KİM Taehyung "Sadece Nefes Al" Bölüm 1 *AÇIKLAMADA*

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 5 фев 2025
  • DEVAMI İÇİN
    50 ABONE
    10 LİKE
    kapıdan çıktığım gibi onlardan birinin üstüme düşmesi bir oldu. iğrenç kokusu burnuma dolarken yüzümü buruşturdum. kollarımla ittirip bacağıma bağlı olan bıçağı çıkarıp şakağına sapladım. ölü gözleri tamamen sönerken üstümden atıp yerdeki ölü bedene baktım. bu pisliklere her baktığımda yejiyi görüyordum. derin bir nefes alıp demir çitlerin olduğu avludan dışarı çıktım. yemeğim azalıyordu ve yeni yerleri keşfetmem gerekiyordu. evden en az 1 kilometre uzaktaki her yeri aramıştım. daha fazla ilerlemem gerekiyordu. ahıra vardığımda tamamen simsiyah olan ata bakıp gülümsedim. onu buranın ahırında bulmuştum. buranın önceki sahipleri ahırın kapısını güzel kilitlemişler, geldiğimde onlarca zombi kapıyı zorluyordu fakat hiç biri içine girememişti. burada kalmaya karar vermeme yardımcı olan birkaç sebepten sadece bir tanesiydi. eski sahiplerinin hırsızlardan korktuğunu anlamak için çok da zeki olmaya gerek yoktu. atın adını şimşek koymuştum gayet hızlıydı. iplerini çözüp yanağını okşadım. iğrenç ölülerin ardından şimşeğin kokusu terapi gibi gelmişti...
    yaklaşık iki saattir yoldaydım. ileride bir ev görünüyordu. çevreye bakındım. evin az ilerisinde eski bir motor vardı. bunu aklımda tutsam iyi olur şimşeği eve bıraktıktan sonra belki bunu almaya geri gelebilirdim. evin bahçesine girip şimşeğin güvende olduğuna emin olduktan sonra beyaz tek katlı evin içerisine ilerledim. kapısı hafif aralıktı. içeriden tıkırtılar geliyordu. onlardan birini daha öldürmek adına bıçağımı çıkardım. sessiz adımlarla sesin geldiği yöne ilerlerken adımımla bastığım ahşaptan bir gıcırtı çıktı. birden bütün takırtılar kesildi. sanki fırtına öncesi sessizlik gibiydi. bu seslerin kesilmesi ölülerin işi değildi. onlardan birisi olsaydı daha çok ses çıkarırken üstüme gelmeye çalışırdı. ben bunları düşünürken yan odadan birden bir adam çıktı. tam bıçağımı saplayacakken kahverengi parlayan gözleri gördüm. hayır bu kesinlikle ölü değildi. benim bıçağımdan biraz daha büyük bıçağını bana doğrultmuş kısık gözleriyle gözlerime bakıyordu. birden o gözlerde kötü bir şey gördüm. birazdan bana saldıracaktı bundan adım kadar eminim. öylece birbirimize bakarken son gücümle bıçağımı savurdum. yana kaymıştı fakat kolunu kestiğime emindim. inlemiş üzerime gelmeye başlamıştı. dizine sert bir tekme attım fakat bu hiç etki etmemişti. kaşlarını çatmış sessizce bir şeyler mırıldanmıştı. "vahşi" dudaklarından bu kelimenin çıktığını duyar gibi oldum. daha fazla zaman kaybetmeden tekrar bıçağımı savurdum fakat bu sefer kolumu tutup bıçağının arkasıyla şakağıma vurmuştu.
    y/n: siktir
    kaşım zonklarken ve bıçağım koridorun sonuna doğru kayarken görüşümün netleşmesini bekledim. yandan sırıtarak üstüme geliyordu. benden en az on santim uzun boyuyla kollarımı kavrayıp arkama geçti. sıkıca kollarımı arkama sabitlerken kafamı savurup kafa attım. çenesi canımı acıtmıştı fakat onun canı daha çok acıdığına eminim. geri sendelerken bıçağıma koşmaya başladım fakat uzun bacaklarıyla anında yetişip beni belimden yakalayıp kendine çekti. hızlı nefes alışverişlerini kulağıma verirken fısıldadı.
    x: illaki zorluk çıkartmak zorunda mısın?
    çırpınmaya başladım fakat beni çok sıkı tutuyordu. güçlü kolları her yerimi sarmıştı kafama bıçağının arkasıyla vurmadan gördüğüm son şey açık kapıdan içeri giren zombilerdi...
    kulağıma uzaktan sesler geliyordu. nefes sesim kulaklarımda yankılanırken feci bir baş ağrısıyla gözlerimi yavaşça açmaya başladım. sesler gittikçe netleşiyordu derin bir erkek sesi büyük bir ihtimal bir telsize konuşuyordu fakat hala ne dediğini anlayamıyordum. ellerimi yavaşça hareket ettirmeye çalıştım fakat çok sıkı bir şekilde arkamdan bağlanmıştı. gözlerimi tamamen açtığımda önümde birinin dikildiğini gördüm. arkası bana dönük bir şekilde kapıya bakıyordu. dış kapıda en az 10 tane ölü vardı ve o kadar ses yapıyorlardı ki büyük ihtimal çevredeki bütün zombileri buraya çekiyorlardı. önümdeki adamın ne dediğine dikkat kesildim.
    x: birkaçını öldürdüm kalanları da halledeceğim anayola bir araç gönderin, yanımda bir kız var. telsizdeki diğer adam çok geçmeden cevap verdi.
    y: kızı sorgulamak istemiyorum gelince konuşuruz, sadece gelirken bir şey görmediğine emin olun
    adam bana dönmüş gözlerime bakmıştı. onu öldürmeye çalışırken fark etmemiştim fakat gayet yakışıklı bir yüzü vardı. kahverengi gözleri gözlerimin en dibine bakarken sonunda konuşmaya başladı.
    x: şimdi uslu durmanı öneriyorum yoksa dışardaki onlarca ölüye seni yem olarak burada bırakırım.
    öylece yüzüne bakmaya devam ettim.
    x: beni duydun mu?
    hala cevap vermeyince önüme eğilip daha yakından bakmaya başladı.
    x: çok mu sert vurdum acaba
    bir parmağını gözlerimin önünde sağa sola hareket ettirmeye başladı, bense öylece kahverengi gözlerine bakmaya devam ettim. bu şerefsiz ellerimi çözmeden bir yere gitmiyordum.
    x: bence gayet iyisin kalk gidiyoruz.
    DEVAMI YORUMDA...

