Çok eğlendim. İlker hocayla Onur hocayı en kısa zamanda tekrar bir arada görmeyi diliyorum. 53 dakika nasıl geçti farketmedim, 10-15 dakikalık tanışma videosu izlemişim gibi geldi bana. :D “Daha uzun video çekin” demiycem, ama sizi yan yana daha sık görelim lütfen. Aranızdaki atışmalar falan acayip eğlenceli, öğretmen-öğrenci’den çok iki yakın arkadaş gibisiniz. Böyle de sürmesini diliyorum. Saygılar!!
İfa zamanlarını hatırlattı bu video. Bu tarz sinematik sohbetleri gerçekten özlemişiz. Umarım seri haline gelir. Onur Hoca'yı da İlker Hoca'yı da çok seviyoruz !!
İlker Hocam sizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğiniz zamanın ruhunu yakalayabilmiş nadir kişilerden biri olmanız. Zamansız, önyargısız ve her daim meraklı kişiliğiniz her yaştan ve her nesilden gence ilham kaynağı oluyor. Öğrencilerime mutlaka kanalınızı takip etmeleri gerektiğini her fırsatta hatırlatıyorum. İyi ki siz:)
Onur Bey'in soylediklerini, genc arkadaslar icin ozetleyelim. - Sinema yapmak istiyorsaniz, (film cekerek bir hikaye anlatacaksaniz) herseyden once dolmaniz lazim. Yani hayata, yasamlara, duygulara, olaylara, ideolojilere, dunyanin nasil calistigina, insanlara, devletlere, hukumetlere, ozetle herrrseye dair, bir bilince, farkindaliga, bir durusa, bir fikre, yani hayati yorumlayabilecek bir altyapiya sahip olmaniz lazim. - Ancak, bu ustte yazilanlari, 20 li yaslariniza kadar cozebilmis olmaniz icin, cooook okuyan, coook merak eden, cooook deneyimleyen, egosuz, ogrenmeye ac ve sonsuz bir meraka sahip olmaniz lazim. Cogunuz boyle olmadiginiz icin, (dogal olarak, hayat o kadar imkani vermiyor maalesef) bunu cogu insan gibi, deneye yanila uzun surede ogreniyorsunuz. (yani 30 lu yaslarinizda) - Peki diyelim bu kismi ogrendiniz, mental birikiminiz ve anlatacak dertleriniz var, maalesef gene yetmiyor, cunku anlatmak istediginiz seyi duzgun anlatabilmek icin de, gene minimum duzeyde bir teknik bilgiye, hem de sinemanin alakali oldugu her konuda minimum teknik altyapinizin olmasi lazim. O altyapiniz ne kadar iyiyse, anlatacaginiz seyin degeri ve amacina ulasmasi da, o kadar mumkun ve potansiyel sahibi bir hale gelecek. Ozetle Onur hocanin anlattigi, ya da anlatmaya calistigi sey bu. Okullar size bu teknik bilgileri ve deneyimi, minimum asamada vermeye calisir, o yuzden sonrasi, tamamen sizinle alakali. Amaaaa, butun anlatilanlar disinda, benim sinema sektorunun egitim alaniyla ilgini, nacizane soyle bir onerim var: Cok net ve sert sinirlari olan bir Branslasma. Cunku bu sektor, aslinda Onur Bey in anlatmaya calistigi sinemayi yapmayi birakali uzuuun zaman oluyor. Yani sizler, gise filmi yaparak mutlu olabilecek bir yonetmen de olmak isteyebilirsiniz. Varolan sablonlari kullanarak, zaten hali hazirda kesfedilmis olan amerikalari ogrenerek, benzer ama niteliksiz isler yaparak, para ve un de kazanabilirsiniz. Bu sizi sinemaci yapmayabilir, ama kafanizda canlanan sinemaci profiline de cevap verecektir. O yuzden sinema sektorunun, hali hazirda islevsel olarak icinde bulundugu durumu kabullenerek, bunlari afise ederek, kateorilere ayirarak, gise filmcisi, muzik klipcisi, jenerik yaraticisi, belgeselci, muzikalci, vb gerekli ayrimlarla, bu sektorde calismak ve ogrenmek isteyen gencleri, yonlendirebilecegimizi dusunuyorum. Yazdigim kategori orneklerine takilmayin, bunlar sadece ornek, illa ki daha dogru kategoriler, sektoru bilenlerce olusturulabilir. En azindan, sinema televizyon okuyan birisi icin, ""bu oscarlik film de yapar, bagimsiz sanat filmi de ceker, reklam yonetmeni de olur, belgesel de ceker, her boku yapar"" gibi, sacmalikta uzay bir anlayisi, en basindan kirmis oluruz.
29:36 bahsedilen çeşme durumu bizimde başımıza geldi. Babam fabrika inşaatında grek/roma harfleri bulunan bir taş buldu. Etnografya müzesinden uzman çağırarak incelenmesini istedi. Gelen uzman bişey bulamayınca bizde yok olmasın bari diyerek çeşme yapmıştık. 500 yıllık çeşme çok kafamızı yıkadık.
Burada önemli detay şu anadoluda işlevi olmayan şey yok olur. O bakımdan devletin, müzenin ve en özelde gelen uzmanın yok olmaya terk ettiği bir şeyi fonksiyon kazandırarak hayatta tutmaya çalışmıştı.
Papyonlu makineli tüfeklerle değil böyle hocaların hocasıyla gelin bize! Muhteşem bir insanmış Onur Eroğlu, tanımış olduk sayenizde. Kesinlikle devamı gelmeli.
