Eğer dünyada gökdelen diye bir şey yapılmasaydı Türkiye'de de yapılmazdı. Burada yapılanlar da oralardaki gökdelenlere benziyorlar ama cepheleri ya da çatıları su alıyor. Yani "mış gibi" bir üretim söz konusu. Hazır yapılmışı olan (birinin taşın altına elini koyduğu) işin kopyalanması durumudur ülkemizdeki popüler üretim. Bu kopyalamayı da romantik olarak yaptığımız için teknikten uzak üretimler ortaya çıkıyor. İtalya'daki mobilya fuarlarında çekilen fotoğraflara bakarak İnegöl'de üretilen dolabın çekmecesini açarken kulbun elinde kalması gibi bir şey yani...
Zeki Müren'in hayatını anlatan Aşkın Kavurduğu Güneş diye bir kitap okudum, fazla kitap okunmadığı için ses getirmedi ama bu kitabı temel alan bir film çekilse ortalık birbirine girerdi, çünkü kitapta çok eleştirel bölümler var, Zeki Müren'in bir proje olması, kariyerinde siyasetin etkisi, vefasızlığı vs. vs. Bizde önemli figürler idealleştirildiği için biyografik filmlerin objektif çekilmesi mümkün olmuyor maalesef.
Ve kanal tarihinde bir ilk yaşanır... İlk kez Nazım, İlker Hoca'yı mat etti. Fakat bunu nasıl karşılayacağımı bilemedim. Alışık değiliz. Ancak heyecan verici olduğu aşikar. KAHRAMANLARIN YÜKSELİŞİNİ İZLEMEK ÇOK SIKICI BİZE GERÇEK BİR DÜŞEN KAHRAMAN VERİN. 276 bölüm sonra Veysi de İlker Hoca'yı mat edebilsin. Bana göre karakterler aşağıdaki kavramları temsil ediyor. İlker Hoca: Akıl Nazım: Duygu Veysi: Veysi
ted konuşmanızı çok sevdim diğerlerinin aksine..millet gaz bekliyor. alıyor gazı 1 gün sonra o gaz bitiyor yatıyor puzak gibi. gerçekleri söyleyenler sevmiyorlar. her videonuz yorumunuz muhteşem bana göre.
çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Amerikada öğrencilerin İngilizce dersleri paper yazmak üzerine. Bu şekilde yaratıcı ödevler kompozisyonlar ve makaleler çıkarabiliyorlar. Türkiye'de çoğu üniversite mezunu hikaye anlatmayı geçtim sıradan bir makale yazmayı bile bilmiyor. eğitimin içine bu hikaye anlatıcılığını yedirmemiz gerek diye düşünüyorum. Amerikadaki eğitimi görünce çok şaşırmış ve özenmiştim. Örencilere roman okutup onunla ilgili geliştirici ödevler veriyorlar. Biz neden yapmayalım?
Acayip sinema sever sanat sever biriyimdir. youtube da bir çok sinema kanalı bulunuyo hepsinin takipçisiyimdir sürekli karşıma çıkıyordu film akademi ama izlemek bir türlü nasip olmadı kısmet bugünmüş. Ve hemende abone oldum. Aynı zevkleri ve değerleri paylaştığım insanlar görünce gerçekten çok mutlu oluyorum.
Filmle ilgili bir anekdot; Rami Malek, Jimmy Fallon ın programına katılmıştı. Filmi çekimlerine ilk olarak live8 ile yani son sahne ile başladıklarını anlattı. Sonra da oyuncu olarak filmde kalabilmesini, yapımcı 50 milyon dolarını çöpe atmamak için o sahne ile başlamış olmalı diye espri ile bağladı:) Aklıma godfather ile ilgili bölümünüzde yönetmenin oyuncuyu nasıl bir sahnede kullanırsa doğru bir seçim olduğunu ispatlayacağı aklıma geldi... Queen dinleyicisi olarak etkilenmemem işten bile değil. Ancak film çok formülize ilerledi. Sinemada da uzun zamandır niye hollywood yapımı filmler izlemediğimi hatırlamş oldum. Ama yinede etkileyici ve üzerine konuşulacak konular bıraktı bizlere.... Bu bölümü çektiğiniz için teşekkür ederim, siz kritik yaptıkça bizde video ile beraber konuşarak eşlik ediyoruz :) sevgiler...
Tasarım yaparken en önemli noktalardan biri; ortaya bir ana karar koymak ve tasarım elemanlarını bu kararın etrafında, ana karar ile yarıştırmadan, sadece onu destekleyecek ya da ana kararı oluşturacak biçimde kullanmaktır. İlker Hoca'nın "tema" dediği şey budur ve bir tasarımın iyi olabilmesinin ana ilkelerinden biridir.
Ya valla allah sizden razı olsun, videonun en güzel yeri en sonuydu çünkü ben öneri bekliyorum hocadan hep şikayet ettiğimiz konularla alakalı ve öneri sununca (pratik yapmak, sistematik yapı kurmak, okuma yazma falan) çok mutlu oluyorum.
Kore'de izledim. Burada büyük ilgi gördü. Özellikle konser gösterimleri Türkiye oldu mu bilmiyorum. Burada şarkı altyazıları ile Karaoke performansına döndü. Özellikle iki salon insanların buluşma yeri oldu. Ellerinde ışıklar insanlar ayakta hep birlikte söyledik. Ve üçlü ekran ile sanki statdaydık. Hal böyle olunca etkide çok farklı oldu. Maalesef Müslüm'ü izlemedim.
Nazım'ın olaylara yaklaşım tarzı gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Hatta ilk defa sunduğu argümanları İlker Hoca'dan daha iyi buldum. Özellikle hikaye anlatımında tarihsel durumumuz ve sinema bilgisi konusundaki fikri gayet doğru.
"film yönetmenliği ışığı karanlıktan, suyu karadan ayırma işidir" diyor andrei tarkovsky mühürlenmiş zaman'da. ilker hoca'nın tüm programlar boyunca söylediği şey budur bence.
Kompozisyon yazmanın önemine vurgu yapmışsınız. Çok doğru. Ben de kısa film kulübünde öğrencilerime aynı şeyi anlatıyor ve kompozisyon yazdırıyorum. Lise müfredatında kompozisyon dersleri yok. Sadece sinema anlamında değil, insanın kendisini yazınsal olarak ifade edebilmesi, sözlü olarak ifade edebilmesinden çok daha farklı kapılar açıyor kendi içine.
