Diğer bölümlerden çok şey öğrendim , keyf aldım. Ancak bu belimle ilgili küçük bir yorumum var , ilk defa. Kısaca ; siz kitap okuma tekniğiniz daha çok ders çalışmak. Bazıları kitabı sadece okumanın keyfi için okur. Bazı duygular , bilgiler kendiliğinden aklımızda kalır, filtrelenir ve daha sonraki duygu ve davranışlarımızı etkiler.
40 Yaşına geldim, psikiyatristim, ama felsefeyle yeni yeni haşır neşir oldum. Sana bakınca insanı anlama konusunda felsefeyle ilgilenmek mi psikiyatriyle ilgilenmek mi daha efektif olurdu soruna net bir cevap veremiyorum… ;) İyiki varsın… Başarıların daim olsun…
Yaşamı hakkıyla anlamak/düşünmek için Felsefe’ye Kendimi/zi en iç öz’de anlamak içinse Psikoloji’ye ihtiyacım/ız var diye düşünüyorum. Ve bu hiç değişmeyecek, birbirine göre asla üstün de gelemeyecek.. (Psikiyatri tam neresinde durur siz daha iyi bilirsiniz) Sorunuza yanıt veren bir yerden değil de, sadece paylaşmak için yazdım. Kendim de sarkacın iki ucunda devamlı gidip geldiğim için.. Sevgiler 🤍 Ve Dilara ilk video'larından beri seni ilgiyle takip ediyorum. Işığın daim olsun.
@@siir_gibi Açıkçası biz insan olarak neden bu soruları soruyoruz? Buna yönelimiz varsa neden herkes sormuyor? Ya da bu insanların bu soruları sorması acayip mi yoksa gelişmişlik mi? Gibi sorulara yönelik felsefe ne cevap verirdi tam bilmesem de nörobiyolojik bazı çalışmalara başvurduğumuzda kısaca her insanın buna yatkınlığı var ama bazı çevresel faktörler bu konuya eğilmenizi engelliyor olabilir diye cevap verirdim…
Kitap okurken not tutmaya yeni başladım. 2-3 aylık bir tecrübem var, meşakkatlı bir iş .Bi insan kendine niye bunu yapar diye sorgulatıyor 😅 14:20 bahsettiğiniz notları 20-30 sayfada bir tutma öneriniz çok işime yarayacak. Gerçekten kitabı bitirdikten sonra çok zor oluyor ve dediğiniz gibi niye buranın altını çizmiştim diye bir düşünüyor insan. Varlığından bir şekilde haberdar olamadığım bir sorunu tecrübe kısayolu ile bana ulaştırdınız. Teşekkürler var olun.
İzledikçe dedim ki ne kadar mükemmelliyetçi bir kişilik.Evet hiç bir şeyi atlamak istemiyen, kaçırmak istemiyen unutmak da istemiyen bir kişilik.Çoğu insanda o sabır nerede? Anladığım kadarıyla kitabın çılkını çıkartıyorsunuz yani.Bizler de bir kitabı okuduktan sonra sadece bir izlenim elde ediyor ve bir ana fikre sahip oluyoruz. Tabii her işte detaylı çalışan başarılı olur elbette.
Notion’ı kullanıyordum ama readwise ve google mind map’ive miro’yu yeni öğrendim 🙏🙏 Özellikle benim gibi görsel hafızası daha güçlü kişiler için miro’nun çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. İyi ki öğrettin 💐
Videonuzun tamamını notlar alarak dinledim desem yeridir. Çok teşekkürler. Bu titizliği ve tertipliği ve böylesine kaliteli okuyucu olmayı aşıladığınız için.🌼
Öğrenmek, nasıl öğrendiğimiz, yaşamdaki karşılığı, onu nasıl pratik ettiğimiz ve verimlilik gibi konulara o kadar uzun zamandır kafayı takmış durumdayım ki.. bir kere daha merakım ve heyecanımın peşinden gitmem gerektiği hususunda ilhamlandım. İşlevsellik (kendine ve yaşama neyi verdiğin) konusu en önem vermemiz gereken şey bence. Okuduğunla (Öğrenip Aldığınla) ne yapıyorsun? Neye dönüştürdün? "SENTEZ" Bu Yaşama sentezlemek ve Bütün’e yeni'yi doğurmak için geldik..
Pelin Dilara hazırladığın yayınlarda müthiş bir entelektüel birikimin yansıması var. Kanalının en kısa zamanda en az 1 milyon takipçiye ulaşmasını dilerim.
Onun için bu ülkede 1 milyon meraklı insan lazım.çogumuza göre anlamlı fakat içinde kaybolduğumuz konular. Örnek olarak Celal sengör ile çekilen video. Bambaşka bir entellektuel birikim.abi bu insanlar ne yasiyorda biliyor bunca şeyi daha doğrusu bağlam kurabiliyor dedirtiyor
çok teşekkürler hocam.Einstein'ın bir sözü beni çok etkilemiştir."Çok kitap okumak insanı yaratıcılıktan uzaklaştırır, insanı düşünme tembelliğine düşürür" .Sizin yaptığınız o kadar şahane ki, okurken hemen yaratıcılığa -senkronize olarak- başlıyorsunuz.
Lütfen Dilara 7-9 arasında yaptığın rutin pratiğini bizimle paylaş! İnfluncer icerigi olduğu için değil, bazi günler pratiklerimize donmek zor gelir, böyle dönemlerde motivasyonumuz videoların olabilir! Teşekkürler..
Basılı kitaptan dijitale aktarım yaparken Google Lens'i kullanabilirsiniz. Hatta bilgisayarınızda Chrome tarayıcı kullanırsanız direkt telefondan bilgisayara kopyalama yapıp Notion'a veya bilgisayarınızda başka bir yere yapıştırabilirsiniz. :) Ben böyle kullanıyorum. 14:53
11:35 Ben aklıma gelen bazı düşüncelerimi whats app a yazıyorum ve belirli aralıklarla google drive a aktarıyorum. Whats app mesajları google drive a aktarıldığında her mesaj ayrı ayrı tarih ve saat ile kaydoluyor, bir nevi günlük gibi.. tavsiye ederim
Akademik makalaler için nasıl çalıştığınıza ve notlar aldığınıza dair de bir video çekseniz harika olur. Paylaşımlarınız hayatıma ilham oluyor. Teşekkürler!
9:00 dan itibaren söylendiği gibi kitap okuma en verimli olarak hali hazırda ihtiyaç ve arayış halinde olduğumuzda gerçekleştiriliyor. 1 aylık okuma listesi bile bu yüzden bana fazla katı bir plan gibi geliyor. Önümüzdeki hafta ne okuyacağım önümüzdeki haftanın varoluşsal kriziyle ilgili.
Tecrübenizi paylaşdığınız için teşekkürler. Yaklaşımlar da kişiye özel ola bileceği için farklılık ola bilir. Hikaye anlatma tarzınızı çok seviyorum. Uğurlar!
