Emeğinize sağlık hocam, çok faydalandım ve paylaştım, iyiki varsınız. Ne büyük ihtiyaç, sizler gibi insanlar, sağlıklar uzun bir ömrünüz olsun, ve bizler, ben bu dinletilerin meftun dinleyicisi olalım,olayım🐞sevgiler
Herhangi bir tablo, fresk, sanat eserine nasıl yüksek çözünürlükte ulaşabilir ve indirebilirim. Cahilliğimi affediniz.
4 года назад+10
AVERROES: SON ÇIĞLIK (3) [Söyleşinin Metni 00:44-05:28] Nihayet yolculuğumuzun en önemli bölümüne gelmiş bulunuyoruz. Thomas Aquinas ile İbn Rüşd arasındaki tartışmanın, Thomas Aquinas’ın lehine yorumlandığı ve Thomas Aquinas’ın Zaferi olarak adlandırıldığı freskler, altar panoları, tablolar. Bu konuda ilk çalışma, daha önce belirttiğim üzere, 1852 ‘de yayınlanan, ilk baskısı yapılan Ernest Renan’nın İbn Rüşd hakkındaki doktora tezidir. Bu çalışmada, cehennem freskleri ile Thomas Aquinas’ın Zaferi diye bilinen tablolar arasında bir karıştırma olduğu ve bunun da düzeltilmediğini hatırlamamız icap eder. Hiç değilse bu sefer, yani aradan yaklaşık yüz yetmiş yıl geçtikten sonra bu hataları düzeltmekle kalmayacağız aynı zamanda. Thomas Aquinas’ın Zaferi konulu tabloların ilkinin Pisa’da, Santa Catarina Bazilikası’nda bulunan altar panosu, Francesco Traini tarafından yapılmış eser olarak kabul edilir. Yani bugüne kadar ilk görüntünün Traini tarafından yapıldığı varsayılıyordu. Oysa Maestro dell Biadaiolo yani Biadaiolo Dominiken - Dominiken Portrelerinin Ustası lakaplı bir ressam - tarafından yapılan Thomas Aquinas Kürsede adı da verilmiş bir tablodan - ki bu tablo şu anda New York’ta Metropolitan Müzesi’nde - bu listenin en başına konulması gerekiyor. Çünkü tablonun 1325 civarında yapıldığı varsayılıyor. 1325 önemli çünkü Traini’nin yapıtı 1340’lara doğru yani 1340’lar civarıdır. Metropolitan’daki tablonun ya da altar panosunun diyelim, önemli olan tarafı, bütün bu süreci başlatan Thomas Aquinas’ın aziz olarak ilan edilmesidir. Ne zaman aziz ilan edilmişti? 1323’te. Yani 1323’te aziz ilan edildikte sonra İbn Rüşd ile ilgili tablolar ortaya çıkmaya başlamıştır ya da yapıtlar. İlk olanı da bu Dominiken Portrelerinin Ustası tarafından yapılan panodur. Bu pano aslında büyükçe, değişik bölümlerden oluşur. Bize göre sol alt köşede, panonun ise sol alt köşesinde yer alan, Thomas Aquinas’ı yine kürsüde gösteren, onun altında İbn Rüşd’ü biraz sefil bir halde, şaşkın bir halde, yüzüstü uzanmış biçimde resmeden panodur.
