Sizi çok iyi dinledim. Hatta iyi anlayabilmek için defalarca geriye sarıp tekrar dinledim. Konuşmanın tamamında kendini merkeze yani insanı merkeze alarak konuşuyorsun. Dolayısıyla Tanrıyı anlayamıyor ve anlamadığın için yanlış tanımlama yapıyorsun. Tanrı ile aramızda ki ilişkiyi yürütürken aynı şekilde bir başka insan ile ilişkilerimizi yürütürken eğer yanlış biliyor yanlış tanıyorsak o zaman verdiğimiz kararlar da yanlış olacaktır. Bir kadını seversin ama onu yanlış tanırsan da onu tatmin edemezsin. Bence Tanrı iyi midir değil midir diye sorarken Tanrıyı merkeze koyarak düşünmeye çalışırsan bu anlattıklarının tamamen yanlış bilgi olduğunu anlarsın. Isterseniz bu konuyla ilgili birebir görüşmeler yapabiliriz.
@@yenicagfilozofu Tanrıyı tanıyor ve Tanrıyı daha önce inceleme imkanı bulduysan elbette konusabiliriz ama benim Tanrıya ulasabilecegim ve onu taniyabilecegim her hangi bir telefon numarası yada adres yok
@@TolgaTurann Günaydın Tolga, Filipinler'den Selamlar. Bir baba yanıbaşındaki çocukları ile konuşmak için telefon kullanmaz değil mi? Ayrıca evet ben haylaz bir çocuk olduğum halde babamı yeteri kadar tanıyacak ve inceleyecek zamanım oldu.
@@yenicagfilozofu öyleyse bu konuyu bir gun discordda tartisiriz dedigim gibi ben sadece bir felsefi akimi anlatiyorum kendi goruslerimi cogunlukla kendime sakliyorum
Dindar bir aileden geliyorum ve hayatımın son iki yılı bu tarz rahatsızlıklarla geçti açıklamakta zorlanıyordum bana gerçekten yardımcı oldu bu şekilde bir Nihilizm açıklaması görmek çok iyi olur ayrıca eklemeliyim her hafta camiye adım attığımda böyle sorular ile kendime acı çektirip duruyorum
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur o mutlak güç sahibidir hüküm ve hikmet sahibidir senin yerin buralar değil rabbine el açıp kalbimi senin hayır kıldığın ne varsa oraya yönlendir desen bu senin için daha güzeldir çünkü isteğin tüm güzelliklerin sahibine gidecek
Yeni keşfettim seni sosyal medyanın bizi getirdiği durumdan rahatsızken, çok nadir sosyal medya sayesinde böyle insanlar seslerini duyurabiliyor dediğim nadir insanlardan oldun.
1900 lerde neredeyse bütün dünyayı etkileyen 4 çok büyük felaket yaşandı 1- Bu videodada anlatılan 1. Dünya Savaşı 1914 - 1918 2- İspanyol Gribi 1918 - 1920 3- Büyük Buhran 1929 - 1939 4- 2. Dünya Savaşı 1939 - 1945 En uzunun 10 yıl en kısa felaketin 2 yıl sürdüğü kötü zamanlar fark ettiyseniz hepsi neredeyse ard arda başlayan ve biten felaketler bu arada eline sağlık video güzel olmuş
Çok net ve iyi bir anlatım teşekkür ederim. İnsanların yapması gereken şey Mağaradan çıkan ilk insanlar gibi cesaretimizi toplayıp bu gerçekliği kabul edip başkalarının özgürlüklerine kısıtlamadan en iyi ve idealist bir şekilde yaşamalıyız. Yazdıklarımı detaylandırmam gerekirse başkalarının özgürlüğüne engel olmadan yaşamalıyız insanlara,hayvanlara,bitkilere kısacası bütün canlılara ve doğaya sevgi ve saygı bilincini oluşturmak veya kuvvetlendirmeliyiz. Bir cennete ihtiyacımız yok bu dünyaya cennete çevirebiliriz. İdealist derken bizden sonra ki nesile çok iyi bir dünya,akıl ve bilime yol edinmiş toplumlar bırakmalıyız ki insanlık kendine geliştirip büyük çöküş veya büyük donma teorileri gerçekleşmeden yarattığımız tanrı katına ulaşıp bu döngüden kurtarıp sonsuz yaşamı ve bilgeliği ulaşmalıdır. Bu sonda yazdıklarım belki hiç gerçekleşmeyecek fakat insanlık bir ideale veya amacı ulaşmak için çaba göstermelidir ki kendisine yaşadım ulan yaşadım benden sonra ki nesilde çok iyi işler yapacak artık ölsemde gam yemem diyebilmelidir diye düşünüyorum.
Kardeşim çok güzel diksiyonun, anlatım şeklin, bilgi birikimin ve video ekipmanların var. Sana bir tavsiye vermek isterim iznin olursa. Video çekimlerinde kamerayı biraz geride tutarsan ellerin video kadrajına girer. İnsan karşıdakinin ellerini göremediği zaman psikolojik olarak rahat olamıyor. Karşıdaki ellerinin boş olduğu göründüğü zaman ise hem güzel kullandığın vücut dilin daha çok etki eder hem de ellerini gördüğü zaman daha rahat izler.
Çok güzel video. Önemli noktalara anlık göndermeler ve örneklendirmeler müthiş. Her videona bu yaptığın en iyi video demekten kendimi alamıyorum. Müziklerin yoğunluğu ve seçimi çok güzel. Sağlıklı bir eleştiri olacaksa videoyu yüksek seste dinlememe rağmen müziğin sesi biraz az geldi o da halledilirse sıradan bir izleyici olrak artık videolara rahatça kusursuz derim.
Felsefe videosu yapmayı tercih ettiğiniz için teşekkür ederim 🙏Ahlak felsefesi videosu ile devamı gelirse çok sevinirim. Ülkedeki cehalet sorununun önüne geçen ahlak dejenerasyonuna karşı faydası olabilir..Video çok güzeldi, emeğinize sağlık 👏
Tolga abi harika bir anlatimin var gerçekten zaten tarih ve felsefe en sevdiğim ikili lütfen bu konularda çok çok fazla içerik yaparsan müthiş olur ayrıca akıl vermek amacım değil elbette ama kısa kısa felsefe tarihi veya tanım videoları da yapsan çok güzel olur (5 dk videolar gibi) ellerine sağlık.
Güzel video olmuş eline sağlık ankette en son tarih ağırlıklı gidiyordu ama bizi dinleyip felsefe videosu yaptığın için teşekkürler. Felsefi olarak şu aralar kendimi objektivizmde buldum diyebilirim. Aslında oda bir nevi varoluşçuluğun altında.
Videoyu çok sevdim. Çünkü bu varoluşçu felsefenin yaygınlaşmasını hep merak etmişimdir ve bu videoda bunu çok güzel açıklamışsınız. Özellikle insanlarda yaygın dogmatik düşünceden sonra ılımlı bir düşüncenin yaygınlaşması ve sonra bu ılımlı düşünceden daha gerçeklerin öne çıktığı karamsar bir düşüncenin güç kazanması çok da ilginç değil ama aynı zamanda beni ilgilendirir. Çünkü bu insan toplumunun bir üyesiyim, toplumsal olarak yaygınlaşan düşüncelerin Tanrı'dan gelen müdahalelerle değişebilmesi konusunda beni düşündürdü. Çünkü özellikle insanlar düşüncelerini değiştirme konusunda bir çaba göstermeden düşüncelerindeki değişimleri daha iyi anlamaktayım. Bu bana şunu sordurttu: Tanrı'nın bir müdahalesi olsaydı bu müdehalenin sonrası nasıl bir düşünceye girerdik? Hümanizm veya deizm güç mü kazanırdı? Dinler daha mı yaygınlaşırdı? İkinci olan muhtemelen gerçekleştirdi. İlki ise Tanrı' nın müdahalesi ile orantılı değişecektir. Ben İslam ile deizm arasında kalan birisiyim. Fakat şunun altını çizmeliyim ki deizm ve İslamiyet hakkında öyle büyük bir bilgim yoktur. Ne zaman kendimi amaçsız hissetsem İslam' a, Tanrı'dan müdahale beklesem deizme kayarım. Tam olarak oturmuş bir düşünce altyapım yok.
