Bilgiler için teşekkürler. Yalnız verimliliğin yüksek olması o hoparlörün çok i yi ses verdiği anlamına gelmediğini de belirtmek lazım. Hatta db düşük çok iyi hoparlörler var. Bunu da kabaca açıklarsak db düşük hoparlör genelde daha kısa sürede xmax aralığındaki hareketi tamamlar. Böylece dinleyenlerin çok dinamik çalıyor dediği etkiyi yaratır. Bunun da maliyeti hoparlöre fazla watt göndermektir. En azından ben böyle biliyorum :)
Tabii ki hassasiyetin yüksek olması iyi sesin garantisi değil. Düşük hassasiyetli iyi hoparlörler var, yüksek hassasiyetli kötü hoparlörler de var. Bu iki yönlü bir konu, hassasiyetin çok yüksek olması genelde hoparlör sürücüsünün büyük olması (veya bobinin/mıknatısın güçlü olması da olabilir, ama onun da problemleri var) sonucunda gerçekleşiyor (horn tipi v.b.yi ayrı tutuyorum). Büyük hoparlörler de, dinamiklik açısından küçük hoparlörlerle yarışamıyorlar, çünkü malzemenin doğası gereği daha ağır ve membranları daha fazla esnemeye maruz kalıyor. Ama, hassasiyeti çok düşük hoparlör sürücülerinde de başka bir problem var, bu tip sürücüler küçük piston alanına sahip oldukları için, daha uzun piston Xmax mesafesinde çalışıyorlar, böyle olunca da Xmax sınırlarına yaklaşıldığında ses frekans cevabı doğrusallıktan uzaklaşıyor. Bunun bir çok nedeni var, mekanik sınırların sonuna gelinmesi, bobinin manyetik alanının etkin bölgesinin dışına çıkılması gibi. O yüzden, eğer lambalı amfi v.b. gibi bir durum yoksa, ortalama hassasiyete sahip, orta boy sürücüler (bas ve mid-bas olarak) hem dinamik açıdan yeterli, hem de doğrusallıktan fazla uzaklaşmayan iyi sonuçlar veriyorlar. Bu yüzden de genelde yüksek güçlü kabinlerde 1 tane büyük bas ünitesi yerine, 2 veya 4 tane orta boyda bas ünitesi kullanımı tercih ediliyor. Böyle olunda, piston hareketini çok abartmadan, istenilen ses seviyeleri oluşturulabiliyor. Yine de çok alt baslara inilmesi gerekiyorsa (10-30 Hz arası) büyük, hassasiyeti yüksek sürücüler kullanılması daha pratik olabilir, ama bu sürücüleri de, eğer alt bas bölgesinde kalacak şekilde filtrelerseniz, önemli bir problem olmayacaktır. Önemli olan bence hoparlör tasarımcısının ne yaptığını bilmesi ve doğru seçimleri yapması :-). Selamlar.
@@MuseicSoundworks Şunu söylemeye çalışıyorum. Sizin ve okuyanlar tarafından yanlış anlaşılmasın. Sizin de benim de yazdıklarımızın bir kaç tarafı var. Bir doğru yok, çok adet doğru var. Farklı yollardan gidilen. Normalde subwofer frekanslarında üreticiler açık portlu kabin tercih ederlerken dünyaca ünlü Rel gibi bazı üreticiler ise enerji kaybına rağmen sert yapıda kapalı veya pasif radyatörlü sublar üretmekte. Bu demek değil tabiki ki rel i herkes sevmek beğenmek zorunda. Bazıları rel in sound unu seviyor bazıları da geleneksel portlu kabin basını. Çoklu bir denklem onu demek istedim 🙂👍 selamlar
Serdar hocam selamlar ; Bir insanın " mutlu ' olabilecegi desibeli ve hassasiyeti hesaplamaniz harika ama bu mümkün mu acaba ? Hangi hifi meraklısı, özellikle " high-end" tarafı mutlu olmuş da " tamam bu okey " demiş 😀😀😀 Adam 60 bin dolarlık sistemi beğenmiyor ve high end camiasinda ben mutlu insan tanimadim ahahah. Ünlü Fransız şairin de dediği gibi " mutlu aşk varsa da mutlu hifici yoktur "😀😀😀
Tabi, o konu ayrı :-). Ben normal düşünce yapısındaki kişilerin kaç dB ile mutlu olabileceğinden bahsettim :-). Odyofil mutsuzluğa mahkumdur :-). Şaka tabi.
Alakanızfan dolayı teşekkür ederim ,yeni videolarınızı bekliyoruz,,,
Ben de teşekkür ederim. Selamlar.
Bekliyorum❤
Harika soru ve harika cevaplar, teşekkürler üstad.