4 года назад+6
[Söyleşinin Metni 05:28-09:28] Bu panodan sonra Traini’nin altar panosu gelir. Bu, Pisa’da. 1340 civarında olan bu panoda aynı simgeler hemen hemen tekrar edilecektir ve bu neredeyse değişmeyecektir. Thomas Aquinas’ın elinde işte kitap vardır, o kitaptan ışıklar yayılır, her zaman kendisini İsa’ya adamış ve O’nun himayesindedir. Altta din adamları, Thomas Aquinas’ın onlara yaydığı ışıktan yararlanmaktadır. Ve bu süreçte İbn Rüşd’ün tehlike olması engellenmiş yani bir anlamda İbn Rüşd bertaraf edilmiştir. Kimin sayesinde? Bütün bu anlatıların merkezinde bir güneş gibi parlayan Thomas Aquinas sayesinde. Daha ayrıntılı ele alınmayı hak eden pano Traini’nin panosudur. Bu betimleme, Thomas Aquinas’ın Zaferi olarak adlandırılır. Ve çizimler, renkler vs. değişse bile mekanizma değişmez. İşte, en yukarıda, kitabın hakimiyeti vardır. İşte, bir tarafta Hz. Musa, bir tarafta Saint Paul ve dört tane İncil yazarı. Altı kişi en üsttedir. Sonra Thomas Aquinas gelir. Onun elinde kitapları vardır. İşte, şeyden Summa Contra Gentiles yanılmıyorsam, onun girişinde yer alan bir cümlenin yazılı olduğu kitabı açar. Aşağıda da işte, hem halk hem de Hristiyan rahipler vardır. Onları kitaplarıyla aydınlatan bir güneş gibidir Thomas Aquinas, Aziz Thoma. Öyle ki Thomas Aquinas’ın sağ tarafında Aristoteles elinde bir kitabı uzatır. Platon sol tarafında, şeye, Thomas Aquinas’a büyük bir hürmetle, böyle bir anlamda secde edercesine, ihtiramlarını sunar. Yorumlara göre, Vasari’nin yorumuna göre Aristoteles’in elindeki kitap Nikhomakhos'a Etik’tir. Platon’un elindeki kitap Timaeus’tur. Daha sonra - 16. yüzyılda - Raffaello’nun Vatikan’daki ünlü Atina Okulu freskinde Aristoteles’in elinde yine Nikhomakhos'a Etik, bu sefer yazacak, yoruma bile gerek kalmayacak. Platon’un elinde de Timaeus yer alacaktır. En altta, ayaklarının altında, neye uğradığını şaşırmış bir biçimde, biraz çirkince, karanlık bir tip olarak Averroes resmedilir.
4 года назад+5
[Söyleşinin Metni 09:29-16:47] O dönemlerde, aslında kronolojik olarak ele alsaydım, bir kitapta, Porfirios ile tartışmakta olan, yine böyle çirkince bir İbn Rüşd figürünün yer aldığını söylerdim çünkü tarih olarak bu aralığa denk deliyor. Ama bizim, Floransa’da özellikle fresk olarak, kocaman bir freskin içinde, büyükçe biçimde, oturmuş, yine dalgın, mağlup adam olarak Thomas Aquinas’ın ayakları altında, ikinci kez İbn Rüşd’e yer verilir. Yani yine Thomas Aquinas’ın Zaferi başlıklı bir şeydir. Fresk, çok ilginçtir. Vasari tarafından, ona bağlı olarak bazı eski kayıtlarda - ki Ernest Renan'da bu kayıtları kullanıyor bildiğim kadarıyla - Taddeo Gaddi’ye nispet edilen ama günümüzde Andrea di Bonaiuto’ya nispet edilen büyük bir fresk vardır. Bu Bonaiuto isminin tercih edilmesinin açıklaması yoktur. İlginç bir şekilde niye Taddeo Gaddi’den Bonaiuto’ya intikal edilmiştir? Bunun hesabını veren bir incelemeye henüz rastlamış değilim. Ama ben Bonaiuto dediğimde bazı kayıtlarda Gaddi’yi görürseniz - ki Renan’ı falan yanlışla ciddiye alırsanız -bir çok kişi gibi yanılmış olursunuz. Bu, Floransa’da Santa Maria Novella Bazilikası’ndadır. İspanyol Şapeli’nde yer alr. Ve çok önemli bir figürdür. Şey olan tabii, üzücü olan mı diyelim? İbn Rüşd’ün bugün kitapları basılıyor. Türkçede bile - yani örnek bile veririm, yani Google’dan bile araştırarak bulabilirsiniz - İbn Rüşd’ün kitaplarını, İbn Rüşd’ün aşağılanmak üzere çizilen bu figürleri, kapağa, İbn Rüşd’ü temsilen konuluyor. Yani İbn Rüşd’ü kendi kitabına, muhaliflerinin onu çizdiği biçimiyle yerleştiriyorlar, güya İbn Rüşd figürü diye bilindiğinden ötürü. Oysa demiyorlar ki niye çizmişler bunu? Niye İbn Rüşd burada düşünüyor? Düşünür olduğu için değil orada üzüntüyle yenilmiş ve biraz karikatürüze edilen bir İbn Rüşd vardır. Üçüncüsü; San Marco Bazilikası. Floransa da yine. Fakat bu sefer 14. yüzyılı geçiyoruz. 