Çok araştırdım, paran yoksa olmuyor. Online bile 45 dksı 100 liradan aşağı yok. Devletin psikologları... Bana hep kötüleri denk gelmiştir belki bir şey demesem daha iyi
Arkadaşlar farkında mısınız çoğu para tuzağı psikolog sayısı çok artıyor ama ona oranla hasta olan insan sayısı da artıyor tam tersi olması gerekirken. Çünkü psikoloğa gidenler bir ilaçla geliştiriliyor genelde (benim yaşadığım gibi) O yüzden herkese duyurmak istiyorum hepimiz iyileşelim istiyorum hiç üşenmeden uzun uzun yazabilirim isteyen istediğini sorabilir ama önce youtube da kanalı olan İzzet Güllüyu izlemenizi öneririm çünkü benim iyileşmemin sebebi ve umarım sizin de iyileşmenize sebep olur ♡
Videoyu izledikten sonra “Annesiyle babası da izlemez mi bu videoyu, dedikleri sorun olmaz mı ?” diye düşündüm. Sonra doğruları söyleyemeyip bastırılmaya ne kadar alıştığımızı farkettim...
bende annesiyle babası tüm bunları duyduklarında (her ne kadar kızlarının bu konumda olması onların suçu olmasına rağmen âmâ Tuvba'nın da dediği gibi bu sonsuz bir döngü )üzülmezler mi ? diye düşümdüm Sonra beni çok üzdükleri için başkalarının üzülmesi konusunda ne kadar hassaslaştığımı anladım.
iki dakikalık üzüntüleri depresyon diye adlandırılıp her dengesizliğe bipolar dendiği için gerçekten bu tarz hastalıklara sahip insanlar kendilerini ifade etmekten çekinir hale geldi.
Bir de gerçekten o hastalıkla savaşıyor olsan bile sana inanmayıp hayır sen bipolar değilsin bipolar olan böyle olmaz , sen depresyonda değilsin falan diyorlar. Çok sinir bozucu çok.
insanlarin artik bir seyleri gercekten anlamasi lazim. bazilari gelir her agladiginda depresyondayim der ama bazilari gercekten depresyondaysa cevresi onu gormezden gelir. hayat cok dengesiz
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım “Oğuz Atay , Tutunamayanlar”
Depresyondaki bir insanın hissettiklerini daha önce depresyon geçirmemiş birinin anlayabileceğini hiç sanmıyorum. Kesinlikle her çöküş depresyon değil. Ben depresyona 15 yaşında girmiştim ve bu 2 sene sürdü, bittikten sonra da yoklamaya devam etti. Baya şanssız bir çocuktum maalesef. Babam annemi hep döverdi, aldatırdı. Eve içip gelirdi. O içince annem kardeşlerimle beni odamıza gönderdiğinden bizi salonda göremezdi, göremeyince de sinirlenir kapımızı yumruklardı çıkın diye. Nikahlı da değillerdi annemle, imam nikahı vardı sadece. Benden 4 yaş küçük bir kız kardeşim, 5 yaş küçük de bir erkek kardeşim var. Küçükken onlarla en çok ben ilgilenmek zorunda kaldım. Eh, eğer birine bakmak gibi bir sorumluluğunız varsa isteseniz de istemeseniz de büyüyorsunuz. Bir gün annem, ben ve kardeşlerim evden kaçtık. Anneannem annemin doğumunda vefat ettiğinden dedem tek başına yaşıyordu. Onun yanına gitik. Neyse ki dedem çok iyi huylu bir adamdır da annemi reddetmedi. Korkunç günler geride kaldı derken tabii ki babam denen herif peşimizi bırakmadı. 1 sene kadar uğraştık herhalde, sonra dedemi de alıp başka bir şehirin bir köyüne taşındık. Gel zaman git zaman 15 yaşıma yaklaştım. Dedem de iyice yaşlanmıştı, pek iş yapamadığından annem dedeme bakardı. Ben de her zamanki gibi kardeşlerime bakardım. Hayalim hep tiyatrocu olmaktı. Tiyatro metinleri okur kardeşlerimle kendi kendimize oynardık. Genel olarak zamanımı anneme yardım ederek, ders çalışarak ve rol yaparak geçirirdim. Kardeşlerimle oturur örgü örer, resim yapardık. Şöyle düşününce keyifliydi. Sonra 15 yaşıma geldim, dedem vefat etti, annem hastalandı ve benim depresyon dönemim başladı. Zifiri karanlık bir ormanda benden başka bir nefes sesi, hiçbir şey görmeden ağaçlara çarpa çarpa kaçıyorum fakat bir kaçış yolu bulamıyorum gibiydi. Önce tiyatroyla ilgilenmeyi bıraktım, sonra kardeşlerimle ilgilenmeyi. Mecburiyetten bir süre programlanmış bir robot gibi ev işlerine yardım ettim. Yavaş yavaş azaltarak sorumluluklarımı bıraktım. Okulu ihmal ettiğim oldu, notlarım düştü. Kilo verdim, yediklerimi kusmaya başladım. Halisünasyon dahi görüyordum. İntihar fikri çok geçti kafamdan. Köyde yaşadığımız için dağlık, yüksek yerlere sık çıkmaya başladım. Eğer öyle bir yerden atlar da ölürsem ayağım kaydı düştü sanarlar ve kendilerini suçlamazlar diye düşündüm. Daha az duş almaya başladım. Daha az hareket etmeye başladım. Hiçbir şey yapmadığımdan tüm gün oturur kitap okurdum, oturup sadece duvarı izlemeye başladım. Öyle büyük hüzün, sıkıntı vardı ki içimde, kalbimin yerinde boşluk hissediyordum. Birine de söyleyemedim. Kime söyleyeceksin ki, 10 yaşındaki kardeşine mi, hasta ve onca şey çekmiş annene mi. Neyse daha uzatmayayım. Bir şekilde kendi kendime aştım bu durumu. Şimdi ne yaptığımı sorarsanız, İstanbul'a gittim ve tiyatrocu oldum. Annem vefat etti. Erkek kardeşim öğretmen ve kız kardeşim de mühendis oldu. Babam öldü mü, ne yapıyor bilmiyorum. Yaşadığım şeyleri hiç yaşamamış olmak isterdim ama yaşadıklarım beni şimdiki ben yaptı. Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum. Babam ile yaşamayı depresyonda olmaya tercih ederdim. Lütfen depresyondaki tanıdıklarınıza bu bizden uzaklaştı diyip alınganlık yapmak yerine yardım edin. Bu kadar uzun şeyi okuyan olur mu bilmem ama, bu da benim hikayem. :)
Hiç kimse tuvbanın bu videosunu izlemeden anne baba olmamalı diye düşünmeye başladım. Çünkü bir annenin veya babanın 2 sn de gelişigüzel yaptığı bir hareketin o çocuğu o an ve gelecekte ne kadar etkilediğini çok net bir şekilde gösteriyo tuvba. O çocuk diyip hiç umursamadan yaptığımız davranışlar o çocuğun büyüyebileceğini unutularak yapılan davranışlar o insanın bütün hayatını etkiliyo. Lütfen karşınızdaki bir çocukta olsa ona karşı düzgün davranışlarda bulunun...
“Çocukken anne babasıyla yakınlaşmaya çalıştığında incinen çocuklar kimseye yakın olmamalıyım kararı alır ve tüm hayatı kimseyle gerçekten bir yakınlık kuramadan tüketir gider.” hits diff
9 yaşındayken omzuna başımı yasladığımda git başka yere yat diye azarlamıstı babam simdi diğer kızlar babaları eve geldiğinde onu öpüp hoşgeldin diyo sen neden demiyosun diyor o eve geldiğinde kalbimin hızlandığından haberi yok en çok canımı yakan da bu
@@asl5245 boş ver be cidden bi yerden sonra boş verin salın yani olmadı bikere ben benim sen sensin doğduk ve yaşıyoruz elbet ölecez de geleceğini güzelleştir sen kendini sev çok sev kendini çünkü sen özelsin,
Kendini konuşmaya zorladığını,gözlerinden akmaması için tuttuğun yaşları fark ettiğimde buğazımda bi yumru oluştu... tavsiye verebilecek biri değilim ama seni sevdiğimizi unutma tuvbik
pes etme bebeğim seni seven insanlar karşına çıkacak hayatın inanıyorum ki kendi düzenine kavuşacak ve güçlü kalabileceksin seni seviyorum kendini sev ❤️
beynimizi böyle şartlamak o kadar yanlış ki.. eğer sen böyle düşünürsen böyle olur, neye inanırsan o olur. ardayamana bi bak instada. spotifyda da podcasleri var
terapiye gitmek istediğimi aileme söylediğimde sanki ne sorunun var, ailen yanında, istediğin her şey elinde, inancı olan birisi terapiye ihtiyaç duymaz diye cevap almış birisi olarak ve benzer bi aileden gelmiş olduğumuzu düşünerek seni şimdiki haline gelebilmiş olduğun için tebrik ediyorum tuğba.. en zoru ailenden gördüğün şeylerin aslında öyle olmaması gerektiğini fark ettiğin an ve ne yapacağını kime anlatacağını bilemeyip sadece kendini suçlamaya ve sorgulamaya başladığın o ruh halinden kurtulma çabası. bu videoyu izleyince kendimi sana bin kat daha yakın hissettim. umarım en kısa zamanda benzer hisseden herkes kendi yolunu bulur ve sorunlarını çözer. seni çok seviyorum sen çok güçlüsün.
@@Sezqin Aynı şeyleri yaşamadan birşey söylemeye hakkın yoktur tabiki düşüncene saygı gösteriyorum fakat @selin özkan ın anlattığı durumların ve tuvbanın anlattığı durumların tıpa tıp aynısını yaşıyorum . Bu depresyon,mutsuzluk tek başına yenilemeyecek kadar zor bir savaş ve bu savaşı yenmek için içini dokmen gereken bir terapist vb. kişilere ihtiyacımız var . Bunun yanında o kişinin ailesinin maddi durumu olsa bile anlayış durumu yoksa eğer bu bitti demektir terapist merapist yok demektir .Kendisi 18 yaş altı ise zaten hesap vermeden, sormadan gidemez. Çünkü kendi durumunu daha kuramaz hâlde Bilginize...
bir gün psikiyatriye giderim ve "hiçbir hastalığın yok. sadece üzülmüşsün bu yaşlarda normal" derler diye çok korkuyorum. iki yıldır böyleyim ve bunun bir hastalık olmadığını öğrenmek beni yok eder. çünkü bu daha iyisi olamazsın demek. sonuçta bozuk olmayan bir şeyi tamir edemezsin.
Erva, çoğu depresyon hastası insan bunu düşünür. Çünkü çevrelerinde onları anlayabilen birileri yok ve acıları küçümseniyor. Oysaki tıpta bir insanın kendini iyi hissetmemesi bile hastalık tanısı koymaya yetecek bir kriterdir.
Ben de böyle düşünüyorum üzülmeye hakkım yokmuş gibi. Herkes benimle kesin aynı seyleri yaşıyordur en ufak şeyleri bile dert ediniyorumdur diye kimseye derdimi anlatmıyorum ve biliyor musun bıktım
Arkadaşlar bı güncelleme yapayım dedim daha da kötüyüm artık intihar düşüncesi ilk defa bugün kafama yerleşti. Ama yine de çok korkuyorum kendime ani bı uzuntuyle bı şey yaparim diye. Galiba bı psikiyatriste gidip ilaç isticem.
en kötüsü de benim bir sürü psikolojik rahatsızlığımın olması, onlarla mücadele etmem annemin babamın bunları asla görmemesi benim teselliyi yazmakta , ağlamakta ,şarkılarda aramam asla iyileşememem ve benim ders notlarıma göre değer görmem... ve tuvba seni o kadar iyi anlıyorum ki o ölecekmiş hissi,nefes darlığı,ne yapacağını bilememek...
@@dildo_swaggins1107 bu yazdığın şey onun durumunun daha da kötüye gitmesine sebep olabilir ya da kendisine zarar vermesine sebep olabilir birazcık insanları kırmayın rahatsızlık demiş demek ki bu rahatsızlığının kesinleştiği belli demek ki düz bi ergenlik değil sadece o yüzden yazmadan önce biraz düşün/düşünün
uzun zamandır cidden terapiye gitmeyi çok isteyip bunu aileye söyleyememek.. çünkü biliyorum ki söylesem bile: "ne yaşıyorsun sen sanki, deli misin" gibi cevaplar alacağımdan çok eminim
@@sevvo728 o kadar haklısın ki, yks ye hazırlanıyorum sürekli diyolar ki sınava çalışıyorsun sanki bize ne yapıyorsun, yemeğini de yiyorsun her şeyin önünde.. her şey keşke onların dediği kadar kolay olsa
İntihara kalkışacağım için eve polisin geldiği gece bile bir sorunum olduğunu düşünmediler ve çevremde hayatımda gerçekten olmayan insanlar bile terapi al diyor. Alabilsem böyle hayatta kalmaya çalışmazdım sonuçta değil mi? Aile , insanlar hiçbir fikirleri olmadığı halde sadece konuşuyorlar.
'neden çirkim hissediyorum' adlı videon gibi bu da. çok garip hissetiriyor ve her seferinde ağlatıyor. o videon hep elimin altında ve sürekli izliyorum bu da böyle olucak sanırım
Sadece 6 dakika dayanabildim ağlamadan bu videoyu izlemeye. O kadar benzer o kadar tanıdık şeyler yaşıyorum ki seninle bunlarla yüzleşmek beni her seferinde çok zorluyor. Geçtiğimiz perşembe günü başladım ben de terapiye, çok zordu ve bir süre daha zor devam edecek gibi. Bu yorumu buraya daha sonra dönüp de izlediğimde görebilmek için atıyorum. seni seviyorum tuvba
Ben de bir şey başardığımda(bu şey büyük olsa bile)içimden hep"hayır ben başarılı değilim beni tecrübesiz insanlar tebrik ediyor"diyorum içimden(mesela profesyonel bir resim çizdim diyelim bunu bir ressam beğense bile)"hayır o yalan söylüyor ben aptalın tekiyim"diyorum içimden.Ve rastgele bir videoda ise bunun aşırı özgüvensizlikten olduğunu öğrendim...
17 yaşındayım. Sınava erkenden hazırlanmaya başladım. Ailem sınav senesi aşırı tuhaf bir moda giriyor. Dershanede bir konuyu gördüysem onu o an anlamam bekleniyordu.Bir ara ders çalışıyordum saat 4 sıraları çok yoruldum kalbim böyle o kadar hızlı atıyordu ki sakinleşmek için yatağıma girdiğimde birden kalbimin atmadığını hissettim ayağa kalktım yemin ederim bedenim uzanıyordu çığlık attım annem duymadı bir daha çığlık attım yine aradan 2 3 dakika sonrasında annem geldi ve bana sadece 1 kez bağırdığımı söyledi. Gözlerim kıpkırmızıydı. Ölüm korkum zaten vardı bu olaydan sonra daha da çok arttı. Annem asla inanmadı uyuduğumu söylemişti ama uyanıktım hiç bu konunun üstüne gitmediler iyi miyim değil miyim sormadılar. Ailemin baskısı, bir şeyde iyiysem onu beğenmeyip daha da çok istemeleri daha bir çok şey. psikolojik desteğe ihtiyacım var bunu en son lgs zamanı istemiştim annemler psikoloğa anlattığım her şeyi çıkışta bana sorarlardı anlatamadığım için bir de onun için azar yerdim. Dolayısıyla psikoloğa asla kendimi anlatamadım. Bu videoda anlatmak istediğim her şeyi gördüm. Ama buraya bunu bırakmak istiyorum. İntihar düşüncelerim beynimin içinde çoğalıyor, ama ölüm korkum engelliyor.
Ölüm korkusu zirvede ve terk edilmiş 15 yaşında harabe bi çocuk olarak... ne demem istediğini çok iyi anladım. İntahar etmeyi bende düşündüm. Ama ... Ölüm korkum engelledi . İyiki de engellemiş.. sen de ne olursa olsun ayakta kal . Bi Tuğçe vardı ayaklarının üstünde duramazken başkalarına ayak olmaya çalışan ... sonra da başkaları tarafından ayaklarından olup yürüyemeyecek duruma gelen ... yazarın da dediği gibi insan bazen kendini seven değil anlayan insanlar istiyor. .. Bi ihtiyacınız olursa burdayım... Alışıyorsun . Olaylara değil. Böyle yasamaya ... Bazen diyorum çok erken değil mi alt tarafı 15 yaşındayım... ne babamın alkolik hallerine .. ne çok sevdiğim birinin beni hayatından çıkarmasına.. ne de bu kadar psikolojimi bozacak şeylere layık bi insanım Ama hayat bi yol. Ne zaman biteceği ya da hangi yolu takip edeceğin belli değil. Bazen taşlı yollara sahip olur insanlar bazen camlı yollara ...İkısı de canını yakacak . İkisi de seni yoracak ve sinirlendirecek ama yoldan geçmek zorundasın. Bazılarının hayati daha kolay .. Bazılarınki daha zor . Herkes kendine göre zorluklar yaşıyor. Ama şunu unutmamak lazım her taşlı yol denize ulaşır. . . Bi gün o denize ulaşmanız dileğiyle. .
3 senedir depresyonla uğraşıyorum,2 senedir psikoloğa gidiyordum ama bu sene ara verdim(ihtiyacım var o ayrı konu hjrfkldşs) atak geldiğinde ya da çok dolduğumu hissettiğimde defterime ağlayarak bir şeyler yazıyorum, yazdığım şeyden çok korkuyorum ve okumadan geçiyorum,bir iki ay sonra cesaret edip okuduğumda da hep dağılıyorum zaten. kendimin bile okumasına izin vermediğim şeyler bunlar.Geçen Twitter'da depresyonla ilgili birkaç tweetini gördüm ve vay be dedim,bu video da aynı şekilde;deftere yazdığım şeylerle senin yazdıkların o kadar benzer ki,hatta bazen aynı cümleleri kullanmışız.ben yazdıklarımı bile kolayca okuyamazken senin kendi içini, dürüstçe hem kendine hem de tüm dünyaya açman çok cesurca Tuvba, depresyon ve bu gibi mental hastalıkları olduğu gibi konuşan,romantize etmeyen,küçümsemeyen birisinin youtube'da bunları dile getirmesi çok güzel bir şey,umarım en yakın zamanda atlatırsın,atlatırız.Bütün güzellikler senin olsun
@@nazl3161 seni iyi anlıyorum ben de o kadar çok psikolog izledim ki hiçbir faydası olmadı umudumu kesmeye başlamıştım ama bu kanal hiçbirine benzemiyor lütfen dinle
"En dip çok tehlikeli istediğinde çıkmayı bırak yukarı bile bakamıyosun. " diyince Sude Alkış'ın depresyondaki kişilere "çıkmaya çalışma dibine kadar yaşa" tavsiyesi ve istediğimde depresyona girip çıkıyorum diye kendini savunması geldi aklıma. Gerçekten fikirsiz ve empati yapmayı bilmeyen insanlar bu konuda görüş belirtmesin.
Anneme..anne ben iyi değilim içimde bir şey var atamıyorum delircem beni psikoloğa götür diyerek ağladığımda annem kolu bacağı kopan insanlar var sen niye kötü olasın dedi. Resmen depresyonda olduğumu kabullenmek istemedim benim her şeyim var mutlu olmam gerekiyor diye..etrafımdaki herkes bana bir şeyler olduğunu anladı ama annem anlamadı. en kısa zamanda kendi ayaklarımın üstünde durmaya başladığımda bir daha yoklamaması için gidicem. Ve bu vidyo için çok teşekkür ederim tuğba hem kendini açtın hem de ben çok bilinçlendim bu konuda 💖💖
Bir Psikolojik Danışman olarak söylemek isterim ki videonla, depresyonu anlatmanla, transaksiyonel analizi hayatında kullanmanla , kendi hayatına karşı farkındalık kazanmanla cok mutlu oldum. Guzel günler eminim ki sana cok yakın.
bu videoyu mart 2021'den beri açıp açıp başlatamıyordum. yine kötü bir dönemden geçtiğim bu süreçte, dayanacak gücüm yok diye zarıl zarıl ağladığım bugün bu videoyu açma cesaretini gösterdim. dakikalardır ağlıyor ve yastığıma sarılıyorum. yaşadığın süreçleri ve hissettiğin şeyleri bunca insana karşı kalkıp söyleyebildiğin için seninle gurur duyuyorum. iyi ki varsın.
Sosyal medyadaki kişiler, insanların hayatlarında neler yaşadığını bilmeden çok acımasız ve yargılayıcı yorumlar yapabiliyorlar. Gerçekten çok yazık. Bir insanın yaşadığı şeyleri yaşamadan o insanı kimse yargılayamaz.
16 yaşındayım şuan. seni sanki kendimi dinlermişçesine çok, çok iyi anladığımı fark ettim... videonun ortasına varmadan gözlerim doldu. kendimde birkaç şeyi fark ettim. ne hissettiğimi şuan ifade edemiyorum ama bu video için teşekkür etmek istiyorum sana. keşke içimde beni yiyip bitiren şeyler artık orayı terk etse
'Test çözmek yerine kitap okuyor diye kitapları yırtılan o kız çocuğu,bir gun annesinin mandoliniyle hic bilmediği halde bir şeyler çalmaya çalışıp eğlenirken,mandolini elinden alınıp kırılan o kız çocuğu bir şeyleri bırakamıyor.' Ebeveynlere okutulması gereken bir söz
17:55 "Bir canavar tarafından kovalanıyormuş gibi hissediyorum." Videoyu özetliyor bence bu cümle. 20 yaşına gelmeme rağmen her gün kafamın içinde duran o canavar ; Babamın ve annemin beni yetiştirirken yaptığı hatalardan oluşuyor. Nolur evlenirken gerçekten iyi bir anne - baba olup olamayacağınızı güzel düşünün.
Aynı böyle bir durumum olduğumu aileme söylediğimde "ne yaşadınki sen, neyini eksik ettik senin ,senin yerinde olmak isteyen bir sürü insan var " gibi tepkiler alıp odamdan hiç çıkmayan bütün zamanımı kitaplar filmlerle geçiren yeme bozukluğum olduğu için 3 ayda 8 kilo vermiş olan ben bu videoyu beğendi 🥲👍
Kimse bir başkasının her türlü ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamaz ve bu sebeble neyini eksik ettik gibi soruların muhtemelen çok fazla cevabı vardır. Ebeveynlerin bu lafı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmaz.
