Это видео недоступно.
Сожалеем об этом.
Kan Kalesi - İsmet Özel
HTML-код
- Опубликовано: 11 мар 2017
- *Ed Alleyne-Johnson - Oxford Suite
Elbet bir hinlik vardır seni sevişimde
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan
saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehre
insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam
günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak
'bir daha gelmem belki' diye bir not bakır maşrapanın yanında
şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için
bir şahan tüylerini döker ardımsıra
artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım
böğrümde kambur çocuklardan bir payanda.
Gizemli bir dehliz gibi şehri dolaşıyorum
sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya
her yerimde urlar çıkıyor, biraz kürt, biraz köylü, biraz makina
kangren oluyorum bahar geldiği için
urlarımı kesiyorum kör bir usturayla
ama kopmuyor onlar ve bana şehri dolaştırıyor
bırakabileceğim her şeyi bıraktırıyor bana
kızlardan geçilmiyor köprüler, ayak bileklerime dek
yükseliyor kız tortuları
tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların
bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya
-Avluya çık
-Avluya kara bir şey bırakılmış
(bir bomba)
Kulaklarımız alışmıştı tıpırtısına yağmurun
şehre sıkıntının rahatlığı basmadan giriyorduk
filmler üç günde bir değişiyordu
bense ikircikliydim ama korkmuyordum
polis olan babamla tatil arasında uçuşup duruyordum durmadan
urlarım yoktu, suçum yoktu,
ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından
şehre karışmayan bir dehliz değildim
sevinçle kovalıyordum kendimi
bunları ansımak başımı döndürüyor bazan
elbet bir hinlik vardır seni sevişimde
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan.
Azan bir hevestir artık tanyeri
söküp gövdesinde bir cehennem parçalamak ister insan
şehrin defterini dürüp uzanmak ister yanına
üstümüzü kuş sesinden bir lekeyle örtmeli
umudumuzu kapmaya gelen makinaları
bütün çirkefini şehrin çarpıtıp aşkımıza
solumak gece
terlemek gece
gece çarşaflara…
Açıklanacak, belletilecek olan belki
milât öncesi ve sonrası lâkırdıları
karışık banka hesapları, navlun
yani öylesine açık değil pek
hatta
şehir mi, değil mi burası
kötürüm bir kurt çantamı karıştırıyor
neden karıştırıyor, ne hakla
direnmeler, erzurumlar, kalfalar
gecenin ipini koparan gece safaları
-Var mısın yok yere ağlamaya…
Kibirsiz yanık bırakılmış bir fısıltı
şehri sarıyor, bir dehliz olan bana ulaşamıyor ama
herkesin içinde iğdiş bir bahar
bacakları eriyor memurların, ev kızlarının
ve saat yirmi dört vardiyasının işçileri
inmiyorlar ocaklarına.
Yufka mıdır
yufka mıdır benim bakışım dünyaya
ki acılarıyla başlatırım insanları
derimi yalayarak geçen mevsim
beni alır şehirden yıpranmış bakışlarla
her askere gidenin, her tören yorgununun
kondurur kemerinin kaşına.
Böylece ben, o küskün, o karışmayan dehliz
koca bir tomruğu yüklenirim arkadaşlarla
koca bir tomruğu kaldırıp kaldırıp
kümbetlere, bitkinliğin bordasına…
Kanın çığırından çıktığı saattir bu
memelerini bana sıkıca bastırdığın
hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında
şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe
biz seviştikçe bizi acıtan
kukumav kuşları, mânilerle dolu bir yatak
zaç yağı şişeleri kocaman.
Sen şimdi sevincimin akranısın
ey kanıma çakıllar karıştıran isyan
doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim
yaralarımı onduranımsın
yatağımı hiç boş bırakmayan…
Yüzümü ellerimle yine kapayayım mı?
bekçi karısının belaltını mı anlatayım insanlara
yoksa onlara bilinmez bir toprak mı adayayım
değil
partizanlığım dalaşmak istiyor anla
bu sarsak hırgürüyle dünyanın
dalaşmak dalaşmak dalaşmak
böylece aşk akranım oluyor benim
ey bayırdan ve yokuştan uzaklara
ey çırpınan bir geyiktir memelerin
karnın ısırgan otları gibi aklımda.