Hocamızı dinlerken, görmediğim yerlerin aydınlanması beni muazzam etkiledi. Samimi yaklaşımı ile bildiklerinlerinden ve inançlarından taviz vermeyen bir netliği beni ekrana bağlayıp bu videoyu tekrar tekrar izlememi sağladı... Kendisininde bu videoda bahsettiği gibi diğer konularda da tekrardan konuk etmeniz ve / veya bir program akışıyle devamlılığı olan bir program bütünü olarak oluşturmanız dileğiyle... Bizlere olan bu kültürel yeniden yapısal kurgulama ve kodlama deneyimi yaşattığınız programlarınızdan ötürü teşekkür ederim... Yayınlarımızın devamını dilerim...
izlerken hüzün bastı beni ya adamın dibine kadar olan uzmanlık alanı müthiş zevk aldığı şeyin değeri teknolojiyle tamamen sıfırlanmış.çok garip zamanlardayız
Bizim okulda da kamera yok hocam. 2021 Ankarasındaki üniversitede kamera, mikrofon vs. yok. Bize kendi başınınizın çaresine bakicaksınız diyorlar. Biz de öyle yapıyoruz.
biriniz zoom h4n alacaksınız diğeriniz rode shotgun ve dead cat zengin olanınınız body+lensler , yırtık olanlarda ışığı tripodu okuldan aldımı bu iş biter.
Geçen izlediğim bir Mads Mikkelsen röportajında Mikkelsen, Nicholas Fern'in Pusher'ı nasıl çektiğini anlatıyordu. Fern elindeki parasıyla sanat okuluna gitmiş ve 'ya bu parayla okula yazılacağım ya da film çekeceğim' demiş. Sonra tabi görüyoruz ki Fern sanat okuluna yazılmak yerine Pusher'ı çekmiş ve bence iyi ki de çekmiş. Hem Mikkelsen'in röportajı hem de burada Onur Hocanın anlattıklarını dinleyince gerçekten önemli olanın çekmek olduğunu çok daha iyi anladım. Çünkü eğer anlatıcak bir şeyiniz veya çekmeye isteğiniz yoksa aldığınız eğitim biraz zaman ve para kaybı oluyor. Hele Türkiye'de eğitim alıcaksanız :/
İlker Hoca neden eski olan her şeyi gömüyor ve değersizleştirmeye çalışıyor anlayamıyorum. Analoga dair anlatılan her şeyi büyük bir zevkle dinledim ben.
Gelenek olmadan gelişmek çok zor gerçekten. Ailemizden okulumuzdan görmediğimiz entellektüel birikimi yirmili yaşlarda burada görünce çook uzun bi yol çıkıyo önümüze. 40 yaşından önce iyi olmak zor 🥲
iletişim fakültesi halkla ilişkiler bölümü 4. sınıf öğrencisiyim, videoyu tebessümle izlerken onur hocanın söylemiyle aniden akan gözyaşımı silip devam ettim..
Çok keyifli ve "kıymetliydi". 😅 Sinema okumakla hiçbir alakam yok ama değerli veriler ve perspektifler. Türkiye'de çoğu alanda bir şekilde oldukça parlak okul/ekol girişimleri yapılmış olsa da 2 veya 3. nesilde hep sekteye uğramış çoğu zaman, ve genelde de farklı alanlarda olsa dahi birbiriyle benzer dışsal sebeplerden.
Filmsiz bi hayat düşünemiyorum. Gece yarısı karanlikta film izlemenin keyfi hicbir seyde yok benim icin. Gecen gun sinemaya da gittim beyaz perdeyi cok ozlemisim. Dune ve blade runner gibi filmler gectim telefonu, tv'de bile izlenecek türde filmler degil. Bu arada mustafa seven adamdir. Saygilarimla
Onur hocam merhaba, Antalyadan Ahmet ben, ilginiz icin gercekten cok tesekkur ederim, size bi kahve veya yemek borcum olsun. İlker hocam size de tesekkur ederim, telefonda kisa bi sohbet ettik ama olay spontane gelistigi icin apisip kaldim, belirtemedim, flu tv olarak 2019 dan beri bizlere katmis oldugunuz ekonomiden felsefeye ,psikolojiden bilime her turlu entellektuel katkidan dolayi tesekkur ederim, bana 50 yasinda nasil bir insan olmak istersin deseler muhtemelen Ilker canikligil gibi bilgili ve dogru sorular sorabilen birisi olmak isterim derdim. Dunyanin en kotu adami da olsaniz birilerinin idolusunuz :)
vidyonun 15 ve 30. dakikalarında izlediğim şeyden aldığım keyifle sanki 1 saattir izliyomuşum gibi gelip lan bitiyo mu bitmesin diye süreye bakma ihtiyacı hissettim aydaki adam masterraceinflu
Sinema, kitleleri etkilemede televizyona, internete yenildi. "Müzelik" ve daha kitlesine özel bir aktivite haline geldi. Benim anladığım bu. Teşekkürler.
Asuman suner hocamın dediği çok önemli bişey vardı, bakmakla görmek arasında çok fark var. Sinema aslında görmek istediklerinizi aktardığınız bir araç sadece. Anlatı ve görüntü çok önemli iki öge sinema için.
16:07 O elinizdeki Digital8 Sony Handycam. 1999-2007 tarihleri arasında üretimi yapılmış. Silindirik kayıt ve oynatma kafası, Manyetik banta helisel taramayla DIGITAL kayıt yapıyordu. Öncülleri Hi8 (1989-2007) daha iri, Video8 (1985-1989) daha daha iri modellerdi. Ben Hi8 modelini ancak 1999'da Doğubank'tan satın alabilmiştim çalışmaya başladıktan sonra. Lisedeyken okuldan kaçıp (!) Sultanahmet civarında müzeleri onlarca defa gezerken, Japon turistlerin ellerinde o kameraları görüp acayip imrenirdim. (Okuldan kaçıp Topkapı, Arkeoloji, Ayasofya falan gezerdim. Neden bilmiyorum) 2003 gibi de elinizdeki Digital8'i almıştım. Her ikisi de duruyor ve çalışır durumda. 60-70 civarında 8mm kasetlerde kayıtlar var. Bunların Digital8 olanlarını aktardım, Hi8'in kafasını temizlemem gerek, iki yıldır erteliyorum. Bir de moralim bozulmasın...gençtik o zamanlar. Görünce üzülüyor insan :)
bir daha hayata gelsem doktor olurdum diyor, niye diye sorunca da insanlara faydam olsun diyor, böyle düşünmesi ne kadar üzücü. aslında mesleğini seven ve iyi yapan her insanın, kitleleri iyileştiren bir yanı var. bugün bu platformda binlerce insan flu tv izliyor, fayda elde ediyor, aynı bir psikoloğa gider gibi bir doktora gider gibi, bu da aslında ilker canıkligil'i ve konuklarını bir "doktor" yapıyor. belki de ben çok romantiğim swh.