Veysi bey; bu format çok yerinde, yeşil iyi lütfen. İlker bey, kamera önünde siz, arkadaşların kamera arkasında konuşmaları yerinde, alıştığım ve sevdiğim çekim tekniği. iyi ki varsınız. Sizlerden daha önce adını bile duymadım şeyler öğrendim. Teşekkürler.
ben seriyi izlemeye yeni başladığım için net bi şekilde görebiliyorum ki kendisi bu bölümlere gelene kadar aşırı sıkılmış ve artık rol yapmak yerine kendi görüşlerini söyleyip gerektiğinde itiraz edip savunmaya başlamış. zaten bunlar son bölümlermiş
Size hem "Müslüm" hem "Bohemian Rhasody" yorumlarınızda kesinlikle katılıyorum. Benzerlikleriyle ilgili bana çok ilginç gelen sahnelerden bahsetmek istiyorum. İki filminde son sahnenin başlangıcıyla açılıp, büyük bir konser sahnesiyle bitiyor. Önce Müslüm'ü izledim. Bohemian Rhapsody'i izlerken Müslüm'ü çekenler bunu daha önceden izledi mi acaba diye düşündüm ahahhahaha
sizi sevsem mi? size kızsam mı?...benim sinema ile alakam yok..masum bir izleyici iken ne hale çevirdiniz....hangi filmi eleştirdiniz diye merak edip , o filmi izleyip anlamaya çalışıyorum..ömrümü yediniz...ben müzik öğretmeniyim..yazıklar olsun ;)
İlker hoca'nın savunduğu şeyin (sistematik bir yapı,olay örgüsünün akışkanlığı vs.) çağın ötesinde olmasa da Türkiye sinemasının ötesinde olduğunu anlamak gerektiğini düşünüyorum çünkü film sektörünün önde gelen ülkeleri bunu zaten çözmüş,bu yüzden duygularla her şeyin çözülebileceğini düşünen Türk romantizminin yerine daha rasyonel bir yapının sinemada hakim olması gerektiğini anlamak zor olmamalı
Olum bu paralel bir evrende cem yılmaz türevi bir adamın en ünlü filmlerinden birinde bir karakterin söylediği efsane bir söz ve sahne gibi değil mi :D
bir adamın içinde bulunduğu yalnızlık ve karanlık çukuru, bu çukurun insanı içine nasıl çekebildiğini anlatan ve bu duyguyu insana yaşatıp bunaltının babasını çamur gibi suratınıza yapıştıran bir biyografi filmi izlemek isterseniz; joy division grubunun kurucusu ve solisti olan Ian Curtis'i anlatan 2007 yapımı "Control" filmine bakın. değeri pek bilinmez fakat efsane filmdir. tavsiye ederim.
Anadolu hikayeciliğinin öznesi yani dinleyicinin konumu tanrısal bi noktadadır. Tıpkı nakkaşlarda olduğu gibi. Bu toprağın renkleriyle temalarıyla bu sinemaya yansıdığında ortaya çok sürreal bir iş çıkabilir. Mesela mohsen makhmalbaf'ın gabbeh filmi bu açıdan inanılmazdır hocam. İzlemediyseniz mutlaka bakıp bizim neyi unuttuğumuzu görünüz.
Ayip ama yaa!! Ben ekonomi alaninda calisan biriyim neden bu kanala bu kadar baglandim. Sinemadan anlamam, kameradan veya isiktan anlamam. Ama dinlemek cok zevkliymis. Hele ki olaylari felsefeyle aciklamaniz bu kanala olan bagliligi artiriyor. Ilker hocam sizi TEDx videonuzla tanidim ve bu kanali takip etmeye basladim. Nasil bir algoritma isliyor ve ben bu kanaldan neden haberdar degilim diye soylendim. Yaptiginiz is gercekten cok guzel. Elestiri ( Kritik) yapmak bu alanin eksiklerini fark edip daha cok gelismesini saglamak icindir ve bu kanal bu gorevi fazlasiyla ustleniyor. Hocam sanat filmleri uzerine de bir seri yapin, benim gibi bu alani hic bilmeyen birisinin filmi izlerken nelere dikkat etmesi gerektigini gosterebilirsiniz. Saygilar...
İşte bunu bekliyordum! Film tekniklerinden anlamıyorum ama ben duyguyu iyi verdiğini düşünüyorum Bohemian Rhapsody'nin - aşırı Queen hayranı olduğum için biraz yanlı bakabilirim filme- Ayrıca Nazım abinin dediği gibi benim de on kere falan gözlerim doldu, Live Aid'de zaten direkt ağladım. Rami Malek de bayağı uymuş role.
Eksik şu bir filmin geneline baktığınızda o filmin sihirli bir bütün olması gerekir.Giriş gelişme sonuç dışında giriş gelişme ve sonucun ve de ara sahnelerin izlendiğinde beğenilebilir bir ürün olması gerekir.Yani sadece kompozisyon değil sihirli bir kompozisyon gerek.Müzik ve görüntünün uyumu olmalı.Bizdeki en büyük eksiklik süre.Bohemian atıyorum 1 senede çekildiyse Müslüm en fazla 2 ay.Bir sahne en iyisi çekilene kadar 80 tekrar yapıldıysa bizde en fazla 8.
İyi video hoş video, muhabbet çok iyi, fakat bu bölüm "Bohemian Rhapsody" olmamış, "Müslüm Part 2 ft. Bohemian Rhapsody" olmuş bence. Film hakkında biraz daha profesyonel yorum almak isterdim. Podcast yayınına başlamayı düşünüyor musunuz?
Ağzınıza sağlık hocam. Mükemmel tespitler. Gerçekten "batıda" hikaye anlatma pratiği erken yaşlarda kazanıyorlar.. Bizde o iş hor bile görülmekte. Sevgiler
Hocaya katılmamak elde değil. İster istemez müslüm karşılaştırılması yapılıyor ama bence bu filmdeki en büyük başarı bambaşka kültürle yoğurulmuş bir adamla bağ kurabilmek. Bizim ülkede birçok film, seyirci aptalmışçasına, tabiri caizse göze parmak basarak anlatıyor. Ben herşeyin detayları ile anlatılması tarafında değilim açıkçası; grup ile olan bağ, o dönemdeki bir kaç şarkıcıya ismen atıf çok yeterli dış dünyayı anlamak ve grubun iç dünyasını anlamak adına müslümde böyle birşey asla yoktu. Daha önce hiç queen dinlememiş bi insan olarak böyle kuvvetli bi bağ kurmayı başarabilen öte yandan müslüm müziklerini her yaşta dinleyip büyüyen bi genç olarak müslüm gürses sanki başka bi evrende yaşıyormuş hissine kapılmam film başarısıdır bence. 2 kere izledim bohemian rapsodyi 3ü 4ü de izlerim.
iyi sinema için ihtisaslaşmaya dayanan ciddi bi sektör(leşebilmiş bi yapı) gerekir iyi kameraman iyi senaristle iyi film yapamazsınız. ortalama iyi bi Holywood filminde (ister film ister animasyon) 1000-1500 kişi çalışıyor. Orada hareketli kamera kablosu taşıyan adam hayat boyu o işi yaparken bizde sete bir şekilde giren kişi yönetmen veya yapımcı olarak çıkabiliyor
Biyografik film elbette zor. Ancak politik tarihe yaslanacak bir hikayeleme olması gerekti. Ilker hoca doğru yeri gösteriyor. Ama müzik ve kültür endüstrisi apolitik bir bakışla anlatılmaz.
