Güzel sanatlar lisesinden mezunum ve birkaç sene önce okulumuz ile bir zoom toplantısı yapmıştınız. Sizi o zamandan beri takip ediyorum ve iyi ki de kabul etmişsiniz o toplantıyı. Bilgileriniz için çok teşekkürler, öğrenecek çok şeyim var sizden 🫶🏻
vidyoya başladım yaklaşık 30sn sonra beğendim. izlerken de off işte tam istediğim yerlere, öğrenmeye çalıştığım, merak ettiğim yerlere değinmiş Doruk hoca dediğim bir sürü yer oldu ve tekrar tekrar beğenmek istedim vidyoyu. Kendi adıma şükranlarımı sunuyorum sayın hocam. Elinize ağzınıza sağlık. Müthişsiniz gerçekten..
Öncelikle merhaba, Kompozisyon ve Müzik Teorisi Bölümü Mezunuyum ve 32 yıldır müzik sektöründe profesyonel olarak müzisyenlik yapıyorum, makamlardaki tek sesli müzik yapısını tonal müziğin temeline dayanan majör ve minör diziler üzerine kurulan 3'lü sistem armoni ile armonize etmeye çalışıyorsunuz, benimde yaptığım şey bugüne kadar buydu ve günümüzde çoğu müzisyende aynı yöntemi kullanıyor ancak şu bir gerçek ki makamlar salt dizilerden meydana gelmiyor, her makamın kendine özgü bir seyri var bunun dışında her makamın güçlü (öne çıkan sesleri) karar sesine gitmeden evvel o sese gitme eğilimini hızlandırıcı pekiştirici özel sesleri, kararlı kararsız denge diyebileceğimiz makamı diğer makamlardan ayırt edici yarı durak özellikli sesleri ve karar sesine gitmeden önce makamı tanıtıcı küçük motiflerden oluşan ezgi çekirdekleri vb. unsurları var. Bunları göz önünde bulundurduğunuzda aynı diziyi kullanan ancak farklı seyir özellikleri ve farklı yarı durakları ve pekiştirici sesleri ve ezgi çekirdekleri olan bir çok makam bulunmakta bu nedenle makamlar kesinlikle tonal müzikteki gibi her zaman I-IV-V ilişkisine sahip değil. Makamsal müziği tonal müzik sistemine oturtmaya çalışmak başlı başına benimde uzun yıllar boyunca düştüğüm çok büyük bir yanılgıdır. Bu konuda sevgili hocam Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal'ın Cenk Güray ile kaleme aldığı "Makamın Yapı Taşları" başlıklı makalesini okumanızı şiddetle tavsiye ederim... Yazdıklarımı lütfen üzerinize alınmayın genel bir eleştiride bulunmak istedim. Tabi ki canlı müzik camiasında müzisyenlik yapan bir çok arkadaşımızın Türk Müziği çalarken hangi akorları ne şekilde kullanacaklarını anlatan bir yayın olmadığı için yaptığınız takdire şayan bu yüzden sizi alkışlıyorum... Bende bir dönem "Makamlar ve Akor Dizilimleri" başlıklı bir yazı kaleme almıştım hala müzik forum sitelerinde bu yazı duruyor ve yazıyı okuyan bir çok müzisyen arkadaştan olumlu geri bildirimler aldım halende almaya devam ediyorum. Aynı yazıyı kendi websitemde de yayınlamıştım, orda da benim yaptığım aynı sizinki gibi Tonal Müzik'teki sistemi yani dizilerden yararlanarak 3'lü yapıları kullanmak sureti ile akor oluşturma sistemini (kısaca oradaki akor kuruluş ilkelerini) makamlara adapte etmeye çalışmıştım fakat bu bir yere kadar çözüm üretebiliyor bir yerden sonra yukarıda saydığım makamın yapısı ile çelişmeye başlıyor ve bu da makamsal müzik için maalesef tam bir çözüm üretme neticesine ulaşamıyor. Hala bu konuda bir çok akademisyen arkadaşımız çalışmalara devam ediyor edecek, ben de bir çözüm arayışındayım umarım makamsal müziğinde doğru bir sisteme oturtulmuş çok sesli bir yapıya kavuşmuş halini görebiliriz ancak bu komalı sesler varken pek mümkün görünmüyor çünkü insan kulağı koma seslere denk gelen özellikle 4'lü ve 5'li ya da diğer bazı aralıkları duyunca (başka bir değişle doğuşkan sesleri doğrudan duymasakta beyin bu aralıkları tamamlama eğiliminde olduğu için bahsettiğim aralıklara denk gelen sesler aynı anda tınlayınca tamamlanmamış hissi meydana getirip rahatsızlık duymamıza neden oluyor) rahatsızlık hissediyor. Söyleyebileceklerim bunlar, olumlu bir eleştiride bulunmak istedim, takip eden müzisyen kardeş ve abilerimin affına ve hoşgörüsüne sığınıyor iyi çalışmalar diliyorum.