Esenlikler Tolga TURAN: Yad/el kökenli sözcüklerin, Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen gösterelim. Türkçemiz; çok değerli, varlıklı bir dildir!.. ( Türkçemiz; Türk ulusunun en önemli yaşam kaynağıdır.) Cevap = Yanıt/la-mak ( Soru-Yanıt ) Sebep = Neden Netice = Sonuç Fayda = Yarar Zarar = Dokunca Kayıp = Yitik İhtiyaç = Gereksinim Kıymet/li = Değer/li İmkan/sız = Olanak/sız Lüzum/Lazım = Gerek/li Basit = Kolay Mikro = Küçük/Ufak Kadar = Değin/Dek Rağmen = Karşın ( Buna karşın ) Zıt = Karşıt Tezat = Aykırı/lık - Çelişki/li Kıyas/Mukayese = Karşılaştırma Şekil = Biçim Şeffaf = Saydam/lık İzin = Onay Fikir = Düşünce His = Duygu Hassas = Duyarlı Hissetmek = Duyumsamak Sabır = Dayanç Perspektif = Bakış açısı/Görüngü Tecrübe = Deneyim Muazzam/Mükemmel = Olağanüstü Prensip = İlke/sel Orijinal = Özgün Trend = Eğilim Moda = Akım Faaliyet = Etkinlik Teşebbüs = Girişim Pratik = İşlevsel Keşif-İcat = Buluş/Bulgu Seyahat = Yolculuk/Gezi Dikkat = Abay Hakikat = Gerçek Şüphe = Kuşku Maalesef = Ne yazık ki Telaş-Endişe = Kaygı/Tedirgin Komik = Gülünç Komedi = Güldürü Tenkit = Eleştiri Şart = Koşul Mesaj = İleti Haber/İstihbarat = Duyum/Bilgi Talep/Arzu = İstek/Dilek İhtimal = Olasılık Plan = Tasarı Link = Bağlantı Tespit = Saptama/Belirleme İşaret = İz/İpucu Analiz = İnceleme/Çözümleme Metot = Yöntem Tercih = Seçenek ( Benim seçimim ) Mülakat = Görüşme Tavsiye/Teklif = Öneri Objektif = Yansız/Nesnel Detay = Ayrıntı Taviz = Ödün Seyretme = İzleme Seyirci = İzleyici ( İyi izlemeler ) Taraftar = Yandaş Pilot = Sürücü Müsabaka = Yarış Rekabet = Çekişme Mücadele = Uğraşı Gayret = Çaba/Emek Galibiyet = Kazanmak Mağlubiyet = Yenilgi Hız = İvme Acil = İvedi/likle Hareket = Devinim Aksi = Ters/ine Temas = Dokunma/Değinme İkaz = Uyarı Zorlama/Empoze = Dayatma Mobbing = Baskı Aile = Oguş/Ocak Baba = Ata Valide = Ana/Ög ( Ög/ksüz - Anasız ) Akraba = Yakın Sülale = Soy/Sop Nesil = Kuşak Ecdat = Atalar Hukuk = Tüze Kanun = Yasa Legal = Yasal İllegal = Yasa dışı Taahhüt = Bağıt/la-mak Şahit = Tanık/lık Mahkeme = Duruşma Resmi = Kamusal/Biçimsel Nizam = Düzen Nizamname = Tüzük Miras = Bırakıt Örf-Adet = Gelenek-Görenek ( Töre ) Medeni/yet = Uygar/lık Modern = Çağdaş Lider = Önder Mefkure/İdeal = Ülkü Zafer = Utku/Başarı Emir = Buyruk Amir = Buyuran Hakim/iyet = Egemen/lik-Boyunduruk Harp = Savaş Sulh = Barış Millet = Ulus/Budun Halk = Kamu/Toplum Vatan = Yurt Vatandaş = Yurttaş Vatansever = Yurtsever Nüfus = Toplum/Topluluk ( Arapça nüfus; kişiler, anlamına gelir, Türkçe karşılığı ise; "toplumdur." ) Meclis = Kurultay/Kamutay Cumhuriyet = Ulus Yönetimi Edebiyat = Yazın Gramer = Dil Bilgisi Harf = İmce Alfabe = Abece/İmceler Kelime = Sözcük Cümle = Tümce İmla = Yazım Üslup/Tarz = Biçem Vezin = Ölçü Kafiye = Uyak Redif = Ek/Yineleme Nesir = Düzyazı Hikaye = Öykü Destan = Koçak/ Erteği İsim = Ad Zamir = Adıl Sıfat = Ön ad Zarf = Belirteç Fiil = Eylem Edat = İlgeç Hal = Durum Mana = Anlam Husus = Konu Sade = Yalın/Duru Hatıra = Anı/msamak Biyografi = Yaşam öyküsü Otobiyografi = Öz yaşam öyküsü Anekdot = Kısa anlatı/Öykücük Sohbet = Söyleşi Mülakat = Görüşme İlave = Ek Unsur = Öge Parça = Bölüm Grup = Öbek ( Söz öbekleri ) Küme = Yığın Sahip =İye/Koruyucu Has = Özgü Bizzat = Kendi/si Zat/Şahıs = Birey/Kişi Karakter = Kişilik Tamamlayan = Tümleyen/Tümleç ( Dil Bilgisinde ) Tercüme = Çeviri Tercüman = Çevirmen Tabir = Deyiş/Anlatım Telaffuz = Söyleyiş Kalem = Yazak/aç Kağıt = Yaprak Defter = Kaplık Kitap = Betik/Bitig Mecmua = Dergi Matbaa = Basımevi Talebe = Öğrenci Hoca = Öğretmen İmtihan = Sınav Pedagoji = Eğitim bilimi Departman = Bölüm Kampüs = Yerleşke Akademi = Bilimtay Tasfiye = Ayıklama/Temizleme Kabiliyet = Yetenek/Beceri Standart = Ölçün/lü Af/fetmek = Bağış/lamak-Yarlıgar Merhamet = Acıma Keder = Üzüntü Kader = Yazgı Huzur/Rahat = Erinç Akıl/lı = Us/lu Zeka = Anlak Şuur = Bilinç Hafıza = Bellek Nefes = Soluk/lanmak Hayat/i = Yaşam/sal Hayatını kaybetti = Yaşamını yitirdi ( Türkçe tümcesi kullanılmalı ) Defin/kabir = Gömüt Eczacı = Emçi Hasta = Sayrı/u Doktor/Hekim = Sagun/Otacı Uzuv = Organ Acemi = Çaylak Profesyonel = Uzman İhtisas = Uzmanlık Kainat = Uzay/Evren Planet = Gezegen Sema = Gökyüzü Hafta = Yedil ( Farsça Haft/a = 7 demektir. Farsça Haftanın karşılığı ise öz Türkçe olan Yedi/l'dir!..) Sene = Yıl Takvim = Yıllık Devir = Çağ Asır = Yüzyıl Saat = Sayaç Zaman = Süre/ç Defa = Kez ( Eski Türkçe Kezik'ten türeme = Dönüş demek ) Kazara = Bilmeden/İstemeden Enteresan = İlginç Spontane = Kendiliğinden Tatmin = Doyum Cimri = Eli sıkı Destek = Yardım İhmal = Boşlama/Görmezlik Zor/luk = Güç/lük Tamamen = Tümüyle/Bütünüyle Tebliğ/Anons = Duyuru Beyan = Açıklama Beyanname = Bildirge Deklare = Bildirmek İfade = Anlatım Hitabet Konuşma Nutuk = Söylev Laf = Söz Gıybet = Dedikodu Yemin = Ant Tatil = Dinlence Merhaba/ Selam = Esenlik ( Es'mekten türemiştir, öz Türkçedir! Farsça olan Âsân = kolay, dinlenmek anlamına gelir. Anahtar = Açar İrtifa = Yükselti İmar = Bayındır İnşaat = Yapı İşleri/Dikinti Eser = Yapıt Mekan = Yer Saha = Alan Etraf = Çevre Yeryüzü şekilleri = Yeryüzü biçimleri Coğrafya = Yeryüzü Tayyare = Uçak Uçak Pilotu = Uçman İta = Ödeme Mübalağa = Abartı Tasvir = Betimleme Asil = Soylu Zengin = Varlıklı Fakir = Yoksul Zayıf = Güçsüz Alim = Bilge Entelektüel = Aydın Elit = Seçkin İtibar = Saygın/lık Sosyoloji = Toplum Bilim İhtilal = Devrim İnkılap = Yenilik İmtiyaz = Ayrıcalık Aidat = Ödenti Maaş = Aylık İskan = Yerleşme Misafir = Konuk Sandalye = Oturak/Koltuk Rengarenk = Alaca Ekran = Gösterge Pazar = Satak Dükkan = Satış Yeri Yabancı = Yad/t ( Farsça Yâd = “Anma” anlamına gelir, öz Türkçe yad/t İle hiçbir biçimde benzer anlam taşımamaktadır!.. ) İnkar = Yokumsama/Yadsıma ( Türkçe; Yad/t kökenlidir, türemiştir. ) Harabe/Enkaz = Yıkıntı Hücum = Atılım/Akın/Saldırı Müdafaa/Defans = Savunma Sertifika/Diploma = Belge/ Yeterlilik Belgesi Sekreter/Katip = Yazman ( Sık kullanılıyor ) Randevu = Buluşma Hediye = Armağan/Ödül Define = Gömü Teşekkür = Sağ ol Siyah = Kara Beyaz = Ak Kırmızı = Al/Kızıl Jenerik = Tanıtımlık Agresif = Saldırgan Kalp = Yürek Cesaretli = Yürekli Mert = Yiğit Kombine = Birleşik Kamuflaj = Gizleme Prosedür = İzlek Periyot = Dönem Versiyon = Sürüm Fenomen = Görüngü Derece = Aşama Dert = Sıkıntı İcraat = Uygulama Kurban = Adak Esir = Tutsak Cenah = Kesim Vasıf = Nitelik Ayan beyan = Açık seçik Vak'a =Olay Vasati = Ortalama Skandal/Rezalet = Utanç Müzakere = Görüşme/Oylaşma Mütareke = Uzlaşma İdare = Yönetim İdareci = Yönetici Teşkilat = Örgüt Takip/çi = İzleme/İzleyici Kuvvet = Güç Problem = Sorun Mülteci = Sığınmacı Hicret = Göç Mevki = Konum/Orun Mabet = Tapınak İhtişam = Görkem Petrol = Akaryakıt Camia/Kitle = Topluluk/Yığın Lakap = Takma ad Eşkal = Görünüş ( Dış ) Keyif = Sevinç İmtina = Kaçınma Merdiven = Basamak İstirahat = Dinlenme Cahil = Bilgisiz Taraf = Yön Kabullenme = Benimseme Lüks = Gösteriş Güzergah = Yol boyu Kültür = Ekin/im Otomobil = Araç/Araba Tenha = Issız Mütalaa = Değerlendirme İltimas = Kayırma Berbat = Korkunç/İğrenç Zelzele = Deprem Antipatik = Sevimsiz/İtici Sempatik = Sevimli Doküman = Belge Sahil = Kıyı Çeşme = Kaynak Tabiat = Doğa Not: Aşağıdaki yad/el kökenli sözcükleri