HOŞ GELDİN EY İŞTİYAK ÇEKENLERE HABER GETİREN 20 Hoş geldin ey iştiyak çekenlere haber getiren... sevgiliden bir haber ver de canımı, seve seve onun adına feda edeyim. Dostun şekerinin, bademinin aşkıyle tabiatımın dudusu, kafese düşmüş bülbül gibi daima hayran, daima perişan bir halde. Saçı tuzak, beni tane. Ben de bir tane dileğiyle dostun o tuzağına düşmüştüm. Kim, benim gibi, sevgilinin kadehinden bir yudumcuk şarap içerse öyle sarhoş olur ki başını mahşer sabahına kadar kaldıramaz. İştiyakımın cüzi bir miktarını bile anlatmamaktayım. Çünkü sevgilinin üstüne bundan fazla düşmek, başını ağrıtır. Elime fırsat düşerse sevgilinin ayaklarından şeref bulan yolun toprağını tutya gibi gözlerime çekerim. Ben vuslatına mailim, o ayrılık istemekte. Sevgilinin dileği olsun diye kendi dileğimden geçerim. Hâfız, derdiyle yan, dermansız bir hale düş. O halde kal. Çünkü zaten sevgilinin derman kabul etmez derdine bir deva yok ki! Merhaba ey peyk-i muştâkan bidih peyğâm-ı dost Tâ kunem can ez ser-i rağbet feda yı nâm-ı dost 62 مرحبا ای پيک مشتاقان بده پيغام دوست تا کنم جان از سر رغبت فدای نام دوست واله و شيداست دايم همچو بلبل در قفس طوطی طبعم ز عشق شکر و بادام دوست زلف او دام است و خالش دانه آن دام و من بر اميد دانهای افتادهام در دام دوست سر ز مستی برنگيرد تا به صبح روز حشر هر که چون من در ازل يک جرعه خورد از جام دوست بس نگويم شمهای از شرح شوق خود از آنک دردسر باشد نمودن بيش از اين ابرام دوست گر دهد دستم کشم در ديده همچون توتيا خاک راهی کان مشرف گردد از اقدام دوست ميل من سوی وصال و قصد او سوی فراق ترک کام خود گرفتم تا برآيد کام دوست حافظ اندر درد او میسوز و بیدرمان بساز زان که درمانی ندارد درد بیآرام دوست
HOŞ GELDİN EY İŞTİYAK ÇEKENLERE HABER GETİREN
20
Hoş geldin ey iştiyak çekenlere haber getiren... sevgiliden bir haber ver de canımı, seve seve onun adına feda edeyim.
Dostun şekerinin, bademinin aşkıyle tabiatımın dudusu, kafese düşmüş bülbül gibi daima hayran, daima perişan bir halde.
Saçı tuzak, beni tane. Ben de bir tane dileğiyle dostun o tuzağına düşmüştüm.
Kim, benim gibi, sevgilinin kadehinden bir yudumcuk şarap içerse öyle sarhoş olur ki başını mahşer sabahına kadar kaldıramaz.
İştiyakımın cüzi bir miktarını bile anlatmamaktayım. Çünkü sevgilinin üstüne bundan fazla düşmek, başını ağrıtır.
Elime fırsat düşerse sevgilinin ayaklarından şeref bulan yolun toprağını tutya gibi gözlerime çekerim.
Ben vuslatına mailim, o ayrılık istemekte. Sevgilinin dileği olsun diye kendi dileğimden geçerim.
Hâfız, derdiyle yan, dermansız bir hale düş. O halde kal. Çünkü zaten sevgilinin derman kabul etmez derdine bir deva yok ki!
Merhaba ey peyk-i muştâkan bidih peyğâm-ı dost
Tâ kunem can ez ser-i rağbet feda yı nâm-ı dost
62
مرحبا ای پيک مشتاقان بده پيغام دوست
تا کنم جان از سر رغبت فدای نام دوست
واله و شيداست دايم همچو بلبل در قفس
طوطی طبعم ز عشق شکر و بادام دوست
زلف او دام است و خالش دانه آن دام و من
بر اميد دانهای افتادهام در دام دوست
سر ز مستی برنگيرد تا به صبح روز حشر
هر که چون من در ازل يک جرعه خورد از جام دوست
بس نگويم شمهای از شرح شوق خود از آنک
دردسر باشد نمودن بيش از اين ابرام دوست
گر دهد دستم کشم در ديده همچون توتيا
خاک راهی کان مشرف گردد از اقدام دوست
ميل من سوی وصال و قصد او سوی فراق
ترک کام خود گرفتم تا برآيد کام دوست
حافظ اندر درد او میسوز و بیدرمان بساز
زان که درمانی ندارد درد بیآرام دوست