Bence müziğin komalı olması kesinlikle altına batı armonisi hatta jazz armonisi koymamıza engel değil. Mesela la kararda hüseyni makamında si1bemol var ve bu seste dururken ya da daha çok bu sesi vurgularken altına sol major ya da si dim bastığımızda süper uyumlu oluyor. Bana göre de koma üzerine komasiz sesli akorlar farkli bir his veriyor. Kaldı ki mantıken düşünürseniz batı müziğindeki glisando esnasında hep komalar oluyor. Örneğin vokalin do ile re arasında glisandolu bir harket yaptığı ve sonra do'da durduğu bir motifin altına do major koyunca aslında bu akor da mikro seslerle cakışmış oluyor. Bu çakışma hep olur zaten. Batı müziğinde genel kabul gören şey bildiğim kadarıyla sadece ezgi içindeki baskın dolaşımda olan seslerden oluşan akorlar dışındakiler kulak tırmalar ve bazı akorlar bu manada uyumlu olsa da akora eklenmiş 4 ve üstü seslerden bazıları akorun kendi saf duyumunda kulak tirmalar. Yani ilgili eğitimim olmuş olsaydı gelişmiş akorları kullanarak size bahsettiğiniz makamlarda öyle güzel eşlikler yapardım ki😅 Belki karmaşık makamlarda bunu yapan vardır. Araştıracağım. Merak ettim. 😊
@akifkaragulmusic Merhaba öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim, Türk Müziği için çok seslilik yani armoni olmaz demedim, batı müziğinde özellikle klasik armoni dediğimiz Tonal sisteme dayalı armoni tam anlamıyla çözüm üretmiyor, caz müziğin ilk oluşum zamanında tonal armoni temel alınmış ve bu temel üzerine caz armonisini inşa ederlerken tonal müzikten farklı olarak sürekli bir gerilim çözülüm ilişkisi kurulmuştur ve ileriki zamanlarda da özellikle caz müzikte 1935 ile 1950 arasında bebop dediğimiz bir tarz gelişmiş ve bugün ki dinlediğimiz doğaçlamanında temelini oluşturarak modal armoni yapısını bünyesinde bulunduran daha geniş bir armoni yapısına kavuşmuş. Bizim müziğimizde kullanılan makamlarında kendine has özelliklerine uygun bir armoni yapısına ihtiyacı var benim anlatmak istediğim makamların yapısına uygun bir armoni sistemi geliştirilmeli yoksa tabi ki kulağa hoş gelen bir çok deneme mevcut ben bu denemelerin yapılmasına karşıda değilim ancak neden batı müziği kendisine bir sistem kurabilmiş ya da caz müzik türü bir sistem kurmayı başarabilmiş biz neden bunu yapamıyoruz bu konuda çok fazla yol kat edememişiz. Eleştirim bu yöndeydi yani batı müziği armonisini Türk müziğine uydurmak yerine başlı başına Türk müziğine ya da makamsal müziğe diyelim, uygun bir armoni yapısı kurmak daha doğru değil mi? Çünkü yapıları bir birinden çok farklı çokta uyumlu değil bir kaç makamlarda bazı şeyler örtüşüyor ama yine de yeterli değil halbuki makamsal müzik çok daha büyük bir zenginliğe sahip bu sebeple kendine özgü bir armoni yapısına kavuşturulması gerek, bu konuda söyleyebileceklerim bu kadar, konuyu araştırmak istemenizi takdir ettim size bir kitap önereyim; Türk müziği ile ilgili armoni çalışması yapmış çok değerli bir müzik eğitimcimiz vardı şuan hayatta değil ışıklar yoldaşı olsun adı Kemal İlerici aynı zamanda benim hocamında hocası kendisi, onun kitabını inceleyebilirsiniz "Bestecilik Bakımından Türk Müziǧi ve Armonisi" size kolaylıklar diliyorum yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