Türkçeleştirmeden bütünüyle Türkçe anlam vererek Türkçe kökenli denilerek kolay biçimde Türkçe sözcükler üretilebilir!.. Konak = Konmaktan türemiş gibi benimsenebilir. Yalı = Yalamaktan denizin kara kısmındaki evleri ıslatmasından yola çıkarak Türkçe benimsenebilir. Önemli: Türk Dil Devrimi boşuna mı yapıldı?.. Dilimizi zenginleştiriyor diye savunduğunuz Farsça, Arapça, Batı dillerinden dilimize giren yad/el kökenli sözcükler yüzünden, Türkçe sözcük, tümce kullanamıyoruz ya da karşılıklarını yazdığımızda "aman boş ver zenginlik" diye geçiştiriyoruz!.. Türkçeye sonradan kullandığımız ünlü sözcüklerden olan "siyaset" Arapça; AT BAKICISI, "Bekir" diye koyduğumuz ad ise Arapça; DEVE YAVRUSU yavrusu, Farsça kız adı olarak kullandığımız "Jülide" ise; DAĞINIK demektir, zamanla kullanım anlamları değiştirmiştir, genelde yad/el kökenli sözcüklerde olur. Bir de insanlar yeniliklere yeni sözcüklere ilkin tepki koyar sonra ise; alışmaya, kullanmaya, uygulamaya başlar. Tabure yerine "oturak" denilmeye başlandığında ilkin tepki oluştu şimdi ise bol bol kullanıyor!.. Bir dilde ister yeni ister 2000 yıldır yad/el sözcük kullanılsın bu onun kullanılması gerektiği anlamına gelmez!. Türkçe; yeni sözcük üretebilen varlıklı bir dildir, kullandığın sözcüklerin Türkçe karşılığı yazdıklarımdaki gibi kullanıyorsa yad/el sözcük kullanmanın hiçbir anlamı yoktur. Şöyle ki; dükkan yerine "satış yeri" anahtar yerine "açar" neden gülünç olsun ? Gerçekte gülünç olan senin Türkçe sözcüklere karşı aşırı biçimde yozlaşman el kalman!
Çözümünüze katılıyorum bu acıyı ancak acıyı kabullenerek ve acıyı kendimizi geliştirmede kullanarak atlatabiliriz. Ne kadar başarılı olursak o kadar kendimizin bir önemimiz olduğunu anlayabiliriz ve değerimizin farkına varabiliriz.
‘’Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyleyse o güçsüzdür. Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor? Öyleyse o iyi niyetli değildir. Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?’’ David HUME
Özellikle 1. Dünya savaşı sonrası, Dikkat ederseniz bu tür savaş travmalarını bizim dedelerimiz bu kadar çok yaşamadı. Çünkü bizde, vatanı müdafaa düşüncesi ve yoğun bir inanç vardı. Savaşın bütün vahşetine rağmen, iman ve vatan sevgisi sayesinde akıl sağlıklarını korumuşlar. Bir çoğu savaş sonrası ödüllendirilmek yerine, açlıkla ve yoklukla mücadele etmişler. Bizler için yoktan devlet kurmuşlar. Allah hepsinden razı olsun.
Bu söylediğin kısmen yanlış. Dedelerimiz ciddi savaşlar gördü. Hicazda ingilizlerle galiçyada kafkaslarda çanakkalede gördü. Burada ki fark kayit tutulmamasi . Yaban romanini falan okuyabilirsin
Merhaba ben sizinle bu videoda tanıştım ve tanıştığım için çok mutluyum. Ve kendim adıma nereden başlayacağını kaybetmiş biri olarak bu videoyu yaptığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim. İyiki varsınız.
Bence tanrı veya buna yaşamın sırrı da diyebiliriz yani tanrı diye bir kişilik olmayabilir, sadece canlılık nasıl oluşuyor, atomlara elektronlara ve canlı hücrelere o canlılık nasıl geliyor bunun kaynağı bir yerlerde hali hazırda var. diyelim uzayın bir yerinde ve birgün onu yıldızlararası seyahat edebilir olduğumuzda bulmuş olacağız. o zaman da işte tüm sorular cevaplanmış olacak bence.
Öncelikle video için gösterdiğin emek harika ama gözden kaçırdığını düşündüğüm birkaç nokta var. Baktığımız zaman dediğin argümanlara şöyle karşılık verilebilir: Tanrı'nın insanın karar vermesine ve özgür iradesiyle hareket etmesine izin vermesi, Tanrı'nın kontrolcülüğünün dışına çıkmış gibi görülmemelidir. Tanrı'nın bir olayın gerçekleşeceğini bilmesi ve bu olay için uygun şartları oluşturması, aslında beklendik bir durumdur. Bu durumu bir deneye benzetebiliriz: Önceki bilgilerimize dayanarak bir deneyin “A” sonucunu vereceğini kesin olarak öngörebiliriz. Ancak deneyin beklenen şekilde sonuçlanması, bizim bilgimizden ziyade, deneyin yapılış şekline ve ortam şartlarına bağlıdır. Aynı mantıkla, Tanrı'nın bilgisi de insanın özgür iradesini etkileyemez çünkü bu özgür iradenin verdiği niteliklere çelişir. Bu nedenle, insanın kendi yaptığı kötülüklerden sorumlu olduğunu ve ahlakî bir varlık olarak değerlendirilebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. “Bir Tanrı neden insanlar için acıyı yaratmış olabilir?” sorusu oldukça anlamlı bir soruyu başlatıyor. Acının her zaman kötü bir şey olarak görülmesi benim için çok yerinde bir yaklaşım değil. Çünkü acı, insan gelişiminin temel faktörlerinden biridir ve acısız bir dünya düşünmek gerçekçi olmaz. Buradan şu soru ortaya çıkabilir "Şayet Tanrı şefkatli ise, neden öğrenme acısız bir şekilde mümkün kılınamıyor?". Bu soruya yanıt verebilmek için fizik yasalarına bakmamız gerekiyor. Evrenin temel yasalarından biri olan entropi, tüm sistemlerin zamanla düzensizliğe ve en düşük enerji seviyesine doğru ilerlediğini söyler. Şu anki bilgilerimize göre, evren bir gün mutlak sıfır noktasına ulaşacak bir enerji düzeyine çözülmeye doğru gidiyor. Ayrıca cisimler bulundukları durumu koruma eylimindedir,bu yüzden duran cisimler harakete karşı bir zorluk göstetirirken bu zorluk hareket edeni durdururken de karşımıza çıkmakta.Ancak entropiye meydan okuyan karmaşık yapılar da var,hayat gibi. İnsan, evrendeki pek çok varlıktan farklı olarak, entropi düzeyini kendi gücü ve kaynaklarıyla değiştirebilen bir varlıktır.Kainattaki diğer bütün cisimler entropiyi bu iki yasanın oluşumu sonucu oluşan mekanizmalara ve birbirleriyle olan karmaşık etkileşimden başka faktör olmadan değişebilir ve bu faktörlerin kendisi de oluşturulan mekanizma tarafından örtbas edilememektedir. Bunun zıttınına sahip olması, insanı bütün her şeyden ayırır. Acı ve insan iradesi arasındaki ilişkiyi düşünelim. Acı, belki de bilinen anlamda kötü bir durum değildir. Gerçeği bulmak ve kavramak, evrenin yasalarıyla çelişme cesaretini gerektiriyor olabilir. Düşüncelerimiz ve akıl yürütmelerimiz evrimsel sürecin bir ürünü olduğuna göre, acıyı kötülemek de bu sürecin bir yan etkisi olabilir. Ancak şu soruyu sormak gerekir: Evrimleşen ve yalnızca hayatta kalmaya odaklanan bir mekanizmanın, acının değeri hakkındaki yargısına tamamen güvenebilir miyiz? Bir örnek olarak, şekeri ele alalım. Şeker, insan vücudu için vazgeçilmez bir enerji kaynağı ancak fazlası sağlığımıza zarar vermekte. Şeker tüketmek mutluluk verirken fazlasının zararlı etkilerini herkes bilir.Fakat entropiye karşı kurulan bu mekanizma kendisine verilen bu görevi bir hatadan ötürü yerine getirememekte yani kendi oluşum özüyle sistemlerin etkileşiminden ötürü zıtlaşmakta.Hatanın asıl kısmı sizi öldürmeyecek ama yine de zararlı olan şeker miktarının yine de hoşunuza gidecek ve sorun olmayacak şekilde hissetirmesi.Buradan şu sonuca varabiliriz: Acıdan uzak durmaya çalışmak, her zaman bizi potansiyelimize ulaştıran ya da doğru bir yola sevk eden bir strateji olmayabilir. Sonuç olarak, acının bizim gelişimimiz ve ilerlememiz için bir anahtar olduğunu, kötü bir faktör olarak görülmesinin ise evrimsel yanılgımızdan kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Belki de acı, hakikati ve insan potansiyelini ortaya çıkaran bir rehberdir. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? Yorumlarınızı bekliyorum.