Uff neyin eksik ki? Beni yaralayan soru da bu oluyor her zaman her an ben şımarığın tekiyim tembel beceriksiz elindekilere sukretmeyi bilmeyen aciz bir varlık aynen böyle hissediyorum 😭😭 hasta miyim şımarık miyim bilmiyorum 😟😟
o yırtılan kitaplar, kırılan mandolin anlatırken nasıl da gözlerin doldu. benim de doldu. aileler nasıl bir şeyin en doğrusu böyle böyledir diyip ona kötü körüne bağlanarak sürekli uygulamaya çalışıyor aklım almıyor. çok iyi insanlar da olsalar kendi evlatlarına düşmanından daha fazla zarar vermişler. eminim şimdi onlar da çok pişmandır böyle yaptıklarına. ama neye yarar, keşke biz ailemizden böyle gördük doğrusu budur demek yerine biraz kendilerini geliştirebilselermiş :(((
Artık dayanamayacak haldeyken psikoloğa gidelim dediğimde bana destek olan ilkokul mezunu bir annem, tüm depresyon sürecimde bana nasılsın diye bile sormayan, psikoloğum çağırdığında bana üniversiteden yeni çıkmış biri mi akıl verecek diyen üniversite mezunu bir babam var.
aynısı aynısı aynısı..psikoloğum babanla acilen görüşmem lazım dediğinde bile onun bu görüşmeyi kabul etmeyeceğini o kadar iyi biliyordum ki..narsist bir babanın kızı olmak her şeyden daha ağır
@@berfin7710 ben babama o kadar kör kütük aşıkmışım ki onu öylesine mükemmel sanmışım ki gelmeyeceğini bile düşünememiştim. Sonrası zaten hayalkırıklığı
İzlemeden direk yazıyorum Umarım bu süreçten en kısa zamanda tam anlamıyla kurtulursun tubik , yaşadığın çok zor bir şey maalesef bu coğrafyada depresyon şımarıklık olarak algılanıyor:(
bundan 2 yıl önce yani 10. sınıftayken sadece bir arkadaşım vardı. (sınıf beni dışlamıyordu ve herkesle anlaşıyordum ama kimseyle bir yakınlık kuramıyordum.) sonra internetten arkadaş edinmeye başladım. benim yaşlarımda, aynı müziği dinlediğimiz, aynı yemeklerden hoşlandığımız, görüşlerimizin benzer olduğu kız arkadaşlar. 8. sınıfta okuldan birinciliklr mezun oldum ve 9. sınıftayken de ilk 5teydim ama telefonla onlarla konuşurken o kadar eğleniyor ve o kadar mutlu oluyordum ki zaman akıp gidiyordu. bir süre sonra bu bir bağımlılığa dönüştü ve derslerimde düşüşler yaşanmaya başladı. diyabetim ve insülin kullanıyorum. ilacımı aksatmaya, kullanmamaya başladım. bir süre sonra internetteki arkadaşlarımla da konuşmamaya, sadece video editi vs. yapmaya da başladım. banyoya girmeyi reddetmiştim çünkü bunlarla zaman kaybedemezdim. iletişim becerilerim biraz olsun artmıştı ama hem ruh hem de beden sağlığım iyice bozulmaya başlamıştı. sanırım bir kere panik atak geçirdim. nefes alamıyordum, öleceğim sanmıştım. teyzemin evindeydim ve teyzem taklidimi yaparak bana gülmüştü. insülin hayati önem taşıyan bir ilaç. ölmekten ne kadar korksam da yaşamdan vazgeçmiştim sanırım. bunlar yaşandıktan yaklaşık 5 ay sonra bir akşam annemler misafirlikteyken kusmaya başladım ve ben o sabah rahatsızlanacağımı rüyamda görmüştüm. ne kadar garip değil mi? hastalığımın başlarında (diyabet) inanılmaz disiplinli, çalışkan, düzenli, hayat dolu ve güçlü bir insandım. nereden bilebilirdim ki kustuğum o gün aslında komaya girmişim. annemleri aradım, geldiler, hastaneye gittik, doktor komaya girdiğimi söyledi. kustuğum için midemi üşüttüğümü sanıyorlardı annem ve babam. ben birçok şeyin farkındaydım oysaki. o gün vücudumun nasıl olduğunu size şöyle anlatabilirim: vücudunuzdan kemiklerim çıkartıldığını ve ayakta kalmak zorunda olduğunuzu düşünün, duramazsınız. taksi beklerken babam "kızım üşütmüşsün, kaldırıma oturma." diyordu ama ben ayakta bile duramıyordum. bu kadar şey yaşayınca o güne geri dönmek istemedim. hayatımın en kötü günüydü. şimdi ödüm patlıyor midem bulanınca. neden mi? aynı şeyleri yaşamaktan o kadar çok korkuyorum ki... hastanede yatarken kimseyi görmek istemedim, psikolojik tedaviyi reddettim çünkü hiçbir sorun olmadığını ve sadece şımarıklıklarım yüzünden orada olduğumu düşünüyordum. o akşam babamdan yüzlerce kez özür diledim. 2 yıl sonra yani bugün yeniden eskisi kadar olmasa da düzenli ve başarılı, sağlıklı birisiyim. arkadaş edinmeye başladım ve şimdi asla kopmayacağım bir arkadaş grubum var. ailemle aram iyi. iletişim becerilerimi geliştirdim, olgunlaştım, önyargılarımı kırdım, sosyal medyayı doğru kullanmaya başladım. geriye dönüp baktığımda ortaokulda düzgün bir şekilde özgüvenimi ve iletişimimi arttıramadığım için bu lisede de devam etti ve iyice yalnızlaştım ve bu beni çok büyük bir girdabın içine sürükledi. şimdi düşünüyorum da o zamanlar birisi bana kızdığı veya dalga geçtiği için değil de öyle biri bile olmadığı için bu hale gelmişim. yalnızdım ve birilerine ihtiyacım vardı. annem ve babam hiçbir zaman sevgisini esirgemedi benden ama her zaman onların sevgisi beni doyurmadı sanırım ama şu an çok mutlu ve sağlıklıyım. yine zaman zaman şımarıklık yaptığımı düşünsem de yalnız olduğum için bunları yaşadığımın farkındayım. bu süreçte en çok kendimi sevmeyi ve hayattaki en önemli şeyin sağlık olduğunu öğrendim. birçok cümlenin içerisinde sanırım kelimesini kullandım çünkü psikolojik tedaviyi o zamanlarda reddetmiştim. korona surecini ve sınavımı atlattıktan sonra terapiye başlamayı düşünüyorum. okuldaki herkes arkadaşım oldu çünkü artık kendim gibi davranıyorum. sağlığım düzeldi çünkü kendimi seviyorum neyse içimi döktün biraz. umarım herkesin hayatı istediği gibi olur ve sağlığınız hep sizinle olur. benim gibi yapmayın ve lütfen bilgili birisine mutlaka danışın ve son olarak siz kendiniz gibi olduğunuzda sizi seven birileri oluyormuş ama önce siz kendinizi sevin.
sen rüyalarımda öldüğümü görüyorum dediğinde aklıma bir şey daha geldi. o zamanlarda her gece uyku felci geçiriyordum yani halk adıyla karabasan. uyku düzensizliği ve psikolojik olarak çöküş içinde olduğum için sanırım.
@@iceyel5280 şu an sanal arkadaşlarımdan sadece 1 arkadaşım ile iletişimimiz devam ediyor. eğer bu sende bir bağımlılığa dönüşmediyse bence kötü bir şey değil ama herkese hemen güvenmemelisin. derslerin için ise çalış demekten başka diyebileceğim hiçbir şey yok çünkü çalışmayınca olmuyor. elinden geleni yaparsan ilerde pişman olmazsın. gününü planlayıp arkadaşlarınla belirli aralıklarda konuşabilirsin ama eğer bunlar senin psikolojini etkiliyorsa diyebileceğim bir şey yok maalesef. bir uzmana danışman en iyisi olacak. 💖
@@ahm0kay0 galiba bağımlılığa dönüştü bilemiyorum ama zaten onların beni sevdiği yok sadece bazen kötü hissediyorlar yardım ediyorum ve uçup gidiyorlar beni kullanılan bir şeymiş gibi kullanıyorlar onun dışınds beni kullanmayan 1 arkadaşım var onlada 4. senemiz ondan vazgeçeceğimi düşünmüyorum ama şey söyliyeceğim ben aşırı asosyelim kendimi ifade edemiyorum gerçekte arkadaşım yok annemle babam bu duruma kızıyor ve kolaymış gibi arkadaş edinmemi istiyorlar bu arada randevu aldım yarın psikiyatriye gideceğim yardımın için teşekkürler
@@iceyel5280 ne demek..🧡 eğer kullanıldığını düşünüyorsan onların seni kullanmalarına izin verme lütfen. ayrıca telefon kullandığımızda bizi mutlu eden hormonlar salgılanır ve onu bıraktığımızda aynı duyguyu hissedemediğimiz için telefonu yeniden elimize almak isteriz. bu da bir süre sonra bende de olduğu gibi bağımlılığa dönüşüyor. uzmana danışmana çok sevindim. eminim ki bağımlılığı da diğer sorunları da bu şekilde aşarsın.. güzel şeyler seninle olsun.
gözlerim dolu dolu izledim tüm videoyu. 7 yaşında izlediğim bir çizgi film yüzünden temizlik takıntım başladı ve ne ailem ne de ben bilgisizliğimiz yüzünden psikoloğa danıştık. Yeterli bilgiye sahip olduğumu düşündüğümde de tek başıma üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğumu düşündüm. O kadar pişmanım ki. 17 yaşında OKB her şeyimi ele geçirdi. Üst üste krizler geçiriyordum, yatağımdan çıkmak istemiyordum, yalnız kalmak istiyordum ve kimse beni anlamıyordu. Psikolağa gitmem lazım dediğimde babam kapı koluna dokunmak bu kadar zor olmamalı dedi ve o beni o kadar kırdı ki. O an nasıl hissettiğimi asla anlatamam. Korkunçtu. Odama gidip ağlamaktan başka bir şey yapamadım. Herkese çöp muamelesi yapıyordum ve bu çevremdekilerden daha çok beni rahatsız ediyordu. Kendimi korkunç bir insan gibi hissediyordum, vicdan azabı çekiyordum. Annem üç buçuk ay önce psikologdan randevu aldı ve birlikte gittik. Hayatımın en kötü anlarından biriydi. OKB tanısı koymuştu ve ilaç kullanmam gerektiğini söyleyip beni psikiyatriye yönlendirmişti. İlaçlardan korkuyordum ama psikiyatristim bana o güveni vermişti. Kat ettiğim onca yolu Selectra’ya bağlamak istemiyorum ama ben bu yolu kat ederken, o basamakları tırmanırken Selectra bana çok yardımcı oldu. Yeniden psikolog görüşmelerine başladığımda daha çarpıcı bir şey öğrendim. Ben sadece OKB hastası değildim. Beynim takıntılara ve anksiyetelere çok yatkındı. Geçmişte yaşadığım sosyal anksiyetem de bunun yüzündendi kilo takıntım da. Bu tahmin ettiğimden daha çok sarstı beni, hiçbir zaman tamamen sağlıklı olamayacağımı bilmek gerçekten üzmüştü. Bundan on yıl sonra her şeyi geride bıraktığımı düşündüğüm anda bile yakama yapışabilir. Bunu öğrendiğimde her şeyin başında olduğumdan sanırım kötü hissetmiştim ama şu an o kadar da korkutucu gelmiyor. Omzumda 10 yılın yükleri varken bile onca basamağı çıktıysam ilerde de başarabilirim. Hayatımın en iyi döneminde olduğumu söyleyemem ama en azından OKB’min en iyi döneminde olduğunu söyleyebilirim. En son ne zaman bu kadar rahattım hatırlamıyorum bile. Hiçbir şey için geç değil ve kimse hastalığını yenemeyecek kadar güçsüz de değil. Hastalığınızın kişiliğiniz olduğunu lütfen düşünmeyin.🧡
@Ebrar eğer tek gerçek sorun maddi engellerse Elif Taştakne iki yıl önce ücretsiz ve oldukça başarılı olan psikologların/ psikiyatristlerin listesini çıkarmıştı takipçilerinin deneyimlerini paylaşmasıyla. Öne çıkanlarında hala sabit, orda yaşadığınız şehirdeki ücretsiz hizmet veren psikologlara bakabilirsiniz. ilaç kullanmak bence hala gözde çok büyütülüyor, çevremde gerçekten bir sürü insan var kullanan. abinizin deneyimine üzüldüm ve maalesef bu ülkedeki torpil oranının yüksek olduğu için böyle şeylerin bahane olarak kullanıldığını düşünüyorum. kimse size ilacı dayatamaz. ilaçsız da terapi alabilirsiniz ama ilaç kullanmak süreci hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. umarım ihmal etmez ve hayatınızı kolaylaştırmayı başarabilirsiniz. iyi günler.
yaklaşık 2 ay önce bi sebepten dolayı psikoloğa gittim ve iyileşeceğimi sanarken evdekiler yüzünden galiba durumum daha da kötüleşti... çünkü en ufak şeyde bile sen delisin senin psikolojik sorunalrın var gibi şeyler söylemeye başladılar ve bende gitmeyi bıraktım galiba en büyük hayalim başta ailem olmak üzere bütün sorunları olan kişilerin tedavi alması çünkü onalr yüzünden suçu olmayan kişilerin hayatları çöplüğe dönüyor.
Insanlara anlamdan yanlış bir şey soylemekten korkuyorum ama kendi suzgecinden gecirebikirsin söyleyeceklerimi.Eger tekrardan psikolaga gitme imkanın varsa bence ailenin düşünmeden söylediği sözler sana engel olmasın .Çünkü belli bir zaman sonra ailen hayatında çok küçük bir yer kaplayacak ve kendinle yanlız kalacaksın .Ben de pek şanslı değilim ama şu an bir şeyleri yönetmeye çalışıyorum özellikle ailemin benim üzerindeki etkilerini.Onlari kabullenip kendi fikirlerimle muhakeme yapmaya çalışıyorum.Belki bı denersin gerçi ben de daha başındayım ama .
@Meryem Aysu Ailenin bu yaklaşımı onların bu konuda yetersiz bilgiye sahip olmasından kaynaklı bu psikolojik surecler çoğu insanın yaşadığı yaşayabileceği normal durumlar bunu unutma sana tavsiyem İzzet Güllüyü izle♡
Sadece 14 yaşındaydım anksiyete ve panik atak krizleri yaşarken bir de yanında atakları daha da siddetlendiren hipertiroidiye sahiptim. Artan nabız,nefes alamama, bayılmakla bayılmamak arasında gidip gelme. 1 sene boyunca acillerden doktorlardan çıkamadım. Onca doktora gittim biri bile demedi psikolojik diye. En sonunda endokrinoloji doktorum dedi. Ama tabii işlerin psikolojik olduğu anlaşılınca bakışlar davranışlar değişti. Panik atak geçirirken annem babam bana bağırır, bilerek yapıyormusum gibi bakışlar atarlardi.oysa sadece nefes alamıyorum derdim,elim ayağım titrer,gözlerim dolardı. Bizim evde ağlamakta yasaktır. Mesela sınavdan düşük alacağım diye ağla okuldan alırım tehditi gelir,oraya gitmek istiyorum ya da istemiyorum de seni bir daha hiçbir yere goturmeyeceğim tehditi gelir. Böyle büyüdük biz. O yüzden bunda da tehdit gecikmedi annem neden bu halde olduğumu bile bile kendi sağlığıyla tehdit etti beni. Senin yüzünden dedi. O gün sevgiye güvene olan inancımı yitirdim. Yetmedi arkamdan konuştular hastalığımla ilgili yetmedi en ufak tartışmada hastalığımı one sürüp şeytan çarpmış seni bile dedi. Ben o tehditten sonra büyüdüm. Çocukluğumu,gençliğimi o gün orada bıraktım. Çünkü büyümek zorundaydım. Tek başımaydım ve her gün bir kaç defa şiddetli panik atak geciriyordum. Ölmek istedim. Ama bir insanın hayat hikayesi bana ilham oldu. Ölmekten vazgeçtim. Mücadele ettim. Araştırdım okudum. Bu küçük yaşta öyle tek başına doktorlara gitmek imkansız hele bir de küçük bir ilçede daha da imkansız. EFT yönetmini öğrendim ve uygulamaya başladım 2 sene sonra kendimi iyileştirmeyi başardım. Ve bunun yanında dünyanın en iyi yalancısı oldum onca lafa tehdite yanıma gelip iyi misin artık hastalanmıyorsun değil mi dedilerinde atak geçirirken bile kendimi sıkıp iyiyim demeyi başardım. İçimde sadece annemi affedemememin acısı var. Ben söylediklerinden sonra önce kendimi suçladım insan hasta olduğu için kendini mi suçlar ben suçladım. Kendimden nefret ettim. Oysa anksiyetenin temelinde anlaşılmak yatiyormus geçen bir psikolog seminerinde anlattı. Bende anlaşılmak istemistim. Ama bizim aile olumsuz duygulara travmalara saygı duymaz küçümser,akittigin gözyaşları hep aşağılanır. Oysa ben atak geçirirken bana sarılıp geçecek deselerdi her şey daha basit olurdu.annem hala aynı hayatımda onemsedigim en hassas olan noktalarımı ufacık tartışmalar çıkarıp sırf canımı yakmak istermişcesine tehditler savuruyor. Yapamazsın,basaramazsin,gidemezsin... Eskiden susardim artık susmuyorum. Beni paramparça etti, ilk zamanlar kirginligin yoğunluğu vardı üzerimde artık alışmışlığın nasır tutmuşlugun gücü var. Her şeye rağmen çok seviyorum ve affetmek istiyorum ama her affetmeyi istediğimde yeni bir canımı yakamaya çalışma çabası içine girdiğini görünce yapamıyorum. Nasıl çıkacağım bir affedememe durumundan bilmiyorum.
ayna gibi hissettirmen... konuştuğun her videoda farklı bir benliğim karşıma geçmiş benimle konuşuyor gibi. günlerce, aylarca, yıllarca düşündüğüm, içinde kaybolduğum şeyleri bir anda karşıma çıkıp pat pat söylemen. hem üzmen beni, bunları yaşamak zorunda kaldığımız için. hem aydınlatman beni, yalnız olmadığımı hatırlatman... çok değerlisin benim için.
Psikoloğum beni Transaksiyonel Analiz kuramıyla tanıştırdığında ben de senin gibi çok heyecanlanmıştım. Bu sefer de aileme karşı inanılmaz bir öfkeyle dolduğumu fark ettim. Her şey onların yüzünden olmuş gibi davranmaya başladım. (Çoğunlukla böyleydi gerçi de...) Sonra Mark Wolynn'in Seninle Başlamadı kitabını okudum. Bu sefer yine senin gibi düşünmeye başladım: Evet, benim travmalarımın sebebi ailemdi ama onlar da kendi ailelerinden benzer travmaları genetik olarak devraldı ve bu böyle yıllar sürdü. Anksiyetemin doruklarda olduğu dönemler evden dışarı adım dahi atamıyordum çünkü dışarısı benim için tehlike demekti. Ölebilirdim, kaçırılabilirdim, buz dolu bir küvette uyanabilirdim daha da kötüsü tüm bunlar ailemin de başına gelebilirdi. Eve misafir bile kabul ettirmediğim, okula dahi gidemediğim korkunç zamanlar yaşadım. Bahsettiğim kitabı okuduğumda şunu fark ettim: Aile büyüklerim göçmendi ve inanılmaz kötü şeyler yaşamıştı. Onlar için "yeni bir yer" kavramı eşittir "tehlike" demekti, aynen benim hissettiğim gibi. Küçük çaplı bir aydınlanma yaşadım. Bu kadar eski travmaların bile genetiğimize kodlanmış olması beni çok çaresiz hissettirdi. Şu an hala psikolojik tedaviye devam etmeye ihtiyacım var ama edemiyorum. Buraya bunları yazdım çünkü yaşadıklarını birebir hissettim. Belki o 12-13 yaşında depresyon, anksiyete tanısı konan küçük kız çocuğu bugün başkalarına yardımcı olabilir. O zaman bana kimse yardımcı olmuyordu, kimse anlamıyordu en başta da ailem. Bugün 24 yaşına geldim ve hala o kaçtığın canavar benim de peşimde. Psikolojik hastalıklar kendinizi havalı göstereceğiniz bir şey değil, sizi içten içe bitiren korkunç bir şeydir. Lütfen benzer duygulara sahipseniz yardım alın...
İzlerken tek yapabildiğim ağlamak oldu. Beni anlattın, keşke elimden tutan biri olsaydı diye ağladım. 1,5 sene boyunca çığlığımı biri duysun diye ağladım. Keşke yenmek isteyen tarafımı öldürmeseydim diye ağladım. Teşekkür ederim Tuvba, iyi geldin . Lütfen iyi ol ❤️ Seni çok seviyorum.
@@nur9534 İçini dökmek istememek çok tanıdık geldi çünkü ne kadar anlatsan da anlayamıyorlar yardım etmek isteseler de bir şey değişmeyecek düşüncesi çok kötü hissettiriyor ama ben bunu atlattığımı düşünüyorum senin de atlatmanı istiyorum Psikolog İzzet Güllüyü izle♡
birinin sizi anlamadığını görmek gerçekten çok can yakıcı. İnsanların "takma ya,boşver." demekten başka bildiği bir şey yok.bu tür şeyler şakaya gelmez.o kişinin neler hissettiğini bilemezsiniz... bir süre sonra kimse bizi anlamayınca susuyoruz,kendi kendimize halletmeye çalışıyoruz bir şeyleri... ve her şeyi elimize yüzümüze bulaştırıyoruz... bunun adı ilgi çekmek değil,bizim tek istediğimiz hayatımızın kalitesinin düşmemesi,bizi rahatsız eden ve tüm keyfimizi kaçıran bu rahatsızlıktan kurtulmak. depresyon, anksiyete gibi hastalıklar toplumun çoğunun sandığı gibi battaniyenin altında dizi izleyerek bir sürü çikolata yemek demek değil.inanın bana, o ataklar geldiğinde hissettiğiniz şeyler çok kötü ve zor oluyor... tuvba, yalnız değilsin.. hissettiğim şeyleri asla anlatamıyorum, ama senin bu videon duygularıma tercüman oldu.. ama biliyorum,neler yaşadığımızı kimse tam anlamıyla anlayamayacak ... olsun, iyileşeceğiz. bunun üstesinden geleceğiz. her şey çok güzel olacak. seni seviyorum...💕
geçirdiğim krizlerden, ataklardan ve depresyondan kimsenin haberi yok. karantinadan önce düzenli olarak terapi görüyordum ki, anne ve babam bile bunları bilmiyor. bipolarım ve sorsanız bunu bile bilmiyorlar. onların tek ilgilendikleri notlarım ve eğer, istedikleri buysa yüksek notlar alacağım. artık cidden onların yaşadığım şeyleri bilmesi bile umrumda değil. sadece bu şehirden taşınmak ve biraz rahatlamak istiyorum.