15. yüzyılın ortalarına geliyoruz. San Marco Bazilikası’nın kütüphanesinde Zanobi Strozzi'nin çizimini görüyoruz. Daha sonra, bir zamanlar Pisa’da olduğunu Vasari’nin söylediği ama şimdi Louvre’da bulunan, yine Thomas Aquinas’ın Zaferi denebilecek çalışmalardan bir tanesi: Benozzo di Lese di Sandro, Gozzoli. Sonuncusu, Filippino Lippi’nin Santa Maria Sopra Minerva Bazilikası’nda yer alan - Carafa Şapeli’nde yer alan - tabii Roma’da, bir başka fresk. Burada da, hem tablolarda - altar tablolarında - hem de fresklerde, İbn Rüşd, böyle tuhaf bir hafife alınacak, hafif böyle bir Bohemyalı ihtiyar gibi çizilir. Hafif Alman etkisi vardır nedense şeyde, kıyafetlerinde falan. Böyle miskin, tuhaf bir şekilde. Bazen yüzüstü falan, bazen sırtüstü, yatarken resmedilir. Bir şekilde bunlar artık sanat içerikli eleştiri tablolarından karikatüre doğru evrilir. Aslında Batıda, İslamiyet aleyhindeki karikatürlerin tarihini buralardan başlatmak lazım. Yani şeyle ilgili yapılmış ciddi çalışmalar olduğunu biliyorum. Fakat bazı hatalar hâlâ düzeltilmediği için Hz. Muhammed ile ilgili çizimleri, İbn Rüşd olarak yanlışlıkla yorumlandığından ki bu yorumun kaynağı Ernest Renan. Ernest Renan - bunu bir sonraki bölümde cehennem fresklerini tartışırken anlatacağım - yanlış yorumladığı ve Pisa’daki freskin kendisi değil - tahminim o çünkü kaynakta, hep bir kitapta kullanıyor - bir ‘remake’i, sonradan yapılmış bir kopyası. Değiştirilmiş kopyasından yararlandığı için yanlış sonuçlara varıp, Hz. Muhammed ile ilgili çizimleri, çok açıkça, "bu Averroes’tir", "İbn Rüşd’dür" demiştir. Ve buna aldanan bütün araştırmacılar, bugüne kadar o açıklamaları doğru kabul etmişlerdir. Belki şu anda ilk defa düzeltiliyor desem yine mübalağa etmiş olmam.
4 года назад+6
[Söyleşinin Metni 16:48-24:11] Evet, bu anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere İbn Rüşd ile ilgili oldukça geniş bir görsel malzeme vardır. Yeter ki tutkuyla araştırılsın.
En azından bu videoda, İbn Rüşd tabloları, Renan’ın karıştırdığı cehennem tablolarından ayrıştırılmıştır. Bu önemli bir adımdır, önemli bir düzeltmedir kanısı taşıyorum. İkincisi, bu bölümün başında söylediğim gibi, Francesco Traini ile başlatılan süreç, bir on-on beş yıl daha geriye çekilmiştir. Ve Pisa’daki altar panosu yerine, bugün Metropolitan’da bulunan panonun, ön tarafa, baş tarafa konulması uygun görülmüştür. En azından ben böyle düşünüyorum. Bunun dışında başka panolar, tablolar yok mu? Var elbette. Bunların bir kısmının çözünürlüklü nüshalarına ulaşmak pek mümkün olmadı, onlar için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Ama en azından özellikle Sicilya’da, Palermo’da, Sirekuza’da yer alan tablolar, panolar en azından burada hatırlatılmalı diye düşünüyorum. Bunlardan bir tanesi çok önemli. Antonello da Messina’nın talebelerinden birinin yaptığı bir panodur. Sirekuza’dadır. 1500’lere tarihlendiriliyor. Bu pano, elimizdeki geleneğin yani anlatım geleneğinin çok uzun süre devam ettiğini kanıtlıyor. Bir tanesi yine, Mario di Laurito’nun Averroes’le Tartışma adı verilen panosu. Bu da Palermo’da yer alan bir yapıt. Bu yapıtta da hep şey, temel izlek hiç değişmez. Ve meselenin entellektüel nitelikte olduğunu göstermek için özellikle Thomas Aquinas hep kürsüde oturur. Bazen ayaktadır. Elinde açılmış kitabı veya kitapları vardır - ünlü reddiyesi. Her zaman İbn Rüşd, ayaklarının dibinde, şaşkın bir biçimde, karikatürüze edilmiş bir biçimde, böyle tuhaf bir şekilde, yere serilmiştir - sırtüstü, yüzükoyun falan. Bunları zaten görmüş bulunuyoruz. Ve çevrede de Hristiyan müminler ve bilginler, Thomas Aquinas’ın bu zaferinin meyvelerini rahatlıkla toplayabilecek duruma gelmişlerdir. Ne demektir bu? İmanları, kuşkudan kurtulmuştur. İmanları, Thomas Aquinas’ın çabalarıyla güçlendirilmiş ve bir anlamda Tanrı’nın ışığıyla aklın ışığı bir arada cemaati - Hristiyan cemaatini - aydınlatmıştır. Acaba İbn Rüşd ile ilgili betimlemeler bu kadar mı? Hayır, değil. Özellikle 15. yüzyılda başka betimlemeler de yapılmaya devam etti. Ama bunlar bazı kitaplarda, mesela Nuremberg Chronicle’da İbn Rüşd’ün bir resmi vardır. Böyle küçük bir şey gibi. Alman tipli biridir. İbn Sina’nın El-Kanun fi't-Tıbb’ının bir baskısında yer alır. Başka, Georgine’nin, bugün Kunsthistorisches Museum’da, Viyana’daki o ünlü tablosunda, İbn Rüşd böyle eleştirilmeden, daha yansız, daha genç biri olarak resmedilir.