Buraya bir daha gelmem için haber göndersinler diye bir not...
Gelme vakti
Gel ben de burdayım
Buraya gel
@@mustafaaksoy283 ben de
Görüyorsunuz İsmet Özel okuyucusunun gelmek için kurduğu cümle bile farklı 🌿
Ne ailesinden ne okulundan ne de arkadaş çevresinden sanata aşina edilmemiş biri olmanıza rağmen buradaysanız; bilin ki çok değerlisiniz. İçinde bulunduğunuz durumdan rahatsızsanız lütfen kendinizi suçlamayın. Eğer siz ahlaklıysanız gerisini kafanıza takmayın. Mesele sadece doğru zamanda doğru yerde olabilmekte. O da biraz kısmet işi. Üzülerek söylüyorum ama gerçekten öyle.
Size Ali Şeriati'den İnsan'ın Dört Zindan'ını öneririm. Okumanız fikrinize güc katacaktır :)
@@mehmetdurur3841 Listeme ekledim. Teşekkür ederim.
@@mehmetdurur3841 katılıyorum
ne güzel yorum, aklınıza sağlık..
İşte şimdi.
Doğru zaman.
Doğru mekan.
Doğruyu beklemek ne büyük saplantı..
Öyle bir doğru yok.
Kendine verdiğin değeri bu denli keşke bize göstermeseydin.
Ben dediysen anlaşamayız.
Ahlaktan bahsetmeye gerek kalmadı.
Onlar diyerek kendinden ayrı uzak sanma.
Biz, Herşey..
Ben, Ben, Ben..
Diğer ?
Sen, Ben olmamalı.
Havran memleketinde bir tek diken bile yok.
Zira dikenin benim ve yaşantımla bir işi yok.
Lutfuna ve gönül alan güzelliğine bedel olmak üzere
Yüz canım olsa da feda etsem, ayıp değil!
Nedendir bilmiyorum ama bunu İsmet özel hayranı şiirlerini hep dinleyen biri olarak yazmak istedim. Ben Şanlıurfa’da yaşayan köyünde bir engelli bireyim. Yürüyemiyorum Ben ilk okuldan başlayarak hep Allahım ilk okul bitmesin eğer biterse eğitim hayatım biter diye hep 8.sınıf gelmesin diye hep dua ederdim yürüyemiyorum ya nasıl gideceğim ki biterse liseye. Geldi çattı 8. Sınıf bir baktım Allah yol açtı liseyi örgün olarak okudum her sabah servise biner giderdim. Okula. Bu sefer Allahım lise bitmesin. Diye dua ederdim yoksa
Üniversiteye nasıl gideceğim. 4 geldi geçti bu sefer üniversiteye hazırlık için hazırlanıyorum. Etrafımdakiler bazıları oku bak üniversiteye git oku kimseyi dinleme derlerdi ne acı ki akarabalar hep gidemezsin engellisin gurbette tek başına yapamazsın diye hepsi söyleniyordu. Doğru ya ilk okulda 1.sınıfta annem sırtında götürürdü okula beni tekerlekli sandalyem yok. Sırtında götürürken sözde dayı. Denen şahsiyet anneme ya bu engelli oturt evde başına vali mi olacak. Diye sayıklardı. Doğru ya amcası kim dayı denen kişinin ben doğarken engelliyim ya annemin amcası engelliyse çöpe atsın demiş. Ne beklesin ki amcası böyleyken dayi ne olsun. Neyse. Üniversite zamanı geldi ve Trabzon’da okul kazandım gittim Şanlıurfa’dan tek başıma. O ilk günü hiç unutmam tek başıma gidince bak Hasan basardın dedim kimseyi dinlemedin engelin sana engel olmadı dedim okudum gezdim. Şimdide atanmak için KPSS çalışıyorum gittikten sonra kimse edemezsin yapamazsın demedi. Bunu neden yazdım bilmiyorum umarım okursunuz. Kimseye kulak asmayın. Siz yola bakın Allah yolunuzu açar 😊😊
İnşallah atanırsın ve onlara en güzel cevabı başarınla verirsin😊 azmini tebrik ederim kardeşim
İnşaAllah kardeşim ☺️
Kardeşim ne yaptın?Nasıl gidiyor?Güncelle bizi
“İnsanlık için yaşıyor,
Bir insan uğruna ölüyorum.”