2 gün önce bu videoyu yayınlandığında ilk birkaç dakikasını izledikten sonra devamını izlemeye cesaret edemeyerek kapattım. Bugün zorlayarak izledim kendimi, iyi ki izlemişim. Ağlayarak zor da olsa izledim. O kadar benzer şeyler yaşıyorum ki. Dinlerken çok zorlandım, kendimi sorguladım, kendime kızdım, ağladım, ağladım, ağladım. Beni anlamamalarına kızdım, kendimi anlatamamama kızdım, halının altına süpürdüğüm problemlerim yüzünden çığ gibi büyüyen sorunlarımdan utandım. Psikolojik destek almanın bu ülkede lüks olmasına sinirlenip daha çok ağladım. Hep param olmadığı için erteledim, cesaretim olmadığı için erteledim, beni anlamazlar terapistim bile benim şımarık olduğumu düşünür diye erteledim, abartıyorumdur diye erteledim. Bunları da niye yazıyorum bilmiyorum. Ama en azından benimle aynı şeyleri yaşayan insanların da benzer süreçleri geçirdikten sonra bir başarıya ulaştığını görmek benim de bir şeylere umutla sarılmama yardımcı olur belki, kim bilir.
Şu an videonun ortasındayım, ancak soluklanıp yazmak istedim. Tuvba, yaklaşık 5 ay boyunca bu korkunç duruma benzer şeyler yaşadım, çocukken gittiğim psikolog, ve benim de dolabın içine saklanmam gibi anlattığın çoğu şey çok fazla tanıdıktı. Şu an garip bir şekilde mutlu oldum, yalnız değilim dedim. Bu normal bir şey dedim, insanın evrelerinden biri herhalde dedim... İyi ki varsın. Ben de yardım ile içinden çıktım, sen de başaracaksın, içindeki kız çocuğuna ben inandım. Lütfen bu videoyu silme... Seni seviyorum. 🤍☀️
çok samimi bir video ve verdiğin bilgiler kıymetli. biz şu konuda şanssızız: çocuklarını nasıl yetiştirilmesi gerektiğini bilmeyen ve kendi çocuklukları da anormal geçmiş mutsuz bireyler tarafından yetiştirildik. bundan dolayı bunun ceremesini çeken yine biz olduk. bir neslin depresyon, anksiyete bozukluğu tanısı alma veya bunları almasa bile mutsuz bir hayat yaşama sebebi doğrudan aileleri ve ailelerin onları sardığı, içine soktuğu dar çember. ama biz neyin nasıl olmaması gerektiğini gören bir nesiliz. bizim ebeveynliğimizde bizim çocuklarımız olduğunda onlar şanslı olacaklar çünkü daha bilinçli, daha akıllı ve neyin nasıl yapılmaması gerektiğini bilen, her anlamda koca bir buhran süreci geçirmiş nesil tarafıdan büyütülecekler. göremediğimiz her sevgiyi, her ihtiyacı onlara vereceğiz. biz arada sıkışmış şanssız bir nesiliz. son olarak; kendinizi çıkmazda, kötü hissediyor ve yaşantınızı bitirme düşüncelerindeyseniz asla yalnız değilsiniz. profosyonel destek almaktan çekinmeyin imkan varsa.. biz hepimiz iyilesecegiz! 🌸
20 yaşındayım. Yaşadığım bu hissin gelip geçici, sadece eve tıkıldığımız bu dönemden mi kaynaklı yoksabaşka bir sebebi mi var bilmiyorum. Bazı günler kendimi neşeli hissediyorum. Aileme karşı ayrı bir sevgi dolu oluyorum. Bazı günlerse hiç bir şey yapmak istemiyorum. Kardeşim en küçük hakereti beni rahatsız eder oluyor. Geceleri yorganı başıma çekip saaterce ağlamak istiyorum. O günlerde mutsuz olduğumu aileme belli etmek istemiyorum ama onu da başaramıyorum. Aynı senin anlattığın gibi ailem özellikle ders konusunda ailemi memnun edemediğim için kendimden nefret ediyorum. Ama onların benim minicik bir başarımı bile tebrik etmemelerinden dolayı böyleyim belki de. Eskiden elimden kitap düşmezdi şimdi bir kitaba başlayamıyorum bile. O istek bir türlü gelmiyor. İzlediğim dizilerden filmlerden keyif aldığımı hissetmiyorum. Çok alakasız bir anda bile kardeşimin bana söylediği bir aşağılayıcı söze ailemin gülüp geçmesi kalbimi kırıyor. Ama benim söylediğim her söz uyarı alıyor. Bazen acaba ben olmasam ailem daha mı mutlu olurdu diyorum. Ama aslında kendime zarar verecek cesarete sahip felan değilim. Seneye üniversitede son senem ve ya o sene mezun olamazsam diye endişelenmeye başladım bile. Mezun olsam bile bir iş bulamaz, bulsam bile beceremezmiş gibi hissediyorum. Tüm bu hissettiğim yetersizlik duygusunu uzun süredir hissediyorum ve sürekli peşimdeymiş gibi hissediyorum. Sanki elimi neye atsam, neyi denemeye kalksam bir halt yapamayacakmış gibiyim. Aileme bir kaç kere ben psikoloğa gitmek istiyorum dedim. Ama beni geçiştirdiler. Ama kardeşimin dikkat bozukluğu söz konusu olunca hemen götürdüler onu. Sanırım en büyük problemim ailemin beni kardeşimden ayırdığını hissetmem. O hep istediklerini düşünmeden dile getirir ama ben ailemi ve maddiyatı felan da düşünür istediğim bir şey varsa bile dile getiremem. Bir çikolata ya da bir kazak hiç fark etmez. Ama benim hatam beğendiğim şeyi inceleyip "aa bu güzelmiş" felan diyip o şeyi yerine koyarak ailemin beni fark etmesini istemek. Onların "istiyosan al" frlan demesi için bir beklenti içinde olmak ama bu genelde olmuyor. Ben de yaşadığım hayal kırıklığı ile onlara gülümsemeye devam ediyorum ama en küçük, saçma, gereksiz bir ayrıntı bir kafama takılıp aklıma geldikçe kalbimi kırıyor. Bu küçük kardeşlerin genel bir özelliği mi bilmiyorum ama çok saçma anlarda bana laf sokuyor. Mesela geçen gün çöpü atacaktım kardeşim elimdeki çöpü görüp "kendine laik olanı almışsın" diyip güldü. Ağzımı açıp laf söyleyemedim. Ama kalbim kırıldı çünkü bunu demesi için hiç bir sebep yoktu bile. Üstünden haftalar geçti ama göründüğü gibi lafı aklımda yer edinmiş resmen. Hâlâ hatırladıkça kendimi kötü hissediyorum. Çünkü o lafı ha edecek hiç bir şey yapmamıştım bile
Seni o kadar iyi anlıyorum ki; ailenin sana sen istemeden, yalvarmadan ihtiyacın olan şeyleri vermesini istemek... 17 yıldır sessizce istediğim imrendiğim şey ama asla karşılaşmadığım bir durum
Sanki kendimi okuyormuş gibi hissettim. Ben de yaşadığım şeylerden sadece birini söylemek istiyorum şuan. 2020 yılında ailemdeki herkesin doğum gününde pastasını ellerimle yaptım. Benim doğum günümde ise hiçkimse bir pasta bile alıp gelmemişti. Üstüne bir de babamın kusura bakma sana hediye felan alamadık demesi o kadar zoruma gitmişti ki. O an gerek yok zaten diyerek geçiştirsem de şuan hatırladıkça gözlerim doluyor. Ailenin en büyük çocuğu olmama rağmen diğer kardeşlerinin saygı duymaması, hep senin alttan almanı beklemeleri... En kötüsü de ne biliyor musun annem neyin var diye sorduğunda hiçbir şey anlatamamam. Çünkü anlatırsam biliyorum ve hissediyorum ki şımarık gözüyle bakılacak. Yine anlaşılmayan biz olacağız.....
Ceyhun'un senin hep yanında olması ne kadar güzel hep sağlıklı ve mutlu olun ve senin o gözlerinin dolduğu her saniye ne kadar seni zorladığını gösteriyor aslında seni seviyoruzzzzz 🥺💜💜
bu yorumu yazdığımda depresyonda olmam... 8 aylık depresyon sürecimde en dibe battığım zaman yine kendimi yalnız hissetmedim, bu konularda farkındalık oluşturduğun için teşekkür ederim tuğba abla🥰🥰
psikoloğa gidince ailemin yarattığı bazı duyguları hisleri anlatamıyorum sanki ailem oldukları için onların yanlışlarını anlatamazmışım gibi ama belki de en çok etkileyen onların davranışlarıydı ailem hakkında bi şey söylesem ihanet etmişim gibi olur diye düşünüyorum bazen ve sonunda çözülmez bi düğüm gibi oluyor her şey
psikoloğa veya terapiste sadece deli olanlar gider düşüncesi olan bir ülkede psikolojik sorunların hiçe sayılması ve bunun doğrultusunda oluşan bir sürü üzücü olaylar olması çok kötü. seni çok seviyorum tuvba umarım en kısa sürede toparlana bilirsin
Bu videoyu tam depresyonda olduğum zaman dinledim ve gerçekten durdurup ağlamaktan hepsini bitirmem 2 saatimi aldı. Diğer insanların özellikle en değer verdiğimiz ailemizin, aşık olduğumuz insanların psikolojimizi bu denli bozup bizi mahvetmesini kabul edemiyorum. Hayatım boyunca hep yalnızlık çektim tek çocuk olarak büyüdüm, ailem memur olduğu için sürekli şehir değiştirmekten uzun yıllar sürdü dediğim arkadaşlıklarım olmadı. Olanlar da artık lise sonu ve üniversitede olduğu için o masum bağları kuramadım. Yalnız olmak kadar kötü bir şey yokmuş hayatta onu anladım. Ve bu yalnızlık aslında herkesin bildiği üzere çirkin olmanıza ya da asosyal olmanıza vs. bağlı değil bence onu anladım çünkü çoğu insan tarafından beğenilen biri ve hatta sosyal sayılabilecek biri olsanız da yalnız olabiliyorsunuz. 2 3 senedir aslında ağır depresyonda (intihar derecesinde değil) olmama rağmen Tuvba'nın anlattığı gibi kişisel bakımı bile yapamamamı, aşırı yememi ve kontrolsüz iştahımı ( bazılarında tam tersi iştahsızlık olur) asla depresyona bağlamamıştım çünkü depresyondaki insanlar '' ahhaha depresyondayım hüü '' demiyor tam tersi kendinizi yetersiz,salak, mal, asosyal, çirkin, bağımlı hissediyorsunuz yani hep kendinizi suçluyorsunuz. Hatta en acısı depresyonunuza sebep olan şeyleri ve insanların hatasını kabul etmeyip '' ben zayıfım ondan böyle oluyor, insanlara eziyet ediyorum'' diyecek kadar kendinizden nefret edebiliyorsunuz. Moleküler biyoloji okuyorum ve azıcık psikolojiye ilgim başlaması sebebiye en sonunda psikoloğa devamlı gitmeye kadar verdim. İlk seansım 2 gün sonra ve bu sefer kararlıyım sonunda sonsuz yalnızlık da olsa kendimden nefret etmeyip başarmam gerekenleri başarıp hayatıma devam edeceğim. Okuyan olur mu bilmiyorum ama hepiniz çok değerlisiniz asla unutmayın.
16:29 kısmına gelene dek yorumlara baktığımda ağlayanları görünce anlayamamıştım. çok duygusal biri değilimdir ancak bu kısımdan sonra gözlerim doldu. o duyguların belli bir kısmı bana kadar geçti belli ki. çok etkilendim. böyle bir video çekebilmen o kadar değerli ki. inşallah çok güzel şeyler bulur seni, bizi, hepimizi.
Orda sudeye sorulan soru bu anlamda bir depresyon değildi günlük hayatta depresif hissettiğinde naptığını sordular ve kız da dibine kadar yaşıyorum zorla kendimi mutlu etmeye çalışmıyorum sonra geçiyor dedi her şeyi linç etmeye ne meraklısınız
@@saadetgokcenn bu anlamda depresyon diye bir şey yok. depresyon ve depresif hissetmek farklı durumlar. depresyonu dibine kadar yaşıyorum dedi. sudenin yazdığı şeyi savunup cahil cahil konuşmayın.
@@saadetgokcenn canım ben söylediği cümleyi olduğu gibi yazdım savunmak için o böyle düşündü o şu amaçla söyledi gibi şeylerle gelmeyin sudenin içini görüyormuş gibi
Aga yanlışsa yanlış kız açıklama bile yaptı. Bu yaptığınız da zorbalığa giriyor. Sürekli kızı linçleyip duruyorsunuz Allah korusun kız intihar etse orda burda insanlar çok acımasız vs. Diye yorum da yaparsınız siz. Bazı insanların kötü hissetmesine sebep olmayın lütfen. Üstüne üstlük bu videoda bunu demen de ayrı ironi. Depresyon farklı sebeplerle gelebilir. Bu yaptığınız yorumlar da sudede büyük yaralara yol açabilir. Sadece durun artık.
Günlük hayatımda inanılmaz mutlu biriyim, bu benim annemin "Ailevi sorunlar kimseye anlatılmaz" dediği için sahip olduğum yük. 3 kız arkadaşım var ve onlarla çok yakınım bazı zamanlar da onlara bile anlatmak istemiyorum. Ailemde olan kavgalar ve sıkıcı davranışları bir başkası tarafından ergenlik olarak görülebiliyor ancak bu durum çok farklı piskoloğa gitmek istemem bile onlar tarafından şımarıklık, saçmalık olarak görülecek. Sınav senem her şey çok yoğun. Eskiden evlenince mutlu mesut bir ailem olucak derdim ama artık onu bile söylemiyorum. İleri de sizin gibi sorun yaşayacağım ama elimden bir şey gelmiyor...
Bende öyle çok ailevi sorunlar yaşadım annemle babam bosancam diyip boşanmayip barisiyorlardi ve o kadar sıkıldım ki depresyona soktu aylardır böyleyim şuan kavga etmiyorlar çok şükür ama ben hala mutsuzum ve insanlarla kaynasamiyorum okulda fln sadece 2 tane onlarla da çok görüşmüyorum hicbirsey yapmak gelmiyo içimden psikiyatriste gitmek istiyorum ama hep düşündüğümde ağlayasim geliyor
Kendinizi bir fanusun içine konulmuş ve oradan hiç çıkamayacakmış gibi hissediyorsunuz. Bu yıllar sürüyor. En kötüsü de tamamıyla atlatmış olmuyorsunuz hiçbir zaman. Farkındalık seviyeniz yüksek olduğu için yaşıyorsunuz bu durumu. Aklın yetip gücün yetemediği her şey içinize dert oluyor. Babanızın annenize söylediği ufacık bir lafın ağırlığını taşıyabiliyorsunuz yıllarca içinizde. Herkes size şımarıklık diyor. Değil inanın değil.
@@wizardgandalf3648 Ne demek Rica ederim.Ben İzzet Güllüyü izledikten sonra onu da bırakacağını düşünüyorum, farklı bir psikolog çok güzel bir bakış açısı kazandırıyor.Çünkü bende öyle oldu umarım sizde de olucaktır.
Canım ülkemin canım şartları nedeniyle bana uzanacak bi el bulamıyorum bulsam bile gidemiyorum hissettiklerinin birebir aynısı hissediyorum ama sadece odamda kendi başıma çırpınmakla geçiyor o kadar istiyorum doğrulup çıkmayı aynı senin gibi belki 10 sene sonra kendi kazancımı kazanarak gidebilirim kurtarıcıma şu an imkansız duruyor :')
Ben de seninle aynı durumdayım çok iyi anlıyorum. Hatta bir sorun olduğunu ve karşılaşabileceğim sancılı süreci bile kabullendim ama maalesef yok, imkanım yok
hep söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim, ne olursa olsun, ne yaparsan yap hep yanında olacağım. ne kadar sadece sosyal medyadan seni tanısam da seni biraz da olsa anlayabiliyorum ve beraber atlatacağız her şeyi, inanıyorum🤍
17 yaşındayım ve lisenin başından beri anksiyete ve depresyon rahatsızlığımla uğraşıyorum ne demek istediğini , nasıl hissettiğini o kadar iyi anlıyorumki.... Böyle bir video çekmen içimi rahatlattı bir kurtuluş yolu olduğunu bilmek , tek olmadığımı anlamak güzel hissettiriyor
Ya canım kardeşlerim yaa size yardımcı olmayı o kadar istiyorum ki çünkü kendi yaşadıklarımı yaşayan insanlar görünce ben iyileştim onlar da iyileşsin diyorum heyecanlanıyorum İzzet Güllüyü izleyin ♡♡♡♡
@@dortyaprakliyonca5854 bir dönem gittim fakat güzel bir psikiyatristle terapi sürecine girmek çok pahalı o yüzden sadece ilaç kullanıyorum ve 1 ayda bir kontrollerim oluyor fakat ileride maddi durumum daha iyi olursa mutlaka terapi alıcam
@@yagmurown1387liseye ilk başladığımda 1 ay boyunca yoğun anksiyete halindeydim fakat farkına varmamıştım. Psikolojik yardım almıştım tabiki ama hayatımda gördüğüm en kötü psikologdu ve hiçbir yardımı olmadı. Benimkisi daha çok sosyal anksiyeteydi. Lise 2 gibi ortada hiçbir şey yokken anksiyete atağı geldi o zamana kadar psikolojik hastalıklardan bir haberdim ama hayatımda yaşadığım en kötü 1 haftaydı sonunda psikiyatriste gitme kararı aldım ve yaşadığım şeylerin farkına vardım Psikiyatrist yaygın anksiyete ve depresyon tanısı koydu , ilaç tedavisine başladım
tuvba seni keşfettiğim ilk beri kendimi sana çok yakın hissediyodum, defalarca ağladım videolarını izlerken. seni anlıyorum dedim hep içimden. şimdi daha iyi anladım benzer şartlarda benzer ailelerde yetişmişiz. daha iyisini bilselerdi daha iyisini yaparlardı demekten başka çare yok
Böyle bir video paylaşabilmen bile çok yol katettiğinin kanıtı. Kendini anlayabilmen ve açıklayabilmen, probleminin ne olduğunu anlayabilmen herkesin başarabildiği bir şey değil. Umarım her şey daha iyi olur senin için.
başarılı her insan çok zorlu dönemler geçirmiştir. lady gaga; 19 yaşında defalarca tecavüze uğramış, okuldaki arkadaşları tarafından büyük zorbalıklar görmüş, 20 yaşında girebilen en genç insanlardan biri olduğu müzik okulunda ona asla bir pop yıldızı olamayacağı söylenmiş... kimse sanmasın ki vardığımız güzel yerlere kolay geliniyor. yok öyle bir şey. hiçbir zaman kolay olmayacak ama zaten kimse kolay olacağını söylememişti. hayatınızda neyi tecrübe edineceğinizi, ölmeden önce günlüğünüze son bir kez bir şeyler yazma hakkı verildiğinde pişman olduğunuz ya da olmadığınız fark etmeksizin neler yazacağınızı belirleyen tek şey ve kişi sizsiniz. şayet bir hayat daha yoksa ilerde, gerçekten bu hayatımız bizim tek atış hakkımızsa bunu iyi kullanalım. hayatı bir kaza gibi bomboş yaşamadan ölelim. aklımızın ucundan geçen her şeyi değerlendirelim. fırsatlar o aklımızın ucundan sessizce geçip giderler. onları fark edip elimizden geleni bazen fazlasını yapalım. _who lives, who dies, who tells your story_
Tuvba merhaba. Ne zaman kendimi aptal ve hissiz sorunun bile ne olduğunu bilmediğim halde mutsuz hissettiğimde hep buraya geliyorum. Kadife gibi sesin anlattıkların anlam veremediğim bir şekilde bana çok iyi geliyor. Lütfen dertleşme seanslarına devam et. Çok ihtiyacım var.
@@melikecakrc6060 David D. Burns-Panik Atak kitabı ben de şuan devam ediyorum okumaya içerisinde bir çok yöntem var ve eğer kitapta verilen ödevlere uyarsan içerisinden sana uygun olan yöntemi seçiyor ve bu süreci atlatabiliyorsun. Bildiğim kadarıyla bir ülkede bu kitabı psikiyatristler reçeteyle veriyorlarmış ve okunmasını zorunlu tutuyorlarmış tavsiye ederim💗
Çat! Bende de şu an bi ampul yandı. Çocukluk travmalarımı tanıyıp, kendimi kabul etmeye çalıştığım zamanlardan geçiyorum. Bahsettiğin transaksiyonel analiz kuramını hiç duymamıştım. kabaca düşündüğüm zaman bi anda bende de o ampul parladı az önce, videoyu durdurup yazmak istedim. 6 yıllık bir ilişkim var. bundan yaklaşık 4 sene önce hemen hemen çoğu yaz yaşadığım depresif bir yaz geçirdiğim zaman sevgilimi bayrak direği olarak tanımlamıştım kendim için. ben sanki bir bayrağım ve o da benim direğim gibi. o kadar dalgalı, ani duygu değişimleri yaşıyordum ki sanki o olmasa uçup gidecek, kaybolacakmışım gibi geliyordu. 2 dakika önce sen buna yakın bir şeyi Ceyhun için söyleyince fark ettim, yetişkin kişiliği. Belki de o yüzden ona bu kadar güveniyorum, kendim karar vermeye korktuğum için benim yerime kararlarım için onun yol göstermesini istiyorum... Çok teşekkür ederim, 20 dakikalık bir zaman içerisinde belki de önümdeki yıllara farklı bakacağım bir şeyle tanıştım tam az önce. Neden böyleyim, neden baş edemiyorum, neden sürekli kendimi kötü hissetmeye zorluyor gibi hissediyorum sorularımdaki nedenlere bi anahtar bulabildiğimi düşünüyorum. En azından kendimi tanımaya, analiz edebilmeme, izlememe yarayacak bir şey. Çok çok teşekkür ederim!