Albert camus u okumuşsun yorumlarında ayrıldığın yerler var özellikle insanın kendisi ile yüzleşmesi konusunu çok iyi işlemişsin haklısın herkes tercih ettiğini yaşar
"biz hepimiz, huzurun anahtarını yitirmiş, artık büyük acının sırlarından başka bir şeye varamayan öfkelileriz". -emil michel cioran. nihilizm videosu da bekliyoruz hocam.
Video çok iyi olmuş abi dün yaptığın canlı yayını izliyordum erkeklere tavsiyelerdi galiba yarısındayken bu video kullanıcı tarafından gizliye alındı yazısı çıktı izleyememek çok kötü videoyu tekrar yüklermisin veya katıla özel?
Konuşmanın sonucu anarşiye doğru hafif hafif yürüyoruz ve insanı mutlu edecek tek şeyde bu bir toplum olmayacağı için sınıflandırma kavramı ve ekonomik krizler büyük çaplı savaşlar olmayacak insanlar bağlı oldukları değerleri bi kenara bırakıp bir bütün halinde hareket edecekler insanların ihtirasları için girdiği rekabetler azalacak gelişmiş bir teknoloji ve bilgi birikimine sahipken başımızda tasmamızı tutmayanlarda olmadığında manevi ve maddi huzura kavuşacağız insanlar daha fazlasına sahip olmanın mutluluk değil bir yük olduğunu anlacak tabi o zamana kadar yok olmazsak
Abi gece gece 2 videoyla( bu ve yalnızlık ile ilgili olan) beni tokat manyağı yaptın. 30 yaşıma gelene kadar dolaylı bir şekilde kendi sorgulamalarımla geldiğim düşünce kalıplarının kökeninin ne olduğunu, ve bazı çözemedeğim sorunlar yüzünden en sonunda pes edip videodaki tabirle özgürlüğümü teslim etmeyi tercih ettiğimi fark ettim. Bi de afedersin hayvan gibi hızlı bir konuşman ve kurgu tekniğin var daha bir gerçeği hazmedemeden öbürünü tıkıyorsun beynimize. O yüzden 1-2 defa daha izlemek lazım. Eline yüreğine bilgine sağlık.
İnsan doğası gereği acı çekmeye mahkumdur hayatta yalnızlık ve acı pek çok güzel şeyden önce gelir ama insan acı çekmek zorundadır ve acı çekmek sanıldığı kadar kötü bir şey değildir çektiğimiz acılar kadar özgürüz çektiğimiz acılar kadar güçlüyüz ve çektiğimiz acılar kadar gerçeğiz
Aslında hergun uykuya daldiginizda istemsiz ölür sonra sabah bi anda kaldığınız yerden devam edersiniz dünya hayatida bi uyku halinden ibaret birgün uyanacagiz ve bidaha asla aynı uykuya dalamayacagiz hep yasaklı meyve derler ya aslında yasaklı meyvemiz bidaha elimize gecmicek olan suan içinde bulunduğumuz zaman dilimi 😢
Sosyal Medya
instagram : tolgaturanmedya
Twitter : tolgaturanm
baya iyi
Sizi çok iyi dinledim. Hatta iyi anlayabilmek için defalarca geriye sarıp tekrar dinledim. Konuşmanın tamamında kendini merkeze yani insanı merkeze alarak konuşuyorsun. Dolayısıyla Tanrıyı anlayamıyor ve anlamadığın için yanlış tanımlama yapıyorsun. Tanrı ile aramızda ki ilişkiyi yürütürken aynı şekilde bir başka insan ile ilişkilerimizi yürütürken eğer yanlış biliyor yanlış tanıyorsak o zaman verdiğimiz kararlar da yanlış olacaktır. Bir kadını seversin ama onu yanlış tanırsan da onu tatmin edemezsin. Bence Tanrı iyi midir değil midir diye sorarken Tanrıyı merkeze koyarak düşünmeye çalışırsan bu anlattıklarının tamamen yanlış bilgi olduğunu anlarsın. Isterseniz bu konuyla ilgili birebir görüşmeler yapabiliriz.
@@yenicagfilozofu Tanrıyı tanıyor ve Tanrıyı daha önce inceleme imkanı bulduysan elbette konusabiliriz ama benim Tanrıya ulasabilecegim ve onu taniyabilecegim her hangi bir telefon numarası yada adres yok
@@TolgaTurann Günaydın Tolga, Filipinler'den Selamlar. Bir baba yanıbaşındaki çocukları ile konuşmak için telefon kullanmaz değil mi? Ayrıca evet ben haylaz bir çocuk olduğum halde babamı yeteri kadar tanıyacak ve inceleyecek zamanım oldu.
@@yenicagfilozofu öyleyse bu konuyu bir gun discordda tartisiriz dedigim gibi ben sadece bir felsefi akimi anlatiyorum kendi goruslerimi cogunlukla kendime sakliyorum
Açıp Wikipedia'dan okuyormuşçasına bir anlatım yerine bu tarz anlatımı tercih ederim. Çok da hoşuma gitti. Devamının gelmesini isterim açıkçası.
Hoşgeldin dostim
@@TolgaTurannabi şarkı ismi nedir rica etsem söylermisin?
Bu arada ilk şarkı abi belirtmemişim üzgünüm
@@golge8829 death note l song yazsan çıkar
Bu tarz içerikler için 2 kez beğenme butonu olmalı. Tek bir sorun vardı videonun hızlı bitmesi. Başarılarının devamını dilerim
Teşekkürler hoşgeldin dostum
Sürekli varoluşsal krizler yaşayıp yaptıklarının hiçbir manası olmadığı düşüncesinde olmak çok kötü
Bununla baş etmeninde yolu var
benim düşüncem
@@TolgaTurann ama baş etmen gercekte birseyi degistirmiyor. o soru hep oralarda bir yerde..
Anlamı var cevap İslamda
nedir @@TolgaTurann
Abim şu aralar bu tarzda soruları düşünmekten kafayı yiyecektim bu video çok iyi oldu sağol.
Hoşgeldin kardeşim
Bu tarz felsefi videoların insanda felsefeye karşı merak uyandırması ve devamının gelmesi dileğiyle.
Dindar bir aileden geliyorum ve hayatımın son iki yılı bu tarz rahatsızlıklarla geçti açıklamakta zorlanıyordum bana gerçekten yardımcı oldu bu şekilde bir Nihilizm açıklaması görmek çok iyi olur ayrıca eklemeliyim her hafta camiye adım attığımda böyle sorular ile kendime acı çektirip duruyorum
Hoşgeldin kardeşim
@@TolgaTurann Hoş bulduk
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur o mutlak güç sahibidir hüküm ve hikmet sahibidir senin yerin buralar değil rabbine el açıp kalbimi senin hayır kıldığın ne varsa oraya yönlendir desen bu senin için daha güzeldir çünkü isteğin tüm güzelliklerin sahibine gidecek
@@mehtioguz6965 iyide Tanrının var olup olmadıgı kesin degilki ya yoksa yoksa ettigimiz duaların ve ibadetlerin hicbir anlamı yok
Kanalını yeni keşfettim adeta kendi fikirlerimi başka açılardan özetle dinliyorum gibi. Bu video da çok iyi olmuş.
hoşgeldin diğer videolarıma da bekliyorum
Yeni keşfettim seni sosyal medyanın bizi getirdiği durumdan rahatsızken, çok nadir sosyal medya sayesinde böyle insanlar seslerini duyurabiliyor dediğim nadir insanlardan oldun.
Yaşam sancısı
Acının tatlı tebessümü :I
Varoluş Sancısı
@@ngst2175 her ikisi de
Agalar ilk baştaki şarkı ne?
@@golge8829Yagami Light theme
1900 lerde neredeyse bütün dünyayı etkileyen 4 çok büyük felaket yaşandı
1- Bu videodada anlatılan 1. Dünya Savaşı 1914 - 1918
2- İspanyol Gribi 1918 - 1920
3- Büyük Buhran 1929 - 1939
4- 2. Dünya Savaşı 1939 - 1945
En uzunun 10 yıl en kısa felaketin 2 yıl sürdüğü kötü zamanlar fark ettiyseniz hepsi neredeyse ard arda başlayan ve biten felaketler bu arada eline sağlık video güzel olmuş
Teşekkürler
Çok net ve iyi bir anlatım teşekkür ederim.
İnsanların yapması gereken şey
Mağaradan çıkan ilk insanlar gibi cesaretimizi toplayıp bu gerçekliği kabul edip başkalarının özgürlüklerine kısıtlamadan en iyi ve idealist bir şekilde yaşamalıyız.