Ve Raffaello’nun Atina Okulu’ndaki betimleme zaten çok ünlüdür, herkes hemen hemen zaten sadece onu bilir. 19. yüzyılda, litografi baskıyla Pierro Roch Vigneron, Raffaello’nun bu çizimini yenilemiştir. Bazıları bunu yeni bir İbn Rüşd portresi gibi algılamıştır. Hiç alakası yoktur. Bu sadece Raffaello’daki çizimin bir tekrarı, yenilenişidir. Bir tür ‘remake’ diyebiliriz.
O bakımdan İbn Rüşd’ün bu betimlemelerinde, 14. yüzyılda gördüğümüz, 15. yüzyılda devam eden o olumsuz hava artık kalmamıştır ama İbn Rüş’ün etkisi düşünsel olarak, adı zikredilmese de devam edegelmiştir.
Bunun birinci aşaması, aslında daha önce söylediğim gibi, cehennem freskleridir - cehennem fresklerindeki üçlemelerdir. Fakat İbn Rüşd’ü merkeze alarak bu söyleşiyi sürdürdüğüm için cehennem fresklerini bir sonraki bölüme bırakacağım. Onu, sanat tarihi bakımından ilgi duyanlar özellikle izleyebilir.
Once resim ve heykel simdi sinema gorsel araclarla bati duygularini inanclarini ifade etmekte daha basarili olmus doguya karsi ibn rustun fikirlerini kitaplarca yaxarsin uzgun yenik bir portre galip gelmede akilda kalmada daha hizli
4 года назад+1
Sevgili Dücane Bey 9:17'de gösterdiğiniz resimden kesit Atina Okulu'nun tablosunda yoktur. Siz hangi resimden bahsediyorsunuz. Açıklama yapmanızı rica edeceğim. Averroes sol altta defterine notlar yazan Pisagor'un arkasında defterine bakan kişidir bildiğim kadarıyla. Aryrıca 22,28'de de beni doğruluyorsunuz. Gözden kaçmış bir kurgu hatası olduğunu ve düzeltileceğini umuyorum. Saygılar...
Kronolojik olarak farklı tablo ve fresklerden bahsediyor zaten, Akademi freski değil o, isimini de söylüyor.
4 года назад
@@melamiapaydn9730 Bence kurguda hata var. Düzeltilmeli. Yoksa Dücane Bey'in böyle bir hatayı bilerek yapmayacağı kadar yetkin olduğu konusunda kesinlikle şüphem yoktur...
Çok değerli ve ilgi çekici bir çalışma. İtalya ziyaretinde de eşi bulunmaz bir rehber olacak. Emeğinize sağlık Sn. Cündioğlu. 🙏
Uzun süredir İbn Rüşd ile okumalar yapıyordum.Sizden dinlemek muhteşem,ufuk açıcı. Siz hep anlatın hocam.
İbni Rüşd bu kadar ciddiye alınmışsa , demekki çok büyük etkisi olmuş olmalı. Tohumların yeşermesi engellenememişdir.
Türkiyenin elması hocam! Iyiki varsın! 😍❤️😍❤️😍❤️
Pek ilgi görmemiş videolar ama biz takipteyiz teşekkürler
Giriş jenerik müziğini bilen var mı acaba
yaka mikrofonu şart bence, bu değerli kayıtlarda ses daha iyi olmalı
Sanat eserleri okumalariniz aydinlatici. tesekkurler
Çok önemli, çok hazin 😟😟😟
Emeğinize sağlık hocam, çok faydalandım ve paylaştım, iyiki varsınız. Ne büyük ihtiyaç, sizler gibi insanlar, sağlıklar uzun bir ömrünüz olsun, ve bizler, ben bu dinletilerin meftun dinleyicisi olalım,olayım🐞sevgiler
Cok guzel bilgiler....!!!
