Videonun başlığı,Dostoyevski’nin Budala romanından işaretlediğim bir sayfaya götürdü beni:”Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu görecekseniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olmayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın.”Yani Dostoyevski’nin de dediği gibi mutluluğu bulmak çok da zor bir şey olmasa gerek.Şu anda mutluyum çünkü böylesi değerli bir sohbete şahit olmamı sağladınız.Sizlere çok teşekkür ederim...
O zaman şöyle diyebiliriz; İnsanlar büyük bir denizde pusulasını kaybetmiş, mutluluğu devasa bir ada zannedip arayan birer denizci. Oysa ki mutluluk hemen hemen hep görebilecekleri, denizde bir kaya. Çok da uzaklarda aramamak gerek mutluluğu dibimizdeyken.
@@vangoghunyldzlgecesi6578 gün batımında denizde ve gökyüzünde oluşan o eşsiz renk paletine doyasıya bakmak, akşamleyin ayın denizin üzerine vurduğu mehtap yansımalarını görmek mutluluğun kendisi diyebilir aslında sizede katılaraktan. Hatda daha da geniş perspektifden bakar isek çıkılan yol,gidilen mesafe, harcanan zaman o mutluluğun ta kendisi olsa gerek. Amaçdan ziyare beni o amaca götüren yol olsa gerek.
Budala kitabını okumustum ana karakter üzerinden çıkarılacak çok ders var hemen ilk aklıma gelenler senden başka kimse önemli değil fazla empati kendi kul hakkına girmendir minvalinde daha bı sürü örnek var okuması zor ama sabredip okunursa pişman olunmaz
(Özellikle Eren'in "ne yapsak olmuyor" diye şaka yollu takıldığı ve "ben hep böyleydim incelenmeye alınmam lazım" dediği kısımda çok güldüm. Baktım Hakan da gülüyor dedim ki işte tam şuanda hepimiz MUTLUyuz :D ) Ciddiyetiniz çok vakur olduğu gibi samimiyetiniz de çok güzel. Kendinizi kaptırıp yüksek sesle gülebildiğiniz veya kendi hayatınızdan çekinmeden örnekler verdiğiniz yerler aslında bu videoyu kaliteli yapıyor ve lütfen bu şekilde, kendinizi çok dizginlemeden devam edin. Bu yorumu çok içten yapıyorum: önceki videolarınızla kıyasladığımda burada size çok daha fazla ısındım.
Farkında olmasak bile sahip olduğumuz her şeye bir gün veda edeceğiz,öleceğiz.Ölümden sonrası için bir beklentiniz yoksa,beyniniz meşgul etmediğiniz ve düşündüğünüz her vakit size acı verecektir.İnsan fıtratı böyle yaratılmıştır.İnsan ne için yaratıldıysa onun için çalışmadığı müddetçe sadece geçici mutlulukların peşinde koşacak buysa insanın içindeki boşluğu daha da açığa çıkaracaktır.(Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.[Rad 28])
Son 1 aya kadar hiç mi hiç kitap okuma alışkanlığım yoktu böyle 5 senede 1 kitap ya okurdum ya da hiç okumazdım. En son okuduğum kitap 8 sene önceydi onu da yarım bırakmıştım(yeniden başlamayı düşünüyorum) kitap okumayı çok seven bir komşum bana okuma alışkanlığımı kazanmam için ince bir kitap hediye etti dün onu bitirdim aynı anda başka bir kitaba başladım.son 4 5 aydır bu kanalı takip ediyorum tesadüfen RUclips da gezerken önüme çıktı ve o günden beri bana acayip böyle bir kitap okuma sevgisi geldi.böyle hepsini okuyabileceği bir sürü kitabım ve o kitaplar ile dolduracağım büyük bir kütüphanem olmasını istiyorum ve bu hayalimi bir an önce gerçekleştirmek istiyorum.kanalın her videosunu izlediğimde insanda büyük bir ilham kaynağı oluşturuyor kitap okuma adına.kitaplar hakkında diğer video çeken bloggerları da izleme şansım oldu.gerçekten hepsinin gözünde kitapları anlatırken veya tanıtırken veya kargo paketi açılışlarında ki mutluluğa şahit oluyorum.aynı duyguyu bir kitapçıya girdiğimde bende kendimde hissediyordum ama 1 tane de olsa bir kitap satın alıp okuma cesareti gösteremiyordum kendimde ve sonuç olarak o anki MUTLULUĞUM hep yarım kalıyordu ama artık bir yerden sonra yapmalıyım benim de gerçekten kitaplar ile dost olma zamanım gelmiştir diye düşünüyorum.yukarıda da bahsettiğim gibi kitap okurken gerçekten de kendimi acayip MUTLU ve özgüvenli hissetmeye başladım ve bu olay benim gibi kitap okuma alışkanlığı olmayanlara ilham kaynağı olan karanvadaki adam ve bloggerlar sayesindedir.hepinizin emeğinize sağlık içten teşekkürlerimi iletiyorum ben ve benim gibilere ilham kaynağı olduğunuz için☺️
sahip olmamayı tercih etmek o önemli merdiveni zaten çıkmış insanların öngörüp içselleştirip cesaret edebileceği bir şey olabilir. tabi sahip olunması istenen şeyin ne olduğu çok önemli.
"Sadece sevdiklerimizi yapmak değil, yaptıklarımızı sevmeyi öğrenmek çok önemli." diyor Psikiyatrist Mehmet Sungur. Bunu duyduğumda hayatında mutluluğu elinde fenerle sokak sokak arayan biri olarak nerede hata yaptığımı anladım. Sadece belli bir adreste olacağına olan inancımdı beni bu arayışa iten ve bu süreçte mutsuz kılan. Eve, hatamı anladım. Bunu mantığım kabul ediyor ama neticede değişen bir şey olamadı. O adreste olmasının şart olmadığını bildiğim halde bu defa elimde mum ile aramaktayım onu. Buda "mizacımız böyle" yorumunu kabullenmeye itiyor beni. Sizleri tanımak yalnız olmadığımı hissettiriyor, seviliyorsunuz.
