𝐉𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤 𝐈̇𝐥𝐞 𝐇𝐚𝐲𝐚𝐥 𝐄𝐭 ꨄ︎ 𝐘𝛊𝐥𝐥𝐚𝐫 𝗼̈𝐧𝐜𝐞 𝐚𝐲𝐫𝛊 𝐝𝐮̈𝐬̧𝐭𝐮̈𝐠̆𝐮̈𝐧 𝐢𝐝𝐨𝐥 𝐚𝐛𝐢𝐧 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐛𝐮𝐥𝐮𝐫
HTML-код
- Опубликовано: 5 фев 2025
- 🖇"Yıllar önce ayrı düştüğün idol abin seni bulur"🖇
📜@Kimthv
⏳17.08.2023 19:00
⛓Mini seri
🎻Love Me Again & Rainy Days (V)
• V 'Love Me Again' Offi...
• V 'Rainy Days' Officia...
🪄Istek hikaye @deniz189o
oppacı değilim, hikaye bana aittir eğer böyle bir hikaye varsa bilmiyorum, izinsiz alana telif atılacaktır, beğenmiyorsan okuma, hiç bir idol kötülenmemiştir, yazım yanlışı varsa özür dilerim, (ç)almayın!
#btsilehayalet #jungkookilehayalet #taehyungilehayalet #sugailehayalet #jinilehayalet #jiminilehayalet #hoseokilehayalet #namjoonilehayalet
#keşfet #keşfetbeniöneçıkar #keşfetteyiz #keşfetduası #keşfetaçıl #keşfetol #keşfetedüş
#bts #jungkook #suga #jhope #jimin #jin #army #rm #taehyung #kimthv
![[ENG SUB] Rookie King Channel BTS 방탄소년단 Hidden Camera Cut](http://i.ytimg.com/vi/mWCJqtaM16Q/mqdefault.jpg)
![Noob To Max With DRAGON REWORK In Blox Fruits [FULL MOVIE]](http://i.ytimg.com/vi/LnBMOinoOvA/mqdefault.jpg)
🖇"Yıllar önce ayrı düştüğün idol abin seni bulur"🖇
📜@Kimthv
⏳17.08.2023 19:00
⛓Mini seri
🎻Love Me Again & Rainy Days (V)
ruclips.net/video/HYzyRHAHJl8/видео.html
ruclips.net/video/yTsINmrAK4I/видео.html
🪄Istek hikaye @deniz189o
oppacı değilim, hikaye bana aittir eğer böyle bir hikaye varsa bilmiyorum, izinsiz alana telif atılacaktır, beğenmiyorsan okuma, hiç bir idol kötülenmemiştir, yazım yanlışı varsa özür dilerim, (ç)almayın!
🍷Lee Yoona 23
🍷Jeon Jungkook 25
🍷Kim Taehyung 26
🍷Park Jimin 27
🍷Min Suga 29
🍷Kim Namjoon 28
🍷Jung Hoseok 28
🍷Kim Seokjin 29
_🖇Hikayeye geçmeden önce küçücük bir not🖇_
Öncelikle Nam-gu ve Buk-gu Busan'ın arazisi. Jungkook'un Google'da doğduğu yer Mandeok Dong olduğunu gördüm. Küçücük araştırma yapıp Mandeok Dong'un Buk-gu'ya ait olduğunu gördüm. Neyse siz gerisini anlarsınız.
🥂Hikaye🥂
_•11.11.2022•_
1 saat yolun sonunda nihayet Nam-gu istasyonuna varmıştım. Seule giden trenin yola düşmesine hala 20 dakika vardı.
Seul.....
Hayata tutunduğum insanın yaşadığı şehir..
Abimin...
Yıllar önce ayrı düştüğüm abimin...
Yüzünü bile hatırlamadığım ama hep kalbimde yaşattığım abimm
20 dakika sonra trene binmiş Seule gidiyordum.
18 yaşıma geçtiğimde yetimhaneden ayrılmış, annemi babamı en önemlisi abimi bulmak için bir yola başlamıştım.
Yolun başlangıcında hiçte iyi sonuç almamıştım.
Annem ve babam araba kazasında vefat etmişler, bir tek akraba olarak amcamla yengem olduğu için abimle beni de dolayısıyla onlar bakmalıydı.
Ama onlar bizi büyütmek yerine yetimhaneye bırakmıştı.