Koskoca Türk sineması tarihi ve gerçeği var, 70'ler ve hatta biraz 80'lerde efsaneleşmiş Türk filmleri var. Ama son 30 yılda çekilen filmlerin çoğu kaybolup gitti, geçen yıl 140 film çekilmiş ama bunlar nerede bilen yok.
“Türkiye’de niye kabul edilebilir seviyede sinema olmuyor, olamıyor?” sorusunun tek cevabı olmasa da püf noktası, sizin de vurguladığınız üzere, “temel işleyişi anlama eksikliği”. Eğer bir sürecin temel mekanizması hakkında fikir sahibi değilseniz o sürecin ayrıntılarında boğulup gidebilirsiniz! Daha da fenası; temel mekanizmayı ayrıntılar ile çözmeye kalkmaktır ki ortaya çıkan zırva çölde kum tanelerini sayıp sınıflandırarak yön bulmaya kalkmak kadar anlamlı ve “randımanlı” dır, tadından yenmez ve hikayenin sonunda “kahraman” illa ölür!😂😝 Mesleğimden örnek vereyim; ses mühendisi olarak hayatım miksaj masalarıyla geçti. Mesleği bilmeyenler miksaj masalarını görünce haklı olarak “O kadar düğmenin (yüzlerce olabiliyor!) her birinin ne işe yaradığını nasıl biliyorsun?!” diye sorarlar hep. Miksaj masasının TEMEL mekanizmasını, temel İŞLEYİŞİNİ biliyorsanız o kadar düğmenin ne işe yaradığını “ezberlemeden” bilirsiniz! Ama TEMEL mekanizmayı, işleyişi bilmiyorsanız o düğmelerin rengi, ruhsarı vb ayrıntılarını DOĞRU ANLAMLANDIRAMAZ, dolayısıyla o masanın nasıl kullanıldığını biraz zor öğrenirsiniz! İpucu: Miksaj masası ses kanallarını ayrı ayrı bağımsız işleyebilen bir alettir. Dolayısıyla o kadar düğme aslında birbirinin aynısı işlevlere sahiptir... ; ) Hollywood’un temel sorunu; artık yatırımları çok büyük olduğu için, o yatırımları en az riske atmak uğruna çalıştığı ispat edilmiş mekanizmaların dışına çıkamaması... Bizde ise temel sorun: Temel mekanizma, temel işleyiş, ana fikir diye bir şeyin varlığını henüz idrak edememiş olmamız!😂😝 Bu iki durumun sonuçları ise yine mesleğim olan müzikten örnek vereyim, şöyle oluyor: Batılılar da bir müzik parçasında bir sürü müzik aletini aynı anda kullanıyorlar ama bunu en azından o aletler birbirini engellemeyecek, tam tersi destekleyecek biçimde yaptıklarından ötürü ortaya çıkan sonuç her zaman çok ilginç olmasa da çoğu zaman çok daha etkili oluyor. Bizde ise yine bir müzik parçasında bir sürü alet aynı anda kullanılıyor, “zengin” durması adına ama bu aletlerin birbiri ile olan ilişkileri hemen hiç gözetilmeden! Sonuç ise çoğu zaman tatsız bir çorba oluyor... İpucu: Gürültü dediğimiz şey aslında aynı anda pek çok ses frekansının bir arada gelişi güzel duyulmasıdır! Temel işleyişi Temel fıkrası olmadan idrak edeceğimiz günler de sizin gibi iyi niyetli ve çalışkan insanlar sayesinde biraz daha çabuk gelecektir, sağolunuz 🙏🖖
Silent Developers İlgilenilen, yapılmak istenen şey her ne ise önce onun temel işleyişine kafa yorarak... Örneğin: “Radyo yapmak” mı istiyoruz; Radyo’nun temel işleyiş mekanizmasını (çok kabaca: elektronları sese göre hareketlendirmek ve o hareketi uzaktan algılayıp okuyarak tekrar sese çevirmek diyelim) anlamadan en fazla radyo montajı yapabiliriz, radyo modeli geliştiremeyiz...
Merhaba, oncelikle bircok videonuzu izledim ve boylesine guzel icerikler sundugunuz icin kendi adima tesekkur ederim. Bir videonuzda cast ajanslari da baska bir olay onunla ilgili ayrica konusmak lazim demistiniz. Merak ettigim bir konu ulkemizde bu isin nasil yurudugu bu konuya da deginebilir misiniz? Seviyoruz sizi guzel insanlar
Aslında bu biopiclerden Downfall ile At Eternity's Gate gerçekten uyuyor çünkü dediğiniz gibi sadece yaşamının belli bir kısmını alarak onu işliyor filme
Yorumlarda başka bir kanalda, bu videodakilerden bahsedildiği söyleniliyor. Arkadaşlar yapmayın. o programın önceki bölümlerine ferit katipoğlu gelmişti. Reklam yönetmenliği diye bir şey var mı gibi bir soru sormuş, ferit katipoğluda bu ayrımı saçma bulmuş; "çektiğin şeyden para aldın mı?" sorusuna evet cevabını veren yönetmendir tanımı yapmış, bu arkadaş da onay vermiş. iki bölümde fikri bu kadar major değişime uğramış. o sebeple bugün söylediği de sabit kalmayacaktır boşverin. vakti zamanında "ilker derim" dediği ilker hocayla veysinin ilk videolarında "takipçiniz az bir gün bize çaya gelin" tarzı cümlesi de bulunur. silmiştir bilemeyiz ama bunu da boşverin. Bu kanala böyle yapılıyor diye aynısını onlara yapmak aynı yanlışa düşmek demek. aynı hataya düşüp ortak kümelerde kimseyle buluşmayalım. o o şekil düşünsün bu bu şekil. herkesin hayatına kimse karışamaz.
Hocam '' Bartu kötü bir yapımdır '' dedi bazıları çıkmış işte siz bu şekilde konuşursanız zaten sektörde olan üç beş yapım şirketleri size rest çeker aç kalırsınız a getirmiş söylemini! Güzel kardeşim adamlarda güç var diye fikrini söyleyemesin mi insanlar hayır çatışma istiyorsan İlker Canikligil doğru adres değil.
Ben zaten biyografileri film olarak yapmalarındansa belgesel yapmaları taraftarıyım.Tek bir seferde 12 saatini yayınlayacaklarına part part yayınlanabilir mesela.Rami Malek'in tek başına parladığı ve diğer karakterlerin ezilmesi beni biraz sıkmıştı film boyunca.Sonuçta Freddie Mercury ne kadar yetenekli olursa olsun onu o yapan Queen grubundaki arkadaşlarından aldığı destekti.Solo denemelerinde bu yüzden başarısız oldu.Diğer karakterlere yeterince önem verilmemiş.