Yazdıklarımı detaylandırmam gerekirse başkalarının özgürlüğüne engel olmadan yaşamalıyız insanlara,hayvanlara,bitkilere kısacası bütün canlılara ve doğaya sevgi ve saygı bilincini oluşturmak veya kuvvetlendirmeliyiz.
Bir cennete ihtiyacımız yok bu dünyaya cennete çevirebiliriz.
İdealist derken bizden sonra ki nesile çok iyi bir dünya,akıl ve bilime yol edinmiş toplumlar bırakmalıyız ki insanlık kendine geliştirip büyük çöküş veya büyük donma teorileri gerçekleşmeden yarattığımız tanrı katına ulaşıp bu döngüden kurtarıp sonsuz yaşamı ve bilgeliği ulaşmalıdır.
Bu sonda yazdıklarım belki hiç gerçekleşmeyecek fakat insanlık bir ideale veya amacı ulaşmak için çaba göstermelidir ki kendisine yaşadım ulan yaşadım benden sonra ki nesilde çok iyi işler yapacak artık ölsemde gam yemem diyebilmelidir diye düşünüyorum.
Uzun güzel ve detaylı yorum
@@TolgaTurann abi teşekkür ederim ve yaptığım yazım yanlışları için özür dilerim boş bir zamanımda mesajı düzenleyeceğim.
@@mehmetdogukanfiliz sorun yok kardeşim
Kardeşim çok güzel diksiyonun, anlatım şeklin, bilgi birikimin ve video ekipmanların var. Sana bir tavsiye vermek isterim iznin olursa. Video çekimlerinde kamerayı biraz geride tutarsan ellerin video kadrajına girer. İnsan karşıdakinin ellerini göremediği zaman psikolojik olarak rahat olamıyor. Karşıdaki ellerinin boş olduğu göründüğü zaman ise hem güzel kullandığın vücut dilin daha çok etki eder hem de ellerini gördüğü zaman daha rahat izler.
@@Serbest_Piyasa_Ekonomisi tabi paşam aynen ayneen başka arzun var mı çay falan?
Çok güzel video. Önemli noktalara anlık göndermeler ve örneklendirmeler müthiş. Her videona bu yaptığın en iyi video demekten kendimi alamıyorum. Müziklerin yoğunluğu ve seçimi çok güzel. Sağlıklı bir eleştiri olacaksa videoyu yüksek seste dinlememe rağmen müziğin sesi biraz az geldi o da halledilirse sıradan bir izleyici olrak artık videolara rahatça kusursuz derim.
video çok güzel olmuş bence insanların toplumsal ahlakı veya kötülük kavramının oluşması iyilik kavramı gibi felsefe videolarıda güzel olur
Avrupa ve amerika nasil gelisti videosundan sonra ortaya cikan felsefeyide anlatayım dedim
Gayet güzel bir video olmuş abi. Felsefe videolarının devamı gelsin lütfen.
Gelmeye devam ediyor
İyi bir video. Emeğine sağlık.
Harbiden çok sade, açık bir anlatım olmuş. Tebrik ederim.
Teşekkürler hoşgeldin
daha sık video ve daha uzun anlatım istiyoruz ve birde kitap önerileri de aralara atarsan süper olur
Hız konusunda elimden geleni yapıyorum shortslarıma da bekliyorum
Felsefe videosu yapmayı tercih ettiğiniz için teşekkür ederim 🙏Ahlak felsefesi videosu ile devamı gelirse çok sevinirim. Ülkedeki cehalet sorununun önüne geçen ahlak dejenerasyonuna karşı faydası olabilir..Video çok güzeldi, emeğinize sağlık 👏
Yeterli ilgi gelirse neden olmasın şu hali ile pek gelmemiş gibi duruyor
Yine aydınlattın bizi abi sağolasın.
Niche ve nihilistlerin ayrıştırıcı konuları ele alan felsefi bir video gelse güzel olur
Gerçekten sıkılmadan izliyorum, sebep sonuç ilişkileri çok başarılı. Tebrik ederim
Her Zaman kalbimdesin abi seviliyorsun ❤
Kanalda seni seviyor kardeşim
Helal olsun sana be kardewim 👍 biraz derin duwunceyle bakinca soru icinde soru cikiyor ama wupheyede duwmemek lazim
Tolga abi harika bir anlatimin var gerçekten zaten tarih ve felsefe en sevdiğim ikili lütfen bu konularda çok çok fazla içerik yaparsan müthiş olur ayrıca akıl vermek amacım değil elbette ama kısa kısa felsefe tarihi veya tanım videoları da yapsan çok güzel olur (5 dk videolar gibi) ellerine sağlık.
Güzel video olmuş eline sağlık ankette en son tarih ağırlıklı gidiyordu ama bizi dinleyip felsefe videosu yaptığın için teşekkürler. Felsefi olarak şu aralar kendimi objektivizmde buldum diyebilirim. Aslında oda bir nevi varoluşçuluğun altında.
Daha dur makyevilizm gelecek
Türkiye'de yaşanan darbeleri açıklayan videolar çeksen iyi olurdu, eksileri-artıları, nedenleri-sonuçları falan.
Olabilir
Videoyu çok sevdim. Çünkü bu varoluşçu felsefenin yaygınlaşmasını hep merak etmişimdir ve bu videoda bunu çok güzel açıklamışsınız. Özellikle insanlarda yaygın dogmatik düşünceden sonra ılımlı bir düşüncenin yaygınlaşması ve sonra bu ılımlı düşünceden daha gerçeklerin öne çıktığı karamsar bir düşüncenin güç kazanması çok da ilginç değil ama aynı zamanda beni ilgilendirir. Çünkü bu insan toplumunun bir üyesiyim, toplumsal olarak yaygınlaşan düşüncelerin Tanrı'dan gelen müdahalelerle değişebilmesi konusunda beni düşündürdü. Çünkü özellikle insanlar düşüncelerini değiştirme konusunda bir çaba göstermeden düşüncelerindeki değişimleri daha iyi anlamaktayım. Bu bana şunu sordurttu: Tanrı'nın bir müdahalesi olsaydı bu müdehalenin sonrası nasıl bir düşünceye girerdik? Hümanizm veya deizm güç mü kazanırdı? Dinler daha mı yaygınlaşırdı? İkinci olan muhtemelen gerçekleştirdi. İlki ise Tanrı' nın müdahalesi ile orantılı değişecektir.
Ben İslam ile deizm arasında kalan birisiyim. Fakat şunun altını çizmeliyim ki deizm ve İslamiyet hakkında öyle büyük bir bilgim yoktur. Ne zaman kendimi amaçsız hissetsem İslam' a, Tanrı'dan müdahale beklesem deizme kayarım. Tam olarak oturmuş bir düşünce altyapım yok.
Yakında netleşirsin kendin ile hesap yapıp sonuca yaklaşmışsın
Güzel video! Eline sağlık. Diksiyonunuz çok güzel
Rica ederim hoşgeldin
content süper abi baya pratik işliyosun
Teşekkürler dostum
Felsefe videon ve felsefeyi anlatış şeklin hoşuma gitti
Esenlikler Tolga TURAN:
Yad/el kökenli sözcüklerin, Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen gösterelim. Türkçemiz; çok değerli, varlıklı bir dildir!..
( Türkçemiz; Türk ulusunun en önemli yaşam kaynağıdır.)