Bugün babamla tartıştım. Üstüne bu video çıktı karşıma. Oturdum, güzelce ağladım, rahatladım, iyi geldi. Hislerini az da olsa anlayabiliyorum çünkü ben de depresyonla tek başına savaşmaya çalışıp yenik düşenlerdenim. Ölüm fikri beni pek korkutmuyordu, tam tersine intihar etmek çok mantıklı geliyordu. Zaten içine kapanık bir kişiliğe sahiptim ama depresyona girdikten sonra her şey daha da kötüye gitmeye başladı, ailemle dahi konuşmamaya başladım. Yemek yiyemez uyku uyuyamaz hale gelince annem artık bir şeylerin ters gittiğini anladı ve beni zorla psikoloğa götürdü. İlaç tedavisine başladım. Yaklaşık bir yıl geçti ve eskisine göre biraz daha iyi hissetmeye başladım ve ilaçları bırakma kararı verdim. Tabii ki de depresyon denilen şey tamamen bırakmıyor ama en azından şu an intihar etmeyi düşünmüyorum. Ne olursa olsun hayat yaşamaya değer. (:
Şuan çok yoğun duygular içerisindeyim. Anlattığın şeyler olaylara bakış açımı fazlasıyla değiştirdi ve eminim ki bu saatten sonra da her şey benim için daha farklı olacak. Içinde bulunduğum durumu depresyon olarak tanımlamadım hiçbir zaman veya öyle bir hastalığımın olabileceğini kabul etmedim ama her zaman bir yardıma ihtiyacımın olduğunu düşündüm çünkü artık nefes alamaz hale gelmiştim. Bu durumu ailemle paylaştığımda psikolojik destek almamın gerek olmadığını söylediler ama neden böyle hissettiğimi sormadılar bile. Ben daha küçük yaşta öğrendim nasıl kendi ayaklarımın üstünde durabileceğimi ama çoğu kez sağlam bir şekilde yere yığıldım. Kalkamadım, kendimi güçsüz ve değersiz hissettim. Panik atak geçirdiğim günlerin sayısını ben bile bilemiyorum. İçimde yarım kalan bir şeyler var. Hem çocukluğumu yaşayamamış olmamın verdiği o üzüntü ve acı hem de etrafımda beni anlayacak hiçkimsenin olmaması hâlâ beni dibe çeker her ne kadar 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olsam da. Hayatım boyunca kimse gelip arkamdan sıvazlamadı. Konserlerime ailemden kimse gelmedi, mezuniyetimde okul üçünücüsü olduğum halde kimse beni gururla tebrik etmedi, üniversite sonucum açıklandığında her ne kadar Türkiyenin en iyi vakıf üniversitelerinden birini kazansam da tebrik edilmedim hatta o gün oturup ağladım. Insanlardan kendimi soyutladım. Bir ay önce de hayatım çok değişti. Artık tamamen nefes alamaz hale geldim. Yaptığım hiçbir şeyden keyif almıyordum, yataktan çıkamıyordum, derslerimi aksatıyordum ve en kötüsü tek zevk aldığım müzikten de tamamen uzaklaşmıştım. Sanki her şeyin sonu gelmiş gibi hissediyordum. Bembeyaz olan o tuval simsiyah bir renge bürünmüştü artık ta ki birkaç dakika öncesine kadar. Seni çok iyi anlıyorum Tuvba. Bugün bana ilaç gibi geldin ve tekrar kendimde bir şeyleri sorgulayıp içinde bulunduğum o çıkmaz yola bir ışık oldun. Kendime gelmem çok uzun zaman alacak biliyorum ama bana tekrardan bir umut oldun ve o bir yerlerde saklanan içimdeki kız çocuğunu ortaya çıkardın. Sadece sen de bil ki asla yalnız değilsin. Neler yaşadın bilmiyorum ama artık seni kendime o kadar yakın hissediyorum ki... İyi ki varsın iyi ki bizimlesin...
bir arkadaşım bana neden kendimi küçümsediğimi ve sürekli kötülediğimi sorduğunda yaşadıklarımı anlattığımda bana bir şey anlatmıştı ve beni gerçekten ferahlatmıştı o anlattığı bu yüzden çokkokokokkkk kısacık sana da anlatmak istedim yazını okuduktan sonra. bir kız bir gün bir terapiye gidiyor ve terapi başından sonuna kadar kız kendini kötülüyor “çok çirkinim, başarısızım, sevilmeye layık değilim.” gibi şeyler söylüyor terapist çocukluğuna iniyor kızın ve terapi sonu hastasına şimdi o çocuğu karşına al ve ona terapinin başından beri kendin için söylediklerinin aynısını söyle diyor kız yapamam kalbi kırılır üzülür diyor terapistte o küçük kıza söylemekten korktuğun her şeyi geldiğinden beri kendine söylüyorsun sence bu sana yapılanları kabullenmek doğru bilmek olmaz mı diyor. böyle bi şeydi şimdik sen de karşına tüm bu zorlukları yaşayan kızı al ve onun sırtını sıvazla ona çok sabrettin dayandın ve sonunda en güzel yerlerlere geldiğini söyle sen o kızın zaten kırılmış kalbini daha da kırmaktan kork bu yüzden en büyük destekcin ve en büyük yoldaşın yine kendin ol tabi ki ihtiyacın vardır seninde birilerinin yanında olmasına ama kim gerçekten dinleyebilir ki bu yüzden hep kendine kendin için ççoçoçoçoookkk ama çoooooookkkk iyi bak ve onu sev.💖✨
@@sudenazcakr8959 dediklerinde o kadar haklısın ki... hep o küçük kızla yüzleşmekten korkmuştum ama aslında onun da saklanmasının bir sebebi vardı ve onun da sevgiye, mutluluğa, yardıma ihtiyacı vardı. Dediklerini ciddiye alacağım. Çook teşekkür ederim 💕💕
Şimdiye kadar tanıdığım kendini en güzel ifade eden insansın. O yüzden anlaşılmak konusunda bir hata yaptığını zannetmıyorum bir hata varsa bence karşındakilerde... En azından ben seni cok iyi anlıyorum yada öyle düşünüyorum ve iyiki bu tedaviye baslama adımını atmışsın umarım daha da güzel sonuçlar alırsın 😇🙏🏼
Şu sıralar çok kötü hissediyorum aslında şu sıralar değil yıllardır böyle hissediyorum sadece istediği zaman geliyor istediği zaman gidiyor bir anda geliyor ve nefes alamıyorum duvarlar üstüme geliyor en ufak rüzgarda üşüyen ben dışarda fırtına varken kar yağıyorken yanıyorum nefes alamıyorum anlaşılmıyorum ve hep her şey benden bekleniliyor hevesim yok hayalim yok daha on yediyim yorgunum korkuyorum susmuyor beynim konuşurken bile kendim olamıyorum artık. Kendi kendime konuşurken bile korkuyorum susuyorum cümlelerimi tamamlayamıyorum. Rehberlik hocama söylediğimde yaşadığım şeyleri psikayatrist şart dedi içindeki şeyler yıllardır oluyor sana da yazık dedi aileme söylüyorum beni çok sevmelerine rağmen hasta gibi düşünüyorlar. Ne yaptık da olmadı diye ama sorun onlarda burda şurda değil, bende. Susmuyor beynim nefes alamıyorum zorlanıyorum ve yaşayamıyorum. Ben gerçekten yaşayamıyorum. Nefes almak yaşamak demek değil gerçekten. Bir ses hep içimde ben hep kendimi toparlamaya çalışıyorum ve kimseye bir şey belli etmemeye mükemmel çocuk imajında ilerlerken yoruluyorum. Sana noldu diyorlar değiştin diyorlar anlayış göstermiyorsun artık diyorlar konu bu değil. Benim boğazımda bir düğüm var ve çözülmüyor tek başına. Köpek alalım geçer dediler bi heves yaptım sonra annem temizliğidir bimnemnesidir diye almadı. E geçmedi işte bak yine geldi. Gidiyor evet ama geldiğinde de benim canım çok yanıyor. Psikoloğa gerek yok diyorlar ama hep youtubeda psikologları izliyorum, senin psikolojiyle ilgili videolarını izliyorum Tuvbik, ama olmuyor. Konuşmaya ihtiyacım var. Hem de çok Anneme videonu izlettim. Rehberlik hocam bana psikolog lazım kendi başına halledemiyorsun yıllardır dese de annem sen hasta değilsin diyordu. Hastalık olmadığını, onların sevgisiyle alakası olmadığını anlatamıyordum. Bir şeyleri eksik yaptıkları için değil ben kendimi eksikleştirdiğimi anlatamıyordum. Bu videodan sonra tamam dedi, madem halledemiyorsun kendin, psikoloğa götürücem seni. Teşekkür ederim Tuvbik🌼❤️ teşekkür ederim..
Senin için çok sevindim..Psikoloğa gitmeyi ne zamandır istiyorum.O kötü duygu geldiğinde çok istiyorum,amma sonra o duygu bir kaç günlük gidiyor, sonra yeniden geliyor..Bir girdaba girdim galiba..Babamla aram çok kötü,anneme de söylediğimde "psikolok ne ya? Psikoloğa deliler gider" diyor.Bilmiyorum,bu gibi durumlarda insanlar ölmek ister amma Tuvbanın da dediği gibi ben ölmekden de çok korkuyorum.. Ve bunlari RUclips'da tanimadığım bir kişiye anlatacak kadar yalnızım...Her şey çok kötü..
@@windwhisper3260 Hayat şu 1 yıldır hiç güzel değil gitgide kötüleşiyor ve kendi içimdeki yıllrın yüküyle de iyice eziliyorum hayatın karşısında. İşin değişik kısmı ailem gerçekten çok iyi ve çok iyi dinleyici insanlar ama iç sesim bana düşman. Kaç kere delirecek gibi oldum benden bu kadar nefret eden başka bir şey olamazdı. Müziklere kaçtım, kitaplara bazen, filmlere ama olmuyordu. O ses susmuyordu ve ben ilerleyemiyordum. Geçmiş takıntısı gelecek korkusu anı yaşayamama derken hayattan da kopmuştum aslında farkında olmadan. Donuklaştım. Heyecanlarım gitti. Hep gülen o kız gitti. Kavga etmeye başladım bir süre herkesle. Anlatmak istedim anlatamadım. Görsünler istedim ama saklandım, odama kapandım. Sordular konuşamadım. Kendime inanamadım. Değiştim. Belki de en başından beri buydum ama böyle hissetmek istemiyorum artık. İşin başka bir yanı da kimsenin gerçekten kimseyi dinlemiyor olması. Sen bana bir şey anlatıyorsun ben kendi derdimi. Oysa ben şu ana kadar bana derdini anlatan kimseye kendi derdimi anlatmayıp onlara yardımcı olmaya çalışmıştım. Yapılan haksızlıklar, verilen gereksiz değerler, yanlış kişiler, derken çok yoruldum.
@@nesem7233 sen mi,yoksa ben mi..kendimi kötü hiss etdiğimde evde gidecek bir odam da yok..konuşacak biri yok..psikolok diyodum,şimdi ona da umut yok,gitsem nolucak diyorum artık..çok karanlık bana göre artık her yer..nefes almak için hiç oksijen yokmuş gibi sanki.. yapmam gerekenleri yapmak yerine bir köşeye kıvrılıp boğuluyorum..her defa nolur bitsin bu durum diye dua ediyorum,amma bitmiyor.eskiden çok produktiv,enerjik,çalişkan biriydim amma şimdi nerdee?ölücekmiyim yoksa?ya da bu durum ne zaman biticek?belki hiç bitmiyicek?
@@windwhisper3260 bitecek mi inan ben de bilmiyorum ama elbet bir yerde son bulur diğer her şey gibi. Ama durmaksızın kötü düşünmekten, her telefon çaldığında kötü bir haber alıcam korkusundan, yarının umutsuzluğundan geçmişin pençelerinin hep ensemde olmasından en mutlu olduğum anlarda iç sesimin"bu da biticek. Bir gün yanındaki herkes gidecek" çağrısından da oldukça bunaldım. Nefes alamamaya başladım, adımlarım bile değişti yavaş yürümeye başladım. Aldığım nefes ciğerime gitmiyor kursağımda kalıyordu sanki. Özlediğim çok şey vardı. Yapamıyordum tek başıma. Biriyle konuştuğumda da iyi hissetmiyordum kendimi işin kötüsü. Biri bana değer verdiğinde bana yakın davrandığında da iyi hissetmeyip ayrılıp uzaklaşıyordum o ortamdan. İyice içime kapandım iyice değiştim iyice yalnızlığa alıştım ama yalnızlıkta da boğuldum ayrıca. Yıllardır bu hissi yaşamaktan çok yoruldum daha yaşım kaç ki?! Ne olucak bu hâlim bilmiyorum
Ben de şiddet dolu bir evde büyüdüm. Küçüklüğümden beri hayat hedefim çalışıp zengin olup annemle yaşamaktı. Yıllarca duygularımı yoksayıp hayatıma devam ettim. Ama ben de insanmışım. Ben de mutlu olmak istiyormuşum :'). Her gün ağlamak ve acı çekmek katlanması zor bir şeymiş, yoksayılmaması gereken bir şeymiş. Şuanda 21 yaşındayım, sosyal sorunlarım ve bi anda beliren ölmek istemeye dair düşüncelerim üzerine artık durumum dayanılmaz bir hal aldı ve terapiye başladım. Ama terapiye gitmek bile o kadar zor ki. Hala her şey için benim çabalamam gerek. Umarım üstesinden gelebilirim. Tecrübelerini böyle içtenlikle paylaştığın için teşekkür ederim Tuğba, umarım sen de üstesinden gelebilirsin :')
Instagramda belki yorumları kapatırım demiştin ama umarım buna gerek kalmaz en azından umarım insanlar hastalıklar fiziksel olmasa bile bunun hastalık olduğunu ve hiç de kolay tedavi süreci olmadığını kabullenir🤞🏻
bu kanalı taha'Nın çekiği videolar sayesinde tanımıştım o dönemden beri takip ediyorum. bazen arkada ses tonundan dolayı vidleri açıp oyun oynadığım günleri hatılrıyourm :D böyle bir şey olması üzdü çok geçmiş olsun
Arkadaşlar depresyona girince yatak altına girip Nutella yiyiyip depresyondan kurtulamazsınız küçük bir bilgilendirmeydi iyi günler
sude alkışa bunu iletin...
@@Sezqin Olmasına gerek yok hiçbir psikoloğun "yatak altına girip nutella ye" dediğini görmedim
mügemin de aynısını düşünüyodu.Haklısın ''dibine kadar yaşa'' diyerek çözülecek iş değil maalesef.Keşke öyle olsa :/
Nutella alıcak para yok ztn
@@lalgjcfkdsslc7674 oha cok mood ÖEÜRWÖŞPFIAPKÖWÜSOWJX
psikolojik desteğin maddiyata bağlı olması koca bir neslin sorunlarını çözememesiyle sonuçlanıyor. teşekkürler Türkiye
@Cornelia Hale ben araştırdım ama ayda bir seans falan o tarz yerler
Çok araştırdım, paran yoksa olmuyor. Online bile 45 dksı 100 liradan aşağı yok. Devletin psikologları... Bana hep kötüleri denk gelmiştir belki bir şey demesem daha iyi
O kadar haklısın ki . Psikolojik tedavi görmek istiyorum ama maddi durumum bunu karşılayamıyor. Böyle devam etmek zorundayım. :(
@Cornelia Hale haftada bir oluyor
Arkadaşlar farkında mısınız çoğu para tuzağı psikolog sayısı çok artıyor ama ona oranla hasta olan insan sayısı da artıyor tam tersi olması gerekirken. Çünkü psikoloğa gidenler bir ilaçla geliştiriliyor genelde (benim yaşadığım gibi) O yüzden herkese duyurmak istiyorum hepimiz iyileşelim istiyorum hiç üşenmeden uzun uzun yazabilirim isteyen istediğini sorabilir ama önce youtube da kanalı olan İzzet Güllüyu izlemenizi öneririm çünkü benim iyileşmemin sebebi ve umarım sizin de iyileşmenize sebep olur ♡
Videoyu izledikten sonra “Annesiyle babası da izlemez mi bu videoyu, dedikleri sorun olmaz mı ?” diye düşündüm. Sonra doğruları söyleyemeyip bastırılmaya ne kadar alıştığımızı farkettim...
Ben de ben de...
bende annesiyle babası tüm bunları duyduklarında (her ne kadar kızlarının bu konumda olması onların suçu olmasına rağmen âmâ Tuvba'nın da dediği gibi bu sonsuz bir döngü )üzülmezler mi ? diye düşümdüm Sonra beni çok üzdükleri için başkalarının üzülmesi konusunda ne kadar hassaslaştığımı anladım.
Aynen knk 27 yaşında kıza karışıcaklar izleseler
@@nefarkeder4707 kimse yorumlarda ailesinin karışacağını söylememiş kendi düşüncelerimizin nasıl geliştiğini ifade etmişiz o kadar
aynısı...
iki dakikalık üzüntüleri depresyon diye adlandırılıp her dengesizliğe bipolar dendiği için gerçekten bu tarz hastalıklara sahip insanlar kendilerini ifade etmekten çekinir hale geldi.
Bir de gerçekten o hastalıkla savaşıyor olsan bile sana inanmayıp hayır sen bipolar değilsin bipolar olan böyle olmaz , sen depresyonda değilsin falan diyorlar. Çok sinir bozucu çok.
insanlarin artik bir seyleri gercekten anlamasi lazim. bazilari gelir her agladiginda depresyondayim der ama bazilari gercekten depresyondaysa cevresi onu gormezden gelir. hayat cok dengesiz
@@selcaneren5871 İZZET Güllüyu izleyin umarım siz de benim yendigim gibi yeniceksiniz
@@kkarma777 İzzet Güllüyü izleyin
@@lidyasnow4169 teşekkür ederim
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım
“Oğuz Atay , Tutunamayanlar”
Bunu o kadar ben yazmışım gibi ki off ama sonum selim gibi olmayacak. İzin vermeyeceğim
Depresyondaki bir insanın hissettiklerini daha önce depresyon geçirmemiş birinin anlayabileceğini hiç sanmıyorum. Kesinlikle her çöküş depresyon değil.
Ben depresyona 15 yaşında girmiştim ve bu 2 sene sürdü, bittikten sonra da yoklamaya devam etti. Baya şanssız bir çocuktum maalesef. Babam annemi hep döverdi, aldatırdı. Eve içip gelirdi. O içince annem kardeşlerimle beni odamıza gönderdiğinden bizi salonda göremezdi, göremeyince de sinirlenir kapımızı yumruklardı çıkın diye. Nikahlı da değillerdi annemle, imam nikahı vardı sadece. Benden 4 yaş küçük bir kız kardeşim, 5 yaş küçük de bir erkek kardeşim var. Küçükken onlarla en çok ben ilgilenmek zorunda kaldım. Eh, eğer birine bakmak gibi bir sorumluluğunız varsa isteseniz de istemeseniz de büyüyorsunuz. Bir gün annem, ben ve kardeşlerim evden kaçtık. Anneannem annemin doğumunda vefat ettiğinden dedem tek başına yaşıyordu. Onun yanına gitik. Neyse ki dedem çok iyi huylu bir adamdır da annemi reddetmedi. Korkunç günler geride kaldı derken tabii ki babam denen herif peşimizi bırakmadı. 1 sene kadar uğraştık herhalde, sonra dedemi de alıp başka bir şehirin bir köyüne taşındık. Gel zaman git zaman 15 yaşıma yaklaştım. Dedem de iyice yaşlanmıştı, pek iş yapamadığından annem dedeme bakardı. Ben de her zamanki gibi kardeşlerime bakardım. Hayalim hep tiyatrocu olmaktı. Tiyatro metinleri okur kardeşlerimle kendi kendimize oynardık. Genel olarak zamanımı anneme yardım ederek, ders çalışarak ve rol yaparak geçirirdim. Kardeşlerimle oturur örgü örer, resim yapardık. Şöyle düşününce keyifliydi. Sonra 15 yaşıma geldim, dedem vefat etti, annem hastalandı ve benim depresyon dönemim başladı. Zifiri karanlık bir ormanda benden başka bir nefes sesi, hiçbir şey görmeden ağaçlara çarpa çarpa kaçıyorum fakat bir kaçış yolu bulamıyorum gibiydi. Önce tiyatroyla ilgilenmeyi bıraktım, sonra kardeşlerimle ilgilenmeyi. Mecburiyetten bir süre programlanmış bir robot gibi ev işlerine yardım ettim. Yavaş yavaş azaltarak sorumluluklarımı bıraktım. Okulu ihmal ettiğim oldu, notlarım düştü. Kilo verdim, yediklerimi kusmaya başladım. Halisünasyon dahi görüyordum. İntihar fikri çok geçti kafamdan. Köyde yaşadığımız için dağlık, yüksek yerlere sık çıkmaya başladım. Eğer öyle bir yerden atlar da ölürsem ayağım kaydı düştü sanarlar ve kendilerini suçlamazlar diye düşündüm. Daha az duş almaya başladım. Daha az hareket etmeye başladım. Hiçbir şey yapmadığımdan tüm gün oturur kitap okurdum, oturup sadece duvarı izlemeye başladım. Öyle büyük hüzün, sıkıntı vardı ki içimde, kalbimin yerinde boşluk hissediyordum. Birine de söyleyemedim. Kime söyleyeceksin ki, 10 yaşındaki kardeşine mi, hasta ve onca şey çekmiş annene mi. Neyse daha uzatmayayım. Bir şekilde kendi kendime aştım bu durumu. Şimdi ne yaptığımı sorarsanız, İstanbul'a gittim ve tiyatrocu oldum. Annem vefat etti. Erkek kardeşim öğretmen ve kız kardeşim de mühendis oldu. Babam öldü mü, ne yapıyor bilmiyorum. Yaşadığım şeyleri hiç yaşamamış olmak isterdim ama yaşadıklarım beni şimdiki ben yaptı. Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum. Babam ile yaşamayı depresyonda olmaya tercih ederdim. Lütfen depresyondaki tanıdıklarınıza bu bizden uzaklaştı diyip alınganlık yapmak yerine yardım edin. Bu kadar uzun şeyi okuyan olur mu bilmem ama, bu da benim hikayem. :)
Çok duygulandım okurken seninle gurur duyuyorum harikasın ve çok güçlüsün 💞
Ben okudum
Güçlü bir kitap karakterinin hayatını okudum sanki çok güçlüymüşsün imrendim sana
Umarım her zaman mutlu olursunuz
@@memetabac2942 Çok teşekkür ederim, umarım herkes hep çok mutlu olur.
