarın komedi unsuru olması ( çok iyiydi bence .d) , atom bombaları olayı ve son büyük savaş sahnesi bi tık farklı olabilirdi. Tekrar gitmeyi düşünüyorum. Güzel film olmuş. Yorumlarınız için teşekkürler. Özel bölümü beklemedeyiz.
İmax iyiki var ya bu arada. O ilk sahne Harkonnen ordusunun HÖÖ HÖÖHY diye bağırırken o yoğun titreme 😂😂 çoook iyiydi.
3. güç var İmparatorluk, Spice guild ve Bene geserit. Space guild çok minimal düzeyde ilk 2 filmde. Üçüncü filmde buraya ağırlık verilecek kanımca. Daha zaten Arrakis dışına çıkılacak ve diğer büyük houselar işin içine girilecek. Spice ticaretine de sekte vurduğu için fremenler hem diğer gezegenler hem de guild çullanacak. Seçim bundan kaynaklı. Ben filmi çok beğenmekle birlikte izlediğim en iyi sinema deneyimlerinden birsi olmakla birlikte (bu kitapları 20 sene önce okuyup aşık olmuştum) 8/10 daha fazla vermem. Birşeyler eksik filmde ne olduğunu tasvir edemiyorum ama en kendime ne de başkasına teknik olarak.
49:28 Filmin en etkilendiğim sahnesi buydu. Herkesin saldırmak için çektiği bıçakların sonda coşkuyla kalkması...
İlk bölümde kuyrukluyıldız etkisinde olduğunu söylüyor bu arada yanda izlerken kaçırmışsın sanırım
Paul'un bene gesserit ogretileri dısında bir mentat olarak yetistirildigi de kitaptaki mentat mevzunun hasır altı edilmesi gibi, tamamen yok sayılmıs.Hatta Paul'un mentat oldugu uzun bir sure gizleniyor kitapta. Paul'un mentat seviyesinde, duygularından arınıp, olayları inceleme ve hesaplama yetenegi kitapta bir kac yerde geciyor. Bu zor kararları verebilmesinin bir sebebi de bu aslında. Bir cok gelecegi görüp bunları hesaplayıp, verilecek kararları yanındakilerin onu anlamaması pahasına ve ya yanındakilerin (Chani) kalbinin dolayısıyla kendi kalbini paramparca etmesi pahasına verebilmesi de mentat ozelliklerinden yararlanmasından kaynaklanıyor
Dune içeriği müthiş olur hasretiz böyle içeriklere tr tarafında
Ne dune izledim ne de okudum amma csnin sevdalısıyım, öğrenciyim oturup ne izlesem diye bakamıyorum zaman yaratıp planlı programlı ekrana oturuyorum o vakti de can abinin içerikleri tüketmeye harcıyorum, tancan abi + csnin muhabbeti ilaç gibi geliyor çoğu zaman da alt tabda izliyorum videonun ilk başında aklıma bir şey takıldı dune da geleceği görebilen karakterin güçleri nasıl çalışıyor aşırı merak ettim. Örnek olarak kesin bir kader mi görüyor diyelim yoldaşının ölümünü gördün bunu engelleyebiliyor musun yoksa ne yaparsan yap hiç bir şey değişmiyor mu? Yada kendisi şuan mevcut durumda olacakları mı görüyor? Yada bir takım alametleri mi seziyor aklıma takıldı yetkili birileri cevap verebilir mi
Paralel evrenleri ve her birinin olasılıklarını görüyor. Hangisine doğru yöneleceğini seçebiliyor ama olasılıkların sınırında.