Girişteki müzik eserinin ismini bilen var mı?
🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼
Herhangi bir tablo, fresk, sanat eserine nasıl yüksek çözünürlükte ulaşabilir ve indirebilirim. Cahilliğimi affediniz.
AVERROES: SON ÇIĞLIK (3)
[Söyleşinin Metni 00:44-05:28]
Nihayet yolculuğumuzun en önemli bölümüne gelmiş bulunuyoruz.
Thomas Aquinas ile İbn Rüşd arasındaki tartışmanın, Thomas Aquinas’ın lehine yorumlandığı ve Thomas Aquinas’ın Zaferi olarak adlandırıldığı freskler, altar panoları, tablolar.
Bu konuda ilk çalışma, daha önce belirttiğim üzere, 1852 ‘de yayınlanan, ilk baskısı yapılan Ernest Renan’nın İbn Rüşd hakkındaki doktora tezidir.
Bu çalışmada, cehennem freskleri ile Thomas Aquinas’ın Zaferi diye bilinen tablolar arasında bir karıştırma olduğu ve bunun da düzeltilmediğini hatırlamamız icap eder.
Hiç değilse bu sefer, yani aradan yaklaşık yüz yetmiş yıl geçtikten sonra bu hataları düzeltmekle kalmayacağız aynı zamanda.
Thomas Aquinas’ın Zaferi konulu tabloların ilkinin Pisa’da, Santa Catarina Bazilikası’nda bulunan altar panosu, Francesco Traini tarafından yapılmış eser olarak kabul edilir.
Yani bugüne kadar ilk görüntünün Traini tarafından yapıldığı varsayılıyordu.
Oysa Maestro dell Biadaiolo yani Biadaiolo Dominiken - Dominiken Portrelerinin Ustası lakaplı bir ressam - tarafından yapılan Thomas Aquinas Kürsede adı da verilmiş bir tablodan - ki bu tablo şu anda New York’ta Metropolitan Müzesi’nde - bu listenin en başına konulması gerekiyor.
Çünkü tablonun 1325 civarında yapıldığı varsayılıyor.
1325 önemli çünkü Traini’nin yapıtı 1340’lara doğru yani 1340’lar civarıdır.
Metropolitan’daki tablonun ya da altar panosunun diyelim, önemli olan tarafı, bütün bu süreci başlatan Thomas Aquinas’ın aziz olarak ilan edilmesidir.
Ne zaman aziz ilan edilmişti?
1323’te.
Yani 1323’te aziz ilan edildikte sonra İbn Rüşd ile ilgili tablolar ortaya çıkmaya başlamıştır ya da yapıtlar.
İlk olanı da bu Dominiken Portrelerinin Ustası tarafından yapılan panodur.
Bu pano aslında büyükçe, değişik bölümlerden oluşur.
Bize göre sol alt köşede, panonun ise sol alt köşesinde yer alan, Thomas Aquinas’ı yine kürsüde gösteren, onun altında İbn Rüşd’ü biraz sefil bir halde, şaşkın bir halde, yüzüstü uzanmış biçimde resmeden panodur.
[Söyleşinin Metni 05:28-09:28]
Bu panodan sonra Traini’nin altar panosu gelir.
Bu, Pisa’da.
1340 civarında olan bu panoda aynı simgeler hemen hemen tekrar edilecektir ve bu neredeyse değişmeyecektir.
Thomas Aquinas’ın elinde işte kitap vardır, o kitaptan ışıklar yayılır, her zaman kendisini İsa’ya adamış ve O’nun himayesindedir.
Altta din adamları, Thomas Aquinas’ın onlara yaydığı ışıktan yararlanmaktadır.
Ve bu süreçte İbn Rüşd’ün tehlike olması engellenmiş yani bir anlamda İbn Rüşd bertaraf edilmiştir.
Kimin sayesinde?
Bütün bu anlatıların merkezinde bir güneş gibi parlayan Thomas Aquinas sayesinde.
Daha ayrıntılı ele alınmayı hak eden pano Traini’nin panosudur.
Bu betimleme, Thomas Aquinas’ın Zaferi olarak adlandırılır.