Yetimhaneden aldığım bilgilere göre biz yetimhaneye bırakıldıktan bir sene sonra abimi evlatlık almıştılar. Sonrada ismini değiştirmişler. Önceki ismi Lee Jungwoo'ydu, şimdiki ismi acaba neydi? Yüzü nasıldı? Hepsini merak ediyordum.
Uzun süre araştırsam da sadece abimi alan ailenin Buk-gu'da oturduğunu öğrene bilmiştim, ama aileni ve abimi hala bulamamıştım.
Zaten Seule geldiğimden 1 ay öncesine kadar Buk-gu'ya gitmiş hiç bir sonuç almamıştım, sadece abimin Seul'de oturduğunu öğrenmiştim.
Ama Seul'e eli boş gitmiyorum. Mükemmel avukatlığım sayesinde Nam-gu da annemle babamın evini amcamlardan geri ala bilmiştim.
Şimdi sıra abimi bulup evimiz Nam-gu'ya geri dönmemizdi.
_(7 saat sonra)_
Sonunda tren Seul istasyonuna varmıştı. İstasyondan taksiyle hep merak ettiğim Han Nehrine gitmiştim.
Valizlerimle birlikte nehri izliyordum. Beklediğimden daha güzel ve huzur verici yerdi.
Sonra Seulun insanların çok fazla olduğu sokaklarında yürümeye başladım.
Akşam saat 22:00 olmuş ama ben hala sokakta geziyordum. Kendime gelip etrafa baktığımda ıssız kimsenin olmadığı sokakta olduğumu gördüm.
Sokağın ilerisi daha da zifiri karanlıktı, oraya gidemezdim, geriye döndüğümde iki tane pişkin pişkin sırıtan erkek sokakta serserisi gördüm.
Yüzlerindeki gülüşleri daha iğrençleşirken iğrenç yüzlerini görmeyi midem kaldırmıyordu.
İstedikleri şeyi biliyordum o yüzden valizimi yere bırakıp bende sırıtıyordum. Onlara iki adım yaklaşıp yüzümden gülümsememi silmeden daha fazla yaklaşmaya başladım. Elimi birinin saçlarına götürdüm, bunu beklemiyordu ki şaşkınlıkla yüzüme mal mal bakıyordu. Sonra kendine gelip elini belime koymaya çalıştı, ama sadece çalıştı. Aniden elini kavrayarak arkasına geçtim biraz daha sıkarsam kolu kırılacaktı. Diğeriyse arkadan ellerini kilitleyip boğmaya başladı. Daha fazla boğulmamak için dirseğimi karnına sert vurdum. Acıyla iki büklüm olduğunda ayağımla tekme attım. (Kafamda olanları yazamadım siz kendiniz hayal edin)
Gelen sesle çetenin diğer üyelerinin geldiğini duydum.Pasaport gibi önemli eşyalarım sırt çantamdaydı. Bir dakika bile Vakit kaybedemezdim, kaybedersem kesinlikle yarına sağ çıkmayacaktım. Valizimi orda bırakarak koşmaya başladım.
Koşarken diğer sokağa dönmek için sağa döndüğümde birine çarptım. Çarpışma sonucu ikimizde yere yıkıldık. Belli oda benim gibi birinden kaçıyordu. Adama baktığımda yüzünde maskesi olan erkek olduğunu gördüm. Seslerin geldiğini görüp çabucak ayağa kalktı ve benimde elimden tutup ayağa kalkmama yardım etti.
X:"Gel benle" diyip elimden tutup koşmaya başladık. Neden ona inanıp koşuyordum bilmiyorum ama ona güvenmiştim.
10 dakikadır aralıksız koşuyorduk, sesler gelmediğini görüp soluklanmak için durmuştuk.
İki dakikalık mesafede insanların çok olduğu sokak vardı.
"İzimizi kaybettiler"
Söylediği söze "Öyle oldu sağol" diyip yeniden hasta gibi geriye valizimi götürmek için gittiğimde kolumdan tutup merakla yüzüme baktı.
"Nereye?" diye sordu.
"Valizimi almam gerek"
"Sen burada yeni misin?"
Kahvarengi boncuk gozlerine bakarak "Evet yeniyim" diye cevapladım.
"Tamam o zaman benle gel bu akşamı dışarıda geçirme". Ağzımı açıp valizlerim demek istediğimde benden önce davranıp cevap verdi. "Merak etme yarın gelip valizlerini alırız eğer bıraktığın yerde kalmış olsa".
