Benim izlediğim en iyi girişimcilik videolarından biri. Genelde olmuş örnekler üzerinden giden saçmalıklar yerine olmayanların neden olmadığını analiz etmek daha mantıklı bir ilerleme yolu.
Hocanın son dakikada söyledikleri çok doğru. Ben büyük bir eğitim firmasının en küçük şubesinin yöneticisiyim. Sosyal medyacımız benim şirketin işini yaptı bir süre. Sonra benim iş bağlantılarım ile yönetim kurulu başkanı ile iş bağladı. Yani iş dünyasında bağlantı çok kıymetli...
tüm kariyer koçlarını, yaparsınız edersiniz demeçleri veren sözde uzmanları unutun, ilker hoca gerçeği kafamıza vura vura da olsa gösteriyor bell ki. böyle anlatan, böyle kendi tecrübesini yalansız resimsiz anlatan kimse yok ya, helal olsun hocam allah senden razı olsun yani
Bu ekipte en çok sevdiğim şey , her etkene rağmen , konuşabilme hürriyetine sahip olma. Hatta kendilerine dair bile. Umarım olmazın yeni videosunun konusu ''Mısır-Kola-Bilet ve Sektör Dinamikleri'' Mevzularının daha detaylı işlendiği bir içerik olur. Efsanesiniz , devam... Dipnot : İlker Canikligilin Askerleriyiz :)
Bu işi ucuza yapın size daha çok iş vereceğiz diyene, "Süper, bu işi bizim fiyattan yapalım, sonraki işlere gerekli indirimleri yaparız." diyeceksiniz.
FPS, diyafram, gimball gibi terim ve teknikleri açıkladığınız çok güzel videolarınız var. Bu tip videolar çekmeye devam etmenizi çok isterim. Eğlenceli olarak anlatmanız çok hoş. Sıkı sıkı takip ettiğim bir program oldu "Olmaz Öyle Saçma Şey" uzun bir süredir.
Hazineciyim, yani bir şirketin gelir-gider dengesi, nakit yönetimiyle uğraşıyorum. Ekonometri eğitimi aldım ve İlker hocaya %100 katılıyorum. Çopk değerli bilgiler veriyor gerçekten, adam tamamen deneyimleriyle klasik makro/mikro ekonomi tadında ele alıyor konuyu ve sorunları.
Idealar dunyasiyla reel dunya arasinda hep buyuk farkliliklar vardir. Ilker beyi takdir ediyorum. Tecrubelerinden yola cikarak ideal ve reeli gosteriyor. Tebrikler
Hocam bir sanat filmi yapabilirseniz çok süper olur böyle insanlar oraya buraya falan baksa ne bileyim pencereden baksa arkasına baksa önüne baksa falan merakla bekliyorum. Çalışmalarınızın devamını dilerim.
Keşke bir yıl önce bu videoyu izlemiş olsaydım. Sohbetten çıkardığım sonuç; tamamen ne yapmamalı. Bu arkadaşların söylediği şeyleri yapmazsanız kesin kazanırsınız.😄
Ya ben mühendislik doktorasi yapan insanim. Tüm videolari gözümü kirpmadan neden izliyorum anlamadim. Elime kamera almisligim yok, fotograf cekmisligim yok, fakat teorik bilgim tavan oldu :)) Mercekler videosu favorim örnegin :) (normaldir , acidir, yansimadir, konvekstir, konkavdir, kendimden bir seyler buldugum icin sanirim:)) Entelektüel bilgi birikimime kattiginiz degerler icin tesekkür ederim efendim...
17. dakika civarında başlayan Sinema ve Televizyon mezunlarının iş yapmama olayında Nazım abi haklı. Süleyman Demirel Üniversite'sinde Radyo, TV ve Sinema birinci sınıf öğrencisiyim sınıf yaklaşık 60 kişi ve isteyerek gelen kişi sayısı ben dahil 10u geçmiyor, çabalayan ya da hedefi olan kişi sayısı da 5-6 anca. Çoğu insan STV / RTS bölümlerine kolay, zaman geçirmelik, puanım tuttu gideyim tarzında yaklaşarak geldiği için veya gelenlerin çoğu direkt Tarantino oldukları için(!) pek bir gelişim katetmiyorlar. Mezun olunca da haliyle bölümden mezun olup iş bulan öğrenci sayısı düşük duruyor. (Yanlış hatırlamıyorsam Türkiye'de stv/rts mezunlarının yalnızca %3ü sektörde çalışıyor) Tabii tek etken bunlar da değil, üniversitelerdeki hocaların çoğunun sektörle bir bağlantısı yok. Hatta sektörle bağlantısının olmaması bir tarafa fotoğrafı/fotoğraf makinesini anlatan hocaların eline fotoğraf makinesi alınca nasıl kullanacaklarını bilmedikleri, belgesel yönetmenliği okutan adamın hayatında hiç belgesel çekmemiş olması gibi çok daha absürd şeyler de var genel olarak üniversitelerde. İlker hoca bunlardan bahsetmişti zaten STV okumakla ilgili olan bölümde. Pratik derslerin, uygulamaların azlığı apayrı bir konu zaten.