@@MrCoskunturhan cok teşekkür ederim cevabınız için. Benim tarihsel bilgi açısından akademik birikimim çok çok az sadece mantık yürütüyorum. Bana göre kulağa hoş geliyorsa doğrudur, çalışıyordur. Demek istediğinizi anladım aslında bizim müzikte bildiğim kadarıyla çok seslilik olmamış. Çok sazla tek sesli müzik yapılmış. Çok seslilik batıda uygulanmış bir şey ve çok da şaşırdığım bir şey bizde neden olmamış. Acaba piyanonun onlardan gelmesinin etkisi mıdır nedir? Her neyse dediğinize katılıyorum fakat bence çok seslilik olacaksa batı armonisi dışına çıkılamaz sadece makamdaki arızalı sesleri akor basacağın enstrümanlara uyarlaman yeterli olacaktır. Örneğin si1komabemolü olan piyano 😀
@@akifkaragulmusic Tekrar merhaba, batı müziği armosinin dışına çıkılamaz demişsiniz ben ve benim gibi bu konuda araştırma yapan insanlarda çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Sebebi şu; Batı müziğindeki tonal sisteme dayalı armoni yapısı nedir? önce buna cevap ararsak! Şöyle diyebiliriz; Majör ve minör dizilerden ve bu dizilerin I. IV. ve V. derecelerini temel, diğer dereceleri yan dereceler olarak ele alan ve buna göre gerilim çözülüm ilişkisi kuran ve armoni yapısını bunun üzerine inşa eden sistem. Türk müziğinde ya da bir başka değişle makamsal müzikte ise durum çok farklı ve tonal müzikteki gibi gerilim çözülüm ilişkisi bakımından temel dereceler I-IV-V ve diğer derecelerde yan dereceler değil. Makamı oluşturan dizilerde temel sesler ve yan sesler (daha az önem arz eden sesler) farklı olduğundan ve sadece diziyi ele alarak makamı belirlemek mümkün olmadığından ve ayrıca aynı diziyi kullanan bir çok makamın seyir özelliği farklı olduğundan makam ismininde farklı olması, yani özetle makamların bu değişken yapısından dolayı, bu müzik türüne özgü bir armoni yapısı geliştirilmeli, ancak bunu başarabilmek çok zor ve baya üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu soruna çözüm üretme noktasında bu konulara vakıf bir müzik bilim heyeti kurulursa şayet; Ses fiziğinden anlayan fizik alanında çalışan akustik konusunda uzman ve ses mühendisliği ile uğraşan müziğide iyi bilen bilim adamları belki sorun çözülebilir. Çünkü ince hesaplar yapılarak koma seslerin doğuşkan seslerle çakışması gibi konuların öncelikle çözüme kavuşturulması gerekiyor bu da ses fiziğinin konusu olduğundan yukarıda bahsettiğim müzik bilim heyeti kurulabilirse eğer onların üzerinde çalışıp çözebileceği bir konu ve bana göre günümüz teknolojisi ile pekala bu mümkün olabilir yani makamların yapılarına uygun bir armoni sistemi oluşturup geliştirilebilir diye düşünüyorum. Bu konuda söyleyebileceklerim bu kadar bol müzikli günler dilerim.