O kadar yorulmuşum ki sadece başımı tamam anlamında aşağı yukarı salladım.
"10 dakika yürüyelim yurda varırız" söyledi. O önden bende arkasından gittim.
İsmini dahi bilmediğim birine güvenip onunla beraber yaşadığı yere gidiyordum.
Geldiğimizde apartmanın önünde görevli vardı.
"Ben burdaki adamı oyalayacağim sende sakince içeri geç, tamam mı?"
"Tamam" dedim. Sesim fısıltılı çıkmıştı.
O görevlinin yanına gidip bir şeyler konuşurken, pardon oyalarken ben apartmandan içeri geçip onu bekledim.
Fazla sürmeden yanıma gelip "Hadi 3 cü kata çıkalım" dedi. Yine sözünü ikili etmeden arkasından gittim. 35 numaralı kapın önünde durup anahtarla kapını açıp geçmem için işaret yaptığında zaman kaybetmeden içeri geçtim.
O da arkamdan kapını kapatıp içeri salon olan yere geçti. Bende gölgesi gibi onu izliyordum hiç peşinden ayrılmıyordum, ayrılmak fikrimde yoktu.
İçeri geçtiğimizde kendi halinde televizyon izleyen 6 erkek gördüm. Bizi görünce çabuk kalkıp kendilerine çeki düzen verdiler.
Bir çocuk istisna her kes yanımda olan çocuğa ve bana bakıp "Bu kızın burda ne işi var?" dedi.
Her kes bana şaşkın ve garip baktığı halde bir kolu dövmeli, dudağı piercingli çocuk bana gülümseyerek bakıyordu.
Aslında ona baktığımda birini hatırlıyordum, yüzü sanki tanıdıkdı. Ama kimi hatırlattığını da bilmiyordum.
Umarım çabuk sabah olurda burdan kurtulup giderdim...
Yüzünü bile görmediğim maskeli çocuk sonunda maskesini çıkarmış tüm olan biteni diğerlerine anlatmıştı.
İsmini bile bilmediğim gamzeli çocuk beni buraya getiren çocuğa "Tamam bu gece burda kala bilir, ama sadece bu gece"
"Hyung bir kaç gün daha kalsın belli ki şehirde yeni, kalacak evi yok"
Galiba en çok sözü geçen gamzeli çocuktu. Çocuk söylememe bakmayın hepsi benden yaşça büyüktü.
Gamzeli çocuk sonunda "Tamam kala bilir ama en fazla bir hafta" diye cevapladı. Sonra derin nefes alıp beni buraya getiren çocuğa bakarak devam etti."Eğer kızı görürlerse hepimiz yanarız. Kızı getirdiğin için sen, sakladığımızın için biz"
"Hadi tanışalım ismin ne?" tatlı biri konuştu. Ortamın gerginliğini almak için konuyu değiştirdiği belliydi.
"Yoona... Lee Yoona. Peki siz?"
"Do you know BTS?" diye kendinden emin biri konuştu.(Yazmasam olmazdı)
"Who in BTS?" diye cevapladım. Belliydi sadece İngilizce 'Do you know BTS'den başka bir şey bilmiyordu.
Sürekli 32 diş sırıtan biri bana bakıp konuştu. "Sen gerçekten bizi tanımıyorsun?"
Ağzımı açıp konuşacakken dövmeli çocuk konuşmaya başladı. "BTS biziz, yani kpop grubu. 7 üyeyiz. Burda gördüklerin işte. Liderimiz Namjoon hyung" diyip gamzeli çocuğu işaret edib tekrar konuştu "Bu Jin hyung en büyüğümüz" diyip sanki kdramadan fırlayıp gelmiş birini gösterip yine devam etti, "Bu Yoongi hyung" diyip" Do you know BTS? diyen kendini Savage boy sanan adamı gösterdi. (Zaten öyle canım). Yeniden devam ederek "Bu Hoseok hyung" diyip 32 diş sırıtan adamı gösterdi. 32 diş dememe bakmayın sevdim çocuğu açıkçası. Deminki tatlış yanakları Mochi'ye benzeyen çocuğu gösterip "Bu Jimin hyung" dedi. Devam ederek "Bu Taehyung hyung" diyip kahverengi saçlı Annelerin maşallah, kızların inşallah dediği çocuğu gösterdi. Hakkını yememem gerek maşallah çocuk çok yakışıklı. En sonra kendini tanıttı. "Bende Jungkook" diyip yüzüne kocaman gülümseme sundu ve devam etti.