Cevap = Yanıt/la-mak ( Soru-Yanıt )
Sebep = Neden
Netice = Sonuç
Fayda = Yarar
Zarar = Dokunca
Kayıp = Yitik
İhtiyaç = Gereksinim
Kıymet/li = Değer/li
İmkan/sız = Olanak/sız
Lüzum/Lazım = Gerek/li
Basit = Kolay
Mikro = Küçük/Ufak
Kadar = Değin/Dek
Rağmen = Karşın ( Buna karşın )
Zıt = Karşıt
Tezat = Aykırı/lık - Çelişki/li
Kıyas/Mukayese = Karşılaştırma
Şekil = Biçim
Şeffaf = Saydam/lık
İzin = Onay
Fikir = Düşünce
His = Duygu
Hassas = Duyarlı
Hissetmek = Duyumsamak
Sabır = Dayanç
Perspektif = Bakış açısı/Görüngü
Tecrübe = Deneyim
Muazzam/Mükemmel = Olağanüstü
Prensip = İlke/sel
Orijinal = Özgün
Trend = Eğilim
Moda = Akım
Faaliyet = Etkinlik
Teşebbüs = Girişim
Pratik = İşlevsel
Keşif-İcat = Buluş/Bulgu
Seyahat = Yolculuk/Gezi
Dikkat = Abay
Hakikat = Gerçek
Şüphe = Kuşku
Maalesef = Ne yazık ki
Telaş-Endişe = Kaygı/Tedirgin
Komik = Gülünç
Komedi = Güldürü
Tenkit = Eleştiri
Şart = Koşul
Mesaj = İleti
Haber/İstihbarat = Duyum/Bilgi
Talep/Arzu = İstek/Dilek
İhtimal = Olasılık
Plan = Tasarı
Link = Bağlantı
Tespit = Saptama/Belirleme
İşaret = İz/İpucu
Analiz = İnceleme/Çözümleme
Metot = Yöntem
Tercih = Seçenek ( Benim seçimim )
Mülakat = Görüşme
Tavsiye/Teklif = Öneri
Objektif = Yansız/Nesnel
Detay = Ayrıntı
Taviz = Ödün
Seyretme = İzleme
Seyirci = İzleyici ( İyi izlemeler )
Taraftar = Yandaş
Pilot = Sürücü
Müsabaka = Yarış
Rekabet = Çekişme
Mücadele = Uğraşı
Gayret = Çaba/Emek
Galibiyet = Kazanmak
Mağlubiyet = Yenilgi
Hız = İvme
Acil = İvedi/likle
Hareket = Devinim
Aksi = Ters/ine
Temas = Dokunma/Değinme
İkaz = Uyarı
Zorlama/Empoze = Dayatma
Mobbing = Baskı
Aile = Oguş/Ocak
Baba = Ata
Valide = Ana/Ög ( Ög/ksüz - Anasız )
Akraba = Yakın
Sülale = Soy/Sop
Nesil = Kuşak
Ecdat = Atalar
Hukuk = Tüze
Kanun = Yasa
Legal = Yasal
İllegal = Yasa dışı
Taahhüt = Bağıt/la-mak
Şahit = Tanık/lık
Mahkeme = Duruşma
Resmi = Kamusal/Biçimsel
Nizam = Düzen
Nizamname = Tüzük
Miras = Bırakıt
Örf-Adet = Gelenek-Görenek ( Töre )
Medeni/yet = Uygar/lık
Modern = Çağdaş
Lider = Önder
Mefkure/İdeal = Ülkü
Zafer = Utku/Başarı
Emir = Buyruk
Amir = Buyuran
Hakim/iyet = Egemen/lik-Boyunduruk
Harp = Savaş
Sulh = Barış
Millet = Ulus/Budun
Halk = Kamu/Toplum
Vatan = Yurt
Vatandaş = Yurttaş
Vatansever = Yurtsever
Nüfus = Toplum/Topluluk ( Arapça nüfus; kişiler, anlamına gelir, Türkçe karşılığı ise; "toplumdur." )
Meclis = Kurultay/Kamutay
Cumhuriyet = Ulus Yönetimi
Edebiyat = Yazın
Gramer = Dil Bilgisi
Harf = İmce
Alfabe = Abece/İmceler
Kelime = Sözcük
Cümle = Tümce
İmla = Yazım
Üslup/Tarz = Biçem
Vezin = Ölçü
Kafiye = Uyak
Redif = Ek/Yineleme
Nesir = Düzyazı
Hikaye = Öykü
Destan = Koçak/ Erteği
İsim = Ad
Zamir = Adıl
Sıfat = Ön ad
Zarf = Belirteç
Fiil = Eylem
Edat = İlgeç
Hal = Durum
Mana = Anlam
Husus = Konu
Sade = Yalın/Duru
Hatıra = Anı/msamak
Biyografi = Yaşam öyküsü
Otobiyografi = Öz yaşam öyküsü
Anekdot = Kısa anlatı/Öykücük
Sohbet = Söyleşi
Mülakat = Görüşme
İlave = Ek
Unsur = Öge
Parça = Bölüm
Grup = Öbek ( Söz öbekleri )
Küme = Yığın
Sahip =İye/Koruyucu
Has = Özgü
Bizzat = Kendi/si
Zat/Şahıs = Birey/Kişi
Karakter = Kişilik
Tamamlayan = Tümleyen/Tümleç ( Dil Bilgisinde )
Tercüme = Çeviri
Tercüman = Çevirmen
Tabir = Deyiş/Anlatım
Telaffuz = Söyleyiş
Kalem = Yazak/aç
Kağıt = Yaprak
Defter = Kaplık
Kitap = Betik/Bitig
Mecmua = Dergi
Matbaa = Basımevi
Talebe = Öğrenci
Hoca = Öğretmen
İmtihan = Sınav
Pedagoji = Eğitim bilimi
Departman = Bölüm
Kampüs = Yerleşke
Akademi = Bilimtay
Tasfiye = Ayıklama/Temizleme
Kabiliyet = Yetenek/Beceri
Standart = Ölçün/lü
Af/fetmek = Bağış/lamak-Yarlıgar
Merhamet = Acıma
Keder = Üzüntü
Kader = Yazgı
Huzur/Rahat = Erinç
Akıl/lı = Us/lu
Zeka = Anlak
Şuur = Bilinç
Hafıza = Bellek
Nefes = Soluk/lanmak
Hayat/i = Yaşam/sal
Hayatını kaybetti = Yaşamını yitirdi ( Türkçe tümcesi kullanılmalı )
Defin/kabir = Gömüt
Eczacı = Emçi
Hasta = Sayrı/u
Doktor/Hekim = Sagun/Otacı
Uzuv = Organ
Acemi = Çaylak
Profesyonel = Uzman
İhtisas = Uzmanlık
Kainat = Uzay/Evren
Planet = Gezegen
Sema = Gökyüzü
Hafta = Yedil ( Farsça Haft/a = 7 demektir. Farsça Haftanın karşılığı ise öz Türkçe olan Yedi/l'dir!..)
Sene = Yıl
Takvim = Yıllık
Devir = Çağ
Asır = Yüzyıl
Saat = Sayaç
Zaman = Süre/ç
Defa = Kez ( Eski Türkçe Kezik'ten türeme = Dönüş demek )
Kazara = Bilmeden/İstemeden
Enteresan = İlginç
Spontane = Kendiliğinden
Tatmin = Doyum
Cimri = Eli sıkı
Destek = Yardım
İhmal = Boşlama/Görmezlik
Zor/luk = Güç/lük
Tamamen = Tümüyle/Bütünüyle
Tebliğ/Anons = Duyuru
Beyan = Açıklama
Beyanname = Bildirge
Deklare = Bildirmek
İfade = Anlatım
Hitabet Konuşma
Nutuk = Söylev
Laf = Söz
Gıybet = Dedikodu
Yemin = Ant
Tatil = Dinlence
Merhaba/ Selam = Esenlik ( Es'mekten türemiştir, öz Türkçedir! Farsça olan Âsân = kolay, dinlenmek anlamına gelir.
Anahtar = Açar
İrtifa = Yükselti
İmar = Bayındır
İnşaat = Yapı İşleri/Dikinti
Eser = Yapıt
Mekan = Yer
Saha = Alan
Etraf = Çevre
Yeryüzü şekilleri = Yeryüzü biçimleri
Coğrafya = Yeryüzü
Tayyare = Uçak
Uçak Pilotu = Uçman
İta = Ödeme
Mübalağa = Abartı
Tasvir = Betimleme
Asil = Soylu
Zengin = Varlıklı
Fakir = Yoksul
Zayıf = Güçsüz
Alim = Bilge
Entelektüel = Aydın
Elit = Seçkin
İtibar = Saygın/lık
Sosyoloji = Toplum Bilim
İhtilal = Devrim
İnkılap = Yenilik
İmtiyaz = Ayrıcalık
Aidat = Ödenti
Maaş = Aylık
İskan = Yerleşme
Misafir = Konuk
Sandalye = Oturak/Koltuk
Rengarenk = Alaca
Ekran = Gösterge
Pazar = Satak
Dükkan = Satış Yeri
Yabancı = Yad/t ( Farsça Yâd = “Anma” anlamına gelir, öz Türkçe yad/t İle hiçbir biçimde benzer anlam taşımamaktadır!.. )
İnkar = Yokumsama/Yadsıma ( Türkçe; Yad/t kökenlidir, türemiştir. )
Harabe/Enkaz = Yıkıntı
Hücum = Atılım/Akın/Saldırı
Müdafaa/Defans = Savunma
Sertifika/Diploma = Belge/ Yeterlilik Belgesi
Sekreter/Katip = Yazman ( Sık kullanılıyor )
Randevu = Buluşma
Hediye = Armağan/Ödül
Define = Gömü
Teşekkür = Sağ ol
Siyah = Kara
Beyaz = Ak
Kırmızı = Al/Kızıl
Jenerik = Tanıtımlık
Agresif = Saldırgan
Kalp = Yürek
Cesaretli = Yürekli
Mert = Yiğit
Kombine = Birleşik
Kamuflaj = Gizleme
Prosedür = İzlek
Periyot = Dönem
Versiyon = Sürüm
Fenomen = Görüngü
Derece = Aşama
Dert = Sıkıntı
İcraat = Uygulama
Kurban = Adak
Esir = Tutsak
Cenah = Kesim
Vasıf = Nitelik
Ayan beyan = Açık seçik
Vak'a =Olay
Vasati = Ortalama
Skandal/Rezalet = Utanç
Müzakere = Görüşme/Oylaşma
Mütareke = Uzlaşma
İdare = Yönetim
İdareci = Yönetici
Teşkilat = Örgüt
Takip/çi = İzleme/İzleyici
Kuvvet = Güç
Problem = Sorun
Mülteci = Sığınmacı
Hicret = Göç
Mevki = Konum/Orun
Mabet = Tapınak
İhtişam = Görkem
Petrol = Akaryakıt
Camia/Kitle = Topluluk/Yığın
Lakap = Takma ad
Eşkal = Görünüş ( Dış )
Keyif = Sevinç
İmtina = Kaçınma
Merdiven = Basamak
İstirahat = Dinlenme
Cahil = Bilgisiz
Taraf = Yön
Kabullenme = Benimseme
Lüks = Gösteriş
Güzergah = Yol boyu
Kültür = Ekin/im
Otomobil = Araç/Araba
Tenha = Issız
Mütalaa = Değerlendirme
İltimas = Kayırma
Berbat = Korkunç/İğrenç
Zelzele = Deprem
Antipatik = Sevimsiz/İtici
Sempatik = Sevimli
Doküman = Belge
Sahil = Kıyı
Çeşme = Kaynak
Tabiat = Doğa
Not:
Aşağıdaki yad/el kökenli sözcükleri Türkçeleştirmeden bütünüyle Türkçe anlam vererek Türkçe kökenli denilerek kolay biçimde Türkçe sözcükler üretilebilir!..