Yani bu aslında anlattığınızdan daha fazla teferruat içeren bir konu. Notiona not düşmeyi hızlandıracak önünüzde duran cihazlar 250-300 bin lira bandında. Birçok arkadaşımız defter alırken bile iki kere düşünüyor artık. Videonun başlığı neler yapmamız gerek değil de neler yapıyorum olmalıydı
Çok iyimserlik aşılıyorsun bana.Yaşım 51 ve yeniden ciddi okumaya başlamak için motive oldum ve umarım düşük dozda da olsa deneyimlemek istiyorum.😃Sen bir meleksin.🧚♀️📚
Öğrenmenin en iyi yolu, yaşayarak öğrenmek, ikincisi de kendi cumlelerinle anlatarak öğrenmektir, egitim bilimcilere göre. Videonun özeti bu bence ❤ hayattaki her alanda geçerli zaten.
Dilara videoyu durdurup yazıyorum. Ahmet Arslan'ın kitaplarını iki yıldır bulamadım, PDF ten yazdırdım ilk cildi , olmadı. Haberi duyunca öyle sevindim ki .. ilk alacağım kitaplar , diğerleri sıraya girsin. Çok teşekkür ederim, aklına, nefesine sağlık ❤
1)cümleleri okurken önce yüklemi okuyup sonra başa dönerek okursanız hem hızlı okur hem hızlı anlarsınız 2)cümleleri oluşturan kelimelere değil kelime arasındaki boşluklara bakarsanız daha hızlı okursunuz. 1 için örneğin : ali ata bak => bak ali ata bak emel eve gel => gel emel eve gel sokrates aristotelese kafa atmış => kafa atmış sokrates aristotelese kafa atmış . not: neden önce yüklemi okumamız gerekiyor ? çünkü anladım dediğimiz eylemin başlangıç noktası eylem noktasıdır. önce eylemi anlarız sonra eylemle ilgili detayları. Cümledeki yüklem haricindeki cümlenin diğer tüm öğeleri , yüklemle ilgili detaylardır sadece.cümlenin tamamını "yüklem" taşır. Yüklemi anlamak, cümleyi anlamanın yarısıdır. bi çocuğa ders çalış dediğimizde ders çalışmaz. neden ? çünkü eylemi anlamaz. emri duyar ama duyduğu şeyin nasıl yapılması gerektiğini anlamadığı için o eylemi icra edemez. yani ders çalışmanın nedemek olduğunu bilmediği için ders çalışmaz. aslında çalışmaz değil çalışamaz. çünkü bilmiyor. bilse çalışır. ders çalışmasını bilmeyen trilyonlarca insan var... ve ders çalışmasını bilmeyen birine ders çalış diye emir veren katrilyonca insan var. oysa ders nasılmak nedir diye sorsalar gerçeği görecekler ama görmüyorlar. çünkü ders çalış diyen herkes, çocuğun ders çalışma eyleminin nasl icra edileceğini bildiğini "zanneder". işte bu zan yüzünden eğitim seviyesi göklerde değil yerlerde... 2 için örneğin : ali(1)ata(2)bak => 1 ve 2 ye bak . ali yada ata yada bak'a değil . emel (1) eve (2) gel => emel'e eve ve gel'e bakma. 1 ve 2 ye yani boşluğa bak. sokrates(1)aristotelese(2)kafa(3)atmış => sokratesi , aristotelesi kafayı , atmışı okumayın. sadece 1 ,2 ve 3 e bakın. yani kelemeye değil kelimeler arasındaki boşluklara.. *not* :siz artık bilmem kaç yaşına geldiniz. bugüne kadar milyonlarca kelime okutturdunuz beyninize ve gözlerinize . beyniniz harfleri ve kelimeleri biliyor.bildiği için de seçme işini becerebiliyor.göz kaslarınız artık kelimeleri ve kelime öbeklerini (cümleleri)otomatik seçebiliyor. beyninize bildiği şeyleri zorla okuttturmanın anlamı yok. okurken baktığınız yer(kelimeler), beyin için ve göz kasları için bir iştir. dolayısıyla okurken kelimelere bakmak,beyni ve gözleri zorlamaktadır. beyninizi ve gözlerinizi rahat tutmak için boşluğa,arka plana,arka plan rengine bakın ki beyniniz "zaten" bildiği işi rahatça yapsın. yazıları okumak için gözlerinizle harflere ,kelimelere baktıkça yada odaklandıkça gözlerinizi ve beyninizi meşgul etmiş olursunuz. böylece göz kaslarınızı ağrıtırsınız,uykunuz gelir falan. çünkü gözleri kelimeler üzerinde tutmak, göze ekstra bir iş vermektir. not: cümeleri okurken kelimelere değilde kelime arasındaki boşluklara bakarak okumaya başladığınızda, alt ve üstte kalan cümleleri de görmeye başladığınızı farkedeceksiniz. eğer uslu bir çocuk olursanız ve söylediklerim üzerinde bi kaç hafta içten bir istekle, yani zorlama olmadan heves ederek denerseniz , Atatürk gibi aynı anda 3-4 satır birden okuma moduna da alışabilirsiniz. not: duvardaki herhangi belirgin bir noktaya odaklanırsak, diğer tüm noktalar blurlaşır. çünkü tek bir yere odaklanmış oluruz. çünkü gözümüz tıpkı fotoraf makinasının lensi gibi çalışır. nereyi seçersek , orası netleşir. Ziynimiz blur alanları değil net olan alanları anlama eylemi içine sokar.tek bir noktaya değilde diğer noktaları görmek için : duvarın çerçevesini oluşturan yerlere bakmak gerekir. yani tavan ,taban ve kanar çizgilerine. herhangi bir kitap yada yazıyı okurken yaptığımız tam olarak budur. yani kitap okuma alışkanlığımızı , duvardaki tek bir noktaya bakmak gibi edinmiş olduğumuz için bu yaşa kadar: okuma işlemindeki zamanımızı gereksiz yere harcamış oluruz. çünkü tek tek okuma eylemi yapmış oluruz. oysa göz bebeği ne kadar genişlerse , o kadar çok kelime alır beynin içine. tek bir noktaya odaklanmak, göz bebeğinin küçülmesine ,göz bebeğindeki kara deliğin etrafındaki göz bebeği kaslarının kasılmasına sebep olur. çünkü göz bebeğindeki kara deliğin küçülmesi için , kara deliğin etrafındaki kasların kasılması gerekir . ki kasların sürekli olarak kasılması bizi yorar. *oysa herhangi bir şeyi okurken , gözleri kelimelere değil kelimeler arasındaki boşluklara odaklamanız gerekir.