Dikkat ettiysen sık sık nefes alarak konuşuyorlar. Biz cümle bitene kadar nefes almıyoruz ve bu sebeple kelime veya harflerin hakkını vererek çıkarmayı başaramıyoruz. Doğru nefes ve kelimeyi ağızdan çıkartmadan önceki bilinç
Söylediğiniz çok doğru Hakan bey. Beklentilerin çoğalması ve birebir yükselmesi onların gerçekleşmesine karşı olan istencimizi de arttırıyor. O yüzden hayatta en kötüsüne hazır olmakda fayda var ve neticesi de hüsrana sebep olmuyor🍂
İlk soruyla ilgili düşüncelerim şöyle. Seçenekleri düşündüğümde o mutluluğa sahip olup daha sonra kaybetme fikri bana daha yakın geliyor. Ancak derinlerine indiğimde emin olamıyorum. Şöyle düşünelim şu an bir hayata sahibiz. Sahip olduğumuz ve sahip olmadığımız şeyler var. Şu an sahip olduklarımızın bazıları önceden arzuladığımız belki de hayalini kurduğumuz şeylerdi. Gerçekleşti ve biz mutlu olduk. Daha sonra belki etkisini yitirdi biraz. Sıradanlaştı. Abimizin dediği gibi bir huzura karıştı. Ancak o şeyi kaybettiğimizde onun hayatımızdaki yerini, etkilerini bize verdiği o huzuru mutluluğu anlayabiliyoruz. Eğer bunu o şeyi kaybetmeden anlayabilseydik, şu an dünyadaki tüm insanlar bir sebepten ötürü mutlu olurlardı. Geriye dönüp baktığımızda, evet ben bir kayıp yaşadım. Ancak bunun etkileri izleri hala hayatımda diyebiliyoruz. Yani hiç sahip olmamaktansa bir süre sahip olup sonra kaybetmek bana daha yakın bir seçenek gibi geliyor. Hayatı tek boyutta düşünüyoruz. Bir şeyi kaybedince o şey tamamen gitmiş olmuyor. Bir insan düşünün. Onunla geçirdiğiniz zamanlar, ondan size kalan tecrübeler, öğretiler, anılar... O kişi gitse dahi hepsi sizinle kalıyor. Evet, böyle büyük bir mutluluk kaynağını kaybetmek hayatınızda yaşamadığımız kadar büyük ve gerçek bir acıya sebebiyet verebilir. Ancak böylelikle hem acının hem de mutluluğun asıl değerini anlamış ve hayatı daha iyi kavramış oluruz diye düşünüyorum. Her ne söylersek söyleyelim yine de insan evladıyız işte. Sevdiğimiz bir kişiyi kaybetmeyi hayal ettiğimizde o acıdan sonra bir daha asla hayattan zevk alamayacağımızı ve asla mutlu olamayacağımızı düşünebiliyoruz. O kadar derin bir soru ki. Belki de bu yüzden bize böyle keskin tercihlerin sunulmaması daha iyi. İnsan yaşadıkları karşısında verdiği tepkiler ve hissettikleriyle insandır işte. Böyle güzel bir video hazırladığınız için çok teşekkür ederim. Kanalı 6 7 ay belki de daha öncesinden beri takip ediyorum ancak bu tarz uzun videolara karşı bir ön yargım vardı. Sıkılırım sanıyordum. Yanıldığımı anlamış oldum. Tekrar teşekkür ederim. 17 yaşındayım ve uzun bir süredir kitap okumuyorum, okuyamıyorum. Nedendir bilmem ama kitap okumayı hep bir erteleme ya da öncelik sırasında gerilere koyma gibi bir alışkanlık edinmiştim. Şimdi gidip kitap okumayla ilgili videolarınıza bakacağım. Umarım ki sizlerin de yardımıyla kitap okumayı bir düzen halinde hayatımın içine koyabilirim. Seviliyorsunuz 💚 (1000 kitap uygulamasında hesap açtım sizin sayenizde. İlk takip ettiğim kişisiniz. Yarın tekrar okumaya dönüyorum inşAllah. 😊)
@@berfindurmus431 Çok teşekkür ederim okuduğunuz ve güzel bir geri dönüş yaptığınız için. Kendimi tam olarak açıklayamadığımı düşünmüştüm aslında :) Tekrar teşekkürler. İyi geceler dilerim. :)
Mutluluk kendini bulmaktır, doğrularını inandığın şekilde yaşamaktır, kendini sevmektir, doğayla uyum içinde yaşamaktır, toplumun bir parcasi olabilmektir, sorunlara pozitif yaklaşmaktır gibi cümleler geldi aklıma :) sohbet yine harikaydı gerçek manada idolümsünüz hayalimdeki işleri yapıyorsunuz. Bir gün olur da konuk alırsanız ve o ben olmazsam çok üzülürüm :) sevgiler
Çok değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek, derdim. Çünkü kaybetmenin o kadar da kötü olmadığını öğrendim, kaybettikden sonra tecrübe ve ders çıkartırmayı çocukluğumdan itibaren öğrendim. Kaybettiğim bu çok değerli şeyin bana nasil tecrübe olacağını illerde nerede, nasıl karşıma çıkacağını merak ederdim bu buna heyecan ve güç veriyor.
26 yaş :) çok genç ama ne güzel bu yapılan... Bana göre mutluluk, kişisel beklentilere ulaşma oranı ile doğru orantılıdır. Tamlık hissi. Bu beklentilere ulaşınca vücutta kimyasal cevaplar da oluşmaktadır. Ya da kimyasal cevapların yokluğu da etkili olabilir mutlulukta. Mutluluk kavramındaki beklentiler uzun veya kısa vadeli olabilir, maddi nesnelere ulaşma ile ilgili olabilir, kişi manevi bir kavram ile ilgili beklenti oluşturmuş olabilir, beklentilerini bilerek ya da kontrol dışı çevresel, kültürel etkilerle şekillendirmiş olabilir. Beklentiler kişisel değerler, farkındalık, hayata bakış açısı, kültür ile birlikte gelişir. Dolayısıyla mutluluk ve mutluluk düzeyi kişiden kişiye değişiyor. Mutluluğa verdiğimiz anlamlar zamanla da değişiyor. İçinde bulunduğumuz şartlara göre sürekli karar veriyoruz, seçiyoruz, seçimlerimizin sonuçları ya da süreç beklentilerle uyumlu ise mutlu oluyoruz.
Albert Camus'un dediği gibi. Mutluluk geçici bir hazdan ibarettir. Bu sözüne çok katılıyorum. Mutluluğu aramaktansa, mutluluk bizi bulduğunda o hazzı olabildiğince sindirmeli ve yolumuza devam etmeliyiz.
Sesinizi saatlerce dinleyebilirim . Sadece ses değil;diksiyonunuz,verdiğiniz bilgiler,konuşurken yaptığınız vurgular gerçekten iyi. Sizi yeni keşfettim ama ilk videoda hayran kaldım açıkçası. Ağzınıza ve yüreğinize sağlık.
Biz mutluluğu değil, mutluluk bizi bulur çünkü aranarak erişilebilecek bir şey değildir. Bakış açısının etkisi büyük olmakla birlikte onu -pozitif anlamda- değiştiren etmenlere de bizi "mutlu eden şeyler" diyor olabiliriz. Bunun yanında bu zamana kadar duyduğum benim açımdan en iyi -doğru- mutluluk tanımı şuydu: Başka bir yerde olmanız, başka bir şey yapmanız, başka biri olmanız gerekirdi duygusuna kapılmamak.
Mutluluk var olansa, mutsuzluk yok olansa ikisi de mümkün görünüyor. Sanırım önemli olan ikisi arasında dengeli bir yaşam elde edebilme imkanına ve yeteneğine sahip olabilmek.
Çok değerli güzel bir şeye sahip olup onu kaybetmek mi? Yoksa hiç sahip olmamak mı sorusuna yanıt: Kesinlikle onu tatmak isterdim. Derinlemesine bağlı olmak belki de onsuz yaşayamayacağımı düşünmek isterim. O şeyi kaybettiğimde buna alışıp aslında ne kadar güçlü bir insan olduğumu görmek, bu hazzı yaşamak isterim.
Şu tadı hayatımda yalnızca tek bir arkadaşımla yaptığımız felsefi sohbetlerle alıyordum. Ne yazık ki hayat çizelgemiz içerisinde istemeden çok uzaklaştık... Şimdi, benzer kumaşı taşıyan sizin gibi insanları dinlemekle bu dozu almaya gayret ediyorum. Düşüncelerinize sağlık.
Çok değerli bir şeye sahip olmak ve onu kaybetmek derim.Çünkü o şeye sahipken bana vereceği mutluluk paha biçilmez olur kaybetmek büyük bir acı yaratsa da.İleri de yine öyle değerli bir şeye sahip olabileceğime ya da daha değerli bir şeye sahip olabileceğime dair bir inanç, umut oluşur ve bu benim için büyük bir motivasyon kaynağı olur. Bu programlar çok çabuk bitiyor sanki 2 dakikadır dinliyormuşum gibi lütfen bu sohbetleri devam ettirin.
@@honeymoonvera O zaman size şöyle dua etmeyi borç bilirim. Allah size günlük hayatta mutsuzluk nedir bildirmesin. Çünkü sizin dediğiniz gibi bir şey değil , insanın hayatını alt üst eden belki de tüm ümitini bitiren bir şeydir o. Bu sebepten dolayı her zaman mutlu biten hikayeleri severim , daha fazla mutsuzluk istemiyorum hayatımın hiçbir alanında.