Şiir insanı dinlendirir ama İsmet özel beni çok yoruyor
Düşünmeye zorladığından olmasın...🙄
@@denzire5607 sınırları zorladığından :)
@@islamakbas3947 25 dakika olmuş bunu yazalı hâlâ yorgunsunuzdur herhalde :)
@@yeezyeezus kafalar cinayet başkannn
İslam Akbaş İsmet Özel bir şiirinde anladım neden yorgunluk gülümserlik getiriyor insana diyor üzerinde düşünülmesi lazım iyi yorulmalar...
Yav kardeşim kafamı yiycem, kendimi öldürcem: yakındır zamanı. 22 yaşında toy bir genç, bu şiiri nasıl yazar? bu nasıl bir kafa? bu nasıl bir deha Allahım? bu nasıl bir şair? bütünüyle hayranım kendisine. yıkılmasın sakın.
ben de bu kadar olmasa da bunu düşününce böyle bir tepki veriyorum o yüzden biraz güldüm yoruma :)
Anlamayacak birşey yok ki, şayet sen böyle dşünmeseydin o ismet özel olmazdı, o ismet özel oldugu için öyle bir yetisi var biz onları geçtik kardeşim sende geç ve kendini ÖZELlikle vede özenle seçilmiş kelimelere bırak...
Tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların... Bu cümleyi yazdıran hayata şaşırmali
Bu işler böyle
Aşk yaptırıyor üstad gönül yaptırıyor
"elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan." dediği an başka bir âleme intisap ediyorum. Beyefendi bu şiiri yazdığında 22 yaşındaymış, şu an 22 yaşındayım edebiyat okuduğum hâlde bırak bu şiire eş bir eser yazmayı, kalem oynatamıyorum. 14 yaşımdan beri de hep bunu düşünüyorum, hakikaten bambaşka bir mevzu İsmet Özel, böyle bir şey olabilir mi ya.
Şiirlerini kendisinden başkasının okuması halinde, tasavvur ve tahammül edemediğim tek şairdir İsmet Özel.
ruclips.net/video/p63xVeVfRKE/видео.html belki dinlersin yorumlarsin..
Yt
Kendi şiirini kendi dilinden dinlemeyi sevdiğim tek şair diyebilirim..
Bu bende de var ya :(
Şiir ve fon o kadar uyumlu ki , içimi dört nala coşturdu ,yordu , dağıttı. Seçilen kelimelerin ardı sıra kusursuzca gelişi... Dev şiir , dev şair.
Bu şiir hakkında Harvard'da profesör olan Gökhan Hotamışlıgil Sabancı Üniversitesinde katıldığım bir bilim elçiliği zirvesinde şöyle söylemişti: "O yıllar daha ufaktım ve çalışmayı sevmiyordum. Bir gün annem bana bir kitap verdi ve kitabın üzerinde Kan Kalesi yazıyordu. Okudum. Sonra tekrar okudum. Tekrar ve tekrar. En sonunda o şiirin bana aşıladığı şeyi buldum ve o günden sonra durmadan çalıştım." Belki biz de kandan kaleler görmemek için çokça çalışmalıyız. Ne dersiniz...
Link atar mısın
@@tehditdegilteklif1603 kaydedildiğini sanmıyorum
@Desperado Des yeni yerler fethedip kaleler dikerken eskiler savaş meydanında toprak bataklığa dönüşürmüş akan kanlardan dolayı o kanlı topraklardan kaleleri de kastetmiş olabilir ya da sadece boş yere kanı dökülen insanların canının yanmaması gerektiğini belirtmek için imge olarak kullanmış olabilir ama şiirin içinde avluya bırakılab bomba imgesi bence belirgin ama göz ardı edilen bir savaşı anlatmakta. Naçizane görüşüm tabi hepsi
Kan Kalesi Hz. Ali cenklerinden biridir. Buradan başlarsanız daha iyi olacaktır.