* not2: gözlerinizi ne kadar çok kastırdığınızı/zorladığınızı basit bir yolla test etmek istiyorsanız, bilmediğiniz bir dile ait cümleyi okuyun. okurken bırakın kelimeyi, kelimeyi oluşturan her bir harfe tek tek odaklanmak zorunda olduğunuzu farkedersiniz. oysa türkçeyi herkes ilkokulda öğrenir ve tüm türkçe kelimeleri her insan milyonlarca tekrarlamıştır bu güne kadar. bırakın da beyniniz ve gözleriniz öğrendiği /alıştığı işi rahatça yapsın. boşluklara baksın. gözleri yorulan yada zihni yorulan insan boşuna mı gökyüzüne yada denize yada ufka bakar : ne var denizde, gökyüzüünde yada ufukta ? hiç birşey yok. hiç birşey yok derken ? odaklanabilecek hiç birşey yok. gözün odaklanabileceği hiç birşey yokken göz dinlenme moduna girer ve zihin devreye girer. hem zihni hem gözü aynı anda çalıştırmaya çalışırsanız okuma ve anlama eylemlerinin hızı bakımından kendinizi yavaşlatırsınız. *bilinçaltı ,bilinçten daha hızlı çalışır* .bir yere odaklanmak yada dikkat vermek bilinç altı alanının değil bilinç alanının işidir. İşin temel/ana kısımlarını Bilinçaltına bıraktığımızda süreç hızlanır.okurken kelimelere bakmak,okuma işinin ana kısmını dikkatimize,yani bilincimize bırakmaktır.ki bu yapılmamalı. Dikkatimizi, boşluklara vererek işin ana kısmı olan kelimeleri seçme ve beyne yollama işini bilinçaltına bırakmalıyız.anlamak denilen şey bir araba ise; okumak denilen şey arabanın direksiyonunu yönlendirmektir. Biz aracı sürerken,aracın motorunun çalışmasını değil,direksiyonun çalışmasına müdahale ederiz . Motor kendi kendine çalışır. Direksiyona ise bilinçli bir müdehale gerekir . Yani gözlerimiz de bir nevi direksiyondur.okuma anında Gözleri kelimeler üzerinde tutmak, otobanda önğmüzdeki araçları geçmek için onların üzerine direksiyon kırmak gibidir . Oysa önümüzdeki aracı geçmek için, aracın üzerine değil direksiyonu aracın yanına, yani boş alana çevirmek gerekir. Bir sayfayı otoban gibi düşünürsek;ve o sayfadaki her bir kelimeyi de araba gibi düşünürsek; sayfanın başı otobanın başı,sayfanın sonu yolun sonu olmuş olur. Gözlerimiz direksiyon,beynimiz motorsa; gözlerimizi yoldaki araçlara değil boşluklara doğru çevirmeliyiz.cümlelerdeki her bir kelimeye tek tek bakmak: önümüzdeki her arabayı çarpa çarpa geçmek gibidir. Gerek yok yani kazaya. Not: suratına yumruk geliyorken yumruğa bakarsan yumruğu yersin. Eğer yumruk yerine yumruğu atanın arkasına bakarsan, refleks olarak boynunun vücudunu yönlendirdiğini ve yumruğu bloke ettiğini yada yumruktan kaçındığını farkedersin.yani neticede göz ,direksiyon gibidir.insan olarak biz , geminin kaptanı olup,sadece direksiyona hükmederiz. Motordaki pistonların hareketi,ateşleme,yakıtın yanması,çarkların dönmesi... gibi işler motorize/refleks/kendiliğinden olan işlerdir. not:bilmem anlatabildim mi .
sayfanız hakkında ve bu kanalın bana kattıklarını sayfalarca yazabilirim. yıllarca felsefe konusunda bir çabaya girmiş ama hep sıkıcı bulmuştum. uzun süre ulus baker dinledim. dev bir filozof ama yetersiz kalıyordum. sizi tanıdıktan sonra yazarak ve not alarak dinledim sizi. inanın çok istifade ettim. onlarca dost ve arkadaşa da sayfanızı tavsiye ettim. yüzbinlerce insan ulaşıyorsunuz..bu harika..ama daha yüzbinler var ve onlara da ulaşmak için tüm imkanları ve vasıtaları kullanıyorsunuz...ben burada herkese açık bir biçimde 1 milyon aboneye ulaşmak için tüm takipçilerin bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum. felsefe öğrenmenin çok pratik sonuçları var. elbette 392 bin iyi rakam. ama toplumsal bilincin şekillenmesinde felsefenin gücünü önemseyen biri olarak bu kanla üzerinden yoğun bir çaba ortaya konmalı. pelin hanım populizme nasıl bakıyorsunuz bilmiyorum ama milyonlara ulaşan popüler kanallara ulaşmak için oralarda program ve söyleşi yapmak gibi araçları önemsemeliyiz. sizin kişisel serüveniniz elbette değerli. hint ve asya yolculuğu elbette değerli. ama elli iyi takipçili kanala çıksanız.. orada ulaşılmamış kişiler ulaşsanız...1 milyona ulaşacağınız zamana kadar tüm imkanları zorlamak gerektiğini yazıp duracağım..gün içinde teknik ve metodolojik unsurlarla da yapılaması gerekenleri de kendi perspektifimle yazmaya çalışacağım.
1000kitap uygulamasını kullanıyorum ben, alintilar ve kitap hakkindaki fikirlerimi not etmek ve paylasmak için. Keske sen de su an ne okuyorsun veya hangi sirayla okuyorsun , bunu görebilsek Dilara ❤ ben de sen gibi okuyorum, edebi metinleri bile, Kirk tane alinti yaparak... herkes haftada 3 kitap bitirirken ben ayda 2 ancak. Sebebi de bu. Yalnız olmadığıma sevindim. ❤
@@emremete2506 ben pdf okuyorum kayıp olmuyor aslında öyle ama diğer türlü elden okursam isaretliyorum kitap bittikten sonra paylasiyorum her şeyi çok zaman kaybettirmedi bana bu şekilde.
okuduklarınızı unutmak iyidir unutmamaya çalışmayın eğer o an anlayıp okuduklarınızı unutuyorsanız bu iyidir, çünkü beyin yeni bakış açılarını alabilmek için unutur onları, tekrar okuduğunuzda veya düşündüğünüzde farklı bir bakış açısıyla bakarsınız, o bilgileri özümsemek ve daha iyi anlamak için yer açılır beyinde unutup tekrar okuduğunuzda sanki ihtiyaçlarınız, kaplarınız doluyormuş gibi hissedersiniz. o yüzden unutmak iyidir okuduklarınızı
Elektronik kalemle çizmektense fotosunu çekip telefondaki google çeviri çeviri prog. ile cümleleri kopyalayıp yapıştırabilirsiniz… Tek klik ve kopyalama çok hızlı…
Böyle bir okumanın ve öğrenmenin içinde olmam için tek başıma yaşıyor olmam ve maddi kaygımın bulunmaması gerekir ya da akademisyen olmam lazımdı. Video için teşekkürler.
Hocam sizi yakından takip ediyorum ve artık üniversiteliyim ilgi duyduğum konularda araştırma yapmak üzere bir yıl sonra bu videınuza tekrar başvurdum. Emekleriniz için çok teşekkür ederiz. Ayrıca umarım evlilik hayatınız çok mutlu olur.😊
Bende de daha tuhaf bir kitap okuma alışkanlığı var, kitapları hep parça parça o anki ihtiyacıma göre karmaşık şekillerde okuyorum,hatta aynı kitabın aynı bölümünü bazen 5 kere farklı zamanlarda tekrar okuyup aynı anda farklı farklı belki 50 tane kitap okuyorum ve kaç yılda ne kadar kitap bitirdiğimi açıkçası bilmiyorum, çünkü bir kitabın okuduğum bölümüne kaç kez okuduğumu belirten not alıyorum yani benim tuhaf bir okuma yöntemim var.Ben o anda kafamda ne tür sorular varsa ona göre kitapların aynı anda bir çok bölümünü parça parça okuyorum, ama bilgilenme açısından tatmin olduğumu hissediyorum.