Hiç kimse tuvbanın bu videosunu izlemeden anne baba olmamalı diye düşünmeye başladım. Çünkü bir annenin veya babanın 2 sn de gelişigüzel yaptığı bir hareketin o çocuğu o an ve gelecekte ne kadar etkilediğini çok net bir şekilde gösteriyo tuvba. O çocuk diyip hiç umursamadan yaptığımız davranışlar o çocuğun büyüyebileceğini unutularak yapılan davranışlar o insanın bütün hayatını etkiliyo. Lütfen karşınızdaki bir çocukta olsa ona karşı düzgün davranışlarda bulunun...
dşrekt hiç kimse bir psikoloğa gitmeden anne-baba olmamalı bence zaten
@@serresenakotan3803 kesinlikle öyle.
Anne baba ve öğretmen olmak için kesinlike psikiyatrik muayene gerekli. Her ikisi de insanların hayatını çok etkiliyor.
@@serenaykyoroglu1519 çok doğru gerçekten.
Anne olmama daha çok var ama Tuvba sayesinde kardeşime daha düzgün davranmam gerektiğini anladım :)
depresyon hakkında hiçbir bilgisi olmayan insanların bu kadar acımasızca yargılaması çok üzücü. seni seviyorum tuvba 🤍
Benim çevremdeki herkes böyle işte
"İnsan bazen sevilmekten çok anlaşılmayı ister"
~George Orwell-1984~
*George
@@zumrayalcntepe8379 düzelttim
Çok haklı..
yoo
@@ozyavlr tmm knk
“Çocukken anne babasıyla yakınlaşmaya çalıştığında incinen çocuklar kimseye yakın olmamalıyım kararı alır ve tüm hayatı kimseyle gerçekten bir yakınlık kuramadan tüketir gider.” hits diff
...
..
9 yaşındayken omzuna başımı yasladığımda git başka yere yat diye azarlamıstı babam simdi diğer kızlar babaları eve geldiğinde onu öpüp hoşgeldin diyo sen neden demiyosun diyor o eve geldiğinde kalbimin hızlandığından haberi yok en çok canımı yakan da bu
@@asl5245 boş ver be cidden bi yerden sonra boş verin salın yani olmadı bikere ben benim sen sensin doğduk ve yaşıyoruz elbet ölecez de geleceğini güzelleştir sen kendini sev çok sev kendini çünkü sen özelsin,
@@user-rc6mt2yu5e Öyle yapmaya çalışıyorum teşekkür ederim❣️
Kendini konuşmaya zorladığını,gözlerinden akmaması için tuttuğun yaşları fark ettiğimde buğazımda bi yumru oluştu... tavsiye verebilecek biri değilim ama seni sevdiğimizi unutma tuvbik
Ebeveynlerin açtığı yaraları kimse kapatamıyo ne yazık ki, savaşmaktan yoruldum.
pes etme bebeğim seni seven insanlar karşına çıkacak hayatın inanıyorum ki kendi düzenine kavuşacak ve güçlü kalabileceksin seni seviyorum kendini sev ❤️
@@yd3069 teşekkür ederim umarım öyle olur, ben de seni seviyorum 😂
Neden haklısın neden haklı olmamak bu kadar zormu
...
beynimizi böyle şartlamak o kadar yanlış ki.. eğer sen böyle düşünürsen böyle olur, neye inanırsan o olur. ardayamana bi bak instada. spotifyda da podcasleri var
terapiye gitmek istediğimi aileme söylediğimde sanki ne sorunun var, ailen yanında, istediğin her şey elinde, inancı olan birisi terapiye ihtiyaç duymaz diye cevap almış birisi olarak ve benzer bi aileden gelmiş olduğumuzu düşünerek seni şimdiki haline gelebilmiş olduğun için tebrik ediyorum tuğba.. en zoru ailenden gördüğün şeylerin aslında öyle olmaması gerektiğini fark ettiğin an ve ne yapacağını kime anlatacağını bilemeyip sadece kendini suçlamaya ve sorgulamaya başladığın o ruh halinden kurtulma çabası. bu videoyu izleyince kendimi sana bin kat daha yakın hissettim. umarım en kısa zamanda benzer hisseden herkes kendi yolunu bulur ve sorunlarını çözer. seni çok seviyorum sen çok güçlüsün.
Benimde ailem boyle
Kimseye bişi söylemek zorunda değilsin. Sorun cözüldü ?
Bir şey yapmak istiyosan yap, herkese rapor vermek zorunda değilsin. En basinda öyle yapsan bi sorun kalmiycak. Buraya yorum atmicaksin
@@Sezqin psikolog için para gerekli? 18 yaşından küçük birey nasıl yapsın bunu?
@@Sezqin Aynı şeyleri yaşamadan birşey söylemeye hakkın yoktur tabiki düşüncene saygı gösteriyorum fakat @selin özkan ın anlattığı durumların ve tuvbanın anlattığı durumların tıpa tıp aynısını yaşıyorum . Bu depresyon,mutsuzluk tek başına yenilemeyecek kadar zor bir savaş ve bu savaşı yenmek için içini dokmen gereken bir terapist vb. kişilere ihtiyacımız var . Bunun yanında o kişinin ailesinin maddi durumu olsa bile anlayış durumu yoksa eğer bu bitti demektir terapist merapist yok demektir .Kendisi 18 yaş altı ise zaten hesap vermeden, sormadan gidemez. Çünkü kendi durumunu daha kuramaz hâlde Bilginize...
Disslike atanlar depresyon ayağına yorgan altına girip nutella yiyenler herhalde
hahahhahahaha aynen
Sanirim
sude alkıs be like
@@Shaphireit aynen ya
@@Shaphireit ayn ya
bir gün psikiyatriye giderim ve "hiçbir hastalığın yok. sadece üzülmüşsün bu yaşlarda normal" derler diye çok korkuyorum. iki yıldır böyleyim ve bunun bir hastalık olmadığını öğrenmek beni yok eder. çünkü bu daha iyisi olamazsın demek. sonuçta bozuk olmayan bir şeyi tamir edemezsin.
Erva, çoğu depresyon hastası insan bunu düşünür. Çünkü çevrelerinde onları anlayabilen birileri yok ve acıları küçümseniyor. Oysaki tıpta bir insanın kendini iyi hissetmemesi bile hastalık tanısı koymaya yetecek bir kriterdir.
Ben de böyle düşünüyorum üzülmeye hakkım yokmuş gibi. Herkes benimle kesin aynı seyleri yaşıyordur en ufak şeyleri bile dert ediniyorumdur diye kimseye derdimi anlatmıyorum ve biliyor musun bıktım
@@allmyfridensalwayslietome5585 bensin...
@@allmyfridensalwayslietome5585 alakası yok
Arkadaşlar bı güncelleme yapayım dedim daha da kötüyüm artık intihar düşüncesi ilk defa bugün kafama yerleşti. Ama yine de çok korkuyorum kendime ani bı uzuntuyle bı şey yaparim diye. Galiba bı psikiyatriste gidip ilaç isticem.
en kötüsü de benim bir sürü psikolojik rahatsızlığımın olması, onlarla mücadele etmem annemin babamın bunları asla görmemesi benim teselliyi yazmakta , ağlamakta ,şarkılarda aramam asla iyileşememem ve benim ders notlarıma göre değer görmem...
ve tuvba seni o kadar iyi anlıyorum ki o ölecekmiş hissi,nefes darlığı,ne yapacağını bilememek...
umarım ilerideki hayatında mutlu olursun ileriye bak ve ekonomik özgurlugunu kazanip kendi hayatini kur bence ❤
@@dildo_swaggins1107 bu yazdığın şey onun durumunun daha da kötüye gitmesine sebep olabilir ya da kendisine zarar vermesine sebep olabilir birazcık insanları kırmayın rahatsızlık demiş demek ki bu rahatsızlığının kesinleştiği belli demek ki düz bi ergenlik değil sadece o yüzden yazmadan önce biraz düşün/düşünün
@@dildo_swaggins1107 ciddi misin bu yazdığında gerçekten
@@dildo_swaggins1107 şu damgayı yapıştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz???
Yapabilirsen mutlaka psikoloğa git. Umarım yakında iyileşirsin.
uzun zamandır cidden terapiye gitmeyi çok isteyip bunu aileye söyleyememek.. çünkü biliyorum ki söylesem bile: "ne yaşıyorsun sen sanki, deli misin" gibi cevaplar alacağımdan çok eminim
:/ ben söylediğimde dalga geçiliyor..
@@nidasu5252 bende çok eminim dalga gecilecegine, her şeyi yüzüne vuran bir ailen olunca gerçekten çok daha zor oluyor
hemen alacağım cevap:
-bu yaşta nasıl problemin olabilir yediğin önünde yemediğin arkanda
@@sevvo728 o kadar haklısın ki, yks ye hazırlanıyorum sürekli diyolar ki sınava çalışıyorsun sanki bize ne yapıyorsun, yemeğini de yiyorsun her şeyin önünde.. her şey keşke onların dediği kadar kolay olsa
İntihara kalkışacağım için eve polisin geldiği gece bile bir sorunum olduğunu düşünmediler ve çevremde hayatımda gerçekten olmayan insanlar bile terapi al diyor. Alabilsem böyle hayatta kalmaya çalışmazdım sonuçta değil mi? Aile , insanlar hiçbir fikirleri olmadığı halde sadece konuşuyorlar.
"Ben babamdan öğrendim nasıl baba olunmayacağını"
Sus ulan sus
"kimseyle konuşamıyor, derdimi anlatamıyordum. çünkü ne olduğunu anlamıyordum"
"anlaşılmaya çok ihtiyacım var" biz seni anlıyoruz tubikciğim. seviyoruz da her zaman da yanındayız sakınn unutmaaaaa
'neden çirkim hissediyorum' adlı videon gibi bu da. çok garip hissetiriyor ve her seferinde ağlatıyor. o videon hep elimin altında ve sürekli izliyorum bu da böyle olucak sanırım
Hissetme o zaman?
@@nefarkeder4707 nasi aklima gelmez
@@theriverinheaven4373 sizin de insanlarda değer verdiğiniz şey karakter değil de dış görünüşse üzülmeyi hak ediyorsunuz köpek gibi
@@nefarkeder4707 insanlarda dis gorunuse gram deger vermem
@@theriverinheaven4373 kardeş sen boş ver bunlar anlamaz zaten.Biz seni anlıyoruz🤍
Sadece 6 dakika dayanabildim ağlamadan bu videoyu izlemeye. O kadar benzer o kadar tanıdık şeyler yaşıyorum ki seninle bunlarla yüzleşmek beni her seferinde çok zorluyor. Geçtiğimiz perşembe günü başladım ben de terapiye, çok zordu ve bir süre daha zor devam edecek gibi. Bu yorumu buraya daha sonra dönüp de izlediğimde görebilmek için atıyorum. seni seviyorum tuvba
"Herhangi bi başarımda asla sırtım sıvazlanmdığı için kendimi değersiz ve yetersiz hissediyordum"
Ben de bir şey başardığımda(bu şey büyük olsa bile)içimden hep"hayır ben başarılı değilim beni tecrübesiz insanlar tebrik ediyor"diyorum içimden(mesela profesyonel bir resim çizdim diyelim bunu bir ressam beğense bile)"hayır o yalan söylüyor ben aptalın tekiyim"diyorum içimden.Ve rastgele bir videoda ise bunun aşırı özgüvensizlikten olduğunu öğrendim...
Aynı durumdayım , başarılarım zaten yapmam gereken şeyler olarak empoze edildi hep bana😔
@@merveunal2398 ilk defa kendimi yalnız hissetmedim.Benimle aynı şeyleri yaşayanları görünce içim bi' tuhaf oluyor.
@@aylinazrabolat1590 başarmak zorundayız bir şekilde başka seçeneğimiz yok
17 yaşındayım. Sınava erkenden hazırlanmaya başladım. Ailem sınav senesi aşırı tuhaf bir moda giriyor. Dershanede bir konuyu gördüysem onu o an anlamam bekleniyordu.Bir ara ders çalışıyordum saat 4 sıraları çok yoruldum kalbim böyle o kadar hızlı atıyordu ki sakinleşmek için yatağıma girdiğimde birden kalbimin atmadığını hissettim ayağa kalktım yemin ederim bedenim uzanıyordu çığlık attım annem duymadı bir daha çığlık attım yine aradan 2 3 dakika sonrasında annem geldi ve bana sadece 1 kez bağırdığımı söyledi. Gözlerim kıpkırmızıydı. Ölüm korkum zaten vardı bu olaydan sonra daha da çok arttı. Annem asla inanmadı uyuduğumu söylemişti ama uyanıktım hiç bu konunun üstüne gitmediler iyi miyim değil miyim sormadılar. Ailemin baskısı, bir şeyde iyiysem onu beğenmeyip daha da çok istemeleri daha bir çok şey. psikolojik desteğe ihtiyacım var bunu en son lgs zamanı istemiştim annemler psikoloğa anlattığım her şeyi çıkışta bana sorarlardı anlatamadığım için bir de onun için azar yerdim. Dolayısıyla psikoloğa asla kendimi anlatamadım. Bu videoda anlatmak istediğim her şeyi gördüm. Ama buraya bunu bırakmak istiyorum. İntihar düşüncelerim beynimin içinde çoğalıyor, ama ölüm korkum engelliyor.
Eğer biriyle konuşmak istersen burdayım.
Ben de seninle benzer şeyler yaşıyorum konuşmak istersen buradayım
Ölüm korkusu zirvede ve terk edilmiş 15 yaşında harabe bi çocuk olarak... ne demem istediğini çok iyi anladım. İntahar etmeyi bende düşündüm. Ama ... Ölüm korkum engelledi . İyiki de engellemiş.. sen de ne olursa olsun ayakta kal . Bi Tuğçe vardı ayaklarının üstünde duramazken başkalarına ayak olmaya çalışan ... sonra da başkaları tarafından ayaklarından olup yürüyemeyecek duruma gelen ... yazarın da dediği gibi insan bazen kendini seven değil anlayan insanlar istiyor. .. Bi ihtiyacınız olursa burdayım...
Alışıyorsun . Olaylara değil. Böyle yasamaya ...
Bazen diyorum çok erken değil mi alt tarafı 15 yaşındayım... ne babamın alkolik hallerine .. ne çok sevdiğim birinin beni hayatından çıkarmasına.. ne de bu kadar psikolojimi bozacak şeylere layık bi insanım
Ama hayat bi yol. Ne zaman biteceği ya da hangi yolu takip edeceğin belli değil. Bazen taşlı yollara sahip olur insanlar bazen camlı yollara ...İkısı de canını yakacak . İkisi de seni yoracak ve sinirlendirecek ama yoldan geçmek zorundasın. Bazılarının hayati daha kolay .. Bazılarınki daha zor . Herkes kendine göre zorluklar yaşıyor. Ama şunu unutmamak lazım her taşlı yol denize ulaşır. . . Bi gün o denize ulaşmanız dileğiyle. .
Sedra dediklerin tam olarak astral seyahate çıktığını gösteriyor
@@xxxx-nr6pl hayır abi ne alakası var ayrıca anlatmak istediğim olay gerçekten farklı bir şey
3 senedir depresyonla uğraşıyorum,2 senedir psikoloğa gidiyordum ama bu sene ara verdim(ihtiyacım var o ayrı konu hjrfkldşs) atak geldiğinde ya da çok dolduğumu hissettiğimde defterime ağlayarak bir şeyler yazıyorum, yazdığım şeyden çok korkuyorum ve okumadan geçiyorum,bir iki ay sonra cesaret edip okuduğumda da hep dağılıyorum zaten. kendimin bile okumasına izin vermediğim şeyler bunlar.Geçen Twitter'da depresyonla ilgili birkaç tweetini gördüm ve vay be dedim,bu video da aynı şekilde;deftere yazdığım şeylerle senin yazdıkların o kadar benzer ki,hatta bazen aynı cümleleri kullanmışız.ben yazdıklarımı bile kolayca okuyamazken senin kendi içini, dürüstçe hem kendine hem de tüm dünyaya açman çok cesurca Tuvba, depresyon ve bu gibi mental hastalıkları olduğu gibi konuşan,romantize etmeyen,küçümsemeyen birisinin youtube'da bunları dile getirmesi çok güzel bir şey,umarım en yakın zamanda atlatırsın,atlatırız.Bütün güzellikler senin olsun
çok güzel yazmışsın, bi şey sorabilir miyim?
Umarım bu yorumu okursun ben de benzer süreçlerden geçtim psikolog İzzet güllünün youtube videolarına bakmanı öneririm♡ Benim iyileşmeme sebep oldu
@@nazl3161 seni iyi anlıyorum ben de o kadar çok psikolog izledim ki hiçbir faydası olmadı umudumu kesmeye başlamıştım ama bu kanal hiçbirine benzemiyor lütfen dinle
Ben de depresyonun dipini yaşadım hala
"En dip çok tehlikeli istediğinde çıkmayı bırak yukarı bile bakamıyosun. " diyince Sude Alkış'ın depresyondaki kişilere "çıkmaya çalışma dibine kadar yaşa" tavsiyesi ve istediğimde depresyona girip çıkıyorum diye kendini savunması geldi aklıma. Gerçekten fikirsiz ve empati yapmayı bilmeyen insanlar bu konuda görüş belirtmesin.
Evlenmeden önce insanlara psikolojik destek verilmeli ve insanlar kendi yüklerinden kurtulduktan sonra ebeveyn olmalı
Çok çok haklisin
ayyynen öyle
"tüm iç organlarımı boşaltmışlar yıkayıp tekrar koymuşlar gibi" ne kadar güzel anlatmış içini
bunu spotify a podcast olarak atarsan gerçekten çok dinlenir
Anneme..anne ben iyi değilim içimde bir şey var atamıyorum delircem beni psikoloğa götür diyerek ağladığımda annem kolu bacağı kopan insanlar var sen niye kötü olasın dedi. Resmen depresyonda olduğumu kabullenmek istemedim benim her şeyim var mutlu olmam gerekiyor diye..etrafımdaki herkes bana bir şeyler olduğunu anladı ama annem anlamadı. en kısa zamanda kendi ayaklarımın üstünde durmaya başladığımda bir daha yoklamaması için gidicem. Ve bu vidyo için çok teşekkür ederim tuğba hem kendini açtın hem de ben çok bilinçlendim bu konuda 💖💖
Peki kötü bişey mi yaşadın
Peki şu an iyi misin
Bir Psikolojik Danışman olarak söylemek isterim ki videonla, depresyonu anlatmanla, transaksiyonel analizi hayatında kullanmanla , kendi hayatına karşı farkındalık kazanmanla cok mutlu oldum. Guzel günler eminim ki sana cok yakın.
Tüylerim diken diken izliyorum. Çünkü bu bana benziyor. Anlaşılamayacağımdan eminken biri gelmiş beni bana anlatıyor resmen. Teşekkürler tuvba.
bu videoyu mart 2021'den beri açıp açıp başlatamıyordum. yine kötü bir dönemden geçtiğim bu süreçte, dayanacak gücüm yok diye zarıl zarıl ağladığım bugün bu videoyu açma cesaretini gösterdim. dakikalardır ağlıyor ve yastığıma sarılıyorum. yaşadığın süreçleri ve hissettiğin şeyleri bunca insana karşı kalkıp söyleyebildiğin için seninle gurur duyuyorum. iyi ki varsın.
Sosyal medyadaki kişiler, insanların hayatlarında neler yaşadığını bilmeden çok acımasız ve yargılayıcı yorumlar yapabiliyorlar. Gerçekten çok yazık. Bir insanın yaşadığı şeyleri yaşamadan o insanı kimse yargılayamaz.
Haklısın reis
Bize ne
16 yaşındayım şuan. seni sanki kendimi dinlermişçesine çok, çok iyi anladığımı fark ettim... videonun ortasına varmadan gözlerim doldu. kendimde birkaç şeyi fark ettim. ne hissettiğimi şuan ifade edemiyorum ama bu video için teşekkür etmek istiyorum sana. keşke içimde beni yiyip bitiren şeyler artık orayı terk etse
Terk etmesinde umarım benim bu yorumumun faydası olur psikolog İzzet gulluyu izle♡
@@lidyasnow4169 teşekkür ederim hemen bakıyorum 🥺💜 ve sanırım benim daha çok konuşmaya, anlatmaya ve anlaşılmaya ihtiyacım var...
@@berryosa Ve aslında burda ihtiyacımız olan bize doğru bir bakış acisi sunulması bence İzzet Güllü bunu sağlıyor
@@lidyasnow4169 şeyma :)
@@denizdenniz5874 anlamadım?
Sude alkış'ın depresyon story'sinden sonra buraya gelmek... Minik tuvba o küçük kalbiyle neleri atlattı bunu mu atlatamayacak :')
🥺🤍
queen is back
Kanalıma göz atarmısınız?
'Test çözmek yerine kitap okuyor diye kitapları yırtılan o kız çocuğu,bir gun annesinin mandoliniyle hic bilmediği halde bir şeyler çalmaya çalışıp eğlenirken,mandolini elinden alınıp kırılan o kız çocuğu bir şeyleri bırakamıyor.'
Ebeveynlere okutulması gereken bir söz
Profil resminin güzelliği 💜 zuko
@es es işte bunlar beynimizin içine işliyor ve sonradan fark ediyoruz. Umarim bize bunlari yaşatan aileler gibi bunları yaşatmayız başka insanlara💞
17:55 "Bir canavar tarafından kovalanıyormuş gibi hissediyorum." Videoyu özetliyor bence bu cümle. 20 yaşına gelmeme rağmen her gün kafamın içinde duran o canavar ;
Babamın ve annemin beni yetiştirirken yaptığı hatalardan oluşuyor. Nolur evlenirken gerçekten iyi bir anne - baba olup olamayacağınızı güzel düşünün.