Çocukken mahalledeki bir plakçıya giderdim..
Hz. Ali'nin rızkı için eşi Hz. Fatma'ya verdiği söze binaen tek başına çıktığı cengin adıdır Kan Kalesi.
Yoksulluk başkasının elindekine özenmekten başka bir şey değildir.
İsmet ÖZEL
"artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım
böğrümde kambur çocuklardan bir payanda."
Bu nasıl bir sözdür üstad ya!
Neden her gün dinliyorum bilmiyorum.
Elbet bir hinlik vardır seni dinleyişimde
İsmet Özelin bu şiiri 22 yaşında yazması beni yaşımdan utandırdı
İnsanın karaciğerine inen sert bir yumruk gibisin İsmet Bey. Yere yıkmıyorsun ama yalpalatıyorsun...
İyi ki varsın yaratılışını sorgulayıp bu kadar derin bir adamken şimdilerde namaz sevdalısı, duruş sahibi bir Müslüman olman ışık, umut ve güçlü fikirler veriyor.
Kesinlikle öyle.
Her Müslüman yaratılışını .hatta yaratanı sorgulayabilse keşke. Yaratanın bizi neden yarattığı şifresi orada durup dururken insanlar oraya bakmaya bile cesaret edemiyorlar. Hatta cesaret etmek bile istemiyorlar belki de . Sevgilerimle. İyi günleriniz olsun
Allah gönlüne göre versin yoldaş
Ya seni hiç tanımadan ölseydim İsmet Özel
Gerçekten büyük bir acı olurdu.
Yaşamak umrumda olmadan ölmüş olurdum
Ruhumuz ölümümüzü şöyle tarif edebilirdi; ne hazin ki geçmiş artık hayat denen hengame artık huzursuzluğunla kalabilirsin.
Ebedi saadetin harap olurdu.büyük tehlike atlatmışsın ökkeşcim.
@@1mutttrot saadet güzel bir kadın ismi bizim içün mehmetciğim
Her cümlesi birer deneme birer makale konusu olacak bir şiir bu. Her cümlesinde bir çığlık, her cümlesinde bir eleştiri... Muazzam bir eser, her gün en az 2-3 kere dinlemek dingin bir mutluluk veriyor bana. Dinledikçe ben de yazmak istiyorum, yazdıklarıma baktıkça da delice bir kıskançlık alıyor halimi. Kıskançlık ki yazdıklarım bir küfür gibi geliyor bana. Ne haddine diyor bana ne haddine ki İsmet Özel gibi yazmaya çalışıyorsun der gibi. Bu sefer kıskançlık acayip bir hayranlık uyanıyor içimde ve tekrar dinliyorum Kan Kalesi’ni...
Seni şiirle, ismet özelle tanıştırdıktan sonra “aaa ben en çok bu şiirini sevdim” dediğinde o an keşke gÖZlerimin içindeki mutluluğu görseydin.
Doğum günün kutlu olsun.
Onlar yoklukları adına zihnimize kurşunlar sıktıkları mevzilerin ardında huzurlu oluyorlar bizlerse akışkan kanın lezzetli yığılışına aş bahşediyoruz tenimizinden akanları her birimizin bir onlar ordusu olduğu cihanın barışıyla kavgalıyız ufalanmış öfkemiz def ediyor zikrimizi sevgili dostum türevleri ve schopenhaur'dan aşkın metafiziği işte böyle matematiksel bir yanılgının tınısı gerçek hazzın acizliğinde kavuruyor o aş'ı
ÖZelim.. 04:44
Doğum günün kutlu olsun.
Burası benim yıllığım oldu, her yıl farklı duygularla yazdığım.. gÖZel yılların olsun yazıp yazıp sildiğim. Doğum günün kutlu olmuştur umarım.
Yine burdayız her sene olduğu gibi, yine sendeyim her gün olduğu gibi, doğum günün güzel olsun senin gibi.
Sanki şiirleriyle aramda mesafe var. Ne yakınlaşabiliyorum. Ne uzaklaşabiliyorum. Terazinin kefesindeki denge gibi bir şey.
Emin olun uyuşturucudan daha ağırdır.