Birkaç yıl evvel, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir olay yaşandı. Bir yazılım firmasında çalışan yazılımcı, işten kovuldu ve hakkında kamu ve özel davalar açıldı. Suçu şu idi; Yazılım firmasında yazılım mühendisi olarak çalışmaktaydı. Ne var ki bu dünyanın basit lugatına hâkim olmak dışında (muhtemelen yıllarca kamufle olması bu sâyede mümkün oldu), yazılım üretmek hakkında işe yarar herhangi bir bilgi birikimine, ya da yetkinliğe sâhip değildi. Ne var ki bu kişi, yıllarca verilen tüm projeleri başarı ile tamamlayıp, suçlanıncaya kadar terfilar almayı, yıllık kazancını arttırmayı, ve ismini duyurmayı başardı; ki belki de ismi çevresinde duyulmasa yakalanmayabilirdi. Peki ne yapmıştı? Hiç bilmediği bir işi gönüllü olarak üstlenmiş, ve o işi yapmakta ısrarcı her insanın yapacağını yaparak; kendi işini yaptıracak birilerini bulmuştu. Amerikan vatandaşı olan, ve bir Amerikan yazılım firmasında çalışan bu bey, Çinli bir takım yazıcılarla anlaşmıştı. Kazandığı yıllık maaşın, ya da proje başarım ödemesinin (Project Success Fee), yüzde yirmisini Çinli yazılımcılara, sanki onlara iş delege eden bir girişimmiş gibi ödüyor; böylece bir anlamda "kazan kazan" durumu yaratmış oluyordu. Tabi, mâlum patent süreçlerinde kendisinin isminin geçtiğini tahmin edersiniz. Durumun açığa çıkması, ve kovulmasının ardından; açılan sahtecilik, yalan beyan, kötü niyetli yanlış yönlendirme gibi davaların yanında, patent hırsızlığı davası da açılmıştı. Amerikan mahkemeleriinin, suçu işleyen şahıs ile birlikte şirketi de itham edip, etmediğini bilmiyorum. Ancak bu çalışan, pek çok suç ile birlikte bu suçla da itham edilip suçlu bulunmuştu. Türkiye'de farklı sektörlede, özellikle yaratıcı ürün üreten sektörlerde (sinema, televizyon, grafik, moda tasarım, müzik gibi) olan çoğu kişiye buradaki durumun tanıdık geleceğini tahmin ediyorum. İş dünyasının karmaşık yapısı için "ahlâk" kente, ve kentlilere aittir. Kente tutunmak isteyen için yoksaymak kolaydır, zira kendisinden yeteri sayıda varsa, ahlâksızlık meşruiyet kazanır.
İlker Hocam sizi hiç bu kadar enerjik görmemiştim. "Ne olmuş bu adama yaa" dedim izlerken :)) Para konusunu konuşmanız faydalı olmuş. Hatta sinema tv bölümlerinde işin finansal tarafıyla ilgili dersler olmalı aslında.
2018 haziran ayında mezun oldum, çevremdeki sinema tv mezunlarından çok daha donanımlı bir mezun olduğumu düşünüyorum. sanırım bu yüzdendir ki arkadaşlarım asgari ücretten hallice maaşlarla sıradan elemanların yapacağı işlerde çalışırken ben aylardır işsizim. 6 ay daha kamerayla uğraşabileceğim, her ne kadar hakkımı asla alamayacağımı bilsem de, en azından hatrı sayılır maaşlı bir iş arayacağım, ondan sonra da sanırım pes edip avmlerde satış danışmanı falan olacağım. tamam okurken güzeldi, setlerde çalışırken yoruluyordum ama en azından iş yapıyordum, kısa filmler çekerken, finalist olurken iyiydi ama bu işten bir türlü para kazanamıyorum. en azından bir yerden para kazanıp 2 ayda bir kısa film falan çekeyim, 60d'den ziyade daha iyi bir kamera ve ses sistemi kiralayabilecek param olsun. bu şekilde mastürbasyon yaparak iş yaptığımı zannederim, şirket açma taşağı henüz yok bende... video on numaraydı, sevgiler.
Hocam biz Almanya'da is yaparken . Calisan saat ücretlerine göre butce yapiyoruz . bir projeye 100 saat harcayacaksak . 100 saat X 100 euro gibi . Ben bir is yapdim mi saat ücretim 130 euro kadar altina kimse calismiyor . herkes herkesin saat ücretini bilir. Öylece kimsenin haki yenmiyor . saygilar .
Yav insanlar şirket yönetmeyi "Kendine çalışmak" olarak görecek kadar konuya uzak. Ne milli eğitimden ne başka bir yerden bu işleri öğrenmiyorlar. "Abi iş yapalım, para gelir, çalışana allah verir" gibi moronca bir kafa var. Çalışmakla para kazanılmıyor mesela bizim millet kabul etmez bunu. Mecbur çalışacak zaten o Allah'ın emri çalışan adam gayet batabilir Hele ki yeni kurulan şirketlerde iş almak falan zordur, senin yaptığın işi yapan kaç kişi var, bu sektörde para var mı, iş yaptığın sektördeki firmaların kendi maliyesi ne durumda gibi bir sürü parametresi var. Yıllık 5 milyon dolarlık cirosu olan firma "Abi benim de birkaç çekim var, vadesi dolsun ödeyeceğim elim dar" der, mal gibi kalırsın Bizim bir torna ustamız vardı, adam yıllarca Otosan'da çalışmış, 40'ına yanaşınca "Lan ben de kendi işimi kurayım" demiş, gitmiş el aleti tamiri işine girmiş,ne vergi hesabı bilir, ne fiyat hesabı bilir zannetmiş ki ben para gelir, onu döndürürüm, arada işte sanayide çeşitli işler de alırım falan. Batmış tabii, battığı yetmemiş üstüne bir dünya vergi borcu kalmış devlet de sittin sene yakasını bırakmaz bir şekilde ana parasını bir şeyini faiziyle alır ondan Şimdi bu adamın sorunu ne? Otosan'da çalışıyorum, orada da çalışacağım zaten, kendi emeğimin karşılığını alırım gibi salak bir fikre kapılması halbuki asıl küçük firma patronu emeğinin karşılığını almak için dört döner ki, emek dediği de sikko bir iş ne kadar el aleti tamiri yapabilirsin arkadaş? Yetkili servis falan değilsin sana niye iş gelsin buradan? Ulan bizim ailenin otomasyon şirketi var, dünyada bu işi adam akıllı yapan üç beş firmadan biriyiz biz bile neler çektik az biraz kafamızı doğrultmak için, Türkiye gibi karlılığın zaten düşük olduğu, ilk birkaç sene gerçekten zorlanmadan iş yapmanın imkansıza yakın olduğu bir ülkede insanlar kontrolsüzce şirket açıyorlar memur kafasıyla
Arkadaşlar Veysi kardeşimizin ben diksiyonunun kendi şartlarında iyi bile olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bunun üzerine ekleyip daha iyi hale getirebilir ama Hakkari'de büyümüş bir insan olduğunu tahmin ediyorum. Orada birçok insan Türkçe bilmiyor veya çok geç yaşlarında öğreniyorlar. Yani orada Türkçe bilmek, İstanbul'da İngilizce bilmek gibi bir durum. İstanbul'daki birinin İngilizce diksiyonuna göre bence kendisinin Türkçe diksiyonu daha iyi.