Bence sizin konseptiniz bozulmaya basladi. Annem de sizi izlemek istiyor ve izlerken "aynen ben de boyle dusunuyorum " diyor. Herkes sizi gizle sevme hastaligina yakalanacak.
Sonraki bölümde film puanlama olayına değinebilir misiniz? Çünkü insanlar film izlemeden önce ya da izledikten sonra bile açıp 2 dk gerek imdb den gerek rotten dan puanlarına bakıp kendi düşüncelerini yorumlarını buna göre şekillendiriyor. Bence bir filmi puana indirgemek saçma ama sizin de düşüncelerinizi dinlemek isterim.
Ben hep Türklerin sorunu vizyonsuzluk, ileriyi görememe ve bir sonraki yeni adımı atamama olarak düşünüyordum ama İlker hocanın dediği gibi temellerimizin eksikliği noktasını hiç düşünmemiştim. Temel yoksa ilerisini nasıl görüp, gerçekleştirebiliriz çok doğru. Nazım'ın Amerika'dan eskiyiz demesini de çok yanlış buldum, Amerika bir devlet olarak görmemek lazım, oraya gelen herkes göçebe, avrupadan gelenler o kültürün insanları, yani taaa Dede Korkut hikayelerini benimsiyorsak, Amerikalıların da ataları var, sadece konuştukları dil için bile Shakespeare'i gösterebilirler.
42 Müzik adamı değil ama mesela Amerikan Baseball ligine ilk giren Siyahî adamın mücadelesini anlatan film idi. Bu alanda çok başarılı bir örnek olabilir.
Homeros çıkmış bu topraklardan ve binlerce yıldır anlattığı hikayeler sanatın hala en popüler konuları, hikaye anlatıcılar ve hikayeler konusunda çok zenginiz ama bu konuları topluma aktaramıyoruz.
sinemayla ya da sinemanın mutfağıyla alakam yok, ama ilk bölümden beri dinliyorum çalışırken. hiç anlamadığım sinema hakkında konuşuyor olsanız da, hayata dair bana verdiğiniz motivasyonu tahmin bile edemezsiniz. iyi ki varsınız. (bu arada sinemayla alakam yok dedim ama şaka maka sizi takip ettikçe neyin ne olduğunu az çok anlamaya başladım. ben de şaşkınım. :b)
İlker Hoca' nın film hakkındaki yorumlarını çok beğendim. Ancak bence, en iyi müzisyen biyografisi "Ray" filmidir. Bu arada video için küçük bir ekleme daha; Ray Charles' ın söylediği "Mess Around" parçasının Anlantic Records' un sahibi Ahmet Ertegün tarafından yazıldığını ve o zamanlarda plakların altında yazan olarak "ertegün" (Ahmet Ertegün' ün soyadı) kelimesinin tersi "nugetre" yazdıldığını da ekleyelim. Bu arada bence İlker Canıklıgil balık burcu :D :D
Eğer dünyada gökdelen diye bir şey yapılmasaydı Türkiye'de de yapılmazdı. Burada yapılanlar da oralardaki gökdelenlere benziyorlar ama cepheleri ya da çatıları su alıyor. Yani "mış gibi" bir üretim söz konusu. Hazır yapılmışı olan (birinin taşın altına elini koyduğu) işin kopyalanması durumudur ülkemizdeki popüler üretim. Bu kopyalamayı da romantik olarak yaptığımız için teknikten uzak üretimler ortaya çıkıyor. İtalya'daki mobilya fuarlarında çekilen fotoğraflara bakarak İnegöl'de üretilen dolabın çekmecesini açarken kulbun elinde kalması gibi bir şey yani...
👏
@@csapresents hızını alamamak deniyor buna :) cephede kalmalıymışım gerçekten :)
Zeki Müren'in hayatını anlatan Aşkın Kavurduğu Güneş diye bir kitap okudum, fazla kitap okunmadığı için ses getirmedi ama bu kitabı temel alan bir film çekilse ortalık birbirine girerdi, çünkü kitapta çok eleştirel bölümler var, Zeki Müren'in bir proje olması, kariyerinde siyasetin etkisi, vefasızlığı vs. vs. Bizde önemli figürler idealleştirildiği için biyografik filmlerin objektif çekilmesi mümkün olmuyor maalesef.
ofise sabahları merhaba nazım ve veysi diyerek giriyorum...
Hayvansever birisi degilim ama 2 evcil hayvan alıp isimlerini nazım ve veysi koymak istiyorum
"bomba gibiyim"🤓👉👉
cevap verip vermemekte tereddüt içinde olanlar ise iki şaşkın kadın...:)
@@havenofearmfishere Bence hayvan sever ol ve sokaklardan bir kedi veya köpek kurtarda ismini ne koyarsan koy,hayvanlardan zarar gelmez insana.
Ve kanal tarihinde bir ilk yaşanır... İlk kez Nazım, İlker Hoca'yı mat etti. Fakat bunu nasıl karşılayacağımı bilemedim. Alışık değiliz. Ancak heyecan verici olduğu aşikar. KAHRAMANLARIN YÜKSELİŞİNİ İZLEMEK ÇOK SIKICI BİZE GERÇEK BİR DÜŞEN KAHRAMAN VERİN. 276 bölüm sonra Veysi de İlker Hoca'yı mat edebilsin. Bana göre karakterler aşağıdaki kavramları temsil ediyor.
İlker Hoca: Akıl
Nazım: Duygu
Veysi: Veysi
Veysi: Hayal
jshfhdjfhjdhd veysi: veysi. müthiş
Hahahah veysi veysi
ted konuşmanızı çok sevdim diğerlerinin aksine..millet gaz bekliyor. alıyor gazı 1 gün sonra o gaz bitiyor yatıyor puzak gibi. gerçekleri söyleyenler sevmiyorlar. her videonuz yorumunuz muhteşem bana göre.
Hocam bir bölümü de Charlie Chaplin için ayırsanız iyi olur.
çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Amerikada öğrencilerin İngilizce dersleri paper yazmak üzerine. Bu şekilde yaratıcı ödevler kompozisyonlar ve makaleler çıkarabiliyorlar. Türkiye'de çoğu üniversite mezunu hikaye anlatmayı geçtim sıradan bir makale yazmayı bile bilmiyor. eğitimin içine bu hikaye anlatıcılığını yedirmemiz gerek diye düşünüyorum. Amerikadaki eğitimi görünce çok şaşırmış ve özenmiştim. Örencilere roman okutup onunla ilgili geliştirici ödevler veriyorlar. Biz neden yapmayalım?