Videolarını çok severek, düşünerek ve merakla izliyorum her defasında. Bu video içerisinde kısaca sözünü geçirdiğin sabah 7-9 arası dünyaya iletişimini kestiğin rutininden bahsedeceğin bir video çekebilir misin? Oldukça ilgi çekici ve zihin açıcı bir aktiviteye benziyor.
ÖSYM nin hazırladığı paragraf sorularını, özellikle çoklu olanlarını ( tek okumada ) çözebiliyorsanız; videoda anlatılmak isteneni fazlasıyla yapmış olursunuz
Dilara selam, emeğinize sağlık. Ben de uzunca bir süredir benzer metodlar (Zettelkasten) kullanıyorum. Videonu izlerken dört kitabın özetini yaptığını da bu sistem sayesinde farkedebildim sanırım :) okudun mu bilmiyorum ama bu kitaplar: - How to Take Smart Notes - Sönke Ahrens (Zettelkasten metodunu anlatıyor) - Make Time - Jake Knapp & John Zeratsky - Building a Second Brain - Tiago Forte - Mind Map Mastery - Tony Buzan Benzerlerini de okumuş olabilrisin tabii ama tamamen kendi deneyimini izleyip, bunun farkındalığıyla sıfırdan kendin yarattıysan pratiğini, sözün bittiği yerdeyim :) respect...
Basılı bir kitaptaki yazıları elektronik ortama metin olarak aktarmak için google lens i öneririm. Telefondan google lens ile metni çekip yazıları kopyalayabiliyorsunuz. Kopyaladığınız yazıyı aynı wifi üzerinde bilgisayarıza doğrudan aktarıp crtl ya cmd - v yapıp yapıştırabilirsiniz. Oldukça pratik oluyor.
Ben okuduklarımı bir deftere tutuyorum ya da dikteye yazdırıp kendime mail atıyordum çünkü anlatınca konuşunca daha çok aklımda kalıyor teşekkürler Dilizof
Merhaba,senden çok şey öğrendim teşekkür ederim.Ben farklı bir yöntemden bahsetmek istiyorum,okumalarımı kolaylaştıran bir yöntem.E-kitap okuyucum vardı ancak Kindle Scribe aldım.(kalemli)Okumalarım sırasında aldığım notları mail yoluyla bilgisayara atarak düşüncelerimi toplu olarak şekillendirebiliyorum.Daha sonra Evernote kullanarak etiketlerle rahatlıkla bağlantı kuruyorum.
17. dakikada durmak zorunda kaldım, unutmamak için. Birden fazla program kullanmak yerine halihazırda kullandığımız telefonlarımızla da okuduğumuz bir metnin istediğimiz bir bölümünü kolayca seçip dijital ortamda bir başka yere aktarabiliriz aslında. Apple'da uzun süredir var zaten, sadece okunan metnin fotoğrafını çeçmek ve sonra o fotoğraftan metni kopyalamak yeterli. Android tarafında da xiaominin son cihazlarında var ama diğerleri için google fotoğraflar ve google lens sayesinde bir yıldır fotoğrafı çekilen metni kolayca kopyalayabiliyoruz. Tabi ki metnin karmaşık yazılmamış olması önemli. Yoksa google'da yapamıyor :)
Diğer bölümlerden çok şey öğrendim , keyf aldım. Ancak bu belimle ilgili küçük bir yorumum var , ilk defa. Kısaca ; siz kitap okuma tekniğiniz daha çok ders çalışmak. Bazıları kitabı sadece okumanın keyfi için okur. Bazı duygular , bilgiler kendiliğinden aklımızda kalır, filtrelenir ve daha sonraki duygu ve davranışlarımızı etkiler.
40 Yaşına geldim, psikiyatristim, ama felsefeyle yeni yeni haşır neşir oldum. Sana bakınca insanı anlama konusunda felsefeyle ilgilenmek mi psikiyatriyle ilgilenmek mi daha efektif olurdu soruna net bir cevap veremiyorum… ;) İyiki varsın… Başarıların daim olsun…
en.wikipedia.org/wiki/Drapetomania#:~:text=Drapetomania%20was%20a%20supposed%20mental,of%20enslaved%20Africans%20fleeing%20captivity.
Yaşamı hakkıyla anlamak/düşünmek için Felsefe’ye Kendimi/zi en iç öz’de anlamak içinse Psikoloji’ye ihtiyacım/ız var diye düşünüyorum. Ve bu hiç değişmeyecek, birbirine göre asla üstün de gelemeyecek.. (Psikiyatri tam neresinde durur siz daha iyi bilirsiniz) Sorunuza yanıt veren bir yerden değil de, sadece paylaşmak için yazdım. Kendim de sarkacın iki ucunda devamlı gidip geldiğim için.. Sevgiler 🤍
Ve Dilara ilk video'larından beri seni ilgiyle takip ediyorum. Işığın daim olsun.
@@denizsoydan9614 Dediğiniz gibi Yaşamımızı hakkıyla anlamak için geldik. İster yaşamın içinden, ister dışardan bir perspektifle bakalım, varoluşumuzu anlamlandırmaya çalışıyoruz...
İnsanı neden anlamak istiyoruz sorusuna felsefe nasıl bir yanıt verirdi?
@@siir_gibi Açıkçası biz insan olarak neden bu soruları soruyoruz? Buna yönelimiz varsa neden herkes sormuyor? Ya da bu insanların bu soruları sorması acayip mi yoksa gelişmişlik mi? Gibi sorulara yönelik felsefe ne cevap verirdi tam bilmesem de nörobiyolojik bazı çalışmalara başvurduğumuzda kısaca her insanın buna yatkınlığı var ama bazı çevresel faktörler bu konuya eğilmenizi engelliyor olabilir diye cevap verirdim…
Kitap okurken not tutmaya yeni başladım. 2-3 aylık bir tecrübem var, meşakkatlı bir iş .Bi insan kendine niye bunu yapar diye sorgulatıyor 😅 14:20 bahsettiğiniz notları 20-30 sayfada bir tutma öneriniz çok işime yarayacak. Gerçekten kitabı bitirdikten sonra çok zor oluyor ve dediğiniz gibi niye buranın altını çizmiştim diye bir düşünüyor insan. Varlığından bir şekilde haberdar olamadığım bir sorunu tecrübe kısayolu ile bana ulaştırdınız. Teşekkürler var olun.
İzledikçe dedim ki ne kadar mükemmelliyetçi bir kişilik.Evet hiç bir şeyi atlamak istemiyen, kaçırmak istemiyen unutmak da istemiyen bir kişilik.Çoğu insanda o sabır nerede? Anladığım kadarıyla kitabın çılkını çıkartıyorsunuz yani.Bizler de bir kitabı okuduktan sonra sadece bir izlenim elde ediyor ve bir ana fikre sahip oluyoruz. Tabii her işte detaylı çalışan başarılı olur elbette.
Notion’ı kullanıyordum ama readwise ve google mind map’ive miro’yu yeni öğrendim 🙏🙏 Özellikle benim gibi görsel hafızası daha güçlü kişiler için miro’nun çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. İyi ki öğrettin 💐
Teşekkürler.
Videonuzun tamamını notlar alarak dinledim desem yeridir. Çok teşekkürler. Bu titizliği ve tertipliği ve böylesine kaliteli okuyucu olmayı aşıladığınız için.🌼
çok iyimişşş! teşekkürler. saat 07.00-09:00 çalışma rutinini de merak etmedim değil.