"Çok değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek mi yoksa hiç sahip olamamak mı?" Ben bu soruyu hep sordum kendime ve çok düşündüm. Cevabim aynı ama bir yandan da bu cevapla sınanmamayı bütün kalbimle dilerim.
Dancadan bir sözcük: "Lykke". Kendi mutluluğumuzu yaratabilmeye, yaparken iyi hissedeceğimiz şeyleri keşfedip hayatta mutlu ve güzel yaşamaya deniyormuş. Sözcük, Danimarka'nın kültürel kelimelerinden biri.
Sizi dinlerken insan yanımı hatırlıyorum. Hayatta kaçtığım çok şey var. Nedense gerçekler çok can yakıcı. Farkında olmadan toplum için yaşayan ve kendine bakmaktan korkan bir insan haline geliyorum. Gerçeklerin o karmaşık yolunda yürümeye cesaretim yok. Acizlik bu belki de. Kocaman, acınası bir acizlik.
Ben aslında mutluluğun bu hayatta her zaman ,her yerde umutla birlikte var olduğu kanısındayım.Sadece bazen bakıyoruz ama göremiyoruz kısaca mutlu olmak için 'fark etmek' hayli önemli bence Bir dahaki sohbetiniz için bir önerim var:huzur kavramı ve huzur aslında nedir?Bu sohbetinizle bağlantılı olur hem çünkü birkaç kez videonun içinde geçti . Benim şahsen çok önem verdiğim ve sizin de hakkındaki yorumlarınızı merak ettiğim bir kavram huzur .Sağlıcakla kalın 🌸
Bence mutluluğun ve mutsuzluğun bir sınırı var ve tüm insanlık o sınırın içinde yaşıyor. Sınırı aşanlar bir şekilde hayata gözlerini yumuyorlar. Bu düşüncemin bilimsel olarak kanıtlanabileceğini düşünüyorum. Yani dünyanın en zengin insanı da en fakiri de, en dertlisi de en dertsizi de hayatını belli bir duygu aralığında yaşıyor. Önemli olan o duygu aralığının kalitesi. Ve bunu yönetmek bizim elimizde. "Gerçek mutluluk var mıdır?" sorusunu da bu bağlamda değerlendirisem, evet vardır. Olmasaydı hayatta olamazdık zaten. Huzur da hayattaki belirli rahatlıkların devamlılığı ile sağlanan bir duygu, fazla huzurun yeni yaşanan mutlulukları algılamakta köreltici olacağını düşünüyorum. Keza fazla huzursuzluk da çevrede yaşanan olumsuzlukları kanıksamaya neden oluyor. Bu düşüncem doğrultusunda "Çok mutlu olup kaybetmek mi, hiç mutlu olmamak mı?" sorusunu yanıtlarsam çok mutlu olup kaybetmek derdim. Çünkü eğer o mutluluk durumun devamlı olsaydı bir süre sonra kanıksadığım bir olguya dönüşecekti. Mutluluğu kaybetmenin vereceği hüzün de bir süre sonra alışacağım bir şeye dönüşecek. Ama en azından o çok mutlu olma durumunu kısa süre de olsa yaşamış olurum.
mutluluk bir amaçtır genelde mutluluğa giden yol daha güzeldir mutluluk haline erişildiğinde insan bi doymuşluğa eriyor ve o durum mutluluğu aramak kısmını özlettiriyor.
Sahip olup kaybetmek demiştim önceden, hâlâ aynı düşüncedeyim. Zaman zaman da soruyorum kendime, düşüncelerin değişti mi diye. Bence insan zorlandığı anlarda eskiden sahip olduğu şeylere tutunup mücadele ederek bir süre sonra mutluluğu sebeplere bağlamadan gerçekleştirmeyi öğrenebilir böylelikle.
Mutluluk, mutsuzluk ile var olabilir ancak. Mutsuz olduğumuz için mutluluğu arar dururuz. Denge, dengesizlik durumu yıllar geçtikçe kendini bir sabit bir denge durumuna doğru iter. Bu tabi ki yıllar geçtikçe deneyimlerimizle, ya da durduğu yerden farkındalıklarımızla olabilecek bir şey. Yani zaman geçtikçe insan bence mutlu mutsuzluk durumundan ziyade stabiliteye yani belki de huzuru aramaya ve huzurda kalmaya evrilir. Yani sorunuza cevabım, istesek de istemesek de sahip olup mutlu olup ve sonra kaybetmek bence herkes için daha anlamlıdır. Kişiyi ilerleten şey Budur çünkü.
"Genç bir adam ormanda kaybolmuş. Günler sonra yaşlı birine rastlamış. Yaşlı adam da ormanda kayıpmış ve genç adama çıkış yolunu birlikte aramayı önermiş. Olmaz demiş genç adam, çıkış yolunu bilseydin şimdiye kadar bulurdun. Ama, demiş yaşlı adam, ben çıkmayan yolları öğrendim." yani, kaybediyorsak bunun bir nedeni vardır ve bu nedeni kaybettiğimizde çok iyi bir şekilde anlarız, bunun için kaybedeceğini bile bile sahip olmak ve bundan ders çıkarmak bence daha önemli, zaten ne yapmayacağını öğrenince bu sefer isteklerini daha iyi bir şekilde gerçekleştirebilirsin. Ve "Bunca eylemleri yapıyoruz ama neden?" konusu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Evet bu soruya benim yaklaşımım da bu şekilde insana tecrübe,olgunluk,oturaklılık katıyor lakin bu yediğimiz acılarda sanki bizim içimizdeki mutluluğu,neşeyi sönümlemdiriyor,azaltıyor gibi. Tecrübe sahibi oluyosun hayata yaklaşımın daha bi aydınlığını kaybediyor gibi geliyo bana. Anlatdığınız hikaye de çok hoşuma gitdi ve benim aklımda farklı bir percere oluşturdu. Yaşlı adam labirentden çıkmak için sürekli yollar aramış,bi umutla çıkacağını düşünerek. Diyelim ki birgün o labirentden kurtuldu ve çıktı. Kendisi için artık daha mutlu bir hayat sürecek diyebilirmiyiz. Umudu yolu bularak bitdi,arayışı bitdi,tecrübe ettiği labirent ortamı artık bir hiç. Artık daha mutlu mu sizce?
“Güzel Olan Kıymetli Olan ve Mutluluk veren Herşeyi “ Kaybetmek Her Zaman Kötüdür.Tercih Olarak Sunulsaydı Sahip Olmamayı Tercih Ederdim.Yaşayıpta Kaybetmek Acı Çünkü Verdiği Mutluluğu O Anlarını Hayal ediyorsun.Hiç sahip Olmamak Daha İyi Çünkü Tam Olarak Ne kadar Mutlu Edeceğini Bilmeyeceksin. Teşekkürler Çok çok Kaliteli Bir Kanal İyiki varsınız Mutlu Olma Sebebisiniz 💙
Mutluluk deyince aklıma çok sevdiğim bir romanın giriş cümlesi geldi. Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.Anna Karenina/Tolstoy
Ben sahip olmamaktan ziyade sahip olup kaybetmeyi yeğlerim. Çünkü kaybetmek, tam anlamıyla kaynetmek değildir; hayatımdan yola çıkarak söylüyorum bunu. Kaybedilen bir şeyden pekala bir şeyler de kazanılabilir. Kimimiz tecrübe diyor, kimimiz de ders almak. Kim ne derse desin, kaybedecek olsam dahi o mutluluktan mahrum kalmak istemezdim. Hem hayat dediğimiz şey de bir deneme-yanılma değil midir? Kaybettiklerimizin değerini anladıkça onu kazanma çabamız da daha etkili hale gelecektir. Benim mantalitem bu yönde.
izlemeye yeni başladım devamında ekleme yaparım belki ama şu an o kadar mutluyum ki! Kitaplıktan bana kendini gösteren Abumrabum ve Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk romanları, bir İskender Pala romanları aşığı olarak beni tarifsiz mutlu etti ❤❤❤❤
Zannımca başkalarının mutluluğu hemen herkesi çoğu zaman mutlu eder. Empati çok çok temel bir yetimiz. Aksi örnekler göze çarpabilir ama nihayetinde mutluluk da faydalı olmalı.
Değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek... Varlığından habersiz yaşamaktansa, eksikliğini hissetmeyi tercih ederdim. Aynı seviyede veya daha fazla değer verebileceğim başka bir şeye tekrar sahip olabileceğim umuduna tutunurdum. Eksikliğini hissettiğimde tekrar elde edebilmek için bir arayışa başlardım. Hayatın belirsizliğiyle, çıktığım bu yeni yolculukta bana neler getireceğini büyük bir merakla yaşardım. Bir kayıp olarak görmezdim. Beni bir arayışa sürüklediği için bir kazanç olarak görürdüm.
İlk başta o mutluluğa hiç sahip olmamak daha mantıklı gelse de yine de her şeye rağmen o mutluluğa sahip olup kaybetmeyi göze alırdım. Sonuçta o yaşadığım güzel anılar ve bana kazandırdıkları daim olacak
Mutluluğu hiç yaşamamaktansa yaşayıp anı olarak hatırlamayı tercih ederdim sanırım. En azından gördüm, hissettim, ne olduğunu biliyorum düşüncesini kendime söyleyebilirdim böylece. Sadece bana özgü bir durum olmayacak diye düşünerek etrafımda herkesin bahsettiği bir mutluluk kavramı varken benim hiç yaşamamış olmam, bilmediğim hissetmediğim bir şeyden korkmama sebep olabilirdi. Mutluluktan korkmaksa şuanda bilinçli olarak yapmak isteyeceğim son şey olurdu sanırım. Hayatımın ufak bir kısmında deneyimleyip yaşamak isterim fakat bu hüzün getirir mi diye düşünecek olursam, evet getirebilir ama bunun bilincinde olsam bile fikrimi değiştirmek istemem, isteyemem...
Hasta toplumlar hasta bireyler yetiştirir. Beklentisini azaltan insan mutlu olur. Az mutluluk yetmez insana çok mutluluk ise mutluluğun değerini ucuzlatır. 70 yıl kral olarak yaşayıp son iki yıl esaret hayatı yaşamak mı yoksa 70 yıl boyunca sağlıklı bir dilenci olmak mı? Seni mutlu edecek bir şeyin hayatına girmesi ve sonrasında çıkması mı yoksa hiç girmemesi mi?
Bana gore mutluluk, amaci olan bir insanin, bu amaca ulasabilmek icin yasadigi surecin toplami. Bana gore mutluluk bir andan cok surec, arzuya ulasmak icin gidilen yolun kendisi.
Videonun başlığı,Dostoyevski’nin Budala romanından işaretlediğim bir sayfaya götürdü beni:”Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu görecekseniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olmayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın.”Yani Dostoyevski’nin de dediği gibi mutluluğu bulmak çok da zor bir şey olmasa gerek.Şu anda mutluyum çünkü böylesi değerli bir sohbete şahit olmamı sağladınız.Sizlere çok teşekkür ederim...
Dostoyevski, Ecinniler kitabındaki Kirillov karakteriyle, bu anlattıklarının başkaları için nasıl mümkün olamayacağını gösteriyor.
O zaman şöyle diyebiliriz; İnsanlar büyük bir denizde pusulasını kaybetmiş, mutluluğu devasa bir ada zannedip arayan birer denizci. Oysa ki mutluluk hemen hemen hep görebilecekleri, denizde bir kaya. Çok da uzaklarda aramamak gerek mutluluğu dibimizdeyken.
@@vangoghunyldzlgecesi6578 gün batımında denizde ve gökyüzünde oluşan o eşsiz renk paletine doyasıya bakmak, akşamleyin ayın denizin üzerine vurduğu mehtap yansımalarını görmek mutluluğun kendisi diyebilir aslında sizede katılaraktan. Hatda daha da geniş perspektifden bakar isek çıkılan yol,gidilen mesafe, harcanan zaman o mutluluğun ta kendisi olsa gerek. Amaçdan ziyare beni o amaca götüren yol olsa gerek.
Budala kitabını okumustum ana karakter üzerinden çıkarılacak çok ders var hemen ilk aklıma gelenler senden başka kimse önemli değil fazla empati kendi kul hakkına girmendir minvalinde daha bı sürü örnek var okuması zor ama sabredip okunursa pişman olunmaz
Bu kadar düzgün Türkçe konuşan insanlar hâlâ varmış.
(Özellikle Eren'in "ne yapsak olmuyor" diye şaka yollu takıldığı ve "ben hep böyleydim incelenmeye alınmam lazım" dediği kısımda çok güldüm. Baktım Hakan da gülüyor dedim ki işte tam şuanda hepimiz MUTLUyuz :D ) Ciddiyetiniz çok vakur olduğu gibi samimiyetiniz de çok güzel. Kendinizi kaptırıp yüksek sesle gülebildiğiniz veya kendi hayatınızdan çekinmeden örnekler verdiğiniz yerler aslında bu videoyu kaliteli yapıyor ve lütfen bu şekilde, kendinizi çok dizginlemeden devam edin. Bu yorumu çok içten yapıyorum: önceki videolarınızla kıyasladığımda burada size çok daha fazla ısındım.
İki tane karizma yan yana ❤️
Hakikaten kaliteli yayın kaliteli insanlar zevkle takip ediyorum
@@aydnsarkaya3289 önerecegin kanallar var mı gelişmek için
“İnsan mutsuzken dikkati hep kendine döner. Kendini çok ciddiye alır.”
Yatağa yatıp kulaklıkla gözüm kapalı dinliyorum .Terapi gibi geliyor :)
Iki kibar adam. Seviliyorsunuz güzel insanlar.
Hiçbirşey sonsuza kadar sütmez ... Sonsuza kadar sürdürmeye çalışmak onları mahveder ...
Arthur Schopenhauer:
Mutlu Olma Sanatı
“İnsanlar canlıların arasında en mutsuzudur”
bu ses tonlarından her konuyu, muhabbeti dinlerim
Farkında olmasak bile sahip olduğumuz her şeye bir gün veda edeceğiz,öleceğiz.Ölümden sonrası için bir beklentiniz yoksa,beyniniz meşgul etmediğiniz ve düşündüğünüz her vakit size acı verecektir.İnsan fıtratı böyle yaratılmıştır.İnsan ne için yaratıldıysa onun için çalışmadığı müddetçe sadece geçici mutlulukların peşinde koşacak buysa insanın içindeki boşluğu daha da açığa çıkaracaktır.(Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.[Rad 28])
Kaç video oldu hâla Eren Bey konuşmaya başladığında anlık bir şaşkınlık oluyor .