"Hepimize hyung desen iyi olur" (hyung sözünü erkeklerin kendi arasında söylediğini biliyorum, o yüzden oppa sözünü sevmediğim için hyung yazacağım)
"Tamam hepinize derim, ama Taehyung'a Taehyung diyeceğim." her kes bana şaşkın şaşkın bakarken açıklama beklediklerini anladım ve devam ettim. "İsmini söylerken hyung söylüyorum zaten o yüzden"
"Bu kadar konuşma faslı yeterli gel sana odanı göstereyim" diyen dövmeli çocuğa baktım. O önden giderken bende arkasından gidiyordum ta ki bir ses duyana kadar.
Namjoon hyung denilen gamzeli çocuk konuşmaya "Jungkook biliyorsun Taehyung'un odasını vereceksin değil mi?"
"Yoo kendi odamı vereceğim" diyen Jungkook'a herkes sanki ll Elizabeth mezardan hortlamış gibi bakıyordu.
"Ne var yani en küçük ben olduğum için veriyorum" diyip kendini korumaya başladı.
"Neyse sende gel" diyip eliyle benim arkasından gitmemi işaret etti(Ferit Korhanin hareketlerini düşünün).
Odaya geldiğimizde "Sen bunlarla rahat uyuyamazsın" diyip gardırobuna yaklaşıp uyurken rahat edeceğim bir kaç parça kıyafet çıkardı.
"Bu oda bu günden senin odan rahat uyuya bilirsin" diyip odadan çıkacakken konuşmamla durdu.
"Teşekkür ederim hyung, İyi geceler" söyledim. Yüzünü bana çevirip yüzüne kocaman gülümseme sundu ve "Tatlı rüyalar" diyip gitti.
_•12.11.2022•_
Sabah uyandığımda neredeyse öğlen geliyordu. Salona baktığımda kimse yoktu. Şirkete gittiklerini anladım. En azından evde yalnız kalmam benim için iyi olacaktı.
Dışarı çıkıp çabucak valizimi bıraktığım yerden almak için evden çıktım.
Apartmanın önünde nöbet tutan adamı unutup rahatça çıktım. Arkamdan gelen sesle anlamam geç olmadı her şeyin içine ettiğim.
"Sen burda napiyorsun?" diye sordu.
Yüzüme sahte gülümseme ekleyerek amcacım beni tanımadın mı idolum ya?" diyerek bir yalan attım.
"Kızım bura BigHit'in idolleri içinde kız yok. O yüzden burda ne arıyorsun ve ne zaman girdin onu söyle"
"Söylemesem" diye bildim. Onları tehlikeye atmamam gerekti.
"Amca zaten gidiyordum ben, kimseye bir şey söylemezseniz" diyerek sözlerime ilave ettim.
"Yok hiç bir yere gitmiyorsun kal burda." diyip beni susturdu.
Yüzünü diğer tarafa çevirdiğinde kaçmak için kaçacaktım ki birine çarptım. Bu çarpma olayları bende adet halini aldı.
Baktığımda dövmeli hyungdu.
Bir bana birde görevli amcaya bakıp olayı anladı. İnşallah güzel bir yalan uydururda ceza yemezler.
"Jisung amca kimseyi aramayın ben size olayı anlatacağım." diye söze girdi.
"Tamam söyle bakayım bu kızın burda ne işi var, yoksa şirkete haber vermem gerek biliyorsun" diye görevli amca konuştu.
"Yoona benim kız kardeşim buluşmak için buraya geldi, kalacak bir yeri olmadığı için bende burda kalmasını uygun gördüm. Tabi size söylemem gerekti ama o zaman söyleyemedim o yüzden özür dilerim" diye konuştu çok güzel yalandı helal olsun oğlum.
"Oğlum senin bir tek abin yok muydu?" diye amca konuştu. Bir yalanı da yutsan nolur be amca.
"Onlar benim ailem değil uzun zamandı aradığım kız kardesim vardı o da Yoona" diye Jungkook cevapladı. Çok güzel yalan konuşuyor helal olsun vallahi.
"Anladım tamam ama dikkat edin ben görmezden geleceğim ama bi hafta sonraki görevliye gözükmesin" diye amca söyledi. Ne kaşar tonton şeker amcaymış şimdi anladım.