Öğrenmek, nasıl öğrendiğimiz, yaşamdaki karşılığı, onu nasıl pratik ettiğimiz ve verimlilik gibi konulara o kadar uzun zamandır kafayı takmış durumdayım ki.. bir kere daha merakım ve heyecanımın peşinden gitmem gerektiği hususunda ilhamlandım. İşlevsellik (kendine ve yaşama neyi verdiğin) konusu en önem vermemiz gereken şey bence. Okuduğunla (Öğrenip Aldığınla) ne yapıyorsun? Neye dönüştürdün? "SENTEZ" Bu Yaşama sentezlemek ve Bütün’e yeni'yi doğurmak için geldik..
Pelin Dilara hazırladığın yayınlarda müthiş bir entelektüel birikimin yansıması var. Kanalının en kısa zamanda en az 1 milyon takipçiye ulaşmasını dilerim.
Onun için bu ülkede 1 milyon meraklı insan lazım.çogumuza göre anlamlı fakat içinde kaybolduğumuz konular. Örnek olarak Celal sengör ile çekilen video. Bambaşka bir entellektuel birikim.abi bu insanlar ne yasiyorda biliyor bunca şeyi daha doğrusu bağlam kurabiliyor dedirtiyor
çok teşekkürler hocam.Einstein'ın bir sözü beni çok etkilemiştir."Çok kitap okumak insanı yaratıcılıktan uzaklaştırır, insanı düşünme tembelliğine düşürür" .Sizin yaptığınız o kadar şahane ki, okurken hemen yaratıcılığa -senkronize olarak- başlıyorsunuz.
Eskiden başına çok sağa sola çevirirdin, şimdiki konuşma tarzın daha iyi. Teşekkürler..
Lütfen Dilara 7-9 arasında yaptığın rutin pratiğini bizimle paylaş!
İnfluncer icerigi olduğu için değil, bazi günler pratiklerimize donmek zor gelir, böyle dönemlerde motivasyonumuz videoların olabilir! Teşekkürler..
Evet lütfen, böyle bir video gelse süper olur.
iyiki varsınız hayatıma çok şey kattıız felsefeye karşı önyargım kırıldı teşekkürler
Nasıl bir önyargı vardı , örnekle mesela felsefeciler dinsiz gibi benzerimi 😆eğer öyleyse mevlana da felsefe yapmış
@@zır-cahil dinsizlik demeyelim de felsefeye yabancı olduğumdan
Basılı kitaptan dijitale aktarım yaparken Google Lens'i kullanabilirsiniz. Hatta bilgisayarınızda Chrome tarayıcı kullanırsanız direkt telefondan bilgisayara kopyalama yapıp Notion'a veya bilgisayarınızda başka bir yere yapıştırabilirsiniz. :) Ben böyle kullanıyorum. 14:53
Teşekkür ederim Pelin ❤ umarım elektronik kitaba geçtiğim dönemde bu dediklerini kendi dunyama yansıtabilirim🙏🏻
Kaydedip o dönem geldiğinde bir daha dinlicem
11:35 Ben aklıma gelen bazı düşüncelerimi whats app a yazıyorum ve belirli aralıklarla google drive a aktarıyorum. Whats app mesajları google drive a aktarıldığında her mesaj ayrı ayrı tarih ve saat ile kaydoluyor, bir nevi günlük gibi.. tavsiye ederim
Yorumlar da Pelin hanım yazıyordum ama Dilarayı tercih ettiğinizi öğrendim.
Harika..
İyi ki varsınız,
hem anlattığınız için hem neşeyle anlattığınız için çok çok teşekkür ediyorum
Teşekkürederim Sayin Pelin Dilara hocam. Bilgi verici, aydinlaticici ve ufuk açici.
Örnek aldığım bir insansınız var olun😊😊🌺
Umarim Bu söylediklerini unutmam ve uygulayabilirim
Akademik makalaler için nasıl çalıştığınıza ve notlar aldığınıza dair de bir video çekseniz harika olur. Paylaşımlarınız hayatıma ilham oluyor. Teşekkürler!
MUHTEŞEM İÇERİK. SON ZAMANLARDA ARAŞTIRDIĞIM KONUNUN DERLEMESİ OLDU BENİM İÇİN.PAYLAŞIMINDAN ÖTÜRÜ ÇOK TEŞEKKÜRLER DİLARA.
Çook faydalı bir videoydu. Teşekkürler🙏
Yorumlarla birlikte sen başlı başına bendeki eksikleri tamamladınız.
Mutlu oldum.
Sen de eksik olma ve mutlu ol.
9:00 dan itibaren söylendiği gibi kitap okuma en verimli olarak hali hazırda ihtiyaç ve arayış halinde olduğumuzda gerçekleştiriliyor. 1 aylık okuma listesi bile bu yüzden bana fazla katı bir plan gibi geliyor. Önümüzdeki hafta ne okuyacağım önümüzdeki haftanın varoluşsal kriziyle ilgili.
Düşünme prensibimiz ve çalışma disiplinimiz ne kadar benziyor. 😍 Sizi dinlemeyi neden bu kadar çok sevdiğimi, şimdi daha iyi anladım. Var olun... 🌸
Tecrübenizi paylaşdığınız için teşekkürler. Yaklaşımlar da kişiye özel ola bileceği için farklılık ola bilir. Hikaye anlatma tarzınızı çok seviyorum. Uğurlar!
Tekrar tekrar izlemelik bir video olmuş ,gerçekten çok faydalı bir çalışma sistemi paylaştığınız için teşekkürler...
Yani bu aslında anlattığınızdan daha fazla teferruat içeren bir konu. Notiona not düşmeyi hızlandıracak önünüzde duran cihazlar 250-300 bin lira bandında. Birçok arkadaşımız defter alırken bile iki kere düşünüyor artık. Videonun başlığı neler yapmamız gerek değil de neler yapıyorum olmalıydı
Seni dinlemek huzur veriyor kırmızı beyaz cok yakışıyor ❤⚘⚘🧿🙏🌅🦅
17:21 çok tatlısın 😂😂😂ve lütfen kendini kapadığın o iki saatlik rutini bize aç...emeklerin ve bizimle paylaştıkların için teşekkürler😘
Çok iyimserlik aşılıyorsun bana.Yaşım 51 ve yeniden ciddi okumaya başlamak için motive oldum ve umarım düşük dozda da olsa deneyimlemek istiyorum.😃Sen bir meleksin.🧚♀️📚
Çiçeklere bak nasıl da sönük kalmış ❤
iyi ki burada sana denk gelen ve takip eden ve sürekli her içeriğinle ilgili öğrenen ve bunu kalıcı kılan o şanslılardan biriryim ❤
Öğrenmenin en iyi yolu, yaşayarak öğrenmek, ikincisi de kendi cumlelerinle anlatarak öğrenmektir, egitim bilimcilere göre. Videonun özeti bu bence ❤ hayattaki her alanda geçerli zaten.
Dilara videoyu durdurup yazıyorum.
Ahmet Arslan'ın kitaplarını iki yıldır bulamadım, PDF ten yazdırdım ilk cildi , olmadı. Haberi duyunca öyle sevindim ki .. ilk alacağım kitaplar , diğerleri sıraya girsin.