Videonuzu yeni izledim. Bir şirket sahibi-yöneticisi olarak girişimciliği düşünen herkese çok dikkatli şekilde tekrar tekrar izlemesini tavsiye ederim. Çok önemli ders/eğitim. Tekrar tebrikler-teşekkürler @ilkercanikligil
Internetim bitmek üzere, son mbleri buraya harcadım. 144 p ile izledim, izlediğime değdi. Yoksa zaman ve para hakkımı helal etmezdim. Kolay gelsin İFA ekibine. Teşekkürler
"İsviçre çakısı" benzetmenize katılıyorum. Günümüzde bir şirket sadece "prodüksiyon" yaparak dönmeyebilir. Bunun yanında farklı alanlarda da çalışırsa... Farklı iş alanlarında işler yürütebilirse, ayakta durabilir. Mesela sizin için "prodüksiyon" işleri yeterli olmadığından bir ayağınız "eğitim" alanında. Tabi bu ikincil iş alanlarının yakın/benzer olması lazım. "x yapımcılık inşaat turizm tekstil...vs "şirketi" diye bir şey ciddi olmaz zaten.
Çok tatlısınız!Sizi seviyorum./Bu kafadir bizi mahveden.Hesap kitap bilmiyoruz./18 inden sonra annesiyle yaşayan adamlar yönetiyor ekonomiyi işte, sorun bu:))
Neden yurt dışındaki okullar gibi okul adı ile sektöre şirketler kursanız, öğrencileri yine kendi adınızın altındaki bir çatıda iş sahibi yapsanız. hem öğrenciler sektöre girerken yeterli donanıma ve pratiğe sahip olur hem de okula ek gelir elde ettiğiniz gibi okulun bilinirliğini artırırsınız.
Video için teşekkürler. Duvara konusmadiniz ama bu parasızlıkta değil 4 bin, 2bin liraya bile çekerdim çünkü bahsettiğiniz ortamlarda gorunebilmek için de para gerekiyor. Yaşadığım bir olayı anlatayım: Ankara'da yaşıyorum, buradaki büyük firmalar işlerini İstanbul'a yaptırıyorlar. Bir defasında şansıma büyük bir sanat galerisinden bana etkinliklerinin fotoğrafını çekmem için teklif geldi, fiyat istediler. İstanbul'daki sanat yönetmeni fotoğrafçı kuzenime sordum ve onun bu çapta bir yer için dediği ortalama taban fiyatın 1/3 üçünü teklif olarak sundum. Maile cevap bile vermediler. 2 sene sonra öğrendim ki, benden sonra benim yarımdan da düşük fiyatla başkasıyla anlaşmışlar. Sahne çekimlerini yaptığım tiyatro ekibine başkası benden 450 lira daha uygun teklif verince beni bıraktılar oysa ben zaten piyasanın taban fiyatını alıyordum. Başımdan geçen böyle bir sürü örnek var. Bir de herkesin yeğeni fotoğraf çeker olmuş. Şimdi baba evine dönmek zorunda kaldım, arada bir yancı olarak düğün çekimine gidiyorum. Piyasaya, piyasa fiyatı vermek pahalıya patlıyor.
Mimarların en az bedel tarifesi var ama piyasada 10.000 liralık işi 2.000 liraya yapan o kadar çok ki. Her sektörde olduğu gibi biz de kendi ayağımıza sıkıyoruz.
Hesap kesinlikle doğru. Bi de tersinden düşünmek lazım, eğer 15bin liralık işi 4bin’e yaptırmak isteyen bi patronsam, önce bu işi yaparım diyen yönetmene sonra kendime şöyle bi tekrar bakmak lazım. Bu adam gerçekten yapabilecek mi bu işi yoksa 4bin’imi alıp batıp piyasadan yok mu olacak. Ama kaliteli iş yaptırmak istiyorsam, işin gerçek maaliyetini bilmem lazım, çünkü aynı hesap mantığı benim işim için de geçerli.
Ahh be hocam. 5 yıldır mimarlık yapıyorum. Sizin bahsettiğiniz sorun mimarlık mesleği içinde geçerli. Yeni mezunlara asgari ücretten hallice para vermek ve devamında en iyisi ofis açalım kafası. Sonuç; mimarlar odasının belirlediği fiyatın %20 sine proje üretmek.