Onur hocam ile İlker hocam çok iyi bir uyum yakalamişsiniz, izlereken ne ara bitti anlamadım. Yaw şu programa Nuri Bilge ceylan hocamızı konuk alsanız varya müthiş olur.Beyaz türk İlker hoca :) ve Anadolu' nün bağrı yanık yönetmeni Nuri hoca. Tanzimat romanı gibi aynı
Marmara İletişim / Sinema y. lisans mezunu bir birey olarak sohbete bayıldım :))) siz yapmayın bari hocam, teorimiz sağlam en azından. ayrıca o manyetik bantlara neler neler çektim beeen, ah ah!!!
Bir hocam demişti; Almanya da çocukluktan beri çocuklar görsellere mazur kaldığı, bireyler fakir olsa dahi duvarlarında tablo asıyorlar görsel kültür gelişiyor ; bu yüzden sanata çok çabuk adapte oluyorlar. Bunu şuna bağlayacağım. Sanat eserlerini halk anlamıyor bu yüzden halka çok göstermenin bir anlamı yok yalnızca sanat üretenler, eleştirmenler, koleksiyonerler görse yeterli gibi de bir düşünce var; tabii ki bir film ya da resim görüntüler “sanatsal” tabir edilen anlaşılmaz yapıda olsun demiyorum, hollywood filmleri halk çok sevebilir ve aynı zamanda sanatsal yönü de olabilir. Sanırım sanatsal bir filmin illa da RUclips da yayınlanması ya da bir resmin halka açık bir yerde sergilenmesi gerekmiyor. Zaten bu konularla ilgili olan kişi arayıp buluyor (galeriyi, sergiyi vs.)
Hocam ben de "Radyo, Televizyon ve Sinema" okuyorum, bizim bölüm hâlâ İletişim Fakültesi'nde. Ege Üniversitesi'nde okuyorum ve sizin deneyimlerinizi dinleyene kadar da üniversitemden; televizyon stüdyosu olması, ekipman imkanı sağlamaları gibi sebeplerden de seviyordum. Marmara'nın kötülediği gün yıkıldım fakat girdiğim günden beri üniversitenin bu işlerde neredeyse hiçbir işe yaramadığını bildiğim için ayaktayım diyebilirim. Yutubır prodüksiyoncusu ol'cam ben ya!
@@esmanursen9792 Çok fazla uygulama eğitimi yok. İletişim Fakültesinde olması sebebiyle daha çok iletişim bilimi üzerine dersler alıyor, sinemaya yoğunlaşmıyorsunuz. Uygulamalı derslerde verimliliği Sertaç Kasaplar'ın derslerinde alabilirsiniz ancak. Aydınlatma Teknikleri dersini kendisinden aldım. Dersin vizeden finaline; uygulamalı, elimize ışığı alarak tamamladık. Bunlar dışında Temel Fotoğrafçılık Teknikleri, Radyoda Program Yapımcılığı gibi derslerde ancak uygulama şansı bulabilirsiniz ama bunlarda da kısıtlı diyebilirim. Kendini bir tık daha geliştirebileceğin yer fakültenin TV stüdyosu olur. Biz çalışırken sevgili Görüntü Yönetmeni İsmail Ersan vardı. Çoğumuz ondan çok şey öğrendik, şimdi o yok. Yine stüdyoda bulunan öğrencilerden (arkadaşlarımı ve küçük bir ihtimalle beni de bulabilirsin önümüzdeki sene) çok şey öğrenebilirsin. Kurgu üzerine meraklıysan da Gaye Yiğit Verep hocamız sana bu katta yardımcı olacaktır. İlgin varsa televizyon stüdyosunda kendi programını yapabilirsin. Ayrıca bu stüdyoda reji ve kamerada da çalışabilirsin ama bunu sadece bir süre yapmanı öneririm, kendini geliştirebileceğin ekstrem bir şey yok bir süre sonra. İşin özü uygulama açısından dersler bir tık eksik ancak uygulama eğitimin için fırsat yaratabileceğin alanlar var. Bu alanlar da şu an bir yere kadar seni götürür, sinemacılık üstüne uygulama alanı pek bulamayabilirsin. Bahsettiğim fakülte stüdyosu televizyonculuk üstüne.
@@mehmtcandogan öncelikle çok teşekkür ederim, kafamdaki soruların bir çoğu netleşti. Eğer ege'ye gelirsem umarım bir gün karşılaşabiliriz, yeniden teşekkür ediyorum.
13:37 - o kadar da... -bilmiyorlar - hakkaten mi? toplumsal bir unutma hali böyle böyle oluşuyor sanırım. çok ilginç bir gerçek. hocam bilgili olduğu için, normali kaçırmış, bunu herkes bilir diye düşünüyor :) ilker hoca bizi kurtardı yine. kuşaklar arası köprü görevi gören ilker hocaya saygılar :)
Bir programda da tıp fakülteleri ve öğrencilerin durumunu irdeler misiniz? Çok fazla tıp fakültesi ve öğrencisi var - eskiye nazaran - kanımca kalite gün geçtikçe düşüyor.
Kaliteli yabancı akademisyenler bizim üniversitelerde misafir öğretim üyesi ve idareci olarak çalışsın kalite hemen artar. Bizdeki akademik kadrolar beşik uleması gibi, akraba, eş dost kayırma gırla gidiyor. Verimli, çalışkan akademik kadrolar oluşturulmalı artık
Yok, ne 3d filmlere, ne de vr işlere kaptıramadım kendimi, klasik film iyidir. Evde düzgün kaliteli TV'nde izleyebilmek büyük zevk bak ona katılırım ama dahasına gerek de yok. VR işiyle çok başka işler yapılabilir ama filme gerek yok. Mesela antik kentlerimiz modellenip renderlansa, müze girişlerinde vr gözlükler kiralanarak gezerken takılıp yer yer vr ile farklı dönemlerdeki yapıları, insanları temsili olarak gösterebilse efsane olur. Bu tarz işlerde VR gibi teknolojilerin manası var. Film izlemek için bu tip şeyler işi film izlemekten çıkarır zaten başka bir eylem olur o artık :D
Hocanın bahsettiği kendini o boşluğa bakmak zorunda hissetmek, sıkıştırılmış bir dünya anlayışı sadece romantizm ya da eski kafalıktan kaynaklı bir şey değil bence. İnsanlar odak noktasını kaybettikçe fotoğrafçılık da eski büyüsünü yitirmeye daha elverişli oldu ne yazık ki. Belki milyonlarca profesyonel fotoğrafçı var ama ben mesela bir man ray fotoğrafına baktığımda aldığım hazzı alabildiğim bir fotoğraf sanatçısına rastlamadım henüz.