Jungkook tamam anlamında kafasını aşağı yukarı salladı.
Bileğimden kavrayarak yukarı eve götürdü.
"Neden dışarı çıkıyorsun?diye soru sordu.
"Valizim" diye kısa bir cevap verdim.
"Valizlerini unut tamam mı? Bu zamandan sonra zaten bulamazsın" söyledi.
"Ama ben abim için o kadar hediye almıştım." diye cevapladım.
"Abin mi? Biliyor musun kim?" diye sordu.
"Yok yani uzun zamandı arıyorum en son Seul'de olduğunu öğrendim. Hatta ailesinin Buk-gu'da olduğunu buldum ama ailesini bulamadım." diye üzgün suratla cevapladım.
"Bulamadın demek. Yardım eden var mı sana abinin bulmak için?" diye merakla sordu.
"Var bir arkadaşım var yetimhaneden polis kendisi o bana yardım ediyor zaten onun sayesinde buralara kadar gele bildim" diye gururla arkadaşımı övdüm.
"Hmm çabucak bulursun abini" diye söyledi.
"Hatta biliyor musun abimi bulana kadar her şeyi hazır ettim." diye şimdide kendimi övdüm.
"Naptın?" diye merakla yüzüme baktı.
"Nam-gu'da bizim ev vardı, babamlar ölünce amcamlar o evi bizden almış bizi de yetimhaneye bırakmıştı. O evi aldım. Her şey tamam bir tane abimi bulmam kalmış" diye cevapladım.
Beni övmesini beklerken bana
"Bir hafta burda kala sonra kendi evine çıkarsın. Merak etme ev bulmada yardım edeceğim. Buralara yakın olacak." diye söyledi.
Tamam anlamında kafamı salladım.
"İyi madem sen dışarı çıkma ev işi bende" diyip evden çıktı.
_•18.11.2022•_
Aradan bir hafta geçmiş bugün kendi evime çıkmıştım, hatta iş bile bulmuştum. Bunda tabii ki Jungkook'un çok büyük emeği vardı. Evim onların evine yakındı, iş yerimde onların şirketinde idi. Bu da çok iyiydi aslında istediğim zaman onları göre biliyordum. Nedense Jungkook'tan uzun zaman muhtaç kaldığım abi sıcaklığını görmüştüm. Eşyalarını hiç kimseyle paylaşmayan adam benimle odasını, kiyafetlerini paylaşmıştı.
_•18.12.2022•_
Artık bir aydır hayatımı yoluna koymuştum. Bu bir ayda Jungkook her gün beni ziyaret ederdi, diğerleri ise haftada bir gelirdi.
Bu günde pazar günü olduğu için üyeler bana gelecekti. Yemekleri yapıp bir az rahatlamak için salona geçtim.
Saat 18:00 geleceklerini söylemiştiler, ama hala bir saat vardı.
Telefonuma gelen bildirimle çabucak telefonu elime aldım. Bildirim sesi diğerlerinden farklıydı. Bu da mesajın Sunoo'dan geldiği belliydi.
Mesaja tıkladım, Sunoo'nun sayfası çıktı.
(•| Sunoo, |• Yoona'nın mesajı)
•|Hey
•| Buldum abini
•|Kız merak etmiyor musun?
Ne abimi mı buldun?|•
Çabuk söyle ya da foto at|•
•|Kız senin abin ünlü çıktı?
•|Fotosu bir tek bende değil herkeste
Allahın cezası tamam ismini söyle bakayim|•
•|Jeon Jungkook
Dur bakıp geliyorum|•
Anında Google'a Jeon Jungkook yazdım. Karşıma gelen fotolarla donub kaldım. Bu bildiğim Jungkook'tu bts den olan.
Wikipedia'dan bilgilerine baktığımda Mandeok Dong'da dünyaya geldiğini gördüm. Benim araştırmalarımda öyleydi. Bakınca BTS grubunda olduğunu gördüm. Bu bildiğim Jungkook'tu.
Acaba onun benden haberi var mıydı. Ya da beni bulmuş muydu.
Bu cevabı bende olmayan soruların içinde kalmıştım. Aklıma Jungkook'larin gelmesi düştü. Gelmelerine tam tamına 20 dakika vardı.
Google'dan çıkıp Sunoo'ya mesaj yazmak için WhatsApp uygulamasına girip Sunoo yazısının üzerine tıkladım.