26. dakika. cok güzel bir konuya değinmişsinizi veysi ve nazım bey kardeşim ve saygıdeğer hocm... bu sebeple türkiyede Sinema mühjendisliği şart.. amatör veya acemi bir kısa filmci bile sinema mühendisliğinin imzası olması gereklki ve iş güvenliği uzmanı olaraka kendi setlerinde çalışabilirler. yönetmenlik için... yönetmenlik bilimi yüksek lisansı olmalıdır diye düşünmekteyim..
Atilla Yeşilada , FÖŞ - Fevkalade Önemli Şahıs : karizmatik güneş gözlükleriyle ve kedicikleriyle ekonomi anlatan abimiz :)
6 лет назад
Mükemmel bir eleştiri, ülkenin neden batık olduğunun tam anlamıyla özeti, ikna olmak için farklı açılardan sorulan sorulara da güzel kapaklar... iyi araştırmadığım için olabilir ama show reel linklerini falan ekleseniz hoş olurdu bence. Keşke yakın dostlarım olsaydınız ve bu konularda sohbet etme imkanım olsaydı, tecrübelerinizi daha fazla dinleyebilseydim :)
Sektörle alakam 0 ama muhabbetleri çok keyifli.
Benim izlediğim en iyi girişimcilik videolarından biri. Genelde olmuş örnekler üzerinden giden saçmalıklar yerine olmayanların neden olmadığını analiz etmek daha mantıklı bir ilerleme yolu.
İlker canikligil : kötümser hesap yaptın aferin
Akıllı adam :)
6:55
Programdan Anladığım :
1. İlker Hoca'nın diş konusunda sorunları var.
2. Veysi batabilir.
3. Nazım'ın aylık tuvalet masrafı asgari ücrete denk.
16 Yıldır iş hayatındayım, 16 yılda iş hayatında edindiğim tecrübeyi adam yarım saatte özetledi. Hocam, gerçekten iyiki varsınız!
“Para hiçbir zaman yoktur!”
İlker Canikligil
18:01'de esnemeden esniyor İlker Hoca, çok profesyonel :)
hocam 10 sene evvel blogunuzda mark2 ovene kadar sunlari anlatsaydiniz da biz de batmasaydik :)
5 yıl önce konuşulan rakamların 2024 yılında bu kadar komik gelmesi bile memleketin halini anlatıyor.
Ekonomi konusunda o kadar cahil bir toplumuz ki her hafta para konuşsanız yeridir.
Çok güzel bölüm olmuş.
Bu zamana kadar katıldığım, sıkıcı olmayan tek girişimcilik eğitim videosu diyebilirim
Şirketim var, az önce böyle gidersem batacağımı fark ettim, teşekkürler hocam.
Battınız mı hocam
@@zumbartoshsnsjsnjxnxjdnxjmsf
Hocanın son dakikada söyledikleri çok doğru. Ben büyük bir eğitim firmasının en küçük şubesinin yöneticisiyim. Sosyal medyacımız benim şirketin işini yaptı bir süre. Sonra benim iş bağlantılarım ile yönetim kurulu başkanı ile iş bağladı.
Yani iş dünyasında bağlantı çok kıymetli...
Varolmanın dayanılmaz hafifliğinde geçiyordu bu söz "einmal ist keinmal"
tüm kariyer koçlarını, yaparsınız edersiniz demeçleri veren sözde uzmanları unutun, ilker hoca gerçeği kafamıza vura vura da olsa gösteriyor bell ki. böyle anlatan, böyle kendi tecrübesini yalansız resimsiz anlatan kimse yok ya, helal olsun hocam allah senden razı olsun yani
Şu videonun trendlerde olması lazımdı. Sadece yayın sektörü değil geri kalan bütün sektörler için de önemli bilgiler içeriyor bence.
Bu ekipte en çok sevdiğim şey , her etkene rağmen , konuşabilme hürriyetine sahip olma. Hatta kendilerine dair bile. Umarım olmazın yeni videosunun konusu ''Mısır-Kola-Bilet ve Sektör Dinamikleri'' Mevzularının daha detaylı işlendiği bir içerik olur.
Efsanesiniz , devam...
Dipnot : İlker Canikligilin Askerleriyiz :)
Katılıyorum.
Bu işi ucuza yapın size daha çok iş vereceğiz diyene,
"Süper, bu işi bizim fiyattan yapalım, sonraki işlere gerekli indirimleri yaparız." diyeceksiniz.
FPS, diyafram, gimball gibi terim ve teknikleri açıkladığınız çok güzel videolarınız var. Bu tip videolar çekmeye devam etmenizi çok isterim. Eğlenceli olarak anlatmanız çok hoş. Sıkı sıkı takip ettiğim bir program oldu "Olmaz Öyle Saçma Şey" uzun bir süredir.
30 dk dinledim hâla işi yaparım diye düşünüyorum :D Veysi abim çok güzel konuşmuş.
"Para hiçbir zaman yoktur" - İlker Canikligil
Sohbetiniz öyle sürükleyici ki video bitti ben hala sürükleniyorum işte bu ifa farkıdır!
Siz nasıl güzel bir ekipsiniz !!! Haluk Tatar tavsiyesi ile buldum sizi. İyi ki diyorum.Ona da size de teşekkürler ve başarılar .