Çok teşekkür ederim, aklına, nefesine sağlık ❤
1)cümleleri okurken önce yüklemi okuyup sonra başa dönerek okursanız hem hızlı okur hem hızlı anlarsınız
2)cümleleri oluşturan kelimelere değil kelime arasındaki boşluklara bakarsanız daha hızlı okursunuz.
1 için örneğin :
ali ata bak => bak ali ata bak
emel eve gel => gel emel eve gel
sokrates aristotelese kafa atmış => kafa atmış sokrates aristotelese kafa atmış .
not: neden önce yüklemi okumamız gerekiyor ? çünkü anladım dediğimiz eylemin başlangıç noktası eylem noktasıdır. önce eylemi anlarız sonra eylemle ilgili detayları. Cümledeki yüklem haricindeki cümlenin diğer tüm öğeleri , yüklemle ilgili detaylardır sadece.cümlenin tamamını "yüklem" taşır. Yüklemi anlamak, cümleyi anlamanın yarısıdır. bi çocuğa ders çalış dediğimizde ders çalışmaz. neden ? çünkü eylemi anlamaz. emri duyar ama duyduğu şeyin nasıl yapılması gerektiğini anlamadığı için o eylemi icra edemez. yani ders çalışmanın nedemek olduğunu bilmediği için ders çalışmaz. aslında çalışmaz değil çalışamaz. çünkü bilmiyor. bilse çalışır. ders çalışmasını bilmeyen trilyonlarca insan var... ve ders çalışmasını bilmeyen birine ders çalış diye emir veren katrilyonca insan var. oysa ders nasılmak nedir diye sorsalar gerçeği görecekler ama görmüyorlar. çünkü ders çalış diyen herkes, çocuğun ders çalışma eyleminin nasl icra edileceğini bildiğini "zanneder". işte bu zan yüzünden eğitim seviyesi göklerde değil yerlerde...
2 için örneğin :
ali(1)ata(2)bak => 1 ve 2 ye bak . ali yada ata yada bak'a değil .
emel (1) eve (2) gel => emel'e eve ve gel'e bakma. 1 ve 2 ye yani boşluğa bak.
sokrates(1)aristotelese(2)kafa(3)atmış => sokratesi , aristotelesi kafayı , atmışı okumayın. sadece 1 ,2 ve 3 e bakın. yani kelemeye değil kelimeler arasındaki boşluklara..
*not* :siz artık bilmem kaç yaşına geldiniz. bugüne kadar milyonlarca kelime okutturdunuz beyninize ve gözlerinize . beyniniz harfleri ve kelimeleri biliyor.bildiği için de seçme işini becerebiliyor.göz kaslarınız artık kelimeleri ve kelime öbeklerini (cümleleri)otomatik seçebiliyor. beyninize bildiği şeyleri zorla okuttturmanın anlamı yok. okurken baktığınız yer(kelimeler), beyin için ve göz kasları için bir iştir. dolayısıyla okurken kelimelere bakmak,beyni ve gözleri zorlamaktadır. beyninizi ve gözlerinizi rahat tutmak için boşluğa,arka plana,arka plan rengine bakın ki beyniniz "zaten" bildiği işi rahatça yapsın. yazıları okumak için gözlerinizle harflere ,kelimelere baktıkça yada odaklandıkça gözlerinizi ve beyninizi meşgul etmiş olursunuz. böylece göz kaslarınızı ağrıtırsınız,uykunuz gelir falan. çünkü gözleri kelimeler üzerinde tutmak, göze ekstra bir iş vermektir.
not: cümeleri okurken kelimelere değilde kelime arasındaki boşluklara bakarak okumaya başladığınızda, alt ve üstte kalan cümleleri de görmeye başladığınızı farkedeceksiniz. eğer uslu bir çocuk olursanız ve söylediklerim üzerinde bi kaç hafta içten bir istekle, yani zorlama olmadan heves ederek denerseniz , Atatürk gibi aynı anda 3-4 satır birden okuma moduna da alışabilirsiniz.
not: duvardaki herhangi belirgin bir noktaya odaklanırsak, diğer tüm noktalar blurlaşır. çünkü tek bir yere odaklanmış oluruz. çünkü gözümüz tıpkı fotoraf makinasının lensi gibi çalışır. nereyi seçersek , orası netleşir. Ziynimiz blur alanları değil net olan
alanları anlama eylemi içine sokar.tek bir noktaya değilde diğer noktaları görmek için : duvarın çerçevesini oluşturan yerlere bakmak gerekir. yani tavan ,taban ve kanar çizgilerine. herhangi bir kitap yada yazıyı okurken yaptığımız tam olarak budur. yani kitap okuma alışkanlığımızı , duvardaki tek bir noktaya bakmak gibi edinmiş olduğumuz için bu yaşa kadar: okuma işlemindeki zamanımızı gereksiz yere harcamış oluruz. çünkü tek tek okuma eylemi yapmış oluruz. oysa göz bebeği ne kadar genişlerse , o kadar çok kelime alır beynin içine. tek bir noktaya odaklanmak, göz bebeğinin küçülmesine ,göz bebeğindeki kara deliğin etrafındaki göz bebeği kaslarının kasılmasına sebep olur. çünkü göz bebeğindeki kara deliğin küçülmesi için , kara deliğin etrafındaki kasların kasılması gerekir . ki kasların sürekli olarak kasılması bizi yorar.
*oysa herhangi bir şeyi okurken , gözleri kelimelere değil kelimeler arasındaki boşluklara odaklamanız gerekir.*
not2: gözlerinizi ne kadar çok kastırdığınızı/zorladığınızı basit bir yolla test etmek istiyorsanız, bilmediğiniz bir dile ait cümleyi okuyun. okurken bırakın kelimeyi, kelimeyi oluşturan her bir harfe tek tek odaklanmak zorunda olduğunuzu farkedersiniz. oysa türkçeyi herkes ilkokulda öğrenir ve tüm türkçe kelimeleri her insan milyonlarca tekrarlamıştır bu güne kadar. bırakın da beyniniz ve gözleriniz öğrendiği /alıştığı işi rahatça yapsın. boşluklara baksın. gözleri yorulan yada zihni yorulan insan boşuna mı gökyüzüne yada denize yada ufka bakar : ne var denizde, gökyüzüünde yada ufukta ? hiç birşey yok. hiç birşey yok derken ? odaklanabilecek hiç birşey yok. gözün odaklanabileceği hiç birşey yokken göz dinlenme moduna girer ve zihin devreye girer. hem zihni hem gözü aynı anda çalıştırmaya çalışırsanız okuma ve anlama eylemlerinin hızı bakımından kendinizi yavaşlatırsınız. *bilinçaltı ,bilinçten daha hızlı çalışır* .bir yere odaklanmak yada dikkat vermek bilinç altı alanının değil bilinç alanının işidir. İşin temel/ana kısımlarını Bilinçaltına bıraktığımızda süreç hızlanır.okurken kelimelere bakmak,okuma işinin ana kısmını dikkatimize,yani bilincimize bırakmaktır.ki bu yapılmamalı. Dikkatimizi, boşluklara vererek işin ana kısmı olan kelimeleri seçme ve beyne yollama işini bilinçaltına bırakmalıyız.anlamak denilen şey bir araba ise; okumak denilen şey arabanın direksiyonunu yönlendirmektir. Biz aracı sürerken,aracın motorunun çalışmasını değil,direksiyonun çalışmasına müdahale ederiz . Motor kendi kendine çalışır. Direksiyona ise bilinçli bir müdehale gerekir . Yani gözlerimiz de bir nevi direksiyondur.okuma anında Gözleri kelimeler üzerinde tutmak, otobanda önğmüzdeki araçları geçmek için onların üzerine direksiyon kırmak gibidir . Oysa önümüzdeki aracı geçmek için, aracın üzerine değil direksiyonu aracın yanına, yani boş alana çevirmek gerekir. Bir sayfayı otoban gibi düşünürsek;ve o sayfadaki her bir kelimeyi de araba gibi düşünürsek; sayfanın başı otobanın başı,sayfanın sonu yolun sonu olmuş olur. Gözlerimiz direksiyon,beynimiz motorsa; gözlerimizi yoldaki araçlara değil boşluklara doğru çevirmeliyiz.cümlelerdeki her bir kelimeye tek tek bakmak: önümüzdeki her arabayı çarpa çarpa geçmek gibidir. Gerek yok yani kazaya.