Z kuşağı inanamıyor! Ama biz X kuşağı öyle mi? Camera obscura'dan 4K'ya kadar, taş plaktan wav, mpeg layer3 ape'e kadar hepsini biliyoruz, kullandık, kullanıyoruz! Onur hocaya, gönül titreten ilahî sesi ve derin tarihsel bilgisiyle renk katan katılımı için teşekkürler. Gözlüklü ve pelürden, filmden bîhaber Z kuşağı ekibe de tabii ki müteşekkiriz. Sayın Z kuşağı, fark ettiyseniz halâ "film" diyorsunuz.
Hocam, lüften gelecekte konuk olarak Nihan Kaya'yı götmeyi çok çok çooooook istiyorum. "iyi aile yoktur", "iyi toplum yoktur" kitaplarından yalnızca ikisinin ismi..
Sinemadan söz edilen bir videodaki o yakın planlar nedir ya :) İki kişi arasındaki bir sohbeti izliyoruz evet ama bu yakınlar "kötü" ya baya. Rahatsız edici olduğu için yazıyorum yanlış anlaşılmasın. İzlemeyi zorlaştırıyor ve konudan uzaklaştırıp ifadelere odaklıyor.
hocam bugün öğrenci olsaydınız bilgisayar mühendisliği okurdunuz bence ( sonra da youtube düşerdiniz .d.d ) hem pragmatist yaklaşırdınız hem de ilginiz de bu yönde olur diye düşünüyorum. bir videonuzda api'lerden bahsetmiştiniz bu yaşta ve disiplini farklı olan birinin bilmesi hayret ettirmişti.d
Onur hocamın sesi ile titredim. Gandalfın gençliği mübarek.
Onur hocayı daha çok görmek isterim, çok keyifliydi.
Kralı özledik!
Sahiden
Arada eski bölümleri açıp izliyorum, o derece.
Kardesim tek basinami saniyon kendini bir yildir bagiriyoruz burda. Adami toz etmesin bu gözlüklü?
hocamız hangi kızılderili kabilesi şefi bilmek istiyoruz
Şaka bir yana lan hayvan herif ayıp değil mi lan hahahahahahahajahahaha
Çok eğlendim. İlker hocayla Onur hocayı en kısa zamanda tekrar bir arada görmeyi diliyorum. 53 dakika nasıl geçti farketmedim, 10-15 dakikalık tanışma videosu izlemişim gibi geldi bana. :D
“Daha uzun video çekin” demiycem, ama sizi yan yana daha sık görelim lütfen. Aranızdaki atışmalar falan acayip eğlenceli, öğretmen-öğrenci’den çok iki yakın arkadaş gibisiniz. Böyle de sürmesini diliyorum. Saygılar!!
İfa zamanlarını hatırlattı bu video. Bu tarz sinematik sohbetleri gerçekten özlemişiz. Umarım seri haline gelir. Onur Hoca'yı da İlker Hoca'yı da çok seviyoruz !!
Seri olsa müthiş olur. çoğu zaman bir şey anlamasak da zevkli.
İlker Hocam sizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğiniz zamanın ruhunu yakalayabilmiş nadir kişilerden biri olmanız. Zamansız, önyargısız ve her daim meraklı kişiliğiniz her yaştan ve her nesilden gence ilham kaynağı oluyor. Öğrencilerime mutlaka kanalınızı takip etmeleri gerektiğini her fırsatta hatırlatıyorum. İyi ki siz:)
Onur Bey'in soylediklerini, genc arkadaslar icin ozetleyelim.
- Sinema yapmak istiyorsaniz, (film cekerek bir hikaye anlatacaksaniz) herseyden once dolmaniz lazim. Yani hayata, yasamlara, duygulara, olaylara, ideolojilere, dunyanin nasil calistigina, insanlara, devletlere, hukumetlere, ozetle herrrseye dair, bir bilince, farkindaliga, bir durusa, bir fikre, yani hayati yorumlayabilecek bir altyapiya sahip olmaniz lazim.
- Ancak, bu ustte yazilanlari, 20 li yaslariniza kadar cozebilmis olmaniz icin, cooook okuyan, coook merak eden, cooook deneyimleyen, egosuz, ogrenmeye ac ve sonsuz bir meraka sahip olmaniz lazim. Cogunuz boyle olmadiginiz icin, (dogal olarak, hayat o kadar imkani vermiyor maalesef) bunu cogu insan gibi, deneye yanila uzun surede ogreniyorsunuz. (yani 30 lu yaslarinizda)
- Peki diyelim bu kismi ogrendiniz, mental birikiminiz ve anlatacak dertleriniz var, maalesef gene yetmiyor, cunku anlatmak istediginiz seyi duzgun anlatabilmek icin de, gene minimum duzeyde bir teknik bilgiye, hem de sinemanin alakali oldugu her konuda minimum teknik altyapinizin olmasi lazim. O altyapiniz ne kadar iyiyse, anlatacaginiz seyin degeri ve amacina ulasmasi da, o kadar mumkun ve potansiyel sahibi bir hale gelecek.
Ozetle Onur hocanin anlattigi, ya da anlatmaya calistigi sey bu. Okullar size bu teknik bilgileri ve deneyimi, minimum asamada vermeye calisir, o yuzden sonrasi, tamamen sizinle alakali.