Ve çizimler, renkler vs. değişse bile mekanizma değişmez.
İşte, en yukarıda, kitabın hakimiyeti vardır.
İşte, bir tarafta Hz. Musa, bir tarafta Saint Paul ve dört tane İncil yazarı.
Altı kişi en üsttedir.
Sonra Thomas Aquinas gelir. Onun elinde kitapları vardır.
İşte, şeyden Summa Contra Gentiles yanılmıyorsam, onun girişinde yer alan bir cümlenin yazılı olduğu kitabı açar.
Aşağıda da işte, hem halk hem de Hristiyan rahipler vardır.
Onları kitaplarıyla aydınlatan bir güneş gibidir Thomas Aquinas, Aziz Thoma.
Öyle ki Thomas Aquinas’ın sağ tarafında Aristoteles elinde bir kitabı uzatır.
Platon sol tarafında, şeye, Thomas Aquinas’a büyük bir hürmetle, böyle bir anlamda secde edercesine, ihtiramlarını sunar.
Yorumlara göre, Vasari’nin yorumuna göre Aristoteles’in elindeki kitap Nikhomakhos'a Etik’tir.
Platon’un elindeki kitap Timaeus’tur.
Daha sonra - 16. yüzyılda - Raffaello’nun Vatikan’daki ünlü Atina Okulu freskinde Aristoteles’in elinde yine Nikhomakhos'a Etik, bu sefer yazacak, yoruma bile gerek kalmayacak.
Platon’un elinde de Timaeus yer alacaktır.
En altta, ayaklarının altında, neye uğradığını şaşırmış bir biçimde, biraz çirkince, karanlık bir tip olarak Averroes resmedilir.
[Söyleşinin Metni 09:29-16:47]
O dönemlerde, aslında kronolojik olarak ele alsaydım, bir kitapta, Porfirios ile tartışmakta olan, yine böyle çirkince bir İbn Rüşd figürünün yer aldığını söylerdim çünkü tarih olarak bu aralığa denk deliyor.
Ama bizim, Floransa’da özellikle fresk olarak, kocaman bir freskin içinde, büyükçe biçimde, oturmuş, yine dalgın, mağlup adam olarak Thomas Aquinas’ın ayakları altında, ikinci kez İbn Rüşd’e yer verilir.
Yani yine Thomas Aquinas’ın Zaferi başlıklı bir şeydir.
Fresk, çok ilginçtir.
Vasari tarafından, ona bağlı olarak bazı eski kayıtlarda - ki Ernest Renan'da bu kayıtları kullanıyor bildiğim kadarıyla - Taddeo Gaddi’ye nispet edilen ama günümüzde Andrea di Bonaiuto’ya nispet edilen büyük bir fresk vardır.
Bu Bonaiuto isminin tercih edilmesinin açıklaması yoktur.
İlginç bir şekilde niye Taddeo Gaddi’den Bonaiuto’ya intikal edilmiştir?
Bunun hesabını veren bir incelemeye henüz rastlamış değilim.
Ama ben Bonaiuto dediğimde bazı kayıtlarda Gaddi’yi görürseniz - ki Renan’ı falan yanlışla ciddiye alırsanız -bir çok kişi gibi yanılmış olursunuz.
Bu, Floransa’da Santa Maria Novella Bazilikası’ndadır. İspanyol Şapeli’nde yer alr.
Ve çok önemli bir figürdür.
Şey olan tabii, üzücü olan mı diyelim?
İbn Rüşd’ün bugün kitapları basılıyor.
Türkçede bile - yani örnek bile veririm, yani Google’dan bile araştırarak bulabilirsiniz - İbn Rüşd’ün kitaplarını, İbn Rüşd’ün aşağılanmak üzere çizilen bu figürleri, kapağa, İbn Rüşd’ü temsilen konuluyor.
Yani İbn Rüşd’ü kendi kitabına, muhaliflerinin onu çizdiği biçimiyle yerleştiriyorlar, güya İbn Rüşd figürü diye bilindiğinden ötürü.
Oysa demiyorlar ki niye çizmişler bunu?
Niye İbn Rüşd burada düşünüyor?
Düşünür olduğu için değil orada üzüntüyle yenilmiş ve biraz karikatürüze edilen bir İbn Rüşd vardır.
Üçüncüsü; San Marco Bazilikası.
Floransa da yine.
Fakat bu sefer 14. yüzyılı geçiyoruz.
15. yüzyılın ortalarına geliyoruz.