Acayip sinema sever sanat sever biriyimdir. youtube da bir çok sinema kanalı bulunuyo hepsinin takipçisiyimdir sürekli karşıma çıkıyordu film akademi ama izlemek bir türlü nasip olmadı kısmet bugünmüş. Ve hemende abone oldum. Aynı zevkleri ve değerleri paylaştığım insanlar görünce gerçekten çok mutlu oluyorum.
ilker hoca da olmasa şu kaliteli muhabbeti dinleyeceğim hiiiç bir yer yok, inşallah çok zengin olun da daha çok bölüm çekin, sevgiler
Filmle ilgili bir anekdot; Rami Malek, Jimmy Fallon ın programına katılmıştı. Filmi çekimlerine ilk olarak live8 ile yani son sahne ile başladıklarını anlattı. Sonra da oyuncu olarak filmde kalabilmesini, yapımcı 50 milyon dolarını çöpe atmamak için o sahne ile başlamış olmalı diye espri ile bağladı:) Aklıma godfather ile ilgili bölümünüzde yönetmenin oyuncuyu nasıl bir sahnede kullanırsa doğru bir seçim olduğunu ispatlayacağı aklıma geldi... Queen dinleyicisi olarak etkilenmemem işten bile değil. Ancak film çok formülize ilerledi. Sinemada da uzun zamandır niye hollywood yapımı filmler izlemediğimi hatırlamş oldum. Ama yinede etkileyici ve üzerine konuşulacak konular bıraktı bizlere.... Bu bölümü çektiğiniz için teşekkür ederim, siz kritik yaptıkça bizde video ile beraber konuşarak eşlik ediyoruz :) sevgiler...
Live Aid bu arada. Sevgiler :)
"Ne konuşuyo la bunlar" deyip 20 dk. Boyunca izliyorum. Lanet olsun içimdeki bu film sevgisine.
Hocam sizden bir Ingmar Bergman özel bölümü de alırsak tadından yenmez.
Tasarım yaparken en önemli noktalardan biri; ortaya bir ana karar koymak ve tasarım elemanlarını bu kararın etrafında, ana karar ile yarıştırmadan, sadece onu destekleyecek ya da ana kararı oluşturacak biçimde kullanmaktır. İlker Hoca'nın "tema" dediği şey budur ve bir tasarımın iyi olabilmesinin ana ilkelerinden biridir.
Ya valla allah sizden razı olsun, videonun en güzel yeri en sonuydu çünkü ben öneri bekliyorum hocadan hep şikayet ettiğimiz konularla alakalı ve öneri sununca (pratik yapmak, sistematik yapı kurmak, okuma yazma falan) çok mutlu oluyorum.
Kore'de izledim. Burada büyük ilgi gördü. Özellikle konser gösterimleri Türkiye oldu mu bilmiyorum. Burada şarkı altyazıları ile Karaoke performansına döndü. Özellikle iki salon insanların buluşma yeri oldu. Ellerinde ışıklar insanlar ayakta hep birlikte söyledik. Ve üçlü ekran ile sanki statdaydık. Hal böyle olunca etkide çok farklı oldu. Maalesef Müslüm'ü izlemedim.
Nazım'ın olaylara yaklaşım tarzı gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Hatta ilk defa sunduğu argümanları İlker Hoca'dan daha iyi buldum. Özellikle hikaye anlatımında tarihsel durumumuz ve sinema bilgisi konusundaki fikri gayet doğru.
"film yönetmenliği ışığı karanlıktan, suyu karadan ayırma işidir" diyor andrei tarkovsky mühürlenmiş zaman'da. ilker hoca'nın tüm programlar boyunca söylediği şey budur bence.
Kompozisyon yazmanın önemine vurgu yapmışsınız. Çok doğru. Ben de kısa film kulübünde öğrencilerime aynı şeyi anlatıyor ve kompozisyon yazdırıyorum. Lise müfredatında kompozisyon dersleri yok. Sadece sinema anlamında değil, insanın kendisini yazınsal olarak ifade edebilmesi, sözlü olarak ifade edebilmesinden çok daha farklı kapılar açıyor kendi içine.
Quantin Tarantino ve filmleri hakkında bir video bekliyorum
Tesekkur ederiz Ilker hocam, emeginize saglik. TedX konusmanizi da begendik, tebrikler. Saygilar, sevgiler.
Veysi bey; bu format çok yerinde, yeşil iyi lütfen. İlker bey, kamera önünde siz, arkadaşların kamera arkasında konuşmaları yerinde, alıştığım ve sevdiğim çekim tekniği. iyi ki varsınız. Sizlerden daha önce adını bile duymadım şeyler öğrendim. Teşekkürler.
Nazım'ın 05:41 den sonraki tespitleri enteresan bir şekilde çok iyi. "Haksız Nazım" olarak tanımıştım ben onu, değilmiş
30 küsür vidyodur izliyorum sanırım ilk kez hak verdim ben de arkadaşa.
ben seriyi izlemeye yeni başladığım için net bi şekilde görebiliyorum ki kendisi bu bölümlere gelene kadar aşırı sıkılmış ve artık rol yapmak yerine kendi görüşlerini söyleyip gerektiğinde itiraz edip savunmaya başlamış. zaten bunlar son bölümlermiş
Size hem "Müslüm" hem "Bohemian Rhasody" yorumlarınızda kesinlikle katılıyorum.
Benzerlikleriyle ilgili bana çok ilginç gelen sahnelerden bahsetmek istiyorum. İki filminde son sahnenin başlangıcıyla açılıp, büyük bir konser sahnesiyle bitiyor. Önce Müslüm'ü izledim. Bohemian Rhapsody'i izlerken Müslüm'ü çekenler bunu daha önceden izledi mi acaba diye düşündüm ahahhahaha
Başlığı Müslüm koysaydınız hocam ne gerek vardı ki
Bu videolar en çok Nazım'a yaramış. Bayağı bayağı öğrenmiş işi :))
sizi sevsem mi? size kızsam mı?...benim sinema ile alakam yok..masum bir izleyici iken ne hale çevirdiniz....hangi filmi eleştirdiniz diye merak edip , o filmi izleyip anlamaya çalışıyorum..ömrümü yediniz...ben müzik öğretmeniyim..yazıklar olsun ;)
@Onur İpeker sizin kafa benimkinden de karışıkmış...
@Onur İpeker çok fazla takılmayın deyip 1 metre yazı yazmak emek ister..helal olsun
İşte beklediğim video.. Hocam eleştirilerinizi çok güzel temellendiriyorsunuz ve hayatla ilişkilendiriyorsunuz. Video için çok teşekkürler 🙏
İlker hoca'nın savunduğu şeyin (sistematik bir yapı,olay örgüsünün akışkanlığı vs.) çağın ötesinde olmasa da Türkiye sinemasının ötesinde olduğunu anlamak gerektiğini düşünüyorum çünkü film sektörünün önde gelen ülkeleri bunu zaten çözmüş,bu yüzden duygularla her şeyin çözülebileceğini düşünen Türk romantizminin yerine daha rasyonel bir yapının sinemada hakim olması gerektiğini anlamak zor olmamalı
keşke bu seri geri gelse :(
İlker hocam; Bu format'ı özlemiştim. Teşekkürler.
Fikir bir film cekilirken en önemli şeydir. Ayrıca iyi film bence pahalı kamera ile cekilmeli.