4 okunmamış mesaj
•|Kız noldu öldün mü?
•|Çok yakışıklı değil mi?
•|Ha birde ünlü ve zengin hatta baya
•|Kız bu kadar uğraştım bir kuru teşekkür ederim bile yazmadın
Burdayım merak etme|•
Sunoo teşekkür ederim oldu mu?|•
•|Oldu oldu
Aklıma Jungkook abimin görevli amcaya uydurduğu yalan geldi. Birdenbire aniden öyle bir yalan uydurmak mümkün değil o yüzden onun beni bulduğunu anladım.
WhatsApp'tan çıkmış telefonu sehpaya koyarak sofrayı hazırlamaya başladım.
Kapının zili çaldığında koşarak kapını açtım. Baş selamı verip içeri davet ettim.
Her kes geçince Jungkook abime "Abimm sonunda buldum seni" diyip sarıldım.
"Öğrendik demek" diyip bana sık sık sarıldı.
Sarıldıktan sonra abiciğim elleriyle yüzümü tutup alnımdan öptü.
"Öğrendim abim de sen neden bana söylemedin" diye cevapladım.
"Bitanem senin beni bulmanı istedim." diyip bana tekrar sarıldı.
"Çok şükür kavuştular" ikimizde diyen Jimine baktık.
İkimizde gülümsedik. O gün hayatımın en güzel günüydü.
Abimle bir haftalık Nam-gu'ya evimize gittik. Şirketten izin aldığımız için bir problem yoktu.
Şirket sadece henüz bizim kardeş olduğumuzu kimsenin en çokta fanların bilmesini istemiyordu ve bu konuda baya bizi tenbihledi.
Ama bir sorun vardı ben Taehyung'dan hoşlanıyorum. Şirket bunu bilse kesin beni Jungkook'dan da ayırırdı. O yüzden kimseye belli etmeden bu sorunu kendim çözmeliydim. Onu kalbimden çıkarıp atmam gerekti.
Ama ne kadar belli etmeye çalışsam da işe yaramamışdı. Jimin her şeyi fark etmişti. Onunla konuşmuş ona her şeyi söylemiştim.
_•18.01.2023•_
Bu gün doğum günümdü. Parti falan yapmamıştım evde küçük kutlama yapmak istiyordum. Sadece 7 konuk olacaktı.
Üyeler gelmiş hepsi teker teker hediyelerini vermiş bende hepsini açıyordum. En son Taehyung hediyesini vermişti. Küçük bağlama da bir hediyeye benziyordu. Açtığımda küçücük siyah kutuda kap şeklinde kolye vardı.
Kolyenin arkasında Taehyung'la benim adım yani Yoona yazılmıştı.
Taehyung "Doğum günün kutlu olsun Yoona" diyip bana sarıldı. "Birazdan konuşuruz" diye devam etti.
...
Mutfağa gittiğimde Taehyung ta arkamdan gelmiş zaman kaybetmeden çabucak konuya geçmişti.
"Yoona biliyor musun ben uzun süredir senden hoşlanıyorum ama sana belli etmek istemedim. Ama dün Jimine söylediğimde bana git konuş belki oda sana karşı boş değil dedi, bende şimdi sana senden hoşlandığımı söylemek istiyorum. Benimle çıkar mısın?"
"Evet" diyip bir birimize sarıldık.
"Sen Taehyung'a hyung demediğin de olayı anlamıştım"
Jungkook abimin sesini duyunca ikimizde ona baktık.
Son.....
@@sugatube777 Eline sağlık okurken çok mutlu oldum içim kıpır kıpır oldu.💜
@@sugatube777 devamı 1 gözükmüyo yine atarmısın? Zahmet diyilse
@@aria_maria3513 Yüzünü bile görmediğim maskeli çocuk sonunda maskesini çıkarmış tüm olan biteni diğerlerine anlatmıştı.
İsmini bile bilmediğim gamzeli çocuk beni buraya getiren çocuğa "Tamam bu gece burda kala bilir, ama sadece bu gece"
"Hyung bir kaç gün daha kalsın belli ki şehirde yeni, kalacak evi yok"
Galiba en çok sözü geçen gamzeli çocuktu. Çocuk söylememe bakmayın hepsi benden yaşça büyüktü.