Hocam sizden hala nasıl ki Temel üçlü akorları kulaktan hissedip basabiliyorsak, gelişmiş renkli akorları da bu şekilde nasıl pratikleştirebilirizi öğrenmek istiyoruz. Bununla alakalı bir video ne zaman gelir acaba sevgili hocam? Türk müziği makamları üzerinden bunu merak ediyoruz. Özellikle piyasada ağırlığı olan phrygian ve aeolian diziler için. Tüm emekleriniz için teşekkürler. Gerçekten çok güzel bir insansınız. Seviliyorsunuz sayın hocam.❤
Güzel hocam seni çok severek dinliyorum fakat senden öğrendiklerim hakkında ufacık bir yorum veya analiz rica ettiğimde bakamıyorsun. Ama yine de canın sağolsun hocam seni seviyoruz ❤
Cok guzel bir anlatim olmus emeginiz icin tesekkurler 😊 Eb aug yerine Em/Eb de yazabiliriz slash chord olarak. Gitar dunyasinda bu tip bir tanimlama da yaygin cikiyor karsimiza. Slash chord deyince kök ses, / isaretinin sagindaki nota oluyor. Sevgiler :)
Em = E, G, B olduğuna göre Em/Eb = Eb, E, G, B olur. İşler karışır biraz 🙂 Teknik olarak *Em/Eb (no root)* denebilir ama okuyanın işini daha kolaylaştırmış olur muyuz bilemedim.
@@DorukSomunkiran yok olmaz tabi ki, videodaki en dogru ve kolay yazımı... Sadece ayni akorun birden farkli yazimi da olabiliyor onu dile getirmiştim. Harika video bu arada. Çok tesekkurler :)
3 месяца назад
Bir de hocam, short videolar ne güzel olurdu, atıştırmalık gibi 😊
A-C-E-G-B-D bu akoru açrsak zaten içinden ilgili majör ve minör kavramları ortaya çıkıyor. Aslında ilgili majörünü veya ilgili minörünü basarak diye de anlatılabilir sayın hocam. Ayrıca Bdim yerine Gdominant akoru basarsak yine aynı kapıya çıkıyor. Ukalalık olarak anlaşılmasın doruk hocam. pratik fikir eklemek istedim
merhaba hocam sanirim en zoru saba makami. ben en cok onda zorlaniyorum, en sevdigim makam da saba makami ancak kendim hep bati muzigi egitimi aldim ve makamlara yeni geciyorum. sevdigim makam sarkilari akor basip calip soylemek istiyorum ancak olmuyor yapamiyorum.
hocam yorumum video için saçma olabilir ama diş doktoruna gitmeden önce sizi izlemiştim (dişçi fobim var bu yüzden dişçilerle anlaşamıyodum) dişçiye gittiğimde diş doktorumun diksiyonu ve tipi aynı sizinkine benziyodu bu yüzden adama bir anda çok güvenip dişimi yaptırdım hahahaheqwıeq
Emekleriniz için teşekkürle başlamak istiyorum, sözüme... Bir Cubase kullanıcı ve Türk Müziği ile ilgilenen bir amatörüm. Notasyon programları ile nota yazıp bunları Cubase içinde işleyerek kendi sound umu oluşturmaya çalışıyorum. Sizden ricam o dur ki... Notasyon programları kullanarak ( MuseScore kullanıyorum ) yazdığımız eserleri Enstrüman teknikleri kullanılarak projemizi zenginleştirme yöntemleri nelerdir. Örneğin, bir kanala Kanun tekniği ile yazılmış notalar , bir başka kanala Ud tekniği ile yazılmış notalar oluşturmak mümkün müdür ? İlginiz için şimdiden teşekkürler...
@musician2618 Elbette mümkün. 1-4-5 çok güçlü bir çözülüm hissi verdiği için diğerlerinden daha fazla kullanılmış ve en yaygın kalıp haline gelmiş. Tek ayrıcalığı bu.
Güzel sanatlar lisesinden mezunum ve birkaç sene önce okulumuz ile bir zoom toplantısı yapmıştınız. Sizi o zamandan beri takip ediyorum ve iyi ki de kabul etmişsiniz o toplantıyı. Bilgileriniz için çok teşekkürler, öğrenecek çok şeyim var sizden 🫶🏻
vidyoya başladım yaklaşık 30sn sonra beğendim. izlerken de off işte tam istediğim yerlere, öğrenmeye çalıştığım, merak ettiğim yerlere değinmiş Doruk hoca dediğim bir sürü yer oldu ve tekrar tekrar beğenmek istedim vidyoyu. Kendi adıma şükranlarımı sunuyorum sayın hocam. Elinize ağzınıza sağlık. Müthişsiniz gerçekten..