Kurban olduğum ne güzel konuşuyor ya
Hazineciyim, yani bir şirketin gelir-gider dengesi, nakit yönetimiyle uğraşıyorum. Ekonometri eğitimi aldım ve İlker hocaya %100 katılıyorum. Çopk değerli bilgiler veriyor gerçekten, adam tamamen deneyimleriyle klasik makro/mikro ekonomi tadında ele alıyor konuyu ve sorunları.
İlker bey ticaretin sırrını verdi. Süreklilik. Bütün planlar ve yatırım ticarette süreklilik üzerine kurgulamalı bence de.
veysi seni seviyoruz ailecek bozuk Türkçene rağmen hayranınız.
Idealar dunyasiyla reel dunya arasinda hep buyuk farkliliklar vardir. Ilker beyi takdir ediyorum. Tecrubelerinden yola cikarak ideal ve reeli gosteriyor. Tebrikler
Hocam bir sanat filmi yapabilirseniz çok süper olur böyle insanlar oraya buraya falan baksa ne bileyim pencereden baksa arkasına baksa önüne baksa falan merakla bekliyorum. Çalışmalarınızın devamını dilerim.
İzlediğim en iyi bölümlerdendi. Bu bölüm sadece prodüksiyon işi ile ilgili değil yaşamın her alanında kullanılabilir bir ders.
hayatımda izlediğim film sayısı 40 ı geçmez, fakat bu yayınları aralıksız izliyorum. Anlatılanlar hayat dersi, film ile ilgisi yok.
2019 yılının en güzel akşamına hoş geldiniz...
Süper şahane bir bölüm olmuş. Tekrar tekrar izlenir. Özlemişiz!
Hocam,en sevilen kitabı tekrar tekrar okuyor etkisi yapıyorsunuz :)
Olayı çok güzel özetlemişsiniz. Çok teşekkürler.
Keşke bir yıl önce bu videoyu izlemiş olsaydım. Sohbetten çıkardığım sonuç; tamamen ne yapmamalı. Bu arkadaşların söylediği şeyleri yapmazsanız kesin kazanırsınız.😄
Yaa çok sevindim bu hafta OÖSŞ bölümü geldiğine.❣️
18:03'te hoca güzel esniyor çaktırmadan.
Nuri Bilge Ceylan'ı arka plana konuk almayacak mısınız e ama hocamız hikayede paylaşmış tıı
- Bu işten para alacak mıyız?
- Bu ilk işin cv ne yazarsın dedi patron
Eyfel Kulesinde kokoreç yemek istiyorum
Harikasınız..Öğretici yanlarınız sektördeki insanların kafasını açıyor teşekkürler..
360p'de bu kadar kaliteli bir şey izlemedim👍
Ya ben mühendislik doktorasi yapan insanim. Tüm videolari gözümü kirpmadan neden izliyorum anlamadim. Elime kamera almisligim yok, fotograf cekmisligim yok, fakat teorik bilgim tavan oldu :)) Mercekler videosu favorim örnegin :) (normaldir , acidir, yansimadir, konvekstir, konkavdir, kendimden bir seyler buldugum icin sanirim:)) Entelektüel bilgi birikimime kattiginiz degerler icin tesekkür ederim efendim...
17. dakika civarında başlayan Sinema ve Televizyon mezunlarının iş yapmama olayında Nazım abi haklı. Süleyman Demirel Üniversite'sinde Radyo, TV ve Sinema birinci sınıf öğrencisiyim sınıf yaklaşık 60 kişi ve isteyerek gelen kişi sayısı ben dahil 10u geçmiyor, çabalayan ya da hedefi olan kişi sayısı da 5-6 anca.
Çoğu insan STV / RTS bölümlerine kolay, zaman geçirmelik, puanım tuttu gideyim tarzında yaklaşarak geldiği için veya gelenlerin çoğu direkt Tarantino oldukları için(!) pek bir gelişim katetmiyorlar.
Mezun olunca da haliyle bölümden mezun olup iş bulan öğrenci sayısı düşük duruyor. (Yanlış hatırlamıyorsam Türkiye'de stv/rts mezunlarının yalnızca %3ü sektörde çalışıyor)
Tabii tek etken bunlar da değil, üniversitelerdeki hocaların çoğunun sektörle bir bağlantısı yok. Hatta sektörle bağlantısının olmaması bir tarafa fotoğrafı/fotoğraf makinesini anlatan hocaların eline fotoğraf makinesi alınca nasıl kullanacaklarını bilmedikleri, belgesel yönetmenliği okutan adamın hayatında hiç belgesel çekmemiş olması gibi çok daha absürd şeyler de var genel olarak üniversitelerde. İlker hoca bunlardan bahsetmişti zaten STV okumakla ilgili olan bölümde.
Pratik derslerin, uygulamaların azlığı apayrı bir konu zaten.
Sizin sektörle yakından uzaktan alakam yok. Endüstri mühendisiyim ama bayılıyorum seyretmeye. Yönetmen mi olsam acaba hahahahahsh
olmaz öyle saçma şey programlarının en iyisi ve en faydalısı olmuş. Zirve yapmışsınız ilker bey.
Freelancer yazılım piyasasına altın değerinde bir video.
İstediğin şeyi istediğin an, istediğin zaman yapabildiğin zaman...
