Hocanın bir makalesinde yer alan şu kısımdan bu videoya denk geldim ilginç bir deneyim oldu: “Yabancılaşma 1950’li yıllarda ve özellikle toplum felsefesinde terk edilmeden önce, değer verilen bir kavramdı. Oysa bugün anlaşılmıştır ki yabancılaştırma kavramı çözdüğünden daha çok sorun ortaya çıkarmaktadır; açıklaması gereken olguların, içerdiğinden daha çoğunu dışta bırakmaktadır.” Tabi bu yabancılaşma kavramını Hegelci- Marksist bir tanım olarak tanımlıyor kendisi, gerçekten ilginç fakat neyi kast ettiğini ve zihniyeti daha iyi anladım. Kendisi bu argümanı hakkında bir atıf yapmamış belki kendi çalışmasıdan çıkardığı bir sonuçtur ama önemi yok aslında.
Videoyu çekip gönderenlere çok teşekkürlerimizi iletiriz.
Hocanın bir makalesinde yer alan şu kısımdan bu videoya denk geldim ilginç bir deneyim oldu: “Yabancılaşma 1950’li yıllarda ve özellikle toplum felsefesinde terk edilmeden önce, değer verilen bir kavramdı. Oysa bugün anlaşılmıştır ki yabancılaştırma kavramı çözdüğünden daha çok sorun ortaya çıkarmaktadır; açıklaması gereken olguların, içerdiğinden daha çoğunu dışta bırakmaktadır.” Tabi bu yabancılaşma kavramını Hegelci- Marksist bir tanım olarak tanımlıyor kendisi, gerçekten ilginç fakat neyi kast ettiğini ve zihniyeti daha iyi anladım. Kendisi bu argümanı hakkında bir atıf yapmamış belki kendi çalışmasıdan çıkardığı bir sonuçtur ama önemi yok aslında.
Daha iyi anladığiniz nedir?net olarak yansımamış?