Hocam sizi dinlediğimde anlaşıldığımı hissediyorum. Adeta karnımda kelebekler uçuyor. Gerçekten bu işi anlatmakta açık ara lidersiniz.❤
Öncelikle merhaba, Kompozisyon ve Müzik Teorisi Bölümü Mezunuyum ve 32 yıldır müzik sektöründe profesyonel olarak müzisyenlik yapıyorum, makamlardaki tek sesli müzik yapısını tonal müziğin temeline dayanan majör ve minör diziler üzerine kurulan 3'lü sistem armoni ile armonize etmeye çalışıyorsunuz, benimde yaptığım şey bugüne kadar buydu ve günümüzde çoğu müzisyende aynı yöntemi kullanıyor ancak şu bir gerçek ki makamlar salt dizilerden meydana gelmiyor, her makamın kendine özgü bir seyri var bunun dışında her makamın güçlü (öne çıkan sesleri) karar sesine gitmeden evvel o sese gitme eğilimini hızlandırıcı pekiştirici özel sesleri, kararlı kararsız denge diyebileceğimiz makamı diğer makamlardan ayırt edici yarı durak özellikli sesleri ve karar sesine gitmeden önce makamı tanıtıcı küçük motiflerden oluşan ezgi çekirdekleri vb. unsurları var. Bunları göz önünde bulundurduğunuzda aynı diziyi kullanan ancak farklı seyir özellikleri ve farklı yarı durakları ve pekiştirici sesleri ve ezgi çekirdekleri olan bir çok makam bulunmakta bu nedenle makamlar kesinlikle tonal müzikteki gibi her zaman I-IV-V ilişkisine sahip değil. Makamsal müziği tonal müzik sistemine oturtmaya çalışmak başlı başına benimde uzun yıllar boyunca düştüğüm çok büyük bir yanılgıdır. Bu konuda sevgili hocam Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal'ın Cenk Güray ile kaleme aldığı "Makamın Yapı Taşları" başlıklı makalesini okumanızı şiddetle tavsiye ederim...
Yazdıklarımı lütfen üzerinize alınmayın genel bir eleştiride bulunmak istedim.
Tabi ki canlı müzik camiasında müzisyenlik yapan bir çok arkadaşımızın Türk Müziği çalarken hangi akorları ne şekilde kullanacaklarını anlatan bir yayın olmadığı için yaptığınız takdire şayan bu yüzden sizi alkışlıyorum...
Bende bir dönem "Makamlar ve Akor Dizilimleri" başlıklı bir yazı kaleme almıştım hala müzik forum sitelerinde bu yazı duruyor ve yazıyı okuyan bir çok müzisyen arkadaştan olumlu geri bildirimler aldım halende almaya devam ediyorum. Aynı yazıyı kendi websitemde de yayınlamıştım, orda da benim yaptığım aynı sizinki gibi Tonal Müzik'teki sistemi yani dizilerden yararlanarak 3'lü yapıları kullanmak sureti ile akor oluşturma sistemini (kısaca oradaki akor kuruluş ilkelerini) makamlara adapte etmeye çalışmıştım fakat bu bir yere kadar çözüm üretebiliyor bir yerden sonra yukarıda saydığım makamın yapısı ile çelişmeye başlıyor ve bu da makamsal müzik için maalesef tam bir çözüm üretme neticesine ulaşamıyor.
Hala bu konuda bir çok akademisyen arkadaşımız çalışmalara devam ediyor edecek, ben de bir çözüm arayışındayım umarım makamsal müziğinde doğru bir sisteme oturtulmuş çok sesli bir yapıya kavuşmuş halini görebiliriz ancak bu komalı sesler varken pek mümkün görünmüyor çünkü insan kulağı koma seslere denk gelen özellikle 4'lü ve 5'li ya da diğer bazı aralıkları duyunca (başka bir değişle doğuşkan sesleri doğrudan duymasakta beyin bu aralıkları tamamlama eğiliminde olduğu için bahsettiğim aralıklara denk gelen sesler aynı anda tınlayınca tamamlanmamış hissi meydana getirip rahatsızlık duymamıza neden oluyor) rahatsızlık hissediyor.
Söyleyebileceklerim bunlar, olumlu bir eleştiride bulunmak istedim, takip eden müzisyen kardeş ve abilerimin affına ve hoşgörüsüne sığınıyor iyi çalışmalar diliyorum.