Konak = Konmaktan türemiş gibi benimsenebilir.
Yalı = Yalamaktan denizin kara kısmındaki evleri ıslatmasından yola çıkarak Türkçe benimsenebilir.
Önemli:
Türk Dil Devrimi boşuna mı yapıldı?..
Dilimizi zenginleştiriyor diye savunduğunuz Farsça, Arapça, Batı dillerinden dilimize giren yad/el kökenli sözcükler yüzünden, Türkçe sözcük, tümce kullanamıyoruz ya da karşılıklarını yazdığımızda "aman boş ver zenginlik" diye geçiştiriyoruz!..
Türkçeye sonradan kullandığımız ünlü sözcüklerden olan "siyaset" Arapça; AT BAKICISI, "Bekir" diye koyduğumuz ad ise Arapça; DEVE YAVRUSU yavrusu, Farsça kız adı olarak kullandığımız "Jülide" ise; DAĞINIK demektir, zamanla kullanım anlamları değiştirmiştir, genelde yad/el kökenli sözcüklerde olur. Bir de insanlar yeniliklere yeni sözcüklere ilkin tepki koyar sonra ise; alışmaya, kullanmaya, uygulamaya başlar. Tabure yerine "oturak" denilmeye başlandığında ilkin tepki oluştu şimdi ise bol bol kullanıyor!..
Bir dilde ister yeni ister 2000 yıldır yad/el sözcük kullanılsın bu onun kullanılması gerektiği anlamına gelmez!.
Türkçe; yeni sözcük üretebilen varlıklı bir dildir, kullandığın sözcüklerin Türkçe karşılığı yazdıklarımdaki gibi kullanıyorsa yad/el sözcük kullanmanın hiçbir anlamı yoktur.
Şöyle ki; dükkan yerine "satış yeri" anahtar yerine "açar" neden gülünç olsun ? Gerçekte gülünç olan senin Türkçe sözcüklere karşı aşırı biçimde yozlaşman el kalman!
Çözümünüze katılıyorum bu acıyı ancak acıyı kabullenerek ve acıyı kendimizi geliştirmede kullanarak atlatabiliriz. Ne kadar başarılı olursak o kadar kendimizin bir önemimiz olduğunu anlayabiliriz ve değerimizin farkına varabiliriz.
Baya iyi video olmuş eline sağlık böyle videoların devam etmesi dileğiyle💙
teşekkürler kardeşim
"İnsan özgürlüğe mahkumdur"
-J.P. Sartre
Sartre esintileri görmek güzeldi, emeğinize sağlık
Felsefe videoları harika oluyor. Deizm Felsefesi videosunu sabırsızlıkla bekliyorum.
ne güzel anlattın güzel abim helal olsun ! şap şap şap (alkışlama efekti)
‘’Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyleyse o güçsüzdür.
Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
Öyleyse o iyi niyetli değildir. Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?’’ David HUME
Bu ülkede senin gibi gençlerin sayısı artması lazım tolga kardeşim başarılarının devamını dilerim saygılar
Abi hem mala anlatır gibi anlatıyorsun hemde çok güzel anlatoyrosun ben hayatımda bu kadar haklı ve güzel bir konuşma görmedim
teşekkür ederim
@@TolgaTurann abicim çok iyisin bizim senle bi sohpet etmemiz lazım
@@ATHENA-nd6iq gel dc ye
🔥
Ağzına sağlık. Güzel vakit geçirtip bakış açımı genişlettin.
Rica ederim
Özellikle 1. Dünya savaşı sonrası, Dikkat ederseniz bu tür savaş travmalarını bizim dedelerimiz bu kadar çok yaşamadı. Çünkü bizde, vatanı müdafaa düşüncesi ve yoğun bir inanç vardı. Savaşın bütün vahşetine rağmen, iman ve vatan sevgisi sayesinde akıl sağlıklarını korumuşlar. Bir çoğu savaş sonrası ödüllendirilmek yerine, açlıkla ve yoklukla mücadele etmişler. Bizler için yoktan devlet kurmuşlar. Allah hepsinden razı olsun.
Bu söylediğin kısmen yanlış. Dedelerimiz ciddi savaşlar gördü. Hicazda ingilizlerle galiçyada kafkaslarda çanakkalede gördü. Burada ki fark kayit tutulmamasi . Yaban romanini falan okuyabilirsin
Güzel video olmuş ellerine sağlık abi
(Şimdiden güzel yani)
harika bir videoydu... felsefe videolarının devamını dilerim.
Yine derin bi video🫰
Ay beynim yandı 😅 Diline sağlık
Merhaba ben sizinle bu videoda tanıştım ve tanıştığım için çok mutluyum. Ve kendim adıma nereden başlayacağını kaybetmiş biri olarak bu videoyu yaptığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim. İyiki varsınız.
Barney neden haklı videomu da izlemeni tavsiye ederim
varlığın çok değerli, teşekkürler
Emeğinize sağlık, felsefe yaparak bu insanlığa çok büyük katkılar sağlayacağımıza inanıyorum, aynı yolda devam lütfen❤
Bence tanrı veya buna yaşamın sırrı da diyebiliriz yani tanrı diye bir kişilik olmayabilir, sadece canlılık nasıl oluşuyor, atomlara elektronlara ve canlı hücrelere o canlılık nasıl geliyor bunun kaynağı bir yerlerde hali hazırda var. diyelim uzayın bir yerinde ve birgün onu yıldızlararası seyahat edebilir olduğumuzda bulmuş olacağız. o zaman da işte tüm sorular cevaplanmış olacak bence.
Muntazam bir anlatım 👌🏻👌🏻👌🏻
Hoşgeldin
Uyurken videolarını izlemek çok güzel oluyor ancak bu sefer uykumu kaçırdı
neden
@@TolgaTurann şuan inancımı sorguluyorum jabhahsjsj
Öncelikle video için gösterdiğin emek harika ama gözden kaçırdığını düşündüğüm birkaç nokta var.
Baktığımız zaman dediğin argümanlara şöyle karşılık verilebilir:
Tanrı'nın insanın karar vermesine ve özgür iradesiyle hareket etmesine izin vermesi, Tanrı'nın kontrolcülüğünün dışına çıkmış gibi görülmemelidir. Tanrı'nın bir olayın gerçekleşeceğini bilmesi ve bu olay için uygun şartları oluşturması, aslında beklendik bir durumdur. Bu durumu bir deneye benzetebiliriz: Önceki bilgilerimize dayanarak bir deneyin “A” sonucunu vereceğini kesin olarak öngörebiliriz. Ancak deneyin beklenen şekilde sonuçlanması, bizim bilgimizden ziyade, deneyin yapılış şekline ve ortam şartlarına bağlıdır. Aynı mantıkla, Tanrı'nın bilgisi de insanın özgür iradesini etkileyemez çünkü bu özgür iradenin verdiği niteliklere çelişir. Bu nedenle, insanın kendi yaptığı kötülüklerden sorumlu olduğunu ve ahlakî bir varlık olarak değerlendirilebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
“Bir Tanrı neden insanlar için acıyı yaratmış olabilir?” sorusu oldukça anlamlı bir soruyu başlatıyor. Acının her zaman kötü bir şey olarak görülmesi benim için çok yerinde bir yaklaşım değil. Çünkü acı, insan gelişiminin temel faktörlerinden biridir ve acısız bir dünya düşünmek gerçekçi olmaz. Buradan şu soru ortaya çıkabilir "Şayet Tanrı şefkatli ise, neden öğrenme acısız bir şekilde mümkün kılınamıyor?". Bu soruya yanıt verebilmek için fizik yasalarına bakmamız gerekiyor.
Evrenin temel yasalarından biri olan entropi, tüm sistemlerin zamanla düzensizliğe ve en düşük enerji seviyesine doğru ilerlediğini söyler. Şu anki bilgilerimize göre, evren bir gün mutlak sıfır noktasına ulaşacak bir enerji düzeyine çözülmeye doğru gidiyor. Ayrıca cisimler bulundukları durumu koruma eylimindedir,bu yüzden duran cisimler harakete karşı bir zorluk göstetirirken bu zorluk hareket edeni durdururken de karşımıza çıkmakta.Ancak entropiye meydan okuyan karmaşık yapılar da var,hayat gibi. İnsan, evrendeki pek çok varlıktan farklı olarak, entropi düzeyini kendi gücü ve kaynaklarıyla değiştirebilen bir varlıktır.Kainattaki diğer bütün cisimler entropiyi bu iki yasanın oluşumu sonucu oluşan mekanizmalara ve birbirleriyle olan karmaşık etkileşimden başka faktör olmadan değişebilir ve bu faktörlerin kendisi de oluşturulan mekanizma tarafından örtbas edilememektedir. Bunun zıttınına sahip olması, insanı bütün her şeyden ayırır.