bir an dodo sandım ;(
@@honeymoonvera eskiden youtuber olan ve instagramda kitap sayfası bulunan cerrahpaşa mezunu rapçi görünümlü yakışıklı bir doktor
@@guler9199 :(
@@guler9199 daha iyi tanımlanamazdı
@@gul1637 :)
Son 1 aya kadar hiç mi hiç kitap okuma alışkanlığım yoktu böyle 5 senede 1 kitap ya okurdum ya da hiç okumazdım. En son okuduğum kitap 8 sene önceydi onu da yarım bırakmıştım(yeniden başlamayı düşünüyorum) kitap okumayı çok seven bir komşum bana okuma alışkanlığımı kazanmam için ince bir kitap hediye etti dün onu bitirdim aynı anda başka bir kitaba başladım.son 4 5 aydır bu kanalı takip ediyorum tesadüfen RUclips da gezerken önüme çıktı ve o günden beri bana acayip böyle bir kitap okuma sevgisi geldi.böyle hepsini okuyabileceği bir sürü kitabım ve o kitaplar ile dolduracağım büyük bir kütüphanem olmasını istiyorum ve bu hayalimi bir an önce gerçekleştirmek istiyorum.kanalın her videosunu izlediğimde insanda büyük bir ilham kaynağı oluşturuyor kitap okuma adına.kitaplar hakkında diğer video çeken bloggerları da izleme şansım oldu.gerçekten hepsinin gözünde kitapları anlatırken veya tanıtırken veya kargo paketi açılışlarında ki mutluluğa şahit oluyorum.aynı duyguyu bir kitapçıya girdiğimde bende kendimde hissediyordum ama 1 tane de olsa bir kitap satın alıp okuma cesareti gösteremiyordum kendimde ve sonuç olarak o anki MUTLULUĞUM hep yarım kalıyordu ama artık bir yerden sonra yapmalıyım benim de gerçekten kitaplar ile dost olma zamanım gelmiştir diye düşünüyorum.yukarıda da bahsettiğim gibi kitap okurken gerçekten de kendimi acayip MUTLU ve özgüvenli hissetmeye başladım ve bu olay benim gibi kitap okuma alışkanlığı olmayanlara ilham kaynağı olan karanvadaki adam ve bloggerlar sayesindedir.hepinizin emeğinize sağlık içten teşekkürlerimi iletiyorum ben ve benim gibilere ilham kaynağı olduğunuz için☺️
40 50 dakikaya çıkarsanız bu hoş sohbet videolarını daha ds mükkemmel olur
sahip olup kaybetmeyi , kişinin daha büyük bir insan olma yolunda çıkabileceği önemli bir merdiven olarak görüyorum.
Tam olarak
🤝🤝 bitişi kabullenmek cesurca
Ve ben bunu 4 yil sonra anladim. Bazen sadece kabullenmek gerekiyor. İste o zaman buyuyorsun
sahip olmamayı tercih etmek o önemli merdiveni zaten çıkmış insanların öngörüp içselleştirip cesaret edebileceği bir şey olabilir. tabi sahip olunması istenen şeyin ne olduğu çok önemli.
Diğer videonun konusu "umut" olursa beni çok mutlu edersiniz 🖤
Sizinle gurur duyuyorum.Türkçeyi çok güzel kullanıyorsunuz.Çok mutlu edici
"Sadece sevdiklerimizi yapmak değil, yaptıklarımızı sevmeyi öğrenmek çok önemli." diyor Psikiyatrist Mehmet Sungur. Bunu duyduğumda hayatında mutluluğu elinde fenerle sokak sokak arayan biri olarak nerede hata yaptığımı anladım. Sadece belli bir adreste olacağına olan inancımdı beni bu arayışa iten ve bu süreçte mutsuz kılan. Eve, hatamı anladım. Bunu mantığım kabul ediyor ama neticede değişen bir şey olamadı. O adreste olmasının şart olmadığını bildiğim halde bu defa elimde mum ile aramaktayım onu. Buda "mizacımız böyle" yorumunu kabullenmeye itiyor beni. Sizleri tanımak yalnız olmadığımı hissettiriyor, seviliyorsunuz.
Bunların ses tellerinde ne var.Abi mükemmelsiniz
Dikkat ettiysen sık sık nefes alarak konuşuyorlar. Biz cümle bitene kadar nefes almıyoruz ve bu sebeple kelime veya harflerin hakkını vererek çıkarmayı başaramıyoruz. Doğru nefes ve kelimeyi ağızdan çıkartmadan önceki bilinç
@@tahaadiguzel Gerçekten doğru söylüyorsun.
İkiniz birlikte çok iyisiniz, birbirinizi çok iyi tamamlıyorsunuz.
Ben o mutluluğa hiç sahip olmamayı tercih ederim. Çünkü tadını bildiğim bir şeyi kaybetmek beni daha fazla üzer.
Ah ben bayıldım bu sohbet serisine. Ağzınıza, yüreğinize sağlık. Sizi tanımak çok güzel
Söylediğiniz çok doğru Hakan bey. Beklentilerin çoğalması ve birebir yükselmesi onların gerçekleşmesine karşı olan istencimizi de arttırıyor. O yüzden hayatta en kötüsüne hazır olmakda fayda var ve neticesi de hüsrana sebep olmuyor🍂
Bu sohbet videolarınız kış gecelerinde benim en büyük mutluluğum❤
Mutluluk cennete giriş anıdır. Bu yorumu okuyan herkes inşallah bu mutluluğu tadar.
Kızmıyoruz hocam isterseniz tavana bakarak sohbet edin 😁 sohbetiniz bir terapi gibi, sağ olun var olun...
Tam da vizelere çalışırken hem de kitap incelemesi yaparken bu güzel sohbete tesadüf ettim. Mutlu muyum ne..
Mutluluk, sizin youtube kanalınızı keşfetmektir.
Sizin sohbetleriniz günümün en güzel yanı🥺
İlk soruyla ilgili düşüncelerim şöyle. Seçenekleri düşündüğümde o mutluluğa sahip olup daha sonra kaybetme fikri bana daha yakın geliyor. Ancak derinlerine indiğimde emin olamıyorum. Şöyle düşünelim şu an bir hayata sahibiz. Sahip olduğumuz ve sahip olmadığımız şeyler var. Şu an sahip olduklarımızın bazıları önceden arzuladığımız belki de hayalini kurduğumuz şeylerdi. Gerçekleşti ve biz mutlu olduk. Daha sonra belki etkisini yitirdi biraz. Sıradanlaştı. Abimizin dediği gibi bir huzura karıştı. Ancak o şeyi kaybettiğimizde onun hayatımızdaki yerini, etkilerini bize verdiği o huzuru mutluluğu anlayabiliyoruz. Eğer bunu o şeyi kaybetmeden anlayabilseydik, şu an dünyadaki tüm insanlar bir sebepten ötürü mutlu olurlardı. Geriye dönüp baktığımızda, evet ben bir kayıp yaşadım. Ancak bunun etkileri izleri hala hayatımda diyebiliyoruz. Yani hiç sahip olmamaktansa bir süre sahip olup sonra kaybetmek bana daha yakın bir seçenek gibi geliyor. Hayatı tek boyutta düşünüyoruz. Bir şeyi kaybedince o şey tamamen gitmiş olmuyor. Bir insan düşünün. Onunla geçirdiğiniz zamanlar, ondan size kalan tecrübeler, öğretiler, anılar... O kişi gitse dahi hepsi sizinle kalıyor. Evet, böyle büyük bir mutluluk kaynağını kaybetmek hayatınızda yaşamadığımız kadar büyük ve gerçek bir acıya sebebiyet verebilir. Ancak böylelikle hem acının hem de mutluluğun asıl değerini anlamış ve hayatı daha iyi kavramış oluruz diye düşünüyorum. Her ne söylersek söyleyelim yine de insan evladıyız işte. Sevdiğimiz bir kişiyi kaybetmeyi hayal ettiğimizde o acıdan sonra bir daha asla hayattan zevk alamayacağımızı ve asla mutlu olamayacağımızı düşünebiliyoruz. O kadar derin bir soru ki. Belki de bu yüzden bize böyle keskin tercihlerin sunulmaması daha iyi. İnsan yaşadıkları karşısında verdiği tepkiler ve hissettikleriyle insandır işte. Böyle güzel bir video hazırladığınız için çok teşekkür ederim. Kanalı 6 7 ay belki de daha öncesinden beri takip ediyorum ancak bu tarz uzun videolara karşı bir ön yargım vardı. Sıkılırım sanıyordum. Yanıldığımı anlamış oldum. Tekrar teşekkür ederim. 17 yaşındayım ve uzun bir süredir kitap okumuyorum, okuyamıyorum. Nedendir bilmem ama kitap okumayı hep bir erteleme ya da öncelik sırasında gerilere koyma gibi bir alışkanlık edinmiştim. Şimdi gidip kitap okumayla ilgili videolarınıza bakacağım. Umarım ki sizlerin de yardımıyla kitap okumayı bir düzen halinde hayatımın içine koyabilirim. Seviliyorsunuz 💚 (1000 kitap uygulamasında hesap açtım sizin sayenizde. İlk takip ettiğim kişisiniz. Yarın tekrar okumaya dönüyorum inşAllah. 😊)
Düşüncelerimi yazmak adına yorumlara geldim Söylediğiniz herbir cümleye katılıyorum Kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz
@@berfindurmus431 Çok teşekkür ederim okuduğunuz ve güzel bir geri dönüş yaptığınız için. Kendimi tam olarak açıklayamadığımı düşünmüştüm aslında :) Tekrar teşekkürler. İyi geceler dilerim. :)
@@Aaleynaa34 Kusurabakmayın geç cavap veriyorum.