Amaaaa, butun anlatilanlar disinda, benim sinema sektorunun egitim alaniyla ilgini, nacizane soyle bir onerim var: Cok net ve sert sinirlari olan bir Branslasma. Cunku bu sektor, aslinda Onur Bey in anlatmaya calistigi sinemayi yapmayi birakali uzuuun zaman oluyor. Yani sizler, gise filmi yaparak mutlu olabilecek bir yonetmen de olmak isteyebilirsiniz. Varolan sablonlari kullanarak, zaten hali hazirda kesfedilmis olan amerikalari ogrenerek, benzer ama niteliksiz isler yaparak, para ve un de kazanabilirsiniz. Bu sizi sinemaci yapmayabilir, ama kafanizda canlanan sinemaci profiline de cevap verecektir.
O yuzden sinema sektorunun, hali hazirda islevsel olarak icinde bulundugu durumu kabullenerek, bunlari afise ederek, kateorilere ayirarak, gise filmcisi, muzik klipcisi, jenerik yaraticisi, belgeselci, muzikalci, vb gerekli ayrimlarla, bu sektorde calismak ve ogrenmek isteyen gencleri, yonlendirebilecegimizi dusunuyorum. Yazdigim kategori orneklerine takilmayin, bunlar sadece ornek, illa ki daha dogru kategoriler, sektoru bilenlerce olusturulabilir. En azindan, sinema televizyon okuyan birisi icin, ""bu oscarlik film de yapar, bagimsiz sanat filmi de ceker, reklam yonetmeni de olur, belgesel de ceker, her boku yapar"" gibi, sacmalikta uzay bir anlayisi, en basindan kirmis oluruz.
Film izleme ve çekmeye ilgisi olmayan ben 50 dk bu videoyu izledim. Bu sizin başarınız İlker hocam.
muhteşem bir bölüm, devamı gelsin! hoca ile #seri başlasın
Onur hoca bir selâ okusa benim bile ölesim gelir. Öyle bir ses!
4 yil ders aldim ben kendisinden bir de oyle dusun 😂 adamin dibi hoca gibi hocadir
Hakikaten seri olsun. Çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.
Uzun süredir izlediğim en iyi flutv programıydı.
Şu film ve bant farkını iyice bi anlatın be hocam!
😊
Alt+tab izleyicisiyim 5. dakikadayım ve Onur hocamın sesinin ağırlığına hayran kaldım
29:36 bahsedilen çeşme durumu bizimde başımıza geldi. Babam fabrika inşaatında grek/roma harfleri bulunan bir taş buldu. Etnografya müzesinden uzman çağırarak incelenmesini istedi. Gelen uzman bişey bulamayınca bizde yok olmasın bari diyerek çeşme yapmıştık. 500 yıllık çeşme çok kafamızı yıkadık.
Burada önemli detay şu anadoluda işlevi olmayan şey yok olur. O bakımdan devletin, müzenin ve en özelde gelen uzmanın yok olmaya terk ettiği bir şeyi fonksiyon kazandırarak hayatta tutmaya çalışmıştı.
Hocanın hocası da harika birisi imiş....😊
Hocasıyla iyi arkadaş olmuş, demekki çok iyi bir gözlüklü bizim ilker hoca
iyi ki düştünüz hocam ya hayatıma şenlik geldi. ÇOOOOK İYİ!
Papyonlu makineli tüfeklerle değil böyle hocaların hocasıyla gelin bize! Muhteşem bir insanmış Onur Eroğlu, tanımış olduk sayenizde. Kesinlikle devamı gelmeli.
İlker bey,kuzenin ile Afganistanı bir değerlendirseniz…sevindirirsiniz.
Hocamızı dinlerken, görmediğim yerlerin aydınlanması beni muazzam etkiledi. Samimi yaklaşımı ile bildiklerinlerinden ve inançlarından taviz vermeyen bir netliği beni ekrana bağlayıp bu videoyu tekrar tekrar izlememi sağladı... Kendisininde bu videoda bahsettiği gibi diğer konularda da tekrardan konuk etmeniz ve / veya bir program akışıyle devamlılığı olan bir program bütünü olarak oluşturmanız dileğiyle... Bizlere olan bu kültürel yeniden yapısal kurgulama ve kodlama deneyimi yaşattığınız programlarınızdan ötürü teşekkür ederim... Yayınlarımızın devamını dilerim...
izlerken hüzün bastı beni ya adamın dibine kadar olan uzmanlık alanı müthiş zevk aldığı şeyin değeri teknolojiyle tamamen sıfırlanmış.çok garip zamanlardayız
Bizim okulda da kamera yok hocam. 2021 Ankarasındaki üniversitede kamera, mikrofon vs. yok. Bize kendi başınınizın çaresine bakicaksınız diyorlar. Biz de öyle yapıyoruz.
biriniz zoom h4n alacaksınız diğeriniz rode shotgun ve dead cat zengin olanınınız body+lensler , yırtık olanlarda ışığı tripodu okuldan aldımı bu iş biter.
Çok zevkli bir sohbetti :) Onur Hocama ve İlker Hocama çok teşekkür ederim. Onur Hocamla 100 sezon çekseniz izlerim.
Geçen izlediğim bir Mads Mikkelsen röportajında Mikkelsen, Nicholas Fern'in Pusher'ı nasıl çektiğini anlatıyordu. Fern elindeki parasıyla sanat okuluna gitmiş ve 'ya bu parayla okula yazılacağım ya da film çekeceğim' demiş. Sonra tabi görüyoruz ki Fern sanat okuluna yazılmak yerine Pusher'ı çekmiş ve bence iyi ki de çekmiş. Hem Mikkelsen'in röportajı hem de burada Onur Hocanın anlattıklarını dinleyince gerçekten önemli olanın çekmek olduğunu çok daha iyi anladım. Çünkü eğer anlatıcak bir şeyiniz veya çekmeye isteğiniz yoksa aldığınız eğitim biraz zaman ve para kaybı oluyor. Hele Türkiye'de eğitim alıcaksanız :/
Onur Hoca'yla bir seri çekerseniz şahane olur. Harika bir insan.
Devamı olmalı KRAL da katılmalı bak neler olur :D
İlker Hoca neden eski olan her şeyi gömüyor ve değersizleştirmeye çalışıyor anlayamıyorum. Analoga dair anlatılan her şeyi büyük bir zevkle dinledim ben.