San Marco Bazilikası’nın kütüphanesinde Zanobi Strozzi'nin çizimini görüyoruz.
Daha sonra, bir zamanlar Pisa’da olduğunu Vasari’nin söylediği ama şimdi Louvre’da bulunan, yine Thomas Aquinas’ın Zaferi denebilecek çalışmalardan bir tanesi:
Benozzo di Lese di Sandro, Gozzoli.
Sonuncusu, Filippino Lippi’nin Santa Maria Sopra Minerva Bazilikası’nda yer alan - Carafa Şapeli’nde yer alan - tabii Roma’da, bir başka fresk.
Burada da, hem tablolarda - altar tablolarında - hem de fresklerde, İbn Rüşd, böyle tuhaf bir hafife alınacak, hafif böyle bir Bohemyalı ihtiyar gibi çizilir.
Hafif Alman etkisi vardır nedense şeyde, kıyafetlerinde falan.
Böyle miskin, tuhaf bir şekilde.
Bazen yüzüstü falan, bazen sırtüstü, yatarken resmedilir.
Bir şekilde bunlar artık sanat içerikli eleştiri tablolarından karikatüre doğru evrilir.
Aslında Batıda, İslamiyet aleyhindeki karikatürlerin tarihini buralardan başlatmak lazım.
Yani şeyle ilgili yapılmış ciddi çalışmalar olduğunu biliyorum.
Fakat bazı hatalar hâlâ düzeltilmediği için Hz. Muhammed ile ilgili çizimleri, İbn Rüşd olarak yanlışlıkla yorumlandığından ki bu yorumun kaynağı Ernest Renan.
Ernest Renan - bunu bir sonraki bölümde cehennem fresklerini tartışırken anlatacağım - yanlış yorumladığı ve Pisa’daki freskin kendisi değil - tahminim o çünkü kaynakta, hep bir kitapta kullanıyor - bir ‘remake’i, sonradan yapılmış bir kopyası.
Değiştirilmiş kopyasından yararlandığı için yanlış sonuçlara varıp, Hz. Muhammed ile ilgili çizimleri, çok açıkça, "bu Averroes’tir", "İbn Rüşd’dür" demiştir.
Ve buna aldanan bütün araştırmacılar, bugüne kadar o açıklamaları doğru kabul etmişlerdir.
Belki şu anda ilk defa düzeltiliyor desem yine mübalağa etmiş olmam.
[Söyleşinin Metni 16:48-24:11]
Evet, bu anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere İbn Rüşd ile ilgili oldukça geniş bir görsel malzeme vardır. Yeter ki tutkuyla araştırılsın.
En azından bu videoda, İbn Rüşd tabloları, Renan’ın karıştırdığı cehennem tablolarından ayrıştırılmıştır.
Bu önemli bir adımdır, önemli bir düzeltmedir kanısı taşıyorum.
İkincisi, bu bölümün başında söylediğim gibi, Francesco Traini ile başlatılan süreç, bir on-on beş yıl daha geriye çekilmiştir.
Ve Pisa’daki altar panosu yerine, bugün Metropolitan’da bulunan panonun, ön tarafa, baş tarafa konulması uygun görülmüştür.
En azından ben böyle düşünüyorum.
Bunun dışında başka panolar, tablolar yok mu?
Var elbette.
Bunların bir kısmının çözünürlüklü nüshalarına ulaşmak pek mümkün olmadı, onlar için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Ama en azından özellikle Sicilya’da, Palermo’da, Sirekuza’da yer alan tablolar, panolar en azından burada hatırlatılmalı diye düşünüyorum.
Bunlardan bir tanesi çok önemli.
Antonello da Messina’nın talebelerinden birinin yaptığı bir panodur.
Sirekuza’dadır.
1500’lere tarihlendiriliyor.
Bu pano, elimizdeki geleneğin yani anlatım geleneğinin çok uzun süre devam ettiğini kanıtlıyor.
Bir tanesi yine, Mario di Laurito’nun Averroes’le Tartışma adı verilen panosu.
Bu da Palermo’da yer alan bir yapıt.
Bu yapıtta da hep şey, temel izlek hiç değişmez.
Ve meselenin entellektüel nitelikte olduğunu göstermek için özellikle Thomas Aquinas hep kürsüde oturur.
Bazen ayaktadır.
Elinde açılmış kitabı veya kitapları vardır - ünlü reddiyesi.