Aynı böyle bir durumum olduğumu aileme söylediğimde "ne yaşadınki sen, neyini eksik ettik senin ,senin yerinde olmak isteyen bir sürü insan var " gibi tepkiler alıp odamdan hiç çıkmayan bütün zamanımı kitaplar filmlerle geçiren yeme bozukluğum olduğu için 3 ayda 8 kilo vermiş olan ben bu videoyu beğendi 🥲👍
Ben
Off aileler o kadar bilinçsiz ki...
Bende kilo aldım depresyondan 8 kilo aldım
Kimse bir başkasının her türlü ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamaz ve bu sebeble neyini eksik ettik gibi soruların muhtemelen çok fazla cevabı vardır. Ebeveynlerin bu lafı hiçbir şekilde gerçeği yansıtmaz.
Uff neyin eksik ki? Beni yaralayan soru da bu oluyor her zaman her an ben şımarığın tekiyim tembel beceriksiz elindekilere sukretmeyi bilmeyen aciz bir varlık aynen böyle hissediyorum 😭😭 hasta miyim şımarık miyim bilmiyorum 😟😟
o yırtılan kitaplar, kırılan mandolin
anlatırken nasıl da gözlerin doldu. benim de doldu. aileler nasıl bir şeyin en doğrusu böyle böyledir diyip ona kötü körüne bağlanarak sürekli uygulamaya çalışıyor aklım almıyor. çok iyi insanlar da olsalar kendi evlatlarına düşmanından daha fazla zarar vermişler. eminim şimdi onlar da çok pişmandır böyle yaptıklarına. ama neye yarar, keşke biz ailemizden böyle gördük doğrusu budur demek yerine biraz kendilerini geliştirebilselermiş :(((
en cok onlardan bahsederken sesi titredi o sesi titredigi an parcalandim resmen...
Öyle Bir Geçer Zaman ki"deki Mete sahnesi resmen, çok üzüldüm
Artık dayanamayacak haldeyken psikoloğa gidelim dediğimde bana destek olan ilkokul mezunu bir annem, tüm depresyon sürecimde bana nasılsın diye bile sormayan, psikoloğum çağırdığında bana üniversiteden yeni çıkmış biri mi akıl verecek diyen üniversite mezunu bir babam var.
narsist baba. bende de var aynısı :)
@@yektacan2318 çok zor :)
aynısı aynısı aynısı..psikoloğum babanla acilen görüşmem lazım dediğinde bile onun bu görüşmeyi kabul etmeyeceğini o kadar iyi biliyordum ki..narsist bir babanın kızı olmak her şeyden daha ağır
@@berfin7710 ben babama o kadar kör kütük aşıkmışım ki onu öylesine mükemmel sanmışım ki gelmeyeceğini bile düşünememiştim. Sonrası zaten hayalkırıklığı
benim de annem narsist ve bu çok yorucu
youtubeun en dürüst düzgün insanı olabilirsin 🥺 seviliyorsun tuvba 💘
Kanalıma göz atarmısınız?
@@Mediinely rus musun
@@z.sdwniz4917 ben hayır
@@Mediinely peki nerelisin
@@Mediinely azerimisin
“Eskiden insanı intihara ne yaklaştırır asla anlamazdım dedim şimdi anlayabiliyorum...”
Bi şey farkettim sonra. "Yeter artık içine atmaktan vazgeç iyi değilsin ve iyiymiş gibi yapmak zorunda değilsin" dedim.
İzlemeden direk yazıyorum Umarım bu süreçten en kısa zamanda tam anlamıyla kurtulursun tubik , yaşadığın çok zor bir şey maalesef bu coğrafyada depresyon şımarıklık olarak algılanıyor:(
bundan 2 yıl önce yani 10. sınıftayken sadece bir arkadaşım vardı. (sınıf beni dışlamıyordu ve herkesle anlaşıyordum ama kimseyle bir yakınlık kuramıyordum.) sonra internetten arkadaş edinmeye başladım. benim yaşlarımda, aynı müziği dinlediğimiz, aynı yemeklerden hoşlandığımız, görüşlerimizin benzer olduğu kız arkadaşlar. 8. sınıfta okuldan birinciliklr mezun oldum ve 9. sınıftayken de ilk 5teydim ama telefonla onlarla konuşurken o kadar eğleniyor ve o kadar mutlu oluyordum ki zaman akıp gidiyordu. bir süre sonra bu bir bağımlılığa dönüştü ve derslerimde düşüşler yaşanmaya başladı. diyabetim ve insülin kullanıyorum. ilacımı aksatmaya, kullanmamaya başladım. bir süre sonra internetteki arkadaşlarımla da konuşmamaya, sadece video editi vs. yapmaya da başladım. banyoya girmeyi reddetmiştim çünkü bunlarla zaman kaybedemezdim. iletişim becerilerim biraz olsun artmıştı ama hem ruh hem de beden sağlığım iyice bozulmaya başlamıştı. sanırım bir kere panik atak geçirdim. nefes alamıyordum, öleceğim sanmıştım. teyzemin evindeydim ve teyzem taklidimi yaparak bana gülmüştü. insülin hayati önem taşıyan bir ilaç. ölmekten ne kadar korksam da yaşamdan vazgeçmiştim sanırım. bunlar yaşandıktan yaklaşık 5 ay sonra bir akşam annemler misafirlikteyken kusmaya başladım ve ben o sabah rahatsızlanacağımı rüyamda görmüştüm. ne kadar garip değil mi? hastalığımın başlarında (diyabet) inanılmaz disiplinli, çalışkan, düzenli, hayat dolu ve güçlü bir insandım. nereden bilebilirdim ki kustuğum o gün aslında komaya girmişim. annemleri aradım, geldiler, hastaneye gittik, doktor komaya girdiğimi söyledi. kustuğum için midemi üşüttüğümü sanıyorlardı annem ve babam. ben birçok şeyin farkındaydım oysaki. o gün vücudumun nasıl olduğunu size şöyle anlatabilirim: vücudunuzdan kemiklerim çıkartıldığını ve ayakta kalmak zorunda olduğunuzu düşünün, duramazsınız. taksi beklerken babam "kızım üşütmüşsün, kaldırıma oturma." diyordu ama ben ayakta bile duramıyordum. bu kadar şey yaşayınca o güne geri dönmek istemedim. hayatımın en kötü günüydü. şimdi ödüm patlıyor midem bulanınca. neden mi? aynı şeyleri yaşamaktan o kadar çok korkuyorum ki... hastanede yatarken kimseyi görmek istemedim, psikolojik tedaviyi reddettim çünkü hiçbir sorun olmadığını ve sadece şımarıklıklarım yüzünden orada olduğumu düşünüyordum. o akşam babamdan yüzlerce kez özür diledim. 2 yıl sonra yani bugün yeniden eskisi kadar olmasa da düzenli ve başarılı, sağlıklı birisiyim. arkadaş edinmeye başladım ve şimdi asla kopmayacağım bir arkadaş grubum var. ailemle aram iyi. iletişim becerilerimi geliştirdim, olgunlaştım, önyargılarımı kırdım, sosyal medyayı doğru kullanmaya başladım. geriye dönüp baktığımda ortaokulda düzgün bir şekilde özgüvenimi ve iletişimimi arttıramadığım için bu lisede de devam etti ve iyice yalnızlaştım ve bu beni çok büyük bir girdabın içine sürükledi. şimdi düşünüyorum da o zamanlar birisi bana kızdığı veya dalga geçtiği için değil de öyle biri bile olmadığı için bu hale gelmişim. yalnızdım ve birilerine ihtiyacım vardı. annem ve babam hiçbir zaman sevgisini esirgemedi benden ama her zaman onların sevgisi beni doyurmadı sanırım ama şu an çok mutlu ve sağlıklıyım. yine zaman zaman şımarıklık yaptığımı düşünsem de yalnız olduğum için bunları yaşadığımın farkındayım. bu süreçte en çok kendimi sevmeyi ve hayattaki en önemli şeyin sağlık olduğunu öğrendim. birçok cümlenin içerisinde sanırım kelimesini kullandım çünkü psikolojik tedaviyi o zamanlarda reddetmiştim. korona surecini ve sınavımı atlattıktan sonra terapiye başlamayı düşünüyorum. okuldaki herkes arkadaşım oldu çünkü artık kendim gibi davranıyorum. sağlığım düzeldi çünkü kendimi seviyorum neyse içimi döktün biraz. umarım herkesin hayatı istediği gibi olur ve sağlığınız hep sizinle olur. benim gibi yapmayın ve lütfen bilgili birisine mutlaka danışın ve son olarak siz kendiniz gibi olduğunuzda sizi seven birileri oluyormuş ama önce siz kendinizi sevin.
sen rüyalarımda öldüğümü görüyorum dediğinde aklıma bir şey daha geldi. o zamanlarda her gece uyku felci geçiriyordum yani halk adıyla karabasan. uyku düzensizliği ve psikolojik olarak çöküş içinde olduğum için sanırım.
ben de şuan 9 a gidiyorum ve derslerim berbat sanal arkadaşlarım var onları çok seviyorum sence ne yapmalıyım
@@iceyel5280 şu an sanal arkadaşlarımdan sadece 1 arkadaşım ile iletişimimiz devam ediyor. eğer bu sende bir bağımlılığa dönüşmediyse bence kötü bir şey değil ama herkese hemen güvenmemelisin. derslerin için ise çalış demekten başka diyebileceğim hiçbir şey yok çünkü çalışmayınca olmuyor. elinden geleni yaparsan ilerde pişman olmazsın. gününü planlayıp arkadaşlarınla belirli aralıklarda konuşabilirsin ama eğer bunlar senin psikolojini etkiliyorsa diyebileceğim bir şey yok maalesef. bir uzmana danışman en iyisi olacak. 💖
@@ahm0kay0 galiba bağımlılığa dönüştü bilemiyorum ama zaten onların beni sevdiği yok sadece bazen kötü hissediyorlar yardım ediyorum ve uçup gidiyorlar beni kullanılan bir şeymiş gibi kullanıyorlar onun dışınds beni kullanmayan 1 arkadaşım var onlada 4. senemiz ondan vazgeçeceğimi düşünmüyorum ama şey söyliyeceğim ben aşırı asosyelim kendimi ifade edemiyorum gerçekte arkadaşım yok annemle babam bu duruma kızıyor ve kolaymış gibi arkadaş edinmemi istiyorlar bu arada randevu aldım yarın psikiyatriye gideceğim yardımın için teşekkürler
@@iceyel5280 ne demek..🧡 eğer kullanıldığını düşünüyorsan onların seni kullanmalarına izin verme lütfen. ayrıca telefon kullandığımızda bizi mutlu eden hormonlar salgılanır ve onu bıraktığımızda aynı duyguyu hissedemediğimiz için telefonu yeniden elimize almak isteriz. bu da bir süre sonra bende de olduğu gibi bağımlılığa dönüşüyor. uzmana danışmana çok sevindim. eminim ki bağımlılığı da diğer sorunları da bu şekilde aşarsın.. güzel şeyler seninle olsun.
gözlerim dolu dolu izledim tüm videoyu. 7 yaşında izlediğim bir çizgi film yüzünden temizlik takıntım başladı ve ne ailem ne de ben bilgisizliğimiz yüzünden psikoloğa danıştık. Yeterli bilgiye sahip olduğumu düşündüğümde de tek başıma üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğumu düşündüm. O kadar pişmanım ki. 17 yaşında OKB her şeyimi ele geçirdi. Üst üste krizler geçiriyordum, yatağımdan çıkmak istemiyordum, yalnız kalmak istiyordum ve kimse beni anlamıyordu. Psikolağa gitmem lazım dediğimde babam kapı koluna dokunmak bu kadar zor olmamalı dedi ve o beni o kadar kırdı ki. O an nasıl hissettiğimi asla anlatamam. Korkunçtu. Odama gidip ağlamaktan başka bir şey yapamadım. Herkese çöp muamelesi yapıyordum ve bu çevremdekilerden daha çok beni rahatsız ediyordu. Kendimi korkunç bir insan gibi hissediyordum, vicdan azabı çekiyordum.
Annem üç buçuk ay önce psikologdan randevu aldı ve birlikte gittik. Hayatımın en kötü anlarından biriydi. OKB tanısı koymuştu ve ilaç kullanmam gerektiğini söyleyip beni psikiyatriye yönlendirmişti. İlaçlardan korkuyordum ama psikiyatristim bana o güveni vermişti. Kat ettiğim onca yolu Selectra’ya bağlamak istemiyorum ama ben bu yolu kat ederken, o basamakları tırmanırken Selectra bana çok yardımcı oldu. Yeniden psikolog görüşmelerine başladığımda daha çarpıcı bir şey öğrendim. Ben sadece OKB hastası değildim. Beynim takıntılara ve anksiyetelere çok yatkındı. Geçmişte yaşadığım sosyal anksiyetem de bunun yüzündendi kilo takıntım da. Bu tahmin ettiğimden daha çok sarstı beni, hiçbir zaman tamamen sağlıklı olamayacağımı bilmek gerçekten üzmüştü. Bundan on yıl sonra her şeyi geride bıraktığımı düşündüğüm anda bile yakama yapışabilir. Bunu öğrendiğimde her şeyin başında olduğumdan sanırım kötü hissetmiştim ama şu an o kadar da korkutucu gelmiyor. Omzumda 10 yılın yükleri varken bile onca basamağı çıktıysam ilerde de başarabilirim. Hayatımın en iyi döneminde olduğumu söyleyemem ama en azından OKB’min en iyi döneminde olduğunu söyleyebilirim. En son ne zaman bu kadar rahattım hatırlamıyorum bile. Hiçbir şey için geç değil ve kimse hastalığını yenemeyecek kadar güçsüz de değil. Hastalığınızın kişiliğiniz olduğunu lütfen düşünmeyin.🧡
Umarım istediğini elde edersin
Aynı şeyleri yaşıyoruz bende şuan tam olarak bu durumdayım pff
@Ebrar eğer tek gerçek sorun maddi engellerse Elif Taştakne iki yıl önce ücretsiz ve oldukça başarılı olan psikologların/ psikiyatristlerin listesini çıkarmıştı takipçilerinin deneyimlerini paylaşmasıyla. Öne çıkanlarında hala sabit, orda yaşadığınız şehirdeki ücretsiz hizmet veren psikologlara bakabilirsiniz. ilaç kullanmak bence hala gözde çok büyütülüyor, çevremde gerçekten bir sürü insan var kullanan. abinizin deneyimine üzüldüm ve maalesef bu ülkedeki torpil oranının yüksek olduğu için böyle şeylerin bahane olarak kullanıldığını düşünüyorum. kimse size ilacı dayatamaz. ilaçsız da terapi alabilirsiniz ama ilaç kullanmak süreci hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. umarım ihmal etmez ve hayatınızı kolaylaştırmayı başarabilirsiniz. iyi günler.
yaklaşık 2 ay önce bi sebepten dolayı psikoloğa gittim ve iyileşeceğimi sanarken evdekiler yüzünden galiba durumum daha da kötüleşti... çünkü en ufak şeyde bile sen delisin senin psikolojik sorunalrın var gibi şeyler söylemeye başladılar ve bende gitmeyi bıraktım galiba en büyük hayalim başta ailem olmak üzere bütün sorunları olan kişilerin tedavi alması çünkü onalr yüzünden suçu olmayan kişilerin hayatları çöplüğe dönüyor.
Insanlara anlamdan yanlış bir şey soylemekten korkuyorum ama kendi suzgecinden gecirebikirsin söyleyeceklerimi.Eger tekrardan psikolaga gitme imkanın varsa bence ailenin düşünmeden söylediği sözler sana engel olmasın .Çünkü belli bir zaman sonra ailen hayatında çok küçük bir yer kaplayacak ve kendinle yanlız kalacaksın .Ben de pek şanslı değilim ama şu an bir şeyleri yönetmeye çalışıyorum özellikle ailemin benim üzerindeki etkilerini.Onlari kabullenip kendi fikirlerimle muhakeme yapmaya çalışıyorum.Belki bı denersin gerçi ben de daha başındayım ama .
@Meryem Aysu Ailenin bu yaklaşımı onların bu konuda yetersiz bilgiye sahip olmasından kaynaklı bu psikolojik surecler çoğu insanın yaşadığı yaşayabileceği normal durumlar bunu unutma sana tavsiyem İzzet Güllüyü izle♡
@@yinyang6169 İzzet Güllüyü izlemeni oneririm♡
@@Dysmb89 Ben o degilim sadece bana faydasi oldugu icin oneriyorum :D yine de merhaba
Ailemin karşısında panik atak geçirirken nefes alamazken bana da deli olduğumu söylemişlerdi
“there’s someone in my head but it’s not me”
pink floyd- brain damage
Ağağağağ üzdün🥺🥺
Sid Barret oldugunu dinlemeden anlayabiliyorum ya, hahah
Pink Floyd şaheserdir :)
:")
Sadece 14 yaşındaydım anksiyete ve panik atak krizleri yaşarken bir de yanında atakları daha da siddetlendiren hipertiroidiye sahiptim. Artan nabız,nefes alamama, bayılmakla bayılmamak arasında gidip gelme. 1 sene boyunca acillerden doktorlardan çıkamadım. Onca doktora gittim biri bile demedi psikolojik diye. En sonunda endokrinoloji doktorum dedi. Ama tabii işlerin psikolojik olduğu anlaşılınca bakışlar davranışlar değişti. Panik atak geçirirken annem babam bana bağırır, bilerek yapıyormusum gibi bakışlar atarlardi.oysa sadece nefes alamıyorum derdim,elim ayağım titrer,gözlerim dolardı. Bizim evde ağlamakta yasaktır. Mesela sınavdan düşük alacağım diye ağla okuldan alırım tehditi gelir,oraya gitmek istiyorum ya da istemiyorum de seni bir daha hiçbir yere goturmeyeceğim tehditi gelir. Böyle büyüdük biz. O yüzden bunda da tehdit gecikmedi annem neden bu halde olduğumu bile bile kendi sağlığıyla tehdit etti beni. Senin yüzünden dedi. O gün sevgiye güvene olan inancımı yitirdim. Yetmedi arkamdan konuştular hastalığımla ilgili yetmedi en ufak tartışmada hastalığımı one sürüp şeytan çarpmış seni bile dedi. Ben o tehditten sonra büyüdüm. Çocukluğumu,gençliğimi o gün orada bıraktım. Çünkü büyümek zorundaydım. Tek başımaydım ve her gün bir kaç defa şiddetli panik atak geciriyordum. Ölmek istedim. Ama bir insanın hayat hikayesi bana ilham oldu. Ölmekten vazgeçtim. Mücadele ettim. Araştırdım okudum. Bu küçük yaşta öyle tek başına doktorlara gitmek imkansız hele bir de küçük bir ilçede daha da imkansız. EFT yönetmini öğrendim ve uygulamaya başladım 2 sene sonra kendimi iyileştirmeyi başardım. Ve bunun yanında dünyanın en iyi yalancısı oldum onca lafa tehdite yanıma gelip iyi misin artık hastalanmıyorsun değil mi dedilerinde atak geçirirken bile kendimi sıkıp iyiyim demeyi başardım. İçimde sadece annemi affedemememin acısı var. Ben söylediklerinden sonra önce kendimi suçladım insan hasta olduğu için kendini mi suçlar ben suçladım. Kendimden nefret ettim. Oysa anksiyetenin temelinde anlaşılmak yatiyormus geçen bir psikolog seminerinde anlattı. Bende anlaşılmak istemistim. Ama bizim aile olumsuz duygulara travmalara saygı duymaz küçümser,akittigin gözyaşları hep aşağılanır. Oysa ben atak geçirirken bana sarılıp geçecek deselerdi her şey daha basit olurdu.annem hala aynı hayatımda onemsedigim en hassas olan noktalarımı ufacık tartışmalar çıkarıp sırf canımı yakmak istermişcesine tehditler savuruyor. Yapamazsın,basaramazsin,gidemezsin... Eskiden susardim artık susmuyorum. Beni paramparça etti, ilk zamanlar kirginligin yoğunluğu vardı üzerimde artık alışmışlığın nasır tutmuşlugun gücü var. Her şeye rağmen çok seviyorum ve affetmek istiyorum ama her affetmeyi istediğimde yeni bir canımı yakamaya çalışma çabası içine girdiğini görünce yapamıyorum. Nasıl çıkacağım bir affedememe durumundan bilmiyorum.
ayna gibi hissettirmen... konuştuğun her videoda farklı bir benliğim karşıma geçmiş benimle konuşuyor gibi. günlerce, aylarca, yıllarca düşündüğüm, içinde kaybolduğum şeyleri bir anda karşıma çıkıp pat pat söylemen. hem üzmen beni, bunları yaşamak zorunda kaldığımız için. hem aydınlatman beni, yalnız olmadığımı hatırlatman... çok değerlisin benim için.
Tuvba, kesinlikle bir şeyler yazmalı ve bunları bizimle paylaşmalısın. Cümlelerini okumayı, hissettiklerini görmeyi çok isterim. İyi ki varsın!
Psikoloğum beni Transaksiyonel Analiz kuramıyla tanıştırdığında ben de senin gibi çok heyecanlanmıştım. Bu sefer de aileme karşı inanılmaz bir öfkeyle dolduğumu fark ettim. Her şey onların yüzünden olmuş gibi davranmaya başladım. (Çoğunlukla böyleydi gerçi de...) Sonra Mark Wolynn'in Seninle Başlamadı kitabını okudum. Bu sefer yine senin gibi düşünmeye başladım: Evet, benim travmalarımın sebebi ailemdi ama onlar da kendi ailelerinden benzer travmaları genetik olarak devraldı ve bu böyle yıllar sürdü. Anksiyetemin doruklarda olduğu dönemler evden dışarı adım dahi atamıyordum çünkü dışarısı benim için tehlike demekti. Ölebilirdim, kaçırılabilirdim, buz dolu bir küvette uyanabilirdim daha da kötüsü tüm bunlar ailemin de başına gelebilirdi. Eve misafir bile kabul ettirmediğim, okula dahi gidemediğim korkunç zamanlar yaşadım. Bahsettiğim kitabı okuduğumda şunu fark ettim: Aile büyüklerim göçmendi ve inanılmaz kötü şeyler yaşamıştı. Onlar için "yeni bir yer" kavramı eşittir "tehlike" demekti, aynen benim hissettiğim gibi. Küçük çaplı bir aydınlanma yaşadım. Bu kadar eski travmaların bile genetiğimize kodlanmış olması beni çok çaresiz hissettirdi. Şu an hala psikolojik tedaviye devam etmeye ihtiyacım var ama edemiyorum. Buraya bunları yazdım çünkü yaşadıklarını birebir hissettim. Belki o 12-13 yaşında depresyon, anksiyete tanısı konan küçük kız çocuğu bugün başkalarına yardımcı olabilir. O zaman bana kimse yardımcı olmuyordu, kimse anlamıyordu en başta da ailem. Bugün 24 yaşına geldim ve hala o kaçtığın canavar benim de peşimde.