şakasına yapıyor
Gelenek olmadan gelişmek çok zor gerçekten. Ailemizden okulumuzdan görmediğimiz entellektüel birikimi yirmili yaşlarda burada görünce çook uzun bi yol çıkıyo önümüze. 40 yaşından önce iyi olmak zor 🥲
Onur Hocayla yeni bir seri yapılsa ne kadar güzel olur yahu. Duy sesimi gözlüklüüü!
Kral gelsin. Onur hocanın da ağzına sağlık ama kralımızı yeni bölümlerde görmek isteriz.
Gözlüklüyü gördüğüme sevindim 🥰🤍🌼
iletişim fakültesi halkla ilişkiler bölümü 4. sınıf öğrencisiyim, videoyu tebessümle izlerken onur hocanın söylemiyle aniden akan gözyaşımı silip devam ettim..
‘Büyülü’ dedi hoca. Biz sinemaya inananlarız.🙌🙌🙌
Cok keyifli sohbetti, varolunn!
İlker hocuum aslında Onur hocuyla Lars von Trier in "Beş Engel" indeki gibi belli şartlar koyup challenge yaptığınız bi program olsa olur hani.
Izleyici olarak, görsel bakmayı, dūşūnmeyi, hatta yaşamı deneyimlemeyi öğreniyoruz.
Teşekkūrler & Saygılar.
Dublajı günyol bakoğlu yapmış.tebrikler...)))))
Çok keyifli ve "kıymetliydi". 😅 Sinema okumakla hiçbir alakam yok ama değerli veriler ve perspektifler. Türkiye'de çoğu alanda bir şekilde oldukça parlak okul/ekol girişimleri yapılmış olsa da 2 veya 3. nesilde hep sekteye uğramış çoğu zaman, ve genelde de farklı alanlarda olsa dahi birbiriyle benzer dışsal sebeplerden.
Filmsiz bi hayat düşünemiyorum. Gece yarısı karanlikta film izlemenin keyfi hicbir seyde yok benim icin. Gecen gun sinemaya da gittim beyaz perdeyi cok ozlemisim. Dune ve blade runner gibi filmler gectim telefonu, tv'de bile izlenecek türde filmler degil. Bu arada mustafa seven adamdir. Saygilarimla
Çok kaliteli video. Kesinlikle devamı gelmeli. Ama yuvarlak masa kullansanız İlker hocam boynunuz koptu sola dönmekten 🤭😅
Onur hocam merhaba, Antalyadan Ahmet ben, ilginiz icin gercekten cok tesekkur ederim, size bi kahve veya yemek borcum olsun. İlker hocam size de tesekkur ederim, telefonda kisa bi sohbet ettik ama olay spontane gelistigi icin apisip kaldim, belirtemedim, flu tv olarak 2019 dan beri bizlere katmis oldugunuz ekonomiden felsefeye ,psikolojiden bilime her turlu entellektuel katkidan dolayi tesekkur ederim, bana 50 yasinda nasil bir insan olmak istersin deseler muhtemelen Ilker canikligil gibi bilgili ve dogru sorular sorabilen birisi olmak isterim derdim. Dunyanin en kotu adami da olsaniz birilerinin idolusunuz :)
vidyonun 15 ve 30. dakikalarında izlediğim şeyden aldığım keyifle sanki 1 saattir izliyomuşum gibi gelip lan bitiyo mu bitmesin diye süreye bakma ihtiyacı hissettim aydaki adam masterraceinflu
Sinema, kitleleri etkilemede televizyona, internete yenildi. "Müzelik" ve daha kitlesine özel bir aktivite haline geldi. Benim anladığım bu. Teşekkürler.
Asuman suner hocamın dediği çok önemli bişey vardı, bakmakla görmek arasında çok fark var. Sinema aslında görmek istediklerinizi aktardığınız bir araç sadece. Anlatı ve görüntü çok önemli iki öge sinema için.
Onur Hoca'nın nasıl teknik meraklısı bir adam olduğu, kolundaki Leatherman Tread bileklikten belli. Arada İlker Hoca'nın da dikkatini çekiyor :)
16:07 O elinizdeki Digital8 Sony Handycam. 1999-2007 tarihleri arasında üretimi yapılmış. Silindirik kayıt ve oynatma kafası, Manyetik banta helisel taramayla DIGITAL kayıt yapıyordu.
Öncülleri Hi8 (1989-2007) daha iri, Video8 (1985-1989) daha daha iri modellerdi.
Ben Hi8 modelini ancak 1999'da Doğubank'tan satın alabilmiştim çalışmaya başladıktan sonra.
Lisedeyken okuldan kaçıp (!) Sultanahmet civarında müzeleri onlarca defa gezerken, Japon turistlerin ellerinde o kameraları görüp acayip imrenirdim. (Okuldan kaçıp Topkapı, Arkeoloji, Ayasofya falan gezerdim. Neden bilmiyorum)
2003 gibi de elinizdeki Digital8'i almıştım. Her ikisi de duruyor ve çalışır durumda. 60-70 civarında 8mm kasetlerde kayıtlar var. Bunların Digital8 olanlarını aktardım, Hi8'in kafasını temizlemem gerek, iki yıldır erteliyorum. Bir de moralim bozulmasın...gençtik o zamanlar. Görünce üzülüyor insan :)
52:29 Hiçbir şey anlamadık ama muhabbet güzeldi :)
bir daha hayata gelsem doktor olurdum diyor, niye diye sorunca da insanlara faydam olsun diyor, böyle düşünmesi ne kadar üzücü.
aslında mesleğini seven ve iyi yapan her insanın, kitleleri iyileştiren bir yanı var. bugün bu platformda binlerce insan flu tv izliyor, fayda elde ediyor, aynı bir psikoloğa gider gibi bir doktora gider gibi, bu da aslında ilker canıkligil'i ve konuklarını bir "doktor" yapıyor.
belki de ben çok romantiğim swh.