An, içinde bulunduğun zaman demek zaten :)
15:10 PARA İŞLERİNE HEP UZUN VADEDE BAKMAK GEREKİR
Bu videonun en önemli noktası. Bu gerçekle yürünmeli her işte. Thanx Hoca :)
Birkaç yıl evvel, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir olay yaşandı. Bir yazılım firmasında çalışan yazılımcı, işten kovuldu ve hakkında kamu ve özel davalar açıldı. Suçu şu idi; Yazılım firmasında yazılım mühendisi olarak çalışmaktaydı. Ne var ki bu dünyanın basit lugatına hâkim olmak dışında (muhtemelen yıllarca kamufle olması bu sâyede mümkün oldu), yazılım üretmek hakkında işe yarar herhangi bir bilgi birikimine, ya da yetkinliğe sâhip değildi. Ne var ki bu kişi, yıllarca verilen tüm projeleri başarı ile tamamlayıp, suçlanıncaya kadar terfilar almayı, yıllık kazancını arttırmayı, ve ismini duyurmayı başardı; ki belki de ismi çevresinde duyulmasa yakalanmayabilirdi. Peki ne yapmıştı? Hiç bilmediği bir işi gönüllü olarak üstlenmiş, ve o işi yapmakta ısrarcı her insanın yapacağını yaparak; kendi işini yaptıracak birilerini bulmuştu. Amerikan vatandaşı olan, ve bir Amerikan yazılım firmasında çalışan bu bey, Çinli bir takım yazıcılarla anlaşmıştı. Kazandığı yıllık maaşın, ya da proje başarım ödemesinin (Project Success Fee), yüzde yirmisini Çinli yazılımcılara, sanki onlara iş delege eden bir girişimmiş gibi ödüyor; böylece bir anlamda "kazan kazan" durumu yaratmış oluyordu. Tabi, mâlum patent süreçlerinde kendisinin isminin geçtiğini tahmin edersiniz. Durumun açığa çıkması, ve kovulmasının ardından; açılan sahtecilik, yalan beyan, kötü niyetli yanlış yönlendirme gibi davaların yanında, patent hırsızlığı davası da açılmıştı. Amerikan mahkemeleriinin, suçu işleyen şahıs ile birlikte şirketi de itham edip, etmediğini bilmiyorum. Ancak bu çalışan, pek çok suç ile birlikte bu suçla da itham edilip suçlu bulunmuştu. Türkiye'de farklı sektörlede, özellikle yaratıcı ürün üreten sektörlerde (sinema, televizyon, grafik, moda tasarım, müzik gibi) olan çoğu kişiye buradaki durumun tanıdık geleceğini tahmin ediyorum. İş dünyasının karmaşık yapısı için "ahlâk" kente, ve kentlilere aittir. Kente tutunmak isteyen için yoksaymak kolaydır, zira kendisinden yeteri sayıda varsa, ahlâksızlık meşruiyet kazanır.
Vietnam para krizinin aynisi, mesele total dengeyi yakalayabilmek
güzel bir yorum, teşekkürler.
Turk degildi onu yapan, cinliydi. Chinese yani.
Güzel bir bölüm, konuştuğunuz konu çok önemli, çok da iyi anlattınız, elinize ağzınıza sağlık
özlediğimiz konsept geri geldi , çok iyi bölüm olmuş
İlker Hocam sizi hiç bu kadar enerjik görmemiştim. "Ne olmuş bu adama yaa" dedim izlerken :)) Para konusunu konuşmanız faydalı olmuş. Hatta sinema tv bölümlerinde işin finansal tarafıyla ilgili dersler olmalı aslında.
Güzel bir konu, güzel içerik, anlatılanlardan çok şey öğrendim. Ağzınıza sağlık.
Ayrıca Veysi şirket kurup batırmadığı için iddialı bence 🙂
Veysel ile İlker hoca arasındayım.
Seriye TEDx konuşmasını izledikten sonra başladım. Son videoya gelince ilk yorumu bırakacağım dedim. Bıraktım. Mutluyum :)
hocam su sinemalardaki patlamıs mısır muhabbetının detayınıda anlatırmısınız bır videoda ?
Ekrem Çakan Cüneyt Özdemir kanalında detaylı anlatmıştı..Oraya da bakabilirsin merak ediyorsan.
özgür duygulu videonun adı ne
Hocamız iktisat da biliyor, yine efsane bir bölümdü teşekkürler.
2018 haziran ayında mezun oldum, çevremdeki sinema tv mezunlarından çok daha donanımlı bir mezun olduğumu düşünüyorum. sanırım bu yüzdendir ki arkadaşlarım asgari ücretten hallice maaşlarla sıradan elemanların yapacağı işlerde çalışırken ben aylardır işsizim. 6 ay daha kamerayla uğraşabileceğim, her ne kadar hakkımı asla alamayacağımı bilsem de, en azından hatrı sayılır maaşlı bir iş arayacağım, ondan sonra da sanırım pes edip avmlerde satış danışmanı falan olacağım. tamam okurken güzeldi, setlerde çalışırken yoruluyordum ama en azından iş yapıyordum, kısa filmler çekerken, finalist olurken iyiydi ama bu işten bir türlü para kazanamıyorum. en azından bir yerden para kazanıp 2 ayda bir kısa film falan çekeyim, 60d'den ziyade daha iyi bir kamera ve ses sistemi kiralayabilecek param olsun. bu şekilde mastürbasyon yaparak iş yaptığımı zannederim, şirket açma taşağı henüz yok bende...
video on numaraydı, sevgiler.
Hocam biz Almanya'da is yaparken . Calisan saat ücretlerine göre butce yapiyoruz . bir projeye 100 saat harcayacaksak . 100 saat X 100 euro gibi . Ben bir is yapdim mi saat ücretim 130 euro kadar altina kimse calismiyor . herkes herkesin saat ücretini bilir. Öylece kimsenin haki yenmiyor . saygilar .