Psikolojik hastalıklar kendinizi havalı göstereceğiniz bir şey değil, sizi içten içe bitiren korkunç bir şeydir. Lütfen benzer duygulara sahipseniz yardım alın...
Yaklaşık 3yıl önce falan piskolojik rahatsızlıklarin havalı olduğunu düşünürdüm taki başıma gelene kadar bu anlatılamıyocak kadar kötü bişey
İzlerken tek yapabildiğim ağlamak oldu. Beni anlattın, keşke elimden tutan biri olsaydı diye ağladım. 1,5 sene boyunca çığlığımı biri duysun diye ağladım. Keşke yenmek isteyen tarafımı öldürmeseydim diye ağladım. Teşekkür ederim Tuvba, iyi geldin . Lütfen iyi ol ❤️ Seni çok seviyorum.
benzer durumlardan geçmişiz, gerçi ben hala pek geçmiş sayılmam ama eğer içini dökmek istersen her zaman dinlerim
💖
@@selisfire Teşekkür ederim güzel kalbiniz için fakat artık insanlara içimi dökmüyorum. Hepimizin bir gün iyi olması ümidi ile ✨
@@nur9534 İçini dökmek istememek çok tanıdık geldi çünkü ne kadar anlatsan da anlayamıyorlar yardım etmek isteseler de bir şey değişmeyecek düşüncesi çok kötü hissettiriyor ama ben bunu atlattığımı düşünüyorum senin de atlatmanı istiyorum Psikolog İzzet Güllüyü izle♡
@@lidyasnow4169 Teşekkür ederim bu güzel öneri için, bakacağım bu gece
@@lidyasnow4169 ♡
birinin sizi anlamadığını görmek gerçekten çok can yakıcı. İnsanların "takma ya,boşver." demekten başka bildiği bir şey yok.bu tür şeyler şakaya gelmez.o kişinin neler hissettiğini bilemezsiniz... bir süre sonra kimse bizi anlamayınca susuyoruz,kendi kendimize halletmeye çalışıyoruz bir şeyleri... ve her şeyi elimize yüzümüze bulaştırıyoruz... bunun adı ilgi çekmek değil,bizim tek istediğimiz hayatımızın kalitesinin düşmemesi,bizi rahatsız eden ve tüm keyfimizi kaçıran bu rahatsızlıktan kurtulmak. depresyon, anksiyete gibi hastalıklar toplumun çoğunun sandığı gibi battaniyenin altında dizi izleyerek bir sürü çikolata yemek demek değil.inanın bana, o ataklar geldiğinde hissettiğiniz şeyler çok kötü ve zor oluyor... tuvba, yalnız değilsin.. hissettiğim şeyleri asla anlatamıyorum, ama senin bu videon duygularıma tercüman oldu.. ama biliyorum,neler yaşadığımızı kimse tam anlamıyla anlayamayacak ... olsun, iyileşeceğiz. bunun üstesinden geleceğiz. her şey çok güzel olacak. seni seviyorum...💕
Ne yazmışsın be
geçirdiğim krizlerden, ataklardan ve depresyondan kimsenin haberi yok. karantinadan önce düzenli olarak terapi görüyordum ki, anne ve babam bile bunları bilmiyor. bipolarım ve sorsanız bunu bile bilmiyorlar. onların tek ilgilendikleri notlarım ve eğer, istedikleri buysa yüksek notlar alacağım. artık cidden onların yaşadığım şeyleri bilmesi bile umrumda değil. sadece bu şehirden taşınmak ve biraz rahatlamak istiyorum.
Bende gitmek istiyorum buralardan, giderken beni de al lütfen, her şeyle boğuşmaktan çok yoruldum çünkü..
"keske psikolojik saglik lüks olmasaydi.." seni seviyorum cok bu videoyu cektigin/cekebildigin icin teşekkürler, yalniz degilsin yalniz degiliz🤍
*kamu spotu*
depresyon bir "estetik" değildir.
*kamu spotu sona erdi*
2 gün önce bu videoyu yayınlandığında ilk birkaç dakikasını izledikten sonra devamını izlemeye cesaret edemeyerek kapattım. Bugün zorlayarak izledim kendimi, iyi ki izlemişim. Ağlayarak zor da olsa izledim. O kadar benzer şeyler yaşıyorum ki. Dinlerken çok zorlandım, kendimi sorguladım, kendime kızdım, ağladım, ağladım, ağladım. Beni anlamamalarına kızdım, kendimi anlatamamama kızdım, halının altına süpürdüğüm problemlerim yüzünden çığ gibi büyüyen sorunlarımdan utandım. Psikolojik destek almanın bu ülkede lüks olmasına sinirlenip daha çok ağladım. Hep param olmadığı için erteledim, cesaretim olmadığı için erteledim, beni anlamazlar terapistim bile benim şımarık olduğumu düşünür diye erteledim, abartıyorumdur diye erteledim. Bunları da niye yazıyorum bilmiyorum. Ama en azından benimle aynı şeyleri yaşayan insanların da benzer süreçleri geçirdikten sonra bir başarıya ulaştığını görmek benim de bir şeylere umutla sarılmama yardımcı olur belki, kim bilir.
Şu an videonun ortasındayım, ancak soluklanıp yazmak istedim. Tuvba, yaklaşık 5 ay boyunca bu korkunç duruma benzer şeyler yaşadım, çocukken gittiğim psikolog, ve benim de dolabın içine saklanmam gibi anlattığın çoğu şey çok fazla tanıdıktı. Şu an garip bir şekilde mutlu oldum, yalnız değilim dedim. Bu normal bir şey dedim, insanın evrelerinden biri herhalde dedim... İyi ki varsın. Ben de yardım ile içinden çıktım, sen de başaracaksın, içindeki kız çocuğuna ben inandım. Lütfen bu videoyu silme... Seni seviyorum. 🤍☀️
çok samimi bir video ve verdiğin bilgiler kıymetli. biz şu konuda şanssızız: çocuklarını nasıl yetiştirilmesi gerektiğini bilmeyen ve kendi çocuklukları da anormal geçmiş mutsuz bireyler tarafından yetiştirildik. bundan dolayı bunun ceremesini çeken yine biz olduk. bir neslin depresyon, anksiyete bozukluğu tanısı alma veya bunları almasa bile mutsuz bir hayat yaşama sebebi doğrudan aileleri ve ailelerin onları sardığı, içine soktuğu dar çember. ama biz neyin nasıl olmaması gerektiğini gören bir nesiliz. bizim ebeveynliğimizde bizim çocuklarımız olduğunda onlar şanslı olacaklar çünkü daha bilinçli, daha akıllı ve neyin nasıl yapılmaması gerektiğini bilen, her anlamda koca bir buhran süreci geçirmiş nesil tarafıdan büyütülecekler. göremediğimiz her sevgiyi, her ihtiyacı onlara vereceğiz. biz arada sıkışmış şanssız bir nesiliz. son olarak; kendinizi çıkmazda, kötü hissediyor ve yaşantınızı bitirme düşüncelerindeyseniz asla yalnız değilsiniz. profosyonel destek almaktan çekinmeyin imkan varsa.. biz hepimiz iyilesecegiz! 🌸
20 yaşındayım. Yaşadığım bu hissin gelip geçici, sadece eve tıkıldığımız bu dönemden mi kaynaklı yoksabaşka bir sebebi mi var bilmiyorum. Bazı günler kendimi neşeli hissediyorum. Aileme karşı ayrı bir sevgi dolu oluyorum. Bazı günlerse hiç bir şey yapmak istemiyorum. Kardeşim en küçük hakereti beni rahatsız eder oluyor. Geceleri yorganı başıma çekip saaterce ağlamak istiyorum. O günlerde mutsuz olduğumu aileme belli etmek istemiyorum ama onu da başaramıyorum. Aynı senin anlattığın gibi ailem özellikle ders konusunda ailemi memnun edemediğim için kendimden nefret ediyorum. Ama onların benim minicik bir başarımı bile tebrik etmemelerinden dolayı böyleyim belki de. Eskiden elimden kitap düşmezdi şimdi bir kitaba başlayamıyorum bile. O istek bir türlü gelmiyor. İzlediğim dizilerden filmlerden keyif aldığımı hissetmiyorum. Çok alakasız bir anda bile kardeşimin bana söylediği bir aşağılayıcı söze ailemin gülüp geçmesi kalbimi kırıyor. Ama benim söylediğim her söz uyarı alıyor. Bazen acaba ben olmasam ailem daha mı mutlu olurdu diyorum. Ama aslında kendime zarar verecek cesarete sahip felan değilim. Seneye üniversitede son senem ve ya o sene mezun olamazsam diye endişelenmeye başladım bile. Mezun olsam bile bir iş bulamaz, bulsam bile beceremezmiş gibi hissediyorum.
Tüm bu hissettiğim yetersizlik duygusunu uzun süredir hissediyorum ve sürekli peşimdeymiş gibi hissediyorum. Sanki elimi neye atsam, neyi denemeye kalksam bir halt yapamayacakmış gibiyim.
Aileme bir kaç kere ben psikoloğa gitmek istiyorum dedim. Ama beni geçiştirdiler. Ama kardeşimin dikkat bozukluğu söz konusu olunca hemen götürdüler onu. Sanırım en büyük problemim ailemin beni kardeşimden ayırdığını hissetmem. O hep istediklerini düşünmeden dile getirir ama ben ailemi ve maddiyatı felan da düşünür istediğim bir şey varsa bile dile getiremem. Bir çikolata ya da bir kazak hiç fark etmez. Ama benim hatam beğendiğim şeyi inceleyip "aa bu güzelmiş" felan diyip o şeyi yerine koyarak ailemin beni fark etmesini istemek. Onların "istiyosan al" frlan demesi için bir beklenti içinde olmak ama bu genelde olmuyor. Ben de yaşadığım hayal kırıklığı ile onlara gülümsemeye devam ediyorum ama en küçük, saçma, gereksiz bir ayrıntı bir kafama takılıp aklıma geldikçe kalbimi kırıyor.
Bu küçük kardeşlerin genel bir özelliği mi bilmiyorum ama çok saçma anlarda bana laf sokuyor. Mesela geçen gün çöpü atacaktım kardeşim elimdeki çöpü görüp "kendine laik olanı almışsın" diyip güldü. Ağzımı açıp laf söyleyemedim. Ama kalbim kırıldı çünkü bunu demesi için hiç bir sebep yoktu bile. Üstünden haftalar geçti ama göründüğü gibi lafı aklımda yer edinmiş resmen. Hâlâ hatırladıkça kendimi kötü hissediyorum. Çünkü o lafı ha edecek hiç bir şey yapmamıştım bile
Seni o kadar iyi anlıyorum ki; ailenin sana sen istemeden, yalvarmadan ihtiyacın olan şeyleri vermesini istemek... 17 yıldır sessizce istediğim imrendiğim şey ama asla karşılaşmadığım bir durum
@@yaren4921 Ben yakında 21 yaşına gireceğim ama hâlâ o çaresiz beklenti var içimde🤷🏻♀️
@@Unique9798 keşke o umut bende de olsa azraili bekliyorum umarım ömrüm kısadır. Vallahi müslüman olmasam şimdiye kadar çoktan kesmiştim bileklerimi
Benim insanlara umudum hic kalmadı
Sanki kendimi okuyormuş gibi hissettim. Ben de yaşadığım şeylerden sadece birini söylemek istiyorum şuan. 2020 yılında ailemdeki herkesin doğum gününde pastasını ellerimle yaptım. Benim doğum günümde ise hiçkimse bir pasta bile alıp gelmemişti. Üstüne bir de babamın kusura bakma sana hediye felan alamadık demesi o kadar zoruma gitmişti ki. O an gerek yok zaten diyerek geçiştirsem de şuan hatırladıkça gözlerim doluyor. Ailenin en büyük çocuğu olmama rağmen diğer kardeşlerinin saygı duymaması, hep senin alttan almanı beklemeleri... En kötüsü de ne biliyor musun annem neyin var diye sorduğunda hiçbir şey anlatamamam. Çünkü anlatırsam biliyorum ve hissediyorum ki şımarık gözüyle bakılacak. Yine anlaşılmayan biz olacağız.....
Ceyhun'un senin hep yanında olması ne kadar güzel hep sağlıklı ve mutlu olun ve senin o gözlerinin dolduğu her saniye ne kadar seni zorladığını gösteriyor aslında seni seviyoruzzzzz 🥺💜💜
keşke insanlar depresyonun çikolata yiyip, dizi izleyince geçecek bir şey olmadığını anlayabilse artık😭
bu yorumu yazdığımda depresyonda olmam... 8 aylık depresyon sürecimde en dibe battığım zaman yine kendimi yalnız hissetmedim, bu konularda farkındalık oluşturduğun için teşekkür ederim tuğba abla🥰🥰
@@seymalovato5200 nasil çıktın depresyondan
psikoloğa gidince ailemin yarattığı bazı duyguları hisleri anlatamıyorum sanki ailem oldukları için onların yanlışlarını anlatamazmışım gibi ama belki de en çok etkileyen onların davranışlarıydı ailem hakkında bi şey söylesem ihanet etmişim gibi olur diye düşünüyorum bazen ve sonunda çözülmez bi düğüm gibi oluyor her şey
psikoloğa veya terapiste sadece deli olanlar gider düşüncesi olan bir ülkede psikolojik sorunların hiçe sayılması ve bunun doğrultusunda oluşan bir sürü üzücü olaylar olması çok kötü. seni çok seviyorum tuvba umarım en kısa sürede toparlana bilirsin
izlerken hüngür hüngür ağladım ama neden olduğuna bir anlam veremedim.
bende ve nedenini biliyorum yaşadıklarım aklıma geldi ve ağlamamı durduramadım
nefesim daraldı ağladım bende
@@gulsenbagkaran8034 İzzet Güllüyu izlemenizi tavsiye ediyorum ♡
@@mysesfa7369 İzzet Güllüyu izleyin ♡♡
@@lidyasnow4169 teşekkürler
Bu videoyu tam depresyonda olduğum zaman dinledim ve gerçekten durdurup ağlamaktan hepsini bitirmem 2 saatimi aldı. Diğer insanların özellikle en değer verdiğimiz ailemizin, aşık olduğumuz insanların psikolojimizi bu denli bozup bizi mahvetmesini kabul edemiyorum. Hayatım boyunca hep yalnızlık çektim tek çocuk olarak büyüdüm, ailem memur olduğu için sürekli şehir değiştirmekten uzun yıllar sürdü dediğim arkadaşlıklarım olmadı. Olanlar da artık lise sonu ve üniversitede olduğu için o masum bağları kuramadım. Yalnız olmak kadar kötü bir şey yokmuş hayatta onu anladım. Ve bu yalnızlık aslında herkesin bildiği üzere çirkin olmanıza ya da asosyal olmanıza vs. bağlı değil bence onu anladım çünkü çoğu insan tarafından beğenilen biri ve hatta sosyal sayılabilecek biri olsanız da yalnız olabiliyorsunuz. 2 3 senedir aslında ağır depresyonda (intihar derecesinde değil) olmama rağmen Tuvba'nın anlattığı gibi kişisel bakımı bile yapamamamı, aşırı yememi ve kontrolsüz iştahımı ( bazılarında tam tersi iştahsızlık olur) asla depresyona bağlamamıştım çünkü depresyondaki insanlar '' ahhaha depresyondayım hüü '' demiyor tam tersi kendinizi yetersiz,salak, mal, asosyal, çirkin, bağımlı hissediyorsunuz yani hep kendinizi suçluyorsunuz. Hatta en acısı depresyonunuza sebep olan şeyleri ve insanların hatasını kabul etmeyip '' ben zayıfım ondan böyle oluyor, insanlara eziyet ediyorum'' diyecek kadar kendinizden nefret edebiliyorsunuz. Moleküler biyoloji okuyorum ve azıcık psikolojiye ilgim başlaması sebebiye en sonunda psikoloğa devamlı gitmeye kadar verdim. İlk seansım 2 gün sonra ve bu sefer kararlıyım sonunda sonsuz yalnızlık da olsa kendimden nefret etmeyip başarmam gerekenleri başarıp hayatıma devam edeceğim. Okuyan olur mu bilmiyorum ama hepiniz çok değerlisiniz asla unutmayın.
Matt haıg in yasama tutunmak ıcın nedenler kıtabına bakabılırsın guzel bı kıtao diyorlar ben okumadım ama
16:29 kısmına gelene dek yorumlara baktığımda ağlayanları görünce anlayamamıştım. çok duygusal biri değilimdir ancak bu kısımdan sonra gözlerim doldu. o duyguların belli bir kısmı bana kadar geçti belli ki. çok etkilendim. böyle bir video çekebilmen o kadar değerli ki. inşallah çok güzel şeyler bulur seni, bizi, hepimizi.
sude alkış : depresyonumu yaşayıp istediğimde çıkıyorum.........
Lalwksklxks Sude alkış saçmalığı
Orda sudeye sorulan soru bu anlamda bir depresyon değildi günlük hayatta depresif hissettiğinde naptığını sordular ve kız da dibine kadar yaşıyorum zorla kendimi mutlu etmeye çalışmıyorum sonra geçiyor dedi her şeyi linç etmeye ne meraklısınız
@@saadetgokcenn bu anlamda depresyon diye bir şey yok. depresyon ve depresif hissetmek farklı durumlar. depresyonu dibine kadar yaşıyorum dedi. sudenin yazdığı şeyi savunup cahil cahil konuşmayın.
@@saadetgokcenn canım ben söylediği cümleyi olduğu gibi yazdım savunmak için o böyle düşündü o şu amaçla söyledi gibi şeylerle gelmeyin sudenin içini görüyormuş gibi
Aga yanlışsa yanlış kız açıklama bile yaptı. Bu yaptığınız da zorbalığa giriyor. Sürekli kızı linçleyip duruyorsunuz Allah korusun kız intihar etse orda burda insanlar çok acımasız vs. Diye yorum da yaparsınız siz. Bazı insanların kötü hissetmesine sebep olmayın lütfen. Üstüne üstlük bu videoda bunu demen de ayrı ironi. Depresyon farklı sebeplerle gelebilir. Bu yaptığınız yorumlar da sudede büyük yaralara yol açabilir. Sadece durun artık.
Günlük hayatımda inanılmaz mutlu biriyim, bu benim annemin "Ailevi sorunlar kimseye anlatılmaz" dediği için sahip olduğum yük. 3 kız arkadaşım var ve onlarla çok yakınım bazı zamanlar da onlara bile anlatmak istemiyorum. Ailemde olan kavgalar ve sıkıcı davranışları bir başkası tarafından ergenlik olarak görülebiliyor ancak bu durum çok farklı piskoloğa gitmek istemem bile onlar tarafından şımarıklık, saçmalık olarak görülecek. Sınav senem her şey çok yoğun. Eskiden evlenince mutlu mesut bir ailem olucak derdim ama artık onu bile söylemiyorum. İleri de sizin gibi sorun yaşayacağım ama elimden bir şey gelmiyor...
Off sıkıcı 😒
gel sarılıp ağlayalım tek fark arkadaşım bile yok:)
@@birisi8706 ben olurum sana arkadaş nasıl fikir?
@@ttugcebarak çok güzel fikir :)
Bende öyle çok ailevi sorunlar yaşadım annemle babam bosancam diyip boşanmayip barisiyorlardi ve o kadar sıkıldım ki depresyona soktu aylardır böyleyim şuan kavga etmiyorlar çok şükür ama ben hala mutsuzum ve insanlarla kaynasamiyorum okulda fln sadece 2 tane onlarla da çok görüşmüyorum hicbirsey yapmak gelmiyo içimden psikiyatriste gitmek istiyorum ama hep düşündüğümde ağlayasim geliyor
Göğsümdeki benzer ağırlıkla gözlerim dolu dolu izledim. Ne büyük bir cesaret olduğunu yaşayanlar bilir. Teşekkür ederim bu video için
İzzet Güllüyü izleyin♡
Kendinizi bir fanusun içine konulmuş ve oradan hiç çıkamayacakmış gibi hissediyorsunuz. Bu yıllar sürüyor. En kötüsü de tamamıyla atlatmış olmuyorsunuz hiçbir zaman. Farkındalık seviyeniz yüksek olduğu için yaşıyorsunuz bu durumu. Aklın yetip gücün yetemediği her şey içinize dert oluyor. Babanızın annenize söylediği ufacık bir lafın ağırlığını taşıyabiliyorsunuz yıllarca içinizde. Herkes size şımarıklık diyor. Değil inanın değil.
İzzet Güllüyu izleyin ♡
@@lidyasnow4169 Profesyonel destek alıyorum ama tavsiyeniz için teşekkür ederim
@@wizardgandalf3648 Ne demek Rica ederim.Ben İzzet Güllüyü izledikten sonra onu da bırakacağını düşünüyorum, farklı bir psikolog çok güzel bir bakış açısı kazandırıyor.Çünkü bende öyle oldu umarım sizde de olucaktır.
ruclips.net/video/UxEjYrDJjng/видео.html
"Bu hayatta yapması en zor şey yaşamak, cesur olun ve yaşayın.."