Комментарии • 6

  • @bangtankingarmyyy1390
    @bangtankingarmyyy1390  Год назад +2

    DEVAMI
    x: bence gayet iyisin kalk gidiyoruz.
    bir eliyle sağ kolumu yakalayıp beni kaldırdı anca o zaman ayaklarımın da sıkıca bağlı olduğunu fark etmiştim. sağlam bir denizci düğümüydü. o kadar sert bağlamıştı ki iki elimle bile zor çözerdim. bunu nereden öğrendiğini düşünürken birden bir cam kırıldı. yanımdaki adam bir küfür savurup beni bir odaya götürdü. bütün camları tahtayla kapatılmıştı fakat çok sağlam değildi. beni kirli bir yatağın üstüne oturtmuş kapıya yönelmişti.
    y/n: ellerimi çözmen lazım
    kapının eşiğinde durmuş hafifçe bana bakmıştı.
    x: bende dilsiz olduğunu düşünmeye başlamıştım
    ve koridorda kayboldu. bir sürü ölünün sesi evde yankılanırken ellerimdeki ipi biraz olsun gevşetmeye çalışıyordum ama asla olmuyordu. sinirlenip derin bir nefes verdim tam o sırada kapıda bir beden gördüm ve bir tane daha. ölüler içeri girmişti ve üstüme gelmeye başlamışlardı. yani o herif beni burada ellerim ayaklarım bağlı onlara mı bırakmıştı gerçekten. kalp atışlarım hızlanırken biraz geri çıkıp sırtımı duvara yasladım. üzerime gelen zombiye bağlı ayaklarımla bir tekme savurdum. arkasındaki zombiye çarpmış fakat hala ölmemişti. arkasındakiyle beraber üzerime gelmeye başladılar. kapıdan daha fazlası geliyordu. tekrar bana ulaştıklarında bu sefer öncekinden daha sert bir tekme attım. ikisi de yere düşerken kapıdan giren diğer zombi üzerime gelmeye devam etti. uzun zamandır ölü olmalıydı, her yeri çürümüştü. bana yaklaşmasına izin verip yeterince yakın olduğunda bacaklarına tekme attım. dizlerini arkaya bükülmüş üstüme düşmüşü. iğrenç kokusuyla beni ısırmak adına dişlerini tıklatarak yüzüme yaklaşmaya çalışıyordu. kafasını bacaklarımın arasına alıp bastırmaya başladım. çok uğraşmama gerek kalmadan kafatasını kırmıştım. yatağın yanına çürük bedeni düşerken yere düşen iki zombi birden üstüme atladı. dizlerimi kendime çekip ağızlarını kendimden uzak tutmaya çalıştım fakat ikisi çok ağırlardı. onları böyle ne öldürebilir ne de kendimden uzaklaştırabilirdim. önümdeki ölünün gözlerine baktım. onların bir ara insan olduğuna inanmak gittikçe zorlaşıyordu. 2 koca yılın ardından onları bir hayvan olarak görmeye başlamıştım. vahşi, insan sevmeyen, aç hayvanlar. galiba burada böyle ellerim bağlı ölecektim. nefesim daralmaya başlamıştı. boğazımdan garip bir ses geldi. her yerim yapış yapış kan olmuştu. karın kaslarım yanarken daha fazla dayanamayacağımdan emindim ta ki iki el silah sesi kulaklarımda yankılanana kadar. iki ölü de yere yığılırken kapının önünde üstü kan olmuş o adamı gördüm. alnından terler damlıyordu ve çok da uzun olmayan saçları yüzüne yapışmıştı.
    x: ısırıldın mı?
    kaşlarımı çattım. beni burada bu halde tek başıma bırakmıştı. resmen ölüme terk edilmiştim. y/n: siktir git!