448 nolu belediyeye ait otobüste haramidere yokuştan aşağı iniyorum. Karşımda yığılı göğe yükselen binalar, Pazar trafiği, koşturan insanlar, çöken akşam kulaklarımda ismet özel. Not olarak kalsın.
Ben şunu yazalı iki yıl olmuş. Bende Değişen bir şey yok. Onun iki çocuğu var. İki yıl sonra yine gelirim ömür yeterse.
şahsi acılarımı kitlesel acıların içine saklıyorum.
başka türlüsü elimden gelmiyor ismet ağabey.
artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım
Kısa bir süre konuştuğum ve konuşmamızın her noktasında bana güvenmediğini hissettiğim, sevdiğim bir öğretmenimin sevdiği üç şiirden bir tanesiydi bu şiir. Hatta çuval çuval kitap okurdu kendisi. Dinlemiştim zaten ama birdaha dinledim, dinledim, dinledim..
Ve kelimeler tekrar yüreklendi aklımda, tekrar şekillendi. Mesela " Ey kanıma çakıllar karıştıran isyan, seni toprağı eller gibi sevdim." daha bir anlamlı artık benim için. O halde ne diyeyim, teşekkür ederim öğretmenim.
En yakın arkadaşımın cenazesine giderken kaç defa dinlediğimi bilmediğim, göz yaşı bezlerimde yaş bırakmayan şiir.
İçinden çıkılamayan, boğulası bir şiir bu. Her okunuşunda, dinlenişinde biraz daha dibe. En dibine, boğulmaya...
"elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan"...
tüyler diken diken...
Beni bir ses sahibi kıl... içine kapanık ve hiçbir şeyini anlatamayan insanların söylemek istediği bir cümle. Birinin gelmesini beklemeyip biri beni anlasın umuduyla bekleyen insanların cümlesi bu.. Beni bir ses sahibi kıl! Beni anla!
Doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim...
''gecenin ipini koparan gece sefaları
var mısın yok yere ağlamaya''
Ağlamak, bağlılık hormonu olan oksitosinin salgılanmasıyla birlikte kişiyi kendisine ve dışındaki dünyaya bağlar. İnsanı kendisine yaklaştırır. Bu noktada August Strindberg'in ''insanlar ağlarlar çünkü daha duru görebilelim gözlerin camını ara sıra yıkamak gerekir.'' cümlesi hatırlanabilir. Gelgelelim, biliyoruz ki bağlanmanın tek yolu ağlamak değildir. Bazen ve belki çoğu zaman, İsmet Özel'in belirttiği ''gecenin ipini koparan gece sefaları''nda uzayıp derinleşen muhabbetlerle güçlenir bu bağ. Muhabbeti sürdürelim.
İsmet Özel fark edildiğinde gözüm arkada kalmayacak..Mirasımdır.
Var mısın yok yere ağlamaya..?
müziği şiirsiz şiiri müziksiz hayal edemiyorum artık tebrikler
başarılı bir çalışma olmuş
2017 yazından beri binlerce kez dinlemişimdir hâlâ ilk anki hayranlıkla dinliyorum, şiir zaten mükemmel ama müzikle ve Özel'in kendi seslendirmesiyle ortaya bambaşka bir şey çıkmış
"Kendimi Hz. Ali'nin Kan Kalesi cenginde mi farz ediyorum? Bu cengin neye varacağını kestiremesem de cenk içinde olmaktan bir beklentim var. Hayatı kendim için dokunulur kılmak. Büyük tutkum bu."
gerçekten bu kadar ÖZEL bir şairin kıymetini biliyor muyuz ya da tam olarak anlayabiliyor muyuz üstad dediğimiz bu elzem insanı...
Rabbim İsmet Özel üstadımızı bağışla milletimize ümmete... Acil şifalar nasip ediver ya Rab.
Var mısın yok yere ağlamaya ..
"Var misin yok yere kafa tutmaya kainata"
var mısın yok yere yok olmaya...
@@mehmetsartas6981 var mısın yok yere hırpalanmaya
Var mısınız hâlâ :)
Var olun hep
Allahım nasıl bir şiir bu? Dozer gibi yıkıp geçiyor her defasında beni.