Not: suratına yumruk geliyorken yumruğa bakarsan yumruğu yersin. Eğer yumruk yerine yumruğu atanın arkasına bakarsan, refleks olarak boynunun vücudunu yönlendirdiğini ve yumruğu bloke ettiğini yada yumruktan kaçındığını farkedersin.yani neticede göz ,direksiyon gibidir.insan olarak biz , geminin kaptanı olup,sadece direksiyona hükmederiz. Motordaki pistonların hareketi,ateşleme,yakıtın yanması,çarkların dönmesi... gibi işler motorize/refleks/kendiliğinden olan işlerdir.
not:bilmem anlatabildim mi .
Yüksünmedin mi
@@elmart1 hyr
❤
@@user-nq2xh çok teşekkürler
Nasıl güzel bir içerik 😊
Hocam çok kudretlisin kalp atışlarını hissediyorum
Pelin çekim yaptığın mekanlar çok hoş.
sayfanız hakkında ve bu kanalın bana kattıklarını sayfalarca yazabilirim. yıllarca felsefe konusunda bir çabaya girmiş ama hep sıkıcı bulmuştum. uzun süre ulus baker dinledim. dev bir filozof ama yetersiz kalıyordum. sizi tanıdıktan sonra yazarak ve not alarak dinledim sizi. inanın çok istifade ettim. onlarca dost ve arkadaşa da sayfanızı tavsiye ettim. yüzbinlerce insan ulaşıyorsunuz..bu harika..ama daha yüzbinler var ve onlara da ulaşmak için tüm imkanları ve vasıtaları kullanıyorsunuz...ben burada herkese açık bir biçimde 1 milyon aboneye ulaşmak için tüm takipçilerin bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum. felsefe öğrenmenin çok pratik sonuçları var. elbette 392 bin iyi rakam. ama toplumsal bilincin şekillenmesinde felsefenin gücünü önemseyen biri olarak bu kanla üzerinden yoğun bir çaba ortaya konmalı. pelin hanım populizme nasıl bakıyorsunuz bilmiyorum ama milyonlara ulaşan popüler kanallara ulaşmak için oralarda program ve söyleşi yapmak gibi araçları önemsemeliyiz. sizin kişisel serüveniniz elbette değerli. hint ve asya yolculuğu elbette değerli. ama elli iyi takipçili kanala çıksanız.. orada ulaşılmamış kişiler ulaşsanız...1 milyona ulaşacağınız zamana kadar tüm imkanları zorlamak gerektiğini yazıp duracağım..gün içinde teknik ve metodolojik unsurlarla da yapılaması gerekenleri de kendi perspektifimle yazmaya çalışacağım.
seninle konuşmuyom dilara,kant'ı ağlattın.bu mesaji 38 yaşında biri yazıyor ama her yaşta çocukluk yapabilirim bence😀
Çok yararlı bir bölüm Dilara. Teşekkürler.
Notlar arası bağlantı kurmak için Notion'dan ziyade Obsidian'ı öneririm.
1000kitap uygulamasını kullanıyorum ben, alintilar ve kitap hakkindaki fikirlerimi not etmek ve paylasmak için. Keske sen de su an ne okuyorsun veya hangi sirayla okuyorsun , bunu görebilsek Dilara ❤ ben de sen gibi okuyorum, edebi metinleri bile, Kirk tane alinti yaparak... herkes haftada 3 kitap bitirirken ben ayda 2 ancak. Sebebi de bu. Yalnız olmadığıma sevindim. ❤
Ben de kullanıyorum ama o alıntı vs. paylaşma dikkat dağıtıyor ve gereksiz zaman çalıyor kanımca.
@@emremete2506 ben pdf okuyorum kayıp olmuyor aslında öyle ama diğer türlü elden okursam isaretliyorum kitap bittikten sonra paylasiyorum her şeyi çok zaman kaybettirmedi bana bu şekilde.
@@busra5053 ben de yarı yarıya pdf okuyorum ama yorum yapan vs olunca dikkat dağılıyor onu demek istedim.
Eskiden ders çalışmayı sevmiyordum ama bu kanal ve gibi kanallarla ders çalışmayı sevdim.
Teşekkür ederiz 💗
Uygulamalar cok iyi gorunuyor kendim icin en uygununu secip kullanmaya baslayacagim. Cok faydali bir icerik olmus tesekkurler.
google keep tavsiye ederim çok pratik bir kullanımı var
@@cyanid90 hemen indiriyorum tesekkurler🌸
İçime işliyor abla zaten unutamıyorum ki, aşk gibi bir şey bu😊
Sağ olun Dilara hocam🖐🏻
Abla ne olursun o kareli arka planı nasıl yaptığını anlat! Günlerdir onu araştırıyorum ama hiçbir şey bulamadım.
bu izlediğim ilk videonuzdu anlaşılan bir sıkı takipçiniz olacağım
Ne kadar akıcı konuşuyorsunuz ya maşallah hiç ııı yok
Basılı metinleri taramak için, telefondaki adobe scanner uygulaması çok başarılı. Kaleme gerek yok.
obsidian uygulamasını öneririm. windows versiyonu da var. bilgileri şemalaştırmak için harika bir uygulama
Tesekkurler Dilar 🙏🙏🙏🙏❤️
okuduklarınızı unutmak iyidir unutmamaya çalışmayın eğer o an anlayıp okuduklarınızı unutuyorsanız bu iyidir, çünkü beyin yeni bakış açılarını alabilmek için unutur onları, tekrar okuduğunuzda veya düşündüğünüzde farklı bir bakış açısıyla bakarsınız, o bilgileri özümsemek ve daha iyi anlamak için yer açılır beyinde unutup tekrar okuduğunuzda sanki ihtiyaçlarınız, kaplarınız doluyormuş gibi hissedersiniz.
o yüzden unutmak iyidir okuduklarınızı
heey özlemişiiim, sınav sürecim olduğu için pek uğramıyordum ama çok iyi geldii ve önemli bir bakış açısı kazandırdı, teşekkürleer
Çok teşekkür ederim bilgilerinizi paylaştığınız için ❤
Elektronik kalemle çizmektense fotosunu çekip telefondaki google çeviri çeviri prog. ile cümleleri kopyalayıp yapıştırabilirsiniz…
Tek klik ve kopyalama çok hızlı…
Böyle bir okumanın ve öğrenmenin içinde olmam için tek başıma yaşıyor olmam ve maddi kaygımın bulunmaması gerekir ya da akademisyen olmam lazımdı. Video için teşekkürler.