Ben DB yi kulaklıklardaki sesin geç gelmesiyle alakalı bir şey sanıyorum
Bilgiler için teşekkürler. Yalnız verimliliğin yüksek olması o hoparlörün çok i yi ses verdiği anlamına gelmediğini de belirtmek lazım. Hatta db düşük çok iyi hoparlörler var. Bunu da kabaca açıklarsak db düşük hoparlör genelde daha kısa sürede xmax aralığındaki hareketi tamamlar. Böylece dinleyenlerin çok dinamik çalıyor dediği etkiyi yaratır. Bunun da maliyeti hoparlöre fazla watt göndermektir. En azından ben böyle biliyorum :)
Selamlar çok doğru bir tespit hocam ❤
Tabii ki hassasiyetin yüksek olması iyi sesin garantisi değil. Düşük hassasiyetli iyi hoparlörler var, yüksek hassasiyetli kötü hoparlörler de var. Bu iki yönlü bir konu, hassasiyetin çok yüksek olması genelde hoparlör sürücüsünün büyük olması (veya bobinin/mıknatısın güçlü olması da olabilir, ama onun da problemleri var) sonucunda gerçekleşiyor (horn tipi v.b.yi ayrı tutuyorum). Büyük hoparlörler de, dinamiklik açısından küçük hoparlörlerle yarışamıyorlar, çünkü malzemenin doğası gereği daha ağır ve membranları daha fazla esnemeye maruz kalıyor. Ama, hassasiyeti çok düşük hoparlör sürücülerinde de başka bir problem var, bu tip sürücüler küçük piston alanına sahip oldukları için, daha uzun piston Xmax mesafesinde çalışıyorlar, böyle olunca da Xmax sınırlarına yaklaşıldığında ses frekans cevabı doğrusallıktan uzaklaşıyor. Bunun bir çok nedeni var, mekanik sınırların sonuna gelinmesi, bobinin manyetik alanının etkin bölgesinin dışına çıkılması gibi. O yüzden, eğer lambalı amfi v.b. gibi bir durum yoksa, ortalama hassasiyete sahip, orta boy sürücüler (bas ve mid-bas olarak) hem dinamik açıdan yeterli, hem de doğrusallıktan fazla uzaklaşmayan iyi sonuçlar veriyorlar. Bu yüzden de genelde yüksek güçlü kabinlerde 1 tane büyük bas ünitesi yerine, 2 veya 4 tane orta boyda bas ünitesi kullanımı tercih ediliyor. Böyle olunda, piston hareketini çok abartmadan, istenilen ses seviyeleri oluşturulabiliyor. Yine de çok alt baslara inilmesi gerekiyorsa (10-30 Hz arası) büyük, hassasiyeti yüksek sürücüler kullanılması daha pratik olabilir, ama bu sürücüleri de, eğer alt bas bölgesinde kalacak şekilde filtrelerseniz, önemli bir problem olmayacaktır. Önemli olan bence hoparlör tasarımcısının ne yaptığını bilmesi ve doğru seçimleri yapması :-). Selamlar.
@@MuseicSoundworks Şunu söylemeye çalışıyorum. Sizin ve okuyanlar tarafından yanlış anlaşılmasın. Sizin de benim de yazdıklarımızın bir kaç tarafı var. Bir doğru yok, çok adet doğru var. Farklı yollardan gidilen. Normalde subwofer frekanslarında üreticiler açık portlu kabin tercih ederlerken dünyaca ünlü Rel gibi bazı üreticiler ise enerji kaybına rağmen sert yapıda kapalı veya pasif radyatörlü sublar üretmekte. Bu demek değil tabiki ki rel i herkes sevmek beğenmek zorunda. Bazıları rel in sound unu seviyor bazıları da geleneksel portlu kabin basını. Çoklu bir denklem onu demek istedim 🙂👍 selamlar
Teşekkürler, selamlar.
Serdar hocam selamlar ; Bir insanın " mutlu ' olabilecegi desibeli ve hassasiyeti hesaplamaniz harika ama bu mümkün mu acaba ? Hangi hifi meraklısı, özellikle " high-end" tarafı mutlu olmuş da " tamam bu okey " demiş 😀😀😀 Adam 60 bin dolarlık sistemi beğenmiyor ve high end camiasinda ben mutlu insan tanimadim ahahah. Ünlü Fransız şairin de dediği gibi " mutlu aşk varsa da mutlu hifici yoktur "😀😀😀
Tabi, o konu ayrı :-). Ben normal düşünce yapısındaki kişilerin kaç dB ile mutlu olabileceğinden bahsettim :-). Odyofil mutsuzluğa mahkumdur :-). Şaka tabi.
@@MuseicSoundworks 😀😀😀❤ en güzeli alicaksin bi tane Kaldato beats aktif haporlor keyfine bakacaksin haha
:-)