Bence müziğin komalı olması kesinlikle altına batı armonisi hatta jazz armonisi koymamıza engel değil. Mesela la kararda hüseyni makamında si1bemol var ve bu seste dururken ya da daha çok bu sesi vurgularken altına sol major ya da si dim bastığımızda süper uyumlu oluyor. Bana göre de koma üzerine komasiz sesli akorlar farkli bir his veriyor. Kaldı ki mantıken düşünürseniz batı müziğindeki glisando esnasında hep komalar oluyor. Örneğin vokalin do ile re arasında glisandolu bir harket yaptığı ve sonra do'da durduğu bir motifin altına do major koyunca aslında bu akor da mikro seslerle cakışmış oluyor. Bu çakışma hep olur zaten. Batı müziğinde genel kabul gören şey bildiğim kadarıyla sadece ezgi içindeki baskın dolaşımda olan seslerden oluşan akorlar dışındakiler kulak tırmalar ve bazı akorlar bu manada uyumlu olsa da akora eklenmiş 4 ve üstü seslerden bazıları akorun kendi saf duyumunda kulak tirmalar. Yani ilgili eğitimim olmuş olsaydı gelişmiş akorları kullanarak size bahsettiğiniz makamlarda öyle güzel eşlikler yapardım ki😅 Belki karmaşık makamlarda bunu yapan vardır. Araştıracağım. Merak ettim. 😊
@akifkaragulmusic Merhaba öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim, Türk Müziği için çok seslilik yani armoni olmaz demedim, batı müziğinde özellikle klasik armoni dediğimiz Tonal sisteme dayalı armoni tam anlamıyla çözüm üretmiyor, caz müziğin ilk oluşum zamanında tonal armoni temel alınmış ve bu temel üzerine caz armonisini inşa ederlerken tonal müzikten farklı olarak sürekli bir gerilim çözülüm ilişkisi kurulmuştur ve ileriki zamanlarda da özellikle caz müzikte 1935 ile 1950 arasında bebop dediğimiz bir tarz gelişmiş ve bugün ki dinlediğimiz doğaçlamanında temelini oluşturarak modal armoni yapısını bünyesinde bulunduran daha geniş bir armoni yapısına kavuşmuş. Bizim müziğimizde kullanılan makamlarında kendine has özelliklerine uygun bir armoni yapısına ihtiyacı var benim anlatmak istediğim makamların yapısına uygun bir armoni sistemi geliştirilmeli yoksa tabi ki kulağa hoş gelen bir çok deneme mevcut ben bu denemelerin yapılmasına karşıda değilim ancak neden batı müziği kendisine bir sistem kurabilmiş ya da caz müzik türü bir sistem kurmayı başarabilmiş biz neden bunu yapamıyoruz bu konuda çok fazla yol kat edememişiz. Eleştirim bu yöndeydi yani batı müziği armonisini Türk müziğine uydurmak yerine başlı başına Türk müziğine ya da makamsal müziğe diyelim, uygun bir armoni yapısı kurmak daha doğru değil mi? Çünkü yapıları bir birinden çok farklı çokta uyumlu değil bir kaç makamlarda bazı şeyler örtüşüyor ama yine de yeterli değil halbuki makamsal müzik çok daha büyük bir zenginliğe sahip bu sebeple kendine özgü bir armoni yapısına kavuşturulması gerek, bu konuda söyleyebileceklerim bu kadar, konuyu araştırmak istemenizi takdir ettim size bir kitap önereyim; Türk müziği ile ilgili armoni çalışması yapmış çok değerli bir müzik eğitimcimiz vardı şuan hayatta değil ışıklar yoldaşı olsun adı Kemal İlerici aynı zamanda benim hocamında hocası kendisi, onun kitabını inceleyebilirsiniz "Bestecilik Bakımından Türk Müziǧi ve Armonisi"
size kolaylıklar diliyorum yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
@@MrCoskunturhan cok teşekkür ederim cevabınız için. Benim tarihsel bilgi açısından akademik birikimim çok çok az sadece mantık yürütüyorum. Bana göre kulağa hoş geliyorsa doğrudur, çalışıyordur. Demek istediğinizi anladım aslında bizim müzikte bildiğim kadarıyla çok seslilik olmamış. Çok sazla tek sesli müzik yapılmış. Çok seslilik batıda uygulanmış bir şey ve çok da şaşırdığım bir şey bizde neden olmamış. Acaba piyanonun onlardan gelmesinin etkisi mıdır nedir? Her neyse dediğinize katılıyorum fakat bence çok seslilik olacaksa batı armonisi dışına çıkılamaz sadece makamdaki arızalı sesleri akor basacağın enstrümanlara uyarlaman yeterli olacaktır. Örneğin si1komabemolü olan piyano 😀
@@akifkaragulmusic Tekrar merhaba, batı müziği armosinin dışına çıkılamaz demişsiniz ben ve benim gibi bu konuda araştırma yapan insanlarda çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Sebebi şu;
Batı müziğindeki tonal sisteme dayalı armoni yapısı nedir? önce buna cevap ararsak!