Var mısınız yok yere ağlamaya?
Bunu her dinlediğimde sanki içime sabahın temiz havasını içime çekerek yeniden doğuyorum
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi şairlerinden.Çoğu kişi için anlaşılır ve kısa sade şiirler daha güzel okunur veya kolay gelse de,benim için asıl şiir bu!Sorgulatıyor beni,bulmaca çözer gibiyim.
Bunlar ne müthiş işler. Kanalınızdaki her bir parça harika. Tebrikler 👏
Sanki bunu yeterli dinleyemiyomuşum gibi geliyor ama daha nasıl hissedilir bir şiir bilmiyorum ki
u gonna kill bill?
"...Bir şiirim var 1966'da: 'Kan Kalesi.' Kendimi Hz. Ali'nin Kan Kalesi cenginde mi farzediyorum? Bu cengin neye varacağını kestiremesem de cenk içinde olmaktan bir beklentim var. Hayatı kendim için dokunur kılmak."
- İsmet Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin
Sen şimdi sevincimin akranısın , Ey kanıma çakıllar karıştıran isyan ..
Bu şiirdeki imgeler bambaşka. Her bir dize ayrı vuruyor.
Àh, Kanat Güner...
"bir daha gelmem belki" diye bir not..
Bu müzik bu şiir için yapılmış sanki.
Üstad, seni okuyunca farkındalığı artıyor insanın, ve bu çok acı veriyor.
Kan kalesi bu şehirler. Acı çektiriyor, yara açıyor, kanatıyor. Bu yaşam modeli çok zor. Korumaya değer bir “değerler” de yok içinde, isyan ediyoruz mücadele ediyoruz, bırakıp gidemiyoruz… İsmet özel sana ne diyeyim ki
“Savaş bitmiş, ben nöbette unutulmuşum”
00:45
İçimizin çığlığısın 03:23
Deus ex Machina bir buluşma organize etsen, takipçilerin olarak hep beraber otursak bir kafeye, demlik demlik çay içsek, birbirimizi ilk defa görsek de paylaştığımız duygularla 20 yıllık dost gibi muhabbet etsek, bizi birbirimize fersah fersah yabancı kılan tüm nüansları görmezden gelsek...
Belki de ihtiyacımız olan şey tam da budur.
Okumak bile aydınlattı
Ve pek de romantik ya da gözlüklerim buğulu. Çok özel bir meseledir benim için O çok gizli nefis muhasebesi. Lakin ne de olsa şiir çığlığın bir adım berisi değil midir?
Buna o kadar ihtiyacım var ki. Şiire gerçekten değer veren, gerçek şiiri seven insanları bulmanın zorluğu yüreğimde bir pranga sanki. Hele İsmet Özel, onu hisseden değerli insanlarla karşılaşmak, çok güzel olurdu çok.🌿
toparlanın gitmiyoruz
saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehre
insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam*
Var olsun ismet özel, var olsun harflerden bir araya getirdiği şiirleri, var olsun sesiyle kendi yazdıklarına hayat verdiği şiirleri. Var olsun onun varlığı, kültürsüzlüğü tükenmişliğin sınırında olan bir ülkede var olduğu için şükürler olsun yazdıklarına.
Ya hiç tanımadan ölseydim Seni Özel, işte o zaman çok acı çekerdim. Gece yatmadan dinleyip dinlenmek istiyorum ama yapamıyorum çünkü İsmet Özel dizelerde savaşıyor sanki, çok yoruluyorum savaştan yenilgi ile ayrılıp yine yorgun argın uykuya dalıyorum.
Kibirsiz bir dinleseydiniz
Ki bir siz dinleseydiniz
İlkel bir ağlama dili kullanmazdık
İçimize akıtarak boşluğu doldurmaya çalışmazdık
A.S.
Allah senden bin kere razı olsun bu güzel eserleri bize sunduğun için İSMET ÖZEL
Allahım! Bu duygunun adı yok. Ölüyor gibiyim.
öldüm.
@@doctormhere Ölüler, öldüm diyemezler.