Her zaman İbn Rüşd, ayaklarının dibinde, şaşkın bir biçimde, karikatürüze edilmiş bir biçimde, böyle tuhaf bir şekilde, yere serilmiştir - sırtüstü, yüzükoyun falan.
Bunları zaten görmüş bulunuyoruz.
Ve çevrede de Hristiyan müminler ve bilginler, Thomas Aquinas’ın bu zaferinin meyvelerini rahatlıkla toplayabilecek duruma gelmişlerdir.
Ne demektir bu?
İmanları, kuşkudan kurtulmuştur.
İmanları, Thomas Aquinas’ın çabalarıyla güçlendirilmiş ve bir anlamda Tanrı’nın ışığıyla aklın ışığı bir arada cemaati - Hristiyan cemaatini - aydınlatmıştır.
Acaba İbn Rüşd ile ilgili betimlemeler bu kadar mı?
Hayır, değil.
Özellikle 15. yüzyılda başka betimlemeler de yapılmaya devam etti.
Ama bunlar bazı kitaplarda, mesela Nuremberg Chronicle’da İbn Rüşd’ün bir resmi vardır.
Böyle küçük bir şey gibi.
Alman tipli biridir.
İbn Sina’nın El-Kanun fi't-Tıbb’ının bir baskısında yer alır.
Başka, Georgine’nin, bugün Kunsthistorisches Museum’da, Viyana’daki o ünlü tablosunda, İbn Rüşd böyle eleştirilmeden, daha yansız, daha genç biri olarak resmedilir.
Ve Raffaello’nun Atina Okulu’ndaki betimleme zaten çok ünlüdür, herkes hemen hemen zaten sadece onu bilir.
19. yüzyılda, litografi baskıyla Pierro Roch Vigneron, Raffaello’nun bu çizimini yenilemiştir.
Bazıları bunu yeni bir İbn Rüşd portresi gibi algılamıştır.
Hiç alakası yoktur.
Bu sadece Raffaello’daki çizimin bir tekrarı, yenilenişidir.
Bir tür ‘remake’ diyebiliriz.
O bakımdan İbn Rüşd’ün bu betimlemelerinde, 14. yüzyılda gördüğümüz, 15. yüzyılda devam eden o olumsuz hava artık kalmamıştır ama İbn Rüş’ün etkisi düşünsel olarak, adı zikredilmese de devam edegelmiştir.
Bunun birinci aşaması, aslında daha önce söylediğim gibi, cehennem freskleridir - cehennem fresklerindeki üçlemelerdir.
Fakat İbn Rüşd’ü merkeze alarak bu söyleşiyi sürdürdüğüm için cehennem fresklerini bir sonraki bölüme bırakacağım. Onu, sanat tarihi bakımından ilgi duyanlar özellikle izleyebilir.
Üç parça dayandım ama yok zarfa inemedik daha
Harika
👍🏻👏🏻👏🏻👏🏻💐
Bordosiyah yayınlarının bastığı Tutarsızlığın Tutarsızlığı kitabının kapağındaki resim galiba yanlış kullanılanlardan biri.
Once resim ve heykel simdi sinema gorsel araclarla bati duygularini inanclarini ifade etmekte daha basarili olmus doguya karsi ibn rustun fikirlerini kitaplarca yaxarsin uzgun yenik bir portre galip gelmede akilda kalmada daha hizli
Sevgili Dücane Bey 9:17'de gösterdiğiniz resimden kesit Atina Okulu'nun tablosunda yoktur. Siz hangi resimden bahsediyorsunuz. Açıklama yapmanızı rica edeceğim. Averroes sol altta defterine notlar yazan Pisagor'un arkasında defterine bakan kişidir bildiğim kadarıyla. Aryrıca 22,28'de de beni doğruluyorsunuz. Gözden kaçmış bir kurgu hatası olduğunu ve düzeltileceğini umuyorum. Saygılar...
Kronolojik olarak farklı tablo ve fresklerden bahsediyor zaten, Akademi freski değil o, isimini de söylüyor.
@@melamiapaydn9730 Bence kurguda hata var. Düzeltilmeli. Yoksa Dücane Bey'in böyle bir hatayı bilerek yapmayacağı kadar yetkin olduğu konusunda kesinlikle şüphem yoktur...
Hocam bu video derslerinizi bir dvd, cd vs. aktarılıp bir kaynak olarak satışa sunulsa çok iyi olur.elimizde bir kaynak olarak bulunması çok iyi olur.
RUclips da varya.
adamın bile umrunda değil bence resminin nerde oldugundan fikirlerini neden değerli videosu var mı
Harika