Şöyle diyebiliriz;
Majör ve minör dizilerden ve bu dizilerin I. IV. ve V. derecelerini temel, diğer dereceleri yan dereceler olarak ele alan ve buna göre gerilim çözülüm ilişkisi kuran ve armoni yapısını bunun üzerine inşa eden sistem.
Türk müziğinde ya da bir başka değişle makamsal müzikte ise durum çok farklı ve tonal müzikteki gibi gerilim çözülüm ilişkisi bakımından temel dereceler I-IV-V ve diğer derecelerde yan dereceler değil.
Makamı oluşturan dizilerde temel sesler ve yan sesler (daha az önem arz eden sesler) farklı olduğundan ve sadece diziyi ele alarak makamı belirlemek mümkün olmadığından ve ayrıca aynı diziyi kullanan bir çok makamın seyir özelliği farklı olduğundan makam ismininde farklı olması, yani özetle makamların bu değişken yapısından dolayı, bu müzik türüne özgü bir armoni yapısı geliştirilmeli, ancak bunu başarabilmek çok zor ve baya üzerinde çalışılması gereken bir konu.
Bu soruna çözüm üretme noktasında bu konulara vakıf bir müzik bilim heyeti kurulursa şayet;
Ses fiziğinden anlayan fizik alanında çalışan akustik konusunda uzman ve ses mühendisliği ile uğraşan müziğide iyi bilen bilim adamları belki sorun çözülebilir.
Çünkü ince hesaplar yapılarak koma seslerin doğuşkan seslerle çakışması gibi konuların öncelikle çözüme kavuşturulması gerekiyor bu da ses fiziğinin konusu olduğundan yukarıda bahsettiğim müzik bilim heyeti kurulabilirse eğer onların üzerinde çalışıp çözebileceği bir konu ve bana göre günümüz teknolojisi ile pekala bu mümkün olabilir yani makamların yapılarına uygun bir armoni sistemi oluşturup geliştirilebilir diye düşünüyorum.
Bu konuda söyleyebileceklerim bu kadar bol müzikli günler dilerim.
Emeğinize sağlık değerli hocam internet ortamında bu kadar kaliteli Türkçe kaynaklara erişmek çok zor gerçekten
Ciddi anlamda! ders niteliğinde yararlı bilgiler sunuyorsunuz. Emeğiniz için çok teşekkür ederim.
Doruk Hocam her zaman çok güzel içerikler paylaşıyorsunuz.Kendi adıma teşekkür ediyorum.
Harika bir yöntem tabiki !
Adımlı daha çok video talep ediyorum sevgili üstat...