@@cuneytuysal404 "Ölmeden evvel ölünüz" (Hadis)
@@cuneytuysal404 İnsanlar her daim ölürler ve yaşamaya devam ederler. Bu ölümler ve yaşamlar, hücresel ölçekte ya da tüm bir toplum nezdinde gerçekleşebilir. Bizim zihin dünyamızda da devrimler, kargaşalar ve ölümler/ yeni dünyaya gelişler olur. Ben, geçtiğimiz 3 yılda birkaç kez öldüm ve yeniden yaşamaya başladım.
Artık dünyama Ismet ÖZEL ile bakıyorum, her dinleyişimde insanvarlığıma bir başka şey daha ekliyor ruhuma...bitmesin bu ses....
Vay be... ingilizce listening dersinde izletilen bir videoda tanıdığım mor elektro kemanlı bir sokak çalgıcısı ve hiç unutamadığım melodiyi bulmuş adam.Aynı melodiye Papa Roach - Last Resort parçasında da denk gelmiştim.Ama bu şarkıyı bulamıyordum.
Bir müzik ve bir şiir birbirini ancak bu kadar tamamlayabilirdi.🌿
Ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından.. 🕊️🤍 Her dinlediğimde yeni bir güzellik keşfettiriyor..
"Sen şimdi sevincimin akranısın."
"Böğrümde kambur çocuklardan bir payanda"
Bilinen (ve bildiğimiz gibi aslıyla alakası olmayan) kalp şeklini kambur çocuklara benzetmek, ismet özel zekasına yakışır da zaten
Özel lisanı ile teşekkür ederim
kalp bögründe mi oluyor sence? aşk şiiri değil ki bu. anlamamışsınız
@@riftscuttle8594 belki siz bu şiiri anlamışsınız, ama 'şiiri' anlamamışsınız. eğer bu arkadaşta sizinle aynı manayı çıkarmış olsaydı, şiir yetkin bir şiir değil, diyebilirdik gönül rahatlığıyla.
Anlayabildiğim şiirleri dinleyemiyor, dinleyebildiğim şiirleri anlayamıyorum. "Neyim var doktor"
Ben 😂😂
Samimi soruyorum içiniz kabarıp ağlamaklı olmuyor musunuz arka arkaya 3. şiirimi ağlamak üzereyim bu nasıl bir hissiyat celladıma gülümserken dinledim sonra münacat şimdi bu. İçimi bir hissiyat geldi açıklamayacağım ama susuyorum, ön yargılarını kenara bırakır belki fark eder, çünkü İsmet özel dinleyecek kadar hassas bir insanım ben, bilinmese de bu naifliğimi gizlemek için ne biliyim var mısın yok yere ağlamaya bir kere benimle gamzeleri olan o imkansız hayalim kendime bile söylemeye korktuğum özlemim. Takıntım, ilk içten kırıldığım atlatamadığım travmam? Yıllardır düşünüyorum ve hep bu şiirleri dinleyerek rahatlıyorum iyi ki varsın İsmet Özel…
Güzel insan İsmet Özel. Şahidim ki sen bu hayata hoş bir seda bıraktın. Seni anlamak anlayabilmek ne kadar keyifli
İnsanın 22 yaşındaki halini sorgulayan bir şaheser bu. İsmet Özel bu şiiri yazdığı yaşta biz ne yapıyorduk? Sorguladıkça daha da içine çekiyor beni. Dinledikçe bende de urlar çıkıyor.
Mevcut acılardan kaçmak için dinliyorum, daha çok acı çekiyorum. Ama acısı çok başka,çok güzel..
Öyleyse bu gece halıya uzanıp tekrar dinlemen dileğiyle :)
ismet özel uyuşturucusu bağımlısıyım
Siz.. siz bu müzikleri nasıl ve ne de güzel yakıştırıyorsunuz bu şiirlere.. sağolun var olun hep olun👍🏻
Gurbet geclerimde gözümden bir damla yaş süzülmesine sebep olan şiir
Yaşayan efsane ismet son yazısında benden kominist ve türkislamcı şiirlerimi alın benide öldürmüş olursunuz diyor. Gerçekten iyi şair.