Bu gerçek bi girişimcilik dersi olmuş, tüm yüksek okullarda müfredata girmesi lazim:))
12. Dkdayım galiba memur olucam bu videonun sonunda. Bir şirketi batırmamak zor
Yav insanlar şirket yönetmeyi "Kendine çalışmak" olarak görecek kadar konuya uzak. Ne milli eğitimden ne başka bir yerden bu işleri öğrenmiyorlar.
"Abi iş yapalım, para gelir, çalışana allah verir" gibi moronca bir kafa var. Çalışmakla para kazanılmıyor mesela bizim millet kabul etmez bunu. Mecbur çalışacak zaten o Allah'ın emri çalışan adam gayet batabilir
Hele ki yeni kurulan şirketlerde iş almak falan zordur, senin yaptığın işi yapan kaç kişi var, bu sektörde para var mı, iş yaptığın sektördeki firmaların kendi maliyesi ne durumda gibi bir sürü parametresi var. Yıllık 5 milyon dolarlık cirosu olan firma "Abi benim de birkaç çekim var, vadesi dolsun ödeyeceğim elim dar" der, mal gibi kalırsın
Bizim bir torna ustamız vardı, adam yıllarca Otosan'da çalışmış, 40'ına yanaşınca "Lan ben de kendi işimi kurayım" demiş, gitmiş el aleti tamiri işine girmiş,ne vergi hesabı bilir, ne fiyat hesabı bilir zannetmiş ki ben para gelir, onu döndürürüm, arada işte sanayide çeşitli işler de alırım falan.
Batmış tabii, battığı yetmemiş üstüne bir dünya vergi borcu kalmış devlet de sittin sene yakasını bırakmaz bir şekilde ana parasını bir şeyini faiziyle alır ondan
Şimdi bu adamın sorunu ne? Otosan'da çalışıyorum, orada da çalışacağım zaten, kendi emeğimin karşılığını alırım gibi salak bir fikre kapılması halbuki asıl küçük firma patronu emeğinin karşılığını almak için dört döner ki, emek dediği de sikko bir iş ne kadar el aleti tamiri yapabilirsin arkadaş? Yetkili servis falan değilsin sana niye iş gelsin buradan?
Ulan bizim ailenin otomasyon şirketi var, dünyada bu işi adam akıllı yapan üç beş firmadan biriyiz biz bile neler çektik az biraz kafamızı doğrultmak için, Türkiye gibi karlılığın zaten düşük olduğu, ilk birkaç sene gerçekten zorlanmadan iş yapmanın imkansıza yakın olduğu bir ülkede insanlar kontrolsüzce şirket açıyorlar memur kafasıyla
Arkadaşlar Veysi kardeşimizin ben diksiyonunun kendi şartlarında iyi bile olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bunun üzerine ekleyip daha iyi hale getirebilir ama Hakkari'de büyümüş bir insan olduğunu tahmin ediyorum. Orada birçok insan Türkçe bilmiyor veya çok geç yaşlarında öğreniyorlar. Yani orada Türkçe bilmek, İstanbul'da İngilizce bilmek gibi bir durum. İstanbul'daki birinin İngilizce diksiyonuna göre bence kendisinin Türkçe diksiyonu daha iyi.
Bunlar hep tecrübe.... 😇
Sadece sektör bazında değil, hayata dair dersler var resmen ...
Flu Tv işi n'oldu? Meraktayız😉
@ senaryoda ifa flu tv'ye kapak atmaya çalışıyor ama o nolcak?:))
@ AHAHHAHAHAH
@ bu yorumu 1 sene sonra görüp tebessüm etmem :)
@ :)
mimarlara odası , mühendislikler odası , mali müşavirler , diş hekimleri falan o meslek odalarının fiyatlarına yapsalar hepsi zengin olurdu :)
Ohh be nası özlemişim bu formatı 🤗
para hiçbir zaman yoktur -ilker canikligil
Eski videolarınız gibi olmuş tişötde eski Kanuni kadime dönüyoruz çok iyi olmuş :) son videoya yaptığım yoruma göre çekim yapmışsınız gibi
Videonuzu yeni izledim. Bir şirket sahibi-yöneticisi olarak girişimciliği düşünen herkese çok dikkatli şekilde tekrar tekrar izlemesini tavsiye ederim. Çok önemli ders/eğitim. Tekrar tebrikler-teşekkürler @ilkercanikligil
Internetim bitmek üzere, son mbleri buraya harcadım. 144 p ile izledim, izlediğime değdi. Yoksa zaman ve para hakkımı helal etmezdim. Kolay gelsin İFA ekibine. Teşekkürler
Tişörtlere bayılıyorum. İlker bize tişört yolla!
"İsviçre çakısı" benzetmenize katılıyorum. Günümüzde bir şirket sadece "prodüksiyon" yaparak dönmeyebilir. Bunun yanında farklı alanlarda da çalışırsa... Farklı iş alanlarında işler yürütebilirse, ayakta durabilir. Mesela sizin için "prodüksiyon" işleri yeterli olmadığından bir ayağınız "eğitim" alanında. Tabi bu ikincil iş alanlarının yakın/benzer olması lazım. "x yapımcılık inşaat turizm tekstil...vs "şirketi" diye bir şey ciddi olmaz zaten.
19:57 kokoreçe kadar çok ciddi dinliyordum
26:53 hocanın gururlu gülümsemesinin ardından gelen Nazım Yılmaz isyanı.
Pazartesi gunku ekonomi finalimdeki konularin bile ustunden gecmis oldu gozluklu bey sag olsun var olsun severek takipteyiz😜
Ya görmüyor olabiliriz ama siz yine de Veysi ile Nazım ın yerlerini değiştirmeyin.