Onur hocam ile İlker hocam çok iyi bir uyum yakalamişsiniz, izlereken ne ara bitti anlamadım. Yaw şu programa Nuri Bilge ceylan hocamızı konuk alsanız varya müthiş olur.Beyaz türk İlker hoca :) ve Anadolu' nün bağrı yanık yönetmeni Nuri hoca. Tanzimat romanı gibi aynı
Marmara İletişim / Sinema y. lisans mezunu bir birey olarak sohbete bayıldım :))) siz yapmayın bari hocam, teorimiz sağlam en azından. ayrıca o manyetik bantlara neler neler çektim beeen, ah ah!!!
Çok iyi sohbet daha cok görmek isteriz
Selam olsun Onur hocaya ve hocaların hocası İhsan hocaya 🤘🤘🤘
Bir hocam demişti; Almanya da çocukluktan beri çocuklar görsellere mazur kaldığı, bireyler fakir olsa dahi duvarlarında tablo asıyorlar görsel kültür gelişiyor ; bu yüzden sanata çok çabuk adapte oluyorlar. Bunu şuna bağlayacağım. Sanat eserlerini halk anlamıyor bu yüzden halka çok göstermenin bir anlamı yok yalnızca sanat üretenler, eleştirmenler, koleksiyonerler görse yeterli gibi de bir düşünce var; tabii ki bir film ya da resim görüntüler “sanatsal” tabir edilen anlaşılmaz yapıda olsun demiyorum, hollywood filmleri halk çok sevebilir ve aynı zamanda sanatsal yönü de olabilir. Sanırım sanatsal bir filmin illa da RUclips da yayınlanması ya da bir resmin halka açık bir yerde sergilenmesi gerekmiyor. Zaten bu konularla ilgili olan kişi arayıp buluyor (galeriyi, sergiyi vs.)
hocayı görmek isterim tekrar güzel bir içerikti
Hocam ben de "Radyo, Televizyon ve Sinema" okuyorum, bizim bölüm hâlâ İletişim Fakültesi'nde. Ege Üniversitesi'nde okuyorum ve sizin deneyimlerinizi dinleyene kadar da üniversitemden; televizyon stüdyosu olması, ekipman imkanı sağlamaları gibi sebeplerden de seviyordum. Marmara'nın kötülediği gün yıkıldım fakat girdiğim günden beri üniversitenin bu işlerde neredeyse hiçbir işe yaramadığını bildiğim için ayaktayım diyebilirim. Yutubır prodüksiyoncusu ol'cam ben ya!
Merhabalar, ben de Ege 'yi tercih ettim. Acaba bu bölüm konusunda okul nasıl, teorinin yanında uygulama eğitim verebiliyor mu ? Memnun musunuz?
@@esmanursen9792 Çok fazla uygulama eğitimi yok. İletişim Fakültesinde olması sebebiyle daha çok iletişim bilimi üzerine dersler alıyor, sinemaya yoğunlaşmıyorsunuz. Uygulamalı derslerde verimliliği Sertaç Kasaplar'ın derslerinde alabilirsiniz ancak. Aydınlatma Teknikleri dersini kendisinden aldım. Dersin vizeden finaline; uygulamalı, elimize ışığı alarak tamamladık. Bunlar dışında Temel Fotoğrafçılık Teknikleri, Radyoda Program Yapımcılığı gibi derslerde ancak uygulama şansı bulabilirsiniz ama bunlarda da kısıtlı diyebilirim. Kendini bir tık daha geliştirebileceğin yer fakültenin TV stüdyosu olur. Biz çalışırken sevgili Görüntü Yönetmeni İsmail Ersan vardı. Çoğumuz ondan çok şey öğrendik, şimdi o yok. Yine stüdyoda bulunan öğrencilerden (arkadaşlarımı ve küçük bir ihtimalle beni de bulabilirsin önümüzdeki sene) çok şey öğrenebilirsin. Kurgu üzerine meraklıysan da Gaye Yiğit Verep hocamız sana bu katta yardımcı olacaktır. İlgin varsa televizyon stüdyosunda kendi programını yapabilirsin. Ayrıca bu stüdyoda reji ve kamerada da çalışabilirsin ama bunu sadece bir süre yapmanı öneririm, kendini geliştirebileceğin ekstrem bir şey yok bir süre sonra. İşin özü uygulama açısından dersler bir tık eksik ancak uygulama eğitimin için fırsat yaratabileceğin alanlar var. Bu alanlar da şu an bir yere kadar seni götürür, sinemacılık üstüne uygulama alanı pek bulamayabilirsin. Bahsettiğim fakülte stüdyosu televizyonculuk üstüne.
@@mehmtcandogan öncelikle çok teşekkür ederim, kafamdaki soruların bir çoğu netleşti. Eğer ege'ye gelirsem umarım bir gün karşılaşabiliriz, yeniden teşekkür ediyorum.
13:37
- o kadar da...
-bilmiyorlar
- hakkaten mi?
toplumsal bir unutma hali böyle böyle oluşuyor sanırım. çok ilginç bir gerçek. hocam bilgili olduğu için, normali kaçırmış, bunu herkes bilir diye düşünüyor :) ilker hoca bizi kurtardı yine. kuşaklar arası köprü görevi gören ilker hocaya saygılar :)
Aydaki Adam - Bir Ateist Gördüm - Efe Aydal bölümünü görmek ister bu gözler :)
Çağrı Mert Bakırcı daha kaliteli olur bu konuda
@@medgulcan hahaha ne alaka? İlker Canikligilin kendisi de onu takdir ediyor Flu da soyledi kac defa.
@@medgulcan bak, bak espri de yapabiliyormuş
Tercih döneminin bitmesine 1 gün kala atmanız çok iyi oldu…
Hocam sinemacı olunca columbia gömlek ne kadar zaman sonra üzerimizde oluşmaya başlar?
bunun bir de the north face botları var o da sette oluşuyor. zaten the north face, columbia takılmıyorsan okuma bu bölümü:)
onu sinemacı değil akademisyen olunca direk akademisyenliğin yanında eşantiyon olarak veriyorlar
@@pusluktalaratlas aynen doğru belli bir sayıda istihkakları olduğunu duymuştum.