Turkislamci değil öyle bir şey de yok zaten adam müslüman. Türkçü değil faşist asla değil. Türklük tanımı dünyadaki hicbir türk tanımına benzemez mescidi dırarin yikilisiyla başladı türklük
Ey kanıma çakıllar karıştıran isyan!
Bu şiirin bana hissettirdiklerini sadece ben bileceğim. Şiirin ve edebiyatın en güzel ve gizemli yanı bu. Teşekkürler İsmet Özel. İyi ki acımıza ortak oldun.
Beni şu şiirden daha acı verici şekilde motive eden hiçbir şey yok şu hayatta…
İsmet Özel kendi dünyasını şiirleri ile mühürlemiş.
Mührü açabilenler ancak o dünyaya misafir olabilecek muhtemelen.
Esrar ve alkol bile bu kadar bağımlı yapmaz.
Tam yaşamayı unuttuğum yerde, beni yeniden ayağa kaldırıyor bu şiir. Yaşamayı yeniden hatırlatıyor, adeta nefes olup ciğerlerime doluyor bu şiir.
"doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim, yaralarımı onduranımsın, yatağımı hiç boş bırakmayan.. yüzümü ellerimle yine kapayayım mı ? "
Bilemiyorum artık nerede hata yaptık. Bir yerden bir yere sürüklenme serüveni herhal bu hayat. Öyle ya da böyle kağnıları izlemek herkesin görevi gibi. Değil mi ki ondan kalanı kağnıyla taşımak bir öz de hayat mücadelesi.
Ver mücadeleyi, hakk ettiğini görme, ağla.
Her şeyden uzak bir kağnı yolluyor sana abla.
Her bir kelimenin ağırlığı, vasfı ve görevi var; birbiriyle rabıta halinde, birini çek bir diğeri derhal çöküyor..
harika bir şiir, harika bir okuyuş!!!
Şiirlerin çok gazaplı ızdıraplı. Tahrip gücü yüksek İsmet abi. Benimde bacaklarım üşüdü...
Yufka mıdır benim bakışım dünyaya ki acılarıyla başlatırım insanları
ben bir ismet özel çukuruna düştüm çıkamıyorum efendim çıkamıyorum şiirlerinziden seslendirdiğiniz o muazzam şiirlerinizden
Suriyeye göreve gidecek olan sevdiğim adamla neredeyse her gün dinlediğimiz şiirlerden biri. İsmet özel bizim için çok özel. Canim gönül dergahim sağ salim git gel inşallah. Seni çok seviyorum hasretim.
💙M
"Var mısın yok yere ağlamaya"
Ustad seninle aynı dönemde yaşadığım için çok şanslıyım. Allah uzun ömürler versin, versin ki tekrar tekrar hayran olmaya devam edelim.
Ah nasıl da güzel hissediyor bu tını insana...
Önce gözlerini kapat, sonra dal düşüncelere; ortamın farkına bile varmadan...
Beni ilk vuran siirlerinden birisi..dinledikce kaldigim yerden devam ediyorum
Onca parça içinden nasıl çıktın geldin karşıma şiir dinlemek sessizliğiyle konuşan insanı andırıyor hele hele bu İsmet Özel ise susup kaldırımların sessizce uçuşan tozların sesleri senin seslerin olur her bir kaldırım taşı kızılelmaya gider adeta ..başladık sonu gelmeyen bitmeyen yalnızlığa.sayılı kelimelere merhaba.
Ey Deus Sen de kanımıza çakıllar karıştırıyorsun bilesin...
Var ol müzik zevkinle
Azerbaycan'dan selamlar 🇦🇿🇹🇷
nasıl selamlar salamlara noldu
Kiymetli emeginize deger verdigimi bilmenizi isterim varolun..
İsmet Özel her dinlendiğinde halet-i ruhiyen ne olursa olsun seni derinden etkiler. Çok mutlu olduğumda da tıpkı şimdiki gibi üzgün olduğumda da buraya gelirim. Kan kalesi dibinde dinlenmeye.
Anamın sıcak kucağı ısıtmıyorken
Sevgilimin yumuşak dokunuşları,
Şiirler ısıtıyor, ismet özel'in şiirleri.
Kemanı kim çalıyorsa hayatımdan çalıyor 🌸
Sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya...
Bir daha gelmem belki...