Filmlerde Can Abi'nin de bahsettiği gibi kitaba göre bazı eksik yerler vardı bir çok önemli dinamiğe değinilmemiş. Mesela CHOAM ile o garip uzayda yol aldıran yaratıklar yoktu. Bana kitaplardan daha farklı gelen bir kısmı da ben kitapları okurken bu baya baya İslam ögeleri içeren bir eser adam resmen bizim buraları yazmış diye hissetmiştim ancak filmler o kadar hissettiremedi. Yine de çok iyi bir film olduğunu düşünüyorum senenin en iyi filmi
Dune Dune Oğulları
Kyoshi kitaplarını kur farkına rağmen alıp okumuş, çizgi romanlarını okumuş, legend of korra'nın gereksiz uzunluğuna ve özellikle ilk iki sezonunun sıkıcılığına rağmen (2. sezonda nispeten daha iyiydi ve ilk avatar hikayesini çok sevmiştim) izlemiş biri olarak tüm öfkemi bastırarak dizide bulduğum hataları yazmak istiyorum.
Çocukken izlediğimde en sevdiğim karakter Sokka'ydı. Kardeşinin bükücü olmasını kıskanan, "erkekliğine" yediremeyen aşağılık kompleksli bir karakterden kyoshi savaşçılarından özür dileyip kendisini eğitmelerini isteyecek ve makyaj yapıp kostümlerini giyecek bir karaktere dönüşmesi hikayedeki en güzel karakter gelişimi diyebilirim. verdiği mesajlardan bahsetmeye gerek yok. Sokka'yı değiştirmek bu verilen mesajları atmak ve Katara'nın "güçlü kadın" rolünü silmek demek. Suki ve Sokka ilişkisini de etkiliyor bu. Suki yine güzel yansıtılmış diyebilirim ama Sokka'nın işlenişinden ötürü Suki Sokka ikilisinin ilişkisi dizide çok kötüydü.
Kyoshi'ye bu kadar yer vermeleri tamamen ilk bölümlerdeki çöplüğü fan service'lerle kapatmaktan başka bir şey değil. Kyoshi animede katı ama adil bir karakter imajı çiziyor, kitaplarda temeli ve normalde öyle olmadığı ama nasıl o hale geldiği anlatılıyor ama sadece animasyona bakarsak öyle, dizide tamamen sert acımasız bir savaşçı aptal bir karakter gibi lanse ediliyor. animasyonda eski avatarlarla aang'in diyalogları kısaydı ve nadiren olurdu. her avatarın kendi doğrularına, karakterlerine ve tecrübelerine göre tavsiyeler vermesine karşın aang'in kendine göre yorumlarması ve kendi doğrusunu bulması yolcuğunu dizide yanlış aktarmayı bırak oyuncak etmişler. kyoshi ve aang diyaloglarınım kalitesizliğine zor katlandım.
Oyunculuklar çok kötü, her şeye okey olsan bile seni direkt koparabilecek kadar amatörce.
Azula'nın cast'ı çok kötü. Tipine laf atanları görüyorum ama benim lafım oyunculuğuna ve çok çocuk gibi durmasına. Azula evrendeki en iyi villan'lardan birisi, animasyonda 14 yaşlarında olarak geçiyor galiba ama madem daha adult bir tema yapıyorsunuz yaşını daha büyük işleyebilirdiniz. daha korkulacak, daha zalim, daha narsist ve paranoyak biri olmalıydı. dizideki Azula aptal bir çocuk gibi.
Kısaca berbat bir iş. Hayal kırıklığı demeyeceğim çünkü 0 beklentim vardı. Umarım bu boktan işten sonra asıl yazarları yeni projelere dahil etmemek gibi bir hata yapmazlar. Ve animasyondan vazgeçmezler.
Nickelodeon'a da sesleniyorum şu avatarı oraya buraya live action vermeyin sürekli. Sadece düzgün bir Kyoshi animasyonu çıkarın koca bir kitle kan ağlıyor.
Asil yazarlar zaten dahildi ama kendileri ayrildi. Neden oldugunu da gormus olduk dizi yayinlaninca. Cunku Netflix ve dizinin yapimcilari bu sekil olsun istemis belli ki, orjinal yapimcilar da severiz sizin yapacaginiz isi diyip biz gidiyoruz demis ve sonuc bu olmus.