Trol 😂
Hocanin kriptonitini bulmussunuz.
Soyadı yorum uyumu
Olum bu paralel bir evrende cem yılmaz türevi bir adamın en ünlü filmlerinden birinde bir karakterin söylediği efsane bir söz ve sahne gibi değil mi :D
bir adamın içinde bulunduğu yalnızlık ve karanlık çukuru, bu çukurun insanı içine nasıl çekebildiğini anlatan ve bu duyguyu insana yaşatıp bunaltının babasını çamur gibi suratınıza yapıştıran bir biyografi filmi izlemek isterseniz; joy division grubunun kurucusu ve solisti olan Ian Curtis'i anlatan 2007 yapımı "Control" filmine bakın. değeri pek bilinmez fakat efsane filmdir. tavsiye ederim.
İfa'nın video'larında bi sır var. Çok çabuk bitiyor.
İlker hocanın film çekmemesi iyi bişey, yoksa bu videoları nasıl izleyeceğiz, ortam veysi ve nazıma kalır😂 🥰
Şarkı yapımını ve stüdyo-kayıt sürecini iyi ve gerçekçi yansıtmanın çok iyi bir örneği, Beach Boys hikayesini anlatan ''Love&Mercy''. Tavsiye ederim.
Anadolu hikayeciliğinin öznesi yani dinleyicinin konumu tanrısal bi noktadadır. Tıpkı nakkaşlarda olduğu gibi. Bu toprağın renkleriyle temalarıyla bu sinemaya yansıdığında ortaya çok sürreal bir iş çıkabilir. Mesela mohsen makhmalbaf'ın gabbeh filmi bu açıdan inanılmazdır hocam. İzlemediyseniz mutlaka bakıp bizim neyi unuttuğumuzu görünüz.
Hocam yeni bölümler çekin ya özledik
Bilseydim başka bişey isterdim. Hayır ağlamıyorum gözüme bir şey kaçtı.
Ayip ama yaa!! Ben ekonomi alaninda calisan biriyim neden bu kanala bu kadar baglandim. Sinemadan anlamam, kameradan veya isiktan anlamam. Ama dinlemek cok zevkliymis. Hele ki olaylari felsefeyle aciklamaniz bu kanala olan bagliligi artiriyor. Ilker hocam sizi TEDx videonuzla tanidim ve bu kanali takip etmeye basladim. Nasil bir algoritma isliyor ve ben bu kanaldan neden haberdar degilim diye soylendim. Yaptiginiz is gercekten cok guzel. Elestiri ( Kritik) yapmak bu alanin eksiklerini fark edip daha cok gelismesini saglamak icindir ve bu kanal bu gorevi fazlasiyla ustleniyor.
Hocam sanat filmleri uzerine de bir seri yapin, benim gibi bu alani hic bilmeyen birisinin filmi izlerken nelere dikkat etmesi gerektigini gosterebilirsiniz. Saygilar...
Filmde Freddienin sesini Marc Martel yapmis ve bu filmden sonra baya da un kazanmis. ruclips.net/video/XWJloWmAqnE/видео.html
Hacım siz türkmüydünüz noluyo lan
weeeeeeeeeeeeee
kanadalı değil miydiniz abi siz
Baskan sen hayirdir?
Nasıl ya??
bir solukta onlarca videonuzu izledim! seviyorum sizleri..
Sesine benzeyen demiş olduğunuz arkadaş Marc Martel bu arada, gözünüzü kapatıp dinlediğinizde farkı ayırt edemeyeceğiniz derecede benziyor sesi.
Hocam hep duygularıma tercümansınız.
Hocam sen sabaha kadar anlat ben dinlerim seni 😊 üslübün ve karakterin çok hoşuma gidiyor.. Dobra insanları çok seviyorum 😉😊😊
İşte bunu bekliyordum! Film tekniklerinden anlamıyorum ama ben duyguyu iyi verdiğini düşünüyorum Bohemian Rhapsody'nin - aşırı Queen hayranı olduğum için biraz yanlı bakabilirim filme- Ayrıca Nazım abinin dediği gibi benim de on kere falan gözlerim doldu, Live Aid'de zaten direkt ağladım. Rami Malek de bayağı uymuş role.
Bu kanala nerden bulastim yahu, bütün dizilerim birikti burdaki güzel muhabbet yüzünden:) çıkamıyor insan kanaldan
sizi yeni keşfettim kültür treni gibisiniz çok şey öğreniyorum teşekkürler
Eksik şu bir filmin geneline baktığınızda o filmin sihirli bir bütün olması gerekir.Giriş gelişme sonuç dışında giriş gelişme ve sonucun ve de ara sahnelerin izlendiğinde beğenilebilir bir ürün olması gerekir.Yani sadece kompozisyon değil sihirli bir kompozisyon gerek.Müzik ve görüntünün uyumu olmalı.Bizdeki en büyük eksiklik süre.Bohemian atıyorum 1 senede çekildiyse Müslüm en fazla 2 ay.Bir sahne en iyisi çekilene kadar 80 tekrar yapıldıysa bizde en fazla 8.
Sonunda yeni bölüm geldi🤩
İyi film bir tablo gibi olmalı. Bütün renkleri, dokunuşları, gizleriyle 'kare'de eriyebilmeli...
İyi video hoş video, muhabbet çok iyi, fakat bu bölüm "Bohemian Rhapsody" olmamış, "Müslüm Part 2 ft. Bohemian Rhapsody" olmuş bence. Film hakkında biraz daha profesyonel yorum almak isterdim. Podcast yayınına başlamayı düşünüyor musunuz?
Profesyonel yorum istiyorsan guardian daki kadını oku :)
Timuçin Esen de harika oynadı
Ağzınıza sağlık hocam. Mükemmel tespitler. Gerçekten "batıda" hikaye anlatma pratiği erken yaşlarda kazanıyorlar.. Bizde o iş hor bile görülmekte. Sevgiler
“Valla susmak istiyorum ya :(“
- İlker Canikligil
30.11.2018
platon ilker hoca kadar homerosa atıf yapmadı
Hocaya katılmamak elde değil. İster istemez müslüm karşılaştırılması yapılıyor ama bence bu filmdeki en büyük başarı bambaşka kültürle yoğurulmuş bir adamla bağ kurabilmek. Bizim ülkede birçok film, seyirci aptalmışçasına, tabiri caizse göze parmak basarak anlatıyor. Ben herşeyin detayları ile anlatılması tarafında değilim açıkçası; grup ile olan bağ, o dönemdeki bir kaç şarkıcıya ismen atıf çok yeterli dış dünyayı anlamak ve grubun iç dünyasını anlamak adına müslümde böyle birşey asla yoktu. Daha önce hiç queen dinlememiş bi insan olarak böyle kuvvetli bi bağ kurmayı başarabilen öte yandan müslüm müziklerini her yaşta dinleyip büyüyen bi genç olarak müslüm gürses sanki başka bi evrende yaşıyormuş hissine kapılmam film başarısıdır bence. 2 kere izledim bohemian rapsodyi 3ü 4ü de izlerim.