Acı ve insan iradesi arasındaki ilişkiyi düşünelim. Acı, belki de bilinen anlamda kötü bir durum değildir. Gerçeği bulmak ve kavramak, evrenin yasalarıyla çelişme cesaretini gerektiriyor olabilir. Düşüncelerimiz ve akıl yürütmelerimiz evrimsel sürecin bir ürünü olduğuna göre, acıyı kötülemek de bu sürecin bir yan etkisi olabilir. Ancak şu soruyu sormak gerekir: Evrimleşen ve yalnızca hayatta kalmaya odaklanan bir mekanizmanın, acının değeri hakkındaki yargısına tamamen güvenebilir miyiz?
Bir örnek olarak, şekeri ele alalım. Şeker, insan vücudu için vazgeçilmez bir enerji kaynağı ancak fazlası sağlığımıza zarar vermekte. Şeker tüketmek mutluluk verirken fazlasının zararlı etkilerini herkes bilir.Fakat entropiye karşı kurulan bu mekanizma kendisine verilen bu görevi bir hatadan ötürü yerine getirememekte yani kendi oluşum özüyle sistemlerin etkileşiminden ötürü zıtlaşmakta.Hatanın asıl kısmı sizi öldürmeyecek ama yine de zararlı olan şeker miktarının yine de hoşunuza gidecek ve sorun olmayacak şekilde hissetirmesi.Buradan şu sonuca varabiliriz: Acıdan uzak durmaya çalışmak, her zaman bizi potansiyelimize ulaştıran ya da doğru bir yola sevk eden bir strateji olmayabilir.
Sonuç olarak, acının bizim gelişimimiz ve ilerlememiz için bir anahtar olduğunu, kötü bir faktör olarak görülmesinin ise evrimsel yanılgımızdan kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Belki de acı, hakikati ve insan potansiyelini ortaya çıkaran bir rehberdir. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? Yorumlarınızı bekliyorum.
Valla samimiyetimle soyluyorum mukemmel bir video
İdolümsün, benim gibi birçok gencin sana özendiğine eminim
Tamamen katılıyorum çok iyi video olmuş eline salıq
Albert camus u okumuşsun yorumlarında ayrıldığın yerler var özellikle insanın kendisi ile yüzleşmesi konusunu çok iyi işlemişsin haklısın herkes tercih ettiğini yaşar
Kitap senindi kütüphaneden araklayıp okuyordum hahaha lise bilgilerim bunlar
Batı cephesinde yeni bir şey yok filmini izledikten sonra daha bir anlamlı oldu bu video.
"biz hepimiz, huzurun anahtarını yitirmiş, artık büyük acının sırlarından başka bir şeye varamayan öfkelileriz". -emil michel cioran.
nihilizm videosu da bekliyoruz hocam.
Başarılı bir video olmuş tebrikler.
Teşekkürler
İlk esenlik dilediğin yeri bulmak istedim ve buradayım. Esenlikler 🫡
güzel anlattın benzeri videolar gelirse sevinirim anladğım konu herşey insanın elinde secimler ve sonucları olacak
Video çok iyi olmuş abi dün yaptığın canlı yayını izliyordum erkeklere tavsiyelerdi galiba yarısındayken bu video kullanıcı tarafından gizliye alındı yazısı çıktı izleyememek çok kötü videoyu tekrar yüklermisin veya katıla özel?
Sokakta Tolga abiye destek olun lan diye bağırmak istiyorum.Hak ettiğin değeri alıcaksın abi bu ülkede kimler yüceltilmedi sen mi hakkını almicaksın
Hedonizm ve pragmatizm. Hep savunduğum budur. Video çabucak bitti. :) Teşekkürler.
Rica ederim Death Note'da tavsiyemdir
Meiji restorasyonları ve buna benzer restorasyon hareketlerinin(Rusya Osmanlı) sonuçlarının değerlendirildiği bir video gelirmi
"Herşey insan için" fikrine katılmıyorum.
İnsan yok olma fikrini kabul etmek istemiyor ve ölünce de devam edeceğine dair inanç oluşturuyor sanırım,
Abi dünkü tavsiye verdiğin canlı yayını kanala yuklesene
Silinmiş sanırım,Sabah izleyeyim diye daha sonra izle ye eklemiştim silindi diyor
Üyelere özel olarak tekrar actim
Dostum tüm videolarını çok başarılı buluyorum bu videoyu yaparkenki kaynakların ne acaba ?
direk Sartre okudum
Böyle bir video için 2 k like az çok değerli ama değer değmeze giden bi video
Hoşgeldin
@@TolgaTurann eyvallah abi başarılar dilerim
Şahane anlattın
Konuşmanın sonucu anarşiye doğru hafif hafif yürüyoruz ve insanı mutlu edecek tek şeyde bu bir toplum olmayacağı için sınıflandırma kavramı ve ekonomik krizler büyük çaplı savaşlar olmayacak insanlar bağlı oldukları değerleri bi kenara bırakıp bir bütün halinde hareket edecekler insanların ihtirasları için girdiği rekabetler azalacak gelişmiş bir teknoloji ve bilgi birikimine sahipken başımızda tasmamızı tutmayanlarda olmadığında manevi ve maddi huzura kavuşacağız insanlar daha fazlasına sahip olmanın mutluluk değil bir yük olduğunu anlacak tabi o zamana kadar yok olmazsak
Abi cok akici bir dilin var🧿
İnanılmaz bir anlatım.
Teşekkürler hoşgeldin
Abi canlı yayınlarda okullar hakkında bilgi verebilirmisin ilk orta lise vesaire
baya iyi anlatmışsın emeğine sağlık
Hoşgeldin
Güzel video
Çocuklarına yapacağın en büyük iyilik onları dünyaya getirmemektir
Ama buda tamamen umutsuzluk
Nihal atsız videosu ne zaman gelir abi?
Batı cephesinde yeni bir şey yok kitabında bir replik “tanrı bizimleyse neden kaybediyoruz”
Abi gece gece 2 videoyla( bu ve yalnızlık ile ilgili olan) beni tokat manyağı yaptın. 30 yaşıma gelene kadar dolaylı bir şekilde kendi sorgulamalarımla geldiğim düşünce kalıplarının kökeninin ne olduğunu, ve bazı çözemedeğim sorunlar yüzünden en sonunda pes edip videodaki tabirle özgürlüğümü teslim etmeyi tercih ettiğimi fark ettim. Bi de afedersin hayvan gibi hızlı bir konuşman ve kurgu tekniğin var daha bir gerçeği hazmedemeden öbürünü tıkıyorsun beynimize. O yüzden 1-2 defa daha izlemek lazım. Eline yüreğine bilgine sağlık.
Açıklayıcı ve güzel konuşuyorsun birazcık hızlı konuştuğun için söylediğin cümleyi düşünürken yeni cümle kuruyorsun beynim yetişemiyor
buna dikkat etmeye çalışacağım
@@TolgaTurann respect dostum adamsın
Güzel video,eline sağlık
Teşekkürler
İnsan doğası gereği acı çekmeye mahkumdur hayatta yalnızlık ve acı pek çok güzel şeyden önce gelir ama insan acı çekmek zorundadır ve acı çekmek sanıldığı kadar kötü bir şey değildir çektiğimiz acılar kadar özgürüz çektiğimiz acılar kadar güçlüyüz ve çektiğimiz acılar kadar gerçeğiz
Erkekler ölsün diyenler utansın, ölüyorlar zaten!
Devam serisi gelmeli
Ağzınıza sağlık
Bigbang bir karadeliğin önceki uzayı yutması sonucu kara deliğin içindeki uzayın sıkışıp patlamasıyla oluşmuş olabilir mi?
Lütfen Ölümden sonra ne Olck veya Ölümü Deneyimleyenler ile ilgili bir video yap ❤❤
Ölüme yaklaşan var ama ôlüpte geri gelen yok maalesef
Aslında hergun uykuya daldiginizda istemsiz ölür sonra sabah bi anda kaldığınız yerden devam edersiniz dünya hayatida bi uyku halinden ibaret birgün uyanacagiz ve bidaha asla aynı uykuya dalamayacagiz hep yasaklı meyve derler ya aslında yasaklı meyvemiz bidaha elimize gecmicek olan suan içinde bulunduğumuz zaman dilimi 😢
nice, güzel ürün stok yaptınız mı? stok yapmak için aldım tavsiye ederim 😀🤣😂🥰😉
İyi bir video❤
Elinize sağlık
Helal olsun be 👍👍👍
Safavi Osmanli savaşlarini anlatsana vidiosu gelsin
Yaşam zatən başdı-başına acıya ve ağrıya qatlanmaqdır.
Çok kaliteli bir içerik olmus
Teşekkürler
@@TolgaTurann Ricalar❤️
Çok hızlı konşmusun, tempoyu biraz yavaşlatsan daha iyi olur diye düşünüyorum. Konu; çok güzeldi. Başarlar diliyorum.!
.
Harika devamı gelsin
Neden olmasın