54:22 hatta filmin bir yerinde bir müzik çalıyor. Bildiğin Dark Knight Rises müziği gibiydi. Yeni müzik yoktu bu filmde
tancan abinin saç sakal fena olmuş haa bir de ucundan bıyık bırakmış gibi sezdim yakışmış, cansın abim
Avatar'ı tekrardan live action olarak yapmak inanılmaz saçma bir fikirdi. O evrende geçen başka bir hikayeye odaklansalardı yada her bölüm farklı bir hikaye harika olabilirdi. Mesela çizgi romanlarında soykırımdan kaçıp saklanan hava ulusundan insanların saldırılardan nasıl kaçtıklarını nasıl saklandıklarını anlat. Hatta hava bükücü bir kız vardı hayatı pahasına insanlarını koruyan onun hikayesini anlat ne bileyim toprak krallğında gerilla taktikleri ile ateş ulusu askerleri ile savaşan bir grup köylünün mücadelesini anlat. Yanlışlıkla ruhlar alemine geçmiş birinin başına gelenleri anlat. Avatar evreni ise avatar evreni bükmekse bükmek işte. Arada bir bölümde de avatar o kasaba gelirdi yardım eder yollarına devam ederdi yada haberi gelirdi avatar geri dönmüş falan diye. Zuko ile falan karşılaşırdık avatarı arıyormuş. Gene aynı heyecanı yaratırdınız millet o zaman beklerdi hangi karakter ne zaman çıkacak diye.
Aang in kayıp 100 yılını anlatsın ne alaka zaten yapılmış olanı tekrardan yapmak pardon yapamamak.
Dune özel bölümü ne zaman gelir?
Ne dune abi gidip yüzüklerin efenfisini tekrar izlerim daha çok keyif verir!
Dune özel bölümünü merakla bekliyorum.
yüzüklerin efendisinden beri beni bu kadar gaza getiren tüylerimi diken diken eden bir film izlememiştim.Her yıl en az bir kere izleyeceğim bir film daha oldu 😂 Bu filmde emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
1:13:36 "Yemin ediyorum adam Iroh ve Zukaya bayılmış, Avatar ayağına takılmış. Ya bu keltoşu niye koydunuz buraya olmuş..." Can Sungur 2024
Dune serisi hayatımda okuduğum en soluksuz eserlerden biri. 2. Filmi daha izlemedim ama kitaptan dolayı olabilecekleri az çok tahmin edebiliyorum. Hele Paul açısından ki Paul mükemmel bir karakter olmasına rağmen eser içinde oluşturduğu ağırlığın aslında ne kadar küçük, etkisinin ne kadar az olacağını, kendisinin de bunu fark edince girdiği ruh hali, kaçmaya çalıştıkça içine çekildiği durumlar, hem mental hem fiziksel durumları, yaptığı ve başlattığı şeyin ağırlığı altında ezilmesiyle onun üzgünlüğü ve derdiyle Paul ile birlikte üzülmüştüm... Dune gerçekten çok derin çok katmanlı bir kitap asla gözüktüğü gibi değil şaşırttıkça şaşırtan bir eser. İlk film çok güzeldi bu film ise çok iyi gözüküyor yorumlara göre oldukça hakediyor başyapıt olmayı.
Can abi kitabı okuyup, evreni bilmeyen biri olarak düşününce baharan neden önemli diye sorguluyor ve bunun filmde bahsedilmediğini düşünüyor ama aslında bahsediliyor. En basit örneği Paul baharat sayesinde güç kazanıyor
Keske 5 saat olsaydi, RELEASE THE VILLENUEVE CUT HADIII!!