Ben teşekkür ederim .Siz iyi geceler demişsiniz ben de günaydın mutlu pazarlar diyeyim.
Mutluluk sizin videolarınızla bir tık uzakta sayenizde..
Mutluluk nasip işidir. Ve mutluluğa inanmadığın zaman hayalden öteye gitmez.
Mutluluk kendini bulmaktır, doğrularını inandığın şekilde yaşamaktır, kendini sevmektir, doğayla uyum içinde yaşamaktır, toplumun bir parcasi olabilmektir, sorunlara pozitif yaklaşmaktır gibi cümleler geldi aklıma :) sohbet yine harikaydı gerçek manada idolümsünüz hayalimdeki işleri yapıyorsunuz. Bir gün olur da konuk alırsanız ve o ben olmazsam çok üzülürüm :) sevgiler
Çok değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek, derdim. Çünkü kaybetmenin o kadar da kötü olmadığını öğrendim, kaybettikden sonra tecrübe ve ders çıkartırmayı çocukluğumdan itibaren öğrendim. Kaybettiğim bu çok değerli şeyin bana nasil tecrübe olacağını illerde nerede, nasıl karşıma çıkacağını merak ederdim bu buna heyecan ve güç veriyor.
Videoyu izleyince huzur buldum. İki insanın bu şekilde bir konuyu tartışması gerçekten çok hoş.
Bugün duyduğum "Mutluluk bir seçimdir." sözü üzerine gelen bu video günüme ayrı bir anlam kattı. Teşekkürler.
Janti ne demektir, kime denir ve niye denir sizin videolarınızda buna cevap buluyorum.
26 yaş :) çok genç ama ne güzel bu yapılan... Bana göre mutluluk, kişisel beklentilere ulaşma oranı ile doğru orantılıdır. Tamlık hissi. Bu beklentilere ulaşınca vücutta kimyasal cevaplar da oluşmaktadır. Ya da kimyasal cevapların yokluğu da etkili olabilir mutlulukta. Mutluluk kavramındaki beklentiler uzun veya kısa vadeli olabilir, maddi nesnelere ulaşma ile ilgili olabilir, kişi manevi bir kavram ile ilgili beklenti oluşturmuş olabilir, beklentilerini bilerek ya da kontrol dışı çevresel, kültürel etkilerle şekillendirmiş olabilir. Beklentiler kişisel değerler, farkındalık, hayata bakış açısı, kültür ile birlikte gelişir. Dolayısıyla mutluluk ve mutluluk düzeyi kişiden kişiye değişiyor. Mutluluğa verdiğimiz anlamlar zamanla da değişiyor. İçinde bulunduğumuz şartlara göre sürekli karar veriyoruz, seçiyoruz, seçimlerimizin sonuçları ya da süreç beklentilerle uyumlu ise mutlu oluyoruz.
Böyle güzel videolar daha çok gelsin
Albert Camus'un dediği gibi. Mutluluk geçici bir hazdan ibarettir. Bu sözüne çok katılıyorum. Mutluluğu aramaktansa, mutluluk bizi bulduğunda o hazzı olabildiğince sindirmeli ve yolumuza devam etmeliyiz.
Sanki Türk versiyonu klasik müzik dinliyormuş gibi hissettim videonuzu izlerken
Sorulan sorular o kadar güzeldi ki... Üstüne uzun uzun düşünülesi sorulardı. Bunları kendime sormak, içime yeniden bakmamı sağladı. Teşekkür ederim :)
Sesinizi saatlerce dinleyebilirim . Sadece ses değil;diksiyonunuz,verdiğiniz bilgiler,konuşurken yaptığınız vurgular gerçekten iyi. Sizi yeni keşfettim ama ilk videoda hayran kaldım açıkçası. Ağzınıza ve yüreğinize sağlık.
Biz mutluluğu değil, mutluluk bizi bulur çünkü aranarak erişilebilecek bir şey değildir. Bakış açısının etkisi büyük olmakla birlikte onu -pozitif anlamda- değiştiren etmenlere de bizi "mutlu eden şeyler" diyor olabiliriz. Bunun yanında bu zamana kadar duyduğum benim açımdan en iyi -doğru- mutluluk tanımı şuydu: Başka bir yerde olmanız, başka bir şey yapmanız, başka biri olmanız gerekirdi duygusuna kapılmamak.
Hiç sahip olmamayı dilerdim. Böylelikle onu kaybettikten sonraki acıyı yaşamamış olurdum.
Değindiğiniz konular tam hedef
Mutluluk var olansa, mutsuzluk yok olansa ikisi de mümkün görünüyor. Sanırım önemli olan ikisi arasında dengeli bir yaşam elde edebilme imkanına ve yeteneğine sahip olabilmek.
Videonuzu zevkle izledim, gerçekten söylediğiniz gibi zaman çabucak geçti. Daha uzun yayınları da merakla bekliyorum. Sevgiler...
İnsan koşarak mutlu olur mu, ben koşunca mutlu oluyorum. İnsan kendini tanımalı ve mutluluk yollarını keşfetmeli. İki satır yazmak iki satır okumak.
Çok değerli güzel bir şeye sahip olup onu kaybetmek mi? Yoksa hiç sahip olmamak mı sorusuna yanıt: Kesinlikle onu tatmak isterdim. Derinlemesine bağlı olmak belki de onsuz yaşayamayacağımı düşünmek isterim. O şeyi kaybettiğimde buna alışıp aslında ne kadar güçlü bir insan olduğumu görmek, bu hazzı yaşamak isterim.
Doğru yerde olmanın ve doğru kişileri izlemenin mutluluğu :')
"Mutlu olamayıp mutsuz olacağıma, hiç mutlu olmam daha iyi."
Şu tadı hayatımda yalnızca tek bir arkadaşımla yaptığımız felsefi sohbetlerle alıyordum. Ne yazık ki hayat çizelgemiz içerisinde istemeden çok uzaklaştık... Şimdi, benzer kumaşı taşıyan sizin gibi insanları dinlemekle bu dozu almaya gayret ediyorum. Düşüncelerinize sağlık.