    tek kaşını kaldırmış derin nefesle üzerimi süzmüştü.
    x: iyi iş çıkarmışsın burada, şimdi beraber siktir olup gidebiliriz.
    yanıma yaklaşırken ondan biraz daha uzaklaştım.
    y/n: ben hiç bir yere gelmiyorum ama sen şimdi gidiyorsun
    önce bana birde elindeki silaha baktı.
    x: burada emir verecek kişi senmişsin gibi gelmedi bana.
    gözlerimi kaçırıp tahtayla kapatılmış pencereye baktım.
    x: bana güvenmen lazım
    içimdeki öfke git gide büyüyordu.
    y/n: beni burada bu halde bırakıp defolup giden sana mı güvenmem lazım.
    burnumdan gülüp gözlerine baktım.
    y/n: hiç sanmıyorum
    derin bir nefes vermiş iki adımda yanıma gelmişti.
    x: bende bu yolculuğu güzel mutlu mutlu geçiririz sanmıştım ama sen pek arkadaş canlısı durmuyorsun maalesef şimdi seni ellerin bağlı kafanda bir silahla zorla götürmem gerekecek. yada istersen seni tekrar bayıltabilirim. emin ol bu ikimiz içinde daha kolay olur.
    ayaklarımdaki ipleri tek hamlede kesip yine kolumdan tutmuştu. birden ayağa kalkınca kararan gözlerimle ona hafifçe yaslanmış sabah bir şey yemediğim için lanet etmiştim.
    x: galiba benim seni bayıltmama gerek kalmayacak. bu kadar hayatta kalmana şaşırdım, hep böyle zayıf mısındır?
    odadan çıkıp yerde yatan ölülerle dolu koridorda ilerlerken sinirli bir nefes vermiştim.
    y/n: sen hep böyle düşük çeneli misindir?"
    gülmüş kolumu biraz daha sıkmıştı.
    x: sadece sevdiklerime böyle yaparım ve emin ol senden çok hoşlandım.
    yapmacık bir gülümsemeyle yüzüne bakmıştım ve onunda bana öyle baktığını fark ettim. evden çıktığımızda derin bir nefes almıştım. hafif serin rüzgar terli tenime değince biraz da olsa kendime gelmiştim. yürümeye devam ederken yerde yatan kanlar içinde şimşeği görmüştüm.
    y/n: lanet olsun
    adam da baktığım yere bakmış sonra bakışlarını tekrar önüne çevirmişti. gözlerimin arkasını yakan gözyaşlarından kurtulmuş bakışlarımı ölü attan çekmiştim. şuan olmazdı şuan o yer değildi. tanımadığım bir adam tarafından bilmediğim bir yere götürülürken ölen atıma ağlayamazdım. adamın bir iç geçirdiğini duydum.
    x: söylemeye fırsat bulmadım ben taehyung
    taehyung ha. çok da meraklıydım senin adına. hiç bir şey söylemeden ağaçlarla kaplı bir patikada yürümeye devam ettim. ormandaki tek ses ağaçlardaki kuşların sesiydi ve tae birden ıslık çalmaya başladı. çok hafif bir melodiydi. sanki ninni gibiydi. bütün kaslarım yumuşarken yürümeye devam ettim...
    DEVAMI İÇİN
    50 ABONE
    10 LİKE

  • @Zeeyep
    @Zeeyep Год назад +1

    Müq

  • @MedineEşkil
    @MedineEşkil 10 месяцев назад

    Devami

  • @elmol_v
    @elmol_v 9 месяцев назад +2

    Devami artik gelmez degil mi🥲🥲

    • @bangtankingarmyyy1390
      @bangtankingarmyyy1390  9 месяцев назад +1

      zannetmiyorum ksksksksksks

    • @elmol_v
      @elmol_v 9 месяцев назад +1

      @@bangtankingarmyyy1390 💗💗NAMDKLFBNAKDOLFOB