Gördüğüm en haklı yorum netflixe özel filan bi şekilde çıkarsınlar cut versiyonunu direkt sinemayada olur 5 saat de oturup izlerim
Haberler segmenti nereye gitti ?Filimleri izliyemedğim için videonun hiçbir yerini izleyemedim
sinemaya gitmeyi hiç sevmem fakat bu filmi ımaxde izlemek resmen mest etti beni
American fiction gayet tatmin ediciydi. Haftaya bekliyorum cs'nin yorumlarını. The Iron Claw da izlenebilir belki bir sonraki hafta.
Dune özel bölüm bekliyoruz
Dune'da bir kaç klişe poz kesmek için kastırlan zorlama sahne, bir kaç tane oyuncunun suyunu çıkarmak için zorlama sahne (anne hanımın tekinsiz bakmak için özürlü özürlü bakışlar atması gibi) olmasına rağmen ben de çok beğendim fakat sizin de o belirttiğiniz neden daha uzun değildi duygusunu yaşatan şey film değil de dizi gibi ilerlemesinden kaynaklı. Hani filmin daha 15-20 dakikasında anlıyorsunuz çok ortada biteceğini. Hani bir hafta sonu oturup 50 bölüm izlenecek dizi gibi hissettiriyor izledikçe izleyesi geliyor insanın.
Kitapları çok beğenen biri olarak, ilk filmi hikayedeki eksik gözardı edilen şeylerden dolayı beğenmemiştim, ikinci filmi maalesef daha da kötü buldum açıkçası. Görsellik ve aktarım konusunda film, takdire şayan iş ama geri kalan şeyler kitap serisinin derinliğini söküp daha basitleştirilmiş hali gibi geldi. İlk filmdeki cs'nin dediği gibi baharat neden önemli sorusunun havada kalması bir yana ikide de bunu pek işlememeleri beni biraz kızdırdı ya.
The zon of interest konuşulacaktı??
1. Filmde baharatın özelliklerini söylemişlerdi. Gezegenler arası Seyehatın kaynağı demişti. Ben kitapları okumadım ama baharatın önemini sorgulamadım
Can, Dune dizi olaydı demişti. "Dune: The Prophecy" isminde bir dizi gelecek.
Ben de ikinci filmi sevip sürekli kafamın içinde ah be keşke şu da olsaydı, bu da olsaydı diyorum iki gündür. Sanırım edebiyatın ve dune'un ne kadar görkemli birşey olduğunu burdan anlayabiliyoruz. Yüzlerce insan oturup yıllarca bu iş için uğraşıyor didiniyor ve sonuç olarak son yıllarda sinemaya çıkan en epic anlatı ortaya çıkıyor ama çıkan film, kitabın 10da biri kadar epic değil.
Ben de geçen hafta ikinci filmi izledikten sonra az önce ilk filmi tekrar izledim. İlk film hikaye anlatma açısından kitabı yansıtmak açısından daha güzel, yanlış anlaşılmasın aksiyon açısından da güzel ama çok olay olmuyor. İkinci film konseptleri, sanat tercihleri açısından çok iyi, ben böyle bir film izlemedim ama hikaye anlatıcılığında geri kalmış. Şimdi düşününce ilk kitabı okurken aksiyon sahnelerini, Harkonnenleri sabote ettikleri sahneleri atlamışlar gibi hissetmiştim, filmde de daha çok bunların üstünde durulmuş. Belki kitaptaki boşlukları doldurmak için bir fan service yapmışlardır.
Ya da filmde güzel görünecek kısım, görsek kısım olacağı için öyle şeylerin üstünde durmuş olabilirler. Ama Alianın fetus olarak gösterilmesi, fetusun gözlerini açması, Giedi Prime'ın siyah beyaz olması, arenadaki savaşçıların ve izleyicilerin ölçeği, kum solucanlarının Sardaukarların üstüne yürümesi, Jessicanın hayat suyunu içtiği sahne... Ben böyle sahneler görmedim sinemada.