Az beklenti = çok mutluluk
Çok değerli bir şeye sahip olmak ve onu kaybetmek derim.Çünkü o şeye sahipken bana vereceği mutluluk paha biçilmez olur kaybetmek büyük bir acı yaratsa da.İleri de yine öyle değerli bir şeye sahip olabileceğime ya da daha değerli bir şeye sahip olabileceğime dair bir inanç, umut oluşur ve bu benim için büyük bir motivasyon kaynağı olur.
Bu programlar çok çabuk bitiyor sanki 2 dakikadır dinliyormuşum gibi lütfen bu sohbetleri devam ettirin.
Dilinize yüreğinize sağlık. Düşündürücü, ufuk açıcı bir sohbet olmuş. Sağolun varolun
Yaşama bakışımın kalıcı mutluluktaki payı, çok istediğim bir şeyi elde etmenin kısa süreli hazzından çok daha büyük!
Değerli bir şeye sahip olduktan sonra kaybetmeyi tercih ederim çünkü içimde hep yarım kalan bir şeyler kalmasından yeğdir.
Diyaloglarınız, birbirinize olan saygınız ve hitap şekliniz o kadar güzel ki...Bu ülkeye ve dünyaya olan inancımı artırıyorsunuz.İyi ki varsınız👏🏻
Mutlu insanlar ölmeye mahkumdur. Çünkü hikayeleri biter. Tarih yalnızca mutsuzları yazar...
Bence yanılıyorsun , tarih mutsuzluktan mutluluğa ulaşan insanları yazar.
@@dedsec4670taninan filozoflar , ressamlar , bilim adamlari buyuk cogunlukla depresif veya topluma aykiri bireylerdi
@@magnavitae4736 Tanınan komutanların çoğu da mutsuz veya zordaki bir ülkeyi mutlu ve huzurlu bir yere büründürmesiyle bilinirler.
@@dedsec4670 ancak bu tarz insanlar daha az digerlerine kiyasla( ki herkesi mutlu eden bir kisi bile yoktur tarihte)
@@honeymoonvera O zaman size şöyle dua etmeyi borç bilirim. Allah size günlük hayatta mutsuzluk nedir bildirmesin. Çünkü sizin dediğiniz gibi bir şey değil , insanın hayatını alt üst eden belki de tüm ümitini bitiren bir şeydir o. Bu sebepten dolayı her zaman mutlu biten hikayeleri severim , daha fazla mutsuzluk istemiyorum hayatımın hiçbir alanında.
Her şeyden önce iyi olalım, sonra mutlu oluruz..
Sanki bir arkadaşımla oturup bu konuyu konuşuyormuş gibi hissettim izlerken.Teşekkürler ..
Mutluluk benim için maneviyattır veya mütevazi bir inanç 💕Ve ben mutluyum,,,
Yolunuz açık olsun gençler..Her zaman olduğu gibi siz ayrı güzel konunuz ayrı güzel..bize de keyifle takip etmek kalıyor
mutlu olamayıp mutsuz olacağıma hiç mutlu olmam daha iyi.
İyi ki varsınız. Videonuzu görünce mutlu oldum. Teşekkür ederim.
"Çok değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek mi yoksa hiç sahip olamamak mı?" Ben bu soruyu hep sordum kendime ve çok düşündüm. Cevabim aynı ama bir yandan da bu cevapla sınanmamayı bütün kalbimle dilerim.
Mutluluğu bulmak nerede aradığınla bağlı.
Bu videoyu izleye bildiğim için kendi adıma mutluyum,mesela.
Minnətdaram💛
Dancadan bir sözcük: "Lykke". Kendi mutluluğumuzu yaratabilmeye, yaparken iyi hissedeceğimiz şeyleri keşfedip hayatta mutlu ve güzel yaşamaya deniyormuş. Sözcük, Danimarka'nın kültürel kelimelerinden biri.
Sizi dinlerken insan yanımı hatırlıyorum. Hayatta kaçtığım çok şey var. Nedense gerçekler çok can yakıcı.
Farkında olmadan toplum için yaşayan ve kendine bakmaktan korkan bir insan haline geliyorum. Gerçeklerin o karmaşık yolunda
yürümeye cesaretim yok. Acizlik bu belki de. Kocaman, acınası bir acizlik.
Bu sohbetleri podcast olarak yayınlasanız ne güzel olur
şu zor günlerde ilaç gibi geldi iyi ki varsınız...
Ben aslında mutluluğun bu hayatta her zaman ,her yerde umutla birlikte var olduğu kanısındayım.Sadece bazen bakıyoruz ama göremiyoruz kısaca mutlu olmak için 'fark etmek' hayli önemli bence
Bir dahaki sohbetiniz için bir önerim var:huzur kavramı ve huzur aslında nedir?Bu sohbetinizle bağlantılı olur hem çünkü birkaç kez videonun içinde geçti . Benim şahsen çok önem verdiğim ve sizin de hakkındaki yorumlarınızı merak ettiğim bir kavram huzur .Sağlıcakla kalın 🌸
Bence mutluluğun ve mutsuzluğun bir sınırı var ve tüm insanlık o sınırın içinde yaşıyor. Sınırı aşanlar bir şekilde hayata gözlerini yumuyorlar. Bu düşüncemin bilimsel olarak kanıtlanabileceğini düşünüyorum. Yani dünyanın en zengin insanı da en fakiri de, en dertlisi de en dertsizi de hayatını belli bir duygu aralığında yaşıyor. Önemli olan o duygu aralığının kalitesi. Ve bunu yönetmek bizim elimizde. "Gerçek mutluluk var mıdır?" sorusunu da bu bağlamda değerlendirisem, evet vardır. Olmasaydı hayatta olamazdık zaten.
Huzur da hayattaki belirli rahatlıkların devamlılığı ile sağlanan bir duygu, fazla huzurun yeni yaşanan mutlulukları algılamakta köreltici olacağını düşünüyorum. Keza fazla huzursuzluk da çevrede yaşanan olumsuzlukları kanıksamaya neden oluyor. Bu düşüncem doğrultusunda "Çok mutlu olup kaybetmek mi, hiç mutlu olmamak mı?" sorusunu yanıtlarsam çok mutlu olup kaybetmek derdim. Çünkü eğer o mutluluk durumun devamlı olsaydı bir süre sonra kanıksadığım bir olguya dönüşecekti. Mutluluğu kaybetmenin vereceği hüzün de bir süre sonra alışacağım bir şeye dönüşecek. Ama en azından o çok mutlu olma durumunu kısa süre de olsa yaşamış olurum.
“Benliğimin gerçek hissiyatına sadece dayanılmaz derecede mutsuz olduğum zamanlarda ulaşabiliyorum.” Franz KAFKA
mutluluk bir amaçtır genelde mutluluğa giden yol daha güzeldir mutluluk haline erişildiğinde insan bi doymuşluğa eriyor ve o durum mutluluğu aramak kısmını özlettiriyor.
Olgunluk temalı bir video yapmanız çok mutlu eder benii.
Bu kanala gelince mutlu oluyorum.
Yani soru için diyeyim
Ben de yani ilk başta çok sevineceğim ama bir o kadar da üzüleceksem o mutluluk olmasa da olur bea :'(
Sahip olup kaybetmek demiştim önceden, hâlâ aynı düşüncedeyim. Zaman zaman da soruyorum kendime, düşüncelerin değişti mi diye. Bence insan zorlandığı anlarda eskiden sahip olduğu şeylere tutunup mücadele ederek bir süre sonra mutluluğu sebeplere bağlamadan gerçekleştirmeyi öğrenebilir böylelikle.