Bir programda da tıp fakülteleri ve öğrencilerin durumunu irdeler misiniz? Çok fazla tıp fakültesi ve öğrencisi var - eskiye nazaran - kanımca kalite gün geçtikçe düşüyor.
Hocam burası disko kralı mı
Lütfen onur hocamla seri yapın, lütfen.
Onur hoca'yı pek sevdik.
o çok romantik değil mi hocam? Eveeet.... hakikaten neden burun kıvrılıyor romantik olmaya :)
19:49 Nuri Bilge Ceylan kamera arkasında yaptığını gördüm.
Kaliteli yabancı akademisyenler bizim üniversitelerde misafir öğretim üyesi ve idareci olarak çalışsın kalite hemen artar. Bizdeki akademik kadrolar beşik uleması gibi, akraba, eş dost kayırma gırla gidiyor. Verimli, çalışkan akademik kadrolar oluşturulmalı artık
Yok, ne 3d filmlere, ne de vr işlere kaptıramadım kendimi, klasik film iyidir. Evde düzgün kaliteli TV'nde izleyebilmek büyük zevk bak ona katılırım ama dahasına gerek de yok. VR işiyle çok başka işler yapılabilir ama filme gerek yok. Mesela antik kentlerimiz modellenip renderlansa, müze girişlerinde vr gözlükler kiralanarak gezerken takılıp yer yer vr ile farklı dönemlerdeki yapıları, insanları temsili olarak gösterebilse efsane olur. Bu tarz işlerde VR gibi teknolojilerin manası var. Film izlemek için bu tip şeyler işi film izlemekten çıkarır zaten başka bir eylem olur o artık :D
Hocamız'ı tekrar dinlemek isterük 👏👏👏
stüdyo dışına çıkıp bodrumda İhsan Hocayla da bir program ne güzel olur.
Gelsin! Gelsin! Gelsin!
Bekliyoruz, bölümün adı: Kötü!
Hocanın bahsettiği kendini o boşluğa bakmak zorunda hissetmek, sıkıştırılmış bir dünya anlayışı sadece romantizm ya da eski kafalıktan kaynaklı bir şey değil bence. İnsanlar odak noktasını kaybettikçe fotoğrafçılık da eski büyüsünü yitirmeye daha elverişli oldu ne yazık ki. Belki milyonlarca profesyonel fotoğrafçı var ama ben mesela bir man ray fotoğrafına baktığımda aldığım hazzı alabildiğim bir fotoğraf sanatçısına rastlamadım henüz.
Onur Hoca vizyonu ile ufuk açıcı ve ilham verici bir akademisyen. Bir seri program ile daha çok izlemek isteriz.
Cok duygusal bi bolumdu. Aglamadim tabi ama icten guldum sayenizde. Bir ara da universite reklami miii olacakk demedim degil 🤑
Bizim de bölümde "güzel ama çalışmıyor" diyen bir hocamız vardı😅
Bir an serengeti duzluklerinde siradan bir gun anlatilacak sandim. Hocada belgeselci ses tonu varmis.
Z kuşağı inanamıyor!
Ama biz X kuşağı öyle mi? Camera obscura'dan 4K'ya kadar, taş plaktan wav, mpeg layer3 ape'e kadar hepsini biliyoruz, kullandık, kullanıyoruz!
Onur hocaya, gönül titreten ilahî sesi ve derin tarihsel bilgisiyle renk katan katılımı için teşekkürler.
Gözlüklü ve pelürden, filmden bîhaber Z kuşağı ekibe de tabii ki müteşekkiriz.
Sayın Z kuşağı, fark ettiyseniz halâ "film" diyorsunuz.
Evet, bundan 100 yıl sonra denmeyebilir.
Teşekkürler Canikligil.
Güzel içerik 👍 Ellerinize sağlık 👏
Sizin işlerden hiç anlamasamda keyifle izliyorum ve sizlere Süha arın belgesellerini sormak istiyorum ne düşünüyorsunuz
ses üzerinde bi EQ temizliği yapsanız keşke, midlerden baslardan yerler titriyor, dinlenemez hale geliyor
Sinema büyüleyici bir şey.
Hocam, lüften gelecekte konuk olarak Nihan Kaya'yı götmeyi çok çok çooooook istiyorum. "iyi aile yoktur", "iyi toplum yoktur" kitaplarından yalnızca ikisinin ismi..
#seri olsa da 17.45'teki tek gözle görme ve derinlik algısını dinleyebilsek sizden :)
aynen öyle
Onur hoca, iyidir hoştur. hocamizdir
Yarabbeemm o nası bi ses tonu 💪
sj
İlker hocam Onur Eroğluyla seri acil lazım.
Izlenmeler oyle demiyor :)
Barış çubuğu istiyoruz ve daha çok bölüm.
Ses tonu müthiş
Sinemadan söz edilen bir videodaki o yakın planlar nedir ya :) İki kişi arasındaki bir sohbeti izliyoruz evet ama bu yakınlar "kötü" ya baya. Rahatsız edici olduğu için yazıyorum yanlış anlaşılmasın. İzlemeyi zorlaştırıyor ve konudan uzaklaştırıp ifadelere odaklıyor.
cok keyifliydi
Sevdim ağabiyi, düzenli program yapsanız ne güzel olur.
hocam bugün öğrenci olsaydınız bilgisayar mühendisliği okurdunuz bence ( sonra da youtube düşerdiniz .d.d ) hem pragmatist yaklaşırdınız hem de ilginiz de bu yönde olur diye düşünüyorum. bir videonuzda api'lerden bahsetmiştiniz bu yaşta ve disiplini farklı olan birinin bilmesi hayret ettirmişti.d
Arka arkaya iki süper bölüm. Ağlıycam. 😭
Çizgi çok yükseliyor...
16:10 heyt be 36 pozdan 41, 42 çıkarmak için filmi makineye karanlıkta takardık..
Süper bir video,insan sürekli dayak yiyormuş gibi hissediyor.😅
İşte beklediğim bölüm
19:55 Hocam o 16:9 değil mi ya? :D Şey gibi. 1080 çözünürlük gibi. 1080 1920 gibi? :D
Çok güzeldi
seri gelsin hocamla, seri, seri, seri, seri