Hocam sizi yakından takip ediyorum ve artık üniversiteliyim ilgi duyduğum konularda araştırma yapmak üzere bir yıl sonra bu videınuza tekrar başvurdum. Emekleriniz için çok teşekkür ederiz. Ayrıca umarım evlilik hayatınız çok mutlu olur.😊
Çok güzelsin yine bağımlık yaptın :)
Bende de daha tuhaf bir kitap okuma alışkanlığı var, kitapları hep parça parça o anki ihtiyacıma göre karmaşık şekillerde okuyorum,hatta aynı kitabın aynı bölümünü bazen 5 kere farklı zamanlarda tekrar okuyup aynı anda farklı farklı belki 50 tane kitap okuyorum ve kaç yılda ne kadar kitap bitirdiğimi açıkçası bilmiyorum, çünkü bir kitabın okuduğum bölümüne kaç kez okuduğumu belirten not alıyorum yani benim tuhaf bir okuma yöntemim var.Ben o anda kafamda ne tür sorular varsa ona göre kitapların aynı anda bir çok bölümünü parça parça okuyorum, ama bilgilenme açısından tatmin olduğumu hissediyorum.
Videolarını çok severek, düşünerek ve merakla izliyorum her defasında. Bu video içerisinde kısaca sözünü geçirdiğin sabah 7-9 arası dünyaya iletişimini kestiğin rutininden bahsedeceğin bir video çekebilir misin? Oldukça ilgi çekici ve zihin açıcı bir aktiviteye benziyor.
Efsane! Böyle devam
harika tavsiyeler için teşekkürler pelin !
çok teşekkür ederiz:) ben özellikle gece tüm sorumluluklarım bitince okuyorum kiytap:)
6:56 Uygulama adı ne dedi anlayamıyorum.
o zaman metin taratmak ve daha bir çok özellik için Google lens ve de zaman planlaması hususunda kendinize dair bir bakış kazanmak için toggl
şu video ile bize nasıl bir katkı sunduğunu anlatamam❤
tam da son podcasti bitirmişken :)
Kültür ve Edebiyat (Yabancı dil) mezunuyum, hocalarimizin bize hep soyledigi bi söz vardı, "Kalemsiz kitap okunmaz."
elbisen çok hoş, yeşiller arasında beyaz sümbül gibi olmuşsun. :)
master tez dönemimdeyken bu video o kadar faydalı oldu ki teşekkürler💕💕
06:00 Edebiyat konu dışı bıy bıy bıy... Başlığa da iliştirseydiniz. Sn. Balili hanımefendi.
Bu video çok gerekliydi, çok teşekkürler ❤
çok güzel bir video olmuş 👏 teşekkürler 🙏
Siz iyiki varsınız 🫠
Sana hayranım kadın❤
Teşekkürler :)
ÖSYM nin hazırladığı paragraf sorularını, özellikle çoklu olanlarını
( tek okumada )
çözebiliyorsanız; videoda anlatılmak isteneni fazlasıyla yapmış olursunuz
Ilgiyle izliyorum cok kitap okuyorum fakat cabuk unutmam var ne yapmam lazim tesekürler
Kısaca Hayatımızı Analitik biçimde bir amaca baglı olarak eylemlerimizi şekillendirmemiz gerekiyor.
Dilara selam, emeğinize sağlık. Ben de uzunca bir süredir benzer metodlar (Zettelkasten) kullanıyorum. Videonu izlerken dört kitabın özetini yaptığını da bu sistem sayesinde farkedebildim sanırım :) okudun mu bilmiyorum ama bu kitaplar:
- How to Take Smart Notes - Sönke Ahrens (Zettelkasten metodunu anlatıyor)
- Make Time - Jake Knapp & John Zeratsky
- Building a Second Brain - Tiago Forte
- Mind Map Mastery - Tony Buzan
Benzerlerini de okumuş olabilrisin tabii ama tamamen kendi deneyimini izleyip, bunun farkındalığıyla sıfırdan kendin yarattıysan pratiğini, sözün bittiği yerdeyim :) respect...
Basılı bir kitaptaki yazıları elektronik ortama metin olarak aktarmak için google lens i öneririm. Telefondan google lens ile metni çekip yazıları kopyalayabiliyorsunuz. Kopyaladığınız yazıyı aynı wifi üzerinde bilgisayarıza doğrudan aktarıp crtl ya cmd - v yapıp yapıştırabilirsiniz. Oldukça pratik oluyor.
13 yaşından beri kitap kurdu sayılırım. Ama en üzüldüğüm konu okuduklarımı unutmak… mutlaka deneyeceğim
Bence sabah rutine videosu güzel olabilir ama artı olarak "study with me" videosu gibi bir şey yapabilrisin eğer makul görürsen.
Ben okuduklarımı bir deftere tutuyorum ya da dikteye yazdırıp kendime mail atıyordum çünkü anlatınca konuşunca daha çok aklımda kalıyor teşekkürler Dilizof
Deftere tekrar döndüğümde notu nereye yazdığım belli olmuyor ve aradığımı bulamıyorum haliyle Notion’ı kullanacağım
Teşekkürler
Harika öğretici bir video olmuş muhteşem 👏👏👏
Edebiyatın konu dışı olduğunu keşke 5:59'da değil önceden söyleseydin
Merhaba,senden çok şey öğrendim teşekkür ederim.Ben farklı bir yöntemden bahsetmek istiyorum,okumalarımı kolaylaştıran bir yöntem.E-kitap okuyucum vardı ancak Kindle Scribe aldım.(kalemli)Okumalarım sırasında aldığım notları mail yoluyla bilgisayara atarak düşüncelerimi toplu olarak şekillendirebiliyorum.Daha sonra Evernote kullanarak etiketlerle rahatlıkla bağlantı kuruyorum.
Hocam sorduğunda okuduğum kitabı unutup okumadım diyen ben 😅
Elbiseniz ne güzel gelin gibi olmuşsunuz 🌸🫶🏻💐🧿
17. dakikada durmak zorunda kaldım, unutmamak için. Birden fazla program kullanmak yerine halihazırda kullandığımız telefonlarımızla da okuduğumuz bir metnin istediğimiz bir bölümünü kolayca seçip dijital ortamda bir başka yere aktarabiliriz aslında. Apple'da uzun süredir var zaten, sadece okunan metnin fotoğrafını çeçmek ve sonra o fotoğraftan metni kopyalamak yeterli. Android tarafında da xiaominin son cihazlarında var ama diğerleri için google fotoğraflar ve google lens sayesinde bir yıldır fotoğrafı çekilen metni kolayca kopyalayabiliyoruz. Tabi ki metnin karmaşık yazılmamış olması önemli. Yoksa google'da yapamıyor :)
Mükemmellik bir eylem değil alışkanlıktır..
- Aristoteles
Öğrenmek için çalışırken, okurken yazanlardanım🤭aplikasyonlara bakacağım her ne kadar kalem kağıt düşkünü olsam da🎊