Tişört yine harika hocam
iyi sinema için ihtisaslaşmaya dayanan ciddi bi sektör(leşebilmiş bi yapı) gerekir iyi kameraman iyi senaristle iyi film yapamazsınız. ortalama iyi bi Holywood filminde (ister film ister animasyon) 1000-1500 kişi çalışıyor. Orada hareketli kamera kablosu taşıyan adam hayat boyu o işi yaparken bizde sete bir şekilde giren kişi yönetmen veya yapımcı olarak çıkabiliyor
Biyografik film elbette zor. Ancak politik tarihe yaslanacak bir hikayeleme olması gerekti. Ilker hoca doğru yeri gösteriyor. Ama müzik ve kültür endüstrisi apolitik bir bakışla anlatılmaz.
Nerdeydiniz ya özledik
Koskoca Türk sineması tarihi ve gerçeği var, 70'ler ve hatta biraz 80'lerde efsaneleşmiş Türk filmleri var. Ama son 30 yılda çekilen filmlerin çoğu kaybolup gitti, geçen yıl 140 film çekilmiş ama bunlar nerede bilen yok.
“Türkiye’de niye kabul edilebilir seviyede sinema olmuyor, olamıyor?” sorusunun tek cevabı olmasa da püf noktası, sizin de vurguladığınız üzere, “temel işleyişi anlama eksikliği”.
Eğer bir sürecin temel mekanizması hakkında fikir sahibi değilseniz o sürecin ayrıntılarında boğulup gidebilirsiniz! Daha da fenası; temel mekanizmayı ayrıntılar ile çözmeye kalkmaktır ki ortaya çıkan zırva çölde kum tanelerini sayıp sınıflandırarak yön bulmaya kalkmak kadar anlamlı ve “randımanlı” dır, tadından yenmez ve hikayenin sonunda “kahraman” illa ölür!😂😝
Mesleğimden örnek vereyim; ses mühendisi olarak hayatım miksaj masalarıyla geçti. Mesleği bilmeyenler miksaj masalarını görünce haklı olarak “O kadar düğmenin (yüzlerce olabiliyor!) her birinin ne işe yaradığını nasıl biliyorsun?!” diye sorarlar hep. Miksaj masasının TEMEL mekanizmasını, temel İŞLEYİŞİNİ biliyorsanız o kadar düğmenin ne işe yaradığını “ezberlemeden” bilirsiniz! Ama TEMEL mekanizmayı, işleyişi bilmiyorsanız o düğmelerin rengi, ruhsarı vb ayrıntılarını DOĞRU ANLAMLANDIRAMAZ, dolayısıyla o masanın nasıl kullanıldığını biraz zor öğrenirsiniz! İpucu: Miksaj masası ses kanallarını ayrı ayrı bağımsız işleyebilen bir alettir. Dolayısıyla o kadar düğme aslında birbirinin aynısı işlevlere sahiptir... ; )
Hollywood’un temel sorunu; artık yatırımları çok büyük olduğu için, o yatırımları en az riske atmak uğruna çalıştığı ispat edilmiş mekanizmaların dışına çıkamaması...
Bizde ise temel sorun: Temel mekanizma, temel işleyiş, ana fikir diye bir şeyin varlığını henüz idrak edememiş olmamız!😂😝
Bu iki durumun sonuçları ise yine mesleğim olan müzikten örnek vereyim, şöyle oluyor:
Batılılar da bir müzik parçasında bir sürü müzik aletini aynı anda kullanıyorlar ama bunu en azından o aletler birbirini engellemeyecek, tam tersi destekleyecek biçimde yaptıklarından ötürü ortaya çıkan sonuç her zaman çok ilginç olmasa da çoğu zaman çok daha etkili oluyor.
Bizde ise yine bir müzik parçasında bir sürü alet aynı anda kullanılıyor, “zengin” durması adına ama bu aletlerin birbiri ile olan ilişkileri hemen hiç gözetilmeden! Sonuç ise çoğu zaman tatsız bir çorba oluyor... İpucu: Gürültü dediğimiz şey aslında aynı anda pek çok ses frekansının bir arada gelişi güzel duyulmasıdır!
Temel işleyişi Temel fıkrası olmadan idrak edeceğimiz günler de sizin gibi iyi niyetli ve çalışkan insanlar sayesinde biraz daha çabuk gelecektir, sağolunuz 🙏🖖
Gerçekten mantıklı. Temelle ilgili bir sorun var burası kesin. Peki bu temelle ikgili nasıl çözüm oluşturabiliriz ? Bu konuda bir fikriniz var mı ?
Silent Developers İlgilenilen, yapılmak istenen şey her ne ise önce onun temel işleyişine kafa yorarak... Örneğin: “Radyo yapmak” mı istiyoruz; Radyo’nun temel işleyiş mekanizmasını (çok kabaca: elektronları sese göre hareketlendirmek ve o hareketi uzaktan algılayıp okuyarak tekrar sese çevirmek diyelim) anlamadan en fazla radyo montajı yapabiliriz, radyo modeli geliştiremeyiz...
cümle kurmayı bilen ama yazamayan / tartışamayan binlerden biri, fundamental eksikliğimize dair çarpıcı bir örnek veriyor.
@@Dario_Romero_Noe boş ver azizim. Adam meyve veren ağaç taşlanıra örnek vermek istemiş.
Ne güzel anlatmışsınız👍Eşgüdüm ve işbirliği yokluğumuz ziyadesiyle fazla:(
İlker bey; Fikirlerinizi çok önemsiyorum ve beğeniyorum. İyi ki bu kanal var. Veysi patron sözüm sana.. İlker hocayı sakın üzme. Binler selamlar.
Merhaba, oncelikle bircok videonuzu izledim ve boylesine guzel icerikler sundugunuz icin kendi adima tesekkur ederim. Bir videonuzda cast ajanslari da baska bir olay onunla ilgili ayrica konusmak lazim demistiniz. Merak ettigim bir konu ulkemizde bu isin nasil yurudugu bu konuya da deginebilir misiniz? Seviyoruz sizi guzel insanlar
Aslında bu biopiclerden Downfall ile At Eternity's Gate gerçekten uyuyor çünkü dediğiniz gibi sadece yaşamının belli bir kısmını alarak onu işliyor filme
Yorumlarda başka bir kanalda, bu videodakilerden bahsedildiği söyleniliyor. Arkadaşlar yapmayın.
o programın önceki bölümlerine ferit katipoğlu gelmişti. Reklam yönetmenliği diye bir şey var mı gibi bir soru sormuş, ferit katipoğluda bu ayrımı saçma bulmuş; "çektiğin şeyden para aldın mı?" sorusuna evet cevabını veren yönetmendir tanımı yapmış, bu arkadaş da onay vermiş. iki bölümde fikri bu kadar major değişime uğramış. o sebeple bugün söylediği de sabit kalmayacaktır boşverin.
vakti zamanında "ilker derim" dediği ilker hocayla veysinin ilk videolarında "takipçiniz az bir gün bize çaya gelin" tarzı cümlesi de bulunur. silmiştir bilemeyiz ama bunu da boşverin.