Hocam yüreğinize sağlık sizden 1 ricam olacak bir videoda re üzeri komalı akorları anlatırmısınız koma verince bazı akorlar tutmuyor teşekkürler 🙏🙏🙏
Muhteşem hocamız saygılar
Çok teşekkür ederim, emeğiniz için 🙏🏻❤️
Hocam sizden hala nasıl ki Temel üçlü akorları kulaktan hissedip basabiliyorsak, gelişmiş renkli akorları da bu şekilde nasıl pratikleştirebilirizi öğrenmek istiyoruz. Bununla alakalı bir video ne zaman gelir acaba sevgili hocam? Türk müziği makamları üzerinden bunu merak ediyoruz. Özellikle piyasada ağırlığı olan phrygian ve aeolian diziler için. Tüm emekleriniz için teşekkürler. Gerçekten çok güzel bir insansınız. Seviliyorsunuz sayın hocam.❤
Emeğinize sağlık 🙏
Güzel hocam seni çok severek dinliyorum fakat senden öğrendiklerim hakkında ufacık bir yorum veya analiz rica ettiğimde bakamıyorsun. Ama yine de canın sağolsun hocam seni seviyoruz ❤
Doğrudur. Yetişemiyorum, olayın özeti bu. Anlayışınız için teşekkürler🙏🏻
Cok guzel bir anlatim olmus emeginiz icin tesekkurler 😊 Eb aug yerine Em/Eb de yazabiliriz slash chord olarak. Gitar dunyasinda bu tip bir tanimlama da yaygin cikiyor karsimiza. Slash chord deyince kök ses, / isaretinin sagindaki nota oluyor. Sevgiler :)
Em = E, G, B olduğuna göre Em/Eb = Eb, E, G, B olur. İşler karışır biraz 🙂 Teknik olarak *Em/Eb (no root)* denebilir ama okuyanın işini daha kolaylaştırmış olur muyuz bilemedim.
@@DorukSomunkiran yok olmaz tabi ki, videodaki en dogru ve kolay yazımı... Sadece ayni akorun birden farkli yazimi da olabiliyor onu dile getirmiştim. Harika video bu arada. Çok tesekkurler :)
Bir de hocam, short videolar ne güzel olurdu, atıştırmalık gibi 😊
A-C-E-G-B-D bu akoru açrsak zaten içinden ilgili majör ve minör kavramları ortaya çıkıyor. Aslında ilgili majörünü veya ilgili minörünü basarak diye de anlatılabilir sayın hocam. Ayrıca Bdim yerine Gdominant akoru basarsak yine aynı kapıya çıkıyor. Ukalalık olarak anlaşılmasın doruk hocam. pratik fikir eklemek istedim
Selam degerli hocam.
Bir sorum var diger makamlarin akor gedislerini nasil ogrene bileriz?
elinize saglik
merhaba hocam sanirim en zoru saba makami.
ben en cok onda zorlaniyorum, en sevdigim makam da saba makami ancak kendim hep bati muzigi egitimi aldim ve makamlara yeni geciyorum. sevdigim makam sarkilari akor basip calip soylemek istiyorum ancak olmuyor yapamiyorum.
hocam yorumum video için saçma olabilir ama diş doktoruna gitmeden önce sizi izlemiştim (dişçi fobim var bu yüzden dişçilerle anlaşamıyodum) dişçiye gittiğimde diş doktorumun diksiyonu ve tipi aynı sizinkine benziyodu bu yüzden adama bir anda çok güvenip dişimi yaptırdım hahahaheqwıeq
Emekleriniz için teşekkürle başlamak istiyorum, sözüme...
Bir Cubase kullanıcı ve Türk Müziği ile ilgilenen bir amatörüm. Notasyon programları ile nota yazıp bunları Cubase içinde işleyerek kendi sound umu oluşturmaya çalışıyorum.
Sizden ricam o dur ki... Notasyon programları kullanarak ( MuseScore kullanıyorum ) yazdığımız eserleri Enstrüman teknikleri kullanılarak projemizi zenginleştirme yöntemleri nelerdir.
Örneğin, bir kanala Kanun tekniği ile yazılmış notalar , bir başka kanala Ud tekniği ile yazılmış notalar oluşturmak mümkün müdür ?
İlginiz için şimdiden teşekkürler...
🖤
🧡👍
Hocam merhaba majör dizidede 1 -4 -5 yerine 3. Ve 6. Derece kullanmak mümkün mü ?
@musician2618 Elbette mümkün. 1-4-5 çok güçlü bir çözülüm hissi verdiği için diğerlerinden daha fazla kullanılmış ve en yaygın kalıp haline gelmiş. Tek ayrıcalığı bu.
İkinci keman için yazılan notalar da aynı mantıkla mı bulunuyor ya da yazılıyor?
@umitsn o konu için şu videoya bakabilirsiniz:
ruclips.net/video/gzuKkIj8gE8/видео.htmlsi=SN1BfARiO0UCkVpX
❤