Onun haricinde güzel ama superman tişörtlü çok konuşuyor...
hocam videolarınızı büyük keyifle izliyoruz büyük emek , kalite içeriyor ama biraz daha kısa olsa uzunluğu xd
"Öbür gerizikalı da şato dedi" ahahahaha
Çok tatlısınız!Sizi seviyorum./Bu kafadir bizi mahveden.Hesap kitap bilmiyoruz./18 inden sonra annesiyle yaşayan adamlar yönetiyor ekonomiyi işte, sorun bu:))
Neden yurt dışındaki okullar gibi okul adı ile sektöre şirketler kursanız, öğrencileri yine kendi adınızın altındaki bir çatıda iş sahibi yapsanız. hem öğrenciler sektöre girerken yeterli donanıma ve pratiğe sahip olur hem de okula ek gelir elde ettiğiniz gibi okulun bilinirliğini artırırsınız.
Hoca bilgili diye arada bir onu kıskanıp , ondan nefret ettiğm oluyor. Böyle birçok insan Ilker hocamızı böyle görüyor olabilr.
Sizi gördüğüme sevindim !
Video için teşekkürler. Duvara konusmadiniz ama bu parasızlıkta değil 4 bin, 2bin liraya bile çekerdim çünkü bahsettiğiniz ortamlarda gorunebilmek için de para gerekiyor. Yaşadığım bir olayı anlatayım: Ankara'da yaşıyorum, buradaki büyük firmalar işlerini İstanbul'a yaptırıyorlar. Bir defasında şansıma büyük bir sanat galerisinden bana etkinliklerinin fotoğrafını çekmem için teklif geldi, fiyat istediler. İstanbul'daki sanat yönetmeni fotoğrafçı kuzenime sordum ve onun bu çapta bir yer için dediği ortalama taban fiyatın 1/3 üçünü teklif olarak sundum. Maile cevap bile vermediler. 2 sene sonra öğrendim ki, benden sonra benim yarımdan da düşük fiyatla başkasıyla anlaşmışlar. Sahne çekimlerini yaptığım tiyatro ekibine başkası benden 450 lira daha uygun teklif verince beni bıraktılar oysa ben zaten piyasanın taban fiyatını alıyordum. Başımdan geçen böyle bir sürü örnek var. Bir de herkesin yeğeni fotoğraf çeker olmuş. Şimdi baba evine dönmek zorunda kaldım, arada bir yancı olarak düğün çekimine gidiyorum. Piyasaya, piyasa fiyatı vermek pahalıya patlıyor.
Beklediğimiz video :)
Abi internetin faturasını ödenemediğim için video kalitesini 144p de izledim buna rağmen çok kaliitelisiniz.
Mimarların en az bedel tarifesi var ama piyasada 10.000 liralık işi 2.000 liraya yapan o kadar çok ki. Her sektörde olduğu gibi biz de kendi ayağımıza sıkıyoruz.
Hesap kesinlikle doğru. Bi de tersinden düşünmek lazım, eğer 15bin liralık işi 4bin’e yaptırmak isteyen bi patronsam, önce bu işi yaparım diyen yönetmene sonra kendime şöyle bi tekrar bakmak lazım. Bu adam gerçekten yapabilecek mi bu işi yoksa 4bin’imi alıp batıp piyasadan yok mu olacak. Ama kaliteli iş yaptırmak istiyorsam, işin gerçek maaliyetini bilmem lazım, çünkü aynı hesap mantığı benim işim için de geçerli.
Ahh be hocam. 5 yıldır mimarlık yapıyorum. Sizin bahsettiğiniz sorun mimarlık mesleği içinde geçerli. Yeni mezunlara asgari ücretten hallice para vermek ve devamında en iyisi ofis açalım kafası. Sonuç; mimarlar odasının belirlediği fiyatın %20 sine proje üretmek.
Guzel videolarınız icin teşekkürler.
Abi bir defa battım . izlerken gülmekten öldüm😂😂😂
26. dakika. cok güzel bir konuya değinmişsinizi veysi ve nazım bey kardeşim ve saygıdeğer hocm... bu sebeple türkiyede Sinema mühjendisliği şart.. amatör veya acemi bir kısa filmci bile sinema mühendisliğinin imzası olması gereklki ve iş güvenliği uzmanı olaraka kendi setlerinde çalışabilirler. yönetmenlik için... yönetmenlik bilimi yüksek lisansı olmalıdır diye düşünmekteyim..
böyle iyi abi, böyle devam edin. tantanaya gerek yok
Kaç para ulan bir Alexa kaç para ...💰 İlker hocamızı çok yoruyorlar 🤗
hocam David Lynch'i ele alacağınız bir bölüm gelir mi acaba ??
Atilla Yeşilada , FÖŞ - Fevkalade Önemli Şahıs : karizmatik güneş gözlükleriyle ve kedicikleriyle ekonomi anlatan abimiz :)
Mükemmel bir eleştiri, ülkenin neden batık olduğunun tam anlamıyla özeti, ikna olmak için farklı açılardan sorulan sorulara da güzel kapaklar... iyi araştırmadığım için olabilir ama show reel linklerini falan ekleseniz hoş olurdu bence. Keşke yakın dostlarım olsaydınız ve bu konularda sohbet etme imkanım olsaydı, tecrübelerinizi daha fazla dinleyebilseydim :)
Yemek saatinde attiginiz icin thankss
Böyle öğretici videolar iyi oluyor.
20:11 eifelin altında kokoreci bulursan yaparsın aahjshdfkjahsgfkagksf