Bu kanala böyle yapılıyor diye aynısını onlara yapmak aynı yanlışa düşmek demek.
aynı hataya düşüp ortak kümelerde kimseyle buluşmayalım.
o o şekil düşünsün bu bu şekil. herkesin hayatına kimse karışamaz.
Eski Tarz ?? Sevdim ama, daha canlı daha enerjik. İşte bu !!!
Climax'i de bekliyoruz lütfen
Büyüyünce ben de Olmaz Öyle Saçma Şey olucam 🤗
Daha sık video yapın.
peanuts tshirtünü nerden aldınız acaba İlker Bey
sanırım "Walk the line" bu türlerin en iyi örneği
the room ile ilgili bir bölüm çekseniz nasıl olur
Meddahlık yaparken Amerika da ne yapıyorlardı mesela dedi adam ya? İlker hocanın kibarca “çok sonra bulundu biliyosun” demesine yarıldım:))
Hocam '' Bartu kötü bir yapımdır '' dedi bazıları çıkmış işte siz bu şekilde konuşursanız zaten sektörde olan üç beş yapım şirketleri size rest çeker aç kalırsınız a getirmiş söylemini!
Güzel kardeşim adamlarda güç var diye fikrini söyleyemesin mi insanlar hayır çatışma istiyorsan İlker Canikligil doğru adres değil.
Bohemian Rhapsody incelemesi diye gelmiştim ama müslüm daha çok konuşuldu
Tedx’te yargı dağıttınız hocam
Bozkır ve Çarpışma yı inceleyin bey abiler.Türk dizi sektörü iyiye mi gidiyor acaba dedirtiyor.Sizinde görüşlerinizi bekliyorum.
Müslüm filmiyle ilgili birşey duymak istemezdim şahsen bu filmin incelemesinde
Ben zaten biyografileri film olarak yapmalarındansa belgesel yapmaları taraftarıyım.Tek bir seferde 12 saatini yayınlayacaklarına part part yayınlanabilir mesela.Rami Malek'in tek başına parladığı ve diğer karakterlerin ezilmesi beni biraz sıkmıştı film boyunca.Sonuçta Freddie Mercury ne kadar yetenekli olursa olsun onu o yapan Queen grubundaki arkadaşlarından aldığı destekti.Solo denemelerinde bu yüzden başarısız oldu.Diğer karakterlere yeterince önem verilmemiş.
İlker bey abi , bir Halit Refiğ bölümü yapılabilir mi görüşlerinizi merak ediyorum doğrusu , saygılar
19:00 buradaki mevzu o Dede Korkut'larin degil Amerikan külturünün özümsenip onlarin da özünü anlamamis olusumuzdur.
Bu arada Müslüm gerçek bir megastar... Çok özel bir karakter..
Fİ' den bahsedip ŞAHSİYET' ten bahsetmemek olmaz...
Bence sizin konseptiniz bozulmaya basladi. Annem de sizi izlemek istiyor ve izlerken "aynen ben de boyle dusunuyorum " diyor. Herkes sizi gizle sevme hastaligina yakalanacak.
Sonraki bölümde film puanlama olayına değinebilir misiniz? Çünkü insanlar film izlemeden önce ya da izledikten sonra bile açıp 2 dk gerek imdb den gerek rotten dan puanlarına bakıp kendi düşüncelerini yorumlarını buna göre şekillendiriyor. Bence bir filmi puana indirgemek saçma ama sizin de düşüncelerinizi dinlemek isterim.
Hocam Green Book değerlendirmesi alabilir miyiz? Akademide şansı nedir ödül alır mı?
Ben hep Türklerin sorunu vizyonsuzluk, ileriyi görememe ve bir sonraki yeni adımı atamama olarak düşünüyordum ama İlker hocanın dediği gibi temellerimizin eksikliği noktasını hiç düşünmemiştim. Temel yoksa ilerisini nasıl görüp, gerçekleştirebiliriz çok doğru. Nazım'ın Amerika'dan eskiyiz demesini de çok yanlış buldum, Amerika bir devlet olarak görmemek lazım, oraya gelen herkes göçebe, avrupadan gelenler o kültürün insanları, yani taaa Dede Korkut hikayelerini benimsiyorsak, Amerikalıların da ataları var, sadece konuştukları dil için bile Shakespeare'i gösterebilirler.
Yeni format da harika ama bunu da özlemişim
İspanyada yağmur, her yer çamur.
My Fair Lady
bengü hanımın tüm bölümlerde adı var kendisi yok necidir ne iş yapar ilerde görürmüyüz?
Hocam BR için "kıyaslanmayacak kadar Müslüm'den iyi" demişsiniz ama video boyunca her kriterde kıyaslama yapıyorsunuz. Müslüm dinledik resmen.
Şu müziğe bir türlü anlam vermemiştim yokluğunda daha iyi anlıyorum yarıda kapatıyorum. Müziği geri verin
42
Müzik adamı değil ama mesela Amerikan Baseball ligine ilk giren Siyahî adamın mücadelesini anlatan film idi.
Bu alanda çok başarılı bir örnek olabilir.
Homeros çıkmış bu topraklardan ve binlerce yıldır anlattığı hikayeler sanatın hala en popüler konuları, hikaye anlatıcılar ve hikayeler konusunda çok zenginiz ama bu konuları topluma aktaramıyoruz.
Merhaba merak ediyorum görüntüye giren görseller için telif ödüyor musunuz ? yoksa açık platformlardan mı kullanıyorsunuz ?
sinemayla ya da sinemanın mutfağıyla alakam yok, ama ilk bölümden beri dinliyorum çalışırken. hiç anlamadığım sinema hakkında konuşuyor olsanız da, hayata dair bana verdiğiniz motivasyonu tahmin bile edemezsiniz. iyi ki varsınız.
(bu arada sinemayla alakam yok dedim ama şaka maka sizi takip ettikçe neyin ne olduğunu az çok anlamaya başladım. ben de şaşkınım. :b)
Hocam nerde takma dişleriniz bıyık ve gözlükler
Michel jakson nun filmi varmı yapıldımı
İlker Hoca' nın film hakkındaki yorumlarını çok beğendim. Ancak bence, en iyi müzisyen biyografisi "Ray" filmidir. Bu arada video için küçük bir ekleme daha; Ray Charles' ın söylediği "Mess Around" parçasının Anlantic Records' un sahibi Ahmet Ertegün tarafından yazıldığını ve o zamanlarda plakların altında yazan olarak "ertegün" (Ahmet Ertegün' ün soyadı) kelimesinin tersi "nugetre" yazdıldığını da ekleyelim. Bu arada bence İlker Canıklıgil balık burcu :D :D