Canım ülkemin canım şartları nedeniyle bana uzanacak bi el bulamıyorum bulsam bile gidemiyorum hissettiklerinin birebir aynısı hissediyorum ama sadece odamda kendi başıma çırpınmakla geçiyor o kadar istiyorum doğrulup çıkmayı aynı senin gibi belki 10 sene sonra kendi kazancımı kazanarak gidebilirim kurtarıcıma şu an imkansız duruyor :')
eğer istanbuldaysanız belediyeye bağlı merkezler değilseniz de araştırmanızı öneririm. sağlık çok önemli çünkü
Ben de seninle aynı durumdayım çok iyi anlıyorum. Hatta bir sorun olduğunu ve karşılaşabileceğim sancılı süreci bile kabullendim ama maalesef yok, imkanım yok
@@eylul9303 devlet hastahanelerinde ve belediyeye bağlı merkezlerde terapistler var bildiğim kadarıyla. Belki size iyi grlecwk birini bulabilirsiniz
hep söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim, ne olursa olsun, ne yaparsan yap hep yanında olacağım. ne kadar sadece sosyal medyadan seni tanısam da seni biraz da olsa anlayabiliyorum ve beraber atlatacağız her şeyi, inanıyorum🤍
yemin ederim kalbim o kadar kırık ki
Akıl + Mantık + Sağduyu = Ceyhun Kaan Karakaş
17 yaşındayım ve lisenin başından beri anksiyete ve depresyon rahatsızlığımla uğraşıyorum ne demek istediğini , nasıl hissettiğini o kadar iyi anlıyorumki.... Böyle bir video çekmen içimi rahatlattı bir kurtuluş yolu olduğunu bilmek , tek olmadığımı anlamak güzel hissettiriyor
psikoloğa gidiyor musun
Ya canım kardeşlerim yaa size yardımcı olmayı o kadar istiyorum ki çünkü kendi yaşadıklarımı yaşayan insanlar görünce ben iyileştim onlar da iyileşsin diyorum heyecanlanıyorum İzzet Güllüyü izleyin ♡♡♡♡
Anksiyeteyi anlama ve teşhis sürecinden biraz bahsedebilir misin :)
@@dortyaprakliyonca5854 bir dönem gittim fakat güzel bir psikiyatristle terapi sürecine girmek çok pahalı o yüzden sadece ilaç kullanıyorum ve 1 ayda bir kontrollerim oluyor fakat ileride maddi durumum daha iyi olursa mutlaka terapi alıcam
@@yagmurown1387liseye ilk başladığımda 1 ay boyunca yoğun anksiyete halindeydim fakat farkına varmamıştım. Psikolojik yardım almıştım tabiki ama hayatımda gördüğüm en kötü psikologdu ve hiçbir yardımı olmadı. Benimkisi daha çok sosyal anksiyeteydi. Lise 2 gibi ortada hiçbir şey yokken anksiyete atağı geldi o zamana kadar psikolojik hastalıklardan bir haberdim ama hayatımda yaşadığım en kötü 1 haftaydı sonunda psikiyatriste gitme kararı aldım ve yaşadığım şeylerin farkına vardım
Psikiyatrist yaygın anksiyete ve depresyon tanısı koydu , ilaç tedavisine başladım
tuvba seni keşfettiğim ilk beri kendimi sana çok yakın hissediyodum, defalarca ağladım videolarını izlerken. seni anlıyorum dedim hep içimden. şimdi daha iyi anladım benzer şartlarda benzer ailelerde yetişmişiz. daha iyisini bilselerdi daha iyisini yaparlardı demekten başka çare yok
Böyle bir video paylaşabilmen bile çok yol katettiğinin kanıtı. Kendini anlayabilmen ve açıklayabilmen, probleminin ne olduğunu anlayabilmen herkesin başarabildiği bir şey değil. Umarım her şey daha iyi olur senin için.
başarılı her insan çok zorlu dönemler geçirmiştir. lady gaga; 19 yaşında defalarca tecavüze uğramış, okuldaki arkadaşları tarafından büyük zorbalıklar görmüş, 20 yaşında girebilen en genç insanlardan biri olduğu müzik okulunda ona asla bir pop yıldızı olamayacağı söylenmiş... kimse sanmasın ki vardığımız güzel yerlere kolay geliniyor. yok öyle bir şey. hiçbir zaman kolay olmayacak ama zaten kimse kolay olacağını söylememişti. hayatınızda neyi tecrübe edineceğinizi, ölmeden önce günlüğünüze son bir kez bir şeyler yazma hakkı verildiğinde pişman olduğunuz ya da olmadığınız fark etmeksizin neler yazacağınızı belirleyen tek şey ve kişi sizsiniz. şayet bir hayat daha yoksa ilerde, gerçekten bu hayatımız bizim tek atış hakkımızsa bunu iyi kullanalım. hayatı bir kaza gibi bomboş yaşamadan ölelim. aklımızın ucundan geçen her şeyi değerlendirelim. fırsatlar o aklımızın ucundan sessizce geçip giderler. onları fark edip elimizden geleni bazen fazlasını yapalım.
_who lives, who dies, who tells your story_
Tuvba merhaba. Ne zaman kendimi aptal ve hissiz sorunun bile ne olduğunu bilmediğim halde mutsuz hissettiğimde hep buraya geliyorum. Kadife gibi sesin anlattıkların anlam veremediğim bir şekilde bana çok iyi geliyor. Lütfen dertleşme seanslarına devam et. Çok ihtiyacım var.
bir psikiyatrist kitabında anksiyete ve depresyon ince ruhların en büyük sorunudur yazmıştı ben de senin gibiyim ama üstesinden gelicez inanıyorum.
hangi kitap?
@@melikecakrc6060 David D. Burns-Panik Atak kitabı ben de şuan devam ediyorum okumaya içerisinde bir çok yöntem var ve eğer kitapta verilen ödevlere uyarsan içerisinden sana uygun olan yöntemi seçiyor ve bu süreci atlatabiliyorsun. Bildiğim kadarıyla bir ülkede bu kitabı psikiyatristler reçeteyle veriyorlarmış ve okunmasını zorunlu tutuyorlarmış tavsiye ederim💗
@@dilan2114 cok tesekkür ederimm🥰
Çat! Bende de şu an bi ampul yandı. Çocukluk travmalarımı tanıyıp, kendimi kabul etmeye çalıştığım zamanlardan geçiyorum. Bahsettiğin transaksiyonel analiz kuramını hiç duymamıştım. kabaca düşündüğüm zaman bi anda bende de o ampul parladı az önce, videoyu durdurup yazmak istedim.
6 yıllık bir ilişkim var. bundan yaklaşık 4 sene önce hemen hemen çoğu yaz yaşadığım depresif bir yaz geçirdiğim zaman sevgilimi bayrak direği olarak tanımlamıştım kendim için. ben sanki bir bayrağım ve o da benim direğim gibi. o kadar dalgalı, ani duygu değişimleri yaşıyordum ki sanki o olmasa uçup gidecek, kaybolacakmışım gibi geliyordu. 2 dakika önce sen buna yakın bir şeyi Ceyhun için söyleyince fark ettim, yetişkin kişiliği. Belki de o yüzden ona bu kadar güveniyorum, kendim karar vermeye korktuğum için benim yerime kararlarım için onun yol göstermesini istiyorum...
Çok teşekkür ederim, 20 dakikalık bir zaman içerisinde belki de önümdeki yıllara farklı bakacağım bir şeyle tanıştım tam az önce. Neden böyleyim, neden baş edemiyorum, neden sürekli kendimi kötü hissetmeye zorluyor gibi hissediyorum sorularımdaki nedenlere bi anahtar bulabildiğimi düşünüyorum. En azından kendimi tanımaya, analiz edebilmeme, izlememe yarayacak bir şey. Çok çok teşekkür ederim!
"keşke psikolojik sağlık bir lüks olmasa" o kadar doğru bir cümle ki...
Karşısında kendimi gördüğüm tek insan sensin, depresyondayken senin videolarını izlemek bile iyi geliyor bana. 🤍🦋 Seni seviyorum Tubik
Bugün babamla tartıştım. Üstüne bu video çıktı karşıma. Oturdum, güzelce ağladım, rahatladım, iyi geldi. Hislerini az da olsa anlayabiliyorum çünkü ben de depresyonla tek başına savaşmaya çalışıp yenik düşenlerdenim. Ölüm fikri beni pek korkutmuyordu, tam tersine intihar etmek çok mantıklı geliyordu. Zaten içine kapanık bir kişiliğe sahiptim ama depresyona girdikten sonra her şey daha da kötüye gitmeye başladı, ailemle dahi konuşmamaya başladım. Yemek yiyemez uyku uyuyamaz hale gelince annem artık bir şeylerin ters gittiğini anladı ve beni zorla psikoloğa götürdü. İlaç tedavisine başladım. Yaklaşık bir yıl geçti ve eskisine göre biraz daha iyi hissetmeye başladım ve ilaçları bırakma kararı verdim. Tabii ki de depresyon denilen şey tamamen bırakmıyor ama en azından şu an intihar etmeyi düşünmüyorum. Ne olursa olsun hayat yaşamaya değer. (:
Hayat yaşamaya değmez.
@@nefarkeder4707 bunu bir depresyon hastasına demen ne kadar acımasız ve düşüncesizce
Sen;((
Turuncu havasını çok seviyorum, videolarında ki🥺
Şuan çok yoğun duygular içerisindeyim. Anlattığın şeyler olaylara bakış açımı fazlasıyla değiştirdi ve eminim ki bu saatten sonra da her şey benim için daha farklı olacak. Içinde bulunduğum durumu depresyon olarak tanımlamadım hiçbir zaman veya öyle bir hastalığımın olabileceğini kabul etmedim ama her zaman bir yardıma ihtiyacımın olduğunu düşündüm çünkü artık nefes alamaz hale gelmiştim. Bu durumu ailemle paylaştığımda psikolojik destek almamın gerek olmadığını söylediler ama neden böyle hissettiğimi sormadılar bile. Ben daha küçük yaşta öğrendim nasıl kendi ayaklarımın üstünde durabileceğimi ama çoğu kez sağlam bir şekilde yere yığıldım. Kalkamadım, kendimi güçsüz ve değersiz hissettim. Panik atak geçirdiğim günlerin sayısını ben bile bilemiyorum. İçimde yarım kalan bir şeyler var. Hem çocukluğumu yaşayamamış olmamın verdiği o üzüntü ve acı hem de etrafımda beni anlayacak hiçkimsenin olmaması hâlâ beni dibe çeker her ne kadar 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olsam da. Hayatım boyunca kimse gelip arkamdan sıvazlamadı. Konserlerime ailemden kimse gelmedi, mezuniyetimde okul üçünücüsü olduğum halde kimse beni gururla tebrik etmedi, üniversite sonucum açıklandığında her ne kadar Türkiyenin en iyi vakıf üniversitelerinden birini kazansam da tebrik edilmedim hatta o gün oturup ağladım. Insanlardan kendimi soyutladım. Bir ay önce de hayatım çok değişti. Artık tamamen nefes alamaz hale geldim. Yaptığım hiçbir şeyden keyif almıyordum, yataktan çıkamıyordum, derslerimi aksatıyordum ve en kötüsü tek zevk aldığım müzikten de tamamen uzaklaşmıştım. Sanki her şeyin sonu gelmiş gibi hissediyordum. Bembeyaz olan o tuval simsiyah bir renge bürünmüştü artık ta ki birkaç dakika öncesine kadar. Seni çok iyi anlıyorum Tuvba. Bugün bana ilaç gibi geldin ve tekrar kendimde bir şeyleri sorgulayıp içinde bulunduğum o çıkmaz yola bir ışık oldun. Kendime gelmem çok uzun zaman alacak biliyorum ama bana tekrardan bir umut oldun ve o bir yerlerde saklanan içimdeki kız çocuğunu ortaya çıkardın. Sadece sen de bil ki asla yalnız değilsin. Neler yaşadın bilmiyorum ama artık seni kendime o kadar yakın hissediyorum ki... İyi ki varsın iyi ki bizimlesin...
bir arkadaşım bana neden kendimi küçümsediğimi ve sürekli kötülediğimi sorduğunda yaşadıklarımı anlattığımda bana bir şey anlatmıştı ve beni gerçekten ferahlatmıştı o anlattığı bu yüzden çokkokokokkkk kısacık sana da anlatmak istedim yazını okuduktan sonra. bir kız bir gün bir terapiye gidiyor ve terapi başından sonuna kadar kız kendini kötülüyor “çok çirkinim, başarısızım, sevilmeye layık değilim.” gibi şeyler söylüyor terapist çocukluğuna iniyor kızın ve terapi sonu hastasına şimdi o çocuğu karşına al ve ona terapinin başından beri kendin için söylediklerinin aynısını söyle diyor kız yapamam kalbi kırılır üzülür diyor terapistte o küçük kıza söylemekten korktuğun her şeyi geldiğinden beri kendine söylüyorsun sence bu sana yapılanları kabullenmek doğru bilmek olmaz mı diyor. böyle bi şeydi şimdik sen de karşına tüm bu zorlukları yaşayan kızı al ve onun sırtını sıvazla ona çok sabrettin dayandın ve sonunda en güzel yerlerlere geldiğini söyle sen o kızın zaten kırılmış kalbini daha da kırmaktan kork bu yüzden en büyük destekcin ve en büyük yoldaşın yine kendin ol tabi ki ihtiyacın vardır seninde birilerinin yanında olmasına ama kim gerçekten dinleyebilir ki bu yüzden hep kendine kendin için ççoçoçoçoookkk ama çoooooookkkk iyi bak ve onu sev.💖✨
@@sudenazcakr8959 dediklerinde o kadar haklısın ki... hep o küçük kızla yüzleşmekten korkmuştum ama aslında onun da saklanmasının bir sebebi vardı ve onun da sevgiye, mutluluğa, yardıma ihtiyacı vardı. Dediklerini ciddiye alacağım. Çook teşekkür ederim 💕💕
@@sudenazcakr8959 bu bana iyi geldi tesekkürler
@@xxxxtwnceintwnceinn3207 gerçekten miiii😱 ne demek rica ederim iyi gelmesine o kadar sevindim kii şu an bi şeye yaramış hissettim kendimi🎀♥️
@@sudenazcakr8959 gercekten çok iyi geldi teşekkür ederim
Çocukken anne babasına yaklaşmaya çalıştığında incinen çocuklar derken kameraya bakamaman.. Ah tubikim ya güzel yüreğinden öpüyorum çok mutlu ol.🥀
Şimdiye kadar tanıdığım kendini en güzel ifade eden insansın. O yüzden anlaşılmak konusunda bir hata yaptığını zannetmıyorum bir hata varsa bence karşındakilerde... En azından ben seni cok iyi anlıyorum yada öyle düşünüyorum ve iyiki bu tedaviye baslama adımını atmışsın umarım daha da güzel sonuçlar alırsın 😇🙏🏼
Şu sıralar çok kötü hissediyorum aslında şu sıralar değil yıllardır böyle hissediyorum sadece istediği zaman geliyor istediği zaman gidiyor bir anda geliyor ve nefes alamıyorum duvarlar üstüme geliyor en ufak rüzgarda üşüyen ben dışarda fırtına varken kar yağıyorken yanıyorum nefes alamıyorum anlaşılmıyorum ve hep her şey benden bekleniliyor hevesim yok hayalim yok daha on yediyim yorgunum korkuyorum susmuyor beynim konuşurken bile kendim olamıyorum artık. Kendi kendime konuşurken bile korkuyorum susuyorum cümlelerimi tamamlayamıyorum. Rehberlik hocama söylediğimde yaşadığım şeyleri psikayatrist şart dedi içindeki şeyler yıllardır oluyor sana da yazık dedi aileme söylüyorum beni çok sevmelerine rağmen hasta gibi düşünüyorlar. Ne yaptık da olmadı diye ama sorun onlarda burda şurda değil, bende. Susmuyor beynim nefes alamıyorum zorlanıyorum ve yaşayamıyorum. Ben gerçekten yaşayamıyorum. Nefes almak yaşamak demek değil gerçekten. Bir ses hep içimde ben hep kendimi toparlamaya çalışıyorum ve kimseye bir şey belli etmemeye mükemmel çocuk imajında ilerlerken yoruluyorum. Sana noldu diyorlar değiştin diyorlar anlayış göstermiyorsun artık diyorlar konu bu değil. Benim boğazımda bir düğüm var ve çözülmüyor tek başına. Köpek alalım geçer dediler bi heves yaptım sonra annem temizliğidir bimnemnesidir diye almadı. E geçmedi işte bak yine geldi. Gidiyor evet ama geldiğinde de benim canım çok yanıyor. Psikoloğa gerek yok diyorlar ama hep youtubeda psikologları izliyorum, senin psikolojiyle ilgili videolarını izliyorum Tuvbik, ama olmuyor. Konuşmaya ihtiyacım var. Hem de çok
Anneme videonu izlettim. Rehberlik hocam bana psikolog lazım kendi başına halledemiyorsun yıllardır dese de annem sen hasta değilsin diyordu. Hastalık olmadığını, onların sevgisiyle alakası olmadığını anlatamıyordum. Bir şeyleri eksik yaptıkları için değil ben kendimi eksikleştirdiğimi anlatamıyordum. Bu videodan sonra tamam dedi, madem halledemiyorsun kendin, psikoloğa götürücem seni. Teşekkür ederim Tuvbik🌼❤️ teşekkür ederim..
Merhabaa istersen konuşabiliriz psikolog adayımimim ben yardimci olmaya çalışırım
Senin için çok sevindim..Psikoloğa gitmeyi ne zamandır istiyorum.O kötü duygu geldiğinde çok istiyorum,amma sonra o duygu bir kaç günlük gidiyor, sonra yeniden geliyor..Bir girdaba girdim galiba..Babamla aram çok kötü,anneme de söylediğimde "psikolok ne ya? Psikoloğa deliler gider" diyor.Bilmiyorum,bu gibi durumlarda insanlar ölmek ister amma Tuvbanın da dediği gibi ben ölmekden de çok korkuyorum.. Ve bunlari RUclips'da tanimadığım bir kişiye anlatacak kadar yalnızım...Her şey çok kötü..
@@windwhisper3260 Hayat şu 1 yıldır hiç güzel değil gitgide kötüleşiyor ve kendi içimdeki yıllrın yüküyle de iyice eziliyorum hayatın karşısında. İşin değişik kısmı ailem gerçekten çok iyi ve çok iyi dinleyici insanlar ama iç sesim bana düşman. Kaç kere delirecek gibi oldum benden bu kadar nefret eden başka bir şey olamazdı. Müziklere kaçtım, kitaplara bazen, filmlere ama olmuyordu. O ses susmuyordu ve ben ilerleyemiyordum. Geçmiş takıntısı gelecek korkusu anı yaşayamama derken hayattan da kopmuştum aslında farkında olmadan. Donuklaştım. Heyecanlarım gitti. Hep gülen o kız gitti. Kavga etmeye başladım bir süre herkesle. Anlatmak istedim anlatamadım. Görsünler istedim ama saklandım, odama kapandım. Sordular konuşamadım. Kendime inanamadım. Değiştim. Belki de en başından beri buydum ama böyle hissetmek istemiyorum artık. İşin başka bir yanı da kimsenin gerçekten kimseyi dinlemiyor olması. Sen bana bir şey anlatıyorsun ben kendi derdimi. Oysa ben şu ana kadar bana derdini anlatan kimseye kendi derdimi anlatmayıp onlara yardımcı olmaya çalışmıştım. Yapılan haksızlıklar, verilen gereksiz değerler, yanlış kişiler, derken çok yoruldum.
@@nesem7233 sen mi,yoksa ben mi..kendimi kötü hiss etdiğimde evde gidecek bir odam da yok..konuşacak biri yok..psikolok diyodum,şimdi ona da umut yok,gitsem nolucak diyorum artık..çok karanlık bana göre artık her yer..nefes almak için hiç oksijen yokmuş gibi sanki.. yapmam gerekenleri yapmak yerine bir köşeye kıvrılıp boğuluyorum..her defa nolur bitsin bu durum diye dua ediyorum,amma bitmiyor.eskiden çok produktiv,enerjik,çalişkan biriydim amma şimdi nerdee?ölücekmiyim yoksa?ya da bu durum ne zaman biticek?belki hiç bitmiyicek?
@@windwhisper3260 bitecek mi inan ben de bilmiyorum ama elbet bir yerde son bulur diğer her şey gibi. Ama durmaksızın kötü düşünmekten, her telefon çaldığında kötü bir haber alıcam korkusundan, yarının umutsuzluğundan geçmişin pençelerinin hep ensemde olmasından en mutlu olduğum anlarda iç sesimin"bu da biticek. Bir gün yanındaki herkes gidecek" çağrısından da oldukça bunaldım. Nefes alamamaya başladım, adımlarım bile değişti yavaş yürümeye başladım. Aldığım nefes ciğerime gitmiyor kursağımda kalıyordu sanki. Özlediğim çok şey vardı. Yapamıyordum tek başıma. Biriyle konuştuğumda da iyi hissetmiyordum kendimi işin kötüsü. Biri bana değer verdiğinde bana yakın davrandığında da iyi hissetmeyip ayrılıp uzaklaşıyordum o ortamdan. İyice içime kapandım iyice değiştim iyice yalnızlığa alıştım ama yalnızlıkta da boğuldum ayrıca. Yıllardır bu hissi yaşamaktan çok yoruldum daha yaşım kaç ki?! Ne olucak bu hâlim bilmiyorum
“Hiçbir şey aslında kimsenin suçu değil gibi geliyor “
Askerlerin burda Tuvba abla 💂♀️
Aynen🌟
Ben de şiddet dolu bir evde büyüdüm. Küçüklüğümden beri hayat hedefim çalışıp zengin olup annemle yaşamaktı. Yıllarca duygularımı yoksayıp hayatıma devam ettim. Ama ben de insanmışım. Ben de mutlu olmak istiyormuşum :'). Her gün ağlamak ve acı çekmek katlanması zor bir şeymiş, yoksayılmaması gereken bir şeymiş. Şuanda 21 yaşındayım, sosyal sorunlarım ve bi anda beliren ölmek istemeye dair düşüncelerim üzerine artık durumum dayanılmaz bir hal aldı ve terapiye başladım. Ama terapiye gitmek bile o kadar zor ki. Hala her şey için benim çabalamam gerek. Umarım üstesinden gelebilirim. Tecrübelerini böyle içtenlikle paylaştığın için teşekkür ederim Tuğba, umarım sen de üstesinden gelebilirsin :')
Instagramda belki yorumları kapatırım demiştin ama umarım buna gerek kalmaz en azından umarım insanlar hastalıklar fiziksel olmasa bile bunun hastalık olduğunu ve hiç de kolay tedavi süreci olmadığını kabullenir🤞🏻
bu kanalı taha'Nın çekiği videolar sayesinde tanımıştım o dönemden beri takip ediyorum. bazen arkada ses tonundan dolayı vidleri açıp oyun oynadığım günleri hatılrıyourm :D böyle bir şey olması üzdü çok geçmiş olsun