Mutluluk, mutsuzluk ile var olabilir ancak. Mutsuz olduğumuz için mutluluğu arar dururuz. Denge, dengesizlik durumu yıllar geçtikçe kendini bir sabit bir denge durumuna doğru iter. Bu tabi ki yıllar geçtikçe deneyimlerimizle, ya da durduğu yerden farkındalıklarımızla olabilecek bir şey. Yani zaman geçtikçe insan bence mutlu mutsuzluk durumundan ziyade stabiliteye yani belki de huzuru aramaya ve huzurda kalmaya evrilir.
Yani sorunuza cevabım, istesek de istemesek de sahip olup mutlu olup ve sonra kaybetmek bence herkes için daha anlamlıdır. Kişiyi ilerleten şey Budur çünkü.
Videodaki kadar anlamlı bir cevap olmuş efendim 🌹🌹
"Genç bir adam ormanda kaybolmuş. Günler sonra yaşlı birine rastlamış. Yaşlı adam da ormanda kayıpmış ve genç adama çıkış yolunu birlikte aramayı önermiş. Olmaz demiş genç adam, çıkış yolunu bilseydin şimdiye kadar bulurdun. Ama, demiş yaşlı adam, ben çıkmayan yolları öğrendim." yani, kaybediyorsak bunun bir nedeni vardır ve bu nedeni kaybettiğimizde çok iyi bir şekilde anlarız, bunun için kaybedeceğini bile bile sahip olmak ve bundan ders çıkarmak bence daha önemli, zaten ne yapmayacağını öğrenince bu sefer isteklerini daha iyi bir şekilde gerçekleştirebilirsin. Ve "Bunca eylemleri yapıyoruz ama neden?" konusu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Evet bu soruya benim yaklaşımım da bu şekilde insana tecrübe,olgunluk,oturaklılık katıyor lakin bu yediğimiz acılarda sanki bizim içimizdeki mutluluğu,neşeyi sönümlemdiriyor,azaltıyor gibi. Tecrübe sahibi oluyosun hayata yaklaşımın daha bi aydınlığını kaybediyor gibi geliyo bana. Anlatdığınız hikaye de çok hoşuma gitdi ve benim aklımda farklı bir percere oluşturdu. Yaşlı adam labirentden çıkmak için sürekli yollar aramış,bi umutla çıkacağını düşünerek. Diyelim ki birgün o labirentden kurtuldu ve çıktı. Kendisi için artık daha mutlu bir hayat sürecek diyebilirmiyiz. Umudu yolu bularak bitdi,arayışı bitdi,tecrübe ettiği labirent ortamı artık bir hiç. Artık daha mutlu mu sizce?
Uzadı dedinizde bence 2 saat bile olabilir izleriz saygılar.
Reklamların hiçbirini atlamıyorum, umarım size az da olsa destek oluyordur bu. Bizimle kalın, lazımsınız 👍🏻
“Güzel Olan Kıymetli Olan ve Mutluluk veren Herşeyi “ Kaybetmek Her Zaman Kötüdür.Tercih Olarak Sunulsaydı Sahip Olmamayı Tercih Ederdim.Yaşayıpta Kaybetmek Acı Çünkü Verdiği Mutluluğu O Anlarını Hayal ediyorsun.Hiç sahip Olmamak Daha İyi Çünkü Tam Olarak Ne kadar Mutlu Edeceğini Bilmeyeceksin. Teşekkürler Çok çok Kaliteli Bir Kanal İyiki varsınız Mutlu Olma Sebebisiniz 💙
Harika bir sohbetti..Mutluluk verdiniz.
Mutluluk deyince aklıma çok sevdiğim bir romanın giriş cümlesi geldi.
Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.Anna Karenina/Tolstoy
Ben sahip olmamaktan ziyade sahip olup kaybetmeyi yeğlerim. Çünkü kaybetmek, tam anlamıyla kaynetmek değildir; hayatımdan yola çıkarak söylüyorum bunu. Kaybedilen bir şeyden pekala bir şeyler de kazanılabilir. Kimimiz tecrübe diyor, kimimiz de ders almak. Kim ne derse desin, kaybedecek olsam dahi o mutluluktan mahrum kalmak istemezdim. Hem hayat dediğimiz şey de bir deneme-yanılma değil midir? Kaybettiklerimizin değerini anladıkça onu kazanma çabamız da daha etkili hale gelecektir. Benim mantalitem bu yönde.
Otobüs yolculuğunda sizi dinlemek çok güzel. 22.11. 2020 16.46 Balıkesir 🍁
izlemeye yeni başladım devamında ekleme yaparım belki ama şu an o kadar mutluyum ki! Kitaplıktan bana kendini gösteren Abumrabum ve Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk romanları, bir İskender Pala romanları aşığı olarak beni tarifsiz mutlu etti ❤❤❤❤
freud'a göre insan mutluluğun peşindedir ancak sürekli bir mutluluk haz vermez. mutsuzluk ise daha kolaydır ve pek çok yönden saldırır hayatımıza.
Zannımca başkalarının mutluluğu hemen herkesi çoğu zaman mutlu eder. Empati çok çok temel bir yetimiz. Aksi örnekler göze çarpabilir ama nihayetinde mutluluk da faydalı olmalı.
Değerli bir şeye sahip olup onu kaybetmek...
Varlığından habersiz yaşamaktansa, eksikliğini hissetmeyi tercih ederdim. Aynı seviyede veya daha fazla değer verebileceğim başka bir şeye tekrar sahip olabileceğim umuduna tutunurdum.
Eksikliğini hissettiğimde tekrar elde edebilmek için bir arayışa başlardım. Hayatın belirsizliğiyle, çıktığım bu yeni yolculukta bana neler getireceğini büyük bir merakla yaşardım. Bir kayıp olarak görmezdim. Beni bir arayışa sürüklediği için bir kazanç olarak görürdüm.
Mutluluk yaşarken bilinen bir şey değil bence. Mutluluk hatırlanır.
İnsan kendinin doktoru olabilir.👌
İlk başta o mutluluğa hiç sahip olmamak daha mantıklı gelse de yine de her şeye rağmen o mutluluğa sahip olup kaybetmeyi göze alırdım. Sonuçta o yaşadığım güzel anılar ve bana kazandırdıkları daim olacak
Mutluluğu hiç yaşamamaktansa yaşayıp anı olarak hatırlamayı tercih ederdim sanırım. En azından gördüm, hissettim, ne olduğunu biliyorum düşüncesini kendime söyleyebilirdim böylece. Sadece bana özgü bir durum olmayacak diye düşünerek etrafımda herkesin bahsettiği bir mutluluk kavramı varken benim hiç yaşamamış olmam, bilmediğim hissetmediğim bir şeyden korkmama sebep olabilirdi. Mutluluktan korkmaksa şuanda bilinçli olarak yapmak isteyeceğim son şey olurdu sanırım. Hayatımın ufak bir kısmında deneyimleyip yaşamak isterim fakat bu hüzün getirir mi diye düşünecek olursam, evet getirebilir ama bunun bilincinde olsam bile fikrimi değiştirmek istemem, isteyemem...
Çaresizlik kavramı üzerine bir sohbet yapılabilir ve ardından umut üzerine 🙏
Hasta toplumlar hasta bireyler yetiştirir.
Beklentisini azaltan insan mutlu olur.
Az mutluluk yetmez insana çok mutluluk ise mutluluğun değerini ucuzlatır.
70 yıl kral olarak yaşayıp son iki yıl esaret hayatı yaşamak mı yoksa 70 yıl boyunca sağlıklı bir dilenci olmak mı?
Seni mutlu edecek bir şeyin hayatına girmesi ve sonrasında çıkması mı yoksa hiç girmemesi mi?
Bana gore mutluluk, amaci olan bir insanin, bu amaca ulasabilmek icin yasadigi surecin toplami. Bana gore mutluluk bir andan cok surec, arzuya ulasmak icin gidilen yolun kendisi.