Muhterem Ali Ayçil üstadım küçük bir tanrıdır gibidir örneklemesi uygun ve yerinde midir?Yani böylesi bir ifadeye gerek var mıdır?Çok kıymetli üstadım art niyetli olmadığınıza ve müeddep bir şahsiyet olduğunuza hiç şüphe yoktur.Yalnız lütfen evvelce dikkatli olduğumuz hususları yeni zamanlarda boş vermeyelim..Aynı bağlamda yaratı-yaratıcılık-yaratım kavramlarını da kullanmamalıyız fakirinizce..Saygı ve sevgiyle..
Sayın Ali Ayçil bey, dergilerle ilgili teklifiniz gerçekten yerinde kültür devleti kurmak için yapılması gereken ilk adım dergilere devlet desteği ile tüm halk kütüphanelerine ücretsiz dergileri muhakkak göndermelidir.
İyi bir program olmuş. Popüler dergiler tüm edebiyat tarihimizin canına okuyor. Yazarlar poster gibi pazarlanıyor. Romanlar yaratılan imajlar için alınıyorlar, kitaplara çok tuhaf yaklaşan bir nesil yarattılar. Bunları dillendirince de sizi 'sıkıcı' edebiyatçı yaftası yapıştırıyorlar. Tüm bunlara karşı gerçek edebiyatçılar sesini yükseltmeli. Mehmet Erte çok iyi özetlemiş üşenmedim yazıya geçirdim: "Edebiyat tarihi estetik bir takım çatışmalarla ilerler. Fakat bugün edebiyatın popüler dergiler aracılığıyla imajlara indirgendiğini görüyoruz. Mesela Oğuz Atay bir tutunamayan bir kaybeden imajına indirgeniyor. Onun İngiliz edebiyatıyla mesela Laurence Sterne ile veya Halid Ziya Uşaklıgil ile olan bağı. Bütün bunları bir kenara koyuyoruz. İşte son döneminde keşfedilmiş romanları ortaya çıkmış ah işte büyük kaybeden... Bu imajı üretiyor artık Türkiye'de kamu. Bizim için Orhan Veli bir serseri, Oğuz Atay kaybeden, Cemal Süreya çılgın aşık, Edip Cansever yaralı sargılı bir adam, Turgut Uyar meczup biri... Şimdi şöyle bir dönüp bakınca Türk Edebiyatı tarihini bir hastalar tarihine indirgemişiz."
Muhterem Ali Ayçil üstadım küçük bir tanrıdır gibidir örneklemesi uygun ve yerinde midir?Yani böylesi bir ifadeye gerek var mıdır?Çok kıymetli üstadım art niyetli olmadığınıza ve müeddep bir şahsiyet olduğunuza hiç şüphe yoktur.Yalnız lütfen evvelce dikkatli olduğumuz hususları yeni zamanlarda boş vermeyelim..Aynı bağlamda yaratı-yaratıcılık-yaratım kavramlarını da kullanmamalıyız fakirinizce..Saygı ve sevgiyle..
Sayın Ali Ayçil bey, dergilerle ilgili teklifiniz gerçekten yerinde kültür devleti kurmak için yapılması gereken ilk adım dergilere devlet desteği ile tüm halk kütüphanelerine ücretsiz dergileri muhakkak göndermelidir.
İyi bir program olmuş. Popüler dergiler tüm edebiyat tarihimizin canına okuyor. Yazarlar poster gibi pazarlanıyor. Romanlar yaratılan imajlar için alınıyorlar, kitaplara çok tuhaf yaklaşan bir nesil yarattılar. Bunları dillendirince de sizi 'sıkıcı' edebiyatçı yaftası yapıştırıyorlar. Tüm bunlara karşı gerçek edebiyatçılar sesini yükseltmeli. Mehmet Erte çok iyi özetlemiş üşenmedim yazıya geçirdim:
"Edebiyat tarihi estetik bir takım çatışmalarla ilerler. Fakat bugün edebiyatın popüler dergiler aracılığıyla imajlara indirgendiğini görüyoruz. Mesela Oğuz Atay bir tutunamayan bir kaybeden imajına indirgeniyor. Onun İngiliz edebiyatıyla mesela Laurence Sterne ile veya Halid Ziya Uşaklıgil ile olan bağı. Bütün bunları bir kenara koyuyoruz. İşte son döneminde keşfedilmiş romanları ortaya çıkmış ah işte büyük kaybeden... Bu imajı üretiyor artık Türkiye'de kamu.
Bizim için Orhan Veli bir serseri, Oğuz Atay kaybeden, Cemal Süreya çılgın aşık, Edip Cansever yaralı sargılı bir adam, Turgut Uyar meczup biri... Şimdi şöyle bir dönüp bakınca Türk Edebiyatı tarihini bir hastalar tarihine indirgemişiz."
Bu tarz muhabbetleri daha çok görmek istiyorum. başarılar dilerim
Evet çok keyifli bir sempozyumdu☺️👍