Gamzeli çocuk sonunda "Tamam kala bilir ama en fazla bir hafta" diye cevapladı. Sonra derin nefes alıp beni buraya getiren çocuğa bakarak devam etti."Eğer kızı görürlerse hepimiz yanarız. Kızı getirdiğin için sen, sakladığımızın için biz"
"Hadi tanışalım ismin ne?" tatlı biri konuştu. Ortamın gerginliğini almak için konuyu değiştirdiği belliydi.
"Yoona... Lee Yoona. Peki siz?"
"Do you know BTS?" diye kendinden emin biri konuştu.(Yazmasam olmazdı)
"Who in BTS?" diye cevapladım. Belliydi sadece İngilizce 'Do you know BTS'den başka bir şey bilmiyordu.
Sürekli 32 diş sırıtan biri bana bakıp konuştu. "Sen gerçekten bizi tanımıyorsun?"
Ağzımı açıp konuşacakken dövmeli çocuk konuşmaya başladı. "BTS biziz, yani kpop grubu. 7 üyeyiz. Burda gördüklerin işte. Liderimiz Namjoon hyung" diyip gamzeli çocuğu işaret edib tekrar konuştu "Bu Jin hyung en büyüğümüz" diyip sanki kdramadan fırlayıp gelmiş birini gösterip yine devam etti, "Bu Yoongi hyung" diyip" Do you know BTS? diyen kendini Savage boy sanan adamı gösterdi. (Zaten öyle canım). Yeniden devam ederek "Bu Hoseok hyung" diyip 32 diş sırıtan adamı gösterdi. 32 diş dememe bakmayın sevdim çocuğu açıkçası. Deminki tatlış yanakları Mochi'ye benzeyen çocuğu gösterip "Bu Jimin hyung" dedi. Devam ederek "Bu Taehyung hyung" diyip kahverengi saçlı Annelerin maşallah, kızların inşallah dediği çocuğu gösterdi. Hakkını yememem gerek maşallah çocuk çok yakışıklı. En sonra kendini tanıttı. "Bende Jungkook" diyip yüzüne kocaman gülümseme sundu ve devam etti.
"Hepimize hyung desen iyi olur" (hyung sözünü erkeklerin kendi arasında söylediğini biliyorum, o yüzden oppa sözünü sevmediğim için hyung yazacağım)
"Tamam hepinize derim, ama Taehyung'a Taehyung diyeceğim." her kes bana şaşkın şaşkın bakarken açıklama beklediklerini anladım ve devam ettim. "İsmini söylerken hyung söylüyorum zaten o yüzden"
"Bu kadar konuşma faslı yeterli gel sana odanı göstereyim" diyen dövmeli çocuğa baktım. O önden giderken bende arkasından gidiyordum ta ki bir ses duyana kadar.
Namjoon hyung denilen gamzeli çocuk konuşmaya "Jungkook biliyorsun Taehyung'un odasını vereceksin değil mi?"
"Yoo kendi odamı vereceğim" diyen Jungkook'a herkes sanki ll Elizabeth mezardan hortlamış gibi bakıyordu.
"Ne var yani en küçük ben olduğum için veriyorum" diyip kendini korumaya başladı.
"Neyse sende gel" diyip eliyle benim arkasından gitmemi işaret etti(Ferit Korhanin hareketlerini düşünün).
Odaya geldiğimizde "Sen bunlarla rahat uyuyamazsın" diyip gardırobuna yaklaşıp uyurken rahat edeceğim bir kaç parça kıyafet çıkardı.
"Bu oda bu günden senin odan rahat uyuya bilirsin" diyip odadan çıkacakken konuşmamla durdu.
"Teşekkür ederim hyung, İyi geceler" söyledim. Yüzünü bana çevirip yüzüne kocaman gülümseme sundu ve "Tatlı rüyalar" diyip gitti.
Sonunu biraz daha uzun yapabilirdin aslında ama yinede harika olmuş çok teşekkür ederim ❤
Asıl ben teşekkür ederim❤
@@sugatube777 ❤
10 saat nedemekkk ühüğğ👍
Çok güzel 🤍
Teşekkür ederim❤
42 saat nasıl dayanıcam agagagag
Off daha 35 saat var
2 dkkk
8 saat kaldı
Gel
Nerde bizde böyle şans biz anca okula giderken yolda 50 kuruş buluruz başkada şans yok aq neyse mükemmel olmuşşş♡
Adı üstünde hayal et, ama doğru diyorsun
42 saat mi
Hikaye nerde
Geldi
3 saat kaldı